27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
NİSAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET HABERLER JSavcı Göktürk -davası • ANKARA (AA)- "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul DGM Savcısı Mete Göktürk'ün. .."yargının bağımsız /olmadığı" şeklindeki -açıklamalan nedeniyle cyargılanması ıstemiyle sîıazırlanan dosyayı Yargıtay -•9. Ceza Dairesi'ne -tgönderdi. 9. Ceza Daıresi, -iönümüzdeki günlerde duruşma tanhini jbelırieyecek. Burada ç. yapılacak yargılamada. ı, Yargıtay Cumhuriyet _ Başsavcılığı iddia makamı Z yerine geçecek. 9. Ceza ;••Daıresi'nin vereceği karann rtemyiz incelemesini ise Yargıtay Ceza Genel •jKurulu yapacak. ANAP, çittçileri öpgütluyop , • .\NKARA (Cumhuriyet , Bürosu)- "Toplumun , ihtıyaçlannı ve ..beklentılennı yerinde ..inceleme programı" .,başlatan ANAP, çiftçı l£mitınglerinı Polatlı'da sürdürmek için çalışma jyaptyor. Ankara'nın 903 .•köy-ünü gezecek olan QANAP. 3 mayıs cumartesi _£Ünü Polatlfda miting ^yapacak. Gazeteciye gözaltına tepki hM ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "PlCK'ye yardım "'ve >ataklık" suçu ve PKK i'itırafçısı \lurat lpek ile ,yapjlan röportajlan kendisinin yönlendirdiği jddiasıyla gözaltına alınan Demokrasi Gazetesı "Ankara Haber Müdürü r.Temel Demirer serbest "bırakıldı. Demirer hakkında yöneltilen suçlamalan reddederken olayı kınadıklannı belirten r, Çağdaş Gazeteciler ^Derneği Başkanı İsmet Demirdöğen. gazeteciler üzenndeki fiılı baskılann v yoğunlaştığını, Türkiye'de .gazetecilerin. dünyanın en "(zor işini yaptığını söyledi. Bebek maması . 9'. -I " • İstanbul Haber Senisi - ' tstanbul Eczacı Odası. " Nestle Türk A.Ş.'nın bebek L'sütlü kanşık mamalannın B marketlerde de satılmasına ~~başlanması üzerine ' : Nestle'yi boykot karan "'aldı. Odanın. Nestle'nin '-"diğer ürünlennın de boykot "lcapsamına alınması içın "'Istanbul meslek odalanna "öneri görürecekleri -•belirtildi. Saöancı'ya piramit plaketi -<• İstanbul Haber Servisi - Orman Bakanı Halıt Dağlı, !•• 11. Dünya Ormancılık -K.ongresi'nın yapılacağı • ıAntalya'dakı "Cam Piramit -.Kongre Merkezi" ınşaatına i3 milyon dolar bağışta .bulunan Sabancı Holding - -Yönetım Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı'ya plaket - verdı. Sabancı Center"da -•düzenlenen plaket -töreninde konuşan Bakan Halıt Dağlı. Sabancı'nın bu .davranışının herkese örnek -•olmasını ıstedi. Tayan: Havvklar demode değil • .ANKARA (ANKA) - ..M.ilji Sav unma Bakanı Turhan Tayan. Belçıka ve _ Hollanda'nın savunma g£toklanndan çıkardığı fancak Türkiye'nin almaya ^ıiyetlendiği orta menzilli Havvk füzelennin demode olmadığını bildirdi. Soru önergesinı yanıtlayan Tayan. Belçikanın tehdit unsurunun ortadan ^kalkması ve silahlı Icuvvetlerinin yeniden ^apılanmasına bağlı olarak tüm silah sistemlerinde azaltmaya gırdiğinı. bunun 'sonucu Havvk fiizelerinı savunma envanterinden çıkardığını bildirdi. Kadpolaşma süpüyop • ANKARA (ANKA) - " Bürokrasideki kadrolaşma, Çalışma ve Sosyal "'Güvenlik Bakanlığfndaki ''atamalar ile sürdü. Resmi ' Gazete'de yer alan atama "karaflanna göre Çalışma \e ",SosyaI Güvenlik Bakanhğı 'Tefüş Kurulu Başkanı "'Tuncer Dönmez, 'görevınden alınıp bakanlık müşavirliğine getirildi. ' Dönmez'den boşalan yere ise Ahmet Aldemir atandı. Genelkunnay, bölücü ve dinci teröre karşı yeniden yapılandı OnceKkiç tehdit'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Başkanlığı. PKK ile şenatçıla- nn "Türldye Cumhuriyeti'ni parçalamak için işbirliği v aptıklannu terör odaklarola iüşki içindeki irticai hareketin vok edilme- sinin hayatiönem taşıdığuu" açıkladı. Iran ve Suriye'nin Türkiye'yı hedef alan teröre mali ve askeri destek verdığinı kaydeden Genelkunnay. "irticai hareketler ve bölü- cülükten"kaynaklandığını vaırguladığı "iç tehdidin* dış tehdide göre öncelik kazan- dığına işaret etti. Genelkunnay "ın açıkla- malan. Suriye ve Iran"a yaklaşımı eleştiri- len hükümetın RP kanadına uyan olarak da değerlendinldi. Genelkunnay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Ka- radayTnın talimatıyla Ge- nel kurmay Karargâhı'nda verilen "Türk-Yunan İlişki- teri" ile "PKK veTerorizm" konulu brifinglere dün de basın mensuplan alındı. Ge- nelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Çetin Doğan'ın katılımı ve yönetimiyle tç Güvenlik Harekât Daire Başkanı ve Başbakanlık Nezdindeki Asken Başda- nışman Tuğgeneral Kenan Deniz'ın verdıği brifingde özetle şu bilgıler aktanldı. Amaç, biiyük Kürdis- tan:Terör örgütü, farklı bır dil. kültür ve ırk ıddıasıyla "büyûkKürdistan" hedefı- ni ortaya koymuştur. Hede- Fın aşamalan: kültürel hak- lann alınması, özerk fede- rasyon oluşumuna gidılme- si. Türkıye'de "kuzey Kür- distan" kurulması ve son Genelkurmav noktada Iran ile Irak'ı da içerecek Büyük Kürdıstan'ın kurulması bı- çıminde sıralanmaktadır. ' PKK. 1986. 1990ve 1993'teüçkeztas- fiye aşamasına gelmiştir. Örgüt 1994"ten beri dağ kadrosunun buyük bölümünü yı- tıımış. iç çekişme ıçıne düşmüş \e nskı az- sansasyonel eylemlere yönelmiştır. Düştü- ğü zor durumun ardından. daha önce dıle getirdiğı "siyasi çözüm" ifadesi yerine. "demokratikçözüm~den bahsetmeye baş- lamıştır. Bankalar PKK parası taşıyor: PKK. Al- manya'da yılda 30 milyon mark karapara sağlamakta ve Türk bankalan aracılığıyla Türkiye'ye karapara transfer etmektedir. Bu konuda belgeler MİT'te bulunabilir. Örgüt yılda yaklaşık 25 bin kişiyi kaçak yollardan. başta Almanya olmak üzere, vurtdışına çıkararak 125 milyon mark ge- lır sağlamaktadır. Almanya'da yasadışı yol- lardan 30 milyon mark temin etmektedir. vurtdışına giden araçlardan araç başına 1000-1500 mark almaktadır. PKK. haraç. uyuşturucu ticareti, kumar ve dığer mafya ilişkilenyle yılda toplam 2 milyar dolar fı- nansman sağlamaktadır. Günde 4 milyon dolar:Terörle mücade- le edilen bölgede TSlC'nin günlük harca- "ümmet"ı esas aldıklanndan Türk mille- tine karşıtlık çerçevesinde PKK"yi destek- lemektedir. Radikal islamcılarTürkmilli- yetçiliğını kabul etmemekte, bölücü örgüt üyelennin de "Müslümaır olarak haklı bır mücadele içinde bulunduklannı ıfade et- mektedirler Dış tehdidinönünde: Bölücü \e irticai te- rör odaklan Türkiye Cumhuriyetfni yık- mak ıçın işbirliğı \e dayanışma içindedir. Bu çerçevede yapılan Mıllı Asken Strate- ji değişikliğı ile bu tehdit. dış tehditten da- ha öncelikli olarak değerlendinlmiştir. Ön- celıkli tehdit bölücü ve inicaidir. 'da verilen brinngde şeriatçı tehdidin Türkiye'yi yıkma>ı hedeflediği bir kez daha vurgulandı. ması 1 milyon 250 bin dolardır. Bu raka- ma. Içışlen Bakanlığı'na bağlı jandarma ve diğer güvenlık teşkılatının harcamalan da katıldığında, rakam günlük 4 milyon dola- ra ulaşmaktadır. Ancak, terörle mücadele olmasa da bu bölgede personel ve diğer çalışmalar ıçın yapılacak günlük harcama- nın 3 milyon dolar civannda olduğu he- saplanmıştır. İ mmetçi-Kürtçü/Şeriatçı-PKK işbirli- ği: PKK, ıçende v e dışanda. şenatçılar da- hıl, Türkıye Cumhuriy.eti'nı yıkmak iste- yen örg\^t>j^ hareketlerJe i^bırlî^i halinde- dır. Radikal Islamcılar "millet" yerine K.Irakziyaretinetepki:(§enatçı-PKK'lı ışbirliğı konusundakı bulgulann sorulma- sı üzerine Kuzey Irak'ta alıkonan askerler içın PKK kampına giden RP'lı Fethullah Erbaş ve İHD heyetini kastederek) Kuzey Irak'a yapılan zıyaretler var. Kimlerin, kimlerden emir aldığı yolunda haberler, bilgıler var. PKKveirticayaİrandesteği: ABD; Iran, Irak ve Suriye'nin de içinde bulunduğu 7 ülkevı teröre destek \eren ülke olarak ılan neğin sınırda 550 kadar terörist banndır- maktadır. Bunun yanı sıra Rusya Federas- yonu, Ermenıstan, Bulgaristan. Yunanis- tan. Kıbns Rum Yönetimi ve bazı Avrupa ülkeleri Türkiye'deki teTÖre açık veya yan açık destek vermektedirler. Özellikle radi- kal lslamcılara. PKK"yi destekleyen bütün ülkeler, başta Iran. Sunye. mali ve askeri destek vermektedirler. Yunanistan'dan bir korgeneral ve 200 subay Bekaa'da terör ör- gütüne yardımda bulunmuştur. Sözde demokratiar: Sözde demokrasi ve ınsan haklan sa\ unuculan. yasal olanakla- n da kullanarak terör örgütünü açıkça des- teklemektedırler. Terör örgü- tünün faaliyetlen maskele- nerek Tuncelı. Sıvas ve Lice gibi yerlerde silahlı kuvvet- lenn mücadelesı sekteye uğ- ratılmak ıstenmektedır. TSK de mükemmel de- ğil:Medyayı eleştırmeden önce kendimızı de eleştiri- yoruz. Silahlı kuvvetler ola- rak kapalı bir yapıdayız. Bundan kaynaklanan sorun- lanmız \ ar. Hiçbir kışı v e ku- rum gibi TSK de mükemmel değıl ÇetelerTSK'de yeşermez: TSK. içinde bulunduğu mü- cadelede çok geniş kapsam- lı bir harekât yürütmektedir. TSK'de bırçırkınlik kademe kademe yükselemez. Çete gibi örgütlenmelerin TSK'de yeşermeyeceğinden kımse- nin kuşkusu olmasın. Pcrsonele insan haklan broşürü: UNHCR (Birleş- miş Milletler Mültecıler Yüksek Komiserliğı) askeri kanadıyla işbirliği yaptık. Insan haklan konusunda broşürler hazır- lanmış, bölgedeki personele, çavuşlara vs. gönderilmiştir. Silah halka yönelmez: Türkiye Cumhu- riyeti'nın laik, demokratik sosyal hukuk devleti yapısını bozmak isteyenlere karşı sorumluluk TSK gibi bütün kamu kurum ve kuruluşlanyla yurttaşlann da görev idir. Ama bizim elımizde silah olduğu için bu silahı halkın istedigi. halkın yaran doğrul- tusunda kullanma, gerektiğı zaman kullan- etmıştir. Özellikle Iran.Türkıye^hem ır- rrja bılinci ıçindeyiz. TSK d^mokratik re- ticai faaliyetlere de*iekveRTiekîe, hemJg- i"nıe yöneknenıiştir. Bizj^eitfi halkımıza röre lojıstik destek ımkânı sağlamakta, ör- karşı harekât yürütmüyoruz.-" TSK'den terör konusunda hükümetlere elestirl 'Mücadele silaha bırakıldı' MiKASA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmav Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetler'nı'n (TSK) l4 terör"le değil "terörisfle mücadele ettiğını, sosyo- ekonomık önlemlerin ıhmal edıldiğını behrterek hükümetlen eleştırdi. Genelkunnay Başkanlığı'nca dün basına verilen brifing sırasmda bu konuda şu değerlendirme yapıldı: Silahın yanında aş ve iş: TSK, "terörist'le mücadele etmış. ama i4 terör"le mücadele maalesef yetennce yapılmamıştır. Askerler "şahinter" olarak görülmüştür, ama bız çözümü sadece sılahta görmeyı yanlış karşılıyoruz. Dev letin diğer kurumlarınca yapılması gerekenler maalesef yapılmamıştır. TSK. dağdaki militan gücü gibi. buzdağının görünen kısmıyla mücadele etmektedir. Ama asıl güç. buzdağının altındadır. 'Personel politikası yanlış'' Burada, yardım \e \atakçılar. örgüte yardımcı kamu görevlılen. yazılı \e görsel propaganda çalışmalan da vardır. Terörle mücadelenin uzaması nedeniyle Kürtçülük ve ıdeolojisi itibar görür hale gelmiştir. Devletin personel politıkasındaki yanlışlar ve dengesizlikler sürmektedir. Bölgeye deneyimsız elemanlar gönderilmekte, acemıliğın tekran olgusu yaşanmaktadır. Bölge için bütçeden trilyonlar harcanmasına karşın uzun vadelı plan yapılmamaktadır. Askerin girdıği her yere ekonomi de girmelidir. Güvenlığin yanı sıra bölgeye aş. ış. eğitim götürülmelıdir. Bugüne kadar bu konularda yeterlı önlem alınmamıştır. Bölücü ve şenatçılar. eğitim düzeyı düşük ınsanlan kolayca kandırabılmektedir. Genelkunnay'ın Köy Uygulamalan başanlı sonuçlar vermiştir. Medya ve cezaevleri Devlette terörle mücadele konusunda yansıyan farklı görüşler. mücadeleye ıçeride ve dışanda zarar vermektedir. Terör örgütünün medya gündeminde kalmasının önlenmesı önem arz etmektedir. Cezaev lerinde önlem alınmalı. terör suçlulannın cezalan hücrelerde ınfaz edilmelidir. Terör 1984'teki kontrol edılebılır sevıyesine itilmiştir. Cenelkurmay brifinginde Türk-Yunan ilişkileri 'Sorunun temeli ideolojik* ANK.\R.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkunnay Başkanlığı. Türkiye ile Yunanıstan arasındakı sorunlann temelınin "ideolojik*' olduğunu bildirdi. Genelkurmav. diyalog girişimleriyle olumlu gelişmelerin memnunıyetle kaydedildiğıni. ancak Yunanıstan "Megali İdea"dan vazgeçmedikçe çözüme ulaşmakta güçlük çekıleceğıni belirttı. Genelkunnay Başkanlığı'nın. Çiller hükümetinin "gümrük birliğine geciş karşdığında Rum Yönetimi'ne. Avrupa Biıiiği'ne tam üyetik için takvim verilmesi sürecinde itirazda bulunmaması polin'kasının" kendı önüne getınlmediğını. bu tutumun "Dis.is.leri Bakanlığı'nda da tartışılmadan" sergılendığınm tahmin edıldığıni vurgulaması dıkkat çekti. Genelkunnay Başkanlığı. Harekât Başkanı Korgeneral Çetin Doğan yönetımınde Türkıve-Yunanistan ilişkileri konusunda basına bnfing verdı. Doğan ile Genelkurmav Türk-Yunan İlişkileri Daıre Başkanı Tümamıral MustafaOzbey'ın verdiği bnfıngde. Yunanıstan'ın Türkiye'vi karalama kampanyasını sürdürdüğü v e ülkedeki Kemalıst-lslamcı aynlığını körüklediğıne dikkat çekıldi. Brifingde, Türk-Yunan ilişkilennde gözlenen 7 temel sorun şöyle sıralandr "Karasulan sorunu. kıta sahanlığı sonınu, Ege adalannın silahlandınlması, ada-adacık ve kayahklar sorunu. hava sahası sorunu, Batı Trakya Türk azınhğı sorunu ve Kıbns sorunu. Diyalog memnuniyet verici. Bu sorunlann varlığı. iki ülke arasında memnuniyet verici gelişmeleri vapıcı bir diyalog yolunda desteklemeyi engellemez. Türkiye Cumhuriyeti'nin, Lozan'dan bugüne Vunanistan alevhine tek genişlemesi olmamıştır. Bir deniz sınınnın olmamasının da derinleştirdiği sorunlann. tüm olumsuzluklara rağmen diyalog voluvla çözümlenmesi temel hedeftir. Yumuşama volundaki gelişmeler memnuniyet vericidir. Türk ve \unan genelkunnay başkanlannın yaptıklan görüşmenin Ege'de güven artüncı önlemlerin yeıieşmesi volunda atüacak adımlaria gelişmesini umuvoruz. Bizim amacımız cavdıncı olmak, emrivakilerle karşı karşıya kalmamak için veteıii askeri gücü bulundurmakrjr." IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin ,« planet.com.tr Ya datersı: Al Refah'ı. vur sis- teme!.. Refah'ın, DYP'yi yedek lastik olarak bagaja koyup hükümeti kurmaya soyunduğu gunleri anımsıyor musunuz? Nice anlı şanlı kalem erbabı. nice siyaset cambazı nasıl da ince yorumlar döktürmüşlerdi. Bütün sorun, Refah'ın siste- me uyum gösterip gösterme- yeceğiydi. Bütün sorun, Refah'ı sistemin içıne çekmekti. Ardından gene çok ince Re- fah çözümlemeleri (analizleri) geldi. Erbakan'ın partisini kök- tendincilerin marjinal (sistem dı- şı) partisi olmaktan çıkarıp bir kitle partisine dönüştürmekte olduğu yazıldı (inanmayacaksı- nız ama vallahi aynen böyle ya- zıldı). Faiz yerine kâr ortaklığı deyiminin yeğlenmesinin, Re- fah tabanını hoşnut kılmak için masum bir kelime oyunundan ibaret olduğu yazıldı (vallahi ay- nen böyle yazıldı). Seçim kam- panyası sırasmda Erbakan'ın, Atatürk'ün adını "telaffuz et- mesi" Refah'ın sisteme uyum- lu bir parti olma karariılığının ka- nıtı olarak değerlendinldi. Sonra imam-hatip mezunla- Al Sistemi, Vur Refah'a... rının üniversite sınavtarında ön sıralan almasına dikkat çektiler. Katolik kolejlerle imam-hatipler arasında paralellikler aradılar ve buldular. Saınt Benoit, Sankt Josef, Notre Dame de Sion gi- bi Türkiye'deki yabancı köken- li okullan, adlannı anarak ama eğitim programlarının içeriğini atlayarak örnek gösterdiler. Yorum ve çözümlemelerine bilimsel bir lezzet katmak iste- yenler, Batı'nın Hırıstıyan de- mokrat partilenne göndermeler yaptılar. Refah'ı "Müslüman de- mokrat" bir parti olarak vaftiz ettiler. Islam ile demokrasinin uzlaşmaz çelişkisinin altını çi- zen bizcileyin oyunbozanlarla çaktırmadan hatta çaktırarak dalga geçtiler. Oyun bozuldu. Gün geçti, devran yürüdü ve zurna zırt dedi. Orta Anadolu ağırlıklı, doğası gereği gerici ti- caret ve tefecı taşra sermayesi- nin çıkarlannın temsilcisi Refah, köktendinci saldınya teslim ol- muştabanının isterterinden mi- lim bile sapmadan yürüyordu. Mına'da şeytan taşlayan Refah elebaşılan ile Sincan'da Arafat'ı taşlayan müsamere çocukları aynı butünün eviatlarıydı. Refah, sistemle kaynaşma- makta inat filan etmedi. Refah, sistemle kaynaşamazdı. Refah, sistemin dayattığı bütün değer- leri kustu. Kusmuk sistemi de- ğil, cılız demokrasi fidanını boğ- du. Demokrasi oksijen çadırın- da yoğun bakıma alındı. ••• Sistem de Refah'ı kustu. Refah, Türkiye'yi çöl hukuku- nun egemen olduğu, ilkel, ilke- siz, kültürü çölleşmiş, beğenisi düzeysiz, estetiği yürekler acısı bır ülkeye dönüştürmeye ant ıç- miş bir siyasal örgütlenme. Sistem bu örgutü kustu. Öyleyse sistemi kutsamalı mı? Bu soru bir başka soruyu da- yatıyor: Sistem ne? Buyrun son soruya kestirme bir yanıt: Sistem, serbest piya- sa ekonomisini temel alan, uluslararası mali kurumların gü- düm ve eşgüdümünü koşulsuz kabullenmiş. yüzü Batı'ya dö- nük, laisızmi demokrasi bileşe- ninden soyutlayarak tabulaştır- mış, sadece ekonomık libera- lizme açık, siyasal liberalizme mümkün olduğunca kapalı bir toplumsal yapılanma. Temel bileşenleri bunlar olun- ca, Refah'ı kusan sistem Çil- ler'i çağdaş kadın prototipi ola- rak benimseyebihyor. Mehmet Ağar 1 ! laikliğe krem sürmediği için bağnna basabiliyor. Çat- lı'ları. Ibrahim Şahin'leri işle- dikleri cınayetlerden dolayı de- ğil, kişisel çıkarlannı da kolla- dıkları için cezalandırma eğili- mine giriyor. Erbakan'ın, "kanlı mı, kansız mı" tehdıdini hiç unutmuyor da Bucak Özerk Prensliği'nin Istanbul'un göbe- ğinde bir hastane avlusunda geçici karargâh kurmasına kılı bile kıpırdamıyor. Sincan'da pa- letlen kendılığinden dönmeye başlayan tanklar, Susurluk'ta kontakt kapatıyor. Erzurum'un Özbek Paşası ilkel bir tiyatro müsameresınden dolayı küple- re biniyor da ertesi günlerdeki bir operasyonda yanı sıra ko- şuşturan sarkık bıyıklı, üç hilal yüzüklü, parmaklan tetiğe boz- kurt başı gibi yapışan özel tim rambolarına, laikliğe karşı bir tehlike oluşturmadıklan gerek- çesiyle yan gözle bile bakmı- yor... Türkiye'yi ortaçağ karanlığına çekmek isteyen şeriatçı saldın- yı önlemek için, 18 maddelik MGK kararlannın 17'si Refah'a ayrılıyor da devleti kuşatmış, mafyalaşmış üniformasız, üni- formalı çetelere karşı tek satır konmuyor. Erbakan'ı kusan sistem, Tür- keş'ten bir siyaset bilgesi üret- meye çabalıyor. Atatürk düş- manı Refah baş tehlike ilan edi- lirken "yeni çizgisi" ile MHP, merkez sağın ana partisi olarak öneriliyor.Bu gazetenin okuru da saçını başını yoluyor... Refah, sistemin içine çekile- medi, çünkü Refah sistemin ge- rici bir reddiyesi. Sistem Refah kustu. Refah da sistemi reddetti. Yani? Al Refah'ı vur sisteme! Ya datersi: Al sistemi vur Re- fah'a... POLİTİKA GÜNLÜl HİKMET ÇETİINKAYA Ödün... MGK toplantısında Deniz Kuvvetleri Komuta Oramiral Güven Erkaya. Başbakan Necmettt Erbakan'a soruyor: "Kaddafi'n/n başkomutanı olduğu Uluslarar, sı İslami Halk Komutanlığı'nın üyesi misiniz?" Erbakan Hoca, Oramiral Erkaya'nın sorusur duymamazlıktan gelıyor... Hacı Başbakan tam yedi aydır bu soruyu yanı sız bırakıyor... Istanbul'da birtoplantıdasakaJlı, sanklı, çarşaî lı RP'liler bağınyoriardı: "Işte ordu, işte komutan..." İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recej Tayyip Erdoğan, gösteri yapan RP'lileri susturup şöyle dedi: "Böyle gösteri yapmayın, yanlış anlaşılıyor..." Oysa doğru anlaşılan şeyler de vardı günümüz Türkıyesi'nde... Anlı şanlı Kültür Bakanı İsmail Kahraman, 7ç- ki yasağı'y\a ün yapmıştı. Sanatın ıçine tüküren RP'liler salt içkı yasağıyla ilgilenmiyor, örneğin 25 bin öğrenciye 'burs' da verıyördu; 3-4 trilyonu aşan bu paranın nereden geldıği belli değildi... 25 bin öğrencinin. aileleriyle biriikte 1CKD bin ki- şiyı oluşturduğu düşünülürse burada sorulması gereken bir soru da şuydu: "Belediyelerin işi bu öğrencilere burs dağıtmak mı?" Biz bu soruyu köşemizde birkaç kez yıneledik. Ne ANAP'tan ne de DSP ve CHP'den bir tek mil- letvekıli Içişleri Bakanı'na bir soru önergesi verdi... RP bildığini okuyor; hacı Başbakan, Oramiral Güven Erkaya'nın sorusunu yanıtlamıyor. Deniz Kuvvetleri Komutanı, soruyu yöneltirken hacı bey, ağzını gerip gülücük dağıtmaya çalışıyor... Genç meslektaşlarımız Tansu Çiller'e "sekiz yıllık zorunlu eğitimi" soruyor. Çiller, buna çok kı- zıyor; onları 'caA)////We'suçluyor. Saplasamanı ka- nştıran Çiller, RP'ye MGK sonrası ödün üstüne ödün vermeyi sürdürüyor... • • • Kuşadası'nın Davutlar beldesinin karşısında Yunanistan'ın Sisam Adası bulunur. Sisam, Da- vutlar kıyısına çok yakındır... Bir balıkçı teknesıyle Davutlar'dan Sisam Ada- sı'na kaçmaya çalışan 5 kişilik Iranlı ailenin ceset- lerı önceki gün kıyıya vurdu... Kimdi bunlar, niçın Sisam'a kaçmak istiyoriar- dı? Iran'daki mollalar rejiminden kaçan bir aileydi ölenler. Ikisi kadın, üçü çocuktu. Teknenin batma- sı sonucu boğularakölmüşlerdi. Üç çocuktan iki- si 11-12 yaşlannda, diğeri 4-5 aylıktı. Onlar ölümü göze alarak Davutlar'dan Sisam'a ulaşmak istiyorlardı. iran'daki şerıat rejiminden bir iki yıl önce kaçıp Türkiye'ye sığınan Iranlıları, hü- kümet sığınmacı olarak kabul etmıyordu. Anka- ra'da çalınmadık kapı bırakmayan sığınmacıların .JDicİJÖIümü bk süre önce gizlice Erzurum üzerin- •den Törkiye-lfBn sınır kapısına getirilıp 'komşu- ya' teslim edilmişlerdi. Iranlıları ya kurşuna dizilmek ya da Sisam'a ka- çıp kurtulmak bekliyordu. O yüzden ölümü göze alıp tekneyle denize açılmışiardı... Bu fotoğrafa çok dikkatli bakmamız, cumhuri- yetin temel ilkelerini, devrim yasalarının çiğnendi- ğı Türkiye'de, şeriatın nasıl ivme kazandığını gör 1 memiz gerekiryor... • • • Hacı Erbakan, 'İslami Halk Komutanlığı' üyesi mi, değil mi? Bu soruya Başbakan'ın yanıt vemnesi gerekir!... Bir ülkenin başbakanı, devletin güvenlik güçle- rine güvenmeyıp 'Sakarya Grubu' adh tekvando- cuları 'özel koruma' olarak kullanıyorsa oturup düşünmekte yarar vardır... Refah Partisi, bu ülkede yoksul ve ezilen kesi- min oylarıyla birincı parti olmuştur. Türkiye'de 'sol partilerin' halktan kopmuş olması ve bölünmüş- lüğü bir şeriatçı partiyi umut haline getirmiştir... Umut olan bir partinin genel başkanı şimdiler- de başbakan koltuğunda oturmaktadır... Ama, o koltukta oturan kişi, übya liderı Muam- mer Kaddafi'nın başkomutanlığındakı islami Halk Komutanlığı'nu üyesi olup olmadığını açık- lamamaktadır. Siz böyle bir parti genel başkanına ve başbaka- na nasıl inanıp, nasıl güveneceksınız? Ben ne inanıyorum ne de güveniyorum!.. Pırıl pınl güneşli bir bahar sabahında uyandı- ğımda içimı afakanlar basıyor, boğazım düğüm- lenıyor... O, Boğaz'ın yeşılle kucaklaştığı lacivert sulan beni yeni sevdalarda ve güzelliklerde çoğaltmıyor. Içimdeki sıkıntı, iranlı ailenin veçocuklarının ölüm- lerınde bir acının ve hüznün içine sürüklüyor... Ya sizi? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (rı Planet.com. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI HİKMET CETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle