Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı. Orhan Erinç 0
Genel Ya\ın Koordınatorü Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlerı Müdurlerı:
IbrahimYıldız. Dinç Tayanç (Sorumlul
0 Haber Merkezı Müdüru. Hakan Kara
0 Görsel Yonetmen Fikrct Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 İstıhbaraı:
Cengiz Yddınm 0 Kültur. Handan Şenköken
0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler:
Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehraet Faraç
YayınKunjlu ÖhanSdçuk(Başkan).
Orhan Erinç, Oktav Kurtböke.
Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner,
Ergun BafcL Dürç Tayanç. tbrahim
\ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba>, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay 0 Haber Müchıru. Doğan
Akın Atatûrk BuKan No 125. Kat 4. Bakanltklar-Ankara
Tel: 4195020 (7 hat), Faks 419502"' 0 İzmır Temsıleısı
SerdarKızık.H ZıvaBU 1352S 23Tel 4411220. Faks
4419117 0 AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu. InönüCd
119 S No-lKat l.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
Koordmatör Ahmet Korulsan 0
Muhasebe: Bülent Yener 0
Idare: Hüseyin Gûrer 0 tşletme.
ÖnderÇelik0Bılgi-Işlera NaU
tnal 0 Bilgısayar Sıstem:
Mürüvet Çüer
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gülbin
Erduran # fCoorduıator Reha
Işıtman # Genel Mudür Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Yavuniayaa *e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yavtncılık A.Ş
TüÂocağıCad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 lstanbul f cl (0 212)512 05 05 (20 hat) Faks (0 2121513x5 28MAYIS1997 İmsak: 3.35 Güneş: 5.29 Öğle-13.08 Ikındı: 17.05 Akşam: 20.33 Yatsı: 22.19
Kumaş boyama
yarışması
• Istanbul Haber Servisi
- MEB Çıraklık ve
Yaygın Eğitim Genel
Müdürlüğü ile Deka-
Faner Şirketi işbirliğiyle
Türkiye genelinde halk
eğitim merkezleri
arasında düzenlenen "Iç
Giyım Kumaş Boyama
Yanşması" Türkiye
Finalı, Istanbul Merit
Antique Otel'de
düzenlenen defileyle
sonuçlandı.
Sunuculuğunu Atilla
Saral'ın. koreografisini
Atilla Kaplakarslan'ın
yaptığı ve Merve îldeniz.
Gizem Özdilli, Şenay
Akay gibı mankenlerin
sunduğu fınal
defilesinde, dereceye
giren ürünler
belirlenerek. ödül
alanlann plaketleri
verildı.
Kml Banon'
öldii
• BONN(AA)-Naziler
dönemınde ve 2. Dünya
Savaşı sonrasında
Rusya'dakı çalışmalanyla
ünlü "Kızıl Baron"
lakaplı çok yönlü Alman
mucit Manfred von
Ardenne. 90 yaşında
öldü. Dresden kentınde
bulunan fizikçı
Ardenne'nın Araştırma
Enstitüsü tarafından
yapılan açıklamada,
televizyon; atom silahlan
ve kanser tedavisi için
kullanılan yöntemlere
kadar geniş bir yelpazede
yüzlerce buluşu olan Von
Ardenne'in, kısa süren
hastalığınm ardından
önceki gece Bonn'daki
e\ inde yaşama veda ettiği
belirtıldi.
Cosmopolitan
muzıp bulundu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakanlık Küçükleri
Muzır Neşriyattan
Koruma Kurulu.
Cosmopolitan dergisinin
mayıs sayısını muzır
buldu. Kurulun Resmi
Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan
duyurusunda, derginin
mayıs sayısında yer alan
yazılann. 18 yaşından
küçüklerin maneviyatı
üzennde muzır tesir
vapacak nitelikte olduğu
belırtilerek bu nedenle
derginin. ilgili yasada
öngörülen sınırlamalara
tabi tutulmasına karar
verildı&i bildirildi.
Bilgisayarlarda gerekli düzeltme yapılmazsa 1999'u 2000'e bağlayan gece büyük bir kargaşa yaşanacak
Dünyayı 2000 korkusu sardıÇeviriServisi-1999 yılının sona erip
2000 yılının başladığı gece yarısı
dünyada büyük bir kargaşa yaşana-
cak. Ana bilgisayarlara bağh sistem-
lerde tarih değişikliğine bağh yaalım
düzeltmeleri yapılmadığı takdirde,
tüm dünyada yaşam duracak. Hafta-
lık Newsweek dergisinin kapaktan
verdiği habere göre tanh değişikliği-
nin neden olacağı kargaşanm önüne
geçilebılmesı için şimdiden önlem
alınması gerekıyor.
Dergiye göre 2000 yılına girildiğı
gece yansı, ana bilgisayara bağlı sis-
temlerde gerekli tarih degışıkligi ya-
pılmadığı takdirde elektrikler kesi-
lecek, paralar bankalarda bloke edi-
lecek, asansörler çalışmayacak. tra-
fik ışıklan sönecek, telefonlar susa-
cak. yoğun bakımdaki hastalar ka-
derlerine terk edılecek. 1 Ocak 2000
günü sabah işe geldiğinizde fabrika
veya ofıs binalannın kapılan kilitli ol-
duğu için içeri giremeyeceksiniz. Bu
örnekleri çoğaltmak olası. ancak kı-
saca özetlemek gerekırse yaşam du-
racak.
Felaket kapıda
Bu senaryolar gerçekleşebilir mi?
Bilgisayar uzmanlanna, şirketlerin
ıletişim binmlerine, yönetimde görev-
li teknokratlara, kısaca bilgisayarla-
ra biraz ilgi duyan herkese göre bu so-
runun yanıtı "evet". Bilim adamlan,
tarihin en pahalı projesi olarak nite-
lendirilebilecek düzeltme operasyo-
nuna şimdiden başlanmazsa felake-
tin kaçınılmaz olduğunu ileri süriiyor-
lar.
Peki, sorun nedir? 2000 Yılı Prob-
lemi, Y2K. veya Millenium Bug (bin-
•Uzmanlar. ana bilgisayarlara bağlı sistemlerde tarih
değişikliği ile ilgili yazılım düzeltmeleri yapılmazsa
2000 yılının başladığı gece yansı dünyada yaşamın
duracağını öne sürüyorlar. Felaket senaryolannın
önlenebilmesi için şimdiden çalışmalara başlanması
gerekiyor.
yıhn bilgisayar hatası) adı verilen bu
sorun 4 sayılı bir rakamın ilk 2 sayı-
sının değiştirilmesindeki zorluktan
kaynaklanıyor.
Bellek kapasitesinin sınırlı oldu-
ğu yıllarda tarih atarken ilk iki raka-
mı yazmayarak yer kazanma çabala-
nnın (1951 yılının 51 olarak yazılma-
sı gibi) programcılar tarafından alış-
kanlık haline getinlmesi sonucu or-
taya çıkan bu sorunu düzeltmek, za-
man ve para açısından çok büyük ya-
tınmlar gerektiriyor. Birkaç yıl son-
2000 yılına girilirken neler olacak?
Işte felaket senaryolan3. bin yıla girerken ana bilgısayarlann tarih değişikliğini
zamanında yapamaması büyük sorunlara yol açacak.
Newsweek dergisi bu sorunun ne gibi felaketlere yol
açabileceğine ilişkin çeşitli senaryolar üretti.
Havayollan En kötü senaryo: 2000
yılına girildiği gece yansı hava trafık
kontrol sistemlen tümüyle çökecek.
Uçaklann bazılan yolunu şaşıracak.
Gökyüzünde büyük bir kargaşa
yaşanacak.
Olası senaryo: Havaalanlannda
bekleme salonlan dolup taşacak. Uçaklar piste
inemediği için havada turlayacak. Seferler aksayacak.
Gerekmedikçe seyahat edilmemesi öneriliyor.
Sanayi: En kötü senaryo: Güvenlık sistemlen
çahşmayacağından işçiler fabnka
kapılannda yığılacak. Montaj hatlan
çalışmayacak.
Olası senaryo: Büyük şirketler bırlikte
çözüm arayışına girecek. Yüklemeler
gecikeceği için üretim aksayacak.
1999 model ürünler vitrinlerde müşteri
bekleyecek.
Bankacıkk: En kötü senaryo: Borsa dahil finansal
altyapınm çivisi çıkacak. Tüm kayıtlar. bilançolar,
analizler yok olacak.
Olası senaryo: Bazı bankacılar geçici
olarak hesaplan kapatacak. Elekrronik
transferlerde kanşıklıklar yaşanacak.
Bir mıktar parayı şimdiden şilte
altında saklamakta fayda görülüyor.
Hastaneler. En kötü senaryo:
Aralannda kardıyak monitörlerinin de bulunduğu tüm
tıbbi cihazlar duracak. Yoğun bakımdaki hastalar
kaderlerine terk edilecek.
Olası senaryo: Hasta ve işletme
kayıtlan birbirine girecek. Faturalar
kanşacak. Hastanelerin malzeme
ihtiyaçlan zamanında yapılamayacağı
için bakım aksayacak.
NükJeer santrallar:
En kötü senaryo: Kontrol çipinin
devreleri kanştınnasıyla dünyanın dört
bir yanında "mantarlar" bitecek.
Milyonlarca kişi ölecek.
Olası senaryo: Güvenlik
sistemlerindeki aksama yalnızca enerji
sorununu gündeme getirecek. Evler karanlıkta kalacak.
sanayi elektriksiz kalıp üretim duracak.
Silah sanayi En kötü senaryo:
Savunma sistemlen zayıflayacak.
Uydulann gönderdiği sınvaller
alınamayacak. Dolayısıyla her ülke
muhtemel bir füze saldınsına açık
hale gelecek.
Olası senaryo: Silahlar demode
olacak. İleri teknoloji ile çalışan silahlar son derece
tehlikelı hale gelecek.
Resmi daireler: En kötü senaryo: Merkez Bankası,
sigorta kurumlan, emekli sandığı
kayıtlan kanşacak. Vergi tahakkuklan
ve bütçe kalemleri düzelemeyecek
şekilde bozulacak. Kontrol altında
tutulan bilgisayar virüsleri meydanı
boş bulup hesaplan altüst edecek.
Olası senaryo: ABD'de resmi daireler
şimdiden önlem alıyor. Üst düzey teknokratlann bir
kısmı sorunun başlanna ne büyük dertler açacağım
• şimdiden fark ederek önlem almaya çabahyor.
OTUBUM BAŞKANI tZLEYİCtLERİK SORULARHNA İZİN VERMEDİ
Enerji seminerine çevreci tepkisi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Nükleer Enerji Kamuoyunu Bilgılen-
dirme Semineri, nükleer karşıtı grup-
lann sert eleştirileriyle sona erdi. Ka-
tıluncı olamadıklan toplantıda izleyi-
ci olarak söz alan çevreci gruplar, se-
minerin, kamuoyunu bilgilendirme
amacından çok "nüldeeri sevdjrme" ça-
basına dönüştüğünü belirttiler. Çev-
reciler, seminere nükleer karşıtı pro-
fesörlerin davet edilmemesine tepki
gösterdiler. Türkiye Atom Enerjisi Ku-
rumu (TAEK) Radyasyon Güvenliği
ve Sağlığı Daire Başkanı Mehmet Ali
Avundukoğlu. nükleer santralların
"halka rağmen halk için gerekli oldu-
ğunu'' savundu.
Türkiye Uluslararası Atom Enerji-
si Ajansı (IAEA). TAEK ve Türkiye
Elektrik Üretim tletim AŞ'nin (TEAŞ)
işbirliği ile düzenlenen seminer, son
gününde nükleerkarşıü gruplann eleş-
tiri yağmuruna tutuldu. "İngütere'de
Kamuoyu Bflgflendirme Aktiviteleri"
adlı bir bildiri sunan Ingiltere Nükle-
erEndüstri Forumu direktörü IpekVI-
ğit, bu ülkede nükleer endüstrinin 18
istasyona sahıp olduğunu söyledi. Nük-
leer endüstnnin yaklaşık 50 bin insa-
na iş olanağı yarattığını beiırten Yiğıt.
Ingiltere'deki Sellafield nükleer istas-
yonunun aynı zamanda önemli bir tu-
rizm potansiyeli de yarattığını kaydet-
ti. ODTÜ Kirnya Bölümü öğretim üye-
si Doç. Dr. İnci Gökmen ise yapılan
araştırmalar sonucu Sellafield "de ça-
lışan insanlarda ve onlann çocukla-
nnda görülen kanser oranlannın art-
tığını açıkladı.
TEAŞ genel müdürlük danışmanla-
nndan Prof. Dr. Nejat Aybers. ınsan-
lann risksiz yaşayamayacağını savu-
ndu.
Semınerin kapanış bölümünde sert
tarnşmalar yaşandı. Oturumu yöne-
ten Hacettepe Üniversitesi Nükleer
Enerji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.
Osman Kadiroğlu konuşmacılara yö-
neltilen sorulan kısa tutmak isteyin-
ce, nükleer karşıtı gruplann eleştirisi-
ne uğradı.
Sorulan sık sık kesen Kadiroğlu,
"Burada propaganda yapmaıuza izin
veremeyiz" diyerek soru sormak iste-
yenlen de engelledi. Çevre Platfor-
mu'ndan Refik Vlaraşhoğtu. "Dünso-
ru sormama izin verilmedi. Bu neden-
le kıvafctlerimi değiştirdim. Elbiseie-
rimi değişurmesevdim soru soramava-
caktım" diyerek tepki gösterdi.
Youth For HABITAT' Türkiye Birimi Toplantısı
6
Alman kararlar uygulansm'
e-posta : tan @ vol. com. tr
• Wally N'dow konferansın ana tezi
olan "sürdürülebilir insan
yerleşimleri" konusunda gençliğin
çok önemli bir role sahip olduğunu
söyledi. N'dow. "Çeşitli ülkelerde
olduğu gibi Türkiye'de de bölgesel
bir ofisin açılmasını umuyoruz"
dedi.
tstanbul Haber Servisi - İstanbul'da
yapılan HAB1TAT-I1 Konferansı'nın
amaçlanna dünya gençliğinin aktif
katkıda bulunması için oluşturulan Youth
ForHABITAT" Türkiye Birimi Toplantısı
dün Şişli Belediyesi Başkanlık binasında
yapıldı. Toplantıda, HABITAT-II
Konferansı'nda alman kararlann hayata
geçirilmesinin önemi \oırgulandı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin
resmi konuğu olarak dün Türkiye'ye
gelen ve toplantıya başkanlık yapan VV'allj1
N'dow konferansın ana tezi olan
" sürdürülebilir insan yerleşimleri"
konusunda gençliğin çok önemli bir role
sahip olduğunu söyledi. N"dow, "Çeşitli
ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de
bölgesel bir ofisin açılmasını umujoruz"
dedi. N'do\v, HABITAT-II Konferansı'nın
bin "Herkes için yeterli bannak", diğeri
de "Hızla şehirleşen dünyada
sürdürülebilir insan yerleşimleri'' olmak
üzere ıki ana temasının bulunduğuna
ışaret etti. N'dow, Türkiye'de bulunduğu
süre içinde parlamenterİerle de
görüşeceğini ve parlamenterlere
HABITAT-II çerçevesinde gençkrle ortak
çalışmalar^rütmelerini önereceğıni
belirtti. N'dow'un bugün Ankara'da
Cumhurbaşkanı Demirel ile de görüşeceğı
ve ona HABITAT çalışmalan konusunda
bir brifing vereceğı öğrenildı.
Toplantıya katılan Şişli Belediye Başkanı
Gülay Aüğ da gençlerin kentlere sahip
çıkmalannın, dünyanın geleceği açısından
çok sevindiricı ve önemli olduğunu ifade
ederek. Türk gençliği ve kadınının bu
konuda çok duyarlı olduğuna işaret etti.
Atığ, daha sonra gazetecilere yaptığı
açıklamada da. HABITAT-H'nın
Türkiye'de yapılmasının çok büyük bir
şans olduğunu belirterek. "Türki\e ne
yazık ki HABITAT'ın kalduımlannı
tartışfığı kadar, sonuçlaruu tartışmadr
dedi. Bu arada, Youth For HABITAT
Türkiye Birimi 'nin eylül ayında
Eskışehir'de uluslararası düzeyde
HABITAT-II ile ilgili bir toplantı
düzenleyeceğı de bildirildi.
ra ortaya çıkabilecek bir sorunu çö-
zümlemek için bugün milvonlarca
dolar tutannda bir yatınmı gereksiz
gören iş\erenler, ne yazık ki bu teh-
likenin gerçekleşme olasılığını arttı-
nyor.
Çözüm arayışı
Genye sayımın başladığı şu gün-
lerde tehlıkenin kapımıza dayandı-
ğını gören bilgisayar programcılan,
1999'u 2000 ile değıştirmeyi redde-
den programın güncelleştirilmesinin
kestirme yollannı anyorlar.
Uzmanlar, sistemlerini anabilgisa-
yarlar ile yürüten tüm hükümetlerin,
küçük veya büyük yönetim birimle-
rinin, işadamlannın, sosyal kurumla-
nn şimdiden kollan sıvayıp düzeltme
ışlemine başlamalannı, aksi takdirde
çok geç kalınacağını öne sürüyor.
ABD'nin önde gelen bilgisayar şir-
ketlennden Gartner Group'un yaj>
tığı tahminlere göre düzeltme ışlemı
yaklaşık 600 milyar dolara mal ola-
cak.
Bu miktann Clinton hükümetinin
bütçeden ilk ve ortaeğifım için ayır-
dığı paraya eşit olduğunu belirten
ABD'li uzmanlar. pek çok özel ku-
ruluşun böyle biryannma girmeye ya-
naşmayacağına dıkkat çekiyor.
Sokaktaki adamın "Yamızcaikisa-
yının değiştirUmesi niçin bu kadar
abarnhyor? Tüm bQgisa>'arlara uygu-
lanabilecek robotik bir program sa-
yesinde bu sorunotomatikolarak hal-
ledilemez mi" sorusuna hedef olan
bilgisayaruzmanlan, bu konunun dü-
şünüldüğü kadar kolay olmadığını
belirtiyorlar.
Eski birbilgisayardili olan COBOL
ile yazılan ana bilgisayarprogramla-
nnın her 50 satınnda bir kez tarih be-
lırtilmesi düzeltme işlemıni güçleş-
tiriyor.
İçinde tarih bulunan tüm satırlann
düzeltilmesi işlemi tamamlandıktan
sonra yeniden yazılan programın test
edilmesi daha büyük zaman ve emek
kaybma yol açacak.
Programcılann işkence olarak ni-
telendirdikleri bu işlem. ne yazık ki
2000 yılında kıyametın kopmaması
için gerekli.
Uzmanlara göre gerekli önlemler almmazsa 2000 ydma girildiği gece yansı elektrikler kesilecek, asansörler ça-
hştnav acak, trafik ışıklan sönecek, telefonlar susacak, yoğun bakımdaki hastalar kaderlerine terk edilecek
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Ülkücüler'e 'Özeleştiri' Fırsatı
Türkeş'in ölümünü duyduğum an, kulağımda
onun, uzak ve sisli bir mayıs sabahı, Türkiye
radyolarında yankılanan 'dâvudi' sesi:
"... dikkat! Dikkat! Büyük Türk Milleti! Silâh-
lı Kuvvetlerimiz, Istanbul, Ankara, Eskişehir ve
diğer büyük merkezlerde, 27 Mayıs saat
03.00'ten rtibaren idareyi ele almıştır..."
Bu ilk anonsu, "askeri yönetimin, NATO'ya ve
CENTO'ya. -yâni 'sistem'e- bağlı olduğunu" dün-
yaya ilan eden, ikinci bir anons takip edecekti. Eğ-
ri oturalım, doğru konuşalım: Alpaslan Türkeş'in
-gizli ya da açık- bütün siyasi kariyeri boyunca, 'NA-
TO'ya ve CENTO'ya bağlı' bir politikacı olarak kal-
dığını, kim inkâr edebilir?
Kimse sormaz, ya sorsalar derim ki: Türkiye'de-
ki 'milliyetçihareket' Başbuğ'un vefatını müteakip,
gelmişini geçmişini ince elekten geçirip, yeniden
değerlendirmelidir, Türkeş'in ölümü, hayli gecik-
miş bir özeleştirinin yapılabilmesi için, ikinci önem-
li fırsat sayılmalri Birincisi, SSCB'nin dağılmasıyla
bağımsızlığınakavuşmuş 'esirTürkler'in, 'turancı-
lığa', düpedüz omuz silkmesiydi; çoğu kendileri-
ni Türk diye adlandırmıyor, Kazak', 'Türkmen',
'Ûzbek' vb. demeyi tercih ediyordu, oysa 'Turan-
cılık' ülkemizde Rusya'daki 'esir Türkler', onlann
kurtarılması ve tek bayrak artında birleştirilmesi
hayaline dayandırılmıştır. Kim tarafından, nasıl mı?
'Evveliyatı', cumhuriyet öncelerine uzanıyor.
Tadsız' bir soru...
\S im ki Andre Malraux'nun, 'Antimemoires'ad-
l \ lı 'hatıralan'm okumaya davranır; ilk cildin, ilk
bölümünde şöyle bir cümleylekarşılaşıpirkilecek-
tir: "... Alsace, 1913 / Babam İstanbul'dan dö-
neli, henüz bir hafta bile olmamıştı..." (Antime-
moires. s. 27, Gallimard 1972) Allah Allah, Malra-
ux'nun babası, I. Dünya Savaşı arifesinde, İstan-
bul'da ne arıyordu? Meraklısı bılir: Alsace o dö-
nemde 'Alman'û\, Malraux'nun babası Alman is-
tihbaratı'nın Enver Paşa nezdindeki 'müşavirterin-
den' birisidir, en çok da Orta Asya Türklerini Çar-
lık Rusya ve Hindistan Müslümanlarını Ingiltere
aleyhineayaklandırmaklailgileniyor: Gâzi'nin. 7â-
fını edip yapamayarak, dünyayı kendimize düşman
ettiğimizi' söylediği, pan/türkizm'in de pan/tura-
nizm'inde 'iticigücü'oyıllarda, Kayzer'inAlman-
ya'sı!
II. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında, 'nöbeti'
Hitler'ın Almanyası devralmıştır, savaş sonrasın-
da, SSCB Dışişleri Bakanlığı'nın yayımladığı 'giz-
li' belgeler, Rusya'daki Türkleri Moskova aleyhi-
ne örgütlemek için, Mareşal Çakmak namına ha-
reket eden Mürsei (Bakû) Paşa'nın ve mahiyeti
belırsiz Doktor Hârun'un Nazi istihbaratı ile ilişki-
lerini gün gibi ortaya koymuştu; Nazi Dışişleri Ba-
kanı Ribbentrop'un. 'Türkiye'de/c; dostlara dağı-
tılmak üzere' Ankara'daki Büyükelçı Von Papen'e
gönderdiği 'a/f/nmarWann'şrfresuretıni, bu köşe-
de yayımlamıştım. (Cumhuriyet, 4 Kasım 1996) O
da başlıbaşına bir ibret belgesidir.
İnsan elinde olmadan sormaz mı? Bu nasıl bir
'milliyetçi hareket'tır ki, Alman 'aşın' milliyetçiliği-
nin, Rusya'ya ve Ingiltere'ye karşı yayılmacılığı-
nm 'taşeronluğuna' soyunur?
llahi, yalnız o mu?
'Rus ajanı' mı?..
Gazi, 28 Eylül 1920'de Moskova'dan bir mek-
tup almıştı, önemli bir mektup: göndefen En-
ver Paşa! O ara ittihatçı takımı, pan/islamizm ve
pan/turanizm'i 'bircihan ihtilâli' olarak örgütlemek
iddiasındadır: Enver Paşa, Gâzi'ye bunu bildiri-
yor, bir de sır açıklıyor:
"... ben islâm muhitinde teşkilât icrasıyla
memleketin halâsı uğrunda çalışmak maksa-
dıyla buraya geldim (şimdi dikkat); esasen Rus-
lar, komünizm şeklinde olmasa bile Ingiltere
aleyhindeki ihtilâl hareketlerine muavenet (yar-
dım) etmeyi, prensip itibariyle kabul etmişler-
dir" (Ş.S. Aydemir / Enver Paşa, Cilt 3, s. 547)
Şevket Süreyya ayrıca, Enver Paşa'nın Ber-
lin'den, o tarihte Moskova'da bulunan Halil Pa-
şa'ya gönderdiği mektubu açıklamış; orada 'SSCB
Dışişleri Komiser Yardımcısı Karahan'dan alaca-
ğı 200.000 rubleyi, verdiği tâlimat dairesinde kul-
lanmasını' istiyor. 5 Eylül 1921 tarih ve Batum çı-
kışlı 'tâlimatı' ise şöyle:
"... 1) yayınlanacak Livâ-ül İslâm gazetesi
için Berlin merkezine 10.000 mark; 2) her ay Is-
tanbul'a (Kara Vâsıf Bey'e ve Karakol Teşkilâ-
tı'na) gönderilen 6.000 markın 10.000 marka
iblağı; 3) başta 'Kara' Kemal bey olmak üzere,
Malta'dan kaçan 'arkadaşlar' için, Münih'te
bulunduğu anlaşılan Kemal Bey'e 100.000 mar-
kın itâsı..." (Aynı eser, s. 654)
Bilmez değilsiniz ya, 'Bolşevik' Ruslardan para
aldığı, onlann çıkarına politika yaptığı iddia edilen-
lerin adı, ülkemizdeki 'Ülkücü' argosunda. 'Mos-
kova Ajanı' ya da 'Rus Uşağı 'dır; pantürkıst ve pa-
nislamist Enver Paşa'ya hangi ülkücü 'Moskova
Ajanı' ya da 'Rus Uşağı'. diyebilecektir merak edi-
yorum. >
Halbuki o ilkTürkçüler... neyse, sonra devam ede-
riz.
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm