04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Rova Saxophone Quartet ve Yarkın Ritm Grubu bu akşam CRR Konser Salonu'nda Caz ile Tiirk müziği buhışuyorKültür Servisi-Caz tarihinin ön- de gelen saksofon dörtlülennden biri kabul edılen 'Rova Saxophone Ouartet' bu akşam Cemal Reşit •' Rey Konser Salonu'nda saat 20.30'da darbuka, kudüm, bendir gıbı geleneksel ritim enstrümanla- nndan oluşan Yarkın Rırm Gru- bu'ylabuluşuyor Pozitifve Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun or- taklaşa düzenledıği caz konserler ' dizisininbusonkonserindecazık Türk mûziğı bir araya gelıyor. Konserin ilk bölümünü Rova Sak- sofon Dörtlûsü'nûn konserinden ikinci bölümü de özel projeden 1 oluşuyor. Larry Ochs liderliğinde dört saksofondan oluşan "RovaSaıap- hone Quartet' cazın en önemlı ne- feslı sazlar dörtlülennın başında gelıyor. Klasik caz temalannın üs- tûne çağdaş ezgileri ekleyen Kalı- fomıya çıkışlı grup, Larry Ochs, Bruce Ackley, Steve Adams ve John Raskin'den oluşuyor Grup özeîlikJe Avnıpa ve Japonya'da çok beğeniliyor. 19 yıldır birlikte çalı- 1 şan grup bugüne kadar altı dısk çı- kardı. Grubun müziğmi dinleyen bütün eleştirmenler yazılannda, daha önce bu kadar değışik bir mü- zik dinlemediklerinı belirtiyorlar Dörtlûnûn üyelennden John Raskin, müziğe Eddie Flenner, Ja- raes Rotter ve John Handy ıle ger- çekleştırdıği saksofon çalışmala- nylabaşladı. Dr. Barney Chikis ve ADaudin Mathieu ılc beste çalış- malanna yönelen sanatçı, 70'lerin başında iki müzik grubuyla çalış- tıktan sonra Blue Dolphin ve The Farm gruplannın kurulmasında görev aldı. Aynı zamanda tıyatro ve dans gruplanyla da çalışmala- nnı sürdüren Raskin, 1974-77 yıl- lan arasında Tumblevveed Dans Topluluğu'nun mûzık yönetmen- liği görevinı üstlendı. 1987 yı lında Elizabeth Sbere'ın 'Just Another VMeekend' filmınin müzikJerini ya- pan sanatçı, 1991 yılında çeşıtli ku- nımlardan özel ödül kazandı. Sa- natçı 1995 yılında da John Coftra- ne'in 30. sanat yılı kutlamalannm organizasyonunu üstlendı. Larry Ochs ıse sekız yıllık rrom- pet eğıtımınden sonra 1971 yılın- da saksofon çalmaya başladı. 1972-77 yıllan arasında Kuzey Kalifomiya'da 'TvvelveStars' stüd- yolannı ışleten sanatçı 1978'de 'Metalanguage' kayıt şirketıni lcur- du. Lary Ochs, 1983 yılında Sov- yetler Birliğı'nde bir konser düzen- İeyerek bu ülkede ılk olarak bir Amerikalı grubun konser vermesi- 'azın en önemli nefesli sazlar dörtlülerinin başında gelen Rova Saxophone Quartet, bu akşam geleneksel ritim enstrümanlanndan oluşan Yarkın Ritm Grubu ile bir araya geliyor. Klasik caz temalannın üstüne çağdaş ezgileri ekleyen Kaliforniya çıkışlı grup; Larry Ochs, Bruce Ackley, Steve Adams ve John Raskin'den oluşuyor. 19 yıldır birlikte çalışan Rova Saxophone Quartet'in altı diski var. özellikle Avrupa ve Japonya'da çok beğeniliyor. Fahrettin ve Ferruh Yarkın. Baykal Doğan ile Bekir Sakarya'nın yer aldığı Yarkın Türk Ritm Grubu da çağlar boyunca Türk müziğinde ön planda olan ritim olgusunu günümüzde aslına uygun bir şekilde tanıtmayı amaçlıyor. ni sağlamıştı. San Francisco Müzik Topluluğu'nun danışmanlığını ya- pan sanatçı, elektronık besteci Chris Bıwn ve vurmalı çalgılan çalan VViDiam VVîant'la birlikte Room adlı üçlüyûkurdu. 1991 yı- lında da Glenn Spermann Double Trio'nun kuruluşunayardımcı olan sanatçı, 1993 yılında Antwerpen Festivali'nin organizasyonunu ûst- lendi ve bu festival için on bölüm- den oluşan bir parça besteledı. Ochs,! 994 vılmdada LislieEflis ve Donald Robinson ile 'What VVe 6- ve In Bassist' adlı grubu kurdu. Grubun üçüncü iıyesı Bruce Ackley saksofon çalmava 1970 yı- lında Detroit'te bir üçlü kurarak başladı. 1973-75 yıllan arasında Disc-jokeylik yapan sanatçı Sound Clınıc adında doğaçlama caz ça- lan bir üçlü kurdu. 1986 yılında Bay Area Musıc ödüllennden en iyı saksofon sanatçısı ödülünü alan sanatçı. John Zorn. Henry Kaiser ve Eugene Chadborne ıle çeşitli kayıtlara katıldı. Grup üyelennden Steve Adams ise Boston'daki Çağdaş Müzik Okulu'ndan mezun. Diskografi- sinde otuzun üzerinde yapıt bulu- nan sanatçı 1990 yılında califor- niya Shakespeare Festivali'nin açı- lış müziğmi besteledi. Pek <,o.. ~~.. rock ve klasik dans toplulukJany- la çalışan sanatçı, tıyatro grupla- nyla da çalışmalarda bulundu. 1994 yılında Fahrettin ve Fer- ruh Yarkın tarafından kurulan 'Yarkın Türk Ritm Grubu', çağlar boyunca Türk müziğinde ön plan- da yer alan ntim olgusunu, günü- müzde aslına uygun bır şekilde ta- nıtmayı amaçlıyor. Uzakdoğu, Güney Amerika ve Hmdistan müziklerinin melodi zengirüiklerinin yanında ritim ka- lıplan ve ritim sazlannın zengın kullanımı nedeniyle beğenı topla- yan grup, Türk ritımlennın de yur- tıçı ve yurtdışında hak ettıği yen al- ması içinçalışmalannı sürdürüyor. Grup, Fahrettin Yarkın, Ferruh Yar- kın. Baykal Doğan ve Beldr Sakar- ya'dan oluşuyor. Tatoş'un yaratıcılanndan Stan Drake öldü Kültür Servisi - Gazete karikatürünün dünyaca ünlü tiplemesi 'Blondie'nin (Hürriyet gazetesinde I952'den başlayarak 'Fatoş' adıyla yayımlanmaya başlamıştı) yaratıcılanndan Amerikalı çizer Stan Drake, 10 martta, 76 yaşında yaşamını yitırdi. Amerikan karikatür dünyasmm en hünerli çizeri olarak bilinen Stan Drake, gazete karikatürü alanmda yarattığı 'The Heart of Juliet Jones' ve 'Blondie' gibi tiplemelerle tanındı. Mizah ve çizginin en güçlü kalemlerinden biri olan Drake, 1921'de Brooklyn'de doğdu. Nevv York'taki Arts Students Leauge'de, George Bridgman'in atölyesınde anatomi dersleri aldı O tanhlerde popüler dedektif öykülerini resimleyen Drake, savaş sonrasında çalışmalanna ticari bir yön verdi. Büyük gazetelerin pazar eklerine karikatür çizmeye başladı. Tarzan tiplemesiyle üne kavuşan John Celardo ve Bob Lubbers'ı yanına alarak kendi ajansını kurdu. Young ile biriikte çalıştı . Amerikan karikatür dünyasının en yetenekli çızerlerinden EKot Caplin ile tanıştıktan sonra 'The Heart of Juliet Jones'u çizmeye başladı. Caplin ve Drake bu dıziyle 1969, 1970 ve 1972 yıllannda 'Ulusal Karikatürcüler Derneği En lyi Çizgi Resimli Öykü' dalında büyük ödül aldılar. Üniü çızer Chk Young'ın 'Blondie' adlı tiplemeyi yaratması. Stan Drake'in kaıiyerinin en önemlı belirleyicisi oldu. Young ve Drake birlikte çal şmaya başladılar. Drake, dramatik gazete karikatüründen daha farklı bir stils kayarak 'sanat' kaygısını ön plana a l d . 1930yılında yayımlanmaya ba^Jayan 'Blondie', akıllı ev kadını BUndıe, sersem kocası Dagwood ve belekleri Baby Dumpling'den oluşan ortı halli bir ailenin günlük yaşamindan eğlenceli kesitler suruyordu. Chic Young'dan soıra oğk Dean'ın devraldığı BUndıe tıplemesinde illüstrasyonlann t ü n ü Drake'e aitti. Blondie, sinema tar-fıinın en fazla sayıda filme çeîilmiş karikatür öykulerinden biri olarak büyük üne kavuştu. Pe*ny Singleton ve Arthur Lake diznin kahramanlannı benazperdede canlandırdılar 'Blondie' a y ı ı zamanda, günde 2 bine yakın ga_;etede vayımlanarak kendi alanında relora ımza attı. Adnan Tönerin Shakespeare'den uyarladığı, yönettiği ve oynadığı 'Hamlet' Aksanat'ta 'Ben bir tiyatro anarşistiyimy ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Shakespeare'i kim bilmez? Ya 'Hamlet'ı? . Ilk ne gelir aklımza Ham- let dendığinde 0 'Olmak ya da olma- mak' değil mi? Ama hayır, bu sefer iz- leyeceğiniiittnîlettci dillere peiesenk olmuş bu cümleyi duymuyorsunuz. Hamlet, sahnede oturup 'bir ihtimal daha var, o da öbnek mi dersin' diye- rek bir şarkı mınldanıyor. Adnan Tönel, sahnede seyırciyi ir- kiltmeyı, çoğu ınsan için tiksindirici gelen şu sahneyi oynamaktan kaçınmı- yor. Önce densi yüzülmüş koç kafası- nı eline ahyor, gözlennı parmaklany- la çıkarmaya uğraşıp zorlanınca, dişle- rini göz çukurlanna doğru uzatıyor, bır çift gözü iki dudağı arasında bır süre tu- tup yere tükürüyor. Sonra dilini ısınyor, derisi yüzülmüş koç kafasının dilınden kanlar akmaya başlıyor. Kanlan alıp alnının ortasına doğru sürüyor. Türkçeye Can Yücel tarafından çev- rilen, müziklerini Tuluyhan Uğur- ln'nun yaptığı 'Hamlet' adlı oyunu Ad- nan Tönel uyarladı, yönettı ve oynuyor. 'Hamlet', cuma saat 19.30'da, cumar- tesi saat 15.00 ve 19.30'da Aksanat'ta sahneleniyor. Doğa ve politik sahtelik Danimarka'nın ve sarayın çok renk- liliği, Hamlet'in yaşamsal fonksiyon- lan olan solunum ve dolaşım sıstemi- ni allak bullak eder. Düellonun ardm- dan can çekıştığı an 'ölüm ik yaşam arasındaki titreşimsel nöbet' sonrası, Tönel'ın müdahalesiyle Hamlet'in ru- hu, bedenine geri döner, ancak yaşam- sal koordınatlan tutmaz ve 'Hamlet' 'bellek, biçim, manevi' açıdan yitimle- re uğrar. Fantastik bir dil tutturma ör- güsü nedeniyle bir ağaçtır artık Ham- let. Üstü ağaç. ıçi bukalemun olan Da- nimarka prensi. her ne kadar ölümle yaşam arasında kalsa da başından ge- çen her şeyi bir bir hatırlamaktadır. "Hamlet, koordinarJartutmadıgı için şu anda Türkiye'deki bireyin pespaye şekli gibi dünyaya geliyor. Ama bizim resmimiz bu birevden daha kuvveth'. - • * Tönel'ın yorumunda 'Hamlet', koordinatlar tutmadıgı için şu anda Türkiye'deki bireyin pespaye şekli gibi dünyaya geliyor ve daha 'ıîahi ve resimsel' dile geliyor. Tönel'e göre şu anda Türkiye'yi anlatan 'Hamlet'in bu dışavurumu, varoluşu tek kişi olduğu zaman mutlak doğruya yakın geliyor. Hamtet'i daha ilahi. daha resimsel ola- rak dile getirmeye çalıştık. Eğer ortaya tiyatro ve sinema dilrv le çıkmış olsavdık daha sıradaıı olurduk." Doğadaki sahteleşmenin toplumda var olan etik, ekonomik ve politik de- ğerlerle örtüştüğünü, bunun simgesi- nin de iktidar olduğunu dile getiren Tö- nel, oyunda bunu simgelemek amacıy- la koltuğun kullanıldığını söylüyor. "Oyunda koltuğun içinde PVC ile kap- lanmış parmak kuklalar var. Kuklalar evrensel dilde sahteliğin simgesidir. Plastik yeşüHkte, doğanın sahteliğiyle politik güçterin sahtel^inin yeniden dö- nüşflmü söz konusu." "Hamlet şu anda Türkhe'yi anlatı- yor" diyor Tönel: "Bizim ülkemizle gayritabülikvar. Türki>e'desorgula\an ve savunma refleksine sahip bir toplu- mun varolduğunu sanmryorum. Ham- let'in de bu dışavurumu, varoluşu tek kişi olduğu zaman mutlak doğruya ya- kın geüyor." Hamlet tüm dinleri içinde banndın- yor. Hamlet Yahudi. Hınstiyan ve Müs- lüman. Tönel. oyunda kullandıklan bırtakım aksesuarlann bu dınlerin ipuçlannı verdığıni söylerken, 'Ham- let'in gıydiği ya da kullandığı her şe- yin bir sımgesi olduğunu vurguluyor İzlevici sorgulamadan uzak Tönel, o>omun kesınlıkle entelektü- el kült ve elit bır tiyatro seyırcısine yö- nelık olmadığını vurgularken Shakes- pearein motıf sıralamasını da bozma- dıklannı ifade ediyor. "Hamlet'i hiç bilmeyen seyirci dahî oyunu bastan so- na izlediği zaman oyunun tümünü i/Je- miş gibi oluyor. Adaptasyon aşamasın- da sadecc Hamlet'in sö/lerivlc değil Ofchu'nın ölümüyle Ugili oian sözier de kullanıldı."Adnan Tönel, tıyatro konu- sunda sıkı bır devrime ihtıyaç olduğu- nu dile getirirken, sorgulamadan uzak bir tiyatro seyircisinin var olduğunu da sözlerine eklıyor. Oyuncunun. kendi sistemini, kendi tekniğını geliştirmedikçe, kendi bede- nini kendi tekniğini oluşturmak için denek olarak kullanmadıkça hep onun bunun yanında eklenti olarak kalacağı- nı söyleyen Tönel, sanatçının önce yöntemını belırlemesi gerektiğine ina- nıyor. Bedenimle deney yapıyorum Adnan Tönel, oyunlannın yanı sıra performanslan ve happeningleriyle de ses getirmeyi amaçlıyor. "KlasikÖyat- roda bir büyü var" diyen sanatçı, seyır- cıyle temas halinde olmanın gereklili- ğine ınanıyor. Performans yaparken sa- natla yaşam arasındaki çizginin çok in- ce olduğunu belirten Tönel, kendi yap- tıklannın şaşılacak bir şey olmadığını vurguluyor. "lldsinin bannması,birbi- rini iten kuvvetler olarak (anımlanabi- lir. Tiyatronun aktörii bohemdir, mito- lojik bir efsanenin kahramanı gibi ya- şar, aristokrasisini hissettirir.O\sa per- formans sanatçısı gerçcktir. Perfor- mans sanatçıanıngünügününeuymaz, oysa tiyatro oyuncusu ber gün aynı sa- atte aynı şeyi yapmak zorundadır." Türkiye'nin tiyatro anarşistlerine ih- tiyacı olduğunu dile getiren Tönel ken- disini ve 'Hamlet'ı tiyatro anarşisti ola- rak adlandınyor. "Ben kendi bedenimi kullanarak bir deney yapıyorum. Tür- khe'de bunu yapan sanatçılann fazla- laşması gerek." Adnan Tönel, gelecek projesi olarak da, Silivriide, insanlann toprak veça- murla iç içe olacağı ve vvorkshop ya- pacaklan bir tiyatro amban açmak ol- duğunu belirtıyor. Spielberg, 6 Jaws9 ı yeniden çekecek Kültür Servisi - Denizlerin ka- til köpekbalığı geri dönüyor. Ste- ven Spielberg, 'Jaws'ı yeniden si- nemaya aktaracak. İlk kez 1975 yı- lında çektıği fılmle izleyicileri kol- tuklanna çivileyen Spielberg, bu kez daha ürkütücü ve gerçek bir Jaws yaratmayı düşünüyor. Spiel- berg, 'Stanvars - Yıkiız Savaşla- n'nda kullanılan bilgisayartekno- lojisinden yararlanacağı fılmde Javvs'ın dışlennin boyunu büyüte- cek. Nevv England'ın sahil kasaba- sında yaşayanlara kâbus yaşatan katil köpekbalığı, sinema seyirci- si tarafından öyle tutulmuştu ki ar- ka arkaya üç serisı yapılmıştı. An- cak hiçbiri Spielberg'in ilk fılmi- nin başansını yakalayamamışh. Spielberg, gelecek yıl gösterime girmesi düşünülen 'Javra'ta eski- meyen dehşet sahnelerine yine yerverecek. Seyirciyı hopoturtup hop kaldırtan gerilimli sahnelerin bu kez daha da ön plana çıkacağı- m söyleyen Spielberg, aynı zaman- da 1977tarihli 'Üçüncü CinsleYa- kmlaşmalar - Oose Encounters of the Third Kind' adlı bilimkurgu fılminin de yeni versiyonunu çek- meye hazırlanıyor. 'Star VVars', 'Vfertigo', 'The Graduate" gibi viz- yona girdikleri dönemde büyük il- gi uyandıran filmlerin yeniden çe- kilmesi modasına uyan Spielberg, Avrupa sinemalannda yenilenmiş haliyle gösterime gıren 'StarWars - Yıldız Savaşlan'nın kendisine esin kaynağı olduğunu belırtiyor. 20 yıl önce fılmi gören gençlerin bugün çocuklannı da yanlanna alıp eski heyecanlan birlikte yaşa- yacaklannı söyleyen ünlü yönet- men, seyircileri aile boyu 'Jaws'ı ızlemeye davet ediyor. 'MemleKet Hikâyeleri'ne engeüeme • .\MCARA (AıNKA)- Ankara Ekın Tiyatrosu'nun Cumartesı Anneleri'nden Güneydoğu'ya, düşünce suçundan faaıli meçhullere kadar ülke gündemini oluşturan pek çok olayın sahnelendığı 'Memieket Hikâyeleri' adlı oyunu Turgutlu'da engellendi Tiyatronun genel koordinatörü Faruk Güvenç ise "kendını sanata, sanatçıya tüküımekle tarif eden ve gücünü düşünceye düşmanlıktan, yolsuzluktan, din tacirliğınden alan sanat düşmanlığının oyunun geniş halk kitlesiyle buluşmasını engelleme çabasında olduğunu" bildirdı. Haluk Işık'ın yazdığı ve Rüştü Asyalı'nın yönettiği 'Memieket Hikâyeleri'ne Turgutlu Kaymakamlığı'nca dayanaksız gerekçelerle salon venlmediğinı belirten Güvenç. oyunlannı her türlü engellemelere karşın halkla buluşturacaklannı belırttı. Sepdar Şencan'ın ilk sergisi • Kültür Servisi - Teşvikiye Sanat Galensı figür geleneğinin gelışımine katkıda bulunmak amacıyla genç sanatçılardan Serdar Şencan'ın sergisine yer ayırdı. Bugün izleyiciyle ılk kez bulaşacak olan ressam, toplumsal değerlenn yeniden keşfedılircesine didik didik edildiği, seçen ve seçilenler arasındaki sağduyu ve güven ortamımn sorgulandığı günümüzde bu tartışma ortamma çalışmalanyla katkıda bulunmayı amaçlıyor. Şencan'ın yapıtlan 15 nisana kadar görülebılır (245 04 58) Türk ressamlar Abrian Stuttgart Galeri'de • Kühür Servisi - Heykeltıraş Yunus Tonkuş, Habip Aydoğdu ve Cuma Ocakh'nın ortak sergisi 6-13 nisan tarihleri arasında Stuttgart Galeri Unterm Turm'da ızleyicilerin beğenısine sunuluyor. Almanya'da yaşayan Mahmut Akbulut'un da sanatsal tasanmlan ile katıldığı bu etkinlikte, dört sanatçı Alman sanatseverlere 'çağdaş_ Anadolu sanatı'ndan örnekler verecekler. Marmara Universitesı Güzel Sanatlar Fakültesı Dekanı Prof. Erol Eti'nin de konuk olarak katilacağı bu etkınlik için yazar Ibrahim Karaoğlu ve eleştirmen Barbara Kant. ortaklaşa bir kitap kataloğu hazırladılar. Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı kuruldu • Kültür Senisi - Bır süredir kuruluş çalışmalannı sürdüren Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı çalışmalannı bitirdi. Açılışını ıkı ayn etkinlikle kutlamayı düşunen vakıf yönetim kurulu. 22 mart cumartesi günü, Ayhan Işık Sok. Özverdim Apt. No: 34, Beyoğlu adresindekı vakıf merkezınde saat 14.00- 18.00 arası Ruhi Su Dostlar KLorosu koristlerinın hazırladığı bir kokteyl ile konuklannı ağırlayacak. Aynca aynı gün, saat 20.00'de Maçka Maden Fakültesi G Amfısi'nde Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı açılış konseri yapılacak. "fiengisu'nun ikinci sayısı ç • Kültür Servisi-1stanbul Universitesı Öğrenci Kültüf Merkezı EÖebıy'at KuFübü öğrencılerinin * * çıkardığı 'Bengısu' başlıklı iki aylık edebiyat dergisinin ikinci sayısı çıktı. Kürşat Ural'ın Özdemir lnce ve Hilmi Yavuz arasındaki 'gelenekten yararlanma' konulu tartışmayı değerlendirdiğı dergide, dergi üyelerinin Can Yücel'le gerçekleştirdiklen uzun bir söyleşiye de yer veriliyor. Dergide aynca öğrencilerin tartışma. deneme, şiir ve öykü türündeki yazılan da yer alıyor Tüpk sinemasında kostüm • Kühür Servisi - Mımar Sinan Üniversitesi'nde pazartesi günü saat 18.00'de u Türk Sineması'nda Kostüm" başlıklı bir sergi açılıyor. MSÜ Mımar Sinan Salonu'nda açılan sergi 4 nisana kadar görülebilir. BUGÜN ~" • SIMRSIZ^STANBUL'DA BERLİN etkinlıkleri kapsamında AKM'de saat 19.30'da Berliner Ensemble'ın 'Love and Revolution' başlıklı Brecht'ten şiir ve şarkılar gösterisi izlenebilir. • PtMAPEN KÜLTÜREVt'nde Süreyya Ağaoğlu Çocuk Dostlan Demeği'nde korunmakta olan yardıma muhtaç çocuklara 'mart ayının doğum günü partisi' yapılacak. Saat 14.00'te gerçekleşecek kutlamada, doğumgünü olan çocuklara kitap setleri hediyeedilecekY276//i5; • İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİ'nde saat 18.00'de 'Türldye'de tşçi Edebiyab' başlıklı söyleşi yer d\yox: (245 16 17) • tSÜF'ün 6. fotoğraf şenliği kapsamında. saat 14.00'te Haydar Şendur Cankutan'ın 'Bogaziçi Şıngır Mmgır' başlıklı dia gösterisi izlenebilir/5/2 4 48) • BEKSAV'da saat 11,00'de Tiyatro Imge'nin sahnelediği 'Kara Kedi' adlı danslı çocuk oyunu, saat 15.00'te şiir-müzik dinletisi, saat 17.30'daysa Tıyatro Etkinlik'in sahnelediği 'Ben Yaşarru Yaşatmaya Mecburunı' başlıklı oyun yer alıyor. >- • BOĞAZtÇİ ÜNlVERSITESİ Fotoğrafçılık Kulübü'nde saat 15.00'te Menh Akogul'un yönettiği Orhan Genççetin, Murat Germen, Aramis Kalav ve Hakkı Alacakaptanın katıldığı 'Dijital Fotoğrafçılık' başlıklı panel kuzey kampus Turgut Noyan Salonu'nda izlenebiiir. İZMİR FUARFNDA BUGÜN • 11.00-12.00: Konak Beledıyesrnm düzenlediğı 'Izmir'de Eski Kitapçüar' başlıklı söyleşınin konuğu Dr. Erkan Serçe. • 12.00-13.00: Edebiyatçılar Derneği'nin düzenlediği 'Sevda Adıyla- Şiir ve Şair' başlıklı söyleşınin konuğu Mehmet Mümtaz Tuzcu. • 13.00-14.30: PEN Yazarlar Derneği 'nın düzenlediğı. Cengiz Bektaş'ın yönettiği 'Neden Korumacıhk" başlıklı panele, Prof. Dr. Gürhan Tümer, Doç. Ülker Seymen, Y. Mım. Öztürk Başanr, Sefa Taşkın ve Nihat Dırim katılıyorlar. • 14J0-16.00: Inkılap Kitabevı'nın düzenlediği. Yaşar Aksoy un yönettiği 'Ege Lygarlıklannın Güncel Yorumu' başlıklı panele Bilge Umar ve Hasan Banşcan katılıyorlar. • 16.00-17.30: Çmar Yayınlan'nın düzenlediği, 'Yok Karşdıgı Yüzünün' başlıklı söyleşınin konuğu Cezmi Ersöz • 17J0-19J0: Ümit Yayıncılık tarafından düzenlenen 'Özgürlük ve Laikük' başlıklı söyleşınin konuğu Toktamış Ateş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle