Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 MAYIS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Akdenizliler
'eylerinj'
süpürdü
• Istanbul Haber Servisi
-Doğal Hayatı Koruma
Derneğı (DHKD). Çevre
Koruma ve Ambalaj
Atıklannı Değerlendirme
Vakfi (ÇEVKO) ve
Amway Tûrkiye'nin
"Pınl Pınl Türkiye"
etkinliği, 18 Akdeniz
ülkesiyle aynı gûnde
Istanbul. Izmir, Mersin ve
Bursa'da yapıldı. Bundan
sonraki yıllarda da her yıl
düzenleneceği belirtilen
etkinlığin istanbul Kilyos
bölümüne. Çevre Bakanı
Ziyattin Tokar da katıldı.
TGC'den
Yuptçu'ya
ziyaret
• tstanbul Haber Servisi
- Bir süre önce Sakarya
Cezaevi'nden Saray
Cezaevi'ne nakledilen
gazeteci Işık Yurtçu'yu
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti (TGC) Başkanı
Nail Güreli. Genel
Sayman Turgay Olcayto
ve yönetim kurulu üyesi
Ayhan Yetkiner'den
oluşan heyet ziyaret etti.
Yurtçu ile bir süre
görüşen heyet üyeleri,
Yurtçu'nun cezaevindeki
durumu hakkında bilgi
alarak ihtiyaçlanm
belirledi. Ziyaret
sırasında heyet üyeleri
Yurtcu'ya çok sevdiği
vrş.ne reçeh' ile Samsutt '
j
sigarası Kediye etti. ''
YıMız Sarayı
davası
• İstanbul Haber Servisi
- Mimarlar Odası'nca
Yıldız Sarayı'ndaki
Istanbul Büyükkent
Şubesı'nin "amacına
uygun kullanılmadığı"
gerekçesiyle nısanda
tahliye edılmesi
nedeniyle açılan davaya
dün başlandı. Mimarlar
Odasfnın avukatı
Derviş Parlak.
duruşmada, aynı
taşınmaz üzerinde
birçok kuruluş olduğu
halde, yalnız kendileri
için tahliye karan
ahnmasının hukuka aykın
oldugunu öne sürdü.
Mahkeme, karannı bir ay
içinde vererek taraflara
bildirecek.
Basma sağduyu
çağrısı
• Istanbul Haber Servisi
-Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti, yayın
organlaruıda hedef
göstererek ve ağır
suçlamalar içeren yayın
yapılmamasım istedi
ve sağduyuya davet
etti. Açıklamada,
gazetecilikle
bağdaşmayacak biçimde
ortaya atilan iddialann
suç oluşturdugu
belirtilerek, bu kişilerin
TGC'yebildirilmesi
istendi ve meslegin
saygınlığının konınması
amacıyla "gerekenin
yapılacağı" kaydedildi.
ÖYS ücnetinde
son gün
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Oğrenci Seçme
Yerleştirme Sınavı
(ÖSYS) için sınav
ücretlerini yatırma
süresi bugün sona
eriyor. ÖYS'ye girecek
adaylann, sınav ücreti
olan 1.5 mılyon lirayı
bugün saat 16.00'ya
kadar bulunduklan
yerlerdeki İş Bankası
veya Vakıflar Bankası
şubelerine yatırmalan
gerekiyor. ÖSYM'den
yapılan açıklamada,
sınav ücretini
yatırmayan adaylann
ÖYS'ye ahnmayacaklan
bildırildi.
REFAHYOL hükümetinin parlamentoda azmlığa düşmesiyle alternatif hükümet modelleri gündeme geldi
Bütün fomıiiller seçîme çıkıyor• Muhalefet partileri REFAHYOL'un en geç hafta sonunda biteceğinin
hesabını yaparken, bütün alternatif hükümet modelleri, erken seçimi
beraberinde getiriyor. Hükümet ortaklannın, BBP'nin de içinde yer
alacağı yeni bir koalisyon için pazarlığa orurmalan bekleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Koalisyonun parlamentoda azınlığa
düşmesinı dikkate alan hükümet
ortaklannın. BBP'nin de içinde yer alacağı
3'lü koalisyon için pazarlığa oturmalan
bekleniyor REFAHYOL-BBP
koalisyonunun önündeki en büyük engelin
ise Başbakan Necmettin Erbakan ıle DYP
Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller arasındaki başbakanlık
pazarlığı olacağına dikkat çekildi. Çiller'in.
ancak RP ile tamamen ıplen koparması
durumunda ANAYOL-SOL hükümetıne
yeşil ışık yakabileceği belirtilirken. büyük
ölçüde dışlanan RP'nın ıse önce DYP ile
uzlaşma yolu arayacağı. daha sonra ANAP'a
koalisyon önerebileceği kulislerde dile
getirildi.
Parlamentoda muhalefet. REFAHYOL'un en
geç hafta sonunda biteceği hesabı yaparken,
bütün alternatif hükümet modelleri, erken
seçimi beraberinde getinyor. Kulislerde dile
getirilen alternatif hükümet modelleri şöyle
sıralanıyor:
Çillerin başbakanlığında REFAHYOL-
BBP: Çiller. Erbakan'la başbakanlık
konusunda anlaşır. DYP, yetkilı
oreanlanndan çekilme karan çıkanr.
Erbakan, Çiller'le '•REFAHYOL-BBP
koalisyonu için anlaşüklan" mesajıyla
Çumhurbaşkanı Süleyman DemireTe
ıstifasını sunar. REEAHYOL-BBP'nin
parlamentodakı desteğinin 283'ü bulduğunu
gören Demırel. Çıller'e hükümetı kurma
görevini verir. Anayasaya uyum yasalan.
yeni seçim yasası, nüfus tespiti ve seçmen
kütüklerinin yenılenmesınden sonra
REFAHYOL-BBP, 1998 yılı içinde erken
seçime gider.
Erbakan'ın başbakanlığında REFAHYOL-
BBP: Erbakan başbakanlığı Çiller'e
vermeye yanaşmaz. Çiller. 3 ay içinde erken
seçim koşulu getırir. Kapatılma tehdidi
altındakı RP. bu öneriyi kabul eder.
Hükümet ortaklan. parlamentodaki
güvenoyu desteğini yitiren REFAHYOL'a
BBP'y ı de alıp ve sadece seçim yasası
değışıkliğıyle en geç yıl sonuna doğru erken
seçime gider.
Çiller'in başbakanlığında ANAYOL-SOL:
Erbakan'la başbakanlık ve 8 yıllık temel
eğitim konusunda anlaşamayan DYP
hükümetten çekilir. Azınlık hükümetiyle
yoluna devam etmek ısteyen RP. gensoruyla
düşürülür. ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. erken seçim koşuluyla Çiller'in
başbakanhğındakı ANAYOL-SOL
koalisyonuna onay verir. RP dışanda
bırakıl'ır, ANAP-DYP-DSP hükümetı
kurulur. ÇHP buna dışandan destek verir.
Bu hükümet. anayasava uyum yasalan,
seçim yasasını çıkardıktan sonra erken
seçime gider. Çiller. Cumhurbaşkanı
Demirel'e 313 milletvekilinin desteklediği
ANAYOL-SOL formülüyle gider. Ancak
muhalefet, Çiller'in başbakanlığına karşı
çıkıyor.
DYP'den 3. ismin başbakanlığında
ANAYOL-SOL: RP'sız alternatıfler içinde
ağırlık kazanan bu modele göre ANAP.
DYP'den 3. ismin başbakanlığında
ANAYOL-SOL'a destek verir. DSP'nın de
içinde yer alacağı bu modele göre "hemen
seçim" yenne. 8 yıllık temel eğitim
yasasının da aralannda bulunduğu önemli
yasalar çıkanldıktan sonra seçime gidılir.
ANA-REFAH: Çiller. kendisinın
başbakanlığında dıretırse. DYP hiçbir
hükümet modeli içinde yer almama karannı
yetkili organlanndan çıkanr. ANAP, DSP.
CHP, DTP'nın milletvekıli sayısı, hükümet
kurmaya yetmeyeceğı için ANAP. RP ile
anlaşarak. ülkeyi erken seçime götürecek bir
formül üzennde anlaşır. Ancak ANAP
cephesinde bu formül. şımdilik tercihlerin
en sonunda yer alıyor.
Çokparçalı hükümet: Çiller'in Erbakan'a
başbakanlığını kabul ettırememesi
durumunda. DYP'den kopacak en az 25
mıllervekih ANAP, DSP. CHP. DTP'nin de
içinde yer alacağı bir koalisyona destek
verir. Bu hükümet ülkeyi en kısa sürede
seçime görürür.
DemireL erken seçim karan alır: Siyasi
partiler. hiçbir model üzerinde 45 gün içinde
uzlaşmaya varamazsa. Cumhurbaşkanı
Demirel. anayasadakı yetkisini kullanarak
seçimlenn yenilenmesi karannı alır.
Cumhurbaşkanı'nın seçimlerin yenilenmesi
karan alması durumunda anayasa uyannca
Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı
geçicı Bakanlar Kurulu'nu kurmak üzere bir
başbakan atar. Geçicı Bakanlar Kurulu.
seçim süresınce ve yeni Meclis toplanıncaya
kadar görevini sürdürür.
Danıştay'ın karan üzerine geri çagnlan memurlar 3 gün sonra yeniden işten çıkanlıyor
Umraııiye Belediyesi yargıyı dinlemiyor
tstanbul Haber Servisi -
RP'li Ümranıye Belediye
Başkanı Mehmet Bingöl,
işten çıkardığı memurlar-
la ılgili mahkeme kararını
uygulamamakta direniyor.
Danıştay 12. Dairesi'nin
karanyla işlerine dönen
çalışanlan gruplar halinde
işe çağıran Ümranıye Be-
lediyesi, aynı memurlan ?
gün sonra yeniden işten ç ı -
kanyor.
Ümraniye Belediyesi -
nın 13 Haziran 1994 tarı-
hinde görevlerine son ver-
diği 137memur, verdikle-
ri uzun hukuk mücadelesi-
ni kazanmalarına karşın
bir türlü işbaşı yapamıyor.
Görev ine son verilen me-
murlardan Hatice Sibel
Kaymak,Danıştay 12. Da-
iresi'nin kendileriyle ilgı-
li verdiğı karann RP'li
sonra idare mahkemesine
başvurdu. İdare mahkeme-
sı memurlann başvurusunu
reddederek. Ümraniye Be-
ledıyesı'nin ışleminı huku-
ka uygun buldu.
tdare Mahkemesf nin ka-
ran üzenne memurlar tem-
y ize başvurdu. Temyiz baş-
vurusunu değerlendiren
Danıştay 12. Daıresı. tstan-
bul 6 İdare Mahkemesi" nin
karannı bozdu. Danıştay'ın
\ erdıği bozma karannın so-
nuç bölümünde şöyle deni-
liyor
"Kaldı ki, ilgilinin hilesi
\ e y alan beyanı dışında ida-
rece yapılan hata \c usulsü/-
lüklerin dü/eltilmesu işle-
min tesis edildiği tarihten hi-
baren dava açma süresi için-
de geri alınması suretiyle
mümkün olup, bu süre geçi-
rildikten ve kişiler yönün-
madığını belirterek. "Lzunca bir süre
mahkeme karannı uvgulamayan belediye
şimdi de işten çıkardığı memurlan grup-
lar halinde çağınp işbaşı yaptınyor, üç gün
sonra yeniden işten çıkanyor" dedi.
Ümraniye Belediyesi nin karann düzel-
tilmesi için Danıştay"a başvurduğunu. an-
ulan- M
e n
Ç
1
^
1
^ "
1 8
^
B
'
n
l ^ ' ü Cumhurt>aşkam D e m i ^ sından sonra geri alınması
tiğini savundu. 1993 yılında yapılan sı- idare hukuku ilkelerine. özellikle idari is-
navla Ümranıye Belediyesi'nde memur
olarak işe başlayan 137kişi,27Mart 1994
yerel seçimlerinden sonra işbaşına gelen
RP'lı yönetim tarafından. sınav ın usulüne
uygun yapılmadığı gerekçesiyle işten çı-
kanlmıştı. tşten çıkanlan memurlar daha
cak bu istemın reddedildığıni belirten Si-
bel Kaymak, Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'e çıkıp Ümraniye Belediye Baş-
kanı Mehmet Bingöl'ü şikâyet edecekle-
rinı söyledi. Kaymak, yaklaşık 15 arkada-
şının işbaşı yaptınlarak üç gün sonra işten
çıkanldığını ve bu uygulamanın devam et-
tikrar ve güven ilkelerine aykınlık teşkil
edeceğinden idarenin, hatalı uygulamala-
n nedeniyle, memuriyete giriş sınavını ip-
tal ettiğinden bahisle davacının görevine
son vermesine dair işlemde bu vönden de
hukuka uyaıiık görülmemiştir."
Cürkan seçim sistemini elestirdi
Perinçek: Siyasetin üzerinden
paranm saltanatı kaldınlmalı
tstanbul Haber Servisi - TBMM
Başkanvekili Uluç Gürkan, Türkiye"de
seçim yasasının şimdiye dek 37 kez
değiştirildiğini ve çoğu kez birbaskın
seçim dayatılarak seçime gidildiğini
söyledi. Gürkan, "tktidar partileri,
yıpranmama duygusuyla baskın seçime
giderek daha az oyla tekrar iktidara
geByorlar" dedi. fşçi Partısi (İP) Genel
Başkanı Doğu Perinçek ise Türkiye'de
seçim ve siyasetin üzerinden paranın
saltanatının kaldınlması gerektiğini
belirterek "Türkiye'de seçimlere para
hükmediyor ve medya da paranm
hükmü artında bulunuyor" diye
konuştu. Gürkan. Marmara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nce
düzenlenen •'Seçim sistemimizin
değeriendirilmesi" konulu panelde,
Türkiye'nın seçim sisteminin adaletsız
ve dengesiz oldugunu belirtti. Gürkan,
"Bugünkü seçim sistemiyle yüzde 28
oyla bir parti parlamentoda yüzde 51
çoğunluğu alabiliyor. Bu bir tuzaktır.
Bu tuzak yüzde 10'luk ülke barajından
kaynaklanryor. Ülke barajı dünyada
yüzde 5 civanndadır. Bölge oranlan ise
yüzde 16 ile yüzde 3 arasmdadır.
Türkiye'deki sistemde adaletsizük ve
dengesizlik var" dedi.
Durusma bugün Afyon'da yapılıyor
EMEP'ten Göktepe davasma
kitlesel katılım çağnsı
İstanbul Haber Servisi - Alibeyköy 'de
polis tarafından dövülerek gözaltına
alındıktan sonra Eyüp Kapalı Spor
Salonu'nda öldürülen Evrensel gazetesı
muhabiri Metin Göktepe ıle ilgıli
davanın dördüncü duruşması bugün
Afyon'da yapılıyor. Daha önce spor
salonunda yapılan duruşmalar. Adalet
Bakanı Şevket Kazan'm talimatıyla
geçen duruşmada adliye binasına
alınmıştı. Gözaltında öldürülmesinin
üzerinden 16 a> geçmesine karşın
sanıklann henüz hâkım önüne
çıkmadığı duruşmaya yoğun katılımın
olması bekleniyor. Emeğin Partisi
(EMEP) Ankara 11 Örgütü yaptığı
açıklamada. ıl ıl dolaştınlan davanın
güvenlık nedeniyle Istanbul'da
yapılmadığını hatırlatarak.
"İstanbul'da can güvenliği olmadığı
iddia edilen katillerin ifadelerinin Aydın
ya da Afyon'da dcğil 'can
güvenliklerinin olmadığı" İstanbul'da
talimatla alınması, davanın kendisi gibi
gerekçesinin de bir hukuk skandalı
oldugunu gosterdi"denildı.
Davaya kitlesel katılım çağnsı yapan
EMEP. Afyon'a İstanbul ve Ankara'dan
otobüs kaldınrken. bugün saat 14.00'te
bir basın açıklaması yapacak.
CjÖRÜŞ / ÜMİT ZİLELİ
Birtarafta, 19 Mayıstörenlerindeyu-
halanan, ıslıklanan bir başbakan. Şe-
riat istediğini açıkaçık ilan edip, "..çok
kan dökülecek, fıstık gibi olacak" di-
yebilme cüretini gösteren, bırakın mil-
letvekili sıfatını, yurttaş demeye utan-
dığım bir refahlı. Ortalığı bulandırmak,
iç kargaşa çıkarmak için çırpınan ge-
rici yobazlar. Karısı iktidardan düştü-
ğü an başlanna geleceklerin bilincin-
de, çaldığı trilyonlarca liranın bir kıs-
mıyla "mebuspazarı" kuran, kelle ba-
şına 2 milyon dolar fiyat biçen "Eniş-
te" lakaplı utanmaz hırsız!.. Bunlara
cebinden bağlı. gerektiğinde insanla-
rı hedef gösterebilecek kadar alçabi-
len "besleme basın!.." Emirle yazı ya-
zan, halkı utanmazca kandıran, uyutan
kalem sahibi soysuz güruhu. Bunlarla
ittifak halinde, cumhuriyeti bölüp par-
çalamak uğruna her türlü herzeyi ye-
meye hazır Kürtçü, numaracı ve zekâ
özürtü yarı entelektüel aydın tayfası!..
• • •
Diğer tarafta, bu iktidarın ülkeyi ka-
ranlıklara götürdüğünü nihayet anla-
yan ve harekete geçen muhalefet.
İçinde ihanet edebilecek sütübozuklar
olabileceği düşüncesiyle Kuzey Irak
operasyonunu hükümete haber ver-
meden başlatan Silahlı Kuvvetler...
Meydanı boş zannedip azan kara sa-
kallı yobazlara, Ankara Hipodro-
mu'nda "Güneşle geliyoruz" diyerek
ve hep bir ağızdan 'Gazi Kemal" tür-
Yeniden Kuvayi Milliye!..
küsünü söyleyerek yanıt veren yüz
binlerce pınl pınl insan... "Yeniden Ku-
vayi Milliye" diyerek ayağa kalkan,
cumhuriyete sahip çıkan milyonlar...
Işte, zamanın en büyük emperyalist
devletleriyle birlikte içeride vatan ha-
ini işbirlikçilere karşı kazanılan o muh-
teşen Kurtuluş Savaşı'nın ilk adımı
olan 19 Mayıs 1919'un 78. yıldönü-
münde Türkiye Cumhuriyeti'nin fotoğ-
rafı!..
• • •
Bu hükümet gidecek. Bu belli. Em-
rindeki silahlı kuvvetlerin bile güven-
mediği, toplumu "inananlar-ınanma-
yanlar" diye ayırabilecek denli gözü-
nü kan bürümüş bu yönetim, demok-
ratik yoldan düşürülmesi için verilen
gensoru başarıya ulaşmamış olsa da
gidecek. Ne Mechs'teki parmak hesa-
bı ne de "Enişte"nin devleti soyarak
edindiği trilyonları iktidarda kalmaları-
na yetmeyecek. Çünkü iyice yalnız
kaldılar. İyice dağıldılar. Toplumsal mu-
halefetin öfkesine dayanamayacaklar.
Yaptıkları tahribatın, yolsuzluk ve hır-
sızlıkların hesabı da bir bir sorulacak.
Sorulmak zorunda.
Aydınlık bir Türkiye için olmazsa ol-
maz koşul bu. Yargının, Milli Eğıtimin,
Emniyet güçlerinin içıne yerteştirdikle-
ri kadrolar bir bir ayıklanacak. Sume-
naltı edilen dosyalar kamuoyunun
önüne çıkarılacak. Birilerine yeniden
"Yüce Divan" yolu görünecek. "Kan
isteriz" diye çığlık atanlar yargı önün-
de hesap verecek.
• • •
Tüm bu saydıklarımızın olabilmesi
için, Meclis içındekı muhalefet partile-
rinin hükümet düştükten sonra en u-
fak bir boşluğa meydan vermeden bir
hükümet oluşturmalan şart. Kısa sü-
rede siyasi partiler ve seçim yasalann-
da gerekli değişiklıkler yapılmalı, ar-
dından da genel seçim. Bu süre için-
de merkez sağ ve sol birleşme, olmaz-
sa ittifak konusunu çözmeli. Yoksa ne
yeni hükümet ne genel seçim bu ka-
osu sona erdıremez. O zaman da ne
demokrasiden, ne aydınlık yannlardan
ne de hukuk devletinden söz etme
hakkımız kalır. Yaşanacak olan bir iç
kargaşanın günahı da, kendi hesapla-
rı uğruna Türkiye Cumhuriyeti'ni ate-
şe atan parti liderleri ve onların sulta-
sından kurtulamayan milletvekıllerinin
hanesine yazılır. Hiç bir şekilde değış-
meyecek, değiştırilemeyecek gerçek
ise şu: Kanlı ya da kansız: demokra-
tik, laik Türkiye Cumhuriyeti ilelebet
payidar kalacaktır!..
• • •
Bu ülkenin insanı yıllardır "temiz top-
lum" özlemini dile getirdi. On milyon-
larca yurttaş "sürekli aydınlık için 1 da-
kika karanlık" eylemini coşkuyla des-
tekledi. Milyonlarca insan, "Susma,
sustukça sıra sana gelecek" sloganıy-
la mrting meydanlarını inletti. Saygın
köşe yazarlanndan dürüst polıtıkacıla-
ra, işadamlarından sokaktaki yurttaşa
kadar herkes Italya'nın efsaneleşen
savcısı Di Pietro'yu örnek gösterip
'Yok mu hukuk devietini üstün kılacak
savcılarımız, yargıçlarımız" diye sor-
du. VardıL Her türlü baskıya, her tür-
lü tehdit ve sindirme politikasına kar-
şın Türkiye'de cumhuriyet yargıçları,
cumhuriyet savcıları vardı.
Işte onlardan biri, Yargıtay Cumhu-
riyet Başsavcısı Vural Savaş, bunca
rezilliğe, cumhuriyetin böylesine açık
bir şekilde altının oyulmasına, din dev-
leti çığlıklarına karşı çıktı. Yetkisini kul-
landı ve Refah Partisi'nin kapatılması
için Anayasa Mahkemesi'ne başvur-
du. Savcının iddianamesindeki her ke-
lime, Türkiye Cumhunyeti'ne karşı tez-
gâhlanan ığrenç oyunu tüm çıplaklığı
ıle ortaya seriyor. Refah Partisi ve des-
tekçisi besleme basının paniklemesi,
küfür ve tehdide yönelmesi de bunu
dogruluyor. Sayın Savcı, hukukun üs-
tünlüğü ilkesıni, ülkeyi sahipsız zan-
neden bu ilkel kafalara hatırlattığınız,
"Türkiye'de cumhuriyet savcıları var"
dedirttiğiniz için sizi çok seviyorum.
Sağolun, varolun!..
Koenigs çevreciliği anlattı
'Geleceği
güçlü kentler
belirleyecek'
OKTAY EKtNCt
"Avrupa'nın tarihi. her
birinin köklü kimlikleri
olan kenrlerin tarihidir. Bu
nedenle geleceği de de\ let-
ler değiL kişiliği \e demok-
rasisi güçlü kentler belirle-
yecektir."
Almanya'daki 68 kuşa-
ğının ünlü önderlerinden
Tom Koenigs bunlan söy-
lerken ister istemez "bizim
kentlerimizi" de düşünü-
yoruz. Her bin en az "bir-
kaç bin yılhk" geçmışe sa-
hip bazı kentlerımiz Ana-
dolu tarihinı "uygarlıklar
zincirine'" dönüştürürken.
aynı geçmişe sadece "beş
altı yüz yüdır" ortak olan
çoğu Avrupa kentı belkı
henüz köy bile değıldi
Ne var kı şımdı "tarihsel
kimliğini konıyan kent"
denilince, sözgelımi daha
300. yaşını bile kutlama-
yan bir St Petersburg ör-
nek olarak göstenlirken.
kimliğini yitiren kentler
arasında ise "3000yaşında-
ki" bir Adana, ya da bir
Bursa, Edirne ve diğerleri
sayılabilıyor. Benzer şekil-
de' ancak "13.
yüzjTİda" ku-
rulan bir Ber-
lin bu yüzyılın
en acımasız
savaşlannı da
yaşamasına
karşın. "tarihi
kentdokusunu
yaşatma çaba-
sında" dünya-
ya bugün ders
verirken, yıne
13. yüzyıl'day-
ken bile "2000 yaşında"
olan tstanbul. hiç değilse
bu dersi alacak bir öğrenci
olmayı bile sanki hâlâ dü-
şünmüyor...
Son yıllarda "Alman Ve-
şilkr HareketTnin" Hessen
eyaletindeki sözcülüğünü
de yürüten "çevreci dev-
rimci" Koeıngs'ı dinleme-
ye devam edıyoruz. Esen-
yurt Belediyesi'nın düzen-
İedıği "yerel HABUAT"
toplantısına konuk konuş-
macı olarak katılan Ko-
eings. sözü "kentliolmabi-
lincine" getirirken. yerel
meclisin çevTeencümenm-
de görev yaptığı Frank-
furt'u örnek olarak anlatı-
yor. "Frankfurt'ta geniş bir
anket yaptık. Kimler ken-
dini Frankfurtlu olarak ka-
bul ediyor, bunu araşhrdık.
Gökdelenlerin bulunduğu
bölgede kendini ABD'li gi-
bi görenler bile vardı. Ken-
tin dış semtlerindeki toplu-
konut alanlannda oturan-
lar ise geldikleri köyden ol-
duklannı soy lediler."
Kentin özgün kimliği ile
"kentli olma bilinci" ara-
sındaki bu büyük buluşma,
yine Tom Koeıngs'in deyi-
şiyle "demokrasinindegü-
vencesini" oluşturuyor.
"Çünkü" diyor Koeings,
"kentteki yaşamı pavlaş-
mak. kentteki sorunlan da
paylaşmak demek. Bunla-
nn çözümü için de birlikte
sorumluluk üstlenen her-
kes, ortak gelecek için de-
mokrasiyi de inşa ediyor
demektir."
Esenyurt Belediye Baş-
kanı Dr. Gürbüz Çapan,
aslında Almanya'nın en
zengin aılelerinden birinin
çocuğu olan ve kendisine
mıras kalan "1 milyon
marklık" büy ük serveti yi-
ne o 60'h yıllarda ABD
emperyalizmıne karşı sa-
vaşan "Metnam halkına"
bağışlayan Koeıngs'i Tür-
kıye'ye davet ederken. ön-
ce bir "mazeretle" karşı-
laşmış. "Hafta sonlannı
oğlumla birlikte geçiriyo-
rum" dıyen Koeings. bu
nedenle cumartesı yapıla-
cak bir toplantıya katıla-
mayacağını bıldirmiş. Ne
var ki Çapan bu gerekçeyi
"Oğlunuzla birlikte konu-
ğumuz otan" şeklinde ya-
nıtlayınca, baba-oğul Ko-
eıngsler el ele venp Esen-
yurt'u görmeye gelmişler.
Gelir gelmez de gazeteci-
lenn sorduklan sorulardan.
"1 milyon marklık bağışın
çok önemsendiğini" fark
etmışler.
Nitekım, E-senyurt Be-
ledi>'e Evi'nde düzenlenen
toplantıdakı konuşmasına
da "bu merakı gidermek
üzere" başlayan Tom Ko-
eings. "Aslında servetimi
VTetnamhlara
vermekle ken-
dim de özgürleş-
miş oldunT di-
yor. lnsanın pa-
rasını hediye et-
mesının çok
önemli olmadı-
ğını belırttikten
sonra da "asıl
önemli olanı"
şöyle özetliyor:
"Ozgürleşin-
ce, yani servetin
tutsaklığından kurtulunca,
kendimi de daha iyi geiiştir-
meye, topluma daha yarar-
h oimay a başladım_."
"Biz artık Birleşik Avru-
pa'yı yaratmak istiyoruz;
bunu kentler başaracaktır
veTürkiyede tarihsel kent-
lerinin demokrasiye olan
bağlıbğını güçiendirerek bu
Birleşik A\nıpa hedefinin
içinde yer alacaktır" dıyen
Koeings. bunun gerçekle-
şebılmesı için en önemli
"hedefı" de şöyle özetledi:
"Verel yönetimlerin
özerkliği ve bağımsızlığı,
artık önüne geçümesi ola-
naksız bir süreç. Bu özerk-
liğin ise kent halkını kucak-
laması demokrasinin de ye-
relleşmesi ve güçlenmesiy-
le olacak-."
Almanya'da gelecek yıl
yapılacak seçimlerde sos-
yal demokratlann yeşiller-
le olan ortaklığına büyük
şans tanmıyor. Eğerbu ger-
çekleşırse, paranın sahibi
olmak yerine onu toplum-
sal gereksınmelere harca-
mayı "kendi kişiliğinde
başlatan" bu 68"lınin de
"Alaliye Bakanı" olmasına
kesin gözüyle bakıyor.
Çünkü Tom Koenigs,
zenginleşmeyı de bir ser-
vet bırikimi olarak değil,
"yaşanılır bir dünya" ola-
rak gören "sürdüriilebilir
uygarlık" anlayışını savu-
nuyor.
Bunun için de Frankfurt
Belediyesı'nin kendisine
verdiği makam olomobıli
bir kenarda dururken, Ko-
enigs en resmı toplantılara
bile "bisikletiyle'' gıdiyor...