Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 1997 PERŞEMBE
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul B 13 Sinop B 12 Adana B
Edıme B 14 Samsun B 12 Mersin B
Çanakkale B 11 Trabzon B 12 Diyarbakır Y
Kocaeli B 12 Giresun
İ2JTW B 18 Ankara
B 12 Şanlıuria B
B 12 Mardin B
Manısa
Aydın
_B 17 Konya B 13 Siirt
B 19 Eskişehir B 12 Hakkârı
Denızlı B 16 Sıvas B 10 Van
Zonguldak B 10 Antalya B 20 Kars
Yurdun güneyba-
tı kesimleri par-
çalı bulutlu, diğer Londra
yerier az bulutlu piris"
AVRUPA
B 8 Atina B 14
ve açık geçecek. R o r n a
B 14 Milano B 14
B 16 Oslo 8
Hava sıcakhğı Bertin B 6 Helsinki Y 5
artmaya devam Amsterdam B 9 Stockholm Y 6
edecek. Rüzgâr B 19 Belgrad B 10
kuzey yönlerden şpfya B 6 Viyana B 14
hafif, ara sıra orta Brüksel B 9 Bonn B 14
kuvvette esecek. Budapeşte B 8 Münih B 14
l&fr •
Taşkent
Tahran
A S Y A
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
b
B
B
B
B
B
B
B
6
4
6
4
6
4
6
16
Şam B 16
Ss ^ Çok bulutiı, . Yağmurlu Kartı Sulukar Gokgürültülü
G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Olağanüstü günlerde MGK "favs/ye/eri", ilk Ba-
kanlar Kurulu'nda "yazılı hükümet karanna" dö-
nüştürülüyor.
Tavsiyeler hükümet kararlanna çevriliyor.
Bu, bugünlere değin hükümetlerin uyguladıği
yöntem. Ama şimdi Takkeli iktidarda. Aynı yönte-
mi izleyecek mi, izlemeyecek mi? Bu anahtar so-
ruya yanrt Bakanlar Kurulu'ndan çıkacak.
Ne ki kimi bilgiler, TakkelTnin tavsiyeyi karara dö-
nüştürecek bir hükümet kararnamesine pek yanlı
dmadığını ortaya koyuyor.
Çankaya'ya çıkmadan önce görüştüğü Şaibe
Hanım'ın ağzına verdiği sakıza bakılacak olursa
hükümet karariılığını yazıya dökmeyecek. Ya ne ya-
pacak? Bakanlar Kurulu'ndan sonra açıklamalarla
kimi sözlü vaatlerde bulunacak. Tavsiyeleri kısa,
orta ve uzun "vadeye" yayacak! Yani? Bugünü ge-
çiştirecek, laik cumhuriyeti korumaya yönelen ön-
lemleri zaman içinde "kendine benzetecek". Ola-
sılık bu.
Örneğin, "sürekli" 8 yıl temel eğitim? Uygulama-
da MGK kararianntn yumuşak karnı. DYP; güya, te-
mel eğitimde sürekliliği istiyor. 8 yılın sözü geçtiğin-
de, takkeli cephenin tüyleri diken diken oluyor.
Kamuoyu henüz ayırdına vanmadı. RP, MGK tav-
siyelerinin içeriğini kendi anlayişına göre değiştire-
rek kamuoyuna yansıtıyor. Kamuoyunu aldatmaya
çalışıyor. Bu irdeleme ne yanlış ne yalan.
Bak şu yalana
Bu konuda somut bir örnek gösterebiliriz:
Güneri Cıvaoğlu'nun Kanal D'dekı -başarılı-
"Durum'una katılan yazar Taha Akyol, (11 Mart
1997 tarihli yazısında) programdan sonra katılım-
cilarla söyteştiklerini belirtiyor ve aynen şöyle diyor:
"MGK karartan konusunda -Devlet Bakanı- Gül
(Abdullah), 'Başbakan'ın makul davrandığını, kriz
olmadığını' söylüyor. Kur'an kurslan için 'denetim-
ler tabii yapılacaktır' diyor. Va imam-hatipler?!
Gü/'ün cevaöı:
'Imzalanan 18 maddelik metinde, imam-hatip
kavramı geçmiyor. (8 yıllık sürekli temel eğitim) kav-
ramı vardı, burada (sürekli) kavramı çıkarıldı. Çün-
kü hükümet programında temel eğitim için 5+3 for-
mülü benımsenmiştir. 8 yıllık eğitimi bu şekilde ger-
çekleştireceğiz.'"
MGK kararlannda var olduğu bildirilen "8 yıllık
'sürekli' temel eğitim" kavramından çok önem ta-
şryan "sürekli" sözcüğünün çıkankjığını kim söy-
lüyor?
Hükümetteki sıfatı bir yana; Takkeli Başbakan'la
"gece gündüz birlikte" olan Gül Abdullah!
Yineleyetim: Ne diyor Gül? "Sürekli sözcüğünü
çıkardık, böylece temel eğitim 5+3 olacak, orta
dereceli imam-hatipler kapatılmayacak!"
Gerçek böyle mi şimdi ona bakalım:
Gerçek; Gül Abdullah'ın söyledıği gibi değil!
Gerçek; patronu Takkeli'nin attına imza attığı me-
tinde tam tersi.
Ve, işte gerçek:
MGK tavsiye kararlannın "3-A bölümü":
"8 yıllık (kesintisiz eğitim) tûm yurtta uygulama-
yakonulmalı."
İşte, MGK karar metninde altı çizili olan yazdığı-
mız şu "3-A bölümündeki" kesin ifade.
Takkeliler cephesi, hükümet eylemeyi halka ya-
lan yanlış bir şeyler yutturmakla eşdeğer sayıyor-
lar.
Sonuçta devlette "güven bunalımı" doğuyor.
Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonraki deme-
cinde Takkeli, "Bakanlar Kurulu'nda MGK'dekika-
rahar... Anayasanın ve MGK kuruluş kanunlannın
gereği çerçevesinde görûşülecek ve bu hususa
'her türtü ilgi ve ihtimam' gösterilecektir" diyor.
Hükümette karar yok, ilgi ve ihtimam olacak!
Ne demekse?
Faysal Özçift
'Sendika
üyeleri
soruşturma
kıskacında'
NECATİ AYGCS
tZMİR - REFAHYOL hü-
kümeti, Kamu Emekçileri
Sendikalan Konfederasyo-
nu'nu (KESK) soruşturma
'kBkacına' aldı. Son bir yıl
içinde sendikal etkinliklere
katılan 103 bin 2% sendika-
cı ve sendika üyesi hakkında
idari ve adli soruşturma açıl-
dı. KEŞK Genel Sekreteri
Faysal Özçift, RP'lı belediye-
lerde süratle kadrolaşmaya
gidildiğini belirterek "Ba-
kanhkkadrolannatabiolma-
yan belediyelerin yan şirketle-
rinde çahşan işçiler sudan ba-
hanelerie işten çıkanlarak
yerlerine Mflli Gençlik Vak-
"fından (MGV) milhanlar
vçrieştirilhor" dedi.
Özçift. REFAHYOL hükü-
metinin adıl bir düzen değil,
emekçikre zulüm dûzenıni
reva gördüğünü, yaptığı iş-
lemlerle kanıtladığını belirte-
rek "Refah Partis'nin iktidar
olduğu belediyelerde kıyım
politikası ve cezalandırmala-
ra gittigi saptanmıştır. Bakan-
lık kadrolanna tabi olmayan
belediyelerde çalışan kadrolu
memuriargörev den ahnarak.
yerterine RP'liler alınmakta-
dır. Ankara Betedi>esi"ndeça-
lışan kadrolu memuriar i-
mam-hatip okullanna geçici
görev adı altında sürülüyor.
Belediyelerin yan kuruluşu
olan şirketlerde Tüm BekSen
üyesi memuriar işlerinden çı-
kanlarak yerlerine MGV mi-
litanlannın yerieştirildiğini
saptadık* dedi.
RP'nın, KESKJin örgüt-
lenmesinden rahatsız olduğu-
nu belırten Özçift, son bir yıl
içinde sendikal etkinliklere
katılan 84bin 51 l'i idari, 18
bin 785'î adli soruşturma ol-
mak üzere toplam 103 bin
286 sendikacı hakkında so-
ruşturma açıldıgını, bunlann
çoğunun sonuçlandığını söy-
ledi. KESK'in Çalışma Ba-
kanı Necati Çelik tarafîndan
soruşturma kıskacına alındı-
ğını belirten Özçift şöyle ko-
nuştu:
"Çahşma Bakanı, kurdur-
duğu bir sendika aracıkğryla
emekçileri bolmeyc. çahşjyor.
Çelik, sendika yerinedernek-
vâri düzenlemeyi savunabü-
mektedir. Kamu emekçüeri-
ningrev litoplusözlesmeli sen-
dikal haklannı tammadığuu
açıkça itiraf etmektedir. Böy-
lesi politikalar ve partizanca
kadrolaşma zihniyeti emekçi-
lere adil bir düzen değil, ser-
maye kesünkrine ve kendi
yandaşlaruıa bir adil düzen
otduğunu gostermektedir."
12 Mart darbesi konulu panel
^Demokraside MGK olmaz'
tstanbul Haber Servisi-CHP tstanbul Mıl-
letvekiliErcanKarakaş, MGK'nin28şubat-
ta aldıgı kararlann 12 Mart muhtırasına ben-
zediğini söyledi. Gerçek demokrasilerde
'Mitti Güvenlik Kurulu gibibir kurumun ola-
mayacağuu' savunan Karakaş, bugünkü kri-
zi atlarmanın yolunun 'tstifa ve seçim rneka-
nizmasından geçtiğini' söyledi.
CHP Istanbul tl Merkezı"nde düzenlenen
"12 Mart Darbesi" konulu panelde konuşan
Karakaş, RP'nın 'kendi iç yapısında bik de-
mokratik olmadığınr söyleyerek "Ancak so-
runlar ne kadar karmaşık olursa obun. bunun
çözûmü yalnızca demokraside vardır" dedi..
Istifa ve genel seçimin demokrasinin supap-
lanndan oldu|una dikkat çeken Karakaş,
u
Ancak bizde iktklan ele geçiren bderter ko-
lay kolay bırakamıyorlar" dıye konuştu.
Karakaş, Türkıye'de 12 Mart'ın yapılma-
sı içinbahane edilen hiçbir sorunun bugün çö-
zülemediğini vurgulayarak, ülkenin laik de-
mokratik çağdaş dünyadan dabu darbeler so-
nucunda giderek uzaklaştığını söyledi. Dar-
beler sonucunda siyasal tslamın güçlendiği-
ni, hukuk devletinin ortadakalmadığmı ve la-
iklik ilkesinin zedelendiğini savunan Kara-
kaş, TiirkKe o günden bu yana hâlâ kontr-
gerillavla danesaplaşabilmiş. değiT dedi. CHP
Ankara Milletvekili Seyfi Okta>,12 Mart as-
keri müdahalesinin 'faşlanin bütün unsurla-
nnı özünde taşjyan bir darbe" olduğunu söy-
ledi.
Oktay, 12 Mart darbesiyle 1%1 Anayasa-
sı'nda oluşrurulan demokratik özgürlûklerin
ortadan kaldmldığını belirterek, "12 Mart,
dünyada adı sayılan o biiyük faşist sistemler-
denbiriskür" dedi. Türkiye'de merkez sağda-
ki partilerin kendi değerlenni bir kenara ite-
rek aşın sağın değerlenni paylaşmak için bir
yanşa girdiğıni söyleyen Oktay, "Demokrasl
ailesi tutarlı. ciddi öndeıük yapacak birilerini
istiyor. Bu arayışa biz cevap vermeliyu" dedi.
Gazetemiz yazan Oral Çalışlar ise 12
Mart'ı. 'tbrahim Şabin ile Abdullah Çaüı'nın
Avrasya Et Lokantası'nda birlikte göbek at-
ması
1
olarak tanımladı.
Çalışlar. 12 Mart darbesinin, ABD tarafîn-
dan. yükselen sol nedeniyle Sovyetler Birh-
ği'yle ittifak yapması mümkün olan Türki-
ye'de solu ezmek için tasarlandığını söyledi.
Türkiye'de laıkliğe ve demokrasiye birilerinin
sahip çıkmasını beklememek gerektiğini ifa-
de eden Çalışlar, "Deniz'lerin idammda en
aktif rolü, şu an cumhurbaşkanhğı yapmakta
olan Süleyman Demirel'ûı ovnadığını unut-
mamak gerek" dedi
2 özel timci daha tesliııı olclu
tstanbul Haber Servisi -
Eski Özel Harekat Dairesi
Başkanvekili tbrahim Şa-
hin'den sonradün de Istanbul
DGM'nin haklannda gıyabi
tutuklajna karan çıkardığı
özel timcılcr ZiyaBanduTna-
boğlu ile Ayhan Akça teslim
oldu. TCY'nin "cürüm işk-
mek için çete oluşturmak"
suçundan yargılanacak olan
iki özel timci, Metris Ceza-
evi'nekonuldular.
Böylece haklannda gıyabi
tutuklama karan verilen özel
timcilerin hepsi teslim oldu.
Bandırmalıoğlu dün saat
13.00 sıralannda Beşiktaş
Polis Karakolu'na teslim ol-
du. Bandırmalıoğlu'nun iki
DCM'leringörev alanlarını daraltanyasa ResmiCazetedeyayımlandı
Gözaltı süreleri kısalclıHaber Merkezi - Devlet
Güvenlik Mahkemeleri
kapsamındaki suçlarda gö-
zaltı süresini kısaltan ve
DGM'lerin görev alanlan-
nı daraltan yasa, Resmi Ga-
zete'de yayımlanarak yü-
rürlüğe girdi.
Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanunu. Devlet Gü-
venlik Mahkemelerinin
Kuruluş ve Yargılama
Usulleri Hakkındaki Ka-
nun ve Bu kanunlarda De-
ğişiklik Yapan Kanunda
Değışıklik Yapılmasına
Dair Kanun'a göre, yakala-
nan şahıs bırakılmazsa, ya-
kalama yerine en yakın
sulh hâkimine gönderilme-
si için zorunlu süre hariç 24
saat içinde sulh hukuk hâkimînin kar-
şısına çtkanlacak ve sorguya çekilecek.
Soruşturma bu sürede sonuçlanmazsa,
cumhuriyet savcısının talebi ve sulh hâ-
kiminin karan ile süre yedi güne kadar
uzatılacak.
Daha önce bu süre sekiz gün olarak
uygulanıyordu.
Toplu suçlarda da gözaltı süresi 15
gündenyedı güne, Olağanüstü Hal Böl-
Aförgütü uygıüamayıyetersîz buldu
ANKARA / LONDRA (ANKA) -
Uluslararası Af Örgütü. 6 martta
1
TBMM'de onaylanan gözaltı süresinin
kısaltılması ve DGM Yasası'nda bazı
değişikHklere ilişkin yasal düzenlemeleri
yetersiz buldu.Aförgütü, söz konusu
düzenîemelerin Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Tansu Çflfcr' in
açıklamalannın aksine Avrupa ve
uluslararası insan hakları kurallanna
uymadığını öne sürdü. Merkezi Londra'da
bulunan Uluslararası Af Örgütü'nden
yapılan açıklamada. Türkiye'de gözaltı
sürelerinin indirilmesinin "ohunlu" ve
uzun süreden beri beklenen bir düzenîeme
olmakla birlikte yetersiz kaldığı, işkence
ve kötü tnuamelenin önlenemeyeceği
savunuldu. Açıklamada, örgürün,
şüphelilerin gözaltı süresince kimseyle
görüştürülmemeîerine son verilmesi
yolundaki çağnsına henüz cevap alamadığı
da belirtildi.
Işkencenin önlenmesi için Avrupa
Komitesi'nm 1990 yılmdan bu yana
Türkiye'deki karakollarda yaptığı ziyaretler
sırasmda işkence araçlannı ve işkence
kurbanlannı gördüğü belirtilen
açıkiamada, gözatana alman
kişilerin ilk başta avukatlanyla
görüs,türülmesinin işkence ve kötü
muamelelerin önlenmesi için şart olduğu
vurgulandı.
gesi'nde de 30 günden 10 güne indiril-
di. DGM kapsamma gören suçlarda
gözaltına alınan sanıklara, hâkimin gö-
zaltı süresinin uzatılmasına karar ver-
mesinden sonra avukatlanyla görüşme
olanağı da getirildi.
Kanuna göre aynca, gerekli görüldü-
ğü hallerde kamu davası açılıncaya ka-
dar sanık ile avukatının görüşmelerin-
de hâkim ya da tayin edilecek naip ha-
zırbulunabilecek. Hazırlık soruşturma-
lan en geç 4 ay içinde tamamlanacak.
Yasayla DGM'lerin görev alanı da
daraltıldı. Gemi, tren ve uçak kaçırma
suçlan DGM'lerin görev alanı dışına
çıkanlarak ağır ceza mahkemelerinin
görev alanına dahil edildi. DGM'nin
görev alanı dışına çıkanlanlarTürk Ce-
za Yasası'mn 384 ve 385. maddeleri
uyannca yargılanacak. Terör amactyla
bu işi yapanlar ise yine DGM'de yargı-
lanacaklar.
Terör desteğî kaıutLandı
• Baştarafı 1. Sayfada
masını istedikleri, bu amaçla
PKK'nin Iskender Ertuşi'ye
yönelik bir eylem planladığı,
72 kişilik PKK grubunun anı-
lan eylemi gerçekleştirmek
maksadıyla iki grup halinde
örgütün Iran/Kelekeş kam-
pından San Nurettin ve Me-
deni liderliğinde Sualtı ve Kı-
zılca köyleri üzerinden Baş-
kale kırsalına girdikleri belir-
lendi. Söz konusu PKK gru-
bunun temmuz ayı ilk haftası
itibanyla lskender Ertuşi'nin
Başkale ilçesindeki evine ve
ilçe merkezindeki petrol istas-
yonuna karşı silahlı bir saldı-
n eylemi düzenleyeceği belir-
lendi.
10 Eytül 1996: Van-Başka-
le-Koçdağ ve Y.Durak köyle-
rinin karşısında bulunan
iran/'Geyikhan bölgesinde 6
Eylül 1996 ayı itibanyla 42 ki-
şilik PKKgrubununbulundu-
ğu, Divaneadlı PKK mensu-
bunun sorumluluğundakı
mezkûr grup içerisinde, "Krieş, Befazat,
Behmen» Şapur. Sokt, Keçe, Mera, Ma-
bo,ldo\«Kako''kodadlımı]ıtanlann y-
er aldıgı saptandı. Geyikhan bölgesinde
23-24 Ağustos 19%tarihinde Iran/Gire-
cehu alanından gelen örgüt mensuplan-
nın içinde 12 kişilik intihar timinin bu-
lunduğu belirtilerek silah taşımayan in-
tihartimi mensuplanrun üzerlerine bağ-
ladıklan, muhtemelen C-4 patlayıcılan
ile Başkale ilçe merkezine eylem ama-
cıyla giriş yapacaklan kaydedildi. Yan-
lannda 20 adet Kannas, 3 adet roketatar
bulunan PKK grubunun ilk hedefınin
Başkale ilçe merkezinde bulunan Jan-
darma Sınır Tabur Komutanhğı, Beble-
şim JandarmaKarakoluve JandarmaSı-
nır Tabur Komutanı Binbaşı Aydın Ba-
cık'ın olduğu bildirildi.
25Eylül 1996:22 Eylül 1996 tarihi iti-
banyla Iran-Türkiye sınınnın Iran kesi-
minde kalan Somay-Şipiran bölgesinde
Kalaşnikofve demirkundaklı G-3 tipi si-
lahlar ile 2 adet RPG, 2 roketatar ve bir
adet sırt telsizi donanımh 80 kadar PKK
gnıbunun bulunduğu belirlendi.
Ağn ve Van illeri jandarma komutan-
lıklan ile Jandarma Genel Komutanhğı
Refah Partisi, Iranh
yine kolladı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tktidara geldikten
sonra Islam ülkelenyle ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan
RP yönetimi, PKK ve aşın dinci terörist örgütleri des-
teklediği istihbarat birimlerince belgelenen Iran'ı koru-
ma çabalannı sürdürdü. TBMM Sınır Güvenliği Araş-
tırma Komisyonu'nda yer alan RP'li üyeleria, hazırla-
nan rapora, 'Tahran'ınterörü destekkdiğine' Uişkin ifa-
delerin konulmaması için çaba gösterdikleri bildirildi.
Komisyon üyesi DSP Gaziantep Millervekili Alilhk-
soy. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, RP'li ûyelerin,
özellikle lran'la ilgilı bölümlerin kısa tutuiması ve bu
ülkenin terörü destekledigine ilişkin ifadelerin yer al-
mamasma çalıştıklannı söyledi. Ilıksoy, Dışişleri Ba-
kanhğı'nı elinde bulunduran DYP'nin komisyon üye-
lerinin dekatkısıyla İran'la ügili olarak yüzeysel bir gi-
riş yapılabildiğini anlattı.
RP'li milletvekillerini eleştiren Ilıksoy,
K
tran>"öneÖ-
mi, çağdışı rejimini Türkiye'y^ ihraç etmek istemekte-
dir. Terörü besleyerek ve destekteyerek laik cumhuriye-
ti yıkmak, ülkeyi bötanek istemektedir" diye konuştu.
istihbaratının, Iran'ınPKKterörünüdes-
tekledigine ilişkin kayıtlan daözetle şöy-
le sıralandı:
19 Mart 1996: Rızaiye-Mako arası ve
Galeni (Doğubeyazıt tarafı) Mako-Gale-
nı arasındabulunan PKKkampında 500-
600 kişi civannda örgüt mensubunun bu-
lunduğu belirlendi. Teröristlerin köylere
serbestçe girip çıkarak lojistik destekte
bulunduklan, Irandevletinin örgüt men-
suplanna "yeşil kart" verdiği belirlendi.
4Nisan 1996: Çaldıran ilçesi Oçgöze-
ler ve Sançimen köyleri karşısında tran
topraklannda bulunan Serik Köyü'nde,
Borosk kod adli terörist liderliğınde 4'ü
kadın 70 civannda teröristin bulunduğu,
anılan gruba Iran istihbarat örgütunce,
evlere yerleşmeleri konusunda yardım
yapıldığı kaydedildi.
26 Temmuz 1996: lran-Hoy taburun-
da görevlipastarlıktan geçme Haa Ham-
za adındaki subayın PKK terör örgütü
elemanlannı yönlendirdiği, bazı Iran ma-
kamlanndan gizlice faaliyette bulundu-
ğu. sınır takımlarvmıza yönelik tehditle-
rin adı geçen subayın desteğiyle plan-
landığı tespit edildi.
3 Ağustos1996: Iran topraklannda gö-
rülen 30 kişilik PKK grubunun Tersova
köyünden yiyecek ikrnali yap-
tığı, köylülerekendilerini "Biz
tran Devrim Muhanzryız
r>
dı-
ye tanırtıklannı, K.Hotur'dan
Yusuf Yusufi isimli şahıstan
alınan bilgıye göre Kelereş'te
bulunan terörist kamplanndan
30 kişilik bir grubun K. Ho-
tur'a doğru yola çıktığı belir-
lendi. K. Hotur'da devlet me-
muru olarak çalışan Burhan
Hacızade isimli şahıstan alı-
nan bılgiye göre teröristleri
gördüğünü ihbaretmek için K.
Hotur'daki tran bölüğüne ge-
len köylülenn tehdit edilerek
dövüldükleri tespit edildi.
21 Ağustos 1996: tran tara-
fında bulunan PKK'lilere tran
askeri araçlanyla yiyecek ge-
tirildiği, Kotur Yaylası'nda
100-110 kişilik PKK grubu-
nunbulunduğu, aynca Börcek
tabir edilen kule tipi küçük
tran karakollannda Iran aske-
ri bulunmadığı. Iran askeri kı-
yafetlı PKK mensuplanmn
bulunduğu bildirildi.
12Ocakl9%: İran, Suriye, KYB lide-
ri Celal Talabanj ve PKK terör örgütü
arasında anlaşmaya vanldığı, K. Irak
bölgesinin, KDP lideri Mesud Barzani
ile PKK arasındaki sorunlar nedeniyle
güvensiz olması nedeniyle, 2500 PKK
terör örgütü mensubunun kış aylannda
tran topraklannda bannacağı belirlendi.
tran'ın kendilerine tran-Türkiye smınnın
tamammda kamp yerleri vereceği, lojis-
tik destek sağlayacagı saptandı.
6 Nfaan 1996: Baskale-Sualtı Jandar-
ma Smır Tasur Komutanlığı karşısı tran
topraklan Kuran bölgesindeki bir mez-
ranın îranlılarca boşaltıldığı ve bu mez-
raya PKK terör örgütü mensuplanrun
girdiği, söz konusu teröristlerin sırur ta-
kımlanna,jandarmakarakollan ilekoru-
cu bulunan köylere eylem yapabilecek-
leri tespit edildi.
23 Nisan 1996: tran'daki Urumiye Gö-
lü güneyindeki Muhabat ili ile Irak sını-
n arasında bulunan Muhabat iline bağlı
Bane ve Bokan köylerinde, eskiden tran
peşmergelerine ait iki kampın tran tara-
ftndan PKK terör örgütüne verildiği, te-
röristlerin kampta pastar kıyafetleri giy-
diği belirlendi.
emniyet müdürii ile birlikte
DGM'ye geldiği saatlerde de
hakkında gıyabi tutuklama
karan bulunan Şahin'ın ya-
kın koruması Akça da avu-
katı ÖmerYesflyurt'la birlik-
te DGM'ye geldi. Nöbetçi
mahkemeye çıkanlan iki özel
timci saat 14.30'da Metris
Cezaevi'ne gönderildi.
'Doruktakiler' ödüUerinitörenlealdı
"Doruktaküer-%" ödülünü
kazananlara ödülleri dün akşam
Cevlan Inter-Continental Oteü'nde
düzenlenen koktey 1den sonra verildl
Haftalık Nokta dergisince 23 ayn
dalda verilen ödüller ve ka/ananlar
şöyle: Basın-Güneri Cıvaoğlu,
Bankacılık-Fehmi Gühekin
(Vakıflar Bankası), Politika-Mustâfa
Kalemli, Çevre-Ediz Hun, Çeviri-
Nevzat Erkmen, tşdünyası-Enver
Ören, Edebiyat-Orhan Pamuk.
Bürokrat-Atilla Çelebi (THY Gen.
Müd.), Kurum-Anayasa
Mahkemcsi. Mizah-Ceın Yılmaz,
Müzik-Şef Serdar Yalçın, Bilim-
Gazi Yaşargil, Plastik Sanatlar-
Bedri Baykam, Sinema-Şener Şen,
Televizyon-lJğur Dündar, Spor-Halil
Mutlu, Tiyatro-Yılmaz Erdoğan
(Mükremin tiplemesiyle),
Demokratik Kitle Örgütü-DİSK,
Yıhn Yöneticisi-Hazım Kantarcı
(Sabancı Grubu). Domktakiler-96
özel ödülünü alanlar: Ali Kırca
(Siyaset Meydanı), Ünal Korukçu
(Türk finans sisteminin stabil ve
güvenilir olması için yaptığı
çabşmalar), Sakıp Sabancı, Mahmut
Ceylan (Inter-Continental oteller
zincirini Türk turizmine yeniden
kazandırması nedeniyle).
(KUBtLAY TÜNTÜL)
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
yip aklar...
Bu Meclis, Filipinler'deki Marcos kalıntılannı, "Ha-
zinedeki dolariann, Marcos'un çevresindekilerin he-
sabına nasıl geçtiği belli değildir. Burada sorumlu
olan Marcoslar değil. Hazine memuriandır. Onlar
için de lüzumu muhakeme karan gereklidir" deyip
aklar...
Konumuz, srfııiık.. affedersiniz Susurluk Komisyo-
nu...
Komisyonun tam adını iki kez yineledik. Bir kez da-
ha açalım:
"TBMM Yasadışı Örgûtlenmelerin Devletle Olan
Bağlantılan ve Susuhuk'ta Meydana Gelen Kaza
Olayının ve Arkasındaki llişkilerin Aydınlığa Kavuş-
turulması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Ko-
misyonu..."
31 ocak tarihli yazıda, sadece bu adın üç tez or-
taya koyduğunu söylemiştik:
- Yasadışı örgütlenmeler vardır.
- Bunlann devletle bağlantılan vardır.
- Susurluk kazasının arkasında farklı ilişkiler var-
dır.
Komisyon dört aya yaklaşan çalışmasının ardm-
dan yukandaki, "vard/r"ları, "yoktur"a çevirmeye
hazırlanıyor.
Düne kadar, "Komisyon çok önemli işler başara-
cak, rapor açıklanınca yeryerinden oynayacak" di-
yen Komisyon Başkanı Mehmet Haltetmiş.. affe-
dersiniz Elkatmış, "Şunu çağırmakta hata ettik",
"Keşke işin içine şunu da bulaştrnnasaydık" deme-
ye başladı.
Geçen hafta Çiller ailesinı de dinlemeye karar ver-
mişlerdi. Meğer bız yanlış anlamışız. Çiller ailesinin
sözlerini dinlemeye karar vermişler. Önceki gün du-
rumu açıkladılar:
"Çillerler'i çağırmayacağız..."
Ben Özer Bey'in yerinde olsam şöyle bir açıkla-
ma yapanm:
"Beni çağıracaklannı duyunca hemen hazırlık
yapmaya başladım. Neler sorabiliher, neler biliyo-
rum, bunlan gözden geçirdim. Ama dün hayretle
öğrendim ki çağırmama karan almışlar. Çok üzül-
düm. Ancak ben yüce Meclis 'in her türtü tasanvfu-
na saygı gösterdiğim gibi bu karara da saygı gös-
teriyorum."
Gösterin gösterin... Zaten göstere göstere.. say-
gı gösteriyorsunuz...
Bu durumda yukanda açık kimliğini yazdığımız
komisyonu kuranlar suç işlediler. Yasadışı örgütten-
melerin devletle bağlantısı olduğunu iddia ettiler.
Yargılanmalan gerekir...
Üç teslim olma...
Önceki gün meydana gelen üç teslim ohna olayı-
nı att alta koyalım:
- Susurluk Komisyonu, RP ve DYP'li ûyelerin gi-
rişimleriyle teslim oldu. Suçunu itiraf etti. Asıl ama-
cının olaylan örtmek olduğunu söyledi.
- Eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili Ibrahim
Şahin teslim oldu. Önce televizyon programlanna
çıkarak kamuoyuna suçsuzluğunu ilan eden Şahin,
sonra da Istanbul Emniyet Müdürü'nün koruma ve
kollaması altında cezaevine kondu.
- Susurluk'la ilgili polis, Özel Harekât Tımi görev-
lileri ve katıksız yurtsever Sedat Bucak'ın şoförü
hakkında açılan davaya bakacak olan Istanbul 6
No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) teslim ol-
du. Mahkeme Başkanı Sedat Karagül, dava, ken-
dilerine verilirken kura çekilmemesini gerekçe gös-
tererek çekildiğini açıkladı.
Sizce aynı gün meydana gelen bu üç olay rast-
lantı mı?
Yoksa bir yerlerden düğmeye basılıp, sürecin ta-
mamen ters çevrilmesi mi sağlandı?
Durum kanşık gibi görünüyor, ama çok net:
Gelinen noktada Susurluk soruşturması bitmiştir.
Seyir şunu gösteriyor:
Birkaç kişi, belgede tahrifat, bilmeden bir fiile kat-
kıda bulunmak suçundan en çok bir-iki yıl hapis ce-
zası alıp, bu datecil edilip olay kapanacak...
Hani bir deyiş vardır:
"Şer7n odasına kendi düşüncelerinizle girebilirsi-
niz. Ama onun düsüncelenyle çıkmak zonjndası-
na..."
Bizim komisyonlar da o hesap:
Meclis'te hertürlü suçlamayla ilgili komisyon kur-
durabilirsiniz. Araştırma serbest ama suçlamakya-
sak...
Zaten ben bu "komisyon" sözcüğünü hep farkJı
anlamlarda algılamışımdır...
Yenîbosna'da cinayet
tstanbul Haber Servisi -
Şanhurfa'nın Siverek ilçe-
sinden bir ay önce tstanbul"a
gelen Nesih Çelik( 19), adli
bir kişi Yenibosna'da kafası-
na sıkılan tekkurşunla öldü-
rülmüş olarak bulundu. Ya-
kınlan, Çelik'in polis tara-
findan öldürüldüğünü ileri
sürdüler.
Önceki gece Yenibos-
na'daki evine gitmek üzere
Laleli'deki akrabalannın ya-
nından aynlan Çelik, Yeni-
bosna'da, tek kurşunla öldü-
rühnüş haldc bulunarak Ba-
kırköy Devlet Hastanesi'ne
kaldınldı. Çelik'in ailesi,
olayın 'polisinnuı' olduğunu
öne sürdü. Cinayetle ilgili
bomba imha ekibinden bir
polis memurunun gözaltına
alındığı bildirildi.
Çelik'in kardeşi FethiÇe-
Vk, gece 01 .OO'de çahştıkla-
n yere gelen polisin doğru-
dan kendisini ve diğer akra-
balannı sorduğunu belirte-
rek, "Kimfiklerimize bakıp-
'Başınız sağolsun. hastane-
den cenazenızı alın' dediler.
Arama yaprjlar. Beni bir sü-
re sorguladüar. Nesih'in ne-
rede vurulduğunu sorduk.
bize cevapvermediler. Savcı-
lığa götürüp ifademi ahrken
de savcı bana. 'Kardeşınin
polislerle bir davası var mıy-
dı?' diye sordu" dedi. Olay
hakkında bilgi almak üzere
amcasının oğullanyla Gay-
rettepe 2. Şube'ye gittikleri-
ni söyleyen Çelik, "Orada
bize Nesih'in, Toros marka
bir otomobüden açılan ateş-
le öldürüldüğünü, saldırga-
nuı yakalandığnu soylediler.
Ancak sakürganm kurüiği ve
olayın şekli hakkında bilgi
vennedüer. Bİ2e,'Bir yanhş-
lık olmuş, cenaze için ne ge-
rekiyorsa yapanz. Memleke-
tine gönderilmesi için araç
tutanz. Masraflarınıbizkar-
şılarız' dediler. Bizreddettik.
ama böyle davranmalan ve
olayın meydana geliş şekli
hakkında çelişkili açıklama-
lar yapmalan. olayuı' ınfaz"
olduğu yönündcki düşünce-
lerimui kuvAetkndinü" di-
ye konuştu. Öte yandan, Ad-
li Tıp Morgu'na kaldınlan
Çelik'in cenazesinin, otopsi
yapıldıktan sonra alınarak
toprağa verilmek üzere do-
ğum yeri olan Siverek'e gön-
derileceği öğrenildi.