29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2SMAYIS1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÛYS iicret yatırma süresi • \NKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Öğrenci yereştinne sınavına (ÖYS) karJacak acaylann sınav ücretlerini bankalara yatrma süresi. 28 mayıs çar>ambE gûnüne kadar uzatıldı. ÖSYM Başkanı Dr.FethiTbker, bir açıüama yaparak sınav ücretıni yatırmayan adaylann ÖYS'ye giremeyeceğini anımsattı. OYS ücretini yatırma süresi önceki gün sona ermışti. Kahraman'dan savcıya suçiama • istanbul Haber Servisi - Kültür Bakanı İsmail Kahraman. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından RP'nin kapatılması ısteğiyle dava açılmasını "keyfi bir davranış. gülünç bir ıddia. Şov yapılıyor'" diye nitelendirdi. Kahraman, erken seçim konusunda da "Ancak eşit sürelı bir başbakanlık meselesi olabilir. Yöksa, normal zamanında yapılacak olan bir seçimde protokolün şartlan beilidir" dedi. Dudak okumaya eleştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Currihurbaşkanı ve Başbakanlık Muhabırleri Derneği (CBMD) Başkanı Coşkun Karial ve yönetım kurulu üyelerini kabul ederek bir süre görüştü. Demirel. basina yönelik şiddetin devlet politikası olamayacağını belirterek basina şiddetin Türkiye'nin düzeyine yakışmadığını söyledi. Demirel, dudak okuma yöntemleriyle ilgilı olarak da "Şımdı bir de dudak okuma çıkardınız. ama bari yaptığınız bu işın yüzde biri doğru olsa tamam diyeceğim. Bu haberlerin hiçbiri doğru deg.il. Bunlan da şikâyet olarak söylemiyorum; ama bunun adı habercilik degil, haber üretmek" dedı. 1997Köy6enel Bilgi Anketi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köy Işleri Bakanlığı ve Devlet tstatistik Enstitüsü'nün (DlE) ışbirliği ile yapılan "1997 YılıKöy Genel Bilgi Anketi" için çalışmalar 26 mayısta başlatılıyor. Tanm kesimiyle ilgıli en kapsamlı bilgileri sağlayacak olan anket, en son 1981 yılında yapılmıştı. Tanm ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci. anketin amacının; kırsal nüfusun sayısını ve yüzdesını, çiftçilik yapan insanlann sayısını, arazi varlıklannı, tanm işletmelerini ve işletmelerde yaşayan aile sayısını belirlemek olduğunu söyledi. Ayamama için balonlu gösteri • İstanbul Haber Servisi - Ataköy ile Atatürk Hava Limanı arasında kalan ve imar planlannda yeşil olarak aynlan "Ayamama Vadisi"nin imara açılmaması için mücadele veren sivil toplum örgütleri (STÖ).dün balonlu bir gösteri yaptı. 1800 dönümlük Hazine arazisinin REFAHYOL hökümeti tarafından satışa çıkanlmasına tepki gösteren STÖ temsilcileri, Ayamama Deresi kenannda bir süre önce başlattıklan ağaç dikme kampanyasını dün de sürdürdüler. Ayamama için yapılan gösteriye destek veren Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı. yaptıklan planlarda bölgeyi yeşil alan olarak ayırdıklannı, ancak hükümetin araziyi satmak istediğini söyledi. Türkiye Barolar Birliği Cenel Kurulu'nda Savaş'a tam destek 'Şeriatçı parti kapatıhr'GAZİANTEP (Cumhuriyet) - RP'nin ka- patılması ıstemiyle Anayasa Mahkemesi"ne dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Viıral Savaş'a Türkiye Barolar Bırliği'nden de (TBB) destek geldi. TBB Başkanı Eralp Ozgen, "Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir demokratik rejim kendi deviet varhğına kas- teden siyasi partilorin faaliyetkrini sürdürme- sineolaııaktaıumaz''dedi. Türkiye'nin bırre- jim sorunu yaşadığını vurgulayan Özgen. Türkiye Curnhuriyetfni teokratik bir devlet halıne getirmek isteyen güçlenn sıyası iktı- dann içınde dahi kendilerine yer bulduklan- nı belirterek RP'yi suçladı.TBB'nin 24. Ola- ğan Genel Kurulu dün Gazıantep'te başladı. Sabah saat 09.00'da TBB Başkanı Özgen ve avukatlar cüppeleriyle Atatürk Anıtı'na çe- lenek koyarak saygı duruşunda bulundular. Belediye Tiyatro Salonu'ndaki Genel Ku- rul'a CHP Grup Başkanvekili Avukat Ön- derSav, Atılla Sav, eski Barolar Birliği Baş- kanı Teoman E\Ten. Gazıantep Belediye Başkanı Celal Doğan ve Kadıköy Belediye Başkanı SdamiOztürkde katıldı. Genel Ku- rul'un açış konuşmasını yapan Eralp Özgen, RP'ye ağır eleştırilerde bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın RP'nin "laikükilkesinc^kıneyiemlerinoda- ğı haline geldiği''gerekçesiylekapatılmasııs- • TBB'nin Gaziantep'te yapılan genel kurulundan, Vural Savaş'ın RP'nin kapatılması istemiyle açtığı davaya destek geldi. TBB Başkanı Eralp Özgen, "Demokrasi esasını kabul etmiş ve anayasasında devletin değiştirilemez temel ilkelerini değiştirmeyi amaç edinmiş ve bu yönde kan dökmeyi dahi geçerli sayan siyasi partilerin varlıklannı devam ettirmelerini istemenin ne derece doğru olduğu tartışılır" dedi. temiyle .Anayasa Mahkemesi'ne açtığı dava- ya değinen Özgen. "Kıtşkusuz demokratik bir rejimde siyasi partilerin kapahlabilmesi- nin doğru olup olmadığı tarnşüabilir. Doğru olmadığ] kabul edildiği takdirdede bu açıdan yapılabUecekeleştiriler vasa hükümlerineyö- nelik olması gerekirken, yasa hükümlerini hiçbiraynm yapmaksızın ritidikle u\ gulayan bir makamaeleştirilerin > öniendirumesi yan- üşör, haksızdır" dedı. Özgen. şoyle devam et- ti: "Aynca, demokrasi esasını kabul etmiş ve anayasasında de\leün değiştirilemez niteiik- •erini saptamış bir ülkede, demokrasni orta- dan kakbrmayı ve değiştirilemez temel ilke- leri değiştirmeyi amaç edinmiş ve bu yönde kan dökmeyi dahi geçerli sayan siyasi parti- lerin varlıklannı devam ettirmelerini isteme- nin ne derece doğru olduğu da tarnşılabilir. Devam ettirmelerini istemenin doğruluğun- dan kuşkuluvum. Ne suç ışlersek ışleyelım. Partımız kapatılamaz. Bizi ancak seçmen tas- fiye eder' manrığı yerleşmemeli. Demokrasi- yi vedevletin temel ilkelerini zedelemegayret- leri siyasi partiler aracıhğı ile kolaylaşır sanıl- mamabdır. Son olayda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı bir iktidarpartisi aleyhûıe bu da- vayı açarak yasalar karseında herkesin eşit olduğunu, parlamentodaki çoğunluğuna da- yanarak hiçbir partinin yasalara aykın da>- ranma ayncalığının buiunmadığını ve devle- timizin temel ilkeleri konusunda yargının u- tizu'ğini göstererek görevini y apmışnr. Bu ne- denk kendilerini kuüuyorum." Yargı bağım- sızlığına ve savunmanın adaletin temeli ol- duğuna değinen Özgen. herşeyden önce ana- yasada yapılacak değışıklikle Türkiye Baro- lar Birliği'nın anayasanın yargı bölümünde yer almasmın sağlanması gerektiğini dıle ge- tirdi. Özgen, Adalet Bakanı ve müsteşarının Yüksek Hâkımler ve Savcılar Kurulu başka- nı olmaktan çıkanlması ıstemlerini de yine- ledi. REFAHYOL'un işbaşına geldiği 19% yılı ortalanndan itibaren Türkiye'nin giderek artan bir rejim sorunuy la karşı karşıya geldi- ğini söyleyen Özgen, "Demokratik laik hu- kukdevletini ortadan kaldırmak isteyen, Ata- türk'ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cum- huriyeti'ni teokratik bir devlet haline getir- mek isteyen giiçler ne yazık ki siyasi iktidann içindedahi kendilerineyerbulabilmişler. Dev- letiçinde büyük bir kadrolaşma hareketine gi- rişırüşlerdir'' diye konuştu. Meslek okulu ol- ması gereken ımam-hatip okullannın Eğıtım Birliği Yasası'na aykın olarak birer lise ha- line dönüştürüldüğünü ve belirli bir siyasi görüşün merkezi haline getırildiğıni anlatan Özgen şöyle konuştu: "8 yıllık kesintisiz eğitime karşı bu çevrele- rin direnişi bu yapılanmayı açıkça ortaya ÇH karnuştır. Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta konulacak derslerk bu eğitime dahil rüm okullann birer imam-hatip okulu haline getirümelerinin önlenmesidir." Susurluk skandalınm ardından DYP mil- letvekılleri Mehmet AğarveSedatBucakın dokunulmazlıklannın kaldırılması ıstemiyle fezleke hazırlandığını anımsatan Özgen, fez- lekenin önce Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından iade edildiğıni, daha sonra Baş- bakan Necmertin Erbakan'ın fezlekeleri iki ayı aşkın bir süre beklettiğini söyledi. ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART Gerekçe, Köşk'ün görevi Tansu Çiller'e vermeyeceği ve güvenoyu alamarirâ 'dMsılığı RP: Erbakan seçimekadarBaşbakan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba- kan Yardımcısı Tansu Çiller'in. kendi başba- kanlığında erken seçime gitme hesabı, RP ta- rafından bozuldu. RP, Köşk'ün yeni hükü- meti kurma görevıni DYP lıdenne vermeye- ceği veparlamentodan güvenoyu almamaya- bileceğini belirterek "Seçime kadar Erba- kan Başbakan" formülünü resmen açıkladı. Kapatılma tehdidıyle karşı karşıya bulu- nan RP'de, hükümetten çekılen tarafolmama \e zorunlu kalınırsa Erbakan'ın başbakanlı- ğında sonbaharda seçimi zorlama eğilimı ağırlık kazandı. Vaatleri nedeniyle grubunun baskısı altında olan Çiller, başbakanlığı alamazsa, GtK ve gruptan u hükü- mettençeküme" karan çı- karma formülünü günde- mine aldı. RP, partısindeki istifa- lar ve hükümetten çekil- me baskılannın anması üzerine erken seçim kara- n alınarak başbakanlığın kendisıne devredilmesinı isteyen Çiller'e yeşil ışık yakmadı. Çiller'in bu öneriyi gelecek hafta res- men Başbakan Necmettin Erbakan a iletmesi bek- lenirken, daha önce erken seçim koşuluyla başba- kanlığın Çiller'e devredı- lebıleceğini savunan RP kurmaylan çark ettiler. RP'liler bu önerinin pek çok riskı berabenn- de taşıdığına dikkat çektiler. RP'li Salih Ka- pusuz, dün düzenlediği basın toplantısmda bu risklere değindi. Kapusuz, Çiller'in başba- kanlığının gündeme gelmesi durumunda Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTin "gö- re\ r vermeyeceği'' yolunda bir endışe taşıyıp taşımadıgına ılışkın bir soru üzerine. "Bu ko- nu gündeme ahnırsa prosedür gereği görev- lendirme yapılacaktır. TBM M'de RP'den son- ra en büyük parti ANAP'nr. DYP arkasından gelmektedir" yanıtını verdi. RP'lılerin planı. "bunalım aşılamazsa" 1 . bu riskler söz konu- su olmadan, eylül ayına kadar erken seçime gitme noktasındaodaklandı. RPkurmayla- nnın dile getirdiği erken seçim planı şöyle: -Söz konusu riskler anlaularak Çiller. mev- cut hükümetie birkaç ay içinde erken seçime gitmek konusunda ikna edilecek. - CHP'nin de desteğiyle erken seçim kara- nahnacak. - Seçim yasasında kapsamlı bir değişikük zaman alacağı için, yasanın özüne dokunma- dan birkaç değişiklikyapmak. Yüzde 10olan ülke barajına dokunmadan, il barajlanm bi- raz vüksettmek. Üniversiteden Başbakan^a tejrfd AjNK.\R4(CumhuriyetBürosu)- ODTÜ. Ankara, Hacettepe. îstanbul, Boğaziçi. Ege \e 9 Eylül üniversite- leri öğretim üyesi 320 akademisyen, Başbakan Necmettin Erbakan'ın, açıklamalanyla bilimi ve bilim adamlannı hiçe sayan birtutum ser- gilediğini bildirdiler. Çok sayıda üniversiteden 320 aka- demisyenin imzasını taşıyan ortak bildiride, son günlerde bazı kimse- lerin bilimsel terimleri ve sözcükle- ri kullanarak kendi uzmanlık alanla- n dışındaki biyolojik sorunlara "söz- de bilimsel açüdamalar" getirdikle- ri ve bilimsel kuramlan çürüttükleri iddiasında bulunduklan kaydedildi. Bildiride, gençlerin bilimsel anla- yış içinde yetiştirilmesine önem ve- rihnesi gerekirken, bazı ortaöğretim ders kitaplannda laikliğe aykın ol- duğu bilinen ve dünyanın hiçbirçağ- daş ülkesinde görülmeyen bilim dı- şr açıklamalann yer aldığma dikkat çekildi. Mesleği makine mühendisliği olan Başbakan Erbakan'ın: genetik yapısının bitki ve hayvandan farklı olduğunu belirttiği insanın atasınm maymun olamayacağı yönündeki id- diasmın çağdışı egitim politikalan- nın doruğa çıktığını sergilediği \ux- gulanan bildinde şöyle denildı: "Hiçbir bilimsel desteği olmayan bu bilim dışı açıklamalar. ülkemizde bilimi. bilim adamlannj hiçe sayan birturumun örneğidir. Ozgürve ekş- tirel düşünceye sahip. sorgulayabfleu. bilimsel düşünccyi. bilimi kendileri- ne bir anlayış sistemi olarak önder edinmiş gençlerin yetismesinden en basta sonuniu bir kisi olması gereken TürkiyeCumhuriyeti Başbakaıu'nın bilime bu denli ters düşmeye hakkı olmadığmı düşünüyoruz." - Seçim ittifakma olanak tanıyacak bir dü- zenkme yapmak. Olası bir seçimde Çıller'in, ortağma karşı izleyebıleceği taktik de şöyle: -Çiller. başbakanlık için Erbakaniayayüz yüze görüşecek ya da iki parti arasında oluş- turulacak hevetier de\ reye girecek. - Hadranın ilk haftası başbakanhğı alma- yı hedefleyen Çiller'e Erbakan onay vermesi durumunda, ortaklar, BBP'nin de içinde yer alacağı bir seçim hükümeti kuracak. Erba- kan'ın Cumhurbaşkam'na istifasını sunma- sıınnardındaaÇfller, "Bız RP-DYP-BBPor- taklığında anlaştık" diyerek, hükümeti kurma görevini al- maya çahşacak. Yeni hükü- mette BBP desteğiyle rahatla- yan Erbakan ve Çiller, seçim yasasında düzenlemeler yap- oktan sonra seçim takvimini belirleyecek. - Erbakan, başbakanlık is- temini reddederse. Çiller, Yüksek Askeri Şûra toplana- sının ardından, çarşamba gü- nü Genel tdare Kurulu vegru- bunu toplayarak. çtkilme ka- ran çıkaracak. Bu dunımda Demirel'in görevlendireceği seçim hükümeti işbaşına gele- cek ya da Çiller, DYP, ANAP ve sol partilerin desteğiyle DYP'den 3. ismin başbakan- lığında erken seçime gidü- mesini kabul edecek. TıIRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Sayın sayabildiğinızce, seçin dilediğinizi: Laik, ilericı, cumhu- riyetçi, birinci cumhuriyetçi (ne demekse!), ikinci cumhuriyetçi (bu da ne demekse!), vicdani ret- çi, savaş karşrtı, çevreci, Atatürk- çü, Kemalist, sosyalist solcu, de- mokratik soicu, sosyal demok- rat, liberal, özgürtükçü, çağdaş... Son birkaç yıldır, hele hele Re- fah'ın seçmen desteğindeki hız- lı tırmanıştan ve Refah elebaşıla- nnın iktidar koltuğuna oturuşun- dan bu yana yukanda sıralanan tenmler, kavramlargazete sayfa- lannda, TV kanallannda durmak- stzın uçuşuyor. Uçuşurken de ha bire birbirleriyle çarpışıyorlar. Gün oluyor kendini laik olarak tanımlayanlar, "ötekilertn bir ke- simince laisizmi savunayım der- ken darbe çığırtkanlığı yapmak- lasuçlanıyoVlar. Kendini Kemalist ya da (birinci) cumhuriyetçi ola- rak tanımlayanlar, (ikinci) cum- huriyetçileri köktendincilerle, si- yasal İslamcılarla kol kola girmış aymazlar olarak niteliyor. Özgür- lüklere sınır getirilmemesinden Kendini Karşıtınla Tanımlamak... Yanlıştır yana olanlar sıyasal Islamcıların küçücük çocuklann kafalanna sank, sırtlanna cüppe geçirip Ku- ran hafızlatmalannı da özgürlük- lerin bir parçası olarak tanımla- maya rtiraz etmeyebiliyorlar. Her toplumsal, bilimsel, siyasal so- runun "Kuran"öa biryanıtı oldu- ğunu savunanlara haklı bir kü- çümsemeyle bakanlar arasın- dan, siyasal islamın azgın tırma- nışına karşı herkesin başvuru kaynağının "Nutuk" olması ge- rektiğini söyleyenlerçıkabiliyor... Kendini karşıtıyla tanımlamak bir tek yönlülüğe, yalınkatlılığa ebelik edıyor. Siyasal, toplumsal, kültürel kimliğimizin zenginlikle- ri siliniyor; ortak eylemlerde bu- luşabilecek bir koca güç oluştur- mak yerine hem nitel hem nicel cılızlaşma kaçınılmazlaşryor. Bir örnek: Birinci cumhunyet- çilerde, ikinci cumhuriyetçilerde siyasal islama karşılar. Bu ülke- de siyasal iktidann köktendinci- lerin egemenliğine geçmesinin kendilerine ve ülkeye mutluluk getırmeyeceğinin bilincindeler. Gel gör ki köktendinci saldın, ka- fasını (birinci ya da ikinci) cum- huriyetçilerin ördüğü daha sağ- lam bir duvara çarpmıyor. Bir örnek daha: Sosyal demokratlar da devle- te sızmış çetelere, devletin kontr- gerilla gibi gizli örgütlenmeler kurmasına karşılar. Ama çetele- re, kontrgerillaya karşı sosyalist solculann çağırdığı demokratik çıkışlara duyarsız kalabiliyorlar. (Bugün ODP'nın Sultanahmet toplantısına katılmayan, destek vermeyen bir sosyal demokrat bunu nasıl açıklayacak, gerçek- ten merak ediyorum). Refah karşıtlığı (PKK karşıtlığı, savaş karşıtlığı, otoriter devlet karşrtlığı, darbe karşıtlığı, tepe- den inmecilik karşıtlığı...) bir kim- lık tanımlaması olamaz. Kendi- mi(zı) "köktendinci karşıtı" ola- rak tanımlayınca siyasal etkınli- ğimizde, kültürel yeğlemeleri- mizde, sosyal yaşam öncelikle- rimizde daralma kaçınılmaz. "SürekliAydınlık İçin BirDaki- ka Karanlık" eylemi milyonluk bir katılıma niye ulaştı dersiniz? Ni- yeçeteleri, kontrgenllayı, uyuştu- rucu tacirlerini, mafya baba ve tetikçılerini savunan, en azından karşı çıkmayanlar bir avuç kaldı- lar? Domuztopu gibi sağlam sanı- lan Refah saflannda çatlamalar niye "bir dakika karanlık" eylemi sırasında ortaya çıktı? Refah'ta neden ilk kez bu eylemi "destek- leyenler ve desteklemeyenler" diye saflaşmalara tanık olundu? Ecevit'ın çızdiği çerçeveden çık- mamayı kural bellemiş DSP'liler- den evlerinı ateşböceklenne çe- virenlerin sayısının pek çok olu- şu nasıl açıklanmalı? İki temel noktanın altını çiz- mek, yukanda sıralanan sorulan yanıtlayacaktır: Bu eylem kesinlikle bir demok- rasi eylemiydi. Şiddetten arın- mıştı, gönüllü katlıma dayanıyor- du, kendini "karşıtına göre ta- nımlamışlar"\a sınırlı değildi. Bu eylem bilinçli bir tercihle "Yurttaştan Yurttaşa Çağn" ola- rak yapılmıştı. Yurttaş kimliği kendini karşı- tıyla değil, kendini kendiyle ta- nımlayan bir kimlik. Dönün yazının başına. Anım- sayın havada uçuşan terimleri, tanımlan: Laik, ilerici, cumhuri- yetçi, birinci cumhuriyetçi, ikinci cumhuriyetçi, vicdani retçi, sa- vaş karşıtı, çevreci, Atatürkçü, Kemalist, sosyalist solcu. de- mokratik solcu, sosyal demok- rat, liberal, özgürlükçu, çağdaş... Bunlann tumu de yurttaş üst kimliği nde buluşabiliyortar. A- ma bir köktendinci için bu söz konusu değil. Köktendinci kul olur, tebaa (uyruk) olur, ümmet olur ama.. yurttaş olamaz. Yurttaş, egemenliğı kayıtsız koşulsuz elinde tutan ve elinde tutmak ıçın eylemlılik gosteren- dir. Bu demokrasıdır. Yurttaş demokrattıri.. POLİTtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Alıç Çiçeği... Bugün pazar... Akıl almaz yitişleri, kestirilmez rastlantılan düşüne- ceğım bugün Sultanahmet Meydanı'nda... Rene Char'ın azbuçuk okkalı mutsuzluklannı bir ke- nara bırakıp masmavı gökyüzüne güvercinler uçurtup san, kırmızı, lacivert, beyaz balonlanmı salacağım öz- gürlüğün rüzgânna... Bugün saat 13.00te ben Suttanahmet mitinginde olacağım, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras'ı dinleye- ceğim bir ağacın altında... Belkı ıslık çalacağım, yılgınlığın, suskunluğun örtü- sünü kaldırmak ıçın. Belkı aşkın ve özgürlüğün do- ğacak bir yıldız taşıyıcısının gızlı sözcusünu arayaca- ğım. Belkı eski fırtınalan çoğaltacağım yüreğımde kimseye haber vermeden... Soluk bir aydınlıkta uğursuzca sıkılmış ellere aldırış etmeyeceğım... Robert Desnos'un fosfor ışıl çiçeklenişleriyle avu- nup, gün batımının son soluklanylaferahlayacağım... Gözlerim yeni sevdalardan yorgun düşmeyecek, ço- cuklanm özgüriüğün bahçesınde dolaşacak... Gür bir sesle haykıracağım bugün ben Suttanah- met'te Ufuk Uras'ı dinlerken... Diyeceğim kı: "Sız döndüğünüzde, çünkü döneceksiniz mutla- ka,/Çıçeklerolacak istedığiniz kadaryolunuzda/Gele- ceğın renginde çiçeklerbunlar/Çiçeklerişte birgün siz döndüğünüzde. Dupduru bir aydınlıkta alacaksınız eskiyerinizi/Dert görmüş ellennizden öpecek sıra sıra çocuklar/Ve çi- men burüyecek yorgun ayaklannızın izlerinı/Ve yatış- mış yüreğınize ezgiler dolacak, şarkılar." ••• Bugün ben saat 13.00'te Sultanahmet Meyda- nı'nda olacağım... Orada siyasal İslamcılar ve şenatçılarla el ele veren- ler, evrensel ınsan haklannı, hukuku çiğneyenler değil; özgürlük, demokrasi isteyenler olacak... Orada soyguncular, vurguncular değil; banşın, öz- gürlüğün ve demokrasınin bir yaşam biçımi olduğunu savunanlar buluşacak... Orada eli kanlı çeteler, yargısız infazcılar, kan gölün- den çıkar sağlayanlar değil; emeği, alınterini savunan- lar toplanacak... Bız bugün Suttanahmet'te sevecenliğin titrek kuma- şı altında Ahmet Arif'ten Cahit Külebi'ye: Attilâ II- han'dan Hasan Hüseyin'e: Lorca'dan Andre La- ude'ye selam venp, seslerimızi çoğaltacağız... Kımımız Niksar"dakı çocukluk gunlenmızı düşüne- ceğız, kımimiz köle kılınmış bir halk için ışığın silahını arayacağız... Alanlarda çoğalacağız, alanlarda kaybolan yaşamın izlerini bulmaya çabalayacağız... Bir türkü olacağız çağlayanlar gibi özgür, bir şiirola- cağız sevdanın genış avlusunda... Bızı dinleyecekler bugün bızı, hıç yolu yok... "Güneştir benım Cumhuriyetim/Sıkılmış yumruktur benım Cumhuriyetim/Canavariann suratinaJKılıçtırbe- nim Cumhuriyetim/Cinayet mezatmda satılmış/Genç- lerin etinde şerha şema/Rehindir Cumhuriyetim/Tü- kürülmüş duvardalinfaz mangasının adımlannda/Tıtiz- ce yağlanmış ipte/Rehındir serin şafağın pençesiy- le/Çizilmiştirduvara/Benim Cumhuriyetimyasak eşik- -te/Kırloş eş/Çıplakvegûzel taze/Aşkın ve ötümûn ağ- latısında/Bıryanı çalı blryanında ceitatlar/Gizfi hazine- dir benım Cumhunyetim/Umutsuzluğun ve kuşku- nun/Kumu altında/Sefalet başkentlerinın." • • • Bugün Pazar... Bugun saat 13.00'te Sultanahmet Meydanı'nda bu- luşalım... Güneşten kılıçlanmızı çekip, ılık ananas kılığında aşıp gıdelim köprüleri... Alıç çıçeğınden tanelenmişsevecenliğimizi karan- lık yüzlere gösterelim... Yîtip gıtmış bir evren için nice ufuksuz deryalan asa- lım, sırsız bir ayna karşısında umudun çığlığını yük- sertelim... DokJuralım Sultanahmet Meydanı'nı bugün... Ve hep birlikte haykıralım: "Kapılanna dikilmiş gözler/Tohumlar üstünde can çekişen yıldızlBenim Cumhuriyetim parmaklıklar ara- sında/Pariayan o küçük kariı gök karesidır/Mahpusla- nn bitmek bilmeyen günü adına/Ve yine de sürüp git- mesi karanlığın/llk horoz hüzünlü aktör pozuyla/Bir ayağının üstünde dikilip dursa dalAy bulutlardan bir sandalın içine kaysa da/Steptedir benim Cumhuriye- tim/Yabani atlaria/Yeleleri ışıktan yeleleri rüzgâr- dan/Buğday başağında saklı benim Cumhunye- tim/Ses veren yulaisapında/Köylülerin işçilerin nasır- lı ellerinde/Benim Cumhuriyetim kaçaktırardında/Dü- zenin ve kibrin polislen/Dostluğa ve okşanmaya acık- mış birköpektir/Benim Cumhuriyetim çığlıktırsoluğun kesilmesı ve hıçkınk/Umudun havası benim Cumhu- riyetim/Yıkılmaz anıtı zoriu aktın/Tan vakti yoksullann ezilmişlerin aşağılanmışlann." Haydi işçiter. memurlar, öğretmenler, öğrenciler; hay- di "ben demokratım" diyenler, gelin bugün Sultanah- met Meydanı'nda "Ne REFAHYOL ne hazırol" deyıp sesımızi duyuralım!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR IHD: Kürt sorumma demokratik çözüm İstanbul Haber Servisi - Türk Sılahlı Kuvvetle- ri'nm (TSK) 10 gün önce başlattığı sınır ötesi ope- rasyonunu eleştıren Insan Haklan Derneği (IHD) İs- tanbul Şubesi Başkanı A\nkat Ercan Kanar. Kürt sorununun çözülmesi için demokratık ve banşçıl çö- zümlerin gündeme getiril- mesini istedi. İHD'nın öncülüğünde Beyoğlu'nda Martı Sana- tevi'nde bir araya gelen bir grup sendıkacı, sanatçı ve yazar Kuzey Irak operas- yonuyla ilgıli birbildiri ya- yımladı. Bildiriyi okuyan İHD İstanbul Şube Başka- nı Ercan Kanar, operasyo- nun durdunılmasını istedi. Kürt sorununun demokra- tik ve banşçıl yöntemle çö- zülmesi gerektiğini belir- ten Kanar. "Banş tçin Bir Milyon İmza"nın TB- MM'ye verildıgı döncmde sınır ötesi operasyonun başlamasını eleştirdi. Ka- nar. ölü sayısının. basan- nın ve sorunun çözüm ü- nün ölçüsü gibi gösterildi- ğini kaydederek, "On bin- lerce askerin yakmlan, ço- cuklannın yaşamıyla ilgıli kaygı ve sıkıntı içinde. Vet- küîler açıklamalannda bi- ni aşkın teröristin öldürül- düğünü büyük bir iştahla söytüyoriar. Öldürüldüğii öne sürüten bini aşkın Kürt genci de askerler gibi bu coğraryanın insanlan değil mi? Bunlann yakınlan da acı ve sıkıntı içinde değil mi?" dedi. Askeri girişim- lerde sivillenn de yaşamı- nın tehlikeye sokulduğunu ifade eden Kanar, bu yön- deki ıddialann yoğunlaştı- ğını kaydederek, "Bu tür, devletier hukukuna da ay- kın savaşçı girişimlerin, halklann kardesliğine hiz- met etnıesi mümkün mü? Kürt sorununun militarist yöntemlerle daha da çt>- zümsüzlüğe girtiği ne za- man anlaşılacak?" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle