23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NİSAN 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Perulu askerler ABD 'de eğitildüer Dış Haberler Servisi - Japonya Büyükelçiliği konutundaki rehine krizıni sona erdiren Perulu askerlenn, aralık ayında ABD'de bu tür müdahaleler için eğitildilderi açıklandı. CNN televizyonuna açıklamalarda bulunan eski FBI ajanı Bob Taubert, Perulu askerlenn eğıtimine kendısının de katıldığını belirtti, ancak eğitim yeri konusunda bılgi vermedı. Taubert "Feru'daidrehinekrizinde rol alan Perulu askeıierden gunır duymorum. Onlar için harcanan para yerini buldu" dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nichoias Burns ise büyükelçilık konutundaki tüm gerillalar ile 2 asker ve 1 rehinenın öldûrülmesiyle sonuçlanan kurtarma operasyonu ile ABD'nin kesinlikle ilgisi bulunmadığını, ancak bir müdahale olacağına ilişkin bazı işaretler aldıklanru söyledi. "Onceki gflnkü operasyonda biarn bir roJümüz olmadT diyen Burns. "Kıırtarma operasjonundan önce bize haber verilmedi, ancak bu tür bir gelisme oiacağuıa dair sinyaher akükr şeklinde konuştu. Burns. Peru hükümetının tam gerektiği gibi davTandığına inandıklannı ve rehinelerin başanlı bir şekılde kurtanlmasından dolayı tebrik ettiklerini de belirtti. ABD yetkilileri Peru birlıklerinin son 10 yıldan beri ABD"den terör karşıtı eğitim aldıklannı doğruluyorlar. Yetkililere göre ABD, Perulu askerlere kurşun geçirmez yelek ve benzeri "koruyucu" malzemeler de sağlıyor. Beyaz Saray Sözcüsü Mkhael McCurry de Tupac Amaru gerillalannın 17 aralıkta Japonya Büyükelçilıği'ni basmasmdan sonra ABD'li uzmanlann Lima'ya gittiklerini ancak çok kısa bir süre sonra gen döndüklenni açıkladı. Bu arada ABD'nin Lima Büyükelçısı Dennis Jettde bütün genllalann öldürüldüğü operasyon hakkında "Gerillalar bu eylemi hak ettiler" dedi. Peru Devlet Başkanı Alberto Fujimori, operasyondan sonra binaya gircrek. yargısız infazlan yerinde tespitetti. (Fotoğraf: RELTER) Japon ve Peru gazeteleri askerlerin operasyonda teslim olan gerillalan kurşuna dizdiğini öne sürdü 'GeriHalara yargısızinfaz'Dış Haberler Servisi - Peru'nun baş- kenti Lima'daki Japonya Büyükelçiliği konutuna düzenlenen baskın sırasında teslim olmak olmak isteyen bazı Tupac Amaru Devrimci Hareketi (MRTA) ge- rillalannın Peru askerlen tarafından öl- dürüldüğü öne sürüldü. Baskın sırasın- da 72 kişiyi rehin alan 14 gerilla ile 2 as- ker ve rehineler arasında bulunan Peru Yüksek Mahkeme üyesi Carios Guisti Acuna ölmüştü. Japonya'da yayımlanan Asahi Şimbun gazetesi kurtanlan rehinelere dayanarak verdiği haberinde, teslim olmak isteyen genllalann da Peru askerlerince vuruldu- ğunu duyurdu. Gazetenin göriiştüğü adı Ağlatan operasyon Dış Haberler Servisi - MRTA genllalan ile Peru hükümeti arasında aylarca arabulu- culuk yapan Başpiskopos Juan Luis Cipriani, büyükelçilik binasına düzen- lenen operasyonun ardından düzenlediği basın toplanrısında göz yaşlannı tutamadı. Cipriani'yi Japon temsilci Terusuke Terada ' (sağda) teselli etmeye çahştı. Cipriani, dört ay boyunca Peru hükümet yetkilileriyle Tupac Amaru gerillalan arasında arabulucuk ça- balannı sürdürmüştü. Re- hine krizine görüşmeler aracıhğıyla çözmek üzere ı kurulan garantörler komıs yonu üyeleri, operasyondan daha önce haberdar olmadıklannı ve 14 gerillanın ölümünden dolayı büyük üzüntü duyduklannı söylediler. • Kurtanlan rehineler, bazı MRTA gerillalannın teslim olduğu sırada ya da teslim olduktan sonra öldürüldüğünü bildirdiler. Genllalann lideri Nestor Cerpa bir odada başından ve boynundan vurulmuş olarak bulundu. açıklanmayan bir rehine, ellerini ha\aya kaldırarak teslim olmak istediğini göste- ren bir gerillanın askerler tarafından vu- rulduğunu söyledi. Rehine "Birkatliama tanık oMunT dedi. Bir başka rehine. "Gerillalardan biri sağ olarak Peru askerierinin elinc geçti. Ancakdaha sonra tüm gerillalann öldü- rüldüğünü du)duğumda, bu gerillanın da askeriercevurulduğunu anladım" de- di. Gerillalann lideri Nestor Cerpa Car- tolininin baskın sırasında askerler tara- fından bir odada kıstınldığı ve vuruldu- ğu bıldirildi. Peru'da yayınlanan La Repuclica Ga- zetesi de. gerilla lideri Nestor Cerpa'nın yüzünde mermi izleri bulunduğunu ve kendisine birkaç kez ateş edildığini be- lirtti. Gazete. Cerpa'nın alnında görü- len mermı ızlennın "infaz edüdiğini" gösteren işaretler olduğunu, diğer bazı gerillalarda da benzer izler bulunduğu- nu kaydetti. Askerlerin konuta girdik- lennde, genllalardan ıki genç kızın, "teslim oluyoruz" şeklinde bağırdıkla- nnı belırten gazete. ıddialannı. saldın sırasında elektronık dınleme aletleri kui- lanan bir ıstihbarat servısı görevlisine veaskerikaynaklara dayandırdığmı ak- tardı. Peru Devlet Başkanı Alberto Fujimo- ri basına yaptığı açıklamada. Cartolinı v e beş gerillanın ilk patlamanın ardından üst kattaki bir odaya sığındıklannı söy- ledi. Sığındıklan odadan askerlere ateş açan gerillalar bir askeri öldürdüler. Da- ha sonra odaya giren askerler Nestor ve beş arkadaşını vurarak öldürdüler. Peru televizyonunda, yayımlanan gö- rüntülerde. Cartolıni'nin başında bir kur- şun deliği ve boynunda bir yara olduğu görüldü. Rehinelerin arasında bulunan Bolivy a Büyükelçisi Jorge Gumucio gerillalann bırçoğunun, rehine olayının uzun sürme- sinden dolayı hayal kınklığı içinde oldu- ğunu ve ani baskın karşısında şaşkına döndüklerini söyledi. Gumucio, Caracol radyosuna yaptığı açıklamada,rehineolayının başlamasın- dan ikı ay sonra gerillalann aldatıldıkla- nnı düşünmeye başladıklannı belirterek "Gerillalar,ormanda yaşama> > a ahşık ki- şiler olduğundan. bir süre sonra sinirleri bozuldu, bu nedenle liderleri Nestor Cer- pa, onlar için futbol maçian düzenleme- ye başladı" dedi. Rehineyi vuramadı Rehineler arasında bulunan Peru ta- nm Bakanı Rodotfo Munante, kendisini vuramayan genç genllayı unutamadığı- nı söyledi. Munante. bir yerel gazeteye verdiği demeçte, "Baskın sırasında biz üstdüzey rehinelerin bulunduğu odaya gelen genç bir gerilla, silahını üzerime doğrulttu. Bana bir süre üzgün gözlerle baküktan sonra silahını indirdi ve oda- dan çtku. Belki de e> lem boyunca bizim- le dost olduğu için öldüremedL O çocuğu unutamıvorum* dedi. Asahi "Şımbun gazetesi, konutun içine pek çok dinleme aygıtı yerleştirildiğini yazdı. El Comercio Gazetesi ise, asker- lerin operasyon sırasında kullandıklan tünelin, yerin 3 metre derinliğinde elekt- rik ve havalandırma sistemleri ile dona- tıldığını ve 4 kilogram plasrik patlayı- cı kullanıldığuu bildirdi. Peru Devlet Başkanı Fujimori, dinle- me aygıtlan aracıhğıyla gerillalann her hareketınin izlendiğını. gerillalann yer- leştirdiği mayınlann yerlerinın belirlen- dığini ve askerlerin beş tünel kazdıgını söyledi. 42 kişiyi kestiler Cezayir'de her gün katliam Dış Haberler Servisi- 'Cezayir'de geçen salı günü 93 kişiyi öldürerek ' son beş yılın en büyük katliamını gerçekleştiren .radikal İslamcı militanlann önceki gün sabaha karşı 42 kişiyi daha balta ve sahrlarla .kestikleri bildirildi. .Cezayir'de yayımlanan El Vatan gazetesinin dünkü sayısında yer alan haberde, şeriatçı "saldırganlann başkent "Cezayir'in güneyindeki Omarya köyünde 22'si erkek, 17 kadın ve üç bebeği vahşice katlettiği behrtildi. Haberde. saldırganlann sayısı ve olayla ilgili diğer aynntılara yer verilmedi. Uç gün önce başkent Cezayir'e 25 kilometre uzaklıkta Bugara'daki bir çiftliğe baskın yapan saldırganlar. son beş yılın en korkunç katliamını gerçekleştirmişti. .Saidırganlann katlettiği 93 kişiden bazılannın canlı canh yakıldığı belirtiliyor. Bugara'daki katliamdan sonra Başbakan Ahmed Uyahya. televizyonda ve radyoda yayımlanan konuşmasında teröre karşı seferberlik çağnsı yaptı. Katliamlann, seçimlerden bir hafta önce meydana gelmesine dikkat çekiliyor. Devlet Başkanı Liamin Zerual'ın geçen ocak ayında, güvenlik konulannda ilerleme sağlanacağı vaadi gerçekleşmedi. Son katliamlar, başkent Cezayir'in güneyındeki Medea ovasında geçen şubat ayından bu yana radikal İslamcı militanlara karşı mücadele veren güvenlik güçlerinin başanlı olmadığını gösteriyor. Köylüler tarafından oluşturulan kuvvetlerin de terörle mücadelede yetersiz kaldığı belirtiliyor. G^Ö^ÜŞ/NURDOLAY PARİS - Genel yasama seçimlerine bir yıl- dan daha kısa bir süre kalmtşken Cumhurbaş- kanı Jacques Chirac'ın anıden Meclisi fes- hetme karan Fransızlar için büyük bir sürpriz oldu. Beşinci Cumhuriyet döneminde ilk kez Meclıs feshetme olayı 1962'de yaşandı. O za- manki Cumhurbaşkanı Charies de Gaulle seçimlen yenileterek iktidarını sağlamlaştır- ma yoluna grtmişti. Ama 1968'de ikincı kez ay- nı şeyi denediğinde, bu onun polıtik yasamı- nın da sonu olacaktı. Daha sonra François Mitterrand'ın da iki kez başvurduğu feshet- me yontemi şımdi beşinci kez gündeme ge- liyor. Uygulama aslında taTnamen yasal. Anaya- sanın 12. maddesi Cumhurbaşkanına Mecli- si feshetme yetkisini herhangı bir gerekçey- lesinirli tutmadan vermış. Pariamenter siste- min birçıkmaza gırmış olması. işlevini yerine getirememesi, politik kilitlenme gibi nedenler şart değil. Nitekim bu son feshetme olayında altı ısrarla çizilen nokta da bu. Ulkenin herhan- gi bir knzle karşı karşıya olmadığı. Bu durumda Chırac neden Meclisi feshet- me gereği duydu? Resmı açıklamada öne sü- rülen gerekçe "rahatlık." Mecliste rahat bir çoğunlukla, gelecek yılın sonunda yürürlüğe girecek olan Avrupa ortak para sistemine Fransa'nın da katılaibılmesı için gerekli önlem- leri almak. Bılindiği gibi, ortak para sıstemin- de her isteyen ülke yer alamayacak. Kamu açıklannın ulusal gelirin % 3'ünü aşmaması koşulu var. Bu durumda Fransa'nın epeyce zorlanması gerekecek. Çünkü biryandan KDV gelırlennde beklenen artış sağlanamazken öte yandan da sosyal sigorta açıklannın giderek büyümesı soz konusu. Buna karşı alınacak önlemler de ya vergilerın arttırılması şeklinde olacak -kı Chirac'ın seçım kampanyasındakı en büyük vaatlerinden biri vergilerın düşürül- mesiydı- ya da sosyal hızmetlerde önemli kı- Meclisi Feshetmeksıntılara gidilecek. Seçenek bu ikisinden han- gısı olursa olsun, alınacak önlemlerin halkı hoşnut etmeyeceğı açık. Peki Meclisteki iktidar çoğunluğu feshedil- mesini gerektirecek kadar sallantıda olan dengetere mi dayanıyor? Chıraç ve Başbaka- nı Alain Jupp* yapmak ıstedikleri her konu- da ellerini kollannı bağlı mı buluyorlar? Tersı- ne, 577 kişilık Mecliste 465 koltuğa sahipolan sağ çoğunluk, yani Chırac'in partısı RPR (259 milletvekili) ve UDF (206 milletvekili) şimdiye kadar hükümeti hiçbir engel çıkarmadan des- tekledi. Nitekim Jacques Chirac da cumhur- başkanlığı görevine seçıldiğı 1995'te kendisin- den iki yıl önce seçilmiş olan bu Meclisi yenı- lemeyi düşünmemış, birlikte çalışmayı kabul etmişti. Avrupa Birliği ve Maastricht açıklama- sı bu durumda hiç kimseye ınandırıcı gelmi- yor.Tek bir neden görünüyor ortalıkta: Seçim taktıği. Genel seçimler normal tarihine uygun olarak gelecek yıl yapılırsa, halka acı ilacı içir- mış olan bir Chirac yönetiminin pek lyı sonuç olamayacağı açık. Ama hemen şımdi erken seçıme gıdilirse, Meclis'teki sağ çoğunluk bir beş yıl daha yerini garantilemiş olacak ve bu- nun ardından katı ekonomik önlemler rahat- lıkla uygulamaya koyulabilecektır. Bu hesaplan yaparken Chirac'ın güvendiği bir nokta daha var: Muhalefetı hazırlıksız ya- kalamak ve seçim kampanyası için rakipleri- ne fazla zaman tanımamak. Anayasada, Mec- lisin feshinden sonra seçımlenn en az 20, en fazla 40 gün içinde yenilenmesı koşulu var. Bu durumda ilk turun 25 mayıs, 2. turun da 1 ha- ziranda yapılması soz konusu. Mayıs ayı ise Fransa'da yaşamın durduğu bir ay. Birbırı ar- dına üç gün, dört gün süren bayram tatillen ve Cannes fılm festivalı, Roland Garros tenıs tumuvası gibi son derece medyatik olaylardan başka bu yıl bir de Fransa fubol şampiyon- luk karşılaşmalan da bu aya rastlıyor. Aşın sağın ırkçı lideri Jean-Marie Le Pen, Slovakya'ya yapmaya hazırlandığı geziden alelacele vazgeçerken bu gümrükten mal ka- çırırcasına alınan seçim karannı da şiddetle eleştirdi. Darmadağınık, programsız, inandı- ncı bir liderden yoksun sosyalistler ise Chi- rac'ın silahını kendisine karşı kullanma umu- duyla karan destekliyortar: "Sağ daha rahat bir çoğunlukla seçimlerden çıkarsa, aşın liberal bir politikayla bütün sosyal güven- celeri yok eder" düşüncesını ışleyerek seç- menleri korkutmaya çalışacak Sosyalist Par- ti. Aynca ulus kavramının da Avrupa düşün- cesi içinde enmemesi gerektiğini hatırlatan li- derleri üonel Jospin bu konuda sokaktaki adamın da kaygılannı şu şekilde dile getiriyon "Ben ulusun devam etmesinden yanayım, çünkü bu, uluslararası finans ağlanna ve paranın hakimiyetine karşı demokrasi de- mektir.'' Böylece, erken seçim karannın yerinde olup olmadığını irdelemekten çok rakip partinin ya- pacaklannı eleştiren sosyalistler, seçim kam- panyasına Chirac'dan bile önce balıklama at- lamış oluyorlar. Evet, her şey yasal, her şey kurallarla belir- lenmiş bir çerçevede geçiyor, ama kurallara göre oynanan her oyun ahlaki midir? Şekilde demokrasi işliyor gorünse de, sırf seçim ka- zanma hesabıyla Meclisi fethetmek demok- rasınin özünü, ruhunu yaralamış olmuyor mu? Tabiı bu sorular feshedilecek Meclisi olan ül- keler için geçerli. Türkiye'deki gibi Kurban Bayramı, hac tatili gibi bahanelerle sürekli kendı kendıni fesheden Meclisler için değil. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Kuzey Kore Aç Bizim basına fazla yansımıyor, ama dış basında uzerinde önemle durulan konulardan bırini oluşturu- yor Kuzey Kore aç. Gıda maddesi kıtlığı ülkede felaket boyutlanna ulaşmış durumda. 18 nisan tarihli Washington Post gazetesinin mu- habiri Çin'le Kuzey Kore'yi ayıran Yalu nehrinin Çin tarafından gönderdiği haberde "Yalu nehrinin karşı yakasmda çocuklar ö/üyor" diyordu. Muhabir Kuzey Kore'ye mal taşıyan Çinli kamyon şoförterine dayandırdığı haberde Kuzey Koreli çocuk- lann açlıktan öldüğünü bildiriyordu. Başkent Pyongyang'dan dönen bir Çinli şoför yol kenanna terk edilmiş, bir çocuğun cesedi ile açlıktan ölmek üzere olan iki çocuk gördüğünü söylüyor. Kuzey Kore'ye sık sık girip çıkan bir Çinli tüccar ço- cuklann kırsal bölgelerden dilenmek için kentlere gel- diğini anlatryor. Çinli tüccara göre Kuzey Koreli köy- lüler açlıktan toprağı ekemeyecek kadar bitkin durum- da. Adını vermeyen tüccar "toprağı ekseler bile ürü- nü toplayamazlar" diyor. Kuzey Kore'ye geçen Çinli şoförlerie tüccarlar, ham madde ve yakıt yokluğundan fabrikalann atıl durum- da olduğunu, kolektif çiftliklerde üretimin çok düşük düzeyde bulunduğunu, halk arasında yönetici kad- roda büyük yolsuzluklar yapıldığına ilişkin söylentiler dolaştığını bildiriyoriar. ••• International Herald Tribune gazetesi de Kuzey Kore'ye giden Çinli şoför ve tüccariann anlattıklanna geniş yer ayırmış. 17 nisan tarihli gazetenin birinci sayfada manşet- ten verdiği habere göre Kuzey Kore'de bazı aileler, aç- lık veyoksulluktan intiharediyor; kentlerdetren istas- yonlannda aileleri tarafından terk edilmiş çocuklar di- leniyor. Kuzey Kore'de içine kapalı katı komuta ekonomi- sine, son iki yılda meydana gelen büyük sel felaket- leri de eklenince ülkede görülmemiş bir kıtlık başla- mış. Halkın önemli bölümü, aylardır dağlardan or- manlardan topladıklan yabani otlarla kannlannı doyu- ruyor. ••• ABD, Kuzey Kore'ye 10 milyon dolariık gıda yardı- mı yapacağını açıklamıştı. Durumun giderek daha kri- tik niteliğe bürijnmesi üzerine bu yardımı 15 milyon dolara çıkarmayı kararlaştırdı. BM Gıda Programı yet- kilileri, Amerikan yardımının yaşamsal önemde oldu- ğunu, bu yardımın çok kötü durumda oian 6 yaşın- dan küçük çocuklara daörtılacağını belirtiyorlar. İki ay önce Pekin'deki Güney Kore Konsoloslu- ğu'na iltica ettikten sonra geçen hafta Seul'a giden Kuzey Kore Komünist Partisi Sekreteri Hvvang Jang Yop ise ekonomik açıdan köşeye sıkışan, gerekli re- fonmlan da yapmayan Kuzey Kore yönetimin son ça- re olarak savaşa başvuracağını ve Güney Kore'ye saldıracağını ileri sürüyor. Şöyle diyor. Hvvang Jang Yop: "Kuzey Kore yönetimi açlık çeken halkı kendi kadehne terk etti. Reform yapmayı reddediyor ve savaşa hazırianıyor." Kuzey Kore yönetimi o denli büyük sıkıntı içinde ki, tahıl ve yakrt ithal edebilecek dövizi bulabilmek için dış ülkelere uyuşturucu satıyor. İki hafta önce bir Ja- pon limanında el konan Kuzey Kore şilebinde yüzler- ce milyon dolariık uyuşturucu bulundu. Siyasal gözlemciler, Hvvang Jang Yop'un karamsar tahmininde gerçek payı olabileceğini beJirtryor. Kuzey Kore yönetiminin, iktidannı kurtarabilmek için Güney Kore'ye saldırması, böylece halkın tepki ve nefretini dışa kanalize etmesi olasılığının giderek güçlendiği ifa- de ediliyor. "Nomenklatura" kendini kurtarmak için ülkeyi fe- lakete sürükleyebilir. Kuzey Kore'de nükleer füzeler bulunduğu yolundaki haberler doğruysa, bu felaket tüm bölgeyi kapsayabilir. Pakistan'da şkJdet. 8 ölü • İSLAMABAD (AA)- Pakistan'ın Pencap eyaletinde, silahlı kişilerce açılan ateş sonucu, ilk belirlemelere göre 8 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Polis yetkilileri, Pencap eyaletinin güneyinde Tameywala kentindeki alışveriş merkezine gelen motosikletli üç kişinin dükkânlara ateş açtığını ve daha sonra kimliği belırlenemeyen bu kişilerin kaçtıklannı söyledi. Polis, söz konusu saldınnın, karşıt görüşlü mezhepler arasındaki bir şiddet eylemi olabileceğini söyledi. ABD'de çocuk cinayetJeri • W4SHINGTON(AA)- ABD'de her yıl 15yasından küçük bin 500 çocuğun, gerek sokaklarda, gerekse okullarda ateşli silahla öldürüldükleri bildirildi. Atlanta Hastalıklardan Korunma ve Konrrol Merkezi'nce yayımlanan raporda. sanayileşmiş ülkeler arasında ABD'nin 15 yaşın altındaki çocuklar arasında ateşli silahla intihar ve öldürme olaylannda ilk suada yer aldığı kaydedildı. Rusya'dan Çeçen uyarısı • MOSKOVA (AA) - Rusya, herhangi bir ülkenin Çeçenistan ile dıplomatik ılişki kurmasına ızin vermeyeceğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Gennadi Tarasov, düzenlediği basın toplanrısında. "ekonomik, insani ve kültürel yönler dışında" Çeçenistan ile ilişki kurulmasının sözkonusu olamayacağmı söyledi. Çeçenistan ile dıplomatik ilişki kurma eğilimınde olabilecek ülkelere karşı '"uygun önlemlerin alınacağını" kaydeden sözcü, Dışişleri Bakanlığı'nın bu tutumuna ilişkin olarak diğer ülkelere bilgi verdiğini de sözlerine ekledi. İranlı lider demokrasi isüyop • TAHR\N (A.\) - İran'da cumhurbaşkanı adaylanndan liberal islamcı Iran Özgürlük Hareketi lideri Dr. tbrahim Yezdi, tslam ve demokrasinin bir araya gelmemesi durumunda Islam cumhuriyetinin bir anlamı ohnayacağını söyledi. Iran gazetesinin haberine göre, Yezdi Tahran Üniversitesi öğrencilerine yaptığı konuşmada, kendilerinin siyasi gelişmenin ekonomik gelişmeden önce geldiğini düşündüklerini belirtti. Yılmaz Kohl ile görüştü • BONN (AA) - Konrad Adenauer Vakfi'nın davetlisi olarak Almanya'ya gelen ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Bonn'da Başbakan Helmut Kohl ile kısa bir görüşme yaptı. Yılmaz, dün Bonn'da ilk olarak Yeşiller Partisi Meclis Grubu'nun savunma politikası sözcüsü Kerstin Müller ve Yeşiller milletvekili Helmut Lippert ile görüştü. Yılmaz, aynca Anamuhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanı Rudolf Scharpıng ile de görüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle