Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 30 NİSAN 1997 ÇARŞAMBA
KULTUR
gorta tarafından ilk kez verilen Afife Jale Tiyatro Ödülleri ve özel ödüller sahiplerini buldu
ir Ata Kraflığıııra 6 ödül feda...,-\isi- Türk tı yatrosunun Os-
nitelendinlen Afife JaleTi-
ıeri ve özel ödüller önceki
JvTde düzenlenen ve kalaba-
etli kitlesinin katıldığı tören-
. Halk Sigorta'nın Türk tiyat-
stek olmak amacıyla Haldun
in sanat yönetmenlığınde dü-
j gecede Türkiye'nin ünlü ti-
mleri biraraya geldı. Açılış ko-
ını gerçekleştiren Haldun Dor-
3 yıllık birtıyatrocu olarak Halk
•ta'ya tıyatroya verdikleri destek-
dolayı teşekkürettı ve ödüllere Afi-
lale'nin ısminin \erilme nedeninın,
sanatçının oyunculuk yeteneğinden
>k hertürlü gericıliğe ve zorbalığa kar-
.n Türk tiyatrosu içın vermış olduğu mü-
.adele olduğunu soyledi. Dormen'in.
Türkiye'nin karanlığa taşınmak istendı-
ği günümüzde bu gıbi de\rimci kadın-
lann özellikle hatırlanması gerektiğini
belirten sözleri izleyicilerden büyük al-
kıs, aldı.
Toplam on üç dalda önce dörder ada-
yın belirlendiğı ödüllenn sahipleri Prof.
Sevda Şener. Prof. Ayşegül VükseL, Ha-
k? Kuntay, Tunç Yalman. Dr Dikmen
Ciirün Uçarer. Doç. Suat Oztuma ve
Can Kıraç'tan oluşanjüri tarafından no-
tere teslım edıldi. Kazananlann son an-
da açıklandıği geceye bütün adaylar ka-
zanan arkadaşlanyla bırlıkte katıldı.
Gecenin en çok ödül kazanan pro-
düksiyonu, yedı dalda aday gösterilen ve
yılın en başanlı prodüksiyonu. yönetme-
ni. sahne tasanmcısı. giysi tasanmcısı,
sahne müzığı ve efekti olmak üzere al-
tı dalda ödül kazanan 'Bir AtaKralbğım'
ıdı. Gecede yılın en başanlı prodüksi-
yonu ödülünü 'Bir Ata Krallığım'ı sah-
neleyen Şehir Tiyatrolan adına Kenan
Işıkaldı. Yılın en başanlı yönermeni ise
yine
4
Bir Ata Krallığım'ın yönermeni
Başar Sabuncu seçıldı. Sabuncu, ödü-
lünü sahne üzerinde ve gerisinde ken-
disıne yardımcı olan bütün arkadaşlan
adına aldığını belırtti. Yılın en başanlı
erkek oyuncusu ödülünü kazanan Ha-
luk Bilginer de ödülünü yangınlara ve
mahkemelere karşın oyunu sahneleme-
Jooplam 13 dalda dörder adayın
belirlendiği ödüllerde kazananlar son
anda açıklandı. Gecenin en çok ödül
kazanan prodüksiyonu, yedi dalda aday
gösterilen ve altı dalda ödül kazanan
Şehir Tiyatrolan yapımı, Başar
Sabuncu'nun yönettiği 'Bir Ata
Krallığırrf oldu.
aşamı boyunca tiyatro dalında
başanlı çizgisini devam ettirmiş bir
tiyatrocuya verilen Muhsin Ertuğrul
ödülünün ilki Müşfik Kenter'e verildi.
Müşfik Kenter ödülünü alırken
izleyiciler tarafından uzun süre ayakta
alkışlandı.
(Fotoğranar: UĞUR GÜNYÜZ)
>i başaran 'Histeri'ekıbı adına aldı. Yı-
lın en başanlı kadın oyuncusu seçilen
Nedret Gihenç ise tıyatroda bıreysel
ödüllerin alınamayacağını hatırlatarak
bütün *EskimeyenOyun'ekibinı tebrik
etti ve izleyicilerden rol arkadaşı Hahık
Kurdoğlu'nualkışlamalannı istedi. 'His-
teri'ekıbinden ödül kazanan ikincı ovun-
cu ise en iyi yardımcı erkek oyuncu
ödülünü alan Setim Naşk oldu. Naşit
kendisinin bir tiyatro derv işi olduğunu
belırterek başladığı konuşmasını "Sab-
reden derviş muradına erdi" sözleriyle
bitirerek herkesi gülümsetmeyi başardı.
Selim Naşit ödülünü bütün Naşit ailesi
adına aldığını belirtti. Yılın en başanlı
kadın oyuncusu olarak ise 'Orkestra'da-
ki rolü ile Tülin Oral seçildi. Oral, ko-
nuşmasında tiyatroya sahip çıkan Halk
Sigorta'ya teşekkür ederken seyircinin
de tiyatroya sahip çıkmasını. omuz ver-
mesini istedi. Yılın en başanlı müzikal
ya da komedi erkek oyuncusu 'Kare
As'taki rolü ile Suat Sungur, kadın
oyuncu da 'Kadınlardan Konuşahm'da-
ki rolü ile Sumru Yavrucuk oldu. Yılın
en başanlı sahne tasanmcısı ödülünü
NıırullaJı Tuncer(Bir Ata Krallığım), yı-
lın en başanlı giysi tasanmcısı ödülü-
nü Türkan Kafedar (Bir Ata Krallığım),
yılın en başanlı sahne müziği ödülünü
Seum Atakan (Bir Ata Krallığım-Oidi-
pus), yılın en başanlı ışık tasanmcısı
ödülünü YakupÇanök(Orkestra) ve yı-
lın en başanlı efekt tasanmcısı ödülü-
nü de Hitay Daycan (Bir Ata Krallığım-
Metro Canavan-Koca Sinan) aldı.
Gecede aynca üç de özel ödül veril-
di Yıl içinde sahnelenen en başanlı yer-
li oyun yazanna verilen Cevat Fehni
Başkut Odülü'nü 'Ayrüık' adlı oyunun
yazan Behiç Akkazandı. Eşi Tolga Aş-
kıner tarafından dört yıl boyunca Nisa
Serezli Aşkıner adına verilen ödül de bu
yıl Tolga Aşkıner'ın vefatı nedenıyle
Afife Jale ödülleri kapsamına alındı.
Ödülü kazanan MacidcTanır'ın rahat-
sızlığı nedeniyle gelememesi üzerine
ödülü kendisine iletmek üzere alan Gök-
seJ Kortay, Halk Sigorta'ya bu incelik-
lerinden dolayı teşekkür ettı. Yaşamı
boyunca tiyatro dalında başanlı çizgisini
devam ettirmiş bir tiyatrocuya verilen
Muhsin Ertuğrul ödülûne ise Müşfik
Kenter layık görülmüştü. Kenter iz-
leyiciler tarafından uzun süre ayakta al-
kışlandı.
Korhan Abay"ın sunduğu ödül törenin-
de ödüller arasında senaryosunu Haldun
Dormen'in yazdığı ve Kemal Uzun'un
yönettiği bir Afife belgeseli gösterildi.
Tören sonrasında da Royal Philarmonic
Orkestrası bir konser verdi.
Ünlü Ingiliz ressam David Hockney,
lOyıldır ilk kez Londra 'da sergi açıyor
David
Hockney'in
'Çiçekİer,
Yüzler ve
Mckânlar'
adlı yapıtı.
DavidHockney 60yaşında
Kültür Servisi - Cnlü In-
giliz ressam David Hocknev.
60. yaşgününü Londra"da 1
mavısta açacağı bir sergıv-
le İcutluyor. 1970"lı yıllar-
dan bu yana yaşamını .tae-
rika'da sürdüren Hockney.
on > ılı aşkın bir süredir ken-
dı ülkesınde ilk kez açtığı
bu sergide annesinın. yakın-
lanmn v e dostlannın portre-
lennden oluşan. bir tür me-
kân düzenlemesi gerçekleş-
tımor.
Hockney"nin •'Çiçekİer,
\Ü2İerwMekânlar" adlı ya-
pıtı. sanatçının 96 yaşında-
ki annesinın büyük boyutlu
bir portıesiyle bu portrenin
çevreskdeki küçük boyutlu
öteki portrelerden oluşuyor.
750 bin sterlınden satışa su-
nulan bu y apıttaki portreler,
tektek satılamayacak.
tngiltere'nin dünya çapın-
da tanınan, en ünlü sanatçı-
lanndan biri olan David
Hockney, geçen yıl içinde
Hollanda'da düzenlenen Ver-
mea-sergisinden esinlenerek
gercekleştirdiği portreierinı
altı a\ da tamamlamış. Hock-
nev nin joğumgünü olan 19
terrmuza dek sürecek ser-
gide. sanatçının annesınin
yanı sın erkek kardeşleri.
kız Lardeşi ve eşi, dostlan ve
Ingıltere'deki David Hock-
. nev Müzesi'nin küratörü. ilk
•\ Hockne;. resmini 13 yaşın-
\davien sanatçıdan 2 sterli-
ne satın alan Jooathan SU-
ver'ın portrelen bulunuyor.
lmzası haline gelen yüz-
me havuzlan. sanşm deh-
kanlılarve palmiye görüntü-
leriyle ünlenen Dav id Hock-
ney, resim dünyasında "'mi-
litan bir renkçi" olarak tanı-
nıyor. Birkaç yıl önce sıyah-
beyaz filmlerin renklendi-
rilmesini savunan tek isim
olarak tepki çeken Hockney.
"Woody Allen, filmlerin
renklendirilmesini protesto
etmek için \\ashington'a git-
mişti! Bense, her şeyi renk-
lendirebileceğirnize inaruy o-
rum. Filmleri renklendirir-
ken bir şeyin röprodüksiyo-
nunu renldendirmekten öte-
ye gitmivoruz ki. Duchamp
kalkıp gerçek Mona Lisa'va
mı bryıkçizdi?" dıyorveek-
liyor: "150yıldıryaşamımı-
zın renklerini solduran in-
sanlaria baş etmeve çalışıyo-
nız. Insanlar rengin ciddi ol-
madığını düşünüyorlar. Pe-
ki rengin karşıuğında ne su-
nuyorlar? Karanlık, grilik,
sıkıntı_ Kim ister bunlan?"
Londra'daki sergisi
David Hockney. çiçek re-
sımlennde parlak sanlar kul-
lanıyor. Sannm umudun ren-
gi olduğuna işaret eden V'an
Gogh'tan etkilenen David
Hockney. "Sa£üğı yerinde
olmayan insanlar, hep kü-
çükumut kınntılanv la vaşar-
lar" dıyor. Bir süre önce bu
san çıçek resimlerinı dostla-
nna postalayan sanatçı. an-
latıyor: "MoraDeridüzelmiş.
Demek ki resimJerim işe ya-
n>or. Bu da bana yeter."
Son yıllarda birkaç arka-
daşı AIDS'e kurban giden
David Hockney, "1970'liyü-
larda ve80'lerin başında ben
de New York'ta epe>
T
zanıan
geçirdim, Metropotitan Ope-
rası'nda çahşrvordum. Çıl-
gın bir dönemdi. Ben de o
havuziara giderdim. oralar-
dan birçok arkadaş edinmiş-
tim. Uzunzaman önceben de
bir test yapbrdım. belli mi
olur...r
diyor.
San Diego'daönümüzde-
kı aviarda sahnelenecek Tu-
randot'un dekor tasanmını
üstlenen David Hockney. son
yıllarda sahne tasanmı y ap-
maktan hoşnut olmadığını
söylüyor. ''Operacılargörsel-
liktenuzak insanlar" diyor.
Şu sıralar Hockney'yi en çok
heyecanlandıran, Londra'da-
ki sergisi. Bu arada Londra
Ulaşım Kurumu'nca ısmar-
lanan birafiş hazıriıyor. Afiş-
len önemsediğini anlatıyor:
"Afişkr, röprodüksivonlar
olmasa resimle ilgili bilgile-
rimiz sınıriı kalırdı. Sanaün
çoğu yok oluyor. Kalanlar.
sevgiden kalıvor; birileri sev-
digi için ba/ı resimler sakia-
nıyor. Umarım benim bir-
kaç afişimi de sakiarlar."
1. Ulııslararası Sanat
Olinıpiyatları Istanbul^daKühür Servisi - Uluslararası Sanat
Olimpiyatlan Konseyı (CIAO)Türki-
ye Komitesı üyeleri dün yaptıklan ba-
sıntoplantısında. 1999yılındadüzen-
lenecek 'I. Uluslararası Sanat Olim-
piyatlan'na Türkiye'nin ev sahiplıği
yapacagını açıkladılar.
Emin Mahir Balcıoğlu, Hasan Bü-
lent Kahraman. Prof. Hüsamettin Ko-
çaru Tamer Levent, Gevyan McMiflen.
Prof. Ersin Onay v e Vecdi Sayar'dan
oluşan Türkıye komitesi üyeleri, ge-
çen hafta Cumhurbaşkanı Sülevman
Demirel'le yaptıklan görüşmenın son
derece olumlu geçtığinı belirterek Sa-
nat Olımpıyatlan'nın Is-
tanbul'da düzenlenmesi
konusunda Konsey Yü-
rütme Kurulu'nun aldığı
karan memnuniyetle kar-
şılayan Cumhurbaşka-
nı 'ndan aldıklan güvence-
ye dayanarak Türkıye'nin
ev sahipliğini kabul etti-
ğini ve bu hafta içinde Pa-
ris'te konsey başkanına
ileteceklerini açıkladılar.
Cumhurbaşkanı ileya-
pılan görüşmeye. Dışiş-
leri ve Kültür Bakanlığı
temsilcilerinin de katıldı-
ğını söyleyen komite üye-
leri. Kültür Bakanlığı Dış
Ilişkıler ve AB Koordi-
planda önemli bir prestij sağlayacak
bu organkasyona ev sahipliği vapılma-
sı konusunda devletin ilgili birimteri-
nin. sKil toplunı kumluşlannın veözel
sektörün destcğini alacağımıza inanı-
yonız" dedı.
Protokolün imzalanmasının ardın-
dan. 1. Uluslararası Sanat Olimpiyat-
lan Düzenleme Kurulu oluşturulacak
ve bu kurulda Türkiye komitesinin
vedi üyesi ilebirlikteCumhurbaşkan-
lığı Sanat Danışmam Dinçer Sümer.
Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlı-
ğı, Turizm Bakanlığı, Istanbul Valili-
ği ve Istanbul Büyükşehır Belediye-
ç
ijanat
Olimpiyatlan
Konsey i'nin
Türkiye temsilcisi
Vecdi Sayar, 1999
eylül ayının ikinci
yansında
düzenlenecek Sanat
Olimpiyatlan'nda
8dalve 18
kategoride yanşma
düzenleneceğini
belirtti.
nasyon Genel Müdürlüğü'nce Sanat
Olımpiyatlan'nın tstanbul'da düzen-
lenmesine bakan onayının da alındı-
ğını açıkladılar.
Sanat Olimpiyatlan Konseyi'nin
Türkiye temsilcisi ve konseyin ^rüt-
me kurulu üyesi Vecdi Sayar. Türk hü-
kümeti ile konsey arastndaki protokü-
lün haziran başına kadar imzaianma-
sı gerektiğini. çünkü bu tarihte Tür-
kiye'ye verilen sürenın dolacağını
söyledi. Vecdi Sayar, Cumhurbaşka-
nı Demirerin konuya sahip çıkma-
sından son derece mutlu olduklannı
belirterek "Türkive've uluslararası
sı temsilcileri de yer alacak.
Sanat Olimpiyatlan ile ilgili bir de
danışma kurulu oluşturulacak. Bu ku-
rula İstanbul daki resmi sanat kurum-
lan, uluslararası etkmliklenni sürdü-
ren sivil toplum kuruluşlan ile bün-
yelerinde güzel sanatlar fakülteleri ve
konservatuvarlar banndıran üniver-
site temsilcileri katılacak.
Basın toplantısında. Sanat Olimpi-
yatlan Konseyf nin kuruluşu ve amaç-
lan hakkında bilgi veren yürütme ku-
rulu üyelen. Birleşmiş Milletler ve
UNESCO tarafından tanman konse-
yin ilk genel kurulunun 65 ülkenin
temsilcisinin katılımıyla 1995 tari-
hirde Paris'te UNESCO Genel Mer-
kezi 'nde toplandığını. Türkiye'nin de
bu toplantıya katılarak Olimpiyat Tü-
züğü'ne ımza koyduğunu açıkladılar.
Konseyin ikinci genel kurulu Tem-
muz 1997 tarihinde 80 ülkenin tem-
silcisinin katılımı ile yapılacak. Top-
lantıdaolimpiyatlannyeralacağıdal-
lar ve katılım koşullap hakkında bil-
gi veren yürütme kurulu üyeleri, Sa-
nat Olımpiyatlan'nın müzik, dans, ti-
yatro. edebiyat, plastik sanatlar, mi-
marlık, sınema ve disiplinlerarası sa-
nat olmak üzere 8 dal ve 18 katego-
ride yanşma düzenlene-
ceğini ve her ülkenin ka-
tılımcılannın kendi ulu-
sal komiteleri tarafından
belirleneceğini açıkladı-
lar.
1999 Eylül ayınm ikin-
ci yansında düzenlene-
cek olan Uluslararası
Olimpiyatlar için her dal-
da 9'ar kişilik uluslarara-
sı jürilerin oluşturulaca-
ğını ve bujürilerde dün-
ya çapında tanınmış sa-
natçılann yer alacağını
açıklayan kurul üyeleri,
olimpiyatlarda her dalda
tek ödül yerine, üç bü-
yük ödül verileceğini
açıkladılar 3000 sanatçı ve 300 ulus-
lararasıjüri üyesınin karılımının bek-
lendiği 1. Uluslararası Sanat Olimpi-
yatlan'nın merkezinin HABITAT va-
disi olması bekleniyor.
Basın toplantısında konuşan Hü-
samettin Koçan, Spor Olimpiyatla-
n"na özlemle bakan çevrelerin Sanat
Olimpiyatlan'na da destek vermesi
gerektiğini savunurken. Tamer Le-
vent de Olimpiyatlar dendiğinde na-
sıl ilk kez yapıldığı yer olan Yunanıs-
tan akla geliyorsa Sanat Olimpiyatla-
n dendiğinde de Istanbul'un akla ge-
leceğini vurguladı.
ANADOLU MEDENtYETLERİ MÜZESt
'Avrupa'da Yılm Müzesi' seçildi
.4NKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-RP'li Kültür Bakanı İsmailKahra-
man. Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın yerel yönetimlenn yeniden
yapılandınlması planı kapsamında.
kültürel ve tarihi eserlerin Kültür
Bakanlığı'nca belediyelere devre-
dilmesi yönündekı ıddialann doğru
olmadığını belirterekbakanlığın ko-
ruma görevınin gözardı edilemeye-
ceğini söyledi.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
"Avrupa'da Yılın Müzesi" ödülünü
kazandı. Birincilık ödülü olarak ve-
rilen sertifika ve sembol heykelcik
1 yıl süre ile sergilenmek üzere dün
müzeye yerleştirildi.
İsmail Kahraman, yarışmada,
Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin,
miman biçıminın çok geniş kolek-
siyonlanndan en iyi örnekleri sergi-
lemesi, bölgesindeki arkeolojık sa-
halarla yakın ilgısi ve yaptığı kazı-
lar, kültürel faalıyetleri, 500 bine ya-
kın ziyaretçısi ve verdiği hizmetin
dikkate alındığını bildirdi.
Kahraman, ABD'de son asama-
sına gelen "ElmanSikkeleri" dava-
sının maliyetinin 10 milyon dolan aş-
tığını bildirdi. Truva eserleri konu-
sundaki mücadelelerinin de sürdü-
ğüne dikkat çeken Kahraman. "Biz
bakanlık olarak eserlerle ilgili her
türlü belge ve dokümanları topluyo-
ruz, eserlerin Türkiye'nin malı oldu-
ğunu,Anadolu topraklanndan kopa-
nlıpkaçak olarak götürüldüğünüis-
patlıvoruz ve iadesini istiyoruz. Bu-
güne kadar yurtdışından getirilen
eserlere ödediğimiz toplam tutar 12
milyon dolan aştı" dedı.
Kahraman. Atatürk Kültür Mer-
kezi'nde (AKM) içki satışının yasak-
lanmasıyla ilgili bir soruyu, "AKM
sanat ve kültür merkezidir. Bir sanat
kurunıu olarak yönetmelik gereği ne
şekilde hizmet etmesi gerekiyorsa o
şekilde hizmetediyor. Orada her tür-
lü meşrubat saûur" diye yanıtladı.
Pamukkale konusunda ise "Türiznı
hizmeti başka, koruma hizmeti baş-
kadu-" diyen Kahraman, Kültür Ba-
kanlığı'nin yetkisinin belediyelere
devrinin söz konusu olmadığını
belirterek, "Kültür BakanuğTnın
korumacılık işlevi devam edecek"
dedi.
DEFNE GÖLGESI
TURGAY FİŞEKÇİ
Oyun Yazan Nâzım Hikmet
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı, 13-14 Ekim
1995 günlerinde şairin tiyatro yazarlığını konu alan
biryuvarlak masatoplantısj düzenlemişti. Geçen gün-
lerde de bu toplantıya katılanların bildiri, söyleşi ve
tartışma notlannı bir araya getiren Nâzım Hikmet'in
Tıyatrosu adlı kitap yayımlandı.
Cevat Çapan'ın yönettiği yuvaıiak masa toplan-
tısına, ülkemizin tiyatro alanındaki seçkin ısimlerin-
den Yılmaz Onay, Ayşegül Yüksel, Zühtü Bayar,
Refik Erduran, Özdemir Nırtku, Kenan Işık, Zeh-
ra ipşiroğlu, Ergin Orbey ve AJi Taygun katılarak
bildiri ve tartışmalanyla büyük şaırimizin tiyatro ya-
zariığı yönünü aydınlatmayı amaçlayan yaklaşımlar
sunmuşlar.
Kitabı okuyunca, Nâzım Hikmet'in oyun yazar-
lığı üstünde bugüne dek yeterince durulmamış ol-
duğu ortaya çıkıyor. Şair kişiliğinin parlaklığı, ardın-
dan yüklendiği ya da kendisine yüklenen siyasal iş-
lev onu öyle noktalara taşıdı kı, kişiliğinin ve sana-
tının başka yönlerıne eğılmek pek kimsenin aklına
gelmedi.
Oysa yetişme koşullanyla, gördüğü eğitimle, ya-
şadıklanyla Nâzım Hikmet, ülkemizin çağdaş anlam-
da ilk aydınlanndan bindir. Yaşamı boyunca onu
'aydın' tanımının uzağına düşürecek bir tutuma hiç
rastlanmaz. Buna karşın günlük hayattaki alçakgö-
nüllülüğü de şaşılacak ölçüdedir. Elbette kendi öne-
minin ayrımında olmadığı düşünülemez, ama dav-
ranış biçimlen hiç 'büyük adam' havası taşımaz.
Pek çok uğraşı 'geçerken' yapıvermiştir. Shakes-
peare uyarlaması bir film mi gösterilecek sinema-
larda, Nâzım, filmin altyazılannı ölçülü-uyaklı çevi-
rivermiştir; Şehir Tiyatrolan'nda biroperet mi oyna-
nacak, şarkı sözlennı yazıvenmiştir.
Oyun yazariığı da Nâzım'ın böyle 'geçerken' ya-
pıverdıği işlerden sayılır mı?
Iki nedenle hayır Bırincısi, on sekız yaşında Da-
rülbedayi sahnesinde görüp sevdalandığı oyuncu
Eliza Benemeciyan'a duyduğu ilgiyle başladığı
oyun yazartığını ölene dek sürdürmüş olması, gelip
geçici bir heyecan olarak görmemesidir. Oyun ya-
zarlığı ülkemiz tiyatrosunun önderi Muhsin Ertuğ-
rul tarafından da sürekli desteklenmiştir.
İkinci neden, on yılı aşkın süredir hapiste olması-
na, dışan çıkma ya da yazdığı oyunlannın sahnelen-
mesi olasılığı bulunmamasına karşın oyun yazariı-
ğını sürdürmüş olmasıdır. Şiirin dışında bir de oyun
yazmaktan hiç vazgeçmemıştir.
Yazdığı oyunlar, Türk tiyatro tarihi içinde düşünü-
lürse daha da değerienirler. Çünkü ilk oyunlanndan
son oyunlarına dek oyun yazartığında deneycilik
öne çıkmıştır hep. 1922'de Moskova'nın devrim or-
tamında Stanislavski, Meyertıold, Vahtangov, Ta-
irov gibi öncü sanatçılann ellerinden çıkmış oyun-
lan ızleyip de etkilenmemek olası mı?
"O zamanki reji ve sahneye koyuş araştırmalan
şahsen benim dram yazarfığım üstünde etkili oldu,
dramlanmı mesela Meyerhold'un, yahut Stanis-
lavski'nin yahut Vahtangov'un sahneye koyuşlannı
göz önünde tutarak kurmaya başladım."(...) "Oza-
manlardaki Moskova tiyatrolan bende, aramak, in-
celemek, derinlere inmek, abstraksiyonlarvegenel-
leştirmeler yapabilmek ihtiyacı doğurdu."
1970'lerde ülkemizde Nâzım'ın oyunlannı sahne-
leme yönünde bir rüzgâr esmişti. Bu yıllarda izledi-
ğim oyunlardan Ali Taygun'un Şehir Tiyatrolan'nda
sahnelediği Sabahat ve Kafatası, Ankara Sanat Ti-
yatrosu'nun oynadığı Ferhad ile Şirin, Ergin Or-
bey'in şiirterinden uyarlayarak sahnelediği, Zeliha
Berksoy'un oynadığı Taranta-Babu'ya Mektupiarve
Jakond ile Si-Ya-U, Genco Erkal'ın uyarlayıp oy-
nadığı Kerem Gibi unutamadığım oyunlar olarak
belleğimde çakılı duruyor.
Nâzım'ın oyunlannı okuduğumda da en güzel
oyununun Ferhad ile Şirin olduğunu düşünmüş-
tüm. Hapse girişinin onuncu yılında yazdığı bu oyun-
da konu edindıği halk söylencesi ile bireysel yaşa-
mı öylesine denk düşmüştür kı, oyundaki nakkaş Fer-
had, Nâzım'ın kendisi oluvermiş, toplumsal bir gö-
revle ayrı düştüğü sevgilisi Şirin de on yıldırayn kal-
dığı eşi Piraye ile özdeşleşivermiştir. Hatta oyunun
sonunda Ferhad'ın ölmesi gerekirken, sanki kendi-
si ölecekmiş gibi ona kıyamayarak oyunun sonunu
değiştirmiştir. Bu oyundaki duygu yoğunluğunun ti-
yatromuzda bir benzerinı doğrusu bulamıyorum.
Nâzım'ın 'Bütün Oyunlan'run ülkemizde beş cilt
olarak daha 1989-1990'da yayımlanabilmiş olduğu-
nu düşünürsek, tiyatroculanmız içın çoğu oyunlan-
nın keşfedilmeyi beklediğıni rahatlıkla söyleyebiliriz.
Nâzım Hikmet'in Tıyatrosu adlı kitapta bir araya
getirilen çalışmalann bu yolu açan birgirişim olma-
sını dilerim.
K Ü L T Ü R 0 Ç İ Z İ K
KÂMÎL MASARACI
Saygı yaşamdır.
Sanat yaşamdır.
Saygıya evet.
Sanatçı Örgütleri
Ulusal Sanat Kurulu