Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAV
FA CUMHURİYET 22 MART 1997 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Istanbul Turizminde Adalar -1
ÇELİK GÜLERSOY
0 stanbul'un oturulan ve kullanılan
1
5 5 adasının tunzmle ılışkısını so-
ze konu edebılmek ıçın, objektıfın
ayannı genış tutmak ve once şeh-
nnkendibinın tunzm ıçındekı ye-
nnı değerlendırmek gerekıyor
Boyle genış açıdan bakıldığında ıse
bu k.oca yerleşım bolgeiinın genel duru-
munun \e koşullannın hiç de iç açıcı ol-
madığı goruluyor' Kestırmesınden adını
koyacak olursak. İstanbul turizmi bugun
belfi başlı iki odak üstunde yoğunlaşmış -
yanisıkışıpkalınış-durumdadır Bıryan-
da Sultanahmet'ın muzelen, ote yanda
Taksım Harbıye'nın buyuk otellen
Gunumuzden yanm yüzyü öncesinde
durum boy iedeğildi: Çok çok daha az tu-
nst gelırdı ama o gelenler. şehnn doku-
sunun aşağı-yukan hcr yenne dağılırlar.
değışık yorelerın tadını çıkanrlar ve bu
trafikten bırçok yer payını alabılırdı
Bıraz. 185O'ler-195O lerarasınınBatı-
lı tunst tıpının sayıca az. ama nıtelık ola-
rak çok daha yuksek dokusunun sonucu
olarak. Pera Palas ta, Tokatlıyan'da ka-
lan tunst, bır akşam once, ıçenğı dolu kı-
taplanndan ertesı gunun programına go-
re aynntılı bolumlen okur \e sonra ora-
lann yolunu tutardı Bız okul çocuklan
surlara göturulduğumuzde. yan yıkık
burçlar ustunde beylen golf pantolonlu,
hanımları koca çıçeklı şapkalı yabancı
tunstlen gorurduk
\1aslak"ın daracık ve tenha asfaltında
olomobıl dızılerıne rastlanırdı Tarab-
v a'ya, "Summer Palace"a ınen, Yûşa Te-
pesi'ne çıkantunst\ardı Donemınkıla-
vuz kıtaplannı kanştınn Ktanbul prog-
ramlannın Yalova ve Bursa ıle tamamlan-
dığını gorursunuz Bugün, bunlann hiç-
biri söz konusu değil.
üerçı turistin de niteliği (kalitesi) ve
dünya görüşü değiştL Artık kımse denn
okumuyor ve yuze> sel bılgılerle. rehber-
lenn anlattığı ıle yetınıyor Ama IstanbuL
"hinteriandını" yitirdi. Kuzeyde Karade-
nız. kırlı ve tehlıkelı, plajlan devTe dışı
Kuzey ormanlannda. hıç bır ağırlama-
konaklama yen yok Guneyde Marmara
kıyılan. ıkı yone. Tekırdağ ve Izmıt'e ka-
dar. lOO'er kilometre. tam bir beton kar-
gaşasına dönuşmuş durumda Oy sa özel-
lflde Yanmca-Dennce yorelen bundan
20-25 yıl oncesme kadar tam bır cennet-
tı Baharlan kıraz ağaçlannın çıçek dun-
yası. yemy,eşıl kırlan bembeyaz bulutlar-
lasuslerdı Onde de, masmavı vedıngın
(sakın) bır denız, renkJı çakıllarla oyna-
şır. balıklann da en tadına doyulmaz tur-
lennı sunardı
Bu cennetı Türkıye endüstri için kul-
landı. O ne yanlış bir secimdi! Alman-
ya'nınbıryasasıvar Landesplanungsge-
setz. Buna gore. bir toprağın "egemen
kimligi*' ne ise,öyle kullanılır. Orman ıse
orman, tanm ıse tanm tkısı de yoksa.
endustn'
Turkıye, bır meyve ve balık cennerinL
fabrikalara kurban etti. Yolu var suyu
var dıye
tstanbul ise, en değerti tanm ve turizm
(başta, plaj) gizilgucunii (potansiyelini)
yitirdi.
O yuzden, gelen tunst, Sultanahmet'te
bırkaç muze ıle camı goruyor, ıkı günde
de donuyor, ya da Guney 'e ınıyor
Bu yapıyı değiştirmemb gerek..
Sade ekonomık olarak değıl, onunla
be aber, ama daha çok. kultürel, sosval
hatta-hatta sivasal gereksinimlerle, bu dar
çemberi kırmamız gerekiyor. Işın ekono-
mı ^nıdovızgırdisinınarttınlması-ya-
nını herkes bılır ya da tahmın eder
Kultür ve politika ile şunu amaçlıyo-
rum:
Uç-beş muze, bır Kapalı Çarşı ve bır
Dolmabahçe Sarayı (o da herkes ıçın
gundemde değıl) ıle yetmmek zorunda
kalan yabancılann. bu şehnn dunya ça-
pındakı onemını ve çok eskı ununu du-
şünerek. hayal kınkiığına uğradığuıın ta-
nığıvım
Buyuk ve acı bır kayıpla evıme gıde-
meyıp. bır > ıldır Sultanahmet Otelı'mız-
de kaldığım ıçın. tunzmde artık sadece
bıryonetıcıdeğılım birgorgiitanığıyım.
Şunu gorûyorum
Yabancılar. hiç de olumlu olmayan iz-
lenimlerlc donuyoriar.
Once bu muzeler, saraylar. Baû'daki
donatımlara sahip değil. Erkenden kapa-
nıyorlar. gınşlennde zengın kıtaplar goz
alıcı albumler teyp bantlan bol çeşıtlı
slaytkoleksıyonlan yok
Çevrede korular, parklar. yeşillikler
yok. Konser, gösteri, tiy atro türünden sa-
nat etkinlikkri, hak getire. Gece, her yer
murekkep gıbı karanlık Muzelenn dar
geometnsınden sonra, denıze kadar uza-
nan genış belgelenn bır bolumu. konfek-
sıyontıcaretıyleboğulmuşdurumda Bır-
kaçı dışında çoğunluğu "uvduruk ko-
nak" turunden olan otellenn sağda-sol-
da beneklendığı kohne semtler ıse, Batı
olçulen ıle. tam bır "mezbele" durumun-
da Bu yazdıklanmın. eksığı var, fazlası.
yanı abartması yok
Bu durumda kiütürei sosval, hatta si-
yasal etmen (faktör) devreye gınyor
Sade dovız gırdısı ıçın değıl şehnn \e
ülkenin bir "sayguîhk" kazanması için
de, İstanbul turiznıini bu dar geometrinin
dışuia taşırmak gerekivor. Bu kentin de,
Bab olçulerine vakın bir şeylerinin. hâlâ
buhınduğunu gostermelı ve o şeylen. Ba-
tı nıtelıklennde değerlendınp sunma be-
censını gosterebılmelıyız
Bu sunuş ve saygınlık. yınelıyorum
yalnız ekonomıyı değıl. dışta epeyce bo-
zulan bir "Türkive imajına" yansıması
ile çok alanı ve çok konuyu, olumlu ola-
rak etkileyecek. Bunu demek ıstıyorum
Pekiy,şehnn bukullanmadığı sandığa
kapattığı, gızlı hazınelen nerede var° Ne-
relerde kalabıldı bunlar1
Çok yamacı be-
tonlaşan ve 30 gunun 20gunu de, halkın
sıs sandığı sureklı bır kapalılık. pus ve
gnlık altmda geçen eşsız Boğaziçi, artık
bır "hazıne ' olmaktan çıkü, neyaak ki,
engin derecede yank ki. Her yenn çok
ıyısını, seçkınını gormuş olan yolcu go-
zu ıle, Boğazıçı, yer-yer ılgınç ama. bu-
tunu ıle "hayranlık uyandıracak" bir di-
yar, değil artık.
Son hazıne, şehnn eteğınde denıze ser-
pılmış olan 5 5 adada yatıyor
Ne var bu adalarda9
Once. ha\ası bır oranda, temız Yuzde
yuz değıl ama. artık ınsanlannı bronşıt.
hatta astım eden istanbul kirliliği. bura-
da çok az
İkincisi, yeşı] ortu. olanca bereketı ıle
yaşıyor Çamlarzumrutgıbı Karşısında-
kı kıyılarvearkasmda.yanı Bağdat Cad-
desı ıle ıkı yanındakı sokaklarda, sedır
çamlannın çoğu kurudu Baca kırlıhğı.
doğalgaz ıle oralarda haylı azaldı ama,
demek trafîk zehiri devam edıyor kı, o
guzelım çamlar kuruyor Acıdır, Fener-
bahçesı parkı bıle etkılenıyor Geçtığı-
mız yaz, tam ortada koca bır sakız ağacı
kurudu
Adalarda henuz bu tehlıke yok
Üçiıncüsü, 19 yy mımarlığı. birsanat
sergisi halinde. Gerçı 1983-1990 arasın-
da canım koşklenn bırçoğu, yerlennı 4-
5katlıbetonapartmanlarabırakmış Kp-
lanlarla yetınmek zorundayız Onlar da.
bır yabancının ılgısını çekecek guzellık-
te
Bu değerlen ıçeren ve uç hazıneyı bır-
leştıren adalardan, Kınalı'nın epeyce bo-
zulduğunu belırtmek zorundayım Tepe-
sıne dıkılen korkunç antenler kaldınlsa
bıle, yapı yoğunluğu çok fazlalaşmiş
Geriye kalan 3 tam ada (BuTgaz, Hey-
belı ve Buyukada) ıle, 2 yarım ada, (Se-
def ve Kaşık). turizrae sunulabilecekbir
dokuda.
Tunzmın turlen var Eğlence, dınlen-
ce. spor sağlık gıbı
Bunlann biri ya da birkaçının, Adalar
için elverişli olacağını hiç sanmıvorum.
En başta denız ve plaj etmenı (faktoru)
yok Deniz. kirlL Sonra hepsu büyük ya-
tınm ister. En sonra. bu tur'ler. yapüaş-
mayı sünikler. Ama bır tunzm çeşıdı v ar
kı, Adalar'a bıçılmış kaftandır Kongre
tunzmı Çunkubunda.oengellennvesa-
kıncalann çoğu yok Toplantılara elv enş-
lı.hazırveboşmekânlarvar Konaklama
ıçın evlenn çoğu pansıyona donuşebılır
Yanı bu tûr tunzm, yoğun yapılaşmayı
süruklemez
Bir avantaj ise. başka hiç bir yerde bu-
lunamaz: Toplantı yenne. otellere yûrü-
yerek gıdılebılmesı Gelecek yazıda. ılk
planda Buyukada'nın kongre tunzmtne
hazırlanabılmesı ıçın, benım saptayabıl-
dığım gereklı ışlenn kısa bır dokümunu
vereyım
ARADA BİR
Av. EROL ERTUĞRUL Avdın
Ataturkçıi Duşünce Derneğı Başkanı
Gün Işırken
Polıtıkadakı, yonetımdekı kırlenmışlık ve bu kır-
lenmışlığın boyutlan hepımızı şaşırtıyor Mıllıyetçı-
lık adına devletın ıçınde odaklanmış olan çeteler,
bu çetelenn yasadışı ve kanlı eylemlerı, bu eylem-
lerın devlet gorevhlen tarafından soruşturmalarda
bırbıraçıklanmasışaşkınlıklaızlendı, ızlenıyor Gel-
dığımız noktada yaşadığımız olumsuzluklardan,
ıçensınde bulunduğumuz kırlenmeden, ulkemızı on
yıllardır yoneten sağcı yonetımlenn yakınmaya hak-
kı yoktur Çunku. devletın ıçerısıne çetelen sokan-
laronlardır Çunku, çetelerın kanlı eylemlere gırme-
sını sağlayanlar onlardır Çunku herturiu yasadışı-
lığın, "mıllıyetçılık" adına yapıhnasına goz yuman-
lar onlardır Gerçek yurtseverler on yıllardır çete-
lerden, kanlı eylemlerden, onca yasadışılıktan soz
ettıkçe, onlar, hep, gerçeklen gorüp, gosterenlerı
vatan haınlığı ıle suçladılar Gerçeklen yureklıce or-
taya koyanları ışkencelerden geçirdıler, cezaevle-
rınde tuttular Sevgılı Uğur Mumcu yıllar once, Su-
surluk kazasıyla ortaya dokulen olayları tum ayrın-
tıları ıle açıklarken, yazarken, kımse tınmıyordu.
Devlet ıçıne sızmış çetelen, katıllerı gosterırken,
kımse ona ınanmıyordu
Yasadışı yollarla mal edınenlere vergı kaçıranla-
ra banka battranlara devlet ıhalelenne hıle karış-
tıranlara, yurtdışına mal kaçıranlara bu eylemlerı
soruldukça, hep pışkınlıkle "vatansever" oldukla-
nnı soyledıler En kanlı cınayetlen ışleyenler, uyuş-
tı ırucuya bulaşanlar, gerçek yurtsevederı yok eden-
ler hep "vatansever" olduklarını soyledıler Demek
kı onlara gore vatanseveriığın olçusu, yasadışı ey-
lemlere gırmek talan, vurgun yapmak vergı kaçır-
mak, uyuşturucuyabulaşmak, çek-senet tahsılı ıçın
zorbalık cınayet ışlemek Eğer onlar vatansever-
se, alçakça kurşun atıp gerçek yurtseverlen yok
edenler vatanseverse, hırsızlık yapanlar vatanse-
verse, bızler vatansever değılız Bızım vatansever-
lık olçumuz, Kuvayı Mıllıyecılerdır Bızım vatanse-
verlık olçumuz Mustafa Kemal'dır Bızım yatanse-
verlık olçumuz Prof M. Aksoy, Doç B. Üçok ve
Uğur Mumcu'lardır
Yetkılılerın sorumlulann aymazlığına karşın, ya-
şadığımız olaylar karşısında, ulusumuzun olaylann
uzarıne korkusuzca, yureklıce gıttığını gerçeklenn
ortaya çıkarılması ıçın olumsuzluklann son bulma-
sı ıçın gerekenı yaptığını rahatlıkla soyleyebılınz
Oyle olmasayd', bunca yol alınır mıydı
1
? Susuriuk
yakınlanndakı kazada her şey apaçık ortaya çıktı-
ğında, devletıyonetenlerıntavırlarını bıranımsayın
Bır de şımdı geldığımız noktayı duşunun
6 Şubat 1933 tarıhınde Mustafa Kemal Ataturk,
Bursa'da verdığı soylevde gençlığe şoyle seslenı-
yordu "Turk gencı devnmlenn ve yonetım bıçımı-
nın (rejımın) sahıbı ve bekçısıdır Bunlann gereğı-
ne, doğruluğuna herkesten çok ınanmıştır Yöne-
tım bıçımını ve devrımlen benımsemıştır Bunları
guçsuz duşurecek en kuçuk ya da en buyuk bır kı-
pırtı ve davranış duydu mu, bu ulkenın polıst var-
dır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet orgu-
tu vardır demeyecektır Hemen araya gırecektır
Nesı varsa onunla kendını koruyacaktır " Turk
gençlığmın bu soylevdekı gorevını yerıne getırme-
ye başladığını soyleyebılınz Çunku, artık, tum de-
mokratık kıtle orgutlerı, Ataturkçu Duşunce Der-
neklerı, sendıkalar ve bu orgutlerı kucaklayan ulu-
sumuz, karanlıkların aydınlığa çıkması ıçın gereğı-
nı yapıyor
Ulkemızın kanlı çetelerden kurtulması ıçın ven-
len savaşın yanında, bır savaş da çağdışı tarıkat-
lara, onların polıtıkada, devlet ıçınde bulunan bağ-
naz uzantılarına karşı verılıyor Karanlığa karşı ve-
rılen bu savaşı aydınlığın kazanacağı kesındır Dını
ınançları somuru aracı yapanların karton kulelen-
nın yıkılması da yakındır Onun ıçın dıyoruz kı, ay-
dınlığa az kaldı, gun ışıdı, ışıyor
tVIAMOGLU ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
İLAN
Sayı 1996 149
Davacı Mehmet Çetın ve Rahıme Yılmaz Vekılı Av
Hacı A.lı Işık taratından davacılann babası Mustafa
Çetın'e mırasçı olan HAKKI SÜMER'ın gaıplığıne daır
açılan davada Davacı Mehmet Çetın ve Rahıme \ ılmaz a
mırasçı olan HAKKI SÜMER ın gaıplığıne karar ver-
ilebileceğmden sağ olup olmadığı sağ ıse oturum
gununde mahkemede hazır bulunması veya kendısını
\ekille temsıl ettırmeM aksı halde dava dılekçesının ve
oturum gunünun ılanen teblığıne karar venldığı ılan ol-
unur Basın 11814
Çanakkale Destanı
ILGINALKAÇ
H
er gunu. her gecesı, bır başka ce-
hennem olan, havası o gunlerde,
kan, barut dumanı ve çurumuş ın-
san etı kokan topraklar ustunde bu-
gun. 82yıloncekazanılanbırmuh-
teşem zafen. Çanakkale Zafen'nı
kutluvoruz
Dun\a, 1914 un Mayısı'nda, tanhmde gormedı-
ğı bır harbe hazırlanmaktaydı Kıtalarda ve denız-
lerde Almanya ıle lngıltere somürgecılık ıçın reka-
bet halındevdı Yorgun Fransa 40 yıl once Alman-
ya'ya kaptırdığı toprağının -Alsas Loren ın- peşın-
deydı Ve Rusya. ne pahasına olursa olsun Balkan-
lar"ın ve de Boğazlann sahıbı olmayı ıstemekteydı
28 Hazıran 1914 te kıvılum çaktı \vusturya -
Macanstan Velıahtı Franz Ferdinand ve eşı Saray-
bosna'da, Sırp fedaısı Gavrilo Princip ın kurşunla-
nna hedef olunca, Avusturya aynı gun harp ılan et-
tı Sırbıstan'a ^
Derler, peş peşe seferberlık üan ettıler Bır yan-
da,*lngıltere. Fransa ve^ftusVa -f.\ âüıha Itfl^Dev-
leflen denıyordu- dığer yanda ıse Almany a. Obman-
lı împaratorluğu ve Avusturya - Macanstan - tttıfak
Devletlen - yerlennı aldılar (Daha sonra Italya ve
Japonya da harbe katıldı) Dunya o tanhlerde zaten
bu devletlerden ıbarettı ve onun ıçın, bu harbe, "Har-
bJ-Lmumi" yanı, "Dunya Harbi" dendı
\ğustos 1914'te Almanlar Ruslara karşı "mazu-
ria" ve •'Tanneberg" zaferlennı kazandılar Ancak
"MarnCephesi"nde Fransızlartarafindan durdurul-
dular Avusturya, Gahçya'yı Ruslara terk ettı Ingı-
lız donanması denızlerde ustunlugu ele geçırdı
Osmanlı İmparatorluğu, başlangıçta harbe gırme-
mıştı Kader yavaş yavaş ağlannı ormekteydı 16
Ağustos 1914"te. Alman Denız Kuvvetlen'nın ıkı
gozdesı, Goben zırhhsı ve Breslau kruvazorü -kı
ionradan Vavuz ve Mıdıllı adlannı almışlardı- Ingı-
lız gemılennın takıbınden kurtulmak ıçın Çanakka-
le Boğazı'na gırdıler ve Turk sulannda demır attı-
lar
29 Ekım 1914"te, Turk bayrağı çekerek, Karade-
nız'e çıktılar Odessa ve SıvastopoPu topa tuttular
Boylece Osmanlı Imparatorluğu'nu resmen harbe
soktular (Daha sonra. tmparatorluk ıle Almany a'nın
gızlı bır anlaşma ımzaladığı ortaya çıktı) Yemen 'den
Kafkasya'ya. Irak'tan Galıçya'ya kadar tum cephe-
lere kuvvet sevk ettık
Osmanlı Imparatorluğu, oncelıkle Çanakkale Bo-
ğazı"nı savunmayı Doğu Anadoluda ve Kafkas-
ya'da Ruslara darbe ındırmeyı, Suveyş Kanah'nda
ıse Ingıltere'nın Hındıstan'a kadar uzanan ımpara-
torlukyolunutaarruzlakesmeyı planlıvordu Bu ara-
da cıhat ılan edılecek. Muslümanlann Ingılız bırlık-
lenne saldırması saglanacaktı
Umulanın tam tersı oldu Bırçok Muslüman ulke
askerlen Ingılız ve Fransız ordulannda yer alarak
Turklere karşı çarpntıklan gıbı. Osmanlı tebaasın-
dakı Vaplar da tanhın en buyuk ıhanet orneğını ser-
gıleverek. Ingılızlerle bır olup tslamın kutsal topra-
ğını savunan Turk askerlennı arkadan v urdular Her
fırsatta en acımasız. en zalım, en vahşı katlıamı yap-
tılar Olay ın vahametı ve ıhanetı o kadar buyuktu kı
bır tarafta Turk asken açlık ve yokluk ıçınde. dılın-
de Medme Marşı. "ÖUirüz de vermeviz Pejgambe-
rin kabrini" dıyerek, kutsal addedılen topraklan
ınançla, fedakârlıkla kanının son damlasına kadar sa-
vunuyor dığer tarafta ıse Peygambenn soydaşı ha-
ın Arap. Ingılızle bırlık olmuş. butun vahşetıyle sal-
dınyordu Bınlerce yıl geçse de Turk mılletı bu ıha-
netı unutmamalıdır ve de unutmayacaktır Turk or-
dusunun Bınncı Dunya Harbı ndekı kahramanlıkla-
nnın temel nedenı cıhad değıl Turk askennm sahıp
olduğu, vatan savunma azmıdır
Kasım 1914'te tngılızler petrol bolgesını ele ge-
çırmek ıçın Basra'ya asker çıkardı Ocak 1915 te
150 000 kışılık Turk ordusu Sankamış'ta çetın ara-
zı ve ağır kış koşullannda 90 000 evladını kaybede-
rek buyuk bır felakete uğradı Şubat 1915'te Sma Ço-
lu nu geçen Turk ordusu Suvevş Kanalı onunde
kaldı
Fransızlar, Italyanlar, Ingılızlercephelerdeezılın-
ce, Batı'da Almanlar. Doğu'da Turkler Rusya'nın
muttefıkleny le bağlantısını kesınce karar aldı ttılaf
Devletlen "Rusya ile irtibatmutJakasagianmabdır."
Ama nasıP -BaÜtık kıyılanna çıkahm" "Olmaz. Is-
kenderun'a çıkalım" "Hayır, donanmayla Boğaz'ı
geçeUm" Ve karar kılındı uçuncusunde
Vatan savunmasını yabancı komutanlann sevk
ve ıdaresıne bırakmış olan İmparatorluk, AlmanOr-
general limanVonSanders'ınplanınagore Çanak-
kale'de, 5'ıncı Ordu kuvvetlennı, asgansını kıyılar-
da, azamısmı ıhtıy atta olacak şekılde "oy nak savun-
ma" esaslanna gore tertıplemıştı Başta Yarbay Mus-
tafa Kemalolmak uzere, bıfçok Tuıic komutanı, bu
planın yanlış olduğunu, duşmanın kıyıya çıkar çık-
mâz ımhasıdt esas alan, "kuv^etlerin azamJsi ile kh
yılarda, asgarisi ile ihtiyatta" tertıplenme şeklmı, y a-
nı "mevzi savunmasını" uygun göruyorlardı (Turk
komutanlannın bütün karşı goruş ve ıtırazlanna rağ-
men. Orgeneral Lıman Von Sanders'ın savunma pla-
nı yururluge kondu Bazı tanhçıler Alman genera-
lın asıl amacının. Çanakkale cephesındekı muhare-
belen uzatarak, mumkun olduğu kadar fazla duşman
kuv\etını bu cepheye çekmek ve boylece Batı cep-
hesındekı Alman kuv\etlennı rahatlatmak olduğu-
nu. bu nedenle de "oynak savunma"yı tercıh ettığı-
nı ılen surerler)
1914 Kasımf nın 3'unde, Ingılızler ve Fransızlar
donanmayla Boğaz onunde ılk kez gorunduler, sı-
perlerde Mehmetler, tabyalannda toplar, kan kustu.
ateş kustu Sularda yankılandı bır ses "Çanakkale
geçilmez.''
Şubat 1915'te ıkıncı kez denedıler. alev oldu, çe-
lık oldu, kor oldu Turk un ıradesı ve dıle geldı su-
lar Semalara yukseldı aynı »es, "Çanakkale geçü-
mez."
I915'ın 18 Mart sabahı, 506 toplu 153 gemısıy-
le, Amiral Rooeck zorladı Boğaz'ı bu kez Tabyala-
nn gulle yağmuru altında Nusrat'ın doşedığı ma-
yınlara çarptı gemıler Ilk yaray ı •'Inferible'' aldı ar-
dından "Bouvet" "Irresistible'' ve "Ocean"la bera-
ber 11 gemı batınca "GaulMot" ve "Soufren" yan-
mayabaşlavınca emırverdı Amıral Robeck "Tiım
gemiler tornistan" Kan ve ateş kusmuştu Turk ba-
taryalan, haykınnıştı uçuncü kez "Çanakkalegeçil-
mez."
Duşman anlamıştı kı, karadan yardım gormedık-
çe yalnız donanmayla Boğaz'ı geçmek mumkun ol-
mayacaktı "Ö>le>se karaya çıkmak lazun" dıye
duşundu General Hamilton,ve de oyle yaptı 24 Nı-
san 1915'te Seddul-Bahır'den, Anburnu'ndan ka-
raya çıktı Kıyıbaşmı tutan duşman. Sanbayır sırt-
lanna doğnı ılerlemekteydı Savunmanın belkemı-
ğıydı Sanbayır Ha duştü Huduşecek. Kıt'alarçe-
kılıyorlardı
Işte o anda "KeınalyerPnde -bır gozetleme yen-
nın ısmıdır- bır guneş doğdu Yarbay Mustafa Ke-
mal Her ne kadar tanh kıtaplannda doğum yen Se-
lantk ve doğumtanhı 1881 ıse de, Mustafa Kemal'ın
tanh sahnesıne çıkışı buradan. "Kemal>eri"nden
başlar
Mustafa Kemal, ordu ıhtıyatı 19'uncu Tumen'ın
komutanıydı Suratlı bır durum muhakemesı yaptı
Eğer Sanbayır bloku duşman elıne geçerse tum or-
dunun savunması cıddı bır şekılde tehlıkeye maruz
kalacaktı Ordu komutanına teklıfte bulunmak ve
emır almak ıçın zaman yoktu Karannı verdı ve
57'ncı Alay 'a emrettı, "Ben size taarruzu değil, öi-
me\i cmrediyorum. Biz ölünceye kadar, geçecek za-
man zarfinda, yerimizi başka birlikler ve komutan-
lar alabilir."
57'ncı Alay. 628 mevcutluydu Alay Komutanı
Yarbay Manastırlı Hûseyin'den, Saka nefen Hadım-
lı Ali Efendi'ye kadar, Conkbayın yamaçlanndan
aşağıya uçtular Şehıt oldular Tumen'ın kalan un-
surlan yetıştı ve karşı taarruzla duşmanı kıyıya at-
tılar
8 Ağustos 1915'te, duşman bu kez Suvla'ya çık-
tı Hedef yıne Sanbayır'dı Gelıbolu yanmadasının
en ınce noktasına hâkımdı Sanbayır 25 Nısan'daor-
taya çıkan tehlıke tekrarlanmıştı General Lıman
Von Sanders, Albay Mustafa Kemal'den goruşûnu
sordu Albay Mustafa Kemal, duşmanın çok ustun
kuv\ etlerle genel taarruz yapmakta olduğunu, San-
bayır blokunu kaybetmemek ıçın acıl tedbırlere ıh-
tıyaç bulunduğunu, bolgede mevcut olan tum kuv-
vetlenn kendı komutası altına venlmesını teklıf et-
tı ve teklıfı kabul edıldı. 7 tumenden oluşan Anafar-
talar Grup Komutanlığı'na atanma emnnı aldığın-
da gece yansıydı Saat 04 OO'te. Tumen komutanla-
nna. "y»nm saat içinde taamızıı başlatmaya haar
ounalannı" emrettı 9 Ağustos 1915 sabahı. şafâk-
la beraber başlayan kafşı taarruzla, Türk bırhklefl,
Ingılb terlıklennı Sanbayır'dan söküp attılar
Harbın kaden bır kez daha değışmıştı Çanakka-
le'de dunyanın en kudretlı ordulannın Turk toprak-
lanna kustuğu, sonu gelmez ınsan ve ateş kudretıy-
le boğuşan Mustafa Kemal'ın kaden, bızım de ka-
denmız olmuştu
Nıhayet, 1916 yılının 8 ocağını 9 una bağlay an ge-
ce, ltılaf Devletlen 295 gun sonra bırakarak bınler-
ce olusünu Çanakkale'ntn toprağında v e de Bogaz' ın
senn sulannda çekılıp gıttıler (Albay Mustafa
Kemal duşmanın çekıleceğını değerlendırerek bır
taarruz yapmayı teklıf ettıyse de. teklıfi kabul gor-
medı Halbukı boyle bır taarruz duşmanın buyuk
kısmınm ımhasını sağlayacak ve belkı de Mondros
Mutarekesı 'yle topraklanmızı ışgal ermek ısteyecek
olan Ingılız ve Fransızlann arzulanna set çekmış
olacaktı)
lnsanlığın, o tanhe kadar gorduğü en büyük çap-
takı bırleşık ve müşterek harekâtta (farklı uluslara
aıt kuvvetlerden meydana gelmış bır kuvvetın. ka-
rada, denızde ve havadakı harekâtı) yenılgıye uğra-
yan Ingılızlenn Başbakanı Lloyd George. bu mağ-
lubıyet karşısında kendısını şöyle savıınuvordu
" V üzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsiz-
liğimize bakın ki. o buyuk dâhı. cağımızda Turk mil-
letine nasip oldu. Mustafa kemal'in dehasına karşı
eMennegeürdikL"
Mustafa Kemal ıse, "Gelibolu Seferi"nın mağ-
luplanna şoyle seslenıyordu
"Bu memleketin topraklan ustunde kaıüannı dö-
ken kahramanlar! Burada birdost vatanın toprağu-
dasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler,
Mehmetçiklerle van yana. koyun koyunasınız.
l zakdıy arlardan ev latlannı harbe gonderen ana-
lar! Gozyaşlanmzı dindiriniz. Ev latlannı/. bizim bağ-
nmızdadır. Huzur ıçüıdedirler ve huzur içinde rahat
uyuyacaklardır. Onlar. bu toprakta canlannı \erdik-
ten sonra. artık bızim evlatlarunız olmuşlardır."
Ingılız ve Fransızlar490 000 askerle katıldığı Ça-
nakkale muharebelennde 252 000 zayıat verdıler
(olu, yaralı, esır, kayıp, tahlıye edılen hasta) 500 000
kışılık Turk 5'ıncı Ordusu'nun zayıatı ıse,
251 309'dur (şehıt 55 127, yaralı 100 177. kayıp
10 067,hastalıkianölen 21 498, tahlıye edılen has-
ta 84 440)
Şımdı orda esen ruzgâr,
Eşlık eder sulann sesıne,
Bır turku çağınrlar bırlıkte,
"Çanakkale geçitaıez" dıye
Bır Mehmetçık yukselır denızden goğe
"O", 60 000 şehıdın abıdesıdır artık
Seslenır sankı tanh ıçınden,
"Biz oldük. size istiklal rHraktık."
PENCERE
TARTIŞMA
Gericiler Mevlana'dan Ders Alsınlar...
4 ^^^^ enne
I ^ kadar,
^ ^ kadma,
"kendını
sakla.
ortun'
diye emretsen. kendini
gosterme arzusu onda o
kadar dogaldır ve halkta
da. gizlendiğinden dolayı
görmek arzusu artar.
Şu halde sen oturmuş, iki
taraftan da, görmek ve
görfilmek arzusunu
arttırıyor ve bununla da
onu ıslah ettiğini
sanıyorsun.
Bu yaptığın şey
lesatçılığın ta
kendisidir!.."
Kadınlan kapatmak
ısteyenlenn çoğaldığı bır
donemde. kadınlann
kapatılmasına karşı
çıkan. kapatmayı
fesatçılığın ta kendisi
olarak goren yukandakı
satırlar bana aıt değıldır
Ben yalnızca, buyuk
duşunur Mevlana'nın.
kadınlann kapatılmasına
karşı çıkan duşuncelennı.
O'nun kıtabı "Fihi
Mafih"ten aktardım
Bu kıtabın en son baskısı
1990yıhndaMıllı
Eğıtım Bakanlığı Şark
tslam Klasıklen
Sensı'nın 34 numaralı
kıtabı olarak
yayımlanmıştır
Mevlana'nın, kadınlan
kapatmak ısteyenlere karşı
çıkışlan, 'fesatçılığın ta
kendısı' yorumu. kıtabın
138 ve 139 numaralı
sayfalanndayer
almaktadır
20 yuzyılı devınp,
21 yuzyı la gırmemıze
çok az kalan bır donemde
"dinsel kılıflara"
sığınarak kadınlan
kapatmaya çalışanlar ve
yüzyıllar oncesınden buna
karşı çıkan ve "Senin
yaptığın, fesatçılığın ta
kendisidir'" dıye haykıran
bır Mevlana
Mevlana kadar aydınlık
olmayan karanlık kafalar,
kadınlan turlu
bahanelerle dınsel
kılıflarla kapatmaya
çalışırlar, çunku
"fesatçınuı ta
kendisidırler™"
RefikCeylan
Zonguldak
Ecel?..
Derler kı
"Ecelı ınsanın alnında yazılıdır " _
Nasıl bır yazı 7
Arap abecesı
Kırıl harflenyle mı ınsanın alnına yazılıvor ecel,
Çın ya da Asur yazısı mı kullanılıyor?
Insan ecelın yazdığı yazıyı sokemıyor, nıce dıller
bılse de, kıtaplar okusa da, alınyazısı karşısında
yetersız kalıp ne yapacağını bılemıyor.
Kuran'a gore, "Bır canlının ecelı gelınce Ailah ke-
sınlıkle onu ertelemez "
Olumlulenn ecelı birsure sonundaçıkagelır, ama,
ne zaman geleceğı bellı mıdır?.
Ecel geldı cıhane .
Baş ağnsı bahane
•
Caddenın bır kaldınmından otekıne geçen kışıyı
otomobıl çığnerse ne olur?
Fren sesı, çığlıklar, koşuşmalar, kalabalık, cankur-
taran sırenı, polıs, tutanak hastane
Ne olmuş''
Adam olmuş
Ecehyle mı''
Bu soru Sunnılere gore 'evet', ama, Mutezıle
mezhebıne gore 'hayır' dıye yanıtlanıyor
Mutezıle 'doğal o/um'lerın dışındakılen 'ece/'den
saymıyor
Yuzde 99'u Muslüman olan halkımızın yuzde ka-
çı Sunnı, yuzde kaçı Mutezıle mezhebınden? .
•
Ecel, yalnız ınsana ozgu bır şey değıl, koyunun,
keçının, eşeğın, kertenkelenın, tımsahtn, papağa-
nın ve 'ummet'ın de ecelı var
Kuran dıyor kı
"Herummetın belıriı bırzamanı vardır Ozaman-
ları gelınce onlar ne bır saat gen kalırlar, ne de ıle-
n geçerler "
Pekı hukumetlerın ecelı yok mu?
Olmazolurmu9
.
•
Ecel adamın bınnın yakasına yapışmış
- Vakıt geldı1
Adam korkudan oleyazmış, tır tır tıtreyıp yalvar-
maya başlamış
- Aman ecel, zaman ecel, canımın efendısı ecel,
şu anda hıç hazırlıklı değılım, ne olur bana zaman
ver kı kendımı hazırlayayım
Ecel gulmuş
- Pekı, demış, sen hazırlan, duşun taşlh, ama, sa-
kın benı unutma
1
Adam
- Unutmam
1
Adam ıçten pazarlıklıymış, ecelı uyuttum san-
mış, keyfıne bakmış, bıldığını okumuş, ama, gun-
lerden bır gun, adam ecelı unutmuşken karşısında
goruvennce dudağı korkudan uçuklamış
- Aman ecel, sen kendını bana unutturdun, ben
yıne hazıhanamadım
Ecel
- Bak, demış, geçenlerde goğsunde bırağn duy-
dun ya, o bendım, sonra yemeğın ustune bır sı-
kıntı geldı ya, o da bendım, ama, sen benı uyuttu-
ğunu sandın, aldatmaya kalktın, hazıhığını yapa-
madın, yuru bakalım!
j f f
1
'
1
"
K
•"'' '
1
'"'
>A
'''
Re.fahçı ortaklığın kımlığı Mutezıle'ye uzak, Sûn-
nı mezhebının Nlakşıbendı tankatına yakın
1
Pekı,
hukumetın alınyazısında ne okunuyor''.
Refahçı'nın ecelı kımın elınden, nasıl olacak?..
Doğal olur ınşallah
1
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
İLHAN SELÇUK
İSKELE SANCAK
IOİAH SELÇUO
iskefe sancak
sol - sağ - ş*rtat
300 000TLiKDVdahıl)
KOCAELİ 1. İŞ MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo 1996 84
Davacı Burhan Akçm vekıh Av Kenan Buyuk tarafın-
dan davalılar SSK Genel Mudurluğu Halk Eğıtım Merke-
zı Mudurluğu ıle Maltepe Orhan Elçm Tıyatrosu aleyhme
mahkememıze açılan hızmet tespıtı ve borçlanma talebı da-
vasmın yapılan vargılaması sirasında venlen ara karan
uyannca Davacı vekılı Av Kenan Buyuk 22 4 1996 hava-
le tanhlı dava dılekçesınde ozetle. muvekkılı davacı Bur-
han Akçın'ın tıyatro sanatçısı olarak 1971-1976 yıllan
arasmda ocak-hazıran donemmde Ankara Maltepe Orhan
Elçm Tıyatrosu'nda, temmuz-aralık donemmde Kars-Sa-
nkamış Halk Eğıtım Merkezı nde çalıştığını, bu çalışma-
lan esnasında sıgorta pnmlennın ışveren tarafından yatı-
nlmadığını, vekılı davacının borçlanmadan yararlanmak
uzere lzmıt SSK Mudurluğu ne başvurduğunu. ancak bu
ıstemının reddedıldığını, Sakarya Idare Mahkemesı'ne ya-
pılan başvurunun ıse görev yonunden reddedıldığını, bu
ıtıbarla mahkememıze dava açıldığını. 506 sayılı yasanın
10 maddesınde bır veya bırkaç ışveren tarafından çalıştı-
nlan fılm. tıyatro sanatçılannın bu kanun hükûmlennden
yararlanabıleceğını, yasanın amacının bugüne kadar sos-
yal guvencelen olmayan ulkemızı bu alanda temsıl edıp
yaşlanan sanatçılan sosval guvenceye kavuşturmak oldu-
ğunu, muvekkılının halen tıvatro sanatçuı olarak çalışma-
ya devam ettıgını. muvekkılının haklannm kaybolmama-
sı ve mağdunvetıne meydan venlmemesı ıçın bu talepte
bulunmak durumunda kaldığım belırtmıştır Hukukı ne-
denler 4056 sayılı yasa. 506 savılı vasanın 101 maddesı
ve ılgılı yasal mevzuat Delıller adı geçen ışyedenndekı
ışyen dosyalan, SSK ıle yapılan yazışmalar, sıgorta kayıt-
lan ve her turlu yasal delıl, Davacı Burhan Akçm vekılı,
sonuç olarak açılan ışbu davanın kabulune, muvekkılının
506 savılı yasanın ek 10 maddesının sağladığı olanaklar-
dan yararlandınlmasına, borçlanma talebının kabulune. tı-
yatro sanatçısı olarak geçen çalışma surelerının sıgortalı
geçen surelerden say ılmasına vargı gıderlen ıle avukatlık
ucretının dav alılara yukletılmesme karar v enlmesını v eka-
leten ıstemı^tır Basın 11374