Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 MAFT 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFÂ
HABERLER
Ecev it: Erbakan'ın irticayı
kabul etnesi umut verici.
'Hükümet
takıyye
yapmasm'
ANKAİL4(Cumhuriyet
Bürosu)-DSPGenel
Başkanı Bolent Ecevü
Bakanla- Kurulu
toplantıstnın ardından
yapılan açıklamalann umut
verici olduğunu beîirterek,
"Vrter kL bu açıklamalar bir
uyutma ve takme taktiği
olmasın" dedi. Başbakan
Necmeöin Erbakanın irtica
tehlikesini kabul etmiş
olmasının umut verici bir
gelişme olduğunu bıldiren
Ecevit. "RP takıyyeden uzak
durmak lorundadır. RP, ya
laik demokratik cumhuriyete
içtenlikk uyum sağlayacaknr
>a da yfizde 21 oyla
yakaladtğı iktidar fırsatını
elinden belki de ebedfyen
kaçıracakur" açıklamasını
yaptı. Ecevıt, son Bakanlar
• Kurulu toplantısıyla ilgili
olarak yaptığı yazılı
açıklamada, "irtica
tehlikesi'nın kabul
edılmesinin önemini
vurguladı. Ecevit, "Ancak
Sayın Erbakan'ın "ırtıca'
sözcüğunü ne anlamda
kullandığı henüz belli
' değildir. Daha bir-iki gün
önceye kadar Sayuı
Erbakan'ın laikiiği faşistUkle
ve dinsizfikie eşanlamlı gibi
gösterdiği göz önünde
tutulursa. 'irtica' sözcüğüne
de çok fers anlamlar
yüklüyor olabikceği ister
istemez akla gelir" dedi.
Yapicı muhalefetin görevinin
iktidan rejim konusunda
uyumlu vedürüst
davranmaya yöneltmek
~6İduğunH bildirenEcevit,
'^özîefırfi şöyle sürdürdü:
U
DSP. REFAHYOL
hükümetinin seçeneksiz
olmadıgını gösteren hükümet
modelkri oluşturmakla bu
görevioi yerine getirmiştir. O
sayededir Id, RP arük 'Nasıl
olsa bensiz bır hükümet
kurulamaz, onun için her •
konuda istediğim gibi
davramnm' dh/e
düşünebilecek durumda
değildir; meydanı boş buhıp
diledigi gibi at o>natabilecek
durumda değildir. Çünkü
REFAHYOL hükümeti
düşerse Türkiye'nin
hükümetsiz kalmayacağı,
bugünkü Mcclis'in icinden
hem çok daha başanlı hem
de rejimle uyumlu çözünı
hükümetieri çıkabiieceği,
DSP'nin önerdiği hükümet
seçenekieriyle bdli ohnuştur."
RP'li Yılmaz
'İran bizden
ileride'
İSTANBUL (UBA) - Rize RP
Milletvekili Şevki Yümaz,
TBMM'nin gerçek işlevini
yerine getirmediğini
belirtırken. bazı konularda
tran Parlamentosu'ndan bile
geri kfcldığını söyledi.
Türk Isamuoyunun özellikle
Atatürk ve laiklik karşıtı
çıkişlanyla tanıdığı Şevki
Yılmaz, bu kez de
TBMM'ye ağır eleştiriler
yöneltti. TBMM'de bugün el
kaldırma memurluğu
yapıldığmı savunan Yılmaz,
röportajında şöyle konuştu:
"Leyleğin ömrii laklakla
geçtiği gibi maalesef
Mecls'in ömrii de laklakla
!
geçiyor. Bence yaşlı nineleri
buraya gönderseniz, yün
örerken kanunlara daha
güzel parmak kaldınrlar. Bu
pariamento insanlann
uykusunu arttınynr. Hani
nerede Hıristivanlann
- temsUcisi, onlar neden ismini
değiştirnıeye mecbar
kalryorlar? Nerede
Yamıdilerin temsilcisi?
' Herkes kendi temsilcisini
' parlamentoya sokabilmeii.
Yani bir haham. cüppesiyie
parlamentoda oturabildiği
gibi. bir papaz da. bir diyanet
•rciside çok rahat
- oturabilmelidir. Tenkit
ettiğimiz İran Parlamentosu
bile bu konuda bizi çok
' geçmiştir. Azınhklann
temsBcüeri var, diğer
dinlerden olanlann
temsifcileri var. Bizden çok
üeride."
Refah, 8 yıllık zorunlu eğitim konusunda TBMM'deki kutsal ittifaka güveniyor
MecKs'le oyalama taktiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Bakanlar Kurulu toplantısın-
da Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) 8 yıllık kesintisiz zorunJu
eğitim önerisini onaylamasına kar-
şın hükümet, bu konuda oyalama
taktiği izlemeye başiadı. REFAH-
YOL ortaklannın 8 yıllık kesintisiz
eğitime ilişkin bir yasa tasansı.ha-
zırlamak yerine, RP dışındakj par-
tilerin TBMM'ye verdiği yasa öne-
risini gerekçe göstererek topu TB-
MM'ye atmayı yeğleyebilecekJeri
bildirildi.
Bakanlar Kurulu'nun önceki
günkü toplantısmda temel tartışma
konusu olması beklenen 8 yıllık
kesintisiz eğitim sorunu şimdilik
donduruldu. Toplantıdan önce bir
araya gelen Başbakan Necmettin
Erbakan ıle Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller. Bakanlar Kurulu'nda
bu konunun özel olarak ele alın-
maması ve yasa önensınin TB-
MM'de görüşülmesinin beklenme-
• RP Grup Başkanvekili Kapusuz, ANAR DYP ve DSP'den büyük bir
çoğunluğun kendileriyle birlikte hareket edeceğini söyleyerek "O zaman
kimsenin söyleyecek sözü olmaz. Herkes parlamentonun karanna saygı
duymak zorunda" diye konuştu.
sini kararlaştırdılar. RP dışındaki
partilerin verdiği ortak yasa öneri-
si henüz TBMM
Milli Eğitim Komisyonu'nda ele
aluımadı. Öneri sahiplennden DSP
tstanbul Milletvekili Tahir Köse.
"Komisyonda bu konunun hemen
gündeme alınması için rkada bulu-
nacağtz. Sonuçalamazsak, İçtüzük
gereği 45 gün sonra önerinin doğ-
nıdan TBMM Cenel Kurulu gün-
demindeeie annmasmıisteveceğiz'"
dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mehmet
Sağbun, MGK kararlan doğrultu-
sunda bakanlığına. zorunlu eğiti-
min 8 yıla çıkanIması, Kuran kurs-
Iannın denetlenmesi ve Tevhid-i
Tedrisat Yasası'nın uygulanması
konulannda görev düştüğünü be-
lirtti. 8 yıllık zorunlu eğitimle ilgi-
lı olarak bir hazırlık yapacaklannı
kaydeden Sağlam, "Bu uygulana-
cak. Bu konu için hükümet bitecek-
se biter, ama sistem uygulanacak"
diye konuştu.
Mıllı Savunma Bakanı Turfaan
Tayan da, RP tarafinın 8 yıl kesin-
tisiz eğitim yerine, ısrarla üzerinde
durduğu "5 arö 3" formülüyle il-
gili olarak, "Şu anda zaten 5 artı 3
ırygulanryor. Kesintisiz 8 yılhk öğ-
retim olacak" görüşünü dile getır-
dı. Tayan. RP'lilenn "hükümet
protokolünde kesintisiz öğretim
yok" itirazlanna da, "Protokolde 5
arö 3 denmıyor" karşılığını verdi.
RP kanadı, Bakanlar Kurulu top-
lantısında MGK kararlannın aynn-
tıya girilmeden bütün olarak de-
ğerlendınlmesı ile rahatladı. Olası
bir bunalını bu şekilde ertelenir-
ken, RP"nin topu TBMM'ye atarak
muhalefet partilerindeki muhafa-
zakâr milletvekıllerinın desteğiyle
yasal düzenleme gerektiren MGK
kararlannı etkisiz kılmayı planladı-
ğı belirtildi. RP Grup Başkanveki-
lı Salih Kapusuz. dön düzenlediği
basın toplantısmda, Bakanlar Ku-
rulu toplantısmda bunalım yaşana-
cağına ilişkin beklentilerin de so-
nucsuz kaldığını söyledi.
Bir soru üzerine MGK kararla-
nnın Bakanlar Kurulu'nda onay-
lanmasının RP açısından "U dönü-
şü" olarak değerlendinlemeyece-
ğini belirten Kapusuz, hukukun üs-
tünlüğüne inandıklannı ve hükü-
met çalışmalannda da bu doğrultu-
da hareket edildiğini söyledi.
Salih Kapusuz, 8 yıllık eğitim
konusunda karan parlamentonun
vereceğini beîirterek. "Doğu'da
kapalı binlerceokul! var. 1 öğretmefl
5 suufi okutuyor. Öğretmen açığı
kapadlamadı. Biz 8 yı) değfl 10 yıl
bile otmasına taraftanz. Ama ülke
gerçeklerine göre hareketetmek la-
zun" dedi. Kapusuz, bu konudakı
tasannın TBMM'ye gelmesi duru-
munda ANAP ve DYP, hatta D-
SP'den büyük bir çoğunluğun RP
ile birlikte karşı çıkacağını savu-
narak. "O zaman künseninsöyleye-
cek sözü ohnaz. Herkes parlamen-
tonun karanna saygı duymak zo-
runda. Bu ülkede olağanüstü bir
rejim olmadığına, TBMM'nin ka-
ptsına kilit vurulmadığma göre ar-
ük o zaman konunun taroşılacak
bir yanı da kalnıaz" dıyc konuştu.
Demirel
iııuuıı
hatiplerin
prograım
konusunda
uyardı
5+5 için
çarpitması
SüJeyman Demirel, imam-hatip okullannda çağdaş eğitime aykın noktalann araşünlması gerektiğini söyledi
'Türkiye,İrangibiohnayacak'
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu)
Cumhurbaşkani Süleyman Demirel Tür-
kiye'deki çocuklann yüzde 65'inin 8 yıl
okula girtiğmi beîirterek "Eğer modern
bir toplum istenhorsa zorunlu eğitim 11
yıl ounaudır" dedi. İmam-hatip lisesi
mezunlannın üniversitelere girebildik-
lerini anımsatan Demirel, "Bu okullar-
daki çağdaş eğitime avkın noktalann
araşünlması gerekir. Çünkü önümüzde
tran ve Cezayir örnekkri var" uyarısın-
da bulundu.
Demirel, Türkiye'de Ingilizce yayım-
lanan Turkish Daily News gazetesine
verdiği demeçte, çağdaş bir toplumun
oluşturulması için zorunlu eğitim süre-
sinin 11 yıla çıkanlması gereköğine ışa-
ret etti. 8 yıllık zorunlu eğitimi gerekJi
bulduğunu belirten Demirel, "Aslında
birçokinsançocukiannıokuklan8yıtdan
öncealmıyor. Eğermodern birtoplum is-
tiyorsamz, zorunlu eğitim süresi 11 yıla
çıkmalıdır. Gerçekte Türkiye'deki eğiti-
min yüzde 65'i 8 yıL Bu konuda bir tar-
bşma ofmasına karşın, bunun kabul edi-
lebilecek bir çözüm olduğuna inanıyo-
rum"'dedi. Demirel, Türkiye'de gerekti-
ğinden çok imam-hatip lisesinin bulun-
masıyla ilgili bir soruya, "Bu demektir
kibuuselerşekildeğiştirmişlerdir"'yanı-
tını verdi.
İmam-hatip liselerinin bugün sadece i-
mam yetiştiren okullar olmadığını, mes-
lek liseleri gibi üniversitelere açık oldu-
ğunu kaydeden Demirel. şu görüşleri bil-
dirdi:
"Ama eğer bu okullan üniversitelere
açtrv sanız, o zaman. bu okullarm çağdaş
eğitimle çelişen noktalannın sorgulan-
ması gerekir. On yıl önce bu konular ra-
hatsızuk\erici değfldi Ancak bugün tran
veCezayirömekleri%"ar. Kimsebu örnek-
lerin Türk halkında, Türk güvenlik bi-
rimlerinde kaygı yararmadığını söyieye-
mez. Sonra yurtdışındaki insanlar var.
Onlar, 'İran gibi mi oluyorsunuz'diyeso-
raıiar. Türkiye, İran gibi obnayacak. Ko-
nu budur." Demirel, imam-hatip lisele-
rinin açılması, sayılannın arttınlması ve
din derslerinin zorunlu hale getirilmesi-
nin askeri yönetim zamanına rastlama-
sında bir çelişki olduğuna işaret ederek
"Din ve devlet işlerini birbirinden a>m-
yorsunuz, ancak devietin bir başka öz«4-
t@ daha vannr: Çağdaşlık. Çağdaslıkta
ild tip yurttaş yetiştiremezsiniz. Bunun
adı eğitimde birliktir. Konu. dini eğitim-
le yetisen bir yurttaşm çağdaş eğitimle
yeniden ayarlanmasKÜr'' dedi.
Türkiye'de dıne ve din eğitimine kim-
senin karşı çıkmadığını, ancak sorunun
"İslamm sömürülmesi"' olduğunu kayde-
den Demirel. "Kaygı, İslamın polhize
edflmesinden kaynaklanmaktadır. Tür-
Idyeyasalan,siyasipartilerin dinisömür-
melerine izin vermez. Ne askerler ne de
aydınlar dine karşüar. Böyle bir şey ola-
maz. Neye karşûar? Dinin sömürül-
mesine karşılar" dedi.
ANKARA - Başbakan Necmettin Erbakan,
Bah ülkelerinde yönlendirme yaşının 12
olduğunu savunarak 8 yıllık zorunlu
eğitimde "5^-3" modeline kılıf ararken
Avrupa ülkelerinde yalnızca 3 ülkede
öğrenciler erken yaşta alanlara ve mesleğe
yönlendiriliyor. Almanya, Hollanda ve
İsviçre'de yönlendirme 12yaşında
başlatılırken diğer ülkelerde ülkelerinde bu
yaş 17'ye kadar uzayabiliyor.
REFAHYOL hükümetinin RP kanadı,
uygulanması durumunda imam-hatip
ortaokullan başta olmak üzere bütün meslek
ortaokullannın kapatılmasını gerektiren
Mılh Gü\enlik Kurulu'nun (MGK)
"kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitim"
karanodaki "kesmtistz" bölürnünû
uygulama»akjçınkılif anyor.-Başbakan - •
Erbakan, öğrencilere meslek eğiriminın 7
erken yaşta verilmesi gerektiğini savunurken
bütün dünya ülkelerinde erken yaşta
yönlendirmenın yapıldığını ılen sürdü.
Erbakan, "Hükümet programında
öğrencinin ilkokuldan sonra istediği
ortaokukla eğitim görmesi öngörüliiyor. Bu
bütün dünya ülkelerinde böyledir. Bu bilunsel
bir gerçektir. Rusya da bile çocuklar spora 4
yaşında başlatihyor" dedi. Bu görüşü dınci
basın tarafindan da desteklenen Erbakan, 8
yıllık zorunlu eğitimi '5+3' modeline
dayandırmaya çalışırken Avrupa ülkelerinde
yalnızca Almanya, Hollanda ve İsviçre'de
öğrencılerin 12 yaşında alan ve meslek
eğitimine başlatıldığına dikkat çekildi.
Zorunlu eğitimin 12 yıl olarak uygulandığı
Hollanda'da öğrenciler bu süre içinde
değişik okul türleri arasında geçiş
yapabiliyorlar. Çocuklann çok erken yaşta
yönlendirilmeleri ilkesine dayanan eğitim
sistemınin uygulandığı Almanya'da,
öğrenciler ılkokulun ikinci döneminden
itibaren meslek ve çıraklık okullanna
yönlendiriliyor. Söz konusu 3 ülkenin
dışındaki ülkelerde alan ve meslekkre
yönlendirme yaşı 17'ye kadar uzayabiliyor.
Bazı ülkelerde alan ve mesleklere
yönlendirme yaşı şöyle: ABD (14). Belçika
(14), Fransa (13), Ingiltere (16), Isveç (14),
îtalya (14), Japonya (17), Yunanistan (17.5),
Danimarka (14), Portekiz (15). Türkiye,
zorunlu eğitim süresi 5 yıl olan "en geri 8
ülke" arasında yer alıyor. Madagaskar,
Kolombiya, Bangladeş, İran, Myanmar,
Nepal, Vietnam ve Türkiye dışındaki bütün
ülkelerde zorunlu eğitim süresi 6-12 yıl
arasında değişiyor.
IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Alman kömür işçileri, yerin
yüzlerce metre dibinde, kuytu
bir köşeye çekilip işten kaytar-
dıklannda ustabaşına yakala-
nırlarsa yıllanmış, aşınmış bir
şakayla yanıtlarlar:
- Philosophieren yapıyorum
şef!..
Şef yemez, yan gelip yatarak
felsefe yapılmayacağını bilir, a-
ma yeraltının kuralıdır, birkaç
dakikalık "philosophieren"e
göz yumulur.
Ben de "philosophieren"
yaptım.
Girişteki bu laf kalabalığı da
ondan zaten.
Şöyle günlük olaylann uzağı-
na çekilip biraz eskimiş, belle-
ğin diplerine itilmiş anılan taze-
leyip bakınca durum gerçekten
"vahim".. gibi geliyor bana!
Şimdi...
Bizim kuşak, bizden bir ön-
ceki ve bir sonraki kuşaklar
Devlet Güvenlik Mahkemele-
ri'ne (DGM) karşı çıkarak büyü-
yüp yaşamadı mı? Yüz binler-
ce işçinin "DGM'yi ezdik, sıra
MESS'te" diye alanlan doldur-
duğu günler çok mu uzak?
Nelere Fit Oluyor İnsanL
Gerçekten de 70'li yıllarda bu
ülkede aydınlann, işçilerin, ile-
ricilerin demokratik direniş gün-
demlerinin ilk maddelerinde
DGM'ler vardı ve o direniş ger-
çekten de MC iktidarlannın
DGM'ler kurma girişimini püs-
kürtmüştü.
Itirazın gerekçesi, DGM'lerin
özel mahkemeler olmasıydı.
Özel mahkemelerin hukuk dev-
letinin olmazsa olmaz koşulu
"doğalyargıç" ilkesine aykın ol-
duğuydu. DGM yargıçlannın ve
savcılannın asker kökenli olma-
SJ ya da olabilmesiydi. Askeri
yargıç ve savcılann, olağan de-
netim işleyişlerinin dışında as-
kersel emir-komuta zincirinin
halkalannda yer almalanndan
kaynaklanacak ciddi hukuksal
sakıncalardı.
Gerekçeler haklıydı. Olağan
mahkemelerin yapacakları gö-
revlerin özel mahkemelere ve-
rilmek istenmesinde yatan (art)
niyet doğru kavranmıştı. Dire-
nilmiş ve kazanılmıştı.
DGM'lerin yeniden kurulma-
sı ancak 12 Eylül hukuku (yani
hukuksuzluğu) ile mümkün ola-
bilmişti...
lyi tamam. Bellek tazelemesi
yaptık, anımsattık.
Ya peki bugünkü durum ne?
Parlamentonun Susurluk'un
üstesinden gelmek bir yana,
üstüne bile gitmeyeceği hemen
hemen belli olunca, bu ülkede
çeteler düğümünün çözülme-
si, temiz toplumu engelleyen
kanlı yumaklann çözülmesi için
neredeyse DGM'lerden umut
beklenir oldu. tbrahim Şa-
hin'leri, Ayhan Çarkın'lan, öte-
ki özel tim rambolannı tutukla-
yan DGM'ler... Ağar ve Bu-
cak'ın izini süren de DGM sav-
cılan... Istanbul DGM savcılan-
nın hazırladığı Susuriuk iddi-
anamesinin satırları arasında
yer alan kimi önemli yargılar ve
saptamalar ile "Bir Dakika Ka-
ranlık" eylemine katılanların
yargı ve saptamalan arasında
derin paralellikler var.
Bu durumda "O günlerde
DGM'lere karşı çıkmak yanlış-
mış".. gibi yanlış biryargıya mı
ulaşacağız?
Yoksa olguyu açıklamak için
insan etmenini, sübjektif faktö-
rü öne çıkanp Susuriuk konu-
sunda DGM'lerde gözlenen
olumluluklan birkaç yürekli sav-
cı ve yargıçla mı açıklayacağız?
Bu doğru bile olsa bir genelle-
meye gidilebilir mi; DGM'ler
olumlanabilir mi? DGM'lerin
başsavcılanndan birinin de
Nusret Demiral olduğunu
unutmak mümkün mü?
Sanınm ülkede yaşanan çü-
rüme, hukuk düzeninde yaşa-
nan etkisizleşme ve hantallaş-
ma öylesine boyutlara uzandı
ki DGM'lerin "doğal yargıç" il-
kesine aykınlığı gibi itirazlar
ikincil, üçüncül dereceleredüş-
tüler.
Yani fit oluyoruz...
Tıpkı yıllar, uzun yıllar boyu
ülkemizde gericiliğe yeşil ışık
yakmaktan kaçınmayan, de-
mokratik yollarta iktidara gelen
Şiliii Marksist Allende nin ge-
nerallerce alaşağı edilmesine
"Eyi oldu, eyi" demiş, kendi
darbeyle devrilince de demok-
rasi havarisi kesilmiş Demirel'e
karşı tutumumuzun bugün
gösterdiği farklılık gibi. Kimileri
için Demirel neredeyse ülke-
mizdeki laikliğiıı temel daya-
naklarından biri ve gerçekten
de öyle. Demirel'de olumlu an-
lamda kimi değişimler gözleni-
yor, doğru. Ama asıl değişen
Türidye. Gericiliğin, köktendin-
ciliğin saldınsı öylesine aşın bo-
yutlara ulaştı ki Demirel de de-
mokrasi güçlerinin safında yer
aldı. Tıpkı 12 Eylül militarizmi-
nin öz yavrusu ANAP'ın, bugün
sivilleşme ve laik Türkiye için
dayanaklardan biri olarak ka-
bullenilir olması gibi...
Ha bire fit oluyoruz galiba...
Fit oluşumuzun boyutlan ile ül-
kenin yaşadığı çürümenin, hu-
kuksuzluğun boyutlan bire bir
örtüşüyor...
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
İpler Kimin Elinde?..
REFAHYOL hükümeti Milli Güvenlik Kurulu kararla-
nnı uygulayacak mı?
Şeriatçı basın bugünlerde yenı bır yöntem deniyor, 'la-
ik faşist' kavramıridan yola çıkıp, 1930'lu yıllara gide-
rek 'Meşrutiyet aydınlan'run ftalya'dan esinlenerek 'la-
ikçilik' rüzgân estirdiklerini öne sürüyor...
Dernek ıstedıklen şu:
"Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu 'Kemalist dev-
let' laiklik kavramını faşist Mussolini'oen kopya etmiş-
tir..."
RP milletvekilleri de aynı düşünceyi kendi tabanla-
nna yayıyor. gazeteleri ve televızyonlanyla halkın kafa-
sını kanştırmayı sürdürijyorlar...
Refah Partisı sözcülen ve şeriatçı basın 'demokrasi-
yi' bir yaşam biçimi olarak görmüyorlar.
Onlar için demokrası, 'Şer-ı' hükümlere dayalı Islam
Cumhuriyeti'ne giden yoldur. Bunun bir başka örneği
Cezayir'de uygulanmak istenmiş, ancak askerler izin
vermemiştir. Cezayir'dekı Islami Hareket Cephesi bu-
gün RP'nin yöntemiyle, üstelık seçımlerde hile yaparak
iktidar olmak istemiştir...
Cezayir ve İran çok farklı konumlardadır. Hem siya-
sal, hem sosyal, hem ekonomik, hem de kültürel fark-
lılıkları vardır. Cezayir'de demokrası geteneği Kara Af-
rika ülkelenyle aynı düzeydedır. Ancak Türkiye ile Ce-
zayir arasındaki benzerlik RP-FIS'in propaganda yön-
temlerinin hemen hemen aynı oluşudur.
Nedir bu propaganda yöntemi?
Yoksullara gıda maddesı dağıtmak, übya, Suudi Ara-
bistan ve Iran'dan gelen dolarlan yine yoksullara ver-
mek; camileri siyasi örgütlenme yen olarak kullanmak,
demokratik güçlerı "komünıst-dinsiz" diyerek kırmak...
Aynı yöntem Türkiye'de de denendi ve başanlı olun-
du...
Şimdi burada duralım ve Refah'ın yayın organı Milli
Gazete'nin dünkü başyazısının son bölümünü okuya-
lım:
"PKK'nin başı Öcalan'ın kitaplannın Istanbul'un or-
tasında açıktan basılmasına, alınıp satılmasına aldııma-
yan yavuz hırsızlar, bugün bir tek Kur'an Kursu ya da
Imam Hatip okulunda dahi rastlamanıza imkân olma-
yan bilmem ne yeminıni ortaya sürüp, Müslümanlan
toptan ıdametmeyeyeltenirken, dün dörtüp de Gazi'de
taşınan orak çekiçli ya da PKK amblemli pankartlara
bakmakzatımetinekatlanmadılar..."
• • • •• ;
' ' ' '•-
Türkiye'de birtakım şeylenn ipi kaçrmş...
Örnek mi?
Sızlere bır gazete haberini aynen aktanyorum; düşü-
nün ve karan siz verin:
"izmirBuca Kız Yetıştimıe Yurdu'nda bulunan 100 ka-
dar kızın, 'Namuslannın korunması gerekçesiyte' ikiay-
dır sokağa çıkmasının yasak olduğu bildirildi.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) IzmirŞube Başka-
nı Ibrahim Uysal, yurda üst kurumlardan gelen emırie
kızlann sokağa çıkamadıklannı söyledi.
Uysal, sendikanın bazı üyeterinin kıziann napsedılme-
sine tepki gösterdiğini ve konuyu yetkili mercilere ak-
tardıklan halde söz konusu durumun hâlâ sürdüğünü
ifade etîı.
Okula gitmeyen veya eğitimleri sona ermiş olan kız-
lann dahiyurdun dışına çıkmalannınyasaklandığını be-
lirten Uysal şunlan aktardı:
-Ihtiyaç için yurttan çıkmak isteyen kızlar, ömeğin bir
çikolata almak istiyorsa görevli kişi içlerinden bırinı di-
ğerierinin ihtiyaçlannı almak üzere dışan gönderiyor. Bu
kişi ancak dışan çıkabiliyor ve alınanlan dağıtıyor. Erkek
görevlinin de katlara çıkmasını yasaklayan bu emine, er-
kek memurlann hem haysiyeti He oynarvyorhemdege-
ce nabetınaJtatanıbu görevlilerin öğrendlen kontrot et-
İ k J l H "y
••• * . -;
Cezayir'in Ankara Büyükelçisi Rubah HadkTih şu
sözlerini unutmamak gerekiyor
''Islam dünyası 2000'li yıllann vizyonunu gelecekte
degil, geçmişte anyor..."
Refah Partısi de geleceğın değil geçmişin özlemiyle
yanıp tutuşuyor. Ancak, RP başta değındigımiz gibi ye-
ni bir yöntemle işi bir başka noktaya çekmek ıstiyor...
Yazımızın ginşınde sormuştuk:
"REFAHYOL hükümeti MGK kararlannı uygulayacak
mı?"
Hayııi..
REFAHYOL bir oyalama içine girecek, ipleri daha da
gerecektir. Ip Tansu Çiller'in elinde degü, Necmettin
trbakan'dadır...
Kimi RP sempatizanı yazarlar diyor ki:
"İpler Tansu Hanım'ın eline geçti. RP, MGK kararla-
nnı uygularken kendi çevresıne zarar vermemeye çalı-
şacaktır. Aynca RP'nin devletiçinde örgütlendiğihaber-
leri yalandır..."
tşte bu da oyunun bir başka bölüınü...
RP devlet içinde zaten örgütlüydü, sekiz aydır ise btı-
nu iyice güçlendirdi. ANAYOL iktıdannda atanan vali-
lerin çoğunluğu Necmettin Hoca'nın yanında yer aJdı.
Kimi valiler RP'li bakanlara camıde imamlık yaptı, kimi-
leri seçım otobüslerinde Erbakan'la birlikte 'RP selamı'
verdi...
Oyun sürüyor. Kuran kurslannda şeriat yeminleri ıçi-
liyor...
Son günlerde sank, şalvar, çarşaf satışlannda yüzde
yüzlük artış olduğunu biliyor musunuz?
Istanbul'un Çarşamba semtine uğramanızda yarar
var...
Şenatın örgütlü gücü Çarşamba'ya karargâh kur-
muş...
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR
tjt ÇAĞDAŞ YAYINLAR!
grevler, politikacılar
SancılıYı
KuşatımışSokaklar
BASI
%ÇIKT!
250.000 TL (KDV aahıı;
Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddesi Saltomsoğüt Sokak
No: gm C^aloğlu Is'anbuJ Td:514 01 95/96
Postaçekino.: 666322