27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MA»=tT1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi •__ IŞIK KANSU Araba devrilmeden önce M eclis'te, DSP'nin ve CHP'nin verdıği gensoru önergesinin gündeme alınmasına ilişkin cnerge reddedilmiş, REFAHYOL irtidarı sıkıştığı köşeden bir kez daha kjrtulmuştu. Ancak, Meclis loridorlannda iktidann geleceğine ilşKin yorumlar, "askerierin devreye grmesi" olasılığında odaklaşıyordu. &r eski bakan, hal ve gidışe ilişkin ojşüncesıni şöyle aktardı: "\sker, ayiardır REFAHYOL iktidanna ileteceği mesajlan fazJasıyla verdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı, bir dergide görüşlerini açıkladı. Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Çevık Bir, Amerika'da konuştu. Peşinden, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, basın aracılığıyla uyanlarını yaptı. Hissettiğim şu: Asker devreye grmek istemryor, ama geç kalmamak için de bu gidişle istemeye istemeye girecek. Askerin devreye girmemesi için Meclis'te yeni bir çözüm bulunması gerekiyor. Kimsenin 'RP uyarılınca aklını başına toplar, rotasını çevirir drye düşündüğü yok. O zaman nedir? Mesajlann büyük bölümü, kilit durumundaki DYP'ye yöneliktir. RP'yi Türkiye'nin üzerine bela eden Tansu Çiller'dir. RP'den kurtarabilecek olan da, en azından DYP'deki milletvekilleri ve bakanlardır. Soruşturma ve gensoru oylamalan bir şanstı. Bu oylamalann sonucu tersine gelişseydi, rejim sıkıntısından kurtuluyorduk. ANAP'ın gensorusu kabul edilirse, yine kurtuluruz. Ama, bana göre, DYP'nin kendi kısırdöngüsünden çıkma olasılığı bugün için sıfıra yakındır. Çünkü, DYP grubunun dörtte üçü Çiller'in derlediği ûyelerdir, ona biat edenlerdir. DYP'den aynlan gruba bakıyorsunuz, Çiller'i eleştirip partiden aynlan Gencay Gürün, Cavıt Çağlar, Emre Gönensay gibi isimler malvaıiığı soruşturması oylamasına katılmıyor. DSP desen, buradan aynlan iki milletvekili, DYP'ye gidiyor. ANAP desen, RP'ye yakın isimlerle başı dertte. Böyle bir ortam, askere 'Ben her türiü uyanyı yaptım, ama çözüm bulunmadı' deme olanagınt tanıyor." Yıllardır politikanın içinde pişmiş iki ayrı milletvekilinin görüşleri de birbirine çok yakındı: "Cumhurbaşkanı, bir yerlerde rahatsızlık görmüş, haftalardır kamuoyuna açıklamalar yapryor. Öbür yanda, 'Mezara kadar RP'liyim' diyerek, Erbakan ile kol kola giren Aydın Menderes de bir mesaj almış, Meclis'te yeni bir arayış olması gerektiğini söyiüyor. Ama, bu araytşın asıl muhatabı olan DYP'de bir hareket yok. Böyle bir yapı içinde Mecliste bir çözüm bulunamayacağından kaygılıyız." Bir başka milletvekili, yorumunu şu sözlerle bağlıyordu: "Askerler, tarih bile belirlemiş oiabiliıier. Son uyanlan yapryorlar." Hafta ortasında Meclis'te herkes gelişmelerin farkındaydı, ancak başta DYP'li milletvekilleri olmak üzere çözümler üretmek için sorumluluk üstlenmesi gerekenler Gülhane Parkı'ndaydı. Enerji ye şanayi C umhurbaşkanı Süteyman Demirel'in gazetemiz yazar ve yöneticileri ile yaptığı söyleşi sırasmda konu döndü dolaştı "sanayileşme"ye geldı. Demirel, Türkiye'nin sanayileşmesinin en önemlı tanıklarından birisi olduğunu dile getirdi ve 1923 Izmir Iktisat Kongres'''nden girdi söze: "Kongrede, ülkenin bütün akil adamlan toplanmış, konuşmuşlar. Görülmüş ki, sanayileşme olmadan bir ülkenin kalkınması mümkün değil ve karar vermişler, sanayileşmeye özel teşebbüs eliyle geçilecek. Sene 1925, Maden Bankası kurulmuş, 1926, İş Bankası kurulmuş. Sene 1930 yahut 31, Atatürk gelmiş Bakanlar Kurulu'na oturmuş. Demiş ki, 'Sanayileşme ıstıyordum, 7 sene geçti bir şey yok'. Demişler ki, Paramız yok'. Atatürk'ün canı sıkılmış, kalkıp gitmiş. Sanayi Bakanı Mustafa Şeref Bey Atatürk'ü ziyarete gelmiş, demiş ki, 'Ben rahatsızım, Avaıpa'datedavi olacağım.' Atatürk, 'Sen git hasta vücudunu tedavı ettır, ben de burada sanayiyi tedavı edeyim' demiş ve Celal Bayar't Sanayi Bakanlığı'na getirmiş. Fabrika yapacaksınız, ama elektrik yok." Cumhurbaşkanı Demirel, bütün ömrunü "antikomünist" olarak geçirdiğinı, Lenin filan denince pek memnun olmadığını vurgulayıp devam etti: "Ama Lenin'in çok önemli bir sözü var, diyor ki; 'Uygariık eşittir elektrik.' 1950'ye geldiğiniz zaman Türkiye'nin adam başına 38 kilovatsaat elektriği vardır. Yekûnu 789 milyon kilovatsaat elektriktir. 1923te bu 77 milyon kilovatsaatti. 199€'da 95 milyar kilovatsaat. 2020'de de bu rakam 536 milyar kilovatsaat olacak. 1950'lere geldiğiniz zaman sanayi dediğiniz olayın yüzde 9O'ı devletin elindedir. Sanayi, 1965-80 arasında önemii mesafe aldı, 80'lerde sürdü. Elektrik şebekelerinin bütün Türkiye'ye şamil olduğu tarih 1980'dir ve Türkiye sanayileşti. ihracatının yüzde 90'ı sanayi mamulleridir ve demokratikleşme hareketinde sendikacılığı bilen bir işçi kütlesi de vardır Türkiye'de." O işçi kütlesi, yann Zonguldak'ta sanayiyi yaratan enerji santrallannın özelleştirilme adına ona buna peşkeş çekilmemesi için miting düzenliyor. Haberiniz ola. Verilmeyen randevu 1 963 yılında Ankara'da "üçüncü kâtip" olarak diplomatik yaşamına başlayan İngiltere'nin Ankara Büyükelçisı Kieran Prendergast, 1993 yılında Ankara'ya büyükelçi olarak atanmıştı. Çok ıyi Türkçe bilen İngiliz Büyükelçi yeni görevine başlamak üzere New York'a gitmeden önce veda ziyaretlerine başladı. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı'ndan randevu istedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Necmettin Erbakan, kendısıni kabul ettiler. Ama. Aması şu: Ûlkeden aynlan yabancı büyükelçilerin onuruna dışişten bakanlannın veda yemeği vermeleri gelenekselleşmiştir. Bırakın böyle bir tavrı, Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, Kieran'a randevu bile vermedi. Kıeran'ın yeni görevini anımsatmakta yarar var Kieran, New York'ta emlak komisyonculuğu ya da hastane denetimlerinden sorumlu müfettişlik yapmayacak elbette... Birteşmiş Milletler Genei Sekreteri Kofi Annan'ın, Kıbrıs gibi, Irak boru hattı gibi konulardan sorumlu siyasal işler yardımcılığını üstlenecek. Güç birliği D SP'den aynlan Bilecik Milletvekili Şerif Çim'in, siyasi geçmişini kurcaladığınızda şu gerçekler ortaya çıkıyor Şerif Çim, 1993 yılında DYP Bilecik il kongresinde il başkanlığına aday olmuş. Çim, DYP milletvekili ve spordan sorumlu Devlet Bakanı Bahattin Şeker'in muhalefeti ile karşılaşmış ve Davut Aynur karşısında seçimı yitirmiş. 1995 seçimlerinde DSP il başkanlığına da aday adayı olmasına karşın Çim, DSP 1. sıradan aday gösterilmiş ve milletvekili seçilmiş. DSP'den istifa eden diğer isim Hikmet Aydın'a gelınce. Kuliste dile getirilenlere göre Aydın'ın DSP'den Çanakkale Milletvekili seçilmesine, yurtdışından Bülent Ecevit'e yazdığı övgü dolu mektuplar neden olmuş. Milletvekili adayı gösterilirken ince elenip sık dokunmuşlar yani. DSP lideri Ecevit'in, son günlerde üzerinde durduğu "güç birliği" önerisi pek tuttu. DSP'den aynlanlar, sağ partilerin gücüne güç katryor. Yüksel Endeğer yazıyor Efendim, oku- muşsunuzdur, duymuşsunuzdur, Iskoç bilim adamla- rı.dünyadailkkezla- ' boratuvarda bir canlı «jpyalayıp üretmeyi başardılar. Bu sanlı, Dolly adında bir koyun. "Bizim jikemizde de birbihnin kopyası mil- /onlardan oluşan koyun gibi bir halk /ar" diyecektir şımdi solcu takımı. Hiç aldırmayın. Bu gelişme, kapitalizmin zaferidir! Parayı bastıran bilimi de sa- tn alır, kendisinden istediği kadar kop- ya çıkartır. Bu kadar basit! Önümüzdeki günlerde, bazı ihaleler unduğum gibi sonuçlanırsa ve ana- nın günlük sütü gibi helal komisyon- lanma kavuşursam, ilk uçakla Iskoç- ja'yagidecegim, Edinburgh'daki Ros- Ih Enstitüsü'nün kapısına dayanaca- $m. Ve Dolly'yi üreten araştırma gru- Benden Sekiz Tane Kopya İstiyorum! bunun başkanı Dr. lan VVilmufun önü- neatacağım paralan, şöyle diyeceğim: "Al doktor parası neyse, benden se- kiz adet kopyala!" Paraya düşkün iskoç doktor anında kabul edecek teklifimi ve işlem ger- çekleşecek! Düşüncesi bile süper! Sekiz tane Yüksel Endeğer! Bunlardan bir tane- si iş takipleriyle uğraşacak, bir tanesi- nin işi patronuma ve yöneticilerime ge- reken saygıyı göstermek olacak, birta- nesi ordu içinde muteber bir konum- da olacak, bir diğen ise Fethullah Ho- caefendi'nin yanından hiç ayrılmaya- cak! Böylece dört tanesıni çeşitli mev- kılere yerleştirmış olduk. Kalan dört taneden ilki Tansu Ha- nım'ın, ikincisi Mesut Bey'in, üçün- cüsü Sayın Başbakanım Necmettin Bey'in gölgesi gibi çalışacak, yanla- rından hiç ayrılmayacak. Sonuncu Yüksel Endeğer ise gazeteci-yazar olarak oturup yazılannı yazacak! Peki, kopyalanm böyte 'yüksekmev- kilerde' çalışırken ben ne yapacağım? Eee, barlara gitmek, brunch'larda, kokteyllerde, defilelerde bulunmak, manikür ve pedikür yaptırırken içkimi yudumlamak benim de hakkım. Ben- im başım (hele Hıncal'la kıyaslarsak) kel mi? Ben dinlenecegim ve Yüksel Endeger'ler arasında koordinasyon sağlayacağım. Bu arada boş vakiU lerimde Sayın CIA'ya katkım olabilirse ne mutlu! internet: htp/www/Yüksel En- değerx8=Vîzyon! HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMlL MASARACl HARBİ SEMtH POROY GADDAR DAVUT MRi KVRTCEBE tMOAOA. MAJOU*. ZB4AS/NIN MIRMIRLAR UĞUR DVRAK frîzf E DAN k €?l/ 2i ASoMRA CA(?ıcıWR "7 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA* IMart UNLU "YUMURCAK* 1984'TE BUGUN UHLU SİHEUA oyuNCUSU JHCK/E C0OGAN(C£KJ KUGIN) 69 YAŞtNOA,ABD'D£ÖUHJ. ÛNUJ SİUEMA USTASI CfMgLSS CHAPUN (ŞAKLO), 19Z10E, *THE KID"(YUMlUiCAK.)AOU 8İZ SESSiz FİLM >MPM/Ş, BAŞKOLLE&İNPE Oe KENOİSİYLE BİRLİKT£ 6 YAŞtUDA SIK ÇOOJ&Ü OYNATMIÇTI. FİLMDE,SEIZS£ftt fAKLO, SOKAKT* SUUMJ6Ü TERK£OİLMİŞ BİR B£BEĞİ AUP YETr?T7ieiroeOU SİNEMANIN İLK ÜHLU ÇOCUK OYUNOJSU OLAM JACKIE COOSAN, 8İRÇOK. PİLMOE ROL AlARAK BÛYÛK F»RALAR KAZANMlŞTt. İLERKJ YILLARJU- PA, SEK.VETINİ ÛVEY BABASIYLA Blr/İSEN ANNE- SıMİ DAYA EDEM COOGAN, YENi SlS ÇOCUK CVUN CULAR YASAStMmj ÇlKAR/LMASINA NEÛEN OL- MUÇTU. Solda, Yu»urc*k. fiAmi»dt.S<>sJcı 65 yf(aı-mdm 1 .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle