27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI EsKişehirlilep Volvo fabrikasını istiyor • ESKİŞEHİR (AA) - Türki)e'de yatınm yapraak isteyen Isveç'in ünlü firması Votvo'nun yatınmını Eskişehir'e yapması ıstendi. Geçmiş yıllardaTOFAŞve TOYOTA gibi yatınm fırsatlannı elinden kaçıran Eskişehirliler bu kez işi sıkı tutuyor. Bursa Büyükşehir Beledıyesi'nin '2020 yılı planlamamızda otomobil fabrikasma yer yok' açıklamalannın basında çıkması üzerine harekete geçen Eskişehirliler, bu fırsatı değerlendirmek istiyor. Ulusoy Grubu ile ortak bir yatınm yapmayı planlayan Volvo ilk aşamada 100 milyon marklık biryatınmı öngörüyor. Memuriar bugün sessiz yürüyecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu Emekçileri Sendikalan Ankara Şubeler Platformu, bugün Ulus'tan Kızılay'a kadar gerçekleştirecekleri sessiz yürüyüşle, REFAHYOL hûkûmetinin "aynmcı ücret politikalannı, sefalet ücretini, grevsiz toplusözleşmesiz sendika yasa taslağını, özelleştirme saldınsını, sürgün, soruşturma ve ceza uygulamalannı" protesto edecek. REFAHYOL hükümetinin, 3 ay içinde 3 kez maaş belirlemesinin "bütçe sisteminin iflas ettiği"nin göstergesi olduğu ileri sürülen açıklamada, memurlann grevli toplusözleşmeli sendikal haklan önündekı engellerin kaldınlmasını istedikleri vurgulandı. Vengi haftası başlıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Vergi Haftası, 24- 30 mart günleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Ankara Deftardan Ali Karaaslan yaptıği açıklamada, etkinlikler kapsamında kamu kurum ve kuruluşlan, gar, otogar gibi yurttaşlann yoğun olduğu bölgelerle Defterdarlık bınasına "Ülkemi Seviyorum Vergimi Ödüyorum'", "Vergi Toplumda Görevdir" mesajlannın yer aldığı bez afişlerasılacağını bildirdi. Yurttaşlar, hafta boyunca 24 saat açık olacak 189 numaralı Alo Maliye hattından da ücretsiz danışmanlık hizmeti alabılecekler. THY grevi nisanda Ekonomi Servisi - Türk HavaYollan'nda(THY) grev karan nisan ayında alınacak. Tiirk-tş'e bağlı Hava-tş Sendikası ile THY adına Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörû Kamu İşverenleri Sendikası arasında, 79 gündür süren toplusözleşme göriişmelerinde, arabulucuk döneminde de uzlaşma sağlanamadı. Sendika zorunlu olarak nisan ayı başında grev karan alacak. İTO'dan çimento başvurusu • İSTANBUL (AA) - lstanbul Ticaret Odası (ITO), çimento ve hazır beton üretiminde, Rekabet Kanunu'na aykın oligopol yapının ortaya çıkanlıp giderilmesi için, Sanayi ve Ticaret Bakanhğı nezdinde girişimde bulundu. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldınm yaptığı yazılı açıklamada, çimento üretimi alanındaki oligopol yapı nedeniyle, geçen yil çimento sektöründe enflasyonun üzerinde anormal fiyat artışlan göriildüğünü bildirdi. Vergi düzenlemeleri • ANKARA (AA) - Vergi alanında yapılacak yeni dûzenlemelerle. menkul kıymet gelirlerinde erken vergileme uygulaması başlatıhrken, faiz gelirlerinde beyanname verme işleminin yürürlük tarihi 1 Ocak 1997yerine. 1 Ocak 1998eerteleniyor. Hükümetin memurlara vaat ettiği 3 aylık farklann ödenmesi Bütçe Yasası'na göre olanaksız Zaııı farkına yasal engelIŞIK KANSU ANKARA - REFAHYOL iktidannm, memur maaşlarma ocak ayından başlaya- rak zam uygulanacağı vaadine yasal ola- nak bulunmadığı saptandı. Maaş artışlan için çıkanlacak kanun hükmünde kararna- me (KHK) ya da Bakanlar Kurulu karar- lannın geriye yûrüyemeyeceğini belirten uz- manlar, REFAHYOL iktidannın memurla- ra düşündüğü zammın geçmiş üç ay için de uygulanmasının önünde yasal engel bu- lunduğunu bildirdiler. Konuya ilişkin bilgi veren uzmanlar, 28 Kasım 1996'da memurlann özlûk haklan- nı dûzenlemek amacıyla çıkanlan 4214 sa- yıh yetki yasasına dayanılarak 20 Aralık 1996'da çıkanlan 568 sayılı KHK ile Silah- lı Kuvvetlerpersoneline 1 ocaktan itibaren, 25 Ocak 1997 gûnü çıkanlan 569 sayılı kararname ile de Emniyet hizmetleri sını- fina zam verildigini anımsattılar. Hükümetin, Silahlı Kuvvetler ve Emni- yet hizmetleri dışında kalan memurlara da, ocak ayı başmdan geçerli olmak üzere zam vermek istediğini belirten uzmanlar şu sap- tamalan yaptılar: "1997 Bütçe Yasası ile memur katsa- yilarının ocak ve temmuz dönemlerin- de ne kadar olacagı belirlenmiştir. Bu kat- sayılar, KHK ile bile değiştirilemez. Kat- sayı artişı dışında memurlara zam yapa- C a l ı ş m a v e S o s y a l C u v e n l i k B a k a n ı N e c a t i C e l i k a c ı k l a d ı İşçi emeklisinin ek artışı da ocaktan geçerli ÇaJışma Bakanı Çelik. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik, işçi emekli aylıklanna yapılacak ek zammın da ocak ayından itibaren geçerli olacağını bildirdi. Çelik, çalışmalann tamamlanması durumunda işçi emeldilerinin, memur emekli aylıklanna verilen yüzde 16-36 oranlan arasındaki ek artışlannı nisan ayında alabileceklerini kaydetti. Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürü Ekrem Önal da, işçi emeklilerine yapılacak ek zammın sosyal yardım zammının arttınlması ya da gösterge tablolannın yükseltilmesi yoluyla sağlanacağmı acıkladı. Önal, her ay 50 trilyon lira tutannda toplam maaş ödemesi yapılan 2 milyon 650 bin emekli, dul ve yetimler için düzenlenecek olan ek artışla ilgili çeşitli seçeneklerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığf na sunulacağını belirterek, "Gösterge tabloları arasındaki dengeyi konıyabilecek bir çalışma yapılabilir. Tavan ve taban maaşlan arasındaki dengeyi konıyabilecek bir artış yapacağız" diye konuştu. bilmek için gösterge ve ek göstergeler arttırılabilir. Bu artış, KHK ile gerçek- leştirilebilir. Ancak, böylesi artışlar, yal- nızca ilgili KHK'nin çıkış tarihinden sonra yürürlüğe girebilir. Orneğin, yar- gıç, savcı ve öğretim iiyelerinin ödenek ve tazminatları, ancak KHK çıktıktan sonra arttırılabilir. Bu artış, geriye doğ- ru yürümez. Çünkü, anayasanın 91. mad- desinde 'KHK'lerin Resmi Gazete'de ya- yımlandıklan gün yürürlüğe girecekleri, ancak kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebileceğı' öngörülerek, kararnamelerin geriye yü- rütfilemeyeceğJ hüküm altına alınmıştır." Aynı kaynaklar, memurlara "iş güçlüğü, iş riski. mali sorumluluk, ek ders ve çe- şitli tazminatlar gibi bazı ödemelerin Ba- kanlar Kurulu karan ile yapılabileceğine de değinerek şu yorumu yaptılar: "Bakanlar Kurulu kararıyla veril- mekte olan bu ödemeler, idari işlem ni- teliğinde olduğundan bunları da karar- dan önceki bir tarihten geçerli kılmak olası değildir. Çünkü, Yargıtay Büyük Ge- nel Kurulu'nun 1972 yılında verdiği iç- tihadi birleştirme kararında, bu yönde bir hükme varılmıştır." Uzmanlar, bütün bu yasal engeller kar- şısında, REFAHYOL iktidannın memurla- ra ocaktan geçerli olmak üzere zam vere- ceklen yolundaki açıklamalannın tümüy- le "düşsel" olduğunu kaydederek, me- murlann üç ay fark alacakJannı öngörüp, aile bütçelerini ona göre ayarlamamalan uyansında bulundular. Kaynak bulmak ve IMF'ye şirin gözükmek için her yolu deniyor HükümetANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kaynak bulmak ve Ulus- lararası Para Fonu'yla (IMF) an- laşma yapabilmek için her yolu deneyen hükümet, KlT'leri tüm olumsuz rapor ve belgelere karşı arka arkaya satmaya başladı. 1110 işçinin çalıştığı Petlas"] yalnızca 700 istihdam garantisi veren ve RP'ye yakınlığıyla tanman Kom- bassan firmasına satan hükümet, Sermaye Piyasası Kurulu'nun şir- ket hakkında "kuruluş yapısı ve işleyişi belirlenememiştir" yo- lundaki raporunu ve 400 işçinin işten çjkanlacak olmasını dikkate almadı. Ergani Çimento da, Sana- yi Bakanlığı'nın, "Bölgede tekel konumu oluşturuyorlar" uyarı- sına karşın Uzanlar'a verildi. Özelleştirme Yüksek Kurulu ön- ceki gün yaptığı toplannda, IMF'nin gelecek ay başında yâpa- cağı ziyaret öncesinde 6 tane özel- leştirme karannı imzaladı. Kararlara göre, Petlas, 400 işçi- yi işten çıkaracağını teklif sözleş- mesinde de bildiren ve RP'ye ya- kınlığıyla tanman MÜSlAD'ınen önemli üyesi Kombassan'asatıldı. Kombassan, Petlas için verdiği tek- lifte 1104 işçinin çalıştığı kuruma 700 istihdam garantisi verdi. Kom- bassan, Türkiye'nin tek uçak las- tiği üretme teknolojisine sahip olan Petlas'ı 3 milyon 600 bin dolan peşin, geri kalanı 7 yıl gibi uzun vadede ödenmek üzere 35 milyon 700 bin dolara aldı. Kombassan SPK'ce de incele- niyor. SPK'nin şirket hakktnda son Hükümetin kaynak bulmak için uğraşması, KİT işçilerinin işsiz kalmasına neden olacak. hazırladığı raporda, holdingin 30 bin ortağı olduğu yönünde bir gö- rüntü oluştuğunu, ancak kayıt sis- teminin olmadığını ve ortaklık ya- pısının yasalara uymadığını bildi- rerek çalışmalann uzun süre devam edemeyeceğinı kaydetmişti. Bile bile tekel ~ Hükümet, Ergani Çimanto Fab- rikası'nı da, Şanlıurfa, Gaziantep ve Van'da çimento fabrikası olan ve Güneydogu Anadolu Bölge- si'nde, sektörde bölgesel tekel ko- numuna gelen Uzanlar'a verdı. Sa- nayi Bakanlığı'nın da, Ergani Çi- mento'nun Uzanlar'a verilmesi durumunda bölgedeki tekel olu- şumunun daha da büyüyeceği uya- nsında bulunduğu öğrenildi. Uzanlar Ergani Çimento'yu 23 milyon 350 bin dolara peşin geri kalanı 2 yıl vadelı ödenmek üzere 46 milyon 700 bin dolara aldılar. Satış karan imzalanan Etibank 74 milyon dolan peşin, geri kala- nı taksitle ödenmek üzere 201 mil- yon 650 bin dolara Doğan Kumaş- çılık A.Ş'ye satıldı. Denizbank 39 milyon 600 dolan peşin olmak üze- re, 68 milyon 640 bin dolara Zor- lu Holding'e, Anadolubank da41 milyon 700 bin dolan peşin olmak üzere 72 milyon 280 bin dolara Mehmet Rüşrü Başaran adlı işa- damına satıldı. DenizNakliyat'ta çalışanlar or- tak girişim grubuna 45 milyon 10 bin dolan peşin olmak üzere 141 milyon 255 bin dolara verildi. OYK'nin önceki günkü toplan- tısındaihaleleritamamlanan Tekir- dağ, Antalya, Hopa, Giresun, Rize, Ordu ve Sinop limanlan görüşül- medi. Bakan Celik 'Sözleşme şablonları oluştu' ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Necati Çelik, kamu- daki toplusözleşmelerde Demir- yol-lş ve Şeker-tş'in ilk 6 aylık enflasyon kaybını karşılamadan eşel-mobil sistemine geçilmesi- nı öngören sözleşmenin esas alı- nacağı mesajım verdi. Türk-Iş Koordinasyon Kurulu, bugün Devlet Bakanı Mehmet Alön- soy'la kamudaki toplusözleşme- leri görüşecek. Çelik, dün düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin so- rulan üzerine, Demiryol-tş ve Şeker-Jş'in sözleşmeleriyle olu- şan şablonun ömek oluşrurdu- ğunu, bu çerçevede kamudaki toplusözleşmelerin bitirileceğini söyledi. Çelik. iki sendikanın im- zaladığı sözleşmede ücretlere ve- rilen artışı düşük bulan Türk-lş Koordinasyon Kurulu'nun, ta- ban ücretlerin 35 milyona çeki- lip 15 milyon lira üzerine seyya- nen ve ilk 6 ay için de yüzde 45 oranında zam verilmesini istedi- ğinin anımsatılması üzerine, şöy- le konuştu:"Herkes her teklifi vapma hakkına sahiptir. Türk- lş de önerisini sunacaktır. Top- lusözleşme masasında alınır, verilir." Çelik, kamudaki bazı işyerle- rinde de toplusözleşmelerin bit- me aşamasına geldiğini söyledi. Muhalefet, 'satılık emeklilik' yasasmı Anayasa Mahkemesi'ne götürmeye hazırlamyor 6 Tıırist sîgorialdık' iptal yoluııdaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Muhalefet parrileri ANAP, DSP ve CHP, yurtdışında bir gün kalanlann bile 12 bin 500 dolar ödemeleri karşılığında Türkiye'de emekli olmalannı sağlayan yasa- nın iptali için Anayasa Mahke- mesi'ne başvuracaklar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Neca- ti Çelik, sonımluluğunu bürok- ratlann üzerine attığı yasanın iş- çi ve işveren kuruluşlannı ilgilen- dirmediğini ileri sürdü. Türk-lş ise, önceki gün TBMM Genel Ku- rulu'nda kabul edilen yasanın, "Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK) yeni bir darbe indirece- ğini ve felakete kapı açacağını" bildirdi. TBMM Genel Kurulu'nda ön- ceki gün kabul edilen ve yeni bir "kara delik" olarak nitelendiri- len "satüık emeklilik" yasasına karşı muhalefet partileri Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya ha- zırlanıyorlar. DSP lstanbul Milletvekıli, Plan ve Bütçe Komisyon üyesi Zeke- riya Temizel, anayasanın eşitlik ilkesine açıkça aykın olan yasa- nın taahhütleri açısından gelecek nesilleri bü>ük yük altına soktu- ğunu kaydetti. Anayasada "yurt- dışında çalışanlara değil de, yurtdışında bulunanlara, çalı- şanlann geleceğini satarak sos- yal güvenlik sağlama" amacı bu- lunmadığına dikkat çeken Temi- zel, "Sosyal güvenlik hakkının satılmaya kalkışılması ayıptır. Kaldı ki, 12 bin 500 dolan bu- lamayıp da bu hakkı satın ala- mayacaklar ne yapacaktır?"de- di. Mali hükümler taşıyan bu dü- zenlemenin Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda görüşülmeden Mec- lis'ten geçirilmesini eleştiren Te- mizel, yasanın uluslararası anlaş- ma hükümlerine de aykınlık taşı- dığını vurguladı. Temizel, Türki- ye'nin uluslararası anlaşmalarla sağladığı haklardan kendi eliyle vazgeçtiğine dikkat çekerken, ya- sanın Uluslararası Çalışma Örgü- tü'nün 102 sayılı sözleşmesine de aykın olduğunu kaydetti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, " Yurtdışı emekli- lik özel bir sigorta olarak de- ğerlendirilmeu. Süper emekliKk- le ilgisi yok. Tamamen aktüer- yal dengedir. Kalırsa devletin sırtında kalacaktır" diye konuş- tu. Çelik, yasanın işçi ve işveren- leri ilgilendirmediğini de ileri sür- dü. Türk-Iş'in hazırladığı raporda ise, yatınlacak primlerin yüzde 20'sinin Hazine'ye gelir olarak aktanlmasını öngören yasayla dev- letin ekonomik çıkar beklentisi içinde bulunmasının scsyal gü- venlik uygulamalannın özune ve tekniğine aykın olduğu vurgulan- dı. Türkiye AB Ulusal Danışma Konseyi 'AB için güç birliği' Ekonomi Servisi - Türkiye-Av- rupa Birliği Ulusal Danışma Kon- seyi'nden AB'ye tam üyelik gay- retlerini destekleme karan çıktı. TBMM'de temsil edilen siyasi par- tiler, üniversiteler, basın, meslek örgütleri, sendikalar ile özel sektörün bü- tün kurumlan ve iş dünyasının önde ge- len ısimlerirun yer aldığı Türkiye-Avrupa Birliği Ulusal Danışma Konseyi toplantı- sı, dün Ceylan Intercontinental Oteli'nde yapıldı. Avrupa siyasi coğrafyasının yeni- den belirlendiği bu dönemde Türkiye'nin Avrupa Birliği içinde hakkı olan yeri al- ması gerektiğinin vurgulandığı toplantıda, Türkiye'nin ısrarla sürdürdüğü AB'ye tam üyelik gayretlerini destekleme konusunda karara vanldı. Aynca Amsterdam Zirve- si'nde Türkiye'nin aday ülkeler listesine alınacağı, tam üyelik yolunun açılacağı konusunda fikir birliğine vanldı. Türkiye-AB Ulusal Danışma Konse- yi'nden Avrupa Birliği ilişkilerinin top- lumsal bir bütünlük içinde yürütülmesi gerektiğini belirten tktisadi Kalkınma Vak- fı Başkanı Meral Gezgin Eriş, Türki- ye'nin AB ile bütünleşmesinin Türk demokrasisinin güçlenmesi, iç ve dış banşın sürekliliğinin sağ- lanması, serbest piyasa düzeni için- de ekonomik kalkınmanın temi- natı olacağını vurgulayarak önem- li olanın ekonomik, sosyal anlamda Tür- kiye'nin AB'ye girme özelliklerine sahip konuma gelmesi olduğunu kaydetti. 4 mart- ta Avrupa Hıristiyan Demokrat Grubu ta- rafından yapılan açıklamalann karabasan olmadığıri] söyleyen Eriş, 16 marttaki Apel- doorn toplantısınm ise pembe bir rüya ol- madığına dikkat çekti. Konseyin görevinin toplumsal bütün- lük içinde Türkiye'nin AB'ye uyumlu ha- le getirilmesini sağlamak olduğuna deği- nen Eriş, Türkiye'nin bu konsey tarafin- dan Avrupa'da ve Türkiye'de temsil edile- ceğini bildirdi. TBMM Karma Parlamento Komisyo- nu Başkanı Hasan Denizkurdu, AB'nin Türkiye'yi dışlamayı göze alamayacağmı belirterek "AB aile fotoğrafında 1997 sonunda Türkiye'nin de resmi yer alacaktır" diye konuştu. Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Temple 6 Eğitiın ve sağlığa kamu yatırıım gerekli' Ekonomi Servisi - Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Frederic Temple, eğitim ve sağlık alanlannda kamu yatınm- lannın devam etmesi ge- rektiğini söyledi. Türki- ye'de bu iki alanda özel- leştirme çalışmalarının gündemde olduğunu belir- ten Temple, eğitımdeki özelleştirmenin temel eği- timi kapsamaması gerek- tiğini vurguladı. Temple. sağlıktaki özelleştirmele- rin de uzun bir sürece ya- yılarak yapılmasmın doğ- ru olacağını söyledi. Hazine, Dünya Banka- sı. DEÎK ve YASED'in ortak organizasyo- nuyla 3-4 nisan tarihlerinde gerçekleştiri- lecek ohn 'Türkiye'de Altyapının İnşa- asına Özel Sektörün Katılımı' konulu konferansın tanıtım toplantısı dün yapıldı. Holıday Inn Oteli'ndeki toplantıya katılan Temple, Türkiye'nin önemli ekonomik so- runlan bulunduğunu, bu problemlerin başmda da kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi konusu- nun geldiğini söyledi. Enerjide her yıl 3-4 milyar dolarlık yatınma ihriyacı olduğunu belir- ten Terrple, bu yıl ener- ji alanındaki yatınmın 1.6 milyar dolar olarak planlandığını, bunun ne kadannın gerçekleşece- ğinin de bilinmediğini dnımsatarak özel sektö- rün enerjide altyapıya önem vermesi gerektiği- nin altını çizdi. Temple, enerji, telekomü- nikasyon, ulaştırma, turizm ve şehircilik alanlanndaki özel sektör yatınmlan saye- sinde devletin asıl yatınm yapması gereken eğitim ve sağlığa daha fazla para ayırabi- leceğini vurguladı. IŞÇININ EVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Cinnet Ağzından ancak sevgi sözcüklerini duymayı bek- leyeceğiniz yumuşaklıktaki bir yüz, her tür kötü- lükten ödü kopan tipten bir yaşlı ana, televizyon ekranlarından milyonlara seslenirken, "Katili bize versinler, oracıkta kendi ellerimle asanm, kılım bi- le kıpırdamaz" diyor. Paralarını gasp etme uğruna arka arkaya öldü- rülen şoförlerden birinin annesinin büyük can acı- sı, suçluların yakalanamaması, yakalananlann yar- gılanmasına ilişkin güven bunalımı bile olsa, linç güdüsünü yansıtan sözler, insanın kanını dondu- ruyor. Olümle burun buruna, panik içindeki şoförlerin eylemlerindeki taşkınlıklan, öfkeyi, açıklayabiliriz belki, ancak çok sıradan olaylarda yaşanan büyük öfke ve taşkınlıklardan korkma zamanımız geldi ve geçti bile. Uğur Dündar'ın programına konu olan, Anka- ra'nın göbeğindeki 17 saatlik vahşet, tecavüzler, kulak kesme olayları, çevrenin seyirci kalması, üzerinde gerçekten kara kara düşünülmesi gere- ken bir sonuç. Aklın, sağduyunun, hukuk düzeni, demokrasi- nin güvence olmaması için sanki yanşılıyor. Medyanın, şu doktorun taciz olayında, meslek değerleri, ilkeleri açısından sınıfta kaldığını, her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığını biliyoruz. Hiç değilse tartışmalann rating, sansasyon adına da olsa büyütülmesinin, basının işlevi ve sorumluluk- lannın tartışılması anlamında bir işlevi olacaktı. Olayın, gazeteciliğm ilkeleri üzerinde kimi ölçü- lerin, sınırlann bilinmesi gibi bir işlevi olacakken, araya RTÜK'ün sansür baskını girdi. Kimi yanlış ve haksızlıklann hesaplaşılması olanağı kalmadı. Ba- sın özgürjüğünün ayaklar altında olduğunu gös- teren RTÜK'ün uygulaması, medyanın ayıplarının üstüne ülkenin, demokrasinin bir büyük ayıbı ola- rak çıktı. Doktoryeminine aykın hareket eden, belli ki cin- sel zaaflannı denetleyemeyen bir insanın, suçuna uygun ölçüler içinde cezalandırılması, hastalanna zarar vermemesini sağlamak gibi bir sonuca ulaş- mak amaç olacakken şu gelınen noktaya bakın? Toplum ve medya, umutsuzluğun, kompleksle- rin acısını, tek basına yakaladığı birine yöneltme eğiliminde, doktoru linç etme isterisinde. RTÜK fır- satını yakalamış, basın özgürlüğünü katletme, ay- nı ölçülerde cezalandırma, şiddet güdüsünün de- netiminde. ••• Medya, "Susurfuk'tan sonra artık hiçbir şey es- kisi gibi olmayacak" diye ilan ettikten sonra, çete- lerin, REFAHYOL iktidannın, çirkin çıkar ittifakla- rının sürmesi uğruna korunmasına seyirci kala- caksa, özgürlük sınavında sınıfta kalmış demek- tir. ••• Erbakan ve Refah iktidarı, şeriat cephesi, MGK kararları karşısında mağduru oynuyorlar. Demok- rasi güçlerinden, darbe olasılığına karşı durulma- sını, demokrasi adına kendilerine sahip çıkılması- nı istiyorlar. Asker kökenli MGK üyelerinden gelse ve MGK'nin gerçek demokratik bir anayasada yeri, hükümet- ter üzerinde yetkileri olamayacağı tartışılsa bile, MGK kararlannın, anayasal hukuk düzeninin geçerli ol- ması istemi ile sınırlı olduğu tartışılmaz. Hal böyle iken Erbakan, bu anayasal hukuk dü- zeninin uygulanması istemi niteliğindeki kararfara imza atarak, hükümette ve iktidarda kalmanın yo- lunu sağlıyor, ancak Refah'ın diğeryetkililerine bu kararlara karşı savaşmak ve toplumu tahrik etmek görevi veriliyor. Şeriat cephesi her tür hile ve takıyye yöntemini kullanarak, bir yandan demokrasinin, iktidarın ni- metlerinden sonuna kadar yararlanmaya, diğer yandan da radikal şeriatçı güçleri alabildiğine ör- gütleyip militarize etmeye bakıyor. Medyamız, bilinçli bilinçsiz bu oyuna da çok ciddi aracı oluyor. Erbakan'ın, REFAHYOL iktidar protokolüne uygun rolü ile, Ceylan, Kazan ve Asiftürk'ün, sık sık Erbakan'ın ikinci kimliğiyle tah- riklerini ayrı tutarak, ıstenilen propagandaya hiz- met ediyor. Bu arada çarşaflı kadınlarla, silahlı şeriat müca- delesi çağnsı da dahil, her tür şeriatçı propagan- da gerçekleştirilip, devlet içinde örgütlenme ile ta- bandan örgütlenme en üst düzeyde sağlanmış, is- tenen düşmanlık tohumları fazlası ile ekilmiş bu- lunuyor. Doğrusu bu gidişi durdurmadatartışmasız en et- kili araçlar olduğunu bildiğim medya, siyasal par- tiler ve bütün toplumsal örgütlenmelerin, gerçek işlevine yönlendirilmesi dışında bir çıkış görülmü- yor. Türkiye'deki bu cinnet halinı giderecek adımlar arasında, basın özgürlüğünün bütün ilkeleri ile sa- vunulması elbette önceliklerin ilksıralarındayeral- dığına göre, "Sür&kliAydtnlık İçin 1 Dakika Karan- lık" gibi sevimli, sıcak direnme yolları bulabiliriz. Hemen aklıma ilk geleni söylüyorum: Çetelerin kamuoyundan saklanmasında, duruş- malann, hukukun aleniyet ilkesine aykın olarak, ba- sına kapatılması karan mı verildi? Biz de, çetele- rin yargılanmaları basına kapatıldığı sürece, Erba- kan'a, Çiller'e televizyon kanallarını kapatırız. Erbakan'a, Çiller'e, birkaç gün televizyon ek- ranlarında göstermeme cezasının sonuçlarını bir düşünün... Hayali bile çok keyifli... Bakın bir daha Erbakan ve Çiller, medya aleyhine atıp tutabiliyor- lar mı? Şöyle bir görünebilmek için nasıl dil dökü- yorlar? RTÜK'ün basın özgürlüğüne aykın yasa- sını değiştirmek üzere nasıl seferber oluyorlar? Nasıl bizden çok basın özgürlüğü havarisi kesiliyor- lar? Ve tabii ki çetelerden birkaç kurban vermeyi göze alıp yargılamayı basına açıyorlar. Zorunlu tasarrufDanıştay'da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KESK Genel Baş- kanı Siyami Erdem, aylığından kesılen paralann iyi de- ğerlendirilmemesı nedeniyle eksik kalan nemalann öden- mesi istemiyle Danıştay'a başvurdu. Başvuru dilekçesin- de, devletin "yasaya aykın davranarak, kötü bir tüc- car" örneği verdiğini söyleyen Erdem, anayasanın 73. maddesinde düzenlenen "vergi ödevi" hükümlerine ay- kın olarak, memur ve işçilerin zaten yetersiz olan maaş ve ücretlerinin ikinci kez vergilendirildiğini bildirdi. KESK Başkanı Erdem. çalışanlardan yüzde 2, işveren- den yüzde 3 oranındaki zorunlu tasarrufkesintisi için Baş- bakanlık hakkında Danıştav "a da\a açtı. Erdem dılekçe- sinde, 18 Mart 1988 tarihinde yayımlanan "Çalışanla- nn Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarruflann De- ğerlendirilmesine Dair Kanun"da, "Hazine ve Dış Ti- caret Müsteşarlığı, açılacak hesapta toplanan para- ları, Yüksek Planlama Kurulu'nca beürlenecek esas- lar dahilinde, gayrimenkul alım satımına yönelik ya- tırımlar hariç olmak üzere, her türlü menkul kıymet- lere ve vcrimi yüksek yatırımlara \atırmak suretiyle nemalandırır" hükmünü anımsattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle