23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAV FA CUMHURİYET 22 MART 1997 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Istanbul Turizminde Adalar -1 ÇELİK GÜLERSOY 0 stanbul'un oturulan ve kullanılan 1 5 5 adasının tunzmle ılışkısını so- ze konu edebılmek ıçın, objektıfın ayannı genış tutmak ve once şeh- nnkendibinın tunzm ıçındekı ye- nnı değerlendırmek gerekıyor Boyle genış açıdan bakıldığında ıse bu k.oca yerleşım bolgeiinın genel duru- munun \e koşullannın hiç de iç açıcı ol- madığı goruluyor' Kestırmesınden adını koyacak olursak. İstanbul turizmi bugun belfi başlı iki odak üstunde yoğunlaşmış - yanisıkışıpkalınış-durumdadır Bıryan- da Sultanahmet'ın muzelen, ote yanda Taksım Harbıye'nın buyuk otellen Gunumuzden yanm yüzyü öncesinde durum boy iedeğildi: Çok çok daha az tu- nst gelırdı ama o gelenler. şehnn doku- sunun aşağı-yukan hcr yenne dağılırlar. değışık yorelerın tadını çıkanrlar ve bu trafikten bırçok yer payını alabılırdı Bıraz. 185O'ler-195O lerarasınınBatı- lı tunst tıpının sayıca az. ama nıtelık ola- rak çok daha yuksek dokusunun sonucu olarak. Pera Palas ta, Tokatlıyan'da ka- lan tunst, bır akşam once, ıçenğı dolu kı- taplanndan ertesı gunun programına go- re aynntılı bolumlen okur \e sonra ora- lann yolunu tutardı Bız okul çocuklan surlara göturulduğumuzde. yan yıkık burçlar ustunde beylen golf pantolonlu, hanımları koca çıçeklı şapkalı yabancı tunstlen gorurduk \1aslak"ın daracık ve tenha asfaltında olomobıl dızılerıne rastlanırdı Tarab- v a'ya, "Summer Palace"a ınen, Yûşa Te- pesi'ne çıkantunst\ardı Donemınkıla- vuz kıtaplannı kanştınn Ktanbul prog- ramlannın Yalova ve Bursa ıle tamamlan- dığını gorursunuz Bugün, bunlann hiç- biri söz konusu değil. üerçı turistin de niteliği (kalitesi) ve dünya görüşü değiştL Artık kımse denn okumuyor ve yuze> sel bılgılerle. rehber- lenn anlattığı ıle yetınıyor Ama IstanbuL "hinteriandını" yitirdi. Kuzeyde Karade- nız. kırlı ve tehlıkelı, plajlan devTe dışı Kuzey ormanlannda. hıç bır ağırlama- konaklama yen yok Guneyde Marmara kıyılan. ıkı yone. Tekırdağ ve Izmıt'e ka- dar. lOO'er kilometre. tam bir beton kar- gaşasına dönuşmuş durumda Oy sa özel- lflde Yanmca-Dennce yorelen bundan 20-25 yıl oncesme kadar tam bır cennet- tı Baharlan kıraz ağaçlannın çıçek dun- yası. yemy,eşıl kırlan bembeyaz bulutlar- lasuslerdı Onde de, masmavı vedıngın (sakın) bır denız, renkJı çakıllarla oyna- şır. balıklann da en tadına doyulmaz tur- lennı sunardı Bu cennetı Türkıye endüstri için kul- landı. O ne yanlış bir secimdi! Alman- ya'nınbıryasasıvar Landesplanungsge- setz. Buna gore. bir toprağın "egemen kimligi*' ne ise,öyle kullanılır. Orman ıse orman, tanm ıse tanm tkısı de yoksa. endustn' Turkıye, bır meyve ve balık cennerinL fabrikalara kurban etti. Yolu var suyu var dıye tstanbul ise, en değerti tanm ve turizm (başta, plaj) gizilgucunii (potansiyelini) yitirdi. O yuzden, gelen tunst, Sultanahmet'te bırkaç muze ıle camı goruyor, ıkı günde de donuyor, ya da Guney 'e ınıyor Bu yapıyı değiştirmemb gerek.. Sade ekonomık olarak değıl, onunla be aber, ama daha çok. kultürel, sosval hatta-hatta sivasal gereksinimlerle, bu dar çemberi kırmamız gerekiyor. Işın ekono- mı ^nıdovızgırdisinınarttınlması-ya- nını herkes bılır ya da tahmın eder Kultür ve politika ile şunu amaçlıyo- rum: Uç-beş muze, bır Kapalı Çarşı ve bır Dolmabahçe Sarayı (o da herkes ıçın gundemde değıl) ıle yetmmek zorunda kalan yabancılann. bu şehnn dunya ça- pındakı onemını ve çok eskı ununu du- şünerek. hayal kınkiığına uğradığuıın ta- nığıvım Buyuk ve acı bır kayıpla evıme gıde- meyıp. bır > ıldır Sultanahmet Otelı'mız- de kaldığım ıçın. tunzmde artık sadece bıryonetıcıdeğılım birgorgiitanığıyım. Şunu gorûyorum Yabancılar. hiç de olumlu olmayan iz- lenimlerlc donuyoriar. Once bu muzeler, saraylar. Baû'daki donatımlara sahip değil. Erkenden kapa- nıyorlar. gınşlennde zengın kıtaplar goz alıcı albumler teyp bantlan bol çeşıtlı slaytkoleksıyonlan yok Çevrede korular, parklar. yeşillikler yok. Konser, gösteri, tiy atro türünden sa- nat etkinlikkri, hak getire. Gece, her yer murekkep gıbı karanlık Muzelenn dar geometnsınden sonra, denıze kadar uza- nan genış belgelenn bır bolumu. konfek- sıyontıcaretıyleboğulmuşdurumda Bır- kaçı dışında çoğunluğu "uvduruk ko- nak" turunden olan otellenn sağda-sol- da beneklendığı kohne semtler ıse, Batı olçulen ıle. tam bır "mezbele" durumun- da Bu yazdıklanmın. eksığı var, fazlası. yanı abartması yok Bu durumda kiütürei sosval, hatta si- yasal etmen (faktör) devreye gınyor Sade dovız gırdısı ıçın değıl şehnn \e ülkenin bir "sayguîhk" kazanması için de, İstanbul turiznıini bu dar geometrinin dışuia taşırmak gerekivor. Bu kentin de, Bab olçulerine vakın bir şeylerinin. hâlâ buhınduğunu gostermelı ve o şeylen. Ba- tı nıtelıklennde değerlendınp sunma be- censını gosterebılmelıyız Bu sunuş ve saygınlık. yınelıyorum yalnız ekonomıyı değıl. dışta epeyce bo- zulan bir "Türkive imajına" yansıması ile çok alanı ve çok konuyu, olumlu ola- rak etkileyecek. Bunu demek ıstıyorum Pekiy,şehnn bukullanmadığı sandığa kapattığı, gızlı hazınelen nerede var° Ne- relerde kalabıldı bunlar1 Çok yamacı be- tonlaşan ve 30 gunun 20gunu de, halkın sıs sandığı sureklı bır kapalılık. pus ve gnlık altmda geçen eşsız Boğaziçi, artık bır "hazıne ' olmaktan çıkü, neyaak ki, engin derecede yank ki. Her yenn çok ıyısını, seçkınını gormuş olan yolcu go- zu ıle, Boğazıçı, yer-yer ılgınç ama. bu- tunu ıle "hayranlık uyandıracak" bir di- yar, değil artık. Son hazıne, şehnn eteğınde denıze ser- pılmış olan 5 5 adada yatıyor Ne var bu adalarda9 Once. ha\ası bır oranda, temız Yuzde yuz değıl ama. artık ınsanlannı bronşıt. hatta astım eden istanbul kirliliği. bura- da çok az İkincisi, yeşı] ortu. olanca bereketı ıle yaşıyor Çamlarzumrutgıbı Karşısında- kı kıyılarvearkasmda.yanı Bağdat Cad- desı ıle ıkı yanındakı sokaklarda, sedır çamlannın çoğu kurudu Baca kırlıhğı. doğalgaz ıle oralarda haylı azaldı ama, demek trafîk zehiri devam edıyor kı, o guzelım çamlar kuruyor Acıdır, Fener- bahçesı parkı bıle etkılenıyor Geçtığı- mız yaz, tam ortada koca bır sakız ağacı kurudu Adalarda henuz bu tehlıke yok Üçiıncüsü, 19 yy mımarlığı. birsanat sergisi halinde. Gerçı 1983-1990 arasın- da canım koşklenn bırçoğu, yerlennı 4- 5katlıbetonapartmanlarabırakmış Kp- lanlarla yetınmek zorundayız Onlar da. bır yabancının ılgısını çekecek guzellık- te Bu değerlen ıçeren ve uç hazıneyı bır- leştıren adalardan, Kınalı'nın epeyce bo- zulduğunu belırtmek zorundayım Tepe- sıne dıkılen korkunç antenler kaldınlsa bıle, yapı yoğunluğu çok fazlalaşmiş Geriye kalan 3 tam ada (BuTgaz, Hey- belı ve Buyukada) ıle, 2 yarım ada, (Se- def ve Kaşık). turizrae sunulabilecekbir dokuda. Tunzmın turlen var Eğlence, dınlen- ce. spor sağlık gıbı Bunlann biri ya da birkaçının, Adalar için elverişli olacağını hiç sanmıvorum. En başta denız ve plaj etmenı (faktoru) yok Deniz. kirlL Sonra hepsu büyük ya- tınm ister. En sonra. bu tur'ler. yapüaş- mayı sünikler. Ama bır tunzm çeşıdı v ar kı, Adalar'a bıçılmış kaftandır Kongre tunzmı Çunkubunda.oengellennvesa- kıncalann çoğu yok Toplantılara elv enş- lı.hazırveboşmekânlarvar Konaklama ıçın evlenn çoğu pansıyona donuşebılır Yanı bu tûr tunzm, yoğun yapılaşmayı süruklemez Bir avantaj ise. başka hiç bir yerde bu- lunamaz: Toplantı yenne. otellere yûrü- yerek gıdılebılmesı Gelecek yazıda. ılk planda Buyukada'nın kongre tunzmtne hazırlanabılmesı ıçın, benım saptayabıl- dığım gereklı ışlenn kısa bır dokümunu vereyım ARADA BİR Av. EROL ERTUĞRUL Avdın Ataturkçıi Duşünce Derneğı Başkanı Gün Işırken Polıtıkadakı, yonetımdekı kırlenmışlık ve bu kır- lenmışlığın boyutlan hepımızı şaşırtıyor Mıllıyetçı- lık adına devletın ıçınde odaklanmış olan çeteler, bu çetelenn yasadışı ve kanlı eylemlerı, bu eylem- lerın devlet gorevhlen tarafından soruşturmalarda bırbıraçıklanmasışaşkınlıklaızlendı, ızlenıyor Gel- dığımız noktada yaşadığımız olumsuzluklardan, ıçensınde bulunduğumuz kırlenmeden, ulkemızı on yıllardır yoneten sağcı yonetımlenn yakınmaya hak- kı yoktur Çunku. devletın ıçerısıne çetelen sokan- laronlardır Çunku, çetelerın kanlı eylemlere gırme- sını sağlayanlar onlardır Çunku herturiu yasadışı- lığın, "mıllıyetçılık" adına yapıhnasına goz yuman- lar onlardır Gerçek yurtseverler on yıllardır çete- lerden, kanlı eylemlerden, onca yasadışılıktan soz ettıkçe, onlar, hep, gerçeklen gorüp, gosterenlerı vatan haınlığı ıle suçladılar Gerçeklen yureklıce or- taya koyanları ışkencelerden geçirdıler, cezaevle- rınde tuttular Sevgılı Uğur Mumcu yıllar once, Su- surluk kazasıyla ortaya dokulen olayları tum ayrın- tıları ıle açıklarken, yazarken, kımse tınmıyordu. Devlet ıçıne sızmış çetelen, katıllerı gosterırken, kımse ona ınanmıyordu Yasadışı yollarla mal edınenlere vergı kaçıranla- ra banka battranlara devlet ıhalelenne hıle karış- tıranlara, yurtdışına mal kaçıranlara bu eylemlerı soruldukça, hep pışkınlıkle "vatansever" oldukla- nnı soyledıler En kanlı cınayetlen ışleyenler, uyuş- tı ırucuya bulaşanlar, gerçek yurtsevederı yok eden- ler hep "vatansever" olduklarını soyledıler Demek kı onlara gore vatanseveriığın olçusu, yasadışı ey- lemlere gırmek talan, vurgun yapmak vergı kaçır- mak, uyuşturucuyabulaşmak, çek-senet tahsılı ıçın zorbalık cınayet ışlemek Eğer onlar vatansever- se, alçakça kurşun atıp gerçek yurtseverlen yok edenler vatanseverse, hırsızlık yapanlar vatanse- verse, bızler vatansever değılız Bızım vatansever- lık olçumuz, Kuvayı Mıllıyecılerdır Bızım vatanse- verlık olçumuz Mustafa Kemal'dır Bızım yatanse- verlık olçumuz Prof M. Aksoy, Doç B. Üçok ve Uğur Mumcu'lardır Yetkılılerın sorumlulann aymazlığına karşın, ya- şadığımız olaylar karşısında, ulusumuzun olaylann uzarıne korkusuzca, yureklıce gıttığını gerçeklenn ortaya çıkarılması ıçın olumsuzluklann son bulma- sı ıçın gerekenı yaptığını rahatlıkla soyleyebılınz Oyle olmasayd', bunca yol alınır mıydı 1 ? Susuriuk yakınlanndakı kazada her şey apaçık ortaya çıktı- ğında, devletıyonetenlerıntavırlarını bıranımsayın Bır de şımdı geldığımız noktayı duşunun 6 Şubat 1933 tarıhınde Mustafa Kemal Ataturk, Bursa'da verdığı soylevde gençlığe şoyle seslenı- yordu "Turk gencı devnmlenn ve yonetım bıçımı- nın (rejımın) sahıbı ve bekçısıdır Bunlann gereğı- ne, doğruluğuna herkesten çok ınanmıştır Yöne- tım bıçımını ve devrımlen benımsemıştır Bunları guçsuz duşurecek en kuçuk ya da en buyuk bır kı- pırtı ve davranış duydu mu, bu ulkenın polıst var- dır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet orgu- tu vardır demeyecektır Hemen araya gırecektır Nesı varsa onunla kendını koruyacaktır " Turk gençlığmın bu soylevdekı gorevını yerıne getırme- ye başladığını soyleyebılınz Çunku, artık, tum de- mokratık kıtle orgutlerı, Ataturkçu Duşunce Der- neklerı, sendıkalar ve bu orgutlerı kucaklayan ulu- sumuz, karanlıkların aydınlığa çıkması ıçın gereğı- nı yapıyor Ulkemızın kanlı çetelerden kurtulması ıçın ven- len savaşın yanında, bır savaş da çağdışı tarıkat- lara, onların polıtıkada, devlet ıçınde bulunan bağ- naz uzantılarına karşı verılıyor Karanlığa karşı ve- rılen bu savaşı aydınlığın kazanacağı kesındır Dını ınançları somuru aracı yapanların karton kulelen- nın yıkılması da yakındır Onun ıçın dıyoruz kı, ay- dınlığa az kaldı, gun ışıdı, ışıyor tVIAMOGLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN Sayı 1996 149 Davacı Mehmet Çetın ve Rahıme Yılmaz Vekılı Av Hacı A.lı Işık taratından davacılann babası Mustafa Çetın'e mırasçı olan HAKKI SÜMER'ın gaıplığıne daır açılan davada Davacı Mehmet Çetın ve Rahıme \ ılmaz a mırasçı olan HAKKI SÜMER ın gaıplığıne karar ver- ilebileceğmden sağ olup olmadığı sağ ıse oturum gununde mahkemede hazır bulunması veya kendısını \ekille temsıl ettırmeM aksı halde dava dılekçesının ve oturum gunünun ılanen teblığıne karar venldığı ılan ol- unur Basın 11814 Çanakkale Destanı ILGINALKAÇ H er gunu. her gecesı, bır başka ce- hennem olan, havası o gunlerde, kan, barut dumanı ve çurumuş ın- san etı kokan topraklar ustunde bu- gun. 82yıloncekazanılanbırmuh- teşem zafen. Çanakkale Zafen'nı kutluvoruz Dun\a, 1914 un Mayısı'nda, tanhmde gormedı- ğı bır harbe hazırlanmaktaydı Kıtalarda ve denız- lerde Almanya ıle lngıltere somürgecılık ıçın reka- bet halındevdı Yorgun Fransa 40 yıl once Alman- ya'ya kaptırdığı toprağının -Alsas Loren ın- peşın- deydı Ve Rusya. ne pahasına olursa olsun Balkan- lar"ın ve de Boğazlann sahıbı olmayı ıstemekteydı 28 Hazıran 1914 te kıvılum çaktı \vusturya - Macanstan Velıahtı Franz Ferdinand ve eşı Saray- bosna'da, Sırp fedaısı Gavrilo Princip ın kurşunla- nna hedef olunca, Avusturya aynı gun harp ılan et- tı Sırbıstan'a ^ Derler, peş peşe seferberlık üan ettıler Bır yan- da,*lngıltere. Fransa ve^ftusVa -f.\ âüıha Itfl^Dev- leflen denıyordu- dığer yanda ıse Almany a. Obman- lı împaratorluğu ve Avusturya - Macanstan - tttıfak Devletlen - yerlennı aldılar (Daha sonra Italya ve Japonya da harbe katıldı) Dunya o tanhlerde zaten bu devletlerden ıbarettı ve onun ıçın, bu harbe, "Har- bJ-Lmumi" yanı, "Dunya Harbi" dendı \ğustos 1914'te Almanlar Ruslara karşı "mazu- ria" ve •'Tanneberg" zaferlennı kazandılar Ancak "MarnCephesi"nde Fransızlartarafindan durdurul- dular Avusturya, Gahçya'yı Ruslara terk ettı Ingı- lız donanması denızlerde ustunlugu ele geçırdı Osmanlı İmparatorluğu, başlangıçta harbe gırme- mıştı Kader yavaş yavaş ağlannı ormekteydı 16 Ağustos 1914"te. Alman Denız Kuvvetlen'nın ıkı gozdesı, Goben zırhhsı ve Breslau kruvazorü -kı ionradan Vavuz ve Mıdıllı adlannı almışlardı- Ingı- lız gemılennın takıbınden kurtulmak ıçın Çanakka- le Boğazı'na gırdıler ve Turk sulannda demır attı- lar 29 Ekım 1914"te, Turk bayrağı çekerek, Karade- nız'e çıktılar Odessa ve SıvastopoPu topa tuttular Boylece Osmanlı Imparatorluğu'nu resmen harbe soktular (Daha sonra. tmparatorluk ıle Almany a'nın gızlı bır anlaşma ımzaladığı ortaya çıktı) Yemen 'den Kafkasya'ya. Irak'tan Galıçya'ya kadar tum cephe- lere kuvvet sevk ettık Osmanlı Imparatorluğu, oncelıkle Çanakkale Bo- ğazı"nı savunmayı Doğu Anadoluda ve Kafkas- ya'da Ruslara darbe ındırmeyı, Suveyş Kanah'nda ıse Ingıltere'nın Hındıstan'a kadar uzanan ımpara- torlukyolunutaarruzlakesmeyı planlıvordu Bu ara- da cıhat ılan edılecek. Muslümanlann Ingılız bırlık- lenne saldırması saglanacaktı Umulanın tam tersı oldu Bırçok Muslüman ulke askerlen Ingılız ve Fransız ordulannda yer alarak Turklere karşı çarpntıklan gıbı. Osmanlı tebaasın- dakı Vaplar da tanhın en buyuk ıhanet orneğını ser- gıleverek. Ingılızlerle bır olup tslamın kutsal topra- ğını savunan Turk askerlennı arkadan v urdular Her fırsatta en acımasız. en zalım, en vahşı katlıamı yap- tılar Olay ın vahametı ve ıhanetı o kadar buyuktu kı bır tarafta Turk asken açlık ve yokluk ıçınde. dılın- de Medme Marşı. "ÖUirüz de vermeviz Pejgambe- rin kabrini" dıyerek, kutsal addedılen topraklan ınançla, fedakârlıkla kanının son damlasına kadar sa- vunuyor dığer tarafta ıse Peygambenn soydaşı ha- ın Arap. Ingılızle bırlık olmuş. butun vahşetıyle sal- dınyordu Bınlerce yıl geçse de Turk mılletı bu ıha- netı unutmamalıdır ve de unutmayacaktır Turk or- dusunun Bınncı Dunya Harbı ndekı kahramanlıkla- nnın temel nedenı cıhad değıl Turk askennm sahıp olduğu, vatan savunma azmıdır Kasım 1914'te tngılızler petrol bolgesını ele ge- çırmek ıçın Basra'ya asker çıkardı Ocak 1915 te 150 000 kışılık Turk ordusu Sankamış'ta çetın ara- zı ve ağır kış koşullannda 90 000 evladını kaybede- rek buyuk bır felakete uğradı Şubat 1915'te Sma Ço- lu nu geçen Turk ordusu Suvevş Kanalı onunde kaldı Fransızlar, Italyanlar, Ingılızlercephelerdeezılın- ce, Batı'da Almanlar. Doğu'da Turkler Rusya'nın muttefıkleny le bağlantısını kesınce karar aldı ttılaf Devletlen "Rusya ile irtibatmutJakasagianmabdır." Ama nasıP -BaÜtık kıyılanna çıkahm" "Olmaz. Is- kenderun'a çıkalım" "Hayır, donanmayla Boğaz'ı geçeUm" Ve karar kılındı uçuncusunde Vatan savunmasını yabancı komutanlann sevk ve ıdaresıne bırakmış olan İmparatorluk, AlmanOr- general limanVonSanders'ınplanınagore Çanak- kale'de, 5'ıncı Ordu kuvvetlennı, asgansını kıyılar- da, azamısmı ıhtıy atta olacak şekılde "oy nak savun- ma" esaslanna gore tertıplemıştı Başta Yarbay Mus- tafa Kemalolmak uzere, bıfçok Tuıic komutanı, bu planın yanlış olduğunu, duşmanın kıyıya çıkar çık- mâz ımhasıdt esas alan, "kuv^etlerin azamJsi ile kh yılarda, asgarisi ile ihtiyatta" tertıplenme şeklmı, y a- nı "mevzi savunmasını" uygun göruyorlardı (Turk komutanlannın bütün karşı goruş ve ıtırazlanna rağ- men. Orgeneral Lıman Von Sanders'ın savunma pla- nı yururluge kondu Bazı tanhçıler Alman genera- lın asıl amacının. Çanakkale cephesındekı muhare- belen uzatarak, mumkun olduğu kadar fazla duşman kuv\etını bu cepheye çekmek ve boylece Batı cep- hesındekı Alman kuv\etlennı rahatlatmak olduğu- nu. bu nedenle de "oynak savunma"yı tercıh ettığı- nı ılen surerler) 1914 Kasımf nın 3'unde, Ingılızler ve Fransızlar donanmayla Boğaz onunde ılk kez gorunduler, sı- perlerde Mehmetler, tabyalannda toplar, kan kustu. ateş kustu Sularda yankılandı bır ses "Çanakkale geçilmez.'' Şubat 1915'te ıkıncı kez denedıler. alev oldu, çe- lık oldu, kor oldu Turk un ıradesı ve dıle geldı su- lar Semalara yukseldı aynı »es, "Çanakkale geçü- mez." I915'ın 18 Mart sabahı, 506 toplu 153 gemısıy- le, Amiral Rooeck zorladı Boğaz'ı bu kez Tabyala- nn gulle yağmuru altında Nusrat'ın doşedığı ma- yınlara çarptı gemıler Ilk yaray ı •'Inferible'' aldı ar- dından "Bouvet" "Irresistible'' ve "Ocean"la bera- ber 11 gemı batınca "GaulMot" ve "Soufren" yan- mayabaşlavınca emırverdı Amıral Robeck "Tiım gemiler tornistan" Kan ve ateş kusmuştu Turk ba- taryalan, haykınnıştı uçuncü kez "Çanakkalegeçil- mez." Duşman anlamıştı kı, karadan yardım gormedık- çe yalnız donanmayla Boğaz'ı geçmek mumkun ol- mayacaktı "Ö>le>se karaya çıkmak lazun" dıye duşundu General Hamilton,ve de oyle yaptı 24 Nı- san 1915'te Seddul-Bahır'den, Anburnu'ndan ka- raya çıktı Kıyıbaşmı tutan duşman. Sanbayır sırt- lanna doğnı ılerlemekteydı Savunmanın belkemı- ğıydı Sanbayır Ha duştü Huduşecek. Kıt'alarçe- kılıyorlardı Işte o anda "KeınalyerPnde -bır gozetleme yen- nın ısmıdır- bır guneş doğdu Yarbay Mustafa Ke- mal Her ne kadar tanh kıtaplannda doğum yen Se- lantk ve doğumtanhı 1881 ıse de, Mustafa Kemal'ın tanh sahnesıne çıkışı buradan. "Kemal>eri"nden başlar Mustafa Kemal, ordu ıhtıyatı 19'uncu Tumen'ın komutanıydı Suratlı bır durum muhakemesı yaptı Eğer Sanbayır bloku duşman elıne geçerse tum or- dunun savunması cıddı bır şekılde tehlıkeye maruz kalacaktı Ordu komutanına teklıfte bulunmak ve emır almak ıçın zaman yoktu Karannı verdı ve 57'ncı Alay 'a emrettı, "Ben size taarruzu değil, öi- me\i cmrediyorum. Biz ölünceye kadar, geçecek za- man zarfinda, yerimizi başka birlikler ve komutan- lar alabilir." 57'ncı Alay. 628 mevcutluydu Alay Komutanı Yarbay Manastırlı Hûseyin'den, Saka nefen Hadım- lı Ali Efendi'ye kadar, Conkbayın yamaçlanndan aşağıya uçtular Şehıt oldular Tumen'ın kalan un- surlan yetıştı ve karşı taarruzla duşmanı kıyıya at- tılar 8 Ağustos 1915'te, duşman bu kez Suvla'ya çık- tı Hedef yıne Sanbayır'dı Gelıbolu yanmadasının en ınce noktasına hâkımdı Sanbayır 25 Nısan'daor- taya çıkan tehlıke tekrarlanmıştı General Lıman Von Sanders, Albay Mustafa Kemal'den goruşûnu sordu Albay Mustafa Kemal, duşmanın çok ustun kuv\ etlerle genel taarruz yapmakta olduğunu, San- bayır blokunu kaybetmemek ıçın acıl tedbırlere ıh- tıyaç bulunduğunu, bolgede mevcut olan tum kuv- vetlenn kendı komutası altına venlmesını teklıf et- tı ve teklıfı kabul edıldı. 7 tumenden oluşan Anafar- talar Grup Komutanlığı'na atanma emnnı aldığın- da gece yansıydı Saat 04 OO'te. Tumen komutanla- nna. "y»nm saat içinde taamızıı başlatmaya haar ounalannı" emrettı 9 Ağustos 1915 sabahı. şafâk- la beraber başlayan kafşı taarruzla, Türk bırhklefl, Ingılb terlıklennı Sanbayır'dan söküp attılar Harbın kaden bır kez daha değışmıştı Çanakka- le'de dunyanın en kudretlı ordulannın Turk toprak- lanna kustuğu, sonu gelmez ınsan ve ateş kudretıy- le boğuşan Mustafa Kemal'ın kaden, bızım de ka- denmız olmuştu Nıhayet, 1916 yılının 8 ocağını 9 una bağlay an ge- ce, ltılaf Devletlen 295 gun sonra bırakarak bınler- ce olusünu Çanakkale'ntn toprağında v e de Bogaz' ın senn sulannda çekılıp gıttıler (Albay Mustafa Kemal duşmanın çekıleceğını değerlendırerek bır taarruz yapmayı teklıf ettıyse de. teklıfi kabul gor- medı Halbukı boyle bır taarruz duşmanın buyuk kısmınm ımhasını sağlayacak ve belkı de Mondros Mutarekesı 'yle topraklanmızı ışgal ermek ısteyecek olan Ingılız ve Fransızlann arzulanna set çekmış olacaktı) lnsanlığın, o tanhe kadar gorduğü en büyük çap- takı bırleşık ve müşterek harekâtta (farklı uluslara aıt kuvvetlerden meydana gelmış bır kuvvetın. ka- rada, denızde ve havadakı harekâtı) yenılgıye uğra- yan Ingılızlenn Başbakanı Lloyd George. bu mağ- lubıyet karşısında kendısını şöyle savıınuvordu " V üzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsiz- liğimize bakın ki. o buyuk dâhı. cağımızda Turk mil- letine nasip oldu. Mustafa kemal'in dehasına karşı eMennegeürdikL" Mustafa Kemal ıse, "Gelibolu Seferi"nın mağ- luplanna şoyle seslenıyordu "Bu memleketin topraklan ustunde kaıüannı dö- ken kahramanlar! Burada birdost vatanın toprağu- dasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle van yana. koyun koyunasınız. l zakdıy arlardan ev latlannı harbe gonderen ana- lar! Gozyaşlanmzı dindiriniz. Ev latlannı/. bizim bağ- nmızdadır. Huzur ıçüıdedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar. bu toprakta canlannı \erdik- ten sonra. artık bızim evlatlarunız olmuşlardır." Ingılız ve Fransızlar490 000 askerle katıldığı Ça- nakkale muharebelennde 252 000 zayıat verdıler (olu, yaralı, esır, kayıp, tahlıye edılen hasta) 500 000 kışılık Turk 5'ıncı Ordusu'nun zayıatı ıse, 251 309'dur (şehıt 55 127, yaralı 100 177. kayıp 10 067,hastalıkianölen 21 498, tahlıye edılen has- ta 84 440) Şımdı orda esen ruzgâr, Eşlık eder sulann sesıne, Bır turku çağınrlar bırlıkte, "Çanakkale geçitaıez" dıye Bır Mehmetçık yukselır denızden goğe "O", 60 000 şehıdın abıdesıdır artık Seslenır sankı tanh ıçınden, "Biz oldük. size istiklal rHraktık." PENCERE TARTIŞMA Gericiler Mevlana'dan Ders Alsınlar... 4 ^^^^ enne I ^ kadar, ^ ^ kadma, "kendını sakla. ortun' diye emretsen. kendini gosterme arzusu onda o kadar dogaldır ve halkta da. gizlendiğinden dolayı görmek arzusu artar. Şu halde sen oturmuş, iki taraftan da, görmek ve görfilmek arzusunu arttırıyor ve bununla da onu ıslah ettiğini sanıyorsun. Bu yaptığın şey lesatçılığın ta kendisidir!.." Kadınlan kapatmak ısteyenlenn çoğaldığı bır donemde. kadınlann kapatılmasına karşı çıkan. kapatmayı fesatçılığın ta kendisi olarak goren yukandakı satırlar bana aıt değıldır Ben yalnızca, buyuk duşunur Mevlana'nın. kadınlann kapatılmasına karşı çıkan duşuncelennı. O'nun kıtabı "Fihi Mafih"ten aktardım Bu kıtabın en son baskısı 1990yıhndaMıllı Eğıtım Bakanlığı Şark tslam Klasıklen Sensı'nın 34 numaralı kıtabı olarak yayımlanmıştır Mevlana'nın, kadınlan kapatmak ısteyenlere karşı çıkışlan, 'fesatçılığın ta kendısı' yorumu. kıtabın 138 ve 139 numaralı sayfalanndayer almaktadır 20 yuzyılı devınp, 21 yuzyı la gırmemıze çok az kalan bır donemde "dinsel kılıflara" sığınarak kadınlan kapatmaya çalışanlar ve yüzyıllar oncesınden buna karşı çıkan ve "Senin yaptığın, fesatçılığın ta kendisidir'" dıye haykıran bır Mevlana Mevlana kadar aydınlık olmayan karanlık kafalar, kadınlan turlu bahanelerle dınsel kılıflarla kapatmaya çalışırlar, çunku "fesatçınuı ta kendisidırler™" RefikCeylan Zonguldak Ecel?.. Derler kı "Ecelı ınsanın alnında yazılıdır " _ Nasıl bır yazı 7 Arap abecesı Kırıl harflenyle mı ınsanın alnına yazılıvor ecel, Çın ya da Asur yazısı mı kullanılıyor? Insan ecelın yazdığı yazıyı sokemıyor, nıce dıller bılse de, kıtaplar okusa da, alınyazısı karşısında yetersız kalıp ne yapacağını bılemıyor. Kuran'a gore, "Bır canlının ecelı gelınce Ailah ke- sınlıkle onu ertelemez " Olumlulenn ecelı birsure sonundaçıkagelır, ama, ne zaman geleceğı bellı mıdır?. Ecel geldı cıhane . Baş ağnsı bahane • Caddenın bır kaldınmından otekıne geçen kışıyı otomobıl çığnerse ne olur? Fren sesı, çığlıklar, koşuşmalar, kalabalık, cankur- taran sırenı, polıs, tutanak hastane Ne olmuş'' Adam olmuş Ecehyle mı'' Bu soru Sunnılere gore 'evet', ama, Mutezıle mezhebıne gore 'hayır' dıye yanıtlanıyor Mutezıle 'doğal o/um'lerın dışındakılen 'ece/'den saymıyor Yuzde 99'u Muslüman olan halkımızın yuzde ka- çı Sunnı, yuzde kaçı Mutezıle mezhebınden? . • Ecel, yalnız ınsana ozgu bır şey değıl, koyunun, keçının, eşeğın, kertenkelenın, tımsahtn, papağa- nın ve 'ummet'ın de ecelı var Kuran dıyor kı "Herummetın belıriı bırzamanı vardır Ozaman- ları gelınce onlar ne bır saat gen kalırlar, ne de ıle- n geçerler " Pekı hukumetlerın ecelı yok mu? Olmazolurmu9 . • Ecel adamın bınnın yakasına yapışmış - Vakıt geldı1 Adam korkudan oleyazmış, tır tır tıtreyıp yalvar- maya başlamış - Aman ecel, zaman ecel, canımın efendısı ecel, şu anda hıç hazırlıklı değılım, ne olur bana zaman ver kı kendımı hazırlayayım Ecel gulmuş - Pekı, demış, sen hazırlan, duşun taşlh, ama, sa- kın benı unutma 1 Adam - Unutmam 1 Adam ıçten pazarlıklıymış, ecelı uyuttum san- mış, keyfıne bakmış, bıldığını okumuş, ama, gun- lerden bır gun, adam ecelı unutmuşken karşısında goruvennce dudağı korkudan uçuklamış - Aman ecel, sen kendını bana unutturdun, ben yıne hazıhanamadım Ecel - Bak, demış, geçenlerde goğsunde bırağn duy- dun ya, o bendım, sonra yemeğın ustune bır sı- kıntı geldı ya, o da bendım, ama, sen benı uyuttu- ğunu sandın, aldatmaya kalktın, hazıhığını yapa- madın, yuru bakalım! j f f 1 ' 1 " K •"'' ' 1 '"' >A ''' Re.fahçı ortaklığın kımlığı Mutezıle'ye uzak, Sûn- nı mezhebının Nlakşıbendı tankatına yakın 1 Pekı, hukumetın alınyazısında ne okunuyor''. Refahçı'nın ecelı kımın elınden, nasıl olacak?.. Doğal olur ınşallah 1 ÇAĞDAŞ YAYINLARI İLHAN SELÇUK İSKELE SANCAK IOİAH SELÇUO iskefe sancak sol - sağ - ş*rtat 300 000TLiKDVdahıl) KOCAELİ 1. İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1996 84 Davacı Burhan Akçm vekıh Av Kenan Buyuk tarafın- dan davalılar SSK Genel Mudurluğu Halk Eğıtım Merke- zı Mudurluğu ıle Maltepe Orhan Elçm Tıyatrosu aleyhme mahkememıze açılan hızmet tespıtı ve borçlanma talebı da- vasmın yapılan vargılaması sirasında venlen ara karan uyannca Davacı vekılı Av Kenan Buyuk 22 4 1996 hava- le tanhlı dava dılekçesınde ozetle. muvekkılı davacı Bur- han Akçın'ın tıyatro sanatçısı olarak 1971-1976 yıllan arasmda ocak-hazıran donemmde Ankara Maltepe Orhan Elçm Tıyatrosu'nda, temmuz-aralık donemmde Kars-Sa- nkamış Halk Eğıtım Merkezı nde çalıştığını, bu çalışma- lan esnasında sıgorta pnmlennın ışveren tarafından yatı- nlmadığını, vekılı davacının borçlanmadan yararlanmak uzere lzmıt SSK Mudurluğu ne başvurduğunu. ancak bu ıstemının reddedıldığını, Sakarya Idare Mahkemesı'ne ya- pılan başvurunun ıse görev yonunden reddedıldığını, bu ıtıbarla mahkememıze dava açıldığını. 506 sayılı yasanın 10 maddesınde bır veya bırkaç ışveren tarafından çalıştı- nlan fılm. tıyatro sanatçılannın bu kanun hükûmlennden yararlanabıleceğını, yasanın amacının bugüne kadar sos- yal guvencelen olmayan ulkemızı bu alanda temsıl edıp yaşlanan sanatçılan sosval guvenceye kavuşturmak oldu- ğunu, muvekkılının halen tıvatro sanatçuı olarak çalışma- ya devam ettıgını. muvekkılının haklannm kaybolmama- sı ve mağdunvetıne meydan venlmemesı ıçın bu talepte bulunmak durumunda kaldığım belırtmıştır Hukukı ne- denler 4056 sayılı yasa. 506 savılı vasanın 101 maddesı ve ılgılı yasal mevzuat Delıller adı geçen ışyedenndekı ışyen dosyalan, SSK ıle yapılan yazışmalar, sıgorta kayıt- lan ve her turlu yasal delıl, Davacı Burhan Akçm vekılı, sonuç olarak açılan ışbu davanın kabulune, muvekkılının 506 savılı yasanın ek 10 maddesının sağladığı olanaklar- dan yararlandınlmasına, borçlanma talebının kabulune. tı- yatro sanatçısı olarak geçen çalışma surelerının sıgortalı geçen surelerden say ılmasına vargı gıderlen ıle avukatlık ucretının dav alılara yukletılmesme karar v enlmesını v eka- leten ıstemı^tır Basın 11374
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle