23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç • Genel Ya\ın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlerı Mudurlerı Ibrahim Yüdız (Sorumlu). Dinç Tavanç # Haber Merkezi Müdürir Hakan Kara 9 Görsel Yonetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Damşoğlu % Istıhbarat Cengiz Yüduım 9 Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Vücelman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdnüah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerr Mehmet Faraç Yaym Kırulu. tBıan SdçnkiBaşkan), Orhıuı Erinç, Oktay Kurtböke. Uikmet Çetinkıvı. Şükran Soner, ErşunBala.DinçTayanç, İbrahim Yıldız, Orhan Bııralı, Mustafa Baibay, Bakan Kın. Ankara Temsıkısı Mustafa Balba\ • HaberMuduru Doğan Akın Atatuık Bulvan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat). Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı SerdarKıak,HZıyaBK 1352 S 2/3Tel 4411220, Faks 44191170AdanaTemsılcısı ÇetinYiğenoğlu. tnönüCd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Koordınator Ahmet Konüsan 0 Muhasebe Bülent \ ener 0 Idare HüsevinGürer0tşletme ÖnderCelik0Bılgı-tşlem Nail İnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdur Gûlbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel Müdür Yaıdımcısı Mine 4kdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513846O61.Faks 5138463 YavunU>an \t Basan: YeıuGün Haber A>ansı, Basın \e Yayıncıhk A Ş Tu-kocajŞ] Cad 39 41 Cağaloğlu 34334 tst PK 246 Istanbul Tel |O'212| 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 25NİSAN1997 Imsak: 4.27 Güneş: 6.04 Öğle: 13.09 İkindı: 16.55 Akşam: 20.01 Yatsı: 21.31 Dünyamn en yaşlı annesi • ÇeviriServisi -ABD'nın Southern Calıfornıa Ünıversıtesi hastanesinde doğum yapan 63 yaşındakı bır kadımn, dünyanın en >aşlı annesi olduğu açıkJandı. Unıversite hastanesı yetkilileri, sunı aşilanıa yöntemıyle hamile kalan kadının. kontrollerde kendilerinden yaşını gızlediğını. aslen bu >öntemın en çok 55 yaşindakj kadınlara uygulandığını açıkiadılar. Yetkilıler, "en yaşlı anne" ıle dünyaya getırdiği kızının sağlık dunımunun iyı olduğunu belirttiler. MP'den 6.5 trilyonluk katkı • ANKARA (A.NK.4) - Mıllı Piyango ldaresı'nden geçen yıl kamuya aktanlan kaynak toplamınm 6 trilyon 562 mılyar 464 milyon TL olduğu bildınldı. ICaynağın 5 trilyon 116 milyar 253 mıl>on hralık bölümü, Savunma Sanayıi Destekleme Fonuna aktanldı. Yapılan katkı toplamında ıkinci sırada yer alan Tanıtma Fonu'na 905 mılyar 334 milyon lıra sağlanırken bunu sırasıyla 269 milyar 276 milyon lira ıle Olımpıyat Komıtesi, 181 mılyar 66 milyon TL ile EUROPALIA Festival Fonu ve 90 milyar 533 milyon TL ile Sosyal Hızmet ve Çocuk Esirgeme Kurumu izledi Reklamlar ve şikâyet İZMİR(AA)-Günlük yaşamın hemen her alanında karşımıza çıkan reklamlar, tüketıcıler tarafından değil. daha çok rakıp firmalann şikâyet konusu oluyor Reklamcılar Derneğı bünyesınde 3 yıl once kurulan 'Reklam Ozdenetım Kurulu'na, bugüne kadar 107 başvunı yapıldı. Bunlann 69'unu rakıp fırma şıkâyetleri oluştururken, 21 reklam da kurul tarafından resen ele alındı. ÖzüPlülerin protestosu • A1NKARA (Cumhuıiyet) - Yurdun çeşıtlı yerlerinden başkente gelen görme ozürlüler, TEAŞ Genel Müdürlüğü'nun sakatlık oranı yüzde 70 üzenndeki özürlüleri istihdam etmemesını protesto ettiler. Enerjı ve Tabıı Kaynaklar Bakanı Recai Kutan ıle görüşen ozürlüler, TEAŞ sınavına müracaat tarihinin uzatılması ve gerekirse görme özürlülere yenıden sınav hakkı venlmesi sözü aldılar Kanserle mücadele • LONDRA(AA)- Amenkalı bıhm adamlan, köpekbalığı familyasına ait bır balığın dokulannın, kanserle mücadelede kullanılabıleceğinı belirttiler. New s Scientıst dergısinde çıkan makaleye göre Pensilvanya'daki Magaınin Pharmaceuticals firmasında çahşan bilim adamlan, Camgöz cınsı köpekbalığının mıdesinde kanserlı hücrelerin çoğalmasını önleyen 'Squalamin' adı venlen bir madde buldular. Branş açmaa • ANKARA (ANKA)- Sınıf öğretmenhgı alanındakı açığın kapatılması ıçin, bu alana ataması yapılan değışık branşlardaİa yaklaşık 27 bın öğretmen, branş değışıkliği içın Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na başvurdu. Mıllı Eğıtım Bakanı Mehmet Sağlam, branş dışı atamalann zorunluluktan kaynaklandığını belırterek alan değışıkliği taleplennın gerçekleştinlebilmesı ıçin Maliye Bakanlığı'ndan kadro ızni beklediklerinı kaydettı Sağlam. ıstenen 19 bın kadronun venlmesi halınde, kura numarası venlen değışik fakülte mezunlannın sınıf oğretmenlığıne atanacağını, branş oğretmenlerinın de alanlanna geçış yapabıleceklenni söyledı. Afiika y dan esintiler Avrupalı sanatçılar, müze evleri ve modacılar Afrika'yı bir kez daha keşfettUer. 1997'nin tüm çizgilerine riâkim olan Afrika esintileri kendini farklı farldı alanlarda gösteriyor. Takı ve aksesuvar dünyasına firüna gibi giren Afrika modasu incilerie fildisinin gizemli birleşiminden oiuşuyor. Dior bu >ılki taküannda boncuklar haline getirilmiş flldişi ve incilerden oluşan zinciıieri tercih etmiş. Dior taküan Afrika'nın orijinal takı modellerine ve eski Afrika he> kellerinin bovunlannda görülen taİalara sadık kâlınarak dizayn ediliyor. Dior'un pody-umlarda dikkatleri üzerine çeken bir başka muhteşem gösterisi de, tamamı ffldişinden oyularak yapümış, ve yine oyma kadın ve erkek fıgürleriyle süslü şapkalan oldu. Düzenin değişmesinden yana olan partilere yöneldiler Gecekondu oyu radîkallere ASUMAN ABACIOĞLU tZMIR - Izmir'in gecekondu bölgelerinde yapılan araştırmada, bugune kadar merkez sağ ve sol partılere oy verenlerin, "düzenin değişmesinden yana olan paıtüere" yöneldıklen ortaya çıktı. Araştırma, gecekonduda yaşayanlann Türkiye'nın sorunlannın uzun vadede çözülmesını, "eğitime ve köklü değişikliklere" bağladıklannı da gösterdı. BİLSES Vakfi'nca Prof Dr. tbrahim Armağan'ın koordinatörlüğünde yürütülen, yüksek lısans ve doktora öğrencılen ıle öğretim elemanlannm I katıldığı tzmır'in gecekondu bölgelerini ğ kapsayan araştırmanın Narhdere'yi M kapsayan bölümü tamamlandı. Izmir'dekı gecekondularda yaşayan on bın aileyi kapsaması planlanan araştırma 1996 yılı sonunda başladı. Araştırmanın tamamlanan bölümüne ilişkın bilgı veren Prof Armağan, Narhdere'de 532 gecekondu aılesiyle görüştüklerinı belirterek, ilk değerlendirmelere göre araştırmada ortaya çıkan en önemli sonucun, uzun yıllar sosyal demokratlara ve merkez sağ partılere oy verenlerin büyük bölümünün radikal partilere kayması £%«, " « ^ ^ ^ olduğunu söyledi. *§*%.* ^ H f e ^ ^ ^ . Araştırmanın, ANAP, • îzmir'in gecekondu bölgelerinde yapılan araştırmada, ANAP, DYP, CHP ve DSP'nin oy kaybettikleri, RP,HADEPveMHP'nin oylannda ise yükselme olduğu gözlendi. DYP, CHP ve DSP'nin oy kaybettıklerini, "düzenin değişmesinden yana eğilim ortaya koyan" RP, HADEP ve MHP'nm oylannda ise yükselme olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Armağan, şu değerlendirmeyi yaptı. "Örneğin CHP'nin oy oranı yüzde 9'a inmiş görünüyor. HADEP'in oylan ise 4.7'ye çıkıyor. Radikal partilere oy vereceklerini söyleyenler, "Bız otuz yıldır CHP'ye oy verdık' diyenler. Gecekonduda yaşa>anlar merkez sağ ve merkez solun büieşmesini isuyorlar. Büieşmedikleri sürece oy vermeyecekleriıu, onlan cezalandırmak için radikal partilere yöneleceklerini söylüyoriar. Bu eğUimi orta>*a koyarken, hem bu partilerin şimdiye kadar kendilerine bir şey vermediklerini vurguluyorüır hem de oniann akıllannın başlanna gelmesi gerekrjğini belirtiyorlar." Görüştüklen kışılerin. "Şu andaki partiler. Türkiye'nin ve gecekondulann sorunlannı çözebilirier mi" sorusuna yüzde 91 oranında "hayır" dedıklenne dikkat çeken Armağan, "Kendiniri genelde mutlu hissediyor musunuz" sorusuna da yüzde 65 'ın "hayır'' yanıtını verdiğıni söyledi. Araştırmanın bır dığer önemli sonucunun da gecekondu insanlannın. Türkiye'nın sorunlannın uzun dönemde "iyi bir eğram" ile çözülebıleceğine olan inançlannı ortaya koyması olduğunu vurgulayan Armağan, "Gecekonduda yaşayanlar sorunlann çözûmü için, örneğin, para demiyor da eğitim diyor. Bu çok önemli. AkıUı bir siyasal parti, eğitimi yaygınlaştıracağı yönünde ve sistemin değişmesinden >ana sloganlarla ortaya çıkarsa yüzde 40 oranında oy toplar" yorumunu yaptı. Gecekondu bölgelennı kapsayan araştırma aynca, Narlıdere'de gecekondularda yaşayanlann sivil toplum örgütlenne, demek ve vakıflara büyük oranda üye olduklannı, kent merkezınde yabancılık çektiklerim, özellikle birinci kuşak gecekondululann kent kültürünün dejenere olduğunu düşündüklennı, olanaklar ıyıleştınlse önemli bır bölümünün köylerine gen dönmeyı ıstediklerinı ortaya koydu. Prof.Dr. Ibrahim Armağan, Türkiye'nın en önemli sorunlanndan bın olan gecekondularla ılgilı yeterince araştırma yapılmamasını eleştırerek şöyle konuştu: "Gecekondularda kürtürel çatişma ve sosyal gerginük orta\a çıkryor. Gecekondu sorunlan çığ gibi büyüyor. KenrJer gecekondulaşıyor. kö>İüieşiyor. Ancak araştırma yapümadan önlem ahnmaya çalışılıyor. Bu geniş kapsamb araştuma sonuçlan. önlemler konusunda somut ipuçlan. kanıdar sunuyor. Örneğin, görüştüğümüz ailelerin büyük bölümü, olanaklar yaratılırsa geri dönmeyi istiyor. Bunu söyleyenler bir ve ikinci kuşak. Üçüncü kuşak dönme\i kesüıUkle düşünmüyor. Yani devtetin, göç sürecini tersine döndürebüme imkânı \ar." TURİZM BAKANI BAHATTİN YÜCEL 'Hedef 10 yıl içinde 25 milyon turisf BÜLENT ECEVİT ANTALYA - Tunzm Bakanı Bahattin YiiceL 1997 tunzm sezonunun başanlı geçeceğını söylerken, otel fıyatlannın genel olarak düşük olduğunu ancak yavaş yavaş yükselme eğilımine girdiğinı belirtti. Bakan Yücel, "10 yd içinde 25 müyon turist hedefıne ulaşabUiriz" dedı. Turizm Bakanı Bahattin Yücel'in sorulanmıza yanıtlan şöyle: - Casinoiar konusunda değişiklik var mı? Antalyah iş adamlan da kapanlmasından yana değil. Yücel - Mecliste yasa önerisı var. Genel kurulda görüşülecek. Şu andaki durum oniann yasalaşma anından sonra 6 ay ıçmde kendılıklennden kapanacağını belirlıyor. - Siyasi partilerden başka şekilde teküfkr gebe karşı çıkar mısuuz? Yücel - Hayır gözden geçiririz. Antalya'da belirli tesıslerin gelir kaybma uğrayacağını bılıyorum ama Türkiye'de genel anlamında araştırma yaparsak yüzde 99 kapanması bıçımınde çıkar. Tunzmı de çok etkilemez. Çünkü zaten yüzde 95 ıç pazara yönelik bir çalışma bu. Aynca yüzde 95'ın yüzde 70-75'i Istanbul'da gerçekleşıyor. tsraıl pazannı etkiliyor. Antalya bölgesınde büyük çoğunlukla bır bölümü kurallara uygun yapıyorlar. Kurallara uygun çalışmayanlan bayram süresince epeyce denetleme yaptık. Bunlann içinde cezalandınlacak olanlar. kapatılacak, hatta gecicı olarak kapatılacak olanlar var - Turist sayısında 10 yılhk hedefiniz nedir? Yücel - Sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de söyledi; 10 yılda 25 milyon tunst. Bu hedefe belki daha kısa sürede ulaşabilinz. EN SCN & e A/ C t- İ K e-posta : tan (d vol. com. tr 'Türk medyası yanlış yapıyor' Çeviri Servısi - Yaban- cılarla ilgilenen kurumla- ra göre Almanya'da yaşa- yan 2.1 milyon Türkün, Ankara ve Istanbul güdüm- lü bır zihniyet dolayısıyla Almanya'ya entegre olma- sı dolaylı bır şekilde en- gelleniyor. Alman kurumlanna göre Almanya'da satılan gaze- teler gibi. uydular yoluy- la yayın yapan Türk TVle- ri de aynı tutum içinde. Al- man Basın Kunım Başka- nı Hagen Graf Lambs- dorfPa göre Türk medya- sı bu entegrasyonu destek- lemek yerine, hedeflenmiş bır şekilde anti-Alman vur- gular seçıyor, ancak bu- nunla kendilennm yarat- tığı bır gettolaşma oluştu- ruyorlar. Lambsdorff'a göre bu, basının ortak stratejısi. Türkıye Araştırmalan Es- sen Merkez Yönetıcısı Fa- ruk Şen ise daha kesın bır dil kullanarak, Ankara Dı- şışleri'nm, millıyetçı duy- gulan kanalize ederek Al- manya'da bir Türk lobısı oluşturmak niyetınde ol- duğunu belirtti. Bu ve benzen sonuçla- n, basın kurumlan da yap- tıklan araştırmalar sonu- cunda çıkanyorlar. Örne- ğm Hurnyet gazetesınden Karakullukçu, 1995 yılın- da PKK'nın Almanya'da Türk hedeflere yaptığı sal- dınlardan yola çıkarak du- rumu. 1938 yılındaki Na- zilerin Yahudı avına ben- zetmış ve Türkler için "Bu- günkü Almanya'nın Yahu- dileri" dıye söz etmiştı. Utanç vericı olarak nitele- nen bu durum üzerine Hür- riyet Almanya muhabirle- nnden Ahmet Külahçı, "Al- man Başbakanı'nı Hhkrie ve Almanya'yı Hitier dö- nemleri\ le karşılaştırmak sorumsuzlukrur" dcmişti. FDP bağlantıh Liberal Al- man Türk Bırliği Başkanı Mehmet Daimagüler ise Solingen ve Mölln saldın- lanndan sonra Hürriyet gazetesını tıpkı diğer gaze- teler gibi ateşe körükle git- mek yerine sağduyulu dav- ranmaya davet etmişti. Yeşillerin millervekili Cem Özdemir ise Türk ba- sınının bu tutumûnu ko- lektif bir aşağıhk komp- leksine bağlıyor ve bunun nedeni olarak, Almanlann ve Almanya'da yaşayan Türklerin hâlâ birbirlerine teğet geçerek yaşadıklan- ru gösteriyor. Çocuklar hep gülügülümsesin Sağhk Bakanlığı tarafından 'Çocuk Fekini Ortadan Kaldırma Progranu' kapsamında 28 nisan-4 mayıs tarttderi arasında düzenleneri Ulusal Aşı Cünleri'nin tamümı amacıyla 'Çocuklar Hep Gülümsesin' defilesi yapıldı. Pasteur Merieux firmasırun katkılanyla Neşe Erberk Ajansı'nın hazuiadığı defılede çocuk mankenler podyumda profesyoneller gibi sahndılar. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Öteki' Kemalîzm... Hani şu 'Atatûrkçûlûğû' kimselere vermeyen, adı- nı her anışta güm güm göğsünü döven 'sos- yaldemokrat' tipler var ya, sizce hangisi şu oku- yacağınız satırtann altına imzasını atabilir? "...millî kurtuluş hareketini temsil eden inkı- lâbımızın son derece karakteristik bir devresi- ne varmış bulunuyoruz. imparatorluktan mev- rus Tanzimat sonu görüş ve teJâkkilerini tama- miyle tasfiye ederek, inkılâbımız için milli ha- kikatlerden başka kaynak tanımamak! Tanzi- mat'ın Avrupa hayranlığı yerine, milletin verim- liliğine inanmak fikrini ikame etmek! (...) Hüküm- lerin ve kaidelerin milletlere ve zamanlara gö- re değiştiğini unutmayarak, eskicilikten ve tak- Irtçtlikten sakınmak! Bütün cihanın yeni bir dö- nüm noktası üzerinde, yeni yollar aramakta ol- duğunun farkına vararak, bunun sebeblerini kendimize göre izah etmek ve yabancı görüş- lerin uysal abonesi olmamak! Yani inkılâbımı- zın fikri sistemini kurmak!.." Pekı, ya şu satırlara ne dersiniz? "...büyük ve modern tekniği almak cehdinde olan Türkiye, bu işi şâmil (kapsamtı) bir felsefi görüşe ve ahenkli bir içtimai nizama bağlayarak başanr- sa, yani: modern tekniğe malik olur ve tezat- sız millet tipini yaratabilirse; Türk milleti, yir- minci asnn Asya'nın kurtuluşu asn olmasında ve yepyeni vasrfta bir Asya milliyetçiliğinin do- ğuşunda en büyük emeği geçmiş millet olacak- tr..." Gîaliyef'in ve Galiyef'çilerin gözünü kırpmadan imzalayabileceği bu metin, Kadro dergisinin Mart 1933 sayısında çıkmıştr, yazanysa, Burhan Asafdır (Belge).Burhan Belge, kimden etkilenmiştir der- siniz? Sakın şu sözleri söyleyenden olmasın? "...Türkiye, önemli ve büyük bir çaba harcı- yor. Çünkü savunduğu bütün 'Mazlum millet- lerin', bütün 'Şark'ın davasıdır ve bunu nihaye- te getirinceye kadar Türkiye, Doğu milletleri- nin beraber yüruyeceğinden emindir." (1922) Bildiğiniz gibi, Anadolu inkılâbı'na böyle ev- rensel bir misyon yükleyen^kişi, Mustafa Kemal Paşa'dan başka birisi değildi. O yüzden de, Kad- ro dergisini ve Kadroculan, o sıralarda Halk Fır- kası'nı, el attından, Italyan (faşıst), Alman (Nazi) mo- deline göre yenıden örgütlemeye çalışanlara kar- şı himayesine almıştı. Dergiler savaşı... irkaç ay önce, aktarmıştım ama, bu dediğimi bit eden tarih metnini, -yeri geldiği için- tek- r")irk£ Dtesi rariamak istiyorum, Buyurunuz okuyunuz, Şera- fettin Turan yazıyor: "...parti genel sekreteri (Recep Peker) çağnlı olarak gittiği Italya ve Almanya'dan dönüşün- de, CHP için, yeni bir tüzük ve program tasla- ğı hazırlatmıştı. Faşizmden ve Nasyonal Sos- yalizmden esinlenerek düzenlenen bu taslağı, Başbakan inönü'ye de imzalatıp Cumhurbaş- kanına sunmuştu. (...) Atatürk bir tür Parti dik- tatoryası getiren taslağı okuyunca, '-...bu zor- balar kimlerdir? Onlan kim seçecek' diye tep- ki göstermişti..." (Türk Devrim Tarihi, III. Kitap, S.21.) Bu bilgınin aydınlığında, Gâzi'nın Kadro 'fikriya- tına' verdıği destek, çok daha denn ve başka bir anlam kazanıyor mu, kazanmıyor mu? Şerafettin Turan, aynca, şu ılgınç tesbitı de yapmış, diyor ki: "...Kadrocular kendilerini, tek idealist öncü saydıklan Atatürk'le biriikte devrim gemisinin kaptan köşküne yerleşmiş ekip olarak görüyor- lardı. Oysa, CHP de Kemalizm çerçevesinde ve giderek 6 Ok'la simgeleşen ilkelerle kendi ide- olojisini saptamaya yönelmişti. Nitekim Kad- ro dergisinin yayınlanması öncesinde Karaos- manoğlu, buna ilişkin karariannı parti genel sekreteri Recep Peker'e açıkladığında, o, 'ide- oloji saptamanın parti dışı kişilerin değil, doğ- rudan doğruya partinin sorunu olduğu' yanıtı- nı vermişti. Gerçekte de CHP Kadro'nun yayı- nından bir yıl sonra (1933) Halkevleri yoluyla ül- ke çapında örgütlenirken, hem parti etkinlik- lerini duyurmak, hem de Kemalist ideolojisini yaymak amacıyla Ülkü adlı bir derginin yayını- na girişmişti." (Aynı eser, s. 27) Bu kadan bile... Sizi bilmem ama, sadece bu kadan bile, Kema- lizm'in, sonradan 'ara rejımlerin' gerekçesi olacak şekline nasıl sokulduğunu, bana pek güzel gösteriyor. Ülkü dergisinin yaymayı amaçladığı 'Kema- lizm', hâlâ türlü 'seyyiatını' yaşayıp durduğumuz, 'bürokrasi + burjuvazi' oligarşisını getırip yerleş- tiren 'zihnıyetin' ta kendısidir. Müdafaa-i Hukuk Doktrini, (Üç) Misak-ı Mil- lî ve Kuva-yı Milliye 'ruhu'y\a, uzaktan yakından, alâkaşını bulabilene, doğrusu aşkolsun! rrttp:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http^/www.ada.com.tr7-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle