Katalog

7MART1S97CUMA CUMHUBİYET SAYFA HABERLER komutaıın ayareti • tstantnl Haber Strvisi - Denız Kıvvetlen Komutanı Oramıral Gü^en Erkaya'nın resmi koruğu olarak Türkiye'cfc bılunan Romanya Denız Kuv'vetleri Komutanı Koramira Gheroghe Angheles:u, Deniz Harp Okulu"nu ziyaret etti Okula gelişinde. Okul Komutanı Tümaminl Taner Ezgü tarafindar askeri törenle karşılanar Koramiral Anghelescu, okulu gezerek çahşmalar konusunda bilgi aldı. Kaflcancı'ya 'silah'davası • İstanbul Haber Servisi - Ortaköy Prüıcess Oteli'ni silahla tarayan Canip Tuna'nın kullandığı silahın ve evinde i>ulunan pompalı tüfeğin Alı Kalkancı'yaaıt olduğu gerekçesiyle, Kalkancı hakkında 8 yıl 3 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. CHP'de genel fmeisteği I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP İstanbul" Milletvekıii Ercan Karakaş, Içel Milletvekıli Aydm Güven Gürkan ve arkadaşlan, MGK sonrasındaki durumla ilgılı olarak gnıpta genel görüşme açılmasını istediler. RP'li başkan tutuklandı • DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakıfın Dicle ilçesimn Reifah Partılı Belediye Başkanı Behrun Aygören, "kırsal alanda faaliyet gösteren PKK'lilerle ilişki içtnde olduğu" savıyla Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcılığı'nca tutuklandı. Su Ürünleri'nde sahtekârbk • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediyeşi Su Ürünleri Hal Müdünüğ'ü'nde, evraklar üzenndeki yazılar değıştirilerek yapılan 25 milyar liralık sahtekârlık ortaya çıkanldı.Hal Mûdürlüğü'nde çalışanlann imzalannın kriminolojik incelemeye alınmasından sonra sahtekârlığı çahşanlardan binsınin yaptığı anlaşıldı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürûldüğû belirtildı. Kazan'dan susma kararı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Adalet Bakanı Şevket Kazan, ikincı kez konuşmama karan aldı. "Sürekli Aydmlık Için Bir Dakika Karanlık" eylemi için "Mum söndü oynuyoryorlar" dediği için yoğun tcpkılere hedef olunca "konuşmama karan" alan Kazan, dün ikinci kez aynı karan aldığını söyledi. HADEP'Iİ 4 kişiye gözaltı • İstanbul Haber Servisi - HADEP Avcılar ilçe örgütü binasını basan Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı ekipler, ilçe başkanı Mehmet Toğuç, ilçe yönetim kurulu üyesi Omer Karadag ve 2 kişiyi gözaltına aldı. tutuklandı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara 1 No'lu DGM, yazar Yılmaz Odabaşı'nı, "Düş ve Yaşam" adlı kitabıyla ilgili mahkûmiyet karannı protesto ederken "mahkemeye alenen hakeret ettiği'" gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi. Ubya'yaRPjesti • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Başbakan Erbakan'ın ziyaretı sırasmda Türkiye'ye hakaret yağdıran Libya lideri Muammer Kaddafı'nin Ankara'daki Büyükelçisi Ahmet El Atraş'ın veda kokteyline RP katıhmmın üst düzey olması dikkat çekti. Kttaba toplatma • tstanbui Haber Servisi - Dönüşüm yayınlan tarafindan yayımlanan ve Hıdır Yeşil'in kaleme aldığı "Boişevik parti inşa öğretisi" adh kitap, 2 No'lu DGM tarafindan yasadışı örgût propagandası yapıldığı gerekçesiyle toplatıldı. Milli Güvenlik Kurulu kararlan için genel görüşme önergesi hazırlığı yapılıyor REFAHYOL MecKs'i kullaıııyorANKARA (Cumhuriyet Biiro- su) - Hükümetin, Başbakan Nec- mettin Erbakan'ın da aitına imza attığı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannı genel görüşme yoluyla TBMM'ye getirme hazır- lığı, özellikle RP'nin seçmen taba- nındaki sıkıntılannı "demokratik bir gjrisnn" görüntüsü adı altında hafıfletme planını gündeme getir- di. DYP Genel Idare Kurulu (GİK) toplantısında bu plana destek bula- mayan DYP liden ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, "Ben MGK kararlan gebin,demiyorum. Kafalannız kanşmış. Laiklik. de- mokrasi ve son günierde gündem- de olan konular TBMM'\e jjötü- rülsün diyorum" açıklamasını yap- tı. Çiller'in konunun sonuca bağla- nacağını bildirdigi Başkanlık Diva- nı'nın dünkü toplantısında ise ge- nel görüşme önergesi konusunun gündeme gelmediği açıklandı. MGK kararlannı TBMM'de genel görüşmeye açmak isteyen hukumete tepki Baykal: Anâyasal laubalilik ANKAR\(CumhuriyetBürosu) - REFAHYOL hükümetinin, kabi- nede bunalıma neden olan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlan- nı TBMM'de genel görüşmeye aç- ma çabası, muhalefet partilerince "sorumluluktan kaçma" olarak de- ğerlendirildi. ANAP Genel Başkan Yarduncısı AgâhOktay Giiner, hız- la yükselen, ama sonra kırağı çal- masıyla birden bire ölen "sukaba- £"na benzettiği hükümetin, kendi sorumluluğunu Meclis'e atmak is- tediğini söyledi. CHPGenel Başka- nı Deniz BavkaL hükümetin tutu- munun "anayasal laubalilik" oldu- ğunu vurgulavarak "MGKkararla- nnın muhatabı hükümettir. Hükü- met, IMeclis'in arkasına saklanma- suT dedi. ANAP'lı Giiner, dün ANAP Ge- nişletilmış, Başkanlık Dıvanı top- lantısından sonrayaptıgı açıklama- da, dış politikada kaygı verici geliş- meler olduğunu, hükümetin de acz içinde bunınzlediğinı söyledi. Gü- ner, "Zaman bu hükiimed eritmis- tir, ama errven sadece hükümet ol- mamış&r, Türki\e'nin dış itibann- dadakayıplaroiinuştur"dedi. Bay- kal da hükümet olmanın sorumlu- luğu üstlenmek anlamına geldiğıni, kaçarak hükümet olunamay acağını söyledi. MGK'nin muhatabımn hü- kümet olduğuna dikkat çeken Bay- kal, sözlerini şöyle sürdürdü- "Ara- dan çekilerek MGK iie TBMM'vi muhatap duruma getirmek, hükü- met ulmaktan \azgeçmek demektir. Parlamento bunu değerlendirmefi- dir. Hükümetin aradan çekilerek MGK'nin hükümete vapüğı tavsi- yeleri pariamentma aktarmaya ça- lışmak, Türkive'de bir hükümet bosiuğu oMuğunun itiraftdır." Hükümetin aynı tavn daha önce de OHAL ve Çekiç Güç konulann- da sergilediğini anımsatan Baykal, TBMM'nin "Benim başıma bir dert geidi, sen ne dersin?" denilebi- lecek birdanışma organı olmadığı- na dikkat çekti. "Bu anayasal lauba- lûiktir" dıyen Baykal. şunlan söy- ledi: "Sayın Erbakan'ın imzaladığı MGK kararlannın muhatabı hü- kümettir. Hükümet bunu iveditikle ele almalıdır. İlk Bakanlar Kuru- lu'nda görüşülmetidir. Herkes so- rumhıhığunu bilmelidir.' R n l r n n Karftri*!* tlava Senuüı KûHiir ve Araşürma Vakfi, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın, u Sürek- U c U V c U l J V c U ^ U l d t l « v < t y A > d ı n | l k I ç j n , Da yk aKaranhk"e>leminiyapanlar için-Mum söndü oy- nuyorlar" ve u Beıu Alevilerin ananelerinde olan mum söndüyii kast etmedim" demesi ü/erine Kazan aleyhine 1 mihar lirahk manevi taz- minat davası açtı. fstanbul Adliyesi önünde açıklama \apan Vakıf Başkanı Lütfi KaJeli, "Demokratik ülkelerde bakanlar bu gibi durum- larda istifa edebiliyor. Bi/de ise kendi diişüncesini paylaşmayanlar vok sajılıyor" diye konuştu. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ) DYP'liler RP'li bakanlan genel başkanlan Tansu Çiller'e şikâyet etti Hükümette kararname bunahnu HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Başbakan Necmettin Erbakan'ın MGK kararlannı ımzalama- sının hemen ardından topla- nan DYP Genel Idare Kuru- lu'nda (GlK) hükümette ka- rarname bunalımının gide- rek tırmandıgı dile getirildi. DYP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çil- ler, "Benim önümde de 200'ün üzerinde kararname \ar. Onlar imzalamazsa ben de imzalamam" dıyerek restleşilebıleceğı mesajı ver- di. Toplantıda. üst düzey as- ken yetkilılerinin birbiri ar- dına açıklamalarda bulun- ması eleştiri konusu olurken. Çiller, kendisinı "Sayın Er- bakannasılimzaatfi?" sonı- suyla sıkıştıran GlK üyeleri- ne "Zor imzaladı" yanıtı vermekle yetindı. Hüküme- tin DYP kanadında, MGK'nin ardından RP ile ortaklığın sürdürülemeyece- ği yolundaki görüşün yayıl- dıgı, Çiller'in rahatsız mil- letvekillerini takibe aldırma- ya çalıştığı bildirildi. DYP'nin önceki akşam 22.00'de başlayan GlK top- lantısında, hükümetten çe- kilme yanlısı olan Ünal Er- kan, Ösman Çflsal ve Ühan Aküzüm birer konuşma yap- tılar. DYP Adıvaman Millet- TBMM Başkanı Mustafa Kalemli ' 12 Mart yinelenmesin'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TB- MM Başkanı Mustafa Kafcmli. REFAH- YOL'un MGK kararlannı genel görüş- meyle TBMM gündemine getirme giri- şimıne "Bugüne kadar bövîe bir teamül haörlamıyorum"djyerek sıcak bakmadı- ğı mesajmı verirken; hükümete 12 Mart'ı anımsatarak uyanda bulundu. Başbakan Necmettin Erbakan'ın liderler turu çer- çevesınde kendisini ziyaret etmemesını "Meclis Başkanlığı makamı görmczlik- ten griindi" diye eleştiren Kalemli, "lç- tüzükte genel gönişmenin nasıl şapılaca- ğı açıkça yazılmıştır. Aksi halde 12 Mart 1971de TBMM'de yapılan yanhşuğı bu defa hükümet etiyte Meclis'in içmetaşanıs. oluruz"dedi Kalemli, dün akşam Cumhurbaşkam Süleyman Demireri ziyaret ederek bir süre görüştü. Kalemli. "Cumuhrbaşka- m, MGK kararlannın doğrudan TBMM'de ele alınmasının sakıncalan olabileceği yönündeki görüşümün çok doğru olduğunu söyledi" diye konuştu. vekili Mahmut Nedun Bil- giç, RP ile seçim ittifakı ya- pılabüecegini belirterek, "Üç ay içinde seçfane gidebi- Kriz" önerisinde bulundu. Çiller, "Çekiunenin anlamı vok. Yürüyen bir hükümet var" diyerek ^oikselen ses- leri susturdu. Ulkenin içinde bulunduğu koşullara dikkat çeken Çiller, "Şu anda ülke- nin hükümet krizini kaldıra- cak durumu yok. Tüm zor- luklara rağmen toplumsal uzlaşma gerekiyor. Lmut edivorum, programa aykın hareket olmaz. Son 10-15 gündür sıkuıtı >ar. Demok- rasiden taviz vereme>iz"di- ye konuştu. Toplantıda, Devlet Baka- nı Nevzat Ercan' ın Kuran kurslan konusunda verilere dayanarak bilgi sunduğu kaydedildi. Milli Savunma Bakanı Turhan Ta- yan, "MGK kararlan gizüdir. TB- MM'de tarnşılamaz. Ancak genel olarak rejün konusu TBMM'deele ahnabiiir" dedı. Çiller ve birçok DYP'li bakan tarafindan dün yapı- lacağı açıklanan Bakanlar Kurulu toplanüsı, DYP kana- dındaki tepkinin tırmanması nedeniyle Başbakan Nec- mettin Erbakan tarafindan iptal edildi. DYP'nin önceki gün ak- şam yapılan GlK toplantısın- da, MGK kararlan için Mec- lis'te genel görüşme açılıp açılmayacağı konusunda tar- tışma çıktı. Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, Ulaş- tırma Bakanı Ömer Barutçu ile GİK üyelerinden Nahit Menteşe'nin de aralannda yer aldığı bazı milletvekille- ri MGK kararlannın hükü- met tarafindan uygulanması gerektiğini, muhatabının TBMM olmadığını bildırdi- ler. Seslerin yükselmesi üze- rine Çiller'in, "Beni yanhş anladınız. Bea, MGK karar- lan TBMM'de görüşülsön, demedûn. Hükümet uyguia- mahdır, dedim. Kafalannız kanşnuş. Laiktik. demokrasi ve son günierde günderade olan konular Meclis'e görii- rülsün. \'anuş bir şe> yapma- yalım, muhalefet de bunu sapürabüir" dediği öğrenil- dı. Çiller'in karşı çıkanlann ikna edilemeyeceğini anla- yınca, konunun bir kez daha görüşülüp sonuca bağlanma- sı için Başkanlık Divanı'na yetki verilmesini istediği, GlK üyelerinin de bunu onayladığı bildirildi. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Cihan Paçacı, dün toplanan Başkanlık Diva- nı'nın genel görüşme konu- sunu ele almadığını bildirdi. Paçacı. "Hangi kararlar, hangi konular TBMMVege- lecek, belirsiz" diye konuştu. Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, dün Cumhu- riyet'ın genel görüşme öner- gesi hazırlığıyla ilgili soru- lannı yanıtlarken, "Henüzbu konuda Başkanlık Drva- nı'nda karar alınmadT dedi. MGK kararlannın TBMM'de görüşülemeyece- ğini vurgulayan Tayan, "Bu mümkün değil. Daha genel olarak, rejimle ilgili sıkınülar ete alınabiür mi diye konuşul- du. Henüz ortada kesin bir kararyok" açıklamasını yap- tı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yabm Erez de, "Anayasanm 118. maddesi çok açık. MGK kararlannın muhatabı çok beDT dedi. DYP Grup Baş- kanvekıli AB Rıza Gönül ise "MGK kararlannifl muha- tabı Bakanlar Kurulu'dur. Ancak demokrasimiz tehli- kede mi, değil mi bunu bütün siyasetçilerin degerlendirme- si gerekü-" açıklamasıru yap- tı. RP Grup Başkanvekili Sa- lih Kapusuz MGK kararlan- nın gizli olduğunu, ancak günlerdir yapılan tartışma- larla artık bu kararlartn giz- liliğinin kalmadığını savun- du. Kapusuz, "TBMM zemi- ninde her şeyin tarnsılmasr gerektiğini belirterek. "'He- nüz genel görüşme önergesi- nin hangi çerçe>ede verilece- ği belli değfl. Ancak yöntem olarak bu konuda TBMM'de bir değeriendirme \apüması- nı doğru buluyoruz" dedi. IRMIKIAYDIN ENGtN e - mail: engin (« planet.com.tr Sayın Necmettin Erbakan Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) iki bileşeni var: Hükümet ve ordu. Siz bu bileşenlerden sivil olanının, Hükümet'in başı- sınız. Bu mektuplann ilkinin si- ze yazılması bundandır. Sayın Erbakan, Siyaset yapma anlayışınız, ta- sarladığınız ve oluşturmaya ça- baladığınız Türkiye beni ürkütü- yor. Bu ülkede bir siyasal önder olarak varlığınız beni ürkütüyor. Sizi ciddi ve ilkeli bulmuyo- rum. "Germe-gevşetme-ger- me-gevşetme" manevralann- dan ibaret bir siyaset anlayışıy- la yol almaya, partinizin hedef- terine ağır ağır ulaşmaya çalışı- yorsunuz. Demokrasi anlayışlanmız ara- sında temel ve uzlaşmaz bir çe- lişki var. Daha kestirmeden söy- leyeyim: Siz demokrat değilsi- niz. ••• Biz MGK kararlanna, halkın iradesinin üstünde hiç bir irade ve vesayet olmaması gerektiği- ne katıksız inancımızla karşı çı- kıyoruz. Temsili demokraside halkın iradesi pariamentoda ete kemığe bürünür. Pariamenter- ler bu iradeye sahip olamasalar, MGK Üyelerine Açık Mektup (I) onu savunacak yiğitliği taşıma- salar bile bu böyle. Çünkü bu demokratlığın temel ilkesi. Uğ- runa bırakınız koltuk yitirmek, kelleyitirmek bile sözkonusu ol- sa ödün verilmeyecek bir ilke... Siz demokrat değilsiniz ve bu yüzden bu açıklığı, bu yiğitliği gösteremiyorsunuz. MGK ka- rarlan önünüze konduğunda, iti- razınızı mertçe dile getiremiyor dolaylı anlatımlara başvuruyor- sunuz. Ömeğin "Hakimiyet ka- yıtsız şartsız milletindir" diyor- sunuz. Ama hemen ardından "Bu Anayasa mevcut olduk- ça..." parantezinizi iki cümle arasında soluk molası biie ver- meksizin eklemekten kendinizi alamıyorsunuz. Sizi çok uzun yıllardan beri ta- nryan bir gazeteci olarak bu vur- gunuzun anlamını kolayca kav- rıyorum. Bu Anayasa'da (bile) rfadesini bulan ilkeler varolduk- ça egemenlik kayıtsız şartstz halkındır. Ama bu anayasa, si- zin anayasanız değil. Siz Kuran hükümlerinden süzülmüş bir anayasanın peşindesıniz. Köktendinciliğin, siyasal Isla- mın bir ideoloji, bir dünya görü- şü olduğu kanısındayım. Tıpkı sosyalizm, liberalizm, anarşizm, kapitalizm gibi. Çağdaş bir de- mokraside bu ideolojilerden herhangi birine bağlanmış bir ki- şinin görüşlenni ozgürce açıkla- ma, bu dünya görüşü doğrultu- sunda propaganda yaparak yandaşlarını çoğaltma ve bu ideolojisini siyasal iktidara taşı- mak için örgütlenme özgürlüğü- ne sahip olduğuna kesinlikle inanıyorum. ••• Ömeğin Sincan'da yandaşla- nnızın düzenlediğı gösterinın de demokratik bir hakkın kullanıl- ması olduğu kanısındayım. O gösteri çok ilkel, zavallılık düze- yinde beceriksiz, hiçbir incelik ve güzellikle örülmemiş, kendi dışındaki hemen her düşünce- ye kin kusan bir bayağılıkla sa- kattı. Böyle bir ilkellikten tiksini- yorum. Ama bir demokratın çif- te standardı olmaz. Demokrasi- de ilkel olma, bayağı olma, her türiü estetik ve incelikten uzak olma özgürlüğü de olsa gerek. Demokratlar böyle düşünür. Ya demokrat olmayan siz? Bağlandığınız dünya görüşü- nüzü, ondan türetilmiş yaşam biçimini, ekonomik düzeni, kül- türel tercihleri tek doğru sanı- yor ve bizlere bu değerleri da- yatıyorsunuz. Pek se»diğiniz "Yüzde doksan dokuzu Müslü- man olan bu ülkede..." diye başlayan cümleleriniz, ünlü "Yüzde üç'sün. Sus!" fetvanız bu yargımın somut kanrtlan. Işte bu noktada aramızda hiç bir uzlaşma mümkün değil. Si- zinle anâyasal bir temel üstün- de birfikte yaşama olanağımız yok. Bunu yok eden sizsiniz. Çünkü anayasalanmızfarklı. Biz 12 Eylül'ün derin izlerini taşıyan şu 1982 Anayasası'nı sivil bir anayasaya dönüştürmek için çabalıyoruz. Siz bu geri ve ge- rici Anayasa'yı Kuran hükümle- rinden türetilmiş, 1400 yıl geri- de kalmış bir çöl hukukuyla de- ğiştirmenin kavgasındasınız. MGK kararlannın dayatılma- sını haksız buluyorsunuz. Bu dayatma size aykın geliyor. Evet, demokrasiye aykın ol- duğuna kuşku yok. Ama size aykın değil. Sizin yöntemleriniz, başka bir içerikle size karşı kul- lanıldı. ••• Hepsi bundan ibaret. Yann fır- sat bulursanız aynı yöntemi, si- ze özgü bir içerikJe siz onlara (ve bize) karşı kullanacaksınız. Bu- gün askeri bir muhtırayla karşı- laştığınız için zorlanıyorsunuz, bocalıyorsunuz. Ama sayın Er- bakan, biz haftalardır sizlere si- vil muhtıralar verdik. Bu ülkede, koca bir ay boyunca, milyonlar- ca ev "ateşböceği muhtıralan" iletti size. Katıksız sivil muhtıra- lardı. Şiddet ve zor içeımiyor- du. Kulak asmak bir yana haka- ret ettiniz. "Hain" dediniz, "1e- sat" dediniz, "çocukça" dedi- niz, "mum söndü" dediniz. Şim- di süngü ucuna iliştirilmiş bir muhtıra aldınız ve yaygarayı ko- panyorsunuz. Bakın, demokratlann iç tutar- lığında en ufak bir sapma yok. Zora dayalı dayatmaların her türüne, demokrasiden kaynak- lanmayan her "yaptınm'a kar- şılar. Yasiz? POLTIİKA GÜTNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Diyanet... Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, ba- şında bulunduğu kurumun dışındaki Kuran kursla- nndan sorumlu olmadıklannı söyleyip ekliyor "Bize bağlı Kuran kurslannda Istiklal Marşı oku- nur..." DoğrudurL Tarikat şeyhlerinin kurduğu vakrflann denetiminde olan Kuran kurslanndan Milli Eğitim Bakanlığı so- rumludur. Zaten MGK'de ortaya çıkan 'Atatürk'ün kurduğu laik demokratik Cumhuriyeti' yıkma yemi- ni de o Kuran kurslannda okunmaktadır... Şimdi burada duralım ve Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'a bir olayı yeniden anımsata- lım: "Çekno: 0008816 Tarih: 12.8.1993 Alıcı adresi: Merkez Kuran Kursu Aydıncık Müf- tülüğü/lçel Para miktarı: 90 milyon 415 bin 913" Çekin fotokopisi elimizde. Al Rajhi Banking'e ait bir çek bu. 1993 yılının Ağustos ayında Içel'in Aydın- cık llçesi Müftülüğü'ne gönderilmiş. BirArap bankası laik, demokratik Türkiye Cumhu- riyeti'nin Diyanet Işleri Başkanlığı'na bağlı olan bir müftülüğe, acaba neden 90 milyon liranın üzerinde para gönderiyor? Acaba Aydıncık llçesi Müftülüğü, Diyanet Işleri Başkanlığı'na aynlan bütçeden yeterince yardım ala- madığı için mi bu 90 milyon lirayı kabul etmiş? Yeni ilçe olan ve eskiden Gülnar'a bağlı bulunan 10 bin nüfuslu Aydıncık ilçesindekı Merkez Kuran Kursu, Al Rajhi Bankası'ndan gelen 90 milyon lirayı- nerelere harcamış? Yoksa Aydıncık llçesi Müftülüğü'nün denetiminde olan Kuran kurslanndaki hocalara, Türkiye Cum- huriyeti Devleti maaşlannı ödeyemediği için mi Al Rajhi Banking 90 milyon yardım göndermiş? Sorulan çoğaltabiliriz... Ama asıl olan, Al Rajhi adıdır.. ••• Hep yazıyoruz.. bir kez daha yineteyelim: 'Şef7- atçı yapılanmanın en yoğun olduğu dönem Turgırt Özal'/n başbakanlığı dönemidir...' Al Rajhi Banking 1985 yılında Türkiye'yi mesken tutmuş, Istanbul'da 'Sevda Tepesi'nin satışının gün- deme gelmesiyle kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Al Rajhi grubu Izmir Belediyesi'yle ortak Arizko Tu- rizm AŞ'yi kurarken, imara yasak olan Istanbul'da- ki 'Sevda Tepesi'm ele geçirmek için yoğun çaba harcamıştır. istanbul'da bir yerel yöneticı o tarihte bakın ne di- yordu: "İstanbul 'un altyapı sorunlannı Suudi Arabis- tan'dan alınan 250 milyon dolariık krediyle çözece- ğim..." Aynı yıllar şeriatçı vakıflar 'kurban derileri'ni top- layarak trilyonlan cebe indirmeye; okullar, yurtlar, dershaneler kurmaya başlamışlardır... Gazetelerde yayımlanan 'şeriatyeminı' işte o ta- rihte okunmaya başlamıştır. Yine o tarihlerde askeri liselerde, polis kolejleri ve akademilerinde şeriatçı ör- gütlenme ivme kazanmıştır... Içişleri Bakanı kimdir o yıllar? .ocr;JJJ Şimdi Oiyarbakır RP Milletvekıii ve Genel Başkan Yardımcısı olan eski ANAP'lı Abdülkadir Aksu'dur... 12 Ağustos 1993 yılında Al Rajhi Banking, Aydın- cık Müftülüğü Merkez Kuran Kursu'na 90 milyorr li- rayı niçin gönderiyor? Aydıncık Müftüsü, 90 milyon lirayı nereye harcıyor? Diyanet Işlen Başkanı Meh- met Nuri Yılmaz bu olaya niçin göz yumuyor? Şeriatçı vakrflann Kuran kurslannı Mıllı Eğitim Ba- kanlığı'nın denetlemediği elbet bir gerçek. Ancak Diyanet Işleri Başkanlığı'na bağlı müftülüklerimizin denetlemediği de bir gerçek... ••• Başbakan Necmettin Erbakan 6 gündür sürdür- düğü direnişten vazgeçip Milli Güvenlik Kurulu ka- raıiannı önceki gün imzaladı... Hacı Erbakan'ı, yardımcısı Tansu Çiller mi ikna et- ti? Hiç sanmryoruz!.. MGK kararlannın Meclis'e getirilmesi, olayı sap- tırma girişimidir. Çünkü muhatap Meclis değil, Ba- kanlar Kurulu'dur. TBMM Başkanı Mustafa Kalem- li'nin bu konudaki açıklaması da bu yöndedir... Sonra ne olacak? Havanda su dövülecek!.. Türkiye'de şeriatçı yapılanmanın asıl kaynağı DYP ve ANAP ıçındeki 'tarikat şeyhleri'dir. Onlar bu iki par- ti üzerinde siyasi baskı kurmaktadır. ANAP lideri Mesut Yılmaz, bu baskıdan bıldiğımız kadarıylate- dirgindir, ancak yapacağı fazla bir şey yoktur... Kuran kurslannda şeriat yemini, Al Rajhi Ban- king'in parasal yardımlan nereye gönderdikleri apa- çık ortada değil mi? Ortada!.. Bugün okullarda öğretmenler "Günaydın" yerine "Selamünaleyküm " demiyorlar mı? Diyoriar 1 ... İstanbul Büyükşehir Belediye Sarayı'nda bir imza kampanyası dikkatimizi çekti. Kampanyanın amacı şu: "Çarşafımı kimseye çıkarttırmam..." Bu kampanya niçin gizli yürütülüyor? Işte Türkiye'nin bugün geldiği nokta budur ve çok geç kalınmıştr... Internet: http: // www.pianetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR uvuva kalanlar haric...