Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28MART1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Talim ve Terbiye Kurulu, Avrupa Birliği ülkelerindeki eğitim sistemine ilişkin rapor hazırladı
Erbakan'a MEITden yalaıılaıııa
• Milli Eğitim Bakanlığı verileri, 8
yıllık zoruniu eğitimin gelişmemiş
ûlkelerde uygulandığını ve
Avrupa'da meslek eğıtiminin erken
yaşlarda başladığını savunan
Başbakan Necmettin Erbakan'ı
yalanladı. Talim ve Terbiye
Kunılu'nca hazırlanan raporda,
Avrupa Birliği ülkelerinin
tamamında zorunlu eğitimin 8-12
yıl olarak uygulandığı, alanlara ve
mesleğe yönlendirmenin zorunlu
eğitimden sonra yapıldığı belirtildi.
EVİNGÖKTAŞ
ANKARA- Avrupa Birliği (AB) ül-
kelerinin tamamında zorunlu eğitimin
8-12 yıl arasında uygulandığı belirlen-
di. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Ter-
biye Kunılu'nca hazırlanan rapor. bu
ülkelerde alanlara ve mesleğe yönlen-
dirmenin zorunlu eğitimden sonra ya-
pıldığını ortaya koydu.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Ter-
biye Kurulu Başkanlığı Avrupa Birliği
Masası 'nca hazırlanan "Avrupa Biıüği
Üikeleri Eğitim Poutikalan" başlıklı ra-
porda, AB ülkelenndeki eğitim sistemi-
ne aynntısıyla yer verildi. Raporda, bu
ülkelerde "çocuklann mesleğe yöneüne
süresinin zorunlu eğitim sonuna kadar
gedktirildiğine" dikkat çekilerek "Böy-
lece, öğrencilerin mesleki tercihlerini za-
mansız yapmaJannın olumsuz sonuçla-
n bir ölçüde önJenmektcdir" denildı.
Raporda, bu ülkelerde zorunlu eğitim
sırasında meslek eğitimi verilmediği.
yalnızca öğrencilerin ilgi ve yetenekle-
rine göre alan ve mesleğe yönlendiril-
diği kaydedildi.
Raporda şu bilgilere de
yer verildi: "AB'ye üye ül-
kelerde mesleki yönlenme-
de kişisel yeteneklerden
çoksosyal kökenin belirle-
yici niteliğini ortadan kal-
dınnak ve öğrencilerin
mesleki bir yetişldnliğe sa-
hip olmadan okulu
terk etmelerini
önlemek ama-
cıyla, genel
ve çok dersli bir sistem uygulanmakta-
dır. Bu sisteme göre yapılan düzenkme-
lerde ilkokul süresi uzatumış ve çocuk-
lann mesleki yönlenmekrinin süresi zo-
runlu eğitimin sonuna kadar gedktiril-
miş olmaktaduf Raporda yer alan ba-
zı ülkelerin eğitim sistemleri şöyle:
Italya: 8 yıllık zorunlu eğitim
süresi lOyılaçıkanlmayaçalı-
şıhyor. Yönlendırme 14 ya-
şından itibaren yapılıyor. Or-
taokul diploması alamayan-
lar, mesleki öğrenim yapan
enstitülere alınırken, diplo-
ma alanlar da genel, fen, sa-
nat ve anaokulu öğretmen
okullanna gidiyorlar.
Danimarka:
Zorunlu
eğitim 9 yıl olarak uygulanıyor. Temel
eğitim dönemi 6 yıllık ilkokulla, 3 yıl-
lık ortaokul eğitımini kapsıyor. Eğiti-
min ilk 7 yılında genel eğitim kaH bir
biçimde uygulanıyor. 8. sınıftaders seç-
me başlar. Temel eğitim
okullannın 8, 9 ve
10. yılında öğren-
cileri etkin yaşa-
mahazırlamaya
yönelik meslek
eğitimi verili-
yor.
Lüksem-
burg: 11 yıllık
zorunlu eğitim-
de, 6 yıllık
eğitimden
sonra 7.
sınıf
or-
tak program, 8. sınıf da seçiş yılı ola-
rak uygulanıyor Yönlenmenin yapıl-
dığı bu yılda öğrenciler, klasik, modern
ve mesleki liselere devam ediyorlar.
Portekiz: 9 yıllık zorunlu eğitimin ilk
4 yılı ilkokul, 2 yılı temel eğitim ve 3
yılı da ortaokuldur. Yönlenmenin baş-
ladığı bu dönemde ortaokulu bitiren öğ-
renciler değişik okullara gidebiliyorlar.
Atananya: Çocuklann çok erken yaş-
ta yönlendirilmeleri esasına dayanan
bir eğitim sistemi uygulanıyor. 12 yıl-
lık zorunlu eğitimde öğrenciler 10 ya-
şında ilkokulun ilk 4 yılını bitirip ya il-
kokulun ikinci dönemine, ya ortaoku-
la ya da "gymnasium'' adı verilen lise-
ye devam ediyorlar.
Yunanistan: 9 yıllık zorunlu eğitimi
tamamlayan öğrenciler ileri seviye ola-
rak görülen liseye gidiyorlar. Liseler,
genel. teknik, çok amaçlı ve klasik ola-
rak sınıflara aynlıyor.
Norveç: Zorunlu eğitim 9 yıl olarak
uygulanıyor. Bu eğitimin 7-13 yaşlan
ilkokul, 13-16 yaşlan da ortaokuldan
oluşuyor.
Lise öğreniminin yapıldığı 16-20
yaşlan arasında öğrenciler, genel öğre-
tim, teknik ve endüstn. güzel sanatlar,
balıkçılık ticareti, denizcilik. spor, mu-
hasebe. ev ekonomisi, sosyal hizmetler,
sağlık, tanm ve kırsal konulannda
yetiştiriliyorlar.
imam
okullanna
burs ve
pansiyon
ayrıcalığı
• Yaklaşık 7 milyon öğrenciyi kapsayan Ilköğretim Genel
Müdürlüğü'nün 79 bin 188 öğrencinin yararlandığı 156 pansiyonu,
yaklaşık 500 bin öğrencinin bağlı bulunduğu Din Öğretimi Genel
Müdürlüğü'nün ise 40 bin 558 kişilik kapasiteli 261 pansiyonu var.
Ilköğretim Genel Müdürlüğü'ne bağlı okullardaki her 88 öğrenciden biri,
imam-hatiplerde ise her 12 öğrenciden biri pansiyonda kalabiliyor.
IŞIKKANSU
ANKARA - tmam-hatip okullann-
dakı öğrencilere, diğer normal okul-
larda okuyan öğrencilere oranla burs
ve pansiyon açısından çok daha fazla
olanak tanmdığı saptandı.
Ilköğretim Genel Müdürlüğü'ne
bağlı okullardaki her 88 öğrenciden bi-
ri, imam-hatiplerde ise her 12 öğren-
ciden biri pansiyonda kalabiliyor.
Yine Ilköğretim Genel Müdürlü-
ğü'ne bağlı okullardaki her 223 öğren-
ciden biri, imam-hatiplerde ise her 50
öğrenciden biri burs alabiliyor.
Kamuoyunda imam-hatip okulunda
okuyan öğrencilere "firsat eşitliği*' ta-
nınmadığı yolunda yoğun birkampan-
ya sürdürülürken. Milli Eğitim Bakan-
lığı'nın verileri, imam-hatip öğrencile-
rine "ayncahk" yapıldığmın bazı ipuç-
lannı veriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı Araştırma,
Planlama ve Koordinasyon Kurulu
Başkanlığı tarafından 1996 yılında ha-
zırlanan "Milli Eğitim ile Hgili Bilgi-
ler" kıtapçığına göre yaklaşık 7 milyon
öğrenciyi kapsayan Ilköğretim Genel
Müdürlüğü'nün 79 bin 188 öğrenci-
nin yararlandığı 156 pansiyonu, yak-
laşık 500 bin öğrencinin bağlı bulun-
duğu Din Öğretimi Genel Müdürlü-
ğü'nün ise 40 bin 558 kişilik kapasite-
li 261 pansiyonu var.
Yani, Ilköğretim Genel Müdürlü-
ğü'ne bağlı okullardaki her 88 öğren-
ciden biri. imam-hatiplerde ise her 12
öğrenciden biri pansiyonda kalabili-
yor.
Aynı şekilde tlköğretim Genel Mü-
dürlüğü'ne bağlı 7 milyon öğrencinin
içinden 31 bin 348'ine burs verilirken,
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'ne
bağlı 500 bin öğrenciden 9 bin 854'ü
burs olanağından yararlanıyor. Bu du-
rum, tlköğretim Genel Müdürlüğü'ne
bağlı okullardaki her 223 öğrenciden
birinin, imam-hatiplerde ise her 50 öğ-
renciden birinin burs alabildiğini
kanıtlıyor.
7 ayrı rapor sunulacak
Rektörler
Köşk'e
çıkıyor
EMtVEKAPLAN
ANKARA - Rektörler zir-
vesi, yann Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel başkan-
lığında Çankaya Köşkü'nde
toplanacak.
Demirel'e 7 ayn rapor su-
nacak olan rektörler, vakıf
üniversitelennden duyduk-
lan rahatsızlıklan dile geti-
rirken laik-demokratik cum-
huriyete aykın vakıf üniver-
sitesı kurulmasına izin ve-
rilmemesi gerektiğini vur-
guladılar.
Üniversite rektörleri. ya-
nn Çankaya Köşkü'nde ya-
pılacak "Rektnrler nrvesi''
için son hazırlıklan tamam-
ladı. 61 devlet ve kamu ünı-
versitesi rektörü, Demirel'e,
"vakıf ünKersiteleri-kamu
üniversiteleri entegrasyo-
nu". "Kıınımsalyapr, *üıû-
versitelerin fakülte. yükseko-
kul veenstitüleri. akademik-
idari kadrolan". "sorunlar",
"Üniversite-ortaöğretim iüş-
IdlerL, üniversiteye giriş sis-
temi''. "akademik kariyerde
bitimsel yeterlüik standardT
ve "uluslararası akrcditas-
yon" başlıklan altında görüş
ve önerilerinin yer aldığı 7
rapor sunacaklar.
Rektörler, önceki yıllar-
dan farklı olarak bu yıl so-
mnlannı uzun uzun açıkla-
maktansa yalnızca yatınm
ödeneklerinin yer aldığı tab-
lolan göstermekle yetindi-
ler. Raporda, yatınm öde-
neklerinin kesintiye uğra-
ması nedeniyle bina inşaat-
lannın tamamlanamadığı
belirtilerek emekli olan ya
da aynlan öğretim üyelerin-
den boşalan kadrolann kul-
lanımının serbest bırakılma-
masının büyük sorunlara y-
ol açtığı vurgulandı. Rapora
göre bazı üniversitelerin is-
tediği yatınm ödeneği ile
hükümetin uygun gördüğü
ödenekler şöyle:
Abantİzn*Baysal:l tril-
yon 47 milyar - 497 milyar,
Adnan Menderes: 1 trilyon
973 milyar - 460 milyar. Af-
yon Kocatepe: 918 milyar -
540 milyar, Akdeniz: 3 tril-
yon 669 milyar - 1 trilyon
773 milyar, Anadohı: 1 tnl-
yon 180 milyar - 727 milyar,
Ankara: 4 trilyon 440 mil-
yar - 1 trilyon 726 milyar,
Atatürk: 817 milyar- 721
milyar, Balıkesr: 1 trilyon -
395 milyar, Boğaziçi: 869
milyar - 371 milyar, Celal
Bayan 1 trilyon 685 milyar
- 776 milyar.
Vakıfüniversitelerine iliş-
kin raporda, vakıf üniversi-
telerinin devletin yükünü
hafiflettiği, ancak devlet
üniversitelerinden büyük bir
öğretim üyesi göçü yaşandı-
ğı ve vakıf üniversitelerine
devlet tarafından yardım ya-
pılmasının doğru olmadığı
göriişü agırlık kazandı. Ba-
zı rektörlerin görüşleri şöy-
le:
Prof. Dr. Kemal Güçfâol
(Abant tzzet Baysal Üniver-
shesi): Belli ideolojilere ba-
ğımlı, demokratik ve laik
Türkiye'nin varhğını tehli-
keye düşürücü nitelikteki
vakıf üniversitelerine izin
vermemek kaydı ile vakıf
üniversitelerinin kurulması
kolayiaştınlmalıdır. Öğre-
tim üyesi istihdamı ve ücret
politikalannda işbirliğine
gidilmelidir.
Prof. Dr. Cezmi Öncüer
(Adnan Menderes Lniversj-
tesi): Vakıfuniversitelen ka-
mu kaynaklan ile varlıklan-
nı sürdürecek ve devlet üni-
versitelerine gidecek maddi
imkânlann azalmasına ne-
den olacak şekilde oluşma-
malıdır. Bu üniversiteler
akademik personel ihtiyaç-
lannı mutlaka kendileri ye-
tiştirerek sağlamalıdır.
Prof. Dr. Yaşar Uçar (Ak-
deniz Üniversitesi): Vakıf
üniversitelerine sağlanan
devlet desteği kaldınlmah-
dır. Devlet ûniversitelerin-
den vakıf üniversitelerine
olan beyin göçünün aşın ol-
masını önlemek için devlet
üniversitelerinde gerçekçi
ücret politikalan izlenmeli-
dır.
Prof. Dr. Enver Hasanoğ-
lu (Gazi Üniversitesi): Her
vakfin üniversite kurmasına
izin verilmemeli, bu konuda
gerek vakfin gücü ve gerek-
se amacı doğrultusunda çok
iyi araşnrmalar yapılmalıdır.
RıdvanYenişen, polis maaşlaruun iyileştirUmesine yönelik tasannın Bakanlar Kunılu'nda imzaya açıldığını söyledi. (BERTAN AĞANOGLU)
AUşener:Polisiçin neyaptlsa azthrtstanbulHaberServisi-lçişleri Ba-
kanı Meral .\kşener, PKK lideri Ab-
dullah Ocalan'ı kastederek. "Erme-
nidöiü'1
ifadesini kullandı. Halkın ve
belediyenin katkılanyla yapılan Kâ-
ğıthane ilçesi Sanayı Mahallesi kara-
kolunun açılış töreninde konuşan Ak-
şener. "Ermeni dölü"nün Güneydo-
ğu'dakı halkı kandırarak dağlara çı-
kardığını ve ülkeyı bölmeye çalıştığı-
nı belirterek, "Düvel-i muazzama iş-
gal etmiş, hiç bir sonuç alamamışür.
Bugün eşkry-a da ortaya çıkıyor. böl-
meve caJısıyor, gene sonuç alamıvor.
alamayacak. alması mümkün değil.
İşte sizler karşundasuuz, işte karakol
arkamda; alması mümkün değil" dı-
ye konuştu.
Dünyanın hiçbir yerinde halkın
kendi cebinden para vererek. pölis ka-
rakolu inşa etmek gibi bir davranışı-
nın söz konusu olmadığım kaydeden
Akşener, "Bunlar bizim tek yürek ol-
dumuz somut davranışlardır. Emeği
geçen herkesi şükranla amyorum. Po-
lis için nev^ıpıisa azdv" dedi. Polısle-
rin canlan cebinde Güneydoğu'da ve
ülkenin heryennde görev yaptığmı,
onlann birer "kahraman"olduğunu
söyleyen Mşener, şöyle devam etti:
"Polisler. ülkenin asayiş ve huzuru-
nu sağlamak için u> kusuz, saat mef-
humu olmadan hizmet yapariar. Ço-
cuğunun okul masrafını karşılayip
karşılayamayacağını. düşüniirİer. üç
vesayhie evlerine giderler. ama o hiz-
met ettikleri alanda bu endişekrini as-
la bize yansıtmazlar. Çünkü onlar bi-
rer kanramandır."
Içişlen Bakanı Akşener, halkın kat-
kilarıyla yapılan karakol binasmın
yanmda Kâğıthanelilerden bir de hü-
lcümet binası yaptırmalarmfistedi.-
Akşener, pazartesı gününden itibaren
hazineden bir yer tahsis edilebilmesi
için çalışmalara başlayacağını söyle-
di ve Kâğıthanelilerden "Bu karakol
binası gibi güzel bir bina inşa etmele-
rini" istedi. Törende konuşan tstan-
bu! Valisi Rıdvan Yenişen de emniyet
mensuplannın maaşlannın iyileştiril-
mesinin Bakanlar Kurulu'nda imza-
ya açıldığını duyurdu. Vergınin yüz-
de 40'ının toplandığı, sanayi üretimi-
nin yüzde 40'ının yapıldığı. ticaretin
yüzde 55'inin gerçekleştiği Istan-
bul'u yönehnenin "çokzor" olduğu-
nukabullenen Yenişen," ttirafetmek
gerekirse, 12 mihonıı aşan nüftısu, iş-
çi-öğrenci potansiyeU. kozmopolit ya-
pısı, yasadışı kuruluşlarui da genel
merkezlerini burada oluşturmaları
sonucunda ülkemizde işlenen suçla-
nn vüzde 40"ı İstanbul"da" dedi.
M i l l i E ğ i t i m B a k a n ı S a ğ l a m , C u m h u r i y e t ' e a ç ı k l a d ı
4
Dk adun, ilkokullara 6. snnPANKARA (Cumhuriyet Bflrosu) - Milli Eğitim
Bakanı Mehmet Sağlam. 28 şubatta yapılan
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında
alınan ve yaptınm uyansı ıçeren kararlar
arasında yer alan 8 yıllık kesintisiz temel
eğitime geçiş konusunda geri dönüş
olmayacağım \Tirguladı. "İlkaşamada,
ilkokullara 6. sınıf eklenecek"diyen Sağlam,
okullarla ilgilı "fiziki durum
envanteri"çıkardıklannj ve altyapı
çalışmalannın büyük bir hızla sürdüğünü
bildirdi. Sağlam, önceki gün kendisini ziyaret
eden MGK Genel Sekreteri Orgeneral tlhan
Kıbç'la "a>nı şeyleri düşündüklerini"söyledı.
Milli Eğitim Bakanı Sağlam. MGK
kararlannın ardından RP'nin gerilimi
tırmandıncı açıklamalan nedeniyle gündemin
ilk sıralanna yerleşen 8 yıllık kesintisiz
zorunlu eğitim konusundakı tartışmalar
sürerken Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "8
yılhk kesintisiz eğitimden dönüş olamaz" dedi.
Sağlam, toplumun bu konuda bir beklentiye
girdiğini ve aksi bır adımm atılamayacağını
belirterek, uygulamaya geçilmesi için gerekli
altyapı çalışmalannın hızla sürdüğünü
açıkladı.
'OrtaokuUara yeni öğrenci yok'
Uygulamanın. 1997-1998 dersyılına
yetiştirilmesi için çaba harcadıklannı anlatan
Sağlam. ilk aşamada ilkokullara 6. sınıfın
ekleneceğini, daha sonra 7. ve 8. sınıflann
açılacağını söyledi. Sağlam, "Şu anda imam-
hatip ve diğer uselerin orta kısımlanna devam
eden öğrencilerin mezun olmasını bekleyeceğiz.
Buralara yeni öğrenci almavacağız. Öncelikle
Ukokultarda 6. sınıflar oluşturarak, öğrencilerin
buralara devam etmesini sağlayacağız. tmam-
hatip ve diğer Uselerin orta kısımlanndaki
öğrencilerin tümünün mezun olmasından
sonra, riimüyle sisteme geçilmiş olacak" diye
konuştu. Sağlam, yeni uygulama ile ilgili
derslik ve diğer gereksinimlerin belirlenmesi
için "fizfld durum eırvanteri" çıkardıklannı
belirterek, konunun bir an önce, öğrencileri ve
velileri tedirgin etmeden uygulamaya
geçirilmesi için çok yönlü bir çahşma ıçinde
olduklannı dile getirdi.
Sağlam, MGK Genel Sekreteri Kılıç'ın, önceki
gün kendisine yaptığı zıyaretle ilgili olarak da,
"Yapılan çauşmalaria ilgili olarak görüştük.
Yarartı bir gorüşme oldu. Kendisi gibi
düşündüğümü gördü ve memnun oldu"
değeriendırmesini yaptı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Ya Sol, Ya Asker!
Haftalardır herkes sorunu yanlış tan'mlıyor:
- 'Ya şeriat ya darbe' ikileminden kurtulmalıyız!
Yanlış tanım yanlış tanı (teşhis) demektir. Yanlış
tanıdan yola çıkınca da hastayı iyileştiremezsiniz.
Türkiye'nin yeniden karanlığa çekilmesine rıza
gösterilmeyeceği, gösterilemeyeceği belli oldu. Bir
Iran örneği burnumuzun dibinde iken -ve gözleri-
mizin önünde oluşmuşken- aymazlığın da bır sını-
n olması doğaldır.
Ülkeyi adım adım bir yüzde 20'nin diktatörlüğü-
ne terk etmek... Bu olmayacak!
öyleyse sonjnu doğru tanımlamalıyız ki, çözüme
giden yolda boşuna zaman yitirmeyelim.
• • •
Sorunun çözümü şu ikilemde gizli:
- Ya sol, ya asker!
Adım adım bir din devletine gidilmesine göz yum-
mak söz konusu değil. Buna engel olabilecek güç
ise ya soldur ya da asker... Çünkü Refah zihniyetı-
nin güçlenip bugüne gelmesinı sağlayan, ANAP ve
DYP'nin temsil ettiği sağdır.
Ve o sağın, hatasını anladığına dair, açık bir be-
lirti yoktur.
İmam okullannı laik okullara rakip haline getiren
onlardır. Cumhuriyeti yıkma yeminlerinın edildiği
Kuran kurslanna göz yuman onlardır. imam okul-
lannın orta kısımlarını 8 yıllık temel eğitimin dışın-
da tutma düşüncesinin şampıyonlan da onlardır.
Daha bir yıl önce zamanın başbakanı Mesut Yıl-
maz aynı şeyi savunmuyor muydu? Daha ıki ay on-
ce, "Milli Ihanet Eğitimi" Bakanı Mehmet Sağlam
aynı düşüncede değil miydi?
Ordu kararlı bir tutum takınmasa, "hidayef'e
ererier miydi?
CHP ve DSP zaten hazır... ANAP ve DYP de iç-
tenlikli ise MGK karariarının yaşama geçirilmeme-
si için ne engel var?
• • •
- Ya sol, ya asker!
Bu gerçeği anlayanlar giderek çoğalıyor... Ama
Sayın Ecevit ile eşi -ve de etraflarındakı bir avuç
siyasetçi- gözlerini yummakta, kulaklarını tıkamak-
ta ısrarlılar.
Rejim elden giderse okkanın altına ilk gidenin de
Refah olacağı belli. Ama ötekiler de Erbakan'lar-
la, Ceylan'larla, Gökçek'lerle, falan ve filanlarla
birlikte tarihe gömülecekler.
DYP ve ANAP, Menderes ten bugüne gelen çiz-
ginin sorumlusu olduklan için... DSP ve CHP ise tek
"sMIçıkış" yolunu tıkadıkları için...
Getirin ikisini "ödünsüzbirortakprogram"üa bir
araya... Işçi, esnaf ve kadın kuruluşlannı, ADD'le-
ri, ÇYDD'leri, meslek odalarını toplayın etrafınıza...
Bakın Türkiye'de her şey nasıl birdenbire değişiyor.
Ve bakın!.. DYP'nin, ANAP'ın tabanında "karanlık
korkusu" içindeki insanlar, size nasıl koşuyorlar.
Ama bunu yapamıyorlar... Yapacakları da yok!..
Peki yapamıyorlar diye; yeni bir sol parti mı kurma-
h?
Hayır!.. Çünkü yeni bir parti, solda yeni bir bö-
lünme demek. Uzun vadeli bir toparianmaya ise ül-
kenin ye rejimin zamanı kalmadı.
' . • • •
Olacaklar gün gibi ortada!
Bu hükümet, MGK kararlannın suyunu çıkara-
cak... Bakkal kurnazlığı ile gün kazanmaya çalışa-
cak... Şeriatçı kadrolaşmayı sürdürecek...
Darbeden önceki son çare olarak 15-20 DYP
milletvekilinin hükümeti yıkmaya katılması sağlana-
cak... Ya ondan sonrası?
Bir "reform hükümeti"ri\n kurulması olasılığı var
mı?.. Korku dağlan tutmazsa hayır!
Yoksa erken seçim bir çözüm mü?.. Eğer solda
ve sağda -özellikle de solda- oylann birleşmesıni
sağlamayacaksa.. hatta çağdaşlıktan yana oylann
-çağdışı azınlık diktasına karşı- "ceprıe"leşmesine
olanak vemneyecekse... Hayır!
Demokrasimizin geleceği. kısa vadede bu "ha-
y/r"lardan en az birisinin "evet"e çevrilmesine.. or-
ta vadedeki geleceği ise solun güçlenmesine ve ta-
rihsel işlevini yeniden üstlenmesine bağlı.
Birincisi zaman kazandırır... Ikincisi ise sorunu
çözer.
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
'îmam-hatiplere
karşı çıkmak
dinsizliktir'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Diyanet
Vakfi'nın hazırladığı "Türk
Eğitim Sistemi- Altematif
PerspektiFadlı geniş kap-
samlı kıtap, Türkiye'de ev-
rensel ve bilimsel eğitim sis-
temi içinde "düıseJ eğitim"
yapıldığını ortaya koydu.
İmam-hatip okullannın 'din
eğitimi' verdigi vurgulanan
kitapta, "imam-hatiplere
karşı çıkmanın dinsiztik an-
lamına geleceği'' göriişü sa-
vunuldu.
Türkiye Diyanet Vak-
fi'nm geçen yıl düzenlenen
15. Milli Eğitim Şûrası ön-
cesi yayımladığı kitapta, ya-
salara ve anayasaya göre, i-
mam-hatip liselennin genel
kültür formasyonu ve din
eğitimi veren eğitim ve öğ-
retim kurumlan olarak ka-
bul edildiği savlandı ve şu
saptamaya yer verildi:
"İmam-hatip liseteri. ge-
nel liseler gibi 'yükseköğre-
nime hazırlayıcı programlar
uygulayan öğretim kurum-
lanözelliği de taşı>an 'din
eğitimi'kurumlandır'*'
İmam-hatip okullannın
"din eğitimi" veren kurum-
lar olduğu vurgusunu yap-
mak amacıyla imam-hatip
lisesi mezunu olmanın din
görevliliği için gerekli, an-
cak yeterli olmadığı dile ge-
tirilen kitapta. şöyle denildı:
"Din adamıoiabflmek için
Diyanet İşleri Başkanlığı
bünyesinde. din görevliliği
için bir kadroya atanmakge-
rekmektedir. Ö>1e ise. imam-
hatip lisesi din adamı yetişti-
ren bir kurum değil, din eği-
timi veren bir kunımdur.
Din adamı olmak, kişinin
tercihine ve Diyanet işleri
Başkanbğı'nın yeterli gör-
mesine bağlıdır. Bu durum-
da. imam-hatip liselerini,
'eğıtim hakkı'na dayah ola-
rak devletin tekeline aldığı
din eğra'mini veren kurumlar
olarak kabul etmek gerek-
mektedir."
lmam-hatiplere "nıesleki
okul" olarak bakılmaması
gerektıği ısrarla dile getiri-
len kitapta. imam-hatip
okullanna karşı çıkanlarla il-
gili şu yorum yapıldı:
"İmam-hatip liselennin
genel liseler gibi yaygınlaş-
masını da. toplumdaki din
eğitimi talebinin. anavasal
'eğitim hakkı olarak yerine
getirilmesi olarak görmek
gerekir. İmam-hatip ILseleri-
nin genel liselere dönüşmesi-
ne vapılan itiraz da bu yüz-
den mesnetsi/dir. İmam-ha-
tip lisesine çocuğunu veren
ebe\e> n, çocuğunun din eği-
timi yanında genel eğitim de
almasını istemektedir.
İmam-hatibe karşı çıkanlar
ise şunu demektedir: Şayet
bu çocuk imam-hatip lisesi-
ne değil, normal liseye gitse.
ben onu ailesinden aldığı di-
ni terbiyeden uzaklaşdrabili-
rim. Bu laiklik değiL resmen
dinsizliktir."