Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28MART1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Her yaştan seyirciye hitap eden, doludizgin 'melo' özellikleriyle yüreğe dokunan bir film
Iııaıw% mucize ve gerçelder
1970'lenn bai)inda. tskoçya'nın kuze-
yinde, dağbaşında, uygarlıktan ırak ıssız,
tenha. küçük bir kasabada yaşayan, ala-
bildiğine saf, masumiyet timsali, melek
gibi bir genç kız olan Bessie (Emiry Wat-
son), denizden petrol çıkanlan dev bir
platformda çalışan, bir rock yıldızı gö-
rünüşündeki, iriyan, serseri ruhlu. Is-
kandinav işçi Jan'la (Stellan Skarsgad)
evlenir, bütün çevresinin karşı çıkması-
na karşın.
Cınsellik hakkında pek bir şey bilme-
yen kız, deneyimli kocasından çok şey
öğrenir çabucak ve doğal biçimde. Kısa
ama son derece mutlu geçen balayı gün-
lerinde, bütün hayatını, annesi, büyükba-
bası ve arkadaş gibi takıldığı, yakın za-
manda ölmüş ağabeyinden dul kalmış
yengesi, hemşire Dorothy - Dodo'dan
(Katrin Cartlidge) oluşan kapalı bir aile
içinde sürekli 'korunarak' geçirmiş, hep
yasaklarla çevrili, küçük bir dünyada bü-
yümüş, genç ve masum Bessie'cik, aş-
kı. cinselliği öğrenir, hayatının beyaz at-
lı, haşin prensi. kaba saba, hoyTat petrol
işçisi kocasından sevişmenin hazlannı.
sırlannı keşfeder.
Genç kızın masumiyetine. çevresine
saçtığı saflık ışıltılanna vurulmuş Jan'la
aşkmın çok ulvi olduğunu düşünen, sü-
rekli minicik bir kız çocuğuymuşçasına.
Tannsıyla konuşup kendine öğütler ve-
ren Bessie'nin, onu sevginin doruğuna.
bulutlann üstüne çıkaran balayı mutlu-
luğu, kocasının mecburen işine dönme-
siyle kesilince bu kez heyecanla bekle-
nen, ama kesinlikle özlemi dindireme-
yen telefon konuşmalan başlar.
Ancak kocasının bir an önce dönme-
si için sürekli Tann'ya yakaran Bes-
sie'ye bir felaket haberi ulaşır çok geç-
meden: Jan, denizdeki petrol platfor-
munda meydana gelen korkunç bir pat-
lamada ölümcül şekilde yaralanarak
adeta bitkisel hayatla ölüm arasında sa-
lınan bir canlı cenazeye dönüşmüştür.
Helikopterle hastaneye yetiştirilen ko-
casının geçirdiği beyin ameliyatı ve yo-
ğun bakım, ölümü yener ama.. kötürüm
kalarak yatağa çakılır, babayiğit, sert er-
kek Jan. Giderek fısıltıyla biraz konuşa-
Lrars von Trier'in belgeselimsi-
röportaj tarzının ağır bastığı fılmde,
1970'lerin ünlü Leonard Cohen, Deep
Purple, Procol Harum, T-Rex, Roxy
Music, Elton John şarkılan her bölümü
süslüyor.
Dalgaları Asmak
Breaking The Waves / Yönetmen, senar-
yo: Lars Von Trier / Kamera: Robby Mül-
ler / Müzik: Joachim Holbeck / Oyuncu-
lar: Emily VVatson, Stellan Skarsgad,
Katrin Cartlidge, Adrian Lavvrins, Jean-
Marc Barr, Udo Kier/1996 Danimarka,
Zentropa yapımı (Umut Sanat)
bilir hale gelince de kansından inanıl-
maz bir istekte bulunur, görünürde ömür
boyu yatağa mahkûm kalacağından ötü-
rü Bessie'nin de mecburen normal ya-
şamdan kopup üstelik yenı tanıdığı cin-
sellik dünyasından da uzak kalacağına
fena halde kafayı takmış, 'sapık koca'.
Genç kansını başka erkeklerle yatma-
ya ve daha sonra bu sevişme seanslannı
bütün aynntısıyla kendısine anlatmaya
ikna eden Jan'ın iyileşmesine sözüm ona
yardım edecektir bu tehlikelerle dolu,
riskli fahişelik serüvenleri. Kocasının
sağlığının kendi ellerinde olduğuna tüm
saflığıyla inanan, seks hayatı sona ermiş
Jan'ın 'mudzevi' iyileşmesi uğruna hiç
bilmediğı tehlikeli birdünyaya adım ata-
rak önüne gelen birtakım yabancı erkek-
lerle yatmaya, hiç tanımadığı tu kaka iş-
leri (saksofon çalmak. mastürbasyon
yaptırtmak, vb. gibi) yapmaya girişen ve
kilise, aile çevresi ve kasaba sakmleri ta-
rafından kısa sürede dişlanan. genç ve
masum 'Gündüz GüzeB' Bessie'nin tra-
jik sonu kaçınılmazdır...
1980'h yıllarda Berlin'de. 'The Ele-
mcnt of Crime\ 'Epidemfc' gibi, teknik
açıdan şaşırtıcı düzeyde, iki öncü, de-
neysel ve çarpıcı filmiyle tanıdığımız,
sonradan Cannes festivalinde jüri büyük
ödülünü kazanan 'Eııropa' (1991) gibi
son derece rafine ve usta işi, ücüncü fil-
miyle uluslararası alandaünlenerek 'ba-
ba' Dreyer'den yıllar sonra Danimarka
sinemasının adını duyuran, 1956 Kopen-
hag doğumlu yazar-yönermen Lars von
Trier'in, tskandinav ağırlıklı, uluslarara-
sı bir kadroyla. kuzey îskoçya'da Ingiliz-
ce olarak çektiği son Fılmi 'BreakingThe
VVaves-Dalgalan Aşmak'. tstanbul film
festivaliyle nazire edercesine bugün gös-
terime giriyor sinemalarda. İlk bakışta
çok beylik bir öyküyü anlatıyor gibi bu
kez von Trier.
Cehennemın 7 katını çağnştınrcası-
na, 7 bölümde kurduğu 'Dalgalan Aş-
mak', feci kazayla mutluluğu kararan
saf, iyi vüreklı, fedakârBessie'nın esas-
lı bir melodrama dönüşen dokunaklı de-
ğişıminı anlatıyor. Sofu kasaba sakinle-
rine, koyu Protestan bir papazm kadına
konuşma hakkı tanımadığı kilisesine,
katı ailesine ve püriten çevTenin ikiyüz-
lülüğüne karşı. hayatını riske atarak, ına-
nılmaz derecede saf Bessie'nin öyküsü,
kocası için bir 'mucize'yi gerçekleştire-
ceğine yürekten inandığı zorlu fahişelik
faaliyetleriyle trajik bir finale doğru ge-
lişiyor giderek.
Emily VVatson'un harika oyıınu
Ingiliz tiyatro oyuncusu Emily Wat-
son'un, alışılmış trajik kadın karakterler
zincirine, Bessie rolünde harikalaryara-
tarak unutulmaz yeni bir kahraman tip-
lemesi eklediği filmden sonra günlerce
tüm duygulannı, allak bullak iç dünya-
sını ele veren yüzünü unutamadım, Os-
caradayı Emily Watson'un. Birçeşitma-
zoşizmle gitgide kendini yok eden,
inançlı, saf Bessie- Emily VVatson'un ya-
nı sıra lskandinav ülkelerinde tanınan bir
aktör olan Stellan Skarsgad'ın sadist ko-
cada, 'Yağmurdan Önce'yle zihnimize
nakşettığımiz Katrin Cartiklge'in ıyi ni-
yetlı ama felaketi önleyemeyen, bilge.
olgun yenge-hemşirede, Adrian Law-
rins'in nıh doktoru gibi de davranabi-
len, uygar cerrahta epeyce göz doldur-
duğu, inanmanın gücüne ilişkin, ikiyüz-
lülüğe, bağnazlığa karşı sarsıcı bir ale-
gori niteliğındeki 'Dalgalan Aşmak1
, ay-
nca tartışılmaz görsel-teknık düzeyıyle
de seyircisini şaşkına çeviriyor 7 bölüm
boyunca.
Diyalogsuz, safsinemanınestiği, sine-
matografık gücü belirgin kimi sahneler-
de doruğa çıkıyor Lars von Trier'in us-
talığı. Çoğu sahnede kamerasını omuz-
lamış, tüm hünerini sergileyerek doğal
ışıkta nefis görüntüler çeken Robby
Müller'in başansı da fıimi unutulmaz
kılıyor. Kimı zaman, büyük usta Ingmar
Bergman'vari metafizik bir sinemanın
ufuklanna doğru kanatlandığımız, seyir-
ciye 2.5 saatlik, gittikçe sertleşip kes-
kinleşen, esaslı bir coşku ve duygu yük-
lemesı de yapan, geren ve içine alan bir
film 'Dalgalan Aşmak'. Danimarka si-
nemasının harika çocuğu Lars von Tri-
er'in 'acıtan bakışı'na. güçlü üslubuna
ve melodramın büyüsüne sahip, bir sü-
re akıllardan çıkanlmayacak etkileyici-
likteki bu filmi (ve Emily VVatson denen
oyuncuyu) kesinlikle kaçırmayınız şu
festival koşuşturmacasında.
1990Tı ydlarııı Casablanca'sı12 dalda aday göstenldiği bu yı-
lın Oscar'lanndan 9'unu toplayıp
hayli şamatalı biçimde sinema ta-
rihine geçerek güncelliğin günde-
mine oturan 'The English Patient -
tngiliz Hasta'. Sri Lanka doğumlu.
Ingiltere'de yetişmiş, Kanada-To-
ronto'da yaşayan şair ve romancı
MictıaelOndaatje'mn 1992'de Bo-
oker ödülünü kazanan romanından
sinemaya uyarlanmış.
Ahu Antmen'in. Can Yayınla-
n'ndan 'tngiliz CasusıT adıyla ye-
ni çıkan ve doğum günüm armağa-
nı olan çevirisınden okuduğum bu
roman, sürekli geriye dönüşlere da-
yanan, başlıca üç mekânda (çöl,
Toskana, Kahire) ve 2. Dünya Sa-
vaşı'nın son demlerinde geçen, bir-
birine karşıt karakterdeki, farklı
uluslardan 5 kahramanın birbirine
dolanmış ilişkileriyle örülü. tarih.
romantizm, milliyet, savaş, aşk,
bağlılık ve serüven üstüne oldukça
kannaşık, gizemli ve incelikli bir
meditasyon sayılabilir ilk bakışta.
Özel bir Oscar'la taçlandınlan
,'Guguk Kuşu','Varobnanın Daya-
nılmaz Hafifliği'/Amadeus', vb gi-
bi filmleriyle yükünü tutmuş, yıl-
lann deneyimli, lcurt yapımcısı Sa-
ul Zaentz'le ltalyan asıllı, Ingiliz
yönetmen Anthony Minghella,
okur okumaz bu romandaki 'cev-
her'i (gişe potansiyelini) keşfedip
filmleştirmek için kollan sıvamış
ve bizce romanın içine ederekgös-
terişli. ancak yer yer sarkan, yoğun
birpembe dizi duyarlığıyladonatıl-
mış bu ona malı 'destansı romans'
ortaya çıkmış.
'fnıh, Madly, Deeplv','Mr. Won-
derfuT gıbı görmedığimiz iki kü-
çük bütçeli filmin uyanık yönetme-
ni Minghella, zaman içinde ve anı-
larda birtakım gidip gelmelere baş-
vurup alışılmış kronolojik öyküle-
meye sırt çevirerek oldukça bulma-
camsı bir yapıda kurmuş 'Ingiliz
Hasta'yı
Romanın basitleştirilmişi
Ondaatje'nin romanını şöyle gü-
zelce bir sadeleştirip basitleştirerek
Hollywood sinemasına özgü (ge-
çerliliği de geçmişteki gişesi parlak
örneklerle kanıtlanmış). egzotik,
romantik, nostaljik bir aşk, tutku.
savaş ve serüven kanşımı, zengin
bir üstünyapım formatlannda geli-
şip sonuçlanan, gösterişli, oturak-
h, epik bir seyirlik kotanmayı becer-
mişbecermesine ama, sonuçta biz-
ce 'romanın gölgesi bile olamayan'
ve Ondaatje'nin kitabını sevenleri
hayal kınklığına uğratacak, sığ, de-
rinliksiz îıem de bol kepçe doldu-
rulmuş bir 'çorba'yı gerçekleştir-
miş Minghella.
Baştan belirtmek gerekirse, sine-
mada çöl deyince akla gelen, yıllar
öncesinin David Lean klasiŞi 'Ara-
FDmin yansmda yanık yüzüyle görünen Ralph Fiennes. geriye dönüşJerde normal hah'yle karşımızda.
bistanlı Lawreııce'ınden yine Da-
vidLean'rn "İrlandah Kız'ına kadar
uzanan birtakım belırgin etkileri
yansıtan, bir çeşit 1990'lann 'Ca-
saUanca'sı dadiyebileceğimiz. 2.5
saati aşkın uzunca bir süreye yayıl-
mış bu film, kamera çalışmasından
montajına. yapım tasanmından
müziğine kadar görsel bakımdan
binnci sınıf. alabildiğine egzotik,
romantik ve dramatık bir epik.
Bir fırça ucuyla kayalara insan
fıgürünün boyandığı güzel birjene-
rikle ve üstten kadın bedeninin yu-
lngiliz kuvvetlerinde mayın-bomba
imha eden Hintli subay, korkusuz
Sih Kip (Naveen Andrews) ve ıssız
çölde macera arayan, aristokrat, ih-
tirash, evli ama özgür lngiliz kadı-
nı Katharine Clifton (Kristin Scott-
Thomas).
1930'lu yıllarda. kuzey Afrika'da
'Royal Geographfcal Society' eki-
biyle keşif ve harita çalışmalanna
katılan, çöle-sahraya sev dalı. araş-
tırmacı arkadaşının kansı Kathari-
ne'le tutkulu bir aşka yakalanarak
allak bullak olmuş Almasy'yi ge-
lngiliz Hasta
The EnglİSh Patient / Yönetmen, Senaryo: Anthony
Minghella, Michael Ondaatje'nin romanından /
Kamera: John Seale / Müzik: Gabriel Yared /
Oyuncular: Ralph Fiennes, Juliette Binoche, Willem
Dafoe, Kristin Scott-Thomas, Naveen Andrevvs,
Colin Firth, Julian VVadham, Jürgen Prochnovv, Nino
Castelnuovo/ 1997, ABD Miramax (WB)
varlaklannı andıran kum-çöl man-
zaralanyla açılan filmin, tıpkı On-
daatje'nin kökeni gibi çokuluslu bir
mozaik oluşturan, 3 kıtadan kahra-
manlan, müttefiklerin saflarında
hastabakıcılık yapan. sözlüsünü
cephede yitirmiş, Fransız asıllı Ka-
nadalı hemşire Hana (Juliet Binoc-
he). lngiliz hasta- casus, lngilte-
re'de yetişmiş Macar kontu Laszlo
Almasy (Ralph Fiennes), Italyanca
bildiği için asken istihbarata çalı-
şan, ızini sürdüğü Almasy'nin as-
lında Alman casusu olduğunu sa-
vunan, Hana'nın memleketlisi,
(kod adı Moose) Kanadalı hırsız
parçası Caravaggio (W0lem Dafbe),
riye dönüşlerle tanıyoruz.
Alman uçaksavarlannca düşü-
rülmüş uçağında tost gibi yanmış,
belleğini yitirmiş, mumya gibi sa-
np sarmalanarak ölmeye yatmış,
yıllarca hiç yanından ayırmadığı,
hem okuyup hem de yazdığı (daha
doğrusu günce gibi kullandığı) Ta-
rih'in babası Heredot'un kitabma
tutkun, mazisi karanlık bu gizem-
li, münzevi (casus Lawrence'i de
çağnştıran) lngiliz hastasına şef-
katle bakar, Heredot okur. acı din-
diricı morfin iğnesi yapar. üstünü
başını yıkar temizler usanmaksızın,
her sevdiği erkeğe uğursuzluk ge-
tirdiği saplantısındaki Hana.
Filmin hoş sahnelerinden birin-
de, korkusuz Hintli Kip'le aşk ya-
şayan güzel Hana'yı,Toskana'daki,
erken rönesans dönemi birkilisenin
tavanındaki Piero Della Francesco
fresklerini, Kip sayesinde, güle oy-
naya, kendinden geçercesine seyre-
derken izleriz meşale ışığında.
Bunun benzeri kimi hoş sahnele-
ri daha var gerçi ama, Caravaggio
gibi kimi tiplemeler çok güdük bı-
rakılmış, nerdeyse hiç işlenmemiş.
Destansı bir romans
Hele hele filmin yarısında ya-
nık, delik deşik irkiltici yüzüyle ya-
tan Ralph Fiennes'i hiç tutmadım.
tçerdiği aşın duygusallık, aşk, sa-
vaş, serüven, arkeolojik keşif gezi-
leri, çöl manzaralan, kum fırtına-
lan, Toskana ve Mısır bölümleriy-
le 'hem eski moda bir film hem de
seyircinin gerhe dönüşlerle bütiin-
leyeceği. beylik epik yapısıyla yeni
bir üstünyapım' niteliğindeki film.
kesinlikle bir başyapıt düzeyinde
değil.
Ama topladığı Oscar'larla orta-
lama seyircinin merakım gıdıkla-
yacak cinsten, gişeye yönelik, par-
lak bir pembe dizi.
(Son olarak 'İngiliz Hasta'mn al-
dığı ödülleri de analım: Son Berlin
Festivali'nde Gümüş Ayı, Juliette
Binoche'a en iyi kadın oyuncu, Os-
car'larda en iyi film, yönetmen-A.
Minghella, yardımcı kadın -J. Bi-
noche. sanat yönetmen i - Stuart
Craig. kostüm - Ann Roth, kamera
- John Seale, montaj - VValter
Murch, müzik - Gabriel Yared ve
ses ödülleri...)
YENİ BAŞLAYANLAR...
VAHŞİ YARATIKLAR
1988 yılında hasılat rekorlan kıran ve elde ettiği 200
milyon dolarlık gişe hasılatıyla lngiliz sinemasının
en fazla hasılat yapan ikınci filmı unvanım elde eden
'A Fish Called VVanda- VVanda Admdaki Balık'
ekibinin hazırladığı yeni komedi filmi 'Vahşi
Varatıklar'ın başrolünde John Cleese, Jamie Lee
Curtis, Kevin Kline ve Michael Palin oynuyorlar.
Robert Young ve Fred Schepisi'nın yönettiği, para,
seks ve hayvanlar üzerine bir komedi olan 'Vahşi
Yaratıklar'da bir hayvanat bahçesinde yaşanan
mücadeleler konu edıliyor. 'Wanda Adındaki
Balık'ın dört stan bu yeni komedide yıllar sonra
yeniden bir araya gelirken dört yeni karakteri
canlandınyorlar.
YILDIZ SAVAŞLARI...
'Güç Seninle Olsun' STAR VVARS-Yıldız Savaşlan
(Star Wars Triology) üçlemesinin, ilki bugün
göstenme giriyor. Bundan tam 20 yıl önce 'Güç
Seninle Olsun' belki de tüm insanlar için bir bulmaca
gibi gözüküyordu. 1977 yılında tüm Amenka'da aynı
anda gösterime giren filmden sonra tüm
Amerikalılar birbirlerine bu cümleler ile
selamlamaya başladılar. Ardından gelen 'Empire
Strikes Back-tmparator' ve 'Return Of The Jedi-
Jedi'nin Dönüşfi' ile bir üçleme haline geldi ve tüm
dünyadan yüz milyonlarca insan için eğlence
endüstrisinin, teknolojinin ve popüler kültürün hiçbir
zaman son bulmayacak bir gerçeği oldu.
ilk vizyona girdiğinde büyük sansasyon yaratan
film, ardından geçen yıllar boyunca tnternet'te tam
350 web sayfası açıldı. Dünyarun tüm
Disneyland'lan birer 'Star \Vars' turu düzenledi.
Şimdi ise 'Yüdız Savaşlan Üçlemesi' 20. yaş gününü
izleyicilerle birlikte kutlamaya hazırlanıyor.
Mevlut AkyıUız'ııı sergisi
Strasbourg'ta
• Külrür Servisi - Ressam Mevlut Akyıldız, 5-26
nisan tarihleri arasında, son dönem yağlıboya
resimlerini Fransa'nın Strasbourg kentinde Galerie
Paradoxe'da sergileyecek. Mevlut Akyıldız'ın
resimleri, yaşam içindeki çelişkilerin ardında saklı
komiklikleri ve sahte ciddiyetin ardına gizlenen
ciddiyetsizlikleri alegorik ve ironik, hatta biraz da
eğlenceli bir dille yansıtıyor. Gerçek yaşamdan yola
çıkarak kendi masal dünyasmı oluştunıyor.
BASSOr
Çarşı Çocuk Şenliği için
İstanbul'da
• Külrür Servisi - Bilkent Senfoni Orkestrası, her yıl
geleneksel olarak kutlanan Çarşı Mağazalan 23 Nisan
Çocuk Şenliği çerçevesinde çocuklar için özel bir
konser veımek üzere Istanbul'a geliyor. Konser 6
nisan pazar günü saat 14.00'te Lütfı Kırdar KongTe ve
Sergi Sarayı Anadolu Salonu'nda gerçekleştirilecek.
Müzikli bir masal havasında yapılacak konserde
BASSO, 'Sihirh Göl', 'Fındıkkıran', 'PeteT ve Kurt'
gibi, seslendirdiği ülkelerde çocuklardan büyük ilgi
gören ünlü eserleri yorumlayacak. Konser boyunca
izleyicilerle birlikte olacak olan bir 'anlatıcf çocuklan
hem eğlendirecek. hem de eserler hakkında
bilgilendirecek. Küçükleri kapıda karşılayacak sevımli
çizgi film kahramanlan ise sürprizleri ile minikleri
şaşırtacak. 300 bin liradan satışa sunulan konserin
biletleri Çarşı Maslak, Capıtol ve Çarşı Bakırköy
Mağazalan Tüketici Köşeleri ile Capitol Alışveriş
Merkezi'nden sağlanabilir.
VValdegg'in Göniil Bahçeleri
• Külrür Servisi -
Avusturyalı sanatçı
Angela Waldegg,
Gönül Bahçeleri
adını verdiği,
Türkiye'deki ilk
kişisel sergisini
tstanbul'da açıyor.
Ataköy Istanbul
Külrür Koleji KE\
Salonu'nda
düzenlenen sergi, dün Eastbound'un bir konseriyle
başladı. Sanatçının 23 eserinin yer aldığı sergi 4
nisana dek sürecek. Tiyatro pedagogu olan Angela
VValdegg. Viyana Üniversitesi'nde Tiyatro Bilimleri
okudu. Yaşamında ve eserlerinde değişik sanat
olaylannı özellikle tiyatro ve resmi birbirine bağladı.
Viyana'daki Tiyatro Atölyesf nin kurucusu olan
Waldegg, sergisini izleyenleri sevinç, tebessüm ve
• mHfimndan birparça bulabilecekleri bahçelerde
gezinmeye çağınyor.
Oda miiziği dînletisi
• KüHür Servisi - Etkinliklenne geçen ay başlayan
Ayşe Ercümend Kalmık Vakfı'nda bu akşam saat
18.30'da Funda Çizmecioğlu (keman), Nilay
Karaduman (viyola). Hande Yorulmaz (gitar) ve Çağn
Erkoktav'ın (flüt) solist olarak katılacaklan bir oda
müziği dinletisi sunulacak.
Carousel, pessamlam buluşturdu
• Kültür Servisi - Bakırköy Carousel Alışveriş ve
Yaşam MeTkezi, aralannda Salih Acar, Ahmet
Tanmcı. Salih Zeki, Mehmet Arpacık ve
Ünsal Toker'in de olduğu ressamlann
yapıtlanndan bir bölümü sanatseverlere
sunuyor. Toplam 26 eserin yer aldığı serginin
editörlüğünü Oğuz Asena üstlendi. Sergi 31 marta
dek görülebilir.
Kapikatüpcülepden Mizah Hattası
• Kültür Servisi - lstanbul Büyükşehir Belediyesı
Karikatür ve Mizah Müzesi, nisan ayına 'Mizah
Haftasf yla giriyor. 1 nisan salı günü saat 14.00'te
yerli ve yabancı çizerlerin çalışmalanndan
örneklerin yer alacağı 'Karikatür Dünyası'
başlıklı serginin açılışıyla başlayacak Mizah
Haftasf nda söyleşi, panel ve sergiler yer alacak.
Hafta kapsamında 2 nisan çarşamba günü saat
14.00'te 50. sanat yılını kutlayan Mıstık'la söyleşi, 3
nisan perşembe günü saat 14.00'te Charlie
Chaplin'in "Modem zlamanlar' başlıklı söyleşisi, 4
nisan cumartesı günü saat 15.00'te 'Yenı Nesil
Çizgi Romancılan ve Birey' konulu panel, 5 nisan
cumartesi günü saat 14.00'te 'Dünden Bugüne
Mizah Dergiciliği', 6 nisan pazar günü saat 16.00'da
'Karikatürcülerle Beş Çayı', 7 nisan pazartesi
günü ise 'Çizgi Roman ve ldeoloji' konulu panel
yer alacak.
Pir Sultan Abdal'dan Onat Kuttara
• Kültür Servisi - Konur Ertop'un 'Pir Sultan
Abdal'dan Onat Kutlar'a' adlı kitabı Çağdaş
Yaymlan'ndan yayımlandı. Kitapta yazarlann
dünden bugüne sürüp gelmiş çileli serüveni
yer alıyor. Tarihin karanlık sayfalannda
anlatılanlann günümüzde gözlerimizin önünde de
çağdışılık ve korkunçluğuyla yaşandığı
vurgulanıyor. Çileli ama onurlu kalem sahibine,
başkaldıran, uyaran, uyandıran, kendisi de ateşte
yanıp tükenen ama yapıtlanyla geleceği aydınlatan
yazara bir saygı duruşu bu kitap.
BUGÜN
• CRR'de saat 19.30'da 'Ege ve Balkan Danslan'
Antolia-thsan Özgen konseri izlenebilir. (251 56 00)
• tDOB'da saat 19.00'da 'Müzikallerden Seçmeler'
izlenebilir.
• AKSANAT'ta saat 12.30'da lazer-disc'ten Placido
Domingo 'Hommage a Sevilla" opera aryalan ve saat
19.30'da Adnan Tönel'in oynadığı 'Hamlet'
izlenebilir. (252 35 00J
• KENT KÜLTÜRU ARAŞTIRMALARI
MERKEZİ'nde saat 18.30'da Esin Tercan ve Ahmet
Tercan'ın katıldığı 'İç Mekân Tasanm Örnekleri'
başlıklı seminer izlenebilir.
• ANADOLU AYDINLANMA VAKFI'nda saat
20.30'da Prof. ÜlkerOnbaşlı'nın katıldığı 'Süper
lletkenlik ve Uygulamalan' başlıklı etkinlik yer
alacak. (463 23 90)
• BEKSAV'da saat 18.30'da Federico Fellini'nin
yönettiği 'Amarcord' adlı film izlenebilir.
(349 91 55)