23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18MART1997SALI HABERLER Milli Güvenlik ve 28 Şubat 1997'deyapılan MGK toplantısı üzerine düşünceler - 2 MGK Genel Sekreteri Başbakaran güvenlik danışmanıchr(Em.) Tümg. M. SUAT EREN Eski MGK Gen. Sek. Yard. ve Milli Güvenlik Siyaseti Başkanı İran tslam Cumhuriyeti'nde 1979 Anayasası'nda "Yüksek Savunma Kon- seyi" ismi altındabirteşkilat vardır. Baş- kanı ayetullah ulu önderdır (dini lider). Cyeleri, ayetullahın iki temsilcisi. başba- kan, milli savunma bakanı. genelkurmay başkanı. devrim muhafızlan başkomuta- nıdır. Bu konsey doğrudan ayetullah u- lu öndere bağlı olarak çalışır. Çalışma sonuçlannı ayetullaha tekhf olarak su- narlar. Karar, ayetullaha aittir. Verdıği kararlar mutlak uygulanır. Savaş ılan et- mek, banş yapmak, seferberlik ilan et- mek, kaldırmak. komuta kademesinı ata- tnak, sılahlı kuvvetlenn, devrim muha- fızlannın. Besıç teşkılatının konuş-kuru- luş-teşkılat ve teçhızatı hakkmda ayetul- laha teklifte bulunmak konseyin başlıca görevlerindendir. Güney Kore'de 1872 tarihli anayasa- nın 67"nci maddesine göre "Milli Gü- venlik Konseyi" mevcuttur. Aynca özel yasası vardır. Cezayir'de 1976 tarihli anayasanın 125'incı maddesine göre teşkil edılmiş bulunan "Yüksek Güvenlik Kurulu" mevcuttur. TC devletinde milli güvenlik kuruluşlannuı tarihçesi a.Türkiye'de ise milli güvenlikle ilgı- li teşkilatlanmanın önemı Atatürk tara- fından görülmüş ve bütün ülkelerden ön- ce bır teşkilatlanmaya gidilmiştır. Birinci Dünya Savaşı'nda elde edılen- lere ilaveten Türk İstiklal Savaşı'nda ka- zanılan tecrübelerle ve Avrupa'da mey- dana gelen sıyasi gelişmeler, askerlik, topyekûn savunma ve seferberlik konu- lannda yasal düzenlemelere ıhtiyaç gös- termesı karşısında, 12 Temmuz 1927'de "Askerlik Mükellefiyeri Kanunu" 11 Man 1928de "SeferberlikKanumı" çı- kanlmış. 1931 yılındavayımlanan "Mil- li SeferberlikTalimatnamesi" ilebakan- lıklarda "seferbertikşubeteri" kurulmuş- tur. Özellikle seferberlik \ e topyekûn sa- vunma konulannı devlet düzeyinde ele alan, takip ve kontrol eden \e ihtıyaçla- n belirleyen bir üst düze> kuruluşa ihti- yaç duyulması üzerine, büyûk önder Atatûrk'ün emriyle 24 Nisan 1933 gün ve 14443 sayılı bir kararname ile "Yük- sek Müdafaa Meclisi ve L mumi Kâtipli- ği" teşkil edilmiştir. Kurul. başbakanmın başkanlığında Genelkurmay Başkanı ve Bakanlar K.u- rulu'ndan oluşmakta idi. Dilediği tak- dirde cumhurbaşkanı. kurula başkanlık etmekteydi. Yüksek Müdafaa Meclisi'nin başlıca görevi seferberlik bakımından bakanlık- lara ve kuruluşlara düşen görev ve so- rumluluklan belırlemek ve planlamala- nn yapılmasını sağlamaktı. Böyle bır ıhtiyaç. l'ınci Dünya Sava- şı'nın ortaya koyduğu "topyekûn savaş" ve "topyekûn savunma" konseptleriyle doğrudan ılgilı idi. Bu teşkilatla 1949 yılına kadar gelın- di. b. Bu arada tkınci Dünva Harbi olmu$ ve bu harpten "topyekûn savaş" ve "top- yekûn savunma" konulannda pek çok ders alınmış ve ülke güvenlığinın daha belirgin esaslara göre teminat altına alın- ması ihtiyacı göz önüne alınarak ; 3 Ha- ziran 1949 gün ve 5399 say ılı bir yasa çı- kanlarak "Milli SavTinma Yüksek Ku- rulu ve Genel Sekreterüği" teşkil edil- miştir. Kurul, başbakanın başkanhğında içişleri. dışişleri, maliye. bayındırlık, ekonomi ve ticaret. ulaştırma, tanm ve işletmeler bakanlan ıle genelkurmay başkanından oluşmakta idi. Kurul, "topyekûn savunma" ve "mil- li seferbertik" planlannı hazırlamak ve hükümetçe takıp edılecek "milli savun- ma potitikasınırT esaslannı belırlemek üzere ayda en az bır defa toplanırdı. Cumhurbaşkanı dilediği zaman kuru- la başkanlık edebilirdı. Milli Savunma Yüksek Kurulu'nun kararlanndan doğ- rudan doğruya uygulanabilecek olanlar, başbakan tarafmdan ilgili yerlere iletilir; Bakanlar Kurulu'nun kararını gerekti- renler ise Bakanlar Kurulu'na sunulurdu. Buteşkilat 1961 yılı- na kadar devam etti. c. 1961 Anayasa- sı'nın 111 'inci mad- desi gereği olarak çı- kanlan 1 \ Aralık 1962 gün ve 129 sayı- lı yasa ile "Milli Gü- venlik Kurulu ve Ge- nel Sekreteriiği" teşkil edilmiştir. MGK'nin başkanı cumhurbaş- kanı olup üyelen: baş- bakan, genelkurmay başkanı. içişlen. dışiş- leri, milli savunma, maliye, ulaştırma ve çalışma bakanlan ile kuvvet komutanlan i- di. Koalisyon hükümetlerinin ülke ida- resine girmesinden ve genellikle koalis- yon hükümetlennin diğer ortak/ortakla- nnın da başbakan yardımcılığı görevi al- malan dolayısıy la 129 sayılı > asada son- radan yapilan bir değişiklikle başbakan yardımcılan da kurulun tabii üyesi oldu- lar. Ayda bir defa toplanan kurul. milli gü- venlik politikasımn esaslannı belırle- mek, devlet teşkilatına. her türlü özel müessese ve teşekküllere ve vatandaşla- ra düşecek topyekûn savunma ve milli seferberlik hizmetlerinin ve sorumluluk- lannın tespitini yapmak ve bu konular- da gerekli yasal ve idan tedbirlenn alın- masını saptamak görevleri ile yükümlü PöRTRE! M. SüAT EREN /933 yılmda doğdu. 1953 yıhnda Kara Harp Okulu'ndan, 1968yıhn- da da Kara Harp Akademisi 'nden mezun oldu. 1968-1976 yılları ara- stnda K.K.Kh 'ında kurmav görevi n- de bulundu. 1976-1977 yıllarında Kıbrıs ta Alav Komutanhgı yaptı. 1977-1978 arasında 3. Ordu Hare- kât Başkanlığı görevinde bulundu. 1978yıhnda tuğgeneral oldu, 1981- 1982 yıllarında Genelkurmay Ge- nel Sekreteriiği görevini yapan Eren, 1982 yıhnda tümgeneral oldu ve "Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreteriiği Koordinatörlüğü "ne aıandı. Konseyin, 1983 seçimlerini müteakip anayasaya göre lağvını tamamladıktan sonra 1984 - 1986 yılları arasında Kıbrıs'ta Tümen Komutam olarak görev yaptı. 1986 vılında "kadrosuzluk" nedeniyle emeklioldu. 1986-1994 yılları ara- sında MGK Genel Sekreter Yardım- cılığı ve Milli Güvenlik Siyaseti Başkanlığı görevini yapan Eren, 1994 yıhnda bu görevinden ayrıla- rak İzmir 'e yerleşti. MGK Genel Sekreteriiği 'ne, "Devletin Kavram ve Kapsamı", " Türkiye'de Bölge Planlamasının Evreleri" ve " Kendi Belgelerine GörePKKKimdirveNe Yapmak İs- tiyor" isimli üç resmi yayın kazan- dırdı. lun toplantılanna katılır. Ancak kurulun tabii üyesi olmadığın- dan oy ve imza hakkı yoktur. Fakat ko- nular hakkında görüşlerini belırtebilir. Kurul. toplantılannı her ay tnuntazam yapar. Kurulun toplantı tutanaklan ve kararlan gızlidir. Kurul tarafından karar alınmadığı sürece, toplantı tutanak ve kararlan açıklanamaz, yayımlanamaz. Kurulun gündemi. başbakan ve genel- kurmay başkanının görüş ve tekliflerini alarak cumhurbaşkanı tarafından belir- lenır. Bunlann arzı ve işlemleri, MGK Genel Sekreterliği'nce yapılır. Kurulun sivil kanadında bulunan ba- kanlarca gündeme alınması düşünülen konular. ya başbakan kanalıyla veya nel Sekreteriiği'ne gönderirler. Genel sekreterlikçe bun- lar birleştirilerek kurul toplantısın- dan yeterli bir süre öncesinde dosya halinde kurul üye- lerinin her birisine ayn ayn gönderilir. Böylece kurul top- lantısının öncesin- de; konulan, içerik- lerini ve varsa tek- lif ediien önerileri kurul üyeleri ince- lemiş ve bunlara karşı varsa kendi görüş ve önerilerıni hazırlama imkânı bulmuş olur. Top- lantı öncesinde tüm bu hazırlıklar ve il- gili kuruluşlarla koordinasyon MGK Genel Sekreterliği'nce yapılır. Kurulun toplantısı cumhurbaşkanınca açılır ve gündemdeki sıraya ve süreye göre ilgili kuruluş yetkilisince sunuşu yapılır. Su- nulan konu/konulara göre cumhurbaş- kanı, kurul üyelerinın görüş ve mü- talaalannı ister. Bu suretle konu müza- kereye açılmış olur. Her kurul üyesi bir- birinden bağımsız ve özgür olarak ken- di görüşlerini, varsa önerilerini söyler. Konu yeterince müzakere edildikten ve mutabakat sağlandıktan sonra müteakip konuya geçilir. Müzakereler sonunda konuvkonular üzerinde yapılan değerlendirmelerin ve Yasa gereği VlGk'nin devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği. toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasuıı zorunlu gördüğü tedbiriere ait kararlar Bakanlar Kurulu'nca öncelikle dikkate alınır. RE- FAHYOL hükümeti, 28 Şubat kararlan için üç vadeli bir plan açıklamasına karşın, bugüne kadar somut bir adırn atmadL idi. Kurul, ülkenin milli güvenliğine yö- nelik iç ve dış tehdit değerlendirmeleri- ni de yaparak ve lüzumlu görülen tedbir- leri de belirleyerek Bakanlar Kurulu'na bildirmekte idi. Bu teşkilat, 1982 yılına kadar görevi- ni yaptı. d-Halihazıruygulamayagelince, 1982 Anayasası'mn 118'inci maddesine atfen çıkanlan 2945 sayılı "MflHGüvenlik Ku- rulu ve Milli GüvenlikKurulu Genel Sek- reteriiği Kanunu"na göre Mıllı Güven- lik Kurulu; anayasada öngörüldüğü üze- re cumhurbaşkanınm başkanhğında; başbakan, genelkurmay başkanı, milli savunma bakanı. içişleri bakanı. dışişle- ri bakanı. kara, deniz ve hava kuvvetle- ri komutanlan ılejandarma genel komu- tanından teşekkül etmektedir. Koalisyon hükümeti olması nedeni ıle (halinde) başbakan yardımcısı da her toplantı için yapılan davet üzerine kuru- doğrudan MGK Genel Sekreteriiği ka- nalıyla teklif edilir. Kurul üyesi olmayan bakanlann. MGK'de görüşülmesini dü- şündükleri konular olduğu takdırde. tek- liflerini başbakana ıletirler. Başbakanın uygun bulması halinde o konu'konular gündem taslağına alınır. Kurulun askeri kanadında bulunan ko- mutanlar da gündem konusu tekliflerini ya genelkurmay başkanı kanalıyla veya doğrudan MGK Genel Sekreterliği'ne iletırler Her ıki halde de MGK Genel Sekre- teriiği teklif ediien taslak gündem konu- lannı bırleştirerek olduğu gibi cumhur- ba^kanına sunar. Cumhurbaşkanı gün- deme son şeklini verir ve kesinleştirir. Gündemdeki konular, muhatabı kuru- luşlara hazırlık yapmalan için MGK Ge- nel Sekreterliği'nce yayımlanır. Muha- tap kuruluşlar, belirlenen sürelere göre sunuş metinlerini hazırlar ve MGK Ge- önerilerin kurul üyelerince oylama yapıl- mak suretiyle kabul edilıp edilmeyeceği yasada öngörülmekte ise de buna hemen hemen hiç ıhtiyaç duyulmamakta ve ku- rul üyelerinin tam mutabakatı sağla- nmaktadır. Bunda bazı tereddütler olursa konu- nun bir daha incelenip müteakip toplan- tıya getirilmesi kararlaştınlarak diğer konulara geçilir. Gündem konulannın bu şekılde sunu- şu ve müzakeresi tamamlanıp mutabakat sağlandıktan sonra sıra, Milli Güvenlik Kurulu'nca basına ve kamuoyuna açık- lanacak olan "basui bildirisi" ile "_sa- yıh Milli Güvenlik Kurulu Kararı"nin ve varsa "ekleri"nin yazımı ve kurul üyelennın imzalannın alınmasına gelir. Her iki metnin taslak hazırlıklan, ku- ruluşlann hazırladıklan sunuş metinle- rine göre MGK Genel Sekreterliği'nce önceden hazırlanır. Kurulun yaptığı mü- zakerelerde o konu ile ilgili ortaya konu- lan görüş ve önerilere göre orada bu tas- laklar üzerinde gerekli düzeltmeler ve değişiklikler yapılarak nihai taslak hazır- lanır. Kurul toplantısı bittiğinde "...sayı- h Milli Güvenlik Kurulu Karan ve (var- sa) ekleri" kurul üyelerinin ve cumhur- başkanınm onayina sunulur. Bu metin üzerinde kurul üyelerinin varsa yapılma- sını istedikleri düzeltmeler ve ilaveler mutabakat sonucu yapılır ve karar met- nı kurul üyelerinin imzasma sunulur. Bu karar ve ekleri ile toplantı tutanaklan "gizli" gizlilik derecesini haizdir. Kurul- ca aksi yönde bir karar alınmadığı süre- ce toplantı tutanak ve kararlan ve ekleri açıklanamaz ve yayımlanamaz. "... sayılı Milli Güvenlik Kurulu Kara- n ve (varsa) ekleri" metninın bu işlemi tamamlandıktan sonrabu metne göre ba- sını ve kamuoyunu bilgilendirmek üze- re i *gjzB"gizlilik derecesine haiz olma- mak üzere. müzakere ediien konular ve sonuçlannın ~Bakanlar Kurulu'na bikti- rilmesine" karar verildiği şeklinde ha- zırlanan "basm bildirisi" metni MGK Genel Sekreterliği'nce okunur ve kuru- lun mutabakatı alındıktan sonra basına ve kamuoyuna açıklanmak üzere medv a kuruluşlanna gönderilir. "\_sayili MilliGüvenlikKaran ve (var- sa) ekleri" MGK Genel Sekreteriiği'nce birer üst yazı ile cumhurbaşkanlığına başbakanlığa ve genelkurmay başkanh- ğına gönderilir. MGK Genel Sekreteıüği'nin görev ve yetkileri MGK Genel Sekreterliği'nin görev le- ri, 2945 sayılı "MGK w GK Genel Sek- reteriiği Yasası"nın 13"üncü maddesin- de yer almıştır. Yetkileri ise aynı kanu- nun 14'üncü maddesinde şöyle belirtil- miştir: " * Yerine getirilmesinde, * Takip ve kontrol edilmesınde, * \ önîendirilmesinde, * Koordine edilmesinde ve * Denetlenmesinde" verilen dırektifler çerçevesinde: cum- hurbaşkanı, başbakan ve Milli Güvenlik Kurulu adına yetkilidir. Bu çerçevede Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter- iiği, bir yandan Milli Güvenlik Kuru- lu'nun sekretarya hizmetlenni yaparken öte yandan cumhurbaşkanı için ''Güven- lik Danışmanltgı". başbakan için de gü- venlik karargâhı fonksiyonunu yerine geunr. Buna göre MGK Genel Sekrete- n de bır yerde "Başbakaıun Güvenlik Müsteşan" durumundadır. Genel sekre- ter yardımcılan da kendi konulannda "güvenlik müsteşar yardımcılan"dır. MGK karariannın muhatabı ve yapılacak işlemkr a. İki anayasa arasındaki farklılık ve nedeni 1961 Anayasası'nın H'inci madde- sinde "-.Milli Güvenlik Kurulu, milli gü- venlik ile ilgili kararlann almmasında ve koordinasyonun sağlanmasında yardım- cdık etmek üzere, gerekli temel görüşle- ri Bakanlar Kurulu'na bildirir" denil- mektedir. 1982 Anayasası'nın 118'inci madde- sinde ise "_Milli Güvenlik Kurulu; dev- letin milli güvenlik siyasetinin tayini. tes- piti ve uygulanması ile ilgili kararlann alınması ve «erekli koordinasyonun sağ- lanması konusundaki görüşlerini Bakan- lar Kurulu'na bildirir. Kurulun. devletvn vaıiığı ve bağımsızlığı. ülkenin bütünlü- ğü ve bölünmezliği. toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alın- masınızorunlu gördüğü tedbiriereaitka- rarlar Bakanlar Kurulu'nca öncelikle dikkate annır" şeklindedir. 1961 Anayasası'nın 111 'inci madde- sinde yukandaki ifade ile 1982 Anaya- sası'nın 118'ncimaddesinın birinci kıs- mında yukanda yazılı olan ifade hemen hemen aynı sayılabilirse de 1982 Anaya- sası'nın 118'inci maddesinin ikinci kıs- mındaki ifade anayasa çahşmalan sıra- sında aşağıda açıklanan gerekçe nede- niyle ilave edilmiştir SÜRECEK ÜZYAZI / ORHAN BİRGİT Hükümet, Milli Güvenlik Kurulu ka- rarlannı uygulayacağını kâğıt üzerin- de kabul ettiğini açıkladı, ama can çık- mayınca huyun çıkmadığının yeni bir kanrtını da dünkü bazı gazetelerde Iz- zet Baysal Vakfı Başkan Yardımcısı Ahmet Baysal'ın yaptığı açıklama or- taya koydu. ızzet Baysal, bu ülkeden kazandı- ğını kuruşu kuruşunaülkesine döndü- ren bir iş adamımız. Doğduğu kent Bo- lu'da olduğu kadar Bolu ile ilgili baş- ka şehirlerde de trilyonlara ulaşan ya- tınmlan, yardım kurumlan var. Bolu A- bant Izzet Baysal Üniversitesi de bun- lann başında geliyor. Bu üniversite öy- le göstermelik bir tabela kurumu da değil, ciddi ve bilimsel bir bilim ocağı. Baysal'ın yakınları, bu ocağı daha da büyütmek amacıyla tıp ve mühendis- lik fakülteleri açılmasını ısteyen sena- tonun girişimini desteklemek için Çil- lerile Erbakan'ın kapısını aşındınyor- lar. Başbakan, eski tanışığı olan ve Iz- zet Baysal'ın yeğeni Ahmet Baysal'ı çağırtıp "Bana gelen raporlara göre okullannızda ateist gençler yetişiyor. Bu durvmda yardımlannız hayra değil, şerre gidiyor" diyor. Gönjşme bittikten sonra Baysal'ı uğurlayan Başbakanlık Refahsız Uzlaşma Modeli Ozel Kalem Müdürü, senaryoyu ta- mamlayan sözleri asansör kapısında açıklıyor: "Başbakanımız çok kibardır. Size söyleyemedi. Üniversiteye 74 eleman alınacakmış. Partili arkadaşlarımız bir liste vermişler, ama bu liste kabul edil- memiş. Rektör sınav açıldığını, oraya başvurmalannı söylemiş. Böyle olun- ca da ışlemlerinizin takıldığını belirtti." Refah Partililerin hızlı ve doymak bil- meyen bir iştiha ile kadrolaşmaları için Bolu Üniversitesi'ndeki 74 eleman kadrosu bile bulunmaz birfırsat olarak değeıiendirilmek isteniyor. Bır ülkenin başbakanı, ülkesinin resmi bir üniver- sitesinde "ateist", yani düpedüz "tan- ntanımaz" insanlar yetiştirildiğini, o üniversitenin her şeyi olan bir ailenin temsilcisinin yüzüne söyleyebiliyor. Özel kalem müdürü ile de bu "Allah'sız gençlehn yola getirilmelerini'' Refah Partisi il başkanlığının rektörlüğe ver- diği listede yazılı 74 elemanın işe alm- masında gördüğünü utanmadan nak- ledebiliyor. Tansu Çiller, hâlâ partisinin REFAH- YOL hükümetinde laikliğin güvencesi olduğu masalını nasıl anlatıp kanrt ola- rak laikliğe aykın tek kararname ve ya- sanın çıkmadığını söylüyor. Gerçekten böyle bir fil yutan yılan masalına kan- mak için REFAHYOL hükümetinde ba- kanlık sırasının kendilerine gelmeleri- ni bekleyen genel başkan yardımcıla- n olmak gerekiyor. ••• Ahmet Baysal'ın anlattıklarını doğ- rulayan bir başka haber, Refah Parti- si'nin organı olan "Milli Gazete"nin dünkü sayısında, yine Erbakan'ın ağ- zından bir demece dayanıyor. RP Ge- nel Başkanı, partisinin yanlısı Milli Gençlik Vakfı'nı, genel ve yerel iktida- nn nimetleri ile beslerken onlardan üni- versrtelerdeki örgütlenmelerini hızlan- dırmayı istiyor ve yeni hedef olarak da kız öğrencileri seçmelerini söylüyor. Butün bunlann, Refah Partisi'nin kadrolaşmaya nasıl önem verdiğini gösteren çeşitli ömeklerden olması, parlamentodaki siyasi partiler içinde sağduyuyu temsil edenlerın bır an ön- ce bir "Refahsız uzlaşma modeli"n\ yaşama geçirmek içm başlattıklan dir- sek temasının önemini yaşamsal bo- yutlaragetiriyor. MesutYılmaz, Antal- ya'da "Bölünmüşlüğü ve dağınıklığı gidermenin yolu suni müdahalelerde- ğildir. Dışandan bazı köşe yazariannın kendilehni tabanın yerine koyarak akıl vermeleri doğaldır. Tabandaki bütün- leşme için bu partilerin tüzelkişilikleri- ni koruyarak iktidar ortaklığında bir- leşmelerigerekmektedir" derken kuş- kusuz bazı iyi niyetli, ama gerçekler- den uzak kişilerin bir ANAP-DYP bü- tünleşmesini amaçlayarak yaptıklan önerileri yanıtlıyor. Ama aynı yanıtı, DSP ile CHP'nin tek potada toplanmasını önerenler için de sağlam bir reçete olarak görmek ge- rekmiyor mu? Baykal ve bazı arkadaşlan, Bülent Ecevit'in "refahsız uzlaşma modeli" karşısında ne yazık ki suyu yokuşa sürmeyeyöneliyorlar. CHP Genel Baş- kanı, istense derhal uygulamaya ko- nulabilecek bir çözüm yolu için önce- likle bir CHP-DSP bütünleşmesinde niçin ısrarcıdır? Hele bunu yaparken eski genel başkanına karşı eleştiri do- zunu niye arttırmakta, genel sekreteri Adnan Keskin'i özellikle niye görevli kılmaktadır? Bunu anlamak kolay değildir... Ama bakınız, politikada kolaylıkla anlaşabilen, üstelikfarklı düşünce sa- hipieh de var. Ecev'rt, dün sabah De- mokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a "kutlama" adı attındagidiyor ve sadece Refah'sız uzlaşma modeli ile ilgili düşüncelerin- de değil, anayasanın gerektirdiği uyum yasalannın çıkması için de tam destek sözü alıyor. Önceki gün sevgili Cüneyt Arcayü- rek, ruh yapısının adeta cemaziyülev- velini tanıdığı Deniz Baykal'ın dörtlü model önerisini yokuşa süren tutumu- nu perde önüne çıkanyordu. CHP Genel Başkanı, medya ile ba- şanlı dirsek temasının sarhoşluğu ıçin- de, yeni bir bunalım teorisini yaşama geçiriyor olmalı. Ben, Cumhuriyet Halk Partisi içinde, böyle bir teoriden medet umarak RE- FAHYOL'un ekmeğine yağ sürmek is- teyenlerin bu kadar başıboş bırakıl- masına razı olmayacakların da bulun- duğunu sanıyorum. GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEYDET ANDAY Hurafeler Gazetemızde okuduğum bir habere göre, Türki- ye Diyanet Vakfı Kadın Kollan, geçen gün Anka- ra'da "Hurafeler" konulu bir toplantı düzenlemiş. Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da bu toplantıda, "nazar boncuğu, muska" gibi inançla- rın da hurafe olduğunu söylemiş ve şu sözleri ek- lemiş: - Dalkavuk din adamından kurtulmadıkça bu ül- ke bu durumdan kurtulamaz. Demek bir de "dalkavuk dın adamı" çıktı ortaya. Dalkavuk din adamı kime dalkavukluk ederken hu- rafeleri uyduruyor? İyi anlayamadım. Ama Baş- kan'ın, dini hurafelerden ayırmak, temizlemek is- tediği belli. Peki ama nedir hurafe? Türkçe Sözlük şöyle diyor: "Dine sonradan girmiş boş inanç." """ ''''• Arapça olan bu sözcüğün kökenini bilmiyorum, ama bence hurafelerin dine sonradan girdiği doğ- ru değildir; bütün dinler boş inançlarla kurulmuş- tur, ama bunlara "boş inanç" denmez de, sadece "inanç" denır. Dinler inançlara dayanır. Bu inanç- lan yadsımak. dini yadsımakla birdir. Örnek olarak isa dinıni ele alalım. Ansiklopedi şöyle diyor İsa için: "Hıhstiyanhğın kurucusu. Islam dinine göre Is- railoğullanna gönderilen peygamberlerden biridir; dört kutsal kitaptan üçüncüsü olan Incil Haz. İsa 'ya vahyedilmiştir. Ibranice Yeşu (Yunanca Jesus, La- tınce lesus) olan adı 'Yehova'nın yardımı' anlamm- daki yehoşua (yah: 'Yehova' ve hoşia: yardım) söz- cüğünden gelir, Mesih (Ibranice Maşiah: 'meshe- dilmiş, kutsal yağla kutsanmış'; Yunanca Hristos,' Latınce Chrıstus) adı, Israiloğullannın Hz. Davut soyundan gelerek yeryüzünde Tann'nın egemen- liğini kurmasını bekledikleri kurtancı kralla özdeş- leştirilmesınden kaynaklanır. Yeni Ahit'teki metin- tere göre Yahuda kralı I. Herodes (Büyük) döne- minde Beytlehem 'de, Hz. Davud soyundan gelen Yusuf'un bakire nişanlısı Meryem'/n oğlu olarak doğmuş, Herodes'in ölümünden (IÖ 4) sonra Ce- lile'deki Nasıra kentine getirilmiş, 30 yaşlannda 'Vaftizci'o/arak bilinen Yahya peygamber tarafın- dan Şeria ırmağında vaftiz edilmış, Celile dolayla- nnda mucizeler gerçekleştirerek öğretisini yayma- ya başlamış." Okumayı burada keselim. Önce belirtmek gerekir ki, bu bilgilerin hiçbtri bel- gelere dayanmaz; dahası böyle bir kişinin yaşayıp yaşamadığı bile belli değildir. Ama Meryem'in Isa'yı Tanrı'dan (Kutsal Ruh ara- cılığıyla) doğurduğuna, demek onun Tann'nın oğ- lu olduguna, öldükten sonra göğe uçtuğuna inan- mayan kişrye hıristiyan denmez. Peki, bunlar hurafe değil midir? Hurafe sözcüğü için ansiklopedide "boş inanç" maddesine bakmakgerekir. Bu sözdeki "boş"söz- cüğü gerçı inanç 'ın yüceliğini sarsar gibidir. Ama buna aldırmamalı, inançlan yaratan insan dehası- dır. Diyeceğim. hurafe, dine sonradan katılmış değil, dinin başında yer almıştır. **•.«*,-Ü^Ö Liderlerin hükümet turu Ecevitile dndoruk 'rejimV konuştular Ecevit: Rejim nasıl esenliğe çıkanlabilir diye ön görüşme yaptık. CİndOmtC: Yeni hükümet programını ortaya koymak gerekir. ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit genel başkanlığa seçilmesi nede- niyle ziyaret ettiği Demok- rat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindonık ile rejimin laik- demokratik niteligine iliş- kin kaygılarını görüştü. Ecevit. REFAHYOL'un uzunca bir süre iktidarda kalmasının rejim açısından yaratacağı sıkmtılar konu- sunda görüş bırliğı içinde olduklannı vurguladı. DSP liderinin, çokpartılı hükü- met seçeneğı sunduğunu kaydeden Hüsamettin Cin- doruk ise "Bu hükümetin programını da ortaya koy- mak gerekir" açıklamasını yaptı. Kuflama ayareti DSP liden Ecevit, yakla- şık bir saat süren görüşme- den sonra yaptığı açıklama- da. "kutiama" ziyaretinde ülke sorunlannı da ele al- dıklannı bildirdi. REFAH- YOL hükümetinden duyu- lan sıkıntılar konusunda görüş ahşverişinde bulun- duklannı bildiren Ecevit, "Vatandaşın bu hükümet giderse hükümet boşluğu olmasın kavgısı var. Biz o kav gıvi gidermekiçinhükü- metseçenekleriönerdik. RP ojianna BBP oylannı ekle- sekdebunun karşısında 383 ov var. Bunlararasından bir atternatif hükümet çıkar" dedi. Ecevit. "SayınCindo- ruk'un zengin bir devlet de- nejimi var. Kendisi>1e rejim nasıl esenliğe çıkanlabilir diye ön görüşme vaptık. Önümüzdeki günlerde bu tür görüşmeler sürecek" açıklamasını yaptı. DSP li- deri, Cindoruk'un TBMM Başkanlığı dönemınde ger- çekleştirilen anayasa deği- şikliklerine uyum yasalan- nın da bır an önce çıkanl- ması gereğıne dikkat çeke- rekşunlan söyledı: "O anayasa degişiklikle- ri de yetmez. Susurluk ola- yında bir noktanın ötesine gecüeme\«cegi kavgısı yer- lesmiş durumda. Bİzim Başbakanlık Denetleme Kurulu'nun özerkleşmesi konusundaönerimizdikka- te alınmadı. Vargı bağımsız- bğı ile ilgili anayasa değişik- liği iinerisi verdik. DSP dı- şuıda tek bir imza gelmedi. Sayın Cindonık kendisi ve arkadaşlannın bunu zevkle imzalayacağını söyledi.' Anav asanın milletvekİlleri-' nin sendika ve meslek ku- ruluşlannda görev aunala- rını engelleyen 82. maddesi değiştirilmelidir. Dünyada; böyle bir sınuiamamn eşi' yok. Partilerarası komis- yonda ele alınması için bu- konudald önerimizi TB- MM Başkanlığı'nasunaca- ğız. Sendikalann da desteğj- ni bekliyoruz. Geçen sefer' umduğumuz destegi bula-, mamışük." Devrim paketi Cindonık da yaptığı. açıklamada, Ecevit'in reji-f mi işletmek için çaba gös-' terdiğini belirterek görüş-, menin sadece hükümet bu-i nalımıyla sınırlı tutulmadı-1 ğını söyledi. "Rejimi yerine yerleştirmek için uzun so-' luklu hükümet prognunını - ortav'a kt>ymak gerekir'' di-' yen Cindonık. demokrasi1 devrim paketinin hazırlan-' masınm zorunlu olduğumr dile getirdi. Cindonık, Meclıs'in denetim görevi-' ni yerine getirmediği konu-i sunda Ecevit'le aynı görü-' şü paylaştıklannı kaydetti.. Cindoruk, "DYP'sizbir hü-' kümet formülü üzerinde- durdunuz mu" sonısuna,' "Ecevit'in formülü çokpar-' tili koalisyon. Hükümet prognunı da ortaya çıksın.' Hükümctler önlerine' hedeflerini koymadıklan zaman çabuk dağüıyorlar" yanıtını verdi. '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle