06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orban Erinç # Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya # Yazıişleri Müdürlerı. fbrahim Vüdız, Dinç Tayanç (Sorumlu) 0 Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu 9 tstihbarat: Cengiy Yüdınm # Kühiır Handan Şeoköken • Spor Abdûlkadir Yûcelman # Makaleler Sami Karaören • Düzeitme: AbduUah Yazıcı 9 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 9Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç YaymKunjlu-tltaııSeJçuk (Başkan). Ortan Erinç, Oktay Knrtböke. Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner, ErgonBala,DnıçTayaDç, tbrahin Yıldız, Orhan BursaİL MasUfa Baibay, Hakan Kara. Ankaıa Temsıleısı. Mustafa Balbay 9 Haber Mudürü Doğan Akın Atatürk BuKan No. 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks 4195027 9 tzmir Temsıleısı: SerdarKiHk,H.ZiyaBlv.l352S.2/3Tel:4411220, Faks: 4419117 9 AdanaTemsıleısı: Çetin Yiğenoğtu, tnönüCd. 119S.No:l KatM.Tel 363 12 11,Faks: 363 12 15 Kooıdinatör. AJımeCKondsan 0 Muhasebe Bülent Yener 9 ldare HüscyinGürer01şletnje ÖnderÇettk9 Bilgı-îslem: Nafl tnal 9 Bılgisayar Sıstem. Müriivet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkatu - Genel Müdür Gölbln Erduran • Koördınatör Reha Ifitman 0 Genel Müdûr Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-513 8460-61, Faks: 5138463 ^ ayımla>an >e Bas&n: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın vc YayıncılıV A Ş TürkocağıCad 39 41 Cagaloğlu W34 Ist PK 246 lstanbul Tel (0'212l 512 05 05 (20 hat) Faks (O<212)513 85 95 10MART1997 Imsak: 4.52 Güneş:6.18 Öğle: 12.22 Ikindi: 15.35 Akşam: 18.12 Yatsı: 19.32 Gecekondu araştırması • ANKARA (AA) - Devlet İstatistik Enstitûsü (DİE) öncülüğünde. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ilc Sermaye Piyasası (Curulu (SPK) ortaklaşa, gecekondularda yaşayan halkın sosyo-ekonomik ve kültürel eğilimlerini belirlemek amacıyla bir araştırma başlatıyor. DİE Başkanı Sıddık Ensari, "gecekondu araştırması "nın toplam maliyetinin 36 milyar lira olduğunu ve her üç kuruluşun bu projeye 12'şeı milyar lira katkı sağlayacağını kaydetti. Bilim. gençlîğin sırrını arıyor • NEWYORK(AA)- Hızla gelişen bilim, yakın gelecekte 85 yaşındaki insanı 50 yaşına geri döndürecek. New York Times Magazine dergisinde yayımlanan makaleye göre, gelecek yüzyıl başlannda gerçekleşecek bu mucize tedavilerden, bugün 30-40 yaş arasında bulunanlann yararlanabilecekleri bildiriliyor. Makaleye göre, gelecek 10 yılda beyinde Aizheimer hastalığı ve bunama ortadan kaldınlacak. Görme bozukluklan düzeltilecek, duyma özürlülere kesin çare bulunacak, deri hücrelerini canlandıracak yöntemler gelişecek ve derinden kaynaklanan yaşlılık belirtilen ortadan kaldınlacak. Fast-tood tartışması • ANKARA (AA)- Türkıye Diyetisyenler Demeği Başkanı Dr. Sema Atılla, fast-food türü besinlerin, ıçlerinde bulundurduklan bazı katkı maddeleri nedenıyle birçok hastalığa zemin hazırladıklannı belirtti. Çoğu kırmızı et içeren bu tür ürünler ıçerisinde sodyum. kolesterol ve katı yağ miktannın diğer besin öğelenne göre daha fazla bulunduğunu anlatan Atilla, bunun da "damar tıkanıklığı. damar sertliği, hipertansiyon, kalp hastalıklan, mıde kanseri ve katarakt" riskini arttırdığmı kaydetti. Balık avma sınıplama • ANKARA (ANKA)- Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın avlanabilecek su ürünlerinin boylanna sınırlama getiren sirkiileri yayımlandı. Sirkülere göre, boyu 9 santimden küçük hamsi ile 13 santimden küçük barbunya ve istavrit balıklan avlanamayacak. Bir kılogramdan az ahtapotlann avlanmasına yasak getirilirken yunus, fok baliğı, deniz analan. iskine ve mersin balıklan ile denız kaplumbağalan. banyo süngerlen. kırmızı ve sıyah mercan avının yasak olduğu belirtildi. Eczacılar Birliği • ANKARA (ANKA)- Türk Eczacılar Birliği Temsilciler Meclisi'nce yayımlanan bildirgede, özelleştirmenin toplumsal bir yara olduğu belirtildi. Bildirgede. "Herbireyin temel hakkı olan eğitim ve sağlık konularında gerçekleştirilmeye çalışılan özelleştirmeler. toplumsal yarardan çok, bir kısım mutlu azınlığın çıkannı gözetiyor" denildi. TEMA atağa geçti • ADANA (AA) - Türkiye Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma Vakfi (TEMA), hedefleri doğrultusunda daha etkin çalışmalar yapmak amacıyla bölgelerde atağa geçti. Adana Emniyet Müdürü Mehmet Gündoğdu'nun girişimleriyle sağlanan bir büroda faaliyet göstermeye başlayan TEMA Doğu Akdeniz Bölge Temsilciliği de çalışmalannı yoğun şekilde sürdüriiyor. Bölge Temsilcisi Prof. Dr. Atabay Düzenli, erozyon eğitimini köylere götürmeyi planladıklannı belirtti. Özellikle tanm ile sanayi sektöründe düşük ücretle ve sosyal güvenceden yoksun olarak çalışıyorlar Ucuz ve sessiz işgücü: KadmlarFtLİZGÜMÜŞ Tarihte çalışan kadınlann ağır çalışma ko- şullanna ilk kez kitlesel olarak Amerika'nın New York kenrinde karşı durmalarından bu yana 151 yıl geçti. Ancak hâlâ kadınlann, "ucuz" ve "sessiz" emek gücünü oluşturduk- lan görülüyor. Araştırmalar, kadınlann çalış- ma yaşamında karşılaştığı sorunlann "cinsiye- te dayalı aynmcdık"tan kaynaklandığını gös- teriyor. Kadının"çahşmayaşamı''üe''eşvean- ne misyonu" arasında tercih yapmaya zorlan- ması, hâlâ kadınlann temel "özgüriük" enge- li olarak karşılannda duruyor. Türkiye'de iş- gücüne katılmayan 14 milyon kadırun 10 mil- yonu, bunun nedeni olarak "ev kadını" olma- lannı gösteriyor. Türkiye'nin de 1985 yıhnda imzaladığı Bir- leşmiş Milletler "Kadınlara Karşı Her Türiü Aynmcdıgın Önknmesi Sözleşmesi" gereğın- ce Kadınm Statüsü ve Sorunlan Genel Müdür- lüğü tarafindan hazırlanan "Türidye Raporu 1 ve2"de. cinsiyete dayalı aynmcılık konu edi- liyor. Henüz yayımlanmayan raporda, potan- siyel oranı yüksek olmasına lcarşın kadınlann işgücüne katılamamalannda, eğitim eksikli- ğinden dolayı niteliksiz işgücü oluşturmalan- nın yanı sıra, geleneksel işbölümü çerçevesin- de üstlendikleri rol üzerinde duruluyor. Rapora göre Türkiye'de istihdam edilen ka- ^Wm #A Türkiye'nin işgücü durumu * Jfc nMus f ş (000) 12 veüstü yaştakı nüfus (000) İŞGÜCÜ DURUMU (000) Toplam Toplam j 61.412 j 45.605 , 22.839 Erkek 30.757 22.585 15.919 j Kadm | 30.655 22.921 j 6.890 İstihdam edılenler Toplam 21.376 14.825 6.550 Eksik ıstihdam- dakıler 1.440 1.192 248 Işsiz 1.431 1.091 340 İŞSİZLİK ORANI % Toplam 6.3 6.9 4.9 Eğitimı genç oranı 25.0 25.0 27.6 • Kadımn Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü tarafindan hazırlanan "Türkiye Raporu 1 ve 2"ye göre istihdam edilen kadınlann yüzde 74.8'i tanmda, yüzde 8.4'ü sanayide ve yüzde 16.8'i de hizmet sektöründe çalışıyor. Kadınlann ancak çok az bir bölümü karar organlannda ve yüksek statülü işlerde çalışabiliyor. dınlann yüzde 74.8'i tanmda. yüzde 8.4'ü sa- nayide ve yüzde 16.8'i de hizmet sektöründe çaîışıyor. Çalışan kadınlann ancak çok az bir bölümü karar organlannda ve yüksek statülü işlerde çalışabiliyor. Yüzde 6.1 'inin mesleğini teknik elemanlık vb. oluştururken girişimci, direktör ve üst ka- deme yönetici olanlann oranı yalnızca yüzde 0.8'lerdekahyor. Geneievde çalışanlar Türkiye'de, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 1996 yılı kayıtlanna göre de 56 genelevde, topiam 2 bin 376 kadın "genel kadın" sıfatıy- la çalışıyor. Kırda, tanm sektöründe, ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadın, göçle kente geldiğinde, kent işgücü piyasasına giremiyor. Kent-kırkar- şılaştırmasında, 1995 verilerine göre kentte kadımn işgücüne katılmaoranı yüzde 15.5,iş- sizlik oranı yüzde 18.9 olarak görülüyor. Kır- da ise kadınlann işgücüne katılım oranı ken- te göre yükseliyor ve 48.7'ye ulaşıyor. Işsiz- lik oranı yüzde 2.1 dolayında saptanıyor. 1995 verilerine göre kentte kadımn eğitim düzeyi yükseldikçe, işgücüne katıhmı da yük- seliyor, fakülte ve dengi okul mezunu kadın- larda işgücüne katılım oranı yüzde 71.1'e ula- şıyor. tnsan Haklan Derneği'nin, 1996'dahazırla- dığı kadınlar raporunda, kadınlann, sanayi ala- nında en çok tekstil, gıda, deri, cam-çimento gibi sanayi iş kollannda çalıştiklan belirtiliyor. KSSGM tarafindan yayımlanan "Kadın ve Sosyo-EfconomikGefişme" adlı yayında bir teb- liğ sunan Prof. Dr. YddızEcevhde "Türkiye'de sanayi sektörü, kadın işgücü açısından değer- lendırildiğinde, imalat sanayü att sektörü ile adeta özdeştir" diyor. Tanm dışında ikinci büyük çalışma alanı olan hizmet sektöründe de kadınlar için avu- katlığın yüzde 65.9 ile ilk sırayı aldığı belirti- len KSSGM raporunda, ikinci sırayı yüzde 65.70 oranıyla sağlık hizmetleri, üçüncü sıra- yı ise yüzde 43.40 ile eğitimin aldığı kaydedi- liyor. Genel idari hizmetler smıfında bu oran yüzde 34.26 olarak saptanıyor. Sendikalaşma az Kadınlann, daha fazla bulunduklan iş kol- lannda bile erkeklere göre sendikalaşmaya da- ha az ilgi gösterdiğine dikkat çekiliyor. Bun- da sendıkalann da "erkekegemen kuruluşiar'' oltnasının payı olduğu ifade ediliyor. KSSGM raporunda yaklaşık 2 milyon 696 bin sendika üyesi arasından sadece 161 bini- nin kadın olduğu bildiriliyor. Sendikalı kadın- lann 44 bin 64O'ı kamuda, 116 bin 478'i de özel sektörde çalışıyor. ÎHD raporuna göre tekstil iş kolunda, DlSK'e bağlı Tekstil-lş Sendikası'nın 47 bin 500 üye- sinin 400 bini kadın. Bankacılık ve sigortacı- lık iş kolunda 160 bin sigortalı işçi çalışıyor ve bunun yüzde 33 'üne denk düşen 60 bin ka- dın bulunuyor. KSSGM raporunda, tanm sektöründe istih- dam edilen kadınlann yüzde 88.3'ünün ücret- siz aile işçisi konumunda olduğu belirtiliyor. Sosyal güvence SSK kayıtlanna göre sigortalı kadın sayısı- nın yalnızca 418 bin olduğu belirtilen KSSGM raporuna göre kadın sigortalılar, toplam sigor- talı sayısınm ancak yüzde 10'unu oluşturuyor. Bağ-Kur'da 1994 yılı rakamlanna göre sigor- talılann ancak yüzde 9.42'si kadın. Emekli Sandığı, kadınlann en yüksek oran- daprim ödediği kurum olarak görülüyor. 1994 yıhnda 1 milyon 896 bin olan Emekli Sandı- ğı kayıtlısının yaklaşık 715 bini kadın. Bu da yüzde 38'lik bir orana denk düşüyor. LadyDiana,25 haziranda yapılacak müzayedenin gelirini kanser veAEDSTe mücadele eden Udvakfe bağışlavacak 60 giysisi 25 haziranda New York'ta alıcı arayacak Lady Di müzayedeye çılayor NEW YORK (Cumhuriyet) - Cin- deralla yaşamını noktalayan Prenses Diana göz İcamaşnncı giysilerinden de annıyor. Eğer bol paranız ya da "Lady Di Fetişizmi"niz varsa, pamuk ellerini- zi cebinize sokmaya hazırlanınız. Lady Di, prenseslik gardrobundan 60 giysi- sini 25 haziranda New York'ta müza- yedeye çıkanyor. Gelinni biri kanser ve öteki AIDS'le mücadele eden iki vakfa bağışlayacak olan Lady Di müzayede hakkında şu açıklamayı yaptı: "Gerek ln^here ve gerek ABD'de, kanser ve AlDS'ten aa çeken insanla- ra yardun elini uzatmak amacı\1a böy- te bir bağışta buiunmanın firsaünı elde etmekten dolavi rnutluyum. Giydigim- de bana büyük zevk veren bu giysüeri aiacak olanlann da aynı duyguyu pa>- laşacak ohnalan hiç kuşkusuz beni çok memnun edecek." 81-% yıllan giysileri Lady Di'nin müzayedeye çıkacak giysileri, evlendiği gündenboşanması- na değin (1981-96) giydiği çeşitli ba- lo tuvaletleri, mini kokteyl ve uzun ak- şam yemeği elbiseleri arasından seçti- gi açıklandı. Giysilerin her birinin tarihsel bir öne- minin ya da anısımn bulunduguna dik- kat çekiliyor. Lady Di'nin bunlardan bazılanm tngiltere'deki resmi davetler- de ya da eski eşi Prens Charies ile bir- likte yaptığı denizaşın ziyaretlerde, dev- let resmi kabullerinde giydiği anımsa- tılıyor. Açık arttırmayı New York'ta dü- zenleyecek olan Christie's Müzayede Evi'nin Avrupa Başkanı Christopher Balfotır ise şu açıklamayı yaptı: "Böylesine cömert bir bağış için biz- den hizmet istenmesinden dolayı Chris- te's gurur ve onur duymaktadır. Mü- zayede, 20. yy^da tnginz KraByct hane- danının koltksiyonundaki bu giysilerin yakmdan incelenmesi olanağıru sağla- makla kalmayacak, aynca giydikJcri ile moda dünyasına esin kaynağı olmuş genç bir prensesin zevkini de ortaya çı- karacakür. Lady Di'nin daha çok Ingilız moda- cılan yeğlediği gözleniyor. Bunlar ara- smda Catberine Walker, Vıctor Edels- tein, HartncU, Zandra, Rhodes, Bruce OMfidd, BeOvilk Sassoon ve Emanu- ds gibi tasanmcılar yer alıyor. Lady Di'nin gözdesinin Catherine Walker olduğu anlaşılıyor. Walker'in tasanmlannm başında ise, fildişi renk- li ipektenyapılmış askısız, uzun, dar bir elbise ve bolero geliyor. Boncuklaıia bezeli gece elbisesi Walker'in siyah ipek üzenne kısa kollu, Hint motiflerinden esinlenerek iş- lediği bolerolu bir gece elbisesi de mü- zayedenin bir başka gözdesi. Cam ve boncuk parçalarla bezenmiş bu giysi- yi Lady Di, 1992'de Kore'de giymiş. Rooald ve Naney Reagan ın konuğu olarak Beyaz Saray'daki bir akşam ye- meğine katılacak prenses için modacı Victor Edelstein mavi ipek kadifeden özel olarak bir kıyafet hazırlamış. Ay- nı akşam elbisesi, iki yıl sonra 1987'de Almanya'da Bonn'daki bir resmi ye- mekte prensesin üzerinde görülmüş. Lady Diana yeni tasanmcıya: askı- sız, istiridye renkli, bolerolu bir başka gece elbisesini 1988'deParis'teElysee Sarayı'nda başkan Mitterrand'ın ak- şam yemeğinde giymek için özel ola- rak yapnrmış. Bu elbiseyi Dünya Finans Merkezi'nin kışlık bahçesindeki bir ak- şam yemeğinde ikinci kez giydiğinde prenses, New York sosyetesini büyüle- miş. Prensesin "bir giydiğini bir daha giydiğin anlaşılıyor. Londra'da film galalanna gelirken ve kraliyet arabalanndan inerken uzun- ca bacaklannı gösterdiği için bolca flaş- lann patlamasına neden olan Lady Di'nin göz kamaştıncı, yürek hoplatı- cı elbiselerinden bazı önemli örnekle- rin de müzayedede yer alacagı açıklan- dı. Cinderella'nın koleksiyonundan 80 giysi önce 2-6 haziranda Londra'da ve 18-15 haziranda New York'ta Chirs- tie's galerilerinde özel olarak sergilene- cek. Müzayedenin birkaç milyon dolar- lık geliri ise lngi]tere"de "KraMyetMars- den Hastanesi KanserVakn" ile "AJDS Kriz Vakfi" arasında eşit biçimde pay- laşılacak. Victor Edelstein'in kristal taşlarla iş- lcdigi saten elbise ve boleroyu Lady Di Başkan Mitterrand'ın venöği bir yemekte giymiş. KKTC'de eşek ihracatına tepki LEFKOŞA (AA) - KKTC'de "Karpaz'ın hür eşekleri" olarak bilinen, Dip- karpaz bölgesindeki yabani eşeklerin ihraç edileceği yo- lundaki haberler, ülkede tar- tışmalara yol açtı. KKTC Tanm Bakanı Ke- nan Akın'ın, eşeklerin bir bölümünün ttalyan SASS fir- masına, bir bölümünün de Türkiye'ye orman işlerinde kullanılmak üzere ihraç edi- leceğini açıklaması tepkiyle karşılandı. Yeşil Banş Hare- keti (YBH) Başkanı Boysan Boyra. "Eşeklerin savısı da, zarar verdiğiekin miktan da açddanankadar değiF dedi. Boyra, Kıbns gazetesine yaptığı açıklamada, Kar- paz'dan bir tek eşegin bile götürülmesine izin verme- yeceklerini ve "kendilerini savunamayan eşekleri mah- kemedetemsil ederek eşekler adınayargıçiardan çare talep edeceklerini" bildirdi. Boyra, Tanm Bakanı Akın'ın açıklamalannı hay- retleokuduğunu ifade ederek, "Karpaz'daki vahşi eşek sa- yısı 3 bin değiL, çok daha az- dır" dedi. Karpaz köylülerinin temel sorununun yabani eşekleT ol- madığını, çünkü köylülerin tahıl ekerek para kazanma- dıklannı belirten YBH Baş- kanı Boyra, hükümetin, istih- dam olanaklan yaratarak ve atıl durumdaki evleri pansi- yonlara çevirip turizme kat- kıda bulunarak çevre halkı- na yardımcı olabileceğini söyledi. Boyra, Karpaz eşekleri- nin, KKTC'nin büyük umut- lar bağladığı turizmin ve o bölgede yapılması düşünülen milli parkın vazgeçihiıez un- surlan olduğunu ifade etti. Yeşil Banş Hareketi'nin, ya- rından itibaren "hûr eşekle- rin hür yaşaması'" için kam- panya başlatarak yöre hal- kından imza toplayacağı öğ- renildi. e-posta : tan (g vol. com. tr Murray Arbeidtasarnnıolanbu dans elbisesi lacivert tül ûzerine yüdız motiflerle süslü. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Topal' Bir Teşebbüs!.. Erken Cumhuriyet döneminin 'inhlâpçı' öğren- cisi, ilkokukJa 'kep', ortaokul ve lisede 'kasket' giyendi: 'kepler', ilk üç sınıfta, galibatek, son iki sı- nıfta çift sııma şeritli olurdu; 'kasketierimizin' şerit- leri ise, hangi okulda okuduğumuza göre değişiyor- du: 'SanatOkulu' eflâtunayakın pembe, Tıcaret Oku- lu' yeşil, 's/V//' liseler ise san şeritli! Ortaokuldan li- seye geçince, kasketin üst dikişine yaldızlı zırh ge- çiriliyor. Bir keresinde; yanılmıyorsam, yağmurun pınttılı bir perde gibi üzerimize indiği, bir sonbahar günü; Kar- şıyaka vapur iskelesindeki bir çocukta, hiç de bi- zimkisine benzemeyen bir okul kasketi görmüş, ar- kadaşıma sormuştum; o, biraz da küçümseyerek demişti ki: "-..o 'ecnebi' mektebine gidiyor, kasket onlann kasketi!". Acaba desem ki, ülkemizde II. Dünya Savaşı sonuna kadar, 'ecnebi' okullannda okumak, hiç de tamah edilen bir şey değildi, yan- lış mı olur? Bazı 'ecnebi' okul ögrencisi arkadaşla- nmızın, biz cumhuriyet lisesi ögrencileri yanında, hafifçe eksiklendiklerini bile hatırtanm. Cumhuriyet lisesi ne demek, orada duıi Meşrutiyet'e mahsus 'Rüştiye' ve idâdilerin' hakkını yemiyor muyum? Hayır! O hakkı her zaman teslim etmişimdir Müdafaa-i Hukuk ve Kuva-yı Mil- liye kadrosundaki 'millîcilerin' çoğu, o bakımsız, sobası tütmez, duvaıian nemli okullardan yetişmiş- tir; aynı şeyi, zamanın 'ecnebi' okullannda okuyan- lar için söylemek, ne yazık ki, mümkün olamaz; ço- ğunun 'amerikan mandası', ya da 'Ingiliz Muhip- leri Cemiyeti' azası olduğunu, bilmez değilsiniz! Ama, '//se'nin yeri başka! Lise, Fransız Devri- mi'nden sonra, 'cumhuriyet' tarafindan, din köken- li tarikat okullanna karşı, laik ve demokratik eğitim vermek; daha açık ve net bir ifadeyle, 'yurttaş' (ci- toyen) yetiştirmek için kurulmuş öğretim kurumu- nun adıdın Türkiye Cumhuriyeti, pek çok şeyde Fransız Devrimi'ne paralel olduğu gibi, oğretimde deparalel olmuş, 'laik've 'demokratik' 'yurttaş'ye- tiştirmek amacıyla, liseleri kurmuştur; liselerin ye- tiştirdiği ilk kuşaklar, 'vatan' ve 'millet', kısacası 'ta- rih' bilincine sahip, 'yurttaşlar' olmuşlardı; cumhu- riyetin 'kültür kaleleri'ydiler, 'Tevhid-i Tedrisat' (Oğretimin Birliği) Kanunu'na uygun aydınlar ye- tiştiriyon'ardı. Önce liseler bozuldu, sonra her şey! " - 'carünmezbirel!..' O imdi soru şudun neden o dönemde, çocuk ve- O lileri, yavrulannı 'ecnebi dille öğretim ya- pan, o ecnebi okullan'na yazdırmak için, 'kuy- ruğa girmiyorlardf da; şimdi giriyortar? Şu ara pek itibarda olan bazı 'ecnebi' okullan o zaman da vardı, gördüğü alâka çok zayıftı; çoğunluk, devlet liselerini tercih ediyordu, 'lise mezunu' adamdan sa- yılıyordu! Peki ne oldu da, tercihin istikameti değiş- ti? Her şey Türkiye'nin 'Sistem'e dahil olmasıyla başlamış, dahaönce de belirttigim gibi, Tevhid-i Ted- risat Kanunu, daha Ismet Paşa zamanında imam- hatip okullannın canlandınlmasıyla, ilk defa; daha sonra, Ingilizce oğretimin devlet liselerine tatbik edilmesiyle, ikinci defa delinmiştir. 'Iktidarlar' ken- di okullannda, cumhuriyet öğretim ve eğitim birliğine sâdık kalmaz; 'ecnebi' okullar, 'ecne- bi' dille öğretim yapan kolejlerin yanı sıra, ken- di okullannı da, sömürge okullanna çevnirse; oğ- renci velilerinin, Bseiere sâdık kaknasmı nasıl bek- leyebilirsiniz? Süreç aynı süreçtir: nasıl, cumhuriyet'in 'ekono- mik kaleleri' KlT'ler, 'Soğuk Savaş' dönemi 'ikti- dartan'tarafindan yozlaştınlmış, halkın gözünden düş- mesi saglanmışsa; aynı şekilde, cumhuriyet'in 'kül- tür kaleleri' liseler de yozlaştınlmış, ikinci sınıf okul muamelesıne lâyık görülmüş, halkın gözünden düş- mesi sağlanmıştır. 'Ecnebi öğretimi' savunanlar, 'görünmez bir elin' halkın her iki alandaki 'tercihle- rini' yönlendirdiğini, farketmemiş olabilir mi? Şim- di 'cağdaşlık' diye 'yabancı dille öğretimi savu- nan, 'özel' öğretim ve eğitim sektörünü, başın- dan beri özendiren, palazlandıran da, gerçekte aynı 'Soğuk Savaş' iktidarları değil midir? Bu neye benzer bilir misiniz? Uyuşturucuya ba- ğımlı kılınmış kişinin, sürekli uyuşturucutalebini ile- ri sürüp; 'Ne yapayım, o istiyoıi' diyen, düzenbaz alıştıncının hileli gerekçesine!.. Ayıp bir değil. iKidir... Yalnız ne var, değil mi ki Tevhid-i Tedrisat Ka- nunu'nun 'ruhuna' avdet ihtiyacı hissedilmiş- tir, 'delik' her iki taraftan kapatılmalıdır: çünkü, ayı- bımız münhasıran devlet liselerinde 'ecnebi dille öğretim' kapısını açmaktan ibaret sayılamaz; aynı şekilde, o kanunun 'hidemat-ı diniye' için açılma- sını öngördüğü imam-hatip okullannı, düpedüz 'cfev- let' lisesi haline getirmek -getirmek.de lâf mı, nere- deyse yurdun hertarafını bu liseterle dokjurmak- ayı- bımız da vardır, üstelik bunun 'seyyiatının' neler ola- bileceği, gün geçtikçe daha açık ve seçik olarak gö- rülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, ancak, imam-hatip li- seterini 'lise' statüsünden çıkarmayı da günde- me getirebilirse, teşebbüsünün 'cumhuriyetçi' bir teşebbüs olduğuna halkı inandırabilir. Aksi halde, kalkıştığı iş 'topal' bir iş, 'yarım' bir teşebbüs olarak kalacaktır. Daha uygulamaya geçmeden, 'kolejler' istisna sayılarak, 'fasan'zaten çoktan 'cfe- linmiştir.' http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN httpi//www^da.com.tr7-bilgiyay/yazar/aahan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle