Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 1997 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Karşı Devrime Destek Verenler...
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
T
urkıye Anadolu <\ydın-
lanmasını karartmak ıçm
buyuk ve kor bır ınançla
ve bazen açık bazen de
gızlıce kurnazca. planla-
dıkları sav aşı »urduren
gûçlerden yakasını kurtarabılecek mı9
Bugunku kntık soru budur Turkıye.bı-
lınçsız. dar kafalı yalnızca çıkannı du-
şunen, koltuk duşkunu polıtıkacılar ve
yazık kı onlann vanı sıra ayaklan yere
basmayan, kuramcı hayalperest, zaman
zaman donek okumuşlann yazarlann
ve enteldenılen aydınlann(') desteğı ıle
bu noktaya getınliniştır Bu ıkı grup 4ta-
tûrk'un onculuğunu vaptığı aydınlan-
manın ve kulturdevnmının o buyuk eğı-
tım seferberlığının, onemını anlama-
makta onu gozardı ermekte bırleşmış-
lerdır Bugun sonuçlan ıle urunlen ıle
ıç ıçe ve karşı karşıva otduğumuz karsı
devrim'ın baş mımarlan 50yıldanben
Turkıye nın yonetımıne egemen olan
polıtıkacılardır Şeriatçı poiitika bezir-
gânlan'na ıktıdar yolunu açan onlardır
Oğretım bırhğını akla, bılıme dayanan
eğıtımı delık deşık eden, dogmacı, hu-
rafecı, çağdaşlığa demokrasıye karşı
kuşaklar yetıştıren, Ahmet Taner Kışla-
b'nın çok yennde deyımı>le Mıllı Eğı-
tım Bakanlığı'nı Milli Ihanet Bakanlığı
durumuna getıren onlardır Kanlı çatış-
malara zemın hazırlayan, gençlığı bırbı-
nne kırdıran ve boyle ulusal bır facıa
karşısında her tûrlu şıddete karşı çıkmak
yenne taraf tutan, "Bana sağcılar suç iş-
liyordedirtemezsiniz" dıyen yıne onlar-
dır Nıhavetherturludavranışı ılebozuk
mantığı kotuTurkçesı saymaklatûken-
mez malı \ e mulku ıle ınsanı ınsanlığın-
dan utandıran şu sanşın kadını ıktıdara
getıren ve onu orada tutanlar da polıtı-
kacılardır
Ataturk'u once burjuva paşası olarak
anan, ulkeye Marksızmı getırmedığı ve
bır burjuva devnmı ıle yetındığı ıçın suç-
layan daha sonra onu ve Cumhunyet
donemını demokrasıye karşı bır yone-
tım olarak karalay an, bır bolumu numa-
racı cumhuriyetçi'lıkte ya da PKK yan-
daşhğında karar kılıp bır bolumu de ya-
banıl (vahşı) kapıtahzmın somurucule-
n arasına katılan kafalan kanşık sözde
aydınlanmızın da bugun ıçme duştuğu-
muz çıkmazdakj rolu asla kuçumsene-
mez Bakınız bugun aydınlanmız ve sı-
vıl orgutlenmız, hızlı demokrası savunu-
culanmız açık şekılde ortaya çıkan,uy-
garlığı, çağdaşlığı tehdıt eden guçler
karşısında bıle bırleşemıyor, bır dava-
nışma ıçıne gıremıyorlar Susurluk ka-
zasmın ortaya çıkardığı devlet ıçı örgut-
lenme ve yonetımın ıçıne yuvalanmış
çetelere karşı çıkmakla, şenata teokra-
tık duzene karşı durmay ı bırbınnden ayı-
rabılır mısıraz9
Bır demokratın bunlar-
dan bınru one çıkanp, otekını gozardı et-
mesının kabul edılebılır bır gerekçesı
olabılır mı9
Turkıye'de tum sıvıl orgutlenn. aydm-
lann demokrasıyı tehdıt eden bu ıkı ol-
guya hep bırlıkte karşı koymalarmdan
daha doğal bır şey olabılır mı9
Kendısı-
ne demokrat dıyenler şenatçı kuşatma-
yı nasıl kuçumseyebılır Şenatçı orgut-
lenmeyı devlete karşı çıkan bır sıvıl or-
gutlenme olarak yorumlamak onlara
sempatıyle, hoşgoruyle bakmak gaflet
değılse nedır9
Susurluk olayının ortaya
çıkardığı gerçeklen gormezlıkten gel-
mek ve ısrarla peşıne düşmemek de de-
mokrasıyı, msan haklannı savunan kışı-
lere yakışabılır mın
Nasıl olur da Guney-
doğu sorununu PKK sorununu akılcı,
gerçekçı bır şekılde tartışamayız
Ulkede, gerçek demokrasıden çok.
ama çok uzak bır 'demokrasi oyunu'nun,
'demokrasi vutturmacası'nın oynan-
makta olduğunu gonnezlıkten gelıp 'se-
çilmiş- atanmış' tartışmasına gırmek, ca-
mıye sankla gırmek 80 kat değıl 70 kat
sevaptır akıldanelığını gosterenJen ve
benzerlennı "seçflmişlerdir'' dıye saygı
ıle karşılamak olacak ış mıdır9
Demok-
rasiye saygı mıdır bu9
Ataturk'e ve ılle
de orduya kayıtsız şartsız karşı çıkmayı
demokrat olmanın olmazsa olmaz koşu-
lu saymak sahıden demokratlık mıdır''
Bugunün Turkıyesı'nde akılla, mantık-
la. sağduyu ıle bağdaşır mı bu yaklaşım
Karşı devnmcılerle bırlıkte sağduyudan
yoksun kafalan kanşık aydınlanmız,
yazık kı, Turk gençlennın Cumhunye-
tı, onun ılkelennı, devnmlennı ve Ata-
turk'u anlamalanna engel olan gencı
akımlara kuçumsenemez katkılarda bu-
lunmuşlardır Yazıyı bıtırmeden once
Strasbourg Unıversıtesı Profesoru ve
Boğazıçı Unıversıtesı konuk oğretım
uyesı Prof. Poul Dumont'a lculak vere-
lım mı° Ondan bır alıntı "Üstelikbuts-
lamcı akımlann en aandan bırkaçının
Dencı olduğunu sanryordum. Sanınm sa-
dece beo değil bırçok a>dın bunu boyle
goruyordu. \taturkilke\edevnmlerine
eleşürel gozle bakolar. Bunun Türkıye
ıçin tek Doyudu bir dunya anJamına gel-
diğini savundular. Ben de \tatürk ılke ve
devTİmlennin antiliberal taraflannı eleş-
tiriyordum. Ama bence hepımız buyuk
bır hata yapük. Aslında Ataturk ılketeri
ve devnmlerinı çok daha guçlu bır bı-
çımde savunmamı/ gerekıvordu. Bugün
jine gecıkmış bır şey yok. Ataturk ılke ve
devTİmlerini savunmabyız. Bunu soyler-
ken, bdki yinegençüğiınde bildiğim Tür-
kiye'yi yeniden bulmaçabası içındeyim".
Evet boyle dıyor sayın profesor Ben de
şu vahım hatadan. daha geç kalmadan
tum ozgurlukler elden gıtmeden, her şe-
yı yıtırmeden gen donebılsek dıyorum,
bunun olanaklı olduğuna manıyorum v e
hâlâ umut ışığı var dıye duşunuyorum
Gelın bu umudun peşınden gıdelım
ARADABIR
Dr. HUNER TUNCER
Tarımda Bir İlk'in
Ardından...
O, bır Cumhunyet kızıydı O Buyuk Atamızıngu-
zel ulkemızı emanet ettığı gençlerden bırıydı O,
"Cumhunyete Kanat Gerenler"der\d\ 0,1936 yı-
lında Anakara'dakı Yuksek Zıraat Okulu'ndan me-
zun olan ve halen yaşamda kalan ılk beş kızdan bı-
rıydı O Ataturk'e tutkulu ulkesını her şeyden çok
seven, onurlu, mutevazı sevecen ve yaşımının so-
nuna değın dımdık kalmasını bıldı O, benım an-
nemdı
Annem Dr Hadiye Tuncer Turkıye'nın ılk kadın
yuksek zıraat muhendıslerınden bınydı 41 yıl Ta-
rım Bakanlığf nda çalışmış ve kendısını mesleğıne
ve aılesıne adamıştı 1976 yılında Tanm Bakanlığı
Bakanlık Muşavıriığı'nden emeklıye aynldıktan son-
ra da tarım tanhı ve Turk folkloru konulanndakı ça-
lışmalarını surdurmuş ve "Padışahlar Kanunname-
sı" adlı son yapıtı, daha bırkaç ay once Zıraat Ban-
kası tarafından yayımlanmıştı
Tarım tanhı konusunda 40'a yakın kıtap yazmış
olan Dr Hadiye Tuncer tarım alanında ve ozellıkle
toprak reformu konusunda yazılmış, Osmanlı Im-
paratorluğu'na aıt elyazması eserlerı kanunname-
lerı ve belgelıklerdekı (arşıv) belgelerı gun ışığına çı-
karmış, bu alanlarda çalışma yapanlara rehberlık et-
mıştı O, ulkemızden daha çok yurtdışında tanın-
makta ve yabancı araştırmacılar ve tarım tanhçıle-
rı tarafından aranıp sorulmaktaydı Annem, tum ya-t
şantısı boyunca hıçbır zaman kendını on plana Çhi3§j £
karmamış ve kendı adını duyurmayı amaçlama-u^ »^
mıştı O, yalnızca Atamızın ulkemızı emanet ettığk
gençlerden bın olarak uzerıne duşen gorevı canla
başla yapmaya çalışıyor ve daıma "perde arka-
s("nda kalmayı yeğlıyordu
Dr Hadiye Tuncer, Turkıye'dekı ılk tanm kıtabı
olan "Revnak-ı Bostan"\ Osmanlıca aslından gu-
numuz Turkçesıne çevırmış Kuyud-u Kadıme'de-
kı 2000 kadar kanunnameyı okuyup ırdelemış ve bu
kanunnamelerın buyuk bır çoğunluğunu Osmanlı-
cadan Turkçeye çevırerek ulkemıze buyuk bır hız-
mette bulunmuştur
Tarla tanmı uzmanı olan ve "kulturyulaflan" uze-
nne doktorasını yapan Hadiye Tuncer, yalnızca ul-
kemızde değıl ABD Ingıltere, Danımarka Norveç,
Italya, Meksıka Rusya Avusturya, Almanya, Ro-
manya ve Bulganstan'dakı belgelık ve kıtaplıklar-
da da çalışmış, oralarda bulduğu belge ve kıtapla-
n ulkemıze tanrtmıştı
Tum yaşamı boyunca genç bır kalbe ve ruha sa-
hıp olan annem, 40 yaşlarındayken Dıl-Tarıh ve
Coğrafya Fakultesı nde yenı açılmış olan tıyatro
bolumunun de ılk mezunlarından bırıydı
Annem, kendı gıbı Ataturk'un gençlerınden bın
clan babam yuksek zıraat muhendısı Hamdi Tun-
cer ıle 1941 yılında evlenmıştı Hamdı Tuncer de
1971 yılında olumune değın yalnızca ulkesı ıçın ça-
Işmış, Tarım Bakanlığı'nda yonetıcı olarak onemlı
oorevlerde bulunmuş, doğru bıldığı ılkelennden hıç-
bır odun vermemış, tertemız ve durust bır ınsandı
Hatta Devlet Uretme Çıftlıklerı Genel Muduru'yken
ıkelerınden odun vermemek pahasına, zamanın
Tarım Bakanı'nın ısteklerıne karşı çıkmış ve gore-
\mden ayrılmak zorunda kalmıştı Mesleğının yanı
ara sanatçı bır kışılığe de sahıptı babam Ilk Turk
cperası olan Ozsoy'da 1934 yılında "Tur" rolunu oy-
ramış, Yuce Atamızın huzurunda bırçok operet ve
tyatro oyununda da oynamak onuruna erışmıştı
Hadiye Tuncer, yaşımının son gunune değın ça-
Işmaktan ve yazmaktan vazgeçmemış, hasta ya-
tağındadahı kıtaplarının ne zaman yayımlanacağı-
rı, en son kıtabının dağıtımının yapılıp yapılmadı-
çını sormuştu
Annemın son zamanlarda en çok kızdıklan, ulke-
nız ınsanının Ataturk'e karşı gosterdığı vefasızlık,
O'nun devnmlerıne karşıt guçlenn gıderek guçlen-
nesı ve ozellıkle laıklıkten venlen odunlerdı
Annecığım gozun arkada kalmasın
1
Senın ayrıl-
Tianla bu dunyada yapayalnız kalmış da olsam,
vureğımde daıma senın sevgını taşıyarak, senın ba-
•a gostermış olduğun doğru yoldan ayrılmayarak
•aşam savaşımımı surdureceğım Babamın ve se-
iın ıstemış olduğunuzgıbı, ulkenın bır gun yeniden
iydınlığa kavuşması yolunda elımden geldığınce
;aba harcayacağım
GAZİANTEP ASLİYE 5. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Da\acı ıl tuzelkışılığı vekılı tarafından davalı Zekıye Işık
\e Emıne Işık (Metın) aleyhıne açılan cebn tescıl davasında,
Davacı \ekıh dılekçesınde, Gazıantep Sam Kö\u pafta 17,
parsel 1407 deka\rt]ı4220m2'lık 3 24 hısselı taşınmazı or-
ganıze sana\ ı bolgesı genışletme sahası olarak ıstımlak edıl-
mış olup Gazıantep ıl tuzelkışılığı adma cebn tescılını talep
vedavaetmıştır Davalı Leyla Işık ın mırasçısı Emıne Işık ın
(Metın) davetıve teblığ edıleraemış ve tum aramalara rağmen
de bulunamamış olduğundan kendısme duruşma gunü ıle bır-
lıkte dava dılekçesı özetının ılanen teblığıne karar venlmış-
tır Da\alı Emıne Işık'ın (Metın) ışbu ılamn teblığınden son-
ra mahkememızın 29 5 199"" duruşma gunlu 1995' 1040 esas
sayılı dosyasinın duruşmasina bızzat gelmesı bır vekıl gön-
denlmesı, delıllennın bıldırmesı, aksı takdırde duruşmanın
gıvabmda yapılarak karar v enleceğı meşruhatlı davetıve yer-
ıne kaım olmak uzere duvnılur
Basın 16950
Suçluluktan Kurtulamazlar
M. İSKENDER ÖZTURANU
A
nayasalar, hukukun odak noktala-
n, devletın temel yasalandır Uy-
gar dunyanın tum anayasalan, kı-
şılenn ve kuruluşlann "anayasaya
saygı borcu"ndan soz etmışlerdır
1982 Turk Anayasasfnagorede "Anayasahu-
kumleri, yasama. yürütme ve vargı organlannı,
idare makamlaruu. tiım kuruluş ve kjşüeri bağ-
lavan temel hukuk kurallandır. Yasalar, anava-
sava a>kırı olamaz." (m 11)
Bu, evrensel bır duzenlemedır Değıştınlın-
ceye değın de anayasaya uymak ve onu uygu-
lamak, tum vatandaşlann ve sıyasal ıktıdarla-
nn ödevıdır Ne var kı çağdaş gerçeklere v e top-
lumsal gereklere aykın anayasalann değıştınl-
mesını ıstemek de kışıler ıçın bır yurttaşlık hak-
kı ve vatandaşhk gorevıdır
Yururluğe gırdığı günden ben 1982 Anaya-
sası'nın değıştınlmesını ısteyenler bu nedenle
yerden goğe kadar haklıdırlar Çünku bu ana-
yasa. Turk ulusunun özlemlen ve beklentılen
doğrultusunda çıkanlmamıştır Bazı çağdaş
yargılara yer vermesıne karşın düşunceyı suç-
lamış, düşunen ınsanı cezalandırmıştır Huku-
ka ve hukuk devletıne aykın duzenlemeler ge-
tırmış, gencı akımlara odun vermıştır Turkıye,
bu anayasa ıle yazarlannı, çızerlennı, duşunur-
lennı cezaevıne kapatan ülkeler arasında bınn-
cı sırada yer almıştır
lnsanlık, hukuka bağlı devlet sıstemıne ve
ozgûrlukJer duzenıne kolayca ulaşabılmış de-
ğıldır Çok eskı donemlerde senyorler, daha
sonra da ımparatorlaı; krallar ve padışahlar, hu-
kuka bağlı btr sıstem düşunmemışler, böyle bır
lygulamayı gûndeme getırmemışlerdîr Kendı
hukuklannı kendılen yaratmışlar, ıkı dudakla-
n arasından çıkan sozlenn hukuk v e yasa oldu-
ğunu sav lamışlardır Ulusal ıstencı, ulusun hak
anlayışını goz ardı etmışlerdır
tnsanoğlu Aydmlanma çağı ıle once ozgur
düşunceye, sonra da laıklık yolundan ulusal
egemenlık v e demokrasıye ulaşmıştır Dev letın
ve devlet yonetıcılennın hukukla sınırlandınl-
ması. bu aşamadan sonra çıkmıştır ortaya Gü-
numuzun uygar dunyasında uygulanan sıstem
budur Çağdaş dunya banş ve esenlığı hukukta
aramakta, hukukun üstunluğune önem ve değer
vermektedır Amaç, açlık ve yoksulluğu bıle
hukuk yoluyla ortadan kaldırmaktır
Hukuk, bır ulusun yaşayan hak anlayışıdır
Bu anlayış öncelıkle anayasalara yansımalıdır
Çunku anayasası çağdaş ve uygar olmayan bır
ulkede banş ve esenlık yoktur Aynca anayasa-
lar, uygulanması ıçın yururluğe konulan metın-
lerdır Toplumsal gerçeklere uygun olsalar da
olmasalar da değıştınlınceye kadar bemmsen-
melen ve uygulanmalan gereklıdır Bunun ter-
sını düşunmek, toplumsal çatışmalara pnm ver-
mek demektır
Orneğın, 1961 Anayasası. belkıde dunyanın
en ılen, en çağdaş anavasalanndan bınydı Ne
var kı kısa bır sure sonra ona "hayır" dıyenle-
nn, ona ıçtenlıkle ınanmayanlann, "Bu anayu-
sa ile dev let yoDetilemez" bıçımınde konuşanla-
nn elıne geçtı Zamanın başbakanı, "Meclis'in
ustunde bir Anayasa MahkemesL, hukumetin
ustuodebir Danıştay olamaz" soylemlenyle yıl-
lar yılı yargı kararlannı uygulamak ıstemedı
"Tazmınat oderim, karaıian uyguJamam
r>
de-
dı (Demırel)
1965'lerde İsmet Inönü "ortanuı sohı" deyı-
mını ılk kez kullanmıştı Başbakan. "vakh ge-
çirmeden
r>
, "Ortanııı solu / Moskova volu'" slo-
ganıyla karşılık verdı bu yaklaşıma Inonu, bu
suçlamayı tek tumceyle yanıtladı "Ben" dedı
"lark yıldan beri sok-uyum". Sağcılığın, solcu-
luğun, ılencılığın, tutuculuğun ne olduğunu bıl-
meyenler bu yanıttan hıçbır şey anlamadılar
Bu anlayışsızlık, 1971 -1973 anayasa değışıkJık-
lenne surükledı ulkeyı Ve o güzelım anayasa
genye goturuldu Bu nedenledır kı 1961 Ana-
yasası uygulanmadan ölen ya da oldurülen bel-
kı de ılk anayasa olarak tanhın sayfalanna go-
muldu Bu suretle özgurlükler duzenıne, hukuk
dev letıne son veren bır uygulama başlatıldı Ve
Turkıye, bır anayasa bunalımına suruklendı
Bunalım. gunumuzde de surmektedır
1961 Anavasası "Yuksek HâkimkerKurulu"
ve "YuksekSavcılarKurulu"adı altında ıkıku-
nrnı gerçekleştırmıştı Hâkımler de savcılar da
kendı yonetım organlannı kendılen seçıyordu
Ne var kı 12 Mart rejımı, yurutmeyı yargıya kar-
şı daha gûçlu bır duruma getırmeİc ıstıyordu Bu
amaçla yaptığı değışıklıklerle, Anayasa Mah-
kemesı'nın ve bağımsız yargınm yetkılennı kı-
sıtladı Bununla da yetınmedı, kurul kararlan-
nın kesın olacağı duzenlemesını yururluğe koy-
du Hâkımlen ve savcılan hak arama ozgûrlü-
ğûnden yoksun bıraktı Mübaşırlere, odacılara,
tutanak kâtıplenne tanınan bu özgûrlüğû, yar-
gıçlardan ve savcılardan esırgedı
Anayasa Mahkemesı 27
/
l/1973 tanhlı kara-
ny la önce hâkımler, sonra da 27/9' 1973 tanhın-
de savcılar hakkındakı duzenlemeyı ıptal ettı
Karann gerekçesınde bu değışıkılğın "hukuk
dev leti ve eşitlik ilkesine aykınuğı"ndan söz edı-
lıyordu Sonuç kısmında da şu çarpıcı tumce-
ler vardı "Yargıçlann yasa yoluna başvurma
hakkmdan yoksun olan bir devlette bireylerin
hukuksal guvenceye sahip olduğu düşünüie-
mez."
Dunyanın tum uygar ulkelennde hak arama
özgûrlüğû msan haklanndan sayılmıştır ve sa-
yılmaktadır Kışılenn en son başvuracağı yer
bağımsızmahkemelerdır Nevarkı, 12Martre-
jımı, savcılar ve yargıçlan gûvenceden yoksun
bırakarak guçler aynlığı sıstemım zedelemış,
ülkeye banş ve ennç getıımek ısterken busbu-
tunıçındençıkılmazbırdurumyaratmıştır Bu-
nun sonunda 12 Eylül darbesı gelıp çatmıştır
12 Eylul, 1971-1973 anayasa değışıklıklennı az
bulmuş, bır gece yansı bu ıkı kurulun kapısına
da kılıt vurmuştur Bu ıkı kurul, "Hâkimler ve
Savcılar Yuksek Kurulu" adıyla bırleştınlmış-
tır Kurul kararlan eskısı gıbı kesın olacaktır
Ozerklık ortadan kaldınlmış, adalet bakanı baş-
kan, musteşar kurul uyesı olmuştur Yonetım
adalet müfettışlenne venlmış, ıvedı durumlar-
da bakana yargıç ve savcılan başka yere atama
yetkısı tarunmıştır Bu suretle de savcı ve yar-
gıç guvencesı yok edılmıştır
1982 Anayasası'nın olumsuzluklannı say-
makla tuketemeyız Bu anayasanın baştan so-
na değıştınlmesını ısteyenlenn haksız oldukla-
nnı da hıçbır zaman soyleyemeyız Bu neden-
le 1982 Anayasası, haklı olarak kımı kışılerce
hak ve ozgurluklen rafa kaldıran, hukuk devle-
tının mezannı kazan bır anayasa sayılmaktadır
Ataturk'un vasıyetnamesını bıle ıptal eden bır
anayasadır bu anayasa Gunumuzun yargıç ve
savcılan bazı suçlann ve suçlulann uzenne gı-
demıyorsa, bunun başlıca nedenı 1982 .Anaya-
sası 'dır Sıyasal, sosyal v e toplumsal bunahmın
baş sorumlusudur Turk ulusu böyle bır anaya-
saya layık değıldır
Bılındığı gıbı Napohon Bonapart, 18 yuzyıl-
da "devletin ancak çizmeler ve mahmudıriay.ö-
netfleceğiııP sav lamıştır Bu gorus^jÇjŞuTiızdii
geçerlılıgıruyıtırmıştır Onun yenne iu»kjikd^-
letı ve hukukun üstûnluğu egemen olmuçtur.
Mustafa Kemal'ın "En büyukeserün" dedı-
ğı TBMM, gunumuz koşullannda Turk ulusu-
nun ozledığı, bekledığı bır anayasa yapabılecek
guçte ve konumda değılse, varhk nedenını yı-
tırmışdemektır Unutmayahmkı Ataturk, cum-
hunyetı kurduğu gûnlerde "Kişisel iktidar gibi
bir örnek bırakarak ölmeyeceğim. Pariamenter
bir cumhuriyet kuracağrnı" dıyen buyuk bır
devlet adamıdır Amacına ulaşmak ıçın cumhu-
nyetı demokrasıye dönuşturmek ıstemıştır Ya-
şam sûresı bu ozlemını gerçekleştırmesme ızın
vermemıştır Atatürk"un kurduğu Meclıs, cum-
hunyetten 74 yıl sonra bır lıderler sultasını on-
leyemıyor, devnmcı cumhunyetı tutucu ve ls-
lamcı bır cumhunyete çevırmek ısteyenlen sı-
nesınde banndınyorsa, ulusa karşı, tanhe kar-
şı, Ataturk'e karşı sorumluluktan hatta suçlu-
luktan hıçbır zaman kurtulamaz Bunu başara-
mayan Meclıs, vakıt geçırmeden yennı başka
bır meclıse devTetmek zorundadır
TARTIŞMA
Harf Devrimi Düşmanlığı
S
aym Prof Ali
Ozek,harf
devnmı ıçın
taşıdığınız
fıkırlen
gazete
sütunlannda okudum 75
yaşmda bır Turk
Musluman olarak ûzuntu
duydum lslam tanhı ve
Turk tanhını çok ıyı
bılmedığınızı
gozlemledım Bın yıldır
ummet yapısındakı Turk
toplumuna, Tûrk
kımlığını dolayısıyla
Turk kultur kımlığını
kazandırmak ıçın yapılan
Cumhunyet
devnmlennın sızler hep
karşısındasınız Arabın ve
Arapçanın Turk kımlığını
kaldırarak toplumumuzu
asımılasyona ugratan
Arabı ve yazısını artık
ızlemeyeceğız
Arap, dunyanın en ırkçı
bır toplumudur
Kendısınden başka butun
Muslumanlan kole ve
mavalı olarak kabul eder
Osmanlı'da ıdeolojı
yoktu, dıyorsunuz
Doğrudur1
Osmanlı
halkı, her Musluman gıbı
tepkısız, teslımıyetçı bır
ümmet topluluğuydu
Arabın kulturel
baskısından kurtulup
Turk kımlığımızın
oluşumunda Cumhunyet
devnmlen bu ulus ıçın
buyuk atılımdı
Sız Marmara llahıyat
Fakultesı'nde
hocaymışsınız Şunu ıyı
bılın lslam 1400 yıldan
ben devam edıyor Hangı
sosyal ve ekonomık
acılara çare bulmuştur0
1400 yıldır yoksulluğa
neden bır çare
bulunamamıştır
9
Çunku. lslam
egemenlenn, zengınlenn,
tuccarlann duııdır
Bırakm lutfen bu ulusun
yakasını lnsan onuruna
yakışır bır dunya kuralım
onlar ıçın'
Inancı ımanı sızler
dağıtmaya çalışmayınız
Bu, yuce Tann'nın
tasamjfu altmdadır
Kendınızı Tann yenne
koymayınız Arabın
deyımıyle Turk'u
ıdraksız kabul edenlenn
ne kendılennı. ne
alfabelennı, ne de
Arapçalannı
ıstemıyoruz
Adnan Hunca
Sanayıcı
SERMAYE PİYASASI KURULU UZMAN YARDIMCILIĞI
GtRİŞ SINAVI
2499 sayılı Sermaye Pıyasası Kanunu gereğınce kurulmuş bulunan Sermaye Pıyasası Kurulu'nun Ankara Merkez ve
tstanbul temsılcıhğınde, çeşıtlı daırelerde görevlendınlmek uzere Hukuk Fakultesı mezunu adaylar arasından avukatlık
stajı kaydı aranmaksızın uzman yardımcısı kadrolannda görevlendınlmek uzere yeter sayıda personel seçımı ıçın yanş-
ma sınavı açılacaktır
SAĞLANAN ÎMKÂNLAR
Yan^ma sınav mı kazananlar, üç yıllık bır meslek ıçı eğıtıme
tabı tutulacaklar, aynca akademık çalışmalara katılmak. y aban-
cı dıl bılgılennı ılerletmek ınceleme ve araştırmalarda bulun-
mak uzere vabancı ulkelere gondenlebıleceklerdır
KATILMA KOŞULLARI
Gınş sınavına katılabılmek ıçın,
1) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48 maddesınde yazılı nıte-
lıklere sahıp olmak,
2) Hukuk konusunda en az 4 yıl eğıhm veren yükseköğrenım
kurumlannı veya eşıtı yabancı fakülte \e vûksekokullan söz-
lu sınav tanhı ıtıbany la bıtırmış olmak,
3) OSYM'nm T lş Bankası Ankara Güvenevler Şubesı nde-
kı 2320 numaralı hesabma sınav ucretı olarak 2 500 000 - TL
yatırmak (Sınava başvuru koşullannı taştmadığı halde sınav
ücretını yatıranlar ve başvurusu kabul edıldığı halde sınav a gır-
meyenlerle sınavı kazanamayan adaylann sınav ucretlen ıade
edılmeyecektır)
4) Yaş, sağlık \e dığer nıtehkler bakımından "Sınav Broşu-
ru nde gostenlen şartlan taşımak zorunludur
SINAV LAR
29 Hazıran 1997 Pazar gunü Ankara'da ÖSYM sorumluluğun-
da uvgulanacak yabancı dıl genel vetenek ve alan bılgısı test-
lerı ıle »ınavın ılk aşaması gerçekleştınlecek, bu sınavda
basanh olanlar aynca kurul tarafindan yazıh ve sözlü sınava
tabı tutulacaklardır
t
Sermaye Pıyasası Kurulu gorev v e yetkılennı, sınava katılma
koşullannı sınav konulannı ve sınavların yapılış şeklı ıle ıl-
gılı aynntılı bılgılen ıçeren "Sınav Broşüru" ve "Başvuru For-
mu" Kurul'un aşağıda adreslen gostenlen Ankara ve Istanbul
burolanndan alınabılır veya posta ıle ıstenebılır
BAŞVTJRU ŞEKLİ VE YERİ
Gınş sınavına katılabılmek ıçın "Başvuru Formu" ve ıstenen
belgeler en geç 16 May ıs 1997 tanhıne kadar ulaşacak şekılde
Kurul'un Ankara'dakı merkezıne şahsen veva posta yoluyla
teslım edılecektır Postadakı gecıloneler dıkkate alınmaya-
caktır
\DRESLER
Sermaye Piyasası Kurulu Doç. Dr. Bahrive Uçok Cd. No:
13 Beşevler/ANKARA
Tel:0 312 212 62 80(20hat)
Sermaye Pıyasası Kurulu
tstanbul Temsilcılıği
Akmerkez E Blok Kat: 11 EtUer/lSTANBUL
Tel: 0 212 282 09 35 (10 Hat)
Basın 14886
ÇAYIRALAN
K.\D\STRO
MAHKEMESİ'NÜEN
DosvaNo 1991'183
Duruşma Gûnu 19 3 1997
Davacı Çayıralan ılçesı
Orman lşletme Müdürlüğü
Temsılcısı Muzaffer Yeşıl ta
rafindan davalılar Alı Pınar
başı \e I
7
arkadaşı alevhıne
açılan tespıte ıtıraz da\asının
yapılan yargılamaii sırasında
v enlen ara karan gereğınce
Davalı Halıl Pınarbaşı mı-
rasçılan Hayrullah, Numav at
ve Mûne\r
\er Pınarbaşı nın
tum araştırmalara rağmen
açık ıkamet adreslen temın
edılmedığınden kendılenne
dahıh dava dılekçesı teblığ
edılememış olup davanındu
mşması 14 5 1997 gunu saat
10 00 a bırakılmakla adı ge-
çen mırasçılann bellı gun ve
saatte duruşma salonunda de
lıllen ıle bırlıkte bızzat veva
bır vekılle gelmelen aksı hal
de yokluklannda karar \er
ıleceğı hususu Teblıgat K.a
nunu nun ılgılı maddelen
gereğınce teblığ yenne kaım
olmak uzere ılanen teblığ ol
unur 5 2 1997
Basın 13451
CUMHURİYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERtNÇ
Bayan Çiller'in
Refah Yolu
REFAHYOL hukumetının kamuoyuna yansıyan
goruntusu ANAYOL ortaklığının son gunlennı anım-
satan bır ıvme ıle sona doğru yaklaşıyor
ANAYOL donemınde koalısyon ortağı ıkı partı ıle
bu partılenn bakanlannın bırbırlerıne yonelttıklerı
suçlama ve eleştınler nedenıyle ıpler kopmuştu
Ancak haksızlık etmemek ıçın hemen belırtelım
kı anlaşmazlıkların kaynağı bugunku gıbı değıldı
Anavatan Partısı koalısyon protokolunun dordun-
cu maddesınde yer alan "her türlü yolsuzluk ve
usulsuzluklenn uzenne gıdıleceğı" ılkesınden odun
vermek ıstemıyor, bu tutum da hakkında yuzlerce
soylentı ve belge bulunan Bayan Çiller'ı urkutuyor-
du Bayan Çıller, sonuçta kurtuluşu koalısyonun
dağılmasında ve Refah Partısı'nın koruyucu kolla-
nnda buldu
REFAHYOL koalısyon protokolunde ıse "yolsuz-
lukla mücadele" ıbaresı "devletin yeniden yapı-
lanması" başlıklı dorduncu bolumun (f) bendınde
geçryor "Devletin şeffaflaşması ve yolsuzlukla mu-
cadele " Ancak alttakı metınde yolsuzlukların uze-
nne gıdılmesını değıl, Bayan Çiller'in korunmasını
hedef alan cumleler var
Bayan Çıller, ortağının dıncı devletı hedefleyen gı-
nşımlerını belkı de bu yuzden gormezden gelıyor
Gorulduğu kadanyla yenı dosyalann gundeme gel-
mesını engelleyen tek seçenek REFAHYOL huku-
metıdır
Bayan Çiller'in soz konusu protokolden aklında
kalan yalnızca 10'uncu madde olmuş "Başbakan-
lık eşıt surelı, donüşumlu olacaktır " Bay Aktuna
ve Bay Erez'ın ıstıfa yazılarında belırttıklerı ve da-
ha sonra da seslendırdıklen eleştırılerle uyanlar, la-
ık cumhunyetın onundekı tehlıkelen somut bıçım-
de gozler onune senyor Ama anlayan kım'?
Oysa DYP lıden yıne koalısyon protokolunun "G/-
rış" bolumune baksa şu paragrafı gorecek "Tur-
kıye Cumhunyetı 'nın demokratık, laık ve sosyal bır
hukuk devletı olması, Ataturk ılkelen, ıkı partı ara-
sında vazgeçılmez ortak uzlaşma zemınını teşkıl
edecektır "
DYP, bu ortak uzlaşma zemınının surduğunu sa-
nıyorsa buyuk bır yanılgı ıçınde demektır Bayan Çıl-
ler'ın boşluklarını çok ıyı değerlendıren Refah Par-
tısı, "uzlaşmayı" uygulamada tam tersı bır "dayat-
maya"donuşturmuştur ANAYOL'u dağıtan yolsuz
luk ıddıalan REFAHYOL'da yapıştıncı bır ışlev gor-
mektedır Sağlı sollu muhalefet partılen de olup bı-
tenlerı seyretmeyı yeğlemektedır
•
Yuksek Oğretım Kurumu'nun (YOK), bazılan Tur-
kıye'ye şenat ıhraç etme gınşımınde bulunan yurt-
dışındakı ılahıyat fakultelennın denklığını yeniden
duzenleyerek sınav koşulunu getırdığını Emine
Kaplan yazdı
•
Kara, hava denız ve jandarma komutanlarının
Yuksek Asken Şûra'nın orduda terfi ve emeklılık ka-
rarlannı değerlendıreceğı ağustos toplantısında,
once Mıllı Guvenlık Kurulu'nun 18 maddelık pake-
tının yaşama geçırılmesınden emın olmak ıstedık-
lennı ıçeren haben Hülya Karabağlı duyurdu
26 Nısan 1996'da Çernobıl'de 4 no'lu reaktorun
patlamasıyla meydana gelen kazanın acı sonuçla-
n yıllar sonra da ortaya çıkıyor 11 yıl sonrakı acı tab-
loyu Umrt Otan gundeme getırdı
•
1994 yılında Uzanlar'a geçen METAŞ'ın son ıkı
yıldakı zarar bılançosunu, sureklı zarar ettınlerek
Imar Bankası'na borçlandırıldığı ıddıalarını Merih
Ak haberleştırdı
•
Bergama'da Eurogold'un sıyanurle altın dayat-
masına karşı halkın arazı ışgalıne varan tepkısını Iz-
mır Buromuz aktardı
•
22 Nısan Dunya Gunu'nde dunyamızın yaşadığı
ekolojık sorunlar Asuman Abacıoğlu tarafından
derienerek kamuoyuna ıletıldı
•
Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanı Necati Çe-
lik'ın SSK ıçınde hızla yaygınlaştırdığı yonetıcı ve
personel kıyımının yenı boyutunu Ali Er haberleş-
tırdı
•
Önumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır
hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla
ANAMUR KADASTRO
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
llı Içel Ilçesı Anamur Mahallesı \esilyurt
Adano 286Parselno 17,18,44
Konu 3402 sayılı yasanın 41 maddesıne göre yapılan
düzelrme
Karar numarası 1997/
Karar tanhı 04 04 1997
Anamur ılçesı Yeşılvurt Mahallesı 286 ada, 17 18 ve
44 numaralı parsellenn koşe noktalannı sayısallaştırmak
ıçm yapılan çalışmalar Mrasmda 286 ada 1 nolu kadast-
ro parselmın ıfrazı sonucu oluşan 44 nolu parsel ıle ka-
dastro parsellen olan 17 ve 18 nolu parseller arasındakı
kınk noktalannda koordmat farklılıklan olduğu, 44 no-
lu parselın ıfrazı sırasında hesaplanan koordınat değer-
lennm yanliş hesaplandığı buna göre ılk tesıs kadastra
ölçu değerlen alınmak suretıyle 17 nolu parselın 0919m2
olan tapu vüzolçümu 0924 61 m2 olarak, 18 nolu parse-
lın 0578 m2 olan tapu yuzölçümü 0575 11 m2 olarak ve
44 nolu parselın ıse 1291 39 m2 olan tapu yûzölçûmü
1286 93 m2 olarak duzeltılmıştır
Yapılan tum aramalara rağmen 17 nolu parsel malıkı
Bayram Haynoğlu Abdulkadır Ruşen ve 18 nolu parsel
malıkı Mehmet oğlu Hıdayet Dınçer Doğan ve 44 nolu
parsel malıklen Ahmet ev latlan Tahır ve Hıdayet Doğan
ve Kenm oğlu Halıl Vatanandıran v e Sadettın kızı Sevıl
Doğan ve Coşkun oğlu Nızamettm Öz ve Alı kızı Şenfe
Altay Duralı oğlu Mustafa Altay. Ismaıl kızı Emel Otlu-
yurt, Hüseyın oğlu Namık Ünverdı, Mahmut oglu Tur-
han Zorlu, Ahmet Tahır oğlu Samı Suay Hasan kızı Ay-
şe Menekşe. Suay, Mehmet kızı Fıknye Parlak Hasan kı-
zı Ayşe Ceylan Hasan kızı Sabn Koprülü'nun adreslen
ve kım olduklan tespıt edılememış, duzeltme karan ken-
dılenne teblığ edılemedığınden ılgılı şahıslara ılanen teb-
lığı gerekmıştır
7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 29, 30 ve 31 mad-
delen uyannca vapılan teblığ ılan tanhınden 7 gun son-
ra teblığ edılmış savılacağı ve teblığ tanhınden ıtıbaren
30 gun ıçensınde Anamur Sulh Hukuk Mahkemesı nde
dava açılmadığı takdırde duzeltme karannın kesın-
leşeceğı ılanen teblığ olunur
Basın 17226