Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 NİSAN 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Istanbul
Edirne
Çanakkale
Kocaelı
izmir
Manisa
Aydın
Denızli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
10
11
11
10
14
13
15
10
Sinop Y 10 Adana
Samsun Y 11 Mersin 18
Trabzon Y 20 Diyarbakır Y 10
Giresun Y 18 Şanlıurfa Y 14
Ankara
Konya
11 Mardin
15 Siirt
10
12
Eskişehir
Sıvas
Zonguldak Y 13 Antalya
11 Hakkâri
10 Van
13 Kars
K -2
K 8
K 10
Yurdun kuzey ve doğu
kesımlen çok bulutlu,
Marmara'nın doğusu,
Karadeniz, Iç Anado-
lu'nun kuzeyi ile Doğu
ve (juneydoğu Ana-
dolu bolgelen yağışlı,
otekı yerier az bulutlu
geçecek. Yağışlar
Karadeniz kıyıları ile
Guneydoğu Anado-
lu da karla kanşık yağ-
mur, öteki yerierde kar
şeklinde olacak.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
VB
PB
PB
Y
Y
B
Y
Y
1b
18
26
15
14
24
11
15
Budapeşte PB 18 Münih
Atına
Mılano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
Y
PB
Y
Y
Y
Y
ÇB
Y
1b
25
10
9
13
13
18
17
17
Tatıran
Taşkert
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
PB
Y
Y
PB
PB
PB
PB
8
17
12
17
20
23
20
24
Şam 24
Parçatı bjlutlu Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu p Yağmurlu Kartı Sulukar , Gok güruttulü
G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
rim' olarak nitelendiren Mesut Yılmaz'a göre uy-
gulamanın bir reform niteliği kazanması için iki un-
şuru bulunmalı.
"Birincisi din eğitimi seçmelik olarak ve daha yo-
ğun verilmeli.
Bugün din eğitimi; din kültürü ve ahlak bilgisi adı
altında veriliyor. Bu dahayoğunlaştınlmalı. Din eği-
timi sadece imam-hatip liselerine (İHL) has bir eği-
tim olmaktan çıkanlmalı...
... Bunlar yapılmazsa 8 yıl önem ve anlamını kay-
beder" diyor.
Eşiyle, yaşamıyla, çocuklarıyla çağdaşlığı, Ata-
türk ilkeleriyle devrimlerini savunduğu sanısına ka-
pılarak ANAP'a oy verenlere Mesut Yılmaz'dan kur-
ban bayramı armağanı.
"Lider"\n kafasındaki "devrim ve reform" kavra-
mına bakınız:
Imam-hatipleri geride bırakacak ölçüde din ders-
lerinin daha da yoğunlaştırılmasını istiyor. Din kül-
türü ya da ahlak bilgisinin ders adı diye kullanılma-
sına bile razı değil.
'. Orta sağda, Atatürkçü düşünceye "sahip ve sa-
dık" bir "lider" ara da bul, tabii bulabilirsen!
Oysa, partisini ilkeler doğruItusunda harekete sü-
rükleyen insanlara "lider" sıfatı bahşediliyor. Bu ta-
nımlamaya uygun olmayandan "işte, birpartinin sı-
radan genel başkanı" diye söz açılıyor.
Zaten, temel sıkıntımız siyasal olaylara yön vere-
cek "liderlerden" yoksun olmamız değil mi?
Uyanış
Öyle günlerden geçiyoruz ki örneğin Ecevit, "Biz
birsolpartiyiz. O açıdan bir görevimiz, sonınu eko-
nomik ve sosyal yönüyle de ele almaktır" diyor. Gi-
derek yoğunlaşan olumsuz gelişmelerden yola çı-
karak rejimsel sakıncalara ağırlık vermiyor.
• Oy kaygısıyla, dini sömürmek amacıyla ya da Is-
lam cumhuriyeti özlemlerinden kaynaklanan ey-
lemlerle laikliği oradan burayasavururken kimi ger-
çekler açık biçimde ortaya konulmuyor.
45 kadın kuruluşundan oluşan Istanbul Kadın
Kuruluşları Birliği adına Prof. Necla Arat'ın son
açıklarnalan önümüze dikkate almamız gereken ye-
ni bir belge getiriyor.
Arat'ın sunduğu belge; temel eğitime Arapça ile
Kuran kurslarını "seçmeli ders" olarak almanın
ulusiararası kanallarda kararlaştmldığını gösteriyor.
"Arapça ve Kuran ders/erin/n RaJbıta (Muslim
World League) adlı dinci örgütün öngördüğü ulus-
lararası stratejilerle örtüştüğü "nü kamuoyuna açık-
layan Kadın Kuruluşları Birliği'nin duyurusunda şu
genel öğeler sıralanıyor:
, %adit)iaif hlany yşsakla/ş uymalıdır -Islami öğ-
reti ilkokuldan üniversite seviyesine kadarders ola-
rak okutulmalıdır- Islam ülkelerindeki anayasal mü-
esseseler Islami esaslara uydurulmah ve Arapça
halka indirilmelidir. Arapça öğrenimi, bilhassa
Arapça'nın ana lisan olmadığı ülkelerde mecburi
olmalıdır."
MEB'miz Sağlam Metımet Bey, Rabıta'ya oran-
lahayli insaflı sayılır. Hiç değilse Arapça'yı "seçme-
li dersler" arasına koyuyor.
Takkeli, kesintısiz 8 yıl sorunuyla alay ediyor.
Partilerle, en son ANAP Genel Başkanı Yılmaz'la
görüşen dinsel dernekler, örneğin imam-hatipçi ör-
gütlerden ENSAR Vakfı Başkanı Ahmet Şişman,
"Liderlerte yaptığımız konuşmalarda 'tavırlarının
basına yansıdığı gibi olmadığını' gördük" diyor.
Sanınz, bu iki noktaTürkiye gerçeğini gözlerönü-
ne seriyor.
27 marttan berı, tabii Şaibe destekli "Mehmet
pianının" ana hatlarını yazıyor, Arapça ile Kuran
kurslannın temel eğitime alınarak "yaygınlaştırma-
ya yöneldiklerini" vurguluyoruz. Aydın kamuoyu-
muz yeni yeni uyanıyor.
Ne çare, tezgâh kurulmuş, işliyor. Mehmet'in söy-
lediği gıbi "hükümet ve TBMM karar alacak."
Sonra?.. Laıkliğin arkasından...
Galiba baka kalacağız.
A n k a r a d a n B o n n ' a s e r t n o t a
4
Qfte standartı bırakın'
ANKARA / BONN (Cumhuriyet) -
Türkiye'nin Bonn Büyükelçiliği tara-
findan Federal Dışişleri ve Içişleri ba-
kanlıklanna. Krefeld kundaklama ola-
yıyla ilgili birer nota verildi. Kundak-
lamaya ilişkin başlatılan soruşturma-
nın bir an önce sonuçlandınlması ve
suçlulann cezalandınlması istenen no-
tada Türk toplumunun tedirginliğı de
dile getirildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyü-
kelçi Ömer Akbel, Türkiye ile AvTupa
Birliği (AB) arasmda din ve kültür
farklılıklan olduğu yönünde demeç
veren bazı siyaset adamlannın dolaylı
yoldan yabancı düşmanlığını teşvik et-
tiklerini söyledi. Almanya da, Türk
yetkililerin son günlerde yaptıklan
açıklamaya çok sert bir yanıt vererek
Başbakan Necmettin Erbakan'm, 'ls-
lamı kötüleyerek son ölümlere zemin
hazırladtğı' yönündeki sözlerini geri
çevirdiğini bildirdi.
Dün bir basın toplantısı düzenleyen
Akbel, sadece son iki haftada 9 Türk
yurttaşının yaşamını kaybetmesine
yol açan kundaklama olaylannı şiddet-
İe kınadıklannı belirtti. Akbel,
u
Ka-
dınlan, çocuklan, bebekleri, sırfTürk
oJduklan için uykıılanndayakacak ka-
dar canileşen faiUerin derhal yakalan-
malannu cczalandınlmalannı ve yurt-
dışuıdaki vatandaşlanmızın etldli bi-
çimdekorunmalannı bu ülkelerden ta-
lep ediyoruz" dedi.
Akbel, Avrupa'daki bazı siyaset
adamlannın son zamanlarda Türkiye
ile AB arasında din ve kültür farkı gi-
bi unsurian ön plana çıkarmalannın,
yurtdışındaki Türk yurttaşlannın yaşa-
dıklan toplum ile bütünleşmelerini
olumsuz etkilediğini vurgulayarak şu
görüşleri dile getirdi: "Bu gibi demeç-
lerin, yabancı düşmanlannın insannk
dışı saldırüannı dolayh biçimde de ol-
sa teşvik ettiğini düşünüyoruz. Bu sal-
dınlaren vahim insan haklan ihlalidir.
Çünkü en temel insan hakkı yaşama
hakkıdır. Bütûn insan haklan dernek-
lerini, yabancı düşmanı saktınlara kar-
şı seskrini yükseltmeye ve tavır alma-
ya da><et ediyoruz. İnsan haklan der-
neklerinin bu gibi vahim saldırüar kar-
şısında sessiz kalmalan. onlann inan-
dıncılığına gölge düşürecektir. Yatağın-
da uyuyan çocuğu yakmak insan hak-
lan ihlali değilseinsan haklan ihlali ne-
dir? Artık bu konuda da çifte standart-
lara son verilmefidir.n
Akbel, bir soru üzerine, yurtdışında-
kı Türklerin daha etkin korunması için
Almanya ve Hollanda nezdinde giri-
şimlenn sürdürüldüğünü belirtti.
Erbakan'a tepki
Almanya Dışişleri Bakanlığı tara-
fından dün açıklanan bir hükümet bil-
dirisi, gün boyu tüm radyo ve televiz-
yonlardan yayımlandı. Bildiride, Al-
manva'nın demokratik hukuk devleti
olduğu belirtilerek Başbakan Erba-
kan'ın, hükümet sözcülerinin ve Hı-
ristiyan Demokrat politikacılann 'Isla-
mı kötüleverek son ölümlere zemin ha-
zırladığı' yönündeki sözlerinin geri
çevrildiği bildirildı. Türkiye'ye de ile-
tildiği belirtilen bildiride şu görüşe
yervenldi:
"Ahnan>«'da her şey hukuk çerçeve-
sinde oluşur. Hiç kimse hiç kimseyi loş-
kırtmaz vetüm suçlular bağunsn mah-
kemelere hesap verir. Onlara kimse
emir veremez ve işlerine de kanşamaz.
Ülkenin hiçbir yöncticisi de kışkırbcı-
lık \apmaz."
Erbakan'dan ikinci konuk
bunahmı
Öte yandan Almanya Dışişleri Ba-
kanı Klaus Kinkel'ın Türkiye ziyare-
tını iptal etme aşamasına getiren buna-
lıma neden olan Başbakan Necmettin
Erbakan, Fransa Dışişleri Bakanı Her-
vedeCharette'in ziyareti öncesinde de
'randevu bunahmı' yarattı. Erbakan'-
ın, Fransa Dışişleri Bakanı ile Türki-
ye'den bugün aynlacağı saat olan
19.00 'dan önce görüşemeyeceğini bil-
dirmesi Dışişleri'ne sıkıntılı saatlerya-
şattı. Cumhuibaşkanı Süleyman Demi-
rel ve Dışişleri Bakanı Tansu Çüler ile
dün akşam saatlerinde görüşen Charet-
te, Avrupa Birliği'ndeki (AB) diğer ül-
keleri Türkiye'nin tam üyeliği için ik-
na etmeye çalışacağım söyledi.
Avrupa'daki ırkçıhğa tepld
• Baştarafı 1. Sayfada
ötesinde yaygın olduğunu
belirten Roth, sözlerini şöy-
le sürdürdü: "AB ve özettik-
le Alman hükümeti, 'Irkçı-
lıkla Mücadele Yılı' dolayı-
sıyla verdikleri vaazlan bir
kenara bırakıp somut adım-
' fapatmambaşlamaudır. Bu-
nun için örneğin Türkiye'ye
karşı gümrük birliği anlaş-
masıhdan doğan sorumlu-
luklaruu yerine getirmek dı-
şında, ki bu çoktan atılmış
olması gereken bir adımdı,
AB içerisinde ikinci sınıf va-
tandaşhk uygulamasına son
vererek ırkçdık karşnı enteg-
rasvon politikalaruu günde-
me getirmelidir."
2 binin üzerinde gazeteci-
yi bünyesinde toplayan Av-
rupa öazeteciler Birliği, Av-
rupa medyası ve gazetecile-
rine. "ırkçıhğa karşı kamu-
oyunu biünçlendirme ve po-
litikacılan uyarma konusun-
daki yükümlülüklerini yeri-
ne getirme" çağnsında bu-
lundu. "HoUanda%'e.
;
Mman-
ya'da Türk işçilerini hedef
alan bir dizi kundaklama
olayı gerçekleştirilmiştir.
Hem bu saldıruan lanetle-
meyi hem de herkesi bu ko-
nuda duyarh olmaya çağır-
mayı bir görev sayıyoruz'"
denen AEJ açıklamasında
şöyle devam edildi:
U
AEJ. özeOikle içinde bu-
lunduğumuz Avrupa Irkçılı-
ğa Karşı Mücadele Yıh'nda,
bütün gazetecilerin ırkçıhk-
la mücadelenin mesleki ilke-
lerimizdea • biri olduğunu
unutmaması gerektiğini
anımsanr. AEJ Tüzüğü'nde
de belirtüdiği gibi. Avrupa
bizler için bir coğrafı bölge-
den çok. ırkçüık \e yabancı
düşmanlığının asla yer bula-
madığı ö/güriük, demokra-
si ve eşitlik gibi değerlerin
adıdır."
Türkiye-AB Karma Ko-
misyonu Başkanı HasanDe-
nizkurdu da komisyon ola-
rak ırkçılığı protesto eden
bir karar aldıklannı ve bunu
bir mektupla Avrupa Parla-
mentosu ve komısyonun AB
kanadı eşbaşkanı Dankert'e
bildirdiklerini söyledi.
ANAP Gençlik Kollan
yöneticıleri ve üyeleri dün
Almanya Büyükelçiliği
önüne giderek siyah çelenk
bırakmak istediler. Büyü-
kelçilik çe\Tesınde önlem
alan güvenlik güçlerinin ey-
lemin yasadışı olduğu uya-
nsı üzerine partililer çelen-
gi büyükelçiliğin kapısına
bıraktılar. Eylem sırasında
bir açıklama yapan ANAP
Gençlik Kollan Başkanı Sa-
Uh Uzun, Alman hüküme-
tinden saldınlara karşı ön-
lem almasinı ve suçlulana-
bır an önce yakalanarak ce-
zalandınlmasını istedi.
Almanya'mn Türkiye Bü-
yükelçisi Hans-Joachim
V'ergau, eylem sırasında
ANAP'lılarla görüşebilece-
ğini iletti. Alman yetkililerin
"yer daruğT gerekçesiyle
basın mensuplannı görüş-
meye almayacaklannı açık-
laması üzerine, ANAP'lılar
büyükelçinin görüşme dave-
tini geri çevirdiler. Demok-
rat Türkiye Paftisi (DTP)
Genel Başkan Yardımcısı
Necdet Menzir, yurtdışında
çalışan Türk yurttaşlannın
haklannın korunmasında
hükümete büyük görev düş-
tüğünü söyledi.
DTP Izmir Milletvekili
Rıfat Serdaroğlu da Erba-
kan'ın yanıtlaması istemiy-
le verdiği soru önergesinde
"Say ın Başbakan Yardımcı-
sı ve Dışişleri Bakanı Hollan-
da ve Almanya'ya gküp dip-
lomatik temaslarda bulunup
'Bu gaddarhğa ya son verin,
ya son verin' diyecek mi?"
diye sordu. Türk-lş Genel
Başkanı Bayram Meral.
" Yurtdışında yaşayan vatan-
daşlarunıza yönelen ırkçı
siddeti lanetliyooı^aftMa-
masını yaptı. DlSK Genel
Sekreteri Kemal DaysaL
dünyada ve Türkiye'de ya-
şanan ırkçı saldınlara karşı
olanlann güçlerini birleştir-
mesini istedi.
Hak-lş Genel Başkan Yar-
dımcısı Hüseyin Tannverdi,
Ortaçağ Avrupasrnı arat-
mayacak derecede ürkütücü
olarak niteledigi saldınlann,
Avrupa uygarlığının ne ka-
dar insancıl ve demokratik
olduğunu da gösterdiğini
belirtti.
Türkiye lşçi Emeklileri
Cemiyeti Genel Başkanı Et-
hem Ezgü, kundaklama ola-
yıyla ilgili olarak Almanya
Dışişleri Bakanı Klaus Kin-
kel'e bir mekrup gön-
dererek. *tSİ2 önce kendi
gözünüzdeld bu tip mertek-
leri görün, sonra bizim
gözümüzdeki çöpü vıırun"
dedı.
Akşener'in 'uzaktan kumandalı' operasyonunda skandal
Demirel: Işlem yasadışı
Bayramda 6.5 günlük tatil
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Alaaddin Yüksel'ı, atama mevzuatına
aykın biçimde Emniyet Genel
Müdürlüğü görevinden alan Içişleri
Bakan. Meral Akşener'in, onayı gereken
ışlemde devre dışı bırakılan
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere, 1
gün önce görüşmesine karşın bilgi
vermediği ortaya çıktı.
.Vkşener'in, Yüksel'i, "Bakan, Başbakan
YardımcısL Başbakan ve
Cıunhurbaşkanı^nın imzasını taşıyan
"ınüşterek kararname" sürecini
ışletmeyıp Demirel ve Erbakan'ı
devredışı bırakarak Emniyet Genel
Midürlüğû'nden uzaklaştırma girişimi
skaıdala dönüştü. Bu ginşiminden bir
gün önce sürpriz bir şekilde Köşk'e
çıkın AkşsneT'in, emniyette planlanan
operisyondan. normal prosedürde onayı
jerekeı Demirel'e hiç söz ehnediği
öğrenildı. Demirel'in, Başbakan
Necnettin Erbakan'a yazdığı mektupta,
Akseaer'in girişimi için "Emniyet Genel
Müdirf'nü»,'2451 sayılı Bakanlıklar ve
Bağlı ûınıluşlardâ Atama Usulüne
tlişkin Yasa" gereği bu biçimde
•örevijıden alınamayacağınu işlemin
ıaja>aaykjn olduğunu" \
r
urguladığı
öğrenildi. Emniyet Genel
Midörlüiü'nün vekâleten yürütülecek
bir görev olmadığını kaydeden
C-etnire'ın. genel müdürün görevden-
ıhnmısının "tayin usulleri"ne bağlı
«ltLça ve ancak hakkında bir soruşturma
\arsa "geçici olarak görevden
uzüdaşnnlabileceği" görüşünde
olduğuna ışaret edildi.
Denirel'in uyansı üzerine dörtlü
itarErname hazırlığı içinde olan ve
kipanlı ">ir valiler kararnamesini hafta
saıuııroaya açması beklenen Akşener,
DYP grubundan önce gazetecilerin
sorulannı yanıtlamaktan kaçmdı.
Yüksel'in ise yasadışı atama ile ilgili
direncini sürdürdüğübildirildi. Akşener,
Yüksel'i ikna etmek için tçişleri
Bakanlığı Müsteşan Teoman Ünüsan'ı
görevlendirdi. Yüksel'i makamında
ziyaret eden Ünüsan'ın. krizi çözücü bir
adım atamadığı ileri süriildü.
Yüksel'in yerine atanan Kemal Çelik ile
ilgili olarak Içişleri Bakanlığı
çevrelerinde MHP'ye yakın olduğu
yorumlan yapıldı. NahhMenteşe'nin
bakanlığı döneminde Hakkâri Valiliği'ne
atanan Çelik'le ilgili olarak "vaüliği
döneminde Haluk Kırcı ve Alaattin
Çakıcı ile görüştüğü" iddialan ortaya
atılmıştı. Dün akşam saatlerinde
Ankara'ya gelen Çelik'in, bugün
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne giderek
görev ine başlaması bekleniyor.
Poüs kökenliler tepkili
RP Grup Başkanvekilı Saüh Kapusuz,
Yüksel'in görevden alınmasına ilişkin bir
soru üzerine. "Göre> den alma yok. Şu
andaki hukuki durum, açık ve net
ifadesiyle geçici görevlendirme" dedi.
DYP'nin polis kökenli milletrvekilleri ise
Yükse''in görevden alınmasına tepki
gösterdiler. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu.
hükümetin geçici görevlendirmeyle de
yetkisini kullanacağını belirterek "Yüıe
de şık olanı, kararnameyle olmasıdır"
dedi. Eski tçişleri Bakanı, DYP Aydın
Milletvekili Nahit Menteşe, Yüksel'i
"Süperdir" diye tanımladı.
CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin de
emniyetteki operasyona tepki gösterirken
hükümeti, "çadır d«1eti" anlayışıyla
hareket etmekle suçladı.
ANKARA (Cumhuri\«tBürosu)- Başba-
kanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıkla-
mada, 17 nisan perşembe günü saat 13.00 'te
başlayacak Kurban Bayramı tatilinin 21 ni-
san pazartesi günü sona erdiği, 23 nisan çar-
şamba gününün de Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı dolayısıyla resmi tatil oldu-
ğu kaydedilerek 22 nisan salı gününün res-
mi tatil ilan edildiği belirtildi.
Açıklamada, "Söz konusu bayram ve res-
mi tatilgünlerini. kamu çalışanlannm ve ög-
rencilerin kesintisiz olarak geçirebümeleri-
ni teminen 22 Nisan 1997 Salı günü Başba-
kanhk talimatıyia idari Lnnli sayıhnalan uy-
gun görülmüştür" denildi. Açıklamada, bu
süreler içinde hizmetlerin aksatılmaması,
kurum yöneticilerince gerekli önlemlerin
alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülme-
si için asgari düzeyde eleman bulundurula-
cağı belirtilerek, görevli olanlara herhangi
bir fazla ödemede bulunulmayacağı bildiril-
di.
1002 gün kaldı.
Mihail
Gorbaçov
îstanbul'da
Istanbul Haber Servisi -
Dağılan Sovyetler Birli-
ği'nin son Devlet Başkanı
Mihail Gorbaçov, kızı ve i-
ki torunuyla birlikte, dün
akşam özel bir uçakla tstan-
bul'a geldi.
Rusya Federasyonu İstan-
bul Başkonsolosu Leonid
Manjosin ve Yapı Kredi
Bankası Basın ve Sosyal
tlişkiler Birim Yönetmeni
Nurcan Erhan tarafından
karşılanan Gorbaçov. Ata-
türk Havalimanrnda basın
mensuplannın sorulannı
yanıtladı.
Gezisinin turistik amaçlı
olduğunu belirten Gorba-
çov, Türk sanayicileriyle bir
toplantı yapacağını. Yapı
Kredi Bankksı ile ilişkileri
geliştirmek için de banka-
nın yönetim kurulu üyele-
riyle görüşeceğini bildirdi.
Gorbaçov, Türkiye'de son
zamanlarda büyük gelişme-
ler olduğunu söyleyerek
"Bu gelişme yoluna çıkan
her ülkede olduğu gibi Tür-
kiye'nin de normal sorunla-
n bulunuyor. Bu sorunlan
yakından takip ediyoruz.
Aynı bölgede yaşadığımız
için sorunlanmız da çoğu
zaman aynı" dedi.
Rusya Devlet Başkanı
Boris YeHsin ile ılgılı görüş-
lerini de açıklayan Gorba-
çov, Yeltsin'in bazı olumlu
özellikleri bulunduğunu,
ancak Rusya'nın büyük so-
runlarla karşı karşıya ol-
duğunu söyledi.
Türkiye
B Baştarafı 1. Sayfada
diye Başkanı Behçet Tek,-,
taş'ın "Ben 30 yüdan beri
burada yaşıyorum. Bir dö-
nüm noktasına geuniş bulu-
nu>t)ruz. Halkın tek istediğl,
çanşmanın artık sona erme-
sivebölgede yatmmlann ya-
pılması. Bir Kürt de\ leti is-
temiyorlar. Banş ve iş isti-
yorlar" sözlenne de yer ve-
riliyor.
Ordunun bakış açısının
da bölge halkınınki gibi ol-
duğunu vurgulayan dergi.
Güneydoğu'da operasyon-
lardan sorumlu General Çe-
tinDoğan'ın **Bölgede terör
artık kabul edilebilir ölçü-
lerdedir. Bu, artık rahathk-
la yaOrunlann yapüabilece-
ği anlamındadu*. Sosyal ve
ekonomik reformlann bir
an önce yaşama geçirilmesi
gerekli vebiz ordu olarak bu
reformlan destekliyoruz"
dedığıni yazıyor.
Aynlıkçı eylemlere katıl-
dığı için birçok kez tutukla-
nan Diyarbakırlı bir doktor
ise halkın PKK'ye desteği-
nın artık azaldığını kabul
ediyor. kncak "baskuun"
hâlâ sürdüğünü ifade ediyor.
Yazıdâ adı açıklanmayan
doktor, "Çok fazla insan
haklan ihlali yaşanıyor, hâ-
lâ ka>ıplar, hâiâfaili meçhul
ölümler var. Hem PKK'nin
hem de hükümetin eieştirisi-
ni rahatlıkla y apabildiğimiz
zaman demokrasi geldi di-
vebiHriz*1
diyor.
G.Kurmay'dan
brifing atağı
ANK.\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanlığı'nın. "Ege ve
Türk-Yunan sorunlan" ile
"PKK ve terorizm" konula-
nnda Türkiye'nin tüm ku-
rum ve kuruluşlannın sahip
ve yöneticilerine bu ay için-
de bir brifing vereceği belir-
tildi.
Genelkurmay Genel Sek-
reteri Tümgeneral Erol Öz-
kasnak imzasıyla çeşitli ku-
%uluşlara gönderilen yazıda,
nisan ayı içinde Genelkur-
may Karargâhı ve Îstan-
bul'da Harp Akademileri
Komutanlığı'nda kurum ve
kuruluşlann yönetici ve sa-
hiplerine Ege. Yunanistan,
PKK ve terör konulannda
bilgi verileceği kaydedildi.
Brifinge, tüm kurum ve
kuruluşlann sahipleri, üst
düzey yönetıcileri, yönetim
kurulu üyeleri. genel sekre-
terleri; rektör, dekan ve ilgi-
li öğretim üyeleri ile televiz-
yon-gazete yöneticileri ve
yazarlan çağnldı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Erbakan önceki günkü grup toplantısında herke-
se matematik öğretti:
- Beş artı üç sekiz eder mi etmez mi?
Ardından ekledi:
- Sekizyıllık temel eğitim için 40 milyar dolar ge-
rekir. Hemen olmaz...
Hazret, hep dolarla yatıp dolaria kalktığı için eği-
timi de dolara bağladı.
Başbakana eğitimi adam et demişler bütçem dar
demiş. Bütçe vermişler çapım dar demiş...
Erbakan MGK toplantısını anlatırken paşalardan
da defalarca teşekkür ve takdir aldığını söylüyor.
Çiller ise dünkü grup toplantısında yağdı-gürle-
di. Kendisi "erkek"\x,ötekiler "kek"... Şu sözler ken-
disine ait:
- Hükümeti yıkmak istiyorsanız, topun arkasına
saklanmaym, çıkın meydana, mertçe, erkekçe, bu-
lun sayıyı devirin...
Ardından da tıpkı bir gün önce ortağının yaptığı
gibi MGK'yi okşadı:
- MGK anayasal bir konumdur. Onun dedikleribu
hükümette yapılacaktır.
Sonra muhalefete bindirdi:
- Rejimin aksayan tarafı, muhalefetin aksaması-
dır. Muhalefet görevini yaparsa bu ülkede aksayan
bir taraf biter.
Işte bu çok doğru. Eğer bu ülkede güçlü bir mu-
halefet olsaydı, bu kadar keyfi bir iktidaria karşı kar-
şıya kalmazdık.
Çiller, ortağına da "seçmengördü" sataşmasın-
da bulundu:
- MGK karahannt dinsizlik gibi göstererek oy av-
cılığı yapılmamalı.
Hacı'yla Bacı'nın son iki gününü özetlersek her
ikisi de MGK'den aldıklan övgüyü yineledi. Karar-
lann uygulanacağını söyledi. Her ikisi de muhale-
fete yüklendi.
Demokrasinin normal işlediği ülkelerde, muhale-
fetler iktidara yüklenir, bizde iktidar muhalefeti to-
pa tutuyor. Türkiye tipi demokrasi...
Söz MGK'ye gelince, kuruldaki ordu kanadından
övgüler aldığınızı, çok uyum içinde olduğunuzu
söyleyeceksiniz... Söz TBMM'ye gelince, muhale-
fet partilerini MGK'nin arkasına saklanmakla suç-
layaoaksınız...
Bu da MGK'ye kaç TBMM'ye tut taktiği olsa ge-
rek.
Mükemmel diyalog...
Hükümet ortaklannın muhalefeti afyonlaştıran
uyumunu, diyaloğunu bu köşenin diline çevirelim:
Çiller - Necocum her şey yolunda. Hareket yok,
Medis'innesaâında.nesoMndja,._ „ ,t, .,,„•„.
E"rbakah'- Öfroa'kika Tansu, toplama çıkarma ya-
pıyorum. Beş artı üç... Tamam, bukJuksekizi... Uyu-
mumuza hayranım, sanki çift yumurta ikizi...
Çiller - Ben takımdan bir-iki tetikçi, birkaç da etik-
çi buldum. Tetikçiler, başta Çalım Garez olmak üze-
re sürekli dan dun edecekler. Etikçiler, başta Smi-
le Ökse olmak üzere sürekli, ha-hı diyecekler...
Erbakan - Bunu de herkesçikler yiyecekler...
Çiller - Merak etme Neco, yemezlerse değiştiri-
riz sosunu. Bizde mal çok, bitmez Doğru Yol'un to-
sunu...
Erbakan - Anladık da sendeki o tosun, biraz ye
:
rine otursun.
Çiller - Ayy, Neco aşkolsun...
Erbakan - O zaten olmuş durumda. Bunu dile ge-
tinmenin âlemi yok her oturumda.
Çiller - Tamam bunu geçelim. Mallı..ee Milli Gü-
venlik Kurulu bildirilerine biraz ömür biçelim. Ben
mal bildirimlerinden biliyorum, bu tür bildirilerin faz-
la önemi olmuyor. Çok doğru, mutlaka uygulanma-
lı, der geçeriz. Içinden birkaç makul madde seçe-
riz...
Burada keselim...
Bu diyalogdan değişik bir katalog çıkar... Yöne-
tim biçimleri kataloğu...
Necmettin Çiller yönetiminin temelini oluşturan
bilimsel dayanağı şöyle özetleyebiliriz:
"Sadece karşılıklı çıkariann göz önünde tutuldu-
ğu ortaklıklardan sürekli beraberlik çıkar..."
Bunun üzerine bir de kafası karışık muhalefet...
Bulunmaz ziyafet...
Cumhuriyet
muhabirine gözalb
• Baştarafı 1. Sayfada
şeriatçı kesimlerin temsilci-
lerini ekrana çıkaran ve
RTÜK tarafından uyanlan
ŞRT'de Halil Sa>mer adlı bir
pazarlamacı, muhabirimiz
Özcan Güneş ile gazeterruzi
hedef alan hakaret dolu bir
yayın yaptı. Bunun üzerine
Güneş'in yakınlan M.G. ile
B.G. "Hakaret etmeye utan-
mıyor musun, bu nasıl gaze-
tecilik ahlala?" diyerek Sa-
yıner'le tartıştılar. Saymer
daha sonra emniyet müdür-
lüğüne başvurarak "azmet-
tirki" olarak suçladığı mu-
habirimiz Güneş ve yakın-
lanndan şikâyetçi oldu.
lddiaya göre, Urfa Valisi
Şehabettin Harput'un da
baskısıyla Şanlıurfa Emni-
yet Müdürlüğü Ekipleri
Amiri Emniyet Müdür Yar-
dımcısı HalD Sutar, muhabi-
rimiz ile iki yakınını gözal-
tına aldı.
Olaydan haberdar edilen
Nöbetçi Cumhuriyet Savcı-
sı ZeynelÖztürk'ün talima-
tı ile muhabirimiz ile iki ya-
kını önceki akşam 21.00'den
dün sabah 11.30'adekekip-
ler amirliğinde tutuldular.
Daha sonra çıkanldıklan
Cumhuriyet Savcısı Abdül-
kadir Erol tarafından mah-
kemeye çıkanlmalanna ge-
rek duyulmadan serbest bı-
rakıldılar.
Urfa Valisi Şehabettin
Harput'un, özellikle "MflB
Eğitim Müdürlüğü'nde ya-
şanan dinci kadrolaşma,
ilkokul oğrencilerine türban
giydirümesi ve tüm okullar-
da mescit açüdığma" ilişkin
gazetemize yansıyan haber-
lerdenrahatsız olduğunu be-
lirten Özcan Güneş, olayı
şöyle anlattı:
"Yerel televizyonda prog-
ram yapan pazarlamacı ile
tartışan iki y akınımı kendi
eUerimlc polise teslim etme-
me rağmen sıradan bir kav-
ga büyütüMü. Devietin vali-
si, darp edikliğini öne süren
ve hem bana, hem çahştğun
gazeteye hakaret eden, bunu
itiraf da eden bir pazarlama-
cıyı devlet hastanesinde özel
müşahede odasına ahnması
için talimat vererek olayı bü-
yütüyor. Bu talimatı ben tel-
sizlerden duydum. VaK Har-
put, şeriatçılarla ilgili yayın-
larımı durdurmam için beni
sindirmek istiyor.
Amaç bana psikolojik
baskı uvgulamak. Kendisi
bu tür kavgalarda değiL laik-
Hğin korunmasında taraf ok
malıdır."