Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavm Yönetmem Orhan Erinç O
Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinkava • Yazıişlerı Mudurleri
Ibrahim Vıldız, Dinç Tavanç (Sorumlu)
# Haber Meıken Müdurü Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 tstıhbarat:
Cengiz Yılduim 9 K.ültûr Handan Şenköken
• Spor Abdülkadir Yücehnan • Makaleler.
Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı
• Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belgc
Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
Yaym KunıliL Dhan Selçuk(Başkan l
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke,
Hikmet Çettnkaya, Şfiknuı Soner,
Ergun Bala. Dinç Tayanç. İbrahim
Yıldı/. Orhan Bursalı, Mustafa
Balbav, Hakan Kara.
AnkaraTemsıkısı Mustafa Balbav 9 Haber Mudum Doğan
Akın <\tatürk BuKan No 125, Kat 4. Bakaniıklar-Ankara
TeL 4195020 (7 hal), Faks 4195027 • tzmır Temsılcısı
SerdarKıak.H ZıyaBlv. 1352S 23Tel:4411220, Faks
4419117 • <\danaTemsılcısi Çetin Yiğenoğlu, InönüCd.
119S.No 1 Kat:l,Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Koordsnator AhmetKorukan 9
Muhasebe Bülent Yener •
Idare: Hüseyin Gürer • Işletme:
ÖnderÇelik • Bügı-Işiem: Nail
tnal 9 Bilgısayar Sistem.
Mürûvet Çiler
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdur Gülbin
Erduran # Koordınatör Rehft
Ifitnun 9 Genel Mudür Yaıdımcra
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
V'*yım»\ın\e Basan: Ya» Our. Ha*er Ajansı. Basın \e Yayıncıhk A $
riÂocıg'ıC^d 19 41 ağjoğlu 343 >-lst PK. 246 ktanbul Tel (0 212) 512 05 05 UOhatl Faks (0212)513 85 95
1 MART 1997 lmsak:5.06 Güneş. 6.32 Ögle: 12.24 İkindi. 15.28 Akşam: 18.01 Yatsı: 19.22
Lofidra Motfa
Haftası
• Dış Haberler Strvisi -
Londra Moda Haf.ası, her
yıl olduğu gibi bin>irinden
ilginç tasanmlar \z nefes
kesen şovlarla süriyor.
Ingıltere'deki Cenral
Martin's Koleji soı sınıf
öğrencilerinin
tasanmlannın sergîlendiğı
dünkü defıle, dün.anın
önde gelen modacılanndan
olmaya aday bu
öğrencilerin ilginçlikte de
sınır tanımayacakannı
göstenyordu. Herbiri
defileye sekizer modelle
katılan Central Mırtin's
öğrencilen, çılgın
tasanmlanndan bazılannı
da kendi üzerlerinde
sergılediler.
'Zetıipli mama'
iddiaları
• ANKARA (AA) -
"Lemıel" ve "Mulimil"
isimlı çocuk marnalannır
"Salmonella
zehırlenmesine" neden
olduğu volundakı haberler
üzerine yapılan analizlerde,
herhangi bir kirmasal
bozukluk ve bakteriyolojık
üreme belirlenmediği
bildırildı. Sağlık
Bakanlığı'nca yapılan
açıklamada, yapılan
incelemeler üzerine
•'Lemıel" adlı mamaya
Tanm \e Köyişleri
Bakanhğı'nca ıthal ve satış
iznı venlmediğınin
öğrenildiği belırtıldı.
Sigara içme
yasağı
• ANKARA (AA) - Yolcu
trenlerinde bugünden
itibaren sigara içme yasağı
uygulanacak. Yemekli
vagon bulunan trenlerde,
sigara içen yolcular için
bazı düzenlemeler
yapıldığını kaydeden
TCDD yetkihlen. yemekli
vagonlardaki masalann
sigara içen ve ıçmeyenler
için aynldığını belirttiler.
İklim değişimi
• VVASHLNGTON (AA) -
Uluslararası çevreci kuruluş
World VV'ildlife Fund
(WWF. Dünya Vahşı Hayatı
Koruma Vakfı). dünyanın
iklıminin değişmesi.
yeryüzünün ısınmasına
neden olan sera etkili
gazlann atmosfere
salınmasından en fazla
ABD ve diğer sanayileşmiş
ülkeleri sorumlu tuttu.
WWF'nin "Kyoto
Yolunda" başlıklı 25
sayfalık raporunda 20
sanayileşmiş zengin ülkenin
çe\ re performansı
karnesinde, Japonya,
A\Tistralya. Kanada, Norveç
ve Rusya'nın hepsinin
notlan kınk.
Türkiye'de en yoğun katılımlı eylem olan 'Sürekli Aydmlık İçin 1 Dakika Karanlık' kampanyası değerlendirildi
Halk gikeünü keşfetti• Türk-îş Genel Sekreteri
Şemsi Denizer, sürekli aydınhk
eylemiyle yurttaşlann laik ve
demokratik yapıdan yana
tavırlannı koyduklannı söyledi.
Kampanyanın öncülerinden
avukat Ergin Cinmen,
kampanyayı, yurttaşlann
evlerinden katıldığı bir tür
"'ışıklı irade beyam" olarak
değerlendirdi.
ALİER
Türkiye'de en yoğun katılımlı ey-
lem olan "Sürekli Aydınlık tçin 1 Da-
kika Karanlvk" kampanyastnın öngö-
rülen bir aylık süreyi doldurmasının ar-
dmdan yapılan değerlendirmelerde.
eylemin kendisi ve amacmdan çok de-
mokrasımiz ve ülkemizin geleceğine
olan rolüne dikkat çekildi. Siyaset bi-
limciler kampanyayı değerlendirirken,
"demokrasinin yurttaş ayağı oluşuyor*
saptamasındabulundular. Kitle örgüt-
leri ve eylemi destekleyen aydınlar ise
ağTrlıklı görüş olarak eylemin sürme-
sini istediler.
Eylem sürmeli
DtSK Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak, eylemin evlerde ama bu kez ışık-
lan sürekli açıp kapayarak sürdürülme-
sinden yana olduklarmı belirterek "Top-
lum örgütsüz de olsa. yurttaş olmanın
bilinciyletavır koyuyor, bu geleceğuniz
için çok umut veren bir gelişrnedir. Bu
getişmeninönetni 'binlerinin' şaşkın-
hğı ve saldırganuğından çok net anla-
ÖĞRENCİ REFERANDUMU
Eyleme devam
Yurttaşlann bugün saat 21.00'de "Açık
referandum" yaparak, devam edip
etmeyeceklenne karar verecekleri "Sürekli
Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık' eylemine
lf Ü ve YTÜ fakültelerinde "Sandık" usulü
yapılan oylama sonucunda öğrenciler eyleme
Susurluk olayı aydınlatıhncaya dek devam etme
karan aldılar. İTU Taşkışla Binası'nda dün
gerçekleştirilmek istenen "Sürekli Aydınlık
Eylemine Destek Şöleni"ne ise polis engel
oldu. Aralannda robokoplar, kadın polisler ve
polis köpeklennin de bulunduğu çok sayıda
çevik kuvvet ve panzer bınayı uzun süre abluka
altında tuttu. Şenliğe katılmak için üniversıteye
girmek isteyen sanatçı ve öğrencilerin polis
tarafından binaya sokulmadıklan öne sürüldü.
Önceki akşam Beyoğlu Mis Sokak'ta toplanan
300 kişi de ıslıklar, düdükler ve alkışlarla
"çeteleri" protesto erti. Eylem sırasında 1
kişınin gözaltına alındığı öne sürüldü.
(Fotoğraf: KADER TUĞLA)
şılmaktadır" dedi.Türk-İş Genel Sek-
reten Şemsi Denizer de sürekli aydın-
lık eylemiyle yurttaşlann, laik ve de-
mokratik yapıdan yana tavırlannı koy-
duklannı, Türkiye'nin aydınlığa çık-
masına dek benzer eyiemlerin sürece-
ğını anlattı. Eylemin örgütlü yapıdan
yoksun olduğunu anımsatan Deni-
zer, " Bu eylem bu şekliylearük sürme-
meli. örgütlü bir öndertikle yeni eylem
biçimleriyie devam ettirilmelidir" gö-
rüşünü savundu.
Hak-tş Genel Başkanı Saüm Ushı ise
eyleme destek vermemelerinin nede-
nini REFAHYOL hükümetı ve RP'nın
hedef alınmasi olarak gösterdi. Uslu,
eylemin çürümüş ve tıkanmış sisteme
yönelik çok geniş katılımlı yapılması-
nı önerdi.
Eylemi "sivil itaatsiziik" olarak ta-
nımlayan 1Ü Siyasal Bilgiler Fakülte-
si ögrerim üyesi Prof.Dr. Bakır Çağ-
lar. kampanyanın en sevindirici yanı-
nın "demokrasinin yurttaş ayağının
oluşmaya başlaması' olduğunu be-
lirterek,"Çünkü yurttaş kaülımıouna-
dan demokrasi olmaz" dedı. Demok-
rasi ve temiz yönetim isteyen yurttaş-
lann bu eylemle farkh olduklanru or-
taya koyduğunu anlattı.
Gazi Üniversıtesi öğretim üyesi Dr.
Mehmet Ali Kıhçbay da insanlann va-
tandaşlık egzersizleri yaparak gelecek
için çok ıyı şeyler olabileceğinin işa-
retini verdiklerini savundu. Sandıkba-
şına gitmenin demokrasi için fazla bir
anlamı olmadığını. esas olanın vatan-
daşın katılımı olduğunu vurgulayan
Kıhçbay, Çin ve Irak gıbi ülkelerde de
sandık başına gidildiğini anımsattı.
Yurttaş eylemini demokrasinin yeşer-
mesi olarak gördüğünü bildiren Dr.
Kıhçbay "Bu eylem Susurtuk'a karşı
yapıldı ama Refah Partisi demokrasi-
nin yeşernıesinden duyduğu korkudan
ötûrü üzerine aündr dedi.
Sabancı Holding yetkilileri de eyle-
me verdikleri desteğin sürdüğünü açık-
ladılar. tşadamı İshak Alaton da Türk
toplumunun. adıl, düriist, güvenilir ve
saygın devleti özlediğini vurgulaya-
rak Avrupa üDcelerinin Türkiye kaynak-
lı uyuşturucu madde kaçakçılığına kar-
şı daha ciddi mücadele beklediğini
anımsattı. Alaton, "Aydınhğaçıkuıca-
ya dek,'bir dakika kâranlık'a katlan-
malıjTz" dedi. Eylemi sürdüreceğini
açıklayan gazeteci FatihAltayfa da "Ka-
nİım her geçen gün arüyor, Türkiye'de
halkBkkez halkolduğunun farkına var-
dı vebununtadınıçıkarmak istiyor" di-
ye konuştu. Eylem için somut hedef-
ler konulmasmı öneren Altaylı, bu
kampanya ile çocuklann demokratik
hak aramayi öğrendiklerini, eylem kav-
ramınm artık kötü çağnşımlar yapma-
dığını belirterek, bir amaca ulaşma-
dan eylemin bırakılmamasını istedi.
Kampanyanın öncülerinden avukat
Ergin Cinmen, kampanyayı, yurttaş-
lann evlerinden katıldığt bir tür "ışık-
h irade beyanı" olarak değerlendirdi.
Temiz devlet temiz siyaset isteyen her
partiden insanın desteğiyle yüzde 70
oranındabir katılımın sağlandığını sa-
vundu.
Sanat dünyasından sınema yönet-
meni Yavuz Özkan toplumun yalnız
olmadığını gördüğünü, kampanyanın
bu duygu içinde giderek daha coşku-
lu hale geldiğıni bildirdi.
Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı
Celal Yddırmı da yaptığı açıklamada
kampanyanın sürdürülmesini istedi.
Bilim adamlan yöntemin sakıncalannı anlattılar
^Genetik kopyalama
tophımsal dengeyi bozar'
Haber Merkezi- Iskoç bi-
lim adamlannın genler üze-
rinde oynayarak bir koyunun
kopyasını geliştirdiklen "ge-
netik kopyalama"yöntemi-
nin soylan tükenmekle kar-
şı karşıya bulunan pandalar
için de kullanılabileceği bil-
dirildi. Bazı uzmanlar ise
genetik kopyalama tekniği-
nin oldukçatehlıkeli sonuç-
lar doğurabileceğine dikkat
çektiler.
Yeni Çin Haber Ajan-
sı'run (Xinhua) haberine gö-
re, Çinli bilim adamlan.
Çin'de pandalar ve soylan
tükenme tehhkesiyle karşı
karşıya bulunan diğer hay-
vanlann korunması için ge-
netik kopyalama yöntemi-
ne başvurabileceklerinı bil-
dirdiler. Çinli bilim adam-
lan buna karşın bu bilimsel
gelişmenin "potansiyelteh-
likelerine" karşı bir yasal
düzenleme yapılması ge-
rektiğini belirttiler.
Fransa Cumhurbaşkanı
JacouesChirac, Ulusal Etık
Komitesı Başkanı Jean Pi-
erreChangeiK'yebirmek-
e-posta: tan (a vol. com. tr
tup göndererek, komite üye-
lerinın toplanmasıru ve yön-
temin ahlaki yönünün ince-
lenmesini istedi
Selçuk Üniversitesi Tıp
Fakültesi Histoloji ve Emb-
riyoloji Anabilim Dalı Baş-
kanı Prof. Dr. RefikSoylu,
gen bilimini, "iki ucu kes-
kin bir bıçağa" benzetti.
Soylu. "bu bilim dahnın kö-
tü niyetlilerin elinde son de-
rece tehJikeli bir süaha dö-
nüşecegi'' uyansmda bulun-
du. Gen teknolojisinin kö-
tü niyetlilenn eline geçme-
si halinde, insan yapısının
bozulabileceğine dikkat çe-
ken Soylu şunlan söyledi:
Başkaamaçla
kulanıhrsa..
"Bu yöntemk hasta gen-
lerdeki kromozomlar alına-
rak, genetik hastalıklar bü-
yük ölçüde ortadan kaldın-
labUir. Ancak bu yöntemin
başka amaçlaria kullanıl-
masının önüne geçemezsi-
niz. Bazüan da bu yöntem-
iekafalannda tasarladıkla-
n ideal insanı yaratmak is-
teyebilirier. Tek tip, birbiri-
ne benzeyen insanlann ya-
ratılmak istenmesi, dogal
dengeye müdahale manası-
na gebnektedir. Toplumsal
dengeyi de bozma tehlikesi
söz konusudur. Zira, kadın
erkeğe ihtiyaç duymaksızın
çocuk sahibi olabilir."
Gen bilimini "saatli bom-
baya" benzeten Selçuk Üni-
versitesi Veteriner Fakülte-
si Histoloji ve Embriyoloji
Anabilun Dalı Başkanı Doç.
Dr. İlhami Çelik de, "Bu
yöntem sayesinde, binkrce
gözü kara, kötü insanın se-
ri üretimi yapıursa ne ola-
cak" diye sordu.
Winona Ryder, Cadı Kazanı filminde Daniel Day-Lewis'le başrolde
'Benistıu-)xuxwyiizjimÇeviri Servisi - Nicholas Hymer'ın yönettiği
'Cadı Kazanı' adlı filmde Daniel Day-Levvis ile
başrolü paylaşan VV'inona Ryder, Hollyvvood
fılmlerindeki kadınlann cinsel objenin ötesinde
kimlik göstermediklerini söylüyor. "Ya
tamamen ezilûier ya da erkekkrin ihoyaçlanna
yanıt verdikleri müddetçe vardırlar" diyen
Ryder. Focus dergisinın sorulannı yanıtladı.
- Oynadığınız fllmlerde kullandığuiH genç
oyuncu kimliğinizi sürdürecek misiniz?
Ryder: Açık konuşmak gerekirse, imajım ve
hayran kitlemin nitelikleri hakkında çok fazla
duşünmek istemiyorum. Ancak bence, benimle
büyüyenlerin birçoğu, beni artık başka rollerde
yaşamak istıyorlar. Ben on yıldır bu
piyasadayım, on yıllık bir gelişme, bir süreç
var. Bu olgunlaşma süreci 'Cadı Kazanı' gibi
filmlerime gebe oldu. Hollyvvood
filmlenndeİa hâkim kadın tiplemesini ele
alalım. Oradaki kadınlar cinsel objelerin
ötesinde birer kimlik arz edemezler. Ya
tamamen ezilirler ya da erkeklerin ihtiyaçlanna
yanıt verdikleri müddetçe vardırlar, Ben çok
büyük konuşmak istemiyorum, ancak rollenm
itibanyla bugüne kadar çok şanslı hissettim
kendimv. Ama bana da ıki üç sayfa okuduktan
sonra bir kenara bıraktığım senaryolar gelmiyor
değil.
- Arthur Miller'in 'Cadı Kazanı' adlı yaprtı,
HoU>"wood'u uzun yıllar dolandı durdu. Kimse
film haüne getirmek istemedL Neden?
Ryder: İlginçtır bu. Ben bu projeyi 18 yaşında
duydum. Hollyvvood çevreleri büyülenmiştı.
ancak bu esen gerçekleştirmek cesaretini
gösteremediler. Bir şeyleri ele alıp kara listeye
girmek kaygısıdır bu.
- Holly>vood ile nasıl başediyorsunuz?
Ryder: Bence Hollyvvood çok yavaş değışen bir
olgu. Yalanlar, ikiyüzlülükler ve ihanet... İnsanı
arkadan v urma yaygın tavır. Ve günümüzde bu
daha radikal bir tarzda yapılıyor, çünkü legalize
edıldi. Ancak bu tavır sadece bu piyasaya özgü
değil. Endüstrinin çarklan da böyle dönüyor.
sıyasetin de... tnsanın doğasında var bu.
- Başmıza gelen özel bir örnek var mı?
Ryder: Bu konuda şanshyım, hayır. Beni
tanımadığım adamlarla yatağa sokmak ve
bunlan gerçek öyküler gibi süsleyip,
kamuoyuna surunak dışında bir şey yok.
- SiziiL, partnerinizin sKikesi nedeniyle, film
setinde çahşmalaruuza ara verdiğiniz söylentisi
çıknuşü?..
Ryder: Yalnış. Ben değil. rejisörüm verdı bu
arayı. Ben o dönernde çok gençtim ve çok
utanıyordum. O da çok gençti. Sivilceleri
olduğunu bilmiyordum. Adtnı vermek de
istemem. Ancak bu mesleğin ne kadar acımasız
olduğunu kavradım. Verilen aranın 300 bin
dolara patladığını bilıyorum.
- Daniel Day-Levvis'le ikinci filminizi çektiniz.-
Ryder: Ben onu neslinin en iyilerinden biri
olarak görüyonım. Onunla adım adım
ilerlemek. filmi örmek çok kolay. Son derece
duyarh ve duygusal b\r insandır.
- Onunla bir ilişkiniz olduğu söylendL
Ryder: O Arthur Miller'ın kızıyla evlendi.
benimle değil...
- SLa star yapan nedir?
Ryder: Yüzüm... Ya da bilmiyorum. Eylem ve
düşün arasındaki sürekli gidiş geliş... tşi yüreğe
ındirmemek... Ama her defasında dış dünyayla
bağlan koparabilmek... Bikniyorum.
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Gizli kalmış yetenekleri ortaya
çıkarmak her toplumun en
Önemli görevleri arasındaki seçkin
yerini almalıdır. Gizli kalmış yetenek-
leri heba eden bir ülke asla gelişemez
ve dünya dev letleri ile boy ölçuşemez.
Çok şükür ki yetenek bakımından
dünyanın hiçbir ülkesinden gen ka-
lır yanımız yoktur ama bunlann keş-
fedilip yetiştinlmesi eksik kalmıştır.
Bütün sıkıntımız budur ve bu sıkın-
tımızı giderme yolunda çok şükür
son yıllarda büyuk adunlar atmakta-
yız.
Şimdi yeni bir nevi hizmetimiz ola-
rak geliştirilmesı gereken özel yete-
nek alanlannı ortaya çıkanyoruz.
Hiper-kavrulmu$
şahsiyet geliştirme...
( T T iper-kavrulmuş şahsiyet' es-
J L I kidenbıhnerçiftekavrulmu-
şun gelışrnış olanıdır. Bunlar, bilin-
diği üzere hiçbir şeyden alınmaz ve
Hiper-kavrulmuşla süpersalak eğitimi...
rahatsız olmazlar. Yüzleri kızarmaz,
asla utanma nedir bilmezler. Yüz de-
rileri gayetle dayanıklı olup manda de-
nsi bile yanlannda kadife gibi kalır.
Yüzlenne tükürülse sadeee "Yarab-
bi şükür" demekle kalmaz, "Tükü-
rüğünüz maşallah parfüm gibi ko-
kuyor" diye dalkavukluktan gen kal-
mazlar. Sıkıştınlırlarsa kuyruklannı
kıstınp kaçmay ı çok güzel becerirler.
Yaptıklan yüzlerine vurulursa asla
oralı olmaz, başka şeyden söz etme-
yı becerirler. Böyle açık gizli yetenek
sahibi olanlann özel olarak yetiştiril-
meleri memlekete büyük faydalar
sağlar. Ticaret alanında olsun. poli-
tik alanda olsun, böyle kabiliyetler bü-
yük mesafe alır, rakiplerine olmadık
katakulliler yapmayı başararak kol-
tuklara otururlar. Kazara buralardan
uzaklaşırlarsa ne gam, gene güçlü
olmanın bildik yollannı bulurlar. El-
bette ki hiçbir kabiliyet tek başına
başanlı olamaz. Onun için, başka bir
kabiliyete geçelim.
SüpersalaMara dikkat...
i O üpersalakhk''öylebirkabiliyet-
O tir ki hiçbir ortamda değişmez,
hiçbir eğıtimle bozulmaz, Dayanık-
lı bir kabiliyet olup sahibini her tür-
lü tehlikeden korur. Hele bizim gibi
geçmişle gelecek arasında sıkışmış ül-
kelerde ne yapacağını bilmek, bir
meseleyi aklına takıp duşünmek, üs-
telik düşündüğünü açıklamak gibi
tehlikeli gafletler "süpersalak"lann
aklına bile gelmez.
Bunlar çok kolay aldatıldıklan için
pek sevilir, pek okşanırlar. Havucun
koklatüması bile bunlann bunınlan-
nı uzatıp havucu uzatanın peşinden
gitmelerine yeter. Kendüerini uyan-
dıracak hertürlü uyancıya, söze, gö-
ze, yazıya, iğneye şerbetlidırler. Hiç-
bir şeyle uyanma kabiliyetleri yok-
tur. Süpersalaklar aldanmayı çok se-
ver. kendüerini aldatanlara taparlar.
Onlan yere göğe koyamayıp peş-
lerinden gitmek için her andan yarar-
lanırlar. Her türlü sömürülmeye açık
olup aynca bunun için davetiye çıka-
nrlar. Kendüerini pek akıllı, pek kur-
naz saymalan da kabiliyetleri icabı-
dır. Süpersalaklann çoğunlukta ol-
duğu bir toplumda beyniy le yaşamak
isteyenlerin işi zordur.
Çünkü fırsatçılann, tuzakçılann
kolayca avı olan "süpersalak"lar, ge-
ri kalanlara bütün bunlan göre göre
yaşamak azabını tattınrlar. Bu du-
rumda da yaşayan herkesi "süpersa-
lak" yapmaktan başka çare kalmaz.
Megacahil ayrı
bir rütbedir...
( II ^ " egacahil'olmak, kendi başı-
İVİ na büyük bir kabiliyet olup
ne yapsanız ortaya çıkmasını önle-
yemezsiniz. Hanı bir insanın içinde
tiyatro aşkı olur da ne yapsanız, ne et-
seniz bu kabiliyet depreşir durur. iş-
te "megacahil" olmak da böyle bir dür-
tücü kabihyettir. "Megacahil" ken-
disinin her şeyi bildiğine inandığı için
başkasmın söylediği hiçbir şeyi ka-
bul etmez. Öğrendiği birkaç bilgi kı-
nntısıyla dünyayı anladığını sanır.
Diplomalan.belgelen, doktoralan ile
övünür ama bunca emek heba olup git-
miştir. Harvard'a gitse orayı Marvard
yapar. Oksford'a gittiğini söylese ora-
nın Mokusfort olduğunu sanırsınız.
Öyle dar görüşlü, öyle inatçıdır ki,
"megacahfl" olduğu ilk zamanlaran-
laşılamaz. Sonradan kafa kalınlığı-
nın zindan duvanndan farksız oldu-
ğu anlaşıhnca gerçek rütbesi olan
"megacahiriik de ortaya çıkar. Me-
rak etmeyin, böyleleri hayatta hiç ba-
şansız olmazlar, hele bizim gibi ge-
rikalmış memleketkrde çokça adam
yerine konup ukalalık etıne firsatı bu-
lurlar. Aman, "megacahiTlerin kıy-
metini bilelim, küstürüp memleket-
ten kaçırmayalım. zira başka yerler-
de pek işe yaramazlar, yazık olur.