Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18MART1997SALI
HABERLER
Milli Güvenlik ve 28 Şubat 1997'deyapılan
MGK toplantısı üzerine düşünceler - 2 MGK Genel Sekreteri
Başbakaran güvenlik danışmanıchr(Em.) Tümg. M. SUAT EREN
Eski MGK Gen. Sek. Yard. ve Milli
Güvenlik Siyaseti Başkanı
İran tslam Cumhuriyeti'nde 1979
Anayasası'nda "Yüksek Savunma Kon-
seyi" ismi altındabirteşkilat vardır. Baş-
kanı ayetullah ulu önderdır (dini lider).
Cyeleri, ayetullahın iki temsilcisi. başba-
kan, milli savunma bakanı. genelkurmay
başkanı. devrim muhafızlan başkomuta-
nıdır. Bu konsey doğrudan ayetullah u-
lu öndere bağlı olarak çalışır. Çalışma
sonuçlannı ayetullaha tekhf olarak su-
narlar. Karar, ayetullaha aittir. Verdıği
kararlar mutlak uygulanır. Savaş ılan et-
mek, banş yapmak, seferberlik ilan et-
mek, kaldırmak. komuta kademesinı ata-
tnak, sılahlı kuvvetlenn, devrim muha-
fızlannın. Besıç teşkılatının konuş-kuru-
luş-teşkılat ve teçhızatı hakkmda ayetul-
laha teklifte bulunmak konseyin başlıca
görevlerindendir.
Güney Kore'de 1872 tarihli anayasa-
nın 67"nci maddesine göre "Milli Gü-
venlik Konseyi" mevcuttur. Aynca özel
yasası vardır.
Cezayir'de 1976 tarihli anayasanın
125'incı maddesine göre teşkil edılmiş
bulunan "Yüksek Güvenlik Kurulu"
mevcuttur.
TC devletinde milli güvenlik
kuruluşlannuı tarihçesi
a.Türkiye'de ise milli güvenlikle ilgı-
li teşkilatlanmanın önemı Atatürk tara-
fından görülmüş ve bütün ülkelerden ön-
ce bır teşkilatlanmaya gidilmiştır.
Birinci Dünya Savaşı'nda elde edılen-
lere ilaveten Türk İstiklal Savaşı'nda ka-
zanılan tecrübelerle ve Avrupa'da mey-
dana gelen sıyasi gelişmeler, askerlik,
topyekûn savunma ve seferberlik konu-
lannda yasal düzenlemelere ıhtiyaç gös-
termesı karşısında, 12 Temmuz 1927'de
"Askerlik Mükellefiyeri Kanunu" 11
Man 1928de "SeferberlikKanumı" çı-
kanlmış. 1931 yılındavayımlanan "Mil-
li SeferberlikTalimatnamesi" ilebakan-
lıklarda "seferbertikşubeteri" kurulmuş-
tur. Özellikle seferberlik \ e topyekûn sa-
vunma konulannı devlet düzeyinde ele
alan, takip ve kontrol eden \e ihtıyaçla-
n belirleyen bir üst düze> kuruluşa ihti-
yaç duyulması üzerine, büyûk önder
Atatûrk'ün emriyle 24 Nisan 1933 gün
ve 14443 sayılı bir kararname ile "Yük-
sek Müdafaa Meclisi ve L mumi Kâtipli-
ği" teşkil edilmiştir.
Kurul. başbakanmın başkanlığında
Genelkurmay Başkanı ve Bakanlar K.u-
rulu'ndan oluşmakta idi. Dilediği tak-
dirde cumhurbaşkanı. kurula başkanlık
etmekteydi.
Yüksek Müdafaa Meclisi'nin başlıca
görevi seferberlik bakımından bakanlık-
lara ve kuruluşlara düşen görev ve so-
rumluluklan belırlemek ve planlamala-
nn yapılmasını sağlamaktı.
Böyle bır ıhtiyaç. l'ınci Dünya Sava-
şı'nın ortaya koyduğu "topyekûn savaş"
ve "topyekûn savunma" konseptleriyle
doğrudan ılgilı idi.
Bu teşkilatla 1949 yılına kadar gelın-
di.
b. Bu arada tkınci Dünva Harbi olmu$
ve bu harpten "topyekûn savaş" ve "top-
yekûn savunma" konulannda pek çok
ders alınmış ve ülke güvenlığinın daha
belirgin esaslara göre teminat altına alın-
ması ihtiyacı göz önüne alınarak ; 3 Ha-
ziran 1949 gün ve 5399 say ılı bir yasa çı-
kanlarak "Milli SavTinma Yüksek Ku-
rulu ve Genel Sekreterüği" teşkil edil-
miştir. Kurul, başbakanın başkanhğında
içişleri. dışişleri, maliye. bayındırlık,
ekonomi ve ticaret. ulaştırma, tanm ve
işletmeler bakanlan ıle genelkurmay
başkanından oluşmakta idi.
Kurul, "topyekûn savunma" ve "mil-
li seferbertik" planlannı hazırlamak ve
hükümetçe takıp edılecek "milli savun-
ma potitikasınırT esaslannı belırlemek
üzere ayda en az bır defa toplanırdı.
Cumhurbaşkanı dilediği zaman kuru-
la başkanlık edebilirdı. Milli Savunma
Yüksek Kurulu'nun kararlanndan doğ-
rudan doğruya uygulanabilecek olanlar,
başbakan tarafmdan ilgili yerlere iletilir;
Bakanlar Kurulu'nun kararını gerekti-
renler ise Bakanlar
Kurulu'na sunulurdu.
Buteşkilat 1961 yılı-
na kadar devam etti.
c. 1961 Anayasa-
sı'nın 111 'inci mad-
desi gereği olarak çı-
kanlan 1 \ Aralık
1962 gün ve 129 sayı-
lı yasa ile "Milli Gü-
venlik Kurulu ve Ge-
nel Sekreteriiği" teşkil
edilmiştir. MGK'nin
başkanı cumhurbaş-
kanı olup üyelen: baş-
bakan, genelkurmay
başkanı. içişlen. dışiş-
leri, milli savunma,
maliye, ulaştırma ve
çalışma bakanlan ile
kuvvet komutanlan i-
di. Koalisyon hükümetlerinin ülke ida-
resine girmesinden ve genellikle koalis-
yon hükümetlennin diğer ortak/ortakla-
nnın da başbakan yardımcılığı görevi al-
malan dolayısıy la 129 sayılı > asada son-
radan yapilan bir değişiklikle başbakan
yardımcılan da kurulun tabii üyesi oldu-
lar.
Ayda bir defa toplanan kurul. milli gü-
venlik politikasımn esaslannı belırle-
mek, devlet teşkilatına. her türlü özel
müessese ve teşekküllere ve vatandaşla-
ra düşecek topyekûn savunma ve milli
seferberlik hizmetlerinin ve sorumluluk-
lannın tespitini yapmak ve bu konular-
da gerekli yasal ve idan tedbirlenn alın-
masını saptamak görevleri ile yükümlü
PöRTRE! M. SüAT EREN
/933 yılmda doğdu. 1953 yıhnda
Kara Harp Okulu'ndan, 1968yıhn-
da da Kara Harp Akademisi 'nden
mezun oldu. 1968-1976 yılları ara-
stnda K.K.Kh 'ında kurmav görevi n-
de bulundu. 1976-1977 yıllarında
Kıbrıs ta Alav Komutanhgı yaptı.
1977-1978 arasında 3. Ordu Hare-
kât Başkanlığı görevinde bulundu.
1978yıhnda tuğgeneral oldu, 1981-
1982 yıllarında Genelkurmay Ge-
nel Sekreteriiği görevini yapan
Eren, 1982 yıhnda tümgeneral oldu
ve "Milli Güvenlik Konseyi Genel
Sekreteriiği Koordinatörlüğü "ne
aıandı. Konseyin, 1983 seçimlerini
müteakip anayasaya göre lağvını
tamamladıktan sonra 1984 - 1986
yılları arasında Kıbrıs'ta Tümen
Komutam olarak görev yaptı. 1986
vılında "kadrosuzluk" nedeniyle
emeklioldu. 1986-1994 yılları ara-
sında MGK Genel Sekreter Yardım-
cılığı ve Milli Güvenlik Siyaseti
Başkanlığı görevini yapan Eren,
1994 yıhnda bu görevinden ayrıla-
rak İzmir 'e yerleşti.
MGK Genel Sekreteriiği 'ne,
"Devletin Kavram ve Kapsamı",
" Türkiye'de Bölge Planlamasının
Evreleri" ve " Kendi Belgelerine
GörePKKKimdirveNe Yapmak İs-
tiyor" isimli üç resmi yayın kazan-
dırdı.
lun toplantılanna katılır.
Ancak kurulun tabii üyesi olmadığın-
dan oy ve imza hakkı yoktur. Fakat ko-
nular hakkında görüşlerini belırtebilir.
Kurul. toplantılannı her ay tnuntazam
yapar. Kurulun toplantı tutanaklan ve
kararlan gızlidir. Kurul tarafından karar
alınmadığı sürece, toplantı tutanak ve
kararlan açıklanamaz, yayımlanamaz.
Kurulun gündemi. başbakan ve genel-
kurmay başkanının görüş ve tekliflerini
alarak cumhurbaşkanı tarafından belir-
lenır. Bunlann arzı ve işlemleri, MGK
Genel Sekreterliği'nce yapılır.
Kurulun sivil kanadında bulunan ba-
kanlarca gündeme alınması düşünülen
konular. ya başbakan kanalıyla veya
nel Sekreteriiği'ne
gönderirler. Genel
sekreterlikçe bun-
lar birleştirilerek
kurul toplantısın-
dan yeterli bir süre
öncesinde dosya
halinde kurul üye-
lerinin her birisine
ayn ayn gönderilir.
Böylece kurul top-
lantısının öncesin-
de; konulan, içerik-
lerini ve varsa tek-
lif ediien önerileri
kurul üyeleri ince-
lemiş ve bunlara
karşı varsa kendi
görüş ve önerilerıni
hazırlama imkânı
bulmuş olur. Top-
lantı öncesinde tüm bu hazırlıklar ve il-
gili kuruluşlarla koordinasyon MGK
Genel Sekreterliği'nce yapılır. Kurulun
toplantısı cumhurbaşkanınca açılır ve
gündemdeki sıraya ve süreye göre ilgili
kuruluş yetkilisince sunuşu yapılır. Su-
nulan konu/konulara göre cumhurbaş-
kanı, kurul üyelerinın görüş ve mü-
talaalannı ister. Bu suretle konu müza-
kereye açılmış olur. Her kurul üyesi bir-
birinden bağımsız ve özgür olarak ken-
di görüşlerini, varsa önerilerini söyler.
Konu yeterince müzakere edildikten ve
mutabakat sağlandıktan sonra müteakip
konuya geçilir.
Müzakereler sonunda konuvkonular
üzerinde yapılan değerlendirmelerin ve
Yasa gereği VlGk'nin devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği. toplumun huzur ve güvenliğinin
korunması hususunda alınmasuıı zorunlu gördüğü tedbiriere ait kararlar Bakanlar Kurulu'nca öncelikle dikkate alınır. RE-
FAHYOL hükümeti, 28 Şubat kararlan için üç vadeli bir plan açıklamasına karşın, bugüne kadar somut bir adırn atmadL
idi. Kurul, ülkenin milli güvenliğine yö-
nelik iç ve dış tehdit değerlendirmeleri-
ni de yaparak ve lüzumlu görülen tedbir-
leri de belirleyerek Bakanlar Kurulu'na
bildirmekte idi.
Bu teşkilat, 1982 yılına kadar görevi-
ni yaptı.
d-Halihazıruygulamayagelince, 1982
Anayasası'mn 118'inci maddesine atfen
çıkanlan 2945 sayılı "MflHGüvenlik Ku-
rulu ve Milli GüvenlikKurulu Genel Sek-
reteriiği Kanunu"na göre Mıllı Güven-
lik Kurulu; anayasada öngörüldüğü üze-
re cumhurbaşkanınm başkanhğında;
başbakan, genelkurmay başkanı, milli
savunma bakanı. içişleri bakanı. dışişle-
ri bakanı. kara, deniz ve hava kuvvetle-
ri komutanlan ılejandarma genel komu-
tanından teşekkül etmektedir.
Koalisyon hükümeti olması nedeni ıle
(halinde) başbakan yardımcısı da her
toplantı için yapılan davet üzerine kuru-
doğrudan MGK Genel Sekreteriiği ka-
nalıyla teklif edilir. Kurul üyesi olmayan
bakanlann. MGK'de görüşülmesini dü-
şündükleri konular olduğu takdırde. tek-
liflerini başbakana ıletirler.
Başbakanın uygun bulması halinde o
konu'konular gündem taslağına alınır.
Kurulun askeri kanadında bulunan ko-
mutanlar da gündem konusu tekliflerini
ya genelkurmay başkanı kanalıyla veya
doğrudan MGK Genel Sekreterliği'ne
iletırler
Her ıki halde de MGK Genel Sekre-
teriiği teklif ediien taslak gündem konu-
lannı bırleştirerek olduğu gibi cumhur-
ba^kanına sunar. Cumhurbaşkanı gün-
deme son şeklini verir ve kesinleştirir.
Gündemdeki konular, muhatabı kuru-
luşlara hazırlık yapmalan için MGK Ge-
nel Sekreterliği'nce yayımlanır. Muha-
tap kuruluşlar, belirlenen sürelere göre
sunuş metinlerini hazırlar ve MGK Ge-
önerilerin kurul üyelerince oylama yapıl-
mak suretiyle kabul edilıp edilmeyeceği
yasada öngörülmekte ise de buna hemen
hemen hiç ıhtiyaç duyulmamakta ve ku-
rul üyelerinin tam mutabakatı sağla-
nmaktadır.
Bunda bazı tereddütler olursa konu-
nun bir daha incelenip müteakip toplan-
tıya getirilmesi kararlaştınlarak diğer
konulara geçilir.
Gündem konulannın bu şekılde sunu-
şu ve müzakeresi tamamlanıp mutabakat
sağlandıktan sonra sıra, Milli Güvenlik
Kurulu'nca basına ve kamuoyuna açık-
lanacak olan "basui bildirisi" ile "_sa-
yıh Milli Güvenlik Kurulu Kararı"nin
ve varsa "ekleri"nin yazımı ve kurul
üyelennın imzalannın alınmasına gelir.
Her iki metnin taslak hazırlıklan, ku-
ruluşlann hazırladıklan sunuş metinle-
rine göre MGK Genel Sekreterliği'nce
önceden hazırlanır. Kurulun yaptığı mü-
zakerelerde o konu ile ilgili ortaya konu-
lan görüş ve önerilere göre orada bu tas-
laklar üzerinde gerekli düzeltmeler ve
değişiklikler yapılarak nihai taslak hazır-
lanır. Kurul toplantısı bittiğinde "...sayı-
h Milli Güvenlik Kurulu Karan ve (var-
sa) ekleri" kurul üyelerinin ve cumhur-
başkanınm onayina sunulur. Bu metin
üzerinde kurul üyelerinin varsa yapılma-
sını istedikleri düzeltmeler ve ilaveler
mutabakat sonucu yapılır ve karar met-
nı kurul üyelerinin imzasma sunulur. Bu
karar ve ekleri ile toplantı tutanaklan
"gizli" gizlilik derecesini haizdir. Kurul-
ca aksi yönde bir karar alınmadığı süre-
ce toplantı tutanak ve kararlan ve ekleri
açıklanamaz ve yayımlanamaz.
"... sayılı Milli Güvenlik Kurulu Kara-
n ve (varsa) ekleri" metninın bu işlemi
tamamlandıktan sonrabu metne göre ba-
sını ve kamuoyunu bilgilendirmek üze-
re i
*gjzB"gizlilik derecesine haiz olma-
mak üzere. müzakere ediien konular ve
sonuçlannın ~Bakanlar Kurulu'na bikti-
rilmesine" karar verildiği şeklinde ha-
zırlanan "basm bildirisi" metni MGK
Genel Sekreterliği'nce okunur ve kuru-
lun mutabakatı alındıktan sonra basına
ve kamuoyuna açıklanmak üzere medv a
kuruluşlanna gönderilir.
"\_sayili MilliGüvenlikKaran ve (var-
sa) ekleri" MGK Genel Sekreteriiği'nce
birer üst yazı ile cumhurbaşkanlığına
başbakanlığa ve genelkurmay başkanh-
ğına gönderilir.
MGK Genel Sekreteıüği'nin
görev ve yetkileri
MGK Genel Sekreterliği'nin görev le-
ri, 2945 sayılı "MGK w GK Genel Sek-
reteriiği Yasası"nın 13"üncü maddesin-
de yer almıştır. Yetkileri ise aynı kanu-
nun 14'üncü maddesinde şöyle belirtil-
miştir:
" * Yerine getirilmesinde,
* Takip ve kontrol edilmesınde,
* \ önîendirilmesinde,
* Koordine edilmesinde ve
* Denetlenmesinde"
verilen dırektifler çerçevesinde: cum-
hurbaşkanı, başbakan ve Milli Güvenlik
Kurulu adına yetkilidir. Bu çerçevede
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter-
iiği, bir yandan Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun sekretarya hizmetlenni yaparken
öte yandan cumhurbaşkanı için ''Güven-
lik Danışmanltgı". başbakan için de gü-
venlik karargâhı fonksiyonunu yerine
geunr. Buna göre MGK Genel Sekrete-
n de bır yerde "Başbakaıun Güvenlik
Müsteşan" durumundadır. Genel sekre-
ter yardımcılan da kendi konulannda
"güvenlik müsteşar yardımcılan"dır.
MGK karariannın muhatabı
ve yapılacak işlemkr
a. İki anayasa arasındaki farklılık ve
nedeni
1961 Anayasası'nın H'inci madde-
sinde "-.Milli Güvenlik Kurulu, milli gü-
venlik ile ilgili kararlann almmasında ve
koordinasyonun sağlanmasında yardım-
cdık etmek üzere, gerekli temel görüşle-
ri Bakanlar Kurulu'na bildirir" denil-
mektedir.
1982 Anayasası'nın 118'inci madde-
sinde ise "_Milli Güvenlik Kurulu; dev-
letin milli güvenlik siyasetinin tayini. tes-
piti ve uygulanması ile ilgili kararlann
alınması ve «erekli koordinasyonun sağ-
lanması konusundaki görüşlerini Bakan-
lar Kurulu'na bildirir. Kurulun. devletvn
vaıiığı ve bağımsızlığı. ülkenin bütünlü-
ğü ve bölünmezliği. toplumun huzur ve
güvenliğinin korunması hususunda alın-
masınızorunlu gördüğü tedbiriereaitka-
rarlar Bakanlar Kurulu'nca öncelikle
dikkate annır" şeklindedir.
1961 Anayasası'nın 111 'inci madde-
sinde yukandaki ifade ile 1982 Anaya-
sası'nın 118'ncimaddesinın birinci kıs-
mında yukanda yazılı olan ifade hemen
hemen aynı sayılabilirse de 1982 Anaya-
sası'nın 118'inci maddesinin ikinci kıs-
mındaki ifade anayasa çahşmalan sıra-
sında aşağıda açıklanan gerekçe nede-
niyle ilave edilmiştir
SÜRECEK
ÜZYAZI / ORHAN BİRGİT
Hükümet, Milli Güvenlik Kurulu ka-
rarlannı uygulayacağını kâğıt üzerin-
de kabul ettiğini açıkladı, ama can çık-
mayınca huyun çıkmadığının yeni bir
kanrtını da dünkü bazı gazetelerde Iz-
zet Baysal Vakfı Başkan Yardımcısı
Ahmet Baysal'ın yaptığı açıklama or-
taya koydu.
ızzet Baysal, bu ülkeden kazandı-
ğını kuruşu kuruşunaülkesine döndü-
ren bir iş adamımız. Doğduğu kent Bo-
lu'da olduğu kadar Bolu ile ilgili baş-
ka şehirlerde de trilyonlara ulaşan ya-
tınmlan, yardım kurumlan var. Bolu A-
bant Izzet Baysal Üniversitesi de bun-
lann başında geliyor. Bu üniversite öy-
le göstermelik bir tabela kurumu da
değil, ciddi ve bilimsel bir bilim ocağı.
Baysal'ın yakınları, bu ocağı daha da
büyütmek amacıyla tıp ve mühendis-
lik fakülteleri açılmasını ısteyen sena-
tonun girişimini desteklemek için Çil-
lerile Erbakan'ın kapısını aşındınyor-
lar. Başbakan, eski tanışığı olan ve Iz-
zet Baysal'ın yeğeni Ahmet Baysal'ı
çağırtıp "Bana gelen raporlara göre
okullannızda ateist gençler yetişiyor.
Bu durvmda yardımlannız hayra değil,
şerre gidiyor" diyor. Gönjşme bittikten
sonra Baysal'ı uğurlayan Başbakanlık
Refahsız Uzlaşma Modeli
Ozel Kalem Müdürü, senaryoyu ta-
mamlayan sözleri asansör kapısında
açıklıyor:
"Başbakanımız çok kibardır. Size
söyleyemedi. Üniversiteye 74 eleman
alınacakmış. Partili arkadaşlarımız bir
liste vermişler, ama bu liste kabul edil-
memiş. Rektör sınav açıldığını, oraya
başvurmalannı söylemiş. Böyle olun-
ca da ışlemlerinizin takıldığını belirtti."
Refah Partililerin hızlı ve doymak bil-
meyen bir iştiha ile kadrolaşmaları için
Bolu Üniversitesi'ndeki 74 eleman
kadrosu bile bulunmaz birfırsat olarak
değeıiendirilmek isteniyor. Bır ülkenin
başbakanı, ülkesinin resmi bir üniver-
sitesinde "ateist", yani düpedüz "tan-
ntanımaz" insanlar yetiştirildiğini, o
üniversitenin her şeyi olan bir ailenin
temsilcisinin yüzüne söyleyebiliyor.
Özel kalem müdürü ile de bu "Allah'sız
gençlehn yola getirilmelerini'' Refah
Partisi il başkanlığının rektörlüğe ver-
diği listede yazılı 74 elemanın işe alm-
masında gördüğünü utanmadan nak-
ledebiliyor.
Tansu Çiller, hâlâ partisinin REFAH-
YOL hükümetinde laikliğin güvencesi
olduğu masalını nasıl anlatıp kanrt ola-
rak laikliğe aykın tek kararname ve ya-
sanın çıkmadığını söylüyor. Gerçekten
böyle bir fil yutan yılan masalına kan-
mak için REFAHYOL hükümetinde ba-
kanlık sırasının kendilerine gelmeleri-
ni bekleyen genel başkan yardımcıla-
n olmak gerekiyor.
•••
Ahmet Baysal'ın anlattıklarını doğ-
rulayan bir başka haber, Refah Parti-
si'nin organı olan "Milli Gazete"nin
dünkü sayısında, yine Erbakan'ın ağ-
zından bir demece dayanıyor. RP Ge-
nel Başkanı, partisinin yanlısı Milli
Gençlik Vakfı'nı, genel ve yerel iktida-
nn nimetleri ile beslerken onlardan üni-
versrtelerdeki örgütlenmelerini hızlan-
dırmayı istiyor ve yeni hedef olarak da
kız öğrencileri seçmelerini söylüyor.
Butün bunlann, Refah Partisi'nin
kadrolaşmaya nasıl önem verdiğini
gösteren çeşitli ömeklerden olması,
parlamentodaki siyasi partiler içinde
sağduyuyu temsil edenlerın bır an ön-
ce bir "Refahsız uzlaşma modeli"n\
yaşama geçirmek içm başlattıklan dir-
sek temasının önemini yaşamsal bo-
yutlaragetiriyor. MesutYılmaz, Antal-
ya'da "Bölünmüşlüğü ve dağınıklığı
gidermenin yolu suni müdahalelerde-
ğildir. Dışandan bazı köşe yazariannın
kendilehni tabanın yerine koyarak akıl
vermeleri doğaldır. Tabandaki bütün-
leşme için bu partilerin tüzelkişilikleri-
ni koruyarak iktidar ortaklığında bir-
leşmelerigerekmektedir" derken kuş-
kusuz bazı iyi niyetli, ama gerçekler-
den uzak kişilerin bir ANAP-DYP bü-
tünleşmesini amaçlayarak yaptıklan
önerileri yanıtlıyor.
Ama aynı yanıtı, DSP ile CHP'nin tek
potada toplanmasını önerenler için de
sağlam bir reçete olarak görmek ge-
rekmiyor mu?
Baykal ve bazı arkadaşlan, Bülent
Ecevit'in "refahsız uzlaşma modeli"
karşısında ne yazık ki suyu yokuşa
sürmeyeyöneliyorlar. CHP Genel Baş-
kanı, istense derhal uygulamaya ko-
nulabilecek bir çözüm yolu için önce-
likle bir CHP-DSP bütünleşmesinde
niçin ısrarcıdır? Hele bunu yaparken
eski genel başkanına karşı eleştiri do-
zunu niye arttırmakta, genel sekreteri
Adnan Keskin'i özellikle niye görevli
kılmaktadır?
Bunu anlamak kolay değildir...
Ama bakınız, politikada kolaylıkla
anlaşabilen, üstelikfarklı düşünce sa-
hipieh de var. Ecev'rt, dün sabah De-
mokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı
Hüsamettin Cindoruk'a "kutlama"
adı attındagidiyor ve sadece Refah'sız
uzlaşma modeli ile ilgili düşüncelerin-
de değil, anayasanın gerektirdiği uyum
yasalannın çıkması için de tam destek
sözü alıyor.
Önceki gün sevgili Cüneyt Arcayü-
rek, ruh yapısının adeta cemaziyülev-
velini tanıdığı Deniz Baykal'ın dörtlü
model önerisini yokuşa süren tutumu-
nu perde önüne çıkanyordu.
CHP Genel Başkanı, medya ile ba-
şanlı dirsek temasının sarhoşluğu ıçin-
de, yeni bir bunalım teorisini yaşama
geçiriyor olmalı.
Ben, Cumhuriyet Halk Partisi içinde,
böyle bir teoriden medet umarak RE-
FAHYOL'un ekmeğine yağ sürmek is-
teyenlerin bu kadar başıboş bırakıl-
masına razı olmayacakların da bulun-
duğunu sanıyorum.
GUNDUZ GOZUYLE
MELİH CEYDET ANDAY
Hurafeler
Gazetemızde okuduğum bir habere göre, Türki-
ye Diyanet Vakfı Kadın Kollan, geçen gün Anka-
ra'da "Hurafeler" konulu bir toplantı düzenlemiş.
Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da bu
toplantıda, "nazar boncuğu, muska" gibi inançla-
rın da hurafe olduğunu söylemiş ve şu sözleri ek-
lemiş:
- Dalkavuk din adamından kurtulmadıkça bu ül-
ke bu durumdan kurtulamaz.
Demek bir de "dalkavuk dın adamı" çıktı ortaya.
Dalkavuk din adamı kime dalkavukluk ederken hu-
rafeleri uyduruyor? İyi anlayamadım. Ama Baş-
kan'ın, dini hurafelerden ayırmak, temizlemek is-
tediği belli.
Peki ama nedir hurafe?
Türkçe Sözlük şöyle diyor:
"Dine sonradan girmiş boş inanç." """ ''''•
Arapça olan bu sözcüğün kökenini bilmiyorum,
ama bence hurafelerin dine sonradan girdiği doğ-
ru değildir; bütün dinler boş inançlarla kurulmuş-
tur, ama bunlara "boş inanç" denmez de, sadece
"inanç" denır. Dinler inançlara dayanır. Bu inanç-
lan yadsımak. dini yadsımakla birdir.
Örnek olarak isa dinıni ele alalım.
Ansiklopedi şöyle diyor İsa için:
"Hıhstiyanhğın kurucusu. Islam dinine göre Is-
railoğullanna gönderilen peygamberlerden biridir;
dört kutsal kitaptan üçüncüsü olan Incil Haz. İsa 'ya
vahyedilmiştir. Ibranice Yeşu (Yunanca Jesus, La-
tınce lesus) olan adı 'Yehova'nın yardımı' anlamm-
daki yehoşua (yah: 'Yehova' ve hoşia: yardım) söz-
cüğünden gelir, Mesih (Ibranice Maşiah: 'meshe-
dilmiş, kutsal yağla kutsanmış'; Yunanca Hristos,'
Latınce Chrıstus) adı, Israiloğullannın Hz. Davut
soyundan gelerek yeryüzünde Tann'nın egemen-
liğini kurmasını bekledikleri kurtancı kralla özdeş-
leştirilmesınden kaynaklanır. Yeni Ahit'teki metin-
tere göre Yahuda kralı I. Herodes (Büyük) döne-
minde Beytlehem 'de, Hz. Davud soyundan gelen
Yusuf'un bakire nişanlısı Meryem'/n oğlu olarak
doğmuş, Herodes'in ölümünden (IÖ 4) sonra Ce-
lile'deki Nasıra kentine getirilmiş, 30 yaşlannda
'Vaftizci'o/arak bilinen Yahya peygamber tarafın-
dan Şeria ırmağında vaftiz edilmış, Celile dolayla-
nnda mucizeler gerçekleştirerek öğretisini yayma-
ya başlamış."
Okumayı burada keselim.
Önce belirtmek gerekir ki, bu bilgilerin hiçbtri bel-
gelere dayanmaz; dahası böyle bir kişinin yaşayıp
yaşamadığı bile belli değildir.
Ama Meryem'in Isa'yı Tanrı'dan (Kutsal Ruh ara-
cılığıyla) doğurduğuna, demek onun Tann'nın oğ-
lu olduguna, öldükten sonra göğe uçtuğuna inan-
mayan kişrye hıristiyan denmez.
Peki, bunlar hurafe değil midir?
Hurafe sözcüğü için ansiklopedide "boş inanç"
maddesine bakmakgerekir. Bu sözdeki "boş"söz-
cüğü gerçı inanç 'ın yüceliğini sarsar gibidir. Ama
buna aldırmamalı, inançlan yaratan insan dehası-
dır.
Diyeceğim. hurafe, dine sonradan katılmış değil,
dinin başında yer almıştır. **•.«*,-Ü^Ö
Liderlerin hükümet turu
Ecevitile dndoruk
'rejimV konuştular
Ecevit: Rejim nasıl esenliğe çıkanlabilir
diye ön görüşme yaptık.
CİndOmtC: Yeni hükümet programını
ortaya koymak gerekir.
ANK\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ecevit genel
başkanlığa seçilmesi nede-
niyle ziyaret ettiği Demok-
rat Türkiye Partisi (DTP)
Genel Başkanı Hüsamettin
Cindonık ile rejimin laik-
demokratik niteligine iliş-
kin kaygılarını görüştü.
Ecevit. REFAHYOL'un
uzunca bir süre iktidarda
kalmasının rejim açısından
yaratacağı sıkmtılar konu-
sunda görüş bırliğı içinde
olduklannı vurguladı. DSP
liderinin, çokpartılı hükü-
met seçeneğı sunduğunu
kaydeden Hüsamettin Cin-
doruk ise "Bu hükümetin
programını da ortaya koy-
mak gerekir" açıklamasını
yaptı.
Kuflama ayareti
DSP liden Ecevit, yakla-
şık bir saat süren görüşme-
den sonra yaptığı açıklama-
da. "kutiama" ziyaretinde
ülke sorunlannı da ele al-
dıklannı bildirdi. REFAH-
YOL hükümetinden duyu-
lan sıkıntılar konusunda
görüş ahşverişinde bulun-
duklannı bildiren Ecevit,
"Vatandaşın bu hükümet
giderse hükümet boşluğu
olmasın kavgısı var. Biz o
kav gıvi gidermekiçinhükü-
metseçenekleriönerdik. RP
ojianna BBP oylannı ekle-
sekdebunun karşısında 383
ov var. Bunlararasından bir
atternatif hükümet çıkar"
dedi. Ecevit. "SayınCindo-
ruk'un zengin bir devlet de-
nejimi var. Kendisi>1e rejim
nasıl esenliğe çıkanlabilir
diye ön görüşme vaptık.
Önümüzdeki günlerde bu
tür görüşmeler sürecek"
açıklamasını yaptı. DSP li-
deri, Cindoruk'un TBMM
Başkanlığı dönemınde ger-
çekleştirilen anayasa deği-
şikliklerine uyum yasalan-
nın da bır an önce çıkanl-
ması gereğıne dikkat çeke-
rekşunlan söyledı:
"O anayasa degişiklikle-
ri de yetmez. Susurluk ola-
yında bir noktanın ötesine
gecüeme\«cegi kavgısı yer-
lesmiş durumda. Bİzim
Başbakanlık Denetleme
Kurulu'nun özerkleşmesi
konusundaönerimizdikka-
te alınmadı. Vargı bağımsız-
bğı ile ilgili anayasa değişik-
liği iinerisi verdik. DSP dı-
şuıda tek bir imza gelmedi.
Sayın Cindonık kendisi ve
arkadaşlannın bunu zevkle
imzalayacağını söyledi.'
Anav asanın milletvekİlleri-'
nin sendika ve meslek ku-
ruluşlannda görev aunala-
rını engelleyen 82. maddesi
değiştirilmelidir. Dünyada;
böyle bir sınuiamamn eşi'
yok. Partilerarası komis-
yonda ele alınması için bu-
konudald önerimizi TB-
MM Başkanlığı'nasunaca-
ğız. Sendikalann da desteğj-
ni bekliyoruz. Geçen sefer'
umduğumuz destegi bula-,
mamışük."
Devrim paketi
Cindonık da yaptığı.
açıklamada, Ecevit'in reji-f
mi işletmek için çaba gös-'
terdiğini belirterek görüş-,
menin sadece hükümet bu-i
nalımıyla sınırlı tutulmadı-1
ğını söyledi. "Rejimi yerine
yerleştirmek için uzun so-'
luklu hükümet prognunını -
ortav'a kt>ymak gerekir'' di-'
yen Cindonık. demokrasi1
devrim paketinin hazırlan-'
masınm zorunlu olduğumr
dile getirdi. Cindonık,
Meclıs'in denetim görevi-'
ni yerine getirmediği konu-i
sunda Ecevit'le aynı görü-'
şü paylaştıklannı kaydetti..
Cindoruk, "DYP'sizbir hü-'
kümet formülü üzerinde-
durdunuz mu" sonısuna,'
"Ecevit'in formülü çokpar-'
tili koalisyon. Hükümet
prognunı da ortaya çıksın.'
Hükümctler önlerine'
hedeflerini koymadıklan
zaman çabuk dağüıyorlar"
yanıtını verdi. '