Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 MART1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
EsKişehirlilep
Volvo fabrikasını
istiyor
• ESKİŞEHİR (AA) -
Türki)e'de yatınm yapraak
isteyen Isveç'in ünlü
firması Votvo'nun
yatınmını Eskişehir'e
yapması ıstendi. Geçmiş
yıllardaTOFAŞve
TOYOTA gibi yatınm
fırsatlannı elinden kaçıran
Eskişehirliler bu kez işi sıkı
tutuyor. Bursa Büyükşehir
Beledıyesi'nin '2020 yılı
planlamamızda otomobil
fabrikasma yer yok'
açıklamalannın basında
çıkması üzerine harekete
geçen Eskişehirliler, bu
fırsatı değerlendirmek
istiyor. Ulusoy Grubu ile
ortak bir yatınm yapmayı
planlayan Volvo ilk
aşamada 100 milyon
marklık biryatınmı
öngörüyor.
Memuriar bugün
sessiz yürüyecek
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kamu Emekçileri
Sendikalan Ankara
Şubeler Platformu, bugün
Ulus'tan Kızılay'a kadar
gerçekleştirecekleri sessiz
yürüyüşle, REFAHYOL
hûkûmetinin "aynmcı
ücret politikalannı, sefalet
ücretini, grevsiz
toplusözleşmesiz sendika
yasa taslağını, özelleştirme
saldınsını, sürgün,
soruşturma ve ceza
uygulamalannı" protesto
edecek. REFAHYOL
hükümetinin, 3 ay içinde 3
kez maaş belirlemesinin
"bütçe sisteminin iflas
ettiği"nin göstergesi
olduğu ileri sürülen
açıklamada, memurlann
grevli toplusözleşmeli
sendikal haklan önündekı
engellerin kaldınlmasını
istedikleri vurgulandı.
Vengi haftası
başlıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Vergi Haftası, 24-
30 mart günleri arasında
çeşitli etkinliklerle
kutlanacak. Ankara
Deftardan Ali Karaaslan
yaptıği açıklamada,
etkinlikler kapsamında
kamu kurum ve kuruluşlan,
gar, otogar gibi yurttaşlann
yoğun olduğu bölgelerle
Defterdarlık bınasına
"Ülkemi Seviyorum
Vergimi Ödüyorum'",
"Vergi Toplumda Görevdir"
mesajlannın yer aldığı bez
afişlerasılacağını bildirdi.
Yurttaşlar, hafta boyunca
24 saat açık olacak 189
numaralı Alo Maliye
hattından da ücretsiz
danışmanlık hizmeti
alabılecekler.
THY grevi
nisanda
Ekonomi Servisi - Türk
HavaYollan'nda(THY)
grev karan nisan ayında
alınacak. Tiirk-tş'e bağlı
Hava-tş Sendikası ile THY
adına Türkiye Ağır Sanayi
ve Hizmet Sektörû Kamu
İşverenleri Sendikası
arasında, 79 gündür süren
toplusözleşme
göriişmelerinde,
arabulucuk döneminde de
uzlaşma sağlanamadı.
Sendika zorunlu olarak
nisan ayı başında grev
karan alacak.
İTO'dan çimento
başvurusu
• İSTANBUL (AA) -
lstanbul Ticaret Odası
(ITO), çimento ve hazır
beton üretiminde, Rekabet
Kanunu'na aykın oligopol
yapının ortaya çıkanlıp
giderilmesi için, Sanayi ve
Ticaret Bakanhğı nezdinde
girişimde bulundu. İTO
Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Yıldınm yaptığı
yazılı açıklamada, çimento
üretimi alanındaki oligopol
yapı nedeniyle, geçen yil
çimento sektöründe
enflasyonun üzerinde
anormal fiyat artışlan
göriildüğünü bildirdi.
Vergi
düzenlemeleri
• ANKARA (AA) -
Vergi alanında yapılacak
yeni dûzenlemelerle.
menkul kıymet gelirlerinde
erken vergileme
uygulaması başlatıhrken,
faiz gelirlerinde
beyanname verme
işleminin yürürlük tarihi 1
Ocak 1997yerine. 1 Ocak
1998eerteleniyor.
Hükümetin memurlara vaat ettiği 3 aylık farklann ödenmesi Bütçe Yasası'na göre olanaksız
Zaııı farkına yasal engelIŞIK KANSU
ANKARA - REFAHYOL iktidannm,
memur maaşlarma ocak ayından başlaya-
rak zam uygulanacağı vaadine yasal ola-
nak bulunmadığı saptandı. Maaş artışlan
için çıkanlacak kanun hükmünde kararna-
me (KHK) ya da Bakanlar Kurulu karar-
lannın geriye yûrüyemeyeceğini belirten uz-
manlar, REFAHYOL iktidannın memurla-
ra düşündüğü zammın geçmiş üç ay için de
uygulanmasının önünde yasal engel bu-
lunduğunu bildirdiler.
Konuya ilişkin bilgi veren uzmanlar, 28
Kasım 1996'da memurlann özlûk haklan-
nı dûzenlemek amacıyla çıkanlan 4214 sa-
yıh yetki yasasına dayanılarak 20 Aralık
1996'da çıkanlan 568 sayılı KHK ile Silah-
lı Kuvvetlerpersoneline 1 ocaktan itibaren,
25 Ocak 1997 gûnü çıkanlan 569 sayılı
kararname ile de Emniyet hizmetleri sını-
fina zam verildigini anımsattılar.
Hükümetin, Silahlı Kuvvetler ve Emni-
yet hizmetleri dışında kalan memurlara da,
ocak ayı başmdan geçerli olmak üzere zam
vermek istediğini belirten uzmanlar şu sap-
tamalan yaptılar:
"1997 Bütçe Yasası ile memur katsa-
yilarının ocak ve temmuz dönemlerin-
de ne kadar olacagı belirlenmiştir. Bu kat-
sayılar, KHK ile bile değiştirilemez. Kat-
sayı artişı dışında memurlara zam yapa-
C a l ı ş m a v e S o s y a l C u v e n l i k B a k a n ı N e c a t i C e l i k a c ı k l a d ı
İşçi emeklisinin ek artışı da ocaktan geçerli
ÇaJışma Bakanı Çelik.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik, işçi
emekli aylıklanna yapılacak ek zammın da
ocak ayından itibaren geçerli olacağını
bildirdi. Çelik, çalışmalann tamamlanması
durumunda işçi emeldilerinin, memur emekli
aylıklanna verilen yüzde 16-36 oranlan
arasındaki ek artışlannı nisan ayında
alabileceklerini kaydetti. Sosyal Sigortalar
Kurumu (SSK) Genel Müdürü Ekrem Önal
da, işçi emeklilerine yapılacak ek zammın
sosyal yardım zammının arttınlması ya da
gösterge tablolannın yükseltilmesi yoluyla
sağlanacağmı acıkladı. Önal, her ay 50 trilyon
lira tutannda toplam maaş ödemesi yapılan 2
milyon 650 bin emekli, dul ve yetimler için
düzenlenecek olan ek artışla ilgili çeşitli
seçeneklerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığf na sunulacağını belirterek,
"Gösterge tabloları arasındaki dengeyi
konıyabilecek bir çalışma yapılabilir. Tavan
ve taban maaşlan arasındaki dengeyi
konıyabilecek bir artış yapacağız" diye
konuştu.
bilmek için gösterge ve ek göstergeler
arttırılabilir. Bu artış, KHK ile gerçek-
leştirilebilir. Ancak, böylesi artışlar, yal-
nızca ilgili KHK'nin çıkış tarihinden
sonra yürürlüğe girebilir. Orneğin, yar-
gıç, savcı ve öğretim iiyelerinin ödenek
ve tazminatları, ancak KHK çıktıktan
sonra arttırılabilir. Bu artış, geriye doğ-
ru yürümez. Çünkü, anayasanın 91. mad-
desinde 'KHK'lerin Resmi Gazete'de ya-
yımlandıklan gün yürürlüğe girecekleri,
ancak kararnamede yürürlük tarihi olarak
daha sonraki bir tarih de gösterilebileceğı'
öngörülerek, kararnamelerin geriye yü-
rütfilemeyeceğJ hüküm altına alınmıştır."
Aynı kaynaklar, memurlara "iş güçlüğü,
iş riski. mali sorumluluk, ek ders ve çe-
şitli tazminatlar gibi bazı ödemelerin Ba-
kanlar Kurulu karan ile yapılabileceğine
de değinerek şu yorumu yaptılar:
"Bakanlar Kurulu kararıyla veril-
mekte olan bu ödemeler, idari işlem ni-
teliğinde olduğundan bunları da karar-
dan önceki bir tarihten geçerli kılmak
olası değildir. Çünkü, Yargıtay Büyük Ge-
nel Kurulu'nun 1972 yılında verdiği iç-
tihadi birleştirme kararında, bu yönde
bir hükme varılmıştır."
Uzmanlar, bütün bu yasal engeller kar-
şısında, REFAHYOL iktidannın memurla-
ra ocaktan geçerli olmak üzere zam vere-
ceklen yolundaki açıklamalannın tümüy-
le "düşsel" olduğunu kaydederek, me-
murlann üç ay fark alacakJannı öngörüp,
aile bütçelerini ona göre ayarlamamalan
uyansında bulundular.
Kaynak bulmak ve IMF'ye şirin gözükmek için her yolu deniyor
HükümetANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Kaynak bulmak ve Ulus-
lararası Para Fonu'yla (IMF) an-
laşma yapabilmek için her yolu
deneyen hükümet, KlT'leri tüm
olumsuz rapor ve belgelere karşı
arka arkaya satmaya başladı. 1110
işçinin çalıştığı Petlas"] yalnızca
700 istihdam garantisi veren ve
RP'ye yakınlığıyla tanman Kom-
bassan firmasına satan hükümet,
Sermaye Piyasası Kurulu'nun şir-
ket hakkında "kuruluş yapısı ve
işleyişi belirlenememiştir" yo-
lundaki raporunu ve 400 işçinin
işten çjkanlacak olmasını dikkate
almadı. Ergani Çimento da, Sana-
yi Bakanlığı'nın, "Bölgede tekel
konumu oluşturuyorlar" uyarı-
sına karşın Uzanlar'a verildi.
Özelleştirme Yüksek Kurulu ön-
ceki gün yaptığı toplannda,
IMF'nin gelecek ay başında yâpa-
cağı ziyaret öncesinde 6 tane özel-
leştirme karannı imzaladı.
Kararlara göre, Petlas, 400 işçi-
yi işten çıkaracağını teklif sözleş-
mesinde de bildiren ve RP'ye ya-
kınlığıyla tanman MÜSlAD'ınen
önemli üyesi Kombassan'asatıldı.
Kombassan, Petlas için verdiği tek-
lifte 1104 işçinin çalıştığı kuruma
700 istihdam garantisi verdi. Kom-
bassan, Türkiye'nin tek uçak las-
tiği üretme teknolojisine sahip olan
Petlas'ı 3 milyon 600 bin dolan
peşin, geri kalanı 7 yıl gibi uzun
vadede ödenmek üzere 35 milyon
700 bin dolara aldı.
Kombassan SPK'ce de incele-
niyor. SPK'nin şirket hakktnda son
Hükümetin kaynak bulmak için uğraşması, KİT işçilerinin işsiz kalmasına neden olacak.
hazırladığı raporda, holdingin 30
bin ortağı olduğu yönünde bir gö-
rüntü oluştuğunu, ancak kayıt sis-
teminin olmadığını ve ortaklık ya-
pısının yasalara uymadığını bildi-
rerek çalışmalann uzun süre devam
edemeyeceğinı kaydetmişti.
Bile bile tekel ~
Hükümet, Ergani Çimanto Fab-
rikası'nı da, Şanlıurfa, Gaziantep
ve Van'da çimento fabrikası olan
ve Güneydogu Anadolu Bölge-
si'nde, sektörde bölgesel tekel ko-
numuna gelen Uzanlar'a verdı. Sa-
nayi Bakanlığı'nın da, Ergani Çi-
mento'nun Uzanlar'a verilmesi
durumunda bölgedeki tekel olu-
şumunun daha da büyüyeceği uya-
nsında bulunduğu öğrenildi.
Uzanlar Ergani Çimento'yu 23
milyon 350 bin dolara peşin geri
kalanı 2 yıl vadelı ödenmek üzere
46 milyon 700 bin dolara aldılar.
Satış karan imzalanan Etibank
74 milyon dolan peşin, geri kala-
nı taksitle ödenmek üzere 201 mil-
yon 650 bin dolara Doğan Kumaş-
çılık A.Ş'ye satıldı. Denizbank 39
milyon 600 dolan peşin olmak üze-
re, 68 milyon 640 bin dolara Zor-
lu Holding'e, Anadolubank da41
milyon 700 bin dolan peşin olmak
üzere 72 milyon 280 bin dolara
Mehmet Rüşrü Başaran adlı işa-
damına satıldı.
DenizNakliyat'ta çalışanlar or-
tak girişim grubuna 45 milyon 10
bin dolan peşin olmak üzere 141
milyon 255 bin dolara verildi.
OYK'nin önceki günkü toplan-
tısındaihaleleritamamlanan Tekir-
dağ, Antalya, Hopa, Giresun, Rize,
Ordu ve Sinop limanlan görüşül-
medi.
Bakan Celik
'Sözleşme
şablonları
oluştu'
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Necati Çelik, kamu-
daki toplusözleşmelerde Demir-
yol-lş ve Şeker-tş'in ilk 6 aylık
enflasyon kaybını karşılamadan
eşel-mobil sistemine geçilmesi-
nı öngören sözleşmenin esas alı-
nacağı mesajım verdi. Türk-Iş
Koordinasyon Kurulu, bugün
Devlet Bakanı Mehmet Alön-
soy'la kamudaki toplusözleşme-
leri görüşecek.
Çelik, dün düzenlediği basın
toplantısında, gazetecilerin so-
rulan üzerine, Demiryol-tş ve
Şeker-Jş'in sözleşmeleriyle olu-
şan şablonun ömek oluşrurdu-
ğunu, bu çerçevede kamudaki
toplusözleşmelerin bitirileceğini
söyledi. Çelik. iki sendikanın im-
zaladığı sözleşmede ücretlere ve-
rilen artışı düşük bulan Türk-lş
Koordinasyon Kurulu'nun, ta-
ban ücretlerin 35 milyona çeki-
lip 15 milyon lira üzerine seyya-
nen ve ilk 6 ay için de yüzde 45
oranında zam verilmesini istedi-
ğinin anımsatılması üzerine, şöy-
le konuştu:"Herkes her teklifi
vapma hakkına sahiptir. Türk-
lş de önerisini sunacaktır. Top-
lusözleşme masasında alınır,
verilir."
Çelik, kamudaki bazı işyerle-
rinde de toplusözleşmelerin bit-
me aşamasına geldiğini söyledi.
Muhalefet, 'satılık emeklilik' yasasmı Anayasa Mahkemesi'ne götürmeye hazırlamyor
6
Tıırist sîgorialdık' iptal yoluııdaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Muhalefet parrileri ANAP,
DSP ve CHP, yurtdışında bir gün
kalanlann bile 12 bin 500 dolar
ödemeleri karşılığında Türkiye'de
emekli olmalannı sağlayan yasa-
nın iptali için Anayasa Mahke-
mesi'ne başvuracaklar. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Neca-
ti Çelik, sonımluluğunu bürok-
ratlann üzerine attığı yasanın iş-
çi ve işveren kuruluşlannı ilgilen-
dirmediğini ileri sürdü. Türk-lş
ise, önceki gün TBMM Genel Ku-
rulu'nda kabul edilen yasanın,
"Sosyal Sigortalar Kurumu'na
(SSK) yeni bir darbe indirece-
ğini ve felakete kapı açacağını"
bildirdi.
TBMM Genel Kurulu'nda ön-
ceki gün kabul edilen ve yeni bir
"kara delik" olarak nitelendiri-
len "satüık emeklilik" yasasına
karşı muhalefet partileri Anayasa
Mahkemesi'ne başvurmaya ha-
zırlanıyorlar.
DSP lstanbul Milletvekıli, Plan
ve Bütçe Komisyon üyesi Zeke-
riya Temizel, anayasanın eşitlik
ilkesine açıkça aykın olan yasa-
nın taahhütleri açısından gelecek
nesilleri bü>ük yük altına soktu-
ğunu kaydetti. Anayasada "yurt-
dışında çalışanlara değil de,
yurtdışında bulunanlara, çalı-
şanlann geleceğini satarak sos-
yal güvenlik sağlama" amacı bu-
lunmadığına dikkat çeken Temi-
zel, "Sosyal güvenlik hakkının
satılmaya kalkışılması ayıptır.
Kaldı ki, 12 bin 500 dolan bu-
lamayıp da bu hakkı satın ala-
mayacaklar ne yapacaktır?"de-
di. Mali hükümler taşıyan bu dü-
zenlemenin Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda görüşülmeden Mec-
lis'ten geçirilmesini eleştiren Te-
mizel, yasanın uluslararası anlaş-
ma hükümlerine de aykınlık taşı-
dığını vurguladı. Temizel, Türki-
ye'nin uluslararası anlaşmalarla
sağladığı haklardan kendi eliyle
vazgeçtiğine dikkat çekerken, ya-
sanın Uluslararası Çalışma Örgü-
tü'nün 102 sayılı sözleşmesine de
aykın olduğunu kaydetti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Çelik, " Yurtdışı emekli-
lik özel bir sigorta olarak de-
ğerlendirilmeu. Süper emekliKk-
le ilgisi yok. Tamamen aktüer-
yal dengedir. Kalırsa devletin
sırtında kalacaktır" diye konuş-
tu. Çelik, yasanın işçi ve işveren-
leri ilgilendirmediğini de ileri sür-
dü.
Türk-Iş'in hazırladığı raporda
ise, yatınlacak primlerin yüzde
20'sinin Hazine'ye gelir olarak
aktanlmasını öngören yasayla dev-
letin ekonomik çıkar beklentisi
içinde bulunmasının scsyal gü-
venlik uygulamalannın özune ve
tekniğine aykın olduğu vurgulan-
dı.
Türkiye AB Ulusal Danışma Konseyi
'AB için güç birliği'
Ekonomi Servisi - Türkiye-Av-
rupa Birliği Ulusal Danışma Kon-
seyi'nden AB'ye tam üyelik gay-
retlerini destekleme karan çıktı.
TBMM'de temsil edilen siyasi par-
tiler, üniversiteler, basın, meslek
örgütleri, sendikalar ile özel sektörün bü-
tün kurumlan ve iş dünyasının önde ge-
len ısimlerirun yer aldığı Türkiye-Avrupa
Birliği Ulusal Danışma Konseyi toplantı-
sı, dün Ceylan Intercontinental Oteli'nde
yapıldı. Avrupa siyasi coğrafyasının yeni-
den belirlendiği bu dönemde Türkiye'nin
Avrupa Birliği içinde hakkı olan yeri al-
ması gerektiğinin vurgulandığı toplantıda,
Türkiye'nin ısrarla sürdürdüğü AB'ye tam
üyelik gayretlerini destekleme konusunda
karara vanldı. Aynca Amsterdam Zirve-
si'nde Türkiye'nin aday ülkeler listesine
alınacağı, tam üyelik yolunun açılacağı
konusunda fikir birliğine vanldı.
Türkiye-AB Ulusal Danışma Konse-
yi'nden Avrupa Birliği ilişkilerinin top-
lumsal bir bütünlük içinde yürütülmesi
gerektiğini belirten tktisadi Kalkınma Vak-
fı Başkanı Meral Gezgin Eriş, Türki-
ye'nin AB ile bütünleşmesinin
Türk demokrasisinin güçlenmesi,
iç ve dış banşın sürekliliğinin sağ-
lanması, serbest piyasa düzeni için-
de ekonomik kalkınmanın temi-
natı olacağını vurgulayarak önem-
li olanın ekonomik, sosyal anlamda Tür-
kiye'nin AB'ye girme özelliklerine sahip
konuma gelmesi olduğunu kaydetti. 4 mart-
ta Avrupa Hıristiyan Demokrat Grubu ta-
rafından yapılan açıklamalann karabasan
olmadığıri] söyleyen Eriş, 16 marttaki Apel-
doorn toplantısınm ise pembe bir rüya ol-
madığına dikkat çekti.
Konseyin görevinin toplumsal bütün-
lük içinde Türkiye'nin AB'ye uyumlu ha-
le getirilmesini sağlamak olduğuna deği-
nen Eriş, Türkiye'nin bu konsey tarafin-
dan Avrupa'da ve Türkiye'de temsil edile-
ceğini bildirdi.
TBMM Karma Parlamento Komisyo-
nu Başkanı Hasan Denizkurdu, AB'nin
Türkiye'yi dışlamayı göze alamayacağmı
belirterek "AB aile fotoğrafında 1997
sonunda Türkiye'nin de resmi yer
alacaktır" diye konuştu.
Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Temple
6
Eğitiın ve sağlığa kamu
yatırıım gerekli'
Ekonomi Servisi -
Dünya Bankası Türkiye
Temsilcisi Frederic
Temple, eğitim ve sağlık
alanlannda kamu yatınm-
lannın devam etmesi ge-
rektiğini söyledi. Türki-
ye'de bu iki alanda özel-
leştirme çalışmalarının
gündemde olduğunu belir-
ten Temple, eğitımdeki
özelleştirmenin temel eği-
timi kapsamaması gerek-
tiğini vurguladı. Temple.
sağlıktaki özelleştirmele-
rin de uzun bir sürece ya-
yılarak yapılmasmın doğ-
ru olacağını söyledi.
Hazine, Dünya Banka-
sı. DEÎK ve YASED'in ortak organizasyo-
nuyla 3-4 nisan tarihlerinde gerçekleştiri-
lecek ohn 'Türkiye'de Altyapının İnşa-
asına Özel Sektörün Katılımı' konulu
konferansın tanıtım toplantısı dün yapıldı.
Holıday Inn Oteli'ndeki toplantıya katılan
Temple, Türkiye'nin
önemli ekonomik so-
runlan bulunduğunu, bu
problemlerin başmda da
kamu kuruluşlarının
özelleştirilmesi konusu-
nun geldiğini söyledi.
Enerjide her yıl 3-4
milyar dolarlık yatınma
ihriyacı olduğunu belir-
ten Terrple, bu yıl ener-
ji alanındaki yatınmın
1.6 milyar dolar olarak
planlandığını, bunun ne
kadannın gerçekleşece-
ğinin de bilinmediğini
dnımsatarak özel sektö-
rün enerjide altyapıya
önem vermesi gerektiği-
nin altını çizdi. Temple, enerji, telekomü-
nikasyon, ulaştırma, turizm ve şehircilik
alanlanndaki özel sektör yatınmlan saye-
sinde devletin asıl yatınm yapması gereken
eğitim ve sağlığa daha fazla para ayırabi-
leceğini vurguladı.
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Cinnet
Ağzından ancak sevgi sözcüklerini duymayı bek-
leyeceğiniz yumuşaklıktaki bir yüz, her tür kötü-
lükten ödü kopan tipten bir yaşlı ana, televizyon
ekranlarından milyonlara seslenirken, "Katili bize
versinler, oracıkta kendi ellerimle asanm, kılım bi-
le kıpırdamaz" diyor.
Paralarını gasp etme uğruna arka arkaya öldü-
rülen şoförlerden birinin annesinin büyük can acı-
sı, suçluların yakalanamaması, yakalananlann yar-
gılanmasına ilişkin güven bunalımı bile olsa, linç
güdüsünü yansıtan sözler, insanın kanını dondu-
ruyor.
Olümle burun buruna, panik içindeki şoförlerin
eylemlerindeki taşkınlıklan, öfkeyi, açıklayabiliriz
belki, ancak çok sıradan olaylarda yaşanan büyük
öfke ve taşkınlıklardan korkma zamanımız geldi ve
geçti bile.
Uğur Dündar'ın programına konu olan, Anka-
ra'nın göbeğindeki 17 saatlik vahşet, tecavüzler,
kulak kesme olayları, çevrenin seyirci kalması,
üzerinde gerçekten kara kara düşünülmesi gere-
ken bir sonuç.
Aklın, sağduyunun, hukuk düzeni, demokrasi-
nin güvence olmaması için sanki yanşılıyor.
Medyanın, şu doktorun taciz olayında, meslek
değerleri, ilkeleri açısından sınıfta kaldığını, her
şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığını biliyoruz. Hiç
değilse tartışmalann rating, sansasyon adına da
olsa büyütülmesinin, basının işlevi ve sorumluluk-
lannın tartışılması anlamında bir işlevi olacaktı.
Olayın, gazeteciliğm ilkeleri üzerinde kimi ölçü-
lerin, sınırlann bilinmesi gibi bir işlevi olacakken,
araya RTÜK'ün sansür baskını girdi. Kimi yanlış ve
haksızlıklann hesaplaşılması olanağı kalmadı. Ba-
sın özgürjüğünün ayaklar altında olduğunu gös-
teren RTÜK'ün uygulaması, medyanın ayıplarının
üstüne ülkenin, demokrasinin bir büyük ayıbı ola-
rak çıktı.
Doktoryeminine aykın hareket eden, belli ki cin-
sel zaaflannı denetleyemeyen bir insanın, suçuna
uygun ölçüler içinde cezalandırılması, hastalanna
zarar vermemesini sağlamak gibi bir sonuca ulaş-
mak amaç olacakken şu gelınen noktaya bakın?
Toplum ve medya, umutsuzluğun, kompleksle-
rin acısını, tek basına yakaladığı birine yöneltme
eğiliminde, doktoru linç etme isterisinde. RTÜK fır-
satını yakalamış, basın özgürlüğünü katletme, ay-
nı ölçülerde cezalandırma, şiddet güdüsünün de-
netiminde.
•••
Medya, "Susurfuk'tan sonra artık hiçbir şey es-
kisi gibi olmayacak" diye ilan ettikten sonra, çete-
lerin, REFAHYOL iktidannın, çirkin çıkar ittifakla-
rının sürmesi uğruna korunmasına seyirci kala-
caksa, özgürlük sınavında sınıfta kalmış demek-
tir.
•••
Erbakan ve Refah iktidarı, şeriat cephesi, MGK
kararları karşısında mağduru oynuyorlar. Demok-
rasi güçlerinden, darbe olasılığına karşı durulma-
sını, demokrasi adına kendilerine sahip çıkılması-
nı istiyorlar.
Asker kökenli MGK üyelerinden gelse ve MGK'nin
gerçek demokratik bir anayasada yeri, hükümet-
ter üzerinde yetkileri olamayacağı tartışılsa bile, MGK
kararlannın, anayasal hukuk düzeninin geçerli ol-
ması istemi ile sınırlı olduğu tartışılmaz.
Hal böyle iken Erbakan, bu anayasal hukuk dü-
zeninin uygulanması istemi niteliğindeki kararfara
imza atarak, hükümette ve iktidarda kalmanın yo-
lunu sağlıyor, ancak Refah'ın diğeryetkililerine bu
kararlara karşı savaşmak ve toplumu tahrik etmek
görevi veriliyor.
Şeriat cephesi her tür hile ve takıyye yöntemini
kullanarak, bir yandan demokrasinin, iktidarın ni-
metlerinden sonuna kadar yararlanmaya, diğer
yandan da radikal şeriatçı güçleri alabildiğine ör-
gütleyip militarize etmeye bakıyor.
Medyamız, bilinçli bilinçsiz bu oyuna da çok
ciddi aracı oluyor. Erbakan'ın, REFAHYOL iktidar
protokolüne uygun rolü ile, Ceylan, Kazan ve
Asiftürk'ün, sık sık Erbakan'ın ikinci kimliğiyle tah-
riklerini ayrı tutarak, ıstenilen propagandaya hiz-
met ediyor.
Bu arada çarşaflı kadınlarla, silahlı şeriat müca-
delesi çağnsı da dahil, her tür şeriatçı propagan-
da gerçekleştirilip, devlet içinde örgütlenme ile ta-
bandan örgütlenme en üst düzeyde sağlanmış, is-
tenen düşmanlık tohumları fazlası ile ekilmiş bu-
lunuyor.
Doğrusu bu gidişi durdurmadatartışmasız en et-
kili araçlar olduğunu bildiğim medya, siyasal par-
tiler ve bütün toplumsal örgütlenmelerin, gerçek
işlevine yönlendirilmesi dışında bir çıkış görülmü-
yor.
Türkiye'deki bu cinnet halinı giderecek adımlar
arasında, basın özgürlüğünün bütün ilkeleri ile sa-
vunulması elbette önceliklerin ilksıralarındayeral-
dığına göre, "Sür&kliAydtnlık İçin 1 Dakika Karan-
lık" gibi sevimli, sıcak direnme yolları bulabiliriz.
Hemen aklıma ilk geleni söylüyorum:
Çetelerin kamuoyundan saklanmasında, duruş-
malann, hukukun aleniyet ilkesine aykın olarak, ba-
sına kapatılması karan mı verildi? Biz de, çetele-
rin yargılanmaları basına kapatıldığı sürece, Erba-
kan'a, Çiller'e televizyon kanallarını kapatırız.
Erbakan'a, Çiller'e, birkaç gün televizyon ek-
ranlarında göstermeme cezasının sonuçlarını bir
düşünün... Hayali bile çok keyifli... Bakın bir daha
Erbakan ve Çiller, medya aleyhine atıp tutabiliyor-
lar mı? Şöyle bir görünebilmek için nasıl dil dökü-
yorlar? RTÜK'ün basın özgürlüğüne aykın yasa-
sını değiştirmek üzere nasıl seferber oluyorlar?
Nasıl bizden çok basın özgürlüğü havarisi kesiliyor-
lar? Ve tabii ki çetelerden birkaç kurban vermeyi
göze alıp yargılamayı basına açıyorlar.
Zorunlu tasarrufDanıştay'da
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KESK Genel Baş-
kanı Siyami Erdem, aylığından kesılen paralann iyi de-
ğerlendirilmemesı nedeniyle eksik kalan nemalann öden-
mesi istemiyle Danıştay'a başvurdu. Başvuru dilekçesin-
de, devletin "yasaya aykın davranarak, kötü bir tüc-
car" örneği verdiğini söyleyen Erdem, anayasanın 73.
maddesinde düzenlenen "vergi ödevi" hükümlerine ay-
kın olarak, memur ve işçilerin zaten yetersiz olan maaş
ve ücretlerinin ikinci kez vergilendirildiğini bildirdi.
KESK Başkanı Erdem. çalışanlardan yüzde 2, işveren-
den yüzde 3 oranındaki zorunlu tasarrufkesintisi için Baş-
bakanlık hakkında Danıştav "a da\a açtı. Erdem dılekçe-
sinde, 18 Mart 1988 tarihinde yayımlanan "Çalışanla-
nn Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarruflann De-
ğerlendirilmesine Dair Kanun"da, "Hazine ve Dış Ti-
caret Müsteşarlığı, açılacak hesapta toplanan para-
ları, Yüksek Planlama Kurulu'nca beürlenecek esas-
lar dahilinde, gayrimenkul alım satımına yönelik ya-
tırımlar hariç olmak üzere, her türlü menkul kıymet-
lere ve vcrimi yüksek yatırımlara \atırmak suretiyle
nemalandırır" hükmünü anımsattı.