Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 1997 PERŞEMBE
14 KULTUR
Oliviero Toscani, Benetton'un afişlerinden derlenen 'Mesajlar Sergisi' için İstanbul'da
6
Sanatçı smır tanrnıamah'• Toscani, Benetton
kampanyalannı, toplumsal
sorunlann eksenine oturtup
kamuoyunda duyarlık
yaratmak amacıyla
hazırladıklannı belirterek,
"Ben, yol açılan tartışmalann
yoğunluğunu ve coşkusunu
kampanyalann ne denli güçlü
olduğunun kanıtı olarak
görüyorum" dedi. Toscani,
hiçbir sanatçının kendisini
sınırlamamasını, sınınn ve
sansürün insanlan ileriye
götüremeyeceğini de
vurguladı.
Kültür Servisi-Oliviero Toscani, Uni-
ted Colors of Benetton için 15 yıldır ha-
zırladığı reklam kampanyalan afişlerin-
den derlenen "Mesajlar Sergisi" açılışı-
na katılmak ûzere tstanbul'a geldi. Oli-
viero Toscani, Kabataş Kültür Merke-
zi'nde dün düzenlenen bir basın toplan-
tısında reklam dünyasındaki uygulama-
lara ilgınç örnekler verdi.
Toscani, büyük tartışmalara yol açan
fotoğraflan hakkındaki sorulan. "Biz
Benetton kampanyalannı, toplumsal so-
runlann eksenine oturtarak, kamuoyun-
da duyariık yaratmak amacıyla hazırb-
yoruz. Ben, yol açılan tartışmalann yo-
ğunluğunu ve coşkusunu kampanyala-
nn ne denli güçlü olduğunun kanıti ola-
rak görüyorum. Her ülkenin kendisine
ait kültürü var. Bu yüzden farklı reaksi-
yonlaria karşilaşılması normaktir" diye-
rek cevapladi.
Bir fotoğrafın hangi reaksiyonlan ala-
cağının önceden anlaşılamayacağını be-
lirten sanatçı, esas olanın fotoğraf üret-
mek olduğunu, tartışmalara yol açmak
olmadığını da dile getirdi. Reklam fotoğ-
rafçılığının çok kısa sürede rüketildiği-
ni, bu yüzden sürekli üretim halinde
olunduğunu belirten Toscani, eskj fbtoğ-
raflanndan oldukça memnun oldugunu
aynca, kendi çalışmalannda bulunan
öğelerin kural olarak kabul edilmemesi
gerektiğini de ıfade etti.
Toscani, fotoğrafı oluşturma aşama-
sında ilk önce görüntüyü kafasında tasar-
ladığını, tüm öğeleri bir araya getirdik-
ten sonra ıse fotografin tamamlandığını
belirtti. Bir şirketin büyümesinin sadece
reklam kampanyası ile olmayacagını di-
le getiren Toscani, bu işin birekip işi ol-
dugunu vurguladı.
Fotoğraflannda zıt öğelerin öne çık-
masını farklılıklardan hoşlanıyor olma-
sıyla açıklayan sanatçı, bu zıtlıldann in-
sanlan ürküttüğünü, bu yüzden de işin
başından beri bu zıtlık kavramını irdele-
diğini belirtti.
Reklam kampanyalanndan "Çok pa-
ra kazamyor musunuz" sorusunu, "Dü-
ğün fotoğirafçılan benden daha çok ka-
zanıyor" biçiminde yanıtlayan Toscani,
hiçbir sanatçının kendisini sınırlamama-
sını. sınınn ve sansürün insanlan ileriye
götüremeyeceğini de dile getirdi. Haya-
tınm en iyi fotoğrafinı çekmek gibi bir
kaygı taşımadığını belirten sanatçı, sade-
ce kendini keşfetmeye çalıştığını da söz-
lerine eldedi. Toscani aynca, Benet-
ton'un Bosna'da açılmasının insanlara
birumut ışığı olacağını, savaşın izlerinin
bu gibi çahşmalarla silinebileceğini de
belirtti.
Oliviero Toscani bugün aynca, Benet-
ton'un 15 yıllık kampanyalanndan der-
lenen "Mesajlar Sergisi" kapsamında,
Mimar Sinan Auditonum'da saat
11.00'de bir konferans verecek.
Colette
9
in unutulmuş
yapıûarıyayımlanıyor
Kültür Servisi - Parisli yayımcılar,
Fransız yazar Colette'in, Ikinci Dünya
Savaşı sonlannda yazmış olduğu ıki ya-
pıtını. yeni eleştırilerle okuyucularasun
1
maya hazırlanıyor.
Colette"in unutulmuş iki yapıtından
biri olan 'De la patte a L'aile' (Kanattan
Pençeye) adlı hayvanlar kıtabı daha ön-
ce hiç yayımlanmamış. Paris yaşamını
anlatan 'Trois-six-neur (Üç-AItı-Do-
kuz) adlı kitabı ise 1945'te yayımlan-
mak üzere yaymevine gelmiş. ama bir
köşede unutulmuş.
Colette'in yayımcısı Pierre Zech,
'Trois-siK-neuF adlı kitabm Buchet-Cas-
tel Yayınevi'ndeki kayıtlarda bulundu-
ğunu, hatta 20 Ekim 1945'te yayımcı
Edmond Buchettarafından okunduğunu
ve kitabın yayımlanmasından sonra hay-
li iyi satış, yapacağını not ettiğini belir-
tiyor. Kitap, 1945'te 400 kopya olarak
hazırlanmış. fakat daha sonra tümüyle
unutulmuş. Pierre Zech, yayınevinin
mahzeninde yaptığı uzun süreli araştır-
malardan sonra kitabın tümünü bulmuş.
Colette
Zech'in keşfettiği, Colette'in hayvanlar
âlemine yönelik bu kitabı, hayvan yaşa-
mı; kurbağa, yengeç ve sincaplar üzeri-
ne aynntılı bilgiler veriyor.
Bu iki kitap, Roger Castel ve A. Dig-
nemont tarafından yapılan illüstrasyon-
larla bu hafta satışa sunulacak. 1954 yı-
lında ölen Sidonie Cabrielle Claudine
Colette,'Cheri','GigT ve 'Claudine'ad-
lı kitaplanyla ününe ün katmıştı.
Grafikerler IstanbuTda bulıışuyor
Kültür Servisi - Grafikerler
Meslek Kuruluşu ve Mimar
Sinan Üniversitesi Grafik Bö-
lümü, 4-9 nisan tarrtıleri ara-
sında tstanbul'da Grafıst *97'
Istanbul ULusiararası Grafik
Mar> Mulh'n (Irlanda) ve ts-
railli tasanmcı Yossi Lemel.
Türkiye'den Bülent Erkmen,
Ingiltere'den de fotoğraf sa-
natçısı ve tasanmcı çift Barba-
ra ve Zafer Baran konuşacak-
0; .kinlik düzenliyor.
Grafıst '97 kapsamında In-
giltere, Kanada, Israil, Urugu-
ay, Belçika. Isveç, Irlanda ve
Almanya'dan profesyonel ta-
sanmcılann katılırruyla semi-
ner, sergi ve workshoplar yer
alacak. Workshoplara ve se-
minerlere katılmak üzere tsra-
il'den 15 tasanm öğrencisi Is-
tanbuFa gelecek. Aynı günler
içinde Icograda Grafık Tasa-
nm Demekleri Uluslarararası
Konseyi Yönetim Kurulu,
1997 yılı ikinci toplantısını Is-
tanbuFda gerçekleştirecek.
MSÜ Oditoryumu'nda 7 ni-
san pazartesi 10.00-18.00 ara-
sında Icograda yönetim kuru-
lu üyeleri, G. Schockaert (Bel-
çika). MkhaelHardt (Alman-
ya), David Grossman (Israil),
zel Sanatlar Fakültesi'nde 8
nisan salı günü 10.00-12.30
arasında düzenlenen seminer-
de Kanada'dan Albert Ng. îs-
veç'ten Anders Suneson, Tür-
kiye'den Sadık Karamustafa
ve Icograda Next Generation
temsılcisi Didem Özbek ko-
nuşmacı olacaklar. MSÜ'de
pazartesi günü 14.00-18.00
saatleri arasında BGV Bikem
Özsunay Grafik ve Tasanm
Vakfı'nın GMK ve MSÜ ile
ortaklaşa dâzenledığı 'Tflsa-
nm ve RöprodüksıyeBJHakU-
n' konulu yuvarlak masa top-
lantısına ise Albert Ng, And-
res Suneson. Prof. Ergun Öz-
sunay ve thsan TeüioğJu katı-
lacaklar.
Alman tasanmcı Heünut
Langer' in 5 kıta ve 50 ülkeden
tasanmcılarla birlikte gerçek-
leştirdiği 'Nükleer Denemeie-
re Karşı Faks Afişleri ve BP
Krokovv Afiş Pnıjesi Sergileri'
baslıkh sergi de 4 nisan cuma
günü MSii^rmdikir'Osrnîtti
1
Hamdi Bey Salonu'nda açılı-
yor. Etkınlikler kapsamında
Isralli öğrenciler ile MSÜ öğ-
rencileri workshoplar düzen-
leyecekler. Bu çalışmalar so-
nucu ortaya çıkan ürünler M-
SÜ'de sergilenecek.
'TÜYAP için kararyeri mahkemedir'
Kültür Servisi - Istanbul Büyükşehir Belediye
Meclisi, TÜYAP Kitap Fuan'na ev sahipliği
yapan Tepebaşı'ndaki binanın boşaltılması
yolunda karar aldı. Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın önerisiyle meclisten
geçen karan Refah Partili üyeler de
destekledi. Konuyla ilgili olarak
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan TÜYAP
Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal,
belediye meclisinin aldığı karann
uygulanması için tek yetkili makamın
mahkemeler oldugunu belirterek meclis
karannın yaptınmı olmadığını söyledi.
Konunun yargıya aktanldıktan sonra
tarüşılabileceğini söyleyen Bülent Ünal,
binanın bakımmın TÜYAP tarafından iyi
yapılmadığı yolundaki gerekçeyi gerçekçi
bulmadığını söyledi. Ünal, "TUYAP,
Tepebaşı'nda 10 küsur yıldır var. Bu süre
boyunca civanndaki parkın da bakımını
üstlendi. Bütün bunlar gerçekçi iddialar
değil, bahane gösteriliyor" diye konuştu.
Saraybosna'da
usta bir yönetmen
MURATÖZER
Araştırmaktan,
yeni bir şeyler orta-
ya çıkarmaktan, in-
sanlan şaşırtmaktan
vazgeçmeyen. bun-
lann da ötesınde "a-
vant garde" tavnnı
ölene kadar sürdür-
meye niyetli görü-
nen Fransız sinema
ustası Jean-Luc Go-
dard'ın son filmi
"Daima Mozart"
(Forever Mozart) da
16. Uluslararası Is-
tanbul Film Festiva-
li'nin konuklan ara-
sında.
Birfilminçekim-
lerine başlanacakür, ancakoyuncu seçimın-
de kesin karar bir türlü verilememektedir.
Bunun üzerine yönetmen, Musset'nin bir
oyununun Saraybosna'da sahnelenmesine
yardımcı olmaya karar verir. Ancak yakla-
şan savaş. onun buradan uzaklaşmasına ne-
den olur. Çekmeye çalıştığı filmine döner,
ama bunda da bir türlü başanlı olamaz...
"Yeni Dalga"yla birlikte doğan büyük si-
nemacı Jean- Luc Godard. "Daima Mo-
zart"la Saraybosna'da yaşananlara "kendi
gözlüğüyle" bir bakış atma denemesine gi-
rişisor. Birleştiklerinde bir bütün oluştur-
mayan dört filmden oluşan yapıt, adeta bir
eve dönüşmeyen dört duvar gibi.
Venedik Film Festivali'ne katılan, ancak
ilk elemelerde saf dışı kalan bu Godard
film, sinema-tiyatro-müzik- savaş dörtlüsü-
nün bir aradalığından güç alan "farklı" bir
yapım.
Yönermenin "çizgi ötesi" sinema anlayı-
şının "son model" bir ürünü "Daima Mo-
zart". Ancak yeni bir "A Bout de Souffle-
Serseri Âşıklar" (1959) ya da "Mascufin
Feminin-Erkek Dişi" (1966) beklemeyin!
Bu beklentıleri aştığınız takdirde. Madele-
ine Assas, Ghalia Lacroix, Vkky Messica,
Frederic Pierrotve Harry Cleven'in başrol-
lerini paylaştıkları bu Godard filminden de
değişik tadlar almanız mümkün.
1950'lerden bu yana aralıksız film çek-
meyi sürdüren Jean-Luc Godard, sürekli
olarak sinema dilini değiştirmeye yönelik
çalışmalar yapan bir sanatçı. "Yeni Dal-
ga"nm en verimli üyeleri nden biri olan us-
ta yönetmen, "deneysel" sinema ile "tica-
ri" sinemayı harmanlamaya kadar giden bir
"Arayış"ın takipçisi.
Bir öykü beyazperdeye en iyi nasıl akta-
nhnn peşinden gidip, çoğu zaman eleştir-
menlerce dışlanan bu çağdaş sinema ada-
mının her filminde olduğu gibi "Daima
Mozart"ta da "yenilikçi" bir tavn sezin-
leyebilirsiniz. (85 dakika)
|i6.oıusmRnRASi
İSTAHBUl
FİtM FISTİMli
B U C Ü N
EMEK: Gece lnerken
(12.00- 18.30), Daima
Mozart (15.00-21.30)
FİTAŞ-1: Dekalog 7-8
(12.00-18.30),Bir Suçlunun
Yaşamı (15.00-21.30)
FtTAŞ-3: Üç Arkadaş
(12.00), Zıkkımın Kökü
(15.00), Işıklar Sönmesin
(18.30), Bütün Kapılar Ka-
pahydı (21.30)
FÎT.\Ş-5: Benim Küçük
TathKöyüm( 12.00-18.30),
Erotik OyküleT II (1)
(15.00-21.30)
REKS:Şişman (.12.00),
Yolculuk (15.00), Oksede-
ki Tarla Kuşlan (18.30),
Seni Sevmeyeceğim
(21.30)
Y A R I N
EMEK: Tieta (12.00-
18.30), KamaSutra (15.00-
FİTAŞ-1: Dekalog 9-10
(12.00-18.30), Ölüm Bahçe-
si (15.00-21.30)
FtTAŞ-3: Kış Çiçeği
(12.00), SeksiSadie(l 5.00-
21.30), Dırejan (18.30)
FTTAŞ-5: O Eski Güzel
Günlerin Sonu (12.00-
18.30), Şişman (15.00-
21.30)
REKS: Mucizeler Sokağı
(12.00), Nenetre ile Boni
05.00), Durgun Sular De-
rin Akar (18.30), Burju-
vazinin Gizli Çekiciliği
(21.30)
Müzik kutusuna
sıkışmış erotizm
CUMHUR CANBAZOĞLU
Luis Bunuelin Meksika'da çekti-
ği ve sonra aynı konuyu Avrupalı
oyuncularla daha iyi yansıtabilece-
ğini itirafettigi' Bir Suçlunun Yaşa-
mı' Archibaldo de la Cruz adlı kah-
ramanm erotik saplantılan üzerine
oturtulmuş ilginç bir analiz filmi.
Yüksek sosyeteye mensup Mek-
sikalı genç Archibaldo de la Cruz
çocukluk günlerine kadar giden bir
şartlanmayla kadmlan öldürme ar-
zusuyla yaşar.
Annesi küçükken ona üzerinde
balerin olan bir müzik kutusu hedi-
ye etmiş, kutunun yardımıyla her di-
leğinin olacağına inandırmıştıronu.
Archibaldo kutunun gücünü ilk kez
bakıcısı kadını ortadan kaldırmak
için dener; aynı anda bakıcı, Meksi-
kah devrimcilerin sokaktan attıkla-
n bir serseri kurşunla ölür. Bakıcıyı
kendinin safdışı ettiğine inanan Arc-
hibaldo'nun zafer sahnesi beyaz ba-
cağı takip eden siyah bir jartiyer ve
bovundaki bir miktar kanla akıp gi-
der.
Archibaldo'nun cinayet saplantı-
sı zamanla erotik bir çekiciliğe dö-
nüşür.
Her seferinde Archibaldo'nun
beyninde oluşan sahnedcki müzik
kutusu onu kadmlan öldürmeye teş-
fık eder ama bu girişimlerinde ba-
şanlı olamaz...
Bunuel'in Rodolfo Usigli'nin ro-
manından alıp Eduardo Ugarte ile
sinemaya uyarladığı bu gerçeküstü
rafıne senaryo Katolik eğitimin sa-
katlığını ve annenin kötülüğünden
kurtulma içgüdüsünden doğan öl-
dürme. yıkma ve mahvetme isteği-
ni kara komediyle çok çarpıcı bir
dille veriyor izleyiciye.
Afa Yayınlan'ndan çıkan Luis Bu-
nuel- Son Nefesim adlı kitaptan Bir
Suçlunun Yaşamı'yla ilgili ilginç bir
bölüm aktaralım:
"Fıhnin bir sahnesindc baş oyun-
cu Emesto Alonso bir seramik fin-
nında oyuncu Myroslava'nın aynen
benzeri olan bir mankcni yakıyordu.
Ne yank ki çekimden kısa bir süre
sonrada Myroslava umutsuz aşkınm
kurbanı olmuş ve intihar etmişti.
Kendi isteği üzerine de cesedi yakıl-
mışû."
IŞBLDAK YE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
'Sakıncalı1
Fotoğraflar
Çok merak ediyorum bu kadar tepki alan, gfttiği
yerierde bu kadar protesto edilen başka bir kültür
bakanımız var mı? Ya da bir başka bakanımız?
Bir önceki Kültür Bakanı için "talihsizlik" diye
yazmıştım; şimdikisi için tanım bulmak öyle kolay
değil; ne demeli bilemiyorum...
• • •
Geçen salı günü basında yer almıştı: Ankara'da
Kütüphaneciler Haftası nedeniyle Milli Kütüpha-
ne'de açılması tasarlanan Sınırtanımaz Fotoğraf-
çılar Grubu'nun sergisi "sakıncalı" ("müstehcen")
bulunmuş.
Cumhuriyet gibi bazı gazeteler haberi birinci say-
fadan verdiler. Radikal'de de sakıncalı bulunan fo-
toğraflardan biri yer alıyordu.
Serginin açılışından önce, Kültür Bakanlığı yet-
kilileri, iki fotoğrafı sakıncalı bulmuş ve sergiden çı-
kanlmasını istemiş. Sanatçılar da yerinde bir dav-
ranışla, onurlu bir davranışla, sanatçrya yakışır bir
davranışla fotoğraflann tümünü sergiden çekmiş-
ler.
Bu sansür olayı, basında bazı gazetelerin birinci
sayfasında yer aldı. Yani bu sansür olayı, gazete-
lerin yöneticilerine göre birinci sayfadan "verile-
cek" bir haber niteliği taşıyordu. (Bazı gazetelerde
de bırakın birinci sayfayı, hiç yer almadı! Doğrusu,
film festivalinin rüzgânna kapıldığımdan televizyon
haberlerinden epeyce uzağım; haberi gazeteler-
den okudum.)
Tersinmeci bir açıdan bakarsak ne birinci sayfa-
da yeri vardı ne de haber değeri vardı bu olayın. Ni-
ye mi? Çünkü Refahlı bir Kültür Bakanlığı'nın (ve
yetkililerinin) tavn başka nasıl olabilirdi?
Başka ne bekliyoruz ki... Başka ne beklenebilir
ki...
• • •
Kültür Bakanlığı, hep yazageldiğimizi bir kez da-
ha yineliyorum, Istanbul'un gözbebeği kültür ku-
rumlanndan biri olan Istanbul Kültür ve Sanat Vak-
fı'nın düzenlediği festiyallere "ciddi" bir yardımda,
katkıda bulunmuyor. Örneğin, şu günlerde Istan-
bul'a bir başka anlam katan Film Festivali'ne "ye-
terii" bir katkıda bulunmuyor. Büyükşehir Beledi-
yesi de bulunmuyor.
Tiyatroya, sinemaya, plastik sanatlara, edebiya-
ta katkıda bulunmuyotiar...
Niye bulunsunlarki...
Refahlı bir belediye, Refahlı bir Kültür Bakanlığı
çağdaş ve uygar olan sanat etkinliklenne; sanata,
kültüre, sinemaya, edebiyata, çağdaş olan her şe-
ye niye hemangi bir yardımda, katkıda bulunsun...
Aslında katkıda bulunmalan, bir "bağış" değil,
görevlerinin bir parçası; bulunduklan, seçildikleri
"yer"lerdeki varlık nedenlerinden biri, en başlıca-
sı...
•••
Bu bağlamda, Refahlı da olsa (sanatsal yaratım-
dan ödün vermeden) Kültür Bakanlığı'ndan, bele-
diyelerden sanatsal yaratımlara, küttürel etkinlikle-
re katkı "istemeyi" de olumsuzlamıyorum. Tersine
istemek gerekir; varsın vermesinler... . UT
Olumsuzlamıyorum gi^nkü; kimın parasını kjme
ver(m)iyodar, kimin malını kimden saklıyorlar.
Her türlü politik ilişkinin dışında, sözü geçen ku-
rumlar; sanatı, kültürü, maddi olarak "ciddi" bir bi-
çimdedesteklemeli, ellerindeki çeşitli kamusal ola-
naklan sunmalı. O paralar ve olanaklar partilerinin
malı -ya da dünya görüşlerinin hizmetinde- değil;
bu toplumun, bu devletin. bu halkın malı...
Ama gel gör ki bizde böyle olmuyor. Nesnel, çağ-
daş ve estetik ölçütlerin yerini politik, ideolojik ta-
vırlar ile özel ilişkiler alıyor.
Bu tür durumlar, Refah'ta kuşkusuz, daha çok
gündeme geliyor; geliyor, çünkü "çağdaşlık" kav-
ramı üzerinde derin bir aynlığımız var...
Türk minyatüpünde geçmişten
gümimüze kadın
• Kültür Servisi - Türk minyatür sanatı içinde
yer alan ve özellikle XVII ve XVIII. yüzyıllara ait
kadın minyatürlerinden örnekler sunulacak. KJasik
minyatür tekniğiyle yapılmış çağdaş ve özgün
yorumlar (Edremit yöresi folklorunda kına gecesi,
efsanesi sahneler) yer alağı sergide, yurtdışı
koleksiyonlarda görülen ve Türkiye'de henüz
bilinmeyen kadın konulu minyatürler özellikle Paris
Ulusal Kütüphanesi'nde bir albümden seçilerek
sergilenecek. Çağdaş yorumlar, Cerrapaşa Tıp
Fakültesi Deontoloji Kürsüsü Başkanı Ord Prof Dr.
Süheyl Ünver'in nakkaşhanesınde Prof. Gülbün
Mesara, Prof. Ülker Erke, Prof. Dürdane Ünver
tarafından yaratıldı. Bugün başlayan sergi, 16 nisan
tarihine dek sürecek.
Kocamustafapaşa'da tiyatro
• Kültür Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme
Demeği tarafından 23 Nisan 1996 tarihinde açılan 235
koltuklu Kocamustafapaşa Tiyatrosu'nda 3 nisan
perşembe günü AST'ın 'Inadına Yaşamak' adlı
oyunu sahneleniyor. Halen eğitim merkezi olarak
çalışan tiyatroda çocuklara yönelik drama, lngilizce,
satranç. folklör ve müzik dersleri, yetişkinlere okuma-
yazma vitray, el becerileri kurslan ücretsiz olarak
sürüyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
'Ülkemizi Misak-ı Milli smırlan içindeki
bütünlüğü ile Atatürk devrimlerinin ışığmda çağdaş
uygarlık seviyesine yükseltmek' düşüncesinden yola
çıkarak tüm profesyonel ve amatör sanatçılan
salonuna davet ediyor.
Makedonya dilinde çocuk kitabı
• Kültür Servisi- Mustafa Rufu Şirin'in 'Masal
Mektuplar' adlı çocuk kitabı, Makedonya'da
yayımlandı. Makedon şair Svetan Stanoeski ve Dişo
Ülkü tarafından 'Düşlemeler-Cohobhja' adıyla
Makedonca'ya çevrilen kitabı, Ended Dandul
resımledi. Mektup türünde yazılmış ilk çocuk
kitabı kabul edilen 'Masal Mektuplar', bir
bebeğin annesine yazdığı düşsel mektupla başlayarak
çocuğun yakın çevresindeki kahramanlara yazdığı ve
kendisine yazılan mektuplardan oluşuyor.
Kitabın telif hakkı, yazar tarafından Makedonya'da
Türkçe eğitim yapan okullarda okuyan çocuklara
bağışlanacak.
Antalya Kültür Merkezi etkinlikJeri
• Kültür Servisi - ,\ntalya Kültür Merkezi, 4-5
nisanda Mersin Devlet Opera ve Balesi'ni; 11 nisanda
da ünlü yonrmcu Özdemir Erdoğan'ı ağırhyor.
Mersin Devlet Opera ve Balesi. dünyaca ünlü
'Carmen' ile Ulvi Cemal Erkin'in "Köçekçe' adlı
eserinden oluşan iki perdelik 'Carmen Köçekçe'
balesini sahneleyecek. Antalyalılar 11 nisanda ise Türk
halk müziginden özgün caz örneklerine kadar uzanan
yelpazede Özdemir Erdoğan'ı dinleyecekler.