Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 MART 1997 CUMA 10 HABERLER 11 martta verilecek tekliflerde "Cami için teknik rapor" isteniyor Takshn projesme 'güdümtiT ihale • 1987'deki yanşmada ilk 3 ödülü alanlann dışında Taksim'e proje teklifi vermeleri istenen diğer 10 mimarhk bürosunun nasıl ve hangi özelliklerine göre seçildikleri açıklanmadan, bu projenin şehircilik kaygılanyla değil siyasal hedefler için öngörüldüğü yönündeki savlar da haklılığım koruyacaktır... OKTAYEKÎNCt lstanbul Büyükşehır Beledıyesi, Taksim Meyda- nı ve çevresini -cami önerisini de içerecek şeküde" yenıden düzenle^ebılmek için mıtnarhk ve şehırci- lık ılkelenni tümüyle gözardı eden, gûdümlü bır "proje elde etme yöntemi" ızliyor. İmar ve Koruma y&salarına da aykın olarak ha- zırlanan bırtçknık şartnameye dayanarak "sımrfasa- yıda" çağnlan yerli ve yabancı mimar ve firmalar- dan 11 Mart 1997 tarihine kadar beklenen teklif dosyalannda. projenin içeriğini önceden belirten bır "öneri teknik rapor"da isteniyor. Teklıflenn değerlendirilmesinde "dikkate ahna- cağı" belirtılen bu teknik raporda "cami önerisine yervermeyen" mımarlann ihaleyi kazanma şansla- n da böylece kalmıyor Çünkü yıne şartnameye gö- re tekhfİer "encümen"tarafından değerlendirilecek ve Büyükşehir Belediye Başkanı RecepTayyipEr- doğan ile kendısinin görevlendirdiği daire müdür- lennden oluşan Encümen. Taksim'e carrasız birdü- zenleme düşünen bürolan daha başiangıçta "ekıne* olanagını bulacaklar. Üstelık, en uygun bedeli tek- lıf etmiş olsalar bıle... Projeler acaba "hazır" mı? lstanbul Buyükşehır Beledıyesf nce "sadece 13 proje firmasına'" yapılan ıhaleye katılma çağnsı için düzenlenen "Taksim Meydanı Kentsel Tasa- nm Avan Projesi Özel Teknik Şartnamesi", önen teknik raporun dışında dığer koşullan açısından da soTU ışaretleriyle dolu. Örneğın. davetliterarasındayeralan ve 1987'de- ki yanşmada binncilık ödülünü babası Vedat Daio- ka> 'la birlikte paylaşan mimar Hakan Dalokay, ula- şımın yeraltına indirilmesini de öngören ve Harbi- ye'den Dolmabahçe'ye, Gümüşsuyudan Sırasehi- İer'e kadar çok geniş bir bölgede yenıden imar ve yapılaşma düzenlemesi istenen böylesıne geniş bır alan için "120 günlük'* (4 ay) proje süresine özel- likle dikkat çekiyor 1987'deki yanşmada daha dar bir alan için "bir yıla >akın" proje süresinin oldu- ğunu anımsatan Hakan Dalokay'ın bu uyansi, "böylesi bir kısa sürede ancak önceden hazıriıklan tamamlanmış projeler şanslı olabilir" şeklındekı kaygılan da içenyor. Benzer şekılde, 11 marttaki teklif dosyalannda istenen u öneri teknik raporun"da yıne sadece 15 gün öncekı ıhale çağnsından sonra başlanacak bir hazırlıkla yetıştınlmesi mımarlık ve şehircıliktekı tasanm ılkelen açısından pek mıimkün değil. Projenin hemen tüm hedef ve aynntılannı içere- cek böylesi bir rapor, ancak yine proje üzennde belli bir etüd ve karar üretme çalışmasından sonra hazırlanabileceğinden. ihale şartnamesindeki bu koşulu da ancak "önceden proje çatışmasına başla- yan bürolar" yerine getirebilecekler... Park otel "dışarda" Teknik şartnamenin tartışma konusu olan diğer bir özelliğı ise: örneğın Taşkışla karşısındaki Hy- \ RADYOEVJ î 5{Paric Otei ve Gökkafes planlama stntn dışında...) HARBİYEf ELMADAĞ AnıtfMeydan) nOteliA / Q ^ AYAZPAŞA Taksim Meydanı Kentsel Tasanm Projesı ıçın telif istenen düzenleme alanı sının Proje ihalesine çağrılanlar lstanbul Büyükşehir Beledıyesi Başkanlığı tarafindan 11 Mart 1997 günü yapılacak Taksim Kentsel Tasanm Avan Proje ihalesine katılmalan için "davet edüen" mimarlar ve şirketler şunlar: 1 - Alp Mimarlar Tasanm Yapım Ltd. Şti. (MHP lstanbul Belediye Başkan Adayı mimar Ahmet Vefik Alp' in bürosu) 2- Form 13 Mimarlık Ltd. Şti. (Yalçın Kaya, Gümrükçüoğlu) 3- T.R. HAMZAH ve YEANG SON, BHD (Arabistan firması) 4- INFRA Gesellschaft Für Umveltplanung (Alman) 5- MBH Yapı Sağlığı Merkeâ Ltd. Şti. (Mimari büro sicili yok) 6- Brown Root, Behruz-Altuğ Çinici (1987'de ikincilik ödülü) 7- Can Çinici, Orhan Berg, Salih Sağlamer (Proje ortakhğı) 8- Turgay Ateş (Oda kaydı yok) 9- Vedat-Hakan Dalokay (1987'de birincilik ödülü) 10- Prof. Dr. Necati Inceoğlu (1987'de Üçüncülük Ödülü) 11- Prof. Dr. Mine Inceoğlu / Prof. Dr. Hasan Şener (Proje ortaklığı) 12- Prof. Dr. Ahmet C. Yıldızcı (Serbest mimar) 13- Parsons Brinckerhoff International Inc. ve Alan înş. Turizm A.Ş. (Proje ortaklığı) attOtel,lTÜ'nün Gümüşsuyu binalan ve Talimha- ne gibi Taksim Meydanı'na uzak bölgeler bıle pro- je alanı içinde gösterilirken, meydana çok daha ya- kın olan ve yıllardır yeni bir çözüm bekleyen Park Otel inşaatmın "proje sınınrun dışında" tutulmuş olması. Böylece Taksim'ın yeni işlevlerinde söz gelimi Divan Otel dikkate alınacak ama en büyük kentsel sorunlardan biri olarak bölgeyi olumsuz yönde etkileyen dev Park Otel kalmtısı için yine hiç bir önlem düşünülmeyecek. Aynı şekılde yine bolgenın yeşil dengesini ve si- lüetini bozduğu için yıllardır eleştiri konusu olan Dolmabahçe sırtlanndaki "Gökkafes" ınşaatı da proje sınınnın hemen yanında ama "dışında" yer alıyor. Şartnamedeki bu ilgınç proje alanı kararla- n da temel amacın Taksım'dekı temel sorunlan çöz- mek yerine "cami projesinin meşnılaştmlması" ol- duğu yönündeki savlan haklı çıkartıyor. Böylesı çelişkilerle ve teknik raporu benimse- nen bir rrümara "pazarhk usuHJyk" yaptınlmak is- tenen Taksim projesinin, "Koruma ve imar yasala- n" açısından da hukuk dışı bir nıtelik taşidıgı orta- da. Çûnkû, aynı bölge Koruma Kurulu tarafindan 7.7.1993 ve 4720 sayılı kararla saptanan "Beyoğlu Kentsel SİT Atam" içinde kahyor. 2863 sayılı Ko- ruma Yasası'na göre, bu bölgede "Koruma Amaç- h tmar Planı" yapılmadan bu tûr bir yeni proje ve uygulama karan mümkün değil. 3194 sayılı imar Yasası'na göre de aynı Koruma Planı, Koruma Ku- rulu'nun yanı sıra Büyükşehir Belediye Meclisi'nce de onaylanması gerektiğinden, bu yasal süreç ta- mamlanmadan bır kentsel tasanm projesini ihale- ye çıkartmak bile hukuka uygun değil... Bütün bunlann dışında, belki de en büyük soru işaretı ise belemyenin davet ettiği 13 büroyu "han- gi kritertere göre" seçmiş olduğu. 1987'deki proje yanşmasında ilk üç dereceyı paylaşanlara şimdı "eklenen" diğer 10 yerli ve yabancı büronun neye göre belirlendiği açıklanmadan, Taksim projesinde- ki hedeflerin bilimsel değil "siyasal" olduğu yö- nündeki savlar da geçerlıliğıni koruyacaktır... lşte tüm bu nedenlerle, şimdi Taksim için yapı- lacak en "hayırh" iş, 11 mart günü teklif beklenen bu "güdümlü" proje ıhalesini hemen iptal etmek olacaktır. Belediye bunu yapmazsa, görev duyarlı kişı ve kuruluşlara düşüyor. Öncelikle de mimar- lara... Kıbrıs'ta bozkurtlarla dans Ülkü Ocakları terör estiriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kıbns'ta Türk ve Rum toplumlan- nı bırbınnden ayıran Yeşil Hat üze- rinde Türk tarafını tahrik eden Rum- lara karşı sılah kullanan \e Kuzey Kıbns'ta mılliyetçılik tartışmalanru alevlendiren ülkücülerin. basma da tehdıt yağdırmalan adada huzursuz- lukvarattı. KKTC'dekiCumhunyet- çi Türk Partisı'nın (CTP) yayın or- ganı Yeni Düzen gazetesi ile Ülkü Otaklan Başkanı Azmi Karamah- mutoğlu arasındakı söz düellosunu ülkücülenn tehdıt boyutlanna var- dırması CTP'yı harekete geçırdı. CTP heyeti dün Türkıye'nın Lef- koşa Büyükelçiliğı'ne gıderek ülkü- cülenn adadakı faalıyetlennin en- gellenmesını ısterken can güvenlığı kaygısı >aşadıklannı dıle getırdıler. Yeni Düzen gazetesının bir süredır Ülkü Ocaklan ve başkanı Karamah- mutoğlu hakkında yaptığı yayınlar ve Karamahmutoğlu'nunKKTC'de- kı Doğu Akdeniz Üniversitesı'nde kaydımn silmdiğini belirten açtkla- malan ile Kıbns'ta ülkücülenn var- lığından duyulan gergınlık arttı. Ka- ramahmutoğlu'nun Yeni Düzen ga- zetesine gönderdiğı ve gazetenin "ölüm tehdkü" başhğı altında du- yurduğu tekzıp yazısında, Yeşil Hat'ta çıkan olaylarda Türk tarafin- dan açılan ateş sonucu ölen Rum Tadsos tsak'm ülkücülenn tempo- suna ayak uydurarnayıp dansı yan- da kestığı belirtıldi fekzıp yazısın- da "Pistte yalnız kaldık. ancak mü- zikdevam ediyor. Bizimle dans eder misiniz?" şeklinde uyan ifadelen yer aldı. Karamahmutoğlu, tekzip yazısında Yeni Düzen gazetecilerinı de araştırmacı gazetecıliğe özen- mekle suçlayarak adlannı sıraladığı öldüriilen gazeteciler Uğur Mumcu ile Abdi İpekçi ve KKTC'mn Uğur Mumcu'su olarak bilinen Kutlu Adah gib\ olmak ıstedıklennı belir- terek "Ancak bunun gerekleri var- dır!_ Araştınn ve öğrenin, şu anda hangi ünKersitede okuduğumu siz çıkann" dedı. Çetin Emeç ve Sinan Ercan öldürülmelerinin 7. yıldönümünde anılıyor Katffleıiııi ydlar önce yazmıştı tstanbul Haber Servisi- Hürn- yet Gazetesi Murahhas üyesi ve yazan Çetin Emeç ile şöförü Si- nan Ercan öldürülmelerinin 7. yıldönümünde mezarlan başında bugün anılıyor. Hürriyet gazete- si'nde 26 Kasım 1989 tarihinde yazdığı günlük yazısında iru- cayı gündeme getiren o dönemin yetkililerine seslenerek "Durup dunıpmeydaniaratopianan cem- ber sakalİılar, keJeş kafahlar, Od bacakh karafatmalarta nereye?" diye soran ailesinin ve yakın ar- kadaşlannın tt Çeto"su, Çetin E- meç, 7 Mart 1990 tanhinde uğra- dığı silahlı saldın sonucu şöfö- rüyle birlikte yaşamını yitirmisti. Çetin Emeç bugün saat 10.00'da Zıncirlikuyu'da kabn başmda, Si- nan Ercan da saat 11 .OO'de Kara- caahmet'tekı kabn başında ailesi- nin, yakınlannın ve çalışma arka- daşlannın katılacağı bir törenle anılacak. Gazeteci Çetin Emeç' in öldü- rülmesiyle ilgili dava, hâlâ lstan- bul 3 No'lu DGM'de görülüyor. u ldami HareketAna Davas7 'ola- rak da bilinen davada Emeç'i öl- • Gazeteci Çetin Emeç' in öldürülmesiyle ilgili dava, hâlâ lstanbul 3 No'lu DGM'de görülüyor. "Islami Hareket Ana Davası"olarak da bilinen davada Emeç'i öldürdüğü öne sürülen örgütün "Ameliyat timi" sorumlusu Irfan Çağıncı idam istemi ile yargılanıyor. dürdüğü öne sürülen örgütün "Ameliyattimr"sorumlusulrfan Çağına ıdam istemi ile yargılanı- yor. Çağıncı ile birlikte tetiğı cek- tiği belirtilen fıran Muzaffer DaK maz'ın ise Bosna'da saklandıgı ilen sürülüyor. îslamı Hareket örgütünün "tc- ra şurası" üyesi ve "Ameliyat ti- mi" sorumlusu olmakla suçlanan Irfan Çağıncı'nm yakalanışı, dö- nemin tstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar tarafindan açık- lanmıştı. Taşanlar, lstanbul Emni- yet Müdürlüğü'nde düzenlediği basm toplantısında, üzerinden "Rasim Ayar"adına düzenlenmiş sahte nüfııs hüviyet cüzdanı ile "Orhan Aslan" adına tanzim edilmiş pasaport ve sürücü bel- gesi çıkan lrfan Çağıncı'nın, Çe- tin Emeç'in öldürülmesınin yanı sıra, gazeteci-yazar Turan Dur- sun'un öldürülmesi, Ataköy 5. Kısım Güney Çarşısı'ndaki Ata- köy Mücevherat'ın soyulması, Hürriyet Gazetesi kurucusu Se- dat Simavi'nin Kanlıca'dakı me- zanna saatli bomba konulması, Iran devnmi karşıtı Halkın Müca- hitleri Örgütü mensubu AB Ak- bar Gorbani'nin kaçınlarak, Iranlılar'a teslim edilmesi, Şiş- h'de Halkın Mücahitleri Orgü- tü'ne ait 2 otomobıle uzaktan ku- mandalı bomba konulması ve işa- damı Jak Kanıhi'ye yönelık su- ikast gırişimi emrini verdiğini de açıklarnıştı Taşanlar, "tslami Ha- reket Örgütü"ne yönelik operas- yonlar sonucu yakalanan lrfan Çağıncı'nın, gazeteci-yazar Çe- tin Emeç'e 6 yıl önce düzenlenen suikastte tetik çeken 2 kişiden bi- ri olduğunun belirlendiğini vur- gulamıştı. lstanbul Emniyet Müdürü Or- han Taşanlar'm verdiği bilgıye göre, trfan Çağıncı, 7 Mart 1990 günü saat 09.20 sıralannda, Ka- dıköy, Suadiye, Suyanı Sokak üzerindeki Yalı Apartmanı'ndan çıkan gazeteci-yazar M. Çetin E- meç'ı, 34 EVD 72 plakalı otomo- bilinın içinde, 9 milimetre çaplı "Taurus" marka tabancayla bız- zat ateş ederek öldürdü. Eylem sırasında, halen firari olarak ara- nan "Kemal" kod adlı Muzaffer Dalmaz da. M-10 olarak bilinen 45'lik tabanca ile M. Çetin Emeç ve şoförü Sinan Ercan'a ateş etti. Kadıköy'de güvenlik kuvvetleny- le ginştiği sılahh çatışmadayara- h ele geçirilen ve halen tutuklu bulunan "AriP kod adlı Tamer Arslan da, gasp edilen 34 FFE 21 plakalı Doğan marka otomobılle M. Çetin Emeç'in içinde bulun- duğu 34 EVD 72 plakalı otomo- bilin önünü kesmek suretiyle ha- reketinı önleyerek, eyleme katıl- dı. Halen tutuklu bulunan "tsa" kod adlı MehmetAli Şeker ise ey- lemin istihbaratnu yaptı ve su- ikastten sonra silahlan almak üzere Bağdat Caddesi, Demiryo- lu Kavşağı'nda bekledi. ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARIYILMAZ ŞtPAL "Işçi sayılmayan sözleşmeli personeP'in kıdeııı tazminab Soru: TRT'de sözleşmeli personelim ve sigortah olarak çalışı- yorum. 1997 yılında emekli olmaya hak kazanıyorum ve ben de bu hakkımı kullanıp Sosyal Sigortalar Kuru- mu'ndan emekli olacağım. Ancak biz sözleşmelilere emekli olduklarında toplu bir ödeme vapıldığı söyleniyor. Bu söylentilcrden biri, bu ödemenin emekli ikramiyesi olarak diğeri ise kıdem tazminatı adı altında ödeneceği- dir. Sorum:Brüt 90 miryon dolayında sözleşme ücreti alan bir sigortalı TRT çalışanı, bir çalışma yılı için kıdem taz- minatı alırsa. ne kadar tazminat alır? (İ.S.) 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Yasası'nın beşınic bölü- mü, "Personele İlişkin Hükümetler"i içenr. Yasanın beşınci bölü- münde yer alan 49. maddenin başhğı "İstihdam Şekilleri''dır. "Madde 49 - Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu'nun hizmetleri; memıırlar. işçi sayılmayan sözleşmeli personel ve geçici personel eliyle gördurülür." Yasanın 50. maddesi ise "Personelin özlükhaklan" ile ilgilidir. Bu madde uyannca TRT'de işçı sayılmayan sözleşmeli personel "istek- leri halinde, TC Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu ile Ugi- lendirüirler." TRT çahşanlanndan sosyal güvenlik kurumu olarak TC Emekli Sandığı'nı seçenlere, emekli olduklannda 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası ek madde 20. uyannca ve maddedeki koşullara göre emekli ikramiyesi odenir. Sosyal güvenlikleri yönünden Sosyal Si- gortalar Kunımu'nu seçenler, emekli olduklannda, 1475 sayılı İş Ya- sası ek madde 2 devreye girer. "Ek madde 2- Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanüarak kunılan kurum ve kuruluşlann. haklannda 1475,854, 5953 ve 5434 sayılı kanun hükümleri uygulanmayan personefi ile kamu kuruluşla- nnda sözleşmeli olarak istihdam edilenlere me\/uat veya sözkşmele- rine göre kıdem tazminatı niteliginde yapılan ödemeler, kıdem tazmi- nata sayılır ve bu kanunun 14'üncü maddesindeki esaslara ve mikta- ra göre ödenir. Bu maddeye aykın hareket edenler hakkında da 98'inci maddenin ilgili hükmü uygulanır." TRT, 2954 sayılı yasanın verdiği yetkiye dayanılarak kurulan bir kurum olduğuna göre bu kurumda Sosyal Sigortalar Yasası kapsa- mında "işçi sayılmayan sözieşmeli" olarak çahşanlara da 1475 sayılı iş yasası, 854 sayılı Denız İş Yasası, 5953 sayılı Basm Mesleğinde Çalışanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Yasa ve 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası uygulanmadığına göre mev- zuat ve sözleşmeleri uyannca kıdem tazminatı niteliginde yapılan öde- meler, kıdem tazminatı sayılır. Yasanın bu açık hükmüne göre SSK kapsamında çahşan ve SSK'den emekli olan sözleşmeli personele ya- pılacak toptan ödemelerin, kıdem tazminatı sayılacağı tartışmasızdır. Kıdem tazminatı ödeme koşullan, 1475 sayılı İş Yasası'nın 14. maddesinde belirlenmıştir. Bu belirleme ile: 1) İşçı, iş sözleşmesıni, bağlı bulunduğu "kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşhlık, emekliük veya maluUük ayhgı yahut top- tan ödeme almak amacıyla" feshederse. "işçinin işe başladığı tarih- ten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için iş- verence işçiye 30 günlük ücreti tutannda kıdem tazminatı fklenir." 2) "Kıdem tazminabnın hesaplanması son ücret üzerinden yapüır." 3) Kıdem tazminatının hesabında ışçinin ücretine ek olarak "işçi- ye sağJamnış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanun- dan doğan menfaatler de göz önünde tutulur." 4) "Kıdemtazminatının zamanmdaödenmemesi sebebiyle açüacak davanın sonunda hâkim gecikme süresi için ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder." 5) Kıdem tazminatının yıllık tutan, Devlet Memurlan Yasası'na bağlı en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasa- sı hükümlerine göre 1 Ocak 1997'den geçerli olarak ödenen en yük- sek emekli ikramiyesi olan 77 milyon 219 bin 375 lirayı gecemez. Kısaca, değişik yasalardan aldığımız konuyla ilgili hükümleri bir- leştirdiğimizde, TRT'de 90 milyon brüt ücretle çalışmakta iken Sos- yal Sigortalar Kurumu'ndan emekli olan, "işci sayılmayan sözleşme- li personeTe 1 Ocak 1997'den sonra her tam yıl için 77 milyon 219 bin 375 lira kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği anlamı çıkmaktadır. ANKARA... ANKA.. MÜŞERREF HEKİMOĞLU Gazeteciliğimin ilkyıllannda Isviçre'ye grttikdört ka- dın; Hasene llgaz, met Halim Oruz, Esin Talu Çe- likkan ve ben. Zurih'te başladı yolculuğumuz. Mig- ros'un kurucusu Duttvveiler ile konuştuk, kadın kuru- luşlan üyeleriyle karşılaştık. O yıllarda Isviçre kadınla- n seçilme hakkından yoksun henüz. Hasene llgaz ve Iffet Halim Oruz o hakkı kullanarak partamentoda gö- rev almanın mutluluğuyla konuşuyor, Isviçrelı kadınlar da hayran dinliyor. Esin'le ben, Frauen Verein'in ça- lışmalanna özeniyorduk doğrusu. Kadınlar pariamen- toda değil, ama Zürih kantonunda yaşam biçimi on- larla oluşuyor nerdeyse. Büyük bir bâskı grubu, genç- lerin yaşamı, çalışma saatleri, sağlık koşullan, Kadın- lar Birliği'nın istekleri doğrultusunda. Geceler çok kı- sa sürüyor. dağlara kaçarak eğleniyor Zürihliler! Söyleşıyer yaparken ilgınç sorular da oluyor, Türki- ye Büyük Millet Meclisı'nde neden çok az kadın var, seçilme hakkını neden kullanmıyor, siyasal yaşama neden ilgi duymuyor kadınlar? Ben de esprili yanrUar veriyorum. Siyasal yaşamda durağanlık var, oysa ka- dınlar üretkenliği sever, doğurgan bir kadının kisırlığa gömülmesi beklenemez! 1950'lerden 2000'lere geldik, başta Bırleşmiş Mil- letler, tüm uluslararası kuruluşlarda kadın sorunlan ge- niş yer tutuyor gündemde, sözleşmeler imzalanıyor, bildiriler yayımlanıyor, komisyonlar kuruluyor, dahası kadın sorunlannı çözümlemeye dönük bakanlıklar, müsteşartıklar kuruluyor birçok ülkede. Oysa kadın devrimıni çok erken yaşayan ülkemizde böyle bir ku- ruluş yok hâlâ! Kadın bakanlığı kurulamıyor, müşteşar- lık kurulması önleniyor! 8 Mart Dünya Kadın Günü de haylı çelişik bıçimde kutlanıyor ülkemizde. Bir yanda kadınlar toplantılar, yuruyüşler, çıçekler, konuşmalar, bildırilerle kadın devrimim yaşamaya, eşit hak ve öz- güriukleri kullanmaya kesın kararlıltğı açıklıyor; çağdaş yaşamı sürdüreceklenni, çağdışt politıkalara odün ver- meyeceklerinı kanıtlıyor; laıklık ılkesinın vazgeçilmez- ligini vurguluyor. Bır yanda da ilkeleri yozlaştırma ça- balan, devrim yasalannı unutturma girişimleri, kadın- lara ikinci sınrf vatandaşlığı öngören polıtikalar, kamu gorevinde kıyafet yasasını çiğneme çabalannı önleyen davranışlan "işkence" diye niteleyenler, yasalann uy- gulanmasını savunanlan "faşist laiklikle" suçlayanlar... Laikliği siyasallaştırmayalım, laiklığin güvencesi oldu- ğunu söyleyen parti başkanlan, başbakan yardımcı- lan... Sözler ve davranışlar uymazsa inandıncı olamı- yor devleti yönetenler. Iktidar tutkusuna saplanıyor, ileriye bakamıyor. Çağdaş görüntülerine karşın çağ- dışı eylemlere ödün verebiliyor. öğrenim düzeyi, dip- loma, kürsü, Amenka, Avrupa'ya karşın karanlık bir dö- nemin sorumlusu olarak geçıyor tarihe. lşte Benazir Butto! Harvard'da okumuş, ama ay- dın bir kadın yönetımı sergıleyebıldi mi? Ne ödünler verdi, nasıl bir yer alıyor Pakistan tanhinde. Pekiyi, Sa- yın Çiller demokrasi tarihımizde nasıl yer alacak aca- ba? Bırakalım tanhı, protokol gereği Anıtkabir'e gitti- ğı zaman neler hissediyor diye merak edenler var. Ra- hat mı, rahatsız mı? Rahatsa nasıl, yoksa neden, ne- reden kaynaklanıyor rahatsızlığı? Artık çok geç, ama REFAHYOL'u oluşturmanın gerilimini aşmak için gö- revinı yapacak mı bu kez? Pekiyi, ötekı DYP'liler?.. Güzel bir ekım günü, sanınm 16 ekim, Izmir Millet- vekili Gencay Gürün'ün DYP'den aynlışını anımsadım birden. Laiklik ve cumhunyet ılkelenne ters duşen dav- ranışlann sorumluluğunu taşımak ıstemedıği ıçır^ ay- nldı partısinden. Vazgeçirmek isteyenler oldu, ama bir milletvekilınin özüne saygısını koruması çok önemli değil mi? Gencay Gürün diplomat kökenli bir millet- vekili, aynlık mektubunda dış polrtikaya dönük kuşku- lar da var. "Ülkemizin saygınlığını zedeleyen, yetmiş üç yıllık geleneksel dış politikasını saptırarak tehlikeli maceralara sürüklemek eğilimigöstererek uluslarara- sı arenada yalnızltğa düşmesıne yol açabilecek dav- ranışlann sorumluluğunu taşımak istemediğini" de belirtıyor istrfa mektubunda. Olaylar doğruladı Gencay Gürün'ü. DYP Genel Baş- kanı, Dışışleri Bakanı; ama dış politikayla ılgılenmiyor ve neler yaşanıyor! Sayın Çiller, Millı Guvenhk Kuru- lu'ndan çıkışta "Avrupa Birliği" diye gülumserken Av- rupa'dan gelen haberlere bakın! Bab'ya bakın, Do- ğu'ya bakın; Ortadoğu'ya, güneye, kuzeye bakın; Af- rika'ya, Asya'ya, Amerika'ya bakın; ülkemiz dünyanın neresinde! Kurtuluş Savaşımızı, başta laiklik, Cumhu- riyetimizin temel ilkelerini özümsemeyenler ülkeyi yal- nızlığa, çağdışılığa götürüyor ancak! Oysayeni bir yüz- yıl başlıyor dünyamızda. Kadınlanmız da daha güçlü, daha bilınçlı giriyor bu yüzyıla. Yeni bir kararlılık, yeni bir solukla. Erkeklerle yan yana, ornuz omuza. Her dalda, her görevde. Demokratik yaşam da kuşkusuz bu birliktelikle gelişecek. Cumhuriyetimizi kuranlar böyle bır bırliktelıği öngörüyor bence. Kadın-erkek eşitliğinde çoksesli, çağdaş bir toplum oluşturmayı, demokratik gelişmeyi arnaçlıyor. Orkestra türü bir o- lay bu, değışık sesler, çalgılarla ortak bir müzik oluşu- yor, güzel bir şarkı, demokrasi şarkısı, banş şarkısı, in- sanca yaşamak özleminin şarkısı, kadın-erkek mil- yonlann coşkusunu, yüreğini yansrtan bir şarkı. Hafta boyunca gerçekleşen toplantılar, yürüyüşler, söyleşi- ler bu ortak şarkıya bir çağn bence. Gelecek yıl daha güzel bir kadın günü kırtiamak, şarkıtar söylemek umuduyla. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 tik p öz 5 6 7 8 9 SOUDAN SAĞA: M Kırpık makya- jında kullanılan renkli kozmetik ürün. 2/Kışinin öz benliği... Araba 3 koşumunda atlann . boyunlanna geçi- rilen ağaç çember. 5 3/ Togo'nun baş- fi kenti... Cevher ya ° dakayaç içinde ka- 7 zılan yüksek eğım- live dar çaplı gale- 8 ri.4/Birşeyiyapıp g yapmamaya karar verme gücü... Eski dilde ekmek. 5/ Şeker hastalıği ^ ve zayıflama rejimlennde tatlandıncı olarak kullanı- ^ lan organık bıleşık. 6/ Ba- 3 gışlama... Zorunlu gerek- 4 sinme maddelen ıçın dev- g letçe saptanan fiyat. II Da- marli ve yan saydam bir « taş... Bir haber ajansının 7 simgesi. 8/Bölmeh göçebe 8 çadın... Yeşil yapraklıtaze n olarak yenilen bır bıtkı. 9/ Televizyonda kısa süreli bölûmlerhalinde yayımlanan fılm... Mımarlıkta "sahuı" anlamında kullanılan sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIVA: 1/Oğulotu da denilen otsu bır bitki... Bestelenmış her tür şi- ire Batı'da verilen ad. 2/ Açık alanlardan ve kalabalık yer- lerden korkma.3/Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok siv- ri olan ön bölümü... Cilve. 4/ Aşağıhk kimseleT. bayağı in- sanlar. 5/tlenme .. Rütbesiz asker... Bin metrenın kısa yazı- lışı. 61 Sergen... "Sızın için — kardeşlenm / Her şey sizin için" (Orhan Veli). 7/ "Doğru, dıyecek yok" anlamında kul- lanılan bir sözcük... Bir nota. 8/ Sınır nişanı... "Mehmet — ": Eylül romanıyla ünlü yazanmız. 9/Kızd ile Kara adlı ro- manıyla tanınmış Fransız yazan.