Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 1997 PERŞEMBE
12 HABERLER
Erbakan 'ın
hicreti
Milli Görûş'ün yayın orgam niteliğindeki Mifli
Gazete'nin 7 Ağustos 1994 günkü sayısında yayımlanan
dızi yazıda Erbakan'ın 12 Mart döneminde Isviçre'ye
gıtmesi "hkret" olarak tanımlanarak şöyle anlatılır "12
mart muhnrası dönemi Anayasa Mahkemesi'nce Milli
Vtzam kapatılanca, Mekke müşriklerinin zulmünden
hınstfyan Habeşistan'a hicret eden sahabileri gibi,
Erbakan Hoca da İsviçre'ye ghti. Bu hicret hem çok •
yoğun çahşmalar yüzünden yıllardır ihmal ettiği baa
rahatsızhklannı tedavi imkânı bulmak. hem daha
emniyetli bir ortamda gelecekle Ugili plan ve projeteri
haarlamak hem de millet ve memlekete hizmet yolunda
hayatını adadığı atna bir türtü anlaşılamadığı ve takdir
edilemediği için etkili ve yetkili bazı makamlara bir nevi
sitemde bulunmak gibi hikmetlere dayamyordu."
Soruşturmayı Ecevit önledi
Erbakan'ın öğretim görevlisi
maaşındaki birikimleriyle
edindiği açıkladığı mal varlığı
kendi beyanına göre, Istanbul,
Ankara, îzmir, Altmoluk'ta 10
adet ev-daire-bina, 8 ayn
yerde arsa-arazi-tarla (miras
kalanlar hariç), 148 kilo altın,
421 bin ABD Dolan, 611 bin
Alman Markı, 532 bin Isviçre
Frangı, 2 Mercedes, 1 Opel
marka otomobilden oluşuyor.
TBMM'de Erbakan'ın mal
varlığını soruşturmak için
verilen önerge Ecevit'in
desteğiyle reddedildi.
Ecevit, ret gerekçesini zaman
aşımı olarak açıkladı.
Erbakan, 8 Kasım 1992 tarihlı
Hûrriyet gazetesinde
yayımlanan söyleşide mal
varlığıyla illgili sorulan şöyle
yanıtladı:
Soru: Efendim sahi geliriniz
nerden geîiyor?
Erbakan: "Siz bereket diye bir
laf biür misiniz? Allah'tan
geiiyor ve Allah bereketini
y
Soru: Kuşkusuz ama, Allah bir
sebep yaratır. Ben çalışıp
maaşımı alınm. Sizin geliriniz
nerden geliyor?
Erbakan:*CenaİM Allah
veriyDr. Evet getirimizordan
gefiyoı:''
Erbakan ve partisinin şeriatçı
ülke vekuruluşlardan yardım
aldığına üişkin çok sayıda
iddia öne sürûldü. Bunlardan,
Libya Isiama Çağn
Cemiyeti'nin Erbakan adına
düzenlediği 500 bin dolarlık
çek beîgelendi. Bosna için
toplanan paralann RP adına
Süleyman Mercümek
tarafuıdan kulanıldığına ilişkin
dava sürüyor. Refah Partisi'nin
bir başka önemli gelir kaynağı
Suudi Arabistan'ın tanıdığı
hac kotası.
Erbakan'ın
6
manevra kabfliyeti'
ALİER
Siyasal yaşarrumızın renkli siması Başbakan
Necmettin Erbakan, bu kez ülkeyi darbe
ortamına taşıyan gelişmelerdeki payı nedeniyle
en çok konuşulan kişi olarak gündemde. " U "
dönuşleriyle ünlenen RP lideri, MGK'nin ülkede
heyecan yaratan toplantısı sırasında alınan
kararlara itiraz etmemesine karşın, önlemleT
paketini 5 gün süren bir direnişten sonra
imzaladı. Direniş çizgisinden çabuk çark eden
Erbakan. en yakın çalışma arkardaşlannı bile
şaşırttı. Medyada yer alan haberleTe göre, RP'nın
önde gelen isimlerinden Hasan Hiiseyin Ceylan,
imza olayını duyduğunda inanmadı ve haben
"DYP'lilerin uydurduğu yeni bir bak)n"diye
niteledı. Erbakan'ın daha öncede de sergilediği
ünlü dönüşleri ve zor koşullarda nasıl
davranacağinın en yakın çalışma arkadaşlannca
bile kestirilememesi, aslında RP lıderinin 30
yıllık siyasi yaşam pratiğinden çıkanlan belki de
tek net özelliği. Emekli Büyükelçi Setnih
Günver Erbakan'ın bu özelliğini diplomatik bir
ifadeyle tanımladı: "Yüksek manevra kabiliyeti."
Cumhuriyetle banşık olmadığı bilinen Necmettin
Erbakan, Cumhuriyet Bayramı'nın 3.
yıldönümûnün kutlandığı gün Sinop'ta doğdu.
Ağır Ceza Reisı Mehmet Sabri Bey'in üçüncü,
Sabri Bey'in ikinci eşı Kamber Hanım'ın ilk
oğludur. Trabzon'daki çocukluk günlennde Kuran
kursuna giden Erbakan, orta öğrenimi süresince
de dini eğitımini ıhmal etmedi. Erbakan. Fatih'te
tmam Osraan tedrisatından geçtı. İTÜ Makine
Fakültesi'nden 1948 yılında mezun olan Erbakan
aynı yıl fakültenin motor kürsüsünde asistan
olarak çalışmayabaşladı. Bir süre Almanya'da
akademık çalışma yapan Erbakan, Türkiye'ye
döndükten sonra yaşamının altın başanlanndan
biri olarak sunduğu, 200 ortaklı "Gümüş Motor"
fabrikasımn kurulmasma öncülük etti ve daha
sonra iflas noktasına taşıyacağı fabnkanın genel
müdürlüğünü üstlendı. Temeli 18 Temmuz 1956
tarihinde atılan fabnkaya Menderes hükümeti de
1 mıb/on 300 bin dolar katkıda bulundu. Fabrika,
hükümetin 1958 yılında yaptığı develüasyon
nedeniyle mali krize ginnce Erbakan, dönemin
Sanayi Bakanı Sebati Ataman'ı ikna ederek,
Şeker Şirketi'nin 750 bin lirayla Gümüş Motor'a
ortak olmasmı sağladı. Ancak bu katkı
yermeyince küçük ortak Şeker Şirketi. hisseleri
toplayarak çoğunluğu sağladı. Bir süre sonra da
Genel Müdür Erbakan'ın işine son verildi.
Marifetler ortaya çıkıyor
Fabrikanm yeni adı Pancar Motor olarak
değiştirildi. Yeni yöneticilerin belgeleri
incelemeye başlamasıyla birlikte Erbakan'ın
marifetleri de peş peşe ortaya çıkmaya başladı.
Anonim şirketlerin tutması gereken hiçbir defter
tutulmamış, hesaplar Erbakan'ın bakkal defterini
andıran ajandasında tutulmuş. çalışanlann SSK
primleri. vergiler ve 90 bin liraya ulaşan elektrik
borcu ödenmemişti; 6 milyon sermayeli şirketin
toplam borcu 9 milyon liraya varmıştı.
Kayıp motor *
Şeker Şirkeri yetkilileri bir vatandaşm
mektubundan edindikleri bilgilerden yola
çıkarak. tamir için getirilen anzalı motorun,
Erbakan'ın talimatıyla boyanıp başkasına
satıldığını saptadılar. Gazeteci NecdetOnur
gazetemizde yayımlanan dizi yazısında özetle
şöyle anlatmıştı:
Gümüş Motor'dan aldığı motoru anzalanan bir
yurttaş "Sizden aldığım motor anzalandı.
Göndersem tamir eder misiniz?"diyerek fabrika
yetkililerine mektupla başvurur. Genel Müdür
Doç.Dr.Necmettin Erbakan vatandaşa şu yanıtı
verir:" Bismillahirrahm anirrahim
HayırİL uğuriu bereketü mahsuller diler,
göndereceğiniz motoru bila-bedel tamir
edeceğimizi bikiiririz. Allah'a emanet olun."
Erbakan'ın Allah'a emanet ettiği vatandaş ikı ay
geçmesine karşın motorunu alamayınca bir
mektup daha yazar: u
Allah nzası için motoruınu
gönderin. mahsulüm yaruyor."
Vatandaşın şikâyetlerini inceleyen Şeker Şirkeri
Şenatçı
söylemleri
şeriatçılarla
ılişkisi
RP'nin 13 Ekim 1996
günü yapılan son
kongresinin konuklan
arasında Erbakan'ın
şeriatçı dostlan da
vardı. Müslüman
Kardeşler, örgütün
kurucusu Hasan El
Benna'nın oğlu
Ahmet Sefîa ile temsil
edilirken, Hamas,
basın sözcüsü tbrahim
Gusse'vi göndermişti.
Erbakan'ın daha öncede de sergilediği ünlü dönüşleri ve zor koşullarda nasıl davranacağmın en yakın ça-
lışma arkadaşlannca bile kestirilememesi. astanda RP liderinin 30 yılhk siyasi yaşam pratiğinden çıkanlan
belki de tek net özelliği.
yetkilileri, ambar memurundan, anzalı motorun
Necmettin Bey'in talimatıyla boyanıp başkasına
satıldığını öğrenirler.
Başbakan Necmettin Erbakan'ın, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'le tanışıklığı tTÜ'deki
öğrencilik yıllanna dayanır. Benzer muhafazakâr
görüşlerin yakınlaştırdığı Demirel ve Erbakan
arkadaşlığı 1969 yılında yapılan Odalar Birliğı
Genel Kurulu'nda siyasi rekabete dönüştü.
Odalar Birliği Genel Başkanlığı'na tartışmalı bir
seçim sonrası seçilen Erbakan, Başbakan
Demırel'ın de polis gücünü devreye sokmasıyla
koltuğundan edildi. Makam odasının kapısmı
ıçerden kitleyerek direnmeye çahşan Erbakan
polislerin getirdiği tövbekâr kasa hırsızı Çopur
Hüseyin'in kapıyı açmasıyla odasından
çıkanlabildi. Erbakan, aynı günlerde milletvekili
adayı olmak üzere AP'ye başvurdu.Ama bir kez
daha Demirel'in \etosuyla karşılaştı. Bu gelişme
üzerine o güne kadar AP'ye destek veren
Nakşibendi Şeyhi M.Zahit Kotku. Erbakan'ın da
aralannda bulunduğu arkadaşlannın bağımsız
aday olarak seçime girmesine karar verdi.
Erbakan, Konya'dan, milletvekili seçildi. Şeyh
Kotku'nun, hazırlığmı yaptığı MflK Nizam Partisi
(MNP) 1970'te kuruldu. Kotku'nun isminin
kurucular arasında geçmediği MNP'nin ilk genel
başkanlığına kimi üyelerin muhalefetine rağmen
Prof.Dr. Necmettin Erbakan getirildi. MNP,
şeriatçı söylemleri gerekçe gösterilerek 12 Mart
1971 darbesinden sonra Anayasa Mahkemesi'nin
kafanyla kapatıldı.
MNP kadrolan iki yıl sonra 11 Ekim 1973'te
Milli Selamet Partisi 'ni (MSP) kurdular. Genel
Başkanlığı'na SiUeyman Arif Emre'nin getinldiğı
MSP'nin kuruculan arasında 12 Mart darbesi
sorasında İsviçre'ye giden Erbakan yoktu.
Erbakan 1973 seçimlerinden sonra kurulan CHP-
MSP koalisyonunda başbakan yardımcısı
görevini üstlendi.
Erbakan, 9 ay süren bu ilk hükûmet üyeliği
sırasında pek çok ilde hayali fabrika temelleri
attı. Sonraki günlerde Erzincan Senatörü Niyazi
Ünsal, sayılan yüzü aşan hayali temellerden birini
arabasının bagajına koyarak Ankara'ya
getirecekti.
Süieyman Demirel başkanlığmda kurulan I. ve
H.Milliyetçi Cephe (MC) hükümetlerinde
başbakan yardımcısı olarak görev alan Erbakan
Kasım 1979'da kurulan AP azınlık hükümetini
MHP ile birlikte dışardan destekledi. Hükümeti
'kerhen' desteklediğini açıklayan MSP lideri,
desteğini çekmesi için de "kadavmn attmm
knannası"nı beklediğini açüdayarak Demirel'ı
Sekreteriyle evlendi
mehter müzîği seviyorErbakan, Odalar Birliğı 'ndeki yöneticilik
yıllannda sekreteri olan Nermin Hanım'la
evlendi. 1967 yılında evlendiklerinde Necmettin
Bey 41, Nermin Hanım 24 yaşındaydı.Iktisat
fakültesi mezunu ve modern giyimli Nermin
Hanım, Iskenderpaşa Camii imamı Mehmet Zahit
Kotku'nun kıydığı dini nikâhtan sonra Yeşilköy-
Çınar Otel'de yapılan sazlı-sözlü düğünde başı
açık. şık bir gelinlik giydi. tşin tuhaf yanı
Nakşibendi şeyhinin nikâhını kıydığı damat
Necmettin Bey'in nikâh şahidi. gazeteci Turhan
DiDigirin ifadesine göre 33. dereceden mason
Profesör Dr.B.K. idi. Erbakan'ın kendi anlatımlan
dışında sosyal yaşamı. zevkleri, esterik
beğenileri,'eğeryaşanmışsa' aşklan hakkında
fazla bilgi yok. Çeşitli gazetelerde yayımlanan bu
smırlı anlatımlannda, Erbakan'ın gizli dünyasına
ilişkin bazı ipuçlan çıkarmak mümkün:
- Hobileriniz var mı?
Erbakan: "Allah'a şükürier olsun ki, böyle bir
şeyimiz yok. Daha m ade arkadaşlanmızla sohbet
etmek, imkân bulduğumuz zaman belki en çok
hoşlandığımız hususnuf
- Sevdiğiniz müzik?
Erbakan:"Mehter müziği müziklerin içinde tabö
belki en çok hoşumnza gidendir. Hanıasi ve milh".
bizim tarihimizi canladırmaktadır. Zamanımız
yok, olsa en hi huzur vermek üzere yapılacak
şe>1er, Hadis-i Şerif kttaplan, tefsir kitaplan
okumaktır"
- Sevdiğıniz renkler?
Erbakan"Hiçbir renge kötüdür denmez. Ama
ilmi açıdan bakıldığında renklerin içinde hiç
şüphesiz yeşil renk hepsinden avantajlıdır."
- Giyimimizde İtalyan Versace ürünlerini tercih
ettiğiniz bilinıyor ve bazı çevrelerce eleştinlıyor.
Erbakan:" Versace daima Doğu ve İslami motifler
kullanır. Gayri ihtiyari olarak tabii bizim vapunız
itibariy le bunJara sempari duyuyoruz. Tercih
etmemiz bu nedenledir."
baskı altında tuttu. Her gün 20 kişinin can verdiği
o kanlı günlerde katliamlar karşısında beklemeyi
yeğleyen MSP, Israil'in Kudüs'ü başkent ilan
etmesi üzerine 6 eylülde sonradan 12 Eylül
darbesinin gerekçeleri arasında gösterilecek ünlü
Konya mitingini düzenledi.
12 Eylül sabaha karşı ise Erbakan'ın kapısını
çalan askerler, lzmir/Uzunada'yı yeni ikamet
adresi olarak gösterdiler. Askeri mahkemede
yargılanan Erbakan, önce 4 yıl ağır hapis
cezasına çarptınldı, sonra Yargıtay karanyla
beraat etti.
Hakkındaki siyaset yasağı 6 Eylül 1987'deki
referandumla kalkan Erbakan, Ahmet Tekdal'ın
genel başkanlığmda 19 Temmuz 1983'te kurulan
Refah Partisi (RP) Genel Başkanlığını devTalarak
yerinden siyaset sahnesine döndü. RP, 29 Kasım
1987'deki genel seçimlerde yûzde 7.2 oranında
oy alarak barajı aşamadı. 1991 genel seçimlerde
ise MHP ve IDP ile ittifak yaparak barajı aşabildi.
Erbakan'a yaratılan altın fırsat
Süieyman Demirel, 1991 genel seçimlerine
sosyal adalet ve demokrasi söylemleriyle
hazırlandı: DYP iktidannda karokol duvarlan
cam olacak, Dicle kıyısında kaybolan koyunun
bile hesabı verilecekti. DYP'nin bu söylemleri
Erdal tnönü liderliğindeki SHP ile kurulan
koalisyonun protokolüne yansıymca tüm ülkeyi
banş umudu sardı. Demirel ve Inönü'nün birlikte
çıktıklan Doğu gezisinde Demirel'in ağzından
çıkan"Kürt reaütesini tanryonız" sözü
demokrasinin Türkiye'yı ıyıden iyıye
kucaklayacağı, özlenen banş günlerinin çok
yakın olduğu umudunu doruğa çıkardı. Ama
beklenin tersine karakollann pencereleri daha bir
küçüldü; faili meçhul cinayetler kanıksanır hale
geldi; umut koalisyonu sustu, köyler yakıldı;
umut koalisyonu sustu, kayıplar arttı; DYP'nin
taze yüzü Çilkr gürledi, milletvekilleri Meclis
bahçesinden yaka-paça cezaevlerine taşındı.
Milyonlarca İcişi için umuttan geriye umutsuz bir
gelecek, tutunanacak yılanı bile olmayan bir
deniz kaldı. RP'ye sanlan umutsuz kitleler önce
19,94 yerel seçimlerinde sonra da 1995
Kasımı'ndaki genel seçimlerde Erbakan'ı iktidara
taşıdı.
REFAHYOL
RP 26 Aralık 1995 erken genel seçimlerinde
oylannı yüzde 21'e çıkararak 158 milletvekiliyle
birinci parti oldu. ANAYOL'un dağılmasından
sonra 27 yıllık başbakanlık hayalini gerçeğe
dönüştürme firsatı yakalayan Erbakan, Yüce
Divan eşiğindeki Çiller'le. yolsuzluk dosyalannm
kapatılması konusunda anlaştı. ANAP liderinin
bu hükümet "hırsızlıklan, yolsuzJuklan"
kapatmak üzere kurulmuşrur dediği REFAHYOL,
28 Haziran 1996'da göreve başladı. Beklendiğı
gibi Çiller Yüce Divan'a göndenlmedi ve
Amerika'ya taşan mal varlığını araştınlmasma
gerek görülmedi.
Cerglnllk tırmandırılıyor
Erbakan, ilk dış gezisini Müslüman ülkelere
yaparak, yönü batıya dönük Türk dış politikasının
degişeceği mesajını vermeyi amaçladı. Bu
REFAHYOL'un gerginliği tırmandıran ilk
uygulaması oldu.lç ve dış tepkilere karşm 10
ağustosta Iran, Pakistan. Singapur, Malezya ve
Endonezya'yı kapsayan"büyük Doğu seferi"ni
başlattı. Skandalla başlayan. skandalla biten
gezinin lran durağında, Erbakan, Iran hakkında
MİT tarafuıdan verilen bilgilerin dogru
olmadığını ima eden açıklamalarda bulundu;
Endonezya'da, bu ülkeyi birinci sınıf, ABD ve
Batı ülkelerini ikinci sınıf ilan etti, Türklerin
beyin gûcünün olmadığını anlattı.
tt
Malezya'ya 500 bin işçi göndedervcegiz" sözü ise
Denizlili bazı köylüleri çiftinden çubuğundan
etti: Erbakan'ın sözüne kanan köylüler ellerinde
ne var ne yok satarak Malezya yolculuğuna
hazırlandılar.
Erbakan'ın ekim başındaki Mısır ve Libya
gezisinde ise skandalın ötesinde ulusal gururun
açıkça çiğnendiği "rezaleüer dizjsi" yaşandı.
Mısır, yasadışı Müslüman Kardeşler örgütüne
sempatisini bildıği Erbakan'ın gezisini önce 3
saat geciktirdi;
Kahire Havaalaru'ndaki karşılama töreninde ise
Türk bayrağı bulundurmadı ve heyetteki
milletvekillerimiz Mısır polisince tartaklandı.
Mısır şokunu Libya'da atmayı düşleyen Erbakan,
saatlerce süren çöl yolculuğundan sonra kabul
edildiği Bedevi çadınnda, Libya lideri Muammer
Kaddafi taranndan tam anlamıyla haşlandı.
Türkiye'nin Ban'yla ilişkilerini ağır ifadelerle
ejeştiren Kaddafi "tslam Yüksek Komatanhk
Üyesi'' diye hitap ettiği Erbakan'a çok açık
sözlerle Kürtlerin özgürlük mücadelesinin
desteklenmesi gerektiğini anlattı ve PKK'yı
eleştirmekten kaçındı.
Dış gezilerle ilgili tepkilerin dinmesinden sonra
Erbakan ve arkadaşlan bu kez şeriatçı etkinlikleri
ve söylemleriyle gerginliği tırmandırdı. "Sözde
tûrban yasağı"nın kaldınlmasına yönelik
tartışmalarla başlatılan gerginlik, Taksim'e cami
ve Sincan Belediyesi'nce düzenlenen Kudüs
gecesindeki şeriatçı gösteride, Iran
Büyükelçisi'nin şeriat çağnsı yapan
konuşmasıyla doruğa çıktı.
Bu gelişmeler sonrasında Sincan sokaklanna
çıkan tanklann sesini duymazlıktan gelen
Erbakan'a göre, kendisinin de imzaladığı
MGK'nin şeriatçı tırmanışı durdurmayı
hedefleyen kararlan sadece "basınnı uydurması''
idi. Özetle Erbakan, 30 yıldır bildik Erbakan...
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
İğneyi Kendimize: (2)
Olaylarda, Medyamn
Eksiklikleri...Sağın-medya ilişkilerinde, medyanın, olaylann doğru
verilmesıni saölayacak sağlık danışmanları yok. Oysa,
medyada ortalama yüzde 45 haber, saölık magazinıyle
ilgili. Aynca program hazırlayıcısı, haberkaynağını taraf-
sız olmadığı halde konunun tam uzmanı gibi göruyor.
Haber kaynağı sağınsa (hekımse) bilimsel doğrulan sap-
tınp saptırmayacağı kuşkusuna temelden karşt. Yine da-
nışman, sağına konuyu tam açıklığı ile anlatmadan gö-
rüşalıyor.
Dpc. Dr. Oğuz Taşdemir bildirisinde, daha sonra şu
görijşıere yer veriyor:
"Hernedense bizim toplumumuzda eskiden beri, Türk
saÇınına (hekımıne) yalnızca M. Kemal Atatürk gûven-
mış, inanmıştır. Bunun dışında herkes yabancı sağınla-
nn hayranıdır. Dolayısıyia, iz/ence hazıriayanlar da Türk
sağınlannı yeterince tanımamaktalar. 'Altın parmakh cer-
rah1
diye sunduklan yabancı sağınlar yerine, ûlkernizde
kötü koşullar altında en az onlar kadar başan ile iş üre-
ten sağınlanmızı, her zaman Türk halkına tanıtmak gere-
ûini duymuyortar. Hatta, tefrikalar halinde bu yabancı
nekimlerinherçeşitözellikleritanıtılır, anlatılır Dahası, on-
lann kazançlanndan söz ederken de sadece maaşla ça-
lıştıklan belirtıliypr. Ama bu maaşın yıllık en az 600 bin
dolar olduğu, fürkiye'de bir sağının yılda 600 milyon TL
yanı 6.000 dolara çalıştığı gözardı edilir.
Medyada ışJenen sağhk olaylan, genelde sayn ile sa-
ğın ılişkısını karşı karşıya getıren, hasım kılan ve çatışma
yaratan bir biçımde ışlenmekte.
Böylece:
Normal yurttaş üzerinde Türk saÇınlanna, sağlık ku-
rurrHanna olan güven sarsılmakta, ınsanlan mutsuziuk
ve kuşkuya sûrüklemekte, kendi ya da yakını için 'Ona
da bu biçımde bir şey mı yapıldı, yoksa ondan mı öldü'
gibi kaygılara götürmekte.
Sayn Jhastajbüyük biröfkeye ve mutsuztuğa kapılmak-
ta. Telebnla, mektupla ya da bizzat bilgi isteme zorun-
luğunu duymakta. Herkes, endişe içinde kendine yapı-
lan işlemden kuşku duymaya başlamakta. Bu da sayn-
larda maddi ve manevı kayıpfara neden olmakta.
Sağınlar üzerinde; en büyük olumsuzluklar, bu grupta
yaşanmakta. A/te ve yakın çevresıne gelebilecek tepki-
lere karşı tedirgınlik, aıle bireylerinin, çocuğunun okulda
arkadaşlan tarafından alacağı haksız tepkiîer olabilmek-
te. 'Ölüm tehditlen' alanlar var. Sağınlann ruh ve beden
saölığı olumsuz etkıleniyor. Bu nedenle m/yokard en-
farktüsü geçiren bir sağın öldü. Mafyaya gırdı denılen bir
sağjn canına kıydı! Bırçok sağın bıçaklanarak öldürüldü.
Ulke ekonomisi ve sağlık sıstemı bu olumsuzluklardan
etkileniyor. Türk sağınlanna ve sağlık kurumlanna guve-
ni sarsılan yurttaşın, yurtdışında tedavı olma ısteği artı-
yor. Böylece ülkemiz ekonomik yönden zsyıflıyor. öme-
ğin USA'da koroner by-pass ameliyatı fıyatı 22 milyon
dolar, Türkiye'de 500 milyon TL. (5.000 dolar)."
Doç. Dr. Oğuz Taşdemır'e göre çözüm önerileri şöyle
olabilır
Tüm bu olaylann sağiık sektörü kadar medyayı da
olumsuz etkileyebileceğı düşünülmelidir. önyargı ile yo-
la çıkıkiığında nalkın da medya kuruluşlanna karşı güven-
len sarsılıyor. Bu davranışlar sonucu, siyasal otorite ka-
mu güvenini yaratmak adına 'sansür yasalannf günde-
me getiriyor. Bu her ne kadar medyaya duyulan ofkenin
bastınlrnasında kabul edilebılirgörülse de demokrasinin
vazgeçilmez öûesi olan medya için hıç kimsenın razı ol-
mayacağı bir durum.
Bu nedenle medya kendi içinde bu tıp olaylan ısleye-
cek izlenceleri daha özenle ve dikkatle hazıhamalı. Bu ko-
nudaki özeleştıhleri son zamanda yıne medyada görûl-
mekte. 14 Ekim 1996 günkü Yeni Yüzyıl gazetesinde
Kürşat Başar'/n 'Dikiz Aynası' başlıklı makalesinde şu,
paragrafiar var
'Eskiden polisler »çin kullanılan 'yargısa ınfaz' kavramı
artk gazeteciler, televızyoncular ıçın kullanılıyor. Rating,
tiraj kaygılanyla, rekabet sarhoşluğuna kendinı kaptıra-
rak ya da tumüyle kişisel yükselmesıni tamamlamak için
mesleğin tüm kurallannı çiğneyen o kadar çok örnek çık-
tı kı artık sokaktaki ınsanlar btle bu sözü kullanıyor. Her
şeyi herkesten iyı biten ve ögrenmek gereksinımı duyma-
yan biz gazetecıler, sürekli ööretmekten bıkıp usanma-
dık. Gazetecinın gerçek ışı olan 'anlamak ve aktarrnak'
yerine kendi önyargılanmızı anlatıp durduk.
Basıt, arka planı olmayan yorumlaria ülkenin doğru
dürüst eğitim görmüş, kafası çalışan, ışini iyi yapan ın-
sanlan kendimızden soğuttuk. Elindeki kalemle, kame-
rayla, mikrofonla herkesı 'mahvetmeye' kararlı birtakım
insanları ortaya saldık. Saldırganlıöı, gereksız agresıfliğı,
cehaleti ve tembelliği örtmekte kuîlanabileceğimizı san-
dık.
Genç muhabirteri, yazarlan, öne çıkma, yükselme hırs-
lannı doöru kullanmalan için uyarmakyenne 'dolduruşa
getırerek' asıl kötulüğü onlara yaptık.'
Doç. Dr. Oğuz Taşdemir, çözüm konusunda öneriteri-
ni şöyle sürdurüyor:
Böylece görülmektedir ki çözümün önemli biradımı,
medyanın kendi özünde saklıdır. Saynevleri bünyesinde
yapacaklan değışıklıkierle bazı önlemler alabılirter. öme-
ğin, basın ve haikla iiişkiler bürosu medya ve tıp alanın-
da yakınlaşmayı ve gerçekleri gün ışığına çikarmayı sağ-
lar.
Kurulacak hukuk bürosu, hem saynevi, hem sayn hem
de sağın haktan ile ilgili konulann çözümüne yardımcı ola-
bilir. Gösterilecek s/oorta s/stem/enyfe sağın ıte sayn hak-
lan korunabilir.
Bunlann yanı sıra ülke ekonomisinin düzelmesi ile her-
kese sağlık ilkesinin daha gerçekçı bir biçımde organi-
zasyonu sağlanmalıdır. Burada devletin sağltkharcama-
lannın gelişmiş ülkeler düzeyıne çıkanlmasmın önemi
çoktur
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6SOLftVNSAĞA:
1/Önûmüzdeki ay-
larda Çin'e katıla-
cak olan, Ingilte- 2
re'nın Uzakdo-
ğu'dakı kolonısı. 2/ 3
Yasama meclisle-
rinin birleşimle-
rinden her biri...
lskambılde bir kâ-
ğıt. 3/ lyice yana- "
rak ateş durumuna 7
gelmiş kömür ya
da odun parçası... 8
Rusya'nın para bi- g
rimi. 4/ "Ben za-
valh / Ben yıllardır denize
---"(OrhanVeli).5/Eski
dilde ufuklar... Avustur-
ya'da bir kent. 6/ Başlan-
gıçta yer alan... Laboratu- 3
varda damıtma ışlennde 4
kullanılan, genış kannlı ve
eğn boyunlu cam kap. 7/
Birnota...Silisyumunsim- °
gesi. 8/ Bir tarım aracı... 7
Anasıölûp başka bir koyu- Q
naahştınlanyadaellebes- Q
lenen koyun. 9/ Yahudi
inancında kötû meleklere verilen ad... Parola.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Japonya'nın dört büyük adasmdan en kuzeyde olanı. 2/
Yapısına gırdıği sözcüğe "kendi kendine" anlamı veren ya-
bancı önçk... Bir bölgede yetişen bitkilerin tümü. 3/ Kahra-
manmaraş'ın bir ilçesi... Bir yüzey ölçüsü birimi. 4/ Yuna-
nistan'ın plaka işareti... Bir renk... Kayak. 5/Kısa süreli eği-
tim etkinliği... Türkçe'de ilgi adılı. 6/Bir teknenin alt bölü-
münde, baştan kıça kadar boydan boya uzanan temel yapı
öğesi... "Kapansın — kapılan birdaha açılmasın/ Yokedin
insanın insana kulluğunu" CNâzım Hikmet). II "Bu sabah
hava / Bu sabah her şey bıllurdan gibi" (Cahıt Sıtkı
Tarancı). 8/ " Yuvarlanan, tekerlenen" anlamında eski söz-
cük... Boru sesi. 9/Tavlada bir sayı... Cem Suttan'ın Batı dil-
lerindeki adı.