23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NİSAN 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbul Edirne Çanakkale Kocaelı izmir Manisa Aydın Denızli Y Y Y Y Y Y Y Y 10 11 11 10 14 13 15 10 Sinop Y 10 Adana Samsun Y 11 Mersin 18 Trabzon Y 20 Diyarbakır Y 10 Giresun Y 18 Şanlıurfa Y 14 Ankara Konya 11 Mardin 15 Siirt 10 12 Eskişehir Sıvas Zonguldak Y 13 Antalya 11 Hakkâri 10 Van 13 Kars K -2 K 8 K 10 Yurdun kuzey ve doğu kesımlen çok bulutlu, Marmara'nın doğusu, Karadeniz, Iç Anado- lu'nun kuzeyi ile Doğu ve (juneydoğu Ana- dolu bolgelen yağışlı, otekı yerier az bulutlu geçecek. Yağışlar Karadeniz kıyıları ile Guneydoğu Anado- lu da karla kanşık yağ- mur, öteki yerierde kar şeklinde olacak. Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel VB PB PB Y Y B Y Y 1b 18 26 15 14 24 11 15 Budapeşte PB 18 Münih Atına Mılano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn Y PB Y Y Y Y ÇB Y 1b 25 10 9 13 13 18 17 17 Tatıran Taşkert ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB PB Y Y PB PB PB PB 8 17 12 17 20 23 20 24 Şam 24 Parçatı bjlutlu Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu p Yağmurlu Kartı Sulukar , Gok güruttulü G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada rim' olarak nitelendiren Mesut Yılmaz'a göre uy- gulamanın bir reform niteliği kazanması için iki un- şuru bulunmalı. "Birincisi din eğitimi seçmelik olarak ve daha yo- ğun verilmeli. Bugün din eğitimi; din kültürü ve ahlak bilgisi adı altında veriliyor. Bu dahayoğunlaştınlmalı. Din eği- timi sadece imam-hatip liselerine (İHL) has bir eği- tim olmaktan çıkanlmalı... ... Bunlar yapılmazsa 8 yıl önem ve anlamını kay- beder" diyor. Eşiyle, yaşamıyla, çocuklarıyla çağdaşlığı, Ata- türk ilkeleriyle devrimlerini savunduğu sanısına ka- pılarak ANAP'a oy verenlere Mesut Yılmaz'dan kur- ban bayramı armağanı. "Lider"\n kafasındaki "devrim ve reform" kavra- mına bakınız: Imam-hatipleri geride bırakacak ölçüde din ders- lerinin daha da yoğunlaştırılmasını istiyor. Din kül- türü ya da ahlak bilgisinin ders adı diye kullanılma- sına bile razı değil. '. Orta sağda, Atatürkçü düşünceye "sahip ve sa- dık" bir "lider" ara da bul, tabii bulabilirsen! Oysa, partisini ilkeler doğruItusunda harekete sü- rükleyen insanlara "lider" sıfatı bahşediliyor. Bu ta- nımlamaya uygun olmayandan "işte, birpartinin sı- radan genel başkanı" diye söz açılıyor. Zaten, temel sıkıntımız siyasal olaylara yön vere- cek "liderlerden" yoksun olmamız değil mi? Uyanış Öyle günlerden geçiyoruz ki örneğin Ecevit, "Biz birsolpartiyiz. O açıdan bir görevimiz, sonınu eko- nomik ve sosyal yönüyle de ele almaktır" diyor. Gi- derek yoğunlaşan olumsuz gelişmelerden yola çı- karak rejimsel sakıncalara ağırlık vermiyor. • Oy kaygısıyla, dini sömürmek amacıyla ya da Is- lam cumhuriyeti özlemlerinden kaynaklanan ey- lemlerle laikliği oradan burayasavururken kimi ger- çekler açık biçimde ortaya konulmuyor. 45 kadın kuruluşundan oluşan Istanbul Kadın Kuruluşları Birliği adına Prof. Necla Arat'ın son açıklarnalan önümüze dikkate almamız gereken ye- ni bir belge getiriyor. Arat'ın sunduğu belge; temel eğitime Arapça ile Kuran kurslarını "seçmeli ders" olarak almanın ulusiararası kanallarda kararlaştmldığını gösteriyor. "Arapça ve Kuran ders/erin/n RaJbıta (Muslim World League) adlı dinci örgütün öngördüğü ulus- lararası stratejilerle örtüştüğü "nü kamuoyuna açık- layan Kadın Kuruluşları Birliği'nin duyurusunda şu genel öğeler sıralanıyor: , %adit)iaif hlany yşsakla/ş uymalıdır -Islami öğ- reti ilkokuldan üniversite seviyesine kadarders ola- rak okutulmalıdır- Islam ülkelerindeki anayasal mü- esseseler Islami esaslara uydurulmah ve Arapça halka indirilmelidir. Arapça öğrenimi, bilhassa Arapça'nın ana lisan olmadığı ülkelerde mecburi olmalıdır." MEB'miz Sağlam Metımet Bey, Rabıta'ya oran- lahayli insaflı sayılır. Hiç değilse Arapça'yı "seçme- li dersler" arasına koyuyor. Takkeli, kesintısiz 8 yıl sorunuyla alay ediyor. Partilerle, en son ANAP Genel Başkanı Yılmaz'la görüşen dinsel dernekler, örneğin imam-hatipçi ör- gütlerden ENSAR Vakfı Başkanı Ahmet Şişman, "Liderlerte yaptığımız konuşmalarda 'tavırlarının basına yansıdığı gibi olmadığını' gördük" diyor. Sanınz, bu iki noktaTürkiye gerçeğini gözlerönü- ne seriyor. 27 marttan berı, tabii Şaibe destekli "Mehmet pianının" ana hatlarını yazıyor, Arapça ile Kuran kurslannın temel eğitime alınarak "yaygınlaştırma- ya yöneldiklerini" vurguluyoruz. Aydın kamuoyu- muz yeni yeni uyanıyor. Ne çare, tezgâh kurulmuş, işliyor. Mehmet'in söy- lediği gıbi "hükümet ve TBMM karar alacak." Sonra?.. Laıkliğin arkasından... Galiba baka kalacağız. A n k a r a d a n B o n n ' a s e r t n o t a 4 Qfte standartı bırakın' ANKARA / BONN (Cumhuriyet) - Türkiye'nin Bonn Büyükelçiliği tara- findan Federal Dışişleri ve Içişleri ba- kanlıklanna. Krefeld kundaklama ola- yıyla ilgili birer nota verildi. Kundak- lamaya ilişkin başlatılan soruşturma- nın bir an önce sonuçlandınlması ve suçlulann cezalandınlması istenen no- tada Türk toplumunun tedirginliğı de dile getirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyü- kelçi Ömer Akbel, Türkiye ile AvTupa Birliği (AB) arasmda din ve kültür farklılıklan olduğu yönünde demeç veren bazı siyaset adamlannın dolaylı yoldan yabancı düşmanlığını teşvik et- tiklerini söyledi. Almanya da, Türk yetkililerin son günlerde yaptıklan açıklamaya çok sert bir yanıt vererek Başbakan Necmettin Erbakan'm, 'ls- lamı kötüleyerek son ölümlere zemin hazırladtğı' yönündeki sözlerini geri çevirdiğini bildirdi. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Akbel, sadece son iki haftada 9 Türk yurttaşının yaşamını kaybetmesine yol açan kundaklama olaylannı şiddet- İe kınadıklannı belirtti. Akbel, u Ka- dınlan, çocuklan, bebekleri, sırfTürk oJduklan için uykıılanndayakacak ka- dar canileşen faiUerin derhal yakalan- malannu cczalandınlmalannı ve yurt- dışuıdaki vatandaşlanmızın etldli bi- çimdekorunmalannı bu ülkelerden ta- lep ediyoruz" dedi. Akbel, Avrupa'daki bazı siyaset adamlannın son zamanlarda Türkiye ile AB arasında din ve kültür farkı gi- bi unsurian ön plana çıkarmalannın, yurtdışındaki Türk yurttaşlannın yaşa- dıklan toplum ile bütünleşmelerini olumsuz etkilediğini vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi: "Bu gibi demeç- lerin, yabancı düşmanlannın insannk dışı saldırüannı dolayh biçimde de ol- sa teşvik ettiğini düşünüyoruz. Bu sal- dınlaren vahim insan haklan ihlalidir. Çünkü en temel insan hakkı yaşama hakkıdır. Bütûn insan haklan dernek- lerini, yabancı düşmanı saktınlara kar- şı seskrini yükseltmeye ve tavır alma- ya da><et ediyoruz. İnsan haklan der- neklerinin bu gibi vahim saldırüar kar- şısında sessiz kalmalan. onlann inan- dıncılığına gölge düşürecektir. Yatağın- da uyuyan çocuğu yakmak insan hak- lan ihlali değilseinsan haklan ihlali ne- dir? Artık bu konuda da çifte standart- lara son verilmefidir.n Akbel, bir soru üzerine, yurtdışında- kı Türklerin daha etkin korunması için Almanya ve Hollanda nezdinde giri- şimlenn sürdürüldüğünü belirtti. Erbakan'a tepki Almanya Dışişleri Bakanlığı tara- fından dün açıklanan bir hükümet bil- dirisi, gün boyu tüm radyo ve televiz- yonlardan yayımlandı. Bildiride, Al- manva'nın demokratik hukuk devleti olduğu belirtilerek Başbakan Erba- kan'ın, hükümet sözcülerinin ve Hı- ristiyan Demokrat politikacılann 'Isla- mı kötüleverek son ölümlere zemin ha- zırladığı' yönündeki sözlerinin geri çevrildiği bildirildı. Türkiye'ye de ile- tildiği belirtilen bildiride şu görüşe yervenldi: "Ahnan>«'da her şey hukuk çerçeve- sinde oluşur. Hiç kimse hiç kimseyi loş- kırtmaz vetüm suçlular bağunsn mah- kemelere hesap verir. Onlara kimse emir veremez ve işlerine de kanşamaz. Ülkenin hiçbir yöncticisi de kışkırbcı- lık \apmaz." Erbakan'dan ikinci konuk bunahmı Öte yandan Almanya Dışişleri Ba- kanı Klaus Kinkel'ın Türkiye ziyare- tını iptal etme aşamasına getiren buna- lıma neden olan Başbakan Necmettin Erbakan, Fransa Dışişleri Bakanı Her- vedeCharette'in ziyareti öncesinde de 'randevu bunahmı' yarattı. Erbakan'- ın, Fransa Dışişleri Bakanı ile Türki- ye'den bugün aynlacağı saat olan 19.00 'dan önce görüşemeyeceğini bil- dirmesi Dışişleri'ne sıkıntılı saatlerya- şattı. Cumhuibaşkanı Süleyman Demi- rel ve Dışişleri Bakanı Tansu Çüler ile dün akşam saatlerinde görüşen Charet- te, Avrupa Birliği'ndeki (AB) diğer ül- keleri Türkiye'nin tam üyeliği için ik- na etmeye çalışacağım söyledi. Avrupa'daki ırkçıhğa tepld • Baştarafı 1. Sayfada ötesinde yaygın olduğunu belirten Roth, sözlerini şöy- le sürdürdü: "AB ve özettik- le Alman hükümeti, 'Irkçı- lıkla Mücadele Yılı' dolayı- sıyla verdikleri vaazlan bir kenara bırakıp somut adım- ' fapatmambaşlamaudır. Bu- nun için örneğin Türkiye'ye karşı gümrük birliği anlaş- masıhdan doğan sorumlu- luklaruu yerine getirmek dı- şında, ki bu çoktan atılmış olması gereken bir adımdı, AB içerisinde ikinci sınıf va- tandaşhk uygulamasına son vererek ırkçdık karşnı enteg- rasvon politikalaruu günde- me getirmelidir." 2 binin üzerinde gazeteci- yi bünyesinde toplayan Av- rupa öazeteciler Birliği, Av- rupa medyası ve gazetecile- rine. "ırkçıhğa karşı kamu- oyunu biünçlendirme ve po- litikacılan uyarma konusun- daki yükümlülüklerini yeri- ne getirme" çağnsında bu- lundu. "HoUanda%'e. ; Mman- ya'da Türk işçilerini hedef alan bir dizi kundaklama olayı gerçekleştirilmiştir. Hem bu saldıruan lanetle- meyi hem de herkesi bu ko- nuda duyarh olmaya çağır- mayı bir görev sayıyoruz'" denen AEJ açıklamasında şöyle devam edildi: U AEJ. özeOikle içinde bu- lunduğumuz Avrupa Irkçılı- ğa Karşı Mücadele Yıh'nda, bütün gazetecilerin ırkçıhk- la mücadelenin mesleki ilke- lerimizdea • biri olduğunu unutmaması gerektiğini anımsanr. AEJ Tüzüğü'nde de belirtüdiği gibi. Avrupa bizler için bir coğrafı bölge- den çok. ırkçüık \e yabancı düşmanlığının asla yer bula- madığı ö/güriük, demokra- si ve eşitlik gibi değerlerin adıdır." Türkiye-AB Karma Ko- misyonu Başkanı HasanDe- nizkurdu da komisyon ola- rak ırkçılığı protesto eden bir karar aldıklannı ve bunu bir mektupla Avrupa Parla- mentosu ve komısyonun AB kanadı eşbaşkanı Dankert'e bildirdiklerini söyledi. ANAP Gençlik Kollan yöneticıleri ve üyeleri dün Almanya Büyükelçiliği önüne giderek siyah çelenk bırakmak istediler. Büyü- kelçilik çe\Tesınde önlem alan güvenlik güçlerinin ey- lemin yasadışı olduğu uya- nsı üzerine partililer çelen- gi büyükelçiliğin kapısına bıraktılar. Eylem sırasında bir açıklama yapan ANAP Gençlik Kollan Başkanı Sa- Uh Uzun, Alman hüküme- tinden saldınlara karşı ön- lem almasinı ve suçlulana- bır an önce yakalanarak ce- zalandınlmasını istedi. Almanya'mn Türkiye Bü- yükelçisi Hans-Joachim V'ergau, eylem sırasında ANAP'lılarla görüşebilece- ğini iletti. Alman yetkililerin "yer daruğT gerekçesiyle basın mensuplannı görüş- meye almayacaklannı açık- laması üzerine, ANAP'lılar büyükelçinin görüşme dave- tini geri çevirdiler. Demok- rat Türkiye Paftisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı Necdet Menzir, yurtdışında çalışan Türk yurttaşlannın haklannın korunmasında hükümete büyük görev düş- tüğünü söyledi. DTP Izmir Milletvekili Rıfat Serdaroğlu da Erba- kan'ın yanıtlaması istemiy- le verdiği soru önergesinde "Say ın Başbakan Yardımcı- sı ve Dışişleri Bakanı Hollan- da ve Almanya'ya gküp dip- lomatik temaslarda bulunup 'Bu gaddarhğa ya son verin, ya son verin' diyecek mi?" diye sordu. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral. " Yurtdışında yaşayan vatan- daşlarunıza yönelen ırkçı siddeti lanetliyooı^aftMa- masını yaptı. DlSK Genel Sekreteri Kemal DaysaL dünyada ve Türkiye'de ya- şanan ırkçı saldınlara karşı olanlann güçlerini birleştir- mesini istedi. Hak-lş Genel Başkan Yar- dımcısı Hüseyin Tannverdi, Ortaçağ Avrupasrnı arat- mayacak derecede ürkütücü olarak niteledigi saldınlann, Avrupa uygarlığının ne ka- dar insancıl ve demokratik olduğunu da gösterdiğini belirtti. Türkiye lşçi Emeklileri Cemiyeti Genel Başkanı Et- hem Ezgü, kundaklama ola- yıyla ilgili olarak Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kin- kel'e bir mekrup gön- dererek. *tSİ2 önce kendi gözünüzdeld bu tip mertek- leri görün, sonra bizim gözümüzdeki çöpü vıırun" dedı. Akşener'in 'uzaktan kumandalı' operasyonunda skandal Demirel: Işlem yasadışı Bayramda 6.5 günlük tatil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alaaddin Yüksel'ı, atama mevzuatına aykın biçimde Emniyet Genel Müdürlüğü görevinden alan Içişleri Bakan. Meral Akşener'in, onayı gereken ışlemde devre dışı bırakılan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere, 1 gün önce görüşmesine karşın bilgi vermediği ortaya çıktı. .Vkşener'in, Yüksel'i, "Bakan, Başbakan YardımcısL Başbakan ve Cıunhurbaşkanı^nın imzasını taşıyan "ınüşterek kararname" sürecini ışletmeyıp Demirel ve Erbakan'ı devredışı bırakarak Emniyet Genel Midürlüğû'nden uzaklaştırma girişimi skaıdala dönüştü. Bu ginşiminden bir gün önce sürpriz bir şekilde Köşk'e çıkın AkşsneT'in, emniyette planlanan operisyondan. normal prosedürde onayı jerekeı Demirel'e hiç söz ehnediği öğrenildı. Demirel'in, Başbakan Necnettin Erbakan'a yazdığı mektupta, Akseaer'in girişimi için "Emniyet Genel Müdirf'nü»,'2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı ûınıluşlardâ Atama Usulüne tlişkin Yasa" gereği bu biçimde •örevijıden alınamayacağınu işlemin ıaja>aaykjn olduğunu" \ r urguladığı öğrenildi. Emniyet Genel Midörlüiü'nün vekâleten yürütülecek bir görev olmadığını kaydeden C-etnire'ın. genel müdürün görevden- ıhnmısının "tayin usulleri"ne bağlı «ltLça ve ancak hakkında bir soruşturma \arsa "geçici olarak görevden uzüdaşnnlabileceği" görüşünde olduğuna ışaret edildi. Denirel'in uyansı üzerine dörtlü itarErname hazırlığı içinde olan ve kipanlı ">ir valiler kararnamesini hafta saıuııroaya açması beklenen Akşener, DYP grubundan önce gazetecilerin sorulannı yanıtlamaktan kaçmdı. Yüksel'in ise yasadışı atama ile ilgili direncini sürdürdüğübildirildi. Akşener, Yüksel'i ikna etmek için tçişleri Bakanlığı Müsteşan Teoman Ünüsan'ı görevlendirdi. Yüksel'i makamında ziyaret eden Ünüsan'ın. krizi çözücü bir adım atamadığı ileri süriildü. Yüksel'in yerine atanan Kemal Çelik ile ilgili olarak Içişleri Bakanlığı çevrelerinde MHP'ye yakın olduğu yorumlan yapıldı. NahhMenteşe'nin bakanlığı döneminde Hakkâri Valiliği'ne atanan Çelik'le ilgili olarak "vaüliği döneminde Haluk Kırcı ve Alaattin Çakıcı ile görüştüğü" iddialan ortaya atılmıştı. Dün akşam saatlerinde Ankara'ya gelen Çelik'in, bugün Emniyet Genel Müdürlüğü'ne giderek görev ine başlaması bekleniyor. Poüs kökenliler tepkili RP Grup Başkanvekilı Saüh Kapusuz, Yüksel'in görevden alınmasına ilişkin bir soru üzerine. "Göre> den alma yok. Şu andaki hukuki durum, açık ve net ifadesiyle geçici görevlendirme" dedi. DYP'nin polis kökenli milletrvekilleri ise Yükse''in görevden alınmasına tepki gösterdiler. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu. hükümetin geçici görevlendirmeyle de yetkisini kullanacağını belirterek "Yüıe de şık olanı, kararnameyle olmasıdır" dedi. Eski tçişleri Bakanı, DYP Aydın Milletvekili Nahit Menteşe, Yüksel'i "Süperdir" diye tanımladı. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin de emniyetteki operasyona tepki gösterirken hükümeti, "çadır d«1eti" anlayışıyla hareket etmekle suçladı. ANKARA (Cumhuri\«tBürosu)- Başba- kanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıkla- mada, 17 nisan perşembe günü saat 13.00 'te başlayacak Kurban Bayramı tatilinin 21 ni- san pazartesi günü sona erdiği, 23 nisan çar- şamba gününün de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla resmi tatil oldu- ğu kaydedilerek 22 nisan salı gününün res- mi tatil ilan edildiği belirtildi. Açıklamada, "Söz konusu bayram ve res- mi tatilgünlerini. kamu çalışanlannm ve ög- rencilerin kesintisiz olarak geçirebümeleri- ni teminen 22 Nisan 1997 Salı günü Başba- kanhk talimatıyia idari Lnnli sayıhnalan uy- gun görülmüştür" denildi. Açıklamada, bu süreler içinde hizmetlerin aksatılmaması, kurum yöneticilerince gerekli önlemlerin alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülme- si için asgari düzeyde eleman bulundurula- cağı belirtilerek, görevli olanlara herhangi bir fazla ödemede bulunulmayacağı bildiril- di. 1002 gün kaldı. Mihail Gorbaçov îstanbul'da Istanbul Haber Servisi - Dağılan Sovyetler Birli- ği'nin son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, kızı ve i- ki torunuyla birlikte, dün akşam özel bir uçakla tstan- bul'a geldi. Rusya Federasyonu İstan- bul Başkonsolosu Leonid Manjosin ve Yapı Kredi Bankası Basın ve Sosyal tlişkiler Birim Yönetmeni Nurcan Erhan tarafından karşılanan Gorbaçov. Ata- türk Havalimanrnda basın mensuplannın sorulannı yanıtladı. Gezisinin turistik amaçlı olduğunu belirten Gorba- çov, Türk sanayicileriyle bir toplantı yapacağını. Yapı Kredi Bankksı ile ilişkileri geliştirmek için de banka- nın yönetim kurulu üyele- riyle görüşeceğini bildirdi. Gorbaçov, Türkiye'de son zamanlarda büyük gelişme- ler olduğunu söyleyerek "Bu gelişme yoluna çıkan her ülkede olduğu gibi Tür- kiye'nin de normal sorunla- n bulunuyor. Bu sorunlan yakından takip ediyoruz. Aynı bölgede yaşadığımız için sorunlanmız da çoğu zaman aynı" dedi. Rusya Devlet Başkanı Boris YeHsin ile ılgılı görüş- lerini de açıklayan Gorba- çov, Yeltsin'in bazı olumlu özellikleri bulunduğunu, ancak Rusya'nın büyük so- runlarla karşı karşıya ol- duğunu söyledi. Türkiye B Baştarafı 1. Sayfada diye Başkanı Behçet Tek,-, taş'ın "Ben 30 yüdan beri burada yaşıyorum. Bir dö- nüm noktasına geuniş bulu- nu>t)ruz. Halkın tek istediğl, çanşmanın artık sona erme- sivebölgede yatmmlann ya- pılması. Bir Kürt de\ leti is- temiyorlar. Banş ve iş isti- yorlar" sözlenne de yer ve- riliyor. Ordunun bakış açısının da bölge halkınınki gibi ol- duğunu vurgulayan dergi. Güneydoğu'da operasyon- lardan sorumlu General Çe- tinDoğan'ın **Bölgede terör artık kabul edilebilir ölçü- lerdedir. Bu, artık rahathk- la yaOrunlann yapüabilece- ği anlamındadu*. Sosyal ve ekonomik reformlann bir an önce yaşama geçirilmesi gerekli vebiz ordu olarak bu reformlan destekliyoruz" dedığıni yazıyor. Aynlıkçı eylemlere katıl- dığı için birçok kez tutukla- nan Diyarbakırlı bir doktor ise halkın PKK'ye desteği- nın artık azaldığını kabul ediyor. kncak "baskuun" hâlâ sürdüğünü ifade ediyor. Yazıdâ adı açıklanmayan doktor, "Çok fazla insan haklan ihlali yaşanıyor, hâ- lâ ka>ıplar, hâiâfaili meçhul ölümler var. Hem PKK'nin hem de hükümetin eieştirisi- ni rahatlıkla y apabildiğimiz zaman demokrasi geldi di- vebiHriz*1 diyor. G.Kurmay'dan brifing atağı ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlığı'nın. "Ege ve Türk-Yunan sorunlan" ile "PKK ve terorizm" konula- nnda Türkiye'nin tüm ku- rum ve kuruluşlannın sahip ve yöneticilerine bu ay için- de bir brifing vereceği belir- tildi. Genelkurmay Genel Sek- reteri Tümgeneral Erol Öz- kasnak imzasıyla çeşitli ku- %uluşlara gönderilen yazıda, nisan ayı içinde Genelkur- may Karargâhı ve Îstan- bul'da Harp Akademileri Komutanlığı'nda kurum ve kuruluşlann yönetici ve sa- hiplerine Ege. Yunanistan, PKK ve terör konulannda bilgi verileceği kaydedildi. Brifinge, tüm kurum ve kuruluşlann sahipleri, üst düzey yönetıcileri, yönetim kurulu üyeleri. genel sekre- terleri; rektör, dekan ve ilgi- li öğretim üyeleri ile televiz- yon-gazete yöneticileri ve yazarlan çağnldı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Erbakan önceki günkü grup toplantısında herke- se matematik öğretti: - Beş artı üç sekiz eder mi etmez mi? Ardından ekledi: - Sekizyıllık temel eğitim için 40 milyar dolar ge- rekir. Hemen olmaz... Hazret, hep dolarla yatıp dolaria kalktığı için eği- timi de dolara bağladı. Başbakana eğitimi adam et demişler bütçem dar demiş. Bütçe vermişler çapım dar demiş... Erbakan MGK toplantısını anlatırken paşalardan da defalarca teşekkür ve takdir aldığını söylüyor. Çiller ise dünkü grup toplantısında yağdı-gürle- di. Kendisi "erkek"\x,ötekiler "kek"... Şu sözler ken- disine ait: - Hükümeti yıkmak istiyorsanız, topun arkasına saklanmaym, çıkın meydana, mertçe, erkekçe, bu- lun sayıyı devirin... Ardından da tıpkı bir gün önce ortağının yaptığı gibi MGK'yi okşadı: - MGK anayasal bir konumdur. Onun dedikleribu hükümette yapılacaktır. Sonra muhalefete bindirdi: - Rejimin aksayan tarafı, muhalefetin aksaması- dır. Muhalefet görevini yaparsa bu ülkede aksayan bir taraf biter. Işte bu çok doğru. Eğer bu ülkede güçlü bir mu- halefet olsaydı, bu kadar keyfi bir iktidaria karşı kar- şıya kalmazdık. Çiller, ortağına da "seçmengördü" sataşmasın- da bulundu: - MGK karahannt dinsizlik gibi göstererek oy av- cılığı yapılmamalı. Hacı'yla Bacı'nın son iki gününü özetlersek her ikisi de MGK'den aldıklan övgüyü yineledi. Karar- lann uygulanacağını söyledi. Her ikisi de muhale- fete yüklendi. Demokrasinin normal işlediği ülkelerde, muhale- fetler iktidara yüklenir, bizde iktidar muhalefeti to- pa tutuyor. Türkiye tipi demokrasi... Söz MGK'ye gelince, kuruldaki ordu kanadından övgüler aldığınızı, çok uyum içinde olduğunuzu söyleyeceksiniz... Söz TBMM'ye gelince, muhale- fet partilerini MGK'nin arkasına saklanmakla suç- layaoaksınız... Bu da MGK'ye kaç TBMM'ye tut taktiği olsa ge- rek. Mükemmel diyalog... Hükümet ortaklannın muhalefeti afyonlaştıran uyumunu, diyaloğunu bu köşenin diline çevirelim: Çiller - Necocum her şey yolunda. Hareket yok, Medis'innesaâında.nesoMndja,._ „ ,t, .,,„•„. E"rbakah'- Öfroa'kika Tansu, toplama çıkarma ya- pıyorum. Beş artı üç... Tamam, bukJuksekizi... Uyu- mumuza hayranım, sanki çift yumurta ikizi... Çiller - Ben takımdan bir-iki tetikçi, birkaç da etik- çi buldum. Tetikçiler, başta Çalım Garez olmak üze- re sürekli dan dun edecekler. Etikçiler, başta Smi- le Ökse olmak üzere sürekli, ha-hı diyecekler... Erbakan - Bunu de herkesçikler yiyecekler... Çiller - Merak etme Neco, yemezlerse değiştiri- riz sosunu. Bizde mal çok, bitmez Doğru Yol'un to- sunu... Erbakan - Anladık da sendeki o tosun, biraz ye : rine otursun. Çiller - Ayy, Neco aşkolsun... Erbakan - O zaten olmuş durumda. Bunu dile ge- tinmenin âlemi yok her oturumda. Çiller - Tamam bunu geçelim. Mallı..ee Milli Gü- venlik Kurulu bildirilerine biraz ömür biçelim. Ben mal bildirimlerinden biliyorum, bu tür bildirilerin faz- la önemi olmuyor. Çok doğru, mutlaka uygulanma- lı, der geçeriz. Içinden birkaç makul madde seçe- riz... Burada keselim... Bu diyalogdan değişik bir katalog çıkar... Yöne- tim biçimleri kataloğu... Necmettin Çiller yönetiminin temelini oluşturan bilimsel dayanağı şöyle özetleyebiliriz: "Sadece karşılıklı çıkariann göz önünde tutuldu- ğu ortaklıklardan sürekli beraberlik çıkar..." Bunun üzerine bir de kafası karışık muhalefet... Bulunmaz ziyafet... Cumhuriyet muhabirine gözalb • Baştarafı 1. Sayfada şeriatçı kesimlerin temsilci- lerini ekrana çıkaran ve RTÜK tarafından uyanlan ŞRT'de Halil Sa>mer adlı bir pazarlamacı, muhabirimiz Özcan Güneş ile gazeterruzi hedef alan hakaret dolu bir yayın yaptı. Bunun üzerine Güneş'in yakınlan M.G. ile B.G. "Hakaret etmeye utan- mıyor musun, bu nasıl gaze- tecilik ahlala?" diyerek Sa- yıner'le tartıştılar. Saymer daha sonra emniyet müdür- lüğüne başvurarak "azmet- tirki" olarak suçladığı mu- habirimiz Güneş ve yakın- lanndan şikâyetçi oldu. lddiaya göre, Urfa Valisi Şehabettin Harput'un da baskısıyla Şanlıurfa Emni- yet Müdürlüğü Ekipleri Amiri Emniyet Müdür Yar- dımcısı HalD Sutar, muhabi- rimiz ile iki yakınını gözal- tına aldı. Olaydan haberdar edilen Nöbetçi Cumhuriyet Savcı- sı ZeynelÖztürk'ün talima- tı ile muhabirimiz ile iki ya- kını önceki akşam 21.00'den dün sabah 11.30'adekekip- ler amirliğinde tutuldular. Daha sonra çıkanldıklan Cumhuriyet Savcısı Abdül- kadir Erol tarafından mah- kemeye çıkanlmalanna ge- rek duyulmadan serbest bı- rakıldılar. Urfa Valisi Şehabettin Harput'un, özellikle "MflB Eğitim Müdürlüğü'nde ya- şanan dinci kadrolaşma, ilkokul oğrencilerine türban giydirümesi ve tüm okullar- da mescit açüdığma" ilişkin gazetemize yansıyan haber- lerdenrahatsız olduğunu be- lirten Özcan Güneş, olayı şöyle anlattı: "Yerel televizyonda prog- ram yapan pazarlamacı ile tartışan iki y akınımı kendi eUerimlc polise teslim etme- me rağmen sıradan bir kav- ga büyütüMü. Devietin vali- si, darp edikliğini öne süren ve hem bana, hem çahştğun gazeteye hakaret eden, bunu itiraf da eden bir pazarlama- cıyı devlet hastanesinde özel müşahede odasına ahnması için talimat vererek olayı bü- yütüyor. Bu talimatı ben tel- sizlerden duydum. VaK Har- put, şeriatçılarla ilgili yayın- larımı durdurmam için beni sindirmek istiyor. Amaç bana psikolojik baskı uvgulamak. Kendisi bu tür kavgalarda değiL laik- Hğin korunmasında taraf ok malıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle