Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 MAYIS 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Islami sermayenin büyük holdinginin kaçak para trafiği önceki gün Esenboğa'daki operasyonla ortaya çıktı
Kombassan'a 'kayıt dışı' baskmıANKARA (Cumhurryet Bürosu) -
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)
tarafindan hazırlanan raporla "kâr
payı dağrtunı" adı altında "25 bin
kişiden kayrt dışı 7.7 trilyon lira para
topladtgTortaya çıkanlan Kombassan
Holding'in, yurtdışından elden
transfer yöntemiyle de para aldığı
belirlendi. Esenboğa Havaalanı'nda
Ankara polisi tarafindan yapılan
aramalarda. Mehmet Uzun adlı kişide
bulunan 1.7 milyon mark ile 28 altın
bileziğin, Almanya'da bulunan A. Ö.
tarafuıdan Kombassan'a gönderildiği
saptandı. Islami sermayenin büyük
gruplanndan olan. bu grubun
toplandığı Müstakil Sanayici ve
Işadamlan Derneği'nin (MÜSlAD)
en önde gelen isimlerinden biri olan
Kombassan, RP'nin hükümete
gelmesinın ardından 1 yılda büyük bir
• îslami sermayenin büyük gruplanndan olan, bu grubun toplandığı Müstakil Sanayici ve İşadamlan
Derneği'nin (MÜSÎAD) en önde gelen isimlerinden biri Kombassan, RP'nin hükümete gelmesinin
ardından 1 yılda büyük bir atıhma geçti. SPK'nin raporuna göre holding, 1995 sonunda kuruluşunda 20
milyar liralık sermayesini 1996 sonunda 30 trilyon liraya çıkarttı. Raporda, Kombassan'm 40 asil ortağı
olduğu, ancak 25 bin kayıt dışı, çoğunluğu Avrupa'daki Türk yurttaşlanndan oluşan pay sahibinden 1 yılda
7.7 trilyon lira para topladığı bildirildi.
atıhma geçti. SPK'nin raporuna göre
holding, 1995 sonunda kuruluşunda
20 milyar lira olan sermayesini 1996
sonunda 30 trilyon hraya çıkarttı.
Raporda, Kombassan'm 40 asil ortağı
olduğu, ancak 25 bin kayıt dışı,
çoğunluğu Avrupa'daki Türk
yurttaşlanndan oluşan pay sahibinden
1 yılda 7.7 trilyon lira para topladığı
bildirildi. Holdingin kayıt dışı
ortaklardan topladığı paralarla
genişlediği belirtilen raporda,
muhasebe kayıtlannın ve defterlerinin
Türk Ticaret Yasası'na aykın olduğu
da belirtildi. RP'nin en çok kolladığı
holdinglerden biri olan ve son 6 ayda
yapacağı yeni yatınmlar için 3.2
trilyon liralık teşvik kullandınlan
Kombassan'a ithalat indirimleri de
sağlandı. Özelleştirme kapsamında
aldığı PETLAS, Kombassan'a SSK
prim borçlan kapatılarak
devredildi.
"Kâr payTdağıtımı adı altında faizsiz
para toplayarak genişleyen
Kombassan, pay sahiplerini kayıt
altına alabilmek ve işlemlerini yasal
hale getirebilmek için özel finans
kurumu ve aracı kurum kurmak için
başvuruda bulundu.
Kayıt dışı para trafiği
Son bir yılda REFAHYOL hükümeti
döneminde büyüyen bu holdingin
kayıt dışı para trafiği önceki gün
Ankara Esenboğa Havaalanı'nda
polisin bir baskını sırasında ortaya
çıktı. Havaalanında üzerinde 1.7
milyon mark ve 28 tane altın bilezik
bulunan Mehmet Uzun adlı işçinin,
parayı Almanya'da yaşayan A. Ö.
adına Kombassan'a iletmek üzere
getirdiği belirlendi. Uzun dün serbest
bırakılırken, para Kombassan'a teslim
edildi. Paranm Kombassan'm, "kâr
payı dağrtmu'" adı altında
yurtdışındaki kişilere verdiği pay
kâğıtlanna karşılık gönderildiği
öğrenildi. Mali Şube Müdürlüğü,
paranın banka aracılığıyla transfer
edilmemesinin "transferi mali
kayıtlardan kaçırma" amacına
yönelik olabileceğinı belirterek,
durumu Maliye Bakanlığı'na
bildirdiklerini açıkladılar. Kombassan
yetkililerinin, paranın. "komisyon
ödememek için" banka yenne elden
gönderildiğını savunduklan, bu
miktardaki bir paranın pasaportta
deklare edilmemesinı de.
**Almanya'da bu tür bir işleme gerek
duyulmuyor" diye açıkladıklan
öğrenildi.
'Siyanüre hayır"
Bergamahlar
bakaıun
yolıınu kesti
İZMİR / ANKARA
(Cumhuriyet) - Eurogold
firmasının siyanürle altın
arama çalışmalanna başla-
yabilmesi için köylüleri ik-
na etmek amacıyla Berga-
ma'ya gelen Devlet Bakanı
Rıza Güneri'nin yolu Ça-
nakkale-Bergama yol ayn-
mında yurttaşlar tarafindan
kesildi. 'Siyanürlü aitına ha-
yır' sloganlan atan köylüle-
rebir konuşma yapan Güne-
ri, "Halka rağmen hiçbirşey
vapüamaz, yapılmayacak-
ür" dedi. Ancak köylüleri.
madenın çalıştınlması için
ikna çabalannı da sürdürdü.
Jeoloji Mühendısleri Odası
da üyelerin yoğun baskısı
üzerine siyanürle altın aran-
masına verdiği desteği geri
şekti.-'
Bergama'ya gelişi sıra-
sında Çanakkale-Bergama
yol aynmında köylüler tara-
findan yolu kesilen Güneri,
maden alanının kapatılma-
sını ve ruhsatın iptalini iste-
yen köylülerle görüştü. "Si-
yanürlü alnna hayır, maden
kapatüsın izin yırnlsın, Eu-
rogoMTurtdye'yiterketsuT
sloganlan atan köylülere
konuşan Bakan Güneri,
"Sorunlannızı, dertierinizi
diniemeye gddim" diyerek
şunlan söyledi:
16 kaçak
Kııraıı
kursu
kapatddı
IstanbulHaberServi-
si -Istanbul Valisi Rıd-
van Yentşen'in geçen
günlerde lstanbul'da 47
kaçak Kuran kursunun
belirlendiği açıklaması-
nın ardından Emniyet
Müdürlüğü; Güvenlik
Şube ve Terörle Müca-
dele Şube Müdürlü-
ğü'nün ortaklaşa düzen-
ledigi operasyonda 21
kurstan 16'sı kapatıldı, 5
kursa eksik evraklannı
tamamladığı gerekçe-
siyle işlem. yapılmadı.
Yetkililer, diğer 26 Ku-
ran kursunun ise kendi-
liğinden kapandığını
ifade ettiler.
Polis ekipleri ve Di-
yanet tşleri yetkilileri-
nin katıldığı operasyon-
lar sonucu, Kartal'da 7,
Ümraniye'de 3, Soğan-
lık'ta 2, Üsküdar'da 2,
Beykoz'da 2, Silivri'de
2, Büyükçekmece'de 1,
Yakacık'ta 1 ve Tuzîa'da
1 Kuran kursuna baskın
yapıldı.
Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun 28 şubat tarihin-
de aldığı tarihi kararla-
nn ardından Kuran
kurslanmn yakın takibe
alınmasıyla birçok kur-
sun yasadışı faaliyet
gösterdiği anlaşılmıştı.
Fstanbul Valisi Rıdvan
Yenişen de geçen gün-
lerde yasadışı faaliyet
gösteren 47 Kuran kur-
sunun kapatılması için
Diyanet'in hazırlayaca-
gı raporu beklediğini
açıklamıştı.
"Dertierinizi büiyorum.
'Siyanüre hayır' şeklindeld
istekleriniz Ankara'ya ka-
dar ulasü. Temsilcilerinizk
görüşeceğiz. Halkımızla ku-
caklaşmaya geldik. Halka
rağmen hiçbirşey yapdmaz,
yapılmayacaknr. Biz sorun-
lannızı bilhoruz."
Bakan Rıza Güneri, yolu
kapatan köylülere askerle-
rin müdahale etmesi üzeri-
ne, "Halkia aranuzda asker
olsun istemiyonız. Halkt-
mızla biıiikteolmaya geldik,
müdahale etmeyin" dedi.
Daha sonra köylülerin iste-
mi üzerine maden alanına
giden Güneri, burada Euro-
gold şirketinın yetkilileriyle
görüşmeler yaparak bilgi al-
dı. Güneri, siyanürle altın
, tartışmasını perşembe günü
toplanacak Bakanlar Kuru-
lu'nda gündeme getireceği-
ni söyledi.
Bu arada. Eurogold fir-
masının Bergama'nın Ova-
cık beldesinde siyanürleme
yoluyla altın çıkarma çalış-
malanna destek veren Je-
oloji Mühendisleri Oda-
sı (JMO) Başkanı Hikmet
Tûmer'e, oda üyeleri büyük
tepki gösterdi. JMO Yöne-
tım Kurulu tepkiler üzerine
olağanüstü toplanarak daha
önce aldığı "destek" karan-
nın tersine, siyanürle altın
çıkanlmasını "biMmsellikte-
mdinden yoksun bir terdh"
olarak değerlendirdi.
Eski JMO 2. Başkanı ve
oda üyesi Şanver Ismailoğ-
lu, Tümer'in. "Siyanür ma-
denciliğini destekliyoruz"
yönündeki konuşmasının o-
da tabanının görüşlerini
yansıtmadığını belirterek
"Ulkenin doğal kaynaklan-
nın yok edilmesini savun-
mak, uluslararası şirkederin
avukatlığına soyunmakla
eşanlamlıdır" dedi.
Prens Charles'tan Spice Girls'e ilgi
Prens Charles, Manchcster'daki Opera Binası'nda kraliyet ai-
lesi tarafindan düzenlenen galada, İngiliderin ünlü pop gru-
bu Spice Girls'ün elemanlanyla bir süre sohbet etti. Grup ele-
manlanna tek tek takma isimleriyle hitap ederek etraftâkile-
ri şaşırtan Prens Charies, daha sonra kızlar tarafindan öpü-
cük yağmuruna tutuldu. (Fotoğraf: REUTERS)
Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki ünlü görevliler başka illere gönderiliyor
Uzman yerine imam-hatipli
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Topkapı Sarayı'nın dünyaca
ünlü uzmanlan hallaç pamuğu gi-
bi atılarak yerlerine sanat deneyi-
mi bulunmayan imam-hatip lise-
si mezunu bazı kişilerin atanma-
sına başlandı. Geçen yıl Topkapı
Sarayı 'nda bazı hırsızlıklar ve yol-
suzluklar olduğu iddiası ile başla-
tılan soruşturmada aklanan uz-
manlar, ani bir kararla görevlerin-
den alındılar. Müdür yardımcısı
ve aynı zamanda Silah Bölümü
sorumlusu olan ve bu konudaki
deneyimi ile tanınan Turgay Tez-
can, Rumelihisan Müzesi'ne uz-
man olarak atandı. Topkapı Sara-
• Geçen yıl Topkapı Sarayf nda bazı hırsızlıkJar ve yolsuzluklar
olduğu iddiası ile başlatılan soruşturmada aklanan uzmanlar, ani
bir kararla görevlerinden alındılar. Yerlerine ise sanatla ilgileri
bulunmayan imam-hatip mezunlan yerleştirilecek.
yı'nın elyazmalan ile ünlü kütüp-
hanesinden sorumlu ve Osmanlı
sanatı ile ilgili dünya literatürün-
de önemli yeri olan FilizÇağman,
Yıldız Sarayı'na gönderildi. An-
cak, Çağman'ın atama karannı
henüz almadığı öğrenildi.
Çağman'ın yardımcısı konu-
mundaki Banu Mahir ise istifa
ederek Yıldız Üniversitesi 'ne geç-
ti. Bu atamalarla boşalan yerlere
sanatla ilgileri bulunmadığı kay-
dedilen bazı imam-hatip okulu
mezunlan atandı. Halı uzmanı
Hülya Tezcan Trabzon, dünyada
bir eşi bulunmayan Çin Porselen-
leri Bölümü sorumlusu Hülya
Tüncay Antalya, Sanat Tarihçisi
Gülgün Tunç ise Konya Müze-
si'ne gönderilecekler.
Geçen yıl bir televizyon kanalı
Topkapı Sarayı'nda yolsuzluk ol-
duğunu iddia edince, dönemin
Kültür Bakanı Agâh Oktay Gü-
ner, bir sabah Topkapı Sarayı'nın
kapısını polisle tutarak uzmanla-
nn üzerlerini ve çantalannı arat-
mıştı. Polis uzmanlann evlenni de
basmıştı. Yapılan soruşturma so-
nucunda uzmanlar aklanmış ol-
makla birlikte Kültür Bakanlığı
bir süre önce aldığı "Topkapı Sa-
rayı uzmanlannın başka görevle-
re atanması" karannı ancak yeni
uygulamaya koymuş oluyor. Dün-
ya müzelerinde rahatlıkla iş bula-
bilecek durumda olan ve görevle-
rinden alınan bazı uzmanlann yar-
gı yoluna gideceklen ve bazılan-
nın da üniversitelere geçecekleri
anlaşılıyor.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
"Başörtülü Mazlum"
Numaracı cumhuriyetçi bir gazetede şu satıriar
çıkmıştı:
"Yasaksız üniversite isteyen gençlerimiz, öğrenci
kuruluşlanmız neden başörtülü arkadaşlan için des-
tek eylemleri düzenlemiyor? Ömeğin neden bütün
kız öğrenciler bir günlüğüne başlannı örtüp okulun
kapısına dayanmıyor?"
Ve ekleniyordu:
"EğerAtatürkçülük, başını örten genç kızlan cahil
brakmayı emrediyorsa, benAtatürkten değil, başör-
tülü mazlumdan yanayım."
Kendisi de bayan olan yazann varsayımı şu:
- Bazı kız öğrenciler, ınançlannın gereği olarak baş-
lannı örtüyortar. Demokrasilerde buna engel olunma-
malıdır. Ustelik bunun kimseye de zaran yoktur.
Acaba haklı mı?
• • •
Bir... Demokrasilerde her isteyen her istediğini
"inancı gereği" dıye yapamaz. Derslere başörtüsü ile
girilmesi ile ilgili bir başvuruyu, Avrupa Insan Hakla-
n Komisyonu bile reddetti.
Ve daha geçenlerde bu sütunlarda Emre Kon-
gar'ın yazdığı bir olay yaşandı. ABD'de Mississıppı
eyaletinin aldığı, okullarda toplu dua karannı Ameri-
kan Yüksek Mahkemesi bozdu. Gerekçe:
"Okullarda toplu halde edilen duanın, bireylerin
vicdanlannda bir baskı oluşturacağı..."
Avrupa ve Amerika din düşmanlığı mı yapıyor?
Yoksa demokrasiden mi uzaklaştılar?
Benzer biçimde giyinerek derslere girmek, toplu
halde dua etmek, okullara "zorunlu" din dersi koy-
mak ve mescit açmak.. acaba "inanç özgürtüğü"
mü, yoksa inançlar üzenne baskı mı?
Ve son bir soru:
Son yıllara gelinceye kadar derslere "türban "la gi-
ren öğrenci olmadığına göre; acaba Cumhuriyet'in ilk
yanm yüzyılında hiç mi "inançlı kız öğrenci" yoktu?
Yoksa o zamanlar günah olmayan şey, şimdi birden
bire günah mı oldu?
• • •
Iki... Özgüriüklerin sının, başkalannın özgürtüğüdür.
Dünya bir faşizm-Nazizm belasını yaşadıktan ve
Ikinci Dünya Savaşı'nda milyonlarca kurban verdik-
ten sonra.. demokrasiyi yıkmak, özgürlükleri yok et-
mek özgürlüğü ise hiçbir demokraside "artık" yok-
tur.
Son yıllara gelinceye kadar.. ramazan ayında oruç
tutmayanlar, Anadolu'nun hemen hiçbir yerinde sak-
lanmak gereğini duymazlardı. Anadolu'nun hemen
her yerinde, ramazan ayında açık lokanta bulunur-
du. Şimdi ramazan ayında gidin koskoca Kayseri'ye,
acaba bir sandviç bulabilir misiniz?
Yurtlarda oruç tutmadıklan için dayak yiyen öğren-
ciler yok mu?
"Türban "ın okullarda bir simge ve bir siyasal-
inançsal baskı aracı olarak kullanılmadığını söyle-
mek olanağı var mı?
Türk kadınının her dönemde taşıdığı başörtüsü,
acaba nıçin durup dururken biçim değiştirmiştir? Ni-
çin o başörtüsü ile birlikte giyinilen "manto 1ar daüni-
formaya benzer hale gelmıştir?
• • •
Ve üç...
Acaba türbanlı-üniformalı kız öğnencilerimizin tü-
mü, bunu gerçekten de "inançlan" gereği mi yapı-
yor?
Akıllı kız öğrencilerin teker teker saptanıp aileleri-
ne başvurulması... Özel burslar, özel yurtlar ve özel
giyim, akşamlan özel eğitim, özel yasam biçimi...
Çogunun özellikle "öğretmen" olmaya yönlendi-
rilmesi...
Başörtülü, laiklik karşıtı bir bayan öğretmen ordu-
su yetiştirme çabası...
Bunlar acaba bir sır mı?
Olayın tanığı olan bir bayan profesörden dinlemiş-
tim.
Fakülte içinde "türban"h-"tesettür"\ü dolaşan bir
kız öğrenci... Bir de bakmış ki, okul çıkışında mini
etekli... Hocasının hayretler içinde olduğunu görün-
ce gülmüş:
- Görev saatim bitti!.. Bu saatten sonra istediğim
gibi giyinmekte serbestim.
• • •
Humeyni de Paris'ten yolladığı mesajlarda özgür-
lükten yana gözüküyordu. "Herkesin inancına göre
yaşayacağını", kjmsenin vicdanı üzennde baskı ya-
pılmayacağını söylüyordu.
Şair "Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz" demiş...
Doğru söylemiş!
Bırakın namazı, orucu falan... Siz hiç, Sıvas'ta
inançlanndan, düşüncelerinden dolayı çıra gibi yakı-
lan insanlanmız için sesini yükselten "türbanl\ öğ-
renci gördünüz mü?
Elbette herkesi aynı kefeye koymamak gerekir...
Ama, acaba olayın arkasındaki güç ya da güçlerin
amacı nedir? Kendi özgürlüklerini mi kazanmak, yok-
sa başkalannın özgürlüklerini ellerinden mı almak?
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Ata Soyer'in araştırması
6
Kâr eden hastaneler satıhyor'
YUSUFÖZKAN
ANKARA - Türk Tabipleri Bir-
liği (TTB) Merkez Konseyi üyesi
Dr. Ata Soyer, sağlık reformu adı
altında, hükümetin en fazla kâr e-
den devlet hastanelerini özel sek-
töre peşkeş çekmek istediğini be-
lirtti. Soyer'in yaptığı çahşmaya
göre "özerkteştinne" adı altında
satılacak ya da 49 yıllığına kiraya
verilecek 150 hastane, en çok dö-
ner sermaye geliri olan kunımlar
arasmdan seçildi. Özelleştirme ris-
ki altındaki her dört hastaneden bi-
risi üç büyük kentte bulunuyor. So-
yer. hastanelerin satılması ile "sos-
yal gü\enceden yoksun yurttaşlara
bugüne kadar verilen i>i körü sağ-
lık hizmetinin de ortadan kaldınla-
cağuıı" savundu.
Eski Sağhk Bakanı Yüdınm Ak-
tuna'nın. Kurban Bayramı sırasın-
da, Başbakanlığa iletildiğini ve Ba-
kanlar Kurulu'nda imzaya açılaca-
ğını söylediği sağlık reformu yasa
tasan, hekimlerin tepkisine yol aç-
tı.TTB Merkez Konseyi üyesi Dr.
Ata Soyer, "1992 yıhndan bu yana
gündemde tutulan bu tasanlann
yasalaşması. tüm çalısanlar, yoksul
kesimler için sıkıntılara yol açacak-
ör" dedi. Tasanyla ilgili bir çalış-
ma yapan Soyer, kısa dönemde
• Özelleştirme riski altındaki her dört hastaneden birisi üç büyük
kentte bulunuyor. Soyer, hastanelerin satılması ile "sosyal
güvenceden yoksun yurttaşlara bugüne kadar verilen iyi kötü sağlık
hizmetinin de ortadan kaldınlacağını" savundu.
oluşabilecek tehlikeleri şöyle sıra- leceği tehlikesi söz konusudur. Kı-
ladı: "Hiçbir sağlık güvencesi ol-
mayanlar için oluşturulması plan-
lanan Sağlık Finansman Kurumu
(SFK) kapsamına yakJaşık 21 mil-
yon kisi gireceği hesaplanmısür. Bu
21 milyon kişiden toplanması düşü-
nülen ve devletin bu kişiler için ya-
pacağı prim katkısıtoplam 180 tril-
yon liradır. Bu miktann varısını
devletin ödemesi gerekiyor. Devlet
bu yükü karşılama>a hazır mı? Bu
yük nereden ve hangi kaynaktan
karşılanacak? Yasa\i hanrlayanlar,
bu 21 milyon kişinin tümünü, prim
ödeyebilecek insanlar olarak belir-
lemis ve hesaplan bu nokta üzerin-
den >apmıslardır. Oysa bu 21 mil-
yon kişi, 4-5 mihon aile anlamına
gelir. Primi aile bazmda hesapladı-
ğımızda, toplanması düşünülen pa-
ra 4-5 kat azalacaktır. Hükümet bu
anlamda hesap hatası yapmıştır. Bu
baştan hesap hatalan ve kaynak be-
lirsizlikleri ile oluşturulan kunı-
mun, atanan bürokraüar için yeni
'arpalık' anlamına gelebileceği ve
sosyal güvenlik sistemini özel sigor-
talara yamama' işlevini üstlenebi-
sa dönemde öncelikle Sağhk Ba-
kanbğı'na bağh döner sermaye ge-
liri yüksek kâr eden, teknolojik \a-
pısı ve otelcilik hizmetleri i>i, bü-
yük merkezlerde yoğunlaşmış has-
taneler 'özerkleşhrrne' adı altında
elden çıkanlacakür. İhale ile yöne-
timiözelleştirilecek ya da belirli ser-
maye gnıplanna 49 yıllığına ldra-
lanacaktır."
Soyer'in çalışmasında, bu kap-
samda ilk olarak Istanbul, Ankara
ve tzmir'deki önemli devlet hasta-
nelerinin elden çıkanlacağı, daha
sonra da öncelikle Marmara, Ege
ve Akdeniz'deki hastanelere sıra-
nın geleceği belirtildi. Çalışmada,
Antalya, Bursa, Adana, Samsun,
Denizli, Kocaeli, Trabzon, Isparta
ve Aydın devlet hastanelerinin
u
özelleştirme aşamasında olası ön-
celikli" hastaneler olarak görüldü-
ğü, buradaki temel ölçütün de.
"bulunduklan illerdeki gelir düze-
yi ve devlet hastaneleri dışında baş-
ka seçenekbulunup bulunmaması"
olduğu vurgulandı.
Sağlık Bakanlığı'nın ilk aşama-
da 150 dolayında hastaneyi elden
çıkaracağı kaydedilen çalışmada,
en çok gelir getiren bu hastanele-
rin 17'sinin lstanbul'da. ll'inin
Ankara'da, 9'unun Izmir'de oldu-
ğu; 150 kurumdan 33 'ünü de, Eğir-
dir Kemik Hastalıklan Hastanesi.
Alanya, Çorlu, Nazilli, Söke, Ak-
şehir devlet hastaneleri gibi ilçe
hastanelerinin oluşturduğu belirtil-
di. Çalışmada. özelleştirilecek ku-
rumlar arasında yer alan 10 hasta-
nenın. 1995 yılı içinde 1 trilyon
145 milyar liralık gelirle. toplam
döner sermaye gelirinin yüzde
75'ini sağladıklan kaydedildı.
Açıklamada. "Hastanelerin özel-
leştirihnesi 0e birlikte sağhk perso-
neli sözteşmeli hale getirilecek. iş-
letme haüne gelen hastanenin işlet-
me yönetim kurulu arpalık olacak
\e burada göre\ lilere kârdan aslan
pa>ı verilecek. Vatandaş da eskiden
parası/ >a da muayene tezgâhı ile gi-
rebildiği bu hastanelere cepten öde-
me yaparakgirebilecektir" denildi.
Dr. Ata Soyer, hükümetin, tasa-
n ile bugüne kadar özellikle sosyal
güvencesiz kesimlerin "iyi kötü"
sağlık hızmeti alabildıği hastanele-
ri elden çıkararak çalışan ve yok-
sul kesimlerin sağlık hizmeti ala-
bilme olanaklannı sınırlayacağını
söyledi.
W 0 R L D S E R V I C E
RADIOJOURNALISTS
The BBC VVorld Service invites applications for the position of Radio
JournalistProducer in the BBC's Turkish Section, based in London. It is a challen-
gingjob, which involves many aspects of radio broadcasting including prograrnme
production, live presentation. writing and translating, in a stimulating and rewar-
dıng atmosphere with highly professional and motivated colleagues.
To apply for the job you will need Turkish as your fırst language. an excellent com-
mand of written and spoken English, a thorough knowledge of Turkish as well as
interaational current affairs and be educated to degree level or equivalent. In ad-
dition you w ill be expected to work to deadlines, on your own initiative and as part
of a journalistic team, vvithin the BBCs strict editorial standards of objectivity and
impartiality. You must also be able to translate from English into Turkish both ac-
curately and with speed, have a good microphone voice, the ability to use modern
broadcasting technology and keyboard skills.
The successful candidate will be offered a two year fixed-term contract at a salar\'
of circa £23.000 per year plus an allowance of £1,730. Accommodation assistance
is paid on arrival.
Please send a detailed Curriculum Vitae in English only, quoting reference num-
ber 87234, gi\ ing your full biographical details, qualifications and work experien-
ce to date, showing how you met the above requirements to: BBC World Service
Recruitment Office, Room 111 NE Wing, Bush House ,Strand, London WC2B
4PH, enclosing a large self-addressed envelope plus telephone/fax number.
Applications must arrive in London by Monday 2nd June. Please note candidates
meeting our requirements will be asked to take a written and voice test before the
final selection is made.