23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 1997 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Karşı Devrime Destek Verenler... Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR T urkıye Anadolu <\ydın- lanmasını karartmak ıçm buyuk ve kor bır ınançla ve bazen açık bazen de gızlıce kurnazca. planla- dıkları sav aşı »urduren gûçlerden yakasını kurtarabılecek mı9 Bugunku kntık soru budur Turkıye.bı- lınçsız. dar kafalı yalnızca çıkannı du- şunen, koltuk duşkunu polıtıkacılar ve yazık kı onlann vanı sıra ayaklan yere basmayan, kuramcı hayalperest, zaman zaman donek okumuşlann yazarlann ve enteldenılen aydınlann(') desteğı ıle bu noktaya getınliniştır Bu ıkı grup 4ta- tûrk'un onculuğunu vaptığı aydınlan- manın ve kulturdevnmının o buyuk eğı- tım seferberlığının, onemını anlama- makta onu gozardı ermekte bırleşmış- lerdır Bugun sonuçlan ıle urunlen ıle ıç ıçe ve karşı karşıva otduğumuz karsı devrim'ın baş mımarlan 50yıldanben Turkıye nın yonetımıne egemen olan polıtıkacılardır Şeriatçı poiitika bezir- gânlan'na ıktıdar yolunu açan onlardır Oğretım bırhğını akla, bılıme dayanan eğıtımı delık deşık eden, dogmacı, hu- rafecı, çağdaşlığa demokrasıye karşı kuşaklar yetıştıren, Ahmet Taner Kışla- b'nın çok yennde deyımı>le Mıllı Eğı- tım Bakanlığı'nı Milli Ihanet Bakanlığı durumuna getıren onlardır Kanlı çatış- malara zemın hazırlayan, gençlığı bırbı- nne kırdıran ve boyle ulusal bır facıa karşısında her tûrlu şıddete karşı çıkmak yenne taraf tutan, "Bana sağcılar suç iş- liyordedirtemezsiniz" dıyen yıne onlar- dır Nıhavetherturludavranışı ılebozuk mantığı kotuTurkçesı saymaklatûken- mez malı \ e mulku ıle ınsanı ınsanlığın- dan utandıran şu sanşın kadını ıktıdara getıren ve onu orada tutanlar da polıtı- kacılardır Ataturk'u once burjuva paşası olarak anan, ulkeye Marksızmı getırmedığı ve bır burjuva devnmı ıle yetındığı ıçın suç- layan daha sonra onu ve Cumhunyet donemını demokrasıye karşı bır yone- tım olarak karalay an, bır bolumu numa- racı cumhuriyetçi'lıkte ya da PKK yan- daşhğında karar kılıp bır bolumu de ya- banıl (vahşı) kapıtahzmın somurucule- n arasına katılan kafalan kanşık sözde aydınlanmızın da bugun ıçme duştuğu- muz çıkmazdakj rolu asla kuçumsene- mez Bakınız bugun aydınlanmız ve sı- vıl orgutlenmız, hızlı demokrası savunu- culanmız açık şekılde ortaya çıkan,uy- garlığı, çağdaşlığı tehdıt eden guçler karşısında bıle bırleşemıyor, bır dava- nışma ıçıne gıremıyorlar Susurluk ka- zasmın ortaya çıkardığı devlet ıçı örgut- lenme ve yonetımın ıçıne yuvalanmış çetelere karşı çıkmakla, şenata teokra- tık duzene karşı durmay ı bırbınnden ayı- rabılır mısıraz9 Bır demokratın bunlar- dan bınru one çıkanp, otekını gozardı et- mesının kabul edılebılır bır gerekçesı olabılır mı9 Turkıye'de tum sıvıl orgutlenn. aydm- lann demokrasıyı tehdıt eden bu ıkı ol- guya hep bırlıkte karşı koymalarmdan daha doğal bır şey olabılır mı9 Kendısı- ne demokrat dıyenler şenatçı kuşatma- yı nasıl kuçumseyebılır Şenatçı orgut- lenmeyı devlete karşı çıkan bır sıvıl or- gutlenme olarak yorumlamak onlara sempatıyle, hoşgoruyle bakmak gaflet değılse nedır9 Susurluk olayının ortaya çıkardığı gerçeklen gormezlıkten gel- mek ve ısrarla peşıne düşmemek de de- mokrasıyı, msan haklannı savunan kışı- lere yakışabılır mın Nasıl olur da Guney- doğu sorununu PKK sorununu akılcı, gerçekçı bır şekılde tartışamayız Ulkede, gerçek demokrasıden çok. ama çok uzak bır 'demokrasi oyunu'nun, 'demokrasi vutturmacası'nın oynan- makta olduğunu gonnezlıkten gelıp 'se- çilmiş- atanmış' tartışmasına gırmek, ca- mıye sankla gırmek 80 kat değıl 70 kat sevaptır akıldanelığını gosterenJen ve benzerlennı "seçflmişlerdir'' dıye saygı ıle karşılamak olacak ış mıdır9 Demok- rasiye saygı mıdır bu9 Ataturk'e ve ılle de orduya kayıtsız şartsız karşı çıkmayı demokrat olmanın olmazsa olmaz koşu- lu saymak sahıden demokratlık mıdır'' Bugunün Turkıyesı'nde akılla, mantık- la. sağduyu ıle bağdaşır mı bu yaklaşım Karşı devnmcılerle bırlıkte sağduyudan yoksun kafalan kanşık aydınlanmız, yazık kı, Turk gençlennın Cumhunye- tı, onun ılkelennı, devnmlennı ve Ata- turk'u anlamalanna engel olan gencı akımlara kuçumsenemez katkılarda bu- lunmuşlardır Yazıyı bıtırmeden once Strasbourg Unıversıtesı Profesoru ve Boğazıçı Unıversıtesı konuk oğretım uyesı Prof. Poul Dumont'a lculak vere- lım mı° Ondan bır alıntı "Üstelikbuts- lamcı akımlann en aandan bırkaçının Dencı olduğunu sanryordum. Sanınm sa- dece beo değil bırçok a>dın bunu boyle goruyordu. \taturkilke\edevnmlerine eleşürel gozle bakolar. Bunun Türkıye ıçin tek Doyudu bir dunya anJamına gel- diğini savundular. Ben de \tatürk ılke ve devTİmlennin antiliberal taraflannı eleş- tiriyordum. Ama bence hepımız buyuk bır hata yapük. Aslında Ataturk ılketeri ve devnmlerinı çok daha guçlu bır bı- çımde savunmamı/ gerekıvordu. Bugün jine gecıkmış bır şey yok. Ataturk ılke ve devTİmlerini savunmabyız. Bunu soyler- ken, bdki yinegençüğiınde bildiğim Tür- kiye'yi yeniden bulmaçabası içındeyim". Evet boyle dıyor sayın profesor Ben de şu vahım hatadan. daha geç kalmadan tum ozgurlukler elden gıtmeden, her şe- yı yıtırmeden gen donebılsek dıyorum, bunun olanaklı olduğuna manıyorum v e hâlâ umut ışığı var dıye duşunuyorum Gelın bu umudun peşınden gıdelım ARADABIR Dr. HUNER TUNCER Tarımda Bir İlk'in Ardından... O, bır Cumhunyet kızıydı O Buyuk Atamızıngu- zel ulkemızı emanet ettığı gençlerden bırıydı O, "Cumhunyete Kanat Gerenler"der\d\ 0,1936 yı- lında Anakara'dakı Yuksek Zıraat Okulu'ndan me- zun olan ve halen yaşamda kalan ılk beş kızdan bı- rıydı O Ataturk'e tutkulu ulkesını her şeyden çok seven, onurlu, mutevazı sevecen ve yaşımının so- nuna değın dımdık kalmasını bıldı O, benım an- nemdı Annem Dr Hadiye Tuncer Turkıye'nın ılk kadın yuksek zıraat muhendıslerınden bınydı 41 yıl Ta- rım Bakanlığf nda çalışmış ve kendısını mesleğıne ve aılesıne adamıştı 1976 yılında Tanm Bakanlığı Bakanlık Muşavıriığı'nden emeklıye aynldıktan son- ra da tarım tanhı ve Turk folkloru konulanndakı ça- lışmalarını surdurmuş ve "Padışahlar Kanunname- sı" adlı son yapıtı, daha bırkaç ay once Zıraat Ban- kası tarafından yayımlanmıştı Tarım tanhı konusunda 40'a yakın kıtap yazmış olan Dr Hadiye Tuncer tarım alanında ve ozellıkle toprak reformu konusunda yazılmış, Osmanlı Im- paratorluğu'na aıt elyazması eserlerı kanunname- lerı ve belgelıklerdekı (arşıv) belgelerı gun ışığına çı- karmış, bu alanlarda çalışma yapanlara rehberlık et- mıştı O, ulkemızden daha çok yurtdışında tanın- makta ve yabancı araştırmacılar ve tarım tanhçıle- rı tarafından aranıp sorulmaktaydı Annem, tum ya-t şantısı boyunca hıçbır zaman kendını on plana Çhi3§j £ karmamış ve kendı adını duyurmayı amaçlama-u^ »^ mıştı O, yalnızca Atamızın ulkemızı emanet ettığk gençlerden bın olarak uzerıne duşen gorevı canla başla yapmaya çalışıyor ve daıma "perde arka- s("nda kalmayı yeğlıyordu Dr Hadiye Tuncer, Turkıye'dekı ılk tanm kıtabı olan "Revnak-ı Bostan"\ Osmanlıca aslından gu- numuz Turkçesıne çevırmış Kuyud-u Kadıme'de- kı 2000 kadar kanunnameyı okuyup ırdelemış ve bu kanunnamelerın buyuk bır çoğunluğunu Osmanlı- cadan Turkçeye çevırerek ulkemıze buyuk bır hız- mette bulunmuştur Tarla tanmı uzmanı olan ve "kulturyulaflan" uze- nne doktorasını yapan Hadiye Tuncer, yalnızca ul- kemızde değıl ABD Ingıltere, Danımarka Norveç, Italya, Meksıka Rusya Avusturya, Almanya, Ro- manya ve Bulganstan'dakı belgelık ve kıtaplıklar- da da çalışmış, oralarda bulduğu belge ve kıtapla- n ulkemıze tanrtmıştı Tum yaşamı boyunca genç bır kalbe ve ruha sa- hıp olan annem, 40 yaşlarındayken Dıl-Tarıh ve Coğrafya Fakultesı nde yenı açılmış olan tıyatro bolumunun de ılk mezunlarından bırıydı Annem, kendı gıbı Ataturk'un gençlerınden bın clan babam yuksek zıraat muhendısı Hamdi Tun- cer ıle 1941 yılında evlenmıştı Hamdı Tuncer de 1971 yılında olumune değın yalnızca ulkesı ıçın ça- Işmış, Tarım Bakanlığı'nda yonetıcı olarak onemlı oorevlerde bulunmuş, doğru bıldığı ılkelennden hıç- bır odun vermemış, tertemız ve durust bır ınsandı Hatta Devlet Uretme Çıftlıklerı Genel Muduru'yken ıkelerınden odun vermemek pahasına, zamanın Tarım Bakanı'nın ısteklerıne karşı çıkmış ve gore- \mden ayrılmak zorunda kalmıştı Mesleğının yanı ara sanatçı bır kışılığe de sahıptı babam Ilk Turk cperası olan Ozsoy'da 1934 yılında "Tur" rolunu oy- ramış, Yuce Atamızın huzurunda bırçok operet ve tyatro oyununda da oynamak onuruna erışmıştı Hadiye Tuncer, yaşımının son gunune değın ça- Işmaktan ve yazmaktan vazgeçmemış, hasta ya- tağındadahı kıtaplarının ne zaman yayımlanacağı- rı, en son kıtabının dağıtımının yapılıp yapılmadı- çını sormuştu Annemın son zamanlarda en çok kızdıklan, ulke- nız ınsanının Ataturk'e karşı gosterdığı vefasızlık, O'nun devnmlerıne karşıt guçlenn gıderek guçlen- nesı ve ozellıkle laıklıkten venlen odunlerdı Annecığım gozun arkada kalmasın 1 Senın ayrıl- Tianla bu dunyada yapayalnız kalmış da olsam, vureğımde daıma senın sevgını taşıyarak, senın ba- •a gostermış olduğun doğru yoldan ayrılmayarak •aşam savaşımımı surdureceğım Babamın ve se- iın ıstemış olduğunuzgıbı, ulkenın bır gun yeniden iydınlığa kavuşması yolunda elımden geldığınce ;aba harcayacağım GAZİANTEP ASLİYE 5. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Da\acı ıl tuzelkışılığı vekılı tarafından davalı Zekıye Işık \e Emıne Işık (Metın) aleyhıne açılan cebn tescıl davasında, Davacı \ekıh dılekçesınde, Gazıantep Sam Kö\u pafta 17, parsel 1407 deka\rt]ı4220m2'lık 3 24 hısselı taşınmazı or- ganıze sana\ ı bolgesı genışletme sahası olarak ıstımlak edıl- mış olup Gazıantep ıl tuzelkışılığı adma cebn tescılını talep vedavaetmıştır Davalı Leyla Işık ın mırasçısı Emıne Işık ın (Metın) davetıve teblığ edıleraemış ve tum aramalara rağmen de bulunamamış olduğundan kendısme duruşma gunü ıle bır- lıkte dava dılekçesı özetının ılanen teblığıne karar venlmış- tır Da\alı Emıne Işık'ın (Metın) ışbu ılamn teblığınden son- ra mahkememızın 29 5 199"" duruşma gunlu 1995' 1040 esas sayılı dosyasinın duruşmasina bızzat gelmesı bır vekıl gön- denlmesı, delıllennın bıldırmesı, aksı takdırde duruşmanın gıvabmda yapılarak karar v enleceğı meşruhatlı davetıve yer- ıne kaım olmak uzere duvnılur Basın 16950 Suçluluktan Kurtulamazlar M. İSKENDER ÖZTURANU A nayasalar, hukukun odak noktala- n, devletın temel yasalandır Uy- gar dunyanın tum anayasalan, kı- şılenn ve kuruluşlann "anayasaya saygı borcu"ndan soz etmışlerdır 1982 Turk Anayasasfnagorede "Anayasahu- kumleri, yasama. yürütme ve vargı organlannı, idare makamlaruu. tiım kuruluş ve kjşüeri bağ- lavan temel hukuk kurallandır. Yasalar, anava- sava a>kırı olamaz." (m 11) Bu, evrensel bır duzenlemedır Değıştınlın- ceye değın de anayasaya uymak ve onu uygu- lamak, tum vatandaşlann ve sıyasal ıktıdarla- nn ödevıdır Ne var kı çağdaş gerçeklere v e top- lumsal gereklere aykın anayasalann değıştınl- mesını ıstemek de kışıler ıçın bır yurttaşlık hak- kı ve vatandaşhk gorevıdır Yururluğe gırdığı günden ben 1982 Anaya- sası'nın değıştınlmesını ısteyenler bu nedenle yerden goğe kadar haklıdırlar Çünku bu ana- yasa. Turk ulusunun özlemlen ve beklentılen doğrultusunda çıkanlmamıştır Bazı çağdaş yargılara yer vermesıne karşın düşunceyı suç- lamış, düşunen ınsanı cezalandırmıştır Huku- ka ve hukuk devletıne aykın duzenlemeler ge- tırmış, gencı akımlara odun vermıştır Turkıye, bu anayasa ıle yazarlannı, çızerlennı, duşunur- lennı cezaevıne kapatan ülkeler arasında bınn- cı sırada yer almıştır lnsanlık, hukuka bağlı devlet sıstemıne ve ozgûrlukJer duzenıne kolayca ulaşabılmış de- ğıldır Çok eskı donemlerde senyorler, daha sonra da ımparatorlaı; krallar ve padışahlar, hu- kuka bağlı btr sıstem düşunmemışler, böyle bır lygulamayı gûndeme getırmemışlerdîr Kendı hukuklannı kendılen yaratmışlar, ıkı dudakla- n arasından çıkan sozlenn hukuk v e yasa oldu- ğunu sav lamışlardır Ulusal ıstencı, ulusun hak anlayışını goz ardı etmışlerdır tnsanoğlu Aydmlanma çağı ıle once ozgur düşunceye, sonra da laıklık yolundan ulusal egemenlık v e demokrasıye ulaşmıştır Dev letın ve devlet yonetıcılennın hukukla sınırlandınl- ması. bu aşamadan sonra çıkmıştır ortaya Gü- numuzun uygar dunyasında uygulanan sıstem budur Çağdaş dunya banş ve esenlığı hukukta aramakta, hukukun üstunluğune önem ve değer vermektedır Amaç, açlık ve yoksulluğu bıle hukuk yoluyla ortadan kaldırmaktır Hukuk, bır ulusun yaşayan hak anlayışıdır Bu anlayış öncelıkle anayasalara yansımalıdır Çunku anayasası çağdaş ve uygar olmayan bır ulkede banş ve esenlık yoktur Aynca anayasa- lar, uygulanması ıçın yururluğe konulan metın- lerdır Toplumsal gerçeklere uygun olsalar da olmasalar da değıştınlınceye kadar bemmsen- melen ve uygulanmalan gereklıdır Bunun ter- sını düşunmek, toplumsal çatışmalara pnm ver- mek demektır Orneğın, 1961 Anayasası. belkıde dunyanın en ılen, en çağdaş anavasalanndan bınydı Ne var kı kısa bır sure sonra ona "hayır" dıyenle- nn, ona ıçtenlıkle ınanmayanlann, "Bu anayu- sa ile dev let yoDetilemez" bıçımınde konuşanla- nn elıne geçtı Zamanın başbakanı, "Meclis'in ustunde bir Anayasa MahkemesL, hukumetin ustuodebir Danıştay olamaz" soylemlenyle yıl- lar yılı yargı kararlannı uygulamak ıstemedı "Tazmınat oderim, karaıian uyguJamam r> de- dı (Demırel) 1965'lerde İsmet Inönü "ortanuı sohı" deyı- mını ılk kez kullanmıştı Başbakan. "vakh ge- çirmeden r> , "Ortanııı solu / Moskova volu'" slo- ganıyla karşılık verdı bu yaklaşıma Inonu, bu suçlamayı tek tumceyle yanıtladı "Ben" dedı "lark yıldan beri sok-uyum". Sağcılığın, solcu- luğun, ılencılığın, tutuculuğun ne olduğunu bıl- meyenler bu yanıttan hıçbır şey anlamadılar Bu anlayışsızlık, 1971 -1973 anayasa değışıkJık- lenne surükledı ulkeyı Ve o güzelım anayasa genye goturuldu Bu nedenledır kı 1961 Ana- yasası uygulanmadan ölen ya da oldurülen bel- kı de ılk anayasa olarak tanhın sayfalanna go- muldu Bu suretle özgurlükler duzenıne, hukuk dev letıne son veren bır uygulama başlatıldı Ve Turkıye, bır anayasa bunalımına suruklendı Bunalım. gunumuzde de surmektedır 1961 Anavasası "Yuksek HâkimkerKurulu" ve "YuksekSavcılarKurulu"adı altında ıkıku- nrnı gerçekleştırmıştı Hâkımler de savcılar da kendı yonetım organlannı kendılen seçıyordu Ne var kı 12 Mart rejımı, yurutmeyı yargıya kar- şı daha gûçlu bır duruma getırmeİc ıstıyordu Bu amaçla yaptığı değışıklıklerle, Anayasa Mah- kemesı'nın ve bağımsız yargınm yetkılennı kı- sıtladı Bununla da yetınmedı, kurul kararlan- nın kesın olacağı duzenlemesını yururluğe koy- du Hâkımlen ve savcılan hak arama ozgûrlü- ğûnden yoksun bıraktı Mübaşırlere, odacılara, tutanak kâtıplenne tanınan bu özgûrlüğû, yar- gıçlardan ve savcılardan esırgedı Anayasa Mahkemesı 27 / l/1973 tanhlı kara- ny la önce hâkımler, sonra da 27/9' 1973 tanhın- de savcılar hakkındakı duzenlemeyı ıptal ettı Karann gerekçesınde bu değışıkılğın "hukuk dev leti ve eşitlik ilkesine aykınuğı"ndan söz edı- lıyordu Sonuç kısmında da şu çarpıcı tumce- ler vardı "Yargıçlann yasa yoluna başvurma hakkmdan yoksun olan bir devlette bireylerin hukuksal guvenceye sahip olduğu düşünüie- mez." Dunyanın tum uygar ulkelennde hak arama özgûrlüğû msan haklanndan sayılmıştır ve sa- yılmaktadır Kışılenn en son başvuracağı yer bağımsızmahkemelerdır Nevarkı, 12Martre- jımı, savcılar ve yargıçlan gûvenceden yoksun bırakarak guçler aynlığı sıstemım zedelemış, ülkeye banş ve ennç getıımek ısterken busbu- tunıçındençıkılmazbırdurumyaratmıştır Bu- nun sonunda 12 Eylül darbesı gelıp çatmıştır 12 Eylul, 1971-1973 anayasa değışıklıklennı az bulmuş, bır gece yansı bu ıkı kurulun kapısına da kılıt vurmuştur Bu ıkı kurul, "Hâkimler ve Savcılar Yuksek Kurulu" adıyla bırleştınlmış- tır Kurul kararlan eskısı gıbı kesın olacaktır Ozerklık ortadan kaldınlmış, adalet bakanı baş- kan, musteşar kurul uyesı olmuştur Yonetım adalet müfettışlenne venlmış, ıvedı durumlar- da bakana yargıç ve savcılan başka yere atama yetkısı tarunmıştır Bu suretle de savcı ve yar- gıç guvencesı yok edılmıştır 1982 Anayasası'nın olumsuzluklannı say- makla tuketemeyız Bu anayasanın baştan so- na değıştınlmesını ısteyenlenn haksız oldukla- nnı da hıçbır zaman soyleyemeyız Bu neden- le 1982 Anayasası, haklı olarak kımı kışılerce hak ve ozgurluklen rafa kaldıran, hukuk devle- tının mezannı kazan bır anayasa sayılmaktadır Ataturk'un vasıyetnamesını bıle ıptal eden bır anayasadır bu anayasa Gunumuzun yargıç ve savcılan bazı suçlann ve suçlulann uzenne gı- demıyorsa, bunun başlıca nedenı 1982 .Anaya- sası 'dır Sıyasal, sosyal v e toplumsal bunahmın baş sorumlusudur Turk ulusu böyle bır anaya- saya layık değıldır Bılındığı gıbı Napohon Bonapart, 18 yuzyıl- da "devletin ancak çizmeler ve mahmudıriay.ö- netfleceğiııP sav lamıştır Bu gorus^jÇjŞuTiızdii geçerlılıgıruyıtırmıştır Onun yenne iu»kjikd^- letı ve hukukun üstûnluğu egemen olmuçtur. Mustafa Kemal'ın "En büyukeserün" dedı- ğı TBMM, gunumuz koşullannda Turk ulusu- nun ozledığı, bekledığı bır anayasa yapabılecek guçte ve konumda değılse, varhk nedenını yı- tırmışdemektır Unutmayahmkı Ataturk, cum- hunyetı kurduğu gûnlerde "Kişisel iktidar gibi bir örnek bırakarak ölmeyeceğim. Pariamenter bir cumhuriyet kuracağrnı" dıyen buyuk bır devlet adamıdır Amacına ulaşmak ıçın cumhu- nyetı demokrasıye dönuşturmek ıstemıştır Ya- şam sûresı bu ozlemını gerçekleştırmesme ızın vermemıştır Atatürk"un kurduğu Meclıs, cum- hunyetten 74 yıl sonra bır lıderler sultasını on- leyemıyor, devnmcı cumhunyetı tutucu ve ls- lamcı bır cumhunyete çevırmek ısteyenlen sı- nesınde banndınyorsa, ulusa karşı, tanhe kar- şı, Ataturk'e karşı sorumluluktan hatta suçlu- luktan hıçbır zaman kurtulamaz Bunu başara- mayan Meclıs, vakıt geçırmeden yennı başka bır meclıse devTetmek zorundadır TARTIŞMA Harf Devrimi Düşmanlığı S aym Prof Ali Ozek,harf devnmı ıçın taşıdığınız fıkırlen gazete sütunlannda okudum 75 yaşmda bır Turk Musluman olarak ûzuntu duydum lslam tanhı ve Turk tanhını çok ıyı bılmedığınızı gozlemledım Bın yıldır ummet yapısındakı Turk toplumuna, Tûrk kımlığını dolayısıyla Turk kultur kımlığını kazandırmak ıçın yapılan Cumhunyet devnmlennın sızler hep karşısındasınız Arabın ve Arapçanın Turk kımlığını kaldırarak toplumumuzu asımılasyona ugratan Arabı ve yazısını artık ızlemeyeceğız Arap, dunyanın en ırkçı bır toplumudur Kendısınden başka butun Muslumanlan kole ve mavalı olarak kabul eder Osmanlı'da ıdeolojı yoktu, dıyorsunuz Doğrudur1 Osmanlı halkı, her Musluman gıbı tepkısız, teslımıyetçı bır ümmet topluluğuydu Arabın kulturel baskısından kurtulup Turk kımlığımızın oluşumunda Cumhunyet devnmlen bu ulus ıçın buyuk atılımdı Sız Marmara llahıyat Fakultesı'nde hocaymışsınız Şunu ıyı bılın lslam 1400 yıldan ben devam edıyor Hangı sosyal ve ekonomık acılara çare bulmuştur0 1400 yıldır yoksulluğa neden bır çare bulunamamıştır 9 Çunku. lslam egemenlenn, zengınlenn, tuccarlann duııdır Bırakm lutfen bu ulusun yakasını lnsan onuruna yakışır bır dunya kuralım onlar ıçın' Inancı ımanı sızler dağıtmaya çalışmayınız Bu, yuce Tann'nın tasamjfu altmdadır Kendınızı Tann yenne koymayınız Arabın deyımıyle Turk'u ıdraksız kabul edenlenn ne kendılennı. ne alfabelennı, ne de Arapçalannı ıstemıyoruz Adnan Hunca Sanayıcı SERMAYE PİYASASI KURULU UZMAN YARDIMCILIĞI GtRİŞ SINAVI 2499 sayılı Sermaye Pıyasası Kanunu gereğınce kurulmuş bulunan Sermaye Pıyasası Kurulu'nun Ankara Merkez ve tstanbul temsılcıhğınde, çeşıtlı daırelerde görevlendınlmek uzere Hukuk Fakultesı mezunu adaylar arasından avukatlık stajı kaydı aranmaksızın uzman yardımcısı kadrolannda görevlendınlmek uzere yeter sayıda personel seçımı ıçın yanş- ma sınavı açılacaktır SAĞLANAN ÎMKÂNLAR Yan^ma sınav mı kazananlar, üç yıllık bır meslek ıçı eğıtıme tabı tutulacaklar, aynca akademık çalışmalara katılmak. y aban- cı dıl bılgılennı ılerletmek ınceleme ve araştırmalarda bulun- mak uzere vabancı ulkelere gondenlebıleceklerdır KATILMA KOŞULLARI Gınş sınavına katılabılmek ıçın, 1) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48 maddesınde yazılı nıte- lıklere sahıp olmak, 2) Hukuk konusunda en az 4 yıl eğıhm veren yükseköğrenım kurumlannı veya eşıtı yabancı fakülte \e vûksekokullan söz- lu sınav tanhı ıtıbany la bıtırmış olmak, 3) OSYM'nm T lş Bankası Ankara Güvenevler Şubesı nde- kı 2320 numaralı hesabma sınav ucretı olarak 2 500 000 - TL yatırmak (Sınava başvuru koşullannı taştmadığı halde sınav ücretını yatıranlar ve başvurusu kabul edıldığı halde sınav a gır- meyenlerle sınavı kazanamayan adaylann sınav ucretlen ıade edılmeyecektır) 4) Yaş, sağlık \e dığer nıtehkler bakımından "Sınav Broşu- ru nde gostenlen şartlan taşımak zorunludur SINAV LAR 29 Hazıran 1997 Pazar gunü Ankara'da ÖSYM sorumluluğun- da uvgulanacak yabancı dıl genel vetenek ve alan bılgısı test- lerı ıle »ınavın ılk aşaması gerçekleştınlecek, bu sınavda basanh olanlar aynca kurul tarafindan yazıh ve sözlü sınava tabı tutulacaklardır t Sermaye Pıyasası Kurulu gorev v e yetkılennı, sınava katılma koşullannı sınav konulannı ve sınavların yapılış şeklı ıle ıl- gılı aynntılı bılgılen ıçeren "Sınav Broşüru" ve "Başvuru For- mu" Kurul'un aşağıda adreslen gostenlen Ankara ve Istanbul burolanndan alınabılır veya posta ıle ıstenebılır BAŞVTJRU ŞEKLİ VE YERİ Gınş sınavına katılabılmek ıçın "Başvuru Formu" ve ıstenen belgeler en geç 16 May ıs 1997 tanhıne kadar ulaşacak şekılde Kurul'un Ankara'dakı merkezıne şahsen veva posta yoluyla teslım edılecektır Postadakı gecıloneler dıkkate alınmaya- caktır \DRESLER Sermaye Piyasası Kurulu Doç. Dr. Bahrive Uçok Cd. No: 13 Beşevler/ANKARA Tel:0 312 212 62 80(20hat) Sermaye Pıyasası Kurulu tstanbul Temsilcılıği Akmerkez E Blok Kat: 11 EtUer/lSTANBUL Tel: 0 212 282 09 35 (10 Hat) Basın 14886 ÇAYIRALAN K.\D\STRO MAHKEMESİ'NÜEN DosvaNo 1991'183 Duruşma Gûnu 19 3 1997 Davacı Çayıralan ılçesı Orman lşletme Müdürlüğü Temsılcısı Muzaffer Yeşıl ta rafindan davalılar Alı Pınar başı \e I 7 arkadaşı alevhıne açılan tespıte ıtıraz da\asının yapılan yargılamaii sırasında v enlen ara karan gereğınce Davalı Halıl Pınarbaşı mı- rasçılan Hayrullah, Numav at ve Mûne\r \er Pınarbaşı nın tum araştırmalara rağmen açık ıkamet adreslen temın edılmedığınden kendılenne dahıh dava dılekçesı teblığ edılememış olup davanındu mşması 14 5 1997 gunu saat 10 00 a bırakılmakla adı ge- çen mırasçılann bellı gun ve saatte duruşma salonunda de lıllen ıle bırlıkte bızzat veva bır vekılle gelmelen aksı hal de yokluklannda karar \er ıleceğı hususu Teblıgat K.a nunu nun ılgılı maddelen gereğınce teblığ yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ ol unur 5 2 1997 Basın 13451 CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHAN ERtNÇ Bayan Çiller'in Refah Yolu REFAHYOL hukumetının kamuoyuna yansıyan goruntusu ANAYOL ortaklığının son gunlennı anım- satan bır ıvme ıle sona doğru yaklaşıyor ANAYOL donemınde koalısyon ortağı ıkı partı ıle bu partılenn bakanlannın bırbırlerıne yonelttıklerı suçlama ve eleştınler nedenıyle ıpler kopmuştu Ancak haksızlık etmemek ıçın hemen belırtelım kı anlaşmazlıkların kaynağı bugunku gıbı değıldı Anavatan Partısı koalısyon protokolunun dordun- cu maddesınde yer alan "her türlü yolsuzluk ve usulsuzluklenn uzenne gıdıleceğı" ılkesınden odun vermek ıstemıyor, bu tutum da hakkında yuzlerce soylentı ve belge bulunan Bayan Çiller'ı urkutuyor- du Bayan Çıller, sonuçta kurtuluşu koalısyonun dağılmasında ve Refah Partısı'nın koruyucu kolla- nnda buldu REFAHYOL koalısyon protokolunde ıse "yolsuz- lukla mücadele" ıbaresı "devletin yeniden yapı- lanması" başlıklı dorduncu bolumun (f) bendınde geçryor "Devletin şeffaflaşması ve yolsuzlukla mu- cadele " Ancak alttakı metınde yolsuzlukların uze- nne gıdılmesını değıl, Bayan Çiller'in korunmasını hedef alan cumleler var Bayan Çıller, ortağının dıncı devletı hedefleyen gı- nşımlerını belkı de bu yuzden gormezden gelıyor Gorulduğu kadanyla yenı dosyalann gundeme gel- mesını engelleyen tek seçenek REFAHYOL huku- metıdır Bayan Çiller'in soz konusu protokolden aklında kalan yalnızca 10'uncu madde olmuş "Başbakan- lık eşıt surelı, donüşumlu olacaktır " Bay Aktuna ve Bay Erez'ın ıstıfa yazılarında belırttıklerı ve da- ha sonra da seslendırdıklen eleştırılerle uyanlar, la- ık cumhunyetın onundekı tehlıkelen somut bıçım- de gozler onune senyor Ama anlayan kım'? Oysa DYP lıden yıne koalısyon protokolunun "G/- rış" bolumune baksa şu paragrafı gorecek "Tur- kıye Cumhunyetı 'nın demokratık, laık ve sosyal bır hukuk devletı olması, Ataturk ılkelen, ıkı partı ara- sında vazgeçılmez ortak uzlaşma zemınını teşkıl edecektır " DYP, bu ortak uzlaşma zemınının surduğunu sa- nıyorsa buyuk bır yanılgı ıçınde demektır Bayan Çıl- ler'ın boşluklarını çok ıyı değerlendıren Refah Par- tısı, "uzlaşmayı" uygulamada tam tersı bır "dayat- maya"donuşturmuştur ANAYOL'u dağıtan yolsuz luk ıddıalan REFAHYOL'da yapıştıncı bır ışlev gor- mektedır Sağlı sollu muhalefet partılen de olup bı- tenlerı seyretmeyı yeğlemektedır • Yuksek Oğretım Kurumu'nun (YOK), bazılan Tur- kıye'ye şenat ıhraç etme gınşımınde bulunan yurt- dışındakı ılahıyat fakultelennın denklığını yeniden duzenleyerek sınav koşulunu getırdığını Emine Kaplan yazdı • Kara, hava denız ve jandarma komutanlarının Yuksek Asken Şûra'nın orduda terfi ve emeklılık ka- rarlannı değerlendıreceğı ağustos toplantısında, once Mıllı Guvenlık Kurulu'nun 18 maddelık pake- tının yaşama geçırılmesınden emın olmak ıstedık- lennı ıçeren haben Hülya Karabağlı duyurdu 26 Nısan 1996'da Çernobıl'de 4 no'lu reaktorun patlamasıyla meydana gelen kazanın acı sonuçla- n yıllar sonra da ortaya çıkıyor 11 yıl sonrakı acı tab- loyu Umrt Otan gundeme getırdı • 1994 yılında Uzanlar'a geçen METAŞ'ın son ıkı yıldakı zarar bılançosunu, sureklı zarar ettınlerek Imar Bankası'na borçlandırıldığı ıddıalarını Merih Ak haberleştırdı • Bergama'da Eurogold'un sıyanurle altın dayat- masına karşı halkın arazı ışgalıne varan tepkısını Iz- mır Buromuz aktardı • 22 Nısan Dunya Gunu'nde dunyamızın yaşadığı ekolojık sorunlar Asuman Abacıoğlu tarafından derienerek kamuoyuna ıletıldı • Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanı Necati Çe- lik'ın SSK ıçınde hızla yaygınlaştırdığı yonetıcı ve personel kıyımının yenı boyutunu Ali Er haberleş- tırdı • Önumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla ANAMUR KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN llı Içel Ilçesı Anamur Mahallesı \esilyurt Adano 286Parselno 17,18,44 Konu 3402 sayılı yasanın 41 maddesıne göre yapılan düzelrme Karar numarası 1997/ Karar tanhı 04 04 1997 Anamur ılçesı Yeşılvurt Mahallesı 286 ada, 17 18 ve 44 numaralı parsellenn koşe noktalannı sayısallaştırmak ıçm yapılan çalışmalar Mrasmda 286 ada 1 nolu kadast- ro parselmın ıfrazı sonucu oluşan 44 nolu parsel ıle ka- dastro parsellen olan 17 ve 18 nolu parseller arasındakı kınk noktalannda koordmat farklılıklan olduğu, 44 no- lu parselın ıfrazı sırasında hesaplanan koordınat değer- lennm yanliş hesaplandığı buna göre ılk tesıs kadastra ölçu değerlen alınmak suretıyle 17 nolu parselın 0919m2 olan tapu vüzolçümu 0924 61 m2 olarak, 18 nolu parse- lın 0578 m2 olan tapu yuzölçümü 0575 11 m2 olarak ve 44 nolu parselın ıse 1291 39 m2 olan tapu yûzölçûmü 1286 93 m2 olarak duzeltılmıştır Yapılan tum aramalara rağmen 17 nolu parsel malıkı Bayram Haynoğlu Abdulkadır Ruşen ve 18 nolu parsel malıkı Mehmet oğlu Hıdayet Dınçer Doğan ve 44 nolu parsel malıklen Ahmet ev latlan Tahır ve Hıdayet Doğan ve Kenm oğlu Halıl Vatanandıran v e Sadettın kızı Sevıl Doğan ve Coşkun oğlu Nızamettm Öz ve Alı kızı Şenfe Altay Duralı oğlu Mustafa Altay. Ismaıl kızı Emel Otlu- yurt, Hüseyın oğlu Namık Ünverdı, Mahmut oglu Tur- han Zorlu, Ahmet Tahır oğlu Samı Suay Hasan kızı Ay- şe Menekşe. Suay, Mehmet kızı Fıknye Parlak Hasan kı- zı Ayşe Ceylan Hasan kızı Sabn Koprülü'nun adreslen ve kım olduklan tespıt edılememış, duzeltme karan ken- dılenne teblığ edılemedığınden ılgılı şahıslara ılanen teb- lığı gerekmıştır 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 29, 30 ve 31 mad- delen uyannca vapılan teblığ ılan tanhınden 7 gun son- ra teblığ edılmış savılacağı ve teblığ tanhınden ıtıbaren 30 gun ıçensınde Anamur Sulh Hukuk Mahkemesı nde dava açılmadığı takdırde duzeltme karannın kesın- leşeceğı ılanen teblığ olunur Basın 17226
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle