Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 MART1997 PAZAR
HABERLER
ABD, Irak ile ikinci sınır kapısını açma planını duyuran Başbakan Erbakan'ı frenledi
Türkiye'ye IrakuyarısıLALE SARÜBRAHİMOĞLU
ANKARA - ABD. Kuzey Irak Kün
gruplannın etkiniiğıni kırıp Ankara ve
Bağdat arasında doğrudan teması sağla-
ma kanalı da olabılecek lrak'la ikinci sı-
nır kapısı projesını duyuran Başbakan
Necmettin Erbakan'ı frenledi. Türkı-
ye'nin; Irak'ın otontesının askıda bulun-
duğu Kuzey Irak'ta ıkı rakıp Kürt grubu
ve burada faah> et gösteren terör örgütü P-
KK'ye karşı üç koldan mücadele etmek
yenne doğrudan Bağdat ile temasa geç-
mesine zemin hazırlayabilecek ikinci sı-
nır kapısı projesini Bağdat'ın gündeme
getirdiğı öğrenıldi.
Ankara, ABD'nın baskısı ile projeyi
İkİnCİ kapiya ABD freili: Irakfm önerisiyle gündeme geldiği bildirilen ikinci sınır kapısı projesinin,
Kuzey Irak"taki rakıp Kürt gruplan ile PKK'nin faaliyetlerinin sınırlandınlmasında etkin rol oynayacak
siyasi bir içerik taşıdığına dikkat çekildi. Kuzey Irak'taki gruplan devredışı bırakarak doğrudan Ankara ve
Bağdat arasında temas sağlaması öngörülen sınır kapısı planı, Barzani liderliğindeki KDP'nin de
girişimleri üzerine harekete geçen ABD'den gelen baskı sonucu donduruldu.
hayata geçiremezken Irak Başbakan Yar-
dımcısı Tank Aziz'in. Erbakan'dan farklı
olarak ABD'ye daha yakın bir tutum iz-
leyen Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller'e kızgın olduğu bil-
dirildi. Aziz'ın geçen yıl izlediği güzergâ-
hı değiştirerek, bu hafta başında Türkiye
yerine "Ürdün üzerinden" Moskova'ya
geçmeyi tercih ederek Çiller'e mesaj ver-
meyi amaçladığı belirtildi. Çiller.'in, I-
rak'la ılişkiler konusunda koalisyon orta-
ğı RP'nin yaklaşımlanna da uzak düştü-
ğüne işaret edildi.
Tank Aziz, geçen yıl kasım ayında I-
rak'ın sıcak ilişkilerkurduğu Mesud Bar-
zani liderliğindeki Kürdistan Demokatik
Partisi'nin (KDP) denetim altında tuttuğu
Kuzey lrak'ın Türk sınınna yakın bölge-
sinden Türkiye'ye giriş yapıp. Mosko-
va'ya gitmişti. Aziz Moskova'dan sonra
geldiği Ankara'da temaslarda bulunmuş-
tu. Çiller'ın tersıne Aziz'i sıcak karşılayan
Erbakan. bir Irak heyetınin Türkiye'ye ge-
tirdiği "ikinci sınır kapısı açabnT öneri-
sini de açıklamıştı.
irak'ın otoritesinin asbda bulunduğu
Kuzey Irak'ta KDP'nin denetim altında
tuttuğu bölgeye açılan Habur sınır kapısı
Güneydoğu"da ekonomirnn canlanması-
na önemli katkıda bulunuyor. Ancak bu
kapıdan elde edilen yüksek mıktardaki
gelirin paylaşımı sorunu. Kuzey lrak'ın
Iran sınınna yakın bölgesini denetim al-
8Mart'taCumartesi Annelerine uluslararasıdestek
'Çiçek değil çocuklanmızı verin'İstanbul Haber Servisi -
Çocuklan gözaltmda kay-
bedilen Cumartesi Annele-
ri'nin Galatasaray Lise-
si'nin önündeki oturma ey-
lemleri dün 95'ınci haftası-
na girerken Emnıyet Genel
Müdürlüğü'nce oluşturu-
lan Kayıplan Arama Oto-
büsü, 3. haftasında da ey-
lem yerine geldi. Eyleme,
Sosyalist Iktidar Partisi'nin
(SlP) yanı sıra bırçok ya-
bancı $air ve yazar da katıl-
dı. Eylemde "8 Mart Dün-
ya Emekçj Kadınlar Gü-
nü"nün çiçeklerle kutlan-
ması üzenne anneler. "Bize
çiçek defiL, çocuklanmızı
verin" dediler.
Cumartesi Anneleri'ne,
"Arguvanlı Emekçi Kadın-
lar" pankartlı bir kadın gru-
bu ile Taksim'den gelen
SlP'lilerkatıldı. "Kadııüar
devrimle özgürteşecek'",
"Analann öfkesi katilleri
boğacak" sloganlanyla an-
nelere katılan SlP'lilerin
arasında StP Genel Başka-
nı Aydemir Güler. Barış
lçin Bir Araya Grubu üye-
si sanatçı Şanar Yurdata-
pan. yazar Emin Karaca y-
er aldı. Eylemde, Nükleer
Savaşa Karşı Uluslararası
Bırlık'ten 6 Alman doktor.
Uluslararası PEN Yazarlar
Derneğı"nin "HapLsteki Ya-
zarlar Komitesi" temsılcı-
leri, derneğin ikinci başka-
nı ve PEN'in lsrail, Filistin,
Meksika, Kanada temsilcı-
leri de •'Bir daha kayıplar
olmasuı" sloganıyla anne-
lerın yanında bulundular.
Annelenn eylemine ılk kez
bu hafta katılan bir başka
konuk ise "Pupuş Ha-
nım"dı. Erzurumlu ve 90
yaşındakı Pupuş Hanımto-
runlanndan ikisinin hapis-
te yattığını, binnin de üç yıl
önce Kartal'da gerçekleşen
"yargısız infaz"da öldürül-
düğünü «.öykdı.
Şanar Yurdatapan'ın,
"Haydi arkadaşlar, sessizce
dağılahm ve İçişleri Bakan-
lığı'nın otobüsünü kendi
kaderiyle baş başa bıraka-
lun" sözlen üzerine eylem-
ciler sessizce dağılarak
Abide-i Hürriyet Meyda-
m'ndaki "kadın ejiemPne
gıttiler.
Cumartesi Anneteri'nin Galatasaray Lisesi önündeki eylemine Albay Rıdvan Özden'in eşi Tomris Cteden de eşinin
fotoğrafiyla kaükü. Cumartesi Anneleri,TomrisÖzden'ebü>üki!gigösterdiler.(Fûtograf: BERTAN AĞANOGLU)
tında tutan Celal Talabani hderliğindeki
Kürdıstan Yurtseverler Birliği ile "para-
nın musluğumT kontrol eden KDP arasın-
daki rekabetin sürmesinde anahtar rol oy-
nuyor.
KDP, Habur gelirlerini KYB"ye karşı
siyasi dayatma içın koz olarak kullanır-
ken. kendi bölgesinde sayılan 3 bine ulaş-
tığı bildirilen PKK'liyi de Ankara'ya kar-
şı kullanabıliyor.
Türkiye-Irak sınınna ikinci bir kapı
açılması önerisi ile ulaşılmak istenen si-
yasi sonuçlar ile KDP'nin devredışı bıra-
kılması stratejisinin şu esaslar üzerine
oturtulduğuna işaret edildi:
- Irak denetimindekı bölgede Dicle
Nehri üzerine kurulacak köprü ile sınır
kapısı için gerekli kara ulaşı-
mı sağlanacak. ikinci sınır
kapısında KDP denetiminin
by-pass edilmesinin sağlan-
ması için bu bölgeye Irak as-
kerleri konuşlandınlacak.
- Kurulacak bu kapı ile An-
kara ve Bağdat arasında doğ-
rudan köprü oluşturulmuş
olacak. BM'nın öngördüğü
sınırlı tıcaret Habur yenne bu
ikinci sınır kapısından yapı-
lacak. Böylece KDP ve
KYB, Habur gelirlerini uz-
laşmazhklanna taşıyamaya-
caklar ve PKK'yi de Türki-
ye'yekarşı kozolarak kullan-
makta zorlanacaklar. Türki-
ye'nin muhatabı da, PKK'ye
zaman zaman destek verse
bıle, daha etkin ve verimli
mücadele edilebilecek bir I-
rak yönetimi olacak.
- Türkiye'nin Suriye ile
olan sınınnın yakınında ku-
rulması öngörülen ikinci sı-
nır kapısı, KDP ve KYB'nin
PKK'ye destek veren Suriye
ile yaİun temasım da zorlaş-
tırmış olacak.
Türkiye açısından terörist
hareketlenmeyi ve Kuzey I-
rak'taki isrikrarsızlığı azaltıcı
nitelikte olan ikinci sınır ka-
pısı açılması planı, Bağdat ile
yakın temasa karşı ç\kan
ABD'nin engeline takıldı.
ABD'ye giden KDP heyeti-
nin de sınır kapısının açıl-
masının asıl amaçlan
konusunda Washington'u
uyardığı öğrenildi.
Anlaşmada imza aşamasına gelindigi belirtiliyor
Sıcak takip ısıtdıyor
YUSUFÖZKAN
ANKARA-lrak'la 1988'den bu ya-
na yenılenmeyen sıcak takip anlaşma-
sının canlandınlmasının gündemde ol-
duğu bıldirildi. Türk \e Iraklı yetkili-
lerin, uzun süren temaslar sonucunda
anlaşmayı ımzaya hazır hale geldikle-
ri öğrenıldi. Ancak, Iraklı yetkilılerin,
Çekiç Güç yerine, bölgede yeni oluş-
turulan "Kuzeyi Izleme Gücü"nün fa-
aliyetlerinden duyduklan rahatsızlık
nedeniyle. masaya oturmayı geciktir-
dikleri kaydedildi.
Sınırdan sızarak Türkiye'de eylem
yapan PKK'li terönstlerin, sınırötesı
harekâtla izlenmesi açısından önem ta-
şıyan sıcak takip anlaşmasının canlan-
dınlmasına ilişkin olarak Ankara ve
Bağdat arasındaki karşılıklı temaslann
yoğunluk kazandığı bıldirildi.
'GeçiciTehlikeli Bölge'
Türkiye'nin PKK'nin Kuzey Irak'ta
artan terörist faaliyetleri üzerine bu
bölge içınde "Geçici Tehlikeli Bölge"
(GTB) ılan etme gırişimi. sıcak takip
anlaşmasını yeniden gündeme getir-
mişti.
Geçen yıl Ankara'yı ziyaret eden
Irakh yetkililer, GTB'ye karşılık, sı-
cak takip anlaşmasının yenilenmesi
önerisini getirmişlerdi.
Askeri kaynaklar, Ankara'yı sık zi-
yaret eden Iraklı askeri yetkililerie ya-
pılan görüşmelerde sıcak takip anlaş-
ması konusunda olumlu gelişmeler
sağlandığını bildirdiler. Kaynaklar, an-
laşmayla ilgili tüm aynntılann ele alın-
dığını ve imza aşamasına gelindiğini
belirterek "Ankara, şu anda Bagdat'ın
masaya oturup ünzayı atmasını bekli-
yor" dediler.
,\ncak, Iraklı yetkilüenn. Çekiç Güç
yerine. bölgede yeni oluşturulan "Ku-
ze\iİzlemeGücü
r>
nün faaliyetlerinden
duyduklan rahatsızlık nedeniyle. ma-
saya oturmayı geciktirdikleri öğrenil-
di'
Türkiye, stcak takibin yapılması ge-
reken bölgede lrak'ın egemenliğininin
geçici olarak askıya alınmasına karşın,
Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt dev-
leti oluşumuna izin verilemeyeceği gö-
rüşünden hareketle, sıcak takibin yeni-
lenmesi konusunda Bağdat'ı muhatap
alıyor.
lrak'la Türkiye arasında, PKK'nin,
ilk kez silahlı eylemlerine başladığı
1984 yıhnda imzalanan ve teröristlerin
"lrak'ın toprak bütûnlüğünü ihlal et-
medenr
sınırötesı operasyonlaria etki-
siz kılınmasına olanak tanıyan sıcak
takip anlaşması, her 6 ayda bir yenilen-
di. 1988 yıhna kadar 6 ayhk dilımler
halinde uzatılan anlaşma, lrak'ın 1990
yıhnda Kuveyt'i işgal etmesi ve ardın-
dan çıkan Körfez Savaşı'ndan sonra
Kuzey Irak'ta egemenliğinin askıya
alınması ile birlikte bir daha yenilene-
medi.
Caydıncı rol
Cumhuriyet'e bilgi veren kaynak-
lar, Kuzeyi Izleme Gücü'nün yalnızca
bölgedeki Kürtler için değil, lrak'ın.
Birleşmiş Milletler (BM) denetimine
açmak istemediği kitle ımha sılahlan-
na karşı da caydıncı rol oynadığına
dikkat çektiler.
Kaynaklar, Irak'ın, kimyasal silahla-
n konusunda olumsuz tavır içine gir-
mesi yüzünden Incirlik'te konuşlu olan
Kuzeyi Izleme Gücü'nün faaliyetleri-
nin sona erdirilemediğine işaret etti-
ler.
Kaynaklar, sıcak takip anlaşmasını
canlandırma çalışmalannın. Kuzey I-
rak'ta Türkiye sınınna yakın bölgeyi
denetimi altında bulunduran ve Bağ-
dat'la ilişkilerini koparmamaya özen
gösteren Mesud Barzani liderliğinde-
ki Kürdistan Demokratik Partisi'nin
de bilgisi altında yapılmış olabileceği-
ni öne sürdüler. Ancak bu sav, teyit
edilemedi.
Kürt temsilciler
salı günü Ankara'da
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Irak
kuvvetlerinin geçen yıl ağustos ayı
sonunda ABD korumasmdaki Kuzey
Irak'a girmesiyle Irak politikalan
bozguna uğrayan Washington'un
tngiltere'den artan bir destek aldığı
öğrenildi.
Bu amaçla, kısa sûre öncesine kadar
Türkiye'deki Ingiltere
Bü)öikelçiliğı'nde görev yapan Kuzey
Irak uzmanı diplomat Frank Baker'ın
ABD Dışişleri Bakanhğı tarafından,
geçici olarak 5 ayhğına istihdam
edildiği kaydedildi.
ABD'nin önderliğinde 1995 yılında
Kuzey Irak'taki rakip Kürt gruplannı
uzlaştırmak amacıyla Türkiye'nin de
gözlemci olarak katıldığı ve İrlanda'nm
Drogheda kasabasında yapılan banş
sürecinde lngiltere aktif yer almamıştı.
lrak'ın Kuzey Irak'a girmesi ile Bağdat
politikası iflas eden ABD'nin.
Ortadoğu bölgesini iyi tanıyan ve o
dönemde mandası alttnda bulunan
lrak'ın mevcut smırlannı çizip
bağımsızhğını öngören Jngiltere'den
daha fazla destek almaya başladığı
belirtildi. Frank Baker'ın da bu amaçla
ABD'de Irak politikalannın
üretilmesine destek olduğu belirtildi.
Drogheda sürecinin başansız
kalmasımn ardmdan Türkiye'nin
ağırlıklı rol aldığı ve ABD ve
tngiltere'nin de katılımıyla Kürt
gruplannı uzlaştırmayı öngören Ankara
süreci geçen yıl ekim ayında başlatıldı.
Ancak taraflar arasında ateşkesin kahcı
hale gelmesinin sağlanması dışmda bir
ilerleme sağlanamadı.
Üst komite kurulacak
Son yapılan Ankara toplantılannda
Kuzey Irak'ta yerel yönetimin tek başlı
hale gelmesini de sağlayacak siyasi
sonınlann ele alınacağı bir üst komite
kurulması kararlaştınldı. Bu komitenin
ilk toplantısmı salı günü Ankara'da
yapacağı öğrenildi. Görüşmelerde,
Kürdistan Demokratik Partisi (KDP)
heyetine Sami Abdurrahman.
Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB)
heyetine de yerel yönetimin başbakanı
Koşrat Resul Ali başkanlık edecek.
Görüşmelerde yerel yönetimi
güçlendirecek bölgedeki toplumsal
sorunlann ortak hareket edilerek
çözûlmesi yöntemleri üzerinde
durulması planlanıyor.
KDP ve KYB arasında belirlenen
ateşkes hattına yerleştirilecek
Türkmenlerin henûz bu görevlerine
başlamadıklan, ancak ABD'nin
malzeme yardımlannı gönderdiği
bebrtildi.
MKRO
DINÇ TAYANÇ
Canları Cennefe
"//f/z/eme"yöntemi dünyayı sarsıyor... Ikizlenmiş
koyun, ikizlenmiş maymun derken iş, insanın ikiz-
lenip ikizlenemeyeceğine gelip dayanıyor. Çok
geçmeyecek, "insanoğlu"nu ikizlemenin "Tann'nın
işine burun sokmak"tar\ başka bir "halt" olmadığı
tartışmalarıyla çalkalanacak dünya...
Oysa, bugünlerde Türkiye, Tarih Baba'nın yan-
lışlıkla "/A/yüz/ü"lüğeözdeşlediği Hipokrat'ın ikiz-
lenmişleriyledolup taşıyor... Hocasından baasına,
mürtecisinden numaralı Cumhuriyetçisine ikiyüz-
lü ikizlenmişlerden geçilmiyor ülkede. Üstüne üst-
lük bunlar, tarih Baba'nın yepyeni bir özdeşleştir-
mesine de aday; "ikiyüzlü yüzsüzler"\
Ikiyüzlülükleri bir kapının ardında söyledikleriyle
bir başka kapının önünde zırvaladıklarının taban ta-
banazıtlığından; yüzsüzlükleri ıseandan ana, değ-
me köçege taş çıkartırcasına kıvırtıp da bundan ar-
lanmamalarından!
Hoca ikiyüzlü yüzsüzler önce, "Şeriat din de-
mektir" diye başlayıp "şeriata karşı çıkmak dinsiz'-
liktir. Oysa Türkiye'nin yüzde yüze yakını Mûslü-
mandır. O halde, Türkiye'deşeriatzaten vardır"gi-
bilerinden, Aristo'yu bile gömütünde zıplatacak
bir düz mantıkla çıkarsama yapıyor; ardından da
"Imzalamayacağım" diye sözde diklendikleri "yap-
tınmlan" hem de "gönül nzalan"(}) ile imzalayıve-
riyorlar.
Imzalıyorlar ama, serlerinde ikiyüzlülük ve de
yüzsüzlük olduğundan, bu kez de kendi kaşınan
tabanlarına hoş görünebilmek için "biz imzaladık
amma, siz aldırmayın. Gene bildiğimizi okuyaca-
ğız" iletisi veriyorlar.
İkiyüzlü yüzsüz bacılar bir "başka türtü'l
Önce "bayrak ezan" salatası ile sahne-i siyase-
te atılıyor, ardından "ben gelmezsem köktendinci-
lergelir ki sonrası şeriattır" nakaratı tırtturuyor, son-
rasında "mal canın yongası, kucağa oturmak mal~
can evlası" teranesiyle irticanın icraatına ortak olu-
veriyor, en sonunda da işi yersen örneği "laiktiğin
teminatı benim"e getiriyor!
ikiyüzlülüğü ve deyüzsüzlüğü "tescilli" olduğun-
dan, bütün bunlarla yetinmiyor; mürteci ikiyüzlü
yüzsüzlere hoş görünmek ve de hoşluğunu oya dö-
nüştürmek için hoca ikiyüzlü yüzsüzün "Yüksek
Tepe"ye, "Silahlı Tepe"ye, "Meclis Tepe"ye ve de
"ha/k (epe"ye oynamaya kalkıştığı oyunun eleba-
şılığına sıvanıyor! Sıvanmakla da kalmıyor "tüm te-
peleri ben yarattım, ben tırmandım, ben fethettim*
havası yaratıp "şaibeleri" ile yok olmuş iç ve dış
saygınlığını ikiyüzlülüğün yüzsüzlüğüyle yeniden
kazanmayı(!) kuruyor!
Mürteci ikiyüzlü yüzsüzler, ilk ikisinin ortak ikiz-
lenmişi sanki! Bunlar bir yandan "demokrasi elden
gitmektedır" diye yaygara kopartıp yazılar döktü-
rüyor, beri yandan da "şeriat gelecek laikler gebe*
recek" nutuklan attyorlar. Bununla kalmıyor ne idü^
ğü belirsizşıhlannın, şeytılerinin, hazretlerinin, hr>
caefendilerinin kıçlanna kına yakıldığından dem
vuruyorlar. Böyle höykürmekle; Kubilay'dan Sıvas
kıyımına. Kur'an kursu "lanetleri"n\ yemin(!) diye
yutturmaya soyunmaktan Mustafa Kemal Ata-
türk büstlerine, fotoğraflarına tükürmeyi bellettik-
lerine dek her türiü herzelerini hasır aftı etmeye kal-
kışıyorlar.
İkiyüzlü yüzsüzlüklerinin son kertesi de "katil Ke-
malistler bizi astılar, kestiler; kadınımızın başınıaç-
tırdılar" safsatalarıyla, donandıklan pompalılan ve
orta malı ettikleri "mürit" ve de "müricte"leri göz-
den kaçırma çabalanyla belgeleniyor.
Numaralı Cumhuriyetçi ikiyüzlü yüzsüzlerin der-
di, el ve de ışbırlıği edip de Kemalist Cumhuriyeti
yıkmaya peştemallandıklan mürtecilerin söylemle-
rine "aracılık" eylemek. Bu amaçla onlar da "de-
mokrasi" diyor, "ordu oturduğuyerdeotursun'dı-
yor, "Kemalist askeri bürokratların oyunu" buyu-
ruyorlar.
İkiyüzlü ve de yüzsüz olduklanndan, mürteci sü-
rüsünün ne sözden ne öğütten ne de uyandan an-
lamadığı; halkın sessiz sesini görmezlenip yükse-
len sesini duymazlandığı ve "glu glu" diye aJayâ
alındığı için "anladığı dilden" konuşulmaya başlan^
dığını ve bundan da anlamazlarsa, baş yerine kul-r
landıklan organlarına edileceklerden kimsenin sc-:
rumlu tutulamayacağını "es" geçiyorlar.
İkiyüzlü yüzsüzler böyle edip eylerken, Tarih Ba-
ba da onlann kişiliksizliğinde, Türkiye'nin yaşaya-
cağı "yann"ıyazıyor!
Ana fîkir. Tarih, ders çıkartmamakta direnenler
için "yineiemeler"\e doludur.
Ana fikrin ana fikri: "Şeriatın kestiği parmak
acımaz" kafasındakilerin kellelerine hiç acınmaz!
?
ŞIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.c<
Clinton'ın Irak raporu
RP'nin birincı partı halinegelmesiy-
le, Islamiyetin ılımlılaştınlması tartış-
ması önem kazandı. Aslında ABD'nin
"YeşJI Kuşak" proiesi içinde de yer
alan "ılımlı Islam" kavramı son dö-
nemde daha çok kullanılmaya baş-
landı.
Türkiye, bazılarının anlaması güç
farklı bir Islami deney yaşıyor. Anado-
lu'nun yüzlerce yıllık birikiminin ürünü
olan bir Islamla geleneksel Islam ara-
sındaki bir kutuplaşmayla yüz yüze-
yiz.
Bu gelişmenin sonucu olarak Tür-
kiye'de Islamiyet iki temel cepheye
bölünüyor: Birinci cepheye "çağdaş
Müslümanlık" diyebiliriz. Bu Müslü-
manlık, Islamın reformcu uygulaması-
na dayanıyor. Bu Müslümanhğın, iki
temel ayağı var, birincisi; Alevilik, ikin-
cisi; Sünniliği çağdaş değişimin ışı-
ğında yaşamlanna uygulayan Hanefi
lerin bir kesimi.
Çağdaş Islamın dışındaki cepheye
de "siyasi Islam" adı veriliyor. Siyasi
Islam, Müslümanlığı kitabi ve dogma-
tik bir şekilde yorumluyor. Yaşamın
bütün alanlanna ve özellikle kamu ala-
Ilımlı îslam, Çağdaş Müslümanlık
nına bu dogmatik anlayışı taşımak ve
hâkim kılmak istiyor.
Siyasi Islamcı akımlann bir ucunda
sistemi silah zoruyla değiştirmeyi he-
defleyen İBDA-C ve Hizbullah gibi
şiddet yanlısı örgütler yer alıyor. Diğer
kutbunda ise Refah Partisi gibi, şeri-
atı parlamenter yolia gerçekleştirme-
ye çalışan yasal örgütler yer alıyor. Ta-
rikatlar, cemaatler ise bu iki kutup ara-
sında dayandığı güçlere göre bir yer
tutuyor.
Siyasi islamcı akımlar, kullandıkları
araç ve yöntemlerin farklı olmasına
karşın ortak bir hedefte biıieşiyoriar:
Din devleti kurarak, herkesi Allah'ın
emirlerini yerine getirmek zorunda ol-
duğu bir sısteme zortamak. Bir kısmı
bunu flP gibi propaganda, eğitim ve
telkin yoluyla yapacağını söylerken bir
kısmı korkutarak bu neticeye varaca-
ğına inanıyor.
Aralarında sorunlar ve tartışmalar
olsa da, amaç ve hedef birliği nede-
niyle, siyasi Islamcı akımlar arasında
iletişim sürüyor ve bu akımlardan bir-
birine geçişler oluyor. iki gün önce
RP'li olan bir islamcının, bir süre son-
ra Hizbullah saflannda görünmesi iş-
te bu amaç beraberliğinin ürünü.
Siyasi Islamcı akımlar arasında bir
ılımlılık sınıflandınlması nasıl yapılabi-
lir? Eğer, kullandıkları yöntemler ve
araçlar açısından bakarsak. en ılımlı
siyasi Islamcı akımın RP olduğunu
söyleyebiliriz. Çünkü RP, parlamenter
yolu kullanıyor. Ama eğer hedefler açı-
sından bakarsak, esasta bir farklılık
olmadığını görürüz. Burada Oğuzhan
Asiltürk'le, diğer Islamcı kesimler
arasında aynı dilin konuşulduğunu ka-
bul etmemiz gerekir. Hepsinin son
tahlilde söylediği, Kuran'ın hükümle-
rinin yerine getirilmesi. Kuran'ın kita-
bi ve dogmatik yorumunda birleşiyor-
lar.
Diğer tarafta ise Anadolu'da olu-
şan, yüzyılların birikimi farklı bir Islam
anlayış gündeme geliyor. Bu anlayı-
şın önemli bir ayağını Aleviler oluştu-
ruyor. Aleviler, Osmanlı Imparatorlu-
ğu'nda Yavuz Selim döneminden
başlayarak, yüzyıllar süren ağır katli-
amlara uğradılar. Haklanndaşeyhülis-
lamlar, "Yokedin" fetvalan çıkardılar.
Kitleler haline ortadan kaldırıldılar.
Buna rağmen, kökleri bu toprağın
kültür birikimlerine çok sıkı bağlı oldu-
ğu için bir türiü yok edilemediler. Bin
yıllık Hıristiyanlık bile bu topraklarda
yokolup giderken Alevilik varlığını ko-
ruyabildi. Bunca zulme rağmen hâlâ
nüfusumuzun önemli bir kısmını Ale-
vilerin oluşturması, Anadolu'daki Isla-
miyetin çok farklı köklere dayandığı-
nın kanıtı olarak orta yerde duruyor.
Aleviler, Islamiyeti dogmatik yorum-
lamıyor ve dogmatik uygulamıyorlar.
Onlann, tapınma ve zikirlerı çok fark-
lı ve çok esnek. Namaz kıimak, hac-
ca gitmek, oruç tutmak gibi ibadet bi-
çimleri yerine başka yollar bulmuşlar.
Islamiyete yeni bir boyut ve yorum ge-
tirmişler. Islamiyet bir anlamda Alevi-
lerin kişiliğinde reforma uğramış.
Aleviliğin bu değişik Islami yaklaşı-
mı, Sünni kesimlerdede farklı şekiller-
de kendisini ifade ediyor. Anadolu
Sünnilerinin önemli bir çoğunluğu,
dogmatik Islamın yasaklanna uymu-
yorlar. Örtünmüyorlar, içki içiyoriar,
kumar oynuyorlar. Bir kısmı hiç na-
maz kılmıyor, oruç tutmuyor, bir kısmı
bazen bunları yapıyor, bir kısmı da her
zaman yapıyor. Hepsi, kendisini Müs-
lüman kabul ediyor, Allah'ın biriiğine
ve Hz.Muhammed'in onun elçisi ol-
duğuna inanıyor.
Çağdaş Müslümanlar, Islami siyasi
yaşamın içine sokmak istemiyorlar.
Inancı Allah'la kul arasında bir ilişki
olarak kabul edip aslolanın dürüstlük
ve vicdan temizlıği olduğunu düşü-
nüyorlar.
Türkiye, siyasi Islamın dayatması
nedeniyle bir tercihe zorlanmak iste-
niyor. Anadolu halkı bu konudaki ter-
cıhıni yüzlerce yıldır yaptığı halde,
yeniden gündeme getirilen bu zor-
lama, gerilime neden oluyor.
'PKK istikrara tehdit'
WASHINGTON(AA)-
ABD Başkanı BiU Cfinton,
bölücü terör örgütü PKK'-
nin, Kuzey Irak'ta istikrar
ve güvenliği tehdit ettiğini
bildirdi. Clinton. Mesud
Barzani ve Celal Talabani
liderliğindeki Iraklı Kürt
gruplann, Bağdat ve
Tahran ile temaslannı
de\am ertirmelennin
"kaygı verici" olmayı
sürdürdüğünü de kaydetti.
Irak ile ilgili olarak geçen
ıki ayhk süreyi içeren
raporunu Amerikan
Kongresi'ne gönderen
Clinton, raporunda.
"Saddam Hüseyin, halkı ve
bölge için bir tehdit ounaya
devam edi\or" dedi.
"Çekiç Güç"ün yenni alan
"KeşifGücü"
çerçevesinde 36'ncı
paralelin kuzeyinı
denetlemeyi
sürdürdüklenni ifade eden,
Clinton, Fransa'nın
çekilmesine rağmen, Türk'
ve lngiliz ortaklarla uçuşa
yasak bölgenin ızlendiğini
behrtti. Bill Clinton,
Irak'ın güneyindeki uçuşa
yasak bölgeyi de J
denetlediklerini ve
ABD'nin bölgedeki askerf
gücünü koruyacağını ifade
etti.
ABD Başkanı Clinton,
bölgede faaliyet gösteren
Irak Kürdistan
Demokratik Partisi '
/l
(IKDP) ile Irak Kürdistan
Yurtseverler Birliği
(IKYB) arasında banşın
1
sağlanmasına yönelik
Ankara sürecine de ';
değinerek "Ateşkes ••
sürüyor ve öncelikli K '
hedtTımi/. lrakh Kürt ;•
gruplan siyasi uzlaşmaya •
teşvik etmektir" dedi. •