23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MART 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 J4I1% I T £ Istanbul Edirne K _8 Sinop 7 Adana PB U _ 5 Samsun 8 Mersin PB 15 Çanakkale Y 9 Trabzon Y 9 Diyarbakır PB 9 Kocaelı Y 9 Giresun Izmir 14 Ankara _Y 9 Şanlıurfa PB 12 Manisa Y 14 Konya _7 Mardın 6 Siirt PB PB Aydın Denizli Y 16 Eskişehır 7 Hakkâri 13 Sıvas PB 4 Van ÇB -5 Zonguldak Y 7 Antalya Y 14 Kars ÇB -4 ÇB -2 Yurdun kuzey ve batı kesımlen çok bulutlu, Marmara, Karadenız, Ege.BatıAkdenızıleiç Londra Anadolu'nun batısı ya- Paris ğışlı geçecek. Yağış- lar, Trakya, Batı Kara- denız'in ıç kesimten, Iç Ege'de karia kanşık Amsterdam PB 12 yağmur ve kar; dığer Madrıd PB 18 yerterde yağmur şek- lınde olacak. Hava sı- caklığı, yurdun kuzey batısında azalacak Budapeşte PB 14 Münıh PB 14 Roma Beriin Sofya Brüksel PB 13 PB 15 PB 17 PB 15 ÇB 6" PB 15 Atina Mılano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y PB PB PB PB PB PB PB 14 19 6 4 2 11 14 16 Taşkent ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB PB Y Y PB Y PB PB 4 7 5 4 9 6 10 15 Şam B 12 bulutlu : Sıs Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağrrurtu W.JW=J» Kartı S u l " * * Gok gurültülü ( r U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada keli'nin çevresınden yansıyan haberlere dayanarak gazete, "Türkiye'nin ilkIslamcı Başbakanı Erbakan güçlü askeriere boyun eğecek gibi bir izlenim ver- miyor" diye bir yargıda bulunuyor. Yazının tarihi 5 mart... Aynı gün Takkeli, MGK ka- rarlannın virgülüne dokunmadan imzayı basıyor. MGK kararlarını imzalayan Takkeli Başbakan, "boyun eğmeyecek askerlere" ıfadelerini yazan Frankfurter'den başlayarak ABD'deki bütün gaze- telere yalancılar, yalancılar" diye bağıracak mı aca- ba? ' Oysa, gerçek yalancılann kimler olduğu tanıkla- hyla ortada. Örneğin, sıkıyı gören Takkeli Başba- kan'a göre MGK bildirisiyle kararlarını TBMM'ye götürmeyi "akıllanndan bile geçirmemişler." - Oysa Şaibe Hanım, Takkeli ile saatler boyu ko- nuştuktan, başkanlık divanı toplantısından sonra, "Erbakan< la görüş birfiğine vardık. MGK kararian Meclis te bir genel görüşmede ele alınacak" deme- miş miydi? Takkeli'ye göre bir şeyler söylemiş, ama içinde TBMM vb. gibi ifadeler yok(muş). Şaibe mi? O yalana alışık. Sustu! Yalanın dik âlâsı Şaibe Hanım'dan; MGK karar- larını Meclis'e götürmeye Takkeli ile biıiikte karar verdiklerini açık seçik beyan buyurmuş, ne çare, GlK'te karşı çıkanlann sayısı artınca tornistan etmiş- ti. Bunlar, mahkemede birbirini kollayan şıracı ile bozacının yalancı tanıklığından da öte, birbirinin yalancısı! Gerçek medyayı bir yana atıp yağdanlık gazete- cilerle yemeğe oturan Takkeli, Cumhurbaşkanı De- mirel'ın 28 şubattan günler önce gönderdiğı mek- tuplan bile Islam ağzıyla yalana boğuyor. Sanklı kafalarla "O mektuplar mı? Üç ay önce geldi. Baraj, su, elektrik gibi konulan içeriyor" diye saptırmadan da öteye tam anlamıyla yalan söylüyor. BeşsaatTakkeli'ninçekilmeznutuklarınınotalan yağlama yıkama servısınden gazeteci, Takkeli'nin kimi alaylı ifadelerine gülüyor. Gazeteci ister gülsün ister gülmesin, ama bir de dönüp gerçeği arasın. Hayır! Cumhurbaşkanı Demirel 4 Şubat 1997'de tam dokuz mektup gönderdi Takkeli'ye. Hemen her bi- ri irtica hareketlerine karşı yasal önlemlerin işletil- mesini, anayasanın bu konudaki maddelerini anım- satıyor. • Son MGK'den çıkan bildiri, üç aşağı beş yukan Demirel'in mektuplardaki irdelemeleriyle koşut. Bütçe yalan, kalkınma girişimleri yalan, doğrula- n yalanlaması yaianv. Ne yazık ki bu hükümet ger- çek! " ' ' Türkiye'de laik rejimle ilgili her şey tıkır tıkır işli- yorsa; MGK, durduk yerde mi "kimi önlemleri ardı ardına yazıp" Takkeli'nin önüne koyuverdi? Istanbul'daki kimi semtlerin sanklı kafalarla kara çarşaflıdan geçilmediği gazetelere fotoğraflarıyla ^ansıyor. Takkeli'ye göre normal! Artık bu giyimle- re kuşamlara kanşamazmışız. Çarşafın yasası yok- muş! Içişleri Bakanlığı Kıyafet Yasası'nın uygulanması için genelge yapacak mı yapmayacak mı? Tarikat evleri, tekke ve dergâh gibi yerler kapatılacak mı ka- patılmayacak mı? Imam nikâhlanna müftülükler ka- panacak mı kapanmayacak mı? Kuran kurslan de- netim altına alınacak mı alınmayacak mı? Ortaöğretimi 8 yıla çıkaran teklifin yasalaşmasıy- la ımam-hatip okullarının sayısı azaltılacak mı?.. Takkeli kafadan çıkan karar: Haşaaa! Cumhurbaşkanı son çıktığı TV ekranında, "Şayet, MGK'den geçen önlemler uygulanmazsa 'sistem çöker', devlet yürümez" diyor. Hükümetten "6/rayda "sonuççıkmazsa "yaptı- nm" nereye varır sorularını, "bir iki ayla" sınırlıyor ve Takkeli'yi, Şaibe'yi yine uyarıyor. Ne çare, Takkeli ve Şaibe ders çıkarmaz bu uya- rılardan. Zira, 28 şubattan önce, Çankaya, Takkeli'ye ve birkaç kez Şaibe Hanım'a "ülkenin içinde bulun- duğu ciddi durumu" uzun uzadıya anlattı da ne ol- du? Öyfe bir bildiriyle önlemler çıktı ki MGK'den. Uyarı mı, muhtıra mı araştırıp duruyorlar. Sönmez Köksal ifade verecek Haber Merkezi - TB- MM "de oluşturulan Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu'na. Milli fstihba- rat Teşkilatı 'nda cinayel ile il- gili bilgi ve belge olmadığını bildıren MİT Müsteşan Sön- mez Köksal, komisyonda bu hafta ifade \erecek. Köksal. MlT'ten Uğur Mumcu cina- yeti ile ilgili ellerindeki bilgı- leri göndermesini isteyen ko- misyona gönderdiğı yazıda, Mumcu cinayeti ile ilgili her türlü araştırmanın Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcı- Jığı tarafindan yürütüldüğü- hü vurgulayarak konu ile ilgi- li tüm belge ve bilgilerin An- kara DGM'den temin edile- jbileceğini belirtmişti. ; Mumcu komisyonuna ver- diği cevapta, Uğur Mum- cu'nun bir kısım aşın solcu ye Kürtçü terörörgütlerinden .«•adikal Islamcı ve ülkücü çevrelere kadar her türlü terör orgütü tarafindan hedef alı- nabıleceğirü vurgulayan MtT Müsteşan Köksal'in, komis- yonda vereceği ifade merak- Ja bekleniyor. ! Susurluk komisyonuna Verdığı ifade ile kamuoyunda genişyankı uyandıran Emni- CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHAN ERÎNÇ • Baştarafı 2. Sayfada MGK bildırisinin yumuşatılması girişimle- rinden beklediği sonuçlan alamayan Başba- kan Erbakan'ın, bildiriye imza koymadan ön- ce DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- cısı Tansu Çiller ile biriikte "alternatif bildiri" hazırladığı, yazanmız Cüneyt Arcayürek'in ortaya çıkardığı "gizlenen önemli bir gelış- me"olarakokurlarımızaduyuruldu. MGK'ye alternatif bildirinin nasıl hazırlandığına ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den nasıl döndüğüne ilişkin perde arkasındaki bilgiler sayfalanmıza aynntılanyla yansıdı. • MGK bildirisinin ardından, muhalefet par- tilerinin yeni hükümet modelleri üzerindeki görüşmeleri, RP'nin bildiriye karşı tavn ne- deniyle DYP içinde oluşan rahatsızlıklar ve REFAHYOL hükümetinin MGK kararlarını TBMM'ye getirme manevrası parlamento büromuz tarafindan ayrıntılanyla işlendi. anlaşmasının Farsça metninde "tahrifat" yaptığı ve bazı ifadeleri çarpıttığı, dış politi- ka muhabirimiz Lale Sanibrahimoğlu tara- findan ortaya çıkanldı. Belirlenen skandal üzerine iki ülke arasında planlanan konso- losluk anlaşmasının imzalanamadığı haber- de yer aldı. Sanibrahimoğlu, Türkiye ve Irak arasında Bağdat'ın önerisiyle gündeme ge- len ikinci sınır kapısı projesinin ABD'nin ağır- lığını koymasıyla dondurulduğunu ve Başba- kan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çil- ler'in AB temsilcilerine verdiği yemekte Al- manya Büyükelçisi ile yer yer sertleşen di- yaloğunu da yazdı. • Ankara Büromuzdan Yusuf Özkan, Tür- kiye ile Irak arasında yıllardır yenilenmeyen ve sınırdan sızmalarla Türkiye'de eylem ya- pan PKK'lilerin izlenmesi açısından önem taşıyan "sıcak takip" anlaşmasının canlan- dırılmasına ilişkin görüşmelerde önemli me- safeler kat edildiğini duyurdu. Iran'ın, Türkiye ile öngörülen konsolosluk Yazarlanmızdan Işık Kansu, özelleştirme- de "promosyon "döneminin başladığını; Di- dim'dekı DSİ tesislerinin sadece arsa bede- li üzerinden satıldığı ve kömür işletmelerinin devredilecek termik santralların yanında be- delsiz verilmesinin planlandığını örnekleriy- le okurlarımıza duyurdu. • Öğretmenlerın son bir yıl içinde uğradığı baskıları, kıyım ve sürgünleri Necati Aygın haberleştirdi. • Refah Partisi'nin kontrolündeki Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yurtlarında dinci kadrolaşmaya gidildiğini, özellikle uzman kadın öğretmenlerin kıyıma uğratıldığını ve din eğitimıne ağırlık verildiği- ni Yurt Haberieri Servisımiz. belgeleriyle ka- muoyuna duyurdu. RP'nin TEAŞ'taki kadrolaşma uygulama- lannı da Cem Ulutaş yazdı. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüz- ce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılarımız- la. Aydınlık eylemi şenliklerle bitirfldi Haber Merkezi- Halkın inisiyatifıyle başlatılan ve 37 gün süren "SürekJi Aydınhk İçin 1 Dakika Karanlık" eylemıne büyük şehırlerde son verildi. Ankara Güven Park'ta toplanan demokratik kitle örgütleri tam bir şenlik havasında eylemi bitirirken Istanbul-Beşiktaş'ta da bir konserdüzenlendi. Beşiktaş Yurttaş Girişimi'nin dûzenlediği konser iskele Meydanf nda yapıldı. ÖDP Beşiktaş llçe Örgütü Genel Sekreteri Erhan EreL eylemlerinin bitmesine karşın mücadelelerinin çeteler hesap verene kadar süreceğini söyledi. Susurluk'taki kamyon kazasıyla gün yüzüne çıkan kirli ilişkiler ve devamındaki olaylan unutturmayacaklannı vıırgulayan Erel, açık konserlerin her pazar devam edeceğini de belirtti. Temiz toplum ve temiz siyaset isteyen Kadıköylü vatandaşlar da Göztepe Parkfndan Kadıköy iskele (Meydimı'na kadar marşlar 'söyleyefek >ürüdüler. Göztepe Parkı'nda toplanan çok sayıda vatandaş, kendilerinin partiler üstü bir güç olduğunu vurgulayarak "Halktan halka çağn yapı>omz. Temiz bir Türki>e için hep biriikte mücadele edelim" dedi. Ortaköy'de Yurttaşlık Girişimrnin dûzenlediği etkinliğe katılan 500 kadar joırttaş, Ortaköy Meydanı'na dikilen dev mumun çevresinde toplandı. Mumun çevresinde mumlan ve düdükJenyle 'karanlığı' protesto eden yurttaşlara aralannda Esin A^ar'ın da buiunduğu bir grup sanatçı mini konser verdi. Sosyalist Jktidar Partisi (SİP) de yaklaşık 200 üyesınin katılımıyla Beyoğlu'ndan Taksim'e bayraklı. meşaleli bir yürüyüş gerçekleştirerek kampanyaya katıldı. SlP'liler, genel başkanlan AydemirGûler'in Taksim Meydanf nda yaptığı konuşmanın ardından dağıldı. Beyoğlu Mis Sokak'la tstiklal Caddesi'nin kesiştiği köşede toplanan ve yolun ortasında bü\ r ük bir çember oluştun 25O"ye yakın yurttaş da mumlar ve çeşıtli sloganlarla çetelerin yargılanmasını istedi. Çemberin ortasından geçen polis otosunu yuhalayan topluluk, polisin "dağdm" uyansına da "Polis boş durma çeteleri yakala" şeklinde tepki gösterdi. 1500 kişi v'ûrüdü Okmeydanı'nda ıse Okmeydanı Halk Girişimi'nin dûzenlediği eyleme katılan yaklaşık 1500 kişi, Anadolu Kahvesi'nden Şark Kahvesi'ne kadar 10 dakikalık bir yürüyüş japtı. TopTüTüğa Grup Yankı ve Grup Ilgıh, Şark Kahvesi önünde bir konser verdi. Avcılar Havıozbaşı'nda düzenienen ve I000"e yakın yurttaşin katıldığı eylemde ise Ferhat Tuııç, Suavi, Yavuz Bingöl ve Madum Çimen konser verdiler. Topluluk daha sonra kısa bir yürüyüş gerçekleştirdi. Gaziosmanpaşa Pazariçi'nde toplanan 500 kişilik bir grup yurttaş. mumlanyla kampanyaya katılırken Başbakan Yardımcısı Tansu Çükr'in Yeniköy'deki yalısının önünde toplanan 60 kişilik bir grup da "çeteleri'" protesto etti. Alibeyköy, Nurtepe, Beykoz. Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Osküdar Meydanı da kitlesel eylemlere sahne oldu. Ankara'da Devlet Tiyatrolan Opera ve Balesi Calışanlan Vakfı tarafindan düzenienen eyleme katılan sanatçılar, hep bir ağızdan "Atatürk'ün Gençüğe Hitabesi"ni okuduktan sonra sonra "10. Yıl Marşı"nı seslendirdiler. Izmir'de de eyleme Cumhuriyet Aianf nda son verildi. Alanda bir araya gelen yurttaşlar, parlamentoyu ve devlet yetkililerini göreve çağırdı. Ülkedeki güvenlik güçlerini. "Ibrahim Şahin ve benzerJerini'' yakalamalan için sorumluluğa davet eden tzmir Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Musa Çam şunlan söyledi: "Savcılan, sanıklan yargıç önüne çıkarmalan; TBMM üyelerini dokunulmazhk dosyalannı karara bağlamak; Susurluk komisyonu üyelerini de görevlerini milyonlann 'temiz toplum' taJebirü sonuçlandırmalan için göreve çağınyoruz. Yurttaşhk bilincimiz ve sorumluluğumuz ve bir ay boyunca kanıtiadığımız kararlıhğımızla atüan her adımın izleyicisi olacağız. Baskıya, zulme, sömürüye ve karanhğa hayır diyeceğiınizi, darbenin veşeriatın "deii gömleğini' giymeyeceğimizi; kirli savaş u/antısı çete ve mafyaya karşı 'süreklı aydınlık' için mücadele edecegimizi bir kez daha vurguluyonız. İstekkrimiz karşılanmadığı; savsaklandığı, saptinldığı, örtülmeye kalkışıldığı takdirde 'yurttaş eylemi' hiç durmaksızın ve yeni yöntemlerie zenginleştirilerek başlayacaktır." YATIRIMCI DİYOR Kİ: BİZ BU FİLMİ GÖRMÜŞTÜK I r\ yet Genel Müdürlüğü lstih- barat Daire Başkan Yardımcı- sı Hanefi Avcı'nın da Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu'na bu hafta ifade vereceği belirtildi. Emniyet Daire Başkanı Hanefi Avcı, JİTEM üyesi Cem Ersever, Mustafa Deniz ile NevaJ Boz'un. Ali Balkan'ın şoförü Kemaldcn. Uğur Mumcu ci- nayetinde kullanılan uzaktan kumandalı C-4 tipi plastik bombalan almaya gittiklerin- de öldürülduklerini öne sür- müştü. tncelemelerini sürdüren Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu, Em- niyet Genel Müdürlüğü'ne de bir yazı göndererek "çeteler ve devletteki uzanülarTna ilişkin açıklamalan ile kamu- oyunda yankı uyandıran Ast- subay Hüseyin Oğuz'un ko- runmasını istedi. UBA'nın haberine göre, komisyonun, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderdiğı yazıda, Oğuz'un ifadelerinde "tehdit edildiğjni" söylediği anımsatılarak "Oğuz'un can güvenliğinin korunması için gereken önlemin ahnması" gerektiği vurgulandı. [ırjın iSpTfl! reniekolünü anay yaratacak Korkmaz gö'nlünde m flllr borsa tedirgin anıza yon veren dergı » — V < « F, K O N O M İ K; ] TREND Veli Küçük'e suç duyurusu SELAHATTLN ŞAHİN NEVŞEHİR - Susurluk Komisyonu Başkanı Meh- met Elkatmış. rahatsızlıgı nedeniyle komisyona ifade vermeye gelmeyen Tuğge- neral Veli Küçük hakkında Istanbul DGM'nin Genel- kurmay Başkanlığı'na suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Raporun yurtiçin- de ve yurtdışında büyük gü- rültü koparacağını söyleyen Elkatmış, "Almanya Büyü- kelçiliği komisyonun ifade zabıdannı istedi, ben venne- dim" dedi. Hafta sonu seçim bölgesi Nevşehir'de incelemelerde bulunan Mehmet Elkatmış, komisyonun çalışmalanyla ilgili olarak bilgi verdi. Ça- lışmalan için Meclis'ten ek süre^istemfi^ecekjerini, ha- zırlâyacalaân raponTT m^ sanda TBMM Başkanlı- ğı'na sunacaklannı anlatan Elkatmış, raporun büyük bir gürültü koparacağına inan- dığını söyledi. Elkatmış, "Rapor gerek içeride ve ge- rekse dış üiketerdedaha şim- diden ilği odagı haline geldi. Geçen günlerde Almanva Büyükelçiliği ısraria komis- yonun ifade zabıtlannı iste- di, ben vermedim'" dedi. Çarşamba günü Avrupa Parlamentosu'ndan iki mil- letvekilinin kendisiyle gö- rüşmek için randevu istedi- ğıni, Hollanda'dan da bu önde talepler olduğunu bil- iren Elkatmış, "Tabii gere- i söyleveccgiz. Bizim ver- diğimiz raporian kendileri- ne göre \orumlayacaklar. O- nun için tabii ki bu vereceği- miz rapor onu bunu tarmin noktasında değil. Türkiye Cumhuri\eti devletini dışa- nya karşı korumaya yönelik olması lazım. Tabii içeride de kanunsuzluklar ve yasal ol- ma>an oia>landa ortaya ser- memiz gerekir" diye konuş- tu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada - Kafkas-Karadeniz ülkesi miyiz? - Ortadoğu ülkesi miyiz? - Asya ülkesi miyiz? - Balkan ülkesi miyiz? Avrupa'nın 200'e yakın kurumuna üyeyiz. Bu ya- nıyla Avrupa ülkesi sayılabiliriz. Akdeniz'le ilgili or- ganizasyonlarda, çevreden spora her alanda biz de varız. Ortadoğu; sorunlarıyla, olanaklanyla, coğraf- yamızın ayrılmaz parçası. Karadeniz çevresindeki ülkelerin bir araya gelmesinde tuzumuz, biberimiz, tabağımız oldu. Balkanlar'da tarih; eteğimizden, bugün yaşananlar vicdanımızdan çekiyor. Asya'da Türk cumhuriyetlerinın Batı ucuyuz... Karmaşıkmış gibi görünen bütün bu şıklar, Tür- kiye için zengin olanakları beraberinde getiriyor. Yine bilinen bir sözle konuyu genişletmek gere- kirse, "Birplanınızyoksa başkalannın planının par- çası olursunuz..." İkinci soruya gelelim. Merkez miyiz köprü mü? En çok kullanılan deyiş şu: "Asya ile Avrupa arasındaki köprü..." Köprünün sözcük anlamından yola çıkarsak, üze- rinizden geçerler... Paraylaysa çıkışta parasını öde- yipdevam ederler... Değilse, "Dayı, neiyioldu"de- yip arkaya bakmadan giderter... Dünyanın her kıtası, kendisini merkezde görür. Örneğin. Çin'deki dünya haritalannda Asya, tam or- tadadır. Solda Avrupa, sağda Amerika... Amerika'daki haritalarda da bu kıta merkezdedir. Solda Asya sağda Avrupa... Sözün kısası herkes kendisini merkezde görür... Biz niçin ıkide bir, "Türkiye köprüdür" diyoruz? Bu, konunun genel yanı. Gelelim güncel boyuta. Avrupa penceresinden baktığımızda mart kötü başladı. Avrupa'daki Hıristiyan demokrat partilerin liderleri dört martta Brüksel'de buluştular. AB ile Türkiye arasındaki 34 yıllık ilişkiyi bir anda sıfıra in- dirip karar aldılar: "Türkiye Avrupalı değildir..." Birlik Başkanı Wim Van Vtfelzen aynen şöyle de- di: "Avrupa Biriiği'nin Türkiye'den farklı kültürel, in- sani ve dini değerieri vardır..." Türkiye'nin eksiği fazlası ayn konu. Ama bu yak- laşım için tek sözcük kullanılabilir: "Kafatasçılık..." Yerimiz yolumuz... Konu AB üyesi ülkeler arasında da tartışma ya- rattı. O kadar ki Yunanistan Dışişleri Bakanı Pan- galosbile, "Hayır, Türkiye Avrupa'dadır" dedi. In- giltere bu yaklaşıma karşı çıktı. Yeri geldiğinde Türkiye hakkında en ağır yazıla- rORior^kliğı Alnaan Suddeutsche Zeitung, 6 mart- ta konuyu işlerken başlığı şuydu: "Yalan söylendi, aldatıldı." Gazetedeki yorumda da şu görüşler yer alıyor- du: "Her hal ve şartta gerçek olan, kapının Türklere kapalı kaldığıdır. Kapıyı çalıp durmanın hiç fayda- sı yok. Ancak Avrupalılar, böyle kabaca reddin bir bedeli olacağını da görmek zorundadır. Türkiye yalnızca işçi gönderen bir ülke değildir. Rusya ile Ortadoğu 'nun ve Orta Asya 'nin kesiştiğiyerde stra- tejik önemi olan bir ülkedir. Avrupa bunu telafi ede- bilecek bir teklif getirmek zorundadır. Aksi takdir- de Türkiye, başka komşulanna yönelecektir." AB'nin dört mityon nüfusla Norveç'i bünyesine al- mak için adeta yalvardığını, ancak Norveç'in kabul etmediğini anımsatıp, yön değiştirelim... Dört martta Brüksel'de bunlar olurken Ankara'nın da bir konuğu vardı: Kazakistan Başbakanı Akejan Kajegeldin. Kajegeldın. Necmettin Erbakan'ın verdiği ye- mekte Hoca'nın gözünün içine baka baka şunlan söyledi: "Ortak atamız Atatürk'tt/r Onu sonsuza kadar unutmayacağız, ilkelerini örnekalacağız..." Işte Türkiye bu iki tablonun ortasında. Ne Avrupa hakaret edince, "sensin " deyip sinir- leneceğiz... Ne Asya coğrafyasına bakıp kendimi- zi dev aynasında göreceğiz... Bütün bunlar için öncelikle şu gerekiyor: Yerimızi bilmek, yolumuzu bilmek... 'Insan da kopyalandı' iddiası HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ Dış Haberier Servisi - Bel- çikalı bilım adamlarının, bundan dört yıl önce yanhş- lıkla insan kopyaladığı bildi- rildi. İngiliz Sunday Times ga- zetesinin dünkü haberinde, Brüksel yakınlanndaki Van Helmont Hastanesi'nde uy- gulanan kisırlık tedav isi sıra- sında yanlışlıkla insan kop- yalama işlemınin gerçekleş- tirildiği belirtildi. Şu an 4 ya- şında olan ve kimlığı gizli tu- tulan ilk kopya ınsanın, anne babası ve ikiz kardeşı ile bir- iikte Belçika'nın güneyinde bir yerde yaşadığı kaydedil- dı. Van Helmont Hastane- si'nde görevü biyolog Mar- tine Nijs tarafindan geliştiri- len ve yanlışlıkla ınsan kop- yalanması ile sonuçlanan teknik, yapay olarak döllen- dikten sonra dondurulan bir yumurtanın yüzeyine cam çubuk sürtülmesini içeriyor. Bu teknik normalde, yumur- tanın annc rahmıne yerleşme şansını arttırmayı amaçlıyor. Ancak Belçikalı bilim a- damlannın yüzeyine cam çu- buk sürttükleri yumurta, üç hafta sonra ikiye bölünüyor. Sunday Times gazetesindeki haberde. "Bu bölünmenin kendiliğinden mcvdana gcl- mesi halinde. tek yumurta ikizleri deniien durum ortaja çıkıyor. Ancak Belçikalı dok- torlar. sürtme tekniğınin yu- murtanın dışyüzeyiniinceltc- rek bölünmeye neden oldu- ğunu belirtiyorlar" denildı. Sürtme tekniğini geliştiren biyolog Martine Nijs'in bul- gulannın bilimsel bir dergide yayımlandığı ancak, bulgu- lann tıp çevreleri içinde kal- dığı belirtiliyor. Nijs. Sunday Times'a yaptığı açıklamada, "Kopvalama yanlışlıkla ger- çekleşti. Aradan 25 gün geç- tikten sonra kalpanşlanndan embriyoların ikiz oldukian- nı anladtğımızda duyduğu- muz heyecanı tahmin edebi- lirsiniz" dedi. Yanlışlıkla geliştirilentek- niğin bundan böyle ınsan kopyalamak için kullanılma- sı konusunda ise Nijs, "Hastane ahlak komisyonu- nun bö\ le bir şe>e karşı çıka- cağını sannııyorum. Ancak ikizyamtmak konusunda ke- sin garanti veremeyeceğimi- zin de bilinmesi gereldr" di- ye konuştu. Haber yalanlandı BRÜKSEL (Reuter) - Brüksel'de bir hastanede kisırlık tedavisi yapılırken yanlışlıkla insan kopya- landığı haberi, olayın ger- çekleştiği bildirilen labo- ratuvann sorumlusu pro- fesör Robert Schoysman tarafindan şıddetle redde- dildi. Ingiltere"de yayımlanan Sunday Times gazetesin- de dün çıkan haberi tep- kiyle karşılayan profesör Schoysman, Reuter ajan- sına telefonla yaptığı açık- lamada. "Bu haber tama- men yanlış. Bu çügınlık. Burada yapuanlann kop- yalama ile ilgisi yok" de- di. Haberin, Jskoç bilim a- damlanmn Dolly adlı ko- yunu kopyalamayı başar- malannınardından İngiliz basınında hüküm süren kopyalama furyasından etkilenerek yaztldığını i- maeden profesör Schoys- man, "Bu Dolly'nin baş- lattığı bir fantezi" diye ko- nuştu. Profesör, kisırlık tedavisi yöntemleri üze- rinde çalışan ekibinin yıl- da 800 kadar vakayla ug- raştığını ve yapılanlann kesinlikle kopyalama ile bir ilgisi olmadığını vur- guladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle