23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 MART 1997 PERŞEMBE HABERLER Şeniatçı eylem davasında beraat • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Dev let Güvenlik Mahkemesi (DGVI), Kocatepe Camisi'nde cuma namazından sonra yaptıklan eylemde yasadışı Islami Büyük Doğu Akıncılar Cephesı(İBDA-C)ve Hizbullah örgütlennin propagandasını yaptıklan gerekçesiyle yargılanan 13 saniğın beraatıne karar verdi. Davanın dün görülen karar duruşmasında, mahkeme hâkimi, M. Turgun Okyay, tutuksuz yargılanan 13 sanığın, haklannda suçun oluştuguna dair kesin kanaat getirilmediği gerekçesiyle beraatine karar verildiğini bildirdi. Imam ıtikâhı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Işılay Saygın, resrru nikâh yapılmaksızın gerçekleştirilen "evliliklerden" doğan sorunlann özeliikle kadın ve çocuklann mağdur olmasına ve istismanna yol açtığını bildirdi. Valiliklere genelge gönderen Saygın, dini nikâhla evlenen çiftlerin bir an önce tespıt edilerek resmı nikâhlannın yapılmasını istedı. Dini merasımın resmı nikâhtan sonra yapılmasının hiçbir ceza gerektırmedıği ve tamamen serbest olduğu kaydedilen genelgede, "Bir hak, ancak mevcut hukuk sistemı tarafından güvenceye alınır" denildi. Askeri uçak düştü • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Eğıtım uçuşu yapan asken bir uçak. Dikili"ye bağlı Esentepe Köyü'nün bir kilometre batısında Göktepe Dağı'na düştü. Uçağın pilotu üsteğmen ile uçuş eğitimi alan teğmen, paraşütle atlayarak yara almadan kurtuldu. Uçak, kazadan sonra Çiğli 2. Jet Ana Ossü'negetirildi. Drüş Partisi kapatridı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi. 26 Mart 1990'daSezai Karakoç tarafından kurulan Diriliş Partisi'ni ikı dönem aralıksız genel seçımlere katılmadığı için kapattı. Kazan'ın Kazan'la davası bugün • İstanbul Haber Servisi - Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın Irak'taki infaz yasasını övmesi ve sistemin değerlendırilmesini istemesinı eleştıren ve "Kepazelik ve saçmalık" olarak değerlendiren Turgut Kazan hakkında açtığı ceza davası bugün Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeve başlayacak. Turgut Kazan"ın avukatlığını çok sayıda baro başkanı yapacak. Mahkemeye Şevket Kazan daçağnldı. Dev-Sol davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi. yasadışı Dev-Sol örgütü üyesi olduklan gerekçesiyle 10 ila 28 yıl 4 ay ağır hapis cezasına çarptınlan 30 sanığın mahkûmiyet karannı onayladı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi. Ankara 1 Nolu DGM'del995yıhnda sonuçlanan davanın temyiz incelemesini tamamladı. Daıre, açıkladığı karannda, Hüseyin Budak, Savaş Karaçam, Ünal Odabaşı, Ali Alper Kara, Metin Turan, Bektaş Ereksöz ile Helin Özmen hakkındakı hükümleri bozdu. İşkence iddiası • ANTALYA (Cumhuriyet) - Cumhuriyet Meydanı'ndaki bayrak indirme töreni sırasında askerlenn. saygı duruşunda bulunmadığı gerekçesiyle polise teslim ettıgı İnsan Haklan Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu eski üyesi Mustafa Tüm, kendısine karakolda işkence yapıldığını öne sürdü. Tüm. dayakçı polislerin. "Bu memleketi ya seveceksin, ya terk edeceksin" dıyerek kendisini tehdit ettiklerini de belirterek savcılığa başvurdu. Tüm'e sevk edüdiği Adli Tıp K.unımu'ndan beş gün rapor \erildi. Hükümet, 21 Mart'ta kutlanan Nevruz Bayramı'nı resmileştirme politikasını sürdürüyor Devlet güdümünde nevruzA.NKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-21 Mart Nev- ruz Bayramı, bu yıl da devlet eliyle kutlanacak. Hükümet, Güneydoğu'da geçmiş yıllarda onlarca ki- şinin ölümüne neden olan kutlamalan resrru zemine taşıyarak bu yıl da Türki- ye gensline yaydı. Aralannda parlamen- terlenn de bulunduğu ttal- ya, lspanya ve Yunanis- tan'dan 38 kişilik yabancı gözlemci heyeti. kutlama- lar içın Diyarbakır'a geldi. Diyanet Işleri Başkanlığı. Anadolu'da binlerce yıl- dan beri kutlanan nevru- zun "dini hüviyeti bulunmadığına" dikkat çekti. Diyanet Işleri Başkanı MehmetNu- ri Yümaz. dün yaptığı yazılı açıklamada, Islamiyetten önce Türkler tarafindan yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilen nevru- zun, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar- ca mali yılbaşı olarak kabul edildiğini ve buna göre takvimler düzenlediğini bildir- di. Nevruzun, çeşitli kesimler tarafından farklı ifade edildiğini kaydeden Yılmaz. açıklamasında şöyle dedi: "Yüzyıllar boyunca ülkemizde mahalli olarak kutlanan nevruzun, maalasefson yıl- larda her zerresi sehit kanıyla sulanmış ül- kemiz topraklannı bölmeyi hedefleyen bö- lücii ve yıkıcı örgütler tarafindan halkımı- HADEP'ten nevruzda banş çağnsı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HADEP Genel Başkan Vekili Ahmet Türk, nevnızun bir banş ve özgürlük bayramı olduğunu belirterek "Nevruzu bir bayram havası içinde kutlayalım. Banş. demokrasi ve insan haklan günü ilan edetim"dedi. Türk, düzenlediği basın toplantısında, nevTuzun, "2000 yıklan beri Kürt ve Ortadoğu halklannca kutianan bir özgürlük bayramı" olduğunu söyledi. Resmi organizasyonlarla nevruzxın içeriğinin boşaltılmak ve anlamından uzaklaştınlmak istendığıni vurgulayan Türk, yurtiçi ve yurtdışındaki kutlama hazırlıklanna karşın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde birçok ilde kutlamalara izin verilmediğine dikkat çekti. Türk, şöyle konuştu: "Diyarbakır, Siirt, Batman, Hakkâri ve Ağn gibi ilkrde kutiamalar yasaklanıyor. Bu nasıl mantık. hem ba>Tam ilan edeceksiniz hem de izin venneyeceksiniz. Bu, nevruza duyulan tepldnin göstergesktir." NevTuzu bir sendrom olarak halkın önüne koymamak gerektiğine değinen Türk. "Nevruzu hep birlikte şenlik havasuıda kutlayahm. Nevruzon içeriğmi değiştirmeden aniamuu hep biriikteyücelteBm'-dedı Türk, resmı nevruz kutlamalanna katılıp katilmayacağına ilişkin bir soru üzerine de "Nevruzn yasaklayanlarla nevruzu kutiamanın bir anlamı yok" yanıtmı verdi. ük görevlileri tarafından yakın takibe alındılar. Adana'da da kent mer- kezi ile Kürt kökenlilerin yoğun olduğu mahalleler- de geniş güvenlik önlem- leri ahndı. Adana Kültür Müdürlüğü'nün hazırladı- ğı programın yanı sıra HADEP il örgütünce Mi- mar Sinan Açıkhava Ti- yatrosu'nda şenlik düzen- leniyor. İstanbuTda nevruz alarmı zı devletimiz aleyhine provoke etmek için kullanılmaya çahşıldığı üzüntü Ue müşaha- de edflmektedir. Etkisini arttıran vabancı kültüriere karşı, milli kültürümüzün ko- runması bakımından bu geleneğin yaşatıl- ması ve kutianması faydahdır. Ancak, Müs- lümanlann iki dini bayramı olduğu bilin- meli; vatandaslanmız, kutlama ve şenlik- lere kutsi bir anlam ve yorum getirmekten, bidat ve hurafeler ihdas etmekten sakınma- lı; dini, milli biıiik ve bütünlüğümüz konu- sunda gereğince hassas ve uyanık olmau, her türlü aşırüıktan uzak kalmah \ e provo- kasyonlara alet olunmamahdırf Güneydoğu Bölgesi'nde partililer tara- fından düzenlenmesi planlanan kutlamala- ra valiliklerce "güvenlik" nedeniyle izin verilmiyor. Diyarbakır'da DBP'nin nev- ruz şenliklerine izin verilmezken, HADEP II Başkanlığı şehir stadyumunda kutlama yapabilmek için valilikten izin bekliyor. Diyarbakır Valiliği "nden yapılan açıklama- ya göre Dağkapı meydanmda, Gençlik Merkezi'nde ve kapalı spor salonunda kut- iamalar yapılacak. Şırnak'taki kutlamalar ise Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlene- cek. Nevruz kutlamalan için aralannda par- lamenterlerin de bulunduğu Italya, lspan- ya ve Yunanistan'dan 38 kişilik yabancı gözlemci heyeti Diyarbakır'a geldi. Otel- lere yerleşen yabancı gözlemciler. güven- İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü. yann îstanbul'da yapılacak nevnız kutlama- lan için alanna geçti. Nevruz günü yapıla- cak kutlama ve gösteriler nedeniyle güven- lik güçlerinin izinlerinin kaldınldığı bildi- rildi. Nevruzda İstanbul Valiliği ve Halkın Demokrasi Partisi 2 ayn kutlama yapacak belirtildi. tstanbul Valiliği Türk Dünyası Hizmetleri KooTdinatörlügü, Çemberlitaş Fırat Kültür Merkezi 'nde (FKM); Kazakis- tan. Özbekistan, Türkmenistan. Kırgızistan ve Azerbaycan ile KKTC'den gelen ve Tür- kiye'de öğrenim gören öğrencilerle bırlık- te NevTuz Bayramrnı kutlayacak. Emınö- nü Belediye Başkanlığt. İstanbul Valıhğı ve tl Kültür Müdürlüğü'nün ortaklaşa olarak düzenlenen nevruz şenlikleri Sultanahmet Meydanı'nda yapılacak. Öğrenci davasına devam YOK'ün kuruluş \ıldönümünü bir | basın açıklamasıv la protestoetmek için 6 Kasım 19% tarihinde Be> azıt'ta top- lanan ve polis tarafından dövülerekgö- zattına alınan öğrencilerin gruplar ha- linde yargılanmasına dün de devam edildi. İstanbul Adliyesi 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "Gösteri ve Toplantı Yüriiyiişleri YasasTna muhalefet ettik- leri" iddiasıyla yargılanan öğrencüer, savunmalannda, Beyazıt'ta basınaçık- laması için toplandıklannu ancak po- lisin kendilerini uyarmadan. zor kulla- narak dağıtmaya çalıstığuıı belirttiler. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede. 3 ila 5 yıl ara- sında hapis cezasına çarptınlmalan is- tenen 433 öğrencinin savunmalannın alınması cuma gününe dek sürecek. Öğrendlerin yargılanmasına 80'er ki- şilik gruplar halinde devam ediliyor. (Fotoğraf: BERTAN AGANOGLU) RP'nin Mısır'a götürdüğü Işık, RP-AMGT bağlantısını anlattı 'Avrapa'da RP içîn para topladım' YUSUFOZKAN ANKARA - RP tarafından Mısır'a götürülerek şenatçı e^itim veren El-Ezher Üniversitesi'ne kayıt ettirilen Ender Işık takma adlı kişi, Ankara DGM Savcılığı'na verdiği ıfadede. RP-Avrupa Mıllı Görüş Teşkilatlan (AMGT)ihşkisini anlattı. Kendisine, Mısır'a götürülme önerisinın Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından geldığini belırten Işık, AMGT tarafindan Mısır'dan Avrupa'ya götürüldüğünü ve RP adına para topladığını söyledi. DGM, Türkiye'de liseyi bile bitirmemiş çok sayıda kişiye Mısır'dan sahte üniversite diploması alınması ile ilgili de soruşturma başlattı. Kahire'deki sahte diploma şebekesinin Türk üyelennden Harun Yeşilyurt Mısır'dan sınır dışı edılmesınin ardından. Türkiye'de tutuklandı. Cumhuriyet'in ortaya çıkardığı. RP'nin Mısır'daki El-Ezher Üniversitesi'ne Türkiye'deki imam-hatip lisesi mezunlannı kaydettirerek "şeriat savaşçısı" yetiştirmesi ve çok sayıda kişiye sahte diploma alması olayını ortaya çıkaran eski El-Ezher Üniversi^esi öğrencisı Ender Işık. DGM'deki ifadesinde RP- AMGT bağlantısını anlattı. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e ifade veren Işık, imam-hatip lisesinden mezun olduktan sonra üniversite sınavlannı kazanamadığını belirterek. "O dönem vaşadığım ilçeye gelen RP Milletvekili Şevket Kazan, "Seni Mısır'a gönderelım' dedi. Kazan'ın önerisini üzerine El-Ezher'e grttim" diye konuştu. Işık'ın itiraflan Işık. RP il örgütünden aldığı "referans" yazısı ile RP'nin eğıtim sorumlusu Ömer Faruk Yasir(asıl soyadı Korkmaz) ve şu anda Milli Gençlik Vakfi (MGV) eğitim sorumlusu olan Muhittin Yıkhrun'a başvurduğunu, Mısır'a gidişinde AMGT yetkililennce karşılanarak buradaki evlerden birine yerleştirildiğini söyledi. Işık, Türkiye'den Mısır'a götürülen imam-hatip lisesi mezunlan ile Avnıpa'dan getirilen küçük yaştakı Türk çocuklannın AMGT'den Mustafa Kılınçel, Fatih Şahiner ve diğer bazı kişilerin sorumlu olduğu evlerde banndıklannı anlattı. AMGT'nin yazlan Mısır'daki öğrencileri Avrupa'ya götürerek RP adına para toplattığını belirten Işık, kendisininde 1991 seçimleri öncesinde Avrupa'da RP adına para topladığını söyledi. Işık, bu öğrencilerin, "Türİdye kâfır düzenle yönctiliyor. Laiklik kâfuiiktir. RP iktidannda Anıtkabir yıkılacak. Ayasofya ibadete açüacak" diye propaganda yaptıklannı bildirdi. Işık. Kahire'deki öğrencilerin. hacda Avnıpa'dan gelen Türklere rehberlik yaptıklannı, RP için para topladıklannı ve şeriatçı görüşler içeren konuşmalar yaptıklannı da anlattı. DGM Savcısı Yüksel'in, Dışışleri Bakanlıgı aracılığıyla, Mısır ve Avrupa'daki elçiliklere yazı yazarak, konu hakkında bilgi istediği öğrenildi. Yüksel'in, gelen bilgiler sonucunda yeni bir fezleke hazırlayaraİc RP hakkında gerekli işlemin yapılması amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndereceği kaydedildi. Yüksel, Cumhuriyet'in yayınlan üzerine El-Ezher konusunda soruşturma başlatmış, RP'nin Mısır'a imam-hatip mezunlannı götürmesi olayı başta olmak üzere, RP milletvekiHeri ve belediye başkanlannın laiklik karşıtı söylem ve girişimlerini de ele alarak, RP hakkında Siyasi Partiler Yasası uyannca işlem yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na fezleke göndermişti. Yüksel'in, Cumhuriyet tarafindan ortaya çıkanlan, Türkiye'de liseyi bile bitirmemiş çok sayıda şeriatçıya El-Ezher'den sahte diploma alınması ve bu kişilerin Türkiye'de çeşitli devlet kademelerine yerleştirilmesi olayını da soruşturduğu öğrenildi. Alınan bilgiye göre Yüksel, Kahire Eğitim Ataşeliği'nde bulunan, sahte diploma olayı ile ilgili binlerce belgeyi istedi. Yüksel'in, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve Milli Eğitim Bakanhğı'ndan da konuya ilişkin bilgi istediği kaydedildi. Ihlalci ülke liderlerine mektup NECATİ AYGIN İZMİR- Uluslararası Af Örgütü tzmir Girişım Grubu, denıze bırakı- lan nükleer atıklann çevreye verdi- ği zaran araştırdığı içın tutuklanan Nıkıtın'in serbest bırakılması için Rusya Federasyonu Devlet Başka- nı Yeltsin'e. düşüncesinden dolayı tu- tuklanan DıkaSan'nın tutukluluğu- nun sona erdirilmesi için Endonez- ya Başsavcısı Singgih e ve kaldığı orelden kaçırüân Mansur Kıktnya ile ilgili bulgu ve belgelenn derhal kamuoyuna açıklanması için Mısır Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı Mubareke başvurdu. Izmir Grubu Girişimcileri, mültecilerle ilgili ça- lışmalar da başlattıklannı açıkladı- lar. Af Örgütü İzmır Girişim Guru- bu'ndan Avukat Mehmet Nur Terzi ile Diş Hekimi İbrahim Üzelci. yap- tıklan ortak açıklamada, Aleksandr Nıkıtı'nın, nükleer denizaltı kazala- n ve bunun çevreye etkilerini içeren rapor hazırladığını, raporda yer alan bilgileri Norveç Ballona \'akfı'na verdiğini, bunun için casusluk suç- lamasıyla 1996'da tutuklandığını be- lirterek Nıkıtı'nın, serbest bırakıl- ması için Rusya Federasyonu Başka- nı Boris Yeltsin'e mektup gönder- diklerini söylediler. Endonezya Işçi Direniş Merkezi Lideri Dıta San'nın komünızmi öv- düğü için tutuklandığını, San'nın eyleminin sadece düşünce suçu ol- duğunu vurgulayan Terzi ve Üzelci, Endonezya Bassavcısı Agung Sing- gih'e gönderdikleri mektupta da, "Uygulama, İnsan Haklan Evrensel Sözleşmesi'nin 19. maddesine göre, herkesdüşüncesini ifade etme özgür- lüğüne sahip bulundugundan Sa- n'nın derhal koşulsuz olarak sahve- rilmesini istiyoruz" dediler. Girişimciler, 1993'de Kahire'de kaldığı otelde kaçınlan eski Libya Dışişleri Bakanı Mansur Kıkhıya ile ilgili araştırmada elde edilen bulgu- lann açıklanması için ise Mısır Dev- let Başkanı Mubarek'e de mektup gönderdiler. SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Bizim Musa (Kart), bugünkü köşesinde Ecevit ailesinin si- yasete yaklaşımını sergileyen çok güzel bir karikatür çizmiş. Bizim kuşak, Ecevit ailesini, ço- cukyaşından beri izliyor. Dönüp dolaşıp Ecevit türü siyasetçiler üzerine aynı tartışmalan yaptı- ğımızı gördükçe, içimi sıkıntılar basıyor. Bundan 20-25 yıl önce de Ecevit, CHP'nin Genel Başka- nı'ydı ve partisindeki yönetim kurullanylageçinemiyordu. He- men hatırtadığım isimleri arka- ya arkaya sıralayayım: Kâmil Kırıkoğlu, Orhan Eyüpoğlu, Turan Güneş, Mustafa Ustün- dağ, Deniz Baykal, Ali Topuz gibi siyasetçiler, bir dönem Ece- vit'in en yakınında bulundular. Bir kısmı Ecevit'in, 1972 yılında Ismet Inönü'ye başkaldınsın- da onun yanında yer alarak bü- yük bir başarrya birlikte imza at- tılar. Bülent Ecevit, CHP'nin her şeyi olan efsanevi önderi Ismet Paşa'yı, parti içindeki sol kana- dın desteğiyle yenmişti. Ecevit, Ecevit Tipi Politikacı... 1960'lann sonlannda yükselen sol hareketin CHP içindeki ön- cülüğünü yapmıştı. "Ortanın Solu", onun önderliğinde 1970'li yıllarda önemli başanla- ra imza attı. Ama bu süreç için- de Bülent Ecevrt, hiçbir yakın çalışma arkadaşryla birkaç yıl- dan fazla birlikte yürüyemedi. Bir şekilde, yakın çalışma arka- daşlannı terk etti. Ecevit'in ya- kın çalışma arkadaşlarını terk etmesi, artık bir gelenek haline geldi. Kim onun yanına fazla yaklaşırsa, bir süre sonra onu terk edeceğini de herkes kabul ediyor. Ecevit, bir dönemi aşın ben- merkezci kişiliğiyle simgeleyen birisim. Bu dönem, Ikinci Dün- ya Savaşı dönemi sonrası. Bu dönemde, Türkiye tek partili sistemden, izinli çok partili sis- teme geçti. Yıllarca sol sözcü- ğüne bile izin verilmeyen Soğuk Savaş dönemi, Türkiye'de il- ginç bir politikacı kuşağı yetiş- tirdi. Bu politikacı kuşağı, dev- letçiydi, milliyetçiydi ve anti-ko- münistti. Ciddi bir demokrasi birikimine sahip değildi. Ismet Inönü, Soğuk Savaş döneminde de var olan, tek par- ti döneminden kalma bir politi- kacıydı. Ecevrt, onun yanında politika öğrendi. Milliyetçilik ve devletçilik dersini ondan aldı. Dünya da ve Türkiye'de yükse- len sol hareketten de etkilenen Ecevit, bu devletçi kültürün içi- ne sol bir makyaj yaparak, esa- sı aynen korudu. "Herşeyi ben bilirim" kafası, Cumhuriyet kurucusu kuşakta fazlasıyla vardı. Ecevit, Demi- rel, Erbakan ve Türkeş onla- nn hemen arkasındaki kuşak- tan geliyor. Birçok şeyi bir ön- ceki kuşaktan öğrendiler. An- cak birinci kuşakla bunlar ara- sındaki fark; birinci kuşağın bir değişime öncülük etmesi, ikin- ci kuşağın ise statükoyla kendi- ni tanımlamasıydı. ikinci kuşak, hem her şeyi çok bildiğini düşü- nüyor, hem de kendisini anti- komünist cephe içinde tarif edi- yordu. ikinci kuşakta kimlik de önemli bir rol oynuyordu. Bü- lent Ecevit, kendine özgü kişili- ğiyle Soğuk Savaş sonrası po- litikacı tipini çok güzel bir sen- tez haline getirmiş durumda. Bakın partisinden ihraç etmek istediği mılletvekilleriyle ilgili ne- ler söylüyor: "Genel başkan olarak benim için en zor, en üzücü karar, disiplin işlemiiste- me zorunluluğunda kalmaktır. Özeliikle 8 arkadaşımız partimi- zin kamuoyunda güveniliriiğine gölge düşürebilecek, parti bü- tünlüğüne, partiyezararverebi- lecek açıklamalar yaptı." Ecevit hangi partiden söz edi- yor? Parti disiplini ne anlama geliyor? Bütün bcnlann ben- merkezci despotik bir parti an- layışı olduğu ve bu anlayışın en çıplak şekilde Bülent Ecevit ta- rafından temsil edildiği biliniyor. Çevresindeki taraftarian ve mil- letvekilleri de bunu bilerek bu partiye giriyorlar ve bu anlayışa arka çıkıyorlar. Ne yapartarsa yapsınlar, sonunda bir şekilde sorun çıkıyor ve dışlanryorlar. Bu durumda şu sorulan arka arkaya sormak gerekmiyor mu? Bunca deneyimli siyasetçi sırf milletvekili seçilmek için Ece- vtt'in yanına gitmiyoıiarmı? On- lann bu türdavranışlan, bu ben- merkezciliğe destek olmuyor mu? Ecevit, bir kuşağın entipik temsilcilerinden birisi. Peki ya diğerleri, hırslan ve kendi ikti- darlanndan başka bir şey dü- şünmeyen kişilikleriyte siyasi yaşamımızı bu hale getirmedi- ler mi? Erbakan, Dernire), Tür- keş ve Baykal'ın özünde Ece- vit'ten birfarkı olduğu söylene- bilir mi? Ecevit, geçmiş bir çağa ait olan politikacı tipinin, en dikkat çekici sembolü. Türkiye bu si- yasetçilerin devrini tamamladı- ğını kanıtladığı zaman, çokses- liliğe ve demokrasiye adım at- ma şansını yakalayabilir. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Uygulamak mı Uygulamamak mı? 8 yıllık eğitimi bu hükümet uygular, eğitim birli- ğini sağlar, Kuran kurslarını bakanlığa devreder ve sadece gereği kadanna izin verir mi? • • • Türkiye Cumhuriyeti en önemli kararlardan biri- nin arifesinde duruyor. Bugüne kadarki iktıdarlar bunu gerçekleştire- medi. Niçinini burada sorgulamak gereksiz. Partilerin ve liderlerin basiretsizliği diyebilirsi- niz. Din istismarcılığını. Türkiye'nin yarınını düşün- memeyi ve günlük yaşamayı da bulabilirsiniz ne- denler arasında. Veya, Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerinin Ma- car salamı gibi dilim diiim kesilip planlı bir şekilde yok edilme çabalarını da görebilirsiniz. Ama, bir araştırmacı, bugünkü durumun arka- sında politikacılarımızın hepsinin irili ufaklı katkı- lannı bulacaktır! Özetle. bugünkü Türkiye manzarası bir iflas belgesidir... • • • MGK'nin ve MGK kararlarının demokratik olup olmadığı tartışılıyor... Demokrasiyi, insan haklarını ilk fırsatta ortadan kaldırmaya hazır olan ve bunun işaret ve örnek- lerini veren köktendinci politikacı, "Imdat demok- rasi" diye bağırıyor, MGK kararlanna karşı. Nedir demokratik olan, demokratik olmayan? Şeriatçının biçimsel tutumu mu demokra- tik, yoksa olayın özü, yani MGK'nin aldığı karar- ların içeriği mi? Örneğin salt MGK'nin kalkması ile Türkiye'ye demokrasi mi gelecek? Politikacı, MGK kalktı diye geleceğin Türkiyesi' ni mi oturup planlayacak? Demokratik, ekono- mik. sosyal.. ülkeyi her bakımdan düze çıkarta- cak politikaların yılmaz takipçisi ve uygulayıcısı mı olacak? Eğitim birliğini kuracak, Kuran kurslarını gem- leyecek ve 8 yıllık öğrenimi mi gerçekleştirecek? Ne dersiniz? • • • Baştaki sorumuza dönelim: iktidar bu kararları uygular mı? Bugünkü yapısı ve politikaları sürdükçe uygu- lamaz, uygulayamaz. Erbakan, kararlan yastığının altına koymuştur. Baskı geldikçe, şiddetine göre, kendine en za- rarsız olan karan yastığın altından çıkartıp uygu- lar gibi yapacaktır. Çünkü, seçmeni, bütün ülkeyi, dini referanslara göre yeniden biçimlendirmeye göre programlan- mtş bir dini siyasal yapı, bunu kaldıramaz. Zoru görürse, kahramanlık yapıp iktidan bıra- kır. Peki hiç mi uygulayamaz? Eğer siyasal bakışını değıştirirse... Örneğin, gerçekten merkez sağın partisi olmayı kararlaştı- rırsa. Politik, ekonomik, demokratik karaıiar alır ve bunları uygularsa. Merkez sağ partilerin yapa- madıklannı yaparsa. Böyle bir politik öz değişikliği, Kuran kurslannı da kapatır, öğrenimi 8 yıla da çıkartır... Peki Erbakan böyle radikal bir değişikliği düşü- nür mü? Yani kendine karşı da takıyye yapar mı? Ne dersiniz? iskenderun Cezaevi Dört firari daha yakalandı ANTAKYA (Cumhuri- yet Güney İUeri Bürosu) - İskenderun Özel Tip Ce- zaevi'nden 28 mahkûmun firar etmesi üzerine 7 marttan bu yana güvenlik güçlerince Amanoslar. Nur Dağlan ve Musa Dağ- lan ile çevresinde sürdürü- len operasyonlar sonucu dün de, dört cezaevi fırari- si iki PKK'li militanla ya- kalandı. Son operasyonlar- la yakalanan firarilerin sa- yısı 18'eulaştı. Hatay Valisı Utku Acun, önceki gece yapılan ope- rasyonlarda. cezaevi Fırari- lerinden ömür boyu hapse hükümlü PKK militanı Er- dal Sangül ile 15 yıla hü- kümlü PKK'li Müjdat Gür'ün Dörtyol Kozlude- re mıntıkasında, Soncan Gedik ve ömür boyu hap- se hükümlü PKK'li Resat Ozdfl'in ise Hassa ilçesi- nin Arfagediği kırsahnda bir evde kıstınldığını açık- ladı. Vali Acun, militanlara yardım eden "Cihat" kod adlı BedrettinKayaile "Şi- ho" kod adlı Suriye köken- li iki militanın da gözaltı- na ahndığını belirterek "Böylece 7 mart gecesin- den bu yana firar eden 28 mahkûmdan 18'iyakalan- dı. PKK'nin Amanos- lar'daki dağ kadrosundan dört kişi öldülürken, üç ki- şi gözaltına ahndı" dedi. Hatay Valisi Utku Acun, firarilerin ve teröristlerin yakalanması konusunda yardımcı olan bölge halkı- na teşekkür etti ve operas- yonlann daha geniş alanda süreceğini bildirdi. Güneydoğu 30 PKK'li öldürüldü DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Güney- doğu'da sürdürülen operas- yonlarda 30 terörist öldü- rüldü. Diyarbakır'da9 kişi- nin öldürülmesi ve 5 kişı- nin de yaralanması eylem- lerine katıldıklan saptanan 2 Hizbullah militanı tutuk- landı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açık- lamaya göre. Siirt'in Çaçı Dağı'nda bir grup teröris- tin banndığının tespit edil- mesi üzerine dün bu böl- geye hava destekli operas- yon düzenlendi. Bu ope- rasyonda 25, Batman'ın Gerçüş ilçesi kırsahnda da 5 olmak üzere toplam 30 terörist öldürüldü. Örgüt- ten kaçan 3 terörist, Diyar- bakır'ın Lice ve Kulp ilçe- leri ile Sırnak"ta güvenlik kuvvetlerine teslim oldu. Güvenlik güçlerince Di- yarbakır'da düzenlenen bir operasyonda da. yasadışı Hizbullah örgütü üyesi 2 kişi gözaltına ahndı. Örgüt üyelerinin çeşitli tarihlerde gerçekleştirdikleri 8 ayn olayda, 9 kişinin öldürül- mesi ve 5 kişinin de yara- lanması eylemlerine katıl- dıklan saptandı. Hizbullah mılitanlannın, 18 Şubat 1992 tarihinde, 2000'e Doğru dergisi muhabiri Halit Güngen, 13 Ocak 1993 tarihinde de Zübeyir Akkoç ve Ramazan Aydın Bilge adlı öğretmenlerin öl- dürülmesi eylemlerini ger- çekleştirdikleri saptandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle