Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 1997 ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
Sunuş
Sizin çocuğunuz hiç
götürüldü mü?
Onların çocuklan
götürüldü ve geri
gelemiyorlar.
Insanoğhınun en
kötü icadını.
hapishaneyi
Çankırı 'da
denivorlar. Onları
TBMMdeki dinleyici
localarında "Paralı
eğitime hayır"
pankartı açtıklarında
tanıdık. Biz,
Meclis in halkın
sesini duyurmaktan
başka ne işe
yaradığım
düşünürken, onlar
götürüldüler. DYP 7/
Menzir'in "Kim
sokıu bu teröristleri
buraya " demesiyle,
ses çıkarmamn pek
de emniyetli
olmadığım anladık.
Onlar, çok
sabretmişli oysa.
Ama DGM, toplam
96 yıl hapis cezası
verirken bıınu
görmedi. Adlannı
ceza açıklandığında
gazeteciler kovdu:
"Kalemli Çete 7
Belki de Türkiyede
bu kadar hızlı
yakalanan,
yakalanabilen tek
çeteydi onlar. Hızla
verilen kararları
şimdi Yargıtay'da. 5
çete üyesi şimdi
haklarında verılecek
son kararı
bekliyorlar. Yine de
hapishaneyi
macerava
dönüştürmeye
çalısıyorlar. Şîir
yazıyor. sarkı
söyleyip, çiğköftesine
maçlar yapıyorlar.
Aileleri dışarıda
örgütleniyor.
Konuşanları bile
suçlu yapan
DGM leri tarihe
iade etmek istiyorlar
ve çoeuklarım geri
alnıak. Yargıtay'in. •:
sesini beklerke.nT
herkese şunu
sonıyorlar: "Sizin
çocuğunuz hiç
götürüldü mü? Daha
götürülmedi mi? "
'Kalemli Çete' üyesi Bülent'in babası Ali Karakaş
'Çocıddarmıız içîn
sürekb aydmhk istiyoruz'
ECE TE.MELKÜRAN
-1-
"Bu çocuklar niçin ceza aldı?"
Bülent'in babası Ali Karakaş bu
sorunun yanıtını ararken
karşısına 12 eylül anayasası.
anti-demokratik uygulamalar,
işkence çıkıyor. Karakaş,
oğlunun kurban olarak
"seçildiğinP" savıınuyor.
- Bülent ve arkadaşlan niçin
cezalandınldılar?
- Çocuklara verilen hükmün
gerekçesi, "Her ne kadar silahh
eylem yoksa da üniversitelerde
yapay bir toplumsal muhalefet
oluşturup örgütün alrşapısını
oluşturmak ve bir kısım kişileri
örgütün emrine verme amacı
gütmek" dıye açıklandı
Çocuklar, "muhtemel çete"
olduklan savıyla
cezalandınldılar.
- Bülent öğrenci
koordinasvonunda aktif bir
öğrenciydi. Hangi istemlerle
nasü e\ lemler düzenlediler?
- YÖK'ün baskıları ve siyasi
iktıdann istemlen
doğrultusunda çalışması.
demokratik taleplerin dile
getirilememesı. ünıv ersitedeki
sorunlann gıderilmesi çabalan,
öğrencılen farklı bir konuma
getirdi. Bunu da koordinasyon
kanahyla vaptılar.
Koordınasyon bir örgüt değil.
öğrencılerin sorunlann çözümü
içın oluşturduklan bir platform.
ÇocukJar. burada ülkenin de
sorunlannı tartışmaya başladılar.
Kızılay'da evlem yaptılar.
Bunlan yaparken sılah
kullanmadılar. Tek yaptiklan
düşüncelerinı savunmak.
Bunları sav-unurken de yüz
bınleri peşlerine taktıklan ıçin
hareketin önünün kesilmesi
gerektı. Bizim çocuklanmız da
kurban oldu.
Koormnasvon - !!
cezalandırılacak
- Klmin adına kurban?
- Kafası çalışan bütün öğrenciler
adına. Bu çocuklann hüküm
giymesi demek, Öğrenci Koordi
Ali Karakaş. sadece oğlu içîn değil, bütün çocuklar için çalışıyor.
Neyle suçlandılar
- 1 Mayıs 1995'te Ankara
Demokrasi Platformu tarafm-
dan düzenlenen 1 Mayıs mi-
tingine katılmak.
- 20 Ekim 1995 tarihinde
harçlann kaldınlması için top-
ladıklan imzalan, Kızılay
Meydanı'ndaki basın açıkla-
masından sonra TBMM'ye
vermek.
- 29 Şubat 1996'da TBMM
dinleyici localannda pankart
açıp slogan atmak.
- 13 Mart 1996'da "Eğhim-
Sen Kapatılama/" mıringıne
katılmak.
- 14 Nisan 1996'da Ankara
Demokrasi Platformu tarafın-
dan düzenlenen *5 Nisan Ka-
rarlanna Hayır" mitingine ka-
tılmak.
- 68*liler Vakfi'nda yapılan
Ankara Üniversiteleri Öğrenci
Koordinasyonu toplantısına
katılmak.
- Gazi Oniversitesi'nde öğ-
renci sorunlanyla ilgili çalış-
malar yapmak.
- 30 Mart 1996 tarihinde
korsan gösteri yapmak. Molo-
tofkokteyli atmak. lzinsizpat-
lavıcı madde bulundurmak.
nasyonu'nun hüküm giymesi
demek. Çünkü çocuklann cezası
Yargıtay'ca da onaylanırsa,
koordinasyonda oldugu bilınen
ya da sanılan herkes
cezalandınlacak.
Koordinasyonun düzenlediği
eylemler "örgüt eylemi" olarak
tammlamp. engellenecek
Amaç. üniversite öğrencilerini
susturmak. Kararda da
görölüyorjbu. Çünkü da\ ada A
' tahllye olanlarla hüküm-giyıp
tutukluluk durumlan devam
edenler arasmda suçlamalarda
bir fark yok.
- Davada bazı ara karaıiann
çelişkili olduğu savlandı. Siz ne
drvorsunuz?
- Göstenlen tanıklar reddedildi.
Çocuklar. varolmayan bir
örgütün üyesi olmakla suçlandı.
Evdeki patlayıcı maddeler ise
şaibeli. Çünkü polis tutanağınm
hazırlanmasından 1 gün önce
tnsan Haklan Derneği'ne bir
kadın telefon ediyor ve eve sivil
kişilerin kolilerle girdiğini
söylüyor. Biz kadının tanık
olarak dinlenmesini istiyoruz,
reddedihyor. Polis tutanağı,
hükfhe dayanak oîıiştüruyor.
Kaldı ki, aynı evde oturan ve
aynı davada hüküm giyen Metin
Murat Kalyoncugü'in babası
gözalrı olav mdan sonra. evin
aranmasından önce 2 gün evde
kalıvor ve kasalarla
molotof kokteylini görmüyor.
Ailelerin tanık olarak
dinlenmesi yıne kabul
edilmiyor.
"Tanıklar evlerinden
sürüldü"
- Tanık kadını bulabildiniz mi?
- Avukatlar çağn yaptı, gelmedi.
Kadın, "Ben korkuyorum, 18
yaşında çocuğum var" dedi.
Kolilerin taşındığını gören 2
aile. polis baskısıyla başka yere
taşındı.
- Çocuklar için neler
yaprvorsunuz?
- Manışalı ailelerin çocuklan,
biz ve Öğrenci Aileleri ve
Yakınları Demeği'ndekı
arkadaşlarlaDGM'lere, polisin
öğrencilere karşı tutumuna karşı
bir kampanya başlatmak
istiyoruz. Artık çocuklanmza
bir şey yapmasınlar. Onlar bizim
sakındığımız çiçekler. Ama
birileri gelip onlann hayatını alt-
üst edebiliyor. Çeşitli kitle
örgütlerinden destek alıyoruz.
Avukatlaria DGM'leri boykot
eylemı planlıyoruz. Bu
çocuklların ve diğederinin
kurtulabilmesi içın anti-
demokratik uygulamalara karşı
mücadele vermek zorundayız.
Yarın: Kalemli çete
1
hapisaneyi yeniyor
'Kalemli Çete' biiyiik 'suçlary
işledi
Kalemli Çete, Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde, "hatıra
fotoğrafı "çektirdi. çünkü bunların hepsi "hatıra" olsun is-
tiyorlar. Arkadakiler, soldan sağa: Bülent Karakaş, Ahmet
Aşkın Doğan, Mahmut Yılmaz. Ondekiler, özgür Tüfekçi.
Metin Murat Kalyoncugil.
Onlan TBMM'ye "Paralı egitime ha-
yır" pankartı astıklan gün tanıdık. Oysa
onlar. demokratik ve özerk üniversite
içın hep "naif" yollardan mücadele et-
riler. Bu naiflikle çok sayıda suç ışledı-
ler. Suçlan kesinleşirse de 18'er yıldan
96 yıl hapis cezası alacaklar.
Lmut imzalarda: 20 Ekim 1995 te,
yüzde 350 oranında yapılan zamlara kar-
şı Üniversite Öğrenci Koordinasyonla-
n'nın topladığı 350 bin ımza TBMM
Başkanvekili KamerGenç'e iletildi. Bu
imzalan ileten temsılcı öğrenciler ara-
sında Hacettepe Ünıversitesi son sınıf
öğrencisi Mahmut Yılmaz da \ardı.
Harç değil Dinar'a yarduTi:15 Şubat
1996'da. Ankara Öğrenci Koordinasyo-
nu "Harçlan ödeyip köleleşme\etim, Di-
nar'a gidip özgürleşelim" kampanyasını
başlattı. Mahmut Yılmaz, Ozgür Tüfek-
çi, Bülent Karakaş ve Belgin Cengiz Dı-
nar'daki temsilcilerarasındaydı.
TBMM locasında 'teröristler': 8 öğ-
renci TBMM dinleyici localanndan "Pa-
rah eğitime hayır" pankartı açtılar. Öğ-
renciler. slogan attılar:
"Oğrenim hakkunız engeUenemez, pa-
rah eğitime hayır!"
DYP Istanbul Milletvekili Necdet
Menzir •'Kim soktu bu teröristleri bura-
ya" dıye sordu.
Sloganın sahipleri aynıydı:
Mahmut Yılmaz. Deniz Kartal, Hülya
Yeşiljiırt, Özgür Yılmaz, İbrahim Ethem
Altun, Ahmet Bahadır Ahıska, Hacı Fer-
han Temiz, Devrîm Öz,
Söz tutulmayınca daya: Öğrenciler, 1
Mart 1996'da Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu Başkanı ile görüştüler.
Görüşmedeki öğrenciler. Aşkın Doğan,
Bülent Karakaş, Özgür Tüfekçi v e Deni-
zerŞanh'ydı.
Görüşme sonuç vermeyince, harçlara
yapılan zammın iptali için Danıştay'a
dava açtılar.
Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan ay-
nı gün öğrencilerle >aptığı görüşmede.
basının önünde harçlannı ödemediği için
kayıtlan yapılmayan öğrencilerle ılgile-
neceğine söz verdi. Görüşmeye katılan
öğrencilenn adları. Halise Karaaslan ve
Deniz Kartal'dı.
Çözüm eylemde: Öğrenciler, girişm-
lerden sonuç alamayınca Beyazıt'ta ey-
lem yapma karan aldılar. Ancak eylem-
den önce 17 nisanda Ankara "da, toplu
gözaltılar başladı. Harç karşıtı kampan-
yada etkin olan isimlerin hemen hepsi,
17-22 nisan tarihlen arasında Ankara
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
Şubesi'nde görevli polis ekiplerince ev,
okul ve sokaktan toplandı.
Ankara DGM Başsavcılığı öğrenciler
ıçin 15 güngözaltı karan verdi. Bu süre
içinde başsavcılık avukatlann. hukuki
yardım taleplerini reddettı. Bazı öğren-
cılerin evinde tutanak tutularak örgütsel
doküman ve molotofkokteylı bulunduğu
polis fezlekesine ekJendi.
Ancak bu tutanağın tutulmasından bir
gün önce İnsan Haklan Derneği (İHD)
Ankara Şubesi'ni arayan bir kadın. öğ-
rencilerin evlerine beyaz bir Renault ara-
bayla gelen sivıl giyimli kişilerin koliler
taşıdığını anlattı.
'Örgüt uyduruldu": Uluslararası Af
Örgütü (UAÖ). öğrenciter için "Acil Ey-
lem Çağrısı" yaptı. 27-30 nisan arasında
öğrencilerin ifadeleri emniyette alındı.
İfadeler, işkence ortamında alındıklan
gerekçesiyle öğrenciler tarafından red-
dedildi.
Gözaltındaki öğrenciler, Ankara Em-
niyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şu-
besi tarafından düzenlenen toplantı ile
basına "yasadışı örgüt üyelerT olarak ta-
nıtıldı. Öğrencilerin, Dev-Yol'un silahh
kanadı olan Devrimci Gençlikadlı örgü-
te bağlı olduklan açıklandı. Ertesı gün
gazeteler haben. "Üniversite öğrencile-
rinden vasadışı örgüt yaratıldı" diye ver-
di
1 Mayıs 1996'da gözaltındaki öğren-
ciler sorgu hâkimliği önüne çıkanldı.
Öğrencilerden Ahmet Aşkın Doğan. Öz-
gür Tüfekçi, Bülent Karakaş. Mahmut
Yıhnaz, Deniz KartaL N'urdan Bayşahan
ve Elif Kahvaoglu hakkında tutuklama
karan verildı. Tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakılan öğrenciler aynı
gün İHD Ankara Şubesi'ne kendilerine
ve tutuklu kalan arkadaşlanna işkence
yapıldığı iddiasıyla başvurdular.
Avukatlann rutuklama karanna yap-
tıklan 2 itiraz. Ankara 1 ve 2 No'lu
DGM'lennce reddedildi.
UAÖ, öğrenciler için ikınci "acileylem
çağnsı"nı yaptı.
Ankara DGM Savcılığı tarafından ha-
zırlanan iddıanamede 15 üniversite öğ-
rencisi, "yasadışı silahh örgüt üyesi ol-
mak" ve "patlayıcı madde (mototofkok-
teyli) bulundurmak ve kullanmak"la
suçlandı. Öğrencilerin, Türk Çeza Yasa-
sı 168 2 ve 264. maddeleri ve Terörle
Mücadele Yasası uyannca cezalandınl-
malan istendi. Yargılamasonucu öğren-
ciler toplam 96 yıl hapis cezasına çarp-
tınldı. Hüküm, şu anda Yargıtay aşa-
masında.
ÇALIŞANLARIN SORULARI7 SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
31 yıl çalışan bir sigortalının ayhğı
Soru: 31 yıl özel sektörde sigortah olarak çahştım. Çalıştığun
süre içinde işime hiç ara vermediğim gibi, sigortava ilk
guiş gününden bu yana primlerinı hep tavandan ve ke-
sintisiz ödendi.
Bu yıl SSK'den emekli ohnak istiyorum.
31 yıl çalışan bir sigortalının ayhğı nasıl hesaplanacak ve
bana bağlanacak ayhk ne kadar olacak? (\ .O.)
YAMT: 506 Savılı Sosyal Sigortalar Yasası ek madde 34'e göre:
1997 yılında özel sektörden emekli olanlar için. "Malullük, yaşlılık
ve ölüm aylıklannın hesabına esas alınacak üst gösterge sigortalının
işten aynldığı veya öldüğü tanhten önceki malullük. yaşlılık ve ölüm
sigortalan primi ödenmiş son dokuz takvim vılının prim hesabına e-
sas turulan kazanç tutarlanna göre bulunacak yılhk kazanç esas alı-
narak tespit edılir.
1997 yılı içinde bağlanacak yaşlılık aylıklan 1 Ocak 1988 ile 31
Aralık 1996 arasındaki son dokuz yılın prime esas kazançlanna gö-
re aylık hesaplanacaktır.
Bu son dokuz yılın primlerinin tümünü tavan kazançtan ödeyenle-
re de, günümüz tavan göstergesi olan 13.385 göstergeden aylık bağ-
lanır.
1997 yılında özel sektörden emekli olanlann son dokuz yıllık si-
gortaprimine esas kazanç ortalaması 73 milyon 200 bin 390 lıra olan-
lara. Ust Gösterge Tablosu 1. derece 10. kademeden ve tavan göster-
ge olan. 13 bin 385 göstergeden yaşlılık avlığı bağlanır.
31 yıl (11.160 gün) tavandan pnm ödeyen sıgortalıya. %75 aylık
bağlamaoranı ile 13.365 göstergeden ayda 33 milyon 278 bin 456 li-
ra yaşlılık ayhğı ve 4 milyon 690 bin lira sosyal yardım zammı ol-
mak üzere toplam 37 milyon 968 bin 456 lıra aylık bağlanır.
1 Ocak 1988-31 Aralık
van ücretler:
YIL
.988
.989
990
1.991
1.992
.993
.994
.995
.9%
9 Yıl Toplamı
9 Yıl Ortalaması
1996 dönemi 9 yıl için prime esas ta-
TOPLAM
7.065.720
12.787.380
22.080.060
31.564.980
46.842.660
64.937.430
85.386.240
109.891.080
278.247.960
658.803.510
73.200.390
POLİTİKA YE OTESİ
MEHMED KEMAL L
Katil Abdülaziz... j
Kim bulmuşsa çok 1yi etmiş: • {
"Güneşle geliyoruz." {
Alkışlarla ve güneşle yola çıkma bereket...
Küçük ve dar bahçede toplandık. Alev Coşkun
kısa bir konuşma yaptı. Dünyanın bütün pislikler
rinı birkaç tümcede topladı, yüzlerine attı. 1
Defter imzalanıyordu. sıra Sabahattin'deydj
Ekmekçi'nin domuz savaşımını yazmış. Göi
ucuyla okudum. Bir yaşam boyu böyle bir kavga?
yı kim göze alabilir? \
Sabahattin (Dikmen) eskı tüfeklerden, Ekmek»-
çi'nın kadim arkadaşı, başındaki kasketi gösterî-
di: ;
"Bak dostum, kasket alacaksan Vakko'dan a£
En iyileri orda." j
"Çok pahalı değil mi?" I
"Pahalı ama dayanıklı. Bu kasketi ben oradan
aldım. SonraSabahattin'ledeğiştık. BuncayılkuK
lanırız, taşgibi.."
Bir kasketin öyküsü bu kadar olur.
Kişi gider kasket kalır.
• • •
Doğru Yol, içinden, teker teker çöküyor. Buna,
bağdan anlayanlar bağbozumu derler Kızarmaj-
ya başladı mı kızartısı Dikmen sırtlanndan gön>
nür. Koalisyon içinden çöküyor. Birer birer çözü-
lüyorlar. Ne demiş şair:
Ahibba şive-i yağmada mebhût eyler adâyı [
Hüdâ göstermesin asâr-ı izmihlâl bir yerde
Tansu Çiller'in kurduğu bir koalisyonda; para
vardı, pul vardı, bir ayağı Amerıka'da, bir ayağı burr
daydı, bir eli dolardaydı, bir elı marktaydı. !
"İzmihlâl" görmemişti. Biri tam gelirken Refah-
çılar sinelerini açtılar, kurtardılar. Bu yenisi, bun-
dan pek kurtulacağa benzemiyor. Vaktiyle dost
diye sarılanlar şımdı düşman diye kaçıyorlar. Bir
kara yılan dolaşıyor. Yılanın adı Abdülaziz...
"Bu Abdülaziz nereden çıktı" diye soracak olur-
sanız, anlatayım:
Bir dostum var; kedi besler, köpek besler, kuş
besler. Kuşlar olağanüstü yaratıklardır. Papağarv
lar, kanaryalar. muhabbet kuşları... Ne istersen
vardır. Günün birinde kuş beslemekten utanıyor.
Kuşları bırakıyor yılan beslemeye özeniyor. Bilerv
lere soruyor. Nasıl beslenir, nereden alınır? Nere-
de satılır. ;
Bir bilene soruyor. )
Yol gösteriyor.
Gidip çarşıdan bir yılan alıyor. Dedim ya yılanın
adı:
"Abdülaziz.. \
Abdülaziz aşağı, Abdülaziz yukan.. Evin içinde
bir Abdülaziz dolanıyor.
Abdülazizin boynuna bir de çıngırak takıyorlar,
Çıngırağı yüksekten attık, zil gibi bir şey... Konuk
gelenler yılanı görünce irkiliyorlar, ama sonradan
sonraya ahşıyorlar. Tutuyorlar, avuçluyorlar, ok-
şuyorlar. ;
Abdülaziz!..
Tin tin koşup geliyor. Yabanıl yılan evcilleşiyor.
Durup dururken evde birinı yılan sokuyor. Bunü
Abdülaziz'den bilıyorlar. Evcil yılan oluyor mu ya-
banıl.. adı katıle çıkıyor: ;
Katil Abdülaziz!. Katil Abdülaziz!. --T " '
Abdülaziz katil olmaktan kurtulamıyor.
"Katil Abdülaziz!.."
Buyurun:
Tin, tin, tin!..
Ben Abdülaziz!..
v- I
B U L M A C A SEDATYAŞAYAH
1 2 3 4
1 2 3 4
SOLDA.N SAĞA:
1/Iranmıtolojı-
sinde sözü edı-
len. otuz kuş
büyüklüğünde-
kı efsanevı va-
ratık... Bir cet-
vel türü. II Acı-
badem ağacı...
Agır kokulu bir
gaz. 3/ Pamuk
kozası... Bırha-
ber ajansının
simgesı. 4/ Bir
oyun ya da _
filmde anıden "
yaratılan komık durum-
lar... Bir ınceleme sonu-
cunu bıldıren vazı. 5/ '
DağkırlangKidadenılen 2
bırkuş...Japonlınkdra- 3
mı. 6/ Akcığerlen dın- ^
lerken hekımın duvdu-
ğu patolojık ses... Cem ^
Sultan'ın Batı dıllerın- 6
dekı adı. II Yarada bin- 7
kenıltihabıakıtmakıçın „
kullanılan bükülgen bo-
ru... Balmumuna va da 9
parafıne batınlmış fıtıl. 8/ Bir gıda maddesı... Verme.
ödeme... Yabanıl ha>~van bannağı. 9/Aksaray ılınde. tüf
kayalara oyulmuş Bızans dönemi kıliselenyle ünlü vadı.
VTJKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Kötü ve olunisuz bir ıştekı
elebaşı. 2/lran'ın plaka ışaretı... Mübalağa. 3/Lğraşılan
şey, ış güç. 4/ Israil yapımı hafıf makınelı tüfek... Afh-
ka'da bir ırmak. 5/ Eski Yunan \e Roma yapılarında ta-
ban kirişı ile çatı arasında kalan. üzen boydan boya ka-
bartmalarla süslü bölüm... Lzaklık ışareti. 6/ Çm ve Ja-
ponya'da oynanan bir strateıı oyunu... Yozgat yakınlann-
dakı ünlü h'öyük. 7/Dogu Ajıadolu'da bir ırmak... Güney
Afrika Cumhuriyetrnin plaka ışaretı. 8/ Yer adlarını m-
celeyen dılbılım dalı. 9/Hav"vanlara vurulan damga... Çal-
gı eşliklı. yalın ve dokunaklı şarkı.
SİNOPSULHHLTaiC
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1996 492
Davacı Orman Işletme Müdürlüğü vekıli Av. Selma
Güney tarafından davalı Mehmet Gök alevhine mahke-
memizde ıkame olunan 16.243.000 TL alacak davası-
nın yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara kara-
n gereğınce; Davalı Mehmet Gök'ün mahkememızde
yapılan tüm araştırmalara rağmen kendısıne teblıgat
yapılamamıştır. Ve kendısıne ılanen teblıgat vapılması-
na karar verilmiştır. Davacı vekıli Av. Selma Güney"in
4.12.1996 tanhlı dılekçesı ile hâkımlığimize müracaat
ederek davalı Mehmet Gök'ün 16.243.000 alacak da-.
vasımn dava tanhinden ıtibaren ışleyecek Merkez Ban-
kası kısa vadelı krediler içın öngörülen reeskont haddı
üzennden uygulanacak faizı ile bırlikte ödemeyı, tüm
yargılama giderlen ile vekâlet ücretının de davalı üze-
rınde bırakılmasına ve aynca fazlaya ılışkın haklanmı-
zın da saklı tutulmasına karar verılmesını talep ve dava
etmiştir.
Davalı Mehmet Gök'ün duruşma günü olan
17.6.1997 günü saat 09.00"da hâkımlığimize bızzat ge-
lerek davaya karşı diyeceklennı bıldırmesine. duruş-
maya bızzat gelmediğı takdırde ve kendisını de bir ve-
kıl ile temsıl ettırmediğınde. yokluğunda duruşma ya-
pılacağı ve karar verileceğı hususu ılanen teblığ olunur.
2.4.1997 Basın. 15572