Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
, 28 NİSAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
7-19 mayıs tarihleri arasında Isabelle Adjani dünya sinemasmın 'first ladysi' olacak
'Sınav yapılsaydı başkan olamazchmrKültür Senisi - Dedikodular
alışıldıği üzere kulaktan kulağa
yayılıyordu. Spielberg mi?
Kubrick mi? 50. Uluslararası
Cannes Film Festivali'nin
başkanlığını kim üstlenecek?
Isabelle Adjani festival
yönetmeni Gilles Jacob'un
önerisini kabul eder etmez
söylentiler kesiliverdi.
Bu yılki festival başkanı pek
konuşkan degil.
Özellikle mikrofonlar
ona çevrili olduğunda..
- Festival başkanhğnu
nasıl ele ahyorsunuz ?
Bir onur, bir deneyim?
Yoksa hoşça \akit
geçirme aracı mi?
Onur verici olduğu
doğru. Dilerim keyifli
de olur. Ancak benim
hoşuma giden yanı bir
yetişkin işi olması.
Olgunluk gerektiriyor.
Bir fılmde rol alıp,
insanlann sizi takdir
etmesini beklemekle
aynı şey degil. Şu anda tam
iletişim kurma havasındayım.
Gûnümiizûn dünya sinemasıyla,
yabancı filmler ve yönetmenlerle
tanışmak istiyorum.
-Peki 'sınıf başkanlığı' rolünden
memnun musunuz?
Evet lıder yönüm hep vardı!
Ama bu bir iş ve bir iş olduğu
için daha çok zevk alıyorum.
- Yönetmeyi seviyor musunuz?
Eğer yönetmeyi sevseydim film
yönetmeni olurdum. Festivale
başkanlık etmek konusuna
gelince Benita MussoBni
olmayacağım kesin! Yani
umuyonım... Her şey
olabildiğince doğru yürümeli.
Seçimlerde duygusallık ve akıl
aynı ölçüde etki etmeli.
- Sizce Cannes fılmleri neden
halkın ilgisuıi çok fazla
çekmiyor?
•>/ \J. Cannes Film Festivali'nin
başkanlığını üstlenen Isabelle Adjani,
bu görevin oldukça onur verici
olduğunu belirterek festival
aracılığıyla günümüz dünya
sinemasıyla, yabancı yönetmen ve
filmlerle tanışma imkânına
kavuşacağını söylüyor. Sinema
oyunculuğunu sürdürmek isteyen
Adjani'nin yönetmenlikte de
yapımcılıkta da gözü yok.
Belki de filmler çok uzun, çok
egzotik ve çok sıkıcı olduğu
içindir!(Gülüyor...)
- Gelecekle Ugili planlannız
nedir?
Önümüzdeki yıl bahar
aylannda, Bnıno Nuyttenin
yöneteceği 'Passionement' adlı
filme başlayacağım. Gerard
Depardieu ile... Modem ve trajik
bir aşk öyküsü anlatılıyor.
Yapımcısı Jean Lrvi olacak.
- Neden siz değU de Jean Lhi?
Yapımcılık pratikle ilgili.
"CamilleClaudePin ortak
yapımcısı olmamın nedeni,
öyküyü Bruno'yla birlikte
belirlememiz olmuştu. Bir kitap
okursunuz ve'tşte bundan güzei
bir film olur. Haklannı saûn alıp
araştırmalar yapacağım. Daha
sonra yazan anlamaya çalışıp,
bunu nasıl ekrana aktaracağunı
düşüneceğim' dersiniz.
Yapımcılık her şeyden
önce takipçiliktir. Uygun
durumlarda yapımcılığa
soyunabilirim. Ben sinema
oyuncusu olmayı
sürdüreceğim. Aynca yeni
menejerim François-
Marie Samuelson'un
seçimlerine de
güveniyorum.
- Gilks Jacob'un önerisini
hemen mi kabul ettinb?
Evet. Eğer beş dakikadan
fazla düşûnseydim
muhtemelen 'Hayır'
derdim. Ama o kadar da
kötü değil. Hem bana uygun bir
iş. Çalışma topluluklan içinde
iletişim kurmayı çok iyi
beceririm. Aynca sinemaya
emek vermiş bazı yaşlı
beylerden açıkça çok daha
gösterişli ve gûzelim. Bu
oldukça önemli bir özellik...
Eğer bir sınav yapılsaydı.
kuşkusuz başaramazdım.
Seçildim çürikü bir sınav
yapılmadı.
tsabelk Adjani Cannes Film Festivali'nin ender kadın başkanlanndan birt
tkinci Dünya
Savaşı
sırasında
Nazilerin
yağmaladığı
sanat
yapıtiannı
geri alabilmek
için Yahudi
ailelerin
mücadelesi
sürüvor
Hüznün
gölgesinde zaferKültür Servisi - Ikinci
,Dünya Savaşı sırasında sa-
nat yapıtlanna el konulan
,ve Nazi toplama kampla-
'nnda ölen büyükbabalan-
|na ait bir resmi geri alabil-
|mek için yıllardır mücade-
;le eden Nicholas ve Simon
Goodman kardeşler, so-
'nunda zafer kazandılar.
Goodmanlar. büyükbaba-
lanndan çalınan 17 tablo
arasından birinin izini sür-
düler ve Sotheby's müza-
yedesinde satılan tablonun
gelirine ortak oldular.
Ünlü ressam Sandro
BoticeUi nin 1484 tarihli
"Kırmızı Başhkh Genç
Adam" adlı resmi. geçen
ocak ayında New York'ta
düzenlenen Sotheby's mü-
zayedesinde adı açıklan-
mayan bir kişi tarafından
satılmıştı. Resmi satan ki-
şi ile Goodmanlar, 400 bin
sterlinden alıcı bulan tab-
lonun gelirini paylaşıyor-
lar. Kendilerine geri veril-
• Nazi toplama
kamplannda ölen aile
büyüklerine ait
yağmalanmış tablolann
izini süren Goodman
kardeşler, uzun süren
mücadeleleri
sonucunda Boticelli'nin
bir resmi üzerinde hak
iddia etriler ve
kazandılar.
memiş olmasına karşın
Goodmanlar'ın tablonun
gelirinde hak iddia edebil-
meleri önemli bir adım
olarak nitelendiriüyor. Bu
ay içinde Fransa'da savaş
sırasında Nazilerin yağ-
maladığı Yahudilere ait sa-
nat yapıtlannı bir araya ge-
itiren sergilerin açılmasıy-
,1a birlikte başlayan süreç-
te, yapıtlann gerçek sahip-
Jerine ulaştınlması yolun-
;da çeşitli girişimler bulu-
nuyor. Goodmanlar'ın za-
feri, öteki Yahudi ailelerin
jönünde açılan bir yol ola-
Jrak gösteriliyor.
> Nicholas ve Simon Go-
«dman'ın aile büyükleri,
«Dresdner bankasının AI-
inan Yahudisi kuruculan
JViedrich ve Louise Gut-
jnann, Nazilerin iktidara
Igelmesiyle birlikte Hol-
jlanda'ya kaçmışlardı.
!l939yılındaParislibirsa-
jıat tüccan olan Paul Gra-
;upe"ye güvenlık amacıyla
!bazı tablolannı gönderen
Gutmannlar. 1943 yıhnda
toplama kamplanna gön-
derilmişlerdi; Friedrich,
Theresienstadt'ta, Louise
ise Auschvvitz'de yaşama
vedaetti. 1994 yılında ölen
oğullan Bernard ile bugün
hâlâ Floransa'da yaşamını
sürdüren kızlan Lili ise
kurtuldu. Lili de tablonun
gelirinden kendi payına
düşeni aldı.
Bernard ile oğullan
Nicholas ve Simon, savaş
sonrasında İngıltere'ye ta-
şınmışlar. tngiliz vatanda-
şı olmuşlar, Gutmann olan
ısimleri Goodman olmuş...
Bu arada savaş sırasında
ailenin yağmalanan yapıt-
lannın bir listesini Ingiliz,
Hollanda. Fransız ve Ame-
rikan yetkililerine bildir-
mişler. Goodmanlar, o
günden bu yana bir za-
manlar aile büyüklerine ait
olan söz konusu tablolan
anyorlar. izini sürebildik-
leri resimler arasında, ün-
lü empresyonist Edgar De-
gas'nm "Fabrika BacasT
adlı resmi de bulunuyor.
530 bin sterlin ortalama
değerinde olan resmin
şimdiki sahibi, zengin bir
Amerikah koleksiyoncu,
Daniel Scarie. Scarle. tab-
lonun geçmişini bilmeden
aldığıru söylüyor ve bu yıl
içinde görülecek bir dava-
nın sonucuna göre resmi
gerçek sahiplerine iade et-
mekten hoşnut olacağını
bildiriyor. Goodmanlar'ın
izini sürebildikleri öteki
resim Renoir'ın "Anmıt
Ağaa" adlı yapıtı. 1969 yı-
lında New York'ta bir mü-
zayedede satışa sunulan
resim, önce Sotheby's'in
eline geçmiş, sonra satıl-
mıştı. Sotheby's, bu resmin
alıcısının adını açıklama-
yı reddedıyor.
1955 yılında Fransız di-
renişçi kahraman Rose
Valland'ın Paris'teki yağ-
malanmış sanat yapıtlan-
nın akıbetini inceleyen
araştırması ise tablolann
başına gelenlere ışık tutu-
yor. Fransız Dışişleri Ba-
kanlığı'nda bulunan bu
belgede Valland, Guttman
tablolannı da anlatıyor. Bu
belgenin bir örneği de Sot-
heby's'de bulunuyor. An-
cak ünlü müzayede kuru-
luşu. bu belgeyi nedense
görmezlikten geliyor...
Goodman kardeşlerin mü-
cadelesi ise sürüyor.
Dostlar Tiyatrosu Paulo Coelho 'nun ünlü romanı Simyacı 'yı sahneliyor
'Simyacı' bu kez îstanbul'daKültür Servisi - Dostlar
Tiyatrosu'nun yeni oyunu
'Simyacı', 5 Mayıs'ta Kenter
Tiyatrosu'nda izleyiciyle
buluşuyor. Brezilyalı yazar Pauk)
Coelho'nun, son iki yıl içinde
sayısız dile çevrikn ve tüm
dünyada satış rekorlan kıran
'Simyaa' adlı romanı, ülkemizde
de en çok satan kitaplar
listesinde yerini konıyor.
* Richard Soudee ve Georges . r-
Pougetnın, Mevlana'nın
şiirinden alıntılarla, bu romandan
uyaıiadıklan oyunu, Mehmet
Ulusoy ilk kez 1996 yılının Ocak
ayında Martinik Devlet
Tiyatrosu'nda sahneye
koymuştu. Genco Erkal'ın
başrolünü üstlendiğı oyun, 1996
yılının Ekim ayında Paris'te
sahnelenerek büyük ilgi gördü.
Müziğini Kudsi Erguner'in
hazırladığı, Genco Erkal'ın,
Leman GirhÜ ile birlikte
Türkçeye çevirdiği oyun, bu kez
Duygu Sagıroğlunun
tasanmıyla, yine Mehmet Ulusoy
tarafından ülkemizde
sahneleniyor.
Turne nedeniyle yalnız on üç
kez oynayacak olan "Simyaa
r>
da.
Genco Erkal'ın yanı sıra Tülay
Çünenser ve Emre Kınay rol
alıyor.
Roman ve yazan
Paulo Coelho 1947 yılında Rio
de Janeiro'da doğdu. Kendi
ülkesinde ve dünyada. Gabriel
Garcia Marquez'den sonra,
kitaplan en çok satan yazar
olarak biliniyor. Coelho,
tt
Simyacı"da bir yolculuğun
öyküsünü anlatıyor. Gördüğü bir
düş üzerine yollara düşen
Santiago adlı çoban. Mısır'daki
piramitlerin eteğinde gömülü,
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKIJL
Lorca'mn Evinde
Yaşananı Duymak
Sanatçılann evleri yaşanmışlığın tanığıdır. Ölüm-
lülüğün san kara rengi tutunamaz o evlerde. Yarat-
manın etki gücü gömütlüklerdeki sonbahar hava-
sına izin vermez.
Harcında yapıtlar vardır çünkü o evlerin.
Kaç yüzyıhn derinliklerinden gelen, gençliklerini
yitirmemiş, dergiler, kitaplar vardır.
Resimler vardır, duyartığı, düşünürlüğü, ürkekli-
ği, yiğitliğiyle gizinde dünya kadar adamı saklayan.
0 evlerin odalannda, kuytu köşelerinde duyum-
sadığımız, kalabalıklardan tek insanın serüvenine,
yaşam damartanna geçmiş simgeler neleri berabe-
rinde getirmez ki...
Saik Faik'in evinde, daha o yıllar, uçveren kokuş-
muşluğu duyarak öfkesi ve isyanı uykulannı bölen
adamı.
Nâzım Hikmet'in evinde, elinde dizelerinden
başka tutunacak dal kalmayan gurbetçi şairi.
Geothe'nın evinde görkemi, saltanatı.
Lorca'mn evinde kanı.
Birkaç saat önce ve sanki oracıkta, beşiğinir ya-
nında vurulmuş gibi buhan havaya karışan kanı.
•••
1 Haziran 1898'de Granada yakınlannda Fuen-
tevaqueros'dakı doğduğu evin her odasında re-
simlerinden, kitaplarının kapaklanndan, el yazılann-
dan, oyunlannın afişlerinden bize bakıyor Lorca.
1936'da şiirlerine, oyunlanna dayanamayan ka-
til faşistler, iyi niyetli insanlann Lorca okurluğuna ye-
nik düşmüşler çoktan. Şairin bizlerie -kaç ülkenin
insanlanyla- kurduğu şiir köprüsünü uçuracak si-
lah gücü yok ellerinde.
Bulamadılar, bulamayacaklar o silahı.
Onlar, Franco'nun tutsakcumhuriyetçilerin kan-
lanyla beslenmiş gömütlüğünde yumruklannı sıka
dursun, dünya edebıyatı çoktan vermiş yargısını:
Lorca'mn şiin 'duyusal gerçeğin utkusudur.'
Sevgiye çağrının, ayakta tutmak zorunda oidu-
ğumuz umudun, sormanın, yanıt aramanın, masal
güzelliklerinden, türkülerden çoğalmanın utkusu-
dur.
Cemal Süreya'nın otuz yıldan da önce dilimize
kazandırdığı dizelerdeki gibi, ölüme karşı yaşamın
utkusudur.
Aşk diyecek, aşk, aşk,
Milyonlarca can çekişmesi içinde:
Aşk, diyecek, aşk, aşk,
Sevecenliğin titrek kumaşı içinde;
Barış, diyecek, banş, banş,
Bıçak ürpertiieri ve dinamit yığınlan arasında
Aşk, diyecek, aşk, aşk."
• • •
Evet, yaratma eyleminin tanığıdır sanatçılann ev-
leri. Faruk Pekin'le birlikte biz otuz üç Türkiye'li,
kısa bir süre yaşamına katıldığımız bu evde faşist
kurşunlarına inat, ölümsüzlüğünü ve insan güzel-
liğini duyduk Lorca'mn.
ODTU'de tiyatro
rüzgârı esecek
Mehmet l'lusoy'un yönettiği Simyacı'da Genco Erkal Tülay Çimenser ve Emre Kınay rol alıyorlar.
gizli bir hazineyi aramaktadır.
Hazineyi ararken aslında kendini
mi aramaktadır. yoksa hazine
kendisi midir ya da yol boyunca
gördüğü tanıştığı insanlarmıdır?
Çöldeki yolculuğu boyunca.
Simyacının etkisiyle. yüreğini
dinlemeyi, alınyazısının
işaretlerini okumayı, ne pahasına
olursa olsun düşünü
gerçekleştirmeyı öğrenecektir.
Çöle, rüzgâra ve güneşe
sevmeyi öğreten delikanlının
öyküsü, tüm insanlann içindeki
çocuğa sesleniyor. Bu
özelliğiyle, sık sık Saint-
Exupery'nin "Küçük Prensirl
i ya
da Richard Bach'ın "Marrin
Jonathan Lrvingston^uyla
karşılaştmlan 'Simyacı'
olağanüstü felsefi bir masal.
Mevlana bağlanüsı
ve bir öykü
Paulo Coelho'nun, Simyacf yı
yazarken Mevlana'dan
esinlenmemiş olduğu
düşünülemez. Simyacı'ya
kaynaklık eden öyküyü,
Mesnevi'nin altıncı cildinde
buluyoruz. XIII. yüzyılda
yazılmış bu alegori. "Sakh
Hazine Düşü" olarak biliniyor.
'Simyacı', Mehmet Ulusoy'un
'Kalkas Tebeşir Dairesi'( 1980)
ve 'Sevdalı Bulut'tan (1992)
sonra Dostlar Tiyatrosu'nda
sahnelediği üçüncü oyun.
Yönetmen 1962-1972 yıllan
arasında Berliner Ensemble'da
stajyer. Yeni Sorbonne
Üniversitesi'ne bağlı Tiyatro
Enstitüsü'nde öğrenci, üç yıl
bojTinca Milano'daki Piccolo
Teatro'da Giorgio Strehner'in
yönetmen yardımcısı oldu.
Türkiye'deki Devrim İçin
Hareket Tiyatrosu'ndaki sokak
tiyatrosu çalışmalanndan sonra
Paris'e giderek Theatre de
Liberte'yi kurdu. Ulusoy,
aralannda 'Pantagruel' (1981),
'Ölü Canlar' (1982) ve Benerci
Neden Kendini Öldürdü'nün
(1980) de bulunduğu yirmiden
fazla oyuna, yönetmen olarak
imza attı.
C a l a t a s a r a y L i s e s i 5 . T i y a t r o C ü n l e r i b u g ü n b a ş l ı y o r
Amatör ve profesyonel topluluklarla tiyatro şenliği
Kültür Servisi-
Galatasaray Lisesi Tiyatro
Toplulugu tarafından
gerçekleştirilen geleneksel
Tiyatro Günleri bugün
başlıyor. Ocretsiz olarak
gerçekleştirilecek
etkinlikler kapsamında
amatör ve profesyonel
tiyatro topluluklan, okul
oyunlan, söyleşi ve
paneller yer alacak. G.S.L
Tiyatro Toplulugu bin
Fransızca olmak üzere 3
oyun sergileyecek. Türkçe
sahnelenecek oyunlar
arasında Trevor
Griflfths'in 'Mekanik
Pi>ano'su ile Roland
Topor'un 'Joko'nun
Doğum Günü' yer alıyor.
3 mayısa kadar sürecek
Tiyatro Günleri bugün
saat 18.45'teki açılış ve
G.S.L Tiyatro
Topluluğu'nun
sergıleyeceği
•Mekanik Phano' adlı
oyunla başlayacak. Salı
günü saat 13.00'te
Miftok'tan 'Ayışığı' adlı
T
f
Y
A
T
R
O
G
Ü
N
L
E
R
28 MSAN
3 MAVIS
G.S.L Tiyatro Günleri bir öğrenci etkinliği
oyun, saat 16.00'da Alman
Lisesi'nin sahneleyeceği
'Çıkmaz Sokak
Çocuklan',saat 19.00'da
Kartal Sanat tşliği'nin
'Duvar' adlı oyunu
izlenebilir. Tiyatro
Günleri kapsamında
çarşamba günü saat
13.00 te 'Brecht-Claudel-
Vitez' video gösterimi.
saat 15.00"teGülşen
Demir'in vönettiğı
'Godot'yu Beklerken', saat
18.00"de Galatasaray
Lisesi Tiyatro
Topluluğu"ndan
'Joko'nun Doğum
Günü' adlı oyunlar yer
alacak. Etkinlikler 1 mayıs
perşembe günü saat
13.00'te'Jean Vîlar'
video gösterimi
ile başlayacak. Pierre Loti
Lisesi'nin 'Je t'ecrisd'un
pays Jointain' adlı oyunu
saat 17.00'de, ÖzelPera
Lisesi'nin pandomim
Gösterisi saat 19.00'da
izlenebilir.
Cuma günü Kartal
Sanat Tiyatrosu'ndan
'IMasallar Clkesine
Yolculuk' adlı müzikli
çocuk oyunu saat
10.00'dâ, Esenyurt
Belediyesi Çocuk
Tiyatrosu'nun
'Banşın Çocuklan' adlı
oyunu 12.00'de.
Kadıköy Anadolu
Lisesfnden 'Keşaniı
Ali Destanı" saat
15.00"te. Deneme
Sahnesi'nden
"Vlemleketimden İnsan
Manzaralan' saat
18.00'de sahnelenecek. Bu
oyunlardan sonra Çocuk
Esirgeme Kurumu ve
Sokak Çocuklan Derneği
için bir yemek
düzenlenecek.
Etkinliklerin son günü
olan cumartesi
günü saat 14.00"te MSM
Sanat Merkezi 'Seksi
0}Tio\saat 18.00'de
Akademı Istanbul
'Antigone' ile
tiyatroseverlenn
karşısında olacak.
ANKARA (ANKA) -
Ortadoğu Teknik Üniver-
sitesi (ODTÜ) geleneksel
Tiyatro Şenliği dün başla-
dı. 1960'lardan bu yana
çalışmalannı sürdüren
ODTÜ Oyunculan tara-
fından düzenlenen ODTÜ
Tiyatro Şenliği, hafta bo-
yunca amatör ve üniversi-
teli tiyatroculan ODTÜ
Mimarlık amfisinde bir
araya getirecek.
Şenlik '97. ODTÜ
oyunculan 'nın dün sahne-
lediği 'ÜçKuruşlukOpc-
ra'yla (Brecht) tiyatrose-
verlere 'merhaba' dedi.
Bugün Ege Tıp Oyuncula-
n. Elias Canetti'nin 'Gü-
nü Belli Olanlar'ını sah-
neliyor. Ege Ensemble da
Harold Pinter'ın yazdığı
'Bir Tek Daha' adlı oyun-
la bugün şenlikte sahne
alıyor.
Şerdik programında ya-
nn, Ankara Üniversitesi
İletişim Fakültesi Tiyatro
Toplulugu Jean Genet'nin
'Balkon', Istanbul Iktisat
Sahnesi Fernendo Arra-
bal'ın 'Cephede Piknik'
ve Anadolu Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Fakülte-
si Tiyatro Toplulugu Aris-
tophanes'in 'Kadınlar Sa-
vaşı' adlı oyunlanyla yer
alıyorlar
1 mayıs perşembe gü-
nü, Ege Deneme Oyuncu-
lan Dario Fo'nun 'Yüz-
süz' adlı oyununu sahnele-
yecek. Aynı gün Ankara
Üniversitesi Eğitim Bi-
limleri Fakültesi Tiyatro
Toplulugu Nâzım Hik-
met'in yazdığı 'Ferhadile
Şirin' adlı oyunla izleyici
karşısında olacak.
Ege Üniversitesi Tiyat-
ro Topluluğu'nun sahne-
leyeceği Ronald Dun-
can'ın 'Abelard ve Hclo-
ise'iyse 2 mayıs cuma gü-
nü yer alıyor programda.
Cuma günü aynca Uludağ
Üniversitesi Oyunculan
'Hayvanat Bahçesi Masa-
b' (Edward ,4Jbee) ve An-
kara Tıp Oyunculan'nın
MutiulukÖyküsü' (PMer
Care>- adlı oyunlan sah-
neleyecekler.
3 mayıs cumartesi gü-
nü şenlik kapsamında Do-
kuz Eylül fktisat Sahnesi
Camus'nün 'Ecinniler'i.
Mannara Üniversitesi lk-
tisat Fakültesi Tiyatro
Toplulugu Harold Pin-
ter'ın 'Ay Iştğı', İTÜ GSF
Tiyatro Bölümü'yse
Edith Hamilton'un 'Yu-
nan Âşıklar Mitosu' adlı
oyunlannı sergileyecek-
ler. 4 mayıs pazar yani
şenliğin son günü, Istan-
bul Tıp Fakültesi Tiyatro
Toplulugu Carl Zuckma-
yer'in 'Kopemkkli Yüz-
başı' adlı oyoınunu suna-
cak. TAL'ın 'Suıırlar'ad-
lı performansı ve İTÜ
Oyunculan'nın sahnele-
yeceği Jashua Sobol'un
'Getto'su da kapanış prog-
ramında yer alıyor.
Uludağ Üniversitesi'nde tiyatro
• Kültür Servisi- Uludağ Üniversitesi'nce
düzenlenen Tiyatro Günleri kapsamında bugün saat
13.00'te Prof. Dr. Cevat Çapan 'Tiyatroda Uyarlama',
saat 14.00'te Işıl Kasapoğlu 'Yönetmen ve Oyuncu
Açısından Tiyatro Sorunlan' üzerine konuşacak.
Arkeoloji Müzesi Kültürpark'taki 'Tiyatro Günleri'
kapsamında pazartesi günü Ülkü Ayvaz "Tiyatro ve
Imgelem'. Prof. Dr. Özdemir Nutku 'Tiyatro
Çevirisinin ÖzelliğY, Bülent Berkman ise 'Tiyatro
Bilincinin Yerleşmesinde Yerel Festivallerin Işlevi'
üzerine tiyatroseverlerle söyleşecekler.
Tahide' miizikaH Ankara'da
I Kültür Servisi - Türk tiyatrosu ve sinemasının
unutulmaz oyuncusu Cahide Sonku'nun
yaşamöyküsünü anlatan 'Cahide' müzikali, 1-8 mayıs
tarihleri arasında Ankaralı sanatseverlerin beğenisine
sunulacak. Ulus 100. Yıl Kültür Merkezi'nde
sahnelenecek olan müzikalin metnini Nezihe Araz
kaleme aldı. Hakan Altiner'in sahneye koyduğu
müzikalin şarkı sözleri ise Zeynep Talu'ya ait.
Müzikalde Nurseli tdiz, Alp Oyken, Nilgün Belgin
rol alıyorlar 'Cahide', başkentin ardından Izmirli
sanatseverlerle de buluşacak.