23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayvn Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya # Yazıışlerı Mudurlerı îbrahim Yüdız (Sorumlu), Dinç Tavanç 0 Haber Merkezı Müdüriı. Hakan Kara 0 Görsel Yonetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 istıhbarav. Cengiz \ ıldınm 0 Kultıır Handan Şenköken 0Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzdtme Abdullab Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Yay-mKunılu İlhanSHçok(Başkan), Orhan Erinç, OkUy Kortböke, Hikmet Çetinkava, Şükran Sooer. ErgıuıBala. DinçTavanç, tbnhim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafı Balbay. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba\ • Haber Muıiuru Doğan Akın Ataturk Bulvan No 125, K!at 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 0 tzmır Temsücısı SerdarKıak,RZıyaBlv 1352S 2<3Tel 4411220, Faks 44191170AdanaTemsılcısı ÇetinViğenoğlu. tnönuCd 119 S. No 1 Kat.l, Tel: 363 12 11, Faks. 363 12 15 Kooidınatör Ahmet Konüsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 tdare HüseyinGürer01şletme Önder Çetik 0 Bılgı-tşlem: Naü İnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbio Erduran • Koordınatör Reha Işıtman 0 Genel Mudür Yardımcısı Mine Akdag Tel 514 07 53 - 5139580-51384««l.Faks 5138463 Yş~unkı\M ve Basaa: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A.Ş TırkocsğıCad 39 41 CağaJoglu 34334 tst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0212)513 2NISAN1997 lmsak. 5 11 Güneş: 6.39 Öğle: 13.15 tkindi: 16.47 Akşam: 19.36 Yatsı: 20.59 fflüteahhitler toruma istedi • A.NKARA (Cumhuriyet Börosu)- Bayındırlık ve İskân Bakanı Cevat Ayhan, sıyası baskılar ve yerel tdeplerle başlatılan kamu yıtınmlanmn ödenek y:tersız]ığı nedeniyle btirilemediğini söyledi. Ankara Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, çmento fabrikalannın öıelleştınlmesınden sonra çmento ve hazır beton fiyatlannın vüksek o"anlarda arttıgına dıkkat çekerek hükümete şıkâyette balundu. Şehit gazeteciler günü I İstanbul Haber Servisi - Tiirkıye Gazeteciler Cemıyeti (TGC), gazeteci Hasan Fehmı Bey'in öldürüldüğü gün olan 6 Nisan 1909 tarihim'Şehit Gazeteciler Günü' olarak anmayı kararlaştırdı. Anma toplantılannın ilki 7 nısanda saat 17.30da Basın Müzesı'nde yapılacak ve toplantıya Orhan Koloğlu, Alpay Kabacalı ve Abdi Ipekçi'nın kızı Nûkhet Izet lpekçi katılacaklar. KTHY'ye iki uçak daha • İstanbul Haber Servisi - Kıbns Türk Hava Yollan (KTHY), filosuna 2 uçak daha katarak uçak sayısını 8"e yükselttı. KTHY'nin, Amenkan Douglas fırmasından 12 yıl sürelı 'leasing' sistemiyle kıraladığı ıkı adet MD-90 tipi uçak, bugün Atatürk Havalimanrna getinlerek şirket yetkılilerine teslim edıldı. Çevre ve erozyon • İstanbul Haber Servisi - TEMA ve MEF okullan işbirlıği ıle 'Çevre ve Erozyon' konulu bır seminer düzenlendi. Seminerde konuşan TEMA Başkanı Hayrettin Karaca, vakıf olarak çocuklara hitap eden programlar hazırlamayı hedefledıklerini söyledi Ailenin korunması • İZMİR(AA)-Devlet Bakanlığı'nca aile içi şıddetin önlenmesi amacıyla hazırlanan "Ailenin Korunmasına Daır Kanun Tasansı" Bakanlar Kunılu'na göndenldi. Devlet Bakanı Işılay Saygın tarafından imzaya açılmak üzere Bakanlar Kurulu'na gönderilen tasan, eşlerden binnın veya çocuklann, aıle içı şiddete maruz kaldığını. kendilerinın veya Cumhuriyet BaşsavcılığTnın bildırmesı halinde, sulh hukuk mahkemesınin bazı önlemler almasını içeriyor. Çevre genelgesi • ANKARA (AA) - Turizm Bakanı Bahattin Yücel. valıliklere genelge göndererek tunstık tesislenn, çevTe kırliliğinin önlenmesi amacıyla belırli penyotlarda denetlenmesini ıstedı. Antma sisterni olduğu halde çalıştırmayarak çevxe kırlilığıne yol açtığı saptanan tesıslerle ilgili kanun gereğince cezaı yaptınm uygulanacağı ifade edılen genelgeye göre, 30 nısan - 1 ekim tanhleri arasında. yakın çevTesinde konaklama yapılan. gürülrüye neden olan görüntü ve çevre kırliliği yaratan; ağır nakliyat, hafriyat gerektiren inşaat faaliyetlen de durdurulacak. TTB'den tepki • ANKARA (AA) - Türk Tabipleri Birlıği (TTB), "hastalan müşten olarak algılayan anlayışı etik ve bılımsel olarak reddettigini" bildirdı. TTB'den yapılan açıklamada, Bırlik Genel Yönetım Kurulu'nun Ankara 'da toplanarak ülkedeki gelişmeleri değerlendırdiğı belirtildi. Toplantıda, ülkenın en önemli sorununun "banşa, demokrasiye, özgürlüklere ve insan haklanna yönelık artan saldınlar" olduğu konusunda görüş birlığine vanldığı kaydedidi. ÎSKİ yönetmeliği değiştirilerek İstanbul'un su havzalanndaki kaçak yapılar için 'seçim afifı' hazırlanıyor Suyu bıılancbrnıa plaınOKTAY EKİNCİ Hükümet çevrelerinde "seçim sinyalleri'' venlirken, İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi yönetımı de ÎSKİ üzerindeki siyasal egemenli- ğini kullanarak, kentın ıçme suyu havzalannda kaçak yapılaşma ıle yerleşen mılyonlarca kişiye *inıar affi" getıriyor. Geçen yıl REFAHYOL lıderle- rince de dile getirilen. ancak kamu- oyundaki yoğun tepkılerin yanı sı- ra istanbul dışındaki kimi büyük- şehır beledıye başkanlannın da kar- şı çıkmalan üzerine geri çekılen imar affı girişimi, bu kez îstan- bul'da "İSKİ yönetmeliklerindeki değişiklikle'' yürürlüğe sokuluyor.. Refah Partisi'nin yayın organı olarak tanınan Milli Gazete'de 9 Ocak 1997 günü yayımlanan İSKİ ilanında, Su Havzalan Yönetmeli- ği'nin geçici 3. maddesınin değiş- tirilerek "uıevcut (kaçak) yapılaş- maya uygun" imar planlannın ha- zırlanması içın ilgili beledıyelere yetkı verildiği duyurulmuştu.De- ğişiklikte aynca "havzalarda mev- cut ıslah imar planlannın da yü- rûıiûkte olacağı" belirtılmışti. lstanbul'dakı kaçak yapılaşmanın büyük bir bölümü "imara kapah" olan içme suyu havzalannda yer alıyor. Aynca bu bölgelerde daha önce yapılmış ıslah imar planlan da yine "kacakyapılann yasaDaşard- ması" ıçin 1984 'te yürürlüğe giren imar affı yasasma dayanılarak ha- zıTlandı Bu nedenle fSKJ'nin son yönetmelik değışiklığı. kentin su kaynaklanru kirleten ve tehdit eden tüm yasadışı yapılaşmanın şimdı "belediyeler eliyte kurtanlması" anlamına geliyor. Türkiye'de ilk kez TBMM'de kanunlaşmadan, doğrudan "yerel yönetim yeddsi" içinde yürürlüğe sokulan bu imar affı uygulamasını yürütecek bele- diyeler de hemen tümüyle RP'li kadrolarca yönetiliyor. Nazım plandaki "tuzak" Genel seçim beklentılenne para- lel olarak gündeme gelen ıçme su- yu havzalanndaki bu büyük hazır- • Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ yönetimince yapılan bir yönetmelik değişikliğıyle, İstanbul'un içme suyu kaynaklannı kuşatan kaçak yapılann, çoğunluğu RP'li olan "havza belediyeleri" tarafından ruhsata bağlanmalan öngörülüyor. Erken seçim sinyallerinin verildiği bir ortamda hazırlanan değişiklik hayata geçerse su koruma alanlan "6 milyon kişilik" bir yerleşime dönüşecek. Uk, aslında 1995 yılı ekim ayında- lerle de mevcut kaçak yapılann yı- ki şu ünlü "nazun plan" karannda kendini göstermışrı. 1 - 50.000 ölçek- lı yeni merropolıtan planda havza- lar için hiçbır kural getirilmemiş. bu bölgelerin imar koşullan *yö- netmetfğe" bırakılmıştı. Nitekim. izleyen aylarda bu "tu- zak" hemen açığa çıktı ve 26.12.1995 günü "Son Saat" ısım- li bir gazetede yayımlanan yeni İS- Kt yönetmeliğıyle havzalardakı ko- ruma alanlanna ait imar haklan yükseltildi. Aynca geçici madde- kımdan kurtanlmasına olanak sağ- landı. Mimarlar Odası'nın bu yönet- meliğe karşı Idare Mahkemesi'nde geçen yıl açtığı ıptal davasında "bi- lirkisi raporu" çarpıcı saptamalar yapıyor. Prof Dr. Ayda Erajduı, Prof Dr. AliTürd,Doç. Dr. Özcan Altaban tarafından hazırlanan ra- pora göre lSKl'nın bu yönetmeli- ği eğer uygulanırsa istanbul"un iç- me suyu havzalarında yerleşme nü- fusu "6 milyon" kişiyi geçecek. Oysaki 1995 öncesindekı "eski'' İSKİ yönetmeliğinde öngörülen toplam nüfus yine aynı bilırkişi ra- poruna göre 2.8 milyon kadardı. Böylece istanbul'un RP'lı yöneti- cilennin içme suyu havzalanna "vûJdedUderi"ve üstelik çoğu da yasadışı yapılaşmayla yerleşen "ek nüfus'" 3 milyonu aşıyor Şimdi ne yapılabilir? Mimarlar Odası, 1995sonlann- da yürürlüğe sokulan yeni İSKİ yö- netmehğinin yanı sıra bu yönet- meliğin "imar affi nıteHğini pekiş- tiren" 9 Ocak 1977 tarihlı geçici 3. madde değişikliğıne de iptal dava- sı açmış durumda. Ne var ki şımdi amk Koruma Ku- rullan'nın lstanbul'un doğal ya- şam kaynaklannı korumak için "do- ğal SÎT" kararlannı havzalarda da yaygınlaştırmalan gerekiyor. Orrıe- ğin 1996 yıb mart ayında ahnan, an- cak siyasal baskıyla durdunılan "ÖmerD-Darhk Doğal SİT karar- laruun" yeniden devreye girmesı yaşamsal önem taşıyor. Benzer şe- kılde İTÜ'nün 1995'te bir raporla gündeme getirdiği "tûm su havza- lannın SİT olarak koruma alöna ahnması" şeklindekı öneri de ko- ruma kurullanndan "acfl"ilgi bek- liyor. Havzalara darbe 6 milyon kişilik 'korunıa' İstanbul'un içme suyunun sağlandığı kaynaklan besleyen havzalarda, lSKl'nin"imaraffi'' içerikli yeni "koruma"(!) yönetmeliğine göre ruhsata bağlanması öngörülen kaçak yapılarla bırlikte ulaşılacak yerleşme nüfuslan şöyle: Havza adı Temel göre\i ha% zalan korumak olan İSKİ. siyasal beklentilere hizmet ederek su kaynaklaruu kuşatan y sadışı \apılaşma>a "\asallik"" getiren yönetmelik değişiklikleri yapıyor. Alibey Terkos B.Çekmece Sazlıdere Ömerli Elmalı Darlık Köy Merkezleri Belde Merkezleri 1.298.993 Toplam 6.046.493 kişi (Kaynak. Mimarlar Odası 'nca açtlan davada hazırlanan mahkeme bilirkişisi raporu /s.42) Yüklenecek nüfus 169.785 418.584 2.603.205 381.205 730 906 186.320 189.690 67.760 Kumarhaneler müşteri avında Berlin ITB ve Moskova MITT fuarlarına katılan casino işletmecileri, ziyaretçilere kupon dağıttılar BÜLENT ECEVİT ANTALYA - Talıh oyunla- n salonlan (Casino), Berhn ITB ve Moskova MITT'97 gibi uluslararası tunzm fuar- lanna katılıp kumar turlan için bağlantı kurdular Kapa- tılmalan gündemde olan ca- sinolann yöneticılen, fuar- Iarda25 ve 100 dolarlık ku- pon dağıtarak Türkiye'ye da- ha fazla müşten çekmeyı he- deflediklenni belîrttiler. 7-12 mart tarihlennde Ber- lin ITB ve 26-29 mart tarih- lennde de Moskova'da MITT'97 fuarlanna, Akde- niz Turistik Otekiler ve lş- letmeciler Bırliği (AKTOB) şemsiyesı altında katılan ca- sınocular, lsrailh ve Rus tu- rizmcılerin casinolara olan il- gısini anlattılar. Club Casino Sera, Casino Sun ve Casino Chance'in birhkte katıldık- lan fuarlarda, beklenenden fazla ilgi gördüklerini söyle- yen Club Casino Sera Koor- dınatörü Özer Saraçoğlu, "1997yazıııdaTürkiye'yege- lecek Rus sayısının geçen yüa oranla yüzdc 50 artacağı ba- kanlıkça bile kabul tdilivor. Özellikle Türkiye ile çakşan Rus acentelerinin tcmsücüe- ri bu arüsın önemli sebeple- rinden birininde casinolarol- duğunu söylüyorlar" dedı. "Antah^ Casinos" adı al- tındakı standda Antalya ve çevresi tanıtılırken ziyaretçi- lere dağıtılan 25 ve 100 do- larlık kuponlann ilgı gördü- ğünü anlatan Saraçoğlu,casi- nolann kapanlmasını öngören yasa tasansının düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Işadamlan, casinolann ta- mamen kapatılmasmı öngö- ren yasa tasansımn yanlış bir karar olacağıru anlatan dos- yalan milletvekillerine gön- denyorlar. Talih oyunlan sa- lonlannın kapatılmasma iliş- kin yasa tasansının yanlışlı- ğına değinen yöneticiler. "Ca- anosubulunanoteOerin,bu te- sisierini ayn bir işletmeve Id- ralanmasının yasaklanma- a"önensinde bulunuyorlar. DYP Antalya Milletvekili ve esk] Antalya Ticaret ve Sa- nayi Odası Başkanı Osman Berberoğlu da yasa tasansı- nın gözden geçınlmesi ge- rektiğini söylemesinekarşın, Tunzm Komisyonu'ndan da casinolann kapanması şek- linde karar çıkmıştı. Antalya Ticaret ve Sanayı Odası l'inci Meslek Komı- tesı tarafindan yapılan yazı- lı açıklamada "Casinolann kapanlması ile kentin ekono- misi bozulacakür. Kış turiz- minin önemli müşterilerin- den olan tsraiDiler, alternatif ülke arayacak, Türkrveden ve özdKkle Antalya'dan gide- cekkri için de esnafinciddi bir şekilde sarsılacağını saruyo- ruz. Bunun için karann, tek- rar ele ahnması gerekmekte- dü-" denıldi. Turizm Bakanı Bahattin Yücel, casinolann kapatılma- sına karşı çıkanlara, "Casino- laruı kapanması kimseyi ba- ürmaz. Onümüzdeki turizm sezoDundanitibannRus\a'>B daha çok açılacağız. Rus tu- ristkrsayesindeturizm geh'r- lerimiz artacak. Turizm geli- rimizi 6^ milyardotarhedef- lerken tuıistarüşmda da yüz- de 15'Bk bir oranbekByoruz" yanıtını veTdı. Gözlük defilesinin geliri göz ünitesine Ray-Ban gözlüklerinin 1997 modeUeri, modacı Ba- har Korçan'ui özel olarak dizayn ettiği givsiler eşu- ğinde bir defüev le tanıüldj. Koreografısini Sait Sök- men'in \~aptigi defileden elde edilecek gelirin, Bahçe- lievler Lions Kulübü aracıhğıvta İstanbul Üniversi- tesi Çapa Tıp Fakühesi Diyabet Ana Bilim Dalı Göz Ünjtesi'ne iki yeni cihaz alımında kullanılacağı bijdi- rikü. Defileji Arzum Onaa Demet Şener, Eyşan Öz- him, Sinem Giiven gibi ünlü mankenler sundu. Ra>- Ban'in 1997 modeüerinde 8 farklı seride seçenekler sunduğu belirtildL (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) e-posta : tan (a vol. com. tr SAGLIK BAKANI, KANSER HAFTASIIVI AÇTI 2 milyon kişi risk altında ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Türkiye'de her yıl yaklaşık 200 bın kanser hastasının teşhıs ve tedavı edildiği bildiril- di. Türk Kanser Derneği Başkanı Prof. Dr. ErgunGöney, yeni doğan her 10 kişıden üçü- nün hayatmın bir dönemınde kanser geli- şebileceğini belirterek "Buna göre ülke- mizde en az 2 milyon insanın kanser riski altmda olduğu söylenebinr1 " dedı. Kanser Haftası dün başladı. Türk Kan- ser Demeği, hafta boyunca kendilenne baş- vuran herkesi ücretsiz muayene edecek. Türk Kanser Derneği Başkanı Ergun Gö- ney, Insanlann yıldabirkez de olsa doktor kontrolunden geçmesi ve gerekli testleri yaptırması gerektiğini söyledi. Sağhk Bakanlığı ile Türk Kanser Araş- tırma ve Savaş Grubu'nca Kanser Hafta- sı'run başlaması nedeniyle düzenlenen top- lantıya katılan Sağlık Bakanı YUdınm Ak- tuna da kanser hastalığının önünün alınma- sı için sosyal güvenlık dizgelennın yay- gınlaştınlması gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise yayımladığı mesajda, kanserin bugün için ınsanlığı tehdit eden en büyük afetlerden binsı olduğunu belirterek erken teşhısin önemine dikkat çekti. YeniZ^landa'nınAucklandkentindepas- kalyanedeniylegerçekleştirilenkabakya- nşmasıru, Mark Re\ nolds adındaki çiftçi. 153.4 küogramhk balkabağı ile kazandı. Y'anşmadan sonra ödüllü kabağı sırtına alaa Auckland Tanm Birliği Başkanı Dun- can McNab, yarışmanm en ilginç görüntüsünü oluşturdu. (Fotoğraf: REUTERS) SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Kemalizm'le Sosyalizm, Nerede Buluşur? 12 Mart sonrası, o bunaltıcı yaz! Bazı sabahlar, vapurdan Alsancak'da iniyor; Kordon boyun- ca, Konak'akadaryürüyorum: için için kaynayan, tirşe rengi bir deniz, yer yer gökkuşağı yansımalı mazot lekelerinin dağıldığı suya, iri taş parçalan ha- linde düşen, martılar; sonra, gagalannda çırpınan bir balıkla, yükselişleri! Içimde hep aynı soru: Tür- kiye, bu 'çektiklerini' haketti mi? Gâzi öleli, neden üstyapısal bunalımların birisi bitti mi, öbürü he- men başlıyor? 'Üstyapısal' kelimesinin üstüne bastım, bilir mi- siniz neden: 'askeri müdahale alışkanlığımız' baş- ladığında, hiç kuşkusuz 'altyapısal' sorunlanmız var- dı (sözgelişi, ulusal gelirin paylaşımı kötüydü) ama bu, 'karma ekonomimizin' ne gelişmesinı engelli- yordu, ne de büyümesini, hele bir düşünün, o 'dar- beler' hep ortalama yüzde 7 kalkınma hızı, ortala- ma yüzde 5 (evet, 5) enflasyon ortamında oluştu- rulmuştur. 'Sistem'e angaje olmak, ağır 'Soğuk Savaş' koşullan; Türkiye'de, 'demokrasi'yi ve onun ge- lişmesini, ne kadar yanlış ve kötü 'yapılandırmış- tır'; bir bakar mısınız? Atatürkçülük sürekli devrimciliktir' Nadir Nadi bey 'Cumhuriyet'i bırakmıştı, gaze- tenin 'demirbaş' kalemleri, siyasetin ağıryum- ruğu altındadır; doğan boşluğu, Ege yöresinde 'Demokrat Izmir' doldumnaya çalışıyor Sıkıyöne- tim, gazetemizi iki defa kapattı, birer haftalık ce- za! İlk sayfamızda Mustafa Kemal'e bir köşe ayır- mıştık; her sabah, zemini ve zamanı eleştiren bir cümlesini aktanyoruz; başlığı 'Atatürk Diyor ki...'; 'yetkilileri' çileden çıkaran galiba bu: Gâzi öyle şeyler söylüyordu ki, 'sistem'e son derece 'itaat- li' bir yönetimi, -üstelik Atatürk adına- gerçekleş- tirmiş bir yönetim için, yenir tutulur gibi değil! Ne dağdağalı günlerdi! Bir panele çağrılmıştım, böyle faaliyetlere katılmayı sevmem, buna gittim: konusu Atatürk'tü. Amacım, ne tez sunmak, ne tebliğ vermek, ne de şu ya da bu partinin gizli pro- pagandasını yapmaktı. Beni oldum olası rahatsız eden birşeyin üstüne basacağım: 'resmi ideoloji', Atatürkçü; Anayasa, Atatürkçü; Atatürkçü olma- yan parti, ya da siyaset adamı yok: herkesin ağ- zında bir Atatürk'tür gidiyor; sıralı sırasız, heryer- de onun sözleri! Nasıl yapıyorlarsa, onca söylev, demeç, tebliğ, telgraf arasından; cımbızlaseçer gi- bi, en suya sabuna dokunmaz, en köşeleri yumu- şak lâflarını çekip almışlar; yüzünü asla görmemiş, inkılâp nedir bilmeyen nesillere, onu öyle anlatıyor, öyle tanrtıyorlar! Benim söyleyeceğim, o sıralarda son derece 'muhataralı' görülen basit bir gerçekti, sahici ger- çek: 'Kemalizm, sürekli devrimciliktir', işte o kadar! O bunu ınkılâbın heyecanlı günlerınde, açık- ça belirtmemış midir: "...millet zikrettiğim tahavvül ve inkılâplann tabii ve zaruri bir hakikati olarak, umumi ida- renin ve bütün kanunlann, ancak dünya ihtiyaç- lanndan ilham almasını; ve ihtiyaçlann geliş- me ve değişmeleriyle, aralıksız gelişip değiş- mesini kabul eden, 'dünyevi bir idare' anlayı- şını 'hayati' saymıştır." (1925) Iyi de nedir bu? Ekonomik ve sosyal diyalekti- ğin özeti değil mi? Bir 'ara rejinv paneli Bilmez misiniz: çoğu panelimiz, adamı ayakta uyutur; nedense, ciddiyeti somurtkanlık, ağır- başlılığı heyecan yokluğu, ifade-i merâmı lâfebe- liği sanmaktayız; o panel, farklıydı, bıraz: ne de ol- sa, bir 'ara rejim' paneli! sıram gelince kalktım, Kemalizm'in neden dolayı sürekli birdevrımcilikol- ması gerektiğini, Gâzi'nın sözlerine dayanarak söy- ledim. Ne mi dedim? Çağdaş uygarlık düzeyi, amaç dı- ye alınırsa; metafizik değil, bu diyalektik bir kav- ramdır; Gâzi'nin bu amaca ulaşmak için önerdiği metod, ne; 'dünyayı tahavvülden tahavvüle dü- çâr eden' ilmin, ta kendisi; eğer 'hayatta en ha- kiki mürşit ilim' ise; o, zaman içinde nasıl değişi- yorsa, çağdaş uygarlık düzeyi de öyle, sürekli de- ğişecek; Kemalist devrım de, aslına ve metodu- na sadık kalmak istiyorsa, kendi kendini sürekli yenilemek zorunda olacaktır. Sözgelişi, hâkimiyetin halka intikâli, hiç kuş- kusuz bir çağdaşlık hamlesidir; o düzey, dün 'cumhuriyet'ti, sonra 'demokrasi' oldu, bugün •sosyal demokrasidir1 , yann 'sosyalizm' ola- caktır: ulusal demokratik devrimin ('Kema- lizm'in), sosyalizmle buluşacağı yer, işte bura- sıdır. Meraklısı bilmez mi? 1950'li yıllann ortalarında, 'Kurtlar Sofrası'nı yazarken, Gâzi'nin önümüze açttğı ıstikbal ufuklannı farketmiştim; aslında, 1970'li yıllann başındaki o panelde, bunu söylemem hiç de şaşırtıcı sayılamazdı; şaşırtıcı olan, onun ülke- sinde, onun 'ilkelehne' bağlı olduğunu günde beş vakit ilan edenlerin, böyle bir düşünceyi 'muhafa- ra//'saymasıydı. Hâlâ da öyledir. httpV/ www. prizma.net tr/ A İLHAN http7/www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle