Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MART 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Uğur Mumcu komisyonunda konuşan Eymür ve Ergun'un sözleri, Hanefi Avcı'nınki ile çakışıyor
'Cinayet Iran-Irak bağkuılılı olabilir'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM Uğur Mumcu Cinayetıni Araştırma
Komisyonu, Milli Istihbarat Teşkilatı
(MlT) Kontr-Terör Daire Başkanı Meh-
met Eymür ile dönemin Emniyet Genel
Müdürü Yıhnaz Ergun'un bilgilerine baş-
vurdu. Eymür'un, suikastın Iran-Suriye-İ-
rak bağlantılı olabileceğini; Ergun'un da
kendisıne o dönemde verilen bilginin Iran
kuşkusunu içerdiğini açıklamalan dikkat
çekti. Komısyona daha önce bilgi veren
Emniyet Genel Müdürlüğu tstihbarat Da-
ire Başkan Yardımcısı Hanefi Ava da ci-
nayetin Iran baf lantılı olarak işlendiğin-
den emin olduğunu söylemişti.
TBMM Uğur Mumcu Araştırma Ko-
misyonu, dünkü toplantısmda Mehmet
Eymür'ün bilgisine başvurdu. Komisyon-
da yaklaşık 1.5 saat bilgi veren Eymür, ga-
zetecilerin sorulan üzerine, "BenMumcu
rinayeti oiduğtı zaman emeklrydim" dedi.
Eymür. komisyonun bir sonuç elde edip
edemeyeceği yönündeki soruya, "Aradan
çok sender geçti, bir şey çıkacağmı zannet-
miyonıın" karşılığını verdi.
MtT'in yaptığı çalışmalarla ilgili genel
bilgi veren Eymür"ün, cınayetin Iran-Irak-
Suriye kaynaklı olabileceğini vurguladığı
öğrenildi. Eymür, 1988'den 1994'ekadar
emekli olduğu için MlT'ten ayn kaldığı-
nı belirtirken Mumcu'yu kişisel olarak ta-
nıdığını da vurguladı. MtT'te Mumcu dos-
yasının kapafılmadığinı ıleri süren Eymür,
"Orkestranın eJemanlan \ar, iyi çahşryor-
lar ama maestro (orkestra şefi) yok" diye
konuştu. Komisyon üyelerinin Emniyet ls-
tıhbarat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi
Avcı'nın, "cinayetin İran bağlanülT ola-
bileceği yönündeki açıklamalannın anım-
satılması üzerine Eymür'ün, "Baub ülke
kaynakb daolabtlir. Hanefi Ava'ya güven-
miyonınrdedıği öğrenildi. Eymür, Hane-
fi Avcı'nın PKJC itirafçılannı da yönlen-
dirdiğini ileri sürdü.
Yılmaz Ergun'un da komisyonda ken-
disine olayla ilgili bilgi aktanldığını belir-
tirken "Bana olayın dış kaynakh, Iran bağ-
lanüholabfieceği bilgisi verildr dediği öğ-
renildi. fComisyona daha önce bilgi veren
Hanefi Avcı, cinayetin İran bağlantılı ola-
rak işlendiğı konusunda kuşkusu bulun-
madığını açıklamıştı. Avcı, devlet içınde
Iran ile bağlantılı kişilerin cinayeti işle-
dikleri kuşkusunu komisyona anlartı.
Komisyona yeni ulaşan belgeler arasın-
da, ölümünden önce, bir ay boyunca Cum-
huriyet gazetesinde Mumcu'ya bırakılan
telefon notlan da yer aldı.
Baki Tuğ'dan Hava Kuvvetleri Komuta-
nı Orgeneral AhmetÇörekçi'ye kadarpek
çok kişinin adının geçtiği notlann. Said-i
Nursi, Adnan Hoca, PKK ve Kontrgerilla
gibi çok geniş yelpazeye yayılan konulan
içerdiği saptandı. UBA'nın haberine göre,
komisyonun ANAP'Iı üyesi Tevfîk Diker
tarafından komisyona sunulan bir belge
ile Mumcu'yu 1 Ocak - 23 Ocak 1993 ta-
rihleri arasında, Cumhuriyet gazetesinden
arayanlann listesi çıkanldı. Konuşma not-
lan, konulan ve tarihleri şöyle:
1 ocak: NiyaziAkhan(Denizli'den arka-
daşı)
4 ocak: Yeni Zemin dergisi - tstanbul.
Kenan Çamurcu (Yeni yıldan önce faks
göndenlmiş, alınıpahnmadığı soruluyor).
5 ocak: Ernığrul Ünlürürk (Evden ara-
yacak, konu: CahitAraJ ile ilgili savcılığa
suç duyurusunda bulunacakmış). Tuncay
Çefca (Konu yok).
6 ocak: Şûkran YurdagülfMültecilerle
ilgili görüşmek ister). Süreyya Şehhoğlu
(Dosyasını istiyor). Mehmet Göç (Nokta
dergisi).
7 ocak: Cezmi Doğaner (Hollanda'dan
gelmiş, faks göndermiş. Apaydın Ote-
li'nde kalıyor). AhmetÇörekçi - Milli Gü-
venlik Kurulu Doç. Dr. Doğan SeyaJan,
MııratTokdoğan("DüzceAnavatanLoka-
H baştan sona PKK'li dolu" ıhbannda bu-
lunuyor).
8 ocak: Abdullah Çiftçi - Eğit-Sen Kı-
nkkale Şubesi.
9 ocak: Avukat SerapAlpay (Adnan Ho-
ca ile ilgili görüşmek ıster) Settm Sercan
(Barzani ile ilgili kitabı nereden bulabili-
rim?)
10 ocak: İsmet Akyol (Eski Boyabat
Kaymakamı Hür Düşünce Kulübü. 'Tür-
kiye Nerede' adlı panele çağn). Jesica Lutz
(Evden arayacak). Yeni Zemin dergisi.
12 ocak: Ankara Anakent Belediyesi
Özei Kalem Müdiresi.
13 ocak: ErcanArsever(lsviçre Televiz-
yonu - Kontrgerillanın öldürdüp Doğan
Öz hakkında bilgi almak istiyor). Nihat
Halıcı (Interstar Tele Objektif programın-
dan). Baki Tuğ (Ankara Milletvekili). Is-
rail Elçiliği (yemek daveti - yalnız).
14 ocak: KemalCan (Said-i Nursi ile il-
gili). Sebahattin Şen (Mülkiyeliler dergi-
si)
15 ocak: Fatih Odabaşı (Tezi ile ilgili
yardım istiyor).
16 ocak: Dr. Ruhi Koç (Görüşmek isti-
yor).
18 ocak: Ataturkçü Düşünce Derneği
(konferans daveti). tbrahim Yılmaz, Hik-
met Çiçek (2000'e Doğru dergisi). Arif
Mertoğhı (Evden arayacak).
20 ocak: Şerafettin Ozcan (Elazığ'dan
anyor). Hür Düşünce Kulübü (Türkiye
Nerede' adlı panele davet). Banş Kitabe-
vi (imza günü için davet). Hasan Dağcı
(Bursa Marmara gazetesı).
21 ocak: Ziya Köseoğlu (Azadi Gazete-
si Ankara Temsilcisi). Unal Dinç.
22 ocak: Nafl Gürman (Eski CHP An-
kara II Başkanı). Çdebi Eligûl (Batıkent
Lısesi öğretmenı). ıbrahim Sotmaz("Bu-
gfinkü yazmızı kunarun").
'Tamraz
Çiller
ailesiyle
dost'
FUATKOZLUKLU
WASHINGTO.N - ABD
Başkanı Bill Clinton'ın CIA
başkanlığına aday gösterdiği
Antbony Lake'in görevi üst-
lenmekten vazgeçmesine yol
açan ısimlerin en önemlisi
olan Roger Tamraz'ın, Bakü-
Ceyhan petrol boru hattı için
Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller'in eşi Özer Uçuran Ç3-
ler ile işbirliği yaptığı iddia
edildi.
Clinton' ın partisı Demokrat
Parti'ye yapılan seçtm bağış-
lanna ılişkin skandallar dos-
yasında adı geçen Lübnan
asıllı işadamının, Çiller aile-.
siyle 'dost olduğunu' anlatan
Amerikalı bir kaynak, 'resmi
kayrtlarda, Roger Tamraz'ın
dolandıncı olduğuna ilişkin ay-
nntüı bilgiler bulunduğunu'
söyledi.
Özer Uçuran Çiller ile Tam-
raz'ın 1995 yılında bir araya
gelerek görüştüklenni bildiren
aynı kaynak özetle şöyle ko-
nuştu:
"Tamraz, Interpcd tarafın-
dan aranan biri ve şu anda da
ABD dışında. Türkiye'de ne-
ler yapü ve kimlerie bağianüsı
var, pek bMinmiyor. Ancak dö-
nemin başbakanı Tansu Çilkr
ve eşi ileyakınhğı söz konusu."
Bu arada. aynca, günlerden
beri ABD medyasının dile ge-
tirdiğinin aksine. sabıkalı ol-
duğu halde Clinton ile Bayaz
Saray'da defalarca bir araya
gelebilen Tamraz'ın, 1995-
1996 yıllannda Bakü Ceyhan
yerine Türkmenistan-Türkiye
ve İran petrol boru hattı için
çabaladığı, Washington'daki
karar mekanizmalannı bu
yönde etkilemeye çalıştığı da
kaydedildi.
Hazar petrolleri konusunda
ABD başkentinde Azerbaycan
adına bir süredir lobi çalışma-
sı yapan şirketlerden bınnin
yetkilisi, "Tamraz'm, Bakü-
Ceyhan petrol hatnna destek
arâdığıvebunııniçinBeyazSa-
ra>'a girip Clinton'la görûştû-
ğü habeıieri gerçekten uzak.
ZatenABDyönetimi haşından
beri Bakü-Ceyhan hat&na des-
tek veriyordu" dedı.
Öte yandan, Amerikan
Temsilciler Meclisı Adalet
Komisyonu, secim bağışlany-
la ilgili soruşturma süresince
Clinton'ın görevinden alınma-
sı konusumı görüşüyor.
ABD Temsilciler Meclisi
Adalet Komisyonu Başkanı
Henry Hyde, Clinton'ın göre-
vinden uzaklaştınlması konu-
sunda yasalar ve mevzuaün in-
celenmesi yolunda talimat ve-
rildiğinı söyledi. Hyde, yaptı-
ğı açıklamada, "Gerektiğinde
hanr obnak için konuyu ince-
liyoruz. ,4ncak harekete geç-
meden önce kanıt gerekiyor.
Çünkü bu çok ciddi bir konu"
dedi.
Roger Tamraz'ın Türki-
ye 'de Ozer Çiller ile bağlantı-
îan olduguna ilişkin haberler
Dışişleri Bakanlığı'ncayalan-
landı. Dışişleri Bakanlı-
ğı'ndan dün yapılan yazılı
açıklamada, Tamraz'ın Bakü-
Ceyhan petrol boru hattmın
yapılması için Türkiye'ye çe-
şitlı öneriler sunduğu, ancak
araştırmalar sonunda Tamraz
veya şirketine bir yetki veril-
mesinin uygun görülmediği
kaydedildi.
DGM'deki duruşmada sanıklar Mehmet Ağar ile Sedat Bucak'ı suçladı
Söylemezler davasında 9 taMiye
tstanhul Haber Servisi -
'Çete' kurarak Bucak aşire-
tinden bazı kışileri öldür-
dükleri, ordudan aldıklan
silahlarla haraç topladıkla-
n öne sürülen 25 sanık ls-
tanbul DGM'de yargılan-
maya başladı. Mahkeme
heyeti aralannda Mehmet
Sena Söyfemez'in de bulun-
duğu 9 kişinin tahliyesine
karar verdi. Duruşmada sa-
vunmasmı yapan Mehmet
Sena Söylemez eski Içışle-
ri Bakanı Mehmet Ağar ile
Sedat Bucak'ın 'çete' kura-
rak uyuştunıcu ve silah ti-
careti yaptıklannı öne sür-
diL
lstanbul 6 No'lu
DGM'de görülen davanın
dün yapılan oturumuna tu-
tuklu sanıklardan Mehmet
tstanbul 6 No'lu DGM'de yargılanan sanıklardan Mehmet Sena Söylemez, 63 savfa-
hk savunmasını okudu. (Fotograf: HATİCE TUNCER)
Sena Söylemez,Mehmet FaysalSöy- Söylemez 63 sayfalık savunmasmı
lemez,Mustafa Söylemez, CanKök- okudu. Kendilerini Ağar ile Bu-
sal Mehmet Sıddık Bakır, Nazif Ya-
vuz, Fevzi Şahin, Nihat Koç, ÜmH
Atay ile tutûksuz olarak yargılanan
Zeki Atay, Cevdet Kocak, Muhsin
Çayan, Cafer Engin, Mehmet Şük-
rü Engin, Metin Savcu Çerkes Ge-
beloğln, Abdullah Alacave Süley-
man Şahin katıldı. Diğer tutûksuz
sanıklar ile hakkında gıyabi tutuk-
lama karan bulunan DavutŞahin ise
duruşmaya gelmedi.
Sanıklann kimlik tespitinin ya-
pılmasından sonra Mehmet Sena
cak'ın 'çete' ilan ettiğini vurgula-
yan Söylemez, "Beni >? afleni yok
etmek istiyorlar" dedi.
Bucak ve Ağar'm, aralannda em-
niyet müdürleri, polisler, ülkücü
mafya adamlan, korucu ve itirafçı-
larla birlikte uyuşturucu ve silah ti-
careti yaptıklannı öne süren Söyle-
mez, bu gnıba bazı politikacılann
da yardım ettiğini savundu. Söyle-
mez "lstanbul potisi Adana'ya gele-
rek bizi aldı. Sedat Bucak, dönemin
lstanbul Emniyet Müdürü Orhan
Taşanlar'dan beni öldürmesini iste-
di Asfanda bizi yakalamak isterken
öMürmek istiyorlardı. Daha sonra
bizi Ankara Emnryetfne getirdiler.
Burada Erdal Durmaz ve Alı Ihsan
Sankavak bize işkence yaptüar. Bi-
zim buradan sağ çıkamayacağımızı
söyledüer. Bize yönelik komplolar
çoköncesinedayanıy or. Baş.komiser
Halim Apaydın, bizim aflemizi izle-
mekle göreviendiriuniştL Komiser
olan ağabeyim Resul Söylemezile
yeğenim Nasır Söylemez Eskişehir
Cezaevi'neyakınlanmızı ziyaretiçin
gefccekfcrini söylediklerinde onlara
araba temin etmiş. Ağabe-
yim ve yeğenim bu araba
ile cezaevinden Ankara'ya
dönerken ötdüruldüler"
dedı.
Bucak'ın Nasır ve Re-
sul Söylemez'in ölümünü
milletvekilleri Yahm Erez
ve Necmettin Dede ile ıçki
masasında kutladığını öne
süren Söylemez. HaütPiş-
kinbaş ile Hakan Çetinsa-
ya'ran ölümünün de kendi-
lerinin üzerine yıkıldığuu
savundu. Tutukiandiktan
sonra kendisinin ve kar-
deşlerinin ayn cezaevleri-
ne konulduğunu ifade e-
den Söylemez, Ağar'ın bu
şekilde kendilerini öldur-
me planı yaptığını belirtti.
Söylemez ülkücü mafya-
dan ABYasak ile Sedat Pe-
ker'in de kendilerini öldürmesi için
Fatih Azizoğhı, Erdal Aksakal ile
Metin Çorhı'yu kiraladıklannı sa-
vundu.
Avukat Ali Rıza Dizdar da. mü-
vekkillerinin çete olmadığına dair
tanıklık yapabileceklerini bildiren
12 bin 500 kişinin imzasmı ı maîı-
kemeye sundu. Mahkem aralannda
Mehmet Sena Söylemez'in de bu-
lunduğu 9 kişinin tahliyesine karar
verdi. Ancak haklannda başka da-
valardan tutuklama karan bulundu-
ğu için Söylemez kardeşler serbest
bırakılmadı.
Tuzla davası
2 sanığa
idam
cezası
lstanbul Haber Servisi -
Tuzla'dakı tren istasyonu-
na 1 Mart 1994 tarihinde
bomba koyarak yedeksu-
bay okulu öğrencisi 5 kişi-
nin ölümü, 36'sının da ya-
ralanmasına neden olduk-
lan öne sürülen sanıklar-
dan 2'si idam, biri ise 12
yıl 6 ay hapis cezasına
çarptınldı.
lstanbul 4 No'lu
DGM'de dün yapılan otu-
ruma tutuklu sanıklar ka-
tılmadılar. Oturumda
Mahkeme Başkanı, sanık-
lardan Cıunah' Karasu ile
Enver Özer'i idam ceza-
sına çarptırdı. Tren istas-
yonuna konulan bombayı
evmde yaptığı öne sürülen
ve aynı suçtan yargılanan
Hediye Aybek'i de, 12 yıl
6 ay hapis cezasına çarptı-
ran mahkeme heyeti, Mu-
sa Aydemir'in beraatına
karar verdi.
Sanıklardan Şerif Mer-
can Bursa Özel Tıp Ceza-
e\T'nde, 15 Haziran 1994
günü kendini asarak inti-
har etmişri. Mercan hak-
kındaki kamu davası bu
nedenle düştü.
Televizyon kameramanlan, muhabirfcr ile gazete ve
ajans çahşanlan DGMönündebasın açıklaması yapo.
Kamerayasağına
gazeteciprotestosu
tstanbul Haber Servisi - lstanbul DGMnin, TV ka-
meralannın duruşmalan izlemesini yasaklayan karan
gazetecilertarafindan protesto edildi. Gazeteciler, 'uy-
gulamanın haber alma özgürlüğüne yönelik bir karar
olduğunu' belirterek en kısa sürede kaldınlmasmî iste-
dıler.
Aralannda televizyon kameramanlan. muhabirlerile
gazete ve ajans çalışanlannın bulunduğu bir grup, dün
öğie saatlerinde lstanbul DGM'ye geldı. 'Çete' kur-
duklan öne sürülen Söylemez kardeşlerin duruşmasını
izlemek üzere DGM'ye gelen gazeteci grubundan ka-
meramanlar mahkeme binasına alınmadı. Bunun üze-
nne gazeteciler toplanarak lstanbul DGM binası önün-
de basın açıklaması yaptılar. Televizyon kameramanla-
n ve muhabirleri adına konuşan Kanal D çahşanı Ay-
dın Baylan. lstanbul DGM'nin karannı kınadı. Gazete-
cilerin haber yaptıklan duruşmalann ızlenmesine ya-
sak getirilmesinin altında önemli nedenler olduğunu
belirten Baylan. 'Susurhıkçetesi'ninönümüzdeki aylar-
da lstanbul DGM'de yargılanacağına dikkat çekti.
Çağdaş Gazeteciler Dernegi tstanbul Şube Başkanı
Murat İnceoglu ise DGM'nin gazetecilere karşı keyfî
uygulamalarda bulunduğunu belirtti. Önce san basın
kartı ya da Başbakanlık ızleme kartı olan muhabirlerin
duruşmalan izlemesıne ızin verildığini anımsatan In-
ceoğlu, "Daha sonra DGM, gazetecilere özel bir kart
verdi. Şimdi ise TV' kameralannın içeri gb-mesine izin
veriunjyor" dedı. Basm açıklaması sonrasında kamera-
manlar kameralannı, foto muhabirleri ise fotograf ma-
kinelerini DGM kapısının önüne bıraktılar.
Güvenlik ve Hukuk Muhabirleri Derneği'nden yapı-
lan yazılı açıklamada, yaklaşık bir aydır Asayiş Şube
Müdürlüğü'ndeki birçok birime gazetecılerin girişinin
yasaklandığı belirtilerek "Bu uygulamanın, herkesin
bildiği olaylar nedeniyle yipranmış Emniyet teşküaonı
daha da >andayacağı ve şaibe altında bırakacağına i-
nanıyoruz" denıldı.
îzmir'de bulunan Cumhurbaşkanı, Meclis'in parçalanmışlığında halkın ve demokrasinin suçu olmadığını söyledi
Demîrel: Türkiye'de siyasi gündem değişmeli
MERİHAK
Cumhurbaşkanı Demirel tzmir'debir dtzi açıhşyapü,toplanulara katikh.
tZMİR - Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, siyasetteki parçalanmışlığın
sorumluluğunun halkta, demokraside ve
siyasette olmadığını belirterek, "Bu,
ortamı yaratanlann suçudur" dedi.
Türkiye'de sıyasetin 'birikimsizlerin'
eline kaldığını söyleyen Demirel,
"Türkiye'nin geçen 50 senedeki
konjonktürü parçalanmıştir. 1991'de
söyledün. Bu ancak 10 senedc düzdir
dedim. Bırakacaksınız. kendi
mecrasında halledecek sorunlan. Bunu
da halka bırakacaksınız'" dedi. Demirel,
sıyasete dönüp dönmeyeceği sorusunu
da, "Ulkemin yüksek mcnfaarJeri beni o
noktaya getirmezse düşünmüyorum.
Ama o nokta nedir? Ben de
bünüyorum" diye yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün
bir dizi açıhş yapmak ve toplantılara
katılmak üzere Izmir'e gitti. Demirel,
Bayındır'da Özba Tekstil'in açılışının
ardından Kemalpaşa'ya geçti. Ibrahim
Polat Holding tarafindan kurulan Ege
Vitrifıye Sağlık Gereçleri Sauayi ve
Ticaret Fabrikasf nın açılışına
Demirel'in yanı sıra Erzurumlu Nail
Hoca, Içışleri Bakanlığı'ndan istifa
eden Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar
da katılanlar arasındaydı. Demirel,
öğleden sonra Izmir Gazeteciler
Cemiyeti'ni ziyaret etti. Burada
gazetecılerin sorulannı yanıtlayan
Demirel önemli mesajlar verdi.
Türkiye'nin yaklaşık 2-2.5 aydır yoğun
bir gündem yaşadığını ve çok şeyin
konuşulduğunu dile getiren Demirel.
hükümetin MGK kararlannı
uygulayacağını açıkladığını ve bundan
sonra da konunun tartışılacak yönünün
kalmadığını söyledi. Sekiz yıllık
kesintisiz temel eğitimin uzun vadede
uygulanmasının söz konusu edildığinin
anımsatılması üzerine, bu tür
tartışmalara 'kafa takılmamasınr
isteyen Demirel şöyle konuştu:
"MGK bildirisi kısa-orta-uzun gibi
vadelerle tartışılacak konular değfldir.
Hükümet, 'kararlan uygulayacağım'
demiş. Zaten başka türlüsünü de
diyemez, hiçbir hükümet demez. O
zaman sistemde kopukluk olur. Vani,
sistemde MGK hükümetin amiri
değfldir, danışmanı da değildir:
Hükümet de MGK'nin amiri değfldir,
ama bunlar uygar işlerdir. Her şey
mudaka amir-memur ilişkisi içinde
olmaz." "Demokratik hukuk devletinin
anzasız işlemesini istiyonız'" diyen
Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, 1946-19%, 50 sene içerisinde
devteti anzasız işJetememiştir. Peki ne
yapmak lazım Id devlet anzasız
işletüsin? Birçok teklifler oldu. birçok
Kredi kartı zaııksı
811Ç1U111 itiraf etti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara'da bazı
kredi kartlan sahiplerini
dolandıran AtiDaDoğan ad-
lı zanlı yakalandı.
Ankara Emniyet Müdür-
lüğü Dolandırıcıhk Büro
Amirliği'nden alınan bilgi-
ye göre. Ayşe Nevin Ertan
adlı yurttaş, polise başvu-
rarak VISA kartmı kaybet-
tiğini, ancak bankaya bildi-
rimde bulunduğu halde, ay-
lık hesap eksrrelerine göre
kayıp tarihinden bir gün ön-
ce kartının kullanıldığını
bildirdi. lhbar üzerine so-
ruşturmayı derinleştiren
emniyet göreviileri Atilla
Doğan'ı yakaladılar. Do-
ğan'ın emniyette suçunu
itiraf ettiği bıldirildi.
Alınan bilgiye göre Do-
ğan, bazı pompacılarla an-
laşarak başkalanna ait kre-
di kartlanru, benzinliklerde
bulunan 'POS' makinele-
rinde kullanırken, bağlı bu-
lunduklan on-line sistemi-
ni devre dışı bıraktığını, da-
ha sonra saptadığı 6 rakam-
la provizyon ahnaya gerek
kalmadan bankalan devre-
dışı bırakarak olayı gerçek-
leştirdiğini söyledi. Do-
ğan'ın, ASELSAN'da bil-
gisayar operatörü olarak ça-
lıştığı. benzinliklerde ken-
disine 'acelesi olan bir işa-
damı' görüntüsü verip bah-
şiş dağıtarak alışveriş yap-
madan VISA kartmı kulla-
narak nakit para aldığı be-
lirlendi. Doğan'ın yakala-
nanakadar400 milyon lira-
lık dolandıncılık yaptığı
öne sürüldü. Doğan"a yar-
dımcı olduklan savlanan
Şahin Yasa%' ve Tekin Aycan
da gözaltma alındı.
Ormancılık Haftası nedeniyle uzmanlar ve sanatçılar toplantı düzenledi
'Akıllı insan ormanı ve çevreyi yağmalamaz'
İstanbul Haber Servisi - lstanbul
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bü-
lent Berkarda, "Bugünün insanı ta-
rihsel gelişim içindeki akılh insan ta-
nımlamasım nak edebilmek için,
çevreyi ve ormanlan yağmalamak-
tan ^'azgeçmetidir'" dedı. Gazetemiz
yazarlanndan Evin Dyasoğlu. ınsan-
İığın müzik üretmeye başladığı ilk
çağlardan bu yana doğadaki ve özel-
likle ormanlardaki seslerden sürek-
li ilham aldığını vurgularken, yaza-
nmız yüksek mimar Oktay Ekinci
de, son yıllardaki kentsel tahribat ve
işgal karşısında artık orman köylü-
süyle birlikte 'orman kentiisinden'
de söz etmek gerektiğini belirtti.
Kısa adı 'ÇEKÜU olan Çevre ve
Kültür Değerlerini Korurna ve Ta-
nıtma Vakfi ile lstanbul Üniversite-
si Orman Fakültesi tarafından dü-
zenlenen 'Orman, Çevre ve Değer
Yargdan' konulu toplantıda,
'2000'e üç kala' ormanJanmızın ko-
runmasıyla ilgili sorunlarele alındı.
Prof. Dr. Büient Berkarda
Toplanüyı kısa bir konuşmayla açan
ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr.
Metin Sözen, kötülüklerin yol açtı-
ğı bozulmalann üzerinde 'iyiyi ve
güzeli yakalamaya çahşmanın kolay
olmadığmı' belirterek "Yanhsbnn
çokluğu, doğrulan bulabilmemiz
için gerilim dohı bir kaynak ohıştu-
ruyor" dedi. tstanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Büient Berkarda
ise Mnsanoğhınun artık aklın ve bi-
limin ışığında örgütiü bir toplumu
kurması gerektiğine' ışaret etti.
Prof. Dr. Metin Sözen
Toplantıyı yöneten tÜ Orman Fa-
kültesi Dekanı Prof. Dr. Melih Boy-
dakda, bu yıl üniversite olarak bir
sivil toplum örgütüyle birlikte Or-
mancılık Haftası'nı kutlarken sanat-
çılann. edebiyatçılann ve mimarla-
nn görüşlerine öncelik verdiklerini
belirtti.
Daha sonra söz alan Evin Ilya-
soğlu, değişik çağlara aıt örnelderı
de dinleterek 'doğa ve müzik' ilişkı-
sini irdeledi.
'Orman ve Edebiyat' başlığı al-
tında şiir, roman ve öykü alanlann-
daki ömeklere değinen Feridun An-
daç ise özellikle 1930'luve 194O'lı
yıllardan sonra toplumsal gerçekli-
ğe eğilen yazarlann insan ile doğa
arasındaki ilişkileri de betımledik-
lerini anlattı.
Oktay Ekinci ise 1960-1980 dö-
neminde üretilen nâzım planlarda
Istanbul'un kuzeyindeki ormanla-
nn korunmasının 'temel flke' oldu-
ğunu anımsatarak 1980"den sonra
bunun tersi imar politikalanyla
'kentin orman içinde yaygınlaşma-
sına'yol açıldığını anlattı.
Prof. Dr. Uçkun Geray , insanın
'sömürücü' bir tutum ve buna bağ-
lı ahlak değerleri içerisinde diğer in-
sanlann haklannı çiğnerken doğayı
da tahnp ettiğini belirtti. Prof. Dr.
Sedat Ayanoğlu ise, Türkiye'de ilk
kez ormanlann korunması ve or-
mancılık örgütünün kurulmasının
'cumhuriyetdönemiyle başladığma'
dikkat çekti.
tedbirler de alındı. Ben. Türkiye'de
cumhurbaşkamnın haik tarafindan
seçflmesi ve halk tarafindan seçilen
cumburbaşkanınuı seçim yenüeme
\etkisinin olması Laamdır diyorum.
Türkiye'de cumhurbaşkamnın. secimi
yenilemesi antidcmokraiik bir şey değiL
Bence cumhurbaşkanıru halk seçerse ve
seçime götürme jetkisi olursa demokrasi
çok daha iyi işler." "Rejim inançsızhğı,
demokrasi inançsızhğı. devlet
uıançsızhğı kadar kötü birşey yuktur"
diyen Demırel. Türkiye'de gündemin
değişmesi gerektiğini de belirtti.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,
Meclis'tekı parçalanmışlığın halkın,
demokrasinin ve siyasetın suçu
olmadığını söyledi. "Bu ortamı böyle
yapanlann suçu" diyen Demirel şöyle
konuştu: "Siyasi partilerden Türldye
adeta rahatsız oldu. 60 ihrilali o, 71
sıkmbsı o, 80 müdahalesi de o. Ondan
sonra, şunlan yapamadık,
bunlan yapamadık.
\apamadik. Eğer siz getir de
siyasi partileri kapabr,
onların ycniden açılmasına
müsaade etmez, bütün
kadroian siyasi hayaun
dışında tutarsanız, sonra bir
daha siyaset yanalım
derseniz kinıinle
yapacaksınız? Birikim
bırakmıyorsunuz ki?
Türkiye'nin geçen 50
senedeki konjonktürü
parçalanmıştir. Siyaset
kötümseıüği kaldırmaz,
Siyaset çok dinamik bir
olaydır. Eğer siyaset kendi
mecrasında gidebilirse,
mutlaka anzalannı düzeltir.
Zaman tanımak lazım.
ŞimdL sağ parçalanmış, sol
parçalannuş. Sağ ve sol
dün\ada anlam değiştirmiş,
dünya bunun ötesine
yöneimiş, yeni mesajlar
anyor. Şimdi ne oiacak?
1991'de söyledim. Bu ancak
10 senede düzelir dedûn.
Bırakacaksınız, kendi
mecrasında halledecek
sorunlan. Bunu da halka
bırakacaksınız."