08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MAFT1997CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI DSP ekonuniden umutsuz (Cumhuriyet Büı-osu)-DSPGrup Başkanvelrili Hitmet Ulug^ay, 'denk gerçekleşe:eği" iddıasıyla hazır.anan 1997 Dütçesınin yılın Uk2 aymda200 trilyon liraaçik verdiğini, faiz oranlainın 25 puan birden artügını ve dış tıcaret açıgîoın cev boyutlara ulaştığını belırteıek REFAHYCL hükümetinin ekonomi projelennin iflas ettıgini vurguladı Uluğbay, bütçenin yıhn ilkayında 128 trilyon liraaçık verdi ğini, şubat ayında bu rakamın 200 trilyon liraya çıktığını söyledi. Bütçe açığmın nurtta 500 trilyon liraya çıknfım belırten Uluğbay, Malıye Bakanlığı'mn da Kamu Hesaplan Bültenı'ni açıklamadığına dikkat çektı. Uluğbay, 'REFAHYOL hükümetinin denk bütçe hülyası, uygulamanın birinci ayında iflas etmiştir" dedi. Beyannamelere onay zorunluluğu • ANKARA (AA) - Maliye Bakanlığı. vergi beyannamelerinin serbest muhasebeciler ile mali müşavirlere onaylatılarak, vergi dairelerine verilmesi uygulamasını yeniden başlatıyor. Geiirler Genel Müdürü Hasan Basri Aktan, yaptığı açıklamada, vergi beyannamelerinde serbest muhasebeciler ile mali müşavirlerin imzalannın bulunması zorunlulugunu getiren tebliğin hazır olduğunu ve önümüzdeki günlerde yayımJanacağını bildirdi. Petklm kârı açıklandı I ANKARA (AA) - Petkim Petrokimya Holding AŞ Genel Müdürü Mehmet Yılmaz, kuruluşun 1996 yılını 24.4 trilyon lira net kârla kapattığını bildirdi. TBMM JCİT Komisyonu'nda, dün, Petkim Petrokimya Holding AŞ ile iflas eden Keban Holding ve Ortaklan Demir Çelik Sanayii AŞ'nin 1994 yılı hesap ve işlemleri görüşüldü. KJT Komisyonu Başkanı, DYP Çankın Milletvekili Ahmet Uyanık, petrokimya ürünlerinin günümüzde hemen hemen tüm sektörlerin vazgeçilmez hammaddesi haline geldığini belirtti. Avrupa odalar zirvesi • İSTANBUL (AA)- 'Avrupa Ticaret ve Sanayi Odalan Birliği (EUROCHAMBRES) Ortak Üyeler Toplantısı', Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) ev sahipliğinde İstanbul'da yapıldı. Toplantının açıhşında konuşan TOBB Baskanı Fuat Miras, Avrupa Birliği ortak üyeleri, Karadeniz Ekonomik tşbirliği (KEİ) ûlkeleri ve Türk cumhuriyetlerinden oda temsilcilerinın katılımı ile yakın işbirliğinde bulunmak için bir araya geldiklerini bildirdi. ZraatBankaa görevfteri yarpda • ANKARA (AA) - Ziraat Bankası Sermaye Piyasası Şubesi'nde görev yaptıklan sırada. yasal düzeniemelere aykın işlem yaparak görevlerini kötüye kullandıklan ve bankayı zarara uğrattıkJan gerekçesiyle haklannda dava açılan 4 sanığın yargılanmasına başlandı. Davaya ilişkin iddianamede, Cüneyt Yüngül, Aslı Saraçoğlu ve Binnaz Şirin Odabaş'ın, bankada uzman olarak görev yaptıklan sırada bankayı zarara uğrattıklan belirtildi. Hazine avans kapatü • ANKARA (ANKA)- Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kullandığı kısa vadeli avansm, şubat ayı ortalannda hızla artarak rekor düzeye ulaşan bakiyesi. son haftada aşağı çekildi. Merkez Bankası verilerine göre. Hazine 21-28 şubat haftasında yaptığı net 88.2 trilyon liralık geri ödeme ile kısa vadeli avansın bakıyesini 406 trilyon lira düzeyine çekti. Termik santrallan devralana kömür işletmeleri bedava verilecek Ozelleştirmede promosyon• Türkiye Maden-lş Sendikası Başkanı Kayabaşı, "Yatağan'da 330 milyon ton, Çayırhan'da 380 milyon ton, Orhaneli'de 77 milyon ton rezervi bulunan kömür işletmeleri, buralarda kurulu termik santallan devralmak isteyenlere bedava verilecek" açıklaraasını yaptı. IŞIK KANSU ANKARA - Yağmaya dönüştürüldüğü yönünde yoğun eleştirilere neden olan özel- leştirme uygulamalannda "promosyon" dönemine girildi. Kiralama adı altinda özel- leştirilmeye çalışılan termik santrallan 20 yıllığına devralacak olanlara da santralla- n besleyen kömür işletmelerinin "bedava" verileceği bildınldi. Termik santralın ya- nında işletme haklan "bedelsiz" devre- dilecek olan ve trilyonlarca liralık araç ge- reç, makineye sahip Yatağan Kömür Işlet- mesi'nde 330 milyon ton, Çayırhan'da 380 milyon ton, Orhaneli'de de 77 milyon ton kömür rezervi bulunduğuna dikkat çekil- di. Kamu kuruluşlanna bağlı sosyal tesis- lerin satışında, arsalan alardara altyapısı ta- mamlanmış iojmanlann, binalann, plajla- nn, yüzme havuzlannın bedava verilmesi- ne benzer bir uygulama da termik santral- lann özelleştirilmesinde öngörüldü. Ter- mik santrallar 20 yıllık gelirlerinin yüzde 10'una bile denk gelmeyen fiyatlarla dev- redilmek istenirken Türkiye Maden-lş Sen- dikası Genel Başkanı Hasan Hüseyin Ka- yabaşı, santrallarla birlikte kömür işlet- melerinin işletme haklannın özelleştiril- mesindeki yöntemin de "peşkeş görüntü- sünü" gündeme getirdiğini söyledi. Kö- mür işletmelerinin, termik santralın yanın- da "bedelsiz" devredileceğini açıklayan Kayabaşı, "yağma"ya dönük şu örnekle- ri verdi: "Örneğin, Yatağan Termik Santralı Renault'nun Vilvord fabrikasını kapatacağını açıklaması şok yarattı Paris protestolarla sarsdıyor MİŞEL PERLMAN PARİS - Renault'nun başkan ve genel mü- dürü Louis Schweizer'in, Belçika'nın Vilvor- dckesimindeki fabrikayla ilgili kapatmaolayı sa- dece ilgili kentte değil, Fransa'da da çok büyük tepkilere neden oldu. Bu konuda, Schvveizer'in hazırladığı planın içeriği kadar, onu "kupkuru" bir şekilde açıklaması ve muhataplannı hiçe say- ması gerçek bir şok yarattı. Vılvorde fabrikasının kapanlacağı karan ortaya çıkınca, bir yandan Belçika Başbakanı Jean- Luc Dehaene, öte yandan da, Fransa'daki sag iktidar milletvekillerinin baskısı üzerine. Fran- sa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın da ona- yı ile hükümetin Vilvorde dosyasını ele alması fîkri gündeme geldi. Çarşamba günkü Bakanlar Kurulu toplantısın- da, Cumhurbaşkanı Chirac, Renault'nun "yön- teminden şoke olduğunu" belirterek bunun "kabul edilemez olduğunu" vurguladı. Aynı gün saat 17.15'te bu kez Başbakan Alain Juppe'nın Schweizer'i başbakanhğa "çağırdığına''ıişaret eden Le Parisien gazetesinin yanı sıra sol eği- limli Liberation gazetesi de dünkü sayısının bi- rinci sayfa manşetinde "Baj Schweizer azar- landı" ifadesini kullandı. Juppe'nin, planın içe- riğinden çok, yöntemini eleştirdiği öne sürülen görüşler arasında. İlgili çevreleri "sıkan" bir husus, hisselerin çoğunluğuna sahip olsa bile, özelleştırilmiş bir kuruluşa yeni biryönetim kurulu başkanı ve ge- nel müdürü nasıl atayabileceği. Bu durumun üs- tünde duranlar. bir çözüm bulunsa bile, bunun 6 aydan önce gerçekleşemeyeceği görüşünde. Birkaç otobüsle dün sabah Paris'e gelen kimi Belçıkah grevciler, Schweizer ile görüşmeyi başaramadılar. Belçikalı göstericiler Paris'te yağmur eltında bekledi. (Fotoğraf: REUTER) ile birlikte TKİ Yatağan Kömür Işletme- si de devredilmektedir. Yatağan Kömür İşletmesi'nin kömür rezervi 330 milyon tondur. Yani, 330 milyon ton kömür re- zervi de termik santralın yanında beda- va devredilmektedir. Bu rezervin bu gün- kü termik santrala kömürün satış fîyat- lanyla bedeli yaklaşık 500 rrilyonu bul- maktadır. Şu anda yaklaşık 12 trilyon li- ralık kömür de çıkanlmış, satışa hazır durumdadır. Makine parkı değeri ise 19 trilyon 500 railyar liradır. Bu hesabın içinde taşınmaz varlıkların trilyonlarca liralık değeri yoktur. tşte, termik sant- ralın değerinin onlarca kat üzerindeki bu değerler, termik santral ile birlikte be- dava devredilmektedir. Bu durum, Ça- yırhan ve Orhaneli termik santrallan ile birlikte devredilen kömür işletmele- ri için de geçerlidir. Böyle bir özelleştir- me mantığının açıkJaması olamaz." Termik santrallann yanında bedavadan özelleştirilmek istenilen kömür rezervleri- nin en az 70 yıl yetecek düzeyde bulundu- ğuna işaret eden Hasan Hüseyin Kayaba- şı, bu verinin. Türkiye'nin bugünkü ter- mik santrallann ömrü tamamlandıktan son- ra iki termik santralı daha besleyecek dü- zeyde kömür rezervine sahip olduğu anla- mına geldığini aktardı. Kayabaşı, şu yoru- mu yaptı: "Siyasal iktidar, bugün 70 yıl yetecek kömür rezervini 20 vıllığına termik sant- ral iie birlikte devretmektedir. Yani, 70 yıl yetecek kömürü 20 yılda tüketmesi için özel sektöre vermektedir. Bu unsurlar göz önüne alındtğında, kömür işletme- lerinin mülkiyeten devri ile işletme hak- kının süreli devri biçimde özelleştiril- mesinin sonuç açısından hiçbir farkj yok- tur. Yani, süreli devir ya da kiralama. mül- kiyeten devir, aynı sonuçları doğurur." 'Yüzleri kızarmıyor' Kayabaşı, 20 yıl sonra devlete hurda ha- line getirilmiş termik santrallar ve talan edilmiş, bir daha işletilmez ve yerine ko- nulamaz kömürocaklan teslim edileceği teh- likesine dikkat çekerek "70 yıl bu ülkeye yetecek kömür rezervleri 20 yıl içinde yok edilecektir. Böylece, 70 yıllık elektrik üretimi geleceği 20 yılda yok edilmiş ola- caktır" dedi. Madenlerin "geri getirilemez servet- ler" olduğuna değinen Kayabaşı, maden ve enerji işçilerinin, ülkenin geleceğinin karartılmaması, Türkiye'nin yeraltı servet- lerinin talan ettirilmemesi için bu devre karşı duracaklannı sözlenne ekledi. DSt Genel Müdürlüğü'ne ait Didim'de- ki tesisler de, burada kuruma ait arsalann satışında elden çıkanlmıştı. HÜKÜMETtN YABATTIĞI OLUMtL" HAVA DAĞILIYOR Üretim de tıkamyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL hükümetinin ekonomide ya- ratmaya çalıştığı olumlu hava, arka arka- ya açıklanan verilerle açığa düşüyor. Enf- lasyonun şubat ayında aylık yüzde 6.2 gi- bi yüksek oranlı gerçekleştıginin ortaya çıkmasının ardından dün de sanayi üreti- mindeki tıkanma açıklandı. Toplam sana- yi üretimi ocak ayında, geçen yıhn ayıu ayı- na göre yalnızca binde 3 oranında yüksel- di. Toplam sanayi içinde, imalat sanayii üre- timi binde 4, madencilik sanayii üretimi yüzde 7.6 oranında düştü. Devlet Istatistik Enstitüsü (DİE) tara- fından dün açıklanan ocak ayı sanayi üre- timi rakamianna göre, yılın ilk ayında, ge- çen yılın aynı ayına göre madencilik sa- nayii üretimi yüzde 7.6, imalat sanayii üre- timi binde 4 düzeyinde düştü. Enerji üre- timindeki yüzde 6.7 Oıanındaki artışla, ocak ayı toplam sanayi üretimindeki yük- seliş yalnızca binde 3 düzeyinde kaldı. Verilere göre. geçen yıl ocak ayında üretim. imalat sanayiinde yüzde 12.4, ma- dencilik sektöründe yüzde 10.9. enerji sek- töründe yüzde 12.2 olmak üzere toplam yüzde 12.3 düzeyinde artmıştı. tmalat sa- nayiinde ocak ayında, geçen yılın aynı ayı- na göre üretim, gıda sektöründe yüzde 12.3, kâğıt sektöründe yüzde 8.6, kimya sektöründe yüzde 2.9 oranında düştü. Aynı dönemler itibanyla. üretim artışı mensucat sanayiinde yüzde 1.4, toprak sa- nayiinde yüzde 14.5. metal ana sanayiin- de yüzde 16.1, makine sanayiinde de yüz- de 3.7 düzeyinde gerçekleşti. Otomotiv sektörünün temsücileri yeni teknoloji gerekliliğinin altını çizdi. Otomotivcilerden çevre koruma Ekonomi Servisi - "Çevre, otomotiv sektörü ve gümrük birliği" ilişkisi sek- tör temsilcilennce tartışıldı. Hava kirlili- ğine karşı otomobillerde yeni teknolojinin kullammı, iyi denetim ve AB ile bütünleş- me sürecinde sektörün rekabetini koruyu- CB önlemler alınması istendi. 4 kişilik aileye 70 mflyon lazuıı ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Tür- kiye Kamu-Sen Ekonomik ve Sosyal Araş- tırmalar Merkezi, aralık 1996 rakamlany- la 4 kişilik bir ailenin geçinebilmesi için gerekli olan 62 milyon 910 bin liranın, şu- bat ayında 70 milyon 422 bin liraya yüksel- diğini bildirdi. Sosyal-küitürel giderler, alkol ve sigara harcamalan hes^jlamaya alınmayan araş- ürmaya göre, 4 kişilik bir ailenin yalnızca gıda için 23 roüyon 387 bin Iira para ayır- ması gerekiyor. Giyim kalerni için 8 miryon 362 bin lira gereken 4 kişilikailenin, eveş- yalanna 6 miJyon 967 bin, bakım hizmet- leri ile sağlık hizmetlerine toplam 2 milyon 812 bin. ulaşım ve haberleşme için 5 mil- yon 663 bin lira, ev kirası için 11 milyon 373 bin lira, yakıt için 5 milyon lira, kültür, eği- tim, eğlence için 2 milyon 811 bin lira ve diğer giderler için de 4 milyon 43 bin lira paraya gereksinimi oldugu bildiriidt. tstanbul Sanayi Odası, Kaiite Derneği (KalDer, Otomobil Sanayicilen Derneği (OSD) ve Taşıt Araçlan Yan Sanayii Der- negi (TAYSAD) çevre komitelerince ortak- laşa düzenlenen "Gümrük birliği-çevre ilişkileri otomotiv ana ve yan sanayii" sempozyumu dün ISO'da yapıldı. Sempozyumun açılış konuşmasmı yapan İSO Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi Yenal Oktuğ, Kaliforniya'da yapılan bir araştırmada, 60 bin otomobilden eksi tek- nik ile üretilmiş olan yüzde 12'sinin, bü- tün kirliliğin yansmdan fazlasına neden ol- duğu örneğini verdi. Çevre Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Murat Sungur, otomotiv sektörünün sü- rekli rekabetini koruyabilecek teşvik me- kanizmalannın hazırlanması gerektiğini belirterek, "Çevre ve otomotiv sanayii organik ilişkisini geliştirmek için sektö- rün tüm temsilcileriyle diyaloğa açığız" dedi. OSD adına katılan Dr. Osman Simav da 1993 yılında 5 milyon kapasitesiye ula- şan otomotiv sanayii üretiminin, 5 Nisan Kararlan'ndan sonra bir düşme gösterdi- ğini, son olarak da otomobilde bedelsiz ithalatla düşüşün hızlandığını anlattı. TAYSAD Yönetim Kurulu üyesi Ah- met Arkan da "Şimdi geçmişten belir- gin şekilde farklı olarak önümüzde ala- cağımız bütün kararları global değişim doğrultusunda alma zorunluluğumuz var" dedi. ÇANAKKALE ASLÎYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1996/634 Çanakkale ili, Biga ilçesi, Ahmetler KÖVTİ, cilt no: 018/01, sayfa no: 95, kütük sıra no: 43'te nüfusa kayıtlı bulunan ve uzun bir zamandan beri kayıp bulunan, gören ve tutan bu- lunmayan, hayat mebağı hakkında bilgi alınamayan Mehmet Ali ve Zeynep'ten 15.12 1959 d.lu Resül Aksan'ın gaipliğine karar verilmesi davacı Nurşen Aksan tarafından talep ve da- va edilmiştir. Mehmet Ali ve Zeynep'ten olma 1959 d.lu Resül Aksan'ın hayatta olduğu hak- kında bilgısi olanlann ilan tarihinden itibaren bir sene ıçensınde Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996/634 esas sayılı dava dosyasına bilgi veımeleri ilanen teblig olunur. 23.12.1996 Basın: 7536 ABANA KADASTRO MAHKEMESI'NDEN EsasNo: 1995/47 Abana ilçesi Bağlık Mahallesı'nde bulunan 228 ada 1,2 ve 3 No'lu parsellerle ilgili olarak mahkememizdeyapılan yargılama sırasında verilen ara karan gereğince, tnebolu Kadastro Mü- dürlügu'nce, Abana ilçesi Bağlık Mahallesi Arpalık ve Bağlık mevkilerinde kain dava konu- su 228 ada 1, 2 ve 3 No'lu parsellerin 3 ayn tapu kaydı olduğu ve maliklerinin farklı olduğu ve tapu kayıtlarının birbiri içinde kaldığı, bu nedenle maliklerinin ve sınırlannın mahkeme- mizce belirlenmesi talep edilmiş obnakla, Dava konusu 228 ada 1. 2 ve 3 No'lu parsellerin tespit malikleri olarak bildirilen, Salih oğlu Mehmet, Ali kızı Hatice, Ali Osman oğlu Meh- met Ali, Ali Osman kızı Hatice, Ali Osman oğlu Ahmet, Salih oğlu Mehmet Ali, Salıh oğlu Mehmet Ali eşi Hatice ve Mustafa oğlu Osman'a duruşma gününün tebliğı için çıkanlan teb- lıgatın tebliğ edılemediği. keza zabıta tahkikatına rağmen de adreslerinin tespit edilemediğin- den. mahkememizce duruşma gününün tespit maliklenne ilanen teblığıne karar venlmış ol- makla, Yukanda isımleri belirtilen tespit maliklerinin duruşma gûnüolan 25.3.1997 gûnü sa- at: 09.30'da mahkememizde hazır bulunmalan veya kendilenni bir vekıl ile temsil ettirmele- ri aksi takdirde yargılamaya yokluklannda devam edileceği ve karar verileceği. şayet, bu tes- pit mahklen ölü iseler, bu ilanın bilinemeyen kanuni mirasçılanna da tebliğ edilmiş sayılaca- ğı hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 7513 ANTALYA BİRİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994/1114 Esas < 1995/1416 Karar Davacı tbrahım Karataş vekili tarafından davalılar Hanifi Mehmet Saydam vs. aleyhleri- ne açılan ızaleyi şüyu davasının yapılan açık duruşmalan sonunda: Antalya Kanal Mah. Ahmet Vefîkpasa Cad 2736 Sok. biia no adresıne davalılar Hanifi Mehmet Saydam, Ayhan Onsal, Doğan Cnsal, Ayten Coşkun. Şaban Yuvalı, Orhan Cahit Aytuğ, Ömer Başeskioğlu, Hamdi Cesur, Şeref Işıldar, Süleyman Lütfı Atlar, Hüseyin Soy- türk, Tevfik Hüsnü Varlık, Hatay Karakoç, Sadettm Girgin, tbrahım Ethem Eryılmaz, Yıl- dız Baloğlu, Süleyman Ozkan, Yaşar Kökcen, Ömer Tunalı, Şükrü Türel, Erhan Mesutoğ- lu, Saıt Kaya, Turan Kilit, Cemal Çahşkan, Ali Kısık. Resil Kocaoğlu, Cazyı Bölükbaşı, Be- kir Karaman, Süreyya Ülgen, Atilla Vehbi Konuk. Bekir Maden. Zeynep Ozcan, M. Sevım. Hüseyin Aktaş, Mehmet Yılmaz. Aysel Şahin, Cevdet Özdemir, Aj;dın Akman, Yılmaz Ak- demir, Neşet Kazanoğlu, Bahri Büyükçoban, Abdullah Örs. Necai Ozcan, Döndü Gök. Ruh- sat Dereci, Mehmet Onder Dereci, Kadri Esringü, Ergun Esringü, Tülay Esringü, Coşlcun Esnngü, Osman Tetik, Düriye Barut, Fikriye Ünsal. ad ve adreslenne çıkanlan tebligatlar bila tebliğ iade edilmiş, zabıtaca adres araştınlması neticesinde de adresleri tespit edileme- diğinden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştır Buna göre, Antalya Göçerler Köyü, 7070 ada, 10 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın hissedarlan arasında taksımi mûmkün ol- madığından saüşı suretiyle şüyuun giderilmesine karar verildiği ve davalılara karann ilanen tebliğ edilmesine, adı geçen davalılar tarafından kanuni süresi ıçensınde temyız edılmediği takdirde karann kesinleşeceği ve adı geçen davalılara karar özetinin teblıği ilanen tebliğ olu- nur. 7.2.1997 Basın: 7184 KULUNCAK KADASTRO MAHKEME Sİ'NDEN D. EsasNo: 1992-13 Davacılar Kulımcak Mal Müdürlüğü ve Medine Gürkan tarafından davalılar Yusuf Gür- kan ve arkadaslan aleyhine mahkememize açılan tespite itiraz davasının yapılıp bitinlen açık durusmalan sonunda verilen 02.07.1996 tarihh 1992/13 e. 1996/3 sayılı karar, davacılardan Kuluncak Mal Müdürlüfü'nce temyiz edilmiş olup, temyız dilekçesi davalılar Veli Gürkan. Medine Gürkan, Ali Köse, Süleyman Köse, Aygün Köse ve Fadime Köse'ye PTT aracılığı ile tebliğ edilememiş, yapılan zabıta araştırmasında da adresleri tespit edılemediğinden tem- yiz dılekçesinin ilanen teblığıne karar verilmiştır. Adı geçen davalılann temyız dılekçesıne varsa ıtirazlannın işbu ilanın yayımından itibaren 15 gün içerisinde mahkememize bıldiril- mesine, itiraz edilmemesi halinde dosyanm temyiz incelemesi için Yargıtay'a sevk edilece- ği ilanen tebliğ olunur. Basın: 7475 GERGER KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1994/215 Davacı Maliye Hazinesi'ne izafeten Gerger Mal Müdürlüğö tarafından Gerger ilçesi Aşa- ğıdağlıca Köyü'nden Mustafa ve Fatma oğlu 1340 doğumlu Mehmet Dengiz aleyhine Ger- ger ilçesi Aşağıdağlıca Köyü 104 ada 17 no'lu taşınmaza ilişkin ölarak tespitinin iptali ve tescil davası açılmış olup; Davalı Mehmet Dengiz mirasçılanndan Cemile Dengız'in adına çıkanlan davetiye ile dava dılekçesinin tebliğ edilemediği ve tebligat yapılmadığı, yapılan tüm aramalara rağmen davalı mirasçısının tebligata yarar açık adresleri de tespit edılemedi- ğinden 17.2.1997 tarihli celsede davalı mirasçısının adına Tebligat Kanunu'nun 28. ve 29. maddelen gereğince ilanen tebligat yapılmasına karar verilmıştir. Davacı Hazine tarafından davalı Mehmet Dengiz mirasçılanndan Cemile Dengiz aleyhine açılan tespıtın iptali ve tes- cil davasmın 24 3.1997 tarihh duruşmasına gelmediğıniz takdirde veya kendınizi bir vekıl- le temsil ettirmediğınizde yargılamanm yokluğunuzda yapılacağı ve karar verileceği dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 8307 YORUM OZTIN AKGUÇ 1996 Yılı Bütçe Uygulaması Sonuçları Konsolide bütçe gerçekleşmesıne ilişkin rakam- lar ancak geçen hafta açıklanabildiğinden, uygula- ma sonuçlannı özetlemek, yorumlamak ancak be- lirli bir zaman aralığı ile olanaklı olabilmektedir. Büt- çe uygulaması, hükümetlerin başarısını gösterdiğın- den, ekonomik başan masallarının anlatıldığı günü- mûzde, sonuçları somut olarak ortaya koymak de- ğerteme açısından önem taşımaktadır. • Bütçe açığı, bir önceki yıla göre cari fiyatlarla yüzde 284.7 oranında artmıştır. 1996 yılı bütçe açığı, 1995 yılı açığına göre, cari fiyatlarla yüzde 284.7 oranında artarak 1.217.7 tril- yon TL'ye yükselmiştir. 1995 yılı bütçe açığı 316.6 trilyon TL düzeyinde idi. 1996 yılında bütçe açığının GSMH'ye (Gayri Safi Milli Hasıla) oranı da yükselmiş, yaklaşık yüzde 4.0'dan yüzde 8.5'e çıkmıştır. GSMH'nin tahminlerin altında kalması halinde, açık GSMH yüzde 8.5 düzeyinin de üstüne çıkabilecek- tir. • Bütçe harcamalan içinde transfer harcamalan- nın payı belirgin bir şekilde yükselmiştir. 1996 yılı bütçe giderlerinin ekonomik açıdan iş- levse) (fonksiyonel) dağılımı, yüzde 32.5 cari harca- ma, yüzde 6.5 yatınm harcaması ve yüzde 61.0'ı da transfer harcaması şeklindedir. Bütçe harcamalan için- de personel giderlerinin payı yüzde 24.6'ya değin ge- rilemiştir. 1996 yılında bütçe harcamalan, cari fiyatlarla yak- laşık yüzde 130.0, reel olarak da yüzde 30.0 dola- yında artmıştır. Ancak harcama tüıîeri itibanyla artış hızlan farklı olmuştur. Faiz gıderleri yaklaşık yüzde 160.0 artarken yatınm harcamalan yüzde 149.4, per- sonel giderleri de yüzde 93.4 oranında artmıştır. Fa- iz giderleri, dığer harcama türlerinden daha hızlı art- tığından, faiz giderlerinin toplam bütçe harcamalan içindeki payı yüzde 37.5'e çıkmış ve vergi gelirleri- nin yaklaşık üçte ikisi faiz ödemelerine aynlmıştır. Faiz giderleri, 1996 yılında transfer harcamaları- nın yüzde 62.0'ını oluşturmuştur. Buna karşı, bazı çev- relerce bütçe açığının nedeni olarak göstenlen KİT transferlerinin bütçe giderleri içindeki payı yüzde 1.3, transfer harcamalan içindeki payı da sadece yüzde 2.0 düzeyinde kalmıştır. Yukarıdaki veriler, bütçelerin giderek faiz ödeme bütçeleri haline dö- nüştüğünü ortaya koymaktadır. • 1996 yılı bütçe açığı, faiz giderlerinden kaynak- lanmıştır. Son yıllarda bütçelerin faiz dışı dengeleri fazla vermektedir. Faiz giderleri dışında 1994 yılı bütçesi 149.4 trilyon TL fazla vermişken bu fazlalık 1995 yı- lı bütçesinde 259.5 trilyon TL'ye yükselmiş, 1996'da 279.7 trilyon TL olmuştur. Gerçekten 1996 yılında kon- solide bütçe açığının 1.217.7 trilyon TL olmasına karşı, faiz ödemeleri 1.497.4 trilyon TL olmuştur. 1996 yılında da bütçenin faiz dışı dengesinin artı ol- masına karşın, bu fazla, bir önceki yıla göre cari fi- yatlarla sadece yüzde 7.8 oranında kalmış, reel ola- rak azalmıştır. • Bütçe gelirleri içinde vergi gelirlerinin payı art- mıştır. 1996 yılında bütçe gelirieri cari fiyatlaria yüzde 95.0 oranında artarak 2.738.1 trilyon TL'ye yükselirken ver- gi gelirieri yüzde 107.1 oranında artarak 2.248.4 tril- yon TL olmuştur. Bunun sonucu, vergi gelirlerinin top- lam gelirier içindeki payı yüzde 82.1'e yükselmiştir. • Vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payı gide- rek yükselmektedir. 1996 yılında dolaysız vergiler yüzde 100.0 arasın- da artarken dolaylı vergiler yüzde 112.0 arasında artmış, bunun sonucu dolaysız vergilerin vergi gelir- leri içindeki payı yüzde 39.3 düzeyine kadar inerken dolaylı vergilerin payı yüzde 60.0'ı aşmıştır. Son yıllarda bütçeler, gelişmeye katkıda bulunma- mak, gelir dağılımını bozmak, varlıklara kaynak ak- tarmak, dolaylı vergilere dayanmak, başlıca işlevi Taiz ödemek gibi ortak özellikler göstermektedir. An- cak REFAHYOL'un iktidarda bulunduğu döneme iliş- kin 1996 bütçe uygulaması, gerek açığı, gerek har- cama yapısı, gerek vergi yükünün dağılımı açıların- dan önceki dönem bütçelerinden de daha başansız- dır. Boş laflaria REFAHYOL'u desteklemeye çalışan, teknik bilgi yoksunu yazarlaria ekonomik gelişmele- ri bilmeden yorum yapan ekonomistlerin ve ekono- mi profesörlerinin, ekonomideki gelişmeleri daha yakından izlemeleri, en azından dürüstlük gereğidir. Sabancı'mn gözû bilgi teknolojisinde Ekonomi Servisi- Ekono- minin iyileşrnesinin yolunun üretimde verimliliğin arttı- nhnasmdan geçtiğini söyle- yen işadamı Sakıp Sabancı. geleceğin bilgi teknolojisin- de olduğuna inandıklannı ve bu alanda yatınm yapmayı planladıklannı söyledi. Sa- bancı. "Eskiden para yatı- rarak para kazanmak mümkündü. Ama arük pa- zar kazanıp para kazan- mak kolay değil. Bizim bü- yük bir yatınmlar sonucu kazandığımız paravı adam- lar, bilgi teknolojisi ile kü- çük yatırımlar sonucu ka- zanıyor" dedi. Sabancı, Ekonomi Muha- birleri Demeği'nin "Türki- ye'de Yeni Arayışlar" isim- li dizi toplantısına Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte katıldı. Bu- rada yaptığı konuşmada, enf- lasyona, akılh reçeteleryazıl- ması gerektiğini vurgulayan Sabancı, Türkiye'de siyasile- rin her zaman sürtüşme ha- linde olduklannı, birbirleriy- le anlaşmadıklan için sağ- lıklı çalışmalar yapılamadı- ğını ileri sürdü. Türkiye'de ciddi gelişmeler kaydedildi- ğini ifade eden Sabancı, Tür- kiye'nin alıcı konumundan verici konumuna geçtiğini, böylece üretimde verimlili- ğin ekonomiyi iyileştirdiği- ni söyledi. "Türkiye'de çok şey ba- şarıldu ama daha iyi olamaz mıydı" şeklinde konuşarı Sa- bancı, TUSİAD raporuyla il- gili yöneltilen sorulan yanıt- sız bıraktı. Bundan sonra Sabancı Topluluğu'nun, pantolon üre- tıminden teknoloji üretimine geçeceğini açıklayan Saban- cı, hammaddenin de üretildi- ğini, dışanya bağımlı kahna- mak gerektiğmi söyledi. Oy hesabmın bazı yerler- de tadının kaçınldığını, bir- çok sonınun burdan kaynak- landığını söyleyen Sabancı şöyle konuştu: "Örneğin, biri çıkıyor, af getiririm di- yor, gecekondu diktiriyor. Bunun sebebi, oy hesabı. Bunun için bakanlar par- lemanto dışında bırakılsın, diğer milletvekilleri gelsin- ler onları denetlesin." Reklamda TV önde Ekonomi Senisi - Reklamcılar Derneği'nin açıkladığı 1996 yılı Reklam Sektörü Verileri'ne göre, reklamcılann en çok kullandığı mecranın televizyon olduğu ortaya çıktı. Reklamcılar Derneği 'ne üye 59 reklam ajansından beyanda bulunan 48'inin cirosunun mecralara dağılımına göre, ajanslar geçen yıl televizyonlara 28.5 trilyon liralık reklam verdiler. Televizjon bu rakamla, reklam pastasından yüzde 40.4 pay alarak ilk sırayı aldı. Televizyonu. 19.3 trilyon lira ve yüzde 27.3 payla dergiler dahil basın izledi.Mecradağılımındaradyo, 1.6 trilyon lira ile 2.3'lük bir pay alırken 2.1 trilyon lira ve yüzde 3'lük pay, sinema ise 1.1 trilyon lira ve 1,6'lık pazar payı aldığı gözlendi. Prodüksiyon, basılı malzeme, PR, organizsyonlar, direct mail ve komisyon yerine ücret alınan işler için ise reklamcılar 17.9 trilyon lira harcadılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle