23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 NAYIS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER REFAHYOL ortaklan fezlekeleri sumenaltı ederken raporlan arşive gönderdi Susurhık defteri kapabkyorAMCARA (Cumhuriyet Büronı) - REFAHYOL ortak- lan Susurluk kazasıyla ilgili dokınulmazlıkların kaldınl- masıta ilişkin fezlekeyi rafa kaldmıken; TBMM Susurluk Araşurma Komisyonu'nun "Suç»ar, suçlu yok" diye özet- lenerıraporu da dün genel ku- ruldagörüşülerek arşivde ye- rini adı. CHP tçel Milletve- kili Fkri Sağlar dün düzenle- diği basın toplantısında. yasa- dışı örgütlerin devletle bağ- lanülaının sabitleştiğini anlat- tı. Ulıslararası bankacılık sis- teminde, kara paranın akJan- masırın önlenmesı ıçin kü- çük banknotlann kaynaklan- nın aıaştınldığına dikkat çe- ken Sığlar. "Kuzey Kıbnsta 21 off-shore tek şubeli banka var. Bunlardan biri Tarık Ümitiıı ortakolduğu banka" dedi. Sağlar, Içışlen Bakanlı- ğı'ndan komisyona gönderi- len bir yazıda,'"MİTten ah- nan bilgilere göre, Tarık İ'mit'in ortak olduğu banka- nın yönetim kurulu üyelerin- den Suudi Arabistan Prcnsi Faysal'm özel kalem müdürü Kayzer Mahmood Butt tara- flndan tanzim edilen hamiline yazuı şüpheli senetierden bah- sedilmiş, ay nı zamanda söz ko- nusu senederin kullanınııyla D- giii olarak Belçika, Hollanda ve Mosko- va bağlantüan üe ilgili teyit edilmemiş bil- gi veriküğinirTaktanldığını söyledi. Bu bağlantılann Susurluk olayının boyutla- nnı ortaya koyduğuna dikkat çeken Sağ- lar, "Bankanın ortaklanndan biri Tank Ümit Mehmet Ağar'ın da ilişkili oldu- İSTANBUL BAROSU SUSURLUK RAPORUNU AÇIKLADI 'Çete kontrgerillanın parçası'İstanbul Haber Servisi - Istanbul Baro- su"nun hazırladığı Susurluk Raporu'ndan kontrgerilla çıktı. istanbul Barosu'nun Susurluk "takj kazadan sonra olusturduğu 8 kişilik komisyonun ha- zırladığı. 13'ü asıl ve 200'ü ek olmak üzere 213 sayfalık Susurluk Raporu. dün bir basın toplantısıylaaçıklandı. Raporda. yapılan in- celeme ve araştırmalar sonucunda Susur- hık'ta ortaya çıkan çetenin, "Tiiridye'nin üze- rinde 20 yıidır hayalet gibi dolaşan kontrge- rOla hayaletinin küçük bir parçasından baş- ka btr şey olmadıgr tespiti yapıldı. İstanbul Barosu avukatlan Suat Parlar, Cem Alpteldn ve Emcet Olcaytu tarafmdan yapılan toplantıya. yakınlannı faili meçhul cinayetler sonucu kaybeden Kemal Türk- ler'in eşi SabahatTürkkr, l mit Kaftancıoğ- la'nun kızı Pınar Kaftancıoğhı. CavitOrhan TütengU'in kızı Deniz Tütengil Mazltım ve Doğan Öz'ün eşi Sezen Öz de katıldı. Avu- kat Cem Alptekin, İstanbul Barosu'nun ve ya- kmlannı siyası cinayetlerde yitirenlerin, is- tanbul DGM'de açılan Susurluk skandah ile ilgili dava ve İstanbul 6. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde görülen 16 Mart Katliamı davası- na müdahil olmak için girişimde bulunabi- leceklennı belirtti. Istanbul Barosu'nun olusturduğu 8 kişilik araştırma komisyonu, kaza sonrasi ortaya çı- kan çetenin, 1 Mayıs 1977'dekikatliamla or- taya çıkan kontrgerillanın küçük bir parçası olduğu saptamasmı yaptı. Yargının 20 yıidır suç işleyen bu teşekkül için hiçbir araştırma ve ınceleme yapmadığı belırtilen raporda. bugün kontrgerillayı yargı platformuna çek- me olanagı doğduğu vurgulandı. Avukat Emcet Olcaytu. "güzel bir tesa- düf" olarak İstanbul DGM Savcısı"nın iddi- anamesinde, "Bu teşekkülde yer alan şahıs- lann kişilikleri. görev alanlan \e iilkedeki et- kintikleri nazara alındığında. teşekkülün ey- lemlerinin \etkili ve göre\ li merciler tarafin- dan kontrol edilenRV boy utlara ulaştığı görül- müştür. Susurluk kazasıyla ortaya çıkan suç ve suçlular, bunun küçük bir bölümüdür" tespiti yaptığıru anımsattı. Hukukçu olarak bu tespitleri önemsediklerini belirten Olcay- tu. "KonrgerOla sorusturnıası eğer gcüşecek- se savcılığın bu davada daha açık tutıım al- maya yönlendirilmesi için toplumsal tepkiyi imkânlarınuz ölçüsündc gerçeklestirmeyi de- nemek zorundayız" dedi. Olcaytu. kontrgerillanın, NATO tarafin- dan 1952 yılından itibaren Türkiye'de örgüt- lenmeye başladığını. 1964 ve 1965 yıllann- da konrgerilla hukukunun net bir şekildc dev- let mevzuatı içine sokulduğunu komisyon olarak tespit ettiklerini kaydetti. tstanbul Barosu Susurluk Araştırma Ko- misyonu'nun hazırladığı rapora 200 sayfalık bir ek yapan avukat Suat Parlar da, "Türki- ye'de devletin molekülü çarJamış, vatandas- lık hukuku işiemsel birim olmaktan çıknuş- ür. Molekülü çatlay an devlet, vatandaşuksta- rüsünü bitirmişrir" dedi. Bu durumun sistemin tüm kurumlanyla bir bütün olarak iflasının göstergesi olduğu- nu belirten Parlar, devletin, sahip olduğu tek- nik, tarihsel, militer olanaklannı vatandaşla- nnı bir iç savaş sürecinde birbirine karşı kır- dırmada kullandığını iddia etti. Türkiye'de- ki gizli devleti "çelik çekirdek" olarak nite- lediğini ifade eden Parlar. şunları söyledi: "Türkiyc'nin çelik çekirdeği ne yaak ki gay- ri milli. Uluslararası örgütierie iç içe, bunlar arasında CIA ve MOSSAD'ı en başta say- mak gerekiyor. Türldye, ağırlıklı olarak Or- tadoğu zembereğinedüşürülmüş görünüyor. Bu çalışmada paramilitcr güçlerie ilgili ol- dukça yoğun malzeme \an Onlann nasi) Ame- rikan miiliyetçisi olduklanna, dışandan na- sıl para aldıklanna dair çok miktarda olguyu bulmak mümkün." ğu iddia ediliyor. Bunlar Türk isrihbarat örgütü içinde yer almıs kişiler. Suudi bag- lantısı. dolayısıyla ABD bağlantısı var. MİT-CIA ilişkisi diye de düşünebiliriz" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda Susurluk komisyonu raporu görüşüldü. DYP Ela- zığ Mıllervekili Mehmet Ağar görüş- meler boyunca not alırken. DYP Şanlı- urfa Millervekili Sedat Edip Bucak gö- rüşmelere katılmadı. CHP Ankara Mil- let\ekıli Eşref Erdem, "Ne vank ki Su- surluk ola> ı adeta dev letin ele geçirilmiş oldugunu ortay-a ko>du. Keşke Tansu Çil- ler ile Özer Çiller'i komisyona getirme- mek için harcanan çaba. sıriann çözüi- mesi için harcansaydı" dedi. Erdem. Ağar'ın "Tarihi konuşmalar japanın" şeklindeki sözlerini şantajcılık olarak nitelendirdi. ANAP İstanbul Milletvekili Halh Du- mankaya da "AN.\P'mmuha- lefet şerhi de olmasa rapor, çe- telerin üzerine si>ah bir şal ört- müştür. Bu raporia çeteter dev- leti teslim almıştır. Raporda sıjç var, suçlu >ok. "Çiller Özel Örgütü" diye kitapvavımlandL Bunlar hep orada var" deyin- ce. DYP sıralanndan "Okita- bı ldmvaznMş" bağınşlan yük- seldi. CHP'li komisyon üyesi Fikri Sağlar, DYP lideri Tan- su ÇiUer hakkmda Meclis so- ruşturması açılması. ÖzerÇil- ler için de suç duyurusunda bulunulmasını istedi. ANAP'lı komisyon üyesı YaşarTopçu. "Diğer çeteler, en çok emniyet müdürlüğü düzeyinde ya da askerse binbaşı >arba> düzeyin- de orgüticnebümiş. Ama Susur- luk'la ortaya çıkan çete, siyasi makamlann en üst sevivesine >üksetaıiştir" diye konuştu. RP Gaziantep Milletvekili Bedri İncetahtacı. "Özel Harp Dairesi niçin kuruldu? Kontr- gerilla bazı başbakanlarca ifa- de edildiğj halde neden üzerin- de durulmadı" sorusunu yö- neltti. DSP'li komisyon üyesi Se- ma Pişkinsüt de dokunulmaz- lık fezlekelennin hasıraltı edil- mesınin siyasetçi-çete ilişkisi iddialanru güçlendirdiğıni söy- ledi. Içışleri Bakanı Meral Akşener, Cum- hurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM'nin üzerine düşen görevi hak- kıyla yerine getirdiğini sa\omurken, Meh- met Ağar da suçlamalan. "Çete iddiala- nna kargalar bile gülüyor" diye yanıt- ladı. Demirel Çozum darbe değil erken seçim' LONDRA (AA) - Cum- hurbaşkanı Sülejman De- mirel, "Türkiye'deki siyasi • krizin çözümü için en doğ- . nı yolun askeri darbe değil, ; erken genel seçim olacağı- ; nı" belirtti. Cumhurbaşka- nı Demirel, Ingiltere'de ya- ; yımlanan Financial Times gazetesine verdiği demeç- te, "ülkede askeri darbe korkusunu taşımak için bir neden olmadığuu" da kay- detti. Edward Mortiıner ımza- sıyla yayımlanan Financı- • al Times gazetesinın habe- rinde. "Başbakan olarak 1971 ve 1980 yıllannda as- keri darbe ile görevden nzaklaşanlan Cumhurbaş- kanı Demirel, yeni bir aske- ri darbeden korkmak için herhangi bir neden olmadı- ğını belirtiyor" denıldı. Fi- nancial Times. Cumhurbaş- kanı Demirel'in. askerleri de zaman zaman "yeni bir darbe olmaması yolunda uyardığmı" öne sürdü. MGK'nin rolü Cumhurbaşkanı Demi- rel, demecinde. Anaya- sa'nın kendisine Parlamen- to'yu feshetme yetkisi tanı- madığını bildirerek, "Bu yetkim olsaydı Parlamen- to'yu derhal feshederdim" dedi. Demirel, Milli Gü- venlik Kurulu'nun rolü ile ilgili olarak da şunlan kay- detti: "Askerler orada oturduk- lan zaman arnk asker de- ğildirler. Hükümerin, ; MGK'nin tavsiyelerini uy- gulamamasının hiçbir öz- rü olamaz. Zira Sayin Er- bakan ve Sayın ÇiDerde da- hil olmak üzere hükümette görev alan bir kısım bakan- lar, bu kunılun üyesidirler ve kararlara imza atnuşlar- dır." Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, bütün sorun- lann anayasal çerçeve için- de demokratik yolla çözüm- lenmesi gerektiğini belir- terek. askeri darbe için her- hangi bir neden görmediği- ni tekrarladı. Demirel, şun- lan söyledi: "Askerler 1960,1971 ve 1980 olmak üzere siyasi ne- denleıie üç kez müdahale et- riler. Ancak sorunlanmız bu müdahalelerleçözülme- di, aksine arttı." evrimi amldı i De\ rim Derneğı njh duüzenlediğı 96O'ı Anma Toplanhsı*" dün eski Se- 3Yazar Haydar Tunçkanat, eski CHP Is- NliBetvtkili ve yazar Ali Nejat Ölçen ve as- müdahalelerin büyük bölümünde TRT'nin uculuğunu yapan JüIideGültear'ın kattümıy- \apıldı.Toplantıda konuşanTunçkanat,27 Ma- yıs 1960öncesinde iktidarda bulunan Demokrat Parti'nin (DP) uygulamalannın tüm halkı isyan ettirdiğini söyledi: (Fotoğraf: TARIK TINAZAY) HSYK toplantısı Ağar'ın müsteşam veto edîldi Anayasa Mahkemesi Başkanı, ADD'nin düzenlediği toplantıya katıldı Özden: Ülkeyiböldürtmeyiz'YıırtHaberleri Servisi- Samsun Atatürkçü Düşünce Demeği'mn (ADD) panelinde. "içerdekiha- inlerle,dışardaki sözde dostiara" seslenen Anavasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, "Din sömürüsü yoluyla, Türki- ye'nin bölünmesine,yalana dola- na karsıyTz" dedi. Türkıye Baro- lar Birliği (TBB) Başkanı Eralp Ozgen de. TBB olarak laik Cum- huriyete bağlı, şeriat düzenıne karşı olduklanru belirterek. "Ata- türk'ün bize %erdiği, çağdaş u>- garhk düzeyine ulaşma göre\i var. Bunun gerçekleştirilmesi için ça- lışacağız" diye konuştu. Yol-İş Sendikası Genel Sekreten Tevfik Özçelik ise hükümetin çağdaş uygarlık anlayışına düşmanca tu- tum sergilediğini söyledi. Anayasa Mahkemesi Başka- nı Yekta Güngör Özden, önceki akşam ADD Samsun Şubesi ta- rafından düzenlenen toplantıya katıldı. Gazi KültürMerkezi'nde kalabahk bir topluluğa seslenen Özden, son yıllarda "kendi çı- karlan için içerdeki hainlerve dı- şardaki sözde dostiarın Türki- ye'\i bölüp parçalamaya çalıştı- ğmı" söyledi. Türkiye'de iç ba- nşı bozanlara seslenen Özden şöyle devam ettı: "Türkrye'nin üzerine gölge et- mesinlerbaşka ihsan istemeyiz. Bi- zün inancımızdan ve mutlııluğu- muzdan ellerini dillerini kalem- lerini çeksinler. Biz onlarolmadı- ğı zaman da Allah'a inanıyoruz. Vine de Allah'a inanıyoruz ama din sömürüsü yolınla. Türki- ye'nin bölünmesine, yalana dola- na karşıyTZ." Özden, Samsun'un, Llusal Kurtuluş Savaşı ateşinin yakıl- dığı en şereflı kentlerden birisi ol- duğuna dikkat çekerek şunlan söyledi: "Atatürk o kutsal adımını bu- rada attı. Biz ona layık olnıa ça- basını sürdüremezsek bana göre burada yaşam hakkımız olduğu- nu savunamayiz. Savunduğumuz ilkelerin si/in tarafinızdan pay la- şıldığını görmek de bana güç ve- riyor. Sizin desteğiniz benim gü- cünıü arrtın\or. Böv lelikle bu ül- kede bağımsız. özgür, mutlu, sağ- lıklı yaşamın tadına kavıışacağız. Yoksa 1800'lerden beri başlayan 'şenat isteriz' avazeleri ile din düşmanhğıyaparak. din sömürü- sü yaparak kendini dinci ilan edenlerin karanlığında yaşamak- tan kurtulamayız." Gazıantep'te bulunan Türki- ye Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen, yaptığı açıklamada. hu- kuk devleti \e insan haklanna saygılı Cumhun>etin gerçekleş- mesini sağlamayı amaçladıkla- nnı. hukukun üstünlüğünün, uy- gulamaya da yansımasının mü- cadelesini verdiklerinı söyledi. Yol-tş Sendikasfnın güney bölgesindeki temsilci. baştem- silci ve yöneticileri için düzen- lenen eğitim seminerinin açılı- şında konuşan Yol-İş Sendikası Genel Sekreteri Te\fik Özçelik de, devnm yasalannın cıddi teh- lıke altında bulunduğuna dikkat çekti. Hukukculardan Yargıtay Başsavcısı'na destek Savaş cumhuriyete sahip çıkıyor NECATIAYGIN İZMİR- Izmirli hukukculardan Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı Vurai Savaş'a destek geldi. Hu- kukçular. "Başsavcı Savaş'ın. unvanının başuıda yer alan cumhuriyet ilkelerine sahip çıkarak Re- fah Partisi hakkmda yasalan uygulamay a koyma- SL bunahmlann askeri çözümler yerine anayasal ve demokratik mekanizmalarla çözülmeye baş- landığını göstermesi açısından, demokrasinden yana olan tüm vatandaşlanmızı büyük ölçüde ra- hatlatmıştır" görüşünü savundular. RP yöneticilerinin Yargıtay Başsavcısı Savaş'a yönelik başlattıklan kampanyanm hukuk dışı ol- duğunu ve suç işledikleri görüşünü savunan hu- kukçular. savcılann bu konuda duyarlı olmalan gerektiğini belirttiler. Vural Savaş'ın görevini ye- rine getirdiğini vurgulayan Izmir Barosu Başİca- nıÇednTüraa RP'ninbaşsavcıyihedefalarakola- yı "kisiselkstirdiğini* belirtti. Turan, "Başsava ha- zırladığı iddianaınesini Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi. Artık bundan sonra karan Anayasa Mahkemesi verecek. Burada bir noktaya daha de- ğinmek istiyorum. Bugüne dek bir gazete bomba- landL Kimsenin sesi çıkmadı. ta ki bir Ud yüksek tirajü gazetenin kurşunianmasına dek. Yine bir- kaç parti kapatıldı, hiçbir partinin sesi çıkmadı. Ta ki Refah Partisi hakkmda kapafma istemiyk dava açılana dek. Vani susuyorlar. sustukça da sı- ra onlara geliyor" diye konuştu. Yargıtay Başsavcısı'nın "geç bile kalınnuş bir davTanısta" bulunduğunu vurgulayan Çağdaş Hu- kukçular Derneği İzmir Şube Başkanı Ahmet Hamdi Y'ıldınm ıse şunlan söyledi: "RP'nin Türkiye'yi ortaçağ karanhğına çek- meye gücü yetmeyecektir. Türkiye Cumhuriye- ti'nin savcılanyıllardır görolerüıi ihmal etmişier- dir. RP'nin kapantmasınıgerektirecekonlarcaotay mevcuttur. Hukukun uygulanması Türkiye'nin bütününde gerçekleştirilmeüdir.*' Emekli Askeri Savcı Güner Ytğitbaşı da Vural Savaş'ın, unvanının başında yer alan cumhuriyet ilkelerine sahip çıkarak RP hakkında yasalan uy- gulamaya koymasının, bunahmlann askeri çö- zümler yenne anayasal ve demokratik mekaniz- malarla çözülmeye başlandığını göstermesi açı- sından. demokrasinden yana olan herkesi büyük ölçüde rahatlattığını söyledi. VRA (Cumhuriyet Biiro- su)-HakimlerveSavcılar Yüksek Kuruhı'nun (HSYK), kurul üyesi Engin Doğu'nun eşi Tülay Do- ğu'yu Danıştay "a üye ataması tar- tışılırken. Mehmet Ağar dönemin- de Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı yapan L'ğur tbrahimhakkıoğlu'nu \eto etmesı dikkat çektı. Yüksek kurul, Yargıtay üyeliği için daha ön- ce başvuruda bulunan lbrahim- hakkıoğlu'nu. oyçokluğu ile ele- dı. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. ibrahimhakkıoğlu'nun seçilmesi yönünde oy kullandığı ögrenildi. Cumhuriyet'e bilgı \eren Ada- let Bakanlığı kaynaklan. yeni se- çilen üyelerden sadece Ömer Ra- ci İmamoğhı, .AK Alkan i1e Selamet îlday'ın RP'yeyakın tsımleroldu- ğunu belirttiler. Aynı kaynaklar, Mehmet Moğultay'ın bakanlığı sı- rasında İSKI savcısı Selim Ulaş hakkındaki soruşturmayı yürüten dönemin bakanlık müfettişlerin- den Mahir Ersin Germeç'in de Yargıtay üyeligine seçildiğine dik- kat çektiler. HSYK. boş bulunan Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine atama yapmak üzere daha önce de top- lanmış, ancak Danıştay kontenja- nından HSYK üyesi olan Zuhal Ço- kar'ın, Yargıtay kontenjanından kurul üyesi olan Engin Doğu'nun eşi Tülay Doğu'nun Danıştay üye- liğine atanmasınakarşı çıkarak is- tıfa etmesi üzerine toplantı ertelen- mişti. Kurulun önceki gün yaptı- ğı toplanöda, Çokar'ın istifasına ge- rekçe gösterdiği bu atamanın ya- m sıra HSYK üyesı olan Adalet Ba- kanlığı Müsteşan Cengiz Yelba- şı'nın Yargıtay üyeligine atanma- sı da yeni tartışmalara neden oldu. Yelbaşı, Çokar'ın yerine HSYK üyeligine atanan Resat Şamiloğ- lu'nun toplantıya katıldığını be- lirterek. kararlann hemen hemen tümünün ıttifakla alındığını söy- ledi. Atananlar HSY'nin önceki günkü toplan- tısında, Yargıtay üyeliklerine. Ada- let Bakanlığı Müsteşan Cengiz Yelbaşı, Bakanlık Müsteşar Yar- dımcısı Ahmet Akyalçın. Bakan- lık Yüksek Müşavıri Neşe Can Se- ber. Yargıtay cumhuriyet savcıla- n Ünal Okten. Türker Muratoğ- lu, Mehmet Erten. Yargıtay tetkik hâkimlerı Atalay Özdemir, Coş- kun Erbaş, Yavuz Öztürk, Yüksel Karadeli, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Raci İmamoglu, Ankara aslıye hukuk hâkimleri Zeki Akar. Abdurrah- man Ekinci, Selamet tlday, Mahir Ersin Germeç, Ankara Adalet Ko- misyonu Başkanı Ali Alkan ve İs- tanbul 7. Ticaret Mahkemesi Baş- kanı Ömer Koçak seçildiler. Danıştay üyeliklerine de. Da- nıştay savcılan TurgutCandan ve YılmazÇimen ile Ankara 8. tda- re Mahkemesi Başkanı Tülay Do- ğugetirildi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Ekmekçi'den Anılar Bir güzel insandı Mustafa Ekmekçi. Gazeteciliğimin ilk yıllannda tanıdığım.. yurtdışına öğrenime giderken -en değer verdiğim gazetecilik araçlanmı- ilk daktilo makinem ile ılk fotoğraf maki- nemi sattığım.. eşi Aldoğan Hanım aracılığı ile gıde- rek uzak bir hısımlık bağı bile oluşturduğum... Cum- huriyet'te komşuluk yapttğım; bir güzel insandı. Ani ölümler, ölenler için lyi, yakınlan için kötüdür. Bir dakika önce vardır, bir dakika sonra yok. O darbe in- sanı çok sarsar... Oysa hastalık. yaşlılık gibi nedenle- re bağlı ölümler; bir anlamda, beklenilen ölümlerdir. Bilinçaltınız sizi bir ölçüde de olsa böyle bir sona ha- zıriamıştır. Ekmekçi, agır hastaydı. Durumu umutsuzdu. Ama gene de o kötü habere hazır değildik... Duyunca, yaz- makta olduğum yazının altına birkaç satır eklemenin ötesinde bir şey yapamadım... Biraz zaman geçme- sini bekledim. • • • Yalın, dürüst, açık sozlüydü... Basında çok saygın bir yeri olmasına karşın, her zaman ölçülü ve saygı- lıydı. Samimi ilişkilerimiz vardı. Çocuklanmız küçükken bana zaman zaman takılırdı: "- Biliyor musun, iyi solculann iki kızı olur... Baksa- na; benım de ıkı kızım var, senin de iki kızın var, Müm- tazSoysal'/n da..." Arkasından gevrek bir kahkaha atardı. Ama -tüm samimiyetimıze karşın- hükümette yer aldığım dönemde, bana bir kez bile "sen" dememiş- ti. Bir gün, makam arabası ile giderken yolda yurümek- te olan Ekmekçi'yi gördüm, O da beni gormüştü. Say- gı ile selamlayıp yoluna devam etti... Durup, buyur et- tik. Arabada şoför ve koruma polisinden başka kimse yoktu. Ama onlann önünde de aynı saygılı tavn sür- dürdü... • • • Milliyet'te çalıştığı dönemle ilgili bir anıyı. M. Ali Kışlalı gülerek anlatırdı. Pazargünleri kımse nöbettutmak istemezmiş. Ama Ekmekçi, gönüllü olarak çalışırmış pazarlan... Telefo- nu açar, zamanın önemli devlet adamlanndan Ferit Meten'le uzun uzun sohbet edermış. Ve Melen ikide bir uyanımış: "- Ekmekçibak, bunlararamızdakalacak... Yazmak falan yok!" Ve ertesı günü sözlerinin Milliyet'te haber olduğu- nu gören Melen, telefona sarılıp Ekmekçi'yi ararmış. Ama Ekmekçi pazartesi günleri izinlı... Salı sabahı ge- lip de olayı öğrenince, gevrek kahkahalanndan birinı daha atarmış: "- Ne var yahu bunda, sakıncalı bir şey yok ki!.." Hafta sonuna kadar olay unutulurmuş. Ve pazar gü- nü gelince Ekmekçi gene çevirirmiş Melen'in telefo- nunu. Gene hoş sohbet. Gene aynı "yazmamak kay- dıyla" uyansı. Gene pazartesi günü Melen, Milliyet'te haber. Ekmekçı'den başkası olsa, Melen herhalde telefo- nuna yanıt bile vermezdi. Ama Ekmekçi'de "şeytan tüyü" vardı. Rahatlığı, iyi nryetlilıği ve sevecenliği, kar- şısındakini de rahatlatıyordu. Çok farklı sıyasal çizgıden kişjlerle aynı ıçtenlikli ilişkiyi kurabilmişti. . .. * ^ • • • *""•'•"** Ekmekçi Köy Enstitüsü mezunu falan değildi. Ama öylesine içtenlıkle savunurdu ki herkes O'nu öyle sa- nırdı. Emin Özdemir'e, Köy Enstitülen ile ilgili olarak yaptığı bir konuşmadan sonra Akşehir'de birisi şöy- le demiş: - Sizinle aynı kökenden olan ünlü bir köşe yazan daaynı şeyleri söylüyor... Mustafa Ekmekçi de... Özdemir gülümsemiş: - Bazı ınsanlar kökendeş olmadan da aynı duygu ve düşüncelere sahip olabilırler... Bunu ilettiği zaman, Ekmekçi yennden kalkmış ve alnından öpmüş Emin Bey'i. • • • Emin Özdemir'in çok değerli yapıtlanndan birisi de "Yazınsal Türierle ilgili. Gazete köşe yazılannı sınıf- landınrken bir an Ekmekçi'nin yazılan gelmiş aklına. - Onlan hangi sınıfa koymalı? Uzun uzun düşündükten sonra Ekmekçi'nin yazı- lan için özel bir isim bulmak gereğıni duymuş: "Öz- yaşam öyküsel köşe yazılan"... Ve Ekmekçi bunu oku- yunca, gevrek kahkahalanndan birisini daha atmış: - Yahu bunca yıidıryazıyorum; yaptığımın ne oldu- ğunu bana sen öğrettin... • • • Her zaman sakin, her zaman güleryüzlü, her zaman sabırlıydı. Ta ilk gazetecilik yıllanndan beri, odasından konuk- lan hiç eksik dmazdı. Bütün okurlan O'nun için bir dost- tu. Ankara'ya gelince uğramadan edemezlerdi. Bazen birbirinı tanımayan ınsanlar O'nun odasın- da tanışır, tartışırlardı... Ve o yüzündeki tebessümü hiç eksik etmeden, telefonlannı eder, yazjsını yazar, ara sıra da konuşmalara katılırdı... Mustafa Ekmekçi, özel bir insandı... Güzel bir in- sandı. Yaşamımızdan bir güzellik daha eksildi. Bir sevgi daha uçtu.. YAŞ İngiliz basınında 4 Ordu, Refah'ı PKK'den daha tehlikeli görüyor' REŞATAKAR LONDR.A - İngiliz ba- sını, Türkiye'deki siyasi bunalıma ve irticai faaliyet- lere geniş yer vermeye de- vam ediyor. Özellikle son Yüksek Askeri Şûra top- lantısı yüksek tirajlı gaze- telerde geniş yer aldı. The Guardian gazetesı "Türk Başbakanı bir kez daha askere boyun eğdi" başlıklı haberinde. ordu- dakı irtıcacı subaylann ıh- raç edileceğini ve Türki- ye'nin ılk Islami Başba- kanı NccmeöinErbakanın bu karara imza atmak zo- runda kaldığını yazdı. Türk ordusunun ırtica- yı. PKK'den daha tehlike- li gördüğünü vurgulayan Guardian gazetesi. Nec- mettin Erbakan'ın, gene- rallerle bırlıkte Anıtka- bir'de çekılmiş renkli bir de fotoğrafını yayımlayarak "Yüksek Askeri Şûra top- lannsmda 15generalin ara- sında tek kalan Erbakan zavalb bir görünümdeydi" dedi. Erbakan'ın, yılda iki kez irticacı subay lann ordudan atılması yönündekı Genel- kurmay önerisinı kabul et- mek zorunda kaldığını an- latan Guardian, Refah lide- rinin 11 aylık başbakanlı- ğı dönemınde üçüncü kez görüşlerine ters düşen kararlara imza atmak zo- runda kaldığını anımsattı. Cumartesi ise Milli Gü- venlık Kurulu'nun toplana- cağını v e bu toplantıda as- kerlerin yıne şubat ayın- daki kararlann hesabını so- racağını vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle