23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13MAYIS1997SALI CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 17 ShowTV 23.301 Askerlerin değerlendirmesi masada Baş tehlike irticaTV Servisi - Can Dündar'ın Erbil Tuşalp ve Celal Kazdağlı ile bırlikte ha- zırladığı "40 Dakika'', Genelkurmay'ın. " Artık en büyük tehlike irticadır" de- ğerlendirmesinin ardından değişen sa- vunma konseptini araştınyor. Bu akşam, öncekı programlardan fark- lı olarak izleyıci karşısına bir stüdyo tar- tışmasıylaçıkacakolan "40 Dakika"da, askerleradınaeski Harp Akademilen Ko- mutanı Emekli General Kemal Yavuz ve yeni değerlendirmeye karşı çıkan Prof. Zafer Üskül. askerlerin neden bu karan aldığını ve bu karann askeri darbeye yol açıp açmayacağını ele alıyorlar. Programda aynca, gazeteci Mehmet Ali Kışlalı ile Fikret Ertan iç tehdidin irrica olduğu karannı kendi açılanndan tar- tışıyorlar. "40 Dakika", askerler ile hü- kümet arasında had safhaya ulaşan ger- ginliğe yol açan irticanın neden baş teh- like olduğunu inceliyor. NTV 21.40 'Kennedy' belgeseli TV Servisi - NTV bel- geselier kuşağına bu hafta "Kennedy" de katılıyor. Dört bölümlük belgeselde, dün>a siyasetine damga- sını vıırmuş Kennedy aı- lesının öyküsü yer alıyor. Suıkasta kurban gıden Amerika Başkanı John Ford Kennedy ve ailesı- nın konu edıldiği belgese- lın ılk bölümünde, baba Joe Kennedy'nin öyküsü var. Harvard Üniversite- si'nı bitırdikten sonra bor- sada oynayarak büyük bir servet kazanan baba Ken- nedy'nin 1929 bunalımm- da servetini arttırması ve Roosevelt'in seçim kam- panyasına katılması an- latılıyor. John Ford Kennedy KentTV T 23.OOİ 'Dönemeç' Medyaya baskı TV Servisi - "Dönemeç" bu hafta "demokrasi ve medya" konusunu ekrana taşıyor. Hikmet Çetinkaya, Deniz Som ve Cmit Zileli'nin birlıkte sunduğu "Dönemeç"ın konuklan ise Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç, eski RTÜK Başkanı Ali Baransel, Orhan Birgit ve avukat Fikret tlkiz olacak. Canlı yayımlanan programda, siyasal iktidarlar tarafından basın ûzerine getirilmek istenen baskılar, gazetecilerin sorunlan ve sonımluluklan ele altnacak. Sosyete kaclnu obnak atv 22.35 1950 yapımı aynı adlı filmin 1993'te yapılan yeniden çev- rimi, \lelanie Griffith. Don Johnson ve john Good- man'ı bir araya getiriyor. Dünkü Çocuk - Born Yesterday / Yönetmen: Luis Mandoki / Oyuncular: Don Johnson, Melanie Griffith, John Goodman, Edvvard Herrmann, Max Periich, Fred Dalton Thompson / 1993 ABD yapımı, 97 dakika. (Johnson). Harry, Washing- ton'un güçlü seçkinleri ara- sında parlama hayalleri ku- rarken, beklenmedik bir du- rumla karşılaşacak, öğret- menle öğrencisi arasında bir aşk fîlizlenecektir. 1950'de çekilen. yönet- menliğini George Cukor'un üstlendiği ve Judy Holli- day'e Oscar getiren aynı ad- lı filmin yeniden çevrimi olan "DünkS Çocuk". Garson Kanin'in Broadvvay'de bü- yük başan kazanmış oyunu- na dayanıyor. Ilk filmin düzeyine erişe- meyen, onun yanından bile geçemeyen bu ikinci çevrim, üç başrol oyuncusunun var- hğından başka hiçbir şey sun- muyor izleyicisine. Romannk komedilerin iki ana unsuru olan romantizm ve güldüriinün kendini kıs- men hissettirdiği fılm, za- man zaman sıkıcılık boyut- lanna kadar ulaşıyor... MURAT ÖZER Bir zamanlar birlıkte olan ve büyük bir aşk yaşadıkJa- n söylenen. şimdi ise arala- rında Latin âşık Antonio Banderas'ın olduğu Don Johnson ve Melanie Grif- fith'i bir araya getiren "Dün- kü Çocuk" (Born Yester- day), yalnızca bu ikilinin ko- şulsuz tutkunlannı (pek faz- la olduğunu sanmıyoruz) memnun edecek bir roman- tik güldürü görünümünde. Metal kralı Harry Brock (Goodman), "zonınlu" ola- rak Washington'a taşınıp po- litikaya atılır. Bu arada sevgilisi Billie Dawn'un (Griffith) cahilli- ğinden rahatsızhk duvan Brock. onu tam bir "sosye- te kadını" yapmaya karar vererek bir "eğitmen" bu- lur. Bu yerel bir gazetede muhabirlik vapan genç ve yakışıklı Paul Verrall'dur Âcı sona iten bunahm TV Servisi - Cezaevinden çıktıktan sonra doğduğu ye- re giderek aiiesini arayan bir gençle sevdiği kızın sü- rüklendiği trajik olaylann öyküsü. 1994'te yangında ölen Bilge Olgaç'ın son yapıtı •' Bir Yanımız Bahar Bah- çe", yönetmenın kadın sez- gısi ve duyarlılığıyla yaklas- tığı. bir hükümlünün toplu- ma uyum sağlama çabalan- nı ve acı sonunu sade bir dille anlatan, ruhsal çözüm- lemelere açık bir aşk dra- mı. 1965"ten bu yana yönet- menlik yapan Bılge Ol- gaç'ın çoğu yapıtlannda ol- duğu gıbi bunda da senar- yocu olarak imzası var. Yönetmenliğının son on ii'^-j^-u i ' j ı n ' n t . / ı , <_s , atv 16.25 Bir Yanımız Bahar Bahçe - Yönetmen- Senaryo: Bilge Olgaç / Göriıntü: Sedat Ülker / Oyuncular: Halil Ergün, Sibel Tumagöl, Taner Barlas, Enver Dönmez /1994 Uzman Film yapımı. yılında "Kaşık Düşmaıu", "Gülüşan", "Üç Halka Yirmibeş", "Ipekçe", "Kızın Adı Fatma", "Gömlek", "Yarın Cu- martesi", "Umut Hep Vardı", "Kurşun Adres Sormaz" fılmlenyle ilgi çeken Olgaç, Altın Artemis ödülüne değer görülmüştü. Halil, uzun yıllar yattığı cezaevinden çıktıktan son- ra çocukJuğunun geçtıği yer- lere giderek uzak kaldığı ai- lesinin izini bulmaya çalışır. Geçmişi anımsadığı bu yer- lerde tanıştığı Sibel adlı bir genç kızla duygusal bir iliş- kiye girer. Sibel'deki kimi özellikler ona kardeşini anımsatmaktadır. Çevresine uyum sağla- mada güçlük çeken Halil'in yaşadığı çelişkiler, onu so- nu olmayan bunalımlara sü- rükledikten sonra sevgili- siyle birlikte ıntıhara dek götürecektir. Ayhan Işık'ın yapımcı olarak ilk filmi: 'Haşhaş' Bir filmde üç ayn öykü TURHAN GURKAN Hasta kızını kurtarmak isterken uyuşturucu madde kaçakçılan arasına düşen bir fabrika işçısınin öykü- sü. 1979'dayıtirdığimizta- nınmış oyuncu Ayhan Işık'ın yapımcı olarak ilk filmı "Haşhaş"tatümdün- yayı ilgilendiren evrensel bir konuya değinılerek in- sanlann uyuşturucuya nasıl alıştığı anlatılıyor. ErtemGöreç'in 1977'de tiyatro, op>era oyuncusu, yö- netmen Ayten Kuyulu- lu'nun senaryosundan çek- tiği "Haşhaş"ta. afyon sa- vaşının nedenleri ve sonuç- lanna pek değinilmese de Show TV 09.30 Haşhaş - Yönetmen: Ertem Göreç / Oyuncular: Ayhan Işık, Selen Büke, Sadri Alışık, Hüseyin Peyda, Senih Orkan, Ertuğrul Bilda, BenanÖz/1977, Ayhan Işık Filmcilik. güncel olaylann içinde uyuşturucuyla ilişkıli mil- yonlarca insanın ortak yaz- gısına gönderme yapılıyor. Uç ayn film öyküsünün bir fılme sığdınldığı, iyi niyet- li; ancak başanîı olamamış yüzeysel bir kaçıp kovala- maca serüveni. Küçük kızı ve Kurtuluş Savaşı gazisi babasıyla sa- de bir yaşam süren iyi yü- reklı, mert. yardımsever Şa- hın Usta (Ayhan Işık), ça- lıştığı fabrikada kazan pat- laması sonucu ölen arkada- şının hakkını korumak iste- diği için işten kovulur. Iş ararken kızı balkondan dü- şüp ölür. İkinci dogumunu yapan kansı yaşamını yitirir. Böb- reğinden hasta küçük kızı- nı Isviçre'de ıyileştirmek için yüklü bir para gerek- mektedir. Bu parayı nereden bulacağını düşünürken rast- lantılaronu uluslararası es- rar kaçakçılığı yapan bir şe- bekenin içine iter. MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ÖIVGÖREN Kapatma! Flash TV, son haftalarda saldırılara ve kapatma- lara hedef oldu. Herhalde bu türdeki resmi eylem- lerin arkasında Flash TV'nin uzun süreden beri yap- tığı yayınlann "yukanlarda" biriken tepkileri yatı- yordu. Saldırı ve kapatma olaylarında salt bir mafya adamının telefonla TV yayınına katılıp Çil- ler ailesine karşı yaptığı açıklamaların tek başı- na rol oynadığı söylenemez. Ama bu olayın "yu- kandakiler" üzerinde bardağı taşıran damla ol- duğu da yadsınamaz. Flash TV'ye yapılan saldırının ve "kapatma" amacıyla verilen cezaların hukuka uygun olduğu- nu da söylemek boşunadır. Bir kez, Türkiye'de rad- yo-TV yayıncılığıyla ilgili hukukun oluştuğunu ile- ri sürmeye olanak yoktur. Çünkü daha henüz özel radyolara ve televizyonlara yasaya uygun olarak "rvhsat" bile verilememiştir. Ama "ruhsat" ve- remeyen devlet, özellere sık sık ceza yağdırmak- ta sakınca görmemektedir. Önce, "Yasaya uy- gun radyo-TV düzenlemesini sağla, sonra ceza vermekten başka düzeltme önlemıni alamıyorsan ceza ver" düşüncesi bile yaşama geçirilemedi. Kaldı ki günümüzdeki yasalara göre benimsen- miş olan ceza yöntemlerinin de hukuka aykırı ol- duğu bir başka gerçektir. Daha radyo-TV ile ilgi- li yasalara uygun düzenin başta RTUK tarafından yaşama geçirilemediği görülürken bir yandan da bu düzenin yetersizliği somut ömeklerle gözler önü- ne sürülüyor. Flash TV'ye yapılan saldırının ve verilen ceza- ların ortaya çıkardığı bir başka gerçek daha var: Radyo-TV yayıncılığıyla ilgili resmi birimlerin, salt aldıkları buyruklarla, hukuka aykırılığı bilinen gü- nümüzdeki yasaları bile gözetmeden, kaba kuv- vet kullanarak davranmaları ve aldıkları buyruk- larla orman yasasını gözlerini kırpmadan uygula- maları... Artık bundan sonra olumlu adımlar atılsa bile (Böyle bir şey kesinlikle düşünülemez), Flash TV baskınının ve kapatılmasının radyo-TV tarihimize kara bir leke olarak geçmesi önlenemez. Flash TV, sahiplerinin ileri sürdüğü gibi salt "para kazan- mak" için kurulmuş bir yayın aracı olabilir. Ne var ki Flash TV yerel haberciliğe önem veren, paralı haberciliği uygulamayan, son örneğe kadar diğer TV kanallannın aksine, "şok açıklamalar" gibi ucuz yollara başvurmayan, önemli konuları kendi dışın- daki uzmanlarla tartışmaya açan ve özellikle de Bahadır Tokmak ve Turgay Yıldız'ın özel tele- vizyonlarda (Elbette TRT'de de) hiç görülmemış biçimde yarattıkları özgün izlencelerle kendine ayrı bir yer edinmıştir. Herkes Flash TV'nin neden kapatıldığını artık çok iyi biliyor. Neden saldırıya uğradığını da... OzerÇiller'in elini öpen bayan Içişleri Bakanı da biliyor her şeyi. Ama hıç kimse bu işlerin sonunun neye varacağını kestiremiyor. Artık tehditler de al- maya başlayan Bahadır Tokmak ile Turgay Yıldız'a soralım bakalım, neler söyleyecekler? Son.sinema dergisi: "Antrakt", Yazı İşleri Mü- dürü: Ülkü Karaosmanoğlu, Mart-Nisan 1997 sayısı, istanbul. .L -. oc.y- —-—-r— KENT HABERLERI Bankaya molotofkokteyü • İstanbul Haber Servisi - Üstbostancı Kocayol Sokak'ta bulunan Yapı Kredi Bankası şubesine önceki gece kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce molotofkokteyü atıldı. Saldında maddi hasar meydana geldi. Aynı bankanın Zeytinbumu Davutpaşa şubesindeki otomatik para çekme makinesi de kundaklandı. Yangın, itfaiyenin müdahalesiyle büyümeden söndürüldü. Tren kazası davası • İstanbul Haber Servisi - Ataköy Ayamama Köprüsü'nde çarptığı 4 çocuğun ölümünden sorumlu tutulan banliyö treninin makinisti Nazmi Meriç'in yargılanmasına devam edildi. Duruşmada mahkeme heyeti, İstanbul ve Karadeniz Teknik üniversiteleri öğTetim üyelerinin hazırladığı bilirkişi raporunu yeterli bulmayarak ek bilirkişi raporu istedi. tddianamede, makinıst Nazmi Meriç için 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Askeri alanda gecekondu • İstanbul Haber Servisi - Maltepe'de askeri arazi üzerine yapılan iki gecekondu. ılçe belediyesi ekiplerince yıkıldı. Aynı yerde bulunan muhtarlık binası da yetkililere teslim edilmek üzere mühürlendi. Muhtar Hasan Gülmez, PTT ve Halk Eğitim Müdürlüğü'nün kurs bürosunun da bulunduğu muhtarlık bınasının 1988 yılında FCartal Belediyesı'nce Hazine'ye ait arazi üzerinde yapıldığını ve 1993 yılında da arazinin askeri gözetleme alanına alındıgını söyledi. Pendik'te ekmek 10 bin lira • İstanbul Haber Servisi - Pendik Belediyesi Halk Ekmek Fabnkası. 210 gram ekmeği 10 bin liradan satıyor. tstanbul'da ekmek fıyatlannın 25 bin lira olması yönünde tartışmalar sürerken Pendik Belediyesi. tümüyle kadın işçilerin çalıştığı, 100 bin kapasiteli Halk Ekmek Fabrikası'nda ürettiği 210 gramlık ekmeği 10 bin liradan satmaya devam ediyor. Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya, bu haliyle ekmekten kâr edilebildığini söyledi. Tan* Tilbe, sanık oldu • İstanbul Haber Servisi - Sanatçı Yıldız Tilbe. Amavutköy'de otomobilinı park etmek isterken yoldan geçen bir kişinin ölümüne neden olduğu öne sürülen kâhyanın yargılandığı da\ada. tanık beyanlanna göre sanık oldu. Tilbe'nin avukatı Bülent Nun Aral, kazada ölen Hamit Kısa'nın ailesinin, müvekkilinden para koparabilmek amacıyla olay yerinde bulunmayan kişılere tanıklık yaptırdığını. böylece Tilbe'nin sanık konumuna düşürüldüğünü öne sürdü. Tilbe, Kısa'nın ailesine yardımda bulunmak istedığıni, ancak istedikJeri 5 milyar lirayı verecek durumda olmadığmı söyledi. Mazlumdep'den cezaevi ziyareti • İstanbul Haber Servisi - Mazlumder istanbul Şubesi Cezaevi Komitesi. Şube Başkanı Şadi Çarsancaklı ile birlikte Ba>Tampaşa Cezaevi Savcısı Necati Özdemir'ı makamında ziyaret etti. Mahkûmlarla fıkrine. suçuna bakılmaksızın geliştirilen ınsani yaklaşımın umut venci bir gelişme olarak izlendiğini belırten heyet yetkilileri, aynı yaklaşımın diğer cezaevlerine de yansımasını dilediler. Gecekondu Islah Projesi ile kamu arazilerindeki kaçak yapılarm affedildiği belirtildi Hükümetin Hazine arazisi satışına İstanbul Haber Servisi - Harita ve Kadastro Mühendislen Odası Genel Başkanı Ensar Kılıç, Başbakanlığa bağlı olarak çalışan "Milli Emlak ve Gecekondu Islah Projesi"nın. kamu arazilerini yasal olmayan yollarla elden çıkarmaya çalıştığını öne sürdü. Kılıç. "Bu uygulama ile Hazine arazilerini işgal edip gecekondu yapanlar afîedilmektedir" dedi. Ensar Kılıç, REFAHYOL hükümetınin Hazine arazilerinin satışını sert bir dille eleştirdi. REFAHYOL hükümetinin daha önce yasal engelleri aşmak için "gecekondu afîı" çıkarmaya çalıştığını, ancak toplumsal • Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ensar Kılıç, REFAHYOL hükümetinin kamu arazilerini yasal olmayan yollarla elden çıkarmaya çalıştığını öne sürdü. muhalefet karşısında bu amacma ulaşamadığını savunan Kılıç, "Bunu başaramayınca Başbakanlığa bağlı birim oluşturarak yasal olmayan yollarla (yasadışı) sıcak paraya ulaşmak istemektedir" iddiasında bulundu. Belediyelerin tepkisini önlemek için toplanacak paranın yüzde 20'sini hükümetin belediyelere teklif ederek yürütülmek istenen projenin "bir nevi gecekondu affi" olduğunu iddia eden Ensar Kılıç, şu görüşlere yer verdi: "Söz konusu arazilerin çoğunda kadastro yapılmamış ve tapusu bile yoktur. 3194 sayilı yasa gereği bu araziler üzerinde yapılan gecekondular "kaçak yapı' statüsündedir. Sadece araziyi vatandaşa satarak üzerindeki gecekondu yasal duruma getirilemez. Bunu sağlamak için yasa çıkması gerekmektedir." Belediyelere satıştan yüzde 20 pay vererek "meşru kılınmaya çalışılan işgal edilmiş" bölgelerin altyapı hizmetleri için satış bedelinin onlarca katı maliyet yüklendiği. işgal edilen yerlerde sadece arazilerin satılmadığı, aynı zamanda üzerinde yapılan gecekondulann da affedildiğini belirten Kılıç, "Her ikisi de mevcut yasalara aykırıdır. Bununla ilgili 'af yasası' çıkanlmadan, bu uygulamalar yapılamaz" uyansını yaptı. Tapulu arazi lerdeki gecekondulann bu proje kapsamında olmamasını, buralarda satılarak paraya çevrilecek arazinin olmamasına bağlayan Ensar Kılıç, "Arazi zaten vatandaşın malıdır. Hazine arazileri ise paraya dönüşebilir" dedi. Suclamaları reddettiler İHD'li yöneticilerin yargılanmasına başlandı İstanbul Haber Servi- si - İnsan Haklan Deme- ği İstanbul Şubesi'nin de- netlenmesi sırasında elde edilen \ideo kasetteki gö- rüntülerde "bölûcölûk propagandası yapıldı- ğı" gerekçesiyle şubenm 7yöneticisinin DGM'de yargılanmasına başlandı. İstanbul 4 No'lu DGM'dekı duruşmaya. suç tarihinde tHD tstan- bul Şubesi'nin yönetim kurulu üyeleri olan tu- tuksuz sanıklar Nimet Tannkulu, Hüseyin Ay- gül, Neşe Ozan, Musta- fa İzzet Eray, Şaban Da- yanan, Saime Sebla Ar- can ve Mukaddes Ay- han Alataş katıldılar. Duruşmada sorgulan yapılan sanıklar, söz ko- nusu kasetin HABITAT II Konferansı nedenıyle sivil toplum örgütlerin- ce hazırlandığını. arşiv amacıyla kendılerine ve- rildiğini \e propaganda amaçlarının olmadığmı söylediler. Sanıklardan Saime Arcan, herhangı bir suç unsuru taşımadı- gını öne sürdüöü kasette- ki bazı bölümlerin TV' lerde yay ımlandı5ını da belirterek "İHD hiç- bir örgütün propagan- dasını yapmaz" dedi. Duruşmada söz alan sanık a\oıkatlan da, der- nekte video cihazı bulun- madığı için bant gösteri- minin ve propaganda ya- pılmasının söz konusu ol- madığını, müvekkilleri- nin kasetin içeriğini da- hi bilmedığini savıındu- lar. Söz konusu kasetin emanetten istenerek İs- tanbul DGM Cumhun- yet Başsavcılığf na getı- rilmesi için ilgili yerlere yazı yazılmasına karar veren mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin gi- derilmesi için duruşma- yıerteledi. İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nca hazırlanan iddi- anamede, Dernekler Ka- nunu hükümlerince tHD tstanbul Şubesi'nde 26 Kasım 1996 günü yapılan denetımlerde toplattınl- masına karar verilen ba- zı gazete ve dergiler ile 5 adet video kaset bulundu- ğu belirtıliyor MÜ'de ülkücüleryine saldırdı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndc diin bir grup ülkücü öğrenci, sol görüşlü öğrencilere saldırdı. Çıkan kavgada iki sol görüşlü öğrenci yaralandı. Ellerinde tahta sopalarla okula gelen 4 ülkücü öğrenci, bahçedeki sol görüşlü öğrencilere taş ve sopalarla saldırdı. Kavga, fakültedeki öğretim üyelerinin araya girmesi sonucunda büyümeden önlendi. MÜ İletişim Fakültesi'nde geçen cuma günü de ülkü ocaklarından gelen 20 kişilik bir grubun soi görüşlü öğrencilere saldırması sonucu kavga çıkmış, kavgada bir solcu öğrenci yaralanmıştı. Cenclik sorunlan tartısıldı 'Bilinçli toplum için sağlıklı gençlik şart' • 'Sağlıklı gençlik, sağlıklı toplum' panelinde gençlerin sorunlan "beslenme yetersizliği, kazalar, stres, intihar, madde bağımlılığı. şiddet, yoksulluk, eğitim ve banruna yetersizliği, iç ve dış güçler, yetersiz yasa ve politikalar. üreme sağlığı" olarak sıralandı. İstanbul Haber Servi- si - Gençlerin sağlık so- runlanna yeterince eğilin- mediğini belirten uzman- lar, "Onlar genç. Zaten sağlıklıdırlar gibi bir an- layış var" dediler. L'z- manlar, özellikle 10-24yaş grubu arasındakı gençle- rin çok hassas oldukJanna dikkat çekerek gençlere yönelik düzenlemelerin ya- pılmasını istediler. Hemşirelik Haftası kap- samında düzenlenen "Sağ- lıklı gençlik, sağlıklı top- lum" konulu panel, dün Florance Nightingale Hemşirelik Yüksekoku- lu'nda yapıldı. Prof. Dr. Anahit Coşkun. dünya nüfusunun yüzde 30'u , Türkiye nüfusunun da >'üz- de33.1'inin 10-24 yaşla- n arasında olduğunu söy- ledi. Bilinçli ve sağlıklı bir toplumun yetıştirilmesi için gençlerin sorunlanna eğil- menin şart olduğunu \xır- gulayan Coşkun. "Ülke- mizde sağlık hizmeti ana, çocuk ve yetişkinlere > ö- nelik. 'Gençler zaten sağ- lıklı' gibi bir görüş var. Bu yüzden de yatırım yok" dedi. Prof. Coşkun. gençlerin sorunlannı da "beslenme yetersizliği, kazalar, stres, intihar, madde bağımlıhğı, şid- det, yoksulluk, eğitim ve bannma yetersizliği, iç ve dış güçler, yetersiz ya- sa ve politikalar, üreme sağlığı" olarak sıraladı. Son yıllarda Türkiye'de gençler arasında hızla ar- tan madde bağımlılığı ko- nusuna değinen Yardımcı Doç. Dr. Se\im Buzlu. et- kilı bir çalışmanın gerek- liliğını vurguladı. Dr. Nevin Hotun, Tür- kiye'de tabu olarak kabul edilen cınsel sorunlann iyi bıreğıtimle aşılabileceğı- ni belirtti. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine gö- re her yıl 20 ergenden bi- rinin cinsel yolla bulaşan hastahklara > akalandığını kaydeden Hotun, Türki- ye'de de özellikle kırsal kesimlerdeki erken e\li- likJerin kadın sağlığı için çok zararlı olduğunu vur- guladı. Hotun. "Amacı, den- geli ve uyumlu cinsel ya- şamın sürdüriilmesi olan eğitim programı gelişti- rilmeli. Okullarda cinsel eğitim veren birimler oluşturulmalı. Gençler de bu çalışmalara aktif olarak katılmalı"dıye ko- nuştu. Hemşirelik Yüksekoku- lu öğrencisı Jale Türkoğ- lu da geleneksel Türk ai- lelerinde ebe\ eynlerin, ço- cuklanna sevgi göstermek- ten kaçındıklannı savundu. Türkoğlu, başta eğitim ol- mak üzere bannma, iş bul- ma. sağlık, sosyal aktivi- telerin çoğaltılması gibi sorunlannın düzeltilmesi- ni istedi. Gençlerin sorunlannı çözmeye jönelik yasa ve düzenlemelerin yetersiz- liğıne dikkat çeken Yar- dımcı Doç. Dr. Nursen \ahci\an ise hemşirele- rin, gençlerin eğitımınde daha etkin rol almalan ge- rektiğını ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle