Katalog

Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni OrbanErinçO Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya • Yazıışleri Müdürlerı Ibrahim Vüdız (Sorumlu), Dinç Tayanç 9 Haber Merkezi Müdüni: Hakan Kara • Görsel Yönetraen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat: CengizYıldınm • Kulrar Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yâcelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme- Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibc Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç YaymKuniu. tlhanSdçuk(Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çrtinlu>>a. Şökran Soner, Ergıın Bakx Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav. Hakan Kan. AnkaraTemsılcısı. Mustafa BaibayO HaberMüdürii- Doğan Akın Atatürk Bulvan No. 125. Kat4. Bakanlıkkr-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 0 izmır Temsılcısi. SerdarKmk,H.ZıyaBh 1352S.2/3 reI:4411220. Faks: 44191170AdanaTemsüeısı ÇetinYiğenoğlu, inönuCd. 119S.No lKat:l,Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15 Koordinatör AhmetKorukan 0 Muhasebe' Bülent Yener 0 Idare HüseyinGürer0tşletme Önder Çeük0 Bılgı-Işlem. Nail tnal 0 Bılgısavar Sıstenr Mûrûvet Çiler MEDYA C: • Yönetun Kurulu Başkaııı - Genel Müdûr: Gülbin Erduran • Koordınatör Reha Işıdnan 0 Gertei Müdûr Yardnncısı. Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-51384«Wl,Faks 5138463 Vıyımlayan ve Buan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş Tirkocajı Cad 39 41 Cajaloğlu 34334 lst. PK 246 lstanbul Td (0-212) 512 05 05 (20hat) Faks (0)212)513 85 95 3NÎSAN1997 imsak:5.10 Güneş: 6.38 Öğle: 13.15 tkindi: 16.47 Akşam: 19.37 Yatsı: 21.01 YÖK Yasası'nda değişiklik önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Ankara Milletvekıli Saffet Ankan Bedük, sûrekli statüde en az 5 yıl çalışan doçentlerin, kısmi statûye geçebilmelerine olanak tanıyan yasa önerisini TBMM Başkanlığı'na sundu. Öneriye göre üniversitelerde 5 yıl çalışan doçentlerin, sürekli statüde profesörlüğe atanmalan halinde kısmı statüye geçmeleri için yeniden 5 yıl koşulu aranmayacak. Sürekli statüye atanıp da kısmi statüye geçmek için istemde bulunan, ancak bu istemleri geri çevrilen doçent ve profesörler. yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itıbaren 3 ay süreyle yeniden başvuruda bulunabilecekler. Çocuklar için konser • Haber Merkezi - Çarşı mağazalan 6"ncı Çocuk Şenliği çerçevesinde geleceğin büyüklerine, eğlenirken öğrenmelerini sağlayacak bir konser sunuyor. Bilkent Senfoni Orkestrası ve BASSO'nun katılımıyla 6 nisan pazar günü saat 14.00'te gerçekleştırilecek konser, Lütfü Kırdar Kongre ve Sergı Sarayı Anadolu Salonu'nda yapılacak. "Sihirli Göl", "Fındıkkıran" ile "Peterve Kurt" gibi ünlü eserlerin yer alacağı konserin biletleri, Çarşı Mağazalan ve Capitol Alışveriş Merkezi bilet satış gişelerinden temin edilebilecek. Genetik kopyalama • STRASBOURG (AA) - Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan Bioetik Sözleşmesı, 4 nisan tarihinde lspanya'nın Ovideo kentinde üye ülkelerin imzasına açilıyor. Avrupa Bioetik Sözleşmesi; insanlan, biyolojik ve tıp alanındaki en son gelişmelerde suiistimallere karşı korumak açısmdan, dünya tarihinde ilk bağlayicı anlaşma olması nedeniyle önem taşıyor. Insanlarda her çeşit genetik kopyalamanın yasaklanmasını öngören sözleşme, genetik mühendisliğinin sadece tedavi ve hastalığı önleyici çalışmasını, genlerle oynamanın yasaklanmasını öngörüyor. Sözleşmeye Türkiye de imza koyacak. Türkiye'ye gelen- gidenler • ANKARA (AA)- Türkiye'ye bu yılın ocak- şubat aylannda yurtdışından gelen ziyaretçilerin sayısı 618 bin 197 kişiyi buldu. Geçen yılın aynı döneminde Türkiye'ye gelenlerin sayısı 613 bin 365 kişiydi. DlE'den yapılan açıklamaya göre Türkiye'ye şubat aymda gelenlerin sayısı ise 315 bin 745 kişiye ulaştı. l Bir çift öpücük' • Haber Merkezi - Dünya çocuklanna iyimserlik, sevgi ve güven gibi önemli mesajlan ismindeki "xx" sembolü (iki öpücük) ile ifade eden Mexx Kids yeni mağazasını Capitol'de açtı. Mağaza. 0-3 yaş grubu için sık yıkanabilir ve bebek cildinin hassasiyeti düşünülerek hazırlanmış özel Mini Mexx kombinasyonlan, 3-9 yaş grubuna yönelik koleksiyonlanyla. ebeveynin alışverişe harcadığı zamanı en aza indiriyor. Ahşılmtşın ötesinde0 0 0 Vakko 1997 ilkbahar -yaz koleksfyonlaruu "Ahşıİmışuı ÖtesuMJe" admı verdiği bir defîley le tanrtta. 14'ü vabancı 52 mankenin 2§6parça kostümü tanıttığı defîle modaseverleri büyüledi. Canlı müzik eşiiğinde gerçekleştirUen defılede sanatçı Adeva ile tamanıı vurmahlardan oluşan Nevv Percussion CoUective Topluluğu da davetülere güzel bir konser verdi. İstanbuL Ankara ve izmir'de toplam 11 kez sahne alacak olan defılenin gala gecesinde elde edilen geJirin hayır kurumlanna destek olarak değeriendirileceğj beürtildL Defile yann tzmir Efes Oteli'nde gerçekleştirildikten sonra 6-7 nisan tarihleri arasında da Ankara Hilton Oteli'nde yinelenecek. Ğaİa davetiyelerinin ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ın eşi Berna Yümaz tarafından, Sokak Çocuklan , Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi oluşturmak amacıyla ; satdchğı betirtUdL (Fotoğraf: KUBtLAY T C N T Ü L ) Türkiye, turizm gelirindeki artışta Avrupa ülkelerini geride bıraktı Turizmde tepedeyiz• Dünya Turizm Orgütü'nün yayın organı International Tourism Overvievv, turist sayısındaki artış bakımındanda Türkiye'nin, Avrupa ülkeleri sıralamasında birinci sıradaki îtalya'dan sonra geldiğini belirtiyor. Çeviri Servisi - Dünya Tu- nzm Orgütü'nün (VVTO) 1996 yılı turizm verilerine göre Türkiye, turizm gelirin- deki yüzde 31.9'luk artış ile Avrupa ülkelerini geride bı- raktı. Son sayısında 1996 yı- lı turizm hareketlerini değer- lendiren NVTO'nun yayın or- ganı International Tourism Overview, turist sayısındaki artış bakımmdan da Türki- ye'nin. Avrupa ülkeleri sıra- lamasında birinci sıradaki Italya'dan sonra geldiğüıi be- lirtiyor. Dergi, küresel olarak tu- rizmde bir önceki yıla göre 1996 yıhndabüyük bir hare- ketlilik yaşandığını kayde- diyor 1996'da dünyadaki top- lam turist sayısı 592 milyon kişiye ulaşarak 1995'e göre yüzde 4.5'lik bir artış mey- dana getirdi. Turizm gelirle- ri bakımından da verimli ge- çen 1996 yıhnda tunstlerzi- yaret ettikleri ûlkelerde 423 milyar dolar bıraktı. En fazla turist çeken 20 ülke sıralamasında 1996'da 7 milyon 935 bin turist ile 18. sırada yer alan Türkiye, 6 milyar 536 milyon dolar turizm geliri ile de 17. sıra- ya oturdu. 20 ülke içinde bi- 1996 Yılı Avrupa Ülkelerinde Turizm Trendleri fTurist Sayısı ^ ^ ^ ^ ^ ^ . WSmsams& Turfi^Helirterl 199S'e göre değişim yüzdesf (000) rtalya Türkiye ÇekCum. Ingiltere Ispanya Iskandinavya Rusya Israil Fransa Portekiz Bulganstan Hollanda Almanya Belçika Potonya Macaristan Irlanda Avusturya Isviçre 'rtjnanıstan Malta -102 1995'e göre değişim yüzdesi tmHyarS) Türldye Macaristan Çek. Cum. Rusya Ispanya Israil Iskandınavya Polonya Ingiltere isviçre Irtanda Avusturya Belçika Almanya Fransa Yunanistan Hollanda Malta Itatya Portekiz -12 Bulganstan -4.9 rinci sırada yer alan ABD'yi Ispanya, Fransa ve ttalya iz- ledi. Hıziıgelişme WTO'nun verilerine göre 1996'da turist sayısı ve tu- rizm gelirleri açısından en hızlı gelişme Doğu Akdeniz ülkelerinde gerçekleştı. An- cak bu artışın büyük ölçüde Türkiye'deki yüzde 32'likar- tıs^an kaynaklandığıni kay- deden dergi, bu bölgede tu- rizmin 2010 yılına kadar yıl- da en az yüzde dörtlük bir ilerleme kaydedeceğini tah- min ediyor. Bölge turizminin liderli- ğini Türkiye'ye kaptırma- mak için büyük çaba harca- yan Yunanistan, 1996 yılı tu- rizmaçısından büyük bir düş kınklığı yaşadı. Turizm ge- liri yüzde 4 cıvannda azalan Yunanistan, turist sayısında da 1995'in gerisinde kaldı. Dünya turizmi son beş yıl- da çok büyük değişimlere sahne oldu. Eski turistikböl- gelerin içinde bazılan gide- rek çekiciliğini yitirirken ye- ni turistik bölgeler seyahat acentelerinin gözdesi haline geldi. Özellikle Doğu Asya ve Pasifîk bölgesi son yıllarda turizm gelirleri sayesinde ekonomisini düzeltti. Avru- palı turistlerin akınına uğra- yan Hong Kong ve Çin, Ba- tı ülkelerinde promosyon fa- aliyetlerine hız vererek tu- rizm pastasından büyük di- limi kapmaya hazırlanıyor. Polonya'nın çekiciligi Benzer gelişimler Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde de yaşanıyor. Son yıllarda Po- lonya ve Çek Cumhuriyeti dünyanın en ilgi çekici mer- kezleri olma yolunda hızla ilerliyor. Rusya Federasyonu da Sovyetler Birliği'nin da- ğılmasıyla dünyanın en göz- de 20 turistik ülkesi sıralama- sına dahil olmayı başardı. Bu arada pozisyonunu ko- ruyan tek ülke Fransa. Hâlâ dünyanın dört bir yanından turist akınına uğrayan Fran- sa; sanatın, kültürün ve tari- hin bileşiminden oluşan Pa- ris'in büyüsü sayesinde h- derliğini sürdürüyor. Ülkeler turizm gelirlerine göre sıralandığında ABD, 64 milyar dolarlık geliriyle bi- rinci sırada yer alıyor. ABD'yi Ispanya, Fransa, Ital- ya ve Ingiltere izliyor. İlk 10 ülke dünya turizm gelirinin yüzde 7 l'ini oluşturuyor. Ne var ki Çin. Avustralya, Hong Kong, Tayland, Singapur ve Güney Kore iki haneli bü- yüme hızıyla ilk 10 sırad^H ülkeler için ciddi bir teha oluşturuyor. Bergamalılara 4 Vosvos' desteğitZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Siyanürle altına yedi yıldır aralıksız mücedele veren BerT gamalılara destek yağıyor. Bergamalılann yalnız olmadığını göstermek isteyen "vosvosseverler" 5 nisanda Bergama'ya yapacaklan çıkarmanın ha- zırlıklannı sürdürürken Amerikan Ohio Devlet Üniversitesi'nden de Bergamalılara destek me- sajı geldi. Istanbul Volkswagen Sevgi Derneği, Ankara Volkswagen Dayanışma Demeği, Bursa Volks- vvagen Fan Kulüb'ün birlikte oluşturduğu girişim, 4 nisan gecesi Istanbul-Dolmabahçe Saat Kule- si önünden hareket edecek. Cumartesi günü saat 10.00'da Bergama'ya var- mayı planlayan gnıp, belediyenin organizasyo- nu çerçevesinde siyanürle altını protesto edecek. Istanbul Volkswagen Sevgi Derneği adına açık- lama yapan Aydın Yerebasmaz, altın madenı iş- • Bergamalılann yalnız olmadığını göstermek isteyen "Vosvosseverler" 5 nisanda Bergama'ya yapacaklan çıkarmanın hazırlıklannı sürdürüyorlar. letmelerinin çevreye ve çalışanlara verdiği za- rarlann ve neden olduklan doğa katliamlannın bilindiğine dikkat çekti. Dünya doğa koruma ilkelerinı anımsatan Ye- rebasmaz, "Türkiye'nin de imzalamış olduğu 1990 Bergen Sözleşmesi, 1990 Paris Şart. 1992 Rio Zirvesi vediğer uluslararası sözleşmelere göre son sözü yöre halkı verir. Bergama bölgesinden ve ay- nı tehditaltındaki diğer bölgelerden >ükselen hak- h ve onurlu sese kulak veriniz. Biz herkesi dinle- dik ve karar verdik. Ne Bergama'da ne Sivrihi- sar'da ne Artvin'de ne Gümüşhane'de, ülkemı- zin hiçbiryerinde altın madeni istemiyoruz. Tüm duyarlı kıiruluşlan 5 nisanda Bergama'ya bekli- yoruz" dedi. Bergama'da yürütülen mücadeleye bir diğe. destek de Amerikan Ohio Devlet Üniversite- si'nden geldi. Üniversitenin müzik ve dans kü- tüphanesi başkanı Prof. Thomas F. Heck. Berga- ma Belediye Başkanı Sefa Taşkın'a yazdığı mek- tupta, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü Ber- gama'da çokuluslu Euorgold şirketine karşı ve- rilen mücadeleyı desteklediklerini vurgulayarak "Bergamada'da siyanür zehri kullanılarak altın çıkanhnası tarihi yapıya büyük zarar verecektir. Bu. Türkiye'ye turist gelmesini önleyecektir. Yet- kililer. 1994 \iLnda A\rupa Parlamentosu'nun al- dıgı karara uvarak bu zehirti madeni durdurma- hdu-^dedi. 'tİniversite bütçesnıin yüzde 6'sı kütüphaneye aynlmalı' J a I e B a y s a l 'Okumayı sevmiyoruz' Bazılanna göre gelecekte kütüphaneler, insanlar tarafından gezilecek birer müze olacak. Bazılanna göre ise kitap ve kütüphaneler, insan var oldukça yaşayacak. Bilgisayar tuşuna basarak istenilen bilgiye ulaşılabilecek. ancak insan zihni yaratıcılığı zamanla yok olacak. Böyle düşünenlerden biri de eski tstanbul Üniversitesi Edebıyat Fakültesı Kütüphanecilik Bölümü Başkanı Jale BaysaL. "Okuduğunuz kitapla birlikte yatakta uyuyakafanak, işaret parmağııuzı ağzınıza götürerek sa>falan çevirnıek güzel duygu " diyen Baysal, şöyle devam ediyor: "tnsanlannilkönce okumayı sevmesi gerekiyor. Çfinkü biz, okumayı se\Tneyen bir toplumuz." OZKANGUVEN Türkiye Kütüphaneciler Derne- ği Istanbul Şubesi Başkanı Ümit Konya. Türkiye'dekı kütüphanele- rin iyı işletilmediğinı belirterek "Kütüphaneler geneUikk kütüpha- necilik mesleğinden gelmeyen in- sanlar tarafından \önetiliyor. Dola- >ısı\ la hizmetler insanlara yanlış şe- kilde ulaşonhyor" dedi. Türkiye Kütüphaneciler Derne- ği İstanbul Şubesi Başkanı Ümit Konya, Cumhuriyet'in sorulanm yamtladı. - İnsanlann kütüphanelere kar- şı ilgisiz olduğu belirtilivor, sizce bu- nun nedeni nedir? KONYA - Bunun başlıca nedeni kütüphanelerden kaynaklanıyor. Ba- na göre kütüphaneler iyi işletilmi- yor. Hizmetler insanlara yanlış ulaş- tınlıyor. Kütüphanelere doğru pa- zar polirikası gerekiyor. Bugün kü- tüphaneleri dolaşın, bunlan yöne- ten insanlar genellikle kütüphane- cilik mesleğinin dışından geliyor. Dolayısıyla onlar kütüphanelerde farklı birdil kullanryoriar. Türkiye"de 60'ın üzerinde üniversite var. Sade- ce 22 üniversitedeki kütüphane, bu bölümden mezun olan insanlar ta- rafından yönetiliyor. Türkiyede sadece Ankara Üniver- sitesi Dil-Tarih Coğrafya Fakülte- si, Hacettepe Üniversitesi ve İstan- bul Üniversitesi'nde kütüphaneci- lik bölümleri var. Kütüphaneler, bu bölümden mezun olanlar tarafın- dan yönetilmeli. Ancak bu okullar- dan mezun olanlar. kütüphaneler çokdüşükücret verdiğinden üniver- sitede kalmayı tercih ediyorlar. - Halkve üniversite kütüphanele- rinde çahşanlar ne kadar ücret ah- yorlar? KONYA - Halk kütüphanesinde çalışan bir kişinin aylıgı ortalama 25 milyon lira. Bu rakam üniversi- tede çalışan için 45-50 milyon lira oluyor. Ayrıca üniversitede çalışan- lar, yüksek lisans, doktora, bilgisa- yar, dil kurslan gibi hizmetlerden yararlamyor. - Cniversitelerin kütüphaneler için ayırdığı pay nedir? KONYA - Üniversite bütçesinin yüzde 5'i veya 6'sı kütüphanelere aynlmalı. Ancak hiçbir kütüphane bu orana yaklaşamıyor. -Türkiye'dekaç kütüphanevar? KONYA-Ankara'daki Milli Kü- tüphane'nin yanı sıra, 60'ın üze- rinde üniversite kütüphanesi, 1200'ün üzerinde de halk kütüpha- nesi bulunuyor. - Bu kütüphanelerin kaç okuyu- cusuvar? KONYA - Halk kütüphanelerine yıllık j;aklaşık 500 bin okuyucu ge- liyor. Universitelerin ise kendi oku- yucu tabanı bellidir. Bunlar öğretim üyeleri, yüksek lisans öğrencileri ve personel ile dışandan gelen oku- yucular olarak sıralanıyor. - Dünya kütüphaneciliği Qe Tür- kiye'deki kütüphanedlikarasnıda ne gibi fark var? KONYA- Bizım eksikliğimiz sa- dece teknolojı değil, personel sı- kıntısı da önemli bir sorun. Biz kü- tüphanelere gerçek anlamda perso- nel ve teknolojiyi getirtebilsek dün- yadaki anlayışla bir farkımızın ola- cağına inanmıyorum. RASGELE / RAİFERTEM Aklımız Başımıza Geldi mi? Gazetelerde bir haber vardı. Se- vindiriciydi. Haberin başlığı. "MGK'de Hatayalarmı." "Milli Gü- venlik Kurulu toplantısından Do- ğu'ya, Güneydoğu'ya kalkınma hamlesi çıktı. Bu bölge için ekono- mik, sosyal, kültürel, psikolojik ön- lemler alınması karartaştmldı." Anımsandı. Yıllann göç olayları. Önce Ege, Marmara. Sonra Avru- pa kapıları. Yanlış yatınm politikalannın sonu- cu değil mi? 1950-60 arası. 60 devriminden sonra bir düzenleme geldi. 1964, 65'lerden sonra! Yeniden 50'li yıl- lann rayına oturdu. Tüm sanayi ya- tınmlan Ege'ye, Marmara'yayapıl- dı. Hem de en verimli tarım alanla- nna. Batılılann attığı, doğayı kirleten sanayi yatırımları. En verimli tarım alanlannakuruldu. Dünyada kendi olanaklanyla do- yunan yedi ülkeden biriydik! El ka- pılarınayöneldik... Etimiz ekmeğimiz dışandan ge- liyor. Acı değil mi? Bu yanlış yatırım polrtikalan. Göç olaylarını da doğurdu. Önce Kara- deniz yöresinden başladı. Arkasın- dan Doğu, Güneydoğü boşaldı. Or- ta Anadolu bile. Tarımdan, hayvan- cılıktan da destek çekılince. Yaşan- maz hale geldi. Yaşanan olaylann nedeni belli de- ğil mi? Göç göç göç. Avrupa kapılarına dayandı. Ucuz emek önce işlerine geldi. Ikinci, üçüncü kuşaklar yer- leşime başlayınca! Alevler evleri sarmaya başladı. Hollanda'dgfoındaklanan evde 6 kişi yanarak yaşamını yitirdi. Daha yangının külleri soğumadan, yan- gın Almanya'yı sardı. Yine kundak- lanan evde 4 kişi yanarak can ver- di. Gencecik insanlar. Bizim insan- lanmız, bizım çocuklarımız. Göç edecek yer kalmadı. Yurt edinmek zorundayız Anadolu'yu. Güneydoğu'ya, Doğu'ya yatınm. Yeni bir umut doğurdu. Umarız ka- rarlar yerine getirilir. Sanayi yatı- rımları buralara kaydırılır. Hayvan- cılık da desteklenir, tarım da. Göç insam yeniden kentlerine, köyleri- ne dönebilir. Gün gelir. Ege'deki, Marmara'da- ki sanayi yatınmları da Doğu'ya, Güneydoğu'ya, Orta Anadolu'ya, Karadenizyörelerine kaydınlır. Ege, Marmara tanm turizm olanaklan- na kavuşturulur. Akdeniz yöreleri detalandan ko- runmak şartıyla! Iç göçler de durur. Geriye dönüş- ler başlar. Toplum yerli yerine otu- rur. Ancak bu, devletçilikle olur. Bizden önce bu olgulan yaşayan ülkeler oldu. Örneğin Italya. Tüm sanayiini gü- ney yörelerine kurdu. Tanm, turizm alanlanna. Göç, tanm üretiminin eksikliği. Akıllannı başlanna getir- di. Söktüler, kuzey yörelerine taşı- dılar. Toplum yerli yerine oturdu. Sanayinin amacı nedir? Tanm- dan daha çok ürün almak için! In- sanoğlunun konforunu sağlamak için! Araç yapmak. Tarım alanlannı yok ederse. Insanoğlunu göçe kal- dırırsa! Araç amacı öldürürse! Hadi canım sen de. Rasgele... 'Düşünceye Özgürlük' davaları birleştirildi e-posta: tan (a vol. com. tr tstanbul Haber Servisi - "Düşünce>'e Özgürlük" kitabuun yayıncısı olan ve aralannda sanatçı, yazar, bilim adamı, gazeteci ve hukukçulann da bulunduğu 86 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, bu dava ile aynı suçtan yargılanan 98 sanığın yargılandığı diğer davamn birleştiribnesine karar verdi.lstanbul 3 No'lu DGM'de görülen davamn dün yapılan oturumuna Mehmet Ali Birand. Celal Başiangıç, Ayça Atikoğlu, Ömer Kavur, Oktay Ekinci ve Hüseyin Hacı Başıoğlu katıldı. Sanıkların kimlik tespitlerinin yapıhnasından sonra sorgulanna geçıldi. Bu kitabın yayıncısı olmayı eylem olarak görmediğini söyleyen Mehmet Ali Birand, düşüncenın özgür olması gerektiğini vurguladı. Celal Başiangıç, Türkiye'de düşüncenin önündeki engellerin kalkması için bu kitabın yayıncısı olduğunu belirtirken Oktay Ekinci, "Ben bu olavi bir mimar olarak değeıiendirdim. Tasan veteneğinin geliştirilmesi için düşüncenin özgür oünası gerekir. Bu nedenle \H> ıncı oMum" dedi. Sanık avukatlan ise müvekkillerinin suç işleme kasıtlannın olmadığını, dügüncenin özgür olması için yayuıcı olduklannı vurguladüar.Mahkeme heyeti, aynı kitabın yayıncısı olduklan için yine TCY'nın"halkıkinw düşmanhğa tahrik etmek" fıilini düzenleyen 312. maddesi ile TMY'nin 8. maddesi uyannca 98 sanığın yargılandığı dava ile 86 kişinin yargılandığı bu dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğunu belirterek birleştirme karan aldı. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.