Katalog

22 MART1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 15 'Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı'nm kuruluşu bugün üç ayn etkinlikle kutlanıyor ^Düşimıüzü gerçeğe dönüştürdük' ZEYNEP EŞtYOK "Türkü söytemekbenim için bir aşk ha- Bdir. En güzel aşklanmı türkü söyJerken yaşadım. Ne onlar beni aldattı ne de ben on- lan. Türkü sö\ledikçe yeşeriyor. çiçeklerd- yorum" dıyordu RuhiSu "Türküler'' pla- ğının kapağında. Kim bilir belki de bu yiiz- den sanatçı, türküleri her söyleyışinde yü- zündeki o coşku dolu ifadeyle adeta yeni biraşka başlıyordu. Kendi deyişiyle "hal- kı en İYİ ifade eden ve milyon- larcainsaruasırlar- dan beri duygulan- dıran" türkülere yaşamı boyunca coşkusunu kattı Ruhı Su, sazıyla can verdi onlara ve bugiine gelindiğin- del985yılındayı- tirdiğimiz halk müziğimizin usta yorumcusu Ruhi Su, kendi adınaku- rulan bir vakıfla ölümsüzleşiyor. Kuruluş çalış- malan 1996 Mayı- sı'ndabaşlayanva- kıf, gerçekte on yıllık bir çalışma- nın ürünü. Çok iyı bir ekiple ve özel- likJe koro içindeki elemanlann verdı- gi destekle çalış- malannı sürdüren Sıdıka ve Dguı Su, Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfi'nın lcurulmuş olmasm- dan son derece mutlu. Içlerindeki heyecanı saklaya- mıyor Su ailesi. "Dün bir düşümüz vardu bugün onu gerçeğe dönüştürdük" dıyor Sıdıka Su. Bugün düzenlenecek bir kokteylle açılışı yapılacak olan vakfın kuruluş aşamalan- nı anlatırken yaşanan zorlukJardan bıle ke- yifle söz edıyorlar şimdi. On yıl boyunca Sıdıka Su ve Ilgın Su, pek çok sanatçının, aydının ve "dostlan- nın" da desteğinı arkalannda hissederek düzenledıklen konser ve gecelerde, Ruhi Su'nun anısinı bugünlere taşıyabilmek için ugraştı kuşkusuz. Ünlü sanatçıyı tanı- ma olanagı bulamamış genç kuşaklara, türküJere can veren Ruhi Su'nun kendine özgü yorumunu ulaştırmak, sanat adına böydcsırmekharcanırıiijbıryaşaırıın unu- tulup yitirilmesine firsat vermemek ve o- nun sanat anlayışını yaşatmak uğruna ça- ba harcandı bu süre içinde. Konserferfe hayat buldu Radyo ve televizyonlarda adeta unuttu- rulmaya çalışılan Ruhi Su. binbır güçlük- le alınmış izınlerle düzenlenen konserler- de yeniden hayat buldu. Sanatçı. bir yan- dan kendi adına düzenlenen gecelerde dostlan tarafından yalnız bırakılmazken diğertaraftanda 1995 yılında Ilgın Su'nun ürkülere yaşamı boyunca coşkusunu kattı Ruhi Su, sazıyla can verdi onlara ve bugüne gelindiğinde 1985 yılında yitirdiğimiz halk müziğimizin usta yorumcusu Ruhi Su, kendi adına kurulan bir vakıfla ölümsüzleşiyor. Tüm engellemeleri teker teker aşarak on yıllık bir çabayla kurulan vakıf, Ruhi Su'nun yaşamı boyunca sanatsal ve düşünsel anlamda oluşturduğu ilke değerler doğrultusunda sanatsal, kültürel ve bilimsel çalışmalar yapmayı, bu ilke ve değerleri geliştirici içeriğe sahip etkinliklikleri desteklemeyi amaçlıyor. Ruhi Su, bu vakıfta bütün yönleriyle yeniden dostlanyla buluşuyor. danışmanlığında hazırlanan Ruhi Su bel- geselı televizyonlar tarafından ılgı gör- medı. Yaşamı boyunca hep engellerle kar- şılaşan sanatçının bugün sadece ısmi bıle korku verdi kimilerine. Tüm bu engellemeleri teker teker asan Sıdıka ve Ilgın Su. uzun süredır bu uğur- da verdıklen mücadelenin sonunda Ruhi Su'nun yaşamı boyunca sanatsal ve dü- şünsel anlamda oluşturduğu ilke ve değer- leri daha da kalicı kılmak amacıyla ku- rurnlaşma yoluna gitnıeye karar verdiler. Önceleri "vjdaP fikrine pek srcak bak- mayan Sıdıka S^Mplanacak paralar ve bağışlarla kurumun uzun süre ayakta ka- lamayacağına inanıyordu. Bu yüzden de vakıf projesi uzun bir süre gerçekleştirile- medı zaten. "Daha öoce biz bu konu üze- rinde çok düşündük" dive söze başlıyor Ilgın Su ve vakıf fikrinin nasıl oluştuğunu anlatıyorhemen ardından "Önceenstitüya da kooperatif olsun diye düşündük. Ama bu konuda bizim pek de fîkrimiz yoktu açıkçası, prosedürii biimiyorduk >ani. Sonra bir pazar günü, yine bu konu üze- rinde konuşurken Nezıh Kılıçkını. bir şe- kiide bütün giderlerini kendi içinde karşt- layabilecek \e de bağışlara muhtaç olma- yan bir vakıfkurulabileceğini sö> ledi. Böy- lece \akıfolmasına karar >erdik. İşte bu şe- killendirme \e tabii bira/ da parasızlık yfi- ziinden epeyce vakit kaybettik ashnda." Bundan kısa bir süre sonra da çalışma- lara başlanıyor. 'Vakfi koristlerle kurduk' Yaklaşık iki ay sonra, 18 temmuzda Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda Moğol- lar ve Edip Akbayram'ın da destek ver- mek amacıyia sahneye çıktıklan bir kon- ser düzenleniyor. Konser sırasmda bir de yardım kampanyası başlattıklannı söylü- yor Sıdıka Su. Kampanyanın gördüğü bü- yük ilgiden etkilenen Su. "destek veren herkesi. hiç tanunadığımız Ruhi Su dost- laruu, vakfın açılışına da\et ettik" diyor ve eklıyor "O geceden elde edilen geliıîe Be- yoğlu Avhan Işık Sokak'ta eski ama gtizel bir apartmanın ikinci katını kiraiadık ve bürün w binanın restorasyon tşleriyle uğ- raşuk." Sıdıka Su. bütün bu koşuşturma sırasın- da "canla başla" çalışacak kimselere ih- tiyaç olduğunu düşünürken koro eleman- lannı yanında buluveriyor bir anda. Her zaman en büyük desteği Ruhi Su Dostlar Korosu'nun eski ve yeni koristle- rinden aldığını söyleyen Sıdıka Su, "Vak- fi eski ve yeni koristlerle kurduk diyebüi- riz" diyor. En önemli amacı Ruhi Su'nun sanat an- layışını gelişürip yaygınlaştırmak olan va- kıf, bu anlayışı geliştirme yolunda olan her türlü etkiaü^ı ottaytomak. destekle- mek ve katkıda bulımmayı hedefliyor. Şu anda 75 öğrencisi bulunan vakıf, genç sa- natçılara çalışma olanağı yaratmak istiyor. Kurumun her zaman için bir arşiv ve mü- zik atölyesi olması uzerinde ısrarla duran Ilgın Su, atölyenin hem gençlere hem de hiçbir zaman için rahat bir ortamda çalış- ma fırsatı bulamamış 22 yıllık bir geçmi- şe sahip olan Ruhi Su Dostlar Korosu'na bireysel olarak çalışma olanagı saf layaca- ğınt düşünüyor. Şan, bağlama, gitar, piyano ve solfej derslerinin verildiği dershanenin Ruhi Su'ya yakışır bir atölyeye dönüştürülme- si amaçlanıyor. Yine bu atölye kapsamın- da \akfin belki de en önemli amacını "Bir deçocukkorosuoluşnırmakistiyoruz'" dı- ye açıklıyor Ilgın Su ve "Tiirkrye'deeksik- ligi hissedilen ve tüm dünyada var olan bir şe>'bu çocuk korosu" dıyeekliyor. Çocuk korosu oluşturmanın dünyanın en zor, ama aynı za- manda en keyifli işi oldugunu söyleyen Il- gın Su, yıllarönce ba- basıyla Aya Irini'de dinlediğı Macar Rad- yosu Çocuk Koro- su'nun verdiği konse- ri anlatmadan geçemi- yor. Konser sonrasın- da çocuklann coşku- sundan son derece et- kilenen Ruhi Su, Il- gın'a dönerek "Biz bu çocuklann düzeyine asla gelemeya~ diyor. 'İ Kım bilir belki de bu sözler yüzünden Ilgın Su, şimdi kurulması amaçlanan bu koro- dan büyük bir heye- canla söz ediyor. Ruhi Su arşivi ve kütuphane Vakıf içinde hazır- lanması planlanan ar- şivde ise Ruhi Su'ya ait ve sanatçıyla ılgilj bütün bilgi ve belge- lerin toplanmasına ça- lışılıyor. Bu yılın so- nunda 1000 kitaplık kültür ve sanat kıtap- lanndan oluşan bir kü- tüphane oluşturmayı hedefleyen vakıfta, 29 marttan itibaren her hafta bir söyleşi ve se- mıner yapılacak. Sa- natçının yaşamı bo- yunca yaptığı müzik çalışmalarının da sözlü ve notalı olarak toplanacağı arşivde, yay ımlanmış ve yayımlanmamış bütün ka- yıtlann bulunmasınaözen göstenliyor. Bir bakıma Ruhi Su, bu vakıfta bütün yönle- riyle yeniden dostlanyla buluşuyor. Cu- martesı günü Beyoğlu vakıf merkezinde yapılacak olan açılışta Sıdıka ve Ilgın Su, tüm dostlannı yanlannda görmek istiyor- lar. Açılışı üç ayn etkinlikle kutlanması planlanan vakıfta, saat 14. OO'ten 18.00'e kadar devam edecek olan kokteylde aynı zamanda^Her Belen'in resiıft sergisi de açılacak. Aynı gün saat 20.00'de Maçka Maden Fakültesi'nde düzenlenecek olan konser- de ise Timur Selçuk Oda Orkestrası, Ru- hi Su Dostlar Korosu ve eski koristlerden Emin tgüs birer konser verecekler. Sunuculugunu Giilsen Tuncer'in üstlen- diğı gecede Ruhi Su belgeseli "Ezgili Yürek" de göstenlecek. Fotoğraflar: UĞUR GÜNYÜZ CENGtZ Cf VA Sürekli kreşendolardagezinen adam Shine Yönetmen: Scott Hicks / Senaryo: Jan Sardi / Kamera; Geoffrey Simpson / Müzik: David Hirschfelder Oyuncular Geoffrey Rush, Noah Taylor, Alex Rafalovvicz, Armin Müller-Stahl, Lynn Redgrave, Sir John Gielgud, Googie Withers, Sonia Todd, Nicholas Bell, Chris Hayvvood / 1996 Avustralya (Pinema) SUNGUÇAPAN Nasıl anlatsak, nerden başlasak acaba 'Shine' filmini yazmaya? Şu anda Amerika turnesinde bulunan ve New York'ta konserlere çıkan. 50 yaşındaki A\Tistralyah piyanist David Hetfgott'un büyük inışler ve çıkışlarîa dolu, gerçekten 'roman gibi' hakiki yaşam öyküsünü anla- tan. son Venedik festivalinde ka- panış filmi olarak seyrerriğimiz 'Shine'i uzun süre unutamamıştık. Pinema'nın sayesinde. dün göste- rime giren ve sinemaseverlerimi- zin beğenisine sunulan bu Avust- ralya yapımı, tıpkı 4 vıl öncesinin Jane Campion başyapıtı 'Piyam)' gibi, seyirciyı alabildiğine sarsan, insanın yüreğini ısıtan. ruhunu tit- reten. olağanüstü, unutulmaz ve ender rastlanan fılmlerden, baştan belirtmek gerekirse. Asıl bombası geçen yıl Sundan- ce fılm festivalinde patlayan 'Shi- ne', karanlık, yağmurlu, fırtınalı. sert bir gecede, tıklım tıkış bir bar- restorana sıgman, halı tavn biraz garip bir adamı tanımamızla başlı- yor. Nasılsa bar sahibesini etkileyen bu tuhaf, yabansı adam aslında. çaldığı her mekânın atmosferini müziğıyle değiştirecek yetenekte- ki piyano virrüozu David Helf- gott'tur (Geoffre>- Rush) ve barda süreldi çalma önerisini kabul eder. Sonra ani bir genye dönüşle Da- vid'in 1950'lerdeki çocukluğuna gideriz. Küçük Davıd'in (Alex Ra- falowic2) babası (Armin Müller-S- tahl), müzıge yönlendirdığı oğlu- nun mükemmel bir piyanist olma- sı içineiindengelenifazlasrylaya- pan, klasik müzik tutkunu, gele- neklerine bağlı, 2. Dünya Sava- şı'ndan kaçarak kapağı attıgı Avustralya'da yeni bir yaşam kur- muş, otoriteraile babası. yoksul a- ma gururlu ve keçi gibi inatçı, inançlı bir Polonya Yahudisidir ve ailenin dağılmasma karşıdır. 'Harika çocuk' David'in üstün yetenefini keşfedip ilgilenen mü- zik öfretmenmi (Nicholas Bell) bi- raz kıskandığmdan, biraz da bekâr ögretmenin özgürlükçü yaşammı ve değer ölçülerini pek onaylama- dığından. çocuğun Amerika'da müzik eğitimini geliştireceği burs önensinı reddeder baskıcı baba. Yerel bir yanşmayı kazanıp yakın- lık kurarak dost olduğu yaşlı kadın yazann)GoogieWlthers) da deste- ğiyle İngiltere'den gelen yeni bir burs önerisini babasının muhale- fetine karşın bu kez kabul eden Da- vid, sonuçta sevgili annesini, kız- kardeşini ve evini arkada bırakıp Londra'nın yolunu tutar ve Krali- yet Müzik Akademisi'nde efsane- vi hoca Cecil Parkes'ın (90'lık Sir John Gielgud hanka bir profesör Parkes filmde), üstüne titreyeceği, umut vaat eden, genç öğrencisi olur. Yasakçı babasıyla ıpleri kopar- mış delikanlı David'dekı (IVoah Taylor) 'dahi kıvılcımlannr keşfe- den, feleğin çemberinden geçmiş hocasının özel ilgisiyle önünde parlak bır maestro yaşamı uzan- maktadır artık genç piyanistin. Rahmaninof un. seslendirilmesi her babayiğit piyanistin harcı ol- mayan zorlu konçertosunu nerdey- se kusursuz bıçımde çalan delikan- lı, aslında babasıyla kopuk ilişkisi ve ailesinden uzak oluşunun etki- siy le bir türlü gerçek verimine ula- şamaz. Giderek Londra'da kendine bak- maktan bile aciz duruma düşen genç David'in çıkmaza sürüklenen yaşamı. başanlı ılk büyük konse- 9. ULUSLARARASI ANKARA FİLM FESTİVALİ Ankara'nın galibi 'Sen de Gitme' CUMHUR CANR\ZOĞLU ANKARA - 9. Ankara Uluslararası Film Festivali'nin Ulusal Uzun Film Yanşmasf nda Tunç Başaran'ın "Sen de Gitme'* adiı yapitı bınnci seçıldi. Cevat Çapan. Arillâ Dorsav. Işıl Özgentürk, Osman Şahin ve Oğuzhan Tercan'dan oluşan seçici kurul ÖmerKavur'un "Akrebin Yolculuğu" fılmine de "Jüri Özel Ödülü" verdi. En iyı film ödülünü "Sen de Gtane"ye kaptıran Ömer Kavur en iyi yönetmen seçilirken. aynı filmle Macit Koper-Ömer KavTjr ikilisi en iyi senaryo dalında Onat Kutlar Senaryo Ödülü'ne değer görüldü. Yanşmada aynca. Erda) Kahraman en iyi görüntü yönetmeni, Mevlüt Koçak en iyi kurgu ödüllerini aldı. En İyı Oyuncu Ödülleri'ne erkeklerde AhmetL'ğurhı (Tabutta Rövaşata) ve Fransız oyuncu Olhia Bonami (Sen de Gitme) deger görüldü. En iyi sanat yönermenliği 'Sen de Gitme'deki performansıyla Suna Çiftçi'ye verilirken en iyi özgün müzik ödülü 'IşıklarSönmesin'le Vlazlum Çimen'in oldu. En iyi > ardımcı kadın oyuncu dalında Giiler Ökten (Ali) ve en iyi yardımcı oyuncu dalında Tuncel Kurtiz (Akrebin Yolculuğu) ödül aldılar. Ilk filmleriyle yanşmaya katılmış sanatçılan da ödüllendiren Seçici Kurul bu bölümde Cemal Şan'ı 'Ali' filmiyle 'umut veren yeni yönetmen', Deniz Uğur'u 'Bir Erkeğin Anatomisı'yle 'umut *eren yeni kadın oyuncu', Ruhi San'yı Sen de Gitme'yle 'umut veren yeni erkek oyuncu', Sinan Güngör'ü de İntihann El Kjtabı'yla 'umut veren yeni görüntü yönetmeni' seçti. Hafta içinde bazı göstenmlen kaçıran sinemaseverler için festivalin son iki gününde programa ilave filmler alındı. Kısa merrajm son gününde "canlandırma"nın uluslararası örnekleri var. Alnıan Kültür Merkezi'nde L'lusal Kısa Film Yanşması'nın canlandırma. dramatik ve deneysel dallannda ödül alan filmler göstenlecek; yönetmenleriyle söyleşiler yapılacak. rine karşın, yıllarca babasınca bir yanş atı gibi şartlandınldığından ve onca disiplinden, emekten kay- naklanan ruhsal gerginhk nedeniy- le daha 23 yaşmdayken karanr ve geçirdiği sinirsel bunalım sonucu, kariyerine ara verip yaklaşık 15 yıl sürecek bir hastahğa yakalanarak akıl hastanelenne, şok tedavilere malıkûm olur genç piyanist Filmin üçüncü bölümünde, deli- liğin bıçak sırtında gidip gelen, bu- nalunlı, hastalıklı ve pıyanosuz yıl- lardan sonra artık orta yaşlı, sal- dırgan. irkılticı ve üşütük bırine dö- nüşmüş David (Geoffrey Rush), günün birinde karşılaştığı, 40'ını dönmüş, iyi yürekJi, anaç bir ast- rolog kadınla (Lynn Redgrave) ha- yatınm en büyük eksiğini gidenr, aşkj tanıyıp evlenir. Kansmın des- teğiyle artık yaşamını düzenli. sag- lam temellere oturtan maestro Da- vid'i giderek sürekli başanlar bek- ler fılmin ışıltılı mutlu finalinde... 1980'lerin başmdan itibaren yükselişe geçen Avustralya sine- masının son dönemdeki yüzakı sa- yacağımız, Dostoyevski'vari birba- ba-oğul çatışması çevresınde geli- şen, besteci Da^idHirschfelder'ın. gerçek Helfgott'un da katkısıyla müziklediği bu güzelim 'Shine', çok sayıda belgesel, klip ve TV fıl- minden yetişen, 44 yaşındaki L'ganda doğumlu, upuzun saçlı, epeyce deneyimli ve ödüllü yönet- men Scott fÜcks'in, Jan Sardi'nin sağlam senaryosundan çektiği, beylik deyişle kesinlikle kaçınlma- yacak nitelikte, nefis bir film. Biyografîk konusu, gerçekçi ve aynntıh anlatımı, başanlı oyuncu- luğu, müziği ve görüntüleriyle se- yircısini baştan sona mesteden, kavrayan, çarpan ve her zaman önütnüze çıkmayan türden, tam festivallik, her karesiyle dolu dolu enfes bır yapıt. Yaşama umudu tazeleyen, baş- tan sona yoğun duygular ve coşku- lar çağlayanı gibi akıp giden bu parlak 'Shine'i sinema (ve mü- zik)severlere hararetle salık ven- riz özetle. Oscar'ı verseler de ver- meselerde bizim gönlümüzhepbu 'Shine'den yana. Yeni TÜPkü'nün Almanya turnesi • Kültür Servisi - Yeni Türkü 23 martta Almanya rumesıne çıkıyor. tlk olarak Essen'de bır konser verecek olan grup, 25 martta Dortmund. 27 martta Hamburg ve 28 martta Berlin. Universal Stüdyolan'nda konserler verecek. Bakırköy'deKültür Servisi - .Ankara Devlet Tiyatrosu'nda iki yıldır oynanan 'Kuğular Şarkı Söylemez", Bakırköy Belediye Tiyatrolan tarafından sahnelenıyor. Çağımızın vebası olarak nitelenen AIDS konusunu, aile içi çatışmalan ve yaşanan toplumsal trajedıyı Türkiye'de ilk kez ışleyen oyun olan 'Kuğular Şarkı Söylemez' adlı oyunun yönetmenliğini Ferdi Merter yapıyor. Sertel Çetıner'in dekor'kostümünû. Yaşar Demirkan'ın ışık düzenini yaptığı oyunda Ragıp Savaş, Edip Saner, Yonca Cevher, Şefık Kıran, Münır Akça ve Aytekin Özen rol alıyorlar. Oyun, Bakırköy Beledne Tıyarrolannda ızlenebıîecek. 'Oto-Gapgara' Afife Jale için sahnelenıyor • Kültür Serv isi - TOBAV tarafından Ortaköy"de yapımı sürdürülen Afıfe Jale Sahnesi'nin tamamlanabilmesi için Yıbnaz Erdogan ve Beşıktaş Küitür Merkezi oyunculan 'Oto-Gargara' müzikalini 29 mart cumartesi akşamı saat 21,00'de destek kampanyası çerçevesinde Afife Jale Sahnesi yaranna sahneleyecekler. Bu etkinliğe katılmak isteyenler 'Oto-Gargara' müzikalinin biletlerini TOBAV Istanbul Şubesi'nden temin edebilırler. Şehip Tıyatrolan Tiyatrolar Günü'nde ücretsiz • Kültür Servisi - Şehir Tiyatrolan. 36.'sı kutlanacak olan 'Dünya Tiyatrolar Günü'nde tıyatro kapılannı ücretsiz olarak tıyarroseverlere açacak. Bildinsı tıyatro sanatçısı ve yazan Dinçer Sümer tarafından kaleme alınan 'Dünya Tiyatrolar Günü' nedenıyle Şehir Tiyatrolan Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde 'Kuyruklu Yıldız Altında', Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde 'Silvanlı Kadınlar", Gazıosmanpaşa Sahnesi'nde 'Farklı Bir Kadın'. Csküdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde "Bir Ata Krallıgım" ve Kddıköy Haldun Taner Sahnesi'nde 'Kendi Gök Kubbemiz' adlı oyunlar ücretsiz olarak sergılenecek. Histeri' Maden Fakültesi'nde • Kültür Servisi - Tıyatro Stüdyosu 28. 29 ve 30 mart tarihlennde İstanbul ITÜ Maden Fakültesı G Amfisı'nde oynanacak son üç oyunla 1996-97 tıyatro sezonunu kapatıyor. Son yollann gözde lngiliz yazan Terry Johnson'ın 'En İyi Oyr un" ödüllü yapıtı 'Histen'yi sergileyecek olan Tiyatro Stüdyosu, Istanbul'daki oyunlardan önce Zonguldak, Karadeniz Ereğlisi. Izmit, lzmir ve İstanbul Yayla Sanat Merkezi'ne turneler yapacak. Ahmet Levendoğlu'nun dilımize kazandırdığı 'Histeri'yı Işıl Kasapoğlu yönetiyor. Tasanm Duygu Sağıro^lu'na ait. Zuhal Olcay. Haluk Bilginer, Selim Naşit Ozcan ve Celal Perk'in oynadığı 'Histeri'. Sigmund Freud'un yaşammın son dönemini sahneye getinyor. Hanoch Rosenn ile Ses Duvarım Aşmak' • Kültür Senisı - Dünyanın pek çok ülkesınde seyircı önüne çıkan uluslararası komedi yıldızı Hanoch Rosenn, İstanbul ve Ankara "da birer gösteri sunacak. Nevv York Tımes tarafından 'en iyi v irtüöz' olarak tanımlanan Broadvvay ödüllü sanatçı 1 nısanda CRR Konser Salonu'nda, 5 nisanda Ankara Şûra Salonu'nda seyircilerle buluşacak. 'Ses Duvannı Aşmak' adlı gösterisini sunacak olan Rosenn, fizık kontrolünün yanı sıra video kliplenn, şaşırtıcı müzik efektlennin ve sersemleştıncı bir ışıklandırmanın kanşımmı kullanıyor. Deniz Tüphali Talimhane'de I Kültür Servisi - Talımhane Sahnesi, 'Cahide'den sonra. tek kişilik bır müzikli gösteriye perdelerinı açıyor. Deniz Türkali, Türkçe ve Ingilızce şarkılanndan oluşan dınletisiyle seyircüerini 'Mavı Melek'ten. Leonard Cohen'e Timur Selçuk"tan Yeni Türkü'ye taşıyacak. Seyircilerin içkilerinı yudumlayarak izleyebilecekleri 'Şarkısını Arayan Kadın' çarşamba geceleri 23.00'te Talimhane Sahnesi'nde izlenebilecek. Hayalet Gemi 'şifne' INnanmda • Kültür Servisi - tkı ayda bır yay ımlanan Hayalet Gemi, mart nısan sayısmda 'Şifre'yi sorgularken Algontmi'den Mahzenmezar'a, Scientology'den genetik teknolojisine eski Anıavut masallanndan Zerdüşt'ün bılmecelerine, şifreli aşk mektuplanndan Kutsal Hazine Avcılan'na uzanan bir okuma serüveni sunuyor. Faruk Ulay, Oğuz Haşlakoğlu ve O. Cem Çetın'in tasanm ve fotoğraflannın yanı sıra Murat Gülsoy, Mehmet Açar, Ergun Kocabıyık. Hakan Aytekin. Sedef Erkman. Idil Önemli, Serhan Gök ve Balku, farklı öykü ve anlatı deneyleri sergilıyorlar. Hayalet Gemi'ye ınternet adresınden de ulaşılabılir: BUGÜN • İNS.AN HAKLARI DERNEĞt'nde saat 15.00'te 'Süryanilerden Lazlara, Çerkezlerden Kürtlere Kültürel Kimliğin Reddı Olarak Dil YasağV başlıklı söyleşi gerek- leştirilecek. (251 00 85) • BİR YAZAR & BİR ÇİZER Karikatürcüler Derneği'nin Caddebostan Kültür Merkezi'ndeki etkin- iiginın konuklan Kandemır Konduk ve Semih Balcıoğlu. Söyleşi saat 15.00'tebaşlayacak. • [VIOR ÇATI KADIN S1ĞINAĞI VAKFInda saat 14.00'te 'Türk Tiyatrosunda Kadın: Afife Jale'yi Yeniden Tanımak' konulu söyleşi yeralacak. Konuşmacı Öykü Potuoğlu. (248 16 80)