25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MAYIS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Akdenizliler 'eylerinj' süpürdü • Istanbul Haber Servisi -Doğal Hayatı Koruma Derneğı (DHKD). Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklannı Değerlendirme Vakfi (ÇEVKO) ve Amway Tûrkiye'nin "Pınl Pınl Türkiye" etkinliği, 18 Akdeniz ülkesiyle aynı gûnde Istanbul. Izmir, Mersin ve Bursa'da yapıldı. Bundan sonraki yıllarda da her yıl düzenleneceği belirtilen etkinlığin istanbul Kilyos bölümüne. Çevre Bakanı Ziyattin Tokar da katıldı. TGC'den Yuptçu'ya ziyaret • tstanbul Haber Servisi - Bir süre önce Sakarya Cezaevi'nden Saray Cezaevi'ne nakledilen gazeteci Işık Yurtçu'yu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Nail Güreli. Genel Sayman Turgay Olcayto ve yönetim kurulu üyesi Ayhan Yetkiner'den oluşan heyet ziyaret etti. Yurtçu ile bir süre görüşen heyet üyeleri, Yurtçu'nun cezaevindeki durumu hakkında bilgi alarak ihtiyaçlanm belirledi. Ziyaret sırasında heyet üyeleri Yurtcu'ya çok sevdiği vrş.ne reçeh' ile Samsutt ' j sigarası Kediye etti. '' YıMız Sarayı davası • İstanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası'nca Yıldız Sarayı'ndaki Istanbul Büyükkent Şubesı'nin "amacına uygun kullanılmadığı" gerekçesiyle nısanda tahliye edılmesi nedeniyle açılan davaya dün başlandı. Mimarlar Odasfnın avukatı Derviş Parlak. duruşmada, aynı taşınmaz üzerinde birçok kuruluş olduğu halde, yalnız kendileri için tahliye karan ahnmasının hukuka aykın oldugunu öne sürdü. Mahkeme, karannı bir ay içinde vererek taraflara bildirecek. Basma sağduyu çağrısı • Istanbul Haber Servisi -Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, yayın organlaruıda hedef göstererek ve ağır suçlamalar içeren yayın yapılmamasım istedi ve sağduyuya davet etti. Açıklamada, gazetecilikle bağdaşmayacak biçimde ortaya atilan iddialann suç oluşturdugu belirtilerek, bu kişilerin TGC'yebildirilmesi istendi ve meslegin saygınlığının konınması amacıyla "gerekenin yapılacağı" kaydedildi. ÖYS ücnetinde son gün • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Oğrenci Seçme Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) için sınav ücretlerini yatırma süresi bugün sona eriyor. ÖYS'ye girecek adaylann, sınav ücreti olan 1.5 mılyon lirayı bugün saat 16.00'ya kadar bulunduklan yerlerdeki İş Bankası veya Vakıflar Bankası şubelerine yatırmalan gerekiyor. ÖSYM'den yapılan açıklamada, sınav ücretini yatırmayan adaylann ÖYS'ye ahnmayacaklan bildırildi. REFAHYOL hükümetinin parlamentoda azmlığa düşmesiyle alternatif hükümet modelleri gündeme geldi Bütün fomıiiller seçîme çıkıyor• Muhalefet partileri REFAHYOL'un en geç hafta sonunda biteceğinin hesabını yaparken, bütün alternatif hükümet modelleri, erken seçimi beraberinde getiriyor. Hükümet ortaklannın, BBP'nin de içinde yer alacağı yeni bir koalisyon için pazarlığa orurmalan bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koalisyonun parlamentoda azınlığa düşmesinı dikkate alan hükümet ortaklannın. BBP'nin de içinde yer alacağı 3'lü koalisyon için pazarlığa oturmalan bekleniyor REFAHYOL-BBP koalisyonunun önündeki en büyük engelin ise Başbakan Necmettin Erbakan ıle DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller arasındaki başbakanlık pazarlığı olacağına dikkat çekildi. Çiller'in. ancak RP ile tamamen ıplen koparması durumunda ANAYOL-SOL hükümetıne yeşil ışık yakabileceği belirtilirken. büyük ölçüde dışlanan RP'nın ıse önce DYP ile uzlaşma yolu arayacağı. daha sonra ANAP'a koalisyon önerebileceği kulislerde dile getirildi. Parlamentoda muhalefet. REFAHYOL'un en geç hafta sonunda biteceği hesabı yaparken, bütün alternatif hükümet modelleri, erken seçimi beraberinde getinyor. Kulislerde dile getirilen alternatif hükümet modelleri şöyle sıralanıyor: Çillerin başbakanlığında REFAHYOL- BBP: Çiller. Erbakan'la başbakanlık konusunda anlaşır. DYP, yetkilı oreanlanndan çekilme karan çıkanr. Erbakan, Çiller'le '•REFAHYOL-BBP koalisyonu için anlaşüklan" mesajıyla Çumhurbaşkanı Süleyman DemireTe ıstifasını sunar. REEAHYOL-BBP'nin parlamentodakı desteğinin 283'ü bulduğunu gören Demırel. Çıller'e hükümetı kurma görevini verir. Anayasaya uyum yasalan. yeni seçim yasası, nüfus tespiti ve seçmen kütüklerinin yenılenmesınden sonra REFAHYOL-BBP, 1998 yılı içinde erken seçime gider. Erbakan'ın başbakanlığında REFAHYOL- BBP: Erbakan başbakanlığı Çiller'e vermeye yanaşmaz. Çiller. 3 ay içinde erken seçim koşulu getırir. Kapatılma tehdidi altındakı RP. bu öneriyi kabul eder. Hükümet ortaklan. parlamentodaki güvenoyu desteğini yitiren REFAHYOL'a BBP'y ı de alıp ve sadece seçim yasası değışıkliğıyle en geç yıl sonuna doğru erken seçime gider. Çiller'in başbakanlığında ANAYOL-SOL: Erbakan'la başbakanlık ve 8 yıllık temel eğitim konusunda anlaşamayan DYP hükümetten çekilir. Azınlık hükümetiyle yoluna devam etmek ısteyen RP. gensoruyla düşürülür. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. erken seçim koşuluyla Çiller'in başbakanhğındakı ANAYOL-SOL koalisyonuna onay verir. RP dışanda bırakıl'ır, ANAP-DYP-DSP hükümetı kurulur. ÇHP buna dışandan destek verir. Bu hükümet. anayasava uyum yasalan, seçim yasasını çıkardıktan sonra erken seçime gider. Çiller. Cumhurbaşkanı Demirel'e 313 milletvekilinin desteklediği ANAYOL-SOL formülüyle gider. Ancak muhalefet, Çiller'in başbakanlığına karşı çıkıyor. DYP'den 3. ismin başbakanlığında ANAYOL-SOL: RP'sız alternatıfler içinde ağırlık kazanan bu modele göre ANAP. DYP'den 3. ismin başbakanlığında ANAYOL-SOL'a destek verir. DSP'nın de içinde yer alacağı bu modele göre "hemen seçim" yenne. 8 yıllık temel eğitim yasasının da aralannda bulunduğu önemli yasalar çıkanldıktan sonra seçime gidılir. ANA-REFAH: Çiller. kendisinın başbakanlığında dıretırse. DYP hiçbir hükümet modeli içinde yer almama karannı yetkili organlanndan çıkanr. ANAP, DSP. CHP, DTP'nın milletvekıli sayısı, hükümet kurmaya yetmeyeceğı için ANAP. RP ile anlaşarak. ülkeyi erken seçime götürecek bir formül üzennde anlaşır. Ancak ANAP cephesinde bu formül. şımdilik tercihlerin en sonunda yer alıyor. Çokparçalı hükümet: Çiller'in Erbakan'a başbakanlığını kabul ettırememesi durumunda. DYP'den kopacak en az 25 mıllervekih ANAP, DSP. CHP. DTP'nin de içinde yer alacağı bir koalisyona destek verir. Bu hükümet ülkeyi en kısa sürede seçime görürür. DemireL erken seçim karan alır: Siyasi partiler. hiçbir model üzerinde 45 gün içinde uzlaşmaya varamazsa. Cumhurbaşkanı Demirel. anayasadakı yetkisini kullanarak seçimlenn yenilenmesi karannı alır. Cumhurbaşkanı'nın seçimlerin yenilenmesi karan alması durumunda anayasa uyannca Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı geçicı Bakanlar Kurulu'nu kurmak üzere bir başbakan atar. Geçicı Bakanlar Kurulu. seçim süresınce ve yeni Meclis toplanıncaya kadar görevini sürdürür. Danıştay'ın karan üzerine geri çagnlan memurlar 3 gün sonra yeniden işten çıkanlıyor Umraııiye Belediyesi yargıyı dinlemiyor tstanbul Haber Servisi - RP'li Ümranıye Belediye Başkanı Mehmet Bingöl, işten çıkardığı memurlar- la ılgili mahkeme kararını uygulamamakta direniyor. Danıştay 12. Dairesi'nin karanyla işlerine dönen çalışanlan gruplar halinde işe çağıran Ümranıye Be- lediyesi, aynı memurlan ? gün sonra yeniden işten ç ı - kanyor. Ümraniye Belediyesi - nın 13 Haziran 1994 tarı- hinde görevlerine son ver- diği 137memur, verdikle- ri uzun hukuk mücadelesi- ni kazanmalarına karşın bir türlü işbaşı yapamıyor. Görev ine son verilen me- murlardan Hatice Sibel Kaymak,Danıştay 12. Da- iresi'nin kendileriyle ilgı- li verdiğı karann RP'li sonra idare mahkemesine başvurdu. İdare mahkeme- sı memurlann başvurusunu reddederek. Ümraniye Be- ledıyesı'nin ışleminı huku- ka uygun buldu. tdare Mahkemesf nin ka- ran üzenne memurlar tem- y ize başvurdu. Temyiz baş- vurusunu değerlendiren Danıştay 12. Daıresı. tstan- bul 6 İdare Mahkemesi" nin karannı bozdu. Danıştay'ın \ erdıği bozma karannın so- nuç bölümünde şöyle deni- liyor "Kaldı ki, ilgilinin hilesi \ e y alan beyanı dışında ida- rece yapılan hata \c usulsü/- lüklerin dü/eltilmesu işle- min tesis edildiği tarihten hi- baren dava açma süresi için- de geri alınması suretiyle mümkün olup, bu süre geçi- rildikten ve kişiler yönün- madığını belirterek. "Lzunca bir süre mahkeme karannı uvgulamayan belediye şimdi de işten çıkardığı memurlan grup- lar halinde çağınp işbaşı yaptınyor, üç gün sonra yeniden işten çıkanyor" dedi. Ümraniye Belediyesi nin karann düzel- tilmesi için Danıştay"a başvurduğunu. an- ulan- M e n Ç 1 ^ 1 ^ " 1 8 ^ B ' n l ^ ' ü Cumhurt>aşkam D e m i ^ sından sonra geri alınması tiğini savundu. 1993 yılında yapılan sı- idare hukuku ilkelerine. özellikle idari is- navla Ümranıye Belediyesi'nde memur olarak işe başlayan 137kişi,27Mart 1994 yerel seçimlerinden sonra işbaşına gelen RP'lı yönetim tarafından. sınav ın usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle işten çı- kanlmıştı. tşten çıkanlan memurlar daha cak bu istemın reddedildığıni belirten Si- bel Kaymak, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e çıkıp Ümraniye Belediye Baş- kanı Mehmet Bingöl'ü şikâyet edecekle- rinı söyledi. Kaymak, yaklaşık 15 arkada- şının işbaşı yaptınlarak üç gün sonra işten çıkanldığını ve bu uygulamanın devam et- tikrar ve güven ilkelerine aykınlık teşkil edeceğinden idarenin, hatalı uygulamala- n nedeniyle, memuriyete giriş sınavını ip- tal ettiğinden bahisle davacının görevine son vermesine dair işlemde bu vönden de hukuka uyaıiık görülmemiştir." Cürkan seçim sistemini elestirdi Perinçek: Siyasetin üzerinden paranm saltanatı kaldınlmalı tstanbul Haber Servisi - TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan, Türkiye"de seçim yasasının şimdiye dek 37 kez değiştirildiğini ve çoğu kez birbaskın seçim dayatılarak seçime gidildiğini söyledi. Gürkan, "tktidar partileri, yıpranmama duygusuyla baskın seçime giderek daha az oyla tekrar iktidara geByorlar" dedi. fşçi Partısi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ise Türkiye'de seçim ve siyasetin üzerinden paranın saltanatının kaldınlması gerektiğini belirterek "Türkiye'de seçimlere para hükmediyor ve medya da paranm hükmü artında bulunuyor" diye konuştu. Gürkan. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nce düzenlenen •'Seçim sistemimizin değeriendirilmesi" konulu panelde, Türkiye'nın seçim sisteminin adaletsız ve dengesiz oldugunu belirtti. Gürkan, "Bugünkü seçim sistemiyle yüzde 28 oyla bir parti parlamentoda yüzde 51 çoğunluğu alabiliyor. Bu bir tuzaktır. Bu tuzak yüzde 10'luk ülke barajından kaynaklanryor. Ülke barajı dünyada yüzde 5 civanndadır. Bölge oranlan ise yüzde 16 ile yüzde 3 arasmdadır. Türkiye'deki sistemde adaletsizük ve dengesizlik var" dedi. Durusma bugün Afyon'da yapılıyor EMEP'ten Göktepe davasma kitlesel katılım çağnsı İstanbul Haber Servisi - Alibeyköy 'de polis tarafından dövülerek gözaltına alındıktan sonra Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda öldürülen Evrensel gazetesı muhabiri Metin Göktepe ıle ilgıli davanın dördüncü duruşması bugün Afyon'da yapılıyor. Daha önce spor salonunda yapılan duruşmalar. Adalet Bakanı Şevket Kazan'm talimatıyla geçen duruşmada adliye binasına alınmıştı. Gözaltında öldürülmesinin üzerinden 16 a> geçmesine karşın sanıklann henüz hâkım önüne çıkmadığı duruşmaya yoğun katılımın olması bekleniyor. Emeğin Partisi (EMEP) Ankara 11 Örgütü yaptığı açıklamada. ıl ıl dolaştınlan davanın güvenlık nedeniyle Istanbul'da yapılmadığını hatırlatarak. "İstanbul'da can güvenliği olmadığı iddia edilen katillerin ifadelerinin Aydın ya da Afyon'da dcğil 'can güvenliklerinin olmadığı" İstanbul'da talimatla alınması, davanın kendisi gibi gerekçesinin de bir hukuk skandalı oldugunu gosterdi"denildı. Davaya kitlesel katılım çağnsı yapan EMEP. Afyon'a İstanbul ve Ankara'dan otobüs kaldınrken. bugün saat 14.00'te bir basın açıklaması yapacak. CjÖRÜŞ / ÜMİT ZİLELİ Birtarafta, 19 Mayıstörenlerindeyu- halanan, ıslıklanan bir başbakan. Şe- riat istediğini açıkaçık ilan edip, "..çok kan dökülecek, fıstık gibi olacak" di- yebilme cüretini gösteren, bırakın mil- letvekili sıfatını, yurttaş demeye utan- dığım bir refahlı. Ortalığı bulandırmak, iç kargaşa çıkarmak için çırpınan ge- rici yobazlar. Karısı iktidardan düştü- ğü an başlanna geleceklerin bilincin- de, çaldığı trilyonlarca liranın bir kıs- mıyla "mebuspazarı" kuran, kelle ba- şına 2 milyon dolar fiyat biçen "Eniş- te" lakaplı utanmaz hırsız!.. Bunlara cebinden bağlı. gerektiğinde insanla- rı hedef gösterebilecek kadar alçabi- len "besleme basın!.." Emirle yazı ya- zan, halkı utanmazca kandıran, uyutan kalem sahibi soysuz güruhu. Bunlarla ittifak halinde, cumhuriyeti bölüp par- çalamak uğruna her türlü herzeyi ye- meye hazır Kürtçü, numaracı ve zekâ özürtü yarı entelektüel aydın tayfası!.. • • • Diğer tarafta, bu iktidarın ülkeyi ka- ranlıklara götürdüğünü nihayet anla- yan ve harekete geçen muhalefet. İçinde ihanet edebilecek sütübozuklar olabileceği düşüncesiyle Kuzey Irak operasyonunu hükümete haber ver- meden başlatan Silahlı Kuvvetler... Meydanı boş zannedip azan kara sa- kallı yobazlara, Ankara Hipodro- mu'nda "Güneşle geliyoruz" diyerek ve hep bir ağızdan 'Gazi Kemal" tür- Yeniden Kuvayi Milliye!.. küsünü söyleyerek yanıt veren yüz binlerce pınl pınl insan... "Yeniden Ku- vayi Milliye" diyerek ayağa kalkan, cumhuriyete sahip çıkan milyonlar... Işte, zamanın en büyük emperyalist devletleriyle birlikte içeride vatan ha- ini işbirlikçilere karşı kazanılan o muh- teşen Kurtuluş Savaşı'nın ilk adımı olan 19 Mayıs 1919'un 78. yıldönü- münde Türkiye Cumhuriyeti'nin fotoğ- rafı!.. • • • Bu hükümet gidecek. Bu belli. Em- rindeki silahlı kuvvetlerin bile güven- mediği, toplumu "inananlar-ınanma- yanlar" diye ayırabilecek denli gözü- nü kan bürümüş bu yönetim, demok- ratik yoldan düşürülmesi için verilen gensoru başarıya ulaşmamış olsa da gidecek. Ne Mechs'teki parmak hesa- bı ne de "Enişte"nin devleti soyarak edindiği trilyonları iktidarda kalmaları- na yetmeyecek. Çünkü iyice yalnız kaldılar. İyice dağıldılar. Toplumsal mu- halefetin öfkesine dayanamayacaklar. Yaptıkları tahribatın, yolsuzluk ve hır- sızlıkların hesabı da bir bir sorulacak. Sorulmak zorunda. Aydınlık bir Türkiye için olmazsa ol- maz koşul bu. Yargının, Milli Eğıtimin, Emniyet güçlerinin içıne yerteştirdikle- ri kadrolar bir bir ayıklanacak. Sume- naltı edilen dosyalar kamuoyunun önüne çıkarılacak. Birilerine yeniden "Yüce Divan" yolu görünecek. "Kan isteriz" diye çığlık atanlar yargı önün- de hesap verecek. • • • Tüm bu saydıklarımızın olabilmesi için, Meclis içındekı muhalefet partile- rinin hükümet düştükten sonra en u- fak bir boşluğa meydan vermeden bir hükümet oluşturmalan şart. Kısa sü- rede siyasi partiler ve seçim yasalann- da gerekli değişiklıkler yapılmalı, ar- dından da genel seçim. Bu süre için- de merkez sağ ve sol birleşme, olmaz- sa ittifak konusunu çözmeli. Yoksa ne yeni hükümet ne genel seçim bu ka- osu sona erdıremez. O zaman da ne demokrasiden, ne aydınlık yannlardan ne de hukuk devletinden söz etme hakkımız kalır. Yaşanacak olan bir iç kargaşanın günahı da, kendi hesapla- rı uğruna Türkiye Cumhuriyeti'ni ate- şe atan parti liderleri ve onların sulta- sından kurtulamayan milletvekıllerinin hanesine yazılır. Hiç bir şekilde değış- meyecek, değiştırilemeyecek gerçek ise şu: Kanlı ya da kansız: demokra- tik, laik Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!.. • • • Bu ülkenin insanı yıllardır "temiz top- lum" özlemini dile getirdi. On milyon- larca yurttaş "sürekli aydınlık için 1 da- kika karanlık" eylemini coşkuyla des- tekledi. Milyonlarca insan, "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganıy- la mrting meydanlarını inletti. Saygın köşe yazarlanndan dürüst polıtıkacıla- ra, işadamlarından sokaktaki yurttaşa kadar herkes Italya'nın efsaneleşen savcısı Di Pietro'yu örnek gösterip 'Yok mu hukuk devietini üstün kılacak savcılarımız, yargıçlarımız" diye sor- du. VardıL Her türlü baskıya, her tür- lü tehdit ve sindirme politikasına kar- şın Türkiye'de cumhuriyet yargıçları, cumhuriyet savcıları vardı. Işte onlardan biri, Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcısı Vural Savaş, bunca rezilliğe, cumhuriyetin böylesine açık bir şekilde altının oyulmasına, din dev- leti çığlıklarına karşı çıktı. Yetkisini kul- landı ve Refah Partisi'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvur- du. Savcının iddianamesindeki her ke- lime, Türkiye Cumhunyeti'ne karşı tez- gâhlanan ığrenç oyunu tüm çıplaklığı ıle ortaya seriyor. Refah Partisi ve des- tekçisi besleme basının paniklemesi, küfür ve tehdide yönelmesi de bunu dogruluyor. Sayın Savcı, hukukun üs- tünlüğü ilkesıni, ülkeyi sahipsız zan- neden bu ilkel kafalara hatırlattığınız, "Türkiye'de cumhuriyet savcıları var" dedirttiğiniz için sizi çok seviyorum. Sağolun, varolun!.. Koenigs çevreciliği anlattı 'Geleceği güçlü kentler belirleyecek' OKTAY EKtNCt "Avrupa'nın tarihi. her birinin köklü kimlikleri olan kenrlerin tarihidir. Bu nedenle geleceği de de\ let- ler değiL kişiliği \e demok- rasisi güçlü kentler belirle- yecektir." Almanya'daki 68 kuşa- ğının ünlü önderlerinden Tom Koenigs bunlan söy- lerken ister istemez "bizim kentlerimizi" de düşünü- yoruz. Her bin en az "bir- kaç bin yılhk" geçmışe sa- hip bazı kentlerımiz Ana- dolu tarihinı "uygarlıklar zincirine'" dönüştürürken. aynı geçmişe sadece "beş altı yüz yüdır" ortak olan çoğu Avrupa kentı belkı henüz köy bile değıldi Ne var kı şımdı "tarihsel kimliğini konıyan kent" denilince, sözgelımi daha 300. yaşını bile kutlama- yan bir St Petersburg ör- nek olarak göstenlirken. kimliğini yitiren kentler arasında ise "3000yaşında- ki" bir Adana, ya da bir Bursa, Edirne ve diğerleri sayılabilıyor. Benzer şekil- de' ancak "13. yüzjTİda" ku- rulan bir Ber- lin bu yüzyılın en acımasız savaşlannı da yaşamasına karşın. "tarihi kentdokusunu yaşatma çaba- sında" dünya- ya bugün ders verirken, yıne 13. yüzyıl'day- ken bile "2000 yaşında" olan tstanbul. hiç değilse bu dersi alacak bir öğrenci olmayı bile sanki hâlâ dü- şünmüyor... Son yıllarda "Alman Ve- şilkr HareketTnin" Hessen eyaletindeki sözcülüğünü de yürüten "çevreci dev- rimci" Koeıngs'ı dinleme- ye devam edıyoruz. Esen- yurt Belediyesi'nın düzen- İedıği "yerel HABUAT" toplantısına konuk konuş- macı olarak katılan Ko- eings. sözü "kentliolmabi- lincine" getirirken. yerel meclisin çevTeencümenm- de görev yaptığı Frank- furt'u örnek olarak anlatı- yor. "Frankfurt'ta geniş bir anket yaptık. Kimler ken- dini Frankfurtlu olarak ka- bul ediyor, bunu araşhrdık. Gökdelenlerin bulunduğu bölgede kendini ABD'li gi- bi görenler bile vardı. Ken- tin dış semtlerindeki toplu- konut alanlannda oturan- lar ise geldikleri köyden ol- duklannı soy lediler." Kentin özgün kimliği ile "kentli olma bilinci" ara- sındaki bu büyük buluşma, yine Tom Koeıngs'in deyi- şiyle "demokrasinindegü- vencesini" oluşturuyor. "Çünkü" diyor Koeings, "kentteki yaşamı pavlaş- mak. kentteki sorunlan da paylaşmak demek. Bunla- nn çözümü için de birlikte sorumluluk üstlenen her- kes, ortak gelecek için de- mokrasiyi de inşa ediyor demektir." Esenyurt Belediye Baş- kanı Dr. Gürbüz Çapan, aslında Almanya'nın en zengin aılelerinden birinin çocuğu olan ve kendisine mıras kalan "1 milyon marklık" büy ük serveti yi- ne o 60'h yıllarda ABD emperyalizmıne karşı sa- vaşan "Metnam halkına" bağışlayan Koeıngs'i Tür- kıye'ye davet ederken. ön- ce bir "mazeretle" karşı- laşmış. "Hafta sonlannı oğlumla birlikte geçiriyo- rum" dıyen Koeings. bu nedenle cumartesı yapıla- cak bir toplantıya katıla- mayacağını bıldirmiş. Ne var ki Çapan bu gerekçeyi "Oğlunuzla birlikte konu- ğumuz otan" şeklinde ya- nıtlayınca, baba-oğul Ko- eıngsler el ele venp Esen- yurt'u görmeye gelmişler. Gelir gelmez de gazeteci- lenn sorduklan sorulardan. "1 milyon marklık bağışın çok önemsendiğini" fark etmışler. Nitekım, E-senyurt Be- ledi>'e Evi'nde düzenlenen toplantıdakı konuşmasına da "bu merakı gidermek üzere" başlayan Tom Ko- eings. "Aslında servetimi VTetnamhlara vermekle ken- dim de özgürleş- miş oldunT di- yor. lnsanın pa- rasını hediye et- mesının çok önemli olmadı- ğını belırttikten sonra da "asıl önemli olanı" şöyle özetliyor: "Ozgürleşin- ce, yani servetin tutsaklığından kurtulunca, kendimi de daha iyi geiiştir- meye, topluma daha yarar- h oimay a başladım_." "Biz artık Birleşik Avru- pa'yı yaratmak istiyoruz; bunu kentler başaracaktır veTürkiyede tarihsel kent- lerinin demokrasiye olan bağlıbğını güçiendirerek bu Birleşik A\nıpa hedefinin içinde yer alacaktır" dıyen Koeings. bunun gerçekle- şebılmesı için en önemli "hedefı" de şöyle özetledi: "Verel yönetimlerin özerkliği ve bağımsızlığı, artık önüne geçümesi ola- naksız bir süreç. Bu özerk- liğin ise kent halkını kucak- laması demokrasinin de ye- relleşmesi ve güçlenmesiy- le olacak-." Almanya'da gelecek yıl yapılacak seçimlerde sos- yal demokratlann yeşiller- le olan ortaklığına büyük şans tanmıyor. Eğerbu ger- çekleşırse, paranın sahibi olmak yerine onu toplum- sal gereksınmelere harca- mayı "kendi kişiliğinde başlatan" bu 68"lınin de "Alaliye Bakanı" olmasına kesin gözüyle bakıyor. Çünkü Tom Koenigs, zenginleşmeyı de bir ser- vet bırikimi olarak değil, "yaşanılır bir dünya" ola- rak gören "sürdüriilebilir uygarlık" anlayışını savu- nuyor. Bunun için de Frankfurt Belediyesı'nin kendisine verdiği makam olomobıli bir kenarda dururken, Ko- enigs en resmı toplantılara bile "bisikletiyle'' gıdiyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle