Katalog

28 MART 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Rum kesiminde Yunan bayrağı yakddı • LEFKOŞA(AA)- Kıbns Rum kesiminde, Limasol şehrinin Ayio Fila semtınde, Yunan Ulusal Günü kutlamalan için asılan Yunan bayraklannın çalınarak yakıldığı bildirildi. Sımenni gazetesinın haberine göre kimlığı belırlenemeyen kişiler, Yunan bayraklannı, asılı bulunduğu yerden çalarak mıllıyetçi kulüplerin önüne götürüp yaktılar. Rum polisinın. olayla ilgili soruşturma başlattığı behrtildi. Sudan'da çatışmalar süruyor • HARTUM/ASMARA (AA) - Sudan, Eritre askerleri ve ısyancılann, Sudan'ın Eritre sınmndaki ordu mevzılerinı topa tuttukJannı açıkJarken, isyancılar ise sınırdaki 3 kasabayı ele geçirdiklerini, çatışmalarda 200 askerin öldügünü bildirdıler. Sudan Ordu Sözcüsü yaptığı açıklamada, önceki sabah erken saatlerden itibaren, Eritre askerleri ve bir grup isyancının, Garura ve ttairba'daki ordu ileri karakollannı topa tutmaya başladıklannı söyledi. Ancak sözcü. saldında ölen ya da yaralanan olup olmadığı ve çatışmalann yoğunluğu konusunda aynntılı bilgi vermedi. Sudan muhalefetini toplayan Ulusa! Demokrarik lttifak ise Kızildeniz kıyısı yakmında Eritre sınınnda bulunan Karoka, Eterbe ve Şebr kasabalannı ele geçirdiklerinı iddıa ettı. Afganistan'da çığ: 80 kayv • KÂBİL(AA)- Afganıstan'ın kuzeyindeki Hındukuş sıradağlannda bulunan Salang geçidine, peş peşe çığ düşmesı sonucu en az 80 kişinin • kaybolduğu bildirildi. • (Wffh Mî (AİP). son günlerde bölgede meydana gelen benzen olaylarda yüzden fazla kişinin kaybolduğunu duyurdu. Başkent Kâbil'e gitmek üzere Sovyet yapımı bir yolu kullanan yolculann kaya ve çığ düşmesi ya da dondurucu soğuğun kurbanı olduklan belirtilıyor. Avustralya'da ötanazi yasaklandı • CANBERRA(AA)- Avustralya'da bir eyaletin parlamentosunun dünyada bir ilki gerçekJeştirerek kabul ettiğı ötanazıyi serbest bırakan yasa, yaklaşık 8 ay sonra kaldınldı. Avustralya Genel Valısi Sir William Deane, lngiltere Kraliçesi Elisabeth'i temsilen, federal parlamentonun ötanazıyi yasaklayan yasa tasansını dün ımzaladı. Avustralya'nın Kuzey Bölgesi eyaleti pariamentosu. geçen temmuz ayında, tedavisi mümkün olmayan hastalann ölümüne ızin verilmesi anlamına gelen ötanaziyi serbest bırakmıştı. Savcılık 6 Türkün öldüğü yangının dışandan birileri tarafından çıkanldığını tahmin ediyor Lahey yangmı büyiik olasıhkla 'KU1NDAKLAMA'• Lahey Savcılığı'ndan yapılan açıklamada, yangının (yüzde yüze yakın bir olasılıkla) dışandan çıkanldığı sonucuna ulaşıldığı belirtildi. AMSTERDAM (AA) - Lahe> Savcılığı'ndan açıklamada, poli- sin teknik araştırması ve savcılığın laboratuvar incelemelennden, ön- ceki gün bir Türk aılesınin evinde meydana gelen yangının, dışardan birileri tarafından çıkanldığı sonu- cuna ulaşıldığı bildinldi. Açıklamada, "Schilderswijk semtindeki Frans Hals caddesin- de 25 Mart'ı 26 Mart'a bağlayan gece çıkan ve 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangının, (vüzde yü- ze yakın bir olasılıkla) dışandan çıkanldığı sonucuna ulaşıldığı" belirtildi. Soruşturmanın selame- ti açısından şu an için daha fazla bilgi verilmeyeceği belirtilen açık- lamada, olaym tüm yönlenyle açı- ğa çıkanlması için 30 kişilik bir ekibin görevlendırildıği kaydedıl- di. Açıklamada, bu olay ve aynı gece Türkler'e ait diğer yerlerin de kundaklanması ile ilgih 5 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.La- hey'de önceki gün meydana gelen olayda, Kösedağ ailesinın bın 1,5 aylık bebek olmak üzere 6 üyesi can vermişti. Hollanda basınında da konuyla ilgili çıkan haberlerde, yangmda 5 çocuğu ve kansını kaybeden Zeld Kösedağ ve bazı görgü tanıklan- na dayanılarak, kundaklama ihtı- malinin de söz konusu olduğu be- 2 yaşındaki Esma Kösedağ Feci yangından sağ kurtuldu. Vanguı Kösedağlann oturduğu eviıı girişinde başladı. lirtildi. Büyükelçinin açıklaması Türkıye'nin Lahey Büyükelçısı Baki İlkin, Lahey'de bir Türk ai- lesinın beş ferdinın ölümüyie so- nuçlanan \e nedeni henüz belirle- nemeyen yangın konusunda, "Kö- sedağ ailesinın acısını derin üzüntü ile paylaşıyoruz" dedi. Olaydan denn üzüntü duyduğunu bildıren Büyükelçı Ilkın, gazetecı- lere yaptığı açıklamada, Zeki Kö- sedağ ile görüştüğünü. ancak ken- disinin geçırdıği şok nedeniyle yangının nasıl başladığı ve geliş- tiği hakkında aynntılı bilgi vere- mediğini belırttı. Kösedağ'ın sa- dece. "Evin orta katında aüece uyurken bir patlama ile uyandı- ğını ve ateşin bir anda orta katı da sardığını" söyledığinı belir- ten Ilkın, tahkikatı yürüten savcı- nın, kundaklama ıhtimaiıni de göz önünde bulundurduğunu kaydetti. flkin, ailenin cenazelerinin Cu- ma gecesi Türkiye'ye getirilmesi için kendilerine yardımcı oldukla- mu belirtti. "Aynı gece Türk- ler'e ait iki binanın kundaklaıı- masının, ister istemez Kösedağ ailesinin evinde çıkan yangının da bir kundaklama sonucu çık- mış olması ihtimalini akla getiri- yor" dıyen İlkin, ancak Hollanda makamlannın sürdür- düklen tahkıkatın sonucunun bek- lenmesi gerektiğini kaydetti. İl- kin, Hollanda makamlan ile sürek- li temas halınde olduklannı belir- terek, olayın bir kundaklama sonu- cu meydana geldiğınin anlaşılma- sı halinde, "Suçlunun veya suçlu- ların yakalanıp cezalandınlraa- larının takipçisi olacaklarını" söyledi. 'Olay aydınlansırT Çahşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Necati Çelik, Lahey kentin- de bir Türk ailesinin evınin yan- ması olayının bir an önce aydınlı- ğa kavuşturulmastnı ıstedi. Çelik, yaptığı yazılı açıklama- da, Kösedağ ailesinin evinde mey- dana gelen yangın sonucunda, ai- lenin 6 ferdinin vefatından millet- çe büyük üzüntü duyulduğunu bil- dirdi. Necati Çelik, şöyle dedi "Olayla ilgili ilk haberler, bir sa- botaj olabileceği konusunda cid- di kuşkular doğurmaktadır. Hol- landa yetkiü makamlanndan bir an önce olayın aydınlığa kavuş- turulmasını istiyor ve bekliyo- ruz." Çelik, vatandaşlanmızın sosyal güvenlikleri bakımından, Hollanda yasalanndan kaynakla- nan tüm hak ve çıkarlanmn yakı- nen takibi için Lahey Çalışma Mü- şavırlığı'negerekli talimatın veril- diğinı dp kaydetti. Bu arada, Lahey'de yanan eve, Türk vatandaşlan akın ediyor. La- hey YabancilarMerkezi, çiçekler- le bına önünde toplanılması için çağn yaptı. Toplu ziyarete, Hol- landa Parlamentosu'ndan bazı mıllervekillerinin de katılmalan bekleniyor. Mısır'da bilimsel (!) öneri Rüşvet yerine 'bahşiş fonu'I^Dış Haberler Servisi - Mısır'ın tanınmış ekonomıstle- "nnden MMıat Hasaneyn'in. devlet memurlanna venlen "bahşişlerur ulusal bir fonda toplanıp sonra da eşit ola- rak tekrar memurlara dağıtılması önerisi tartışmalara yol açtı. Kahire'dekı Amenkan Üniversitesi'nde öğretim gö- revüsı olan Hasaneyn, bu önerisi ile rüşvete yeşıl ışık yaktığı yolundaki suçlamalan reddederek "Rüşvet, hak etmediğiniz halde yapılan ödemedir. Halbuki bahşiş bir şeyin karsılığı olarak verilir. Dolayısıyla bu bir ihlaJ de- ğjknr" dıyor. Hasaneyn'in önerisine karşı çıkanlardan bırisi de Mı- sır 1dan Mahkeme Başkanı Sabri el-Biyali oldu. Bahşiş- lerin ulusal bir fonda toplanmasını, suçu örgütleme gi- nşimi olarak tanımlayan Bıyali, bahşiş ile rüşvetin aynı şey olduğunu ileri sürdü. Hasaneyn ise Mısır'da bürokrasi engeline takılmak istemeyen insanlann devlet memurlanna yılda 1.5 mil- yar dolar "bahşiş" verdiğini ifade etti. Hasaneyn, söz ko- nusu fonun kurulması durumunda devlet dairelerindeki işleyişin hızlanacağını, devlet memurlarının aldıklan ücretın artacagını ileri sürdü. Hasaneyn'e göre, bu fon sayesinde ileride bütçe açığının daha da büyümesine yol açacak özelleştirmeye de gerek kalmayacak. Biyali, bahşişın yaygın olmasında maaşlann düşük ol- masının ve bürokrasinin önemli rolü olduğunu konusun- da Hasaneyn ile aynı görüşte olsa da bahşişin önünün alınması için devlet dairelennin özelleştirilmesi gerek- tiğini savunuyor. Mısır'da devlet memurlanna bahşiş vermek bu ülkede yaşamın bir parçası haline gelmış. 1996'da, idari mahkeme tarafından görülen davalann yüzde 28'inın yolsuzluk davalan olduğu belirtildi. Hasaneyn 'ın önerisine devlet memurlannın bir kısmı da karşı çıkıyor. Devlet memuru Abel Razek, "Herkes emeginin karşıhğını almaİL Neden ben bir beJgeyepul ya- pıstırmak ya da bir imza atnrmak tçin deli gibi uğraşır- ken, bunun için parmağını bile oynatmayan bir memur- la bu bahşişi paylaşayım ki" diye soruyor. Razek ve ar- kadaşlan, bahşiş çizelgesı bıle hazırlamışlar. Bahşiş üc- retı, işin zorluğu. müştennin ne kadar paralı olduğu ve devlet memurunun kıdemine göre değişiyor. Ramallah'taki çatışmalarda bir FUistinli çocuk, İsrail askerlerinin plastik mermMerryle yaralandı. Israil îşçi Partisi lideri Peres, Netanyahu'yu eleştirdi 'Aptal olmak zorunda mıyız?' Bu bayramda tatil yapın. CLUB TEOS VILLAGE, antik Teos kentine birkaç kilometre uzakiıkta, 600 nf'lik havuzu, çocuk havuzu, özel plaj ve koyu, iki katlı Türk evieri, amfitiyatrosu, diskosu, çarşısı, rüzgâr sörfünden dalgıçlığa, atçılıktan okçuluğa, basketboldan bilardoya olağanüstü spor imkânlanyla, tatil yapmak isteyenlere özel bir köy. Bu tatilde mutlaka CLUB TEOS VILLAGE'a geiin, farklı bir tatil geçireceksiniz. • Rüzgâr sörfü • Deniz bisikleti • Mini golf • Masa tenisi • Tenis • Voleybol • Basketbol B E D A V A Sabah ve akşam açık büfe (şarap dahil) 0-6 yaş grubu ücretsiz 7-15 %50 indirimli. 4 C E C E 5 G Ü N Y A R I M P A N S İ Y O N 1 2 . 0 0 0 . 0 0 0 T L . (KDV dahildir) ftgean Sea CLUB TEOS VILLAGE, Izmir'e 50 km, Seferihisar'a 8 km, Sığacak'a 2 km. uzaklıkta. CLUB TEOS VILLAGE Rezervasyon Tel.: (232) 745 74 67 Faks: (232) 745 74 75 D«ş HaberlerServisi - Doğu Kudüs 'te yenı Yahudı yerleşimlen kurma ginşım- leri ile Ortadoğu banşını tehlikeye so- kan tsrail Başbakanı Benyamin Netan- yahu'ya bir tepki de eski Başbakan Şi- mon PCres'ten geldi. İsrail'in eskı baş- bakanı ve muhalefetteki Îşçi Partisi li- deri Peres, yenı Yahudı yerleşımleri kur- magirişimini "aptalca" olarak tanımla- dı. Bu arada ABD'nin Ortadoğu temsil- cisi Dennis Ross Ortadoğu banşını "kurtanna" çalışmalan çerçevesinde dün Fas'ın başkenti Rabat'ta Fılistin Devlet Başkanı Yaser Arafat ile bir ara- ya geldi. Ozel bir ziyaret için geldiği Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen bir bastn topiantısmda konuşan Peres, "Kudüs'te inşaat yapma hakkunız var, ancakaptal olmakzorunda değiliz" de- di. "Kudüs'tedaha önceskandalasebep • îsrail hükümetinin Doğu Kudüs'te bina değil skandal inşa ettiğini sa\aınan Şimon Peres, çözümün ulusal birlik hükümeti olduğunu belirtti. olmadan pek çok kereler inşaadar yap- bk. Ancak bu kez bina değil skandal in- şa ediyoruz" şeklinde konuştu. Peres, banşın ilerlemesinin Israil'de ancak "ulusal birtik" hükümeti oluşturulma- sıyla sağlanabileceğinı kaydetti. ABD'nın Ortadoğu temsilcisi Ross, İsrail ve Filistinlileri, çatışmalan sona erdirmek ve banş görüşmelerini yeni- den başlatma gırişimleri kapsamında dün Arafat ile 2 saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmenin ıçeriğı hakkında bir açıkJama yapılmazken Arafat'ın sözcü- sü Marvan Kanafîni "L'zun ve çetin bir görüşme oldu. Tekrar buiuşma kararı alındı" dedi. Dennis Ross'un daha sonra Netanyahu ile görüşeceği bildinldi. Asya gezisinı kısa keserek Fas'a gelen Arafat, ABD'nin Ortadoğu temsilcisi ile toplantıya başlamadan ön- ce yaptığı açıklamada, "Doğu Ku- düs'ün Yahudileştirilmeye çahşdması Oslo Anlaşması'na karşı işlenmiş bir suçtur" şeklinde konuştu. Öte yandan.İslam Konferansı Orgü- tü bünyesindekiKudüs Komıtesi'nin Fas Kralı 2. Hasan tarafından açılan toplan- tısı sonunda Israil'in Yahudı ylerleşim birimleri kurma çalışmalan kınandı. Arap ülkeleri ile tsrail arasındaki ilişkı- lenn donduruması yönünde ise bir ka- rar alınamadı. Bu arada, Filistinli gös- tericıler, Batı Şeria'nın Ramallah ken- tinin güneyınde yürüyüş yaptılar. tsrail askerleri göstericilere plastik mermıler- le karşılık verdıği bildirildi. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Ne MuUu Bize ki... Başbakan Erbakan, geçen yıl übya'da Muam- mer Kaddafi ııin yağdırdığı hakaretlerı sıneye çekıp Türkiye'ye döndükten sonra düzenlediği basın top- lantısında, "Ülkeme muzafferbir Romalı komutan gi- bi döndüm" demışti. Erbakan, kendi yaptığı benzetmeyi pek sevmiş ola- cak ki, Almanya Dışışleri Bakanı Klaus Kinkel'in An- kara'ya ziyaretinden 24 saat önce bir "Romalı komu- tan" havasıyla yaptığı konuşmada Almanlann AB çer- çevesinde Türkiye'ye verdikferi sözü tutrnamalan ne- denı ile "önlerine bakmakzorunda" kalacaklannı söy- ledi ve Kinkel'i ima ederek "Yann kendisi de bunu his- sedecektir" dedi. Ancak "çetin ceviz" çıkan Kinkel "Romalı komu- tan"a pabuç bırakmadı. Haber üzerine ziyaretini ge- ciktirdi, Ankara'ya geldikten sonra da ayağının tozuy- la yaptığı açıklamada "Başbakanınızın sözü tekzip edilmese ıdi Türkiye'ye gelmeyecektim. Türkiye'ye başım dik geldim. Utanmam için bir neden yok" de- di. Kinkel Erbakan'a diplomasi dersi de vererek "Ka- palı kapılar ardında birbihmize her şeyı söyleyebili- riz. Ancak dışanya konuşurken dılimıze hâkim olma- mızgerekir. Artık megafon pol'rtıkasını sürdürmekten vazgeçmeliyiz" şeklinde konuştu. Yanı Almanya Dışışleri Bakanı, Erbakan'a "Dilini tutmayı öğren; megafon politikasından vazgeç" de- di. Erbakan da IJbya macerasını çağnştıran bir şekil- de Kinkel'i *'muzaffer bir Romalı komutan" gibi din- ledi. Gerçi suçu medyaya atması biraz ayıp oldu ama, unutmayalım "muzaffer Romalı komutanlar" da in- sandır. Onlar da bazen hata yapabilırler. ••• Iç politika uzmanlık alanımız değil. Ama emin olun, Türkiye dtş politikada Erbakan ve Tansu Çiller gibi sert politikacılara sahip olmasından ötürü çok şans- lıdır. Anımsarsınız, Tansu Çiller, Kardak krizı sırasında Türkiye'nin Ege'deki adacıklar ıçın gerekirse savaşa gideceğıni söylemiş, Yunanistan'la savaşın eşiğine gelmiştik... Gerçi bu açıklama Türkıye'nin dış polıtıkasına ters düşüyordu. Zira, Türkiye Ege'de sadece karasulan- nın 12 mile çıkartılmasını savaş nedeni (casus belli) sayıyordu. Nıtekım zamanın Dışişlen Bakanı Deniz Baykal Çiller'in açıklamasını düzeltmek zorunda kal- mıştı. Ama olsun. Çiller'in o açıklamasıyla, dünya âlem Türkiye'nin ne denli sert olduğunu anladı. Ya Sayın Çiller'ın masalan yumruklaması... Çiller, Dışışleri Bakanı olarak ziyaret ettiği Mosko- va'da Rusya Başbakanı Viktor Çernomırdin'le ko- nuşurken masaya yumruğunu vurarak (aklımızda yan- lış kalmadıysa üç ya da dort kez), Rusya'yı Kıbnslı Rumlara silah satmaması ıçın uyardı. Dışişlen Baka- nı Türk gazetecılere Erbakan gibi "muzaffer bir Ro- malı komutan" havasıyla yaptığı açıklamada Çerno- mırdin'le konuşurken masayı nasıl yumrukladığını an- lattı; Rusya'nın Rumlara sılah satmayacağını söyledi. Çiller'in basın toplantısından iki hafta sonra da Rus- ya'nın Kıbrıs Rum yönetimine S-300 füzelen sataca- ğı açıklandı. Çiller masayı yumruklamaya başlayınca, Çerno- mırdın herhalde heyecan ve korkudan Dışişlen Baka- nımızın "Rumlara füze satmayın" sözünü, "Rumlara fuze satın" diye anlamış ve hemen Rumlaria S-300 anlaşmasını yapmıştı. S-300 anlaşması ortaya çıktıktan sonra Çiller'in "Bu füzelen vururuz" şeklindekı açıklaması da çok yarar- lı(!) olmuş, Türkiye'yi destekleyerek Rumlan eleştiren Batı kamuoyu, bir anda Türkıye'nin aleyhinedönmüş- tü. ••• Size bir şey söyleyeyim mı!.. Ne mutlu bize kı, dış polıtikamız Başbakan Erba- kan ve Dışişlen Bakanı Çiller gibi yeteneklı kişilerin us- taellerinde... 30 KİSİ BÖĞLXDU Sığuımacıları denize attılar • Yemen'e gitmek üzere Somali'den yola çıkan 275 sığınmacıdan 30'u gemiciler tarafından denize atlamaya zorlandı. SANA (.\FP) - Somali'den tekneyle Yemen'e gitmek üzere yola çıkan 275 Somalıli sığınmacının 30'unun boğulduğu bildirildi. Birleşmış Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Temsilcisi, aralannda kadın ve çocuklann da bulunduğu 30 sığınmacının tekne mürettebatının zoruyla denize atladığını ve Yemen kıyılannda boğulduğunu belirtti. Temsilci, mürettebatın sığınmacıiara çok kötü davTandığını ve sürekli uyuşturucu kullandıklannı söyledi. UNHCR yetkılisi, gemının 18 mart günü Yemen'e ulaştığını ve sığmmacılann Aden'in güneymdekı Jahine sığınmacı kampına yerleştirildiklerini söyledi. Temsilci, 8 kışılik gemi mürettebatı tarafından dövülen 20 kişinin hastaneye kaldmldığını belırttı. UNHCR verilerine göre Yemen'de 50 bin Somalili sığınmacı yaşıyor WASHINGTON ONLARI ARTIK İSTEMİYOR Contralar ağlıyorDış Haberler Servisi - Nikaragua'daki iç savaş sırasında ABD'ye kaçan, aralannda solcu Sandinista Hükümeti'ne karşı bu ülkenin desteğiyle savaşan contralann da bulunduğu 50 bın Nikaragualı. smırdjşı edılme tehlikesıyle karşı karşıya kalınca Başkan Bill Clinton hakkında dava açtılar. Amenkan Göçmen Yasası'nda yapılan ve 1 nisanda yürürlüğü konacak değişiklikler sonucunda çoğu Miami'de yaşayan yaklaşık 50 bin Nikaragualı sınırdışı edilme tehlikesi ile yüz yüze kalacak. Nikaragualı sığmmacılann avııkatlanndan Atfonso Oviedo- Reyes, "Bu insanlara ABD'ye ilk geldikleri zaman sığınmacı statüsü tanınmakydı. Politik hesaplar yüzünden bu yapılmadı" dedi. Nikaragualı sığınmacılardan bir kısmı, 1980 yılında ABD desteğiyle solcu Sandinista Hükümeti'ne karşı savaşan eskı contralar. Davacılardan NoraBritton adındaki Nikaragualı, "Kamnuzı akıttık. Amerika'yi konımak için Nikaraguahlan kulhnduar. Bu aynmcıhktu-. Bu belki de bizim yaklaşımınuzdan kaynaklanıyor" dedi. Dava metnınde, Nikaragua'daki contra saldınsmın başlamasına ve bınlerce Nikaragualının ülkelerinı terk etmesine ABD dış politikasının sebep olduğu belirtılerek, davacılara mülteci statüsü tanıması gerektıği belirtildi.