09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7IMART1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Târikat ve cemaatlerin kontrolündeki yurtlarda, şeriatçı görüşler aşılamak amacıyla ders veriliyor Kııraıı kıırsları başına buyrukYUSL'FOZKAN ANKARA - Atatürk ve laiklik karşıtı eğitim verildiğı gerekçesiyle Milli Gü- vendik Kıırulu (MGK) gündemine gelen şeriatçı vakıfvedernekJerinaçtığı Kuran kurslan, çok başlılık nedeniyle sağlıklı denvetlenemiyor. Milli Egitim Bakanlığı. emniyet müdürlükleri, vali ve kayma- karnlann denetleme yetkisi bulunduğu şeriatçı denıek \e vakıflara ait yurtlarda, 1994 ve 1995 yıllannda hiç denetim ya- pılmadıgı belirlendi. Şcriatçı dernek ve vakıflann deneti- mırKİekı Kuran kurslan, Genelkurmay Is- tihbarat Başkanlığı'nca hazırlanan ve 9 saatlik tanhi MGK toplantısında ele alı- nan şeriat raponında, öğrencilere "Tür- Idye'deid laik, demokratik dûzeni yıka- rak yerine şeriat devleti kuracağı yolun- da" yemın ettınldığının vurgulanmasıy- la yenıden gündeme geldi. Şeriatçı propagandanın, Diyanet Işle- ri Başkanlığı kontrolündekı Kuran kurs- lan dışında, evlerde, şeriatçı dernek ve vakıflara ait öğrenci yurtlannda yapıldı- ğı kaydedildı. Dernek ve vakıflara ait öğ- renci yurtlannın sayısının, resmi kayıtlar- da 2 bin civannda olduğu belirlendi. Bun- lann bin 239'unun derneklere, 535'inin vakıflara, 80"inin de kişilere ait olduğu 389 Anadolu lisesi, 5 bin 241 Kuran kursu ANKARA (UBA) - MGK gûndeminde önemli bir madde oluşturan "Kuran kurslan" sorunu, başka bir çarpıcı gerçeği daha ortaya çıkardı. Tiirkiye'de toplam "«51111" Kuran kursu sa- yısının Anadolu lisesi sayısından 14 kat daha fazla olduğu be- lirlendi. Diyanet lşlen Başkanhğı'na bağlı resmi Kuran kurs- lannda dini eğitün alan öğrenci sayısının ise Anadolu liselerin- de eğitim gören öğrenci sayısın- dan 3 kat daha fazla olduğu sap- tandı. Türkiye'de, resmi Kuran kurslanna devam eden öğrenci sayısı Diyanet Işleri Başkanlığı rakamlanna göre 177 bin 120 iken Anadolu liselerinde oku- yan öğrenci sayıst Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 50 bin 277. Başka bir deyişle, Kuran Okulsayıs* üse Anadolu üsesı Fen üsesı Anadotu Güzel Sanatlar Lisesi Açıköğretim Lisesi Akşam Lisesi Anadolu Ûğretmen Lisesi Özel Liseler Toplam Kuran kursu sayısı: 5.241 Öğrenci sayısı: 177.120 (59.937 1.621 389 35 16 - 11 74 376 2.522 erkek, 117 Öğrenci sayısı 1.026.373 50.277 6.662 2.085 90.000- 1.489 21.370 53.933 1.252.189 .183 kız) kurslannda okuyan öğrenci sayısı Anadolu liselerinde okuyan ögrencilen üçe katlıyor. Kuran kurslan, sayı bakımından da Anadolu liselerine fark atıyor. Yurt geneiindeki 5 bin 245 kurs karşısırtda 389 Anadolu lisesi bulunuyor. Kuran kursu sayısı- na, Diyanet İşleri'nin denetim ve sorumluluğu dışında çeşitli yurt, dernek ve vakıflarca yaptı- nlan kurslar da ekJendığınde toplam kurs sayısı 10 bine yak- laşırken öğrencı sayısı iki miryo- na ulaştı. Öte yandaıı, Anadoiu liselerine düz liseler, fen lisele- ri, güzel sanatlar liseleri, açıkög- retim liseleri, akşam liseleri, ög- retmen liseleri ve özel liseler de eklendiğinde çıkan 2 bin 522 okul sayısı, Kuran kursu sayısı- nı gecemiyor. bildirildi. Büyük bölümü tarikat ve cema- atlerin kontrolü altmda bulunan yurtlar- da, öğrencilere, ders saatlerinin dışında, şeriatçı görüşler aşılamak amacıyla din dersi verildiği öğrenildi. Emniyet ve Ge- nelkurmay istihbarat birimlerince hazır- lanan raporlarda, tarikat ve cemaatlerin egemen olduğu yurtlarda, öğrencilere topluca namaz kıldznldığı ve kendilerin- den büyük yaştaki öğrencilerin ve hoca- lann, şeriah öven, laiklik ve Atatürk'ü düşman gösteren konuşmalar yaptığı kaydedildi. tlkokul çagındaki yüzbinler- ce çocuğa şenatçı görüşlerin aşılandığı bu kurslann, yeterli denetimden yoksun olduğu ve sayılannın her geçen gün art- tığı belirtildi. Devlet Bakanı Nevzat Ercan. Diyanet Işleri Başkanlığı'na bağlı kurslarda yasa- dışı hiçbir uygulamanın yapılamayacağı- nı belirterek buralann sürekli denetlen- diğini söyledi. Ercan, "Eğer öğrenci yurt- lan ve derneklerin açoğı yerierde yasala- ra aykın bicimde dini eğitim veriliyorsa, rejim aieyhinde propaganda yapdıyorsa devletin valisi yok mu, emniyeti yok mu, savcısı yok mu?" dedi. Ercan. "Birileri- nin kansnrdtgı.degişiköğrenci yurtian ve dernek adı altında bu tür dini egitim ya- püdıgı şeklindeki iddialar \ar. Buralar- da, suç sayılan dini eğitim verildiği kküa ediHyor" diye konuştu. Diyanet Işleri Başkanlığı yetkilileri de dernek ve vakıflara ait öğrenci yurtlan- nın denetiminin tçişleri ve Milli Eğitim bakanlıklan tarafından yapıldığını bildir- diler. yakıflar Genel Müdür Yardımcısı Nazif Oztürfc, vakıflara ait yurtlarda de- netim yetkileri bulunmadığını söyledi. Alınan bilgiye göre, şeriatçı vakıflara ait yurtlann denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı, valiler ve kaymakamlar so- rumlu. Bakanlık müfettişleri yurtlarda eğitimle ilgili denetimleri yapıyor. Em- niyet müdürlükleri ise şeriatçı demekle- re ait yurtlardaki laiklik karşıtı faaliyet- ler konusunda denetimden sorumlu. Va- li ve kaymakamlar da II Idaresi Yasası'na dayanarak buralarda denetim yapabili- yorlar. Ancak, ortaya çıkan çok başlılık nedeniyle yurtlarda sağlıklı denetim ya- pılamıyor. 1994 ve 1995 yıllannda, bu yurtlarda hiçbir denetim yapılmadığı be- lirtildi. Konunun MGK gündemine gelmesi- nin ardından Milli Eğitim Bakanlığı'nın, 255 müfettişi. vakıflara ait öğrenci yurt- lannı denetlemek üzere görevlendirdiği bildirildi. îçişleri Bakanlığı'nında emni- yet müdürlüklerine bağlı dernekler ma- sası ekiplerinin, özellikle şeriatçı dernek- lere ait yurtlarda denetimlerini sıklaştır- ması konusunda harekete geçirdiği belir- tildi. Refah Partisi'nin ölümüne sürgün politikası • SHÇEK'in Türkiye geneiindeki kurumunda gerçekleştirilen "baskı ve sürgün" politikalannın endişe verici boyutlara ulaştığma dikkat çeken Ülgen, sendika yöneticilerinin akıl almaz sürgünlerle dağıtılmaya çalışıldığını da belirtti. CELALYILMAZ İZMİR-RP'li Devlet Ba- kanı Sacit Günbey'in Sos- yal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda (SHÇEK) uyguladığı "sür- gün ve kadrolaşma" politi- kası, çalışanlann yaşamla- nna mal olurken kurumda- ki huzursuzluğu da giderek tırmandınyor. Sosyal Hiz- met Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Veysi LTgen, son altı ay içınde ku- rumda yaklaşık 300 perso- nelin '•ihtiyaca binaen" ge- rekçesiyle sürgüne gönde- rildiğini belirterek "Hakkâ- ri'ye sürülen Malatya tl Mü- dürü Abdülvahap Ayza- bar'ın eşi, bu haksızhğı sin- diremediği için geçirdiği as- nm krtd sonucu yaşamını yi- tirdi. ^ani, açıkça bircinayet işlennüştir. Katili de SHÇEK Genel Müdürü, De> let Bakanı SacitGünbey ve bürün olarak REFAH- YOL hükümetidir'' dedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Veysi Ülgen. "sür- gün poHtikası"yla kurum personelinin Mardin, Van, Erzurum, Ağn, Sıvas. Kars, Tunceli, Bitlis. Adıvaman. Sincan RP'liler DGM'de şova havrlaniyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Sin- can'da yapılan Kudüs Gecesi'nde şeriat gös- terisi yapan sanıklarla ilgili iddianame tamam- lanma aşamasına geldi. Olayla ilgili soruştur- mayı yürüten Ankara Devlet Güvenlik Mah- kemesi (DGM) Savcısı Nnh Çetinkaya. iddi- anameyi en geç on gün içinde tamamlayıp da- vayı açacağını bildirdi. Aralannda eski Sincan Belediye Başkanı Beldr Yıkbz'ın da bulunduğu 11 sanığı savunmak üzere RP yanlısı çok sa- yıda avukatın vekâJet- name çıkardıgı öğrenil- di. Bekir Yıldız'm ge- çen yıl Istanbul'da dü- zenlenen Kudüs Gece- sinde de konuşma yap- tığınt anımsatan Çetin- kaya, bu konuşmaya ilişkin video bantlannı da Istanbul Emniye- ti'nden istediğini, ancak 1 bantlann henüz gelme- diğini söyledi. Bekir Yıldız'm serbest bıra- kılması için avukatla- nnca yapılan itirazui ' mahkeme tarafından " daha önce reddedildiği- ni anımsatan Çetinkaya, ' 1 ? martta bu itirazınye- nıden görüşüleceğıni k^detti. Siirt, Bingöl, Gaziantep, Hakkâri ve Hatay gibi doğu ıllerine gönderildiğıni ve atamalarda "eş bütünlüğü" ılkesinın çığnendığini be- lirtti. Ülgen şunlan söyledi: -SHÇEK bünyesinde lgŞu- bat 1997 taribinekadaroüuı son altı aynk dönemde çoğu sendika yöneticisi, temsilci ve üyc olan 261 görevü il ve ilçe dtşı atamalarla' sürgün' edilmiştir. Bununla biriikte yürürülen 'kadrolaşma' doğrultusunda da RP'yeya- kınlıgı bilinen ilahiyat ve imam-hatip kökenti din gö- revlisi 109 kisi kilit noktala- ra getirilnüşlerdir. Çoğu Melih Gökçek dönemi yö- neöcikri bakan yakınlan ve fslamcı vazarlann akraba- landır. Örneğin, Ali Bu- laç'ınakrabası tsmail Bulaç Bakırköy Çocuk Yuvası Müdür Yardımcıhgı'ndan tstanbul İl Sos>*al Hizmetler Müdür Yardımcıbğj'na atannuşnr. Yine, emekÜ bir polis memunı acıktan ata- mayla Ankara-Ayaş Reha- bflitasyon Merkezi Müdür- lüğü'ne getirilmiştir. Bu yö- neticikrin ba/ılannın sicfl- leri bozuk, bazıiannın da 'yöneticilik yapamaz' enge- li bulunmaktadır." SHÇEK- in Türkiye gene- iindeki kurumunda gerçek- leştirilen "baskı ve sürgün" politikalannın endişe verici boyutlara ulaştığına dikkat çeken Ülgen. sendika yöne- ticilerinin akıl almaz sür- günlerle dağıtılmaya çalışıl- dığını da belirterek sözleri- nfsoyle sürdürdü: "SES bi- leşenlerinden Sosyal Hiz- met-Sen'in son Ankara Şu- be Sekreteri, Ankara Saray Çocuk Bakunevi ve Yetiştir- me Yurdu'ndan Mardin Ço- cukYuvasTna atandLSürül- düğü kurum halen kapalı. Yani, Esra Güler'in gönde- riMiği yerde hiçbirişJeviyok. Niğde II Müdürü Rasim Sü- reyya Kırca, Gaziantep 7i- hinsei Ozürlü Çoculdar Ba- kım ve Rehabilitasyon Mer- kezi'ne öğretmen olarak atandı. Ancak. arkadaşımı- an gönderiMiği ikleki ku- rum benüz hizmete açılma- mış. Eşi Niğde Atatürk Or- taokulu'nda öğretmen olan bu personeiin "aıle bütünlü- ğü' demillivetçL maneviyat- çı, 'adil düzenbaz' yöneticP lerinuzce dikkate aluunadL Denizli tl Müdürlüğü hiz- medilerinden Yüksel Ergut 'ihtiyaca binaen' gerekçe- siyle Hakkâri'ye sürüldü. Hakkâri'deki hizmetli' kadrosunun Derurfi'den ya- pılan atanıavla karşılanma- sının değeriendirmesini ka- muovuna bırakıyorum." SHÇEK'teki yönetici kadrolanndan kendi istek- leriyle aynldığına ilişkin di- lekçe istendiğini belirten SES Genel Başkanı Veysi Ülgen, buna uyanlann dü- şük kadrolarla bulundukla- n ıllerde kalabildiklenni, reddedenlerin de sürüldük- lerini söyledi. hı9 da kar, Batı'da bahar Türkiye dört mev simi bir arada yaşryor. Özellikle Baö iDerinde bahan yaşama>a başla>an jurttaşlar, DoğıTda ise soğuk ve kardan korunmava çalışıyorlar. Ankara, tstanbul, İzmir'de dün güneşli havadan yararlanmaya çalışanlar rüzgânn biraz da olsa engellemesiyle karşüaşülar. Van, BitJis, Hakkâri >e ilçelerinde önceki gün akşam başla>an ve etldsini sürdüren kar vağışı ise günlük yaşamı olumsuz vöndc etküedi. Yağışlar sonucu böigede 1500 dolayında yerieşim birimi ile irtibat kesildi Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri yağışlann bugün de devam edeceğinin tahmin edildiğini sövkdiler. (Fotoğraflar: UĞUR GÜNYÜZ / AA) I HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Demokrasi Ciddi İştir! Siyaset de ciddi iştir, demokrası de... Ikisı de ger- çekçilik ister. Erbakan, askerierin önüne koyduklan metni so- nunda "kerhen" imzalamak zorunda kaldı... Ya baş- bakanlık koltuğundan vazgeçmek ya da imzayı bas- mak ikilemi karşısındaydı. DYP'nin aymazlığı ile ken- disine sunulmuş olan "tarihsel fırsatı", öyie kolay kolay bırakmak istemeyeceği belliydi. Biraz kabadayılık yapar görünüp kendi tabanına hava attı... Bakkal kurnazlığı ile, "Ne kurtarsam kâr- dır" ticaretini denedi... Ve de, zamanını bekleyip iki adım daha atmak için, şimdilik bir adım geriledi. Sorunu çözülmüş mü sayacağız? Imam okulları... Kuran kurslan... Devletteki şeriat- çı kadrolaşma... Gücünü onlardan alarak Türkiye'ye "Humeyni modeli"n\ getirmek isteyen bir kadro mu çözecek tüm bu sorunlan? Siz hiç, çaldığı mallan sahiplerine geri veren bir hırsız gördünüz mü? Refah'ın, kendi variık nedenini yıkabileceğini dü- şünen saf var mı? Ordunun yirmi maddelik muhtırasını hazırlayanla- rın da bu kadar saf olmadıklan belli... C>yleyse amaç ne olabilır? Kanımca Erbakan Hoca'ya söylenen "Ya imzala, ya çekil" değildir; "Ya yap, ya çekH'dir. ••• Ertuğrul Özkök geçenlerde "Refah üçüncü par- tidir" diye yazdı. Tıpkı, ünlü öyküdeki "Kral çıplak" haykınşı gibi... Aslında kral gerçekten de çıplaktı. Ama kimse bunu görmek ya da yuksek sesle soylemek istemıyordu. Kralın üzerinde görünmez bir kumaştan elbise bu- lunduğu safsatası tartışılmadan kabul edilir olmuş- tu. Eğer sıyasal partilerin variık nedeni. kitlelerdeki egilim farklannı temsil etmek ise.. RP'nin, ancgk üçüncü parti olduğunu kim yadsıyabilir? ANAP ve DYP aynı eğilimin temsilcisidır... "Mer- kez sağ" yüzde 40 oyla birinci partidir. DSP ile CHP aynı eğilimin temsilcisidir... "Merkez sol" yüzde 26 oyla ikinci partidir. Ve "şeriatçı" RP de yüzde 21 oyla, ancak üçün- cüdür. Her beş yurttaştan, ancak birisinın desteğine sa- hip bulunan, üçüncü sıradaki bir partinin. devleti iç- ten ele geçırmesine ve rejimi yıkmasına göz yummak mıdır demokrasi? Demokrasi adına buna göz yummak için insanın ya aptal ya da satılmış olması gerekir... Bunun adı deraokrasi değildir, demokrasiye ihanettir. • • • Refah'a oy verenlerin önemli bir kesiminin, "din devlet" istemedığini bilıyoruz. Ama varsayalım ki öyledır... Bir yanda yüzde 20, öte yanda yüzde 80. Bir yanda bir avuç çağdışı kafa, öte yanda ise si- lahlı kuvvetler mi var? Hayır! işçi sendikalanndan esnaf sendikalanna, ADD'ler- den ÇYDD'lerden işveren kuruluşlanna, üniversıte- lerden, avukatlardan kadın derneklenne.. ve herge- ce bıkmadan usanmadan ışıklannı bir dakika sön- düren milyonlarca insana kadar tüm bir "sivil top- lum"var. 2 Artık tepe üstü duran piramidi, tabanı üzerinş oturtmak zamanıdır... Yoksa bu yükü daha fazla ta- şıyamaz. Ya yıkılıp harap olur ya da devrilip yan ya- tar. ••• Ne yapmalı? Yılmaz, Ecevit, Baykal ve hatta Cindoruk, tez el- den bir masa etrafında toplanmalılar. Rejimi yeniden ayaklan üzerine oturtacak, bir "ortak program" ile halkın karşısına çıkmalılar. Aydın Menderes gibi isimlerle dirsek temasında olmalılar... Sivil toplumu arkalanna almalılar. Ve de... Yolsuzluklan aklamaktan, ülkenin düme- nini şeriatçılara teslim etmekten başka bir şey yap- mayan DYP milletvekillenne.. utançtan kurtulmala- n için son bir fırsat veımeliler. Yann çocuklannın, torunlannın yüzlerine bakabil- meleri için son bir fırsat! Imza Günü Yann Izmir TÜYAP Fuan'nda, okurianmla biriikte olacağım. Son kitabım olan "Bir Türkün Ölümü'nü imzalayacağım. KOMİSYONA ÖIVEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNAN ASTSUBAY OĞUZ^UN DA GÖZALTINA ALINMASI İÇİN TALİMAT ÇIKARILDI Mıımcu davasında 'Şişko Tekin 9 gözalbna abndı DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - Elazığ 8. Kolordu Askeri Savcılığı, TBMM Uğur Mumcu Cinayeti- ni Araştırma ve Susurluk komisyonlanna Yüksekova çetesi ve Mumcu cinayetiyle il- gili bilgi verenjandarma istıhbaratçısı Ast- subay Hüseyin Oğuz hakkında "valan be- yan vermek ve silahh kuvvederi küçük dü- şürmek" suçlamasıyla gözaltı talimatı çı- kardı. Hüseyin Oğuz'un Mumcu cinayeti- ni işlediğinı ileri sürdüğü "Şişko Tekta" takma adlı Tekin Coşkuner de önceki gün Mumcu Komisyonu'nâ bılgi verdikten sonra gözaltına alındı. RP'li Ersönmez Yarbay başkanlığında- ki araştırma komisyonu, dün sa- bah saatlerinde Uğur Mum- ctfnun suikasta uğradığı Gazi- osmanpaşa'daki evinin önünde, verilen ifadeler ve hazırlanan emniyet raporlan ışığında ince- leme yaptı. Daha sonra da TB- MM'de toplanarak çalışmalannı sürdüren komisyon, Uğur Mum- cu'nun Talabani'ye verilmek üzere hazırlanan 100 bin silahın PKK'ye satlmasıyla ilgili dos- yayı ele geçirdiği için öldürüldü- ğünü ileri süren emekli Astsu- bay Muharrem Tunc ile gazete- ci Ünal Inanç ve Türk Telekom Ankara Başmüdürii Şe\ki Haz- nedaroğlu'nu dinledi. Muharrem Tunç, Mumcu" nun 100 bin silah kaçakçılığıyla ilgi- li dosyayı eline geçirdiği için öl- dürüldüğü iddiasını yineledi. Tunç, bu konuda asıl bilginin emekli Albay Dursun Coşkun Kıvrak'ta olduğunu söyledi. Muharrem Tunç, Dursun Coş- kun Kıvrak'ın, silah kaçakçılı- ğıyla ilgili dosyayı Uğur Mum- cu ve bazı gazetecilere vereceği- ni söylediğini ve kendısinden Ankara'da birposta kutusu kiralamasını istediğini an- lattı. Tunç. bu olaydan kısa bir süre sonra da Mumcu'nun öldürüldüğünü dıle getir- di. Muharrem Tunç, öldürülme korkusu nedeniyle yaşamını Akçakoca'nın Çayag- zı Köyü'nde sürdürdüğünü, Kıvrak'ın can güvenliğinin sağlanması halinde komis- yona bilgi verebileceğini ifade etti. Uğur Mumcucinayeti ile tartışmalı bir uçak ka- zasında ölen eski Jandarma Genel Komu- tanı Orgeneral Eşref Bitlis olayı arasında ilişki bulunduğunu savunan Tunç. öldürii- len eski JlTEM'ci Cem Ersever'in de bu iki olayla ilgisi olduğunu ileri sürdü. Şevki Haznedaroğlu ise Mumcu cinaye- tinin işlendiğı günlerde Ankara Oteli'nde kaldığı tespit edilen Alaaddin Çakıa'nın Ankara"da yaptığı telefon konuşmalanyla ilgili kayıtlann neden silındiğine ilişkin komisyonun sonılannı yanıtladı. Hazne- daroğlu, bu kayıtlann yalnızca muhasebe için tutulduğunu ve 6 ay sonunda da oto- matik olarak silindiğinı. söyledi. Oğuz'un, Uğur Mumcucinayetiyle ilgi- li bilgisi bulunduğunu ve geçmiş iktidar- lar döneminde de "İnönü bana güvence versin,herşeyi anlatacagım" dediğini ılc- n sürdüğü Malatyalı işadamı Aydm Öz- hîrk de dün Mumcu Komisyonu'nâ bilgi verdi. Aydın Öztürk, Hüseyin Oğuz'un "sabtekir, dolandıncı, yalana^olduğunu söyledi. Öztürk. Hüseyin Oğuz'un kasıtlı olarak kendisini suçladığını belirterek şöy- le dedi: "Benim hasımlanm cezaevinden kaçnuşlardL ,/andarmaya basvurarak >a- kalanmalaruu istedim. Bunun üzerine Hu- sevin Oğuz'u göreviendirdiler. Kendisine para da vtrdik. Benim de bazı arkadaşla- nmla biriikte hasımlannuzı yakalamak için çahşbk. Ancak bir süresonra ben ümi- dimi kestim ve bu olayın peşini btraknm. Ben Tekin Coşkuner'i de tanınnı. Kesinlik- le l'gur Mumcu cinayetiyle bir ilgisi oldu- ğunu düşünmüyonun. Hüseyin Oğuz ifB- ra anyor. Tekin Coşkuner'le benim aramı bozan da Hüseyin Ofuz'dur. Bu nedenle yaklaşık 2 yıkür Tekin Coşkuner'le görüş- müyordum. Yalnı/ca komisvona gelmeden önce avukaüanmız aracılığıyla bir araya getirüdik ve böyiece görüstüm." Alınan bilgiye göre komisyona gelme- den önce Aydın Öztürk'le görüşen ve ay- nı ifadeleri önceki gün Mumcu Komisyo- nu'nâ veren Tekin Coşkuner, hakkındaki ıddialan yalanladı. Coşkuner, Meclis'ten aynldıktan sonra gözaltına alındı. Susurluk ve Uğur Mumcu komisyonla- nna bilgi veren Hüseyin Oğuz hakkında Elazığ 8. Kolordu Askeri Savcılığı'nın gö- zaltı talimatı verdiği öğrenildi. Savcılığın Hüseyin Oğuz'a, "yalan beyan vermek ve silahh kuvvetleri küçük düşürmek" suçla- malannı yönelttiğı belirtildi. Slovakya'nın İstanbul Başkonsolosu Ivo Hlavacek, gazetemizi ziyaret etti Başbakan Meciar NATO için destek istiyor Dış Haberier Servisi - Slovakya Başbakanı Vladimir Meciar. önü- müzdeki ay başında bakanlar ve işa- damlanndan oluşan kalabahk bir he- yetle Türkiye'ye gelerek iki ülke ara- sındaki ekonomik ilişkileri canlandı- racak bir dizi anlaşma ımzalayacak. Meciar'ın gezisi hakkında bılgi vermek amacıyla dün gazetemize ge- lerek Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç'le görüşen Slovakya'nın tstan- bul Başkonsolosu Ivo Hlavacek. Me- Başkonsolos Hlavacek, Başbakan Meciar'm gezisi hakkında bilgi verdL ciar'm Türkiye, Slovakya, Çek Cum- huriyeti, Slovenya ve Polonya'yı kap- sayan bir paket anlaşma için gelece- ğini belirtti. Hlavacek, pakette bir serbest tica- ret anlaşması ile çifte vergilendirme- yi önleyecek bir anlaşmanın bulunduğunu kaydetti. Meci- ar'ın ziyarerinin Slovak- ya'nın kuruluşundan ben bu ülkeden Türkiye'ye gerçek- leşrrilecek en üst düzeyde zi- yaret olduğunu hatırlatan Hlavacek, OECD, AB ve NATO'ya üye olmak isteyen ülkesinin bu konularda Tür- kiye'den destek istediğini söyledi. Meciar'a çok sayıda bakan ile işadamının eşlik ederek Türkiye ile iş ilişkilerinı ge- liştirmeye çalışacaklan bil- dirildi. • uvuva kalanlar haric...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle