Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
NİSAN 1997 ÇARŞAMBA * • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
ıtanbul _Y 15 Sinop B 15 Adana B 22
dirne Y 13 Samsun B 22 Mersin B 21
:anakkale Y 18 Trabzon
;ocaelı Y 18 Giresun
«nır Y 17 Ankara
_B 20 Diyarbakır B 19
_B 19 Şanlıuıia B 20
Y 17 Mardin B 19
danısa Y 1 8 Konya Y 18 Siirt B 19
kydın Y 18 Eskişehir Y 16 Hakkârı
Denızli Y 17 Sıvas B 17 Van
tonguldak Y 18 Antalya Y 18 Kars
Yurdun batı kesımle-
rı çok bulutlu, Mar-
mara, Ege, Batı Ak-
deniz, lç Anadolu'nun
batısı ıle Batı Karade-
nız'ın batısı sağanak
yağışlı, btekı yerler az
bulutiu geçecek. Ha-
va sıcaklığı yurdun
doğu kesimlennde
bıraz artacak, dığer
yerierde değışmeye-
cek.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
B
B
B
B
B
B
Y
B
1/
17
19
13
14
24
10
15
Budapeşte B 14 Münih
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
Y
B
B
Y
B
Y
B
B
18
22
10
8
11
15
14
14
B 15
û«
Taşkent
Tahran
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
Y
B
B
B
Y
b
20
15
12
17
15
17
20
Şam B 23
Stslı Btlırt Ü ; Çok bulutlu . Vağmurtu Kartı
\d.vHM-
Sulukar ı Gok gürultülü
G U N C E L CLINEVr ARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ni kabul etmiyor, edemiyor.
DYP idare-i maslahatçı siyaset izliyor. Ne Şaibe, ne
de Şaibe'ye karşı muhalefete geçen Yalım Erez gü-
ven veriyor.
Son MGK gündeminde kesıntisiz 8 yıl tartışmasına
önayak olacak herhangi bir madde yoktu.
Ne var ki kurul üyelerinden biri, kimi çevrelerin bek-
lediği gibi örneğin Takkeli Başbakan. gündeme kar-
şın "konuyu" açabilirdi.
Cumhurbaşkanı Demirel'in kurul çalışmaları baş-
larken yaptığı konuşma böylesi "hemangi bir niyeti"
engelleyecek nitelikteydi.
Demirel, kurul üyelerineöncelikle MGKYasasTnda-
ki maddeleri anımsatıyor:
"Yasadaki kayda göre MGK Genel Sekreteri, kurul-
da a/ınan kararlann uygulamadaki durvmunu takiple
yükümlü."
Anımsatmanın ardından Demirel, "Bundan sonraki
toplantılardan birinde Sayın MGK Genel Sekreteri,
bundan evvelki (28 şubat) toplantıda alınan kararian
tahkik ederek ne ölçüde uygulandığını ya da uygulan-
madığını buraya getırir, bilgi verir" diyor.
Biri (Takkeli) "mülayim," ama öteki (Şaibe) ateşli ve
hazır.
Söz açılsa hemen çıkacak ortaya. Bir üyenin göz-
lemi Şaibe'yi anlatıyor. "Askerlerin gözüne girmek için
şunu da bunu da yaptım diye konuşacak, konuşa-
cak..."
Kalkınma dediğin
Bir uzmanın kurula takdim ettiği "önerilerie" hükü-
metin, daha doğrusu Takkeli'nin hazırlattığı 600 adet
"önlem" ile Güneydoğu'nun kalkınması sağlanıyor!
Esasen Takkeli'nin söylemleri Cumhuriyetin 74 yıl-
dır Güneydoğu'ya hiç, ama hiçbir şey yapmadığını id-
dia ediyor. "On/ar" yeniden büyük Türkiye'yi "inşaya
girişmişler" ve şimdiiii, Güneydoğu da Türkiye'deki
kalkınmadan "nasibini" alıyor, alacak(mış).
Önlemler sunulduktan, Takkeli "hayai hanesindeki
pariak gihşimleri" özetledikten sortra Cumhurbaşka-
nı Demirel, küçük bir "müdahalede" bulunuyor.
Kalkınma önerilerini sunanlar anladı mı anlamadı mı
elbette bilinmez, ama Demirel "Bu kadar çok şeyiyap-
maya kalkarsanız, hiçbir şey yapamazsınız" dıye baş-
lıyor: "Bu öneriler içinden seçme yap/nız. Şunlan da-
ha önce, bunlan daha sonra yapacağız gıbi."
Kısacası yol gösteriyor:
Hükümetin Güneydoğu'da öncelik ve ivedılikle ya-
pacağı işler ortada, ayrımı da basıt. Örneğin, kayma-
kam olmayan yere kaymakam, öğretmen olmayan
köye kasabaya öğretmen, polis olmayan yere polis,
savcı olmayan yere savcı... Önce "boşluklar" doldu-
rulmalı.
"Cumhuriyet başahliolamamışoralarda" saptırma-
sı bir yana; öncelikle bölgede TVIer izlenemiyor. Hâ-
lâ çare aranmıyor.
Olağanüstü Hal Valisi, dert yanıyor; polis evlerine
başlanmış, yüzde 80'i tamam. 1995/96'da "birkunış
verilrnediği" için oturulamıyor.
Takkeli'nin yeniden büyük Türkiye palavrasına ek
olarak Şaibe de Güneydoğu'da kalkınmanın çoktaan
başladığını söytemiyor mu?
Ya, 8yıllık eğitim konusu... "Içeride" konuşulmuyor,
ne ki Şaibe "dışanda" susmuyor. "Teknik meseleymiş,
siyasideğH"n\\ş. REFAHYOL'la sorun geldi rejimin ka-
pısına dayandı, Şaibe hâlâ yutturmacatar peşinde.
Bilmeyen kalmadı. Askere başka, sivile başka ko-
nuşuyor.
TOBB bile isyanları oynuyor. "Ekonomi çok başlı."
Birinin yaptığını öteki bozuyor. TOBB Başkanı soru-
yor: "Böyle gider rni?"
Şaibe'ye göre gider! Öyle sağlam ki hükümet, "tank-
(a top/a yıkı/maz"mış. Vay, vay, vay... Sanki hükümet
değil, Fransızlar'ın 2. Dünya Savaşı'ndan önce Alman-
lar'a karşı ınşa ettikleri, savaşta bir hafta on günde çö-
ken çelikten, betondan Majino hattı mübarek!
Beri yandan Milli Gazete, 7-8 aylık olayları bunalımı
tırmandıran RP'yi unutmuş, "ordu ile dinin karşı kar-
şıya getirildiğini" yazıyor.
Yüzsüzlük bulaşıcı galiba.
AvrupaMa ırkçı
saldırı durınuyor
Kundaklamalar
şiddetle kınandı
îki astsubay
işkenceden tutuklandı
SABtTHORASAN
KON\'A - Konya'mn Ka-
dınhanı ilçesi Atlantı belde-
sinde AJVL (16) adh çobana
işkence yaptıklan öne sürülen
iki jandarma üstçavnş tutuk-
landı.
Atlantı beldesinde oturan
ve 13martgünü200kadarko-
yunu otlatmak için çevTedeki
otlağa giden çoban A.M., he-
nüz bilinmeyen bir nedenle
tartıştığı bir kişi taraftndan ta-
banca ile vurularak bacağın-
dan yaralandı. A.M. yakınla-
n tarafından Ilgın Devlet Has-
tanesi'ne kaldınlarak tedavi
altına almdı. Burada kmlan
bacağı alçıya alman ve 10 gün
tedavi altında tutulan çocuğa
"20 gün işgöremez, 2 avda iyi-
leşir" şeklinde bir rap>or veril-
di. Taburcu edilen ve evine
gönderilen A.M. olaydan bir
gün sonra Kadınhanı Jandar-
ma Bölûm Komutanlığı'nca.
"kendi kendini vurduğu ve
sakladığı tabanca>ı çıkarması
için" gözaltmaalındı. A.M.'ye
burada 24 saatboyunca işken-
ce yapıldığını, makatına cop
sokulduğunu, çınlçıplak so-
>Tilarak dövüldüğünü öne sü-
ren yakvnlan, Jandarma Üst-
çavuş Adnan Yücel ile Kadın-
hanı Jandarma Bölük Komu-
tanhğı'nda görevli üstçavuş
H. Hüseyin Şimşek hakkında
Kadınhanı Cumhuriyet Savcı-
lığı'na suç duyurusunda bu-
lundular.
Bu iddia uzenne Kadınha-
nı Devlet Hastanesi'ne sevk
edılen A.M.'ye sağlam raporu
verildi. Ancak raporu gören
Kadınhanı Cumhuriyet Savcı-
sı Cemi) Tuğcu, çocugu yeni-
den doktora gönderdi. Ikinci
başvuruda Dr. Celakddin Ay-
dın ve Dr. A. Vahap Baba,
A.M.'ye, **son24saat içerisin-
de işkence yapddığı şeklinde
bulgular buhınduğuna" ilış-
kin rapor verdıler. Dr. Cela-
leddin Aydın, savcılığın çeliş-
kılı raporlarla ilgılı Lnceleme
yapması üzerine bir ya2alı
açıklama yaparak. A.M/ye,
jandarma ennin "hiçbir darp
v^cebiryok'" şeklindeki ifade-
sıne güvenerek sağlam rapo-
ru verdiğini söyledi.
Savcılığın Konya Devlet
Hastanesi'ne sevk ettiği
A.M.'ye işkence izleri ile ılgı-
li "7günyatakvel5günişgü-
eünemani" şeklinde rapor\e-
rildı. Bunun üzerine Konya
Asken Mahkemesi'ne sevk
edilen Jandarma Üstçavuş
Adnan Yücel ve H. Hüseyin
Şimşek tutuklanarak asken
cezaevıne konuldu.
A.M.'nin ailesi çocuklanna
yapılan işkenceye Kadınhanı
Jandarma Bölük Komutanı
Başçavuş Ahmet Mete'nin de
katıldığını ve ışkencenin bu
kişınin gözetimınde yapıldı-
ğını öne bürdüler. Asken sav-
cılığın bu ıddialarla ılgili de
sonışturmayı sürdürdüğü bil-
dirildi.
Baştarafı 1. Sayfada
Hollanda'nın Lahey kentinde Kösedağai-
lesinden 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan
kundaklamayı kınamak için geçen cuma gü-
nü yapılan yünîyüşü düzenleyenlerden bir
Hc41andalmın evi de önceki gece yakılmak
ıstendi.
26 mart gecesi Hollanda'da Kösedağ ai-
lesinin evinin kundaklanması sonucu 6 Türk
yaşamını yitirtnişti. Bu olaydan kısa bır sü-
re sonra Almanya'da yaşayan Demir ailesı-
nin de evi kundaklandı. Önceki gece Al-
manya'nın Krefeld kentinde meydana gelen
olayda Fadime(41). Serpil (19) ve Ümit De-
mir'in (17) öldükleri; ağır yaralanan Ciülay
ve Tülay Demir'in ise komada olduklan
açıklandı.
Demir ailesi önceki akşam saatlerinde,
komada bulunan 15 yaşındaki ikizlerden
Gülay'ın öldûğünü bildirmışti.
Ancak Krefeld polisı, dün yaptığı açıkla-
mada Gülay'ın ölmedığini, yas,am mücade-
lesi verdiğini belirtti. Bu arada, Krefeld Sav -
cılığı, kundaklamanın aydınlatılmasını ve
sorumlulann bulunmasını sağlayacakbilgi-
yi getirecek olanlara 50 bin DM ödül veri-
leceğini açıkladı. Alman Içişleri Bakanlığı
yetkilileri, geçen yıl Krefeld kentinde 551
yabancı düşmanı suç işlendiğini, bu oranın
bır önceki yıla göre yüzde 16 daha az oldu-
ğunu belirtiyorlar.
Geçen yıl bu eyalette ırkçı saldın olarak
4 kundaklama olduğunu söyleyen bakanhk
yetkilileri, aynı zaman içinde bu eyalette P-
KK ve DHKP-C gibi örğütlerin 44 kundak-
lama olayı gerçekleştirdiklerini vurguluyor-
lar. PKK'nin evlemlerinde 103 kişinin ya-
ralandığını söyleyen yetkililer. dolayısıyla
kundaklama olaymın ırkçı bir saldın olma-
yabileceğini belirtiyorlar.
Olaydan sonra polis tarafından gözaltına
alınan baba Aziz Demir serbest bırakıldı.
Aziz Demır'in, yakınlannın yanında kaldı-
ğı ve olayın şokunu henüz atlatamadığı kay-
dedildi.
56 PKK'ü
"öldürüidü
• Baştarafı 1. Sayfada
buktepe Köyü ile Hozat ve
Çemişkezek arasındaki Ali-
boğazı bölgesmde gerçek-
leştirilen operasyonlarda
toplam 43 PKK'linin öldü-
rüldüğünü açıkladılar.
Yerel kaynaklar, Tunce-
li'de sürdürülen operasyon-
lara savaş uçakJan ile Cob-
ra helikopterlerinin katıldı-
ğını ve bölgenin sürekli ola-
rak bombalandığını bildir-
di. Aynı kaynaklardan edini-
len bilgiye göre, karadan
operasyonu yürüten asker
sayısının 40 bine ulaştığı ve
bunun bölgede gerçekleşti-
rilen en büyük operasyon-
lardan biri olduğu öğrenildi.
Genelkurmay Başkanlı-
ğı'ndan yapılan yazılı açık-
lamaya göre, eylem hazırlı-
ğı içinde olduklan duyumu
alman ve Şırnak'ın Küpeli-
dağı ve Tunceli'nin Alibo-
ğazı bölgesine toplanan
PKK'li gruplara yönelik
olarak 20 marttan itibaren
operasyonlar başlatüdı.
Açıklamada, Tunceli'de
43 teröristin öldürüldüğü, 1
kişinin de yaralı olarak ya-
kalandığı bıldirildi. Şır-
nak'ın Küpelidağ bölgesin-
de düzenlenen operasyon-
larda ise 13 PKK'linin öl-
dürüldüğü, 1 PKK'linin de
yaralı olarak yakalandığı
belirtildi.
Yerel kaynaklar ise Tun-
celi'deki operasyonlardaki
ölü PKK'li sayısının 23 ol-
duğunu öne sürdüler.
Cenazelerin cuma günü uçakla Sıvas'a
getirilmesi ve aynı gün Kangal ilçesi Çetin-
kaya beldesinde toprağa verilmesi bekleni-
yor.
Yeıü kundaklama mı?
Bu olayın şoku sürerken Hessen eyaletin-
dekı Haiger-Seelbach kasabasında bir Türk
ailesinin evi yakıldı. Giessen polisi konuya
ilişkin açıklamasında. yangının, 29 yaşında-
ki aile reisi Kemal Ulusoy'un ''Ha^ge^see^
bacher Strasse 38" adresindeki evde yalnız
bulunduğu sırada çıktığını bildirdi. Olay ge-
cesi eşi ve 3 yaşındaki oğlunun şans eseri ak-
rabalannın yanında kaldığı bildirilen Kırşe-
hir Kamanlı Ulusoy'un, hayatını kurtarmak
için birinci katta bulunan yatak odasının
penceresinden atladığı belirtildi. Ulusoy'un
bacaklan ve kollannın kınldığı öğrenildi.
Çıkan yangının söndürüldüğü ve ahşap
evde 100binmark(yaklaşık7.6milyarTL)
tutannda maddi hasann meydana geldiği be-
lirtildi.
Yangın söndürme çahşmalanndan sonra,
evin arka duvannda sprey boya ile 50 santi-
metrekare büyüklüğünde "gamalı haç" işa-
retinin çizildiğini belirleyen polis, saldınnın
yabancı düşmanı kaynaklı olabileceğini be-
lirtti.
Türklere karşı yapılan ırkçı saldınlara tep-
ki gösteren yabancılar da aynı saldınlarla
karşı karşıya kaldılar.
Polisin verdiği bilgiye göre, 56 yaşındaki
Hollandalının evinden sabaha doğru alevler
çıktığı görüldü. Bölgede bulunan polis ve it-
faiye, anında müdahale ederek yangını ge-
nişlemeden söndürdü.
Bu arada polis, aynı gösteriyi düzenleyen-
lerden 3 kişinin evine imzasız tehdit mek-
tuplan gönderildığini de açıkladı. Alman-
ya'nın Neuss kentinde dün öğle saatlerinde
bir mülteci yurdunda yangın çıktı. Neuss
polisi, değişik ülkelerden 40 kişinin bann-
dınldığı yurtta çıkan yangının sadece mad-
di hasara yol açtığını söyledi.
Haber Merkezi - Türklere
yönelik ırkçı saldınlara tep-
kiler sürüyor. Strasbourg'da
Avrupa Konseyi'nde yaban-
cı düşmanlığı ile ilgilı dü-
zenlenen bir toplantıda Hol-
landa'daki kundaklamada
hayatını kaybeden Kösedağ
ailesinin üyelen amsnıa bır
dakika saygı duruşunda bu-
lunuldu. Konferansın açılı-
şmda konuşan Fransız İnsan
Haklan Danışma Komısyo-
nu Başkanı Jean Kahn. Av -
rupa'da giderek artan ırkçı
saldınlan şiddetle kınadı.
Krefeld kentinde meyda-
na gelen olaydan duydukla-
n üzüntü^ dıle getirmek is-
teyen Almanlardan oluşan
yaklaşık bin kişihk bir top-
luluk, dün gece Demir aile-
sinin yanan evinin önünde
mumlarla hazin bir tören
yaptı.
Türkiye'nin Bonn Büyü-
kelçisi VblkanN'uraida Düs-
seldorf Başkonsolosu Ömer
Altuğ ile birlikte Krefeld
kentıne gelerek kundakla-
nan evde incelemelerde bu-
lundu. Vural ve Altuğ. Em-
niyet Müdürlüğü'ne de gi-
derek olayla ilgili bilgi aldı.
Vural, Krefeld Emniyet Mü-
dürlüğü'nde düzenlenen,
kundaklama olayında üç ai-
le üyesini yitiren Aziz Demir
ve üst düzey Alman güven-
lik yetkilerinin bulunduğu
toplantıya katıldı.
Büyükelçi Vural, toplantı-
dan sonra yaptığı açıklama-
da, durum değerlendirmesi
yaptıklannı ifade ederek, o-
lay v e tahkikat hakkında bil-
îşçilerden Türk-Iş'e protesto
Sümer Holding ve Türk-İş'e bağh
k
İşçi memur el ele gpnel greve'
HaN'a-İş Sendikasrne üye işçiler, sloganian atülar. Daha sonra yapılan
açıklamada, toplusözleşmede yapılanBakırköy Cumhuriyet Meydanı'nda
Türk-İş'i protesto etti Günboyu
süren sağanakyağışa rağmen
yaklaşık bin işçi, TH\' işvereni ile
sendika arasında yaklaşık 100
gündür süren toplu iş sözleşmesüün,
Tûrk-tş ve REFAHYOL hükümetine
rağmen olumlu sonuçlanacağına
üıandıklannı belirttiler. İşçiler sık
sık, 'Susma, sustukça sıra sana
gelecekj, 'Yaşasın işçilerin birliği',
'Türk-tş uyuma, işçileri unutma',
teküflerin insanca yaşamak için
yetersiz olduğu vurgulanarak,
u
tşçi suufinuı sorunlaruu bir
kenara bırakıp özelleştirme adı
altında kamu mallannın
yağmalanmasını sessizce se\ reden
Türk-tş ve her hafta suni giindcm
yaratarak dikkatlerin başka >öne
çevrOmesini sağlayan hükümeti
uyanyoruz" deniİdL
(Fotoğraf:ÖZKAN GÜ\
r
EN)
gi aldığını söyledi. Olayın
üzerine ciddiyetle gidildiği-
ni belirten Vural, toplantıda
"FaiUerin bir an önce yaka-
lanması gereği vurgulandı.
Toplumumuzdaki hassasiyet
nedeni ile ola>ın bir an önce
aydınhğa kavuşturulmasuu
istedim" dedi.
Başbakan Necmettin Er-
bakan da TBMM grup top-
lantısında yaptığı konuşma-
da, Hollanda ve Almanya'da
Türklerin yakılarak öldüriil-
mesinin büyük bir vahşet ve
insanlık ayıbı olduğunu be-
lirtti. Başbakan Yardımcısı
TansuÇiBer, dün gazetecile-
re yaptığı açıklamada, Hol-
landa ve Almanya'da son
günlerde yaşanan "yabancı
düşmanhğıv
'nın çok rahatsız
edici olduğunu belirterek.
"Buradan Avrupa'daki va-
tandaşlanmıza sesleniyo-
rum: Yalnız değilsiniz. Ar-
kanızda bir büyük devlet
vardır. Haklannızı sonuna
kadar koruyacağız" dedi.
Diplomatik kaynaklar,
Çiller'in "Nerede bu Bder-
ler?" diyerek herhangi bir
kişiyi hedef almadığını, li-
der kelimesinin genel an-
lamda söylendiğini bildirdi-
ler. Çiller'in, özellilde Al-
manya Başkanı Helmut
Kohl'ü kastettiği yorumlan
yapıldı.
ANAP tstanbul Milletve-
kili Bülent Akarcabile CHP
Istanbul Milletvekili Ercan
Karakaş. Türklere yönelik
kundaklama olaylan üzeri-
ne Avrupalı parlamenterle-
re birer mekrup göndererek
yabancı düşmanlığını önle-
yecek politikalann gelıştiril-
mesı için göreve çağıracak-
lar. Almanya Atarürkçü Dü-
şünce Derneği ve Frank-
furt'taki Türkiye Sosyal De-
mokratlan Derneği yaptık-
lan açıklamalarda saldınla-
n nefretle kınadı.
Merkezi Almanya'mn Es-
sen kentinde bulunan Türki-
ye Araştırmalar Merkezi
(TAM), Avrupa Parlamento-
su (AP), Avrupa Konseyi ve
Avrupa Komisyonu'na birer
mekrup göndererek yükse-
len ırkçı hareketlere karşı et-
km önlemler ahnmasını ta-
lep etti.
Alman Birlik 90/Yeşiller
Partisı'nin Türk asıllı Mil-
letvekili Cem Özdemir de şu
an herkesin sağduyulu ol-
ması gerektiğini söyledi.
Almanya Türk Toplumu
Derneği Başkanı Prof. Dr.
Hakkı Keskin, yaptığı açık-
lamada, Krefeld'de 3 Tür-
kün, barbarlıgın kurbanı ol-
duğunu belirtti. Demir aile-
sinin Türkiye "deki yakınlan
da bir yandan olayın acısını
yüreklerinde yaşıyor, diğer
yandan ""böyle bir cinavttiiş-
krvenferin insanuğınr sorgu-
luyorlar.
Sıvas'ın Kangal ilçesi Çe-
tinkaya beldesine bağlı Da-
banözü Köyü'nde oturan ai-
lenin diğer üyeleri, Alman-
ya'daki yakınlannın tatil için
Türkiye'ye gelmesini bek-
lerken ölüm haberini aldık-
lannı belirtiyorlar. Amca
Kazım Demir, kardeşinin
yaklaşık 20 yıldır Alman-
ya'da bulunduğunu. hiç kim-
seyle problemleri olmadığı-
nı söyledi
Emnfyet'te iMnciSıısurluk operasyonu
• Baştarafı 1. Sayfada
bu yöntemi izlememesi. atamanın, RP kanadı-
nın muhalefetine karşm y'apıldığı değerlendir-
melerine neden oldu. Akşener'in, önceki ak-
şam Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le yap-
tığı görüşme sırasında YükseFi görevden alma
isteğini ilettiği bildirildi. Demirel'in olumsuz
görüş bildirmesi üzerine Akşener'in Yüksel'i
vekâleten Çankın Valiliği'ne ata^arak, yerine
de vekâleten atama yaptığı öne sürüldü.
Akşener'in. hakkında başlatılan bir soruştur-
ma nedeniyle Yüksel'i görevden aldığı. dün ak-
şam bazı televizyon kanallannm haber bülten-
lerinde dile getirildi.
Alınan bilgiye göre, ANAYOL döncminde
Emniyet Genel Müdürlüğü görevine getirilen
Yüksel'in görevden ahnmasında, 'Söylemezler
çetesf ile başlayan ve daha sonra Susurluk ka-
zası ile gûndemi belirleyen poUs-mafya ilişki-
leri etkili oldu. Yüksel, Söylemez kardeşler çe-
tesi ortaya çıktıktan sonrapolıs-mat\a bağlan-
tısına ilişkin iddialannın önüne geçmek için
ağır bir 'rüşvet genelgesi' yayımladı.
'Kumarhaneler krah'olarak bilinen Ömer
Lütfü Topal'ın öldürülmesi ve arkasından pat-
lak veren Susurluk olayından sonra emniyete ait
bilgilerin Başbakan ve îçişleri Bakanhğı'ndan
önce ANAP Genel Başkanı MesutYdmaz' a git-
mesi. REFAHYOL hükümetinde sorun yarattı.
Erbakan'm talimatıyla Genel Müdür Yüksel ve
dönemin lstanbul Emniyet Müdürü Kemal Ya-
zıcıoglu hakkında soruşturma başlatıldı. Yıl-
maz'ın. 'Topal'm, DYP Şantaurfa MiUet\<eküi
SedatBucak'm korumalan tarafindan öldürül-
düğü' iddiasını ortaya attıktan sonra. Emniyet
Genel Müdürü Yüksel, Içişleri Bakanı Meral
,\kşener"e bilgi vermek zorunda kaldı.
Ak^ener, Yazıcıoğlu da dahil olmak üzere
birçok vali ve emniyet müdürünün yerlerirü de-
ğiştirdi. Ardmdan ikinci bir genelgeyle emni-
yet genel müdürü yardımcılan görevden alın-
dı. Yüksel, Susurluk silahlannın akıbetini araş-
tırmak için müfettişlere talimat vennesinden
sonra RFr-\HYOL"un yogun tcpkisini topladı.
Yüksel'in yaptırdığı araştırma sonunda, Susur-
luk kazasında ortaya çıkan ve DYP'li Sedat Bu-
cak"a ait olduklan belirlenen ruhsatsız ve sus-
turuculu 22 kalibrelik Baretta ile 2 adet MP-5
makineli tabancanın, MefametAğjır'ın Emniyet
Genel Müdürlüğüdöneminde Türkiye'ye kaçak
olarak sokulduğu Interpol tarafından saptandı.
Yüksel, en son Susurluk Araştırma Komisyo-
nu"ndaverdiği ifadede, polis-siyaset-mafya iliş-
kiler ağını anlatarakteşkilatınkısa zamandabu
durumdan anndınlacağıru söyledi.
Başbakan Yarduncısı Tansn Çüter'in eşi Öz-
er üçuran ÇBIer'in çetenin başı olduğunu ileri
süren ve Susurluk Araştırma Komisyonu'na
baş\ıırarak te
AnlatacakIanmvar,benidinlevinr
'
diyen Kejan aşireti rejisi Ahmet Kıran. Emni-
yet Genel Müdürlüğü'ne getinlen eski Hakkâ-
n Valisi Kemal Çelikhakkında öncmli iddialar-
da bulundu. Kıran, Susurluk olayından sonra,
kaza sırasında arka arabada olduğu ileri sürü-
len ülkucü Haluk Kıreı ile kaçak ülkücü mafya
lideri Alaattin ÇakKi'nm Hakkâri Özel Hare-
kât Şube Müdürü ile birlikte bir kırvelik olayı
ıçm Vali Kemal Çelik'i ziyaret ettiklerini öne
sürdü.
v
>«
G U N D E M »1USTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu hükümet gitmeli, yorumundan sonra ilk soru
şu oluyor:
- Peki yerine ne koyacağız?
Hele bir gitsin mutlaka seçenek bulunur demek
de sonuç verici olmuyor.
DRYP hükümetinin de dayandığı güçlerin başın-
da bu geliyor. Iktidar, dağınık muhalefetin parçala-
nnı birleştirip birleştirip kendisine elbiseler yapıyor.
Yazıda peşrev uzadı, konuya girelim.
Son dönemde hareketlenen partilerin başında
CHP geliyor. Parti kadrolanndaki umutsuzluk, kan
kaybediyoruz, bizden adam olmaz somurtuşları ye-
rini bahara bırakmış.
Parti, küskün tabanıyla buluşmaya başladı. Hat-
ta kimi kesimler, CHP'ye parti işlevinden Öte anlam-
lar yükleyerek "rejimin temel koruyucusu" yaklaşı-
mıyla parti rozetini yakalarına takıyorlar.
Hafta sonu Aydın gezısindeki canlılıktan, partinin
grup toplantılan öncesindeki katılımlara kadar ge-
nel bir hareketlenme dikkati çekiyor.
Baykal ve hi.. ee cazip arkadaşlan bu canlanma-
yı kucaklayabilecek mi?
Bu yönde iyimser olmayı sağlayacak adımlar dik-
kati çekiyor.
CHP'nin önceki gün toplanan Parti Meclisi (PM)
toplantısı 11 saat sürdü. CHP standartlanna göre
çok uzun sayılmaz. Ecevrtanlatmıştı, 1970'liyıllar-
daki bir PM on beş gün sürmüş...
Toplantıda altı çizilen konular şunlar:
- Kitle örgütleriyle daha sıkı bağlar kurmalıyız.
- Laiklik konusunda ödün vermeztutumu sürdür-
meliyiz.
- Sekizyıllıktemel egitim CHP'nin öteden beri sa-
vunduğu bir konudur. ödün vermeden savunma-
ya devam etmeliyiz.
- Bergama'daki siyanürlü altın olayı çok önemli
bir çevre sorunudur. Burada çevreciler kaybeder-
se, Anadolu'nun onlarca yerinde benzer çalışma-
lar yapılması planlanmaktadır.
Hemen altını çizelim, yukarıdaki konuların ucu
pek çok yere açılıyor. Örneğin, laiklik derken din-
darlar incitilir mi; sekiz yıllık egitim sloganı, "MGK
etkisinde" yorumuna neden olur mu?
Baykal'ın bu iki durumla ilgili değerlendirmesi şu:
"Savunduğumuz değeıieryanlış mı anlaşılır, fark-
lıyöne mi çekilirgibi önyargılan bırakalım. Biz, geç-
mişimize ters düşünce üretrniyoruz."
Kitle örgütleri - CHP...
Toplantının başka bir önemli maddesi, DSP ile
birleşme konusuydu. Bir üye şu değerlendirmeyi
yaptı:
- Artık birleşmeyi gündeme getirmeyelim. Ece-
vit'in tavn bilinmektedir.
Baykal'ın buna yanıtı biraz değişik. "Sayın Ece-
vit'in tavn tamam, ama" deyip sıralıyor.
- Bir Mümtaz Soysal'a, bir Ismail Cem'e, Uluç
Gürkan 'a, Istemihan Talay 'a hayır diyebili> miyiz?
"Can çıkmadan huy çıkmaz" sözüne bir ekleme
yapalım:
"Can yanmadan, ağızdan 'uyy' çıkmaz..."
Gelinen noktada Baykal, CHP'yi büyütmek için
şemsiyeyi büyütmek gerektiğini düşünüyor diyebi-
lir miyiz?
"Baykal korosu" gelişip genişleyip "CHP kadro-
suna" dönüşür mü?
Yazının başındaki söz&gönderme yapmak gere-
kirse, CHP sadece tepki partisi olmayı bırakıp sağ-
lam politikalarla, karşı önerilerie yürürse, "sonjnla-
ra çözüm buiacak parti" adresi olabilir, yeniden u-
mut olabilir.
Kitle örgütleri iyi bir sınav veriyor. Sokaklardaki,
alanlardaki tepkilerin sonuç alabilmesi için bunu si-
yasi bir partinin paylaşması gerekiycr. Bu durum,
kitle örgütlerinin "CHP'nin güdümüne" girmesi gi-
bi yorumlanamaı. Tam tersine, CHP'nin doğal ta-
banıyla buluşması olarak değeriendirilebilir.
Deniz Baykal'ın önünde hem tarihsel bir görev
hem tarihsel bir fırsat var.
Bir genel başkanın "lider" unvanı alabilmesi bu
tür ortamlardaki başansına bağlı.
Sözü, bir özdeyişle noktalayalım:
"Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşıt-
maz..."
Ordu:
Oyalıyorlar
• Baştarafı 1. Sayfada
ler'in bu görüşmeyi dışanya
yansıtış biçiminden rahatsız
olduğu öğrenildi. Çiller, gö-
rüşme sonrası u
u>ıun için-
de" olduklannı vurgulamış-
tı.
Genelkurmay'daki değer-
lendirmelerde altı çizilen
noktalar şunlar:
- Refah Partisi"nde 28 şu-
battan bu yana herhangi bir
adım dikkati çekmiyor. Bu
partinin kararlan uygulaya-
cağı >önünde bir gidiş yok.
Bu parti orduyu dün düşma-
nı gibi gösterip konunun da-
ha da çıkmazagirmesine ne-
den oluyor.
- Doğru Yol Partisi'nin iz-
lediği politika samimi değil.
Oyalama taktiği dikkati çe-
kiyor.
- Her iki partinin hıtumu.
"oyalama" konusunda aynı.
Buna, askeri terminolojide
"aldatma taktiğf' denir.
DYPiçindekoalisyon aleyhv-
ne konuşan milktvekili ve
bakanlarla, Çiller'in tutu-
munun zıt olması, bu düşün-
ce\i pekiştiriyor.
- MGK kararlannm uygu-
lanmasından ödün verile-
mez. Nisan ayındaki MGK
toplantısında bu konu tüm
yönleriyle masaya yatınlır.
- MGK kararlannm ta-
kipçisi MGK Genel Sekrete-
ri'dir. Bu biçimde oturtulan
çalışma yöntemi devam et-
melidir.
'Güneydoğu'ya her
organ gitmeli'
Genelkurmay'da yapılan
değerlendirmelerde hükü-
metin Guneydoğu'ya ilişkin
"öneriler paketi" de masaya
yatınldı. Paketin, sorunun
temeline inmekten uzak ol-
duğu görüşünde birleşildi.
Teröre karşı "dini yaklaşı-
mın" çok farklı sonuçlardo-
ğurabileceği yorumu yapıl-
dı.
Genelkurmay'ın bu konu-
daki değerlendirmesi şöyle:
u
Hükümetin,Güneydoğu'y-
la ilgili olarak hazıriadığı
öneriler paketi gerçekçi de-
ğildir. Oraya asker gidiyor, a-
ma öğretmen gitmiyor, dok-
tor gitmiyor, savcı gitmiyor.
Devletin tüm organlanyla
bölgeye girmesi gerekli. As-
keri doktor, güvenlik gü<;le-
riyle ilgilenirken halkia da il-
gilenmek durumunda kalı-
yor. Ama jetersiz kauyor."