Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MART1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Söylemez:
Hükümet yoluna
devam ediyon
• KJRIKKALE (AA) -
Devlet Bakanı Ufiık
Söylemez, hükümetin
hızla yoluna devam
ettigini söyledi.
Kınkkale'de düzenlenen
'KOBt'ler"konulu
toplantıda konuşan
Söylemez. küçük ve orta
ölçekli işletmelerin
Türkiye'nin belkemiği
olduğunu, onun içın
hükümet olarak bu
işletmelere özel bir önem
verdiklerini vurguladı.
Halk Bankası'nın esnaf ve
sanatkârlara sahip
çıkmasına gerekli önemin
verildiginı de belirten
Söylemez, I30trilyon lira
kredi hedefmi 700 bin
esnafa yansıtmayı
düşündüklerini
kaydetti.
Nijerya ile
iletişim işbirliği
• ANKARA
(Cumburiyet Bürosu) -
Ulaştırma Bakanı Ömer
Barutçu, yüzde 23'lerde
olan telefon yoğunluğunun
katlanarak arttığıni, en geç
2005 yılında bu alandaki
tüm hizmetlerin
özelleştirileceğini söyledi.
Barutçu, iki ülke
arasindaki haberleşme
hizmetlerinin geliştirilmesi
amacıyla Türkiye'de
bulunan Nijerya
Komünikasyon Bakanı
Tajudeen Olanrevvaju'yla
dün görüştü. Dünyada
giderek önem kazanan
telekomünikasyon
alanında büytik atılım
yapıldığını söyleyen
Barutçu, Türkiye'nin halen
uzayda iki uydusu
bulundugunu, bu projenin
sürdürülmesi amacıyla
yüzde 51 hissesi Türk
Telekom'a aıt olan
uluslararası bir şirketin
faaliyete geçırildiğini
kaydetti.
Tüpgaza zam
yüzde 7-8.9
• ANKARA (AA) -
Dağıtım firmalan, halk
arasmda tiipgaz oiarak
bılinen likit petrol gazı
(LTO) perakende satış
fiyatlannı, yüzde 7 ile
yüzde 8.9 ara&ında değişen
oranlarda arttırdı.
Akaryakıt ürünlerine,
şubat başında yüzde 5
oranında zam
yapılmasının ardmdan,
dağıtım firmalan tüp gaz
fiyatlannı da aynı oranda
yükseltmış. ancak bu artış
Başbakan Necmettin
Erbakan tarafından geri
almmıştı. 2 kilogramlık
piknik tüpünün fiyatı
Istanbul'da 151 bin lira,
Ankara'da 150 bin lira,
Izmir'de 147 bin liraya
yükseldi. 12 kilogramlık
ev tüpû de Istanbul ve
lzmir'de 813 bin liraya,
Ankara'da 797 bin liraya
satılmaya başlandı.
Ocakta 362 teşvik
• ANKARA (AA) - Ocak
ayında toplam 362 adet
yatınm teşvik belgesi
verildi. Hazıne
Müsteşarlığı'nın 1997 yılı
ocak ayına ait yatınm
teşvik belgelerinin
sektörel dağıhmı
hakkındaki tebliği, Resmi
Gazete'nin dünkü
sayısinda yayımlandı.
Tebliğe göre, Ocak
ayındaki yatınm teşvik
belgelerinin toplam
yatınm tutan 251 trilyon
792 mılyar 66 milyon lira,
sabit yatınm tutan ise 243
trilyon 216milyar 715
milyon lirayı buldu. Söz
konusu yatınm teşvik
belgelerinin sektörel
dağılımı. tanm sektöründe
5 adet, madencilikte 7
adet, imalat sektöründe
249 adet. enerji
sektöründe 2 adet,
hizmetler sektöründe ise
99 adet olarak- gerçekleşti.
fc*ak bakliyat
afmak istiyor
• BAĞDAT (AA) -
Irak'ın, bu hafta
Türkiye'den toplam 18 bin
ton bakliyat ve yemeklik
yağ alacağı bildirildi.
Bağdat'taki Irak ve BM
yetkililerinin yaptıklan
açıklamaya göre, Irak'ın
bu hafta içinde
Türkiye'den. 6 bin ton
kurufasulye, 2 bin ton
nohut ve 10 bin ton da
yemeklik yağ satın alacağı
kaydedildi. Irak'ın, Nisan
ayı başına kadar 173 bin
ton kadar da buğday satın
almak ıstediği açıklandı.
Irak. daha önce,
Avustralya ve Fransa'dan
buğday almıştı.
REFAHYOL'un aynmcılığı sürüyor
Enbüyükzam
oranı vaize verildiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet, memurlann aralık maaşlanna 1
ocakta yapılan yüzde 30 düzeyindeki artı-
şa ek olarak yüzde 18 ile 44 arasmda zam
yaptı. Yapılan artışlar, vaizler ve genel mü-
dürlerde yüzde 44, profesörler ve yargıç-
larda yüzde 40 düzeyine ulaşırken öğret-
menler ve diğer memurlarda yüzde 18 ora-
nında kaldı. Memur emekJiIeri ayhklann-
daki ek artış oranlan da yüzde 36 ile 16
arasında saptandı. Maliye Bakanı Abdül-
latif Şener. maaşlara temmuzdan itibaren
3 ayda bir. geçmiş 3 aylıkenflasyon ora-
nında zam verilecegini bıldirdi. Şener, 1998
başında da 3 aylık enflasyon oranında ya-
pılan zamma gayri safi ulusal gelirdeki ar-
nş düzeyinin ekleneceğini bildirdi. Ek zam-
lann nisanda farklanyla birlikte ödenece-
ğini bıldiren Şener, Bağ-Kur ve SSK. emek-
lileri ile sözleşmeiı personelin durumJan-
nın aynca düzenleneceğini açıkladı.
Şener. dünkü basın toplan-
tısında, memur maaşlanna 1
ocaktan geçerli olmak üzere
yüzde 18-44 ek artış verildiği-
ni açıkladı. Maaşlardaki artış-
lann bütçeye 200 trilyon lira-
lık yük getirdiğini bildiren Şe-
ner, bu rakamın 55 trilyon li-
rasının bütçe ödenekleri arasın-
da bulundugunu, geri kalan
145 trilyon liranın tamamının
vergi gelirleri ve borçlanma
dışındaki diğer kaynaklardan
karşılanacağını savundu.
Memur maaşlanna temmuz ayından iti-
baren geçmiş 3 aylık enflasyon oranı (eşel-
mobil sistemi) doğrultusunda zam yapıla-
cağını açıklayan Şener, gelecek yılbaşın-
da da maaşlara yapılacak zamda, geçmiş
3 aylık enflasyon oranma GSMH'nin yıl-
lık arrış oranının da ekleneceğini söyledi.
Kim, ne alacak?
Şener'in dağıttığı ve "askerlere veri-
len yüzde 42'lik ek zam oranının ardın-
dan izlenen ayrımcı politikanın sürdii-
ğü" yorumlanna neden olan tabloya göre,
1. derecenin 4. kademesindeki birgenel mü-
dürün aralık ayında 65 milyon 44 bin lira
olan aylığı yüzde 44 oranında ek zamla
120 milyon 262 bin liraya yükseldi. 1. de-
recenin 4. kademesindeki bir şube müdü-
Abdüllarif Şener
rünün maaş! yüzde 32 oranında ek zamla
38 milyon 915 bin liraya, 9. derecenin 4.
kademesindeki bir memurun maaşı yüzde
18 oranında ek zamla 28 milyon 668 bin
liraya, 15. derecenin 1. kademesindeki hiz-
metlinin maaşı yüzde 18 oranındaki ek
zamla 27 milyon 187 bin liraya. 1. derece-
nin 4. kademesindeki bir öğretmenin ma-
aşı yüzde 19 ek zamla 47 milyon 447 bin
liraya yükseltıldi.
Valı maaşlan yüzde 40 oranında ek ar-
tışla 152 milyon 423 bin liraya, 1. derece-
nin 4. kademesindeki kaymakamın maaşı
da yüzde 40 oranında artışla 116 milyon
696 bin liraya çıkanldı. 7. derecenin 1. ka-
demesindeki kaymakamın maaşmdaki ek
artış oranı yüzde 38 düzeyinde tutuldu.
1 derecenin 4. kademesindeki yargıcın
maaşı yüzde 37 ek artışla 148 milyon 203
bin liraya, 1. derecenin 4. kademesindeki
uzman doktorun maaşı da yüzde 37 ek ar-
tışla 79 milyon 238 bin liraya
çıktı.
1. derecenin 4. kademesin-
deki doktor maaşı yüzde 27
oranında ek artışla 68 milyon
113 bin liraya çıkanlırken, 12.
derecenin 3. kademesindeki
bir hemşirenin aylıgr yüzde 18
oranında ek artışla 35 milyon
928 bin liraya yükseltıldi
1. derecenin 4. kademesin-
deki birmühendisin maaşı yüz-
de 23 oranında ek zamla 66
milyon 328 bin liraya, 12. de-
recenin 2. kademesindeki bir teknisyenin
maaşı yüzde 18 düzeyinde ek artışla 33
milyon 826 bin liraya çıkanldı.
Profesörlerin maaşı yüzde 40 ek zamla
122 milyon 687 bin liraya, 7. derecenin 1.
kademesindeki bir araştırma görevlisinin
maaşı da yüzde 25 oranında ek zamla 50
milyon 309 bin liraya çıkanldı.
Vaii, yargıç, kaymakam ve profesörierin
maaşlanna verilen ek zam oranı yüzde 40
oranmda tutulurken, vaizlerin maaşlan, yüz-
de 44 oranında ek zamla 45 milyon 112 bin
liraya çıkanldı. Vaizlere, bugüne kadar en
yüksek iyileştırmeyi elde eden askerlerden
de yüksek orandamaaş arnşı yapıldığına işa-
ret edildi. 7. derecenin 1. kademesindeki
imam-hatıplilerin maaşlan da yüzde 19 ar-
tışla 30 milyon 610 bin liraya çıktı.
HALEN CALIŞANLARIN AYLIKLARI
Unvanı
Genel müdür
Şube müdürü üniv.
Memur
Hizmetli
öğretmen
Oğretmen
llValisi
Kaymakam
Kaymakam
Hâkım 1. sınıf
Hâkim
Başkomıser
Polts memuru
Uzman doktor
Doktor
Hemşıre
Mühendis-Şarrtiye
Teknisyen-Şantiye
Profesör
Araştırma görevlisi
Vaiz j
Imam hatıp
Imam hatıp
Avukat
Drc
1/4
1/4
9/1
15/1
1/4
9/1
1/4
1/4
7/1
1/4
8/1
2/6
11/1
1/4
1/4
12/3
1/4
12/2
1/4
7/1
1/4
7/1
12/3
9/3
1996
Haziran
net
aylığ.
(D
43.223.000
25.856.000
12.801.000
12.203.000
21.026.000
15.904.000
59.007.000
45.004.000
29.140.000
58.720.000
28.373.000
26.323.000
19.425.000
31.377.000
28.844.000
16.042.000
28.720.000
15.129.000
47.805.000
21.521.000
17.131.000
13.634.000
13.207.000
22.574.000
1996
Temmuz
%50artışa
göre
(2)
65.044.000
38.915.000
19.276.000
18.375.000
31.647.000
23.942.000
88.789.000
67.720.000
43.852.000
88.357.000
42.705.000
39.619.000
29.238.000
47.220.000
43.410.000
24.149.000
43.225.000
22.768.000
71.966.000
32.422.000
25.813.000
20.531.000
19.885.000
33.975.000
1997
Ocak
eködeme
ile
(4)
120.262.000
59.364.000
28.668.000
27.187.000
47.447.000
35.660.000
152.423.000
116.696.000
73.886.000
148.203.000
73.680.000
59.124.000
43.470.000
79.238.000
68.113.000
35.928.000
66.328.000
33.826.000
122.687.000
50.309.000
45.112.000
30.610.000
29.462.000
53.332.000
31 Aralık
maaşlanna
gelen ek
zam oranı
44
22
18
18
19
18
40
40
38
37
37
20
20
37
27
18
23
18
40
25
44
19
19
26
yot: 6 aylık enflasyon oranı %3I.5H
tir.
EMEKLİ AYLIKLARI
Unvanı
Müsteşar
Genel mudür
Memur
Hizmetli
öğretmen
Kaymakam
Hâkim 1. sınıf
Başkomıser
Doktor
Hemşıre
Mühendis
Profesör
G.Kurmay Başkanı
Kıdemlı Albay
2. Kad. Kd. Bçvş
Drc
1/4
1/4
5/9
7/9
1/4
1/4
1/4
2/6
1/4
3/8
1/4
1/4
1/4
1/4
1/3
1996
Haziran
net
aytığı
45.904.000
38.344.000
14.527.000
13.883.000
20.072.000
30.412.000
42.514.000
15.806.000
25.395.000
15.691.000
25.395.000
40.887.000
87.890.000
39.080.000
19.577.000
1996
Temmuz
%50 artışa
göre
69.374.000
58.001.000
22.188.000
21.212.000
30.512.000
46.067.000
64.274.000
24.098.000
38.519.000
23.931.000
38.519.000
61.826.000
132.618.000
59.140.000
29.768.000
1997
Ocak
eködeme
ile
115.278.000
102.151.000
31.288.000
29.960.000
44.735.000
66.216.000
105.333.000
33.655.000
56.404.000
33.495.000
56.404.000
98.836.000
216.200.000
87.159.000
43.768.000
31 Arahk
maaşlanna
gelen ek
zam oranı
36
46
21
21
26
23
33
20
18
19
16
30
33
18
18
.\oi: 6 aylık enflasyon oranı %3I.S"tir.
Güneydoğu'da mağaza açan firmalarm hedef kitlesi polis, özel tim ve askerler
Yaürımcı ünîforınalıya göz cliktiMUTLU GÜNEŞ SÖNMEZ
Ekonomi dünyasının Güneydoğu'ya açıl-
ma polıtıkalannda son yıllarda görülen eği-
limler, yöreye yapılan yenı yatınmlar ve açı-
lan yeni mağazalarla yoğunlaşırken, bölge-
nin içinde bulunduğu özel durum dolayı-
sıyla, var olan pazann kimlerden oluştuğu
da tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Güneydoğu'nun gerçek sahibi olan yöre
halkının uzun yıllardır yaşanan çatışmalar
sonucunda yerlerinden yurtlanndan olma-
siyla birlikte nüfusun devlet memurlann-
dan oluşmaya başladığına işaret edilirken,
özellıkle Diyarbakır ve çevresinde yoğun-
laşan asker ve polislerin potansiyel müşte-
ri olduğu vurgulanıyor.
Güneydoğu'da polis. özel tim ve asker-
Fiyat kırıyorlar
lerin ağırlıkta olduğu devlet memurlannın
daha çok büyük kentlerden geldiğine ve
yöre halkına göre ekonomik açıdan daha ra-
hat dunımda olduklanna dikkat çeken fir-
ma yetkıhlerı ve işadamlan, "Gûneydoğu
giderek ünlü markalarla tanışıyor. An-
cak bu markalı ürünleri daha çok dev-
let memurları alabiliyor" diyor.
Bölgede yatınm yapan ya da mağaza
açan firma temsilcileri de Güneydoğu'nun
Avrupa markalanya tanışmasının iletişim
çağında lcaçınılmaz olduğunu, sıranın tüket-
meye geldiğini belirterek şimdilik ağırlık-
lı olarak memurlara yöneldiklerini söylü-
yorlar. Yörede yıllardır yaşanan çatışmalar
dolayısıyla daha önce bu bölgeye gelmek-
te çekingen davrandıklannı ifade eden fir-
ma temsilcileri. "Ancak bölgedeki terör.
biz oraya gitmedikçc durulmayacak. Te-
rör olaylarının bitmesini beklemekten-
se, sosyal gelişimi sağlayacak yeni açı-
lımlan büyük firmalar eliyie gerçekleş-
timek daha doğru olacak. Yatınm yapıl-
dıkça yörenin koşullarının değişeceğine
inanıyoruz" görüşünü savunuyor.
Diyarbakır ile Gaziantep'te yoğunlaşan
ve aralannda Benetton, Levis, LC Waiki-
ki, Derimod, Mudo, Mavi Jeans gibi bazı-
lan yabancı kökenli firmalann bölgenin
sosyal banşına katkı sağlayacagına vurgu
yapan yetkililer, yatınmlann devam edece-
ğıni kaydediyorlar.
Diyarbakır'da geçen harta bir mağaza
açan Fransız kökenli LC Waikiki firması-
nın yetkililerinden Taha Holding Halkla
llişkiler Müdürü Makbule Yurtsever, böl-
ge halkının genel ekenomik durumunun
zayıfolduğunubildiklerini belirterek, "Müş-
terilerimiz daha çok bölgede göre\ yapan
devlet memurları olacak. Ancak zaman
içinde yörenin kalkınmasıyla birlikte
tüm bölge halkı müşteri potansivelimiz
içinde >er alacaktır" şeklinde konuştu.
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Meh-
met Sağlam da, yöreye gelen tanmmış mar-
kalann daha çok asker ve polislerden olu-
şan devlet memurlanna yöneldiklerini, an-
cak bunun zamanla değişebileceğini söy-
ledi. Bölgenin iletişim olanaklanndan bü-
tünüyle yararlandığmı anımsatan Sağlam,
"Ülkenin herhangi bir yerindesatan bir
ürûnün burada satılmaması düşünüle-
mez. Bölgede mağaza açan firmalar ço-
ğalacaktır" dedi.
Türk zeytinyağına
tröst oyunu
DOSYA: FJNANSAL TABLOLARIN ANALİZİ
MERİH AK
İZMİR- Zeytinyagı üre-
timinde bu yıl büyük çıkış
yapan Türkiye, dünya pa-
zanndaki tekellerin baskı-
sıyla karşılaşh. Geçen yıl to-
nu yaklaşık 4 bin dolara sa-
tılan zeytinyağını 2 bin do-
lara almaya çalışan tekeller-
le kıyasıya rekabet giderek
yükseliyor. TarişZeytinve
Zeytinyagı Birliği Yöne-
tim Kurulu Başkanı Cahit
Çetin, dış tekellerin ihracat-
ta bazı oyunlaroynamak is-
tendiğini belirterek, "Pa-
zar istismarlanna yol aça-
cak her türlü hareket kar-
şısında bizi bulur" dedi.
Zeytinyagı üretiminde
her yıl yaşanan iç kavgaya,
bu yıl dış tekeller de katıl-
dı. Avrupa'da zeytin üreti-
minde yaşanan büyük dü-
şüş, buna karşın Türkiye'de-
ki artış gözlerin özellikle
Ege'ye çevrilmesine neden
oldu. Türkiye'nin özellik-
le Avrupa ve ABD pazan-
na kendi markasıyla gir-
mesine de engel olan tekel-
lerin, zeytinyagı fiyah ko-
nusunda bir uzlaşma sağla-
dığı savlandı.
Bu arada ttalya'nın, zey-
tinyagı rekoltesini yüksek
göstererek pazar daralttığı
belirtiliyor. Italyanlann,
Türk zeytinyağının piyasa-
ya girmemesi ve pazannı
kaybetmemek için rekolte-
sini yüksek gösterdıği, açı-
ğını da Kuzey Afrika ülke-
lerinden yaptığı ithalatla
kapatmaya çalıştığı öğre-
nildi. Hükümetin ve Dış Ti-
caret Müsteşarlığı'nın dev-
rcye girmesini isteyen üre-
ticiler, aksi dunımda Tür-
kiye'nin dış pazarda kendi-
sine yer edinemeyeceğıni
dile getiriyorlar.
Cahit Çetin, rekolte yük-
sekliğinin tüm gözlerin Tür-
kiye'ye çevrilmesine ne-
den olduğunu söyledi. ltal-
ya, Ispanya ve ABD paza-
nnda tüketimin yüzde 30
oranında azaldığuu, bunun
de en büyük nedeninin zey-
tinyağmdaki fiyat artışı ol-
duğunu belirten Cahit Çe-
tin şunlan söyledi:
"Geçen yıl zeytinyağı-
nın tonunu 4 bin-4 bin
200 dolar civannda ihraç
ediyorduk. Bu yıl birden
bire 2 bin dolara indiler.
Bu fiyatla da ihracat çok
zor. Tüketicinin bajka
vagJara döndüğü açık. Te-
keller, tüketicinin bitki-
sel yaglara dönmesinden
endişe duyuyor ve market
Fıyatlarının aşağı çekil-
mesi için çahşıyor. Tekel-
ler şimde kendi kârların-
dan vazgeçmeden fiyat-
ları indirmek ve bunu da
üreficiye yansıtmak isti-
yorlar. Kendi üreticisine
bunu yapamıyorlar. Çün-
kü üretici tepkisi sertora-
da. Zaten bu yıl orada
ürün de yok. Tekeller de
bunun üzerine topluluk
dışı ülkelerin üreticiJerin-
den ucuza almaya çalışı-
yorlar. Kendi aralannda
söz birliği yaptı uluslara-
rası firmaîar."
Çetin. "Üretici-töccar
dayanışma içinde olmalı.
Kendi tüccarımızdan da
aynı kararhlık ve duyar-
lıhğj bekliyoruz" diye ko-
nuştu.
Iş dünyasının
finansman
terciMeri
İŞÇİNİIV EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ne Ekersen...
Osmanlı kültür yatınmlan hep Rumeli ağırfıklıdır ya,
biz Rumeli göçmenleri, uygarlıkta ayrıcalıklı olmak-
la pek övünürüz. "Kadınlann dünyadan habersiz ol-
duğuyıllarda, benim babamın babaannesi kadın mol-
laydı. Erkeklere ders veriyor, eğitiyordu..." diye sö-
ze girer; kadına tanınan özgürlükler, kimlik, kişilik
davranışlanna ilişkin uygarlık ölçütü farklılıklanndan
kendimize övünç payı çıkannz.
Sadece Osmanlı Irnparatorluğu sürecinde değil,
cumhuriyet döneminde başta Atatürk olma üzere ya-
şamın her a/anında öne çıkmış aydınlanmızdan ken-
dimize pay çıkarınz.
Bugünlerde kökenlerini birazcık üstünlük ve uy-
garlık ölçütü olarak gören, inatçı ve onurlu olmakla
öviinen hemşerilerimin ağızlannı bıçak açmıyor. Ar-
navutluk'ta yaşanmakta olan ilkel tablonun açıkla-
masını yapmak hiç de kolay değil. Nasıl sahip çıkı-
lacak? Ya da nasıl reddedilecek? Irklara, yörelere da-
yalı ayncalık, üstünlük efsanelerinin ne kadar gerçek
dışı, insan davranışlannın egitim, kültür, yaşam ko-
şullan ile nasıl doğrudan bağlantılı olduğunu göste-
recek çok çarpıcı bir örnekle karşı karşıyayız.
Amavutluk'ta, Avrupa'nm içinde yaşananlan Av-
rupa açısından da açıklamak öyle kolay değil. Hır-
vat ve Şloven kökenîileri kendi uygarlıklanna daha
yakın görüp Yugoslavya'nın parçalanmasına öncü-
lük eden Avrupalılar, buralarda yaşanan ağır insan
hakları ihlalleri karşısında söyleyecek söz bulama-
dılar. Daha sonra bir anlamda yaratıcısı ve sorumlu-
su olduklan Bosna'daki Sırp vahşeti dahil pek çok
şeyi, henüz hesaplaşmasını yapmasalar da savu-
nup açıklayamadılar.
Herkes gibi benim de bilinçaltımda Urfa'nın uy-
garlıklann beşiği bir kent olarak çok güzel olduğu yar-
gısı yerleşiktir. Bir sabah erken saatlerde otobüsten
inmiş, sokaklanndaki yoksulluğun, kültürsüzlüğün
yansıması karmaşaya, kirliliğe, kötü şehirciliğe, ya-
rı çıplak çocuk kalabahklanna, gürültülü, küfürfü ko-
nuşmalara bakıp "Urfa'nın neresigüzel?Neredeuy-
garlık? Uygarlıktan kalan bir şey yok" diye düşün-
müştüm. Yakın yıllarda, kızların namus uğruna pa-
zar yerinde kollarından tutuiup boğazlarından kesil-
mesi, traktör altında ezilmesi örneklerinde, yaşamın
uygarlık ölçütünden uzaklaşması, ilkelleşmesi boyu-
tunda, insana ait değerlerin de yok olmasının kaçı-
nılmaz sonunu gördüm. Bir mekânın geçmışte uy-
garlıklann beşiği olması, ortada büyük bir yoksullaş-
ma, eğitim eksikliği varsa aynı mekânda yaşayan
bugünün kuşaklanna pek bir şey bırakmıyordu.
Tarih boyunca bağımsız kalmış Arnavutluk örne-
ği çok daha açık ve çıplak olarak gösteriyor ki, in-
sanlargünlük yaşamlannda aç, çıplak kaldıklannda,
ne inat ne de onurlan kalıyor. Geleceklerine yönelik
inanç ve umuttan, amaçtan yoksun ve de başıboş,
örgütsüz olduklarında, en ılkel güdüler ve tepkilerle
insani değerlerinin tümünü bir yana atmış olarak ha-
rekete geçebiliyorlar.
Yüzyıllann geçmiş kültüründe ayaklarını sağlam
basmada özenli olarak bilinen bir ırkın insanları, bi-
re yüz veren bankerlere, "Bu değirmenin suyu nere-
den gelecek" sorusunu sormuyor. Paralan batınca
da Arnavutluk'ta televizyonlardan içimiz sızlayarak
izlediğimiz, bilinen kıyamet gunleri yaşanıyor. Eline
bir silah geçiren, çaresiz hayvanın tepkilerine ben-
zer bir haîde oraya buraya rastgele ateş açıyor.
Uzun yıllar yoksulluğu paylaşmada eşitlik sağla-
mış, demokrasiden payını alamamış kapalı bir reji-
min arkasından, kapitalizmi, uzaktan televizyonlar-
dan gördükleri Amerika, Batı zenginliği rüyası ola-
rak gören Arnavutlar, bankerlerin bire yüz vermesi-
ne soru sormayı bile akıl edemiyor. Büyük rüya akıl
almaz bir çaresizfiğe, umutsuzluğa donüşünce de olan-
lar oluyor.
Arnavutluk'ta, yeni dünya sömürü düzeninin, tek
ideolojinin, insanlann ne olacağına aldırmaksızın,
dünya finas odaklannın çıkarları olarak dayatılması-
nın tipik sonuçfarından biri ile daha karşı karşryayız.
Demokrasisiz, yoksullukta eşitlik sağlamış düzen,
acımasız bir özgür piyasa düzenine bırakıldığında,
işte böyle bir sonuç veriyor. Arnavutluk'ta devlet
otorrtesi başıbozukluğa yenik duşünceolanlaroldu.
Eski Sovyetler Birliği ülkelennin önemli bir grubun-
da içten içe yaşanan dramlar aslında hiç de daha ha-
fif değil. Aslında pek çok geri kalmış ülkede, kimi olay-
lar çakıştığında ve ororite boşluğu doğduğunda ben-
zer olayların yaşanabileceğini de göstermiştir.
Aynı şiddette olması gerekmiyor, ama mucizeler
yaratıldığı öne sürülen Meksıka, Kore, Arjantin dahil
çarpık gelişmeden ciddi pay alabilen ülkeler ve hat-
ta düzenin kaymağını yiyen gelişmiş ülkeler de sürp-
riz sosyal patlamalara aday değiller mı?
Sosyal devlet işlevinin yok edilmesi, büyük işsiz-
lik, hızlı yoksullaşma, akıl almaz boyutlardaki büyü-
yen eşitsizlik ve haksızlıklar, yaşamlardaki uçurum,
insanlann önemli birçoğunluğunun giderek bilim, eği-
tim, sağlık dahil her tür olanaklardan yararlanmada
dışlanması, kimlik erozyonu.. yükselen mikro milli-
yetçilik, ırkçılık, din aynmcılığı, tarikatlara, mafyaya
sığınarak ayakta kalma çabalan...
Sizi bilmem, ama beni Arnavutluk'ta olanlar dün-
yada olabilecekler açısındın fazlası ile korkutuyor.
Urfa, bir gidişin yaşam simgesı ile ülkemde olup bi-
teni açıkladığı için daha da ılgilendiriyor. Bizi çağdı-
şı, insana aykın, haksız yaşama sürüklemekte olan
bütün olumsuzlukJara karşı, birden karşı çıkmanın öne-
mini anımsatıyor.
Şusurluk'un hesabının sorulabilmesinin, şeriatçı
gidişe demokrasi içinde "dur" denilebilmesınin an-
lam ve önemini daha iyi algılıyor, aymayan parlamen-
terlere, sıyasetçilere, demokratik örgütlenmelere kar-
şı öfkemi biliyorum...
Asil Nadir'e
Ingîltere'ye
dönüş yolu açıldı
REŞAT AKAR
Eximbank'tan
turizmcilere
kredi desteği
: Biz varsak SPI
ranıza yön veren
• > — « r ^ | E K O N O M I K
TRENDHER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
LONDRA - Polly Peck
şirketine ait 400 bin sterlini
(yaklaşık 80 milyar TL) çal-
mak ve yurtdışına kaçırmak-
la suçlanan Kıbnslı Türk işa-
damı Asil Nadir'in yardım-
cısı Elizabeth Forsyth, Ingi-
liz Temyiz Mahkemesi tara-
findan suçsuz bulunarak ser-
best bırakıldı.
Nadir'in ardından KK-
TC'ye kaçan ve bir süre bu-
rada ikamet eden Elizabeth
Forsyth, daha sonra lngilte-
re'ye dönmüş ve yargılandı-
ğı mahkeme tarafından 5 yıl
hapse mahkûm edilmişti.
Yaldaşık 10 ayltk bir süreyi
hapiste geçiren Forsyth, da-
ha sonra hakkındaki karann
iptal edilmesi için temyiz
mahkemesine başvurmuştu.
Geçen ocak ayında bu başvu-
ruyu görüşen temyiz mahke-
mesi. Elizabeth Forsyth'ın
serbest bırakılmasını veyar-
gılanmasının tutuksuz ola-
rak devamını kararlaştırmış-
tı. Lord Beldam başkanlı-
ğındaki temyiz mahkemesi,
Nadir'in durumunu da önem-
li ölçüde etkileyecek olan ka-
rannı nihayet dün açıkladı ve
Forsyth'ın zimmetine haksız
bir şekilde para geçirmediği-
ni belirterek serbest bırakıl-
masını kararlaştırdı. Daha
önce Forstyh'ı yargılayan hâ-
kim Tucker'in, jürinin 11
üyesini iki kez yanılttığı ka-
ranna varan temyiz mahke-
mesi, işadamı Asil Nadir'in
Polly Peck şirketine ait 400
bin sterlini usulsüz olarak el-
de edip bunu Forsyth aracı-
Iığıyla yurtdışına kaçırmadı-
ğına kanaat getirdi.
Yardımcısı Forsyth'lailgi-
li karan Lefkoşa'daki ofısin-
den dakika dakika takip edep
Nadir'in, sonuçtan son dere-
ce memnuniyet duyduğu ve
Ingiltere'ye dönüş için ka-
rarlı olduğu bildirildi.