29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 1997 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Moskova'daki 'yeni' kızlar ve delikanlılar MOSKOVA HAKAN AKSAY Parkın gözde banklanndan bırine kurulmuşuz. Ortalık nihayet yeşillenmiş. Insanlar paltolanmn yükünden kurtulmuş. Arkadaşımla kendi halimizde konuşuyoruz. Bir yandan da gelıp geçeni izliyonız. Bana son zamanlarda tanıştığı ; ki kızdan söz ediyor. Her ikisi de güzelmiş. Her ikisi de kısa süre önce ABD'ye gitmiş. Amerikalı sevgilileri varrruş. Moskova'dayken en pahalı barlara giderlermiş. Kılı k kıyafetleri arkadaşımı rahatsız edecek kadar iyiy miş. îngilizceyi de bizimkinden iyı konuşurlarmış. Sözlerine ünlem işaretleriyle dolu aralar veriyor. Ar tık Moskovah güzel kızlar "hep böyle mi" gibisind en sorular soruyor. "Artık böyle mi?_" Burada değişmeyi izlemek hem ilginçtir hem de yorar insanı. Sürekli olarak aynntılan fark etmek bazen keyif. bazen acı verir. Zaman zaman bıkarsın. Yargılannda yanılmaktan korkarsın. "Artık böyle mi okhı Moskova'nın ktdan?" Hem evet, hem hayır. Benim tanıştıklanm içinde Amerikanca konuşan da, Amerikan sevgilisi olan da yok denecek kadar azdır. Bar ve restoran muhabbetlennden mahrum olanlar yığınladır. Çoğunun "bayramlar ve özd gûnler ipn" biraz eski ama temiz tek giysisi vardır. Tatillerini Kanarya adalannda geçirmezler. Taksiye değil, tıkış tıkış otobüslere binerler. Güzellikleri. "yeni Rus"laşmış ya da fahişeleşmış olanlara kıyasla çok daha duru ve mahsundur... Ama arkadaşımın tanıştığı cinsten olanlann sayısının çığ gibi artnğını da görmemek olmaz. Belki bunda kınanacak bir durum yoktur. lyi tngilizce konuşmak fena bir şey mi? Olanağı varsa insanın bara-mara gitmesi de kötü şey değıl. Varsm eğlensin. Ama benim bu insanlardan beklediğim bir şey var: Ulusal aşağılık kompleksinin zehirlerini çevreye saçmasınlar. "Biz Ruslar meğer ne rezilmişiz! Ashnda Amerikalılar ne müthiş insanlarmış! Ah şu uygar dünyaL" Bunlan anlatıp da başkalannı kör etmesinler. Kör olup da başkalanna bunlan anlatmasmlar. Bu yüzyıhn en fazla kahır çeken . halklanndan biri olmasına karşın Ruslann ne denli kûltürlü yetiştiğini, çoğunun Batılı aydıncıklardan fersah fersah ilerde olduğunu unurmasınlar... Paranın gözü çıksın!.. Arkadaşımla sohbeti koyulaştınyoruz. Parkın yeşili içine gizlenmiş bir yerlerde içki içen gençlerden birine takılıyor gözüm. Durmadan bana bakıyor. Sonunda kalkıp yanımıza geliyor. Destursuz lafa giriyor. "Kimsiniz siz? ttalyan mısınız?" Olumsuz yanıt vermekle yetiniyoruz. 0 yetinmiyor. Yanımıza ılişiyor. Yakjşıklı, ama İcederli bir genç. Bir gözünde dûnden kalma bir yumruk izi var. "Ben yanınızdayken yalnızca Rusça konuşun!" dıye çıkışmasına pek kızasım gelmiyor. Biraz içkili, biraz dertli; olur böyle şeyler. Sorular soruyorum. Belkı yalnızca içkili olduğu zaman kullandığı açıklıkla yanıtlar veriyor. Iş aradığını söylüyor. Iki çocuğu olduğunu ve kansının kendisinden boşanmak istediğini ekliyor. Kısa süre önce hamallık yapmış. Şimdi bilgisayar kurslanna yazılmış. "İnsanca yaşamak istiyornm. O işkre yeniden bulaşmaktan korkuyorum" diyor. Daha sonra "o işler"in ne olduğunu öğreniyoruz. Moskova'da adım başı rastlanan çetelerden birinde "çalışmış" bir zaman. Kendi bölgesinde haraç toplarmış. "Adam öldürdün mü" diye soruyorum. Önce kızacak gibi gözlerime bakıyor; sonra yumuşuyor. "Iki kez kurşunlayıp kaçtun; bilmem, öldüler mi" diyor. "Ama tövbe ettim" diye ekliyor. Benden iş istiyor. Söyleşi uzayıp giderken içımdeki kasvet giderek ağırlaşıyor. Parkın yeşilliği koyu halkalar halinde boynuma takılıyor. Sihirli bir değneğim olsa, Moskovah kızlar ve delikanlılar için neler yapmazdım, diye düşünüyorum. Ama yok. Ve hiç olmayacak.. Olü balıklar gibi . akıntıya kapılmak... STOCKHOLM GURHAN UÇKAN Karaya vurmuş denizyıldızlannın öyküsünü bilirsinız. Hani adamın birinın, sabahın erken saatlennde. daha gûneş yakmaya başlamadan önce kumsalda geceki firtınadan kalan binlerce denızyıldızını bir an önce denize atmaya çalışırİcen söylenenleri... Biri. adama. "Yahn hangi birine yetişeceksin? Güneş yakında hepsini kavuracak. Üç-beş taneyi aüp kurtarsan, binlercesi varken ne fark eder" der. Adam, denızyıldızlannı serin sulara atmayı sürdürürken son attığının düştüğü yeri işaret ederek "Ama bunun için fark etti" der. Ya da Pete Seager'ın bir konsennde iki şarkı arası söylediği örnek... Sevgili Güney Gönenç'in aktardığı bu küçük anekdotta. Şikago metrosunun istasyonlannın birinin önünde, elinde "Aşkyap, savaş yapma" türünden bir le\ hayla dolaşıp duran bir adam vardır. Adamı orada birkaç gün gören biri, dayanamaz sorar, "Yahu sen burada böyle dolaşıp durarak neyi değiştirebileceğini umuyorsun" diye. Şu yanıtı alır. "Ben kimseyi değiştirmek derdinde değilim; kendim değişmeyeyim diye böyle dolaşıyorum." tsveç halkı. ışe kendinden başlayanlan ıçeren bir toplum. Sosyal demokrat işçı hareketinın tarihi bu kişilerte dolu. Kendi yakın çevremde de böyle insanlar az değil. Bir kadın öğretmen tanıyorum, hiçbir örgütün üyesi olmadıği halde -olsa daha güçlü olurdu. ama- sürekli olarak ülkemize gidip politik yankılann odağı olan duruşmalara katılıyor. Geçen yıl dergide yazmıştım. Kendi halinde yaşayan bir kadıncagız, tngiltere'ye gidip Endonezya'ya satılan ve götürülmeyi bekleyen uçaklara karşı eylem yapıyor. Çünkü o savaş uçaklanyla Doğu Timorlu direnişçiler bombalanacaktı. Evet, bireysel eylemlerin etkisi son derece sınırlıdır, ama bunu da yapmayabilirdi. Örneğin. yapmasaydı ben ona değinmezdim bu yazıda. Değınerek ne katkıda bulunuyorum. o ayn bir şey, ama sıcak köşesinden aynlıp "uzak bir davayı" kendi "yakm dünyasına sokması" saygıdeğer bir davranış. Bizde de işte Bergamalılar. Siyanüre karşı direnen insanlar. Yatağan'daki termik santrala karşı eylem yapanlar. 25 yıl önce aynı lisede çalıştığım bir Gönül öğretmen var, hâlâ bildiğini okuyor ve her türlü baskıya ve sürülmelere karşın onurlu varlığını sürdürüyor. Bir yakınım var. elinde büyüdüğüm Mesure Ablam, ilerlemiş yaşına karşın kadınlann şeriata karşı düzenlediği yürüyüşe, Sıhhıye'den Tandoğan'a kadar elinde azımsanmayacak ağırlıkta bir levha olarak katıldı. Ya da Şener... Erkek toplumunun kurallanna karşı çıktığı için sürekli olarak gerilimlı bir günlük yaşama sahip. Ama aldırmıyor; kararlan bazı insanlann -ki çoğu kabasaba- vermesine karşı olduğundan, her gün evinden. cenk hazırlığı yapmış olarak çıkıyor başkentimizin göbeğinde. Acaba bir kez daha işin en ağın kadınlara mı düşüyor? Karanhğın egemenliği halinde en ağır cezayı kendileri yiyecekler diye mi? Unutmayalım, yalnızca ölü balıklar akıntıya kapılarak giderler... Birilerinin. henüz ölmediğimizi göstermesi gerekiyordu; şanırun çakmak kadınlarda. Karanlık ise rîeryanımızda... Davetsiz misafıre yakın taJüp İkisi de aynı hayvanat bahçesinin sakinlcri. Kaplumbağa şöyle bir gezinirken maymunlara aynlan bölümde bulmuş kendisini. MerakJı tnaymun davetsiz misafıri yakından inceliyor. Olayın geçtiği yer Moskova Hayvanat Bahçesi. Moskova Valisi'nin özel girişimleriy le geçen günlerde yenüenen hayvanat bahçesinde hayvanlar artık daha özgür hareket edebüiyorlar. Isviçre'deki 54941 sayılı gizli hesap Konstanz Gölü'nde sabah sisi. Arabalı vapur, takmış peşıne besili martılan, Almanya'dan Isviçre'ye geçiyor. Karşı kıyı yaklaştıkça sis açılıyor. Otelerde Alplerin doruklan. Halk kahramanı Wilheün Tefl, göller, akarsular, karlı dağlar, besili inekler ve Avrupa demokrasisimn beşiği Isviçre. Namuslu bankerler ülkesi şu sıralar ününden çok şey yitirmek üzere. Ikıncı Dünya Savaşı'nın bitiminden tam 52 yıl sonra geçmişin gerçekleri Isvicre'yi fena yakaladı. Süper güç ABD, bu küçücük ülkeyi insanlık tarihinın en büyük talanını yapmakla suçluyor. 800.000 belgenin incelenmesi sonucu hazırlanan 200 sayfalık raporla ls\içre bankalannın Nazilerden 430 milyon dolarlık altın aldığı ortaya çıkanldı. Zürich Bahnhof Caddesi'nin güçlü bankalan Hitler'in bankerlığinı yapmakla savaşın uzamasına, daha çok yüz binlerin ölmesıne destek vermişti. Ünlü bankalardan SKA, Nazılerin toplama kamplannda imha ettiğı milyonlarca Yahudı'nin kol saatini, yüzüğünü ve sökülen dişlerinden çıkan altınlan eritip, 54941 sayılı gızlı hesapta saklamıştı. Naziler ışgal ettikleri ülkelerin Merkez Bankalan'nda el koyduklan külçe altınlan da tsvıçre'de depolamıştı. ABD'nin raporuna göre Isviçre'den başka Portekiz. tspanya, Arjantin. lsveç ve Türkiye'de Nazilerden altın alıp karşılığında mal vermekle Hitler'in askeri gücüne ve insanlan imhasına katkıda bulunmuştu. ABD Dışışlen'nin araştırma komisyonu belgelere dayanarak Isviçre'nin savaş yıllannda bile bile insanlık suçu işlediğini, savaş ZURIH AHMET ARPAD sonrasında da elindeki Nazı altınını kaçınlmış olduğu ülkelere gen vermeye yanaşmadığını kanıtladı. Kara paranın aktığı, gizlı hesap cenneti küçük ülkenin sanık iskemlesine oturtulan burnu büyük bankerleri yelkenleri suya ındirmek zorunda kaldı. Hükümetin de zorlamasıyla Nazi soykınmımn kurbanlan için 175 milyon dolarlık bir fon kurdular. Tüm dünya ülkelenndeki politik suçlulara destek vermek amacıyla Merkez Bankası altın rezervlerinden 8 milyar dolann da bir vakıf fonuna yatınlmasını Bern hükümeti üstlendi. Ancak tüm iyi niyetli girişimlerin gerçekleşmesı. halkın bir referandumla vereceği karara bağlandı. 1998'de modem Isviçre'nin kuruluşunun 150. yılı kutlanacak. Toplumu şımdi önemli bir görev bekliyor. Onlarca yıl kendini dış dünyadan izole etmiş. Avrupa'nın ortasında ada bu ülkeye bir fırsat verdıler. Isviçre'nin sürdürdüğü yaşam, son yıllann küreselleşme gerçeklerinin tamamen dışında. Acı da olsa, artık gerçeklerle yüz yüze gelmek, onlan kabullenmek zorunda. Çekildiği kabuktan çıkıp, AvTupa'nın geleceğine açılmalı. yepyeni ve gerçekçi bir kışüığe bürünmeli. lsviçre'ye şimdi bir şans tanıdılar. İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESI I İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ I İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI Bölümü Yetenek Sınavı ile ÖĞRENCİ ALACAKTIR • 1997 ÖSS'den 105 ve üzeri puan alan adaylar 3 Haziran tarihine kadar başvurabilirler. • Öğrenim süresi 4 yıl. öğrenim dili Ingilizce'dir. İngilizcesi yeterli olmayanlar "Hazırlık" programına kayıt edilirler. • ÖSS puanıyla öğrenci alan diğer bölümlerimizi İkinci Basamak Kılavuzu Tablo 5'te bulabilirsiniz. • Tüm bölümlerde yıllık öğrenim ücreti KDV dahil 6350 ABD Dolan karşılığı Türk Lırasıdır, 12 aya kadar taksitlendirme imkanı vardır. Başvuru: Lütfen 0212-277 88 60 no'lu telefondan "Öğrenci Danışmanı"nı isteyin ve randevu alın. SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA Analjezik-Antienflamatuvar CycladolBeher Tablette: 191.2 mg piroksikam -3 - siklodekstrin (20 mg piroksikama eşdeğer) 20 Tabletlik Blister Ambalajlarda SAĞLIK HİZMETİNE SUNULMUŞTUR. Ayrıntılı bıtgı için: İ.E. ULAGAYILAÇ SANAYIITURK A.Ş. Davutpaşa cad. No 12 (34473)Topkapı / İstanbul Tel 0.212.544 46 10 Fax- 0.212.577 56 47 e chiesi •• •• İLETİŞİM FAKÜLTESİ SİNEMA-TV BÖLUMU Yetenek sınavı ile ÖĞRENCİ ALACAKTIR • 1997 ÖSS'den 105 ve üzeri puan alan adaylar 3 Haziran tarihine kadar başvurabilirler. • Öğrenim süresi 4 yıl, öğrenim dili Ingilizce'dir. îngilizcesi yeterli olmayanlar "Hazırlık" programına kayıt edilirler. • ÖSS puanıyla öğrenci alan diğer bölümlerimizi ikinci Basamak Kılavuzu Tablo 5'te bulabilirsiniz. • Tüm bölümlerde yıllık öğrenim ücreti KDV dahil 6350 ABD Dolan karşılığı Türk Lirasıdır, 12 aya kadar taksitlendirme imkanı vardır. Başvuru: Lütfen 0212-277 88 60 no'lu telefondan "Öğrenci Danışmanı"nı isteyin ve randevu alın. SANOFİ DOĞU İLAÇ ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'ndan Şirketimizin, "Dogu llaç Fabrikası Anonim Şirketi" olan unvanı 22 Kasım 1996 tarihinde yapılan Olaganüstü Genel Kurul Toplantısında alınan karar ile "Sanofi Dogu llaç Anonim Şirketi"ne dönüştürülmûş ve söz konusu unvan degişikligi İstanbul Tıcaret Sicil Memuriugu'nca 3 Mart 1997 tarihinde tesdljürkiye Ticaret Sicil Gazetesınin 6 Mart 1997 tarih ve 4243 sayılı nüshasında da ilan edilerek yürüriüge girmişör. Anılan unvan degisikligi sonrasında ŞirVet Yönetim Kurulunun 22 Mayıs 1997 tarihindeyapngı toplanöda almış olduğu karar ile, unvan degisikligi sebebiyle, hıssedarianmızın elinde bulunan şjrkeömlze alt hlsse senetierinin iptaline ve yeni unvanımız alcnda hisse senedi düzenleninceye kadar söz konusu hisseleri temsil etmek üzere "Nama Yazılı Muvakkat llmühaber" ihraç edilmeslne karar verllmiş bulunmaktadır. Hıssedarianmızın, ellerinde bulunan şirkete ait hisse senetierinin, nama yazılı muvakkat ilmühaberierie degiştirilmesi amaayla, şahsen veya uygun bir vekaletname ile ve eski hisse senetleriyle blrlikte, 2 / 6 / 1997 tarihinden itibaren mesai saatleri içinde, Kore Şehitleri Cad. Yzb. Kaya Aldogan Sok. No:13 Zinciriikuyu, İstanbul adresine basvurmalan gerekmektedir. Sayın hlssedarianmıza önemle duyurulur. SATILIK DEVRE MULK Alanya'ya 33 km. uzaklıkta Karaburun Koyu'nda yer alan ÇİMTUR TATİL KÖYÜ'nde satıhk devTe mülk. 15.000 DM Tel: 0 532 323 31 20 FEN ve EDEBIYAT FAKÜLTESİ MÜZİK BÖLÜMÜ Yetenek sınavı ile ÖĞRENCİ ALACAKTIR • 1997 ÖSS'den 105 ve üzeri puan alan adaylar 3 Haziran tarihine kadar başvurabilirler. • Öğrenim süresi 4 yıl, öğrenim dili îngilizce'dir. ingilizcesi yeterli olmayanlar "Hazırlık" programına kayıt edilirler. • ÖSS puanıyla öğrenci alan diğer bölümlerimizi ikinci Basamak Kılavuzu Tablo 5'te bulabilirsiniz. • Tüm bölümlerde yıllık öğrenim ücreti KDV dahil 6350 ABD Doları karşılığı Türk Lirasıdır, 12 aya kadar taksitlendirme imkanı vardır. Başvuru: Lütfen 0212-277 88 60 no'lu telefondan "Öğrenci Danışmanfnı isteyin ve randevu alın. NURDAĞIASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1996'149 Davacı Hasan Alagöz tarafından davalısı Yaşar Alagöz aleyhıne açmış bulunduğu boşanma dava- sında verilen ara karan ge- reğince: Davalı Yaşar Alagöz'ün adresı meçhul olduğundan adına ılanen dava dilekçe- sinin tebliğıne karar veril- miş olup, geçimsizlik ne- deniyle açılan boşanma davasına yukandaki dosya numarası yazılı mahke- memiz dosyasına duruş- ma günü olan 11.6.1997 gûnü saat 09.15'te hazır bulunmanız veva kanuni bir temsılcı ile temsil edıl- menız aksi takdırde duruş- manın ve karann yokluğu- nuzda verileceğinin bilin- mesi dava dilekçesinin ye- rine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın:21107 GONEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1995'418 Karar No: 1996/5 Hâkim: Nejat Özbek 24820 Kâtıp:ZaferDınç416 Davacı Kerime Tavukçu tarafından davalı Ibrahim Ta- vukçu aleyhine mahkememızde açılan boşanma davası- nın yapılan açık vargılaması sonunda mahkememizden 5.2.1996 tarihinde: Çanakkale ilı, Biga ilçesı, Sığırcık K.öyü, cilt: 119/1. sayfa: 78, KSN: 28de nüfusa kayıtlı 30.4.1964 doğıunlu davacı Kerime Tavukçu ile aynı yer nüfusuna kayıtlı 21.4.1955 doğumlu davalı tbrahım Ta\-ukçu'nun MK'nin 134. maddesi gereğince boşanmalanna: Taraflann müşterek çocukları 23.3.1980doğumlu Me- sut Ta%Tikçu, 22.9.1984 doğumlu Cüne>1 Tavukçu, 13.2.1987 doğumlu Ayşe Tavukçu ve 10.10.1990 do- ğumlu Cengiz Tavukçu'nun velayetlerinin davalı babaya verilmesine: Dini bayramlann 2. günleri ile her yılın temmuz ayının 1-31 tanhlen arasında müşterek çocuklann davacı anne- ye venlmesıne bu şekilde şahsi münasebet tesisine karar verilmiştir ve davacıya bu karar yapılan aramalara rağ- men tebliğ edılemedığınden Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi gereğince neşır tanhinden itibaren 15. gün son- ra kesinleşmış sayılacağı hususu ılanen tebliğ olunur. 28.3.1997 Basın: 15185
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle