Katalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayuı Yönetmeni. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya # Yazıışlerı Mudurierı Ibrahim Yıldız, Dinç Ta\anç (Sorumlu) O Haber Meritezı Müdürü: Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Oanışoğlu • İstıhbarat Cengiz Yıldınm • Kultur- Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaörea 0 Duzeltme: Abdullah Yaacı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •BUgı-Belge Edib« Buğra • Yurt Haberleri: Mehmct Fartç YaymKurulu. İlhanSeiçıık(Başkan). Orinn Erinç, Oklay Kortböke. HikmetÇetinkaya,ŞSkran Soner, ErgunBala, Dinç Tıyanç, tbrahim Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafı Balbay, Hakan Kara. AnkaraTenısılcısı MustafaBaJbay#HaberMüdürâ: Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125. Kat4. Bakanlıklar-Ankaıa Tel 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • lzmır Temsılcısı. SerdarKıak,H.ZıyaBh 1352S 2'3Tel 4411220. Faks: 4419117#AdanaTemsılcısı ÇetinYiğenoğlu, tnönuCd 119S.No lKat l.Tel:363 12 11. Faks-363 12 15 Koordioatör. Ahmet Konıban # Muhasebe- Bülent Yener # tdare HüseyinGürer#lşletme ÖnderÇelik^BUgı-lşlenı: Nail Inal • Bılgısayar Sistem Mûrüvet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kuralu Başkaru - Genel Müdur Gülbin Erduran 9 Koordınator Reha Işıtman 0 Genel Müdür Yardomcısr Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-513 84 «Wl. Faks: 5138463 Yıyımlflyatı \e Basao: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A.Ş TjAocag! Cac 39 41 Cağaloğlu 34334 tst. PK 246 tstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0 212)513 85 95 22MART1997 imsak:4.31 Güneş: 5.58 Öğle. 12.18 tkindi: 15.42 Akşam: 18.25 Yatsı: 19.46 Miss Turkey 97 seçildi • İstanbul Haber Seryisi - Kanal D'nin düzenlediği Miss Turkey '97 Güzellik Yanşması'nda Çağla Şikel birinci oldu. Yanşmada, 20 finalist arasında ikincilığe Yeşim Çetin, üçüncülüğe ise Nilay Ceylan seçildi. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen yanşmamn. sinema sanatçısı Türkan Şoray, Hande Ataizi, Türk sanat müziğı sanatçısı Emel Sayın'ın da aralannda bulunduğu jüri üyeleri 20 finalist arasında Çağla Şikel'i Miss Turkey '97 Güzeli seçti. Kcıl gezegenden görüntüler • Çeviri Servisi - Mars gezegeninin dünyaya en yakın olduğu şu günlerde NASA, Hubble teleskobu yardımvyla görüntülediği Mars fotoğraflannı dünyaya dağıttı. Bugüne dek elde edilen en temiz Mars görüntüleri olarak büyük ilgi çeken fotoğraflar Geniş Alan Gezegen Kamerası ile çekildi. Şolörlere koruma kabini • ANKARA (AA) - Taksi şoförlerinin can güvenliğinin sağlanması amacıyla "şoför koruma kabini'" üretıldi. Türkiye Şoförler Federasyonu Başkanı Dervış Günday, fiberglastan yapılan kabini temin etmek isteyen şoförlere kredi sağlanacagını bildirdi. Şeffafkabinin taksi sürücüsünü yandaki ve arkadaki koltuktan gelebilecek bıçak. bogma teli ve çeşitli cisimlerle saldınlara karşı koruyacağı belirtildi. Su ödülü ABD'Iİ profesöre •STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Isveç Kraliyet Bilim Akademisi tarafindan her yıl su kaynaklanyla ilgili çevresel gelişmelerde bulunan kişi ya da örgüılere verilen "Water Prize"(Su Ödülü), bu yıl Amerikalı Profesör Peter S. Eagleson'a verildi. Dünya Su Günü'nde Birleşmiş Milletler'den uyan: 30 yıl içinde dünya nüftısunun üçte ikisi sıkıntıya düşecek Su içiıt kıraıızı alarııı• Dünya Su Günü nedeniyle hazırlanan raporda, içme suyu kaynaklannm azalmasının ileride toplumsal ve uluslararası sorunlara neden olacağı belirtilerek kaynaklann ekonomik kullanılması istendi. FAO'ya göre Türkiye de 20001i yıllann başmda su sıkıntısı çeken ülkeler grubuna katılacak. C AP) "Dünya Su Günü" nedeniyle ha- zırladığı raporda, çevTe kirliliği ve nü- fus artışının ileride dünyada içme su- yu sıkıntısma yol açacağına dikkat çe- kildi. Raporda, gerekli önlemlerin alın- maması durumunda dünya nüfusunun üçte ikisinin 30 yıl içinde ciddi bir su sıkıntısı yaşayacağı vurgulandı. İçme suyu kaynaklannın azalmasının ileride toplumsal ve uluslararası sorun- lara neden olacağının belirtildiği ra- porda. gelecek nesillere su kalması için içme suyu kaynaklannın daha ekono- Haber Merfcezr- 22 Mart Dünya Su Günü'nde, suyun. 21. yüzyılın en stra- tejik maddesini oluşturacağı bildirildi. Gerekli önlemlerin ahnmaması duru- munda dünya nüfusunun üçte ikisi 30 yıl içinde ciddi bir su sıkıntısı yaşaya- cak. Dünya Tanm Örgütü FAO'nun tah- minlerine göre Türkiye de 2000'li yıl- lann başında su sıkıntısı çeken ülkeler grubuna katılacak. . Merkezı Bangkok'ta bulunan "Bir- leşmiş Mifleüer Asya - Pasifik Ekono- mik ve Sosyal Komisyonu"nun (ES- mik kullanılması gerektiği kaydedildi. Bugün dünyada içme suyu kaynak- lan açısından acil bir sıkıntı yaşanma- dığını belirten Birleşmiş Milletler yet- kilisi AdrianusMooy. "Ashndadünya- nın içmesuyu kaynaklan azalmadı. Kir- lilikvetakbin artayorolmasıileride böy- le bir soruna yol açabitir" dedi. BM kaynaklanna göre su kirliliği yü- zünden her yıl gelişmekte olan ülkeler- de 25 milyon insan yaşamını kaybedi- yor. Dünyadaki hastalıklann yansı su yoluyla bulaşıyor. Türkiye'ye uyan Izmir Ziraat Mühendisleri Genç Olu- şum Grubu adına açıklama yapan Ah- tnet Tomar. Uluslararası Tanm Örgü- tü'nün (FAO) tahminlerine göre 2000'le- rin başında ülkemizın Bulgaristan, Yu- nanistan, Macaristan ve Lüksemburg ile birlikte su sıkıntısı çeken ülkeler gru- buna katılacağını söyledi. Türkiye'de, kullanılabilir suyun yüz- de 80'inin boşa aktığına dikkat çeken Tomar, şöyle devam etti: - l Ikemizde 28.05 milyon hektar ta- nm araasinin 25.85 milyon hektan su- lanabilir olmasına ve yine ekonomik olarak sulanabüecekalan miktan &5 mil- yon hektar olmasına karşın, sadece 4.5 mflyon hektan sulamaya açılmış ve su- lanmaktadır. Buna GAP'ın gerçekleş- mesiyle 1.7 milyon hektar daha Uave edOecektirr Türkiye'nin komşulanyla yaşadığı su sorununa da değinen Tomar, bu ko- nudaki rakamlann ülkemiz komşulan- nı haklı çıkarmadığını vurguladı. Fırat ve Dicle nehirlerinin sının aşan su ko- numunda olduğunu, sanıldığı ve iddia edildiği gibi sadece Türkiye'nin yarar- lanmadığını belirten Tomar, "Türkiye, sının aşan sulan ile ügiH, anlaşma gere- ği veinsancıl sorumluluklar dışında hiç bir yükümlülüğün altına giremez" de- di. Geçmişte sulak alanlannbataklık şek- linde değerlendirilerek kurutuldugunu belirten Arkadaş Çevre Grubu Sulak Alanlar Sorumlusu Remziye Eryılmaz da insan kaynakh, tanmsal, sanayi, tu- rizm ve bilinçsiz kentleşmenin sulak alanlan yok ettiğine dikkat çekerek şun- lan söyledi: "Sulak alanlar birçokuy- garhğrn doğmasma neden olmuştur. Ba- hkçıhk, a\cıhk, saz kesimi ile bannma, temiz su kaynaklan olma yanında bit- Id ve hayvan türleri için de iireme, bes- lenmevebannma olanağısağla\-drak do- ğal dengeyi konımaktadır. Aynca sei su baskınlan veerozyonudurdurmada da önemli işlevleri vanhrT DSrdençağrı Devlet Su Işleri Genel Müdürlüğü (DSİ). bugün kutlanan Dünya Su Gü- nü nedeniyle, "su tasarrufiı" çağnsın- dabulundu. DSl'den yapılan açıklama- da, Türkiye'deki su kaynaklannın ge- liştirilme çabalanna karşın. tüketilebi- lir su kaynaklannın ancak yüzde 31' inin kullanıma açıldığı kaydedildi. Su kullanımında vatandaşlann du- yarlı olması istenen açıklamada. su kay- naklannın korunması ve kullanımına ilişkin yasalara titizlikle uyulması, mev- cut su kaynaklannın miktar ve kalite- sinin korunması, aynca az atık su üret- meye yönelik yaşam tarzı geliştirilme- si istendi. ABDTİ LİGGETT FİRMASITAZMİNAT ÖDEYECEK Sigara üreticileri yenilgiyi kabul etti • ABD'li bir sigara üreticisi firma ilk kez tütün kullanımı ile kanser arasında bağlantı bulunduğunu kabul ederek zarar görenlere tazminat ödeyeceğini açıkladı. Haber Merkezı- ABD'de faaliyet gösteren "Liggett" adındaki sigara üreticisi fır- ma, ilk kez, nikotinin ba- ğımlılık yaptığını ve tütün kullanımı ile kanser arasın- da bir bağlantı bulunduğu- nu kabul etti. Liggett. şir- ket hakkında dava açan 22 eyaletle bir anlaşma imza- layarak sıgaradan zarar gö- renlere tazminat ödemeyi kabul etti. Amerikada sigara firma- lan büyük darbe yiyor. Si- gara firmalan ile bu fınna- lan dava eden eyaletler ara- sında süren davalarda, Tür- kiye'de de bulunan "Ches- terfiekl" ve "LM" sigarala- nru üreten Liggett fırması al- dığı kararla çok büyük bir adım arü. Firma, sigara içen- lere tazminat ödemeyi kabul ettiğini açıkladı. CNN'de açıklama yapan yetkililer. "Verdigimizzarardandola- yı söz konusu e>aletiere 25 milyon dolar vermeyi teklif edryoruz" dediler. Firmayet- kililen aynca 25 yıl boyun- ca yıllık kazançlannın yüz- de 25'ini eyaletlere vetme- yi de kabul ettiler. Arizona Eyaleti Adalet Bakanı Crant Hoods. dün yaptığı açıklamada, Liggett firmasının, 22 Amerikan eyaleti tarafindan tütün sa- nayiine karşı girişilen adli eylemlerde işbirliği yapma- ya karar verdiğini belirttı. Liggett firmasının, tütü-" nün akciğer kanseri, anfi- zem ile kalp ve damar has- talıklanna yol açma riski ta- şıdığım kabul ettiğini ifade eden Woods, fırmanın ayn- ca bukonuda gizli tutulan ve diğer tütün firmalanyla ya- pılan görüşmelerin tutanak- lanm gözler önüne serme- yi kabul ettiğini bildirdi. Bu dosyalar içinde, diğer sigara ürütecisi firmalann reklamlannda 14-18 yaş grubu gençleri hedefleme- dikleri yönünde "gerçege aykm" ifadelerinin ispatla- nnın da bulunduğunu söy- leyen Vv'oods. bu yeni duru- mun "tütün sanayiinin giz- lediği gerçeklerin, yalanla- nn ve ikiyüzlülüklerin orta- ya çıkarılması" için çok önemli bir firsat olduğunu ifade etti. Bu arada, ABD ekono- misine yılda 80 milyar do- larlık bir girdi sağlayan tü- tün sanayiine büyük bir dar- be vuran kararla ilgili ola- rak ABD Başkan Yardımcı- sı AlGore. Liggett Fırması- nı kutladı ve sigara üretici- si fumanın işbirliği karan- nın, "Amerikan halkı için tarihi bir zafer" olduğunu söyledi. Gore, diğer firma- lann da gerçeği söylemele- ri zamamnın geldiğini ifade etti. AŞIK VEYSEL ANILDI Dostlan onu unutmadı... SİGARAYA KARŞI POSTERLİSAVAŞ - Hollanda'da sigaraya karşı başlatdan "Si- garava Son" kampanyası çerçevesinde düzenlenen poster yan^ması sonuçlandL En dra- matik 5 posterin seçildiği yanşmada. resimde görülen poster, mesajım başanh bir şe- kilde iletmesiyle yoğun ilgi çektL Ö/cllikle gençlere > önelik olarak başlaülan kampan- yada tütünün yoî açOğı hastalıklara dikkat çeküiyor. Kampamanın başlamasmda en önemli etken HoUanda" da son beş yıl içinde gençkr arasında sigara içenlerin oranuun yüzde 19^'den >üzde 25^'e ulaşm'ası oldu. (Fotoğraf: REUTER) HaberMerkca-Ünlü halk ozanı Âşık Veysel, ölümü- nün 24. yıldönümünde dü- zenlenen törenleTİe anıldı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Çankaya Köş- kü'nde "Güzeffiğinonparet- mez, bu bendeld aşk otma- sa"parçasını seslendiren ozanlardan gelecek yıl Köşk'te ünlü ozan için bir konser tertiplenmesi için gi- rişimde bulunmalannı iste- di._ Âşık Veysel Şatıroğlu, ölümünün 24. yıldönümün- de, Sıvas'ın Şarkışla ilçesi- ne bağlı Sivrialan Köyü'nde- ki mezan başında anıldı. Tö- rende konuşan Kaymakam Ejder Kaya. Âşık Veysel'in ozanlık geleneğinin en bü- yük temsilcüerinden ve 20. yüzyıl halk şiirinin önde ge- İen simalanndan olmasının yanı sıra Türkiye'nin kal- kınması, çağdaş uygarlık dü- zeyıne ulaşması için nasıl biryoldan geçmesi geTekti- ğini doğru olarak tespit et- miş aydın bir insan olduğu- nu söyledi. Ünlüozan için Istanbul'da da Gülhane Parkı'ndaki anı- tı önünde tören düzenlendi. Törende konuşan gazeteci- yazar AlunetOzdemir. oza- nın "DosÖarBeni Hanriasm" adlı şiinni okudu. Dahason- ra halk ozanlan Aşık Şeffl ile AsA Adi AnAtalav, Âşık Veysel'in eserlerini ve onun için kendi yazdıklan eser- leri seslendirdiler. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel de dün Anka- ra'da Âşık Veysel Şatıroğ- lu'nun ölümünün 24. yıldo- münde, Halk Ozanlan Kül- tür Vakfı'nı kabul etti. Ka- bulde, ozanlar, Veysel'in "Güzelliğin on par etmez, bu bendeki aşk otmasa" par- çasını sazlan eşliğinde ses- lendirdiler. Cumhurbaşkanı Demirel. gelecek yıl Çankaya Köş- kü'nde ÂşıkVeysel üzerine bir konser tertiplenmesi için ozanlardan gırişim başlat- malannı istedi. Konserin ar- dmdan bir resepsiyon vere- ceğini belirten Demirel. Yu- nus Emre ile başlayıp Vey- sel ile devam eden çizgirun yaşatılacağmı söyledi. 6 En başanh gazetecf ciğerci Şanlıurfa Valiliği'nin 1996 yılı Gazetecilik Başan Ödülü'nü kazananlann birçoğu seçici üyelerin yakını e-posta : tan @ vol. com. tr ŞAINLIURFA (Cumhuriyet) - tki kafadar, ellerinde sigara ile te- levizyon ekranında konuşuyor: - Helle. bir gün sen da ölecağ- san değil mi? - Hee. elbet. - Seni mezara koyacağlar, üsti- de ot bitecağ. yeşerecağı. Bir inek gelip onu yiyecağ, sonra biyerde s....cak. Ben de deyecağamki, lan Helle neydi, ne oldu. Bu kez soru sorma sırası diğe- rine gelir. - Mıhe, sen de ölecağsan ele de- gıl mı. - Hee, kurban. - Senı gömecağlar, üstide ot bi- tecağ, otu bir inek yiyecağ. Sonra inek s....cağ. Ben de ...kun başına oturacagam ve deyecağam kı, lan Mıhe heç değışmemissen." Şanhurfa Valihği, yerel bır tele- vizyonda üstteki sohbeti gerçek- leştiren ve asıl meslekleri ciger ke-. bapçılığı ile pazarlamacılık olan HaH Sayıner ile Mehmet Btçakçrvi 1996 yılının en başanh gazetecisi seçerek. ödüllendirdi. Valiliğın düzenlediği yanşma- nın jüri üyeleri, kendilerine ve ya- kmlan ve yanlannda çahşanlara da yılın gazetecilik başan ödülü verdiler. Vali Yardımcısı Şeref Kayacan başkanlığında, Turizm Müdürü Kadri Çetiner, Kültür Müdür Ve- kıli Hüseyüı Kendirci, Valilik Ba- sın Müdürü Kemal Cüler, öğretim üyesi Doç. Dr. Muammer Gür- büz,araştırmagörevlisı Kemal Ka- pakhile Milli Eğitim Müdürü Oner Ergenç'denoluşturulanjüri, 1996 yıh Gazetecilik Başanh Ödülü'ne layık görulen isimleri önceki gün açıkladı. Jüri, yeıel bir televizyon- da takvim yapraklanndaki yemek tariflerini okuyan "Ev HaE" prog- ramından ötürü FOiz Çoban ile Ba- lıklıgöl'deki havuzun haç işaretine benzediğini "keşfeden"."AttarPa- zan" adlı programın yapımcısı Be- kir Şirinoğlu'na da 1996 yılının gazetecilik başan ödülü verilme- sini kararlaştırdı. Yerel televizyon- daki "Acil Güldürü Programı" oyunculan Halil Sayıner (pazarla- macı) ile Mehmet Bıçakçı (ciğer ke- bapçısı) da jüri tarafindan başan- lı gazeteci olarak ödüllendirildi- ler. Verilen ödüller bununla da kal- madı. Bazı jüri üyelerinin kendi- lerine, yakınlanna ve yanmda ça- hşanlara da ödüller vermesi olaym ciddiyetini anlatması bakımından iyi bir örnek olarak gösterildi. Yakmlara ödfll Jüri üyesi Kemal Kapaklı, ken- disi, kardeşleri, Ali ve Ömer Ka- pakh ile gazete ve televizyonun 7 çalışanını da ödüllendırdi. Kapak- lı, "tarihe kendi kendini ve ailesi- ni ödülkndiren ilk gazeteci olarak" geçerek ikinci bir ödülün de sahi- bi oldu. Çoğu laiklik karşıtı çalışmalan, "Atatürkdüşmanhğı'' ve şeriatçı ta- vırlanndan ötürü "Cumhuriyet'e sık sık konu olan jüri üyelerinin, "Cumhuriyet muhabiri dışında" başanh gazeteci diye ödüllendirdi- ği kişiler Türkiye'de yayımlanan ulusal gazeteler, televizyonlar ve ye- rel gazetelere çalışan 36 kişiden oluştu. Başanh gazeteciler arasın- da "araşürma görevhsi, öğrenci, ci- ğer kebapçısı, emlakçı, muhasebe- ci, bekçi, emekli memur. sendika- a, teyp saücısı ve pazarlamacrnın da bulunması ödüllerin "gazeteci- lik'' adına dağıtılmasını tartışma- hkıldı. Şeriatçı örgütlenmeye öncülük et- tiği gerekçesiyle gazetemize sık sık konu olan ve yanşmada kendi personellerinden ögretmen Müstüm Abacı'yı da ödüllendiren Şanlıur- fa Milli Eğitim Müdürü Öner Er- genç, Vali Yardımcısı Şeref Kaya- can' ın dışuıdaki tüm jüri üyeleriy- le birlikte Cumhuriyet muhabiri Ozcan Güneş'in ödüllendirilme- me gerekçesini de belirledi: "Devlet aleyhinevayuı yapıyor_" MESELA DEDİK ERDAL ATABEK A klımı kaybettim. Nerede kaybet- JA. tiğımi hatırlamıyorum. Zaten ar- tık önemi kalmadı. Yenisini ahnaya- cağımdan eskisınin hükmü yoktur. Kırk yıldır bu memlekette aklın hiç- bir işe yaramadığını gördüğüm için bulana hayırlı olsun da diyemiyorum. Kaybettiğim aklın bana hiçbir fayda- sı olmadığı gibi kimseye bir haynnın dokunacağmı da sanmıyorum. Kaza- ra bulup da kullanmaya kalkan kişi- nin hapı yutacağından hiç kuşkum .yoktur. Builarudainsaniyet adına ver- miş bulunuyorum. Zira bu akıl bana hep doğruluktan aynhnamayı söyle- miş, önüme çıkan büyük firsatlan kaybettirmiş bulunuyor. Hırsızhk yap- • mak, çalıp çırpmak gibi zengin olma yollannı aşağılayan, bunlan namus- suzluk olarak niteleyen eski akhm benim zamaneye uyma kabiliyetimi büsbütün körelhnıştir. Onunyüzün- den peynir ekmeğe talim etmek zo- runda kalıp büyük sıkıntılara düştüm. Üstelik. aklımı yakından tanımayan- lar halime hep acıyıp "Bu nasd iştir, böyle akıllı bir adam bu devirde böy- le sefalete duçar olur mu" diye şaşıp kaldılar. Oysa bu beş para etmez ak- lı yakından tanısalardı hallenne şük- reder."İyi ki bizim böyle işe yaramaz bir aklımız yokmuş" diye kurbanlar keserlerdi. Onun için de tekrarilan edi- yorum ki aklımı kaybetmek gibi bir nimete kavuşmuş bulunuyorum. Ka- tiyen bulanlar getirmeye kalkmasın- lar, kendileri de kullanmasınlar, gö- türüp eski eşyalar deposuna teslim etsinler veya antika meraklılanna gös- tersüüer. Ben arrık omurilikle yaşa- maya karar vermiş bulunuyorum. Ya- şasın omurilikli hayat. çok şükür. duygularımı kaybettim... T~\ uygulanmı kaybettiğimi açıkça x-J ilan ediyorum. Şurda burda gö- rüp de bulan olur diye bu ilanı veri- !•••Kayıp llanları Aklımı Kaybettim. Apamıyopum yorum. Zinhar bir yerlerden tanıyıp da ba- na geri getirmesinler. Ortlar yüzünden hayatımın zehir olduğunu bilmeyen- lere ilan ediyorum ki, artık duygusuz yaşamanın en rahat hayat biçimi ol- duğunu anlamış bulunuyorum. Bir zamanlar insanlara pek acır, olup bi- tenler yüzünden acılar çekerdim, uy- kulanm kaçardı. lşi o raddeye vardrrmıştım ki at ya- nşlannda kaybeden atlara üzülür, on- larrn yanşı kazanmak için harcadığı onca çabanın boşa gitmesine bile ya- nardım. Futbol maçlannda kaybeden takımın yerine kendimi koyar, fut- bolculann nasıl yanıp tutuştuğunu düşündükçe gözüme uyku girmezdi. Hele şu televizyonlar hayatımı mah- vetti. O ekrana çıkan genç kızlann başı- na gelenler onlan bile bu kadar üz- memiştir. Zavallı Fadime için döktü- ğüm gözyaşlannın haddi hesab ol- mamıştır. "Vah zavalh yavnım, sen derdinederman ararken bak etini tu- tan neteryapnuş" diye üzülüp durdum. O programlara çıkıp üç kunış para alacağız diye orasını burasını açmak zorunda kalan genç yavrucuklan gö- rünce gözyaşlanna boğulur, kendimi helak ederdim. Sonra bir gün birisi gözümü açtı. Bana dedi ki, "Vah zavalh vah, ayol sen kendini neden böyleleri için helak ediyorsun, onlar hayatından mcm- nun, sen kendi haline bak. kendi ha- Bneacı, Idmsenin bir şey kay1>ettiğj fa- . lak yok, onların işi tıkınnda, keyfi ye- rinde." Bir düşündüm kı, doğru söy- lüyor. Şu hayatta kaybeden hep benmişim de haberim yokmuş. Şuna buna acı- yayım derkenkendime acımayı umut- muşum meğer. Bu memlekette en acı- nacak durumda olan benmişim de ha- berim yokmuş. Şu televizyonlara çıkıp ara sıra ağ- layan liderierle çete mensuplanna bi- le öyle üzülüyordum ki kimsecikler bilemez. Zavalh büyüklerimiz. onla- nn ne çektiklerinden kimsenin habe- n yok. onlar bizim için çalışıyorlar, bir de üstelik olur olmaz lafiara mu- hatap olup üzülüyorlar diye yanıp tu- tuşuyordum. Işte o kişi çıkıp da bana gülmeye başlaymca kendime geldim. Bana de- di ki. "Ah zavalh aptaL,sen onlann ağ- ladığına mı bakıyorsun? Onlann ser- veti verinde. işleri ükır tıkır yürüyor sersem, sen kendi haline neden bak- mryorsun? " Işte o zaman anladım ki bana bu dertleri getiren hep duygu- lanm. Şimdi duygulanmı kaybettim. Çok rahatım. Artık yalnız kendi ha- lime acıyacağım. Sakın o duygulan bulanlar bana getirmeye kalkmasm- lar. hiç acımam. Bunlan ilanen açık- lıyorum. Sonra söylemedin demesin- ler. Klmliğlmi kaybettim, çok rahatım... Kimliğimi kaybettim, yenisini çı- karacağım falan yok. Artık çok şükür kimliksizim. Kirnlik yüzünden zaval- lı insanlann başına gelenlere bakıyo- rum da şu yeni halime şükrediyorum. Ne zor şeymiş şu kimlik meselesi? Genç olursun, kimliğimi bulacağım diye bunalımdan bunahma gezersin. İşe girersin, kendimi göstereceğim diye günlerin gecelerine kanşır. Aman yabancı dil öğreneyim de benim kim olduğumu anlasınlar diye camn çı- kar. "Kimlerdensin?'' diye sorarlar, ne diyeceğini bilemezsin, soyunu sopu- nu sayıp dökersin. Hayatın boyunca birilerine "Ben kimim bifiyor musun" diyecek dunı- ma gelmek için bihnem nereni yırtar- sın. Sonunda biri çıkıp da "Kimmiş- sin bakayım" deyince ne diyeceğini bilemezsin. Taksitler adına gelir, borçlar seni bu- lur, polis tebligat buakır. Bütün bun- lar hep kimlik yüzünden. Şimdi çok şükür, kimliğimi kaybettim ve kim- tiksizinı. Yenisini çıkarmıyorum, eskisini aramıyorum. Nerde olduğum, ne yap- tığım, hatta yaşayıp yaşamadığım bi- le bilinmesin. tşte bunu ilan ediyorum