Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orban Erinç #
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaya # Yazıişleri Müdürlerı.
fbrahim Vüdız, Dinç Tayanç (Sorumlu)
0 Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu 9 tstihbarat:
Cengiy Yüdınm # Kühiır Handan Şeoköken
• Spor Abdûlkadir Yûcelman # Makaleler
Sami Karaören • Düzeitme: AbduUah Yazıcı
9 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 9Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
YaymKunjlu-tltaııSeJçuk (Başkan).
Ortan Erinç, Oktay Knrtböke.
Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner,
ErgonBala,DnıçTayaDç, tbrahin
Yıldız, Orhan BursaİL MasUfa
Baibay, Hakan Kara.
Ankaıa Temsıleısı. Mustafa Balbay 9 Haber Mudürü Doğan
Akın Atatürk BuKan No. 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara
Tel: 4195020 (7 hat), Faks 4195027 9 tzmir Temsıleısı:
SerdarKiHk,H.ZiyaBlv.l352S.2/3Tel:4411220, Faks:
4419117 9 AdanaTemsıleısı: Çetin Yiğenoğtu, tnönüCd.
119S.No:l KatM.Tel 363 12 11,Faks: 363 12 15
Kooıdinatör. AJımeCKondsan 0
Muhasebe Bülent Yener 9
ldare HüscyinGürer01şletnje
ÖnderÇettk9 Bilgı-îslem: Nafl
tnal 9 Bılgisayar Sıstem.
Müriivet Çiler
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkatu - Genel Müdür Gölbln
Erduran • Koördınatör Reha
Ifitman 0 Genel Müdûr Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
51395 80-513 8460-61, Faks: 5138463
^ ayımla>an >e Bas&n: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın vc YayıncılıV A Ş
TürkocağıCad 39 41 Cagaloğlu W34 Ist PK 246 lstanbul Tel (0'212l 512 05 05 (20 hat) Faks (O<212)513 85 95
10MART1997 Imsak: 4.52 Güneş:6.18 Öğle: 12.22 Ikindi: 15.35 Akşam: 18.12 Yatsı: 19.32
Gecekondu
araştırması
• ANKARA (AA) - Devlet
İstatistik Enstitûsü (DİE)
öncülüğünde. Devlet
Planlama Teşkilatı (DPT)
ilc Sermaye Piyasası
(Curulu (SPK) ortaklaşa,
gecekondularda yaşayan
halkın sosyo-ekonomik ve
kültürel eğilimlerini
belirlemek amacıyla bir
araştırma başlatıyor. DİE
Başkanı Sıddık Ensari,
"gecekondu
araştırması "nın toplam
maliyetinin 36 milyar lira
olduğunu ve her üç
kuruluşun bu projeye
12'şeı milyar lira katkı
sağlayacağını kaydetti.
Bilim. gençlîğin
sırrını arıyor
• NEWYORK(AA)-
Hızla gelişen bilim, yakın
gelecekte 85 yaşındaki
insanı 50 yaşına geri
döndürecek. New York
Times Magazine dergisinde
yayımlanan makaleye göre,
gelecek yüzyıl başlannda
gerçekleşecek bu mucize
tedavilerden, bugün 30-40
yaş arasında bulunanlann
yararlanabilecekleri
bildiriliyor. Makaleye göre,
gelecek 10 yılda beyinde
Aizheimer hastalığı ve
bunama ortadan
kaldınlacak. Görme
bozukluklan düzeltilecek,
duyma özürlülere kesin
çare bulunacak, deri
hücrelerini canlandıracak
yöntemler gelişecek ve
derinden kaynaklanan
yaşlılık belirtilen ortadan
kaldınlacak.
Fast-tood
tartışması
• ANKARA (AA)-
Türkıye Diyetisyenler
Demeği Başkanı Dr. Sema
Atılla, fast-food türü
besinlerin, ıçlerinde
bulundurduklan bazı katkı
maddeleri nedenıyle birçok
hastalığa zemin
hazırladıklannı belirtti.
Çoğu kırmızı et içeren bu
tür ürünler ıçerisinde
sodyum. kolesterol ve katı
yağ miktannın diğer besin
öğelenne göre daha fazla
bulunduğunu anlatan Atilla,
bunun da "damar
tıkanıklığı. damar sertliği,
hipertansiyon, kalp
hastalıklan, mıde kanseri ve
katarakt" riskini arttırdığmı
kaydetti.
Balık avma
sınıplama
• ANKARA (ANKA)-
Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı'nın avlanabilecek
su ürünlerinin boylanna
sınırlama getiren sirkiileri
yayımlandı. Sirkülere göre,
boyu 9 santimden küçük
hamsi ile 13 santimden
küçük barbunya ve istavrit
balıklan avlanamayacak.
Bir kılogramdan az
ahtapotlann avlanmasına
yasak getirilirken yunus,
fok baliğı, deniz analan.
iskine ve mersin balıklan
ile denız kaplumbağalan.
banyo süngerlen. kırmızı ve
sıyah mercan avının yasak
olduğu belirtildi.
Eczacılar Birliği
• ANKARA (ANKA)-
Türk Eczacılar Birliği
Temsilciler Meclisi'nce
yayımlanan bildirgede,
özelleştirmenin toplumsal
bir yara olduğu belirtildi.
Bildirgede. "Herbireyin
temel hakkı olan eğitim ve
sağlık konularında
gerçekleştirilmeye çalışılan
özelleştirmeler. toplumsal
yarardan çok, bir kısım
mutlu azınlığın çıkannı
gözetiyor" denildi.
TEMA atağa geçti
• ADANA (AA) - Türkiye
Erozyonla Mücadele ve
Ağaçlandırma Vakfi
(TEMA), hedefleri
doğrultusunda daha etkin
çalışmalar yapmak
amacıyla bölgelerde atağa
geçti. Adana Emniyet
Müdürü Mehmet
Gündoğdu'nun
girişimleriyle sağlanan bir
büroda faaliyet göstermeye
başlayan TEMA Doğu
Akdeniz Bölge Temsilciliği
de çalışmalannı yoğun
şekilde sürdüriiyor. Bölge
Temsilcisi Prof. Dr. Atabay
Düzenli, erozyon eğitimini
köylere götürmeyi
planladıklannı belirtti.
Özellikle tanm ile sanayi sektöründe düşük ücretle ve sosyal güvenceden yoksun olarak çalışıyorlar
Ucuz ve sessiz işgücü: KadmlarFtLİZGÜMÜŞ
Tarihte çalışan kadınlann ağır çalışma ko-
şullanna ilk kez kitlesel olarak Amerika'nın
New York kenrinde karşı durmalarından bu
yana 151 yıl geçti. Ancak hâlâ kadınlann,
"ucuz" ve "sessiz" emek gücünü oluşturduk-
lan görülüyor. Araştırmalar, kadınlann çalış-
ma yaşamında karşılaştığı sorunlann "cinsiye-
te dayalı aynmcdık"tan kaynaklandığını gös-
teriyor. Kadının"çahşmayaşamı''üe''eşvean-
ne misyonu" arasında tercih yapmaya zorlan-
ması, hâlâ kadınlann temel "özgüriük" enge-
li olarak karşılannda duruyor. Türkiye'de iş-
gücüne katılmayan 14 milyon kadırun 10 mil-
yonu, bunun nedeni olarak "ev kadını" olma-
lannı gösteriyor.
Türkiye'nin de 1985 yıhnda imzaladığı Bir-
leşmiş Milletler "Kadınlara Karşı Her Türiü
Aynmcdıgın Önknmesi Sözleşmesi" gereğın-
ce Kadınm Statüsü ve Sorunlan Genel Müdür-
lüğü tarafindan hazırlanan "Türidye Raporu
1 ve2"de. cinsiyete dayalı aynmcılık konu edi-
liyor. Henüz yayımlanmayan raporda, potan-
siyel oranı yüksek olmasına lcarşın kadınlann
işgücüne katılamamalannda, eğitim eksikli-
ğinden dolayı niteliksiz işgücü oluşturmalan-
nın yanı sıra, geleneksel işbölümü çerçevesin-
de üstlendikleri rol üzerinde duruluyor.
Rapora göre Türkiye'de istihdam edilen ka-
^Wm #A Türkiye'nin işgücü durumu
* Jfc nMus
f ş (000)
12 veüstü
yaştakı
nüfus (000)
İŞGÜCÜ DURUMU (000)
Toplam
Toplam j 61.412 j 45.605 , 22.839
Erkek 30.757 22.585 15.919
j
Kadm | 30.655 22.921 j 6.890
İstihdam edılenler
Toplam
21.376
14.825
6.550
Eksik
ıstihdam-
dakıler
1.440
1.192
248
Işsiz
1.431
1.091
340
İŞSİZLİK ORANI %
Toplam
6.3
6.9
4.9
Eğitimı
genç
oranı
25.0
25.0
27.6
• Kadımn Statüsü ve Sorunlan Genel
Müdürlüğü tarafindan hazırlanan
"Türkiye Raporu 1 ve 2"ye göre
istihdam edilen kadınlann yüzde 74.8'i
tanmda, yüzde 8.4'ü sanayide ve yüzde
16.8'i de hizmet sektöründe çalışıyor.
Kadınlann ancak çok az bir bölümü
karar organlannda ve yüksek statülü
işlerde çalışabiliyor.
dınlann yüzde 74.8'i tanmda. yüzde 8.4'ü sa-
nayide ve yüzde 16.8'i de hizmet sektöründe
çaîışıyor. Çalışan kadınlann ancak çok az bir
bölümü karar organlannda ve yüksek statülü
işlerde çalışabiliyor.
Yüzde 6.1 'inin mesleğini teknik elemanlık
vb. oluştururken girişimci, direktör ve üst ka-
deme yönetici olanlann oranı yalnızca yüzde
0.8'lerdekahyor.
Geneievde çalışanlar
Türkiye'de, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün
1996 yılı kayıtlanna göre de 56 genelevde,
topiam 2 bin 376 kadın "genel kadın" sıfatıy-
la çalışıyor.
Kırda, tanm sektöründe, ücretsiz aile işçisi
olarak çalışan kadın, göçle kente geldiğinde,
kent işgücü piyasasına giremiyor. Kent-kırkar-
şılaştırmasında, 1995 verilerine göre kentte
kadımn işgücüne katılmaoranı yüzde 15.5,iş-
sizlik oranı yüzde 18.9 olarak görülüyor. Kır-
da ise kadınlann işgücüne katılım oranı ken-
te göre yükseliyor ve 48.7'ye ulaşıyor. Işsiz-
lik oranı yüzde 2.1 dolayında saptanıyor.
1995 verilerine göre kentte kadımn eğitim
düzeyi yükseldikçe, işgücüne katıhmı da yük-
seliyor, fakülte ve dengi okul mezunu kadın-
larda işgücüne katılım oranı yüzde 71.1'e ula-
şıyor.
tnsan Haklan Derneği'nin, 1996'dahazırla-
dığı kadınlar raporunda, kadınlann, sanayi ala-
nında en çok tekstil, gıda, deri, cam-çimento
gibi sanayi iş kollannda çalıştiklan belirtiliyor.
KSSGM tarafindan yayımlanan "Kadın ve
Sosyo-EfconomikGefişme" adlı yayında bir teb-
liğ sunan Prof. Dr. YddızEcevhde "Türkiye'de
sanayi sektörü, kadın işgücü açısından değer-
lendırildiğinde, imalat sanayü att sektörü ile
adeta özdeştir" diyor.
Tanm dışında ikinci büyük çalışma alanı
olan hizmet sektöründe de kadınlar için avu-
katlığın yüzde 65.9 ile ilk sırayı aldığı belirti-
len KSSGM raporunda, ikinci sırayı yüzde
65.70 oranıyla sağlık hizmetleri, üçüncü sıra-
yı ise yüzde 43.40 ile eğitimin aldığı kaydedi-
liyor. Genel idari hizmetler smıfında bu oran
yüzde 34.26 olarak saptanıyor.
Sendikalaşma az
Kadınlann, daha fazla bulunduklan iş kol-
lannda bile erkeklere göre sendikalaşmaya da-
ha az ilgi gösterdiğine dikkat çekiliyor. Bun-
da sendıkalann da "erkekegemen kuruluşiar''
oltnasının payı olduğu ifade ediliyor.
KSSGM raporunda yaklaşık 2 milyon 696
bin sendika üyesi arasından sadece 161 bini-
nin kadın olduğu bildiriliyor. Sendikalı kadın-
lann 44 bin 64O'ı kamuda, 116 bin 478'i de
özel sektörde çalışıyor.
ÎHD raporuna göre tekstil iş kolunda, DlSK'e
bağlı Tekstil-lş Sendikası'nın 47 bin 500 üye-
sinin 400 bini kadın. Bankacılık ve sigortacı-
lık iş kolunda 160 bin sigortalı işçi çalışıyor
ve bunun yüzde 33 'üne denk düşen 60 bin ka-
dın bulunuyor.
KSSGM raporunda, tanm sektöründe istih-
dam edilen kadınlann yüzde 88.3'ünün ücret-
siz aile işçisi konumunda olduğu belirtiliyor.
Sosyal güvence
SSK kayıtlanna göre sigortalı kadın sayısı-
nın yalnızca 418 bin olduğu belirtilen KSSGM
raporuna göre kadın sigortalılar, toplam sigor-
talı sayısınm ancak yüzde 10'unu oluşturuyor.
Bağ-Kur'da 1994 yılı rakamlanna göre sigor-
talılann ancak yüzde 9.42'si kadın.
Emekli Sandığı, kadınlann en yüksek oran-
daprim ödediği kurum olarak görülüyor. 1994
yıhnda 1 milyon 896 bin olan Emekli Sandı-
ğı kayıtlısının yaklaşık 715 bini kadın. Bu da
yüzde 38'lik bir orana denk düşüyor.
LadyDiana,25
haziranda
yapılacak
müzayedenin
gelirini kanser
veAEDSTe
mücadele eden
Udvakfe
bağışlavacak
60 giysisi 25 haziranda New York'ta alıcı arayacak
Lady Di müzayedeye çılayor
NEW YORK (Cumhuriyet) - Cin-
deralla yaşamını noktalayan Prenses
Diana göz İcamaşnncı giysilerinden de
annıyor. Eğer bol paranız ya da "Lady
Di Fetişizmi"niz varsa, pamuk ellerini-
zi cebinize sokmaya hazırlanınız. Lady
Di, prenseslik gardrobundan 60 giysi-
sini 25 haziranda New York'ta müza-
yedeye çıkanyor.
Gelinni biri kanser ve öteki AIDS'le
mücadele eden iki vakfa bağışlayacak
olan Lady Di müzayede hakkında şu
açıklamayı yaptı:
"Gerek ln^here ve gerek ABD'de,
kanser ve AlDS'ten aa çeken insanla-
ra yardun elini uzatmak amacı\1a böy-
te bir bağışta buiunmanın firsaünı elde
etmekten dolavi rnutluyum. Giydigim-
de bana büyük zevk veren bu giysüeri
aiacak olanlann da aynı duyguyu pa>-
laşacak ohnalan hiç kuşkusuz beni çok
memnun edecek."
81-% yıllan giysileri
Lady Di'nin müzayedeye çıkacak
giysileri, evlendiği gündenboşanması-
na değin (1981-96) giydiği çeşitli ba-
lo tuvaletleri, mini kokteyl ve uzun ak-
şam yemeği elbiseleri arasından seçti-
gi açıklandı.
Giysilerin her birinin tarihsel bir öne-
minin ya da anısımn bulunduguna dik-
kat çekiliyor. Lady Di'nin bunlardan
bazılanm tngiltere'deki resmi davetler-
de ya da eski eşi Prens Charies ile bir-
likte yaptığı denizaşın ziyaretlerde, dev-
let resmi kabullerinde giydiği anımsa-
tılıyor. Açık arttırmayı New York'ta dü-
zenleyecek olan Christie's Müzayede
Evi'nin Avrupa Başkanı Christopher
Balfotır ise şu açıklamayı yaptı:
"Böylesine cömert bir bağış için biz-
den hizmet istenmesinden dolayı Chris-
te's gurur ve onur duymaktadır. Mü-
zayede, 20. yy^da tnginz KraByct hane-
danının koltksiyonundaki bu giysilerin
yakmdan incelenmesi olanağıru sağla-
makla kalmayacak, aynca giydikJcri ile
moda dünyasına esin kaynağı olmuş
genç bir prensesin zevkini de ortaya çı-
karacakür.
Lady Di'nin daha çok Ingilız moda-
cılan yeğlediği gözleniyor. Bunlar ara-
smda Catberine Walker, Vıctor Edels-
tein, HartncU, Zandra, Rhodes, Bruce
OMfidd, BeOvilk Sassoon ve Emanu-
ds gibi tasanmcılar yer alıyor.
Lady Di'nin gözdesinin Catherine
Walker olduğu anlaşılıyor. Walker'in
tasanmlannm başında ise, fildişi renk-
li ipektenyapılmış askısız, uzun, dar bir
elbise ve bolero geliyor.
Boncuklaıia bezeli gece
elbisesi
Walker'in siyah ipek üzenne kısa
kollu, Hint motiflerinden esinlenerek iş-
lediği bolerolu bir gece elbisesi de mü-
zayedenin bir başka gözdesi. Cam ve
boncuk parçalarla bezenmiş bu giysi-
yi Lady Di, 1992'de Kore'de giymiş.
Rooald ve Naney Reagan ın konuğu
olarak Beyaz Saray'daki bir akşam ye-
meğine katılacak prenses için modacı
Victor Edelstein mavi ipek kadifeden
özel olarak bir kıyafet hazırlamış. Ay-
nı akşam elbisesi, iki yıl sonra 1987'de
Almanya'da Bonn'daki bir resmi ye-
mekte prensesin üzerinde görülmüş.
Lady Diana yeni tasanmcıya: askı-
sız, istiridye renkli, bolerolu bir başka
gece elbisesini 1988'deParis'teElysee
Sarayı'nda başkan Mitterrand'ın ak-
şam yemeğinde giymek için özel ola-
rak yapnrmış. Bu elbiseyi Dünya Finans
Merkezi'nin kışlık bahçesindeki bir ak-
şam yemeğinde ikinci kez giydiğinde
prenses, New York sosyetesini büyüle-
miş. Prensesin "bir giydiğini bir daha
giydiğin
anlaşılıyor.
Londra'da film galalanna gelirken
ve kraliyet arabalanndan inerken uzun-
ca bacaklannı gösterdiği için bolca flaş-
lann patlamasına neden olan Lady
Di'nin göz kamaştıncı, yürek hoplatı-
cı elbiselerinden bazı önemli örnekle-
rin de müzayedede yer alacagı açıklan-
dı. Cinderella'nın koleksiyonundan 80
giysi önce 2-6 haziranda Londra'da ve
18-15 haziranda New York'ta Chirs-
tie's galerilerinde özel olarak sergilene-
cek. Müzayedenin birkaç milyon dolar-
lık geliri ise lngi]tere"de "KraMyetMars-
den Hastanesi KanserVakn" ile "AJDS
Kriz Vakfi" arasında eşit biçimde pay-
laşılacak.
Victor Edelstein'in kristal taşlarla iş-
lcdigi saten elbise ve boleroyu Lady
Di Başkan Mitterrand'ın venöği bir
yemekte giymiş.
KKTC'de eşek
ihracatına tepki
LEFKOŞA (AA) -
KKTC'de "Karpaz'ın hür
eşekleri" olarak bilinen, Dip-
karpaz bölgesindeki yabani
eşeklerin ihraç edileceği yo-
lundaki haberler, ülkede tar-
tışmalara yol açtı.
KKTC Tanm Bakanı Ke-
nan Akın'ın, eşeklerin bir
bölümünün ttalyan SASS fir-
masına, bir bölümünün de
Türkiye'ye orman işlerinde
kullanılmak üzere ihraç edi-
leceğini açıklaması tepkiyle
karşılandı. Yeşil Banş Hare-
keti (YBH) Başkanı Boysan
Boyra. "Eşeklerin savısı da,
zarar verdiğiekin miktan da
açddanankadar değiF dedi.
Boyra, Kıbns gazetesine
yaptığı açıklamada, Kar-
paz'dan bir tek eşegin bile
götürülmesine izin verme-
yeceklerini ve "kendilerini
savunamayan eşekleri mah-
kemedetemsil ederek eşekler
adınayargıçiardan çare talep
edeceklerini" bildirdi.
Boyra, Tanm Bakanı
Akın'ın açıklamalannı hay-
retleokuduğunu ifade ederek,
"Karpaz'daki vahşi eşek sa-
yısı 3 bin değiL, çok daha az-
dır" dedi.
Karpaz köylülerinin temel
sorununun yabani eşekleT ol-
madığını, çünkü köylülerin
tahıl ekerek para kazanma-
dıklannı belirten YBH Baş-
kanı Boyra, hükümetin, istih-
dam olanaklan yaratarak ve
atıl durumdaki evleri pansi-
yonlara çevirip turizme kat-
kıda bulunarak çevre halkı-
na yardımcı olabileceğini
söyledi.
Boyra, Karpaz eşekleri-
nin, KKTC'nin büyük umut-
lar bağladığı turizmin ve o
bölgede yapılması düşünülen
milli parkın vazgeçihiıez un-
surlan olduğunu ifade etti.
Yeşil Banş Hareketi'nin, ya-
rından itibaren "hûr eşekle-
rin hür yaşaması'" için kam-
panya başlatarak yöre hal-
kından imza toplayacağı öğ-
renildi. e-posta : tan (g vol. com. tr
Murray Arbeidtasarnnıolanbu dans
elbisesi lacivert tül ûzerine yüdız
motiflerle süslü.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Topal' Bir Teşebbüs!..
Erken Cumhuriyet döneminin 'inhlâpçı' öğren-
cisi, ilkokukJa 'kep', ortaokul ve lisede 'kasket'
giyendi: 'kepler', ilk üç sınıfta, galibatek, son iki sı-
nıfta çift sııma şeritli olurdu; 'kasketierimizin' şerit-
leri ise, hangi okulda okuduğumuza göre değişiyor-
du: 'SanatOkulu' eflâtunayakın pembe, Tıcaret Oku-
lu' yeşil, 's/V//' liseler ise san şeritli! Ortaokuldan li-
seye geçince, kasketin üst dikişine yaldızlı zırh ge-
çiriliyor.
Bir keresinde; yanılmıyorsam, yağmurun pınttılı bir
perde gibi üzerimize indiği, bir sonbahar günü; Kar-
şıyaka vapur iskelesindeki bir çocukta, hiç de bi-
zimkisine benzemeyen bir okul kasketi görmüş, ar-
kadaşıma sormuştum; o, biraz da küçümseyerek
demişti ki: "-..o 'ecnebi' mektebine gidiyor, kasket
onlann kasketi!". Acaba desem ki, ülkemizde II.
Dünya Savaşı sonuna kadar, 'ecnebi' okullannda
okumak, hiç de tamah edilen bir şey değildi, yan-
lış mı olur? Bazı 'ecnebi' okul ögrencisi arkadaşla-
nmızın, biz cumhuriyet lisesi ögrencileri yanında,
hafifçe eksiklendiklerini bile hatırtanm. Cumhuriyet
lisesi ne demek, orada duıi
Meşrutiyet'e mahsus 'Rüştiye' ve idâdilerin'
hakkını yemiyor muyum? Hayır! O hakkı her zaman
teslim etmişimdir Müdafaa-i Hukuk ve Kuva-yı Mil-
liye kadrosundaki 'millîcilerin' çoğu, o bakımsız,
sobası tütmez, duvaıian nemli okullardan yetişmiş-
tir; aynı şeyi, zamanın 'ecnebi' okullannda okuyan-
lar için söylemek, ne yazık ki, mümkün olamaz; ço-
ğunun 'amerikan mandası', ya da 'Ingiliz Muhip-
leri Cemiyeti' azası olduğunu, bilmez değilsiniz!
Ama, '//se'nin yeri başka! Lise, Fransız Devri-
mi'nden sonra, 'cumhuriyet' tarafindan, din köken-
li tarikat okullanna karşı, laik ve demokratik eğitim
vermek; daha açık ve net bir ifadeyle, 'yurttaş' (ci-
toyen) yetiştirmek için kurulmuş öğretim kurumu-
nun adıdın Türkiye Cumhuriyeti, pek çok şeyde
Fransız Devrimi'ne paralel olduğu gibi, oğretimde
deparalel olmuş, 'laik've 'demokratik' 'yurttaş'ye-
tiştirmek amacıyla, liseleri kurmuştur; liselerin ye-
tiştirdiği ilk kuşaklar, 'vatan' ve 'millet', kısacası 'ta-
rih' bilincine sahip, 'yurttaşlar' olmuşlardı; cumhu-
riyetin 'kültür kaleleri'ydiler, 'Tevhid-i Tedrisat'
(Oğretimin Birliği) Kanunu'na uygun aydınlar ye-
tiştiriyon'ardı.
Önce liseler bozuldu, sonra her şey! " -
'carünmezbirel!..'
O imdi soru şudun neden o dönemde, çocuk ve-
O lileri, yavrulannı 'ecnebi dille öğretim ya-
pan, o ecnebi okullan'na yazdırmak için, 'kuy-
ruğa girmiyorlardf da; şimdi giriyortar? Şu ara
pek itibarda olan bazı 'ecnebi' okullan o zaman da
vardı, gördüğü alâka çok zayıftı; çoğunluk, devlet
liselerini tercih ediyordu, 'lise mezunu' adamdan sa-
yılıyordu! Peki ne oldu da, tercihin istikameti değiş-
ti? Her şey Türkiye'nin 'Sistem'e dahil olmasıyla
başlamış, dahaönce de belirttigim gibi, Tevhid-i Ted-
risat Kanunu, daha Ismet Paşa zamanında imam-
hatip okullannın canlandınlmasıyla, ilk defa; daha
sonra, Ingilizce oğretimin devlet liselerine tatbik
edilmesiyle, ikinci defa delinmiştir. 'Iktidarlar' ken-
di okullannda, cumhuriyet öğretim ve eğitim
birliğine sâdık kalmaz; 'ecnebi' okullar, 'ecne-
bi' dille öğretim yapan kolejlerin yanı sıra, ken-
di okullannı da, sömürge okullanna çevnirse; oğ-
renci velilerinin, Bseiere sâdık kaknasmı nasıl bek-
leyebilirsiniz?
Süreç aynı süreçtir: nasıl, cumhuriyet'in 'ekono-
mik kaleleri' KlT'ler, 'Soğuk Savaş' dönemi 'ikti-
dartan'tarafindan yozlaştınlmış, halkın gözünden düş-
mesi saglanmışsa; aynı şekilde, cumhuriyet'in 'kül-
tür kaleleri' liseler de yozlaştınlmış, ikinci sınıf okul
muamelesıne lâyık görülmüş, halkın gözünden düş-
mesi sağlanmıştır. 'Ecnebi öğretimi' savunanlar,
'görünmez bir elin' halkın her iki alandaki 'tercihle-
rini' yönlendirdiğini, farketmemiş olabilir mi? Şim-
di 'cağdaşlık' diye 'yabancı dille öğretimi savu-
nan, 'özel' öğretim ve eğitim sektörünü, başın-
dan beri özendiren, palazlandıran da, gerçekte
aynı 'Soğuk Savaş' iktidarları değil midir?
Bu neye benzer bilir misiniz? Uyuşturucuya ba-
ğımlı kılınmış kişinin, sürekli uyuşturucutalebini ile-
ri sürüp; 'Ne yapayım, o istiyoıi' diyen, düzenbaz
alıştıncının hileli gerekçesine!..
Ayıp bir değil. iKidir...
Yalnız ne var, değil mi ki Tevhid-i Tedrisat Ka-
nunu'nun 'ruhuna' avdet ihtiyacı hissedilmiş-
tir, 'delik' her iki taraftan kapatılmalıdır: çünkü, ayı-
bımız münhasıran devlet liselerinde 'ecnebi dille
öğretim' kapısını açmaktan ibaret sayılamaz; aynı
şekilde, o kanunun 'hidemat-ı diniye' için açılma-
sını öngördüğü imam-hatip okullannı, düpedüz 'cfev-
let' lisesi haline getirmek -getirmek.de lâf mı, nere-
deyse yurdun hertarafını bu liseterle dokjurmak- ayı-
bımız da vardır, üstelik bunun 'seyyiatının' neler ola-
bileceği, gün geçtikçe daha açık ve seçik olarak gö-
rülmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, ancak, imam-hatip li-
seterini 'lise' statüsünden çıkarmayı da günde-
me getirebilirse, teşebbüsünün 'cumhuriyetçi'
bir teşebbüs olduğuna halkı inandırabilir. Aksi
halde, kalkıştığı iş 'topal' bir iş, 'yarım' bir teşebbüs
olarak kalacaktır. Daha uygulamaya geçmeden,
'kolejler' istisna sayılarak, 'fasan'zaten çoktan 'cfe-
linmiştir.'
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
httpi//www^da.com.tr7-bilgiyay/yazar/aahan.html