Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MART -1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
•HFden anket
• \IALWTYA
<Cumhnriyet) - Devlet
îstatistik Enstitüsü ve
Serma>e Piyasası
Kurulu'îian işbirliğiyle
Tıanelem gelir, yatınm
tercihler. -ve sermaye
piyasası lconusundaki
bilgıleru «lçülmesi,
yatınrn taran alma
süreçleriLİn ortaya
çıkarılnası ve konuyla
ilgili dıfeT ihtiyaçlannın
karşılarnxası amacıyla üç
ay sürel. 21 ili kapsayan
"1996HaneHalkı
Tasarrufve Yatmm
Eğilimleri Anketi"
düzenleaecek. DİE Bölge
Müdürû Mehmet Torun,
"Sermaye piyasalan ile
ilgili yeıi düzenlemeler,
yenı oluşumlar gündeme
gelmektedir. Sermaye
piyasası ile ilgili
kurumlann yenilikler ve
ıleriye dönûk programlar
yapabilmesi için hane
halklannın tasarruflan ile
yatınm araçlanna ilişkin
beklentılerinin
bilinmesinde yarar vardır"
dedi.
K.DenizBcici
Tiitün Piyasası
açıhh
• SAMSUN
(Cumhuriyet) -Karadeniz
Bölgesı Ekici Tiitün
Piyasası, Tekel'den
sorumlu Devlet Bakanı
Nafız Kurt tarafindan 500
bin lirası başfiyat, 25 bin
lirası destekleme primi
olmak ûzere 525 bin lira
fiyatlaaçıldı. Tekel Yaprak
Tütün Işletmesi
Müdürlüğü'nde
düzenlenen törenle
piyasayı açan Bakan Kurt,
ANAP'ın tütüncüleri
perişan ettiğini, iş başında
bulundugu günden bu yana
batmakta olan Tekel'ı
kurtardıklannı söyledi.
Bakan Kurt, izledikleri
polıtika ile de tütünde
yaşanan stokçuluğun
önüne geçtiklerini
kaydetti.
Diyarbakır fakir
şampiyonu
• DİYARBAKIR
(Cumhurhet Bürosu) -
GÜNStAD'ın fakirhk
raporunda birinci sırada
yer alan Diyarbakır'da
"olağanüstü ekonomik
kalkınma hareketini
başlatmak" ûzere
Ekonomik Kalkınma Vakfi
kuruldu. Kısa adı DEVA
olan Diyarbakır Ekonomik
Kalkınma Vakfı, başta
Diyarbakır olmak özere
bölgede her türlü yatınm
alanlannı tespit ederek
rapor hazırlayacak.
Özüekistan'tta 3.
CocaCotatabrikast
• TAŞKENT (AA) -
Coca Cola'nın
Özbekistan'daki 3.
fabrikası açıldı.
"Namangan Coca Cola
Fabrikası"nın açılışmda
konuşan fabrika
yetkilileri, 10 milyon
dolara mal olan fabrikanın
Taskent Limited ile
Namangan Alkolsüz
lçkıler Fabrikası
ortakhğıyla kurulduğunu
belirttiler.Özbekistan'a 65
milyon dolarhk yatınm
yapan Coca Cola, bu
yatınmını 18 ay içinde 127
milyon dolara çıkarmayı
hedefliyor.
İsdemir'e zam
• İSKENDERUN (AA) -
tskenderun Demirçelik
A.Ş (İSDEMİR)
ürûnlerine bugünden
geçerli olmak ûzere, yüzde
0.52 ile 5.50 arasında
değişen oranlarda zam
yapıldı. Ürünlerin KDV
dahil eski ve yeni ton
Fıyatlan 8 mm. kangal 35
milyon 400 bin liraya, 12
tnm. kangal 34 milyon
850 bin liraya. 14 mm.
çubuk 35 milyon 450 bin
fira oldu.
Gübreye yüzde
25 zam
• ANKARA (AA) -
Tanm Kredi Kooperatifleri
Meıkez Birliği (TKKMB),
gübre satış fiyatlannı
yüzde 25 arttırdı. Geçen
yıl 4 aralıkta durdurulan
gübte satışlan, yeni
fiyatlann belirlenmesi
üzenne, 26 şubatta
yenıden başladı. DAP
gütresinin kg fiyatı 31 bin
liraian 42 bin liraya, üre
24 bin liradan 33 bin
lir^a, (25.5.10 kompoze)
güİTenin fiyatı 24 bin
liradan 30 bin liraya,
(2C.20.0 kompoze)
gikkenin fiyatı da 22 bin
liradan 28 bin liraya
yübeltildi.
Havuzlu, gazinolu, tam teşekküllü kamu tesisleri "ham toprak" fiyatma satılıyor
Arsa alana tesis bedava• Didim'de üzerinde 60 dayalı döşeli ev, 3 bin kişilik televizyon salonu, 1500
kişilik gazino ve bar olan DSt tesisi 1 trilyona; üzerinde 272 ev, 2 bin kişilik lesis*
5 gazino binası, iki yüzme havuzlu TKİ tesisi de 465 milyar liraya satıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü- kanlan Didim'deki DSÎ Eğitim sistemi. Peysajı yapılmış yeşil
rosu) - REFAHYOL iktidan, büt-
çe açıklannı kapatmak amacıyla
gerçekleştirdiği ve büyûk bir
övünçle kamuoyuna duyurduğu
uygulama kapsamında kamu ku-
ruluşlanna ait sosyal tesisleri yok
pahasına satmaya başladı. Di-
dim'de kamu tesislerine ait yûz-
binlerce metrekarelik alan. üze-
rinde kurulu bulunan bir çok da-
yalı döşeli ev, gazino binası ve
tesis göz önüne alınmadan "ar-
sa" fiyatına satışa çıkanldı.
Yenihisar Mal Müdürlüğü'nce
"ham toprak" olarak satışa çı-
vc Sosyal Tesisi, geçen günlerde
1 trilyon 42 milyar 500 milyon li-
ra karşılığında Türk-îş'e bağh
Tes-îş Sendikası'na satıldı. Sa-
tıştayalnızca arsa fiyatı göz önü-
ne ahnırken, 105 bin 731 metre-
karelik alan üzerindeki şutesis ve
altyapı "yok" sayıldı:
"60 adet beşer yataklı ev. Yer
altına döşenmiş telefon tesisatı
ve her evde telefon. 150 kadar
güneş enerjisi kollektörii. 300 ki-
şilik televizyon salonu. 1500 ki-
şilik denize sıfır kapalı gazino
ve bar. Kanalizasvon ve antma
alan ve 2 binin üzerinde ağaç.
Parke ve beton yollar, su kuyu-
su, yer altına döşenmiş elektrik
sistemi. Düzenlenmiş plaj ve iki
iskele."
TKİ 'nin Didim'deki 46 bin 900
metrekarelik bir alana kurulu te-
sisleri de, bu ay içinde Kütahya
Tavşanlfda kurulu Tarhan Ma-
dencilikT.A.Ş tarafindan 465 mil-
yar 500 milyon liraya satın alın-
dı. Bu satışta da. "ham toprak"
tammından hareket edilerek, şute-
sis ve altyapılar gözönüne alınma-
dı: "272 tane altışar yataklı ev.
2 bin kişilik tesis. 5 gazino bi-
nası. Oyuncakları ile çocuk par-
kı. Yetişkinter ve çocukları için
iki yüzme havuzu. Yer altına
döşenmiş merkezi telefon sis-
temi. Merkezi sistem güneş
enerjisi, 5 binin üzerinde ağaç,
peysajı yapılmış yeşil alan. Dü-
zenlenmesi yapılmış plaj ve bir
iskele."
Aynı bölgede yer alan ve bir
çok tesise sahip olan Köy Hizmet-
leri, Maliye Bakanlığı ve Enerji
Bakanlığı'na ait arsalar da "ham
toprak" fiyatı üzerinden çok
ucuza satışa çıkanldı, ancak he-
nüz alıcı bulamadı.
Didim'deki arsa ve taşınmaz
mal piyasası ile ilgilenenler, te-
sislerin gerçek değerlerinin satış
fıyatlannın 3-4 kat olduğunu bil-
dirdiler. Yeni Didim Gazetesi'nin
yaptığı bir araştırmadada, Didim
Mal Müdürlüğü'nün açıklaması-
na göre, DSİ tesislerinin bulun-
dugu bölgede arazinin metreka-
re ederinin 20 milyon lira oldu-
ğu belirtilerek, şu saptamalara
yer verildv.
"Satışa çıkan Maliye tesisle-
rinin bulundugu Mavişehir
bloklarındaki dairelerin eder-
leri 3 milyar dolaylarındadır.
Bu daireler, denize yakınsa, bu
eder 4-5 milyar liraya yüksel-
mektedir. Ülkeye ait değerlerin
satışının doğruluğu bir yana,
bu denli yok pahasına satılması,
herkeste bir kuşku uyandır-
maktadır."
İstanbul-
İzmir
özelleştirme
rakibi
MERİH AK
İZMİR- Izmir-Manisa
elektrik dağıtımının özel-
leştirme kâpsamına alın-
masıyla îzmİT ve lstanbul
arasında rekabet başladı.
Şu ana kadar 9 firmanın
ihale şartnamesini aldığı
öğrenilirken, her iki ken-
tin dışından bir başkası-
nın ihaleyi almasını iste-
meyen Izmirve Manisalı-
lar güç birliğine gidiyor. 3
nisandaki ihaleye 12 kuru-
luş ortaklığında olusturu-
lacak konsorsiyumla giri-
lecek.
tzmir ve Manisa'da son
günlerde enerji dagıtımı-
nın alınması için yogun
birçalışma temposuna gir-
di.
lhalenin kazanılması
için çalışmalannı yoğun-
laştıran Izmir ve Manisa-
lılar kurduklan şirketleri
bir konsorsiyum altında
toplamaya hazırlanıyor.
Izmir Manisa Elektirik Da-
ğıtım AŞ (İZMAŞ) çatısı
altında bir araya gelecek
olan şirketler ve bağh ol-
duklan kuruluşlar şöyle:
"ENDA (Ege Bölgesı
Sanayi Odası), ELDA
(tzmir Ticaret Odası),
GÜÇENERJİ (Güçbir-
liği Holding-EGS Hol-
ding), GENDA (Genç
tşadamları Yatınm AŞ),
İşbirliği Holding (İşbir-
liği Holding), BESOT AŞ
(Manisa Belediyesi),
MAN-ER AŞ (Manisa
Ticaret ve Saayi Odası),
ASAD-ENERJİ (Ata-
türk Organize Sanayi
Bölgesi Sanayicileri Da-
yanışma Derneği), DE-
SA Mühendislik (Yaşar
Holding), BALÇOVA
ŞTİ (tzmir Özel tdare
Müdürü), İZBtR AŞ. (tz-
mir Esnaf ve Sanatkar
Odaları Birliği), tzmir
Anakent Belediyesi, TE-
DAŞ Çahşanlan."
Danıştay'ın santrallar için yürütmeyi durdurma kararına uymadı
Bakanhk yargı tannmyorANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlığı,
Danıştay'ın 7 elektrik sant-
ralının yapımı için yap-iş-
let modeliyle açılan ihale
için verdiği yürütmeyi dur-
durma karanna uymuyor.
lhalenin sürdüğünü açık-
layan bakanhk dün ihale-
ye verilen teklifleri aldı.
Danıştay 10. Dairesi haf-
ta basında 7 elektrik sant-
ralının yap-işlet modeliy-
le yapılmasına ilişkin iha-
le için yürütmeyi durdurma
karan verdi. Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlığı ise
dün yaptığı açıklamada,
ihalenin sürdüğünü ve tek-
liflerin alınacağını açıkla-
dı.
Enerji Bakanı Recai Ku-
tan dahaönce yaptığı açık-
lamada, Danıştay'a iptal
dilekçesi veren Elektrik
Mühendısleri Odası'nın da-
va açma yetkisi bulunma-
dığını gerekçe göstererek,
ihalenin süreceğini söyle-
mişti.
Bakanhk aynca, Anka-
ra Idare Mahkemesi'ne Da-
nıştay'ın karan için itiraz
başvurusu yaptı.
Danıştay ise. ihalenin ba-
kanlığa yetki veren yasaya
dayanılarak açıldığını, an-
cak elektrik santrallannın
özel mülkiyete devri ko-
nusunda ayn bir yasa bu-
lunduğunu bildirerek yü-
rütmeyi durdurma karan
almıştı.
Devlet Bakanı Abdul-
lah Gül de. Danıştay'ın
karanna karşın, ABD'de
özel fınans kuruluşlanyla,
ihaleyi kazanacak firma-
lara kaynak sağlanması için
görüşmelerde bulunmuş-
Sendikalardan TCDD ve Telekom 'un özelleştirilmesine tepki
'Halka ideolojik saldırı'
ADANA (Cumhuriyet Güney
tlleri Bürosu) - Türkiye için son
derece stratejik öneme sahip olan
ulaştırma ve haberleşmenin adım
adım özelleştirildiğini belirten
Birleşık Taşımacılık Sendikası
(BTS) ile Haber-Sen.
"Özelleştirme, serbest piyasa
ekonomisinin halka yönelik
ideolojik saldırısıdır. Ülkemizin
bağımsızhğı ve bütünlüğünü
bozacak, çalışanlan sokak
ortasına koyacak bu saldınya
karşı çıkalım" dediler.
Adana Gan önünde toplanan BTS
ve Haber-Sen üyeleri adına
açıklama yapan Haber-Sen Şube
Başkanı Yasin Aytaç,
özelleştinnenin adeta sihirli bir
değnek gibi bütün sonınlan
çözeceği konusunda toplumda bir
kanı yerleştirilmeye çalışıldığını
belirterek şunlan söyledi:'
"Karayolunun otobüslere,
kamyonlara, minibüslere ve
otomobillere da\alı ulaşım sistemi
halkımıza ve ülkemi/e çok
pahalıya mal olmaktadır.
Haberleşmede ise 1985 yılından
bu yana kısmi olarak özelleştirme
uygulamaya sokulmuştur. Zarar
eden KİT'lerin satılacağı ve
ekonominin kurtulacağının nasıl
bir yalan olduğu Telekom'un
satışında ortaya çıkmıştır.
Ülkemizin bağımsızhğı ve
bütünlüğünü bozacak,
çalışanlann sokağa aülmasına yol
açacak bu saldınya karşı çıkalım.
Telekom ve TCDD
özelleştirilemez."
Slogan atan BTS ve Haber-Sen
üyeleri, toplantıyı izleyen polisin
müdahalesi olmadan sessizce
dağıldılar.
Enerji
Platformu:
Satışa
direneceğiz
DtYARBAKIR /
BliRDUR (Cumhuri-
yet) - Diyarbakır Tes-Iş 1
No'lu Şube, Tes-îş 2 No'lu
Şube, Enerji Yapı Yol-Sen,
EMO Diyarbakır Şubesi
tarafindan oluşturulan
Enerji Platformu'ndan ya-
pılan açıklamada, enerji
sektörlerinde yapılacak
olan özelleştirmeye karşı
direnıleceği açıklandı.
Enerji sektörünün serma-
ye çevrelerine peşkeş çek-
tirilmeyeceği belirtilen
platform açıklamasında,
işçi ve memurlarla birlik-
te gerekirse genel greve
gıdıleceğini ve özelleştir-
meye geçıt verilmeyece-
ği bildinldi.
Satışa sunulan toplam
13 termik santralın ihale
bedelinin 1 milyar 660 mil-
yon dolar olarak saptandı-
ğı açıklanan platform bil-
dirisinde. "TEDAŞ dağı-
tım müesseselerinin top-
lam ihale bedeli ise 2 mil-
yar 700 milyon dolar ola-
rak tespit edilmesine
karşın, bu rakamlar söz
konusu termik santralla-
rın ve dağıtım müesse-
selerinin iki yıllık kârla-
rına karşılıktır" denildi.
Burdur'da ihale
için birlik
Öte yandan Burdur'da-
ki yöneticiler ve oda tem-
silcileri, özelleştirilmesi-
ne karar verilen ve 3 Ni-
san 1997'de ihaleye çıka-
nlacak olan Burdıır, Ispar-
ta, Afyon ve Uşak illeri
bölge elektrik dağıtım te-
sisleri için bir araya geldi-
ler. 1 hafta önce Ispar-
ta'da dört ilin ticaret ve sa-
nayi odalan ile ticaretbor-
salan yöneticilerin katılı-
mıyla gerekleştirilen top-
lantıdan sonra bir araya
gelen Burdurlu sanayici
ve işadamlan, bölge elekt-
rik dağıtım tesislerine ta-
lip oldukJannı açıkladılar.
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAHUSUM!
Çiftçinin Örgütlenmesi Engelleniyor
1
980 yılından sonra iş başı-
na gelen darbecilerin izle-
diği politikalarTürktanmı-
nın çökmesine neden oldu.
Ancak çekilen sıkıntılarTürk hal-
kına bazı gerçekleri yaşayarak
öğretti. Atalanmızın "Birmusibet,
bin nasihattan evladır" dediği gi-
bi çirkinliklerin çilesini çekerek
dogrulan görmeye başladık! Dar-
beye kadar tanm kesimi süreklı
bir yükselış içındeydi. Kırsal ke-
sim insanı gelecege güvenle bak-
maya alışmıştı. Bir gün, kötü gün-
lerin geleceğı kimsenin aklının
ucundan geçmiyordu.
Özellikle, 1973-1980 arasında
Meclis aritmetiği gereği bir CHP,
bir AP ağırlıklı hükümetler iş ba-
şına geliyor ve oy kaygısi ile bile
olsa, tanmı destekleme gereği
duyuyoriardı. Hatta, 1974'teku-
rulan CHP hükümeti ile birlikte
yaygınlaşan tanm sevgisi, Türki-
ye'nin binlerce köyünün kısa sü-
re içinde kalkınmasına yol açtı.
CHP hükümetinin Tekel Ba-
kanı MahmutTürkmenoğlu öy-
lesine bir tütün politikası izledi ki
üreticiler adeta parayla kucak-
laştılar. En fakir köylerimizde bi-
le modern evler yapılmaya baş-
landı. Baba ocağında oturan ev-
li çocuklar yeni evter açtılar. Köy
düğünleri, çeşitli eğlenceler bir-
birini takip etti. Köylere traktör-
ler, otomobillergirdi. öylesinegir-
di ki bir tek otomobili olmayan
köylerin sokaklan otomobillerie
süstendi. Bir tek traktörü bulun-
mayan köylerimizin tarlalarında
traktörier cirit atar hale geldi.
Buğday, pamuk, ayçiçeği, zey-
tin, zeytinyağı, fındık, çay, sebze
ve meyve üreticileri de tütün üre-
ticilerinden farksız biryaşama ka-
vuştular. Kırsal alanlarda yıllarca
Tarımsal üreticilerin birlik kurması engelleniyor.
tam bir bayram havası esti. Bu haklannı koruyacak güce sahip-
arada Meclis'tetarım ve hayvan-
cılık konutanndaarkaarkayaactş-
tırmalar, soruşturmalar açıldı. Ta-
nmı daha iyi koruyabilmek için
sert tartışmalar yapıldı. Her araş-
tırma ye soruşturmanın arkasın-
dan hükümetler tanma daha faz-
la egilmek zomnda kaldı! Buna
rağmen gelişmeyi gören çiftçiler,
yapılanlan yeterli bulmuyor ve za-
manın iktidariannı eleştinyordu. Ta-
nm kooperatiflerinm ve KlTlerin
daha verirnli çalışması isteniyor-
du. O günlerde Türkiye Ziraat
Odalan'nın ve birtiklerin önemli
bir gücü yoktu. Odalara yasala-
nn verdiği yetkileryetersizdi. Yö-
neticileri de siyasete ağırlık veri-
yorlardı. Siyaset de örgütün gü-
cünü azaltıyordu. Buna karşılık
Köy-Koop çok etkiliydi. Türki-
ye'nin her yanındaki kooperatif-
leri ciddi çalışmalar yapıyordu.
Ankara'da bulunan Köy-Koop
Merkez Birliği ise Türk çiftçisinin
ti. Hükümetter bu güçten korkar
hale gelmişti. işte 1980'e dek
böyle bir Türkiye vardı.
Ne yazık ki darbeciler iş başı-
na gelir gelmez bugüzel gelişme-
leri durdurdular. Öncelikle tanm
kesiminin haklannı koruyan Köy-
Koop hedef alındı. Merkez birli-
ği hakkında takibat açıldı. Yöne-
ticileri mahkemelere verildi. Yö-
netim kurulu üyeleri aylarca ha-
pislerde yattlar. Sonunda da Köy-
Koop Merkez Birliği feshedildi.
Ziraat odalanna ve birliklere de
gözdağı verilince ortalık suspus
oldu ve haklan koruyacak bir ku-
ruluş kalmadı!..
Şimdi illerimizde Köy-Koop
birlikleri var. Yüzlerce, binlerce
kooperatif bu birliklere bağh. An-
cak 1980 yılından once olduğu gi-
bi bir "merkez birtiği" yok. Bu ne-
denle kooperatifler arasında bir
görüş birliği oluşturulamıyor. Or-
taklaşa bir karar alınamıyor. Ka-
sa ve kafa bihiği olmadığı için de
milyonlarca üreticinin haklarını
korumak mümkün olamıyor. Bu-
na karşılık özelljkle 1980 yılından
sonra hükümetlerin de desteği
ile büyük parasal güce erişen ve
örgütlenen tüccar ve sanayici,
piyasalarda istediği gibi at oyna-
tıyor... Sanayiciler ürettikleri ürün-
lerin fiyatlanna istedikleri zaman,
istedikleri kadar zam yapabiliyor..
Tabiı bu durum da üike gene-
linde gelir dağılımının bozulma-
sına, ışsizliğe, açlığayol açıyor ve
kırsal alandan kentlere göçü zor-
luyor... Nitekim, Koç Grubu bile
bu gelişmelerdentedirgin. Koç'un
kurmaylanndan Necati Ankan
bir arkadaşırnıza yaptığı açıklama-
da, kendilerinin de "aç/)k veyok-
sulluk" görüntülerinden koktuk-
lannı söylemiş..
Türkiye'de açlık var. KırsaJ alan-
da yaşayan insanlarımız işsiz,
güçsüz ve umutsuz. Aileler artık
çocuklannı köylerde ve tarlalar-
da tutmak istemiyor. Üç çocuğu
olan, en azından ikisini kentlere
gönderiyor. Köylerde vartıklı genç-
lere bile kız vermek ıstemeyen-
ler var. Bu gidişle kırsal alanda in-
san kalmayacak!
1980 yılından sonra iş başına
gelen yönetimlerin, tanm kesimi-
nin kaynaklannı, sanayici ve işa-
damlanna aktarmak için izledik-
leri acımasız politikalar yüzün-
den Türkiye bu hale geldi...
Eğer tanm kesimi Batılı ülke-
lerde olduğu gibi örgütlü olsay-
dı, ekonomideki dengesizlik ke-
sinlikle olamazdı.
Bu anlayışla yola çıkan Köy-
Koop il birlikleri, 1980 öncesi güç-
lü Köy-Koop Merkez Birliği'ni
oluşturmak için harekete geçtiler...
Afyon, Burdur, Edirne, Kastamo-
nu, Kırklareli, Manisa, Muğla ve
Malatya tanmsal amaçlı koope-
ratifler birlikleri bir araya gelerek
"Türkiye TanmsalAmaçlı Koope-
ratifler Merkez Biriiğı'ni oluştur-
dular ve Tanm Bakanlığı'na baş-
vurarak yönetimin onaylanması-
n\ istediler. Başvuru yapılalı tam
bir yıl oldu. Bakanhk yasa gere-
ği onaylamak zorunda olduğu
halde bugüne kadar merkez bir-
liği kurucularını oyaladı. Merkez
birliği başkanlığına getirilen Erdo-
ğan Kantürer ve diğer kurucu
üyeler bu konuda çeşitli girişim-
lerde bulundular... Cumhurbaş-
kanlığı'nda, Meclis Başkanlığrnda
ve Tarım Bakanı'nın kişiliğinde
çözüm yollan aradılar. Aradan
bir yıl geçmesine rağmen sonuç
ahnamadı. Demek ki Erbakan
hükümeti de çiftçinin orgütlen-
mesıne karşı. Çiftçinin Tansu Çil-
ler'e güveni kalmadı. Ama bu ko-
nularda Erbakan'ın da Çiller'den
bir farkı olmadığı ortaya çıktı! •
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
İşin Sırm
"Sosyal DemokratDeğişim" düşünce grubunun ay-
nı adlı dergisinin 1. yılı dolayısıyla düzenlenen top-
lantının konuşmacı konuğu Erdal Inönü'nün, yine en
ciddi konular üzerinde çok basit, güldüren, o ölçü-
de de düşündüren yaklaşımı ile "Ne olacak halimiz"
sorusuna verdiği yanrtı sizinle paylaşmak istedim:
Erdal Inönü, Sincan'da görünen tanklara. açıkla-
maları geçerli sayarak "iyîmser, iyi niyetli bir uyan"
olarak bakmayı yeğlemiş. Karamsar milletvekili bir
dostu ise babası Ismet Inönü'nün "tüpten çıkan dıs
macununun bir daha tupe sokulamayacağı" benzet-
mesini yineleyip duruyormuş.
Erdal Bey, geçen günlerde dişlerini fırçalarken,
fazla zoriadıgı tüpten fırtayan diş macununun birden
elini çekmesi ile tüpe geri döndüğüne tanık olmuş.
Arada bir bağlantı kurarak karamsar arkadaşının,
bazı çıkışlann geri dönüşü olmayacağı yaklaşımının
"mutlak" olmadığı sonucuna varmış.
lyimseriiğinin arttığmı söyleyerek, tabii ki tüpün
yeni teknolojideki esnekliğinin bu iştetemel olduğu-
nu da anımsatıyor. Demokrasi birikimimiz ve bilinci-
mizin bu işin sonunu belirieyeceğinin alttnı çiziyor.
Şeriat cephesinin, Refah lider kadrolarının üst üs-
te gelen çıkışlan, macunun tüpten fışkırmasını iste-
yen ve tüpe bastıran parmak rolünü oynamak iste-
diklerini gösteriyor. Belli ki demokrasinin nimetlerin-
den sonuna kadar yararlanarak REFAHYOL iktida-
rını kapan kadrolar, demokrasinin düşmanı şeriat ik-
tidannın yolunu açmakta çok telaşlı.
REFAHYOL iktidannı devlet çarkının içinde örgüt-
lenme, kadrolaşmada sonuna kadar kullanma, yol-
ları açmada "bulunmuz nimet " olarak görseler de
iktidarda "hile ve tanıyye" ile uzun süre kalınamaya-
cağının bilincindeler.
Kirii çamaşırların örtülmesi ittifakına dayalı bir ik-
tidara gelişin, her tür düzen kirienmesine bulaşmış,
oy toplanan, kandınlan, yoksul ve inanmış halk yı-
ğınlarına söylediklerinin tam tersini iktidarda yap-
mış olmanın sonuçlan görülüyor. En önemlisi de ger-
çek yüzleri ortaya çıktiktan sonra, demokratik yol-
lardan iktidardan düşürülerek gitmek, Refah ve şe-
riat cephesi için akıl almaz bir geriye gidiş, kayıp ola-
cak.
Kazanımlarını arttırmak için ise olabildığince ikti-
darda kalışı uzatmak, şeriatn gelişmesine yönelik ye-
ni yollan açmak, giderken de olumsuzluklannı unut-
turmaya yarayacak, haksızlığa uğramış, mağduru
oynayabilmek gerek.
Erbakan Hoca'nın bu saatten sonra Askeri Şû-
ra'da nasıl bir tavır takındığı bence hiç de öyle önem-
li değil. Iktidann gün sayısını arttırmak üzere orada
kuzu rolünü oynaması bir anlam taşımıyor. Nasılsa
bir gün önce "yûzde 3 'lûk faşist laikler" çıkışı ile oyu-
nunu oynamıştı. Demirel görüşmesi sonrast, şûra-
da, yumuşak yaklaşımları ile hükümetin ömrüne gün
katacak, o günler için ajitasyon işini Iran'ın Erzurum
konsolosu, doğrudan askerleri hedef alan Refahlı
diğer milletvekilleri üsttenecekti.
Refah'ın lider kadroları ve şeriat cephesi için, de-
mokratik yollardan, toplumsal tepki ile pariamento
içinde bulunacak çözümlerle düşürülmektense 12 Ey-
lül gibisi değil belki, ama 12 Mart benzen, bıraz da-
ha yumuşak, bedel ödenmeden bir muhtıra ile ikti-
dardan gitmek, kazanım bile sayılabilır.
Tabii ki öncelikle REFAHYOL iktidannın ömrünün
uzatılması için her şey yapılacak, ikinci aşamada da
demokratik yoldan gitmemenin koşulları aranacak-
tır. Refah ve şeriat cephesinin rotası, yolu çok belli.
Orduyu tahrik politikası, oyunlan, kartlan apaçık.
Ne yazık ki, aynı açık rotanın, Erbakan'ın söyledi-
ğinin tam tersine, çoğunluğu Müslüman olan, ama
demokrasiyi seçmiş, şeriat iktidannı istemeyen ve bu
nedenle de REFAHYOL iktidarını demokratik yoldan
bir an önce düşürmenin bir yolunu bulmak zorunda
olan çoğunluk cephesi ittifakı için çizilebildiğini söy-
leyemiyoruz.
Bugüne kadar pek görülmemiş, bir ortak cephe-
yi oluşturma yolunda, olumlu çıkışlar olsa, önemli sı-
nav verilse de henüz buluşulan bir strateji, rota çi-
zebilmiş değil.
Örneğin Istanbul'da çağdaş yaşamı savunan ka-
dınlann, lstanbul Kadın Kuruluşlan'nın çağnsınauya-
rak, önümüzdeki pazartesi günü saat 12.30'da elle-
rinde çiçekleri ile Taksim'de toplanmalan, büyük bir
moral olacak. 3 Mart 1924'te kabul edilen "öğretim
birliği" ilkesine, Atatürk devrimlerine, laik cumhuri-
yete, çağdaş demokrasiye sahip çıktıklarını kanıtla-
yacak.
Bir aydır akşamlan 9.00'da ışıklarla oynayarak ki-
mimizin düdükler, kimimizin tencerelerie katıldığı-
mız, eylem olarak çok simgesel, ama katılım olarak
en kitlesel, en büyük toplumsal dayanışmamızın ka-
nıtı eylemimizi de uzatarak karariılığımızı göstermek
niyetindeyiz.
Bu türden ister siyasi partiler, ister sendikalar, mes-
lek örgütlerinden gelen eylem önerilerinin, çıkışlan-
nın hepsi anlamlı. Ama yetmiyor...
Hâlâ REFAHYOL iktidannı demokratik yoldan gö-
türecek somut bir projemiz ve rotamız yok. Daha doğ-
rusu yol belli, ama caydıncı, sonuç alıcı etkinlik. özel-
likle pariamentoyu işletecek bir kararlı tablo yok.
Tankların gölgesinde olmadığımızı, demokrasiyi iş-
letecek, ayakta tutacak güç ve bilinçte olduğumu-
zu, rüştümüzü henüz kanıtlamış değiliz. Bu da ister
istemez, bizi çok korkutuyor, ama kurtulmak için
yetmiyor.
Ersen Yavuz müsteşarlıktan ayrıldı
Rekabet Kurulu'na
atama istifa getirdi
ESRA YENER
ANKARA- Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı Müste-
şarlığı'ndan emekliliğinı
isteyen Ersen Yavuz, ba-
kanlığının kendisini Reka-
bet Kurulu Başkanlığı'na
aday gösterdiğini, daha
sonra da seçmediğinı belir-
terek "Bir bakanhk müs-
teşan için böyle bir karar
alınıyorsa bu güvensizlik
göstergesidir" dedi. Ya-
saya göre tarafsızlık ilkesi
çerçevesinde hiçbir ticari
faaliyetle ilgilenmemesi
gereken Rekabet Kurulu
Başkanlığı'na Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'e
yakınlığıyla tanınan Iş Ban-
kası ve Besiktaş Spor Kulü-
bü Yönetim Kurulu üyesi
Aydın Ayaydın seçildi.
Yavuz, bakanlığınm Re-
kabet Kurulu Başkanlığı
için kendisini aday göster-
diğini anımsattı. Aynı ba-
kanlığın, müsteşannı aday
göstennesine karşın seç-
memesinin bir güvensiz-
lik mesajı olduğunu belir-
ten Yavuz, bu koşullarda
görevine devam etmek is-
temediğini söyledi. Reka-
bet Kurulu başkanının, re-
kabet ve ticari hukuku iyi
bilmesi, tarafsızlık ilkesiy-
le hareket etmesi gerekti-
ğini vurgulayan Yavuz, ön-
ceki gün emeklilik dilekçe-
sini verdiğini bildirdi.
Yavuz, A.C. Siyasal Bil-
gilerFakûhesi Mezunu. Sa-
nayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı'na müfettiş olarak giren
Yavuz, 1978-1979 yıllann-
da Bakanhk Teşkilatlan-
dırma Genel Müdürlüğü
yaptı. 1983-19&4yıllann-
da tsviçre'de tüketici ör-
gütleri ve tüketici kuruluş-
lan konusunda çahştı. 1988
yılında da Fransa'da Avru-
pa Topluluğu Şirketler Hu-
kuku Uyum Çahşmalan
konusunda incelemedebu-
lundu. Ya\m, 1991-1994
arasında Sanayi Bakanlığı
MüsteşarYardımcılığı gö-
revini yûrüttü. 1994'te Sa-
nayi Bakanlığı Müsteşarh-
ğı'na atananYavuz, Tüke-
ticinin Korunması Haklan-
daki Yasa ile Rekabetin
Korunması Hakkındaki Ya-
sa'nın hazırlık çalışmala-
nnı da yürûttü.