Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 MART 1997 PERŞEMBE
HABERLER
Şeniatçı eylem
davasında beraat
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Dev let
Güvenlik Mahkemesi
(DGVI), Kocatepe
Camisi'nde cuma
namazından sonra yaptıklan
eylemde yasadışı Islami
Büyük Doğu Akıncılar
Cephesı(İBDA-C)ve
Hizbullah örgütlennin
propagandasını yaptıklan
gerekçesiyle yargılanan 13
saniğın beraatıne karar verdi.
Davanın dün görülen karar
duruşmasında, mahkeme
hâkimi, M. Turgun Okyay,
tutuksuz yargılanan 13
sanığın, haklannda suçun
oluştuguna dair kesin kanaat
getirilmediği gerekçesiyle
beraatine karar verildiğini
bildirdi.
Imam ıtikâhı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanı
Işılay Saygın, resrru nikâh
yapılmaksızın
gerçekleştirilen
"evliliklerden" doğan
sorunlann özeliikle kadın ve
çocuklann mağdur olmasına
ve istismanna yol açtığını
bildirdi. Valiliklere genelge
gönderen Saygın, dini
nikâhla evlenen çiftlerin bir
an önce tespıt edilerek resmı
nikâhlannın yapılmasını
istedı. Dini merasımın resmı
nikâhtan sonra yapılmasının
hiçbir ceza gerektırmedıği ve
tamamen serbest olduğu
kaydedilen genelgede, "Bir
hak, ancak mevcut hukuk
sistemı tarafından güvenceye
alınır" denildi.
Askeri
uçak düştü
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Eğıtım uçuşu
yapan asken bir uçak.
Dikili"ye bağlı Esentepe
Köyü'nün bir kilometre
batısında Göktepe Dağı'na
düştü. Uçağın pilotu
üsteğmen ile uçuş eğitimi
alan teğmen, paraşütle
atlayarak yara almadan
kurtuldu. Uçak, kazadan
sonra Çiğli 2. Jet Ana
Ossü'negetirildi.
Drüş Partisi
kapatridı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi. 26 Mart
1990'daSezai Karakoç
tarafından kurulan Diriliş
Partisi'ni ikı dönem aralıksız
genel seçımlere katılmadığı
için kapattı.
Kazan'ın Kazan'la
davası bugün
• İstanbul Haber Servisi -
Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın Irak'taki infaz
yasasını övmesi ve sistemin
değerlendırilmesini
istemesinı eleştıren ve
"Kepazelik ve saçmalık"
olarak değerlendiren Turgut
Kazan hakkında açtığı ceza
davası bugün Ankara 2.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde
görülmeve başlayacak.
Turgut Kazan"ın avukatlığını
çok sayıda baro başkanı
yapacak. Mahkemeye Şevket
Kazan daçağnldı.
Dev-Sol davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza
Dairesi. yasadışı Dev-Sol
örgütü üyesi olduklan
gerekçesiyle 10 ila 28 yıl 4
ay ağır hapis cezasına
çarptınlan 30 sanığın
mahkûmiyet karannı
onayladı. Yargıtay 9. Ceza
Dairesi. Ankara 1 Nolu
DGM'del995yıhnda
sonuçlanan davanın temyiz
incelemesini tamamladı.
Daıre, açıkladığı karannda,
Hüseyin Budak, Savaş
Karaçam, Ünal Odabaşı, Ali
Alper Kara, Metin Turan,
Bektaş Ereksöz ile Helin
Özmen hakkındakı
hükümleri bozdu.
İşkence iddiası
• ANTALYA (Cumhuriyet)
- Cumhuriyet Meydanı'ndaki
bayrak indirme töreni
sırasında askerlenn. saygı
duruşunda bulunmadığı
gerekçesiyle polise teslim
ettıgı İnsan Haklan Derneği
Ankara Şubesi Yönetim
Kurulu eski üyesi Mustafa
Tüm, kendısine karakolda
işkence yapıldığını öne
sürdü. Tüm. dayakçı
polislerin. "Bu memleketi ya
seveceksin, ya terk
edeceksin" dıyerek kendisini
tehdit ettiklerini de belirterek
savcılığa başvurdu. Tüm'e
sevk edüdiği Adli Tıp
K.unımu'ndan beş gün rapor
\erildi.
Hükümet, 21 Mart'ta kutlanan Nevruz Bayramı'nı resmileştirme politikasını sürdürüyor
Devlet güdümünde nevruzA.NKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-21 Mart Nev-
ruz Bayramı, bu yıl da
devlet eliyle kutlanacak.
Hükümet, Güneydoğu'da
geçmiş yıllarda onlarca ki-
şinin ölümüne neden olan
kutlamalan resrru zemine
taşıyarak bu yıl da Türki-
ye gensline yaydı.
Aralannda parlamen-
terlenn de bulunduğu ttal-
ya, lspanya ve Yunanis-
tan'dan 38 kişilik yabancı
gözlemci heyeti. kutlama-
lar içın Diyarbakır'a geldi.
Diyanet Işleri Başkanlığı.
Anadolu'da binlerce yıl-
dan beri kutlanan nevru-
zun "dini hüviyeti bulunmadığına" dikkat
çekti. Diyanet Işleri Başkanı MehmetNu-
ri Yümaz. dün yaptığı yazılı açıklamada,
Islamiyetten önce Türkler tarafindan yeni
yılın başlangıcı olarak kabul edilen nevru-
zun, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar-
ca mali yılbaşı olarak kabul edildiğini ve
buna göre takvimler düzenlediğini bildir-
di. Nevruzun, çeşitli kesimler tarafından
farklı ifade edildiğini kaydeden Yılmaz.
açıklamasında şöyle dedi:
"Yüzyıllar boyunca ülkemizde mahalli
olarak kutlanan nevruzun, maalasefson yıl-
larda her zerresi sehit kanıyla sulanmış ül-
kemiz topraklannı bölmeyi hedefleyen bö-
lücii ve yıkıcı örgütler tarafindan halkımı-
HADEP'ten nevruzda banş çağnsı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
HADEP Genel Başkan Vekili Ahmet
Türk, nevnızun bir banş ve özgürlük
bayramı olduğunu belirterek
"Nevruzu bir bayram havası içinde
kutlayalım. Banş. demokrasi ve insan
haklan günü ilan edetim"dedi. Türk,
düzenlediği basın toplantısında,
nevTuzun, "2000 yıklan beri Kürt ve
Ortadoğu halklannca kutianan bir
özgürlük bayramı" olduğunu
söyledi. Resmi organizasyonlarla
nevruzxın içeriğinin boşaltılmak ve
anlamından uzaklaştınlmak
istendığıni vurgulayan Türk, yurtiçi
ve yurtdışındaki kutlama
hazırlıklanna karşın Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde
birçok ilde kutlamalara izin
verilmediğine dikkat çekti. Türk,
şöyle konuştu: "Diyarbakır, Siirt,
Batman, Hakkâri ve Ağn gibi ilkrde
kutiamalar yasaklanıyor.
Bu nasıl mantık. hem ba>Tam ilan
edeceksiniz hem de izin
venneyeceksiniz. Bu, nevruza
duyulan tepldnin göstergesktir."
NevTuzu bir sendrom olarak halkın
önüne koymamak gerektiğine
değinen Türk.
"Nevruzu hep birlikte şenlik
havasuıda kutlayahm. Nevruzon
içeriğmi değiştirmeden aniamuu hep
biriikteyücelteBm'-dedı
Türk, resmı nevruz kutlamalanna
katılıp katilmayacağına ilişkin bir
soru üzerine de "Nevruzn
yasaklayanlarla nevruzu kutiamanın
bir anlamı yok" yanıtmı verdi.
ük görevlileri tarafından
yakın takibe alındılar.
Adana'da da kent mer-
kezi ile Kürt kökenlilerin
yoğun olduğu mahalleler-
de geniş güvenlik önlem-
leri ahndı. Adana Kültür
Müdürlüğü'nün hazırladı-
ğı programın yanı sıra
HADEP il örgütünce Mi-
mar Sinan Açıkhava Ti-
yatrosu'nda şenlik düzen-
leniyor.
İstanbuTda nevruz
alarmı
zı devletimiz aleyhine provoke etmek için
kullanılmaya çahşıldığı üzüntü Ue müşaha-
de edflmektedir. Etkisini arttıran vabancı
kültüriere karşı, milli kültürümüzün ko-
runması bakımından bu geleneğin yaşatıl-
ması ve kutianması faydahdır. Ancak, Müs-
lümanlann iki dini bayramı olduğu bilin-
meli; vatandaslanmız, kutlama ve şenlik-
lere kutsi bir anlam ve yorum getirmekten,
bidat ve hurafeler ihdas etmekten sakınma-
lı; dini, milli biıiik ve bütünlüğümüz konu-
sunda gereğince hassas ve uyanık olmau,
her türlü aşırüıktan uzak kalmah \ e provo-
kasyonlara alet olunmamahdırf
Güneydoğu Bölgesi'nde partililer tara-
fından düzenlenmesi planlanan kutlamala-
ra valiliklerce "güvenlik" nedeniyle izin
verilmiyor. Diyarbakır'da DBP'nin nev-
ruz şenliklerine izin verilmezken, HADEP
II Başkanlığı şehir stadyumunda kutlama
yapabilmek için valilikten izin bekliyor.
Diyarbakır Valiliği "nden yapılan açıklama-
ya göre Dağkapı meydanmda, Gençlik
Merkezi'nde ve kapalı spor salonunda kut-
iamalar yapılacak. Şırnak'taki kutlamalar
ise Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlene-
cek.
Nevruz kutlamalan için aralannda par-
lamenterlerin de bulunduğu Italya, lspan-
ya ve Yunanistan'dan 38 kişilik yabancı
gözlemci heyeti Diyarbakır'a geldi. Otel-
lere yerleşen yabancı gözlemciler. güven-
İstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü. yann îstanbul'da
yapılacak nevnız kutlama-
lan için alanna geçti. Nevruz günü yapıla-
cak kutlama ve gösteriler nedeniyle güven-
lik güçlerinin izinlerinin kaldınldığı bildi-
rildi. Nevruzda İstanbul Valiliği ve Halkın
Demokrasi Partisi 2 ayn kutlama yapacak
belirtildi. tstanbul Valiliği Türk Dünyası
Hizmetleri KooTdinatörlügü, Çemberlitaş
Fırat Kültür Merkezi 'nde (FKM); Kazakis-
tan. Özbekistan, Türkmenistan. Kırgızistan
ve Azerbaycan ile KKTC'den gelen ve Tür-
kiye'de öğrenim gören öğrencilerle bırlık-
te NevTuz Bayramrnı kutlayacak. Emınö-
nü Belediye Başkanlığt. İstanbul Valıhğı ve
tl Kültür Müdürlüğü'nün ortaklaşa olarak
düzenlenen nevruz şenlikleri Sultanahmet
Meydanı'nda yapılacak.
Öğrenci davasına devam
YOK'ün kuruluş \ıldönümünü bir |
basın açıklamasıv la protestoetmek için
6 Kasım 19% tarihinde Be> azıt'ta top-
lanan ve polis tarafından dövülerekgö-
zattına alınan öğrencilerin gruplar ha-
linde yargılanmasına dün de devam
edildi. İstanbul Adliyesi 4. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde "Gösteri ve Toplantı
Yüriiyiişleri YasasTna muhalefet ettik-
leri" iddiasıyla yargılanan öğrencüer,
savunmalannda, Beyazıt'ta basınaçık-
laması için toplandıklannu ancak po-
lisin kendilerini uyarmadan. zor kulla-
narak dağıtmaya çalıstığuıı belirttiler.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
hazırlanan iddianamede. 3 ila 5 yıl ara-
sında hapis cezasına çarptınlmalan is-
tenen 433 öğrencinin savunmalannın
alınması cuma gününe dek sürecek.
Öğrendlerin yargılanmasına 80'er ki-
şilik gruplar halinde devam ediliyor.
(Fotoğraf: BERTAN AGANOGLU)
RP'nin Mısır'a götürdüğü Işık, RP-AMGT bağlantısını anlattı
'Avrapa'da RP içîn para topladım'
YUSUFOZKAN
ANKARA - RP tarafından
Mısır'a götürülerek şenatçı
e^itim veren El-Ezher
Üniversitesi'ne kayıt ettirilen
Ender Işık takma adlı kişi,
Ankara DGM Savcılığı'na
verdiği ıfadede. RP-Avrupa
Mıllı Görüş Teşkilatlan
(AMGT)ihşkisini anlattı.
Kendisine, Mısır'a götürülme
önerisinın Adalet Bakanı Şevket
Kazan tarafından geldığini
belırten Işık, AMGT tarafindan
Mısır'dan Avrupa'ya
götürüldüğünü ve RP adına para
topladığını söyledi. DGM,
Türkiye'de liseyi bile
bitirmemiş çok sayıda kişiye
Mısır'dan sahte üniversite
diploması alınması ile ilgili de
soruşturma başlattı. Kahire'deki
sahte diploma şebekesinin Türk
üyelennden Harun Yeşilyurt
Mısır'dan sınır dışı edılmesınin
ardından. Türkiye'de tutuklandı.
Cumhuriyet'in ortaya çıkardığı.
RP'nin Mısır'daki El-Ezher
Üniversitesi'ne Türkiye'deki
imam-hatip lisesi mezunlannı
kaydettirerek "şeriat savaşçısı"
yetiştirmesi ve çok sayıda kişiye
sahte diploma alması olayını
ortaya çıkaran eski El-Ezher
Üniversi^esi öğrencisı Ender
Işık. DGM'deki ifadesinde RP-
AMGT bağlantısını anlattı.
Ankara DGM Savcısı Nuh Mete
Yüksel'e ifade veren Işık,
imam-hatip lisesinden mezun
olduktan sonra üniversite
sınavlannı kazanamadığını
belirterek. "O dönem vaşadığım
ilçeye gelen RP Milletvekili
Şevket Kazan, "Seni Mısır'a
gönderelım' dedi. Kazan'ın
önerisini üzerine El-Ezher'e
grttim" diye konuştu.
Işık'ın itiraflan
Işık. RP il örgütünden aldığı
"referans" yazısı ile RP'nin
eğıtim sorumlusu Ömer Faruk
Yasir(asıl soyadı Korkmaz) ve
şu anda Milli Gençlik Vakfi
(MGV) eğitim sorumlusu olan
Muhittin Yıkhrun'a
başvurduğunu, Mısır'a
gidişinde AMGT yetkililennce
karşılanarak buradaki evlerden
birine yerleştirildiğini söyledi.
Işık, Türkiye'den Mısır'a
götürülen imam-hatip lisesi
mezunlan ile Avnıpa'dan
getirilen küçük yaştakı Türk
çocuklannın AMGT'den
Mustafa Kılınçel, Fatih Şahiner
ve diğer bazı kişilerin sorumlu
olduğu evlerde banndıklannı
anlattı. AMGT'nin yazlan
Mısır'daki öğrencileri
Avrupa'ya götürerek RP adına
para toplattığını belirten Işık,
kendisininde 1991 seçimleri
öncesinde Avrupa'da RP adına
para topladığını söyledi. Işık, bu
öğrencilerin, "Türİdye kâfır
düzenle yönctiliyor. Laiklik
kâfuiiktir. RP iktidannda
Anıtkabir yıkılacak. Ayasofya
ibadete açüacak" diye
propaganda yaptıklannı bildirdi.
Işık. Kahire'deki öğrencilerin.
hacda Avnıpa'dan gelen
Türklere rehberlik yaptıklannı,
RP için para topladıklannı ve
şeriatçı görüşler içeren
konuşmalar yaptıklannı da
anlattı. DGM Savcısı Yüksel'in,
Dışışleri Bakanlıgı aracılığıyla,
Mısır ve Avrupa'daki elçiliklere
yazı yazarak, konu hakkında
bilgi istediği öğrenildi.
Yüksel'in, gelen bilgiler
sonucunda yeni bir fezleke
hazırlayaraİc RP hakkında
gerekli işlemin yapılması
amacıyla Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'na göndereceği
kaydedildi. Yüksel,
Cumhuriyet'in yayınlan üzerine
El-Ezher konusunda soruşturma
başlatmış, RP'nin Mısır'a
imam-hatip mezunlannı
götürmesi olayı başta olmak
üzere, RP milletvekiHeri ve
belediye başkanlannın laiklik
karşıtı söylem ve girişimlerini
de ele alarak, RP hakkında
Siyasi Partiler Yasası uyannca
işlem yapılması için Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'na
fezleke göndermişti.
Yüksel'in, Cumhuriyet
tarafindan ortaya çıkanlan,
Türkiye'de liseyi bile
bitirmemiş çok sayıda şeriatçıya
El-Ezher'den sahte diploma
alınması ve bu kişilerin
Türkiye'de çeşitli devlet
kademelerine yerleştirilmesi
olayını da soruşturduğu
öğrenildi. Alınan bilgiye göre
Yüksel, Kahire Eğitim
Ataşeliği'nde bulunan, sahte
diploma olayı ile ilgili binlerce
belgeyi istedi. Yüksel'in,
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK)
ve Milli Eğitim Bakanhğı'ndan
da konuya ilişkin bilgi istediği
kaydedildi.
Ihlalci
ülke
liderlerine
mektup
NECATİ AYGIN
İZMİR- Uluslararası Af Örgütü
tzmir Girişım Grubu, denıze bırakı-
lan nükleer atıklann çevreye verdi-
ği zaran araştırdığı içın tutuklanan
Nıkıtın'in serbest bırakılması için
Rusya Federasyonu Devlet Başka-
nı Yeltsin'e. düşüncesinden dolayı tu-
tuklanan DıkaSan'nın tutukluluğu-
nun sona erdirilmesi için Endonez-
ya Başsavcısı Singgih e ve kaldığı
orelden kaçırüân Mansur Kıktnya
ile ilgili bulgu ve belgelenn derhal
kamuoyuna açıklanması için Mısır
Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı
Mubareke başvurdu. Izmir Grubu
Girişimcileri, mültecilerle ilgili ça-
lışmalar da başlattıklannı açıkladı-
lar.
Af Örgütü İzmır Girişim Guru-
bu'ndan Avukat Mehmet Nur Terzi
ile Diş Hekimi İbrahim Üzelci. yap-
tıklan ortak açıklamada, Aleksandr
Nıkıtı'nın, nükleer denizaltı kazala-
n ve bunun çevreye etkilerini içeren
rapor hazırladığını, raporda yer alan
bilgileri Norveç Ballona \'akfı'na
verdiğini, bunun için casusluk suç-
lamasıyla 1996'da tutuklandığını be-
lirterek Nıkıtı'nın, serbest bırakıl-
ması için Rusya Federasyonu Başka-
nı Boris Yeltsin'e mektup gönder-
diklerini söylediler.
Endonezya Işçi Direniş Merkezi
Lideri Dıta San'nın komünızmi öv-
düğü için tutuklandığını, San'nın
eyleminin sadece düşünce suçu ol-
duğunu vurgulayan Terzi ve Üzelci,
Endonezya Bassavcısı Agung Sing-
gih'e gönderdikleri mektupta da,
"Uygulama, İnsan Haklan Evrensel
Sözleşmesi'nin 19. maddesine göre,
herkesdüşüncesini ifade etme özgür-
lüğüne sahip bulundugundan Sa-
n'nın derhal koşulsuz olarak sahve-
rilmesini istiyoruz" dediler.
Girişimciler, 1993'de Kahire'de
kaldığı otelde kaçınlan eski Libya
Dışişleri Bakanı Mansur Kıkhıya ile
ilgili araştırmada elde edilen bulgu-
lann açıklanması için ise Mısır Dev-
let Başkanı Mubarek'e de mektup
gönderdiler.
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Bizim Musa (Kart), bugünkü
köşesinde Ecevit ailesinin si-
yasete yaklaşımını sergileyen
çok güzel bir karikatür çizmiş.
Bizim kuşak, Ecevit ailesini, ço-
cukyaşından beri izliyor. Dönüp
dolaşıp Ecevit türü siyasetçiler
üzerine aynı tartışmalan yaptı-
ğımızı gördükçe, içimi sıkıntılar
basıyor.
Bundan 20-25 yıl önce de
Ecevit, CHP'nin Genel Başka-
nı'ydı ve partisindeki yönetim
kurullanylageçinemiyordu. He-
men hatırtadığım isimleri arka-
ya arkaya sıralayayım: Kâmil
Kırıkoğlu, Orhan Eyüpoğlu,
Turan Güneş, Mustafa Ustün-
dağ, Deniz Baykal, Ali Topuz
gibi siyasetçiler, bir dönem Ece-
vit'in en yakınında bulundular.
Bir kısmı Ecevit'in, 1972 yılında
Ismet Inönü'ye başkaldınsın-
da onun yanında yer alarak bü-
yük bir başarrya birlikte imza at-
tılar.
Bülent Ecevit, CHP'nin her
şeyi olan efsanevi önderi Ismet
Paşa'yı, parti içindeki sol kana-
dın desteğiyle yenmişti. Ecevit,
Ecevit Tipi Politikacı...
1960'lann sonlannda yükselen
sol hareketin CHP içindeki ön-
cülüğünü yapmıştı. "Ortanın
Solu", onun önderliğinde
1970'li yıllarda önemli başanla-
ra imza attı. Ama bu süreç için-
de Bülent Ecevrt, hiçbir yakın
çalışma arkadaşryla birkaç yıl-
dan fazla birlikte yürüyemedi.
Bir şekilde, yakın çalışma arka-
daşlannı terk etti. Ecevit'in ya-
kın çalışma arkadaşlarını terk
etmesi, artık bir gelenek haline
geldi. Kim onun yanına fazla
yaklaşırsa, bir süre sonra onu
terk edeceğini de herkes kabul
ediyor.
Ecevit, bir dönemi aşın ben-
merkezci kişiliğiyle simgeleyen
birisim. Bu dönem, Ikinci Dün-
ya Savaşı dönemi sonrası. Bu
dönemde, Türkiye tek partili
sistemden, izinli çok partili sis-
teme geçti. Yıllarca sol sözcü-
ğüne bile izin verilmeyen Soğuk
Savaş dönemi, Türkiye'de il-
ginç bir politikacı kuşağı yetiş-
tirdi. Bu politikacı kuşağı, dev-
letçiydi, milliyetçiydi ve anti-ko-
münistti. Ciddi bir demokrasi
birikimine sahip değildi.
Ismet Inönü, Soğuk Savaş
döneminde de var olan, tek par-
ti döneminden kalma bir politi-
kacıydı. Ecevrt, onun yanında
politika öğrendi. Milliyetçilik ve
devletçilik dersini ondan aldı.
Dünya da ve Türkiye'de yükse-
len sol hareketten de etkilenen
Ecevit, bu devletçi kültürün içi-
ne sol bir makyaj yaparak, esa-
sı aynen korudu.
"Herşeyi ben bilirim" kafası,
Cumhuriyet kurucusu kuşakta
fazlasıyla vardı. Ecevit, Demi-
rel, Erbakan ve Türkeş onla-
nn hemen arkasındaki kuşak-
tan geliyor. Birçok şeyi bir ön-
ceki kuşaktan öğrendiler. An-
cak birinci kuşakla bunlar ara-
sındaki fark; birinci kuşağın bir
değişime öncülük etmesi, ikin-
ci kuşağın ise statükoyla kendi-
ni tanımlamasıydı. ikinci kuşak,
hem her şeyi çok bildiğini düşü-
nüyor, hem de kendisini anti-
komünist cephe içinde tarif edi-
yordu. ikinci kuşakta kimlik de
önemli bir rol oynuyordu. Bü-
lent Ecevit, kendine özgü kişili-
ğiyle Soğuk Savaş sonrası po-
litikacı tipini çok güzel bir sen-
tez haline getirmiş durumda.
Bakın partisinden ihraç etmek
istediği mılletvekilleriyle ilgili ne-
ler söylüyor: "Genel başkan
olarak benim için en zor, en
üzücü karar, disiplin işlemiiste-
me zorunluluğunda kalmaktır.
Özeliikle 8 arkadaşımız partimi-
zin kamuoyunda güveniliriiğine
gölge düşürebilecek, parti bü-
tünlüğüne, partiyezararverebi-
lecek açıklamalar yaptı."
Ecevit hangi partiden söz edi-
yor? Parti disiplini ne anlama
geliyor? Bütün bcnlann ben-
merkezci despotik bir parti an-
layışı olduğu ve bu anlayışın en
çıplak şekilde Bülent Ecevit ta-
rafından temsil edildiği biliniyor.
Çevresindeki taraftarian ve mil-
letvekilleri de bunu bilerek bu
partiye giriyorlar ve bu anlayışa
arka çıkıyorlar. Ne yapartarsa
yapsınlar, sonunda bir şekilde
sorun çıkıyor ve dışlanryorlar.
Bu durumda şu sorulan arka
arkaya sormak gerekmiyor mu?
Bunca deneyimli siyasetçi sırf
milletvekili seçilmek için Ece-
vtt'in yanına gitmiyoıiarmı? On-
lann bu türdavranışlan, bu ben-
merkezciliğe destek olmuyor
mu? Ecevit, bir kuşağın entipik
temsilcilerinden birisi. Peki ya
diğerleri, hırslan ve kendi ikti-
darlanndan başka bir şey dü-
şünmeyen kişilikleriyte siyasi
yaşamımızı bu hale getirmedi-
ler mi? Erbakan, Dernire), Tür-
keş ve Baykal'ın özünde Ece-
vit'ten birfarkı olduğu söylene-
bilir mi?
Ecevit, geçmiş bir çağa ait
olan politikacı tipinin, en dikkat
çekici sembolü. Türkiye bu si-
yasetçilerin devrini tamamladı-
ğını kanıtladığı zaman, çokses-
liliğe ve demokrasiye adım at-
ma şansını yakalayabilir.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Uygulamak mı
Uygulamamak mı?
8 yıllık eğitimi bu hükümet uygular, eğitim birli-
ğini sağlar, Kuran kurslarını bakanlığa devreder
ve sadece gereği kadanna izin verir mi?
• • •
Türkiye Cumhuriyeti en önemli kararlardan biri-
nin arifesinde duruyor.
Bugüne kadarki iktıdarlar bunu gerçekleştire-
medi.
Niçinini burada sorgulamak gereksiz.
Partilerin ve liderlerin basiretsizliği diyebilirsi-
niz.
Din istismarcılığını. Türkiye'nin yarınını düşün-
memeyi ve günlük yaşamayı da bulabilirsiniz ne-
denler arasında.
Veya, Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerinin Ma-
car salamı gibi dilim diiim kesilip planlı bir şekilde
yok edilme çabalarını da görebilirsiniz.
Ama, bir araştırmacı, bugünkü durumun arka-
sında politikacılarımızın hepsinin irili ufaklı katkı-
lannı bulacaktır!
Özetle. bugünkü Türkiye manzarası bir iflas
belgesidir...
• • •
MGK'nin ve MGK kararlarının demokratik olup
olmadığı tartışılıyor...
Demokrasiyi, insan haklarını ilk fırsatta ortadan
kaldırmaya hazır olan ve bunun işaret ve örnek-
lerini veren köktendinci politikacı, "Imdat demok-
rasi" diye bağırıyor, MGK kararlanna karşı.
Nedir demokratik olan, demokratik olmayan?
Şeriatçının biçimsel tutumu mu demokra-
tik, yoksa olayın özü, yani MGK'nin aldığı karar-
ların içeriği mi?
Örneğin salt MGK'nin kalkması ile Türkiye'ye
demokrasi mi gelecek?
Politikacı, MGK kalktı diye geleceğin Türkiyesi'
ni mi oturup planlayacak? Demokratik, ekono-
mik. sosyal.. ülkeyi her bakımdan düze çıkarta-
cak politikaların yılmaz takipçisi ve uygulayıcısı
mı olacak?
Eğitim birliğini kuracak, Kuran kurslarını gem-
leyecek ve 8 yıllık öğrenimi mi gerçekleştirecek?
Ne dersiniz?
• • •
Baştaki sorumuza dönelim:
iktidar bu kararları uygular mı?
Bugünkü yapısı ve politikaları sürdükçe uygu-
lamaz, uygulayamaz.
Erbakan, kararlan yastığının altına koymuştur.
Baskı geldikçe, şiddetine göre, kendine en za-
rarsız olan karan yastığın altından çıkartıp uygu-
lar gibi yapacaktır.
Çünkü, seçmeni, bütün ülkeyi, dini referanslara
göre yeniden biçimlendirmeye göre programlan-
mtş bir dini siyasal yapı, bunu kaldıramaz.
Zoru görürse, kahramanlık yapıp iktidan bıra-
kır.
Peki hiç mi uygulayamaz?
Eğer siyasal bakışını değıştirirse... Örneğin,
gerçekten merkez sağın partisi olmayı kararlaştı-
rırsa. Politik, ekonomik, demokratik karaıiar alır
ve bunları uygularsa. Merkez sağ partilerin yapa-
madıklannı yaparsa.
Böyle bir politik öz değişikliği, Kuran kurslannı
da kapatır, öğrenimi 8 yıla da çıkartır...
Peki Erbakan böyle radikal bir değişikliği düşü-
nür mü?
Yani kendine karşı da takıyye yapar mı?
Ne dersiniz?
iskenderun Cezaevi
Dört firari
daha yakalandı
ANTAKYA (Cumhuri-
yet Güney İUeri Bürosu) -
İskenderun Özel Tip Ce-
zaevi'nden 28 mahkûmun
firar etmesi üzerine 7
marttan bu yana güvenlik
güçlerince Amanoslar.
Nur Dağlan ve Musa Dağ-
lan ile çevresinde sürdürü-
len operasyonlar sonucu
dün de, dört cezaevi fırari-
si iki PKK'li militanla ya-
kalandı. Son operasyonlar-
la yakalanan firarilerin sa-
yısı 18'eulaştı.
Hatay Valisı Utku Acun,
önceki gece yapılan ope-
rasyonlarda. cezaevi Fırari-
lerinden ömür boyu hapse
hükümlü PKK militanı Er-
dal Sangül ile 15 yıla hü-
kümlü PKK'li Müjdat
Gür'ün Dörtyol Kozlude-
re mıntıkasında, Soncan
Gedik ve ömür boyu hap-
se hükümlü PKK'li Resat
Ozdfl'in ise Hassa ilçesi-
nin Arfagediği kırsahnda
bir evde kıstınldığını açık-
ladı.
Vali Acun, militanlara
yardım eden "Cihat" kod
adlı BedrettinKayaile "Şi-
ho" kod adlı Suriye köken-
li iki militanın da gözaltı-
na ahndığını belirterek
"Böylece 7 mart gecesin-
den bu yana firar eden 28
mahkûmdan 18'iyakalan-
dı. PKK'nin Amanos-
lar'daki dağ kadrosundan
dört kişi öldülürken, üç ki-
şi gözaltına ahndı" dedi.
Hatay Valisi Utku Acun,
firarilerin ve teröristlerin
yakalanması konusunda
yardımcı olan bölge halkı-
na teşekkür etti ve operas-
yonlann daha geniş alanda
süreceğini bildirdi.
Güneydoğu
30 PKK'li öldürüldü
DİYARBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) - Güney-
doğu'da sürdürülen operas-
yonlarda 30 terörist öldü-
rüldü. Diyarbakır'da9 kişi-
nin öldürülmesi ve 5 kişı-
nin de yaralanması eylem-
lerine katıldıklan saptanan
2 Hizbullah militanı tutuk-
landı.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan açık-
lamaya göre. Siirt'in Çaçı
Dağı'nda bir grup teröris-
tin banndığının tespit edil-
mesi üzerine dün bu böl-
geye hava destekli operas-
yon düzenlendi. Bu ope-
rasyonda 25, Batman'ın
Gerçüş ilçesi kırsahnda da
5 olmak üzere toplam 30
terörist öldürüldü. Örgüt-
ten kaçan 3 terörist, Diyar-
bakır'ın Lice ve Kulp ilçe-
leri ile Sırnak"ta güvenlik
kuvvetlerine teslim oldu.
Güvenlik güçlerince Di-
yarbakır'da düzenlenen bir
operasyonda da. yasadışı
Hizbullah örgütü üyesi 2
kişi gözaltına ahndı. Örgüt
üyelerinin çeşitli tarihlerde
gerçekleştirdikleri 8 ayn
olayda, 9 kişinin öldürül-
mesi ve 5 kişinin de yara-
lanması eylemlerine katıl-
dıklan saptandı. Hizbullah
mılitanlannın, 18 Şubat
1992 tarihinde, 2000'e
Doğru dergisi muhabiri
Halit Güngen, 13 Ocak
1993 tarihinde de Zübeyir
Akkoç ve Ramazan Aydın
Bilge adlı öğretmenlerin öl-
dürülmesi eylemlerini ger-
çekleştirdikleri saptandı.