04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 1997 CUMARTESİ HABERLER Aydınlık eylemine soruşturma • ANKARA (UBA)- "Sürekli Aydınlık Için 1 Dakika Karanlık" eylemini Haymana'da gerçekleştiren Banş Partisi (BP), HADEP, CHP ve DSP ilçe başkanlan hakkında soruşturma açıldı. Haymana Cumhuriyet Savcıhğı, BP İlçe Başkanı Yılmaz Keskın, HADEP ilçe Başkanı Mehmet Karaca, CHP İlçe Başkanı Ali Sıvacı, DSP İlçe Başkanı Doğan Ünal'ın ifadelerini aldı. 'Ağabeybizi dinleniB' • Haber Merkezi - Sanatçı Şanar Yurdatapan yazılı bir açıklama yaparak, binlerce insanın telefonlannın polis tarafından dinlenmesine karşı çıktı. Yurdatapan, tûm yurttaşlara, Içişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara DGM ile tûm illerin emniyet müdürlükleri ve karakollanna telefonla 'Ağabey bizi dinleme' mesajını iletmeleri çağnsında bulundu. Yurdatapan 'dinlenen' değil, 'konuşan' Türkiye isteyen herkesi bu kampanyaya katılmaya çağırdı. Hîamide sosyal karartar alınsm' • BEYŞEHtR(AA)- Devlet Bakanı Nevzat Ercan, camilerin geçmişte sadece 5 vakit namaz kılmak için ibadethane olarak değil, sosyal amaçlı ve yöre insanlannın her türiü sonınlannın ele alındığı, toplantılann yapıldığı, kararlann alındığı mekânlar olarak da kullanıldığını belirterek "Bugün buna muhtacız. Bu camiler sadece ibadet edilen mekânlar olarak görülmemeli. Bunun altını özellikle çiziyonım. Burada çok önemli konular görüşûlmeli, konuşulmalı, birtakım kararlar da burada alınabilmelidir" dedi. RP'denduafi açılış • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, SSK Ankara Eğitim Hastanesi'ni dualı törenle açarken, RP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın tören alanındaki sanklı kişilerle bir süre sohbet etmesi dikkat çekti. Ankara Tabip Odası açılışa tepki göstererek, sağlık hizmetlerini özelleştirme politikası izleyen hükümetin yeni kamu hastaneleri açmasının büyûk bir çelişkı olduğunu bildirdi. Müttefik askerlere anma • Istanbul Haber Servisi - Birinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'de şehit olan müttefik askerleri, Feriköy Katolik Mezarhğı'nda düzenlenen törenle anıldı. Törene Macaristan, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti 'nden büyükelçiler, konsoloslar ve savunma ataşeleri katıldı. Törende Türkiye'yi, 3. Kolordu ve Batı Garnizon Komutanı Kcrgeneral Edip Başer ile bazı subaylar temsil etti. SSK'ye danbe yargı yohında • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP, SSKve " Emekli Sandığı mallannın satışına olanak tanıyan yasalan Anayasa Mahkemesi'ne götürmeye hazırlanıyor. CHP Grup Başkanvekili Oya Arash, bu yasalan Anayasa Mahkemesi'ne götürmek için CHP'nin milletvekili sayısının yetmediğine dikkat çekerek, TBMM Genel Kurulu'nda bu yasalar görüşülürken karşı çıkan milletvekillerini destek vermeye çağırd:. Nüflıs cüzdanımı, mavi kartımı, sigorta kartımı, ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür TAYFUNACAR DSP milletvekili, İstanbul Üniversitesi'nde meydana gelen öğrenci olaylarını değerlendirdi Çağatı solcıdaıi suçladı Yabancı yazarlar 'Demokratik ülkelerde polis üniversiteye giremez' DEVRİM SEVİMAY "Düşünceye Ozgürlükcük" kitapçığının yayıncılan arasında yer alan ve halen İstanbul da bulunan 12 ayn ülkeden 19 yabancı yazar ve şair, demokratik ülkelerin hiçbirinde polisin üniversiteye girmediğine dikkat çekerek bilim ve tartışma ortamının yaratılması gereken üniversitelerde polisin varhğının güvenlikten çok 'düşünceye baskı' yarattıgını savundular. Oncekı gün forum düzenlemek üzere gitrikleri İstanbul Üniversıtesi'nde polisle karşı karşıya gelen yazar ve şajrler. polisin tutumunu *her an pattamaya hanr bir bomba' olarak değerlendirdıler. İstanbul Barosu'nun Martı Sanatevı'nde kendilen adına verdiği kokteyle katılan yazar ve şairler önceki gün lÜ'de meydana gelen öğrenci olaylanyla ilgili endişelerini Baro Başkanı Doç. Dr.Yücd Sayman ve diğer avukatlara anlattılar. Dernek 2. Başkanı ve Hapishanedeki Yazarlar Komitesi Başkanı ABD'li Joanne Leedom-Ackerman olayın şaşkınlığını hâlâ üzerinden atamadığını belirterek "Biz düşünce özgürlüğünden konuşacağuruzı düşünüyorduk. Ancak oraya vardığımızda yüzlerce polisle karşılaştık. Bir anda patlayacakmış gibi duruyorlanü. Neden bu kadar çok polis olduğunu anlayamadık"* dedi. Polisin üniversitede bulunmasının bılim ve fikir tartışmalanna 'cesaret' vermedığini belirten Ackerman. "Bize hiçbir sert turum göstermediler. Ancak btzim dışımızdakilere ne yapacaklan hep kafamızda bir endişe olarak kalacak" dedi. Ingiltere'nin en büyük edebıyat ödülü olan 'Booker Prize'nin sahibi ünlü İskoç yazar James Kebnan da, polisin öğrencilerin üzerine gitmesinin ince bir çizgiye bağlı olduğu izlenimini edindiğini kaydetti. tÜ'de karşılaştıklan havayı "Çok tehlikeuydi" sözleriyle anlatan Kelman, "Eylemci öğrenciyle polisi aynı yere koyduğunuzda dünyanın her yerinde sonuç caüşmadır" dedi. Hint asıllı Alman şaır ve gazeteci Rajvinder Singh, kendisinin de öğrencilik yıllârinda bir e'ylemci olduğunu ve gençleri çok iyi anladığını belirterek "Onlan poKsle tutmak yanhştır. Bu. daha fazla zrtlaşmayı doğurur. Benim ülkcmde polis asla üniversiteye girmez. Lniversitenin ayn bir guvenlik birimi olmabdır" onenlennde bulundu. Kanada'nın Quebecli PEN Başkan Yardımcısı şair Louise Gareau Des- Bois ise şaşkınlığını şöyle ifade etti: "Buradaki üniversHe yt'nçliği ile benim ülkeminkiler geceyle gündüz gibi. Sizin üniversitenizdeki durum fecL Polis tarafından yönetildiğinizi hissediyorsunuz. Ghtiğiıniz Beyazıt Meydanı'nın her yerinde polis vardı. İlerici bir gencin polis devletinde yaşaması çok acı_" Türkiye'ye daha önce dört kez geldiğini, en son 1989'da gördüğünde ise üniversitenin durumunun daha iyi olduğunu vurgulayan Bois, Kanada'daki öğrencilerin tek sorunlannın iyi bir ış bulmak olduğunu, çünkü her şeyin zaten onlann ıstediğı gibi gittiğini belirtti. Kanadah öğrencilerin de zaman zaman eylemler yaptığını kaydeden Bois, "Ancak polis onlan rahat bırakır. Asla dövmez. Dokunmaz bile" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'nin. İstanbul Üniversitesi'ndeki olaylarla ilgili hazırladığı rapor İstanbul milletvekilleri arasında tartışmalara yol açarken; NamiÇağan'ın "80 bin öğrend- nin yüzde 60'ı MflKGörüşyanhsı, RP sem- patizam. Olayian çıkaranlar solcu öğren- ciler" yolundaki görüşü tepkilere neden oldu. İstanbul Milletvekili Erdoğan Top- rak itirazlan ile izlenimlerini ayn bir ra- por haline getirirken Genel Başkan Yar- dımcısı Cevdet Servi "Ülkücüler ve tslam- cı öğrenciler korunu>or. Sokağa çıkmala- nna gerek yok. Soku öğrencüersahipsiz ol- duklanndan sokakta mücadele vermek zonında kalıyor" dedi. DSP'nın önceki gün yapılan grup top- lantısımn basına kapalı bölümünde İstan- bul milletvekilleri Namı Çağan, Ziya Ak- taş ve Erdoğan Toprak'ın hazırladığı is- tanbul Üniversitesi olaylanna ilişkin rapor ele alındı. Alınan bilgiye göre Çağan şu açıklamalan yaptı: "İstanbul İJniversitesi'nde sessizçoğun- • DSP'nin gnıp toplantısının basına kapalı bölümünde, istanbul milletvekili Nami Çağan'm "Olaylan solcu öğrenciler çıkanyor" yönündeki görüşü tepkilere neden olurken Ecevit, raporun yeniden yazılmasını istedi. luğun büyük bölümü Milli Görüş'çü. Bu kesim olaylara kanşnuyor. Bir an önce me- zun ounaya ve devletin kilit noktalanna yerieşmeye çabalıyor. 80 bin öğrenci var. Bunlann yüzde 6O'ı Milli Görüş yanhsı, RP sempatizam. Yaptığımız temaslar ve incetemeler sonunda olaylan soku öğren- cilerin çıkardığını tespit ettik. 300-500 öğ- renci ile 80 bin kişiyi idare etmeye çahşıvor- lar. Sol ve sağ gnıplar provokasyonlarta kendilcrinetaban bulmaya çahşıvor. Soku- iaria ülkücüler kavga ederken ıslamcılar seyrediyor. Ancak bazı İBDA-C yanhsı öğ- renciler sokularia biriikte kav gaya giriyor. Sosyal demokrat öğrenciler de solculara destek oluyor." Tartışmalar üzerine Çağan'ın "Ben ho- calık yaptım, ouradaki yapıyı iyi biUyo- rum" karşılığını verdiği öğrenıldi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in de tartış- malar sırasında "Bunlar Milli Görüş yan- hsı nu, yoksa İslami kesimin sempatizanı mı? Örneğin aralannda Fethullah Gülen grubu da var mı" sorusunu yönelttiği ak- tanldı. Çağan'ın bu soruya "Hayır yok, bunlann hepsi RP sempatizanr karşılığı- nı verdiği bildirildi. Ecevit, raporda imza- sı bulunan Çağan ve Toprak'ın anlaşama- ması nedeniyle raporun yeniden yazılma- sını istedi. Alınan bilgiye göre, tartışma- lar sırasında Selvi de şu görüşleri dile ge- tırdi: "Oiayian soku öğrencDerçıkardı tes- pitine katılmıyorum. Ülkücü öğrencüeri polis koruyor. İslamcı öğrenciler de Milli Görüş ve diğer İslami gnıplar tarafından korunuyor. Her istediklerini yaptınvorlar. Solcu öğrenciler sahipsiz, kimse tarafın- dan korunmuyorlar. Bunun için sokakta mücadele vermek zorunda kalıvoriar." Türk Nöroloji Derneği, Türkiye Kas Hastalıklan Demeğive İstanbul Tıp Fakuhesi Nöroloji Anabiüm Dak çahşanlan Prof. Coşkun Ozdemir'e, mesleğe katkılan nedeniyle plaket ve ödül verdiler. Törende aynca, Dr. RobertR. Young ve Dr. John Nevvsom Davis, nöroloji alanındaki son gelişmelerle ilgili birer büdiri sundular. (Fotoğraf: SAADET USLU) Özdemir'eödülve plaket Meslektaşlan, Prof.Ozdemir'e şükranlannı sunmak J için İstanbul Tıp Fakültesi'nde bir tören düzenlediler İstanbul Haber Servisi - istanbul Tıp Fakül- tesi Nöroloji Anabilün Dalı çahşanlan, mes- leğe katkılan nedeniyle Prof. Dr. Coşkun Öz- demir için bir şükran töreni düzenledi. Tören- de, meslektaşlan, Prof. Coşkun Özdemir'in üstün kişiliği ve azmi sayesınde nörolojiye bü- yük katkılan bulunduğunu anlattılar. Meslektaşlan, Prof. Dr. Coşkun Özdemir'in uzun hizmet yıllanna şükranlannı sunmak için dün İstanbul Tıp Fakültesi'nde bir şükran tö- reni düzenledi. Özdemir'in bitmez tükenmez bir enerjiyle dolu, dürüst ve açık bir insan ol- duğunu belirten Nöroloji Anabilün Dalı Baş- kanı Gencay Gnrsov, "Ondan çok şey öğren- dik" dedi. Emekli Nörolog Prof. Dr. Edip Ak- din, 1953 yılında Haseki Hastanesi'nde asis- tan olarak göreve başlayan Özdemir'in nöro- lojiye büyük katkılarda bulunduğunu söyledi. Özdemir'in daha o yıllarda kas hastalıklany- la ılgilenmeye başladığını belirten Akdin, "Ben bunu yadırganuşüm. Ancak şimdi tıp çokgelistL Kashastalaniçin yeniumutiardoğ- du. Coşkun, uluslararası bifim demekleriyle te- mas kurdu. bu konunun uzmanlaruu Türki- ye'ye getirdl Bu iliskikri bizinı için çokyarar- h oİdu" diye konuştu. Dr. FevzaDeymeerise Özdemir'in çalışma- lannın, bugüne kadar hiçbir tanı konamayan ya da yanlış tanı yüzünden yanlış tedavi gö- ren kas hastalan için umut olduğunu vurgula- dı. Deymeer, Özdemir'in kısa özgeçmişüıi de şöyle anlattı: *1952'de İstanbul Tıp Fakultesi'ni bitiren Özdemir, 1957'de nöroloji uzmanu 1960'ta do- çentoldu. 1963-64yıllânnda Danimarka ve İn- giltere'de mesleki çaltşmalar yapan Prof. Öz- demir, 1968'de İ.Ü.Tıp FakiUtesi'nde öğretim görevfisi olarak çalışmaya basladL Özdemir, 1969-1971 yıllan arasında Bostonve Harvard tıp fakültelerinde mesleki çauşmalannı sür- dürdü. Bu süre \e sonraki yıllarda noromüs- küler hastalıklar1 konusunda çeşitli araştırma- lar yapan Prof. Özdemir'in çok sayıda yerli ve yabana ya>ını bulunuyor." Ayhan Carkın 'Sorguda Çillerler soruldu' ANKARA (UBA) - Susur- luk kazasinın ardından ortaya atılan iddialar sonucu tutukla- narak cezaevine konulan Özel Tim görevlilerinin, TB- MM Susurluk Araştırma Ko- misyonu'na yaptıklan açıkla- malar, devlet içindeki yasadı- şı örgütlenmenin Susurluk kazası öncesinde emniyet gö- revlileri tarafından bilindiği- ni ortaya koydu. Ayhan Çar- kıa ifadesinde Ömer Lütfü Topalcinayetiyle ilgili sorgu- landığı sırada emniyet görev- lilerinin kendisine "Yetkili Tansu ÇiDer, Mehmet Ağar, İbrahim Şahin. Finansör de ÖzerÇîUer" dediklerini söy- ledi. Kendisinı 'laik ve demok- rat bir kisi' olarak tanımlayan Çarkın, ANAP'lı YaşarOku- yan ile Agâh Oktay Güner'in kendisine Almanya'ya götür- me vaadinde bulunduğunu da belirtti. Çarkın "Almanya'ya göndereceklerdi bizi. Mesut Yılmaz'uıkardeşininyanına" iddıasında bulundu. Abdul- lah Çatiıvı Mehmet Özbay kimliği ile tanıdığını ve bir- iikte çapkınlık yaptıklannı anlatan Çarkın. "Onun Çatlı olduğunu bilseydim, yakaiar, adalete teslim ederdim" diye konuştu. Çarkın, kendisine firsat ve- riknesi halinde Topal cinaye- tini 15 günde çözeceğini ile- ri sürdü. Bucak'ın şoförü Abdulga- ni Kızdkaya ise Çatlı'nın Si- verek'e geldiğini söyledi. Bu- cak'ın korumalanndan Mus- tafa Altmokda. Çath'yı Meh- met Özbay olarak tanıdığını ifade eti. EnverUluise Çat- lı'nın üzerinden kokaın çıktı- ğını doğruladı. Ercan Ersoy, Çath'yı Meclis'e birçok kez bıraktığını söyledi. Bazı bakanlıkların yasal düzenleme olmaksızın gerekli çalışmalan yapacağı bildirildi MGK önerilerine6 kısa vadeli9 adımlar ALİER Nüfus cüzdanımı, kaybettim. Hükümsüzdür. MELİH TEKİN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Guvenlik Kurulu'nun (MGK) 28 şubat top- lantısından çıkan önerilerin Bakanlar Kuru- lu karanna dönüştürüldügü yolunda bir açık- lama yapılmamasına karşın bazı bakanlıkla- nn yasal düzenleme olmaksızın gerekli dü- zenlemeleri yapabileceği bildirildi. Içişleri Bakanlığı'nm kıhk-kıyafet mevzuatının uy- gulanması; Adalet Bakanlığı'nın da devrim yasalan için savcılara hare- kete geçmeleri konulannda genelgeler yayımlayabile- cekleri, Kuran kurslannın denetime alınabileceği kay- dedildi. Hükümetin, yeni yasal düzenleme gerektir- meyen adımlardan bazılan- nı, MGK'nin mart ayı ola- ğan toplantısından önce at- mayı planladığı öğrenildi. Uygun bulduğunu açıkla- masmakarşın MGK'nin be- lirlediği 18 maddelik ön- lemler dızısinin yenne geti- rilmesi konusunda belirli bir takvim ortaya koymayan hükümetin MGK'yi oyala- dığı görüşü yaygınlaşırken Bakanlar Kurulu karan ya da yeni yasaya gerek olmak- sızın bazı düzenlemelerin yapılmasında bakanlıklann inisiyatif kullanabilecekle- rine işaret edildi. tçişleri Bakanlığı'nın, kı- hk-kıyafet mevzuatına ay- kın davranan kişiler hakkın- da kolluk güçlerinın hareke- te geçmeleri uyansını ıçe- ren bir genelge yayunlamasımn bir ön adım olabileceği belirtiİdi. Aynca, tekke ve der- gâhlann kapatılması, bu tür yerleri kuranlar hakkında yasal kovuşturma yapılması konu- sunda bakanhğın kesin iradesini ortaya koy- masımn sorunun çözümü için gerekli oldu- ğuna işaret edildi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün pompalı tüfek satışlannın belirli bir sistematiğe ve ya- sal sürece bağlanmasına ilişkin yasa taslağı hazırlıklan yaptığı bildirildi. Adalet Bakanlığı'nın da, savcılan; anaya- sadabelirrilen devletin temel niteliklerine ay- kın eylemlere göz yumulmaması ve yasala- ra aykınlıklann sonıştunılması konusunda uyarmasının, MGK'nin 'yasalann uygulan- masrm içeren istemini karşılayacağı bildiril- di. AKPM raportörleri. Bizim aileden misiniz' sorusuna yanıt arıyor Türkiye'ye aday ülke muamelesi Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) raportörleri Walter SchwBnmer ve Andreas Barsony nin. bu hafta tstanbul ve Ankara'da gerçek- leştirdikleri temaslann, Avrupa Konse- yi'nin, üyeliğe yeni kabul edilecek es- ki Doğu Bloku ülkeleri için oluşturdu- ğu 'Momitoring' (izleme) mekanizma- sı çerçevesinde yapıldığı belirtiİdi. İs- tanbul ÜniveTsitesi Siyasal Bilgiler Fa- kültesi Öğretim üyesi Prof.Dr.Bakır Çagiar. AKPM'nin geçen yıl Türki- ye'nin izlenmeye ahnması yönündeki karannı anımsatarak, kendisiyle de gö- riişen raportörlerin çalışmalannı bu cerçevede yaptıklannı anlattı. AB'ye üye ülkelerin Hınstiyan De- mokrat partilerince yapılan. "Türki- ye'nin Avrupa medeniyeti içinde yer alamayacağı" yönündeki açıklamasın- dan ve Istanbul'un benzer faktörlerin etkisiyle 2004 Olimpiyat oyunlannın aday kentleri arasına alınmamasından sonra Avrupa Konseyi de Türkiye'yi "Bizim aileden mian?'' testine tabi tut- tu. Schvvimmer ve Barsony'nin bu haf- ta başında lstanbul'a gelerek yaptıkla- n görüşmelerin bu cerçevede yapıldı- ğı ortaya çıktı. Uzun süre Türkiye'yi Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde hükümet aja- nı (savunma avukatı) olarak temsil e- den Bakır Çağlar, gazetemize yaptığı açıklamada, AKPM'nin geçen yıl al- dığı bir kararla, yoğun insan haklan ih- lalleri ve beklenen demokratik adım- lann atılmaması nedeniyle Türkiye'yi izlemeye aldığını anımsatarak, Ülke- mizde temaslannı sürdüren raportörle- rin 'monhoring' (izleme) mekanizma- sı kapsamında rapor hazırlamak üzere çalışmalar yaptığını açıkladı. Çağlar, Schvvimmer ve Barsony'nin iki temel sorun üzerinde durduklannı vurgula- yarak şöyle konuştu: "Birinci sorun anayasa ile ilgilL 1982 Anayasası'nın. bireye karşı deviete üs- tünlük tantdığuu belirttiler. Demokra- tik, BberaL hukuk sisteminde bunu kav- ramakta güçlük çektiklerini anlattüar. Üzerinde durduklan ikinci önemli ko- nu da insan haklan ihlalleri. Terörle mücadelede insan haklanna getirilen snurlamalann kabul ediiebileceğini, a- ma terörie hiç ilgisi ounayan kişi ve gruplann haklannın çiğnenmesinin nasıl açıklanabileceğini sordular." 1Ü_ Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğre- tim Üyesi Doç.Dr Naz Çavuşoğhı da, AKPM raportörlerinin sürekli 'biz bh- aileyiz' temasını işlediklerine dikkat çekerek,"Çok samimi olarak, Türld- ye'nin bu ailenin bir üyesi olup olama- yacağını anlamaya çalişıyıorlar" dedi. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda Adalet Bakanı ile müsteşannın yer almama- sı koşulunun öncelik taşıdığı yargı bağım- sızhğının sağlanması konusunda yasal dü- zenleme yapılması gerektiğine işaret edilir- ken, Adalet Bakanı Şevket Kazan'uı eski Sin- can Belediye Başkanı Bekir Yıküz'ı ziyare- tinin ardından gündeme gelen yargıyı etki al- tında bırakıcı davranışlardan kaçınılmasının da önemli olduğu kaydedildi. Kuran kurslan konusunda da, siyasi iktidann, Diyanet Işleri Başkanlığı'nın bilgisi dışında açılan kurslann dene- tim altına alınarak kapatılma- sı çerçevesinde bir genelge yayımlamasınm ve iradesini ortaya koymasının yeterli ola- cağı kaydedildi. RP Grup Başkanvekili Sa- Kh Kapusuz ise, Türkiye'de Diyanet Işleri Başkanlığı'- ndan izin alınmaksızın bir tek Kuran kursu açılmadığını ve açılamayacağını savundu. Ka- pusuz, şu anda 5 bin 241 Ku- ran kursunda 155 bin 976 öğ- rencinin eğitim gördüğünü, bunlardan 21 bin 144'ünün hafizlık yaptığını, öğretici sa- yısmm 5 bin 511 olduğunu açıkladı. Kapusuz, bu kursla- nn tamamının denetlendiğini söyledi. Kapusuz'un bu savlanna karşm, Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağbun, Kuran kurs- lannın 1994-95 yıllânnda de- netlenemediğini açıklamıştı. Susurluk komisyonu Rapor yazımını ANAP'hlar protesto etti • Tansu ve Özer Çüler'in dinlenmesinden vazgeçilmesini protesto eden ANAP'lı Yaşar Topçu ve Metin Öney, rapor yazımı için yöntem belirlemek amacıyla yapılan dünkü toplantıya katılmadılar. Komisyon Başkanı Elkatmış, Topçu ve Öney'i telefonla arayarak yeniden davet edeceklerini açıkladı. Komisyon Sözcüsü RP'li Bedri fncetahtacı, "ANAP'lı üyelerin hazırlayacağı raporun yüzde 90'ına imza atanm" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çahşma süresinin yetersizliği bahanesiyle, DYP Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Tansu ÇiDer ile eşi Özer Uçuran Çiler'in dinlenmesinden RP'li Başkan Mehmet Elkatmış' ın çark ctmcsiyle vazgeçen TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu, rapor yazım çalışmalanna ANAP'lı üyelerin protestosuyla başladı. Komisyonun, rapor yazımında yöntem belirlemek amacıyla yapılan dünkü toplantısına, alternatif rapor hazırlama karan alan AN.\P'lı üyeler Yaşar Topçu ve Metin Oney katılmazken, Başkan Elkatmış iki üyeyle görüşerek komisyona davet edeceğini bildirdi. « Komisyonun CHPIi üyesi Fikri Sağlar, Meclis araştırmasımn Meclis soruşturmasına dönüştürülmesini isteyeceğini açıkladı. TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'nun dünkü toplantısı, ANAP'lı üyelerin "toplanfjlara kaühnama' protestosunun gölgesinde yapıldı. Komisyon üyeleri, başlangıçtan beri yürütülen 'uyvmîu' çalışmanın devamı için ANAP'lı üyelerin yeniden komisyona çağnlması karan aldılar. Komisyon Sözcüsü RP'li Bedri Incetahtacı, ANAP'lı üyelerin katıhnamasından üzüntü duyduklannı belirterek, "ANAP'h arkadaşlann hazırlayacağı raporun yüzde 90'ma imza atanm. DYP'li üyeler dahil. bürün arkadaşlarla içtenlikk aynı görüşü pay laşıyoruz" diye konuştu. Susurhık'a özel bölüm Komisyon toplantısında. rapor yazımında izlenecek yöntem için lçişleri Bakanlığı müfettişleri Refik Ali UçarİL, Sami Bulut ile Emniyet Genel Müdürlüğü Müfettişı AB Gökçeçimen'in bilgisine başvuruldu. Başmüfettişlerden Refîk Ali Uçarlı'nuı, daha önce TBMM Metin Göktepe Cinayetini Araştırma Komisyonu'nda raportörlük yaptığına da dikkat çekildi. Yapılan değerlendirme sonunda, devlet- mafya-siyasetçi ilişkileri konusundaki bütün iddialara raporda yer verilmesi kararlaştınldı. Bu değerlendirmeye göre raporda Susurluk olayı ayn bir başlık altında incelenirken faili meçhul cinayetlere de raporda yer verilecek. Aynca raporda 'siyasaldeğerte»diı-me;.dçyeralacak., ,(,~ Alınan bilgiye göre komisyonda, yargıya intikal - etmeyen olaylarla ilgili kişiler hakkında da suç duyurusunda bulunulacak. Elkatmış. önceki gün istifa eden Komisyon Raportörü Yargıç Akman Akyürek'i Başbakanlığa şikâyet edeceklerini söyledi. Akyürek'in istifa dilekçesindeki gerekçelerin doğru oimadığını savunan Elkatmış, "İstifa dilekçesini benim oünadıgım bir zamanda vermiş. Bu durumu hoş karşılamadık'* diye konuştu. Öte yandan ANAP'lı Cumhur Ersümer, komisyonun Susurluk olayının üstünü örtmeye çahştığını ileri sÜTerek, TBMM Başkam Musta£a , KaJemlTyı, inisiyatifi ele almaya çağırdı. Tutukluların sayısı 14e ulaştı Yüksekova çetesi genişliyor • Diyarbakır DGM, gözaltında bulunan 'Ölmez Aşireti' lideri Kemal Ölmez ile Ismet Ölmez'i ifadesini aldıktan sonra tutukladı. DGM aynca olaylara kanşan bir özel tim görevlisinin de tutuklanmasını kararlaştırdı. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - PKK'li "Havar" kod adlı Kahraman Bflgic ın itiraflan üzerine ortaya çıkanlan "Yüksekova çetesi" ile ilgili dün üç kişi daha tutuklandı.Yüksekova'da adam kaçınna, fidye ve cinayet olaylanna kanştıklan belirtilen çetenin elemanı olduklan öne sürülen iki korucubaşı ve bir özel tim görevlisi tutuklandı. Yüksekova çetesi soruştunnasını yürüten Diyarbakır Devlet Guvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılğı, gözaltmda bulunan "Ohnez Aşreti" lideri, korucubaşı Kemal Olmez ve İsmetOimez'in dün ifadesini aldı. İfadelerin ardından Diyarbakır l Nolu DGM'ye tutuklama istemiyle sevk edilen Ölmezler tutukîanarak cezaevine konuldular. Mahkeme aynca olaylara adı kanşan bir özel tim görevlîsini de tutukladı. Gözaltında bulunan Esendere Belediye Başkanı Tahir Akarsu serbest bırakılırken DGM Savcıhğı. DYP Hakkâri Milletvekili Mustafa Zeydan'ın akrabası Ali İhsan Zeydan hakkında dört günlük gözaltı süresi verdı. DGM Savcıhğı"nca haklannda 553 yüa kadar hapis istemiyle dava açılan ve halen Midyat Kapalı Cezaevi'nde bulunan Havar kod adlı PKK'li itirafçı Kahraman Bilgiç, özel tim görevlileri Fatih Ozkan, \"usuf Azmi Aydın. köy koruculan Abdülkerim Ozcük, Osman Özpazan Necmettin Hazeyi, Abdülkadir Bayram, Mehmet Emin Ergen ve Osman Ergen, Necip Baskuı'm kaçırılması ve birçok faili meçhul cinayetten sorumlu tutuluyorlar. Iddianameleri geçen günlerde hazırlanan ve "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, teşekkül halinde para almak için adam kaldırmak, teşekkül halinde birden fazla kish i öMürmeye tesebbüs etmek" suçlanndan tutuklu 9 sanığın yargılanmalanna önümüzdeki günlerde Diyarbakır DGM'de başlanacak. Çetenin diğer bağlantılan ile ilgili soruşturmayı sürdüren DGM, itirafçı Kahraman Bilgiç'in ifadelerinde adı geçen ve önceki gün teslim olan Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli firan sanık özel harekâtçı Enver Çırak ile mahkemeye ifade vermeye gelen Yükseko\r a Jandarma Tabur Komutanı Binbaşı M, Emin Yurdakul'u tutuklamıştı. Polis, çete üyeleri ile bağlantısı olduğu bildirilen ve isnri açıklanmayan bir özel tim mensubunu da anyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle