Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 HATT1997CUMARTESİ • • * • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
istrcj PB 12
Ecrr- PB 10
Çgaole PB 10
Kca PB 1Ç>
Iznr Y 16
McllS Y 17
Ayiır 19
Deiız 17
ZoıgjJak PB 9 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Korya
Eskşehır
Sıvas
PB
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
1U
11
9
9
10
11
10
9
Y 18 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
19
19
10
17
10
10
2
3
Yurdun kuzey ve batı
kesimlen çok bulutlu.
Ege ile Batı Akdenız
yağmur ve sağanak
yağışlı, Doğu Karade-
nız kıyiları yağmurlu ıç
kesımlerı ile Doğu
Anadolu'nun kuzeyı
kar yağışlı geçecek.
Hava sıcaklığı yurdun
kuzey ve batı kesımle-
nnde azalacak. dığer
yerlerde değişmeye-
cek
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Bruksel
Y
Y
PB
ÇB
ÇB
PB
PB
ÇB
1U
12
16
11
9
20
4
9
Atina
Budapeşte ÇB 11 Münih
Mılano
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
PB
K
K
PB
PB
ÇB
ÇB
16
6
3
1
10
12
10
«•k Yağmurkı
ÇB 10 PB 15
Parçalı bulutlu i SlSİ Bulutlu ^ Çok bulutlu
G t N C E L CÜNEYTARC4YÜREK
UBMarafı 1. Sayfada
uçuyorlar."
ı, anayasanın 2. maddesini yadsıyan hare-
keieryaptıktan, hertürlü naneyiyediktensonra...
Tük-e'de "laik faşistlik'ten sözaçıyor.
Saoe Hanım sadece Bakanlar Kurulu'nda değil,
Ça^aya Köşkü'nde de "laikliğe karşı hıçbirgirişim-
lercnadığını" söylüyor Takkeli'yi savunuyor.
Oreğin Cumhurbaşkanı'na, "Şu ana kadar laik-
liğt c/kırı tek bir karamame çıkanlmamış, kanun
seikidılmemiştir" diye başlıyor:
'H.kümetimizin laikliğe aykm tek bir icraatı o/-
marr>ştır, olması da mümkün değildır" diye sürdü-
rÜNor
l?te. ikilinin MGK'deki temel savunma stratejile-
ri..
Buarada, TV'lerden Refah'ın kadrolaşma hare-
ket rakamlarla duyuruluyor. Tam 60 bın küsur "mi-
//faı'antilaik hareketin öncüleri olarak devletin o-
dat roktalarına yerieştiriliyor.
Arra, Şaibe Hanım'ın gözlerim iktıdar, Termmuz
1998 de oturacağını sandığı Başbakanlık koltuğu
köı emış. Ne başka gerçekleri görüyor, ne söyle-
nenlei duyuyor!
"fekkeli, son kez sözlü uyarılardan geçtiğı Çanka-
ya'dan çıkarken hükümetın mislı görülmemiş bir
"ate~k ıçinde" olduğunu söylüyor. Şaibe Hanım ise
"Hukjmet bir aile gibi devam ediyor" diye destek
veryor.
Şaoe Hanım'la Takkelı, laikliğe karşı davranışla-
rı drradığını söylerken "Sincan'daki şeriat tören-
teriın geçen yıllarda da düzenlendığini" örte sü-
rüyor olayın büyütülmemesi gerektiğine hem çev-
relerni hem de Çankaya'yı inandırmaya çabalıyor-
lar.
Aldıkları yanıt basit: Demek kı, geçen yıllar Sin-
can'daki şeriat gösterilerinde önce polis, sonra sav-
cılık, üstüne düşen görevı yapmamış. Takkeli ile
Şaibe Hanım yanıtı "es" geçiyor, dinlemiyorlar bi-
le. __
Asıl olan
Mantıkları şu: Biri kişisel ıkbal, öteki Türkiye'yı de
çölde çadır devletine dönüştürme uğruna... El ele
vermış, laik cumhuriyeti karanlığa sürüklüyorlar.
MGK toplanıyor, askerlerin nelere parmak basa-
caklarına dair türlü rıvayet dolaşıyor. Açıp bakınız
gazetelere; RP Genel Sekreteri Asiltürk umursa-
mıyor. "Türban kararnamesinin yeniden imzaya açı-
lacağını müjdelıyor!"
Türkiye'de kafalar karışık. O kadar ki umutlar par-
lamentoya değil. MGK'ye bağlanmış. Olumlu so-
nuç bekleyenler azınlıkta. Karamsar olasılıklarla yo-
rum yapanlar giderek artıyor.
Bir yanda demokrasi. Öte yanda, RP kaynaklı
olaylarm tırmandırdığı darbe söylentileri. Ortada
"rejimin kalbi" parlamento.
Darbe istemıyoruz, güzel. Demokrasi yaşasın di-
yoruz, tamam. Evet, ama parlamento bunalımaçö-
züm ya da çare bulmamakta adeta direniyor! Re-
jim iki arada bir derede sıkişıp kalmış.
Bu üıkeyi karanlık kafaların elıne bırakırlar mı?
Öyle ki; Cumhurbaşkanı Demirel'in Takkeli'ye
yazdığı -kopyasını Genelkurmay'a gönderdiği- bir
mektup irticaya karşı giderek kabaran duyguları
doruğe taşıyor.
Özel ikle Hümyet'teki haberi önce yalanlıyor Çan-
kaya. Ne var kı, yalanlama "ince bir üslupla", ha-
berin içeriğine yönelik bir biçimde yazılmış.
Çanicaya'nn Takkeli'ye son görüştükleri "21 şu-
battan 'sonra bir mektup göndermediği" açıkla-
nıyor. Deneyimlı gazeteciler "21 şubattan önceki'
günlern taritvni taşıyan bir mektup" araştırıyorlar.
Başka kurumlara da gönderildiği yalanlanmayan
mektuoun, boylesine duyarlı günlerde ve hele MGK
toplajtısından önce "gizlı kalması" olası mı? Elbet-
te hayr!
Takkeli'ye rejim konusunda uyarılar içeren mek-
tup "mealen'de olsa bir gün sonra. üstelik bu kez
Oemirel'in doğrulayan sözleriyle, kamuoyuna sunu-
,luyor.
RP dışındao hemen her kesimde onaylanan bir
mektıp üzernde "tarıh tartışmaları "na gerek var
, mıydı'
1
Meltubuntanhı önem taşımıyor.
Önemli olai mektubun "tarihsel" içeriği.
ULUSASESLENİŞ'
Erbakan'dan rejim
ırransına yanıt yok
AT*CARA (Cumhuriyet
Bürc»H)-Ba^akan Necmet-
tin Elöakan 'lm ılk 2 aylık
döneninde, 36tnlyonlira-
lık tanm derekleme ahmı
yapta.îannı, x>syal Yardım-
laşrr». \e Dıyanışma Fo-
nu'nnan 60 mlvon liralık
yarc3rnda hlunulacağını.
karraı kesırcnde 137 bin
60O :işinin şe alındığını.
kan-ıı bankaan aracılığıyla
esn-aa 150:nKon liralık
krecd \erik|ıni söyledi.
Ba^hkan'ıı çekımi kritik
M i l l Güvnlık Kurulu
(ML<X) toptntısından önce
yapvaan ve ~3\LM kulisle-
rin<^(yayıla]iarbe senaryo-
l karşı ımt tıiteliği ta-
ğ sar an "Ulusa ses-
konunasında sadece
g oy taanına yönelik
ekc2»Dmik pjelere değin-
me: sdikkai.ektı.
KELnakan. in televizyon-
-4ar-«d vayırunan "Icraaûn
;*1rinirıı" alı programda
"yaşjrıjı korumada, ekono-
mLFJmlandaı gelışmeleri ça-
lış-^alar, kö u \e esnafa da-
gıtz*rıı.n kayudarla anlattı.
t^fcakan sçen 7 ay için-
de tnm de-.ekkme alımla-
Muhtıra gîbi tavsiyeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
REFAHYOL hükümetinin laik cum-
huriyeti hedef alan yönelimleri ve
uyarılara karşı kayıtsız tavn nede-
nıyle gergin bir ortamda toplanan
Milli Güvenlik Kurulu (MGK). 8 sa-
at 50 dakika süren değerlendirme-
siyle tarihinin en uzun toplantılann-
dan birini gerçekleştirdi. Cumhur-
başkanı ve komutanlann anayasal
çerçevenin aşılmasından ve devlette-
ki şeriatçı kadrolaşmadan rahatsızlık
duyduklan, Başbakanlık'ta memur-
larla birlikte cuma namazı kıldıktan
sonra MGK'ye giden Başbakan Nec-
mcttin Erbakan'ın "Türidye'de fa-
şist laik düzen var" sözlenyle sergi-
ledığı yaklaşımlanna tepki göster-
diklen bildirildi. Yaklaşık 70 sayfa-
lık bir MtT raporunun da okunduğu
toplantıda, "laik Türkij'e Cumhuri-
yeti'nin temel esaslanna aytan" dav-
ranışlann "yeniyaptinmlara" neden
olacağının altı çizilerek REFAHYOL
hükümetine açık bir "müdahale"
uyansı yapıldı.
"Kritik*" olarak nıtelenen \e yer-
li, yabancı basın-yayın kuruluşlan-
nın oluşturduğu "medyaordusu'" ta-
rafmdan izlenen MGK toplantısına,
Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Is-
tihbarat Teşkilatı'nın (MİT) istihba-
rat başkanlannın da katılmalan dik-
kat çekti.
Çankaya Köşkü'nde dün saat
15.10'da başlayan toplantıyı, yerli ve
yabancı basın kuruluşlanndan çok
sayıda muhabır, foto muhabiri ve ka-
meraman izledi. Alışılmışın üzerin-
deki ilgi nedeniyle korumalar ve ba-
sın mensuplan arasında zaman za-
man tartışmalar çıktı. Çok sayıda te-
levizyon kanalı da Köşk'ün 1 no'lu
kapısının önünde canh yaym gerçek-
leştirdi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel başkanlığındaki toplantıya.
MGK'nın anayasada sayılan üyeleri
olan Başbakan Necmettin Erbakan,
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller, Içişleri Bakanı
Meral Akşener. Milli Savunma Ba-
kanı Turhan Tayan. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İstnail Hakkı Ka-
radayı ve kuv\ et komutanlarının ya-
nı sıra MİT Müsteşan Sönmez Kök-
sal, Genelkurmay Istihbarat Başka-
nı Korgeneral Çetin Taner, MGK
Genel Sekreter Başyardımcısı Kor-
general Necdet Timur ile MÎT tstih-
barat Daire Başkanı. Dışişleri Ba-
kanlığı Müsteşan OnurÖyinen. Em-
niyet Genel Müdürü Alaaddin Yük-
sel ve Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Mecati Biücan da katıldı.
Erbakan'ın gündem ricası
Erbakan'ın. gecikerek katıldığı
toplantımn hemen öncesinde MGK
Genel Sekreteri Orgeneral tihan Kı-
hç'la görüşmesi "sürpriz" olarak de-
ğerlendirildi. Erbakan'ın Kılıç'a.
"şeriatçı tehdit" konusunun dünkü
toplantımn gündeminden çıkanlma-
smı önerdiği kaydedildi. Çiller'tn de
aynı istemi çarşamba akşamı görüş-
tüğü Demırel'e ılettiğmın kulislerde
dile getirildiğine ışaret edildi.
Yaklaşık 70 sayfalık bir MİT rapo-
runun da okunduğu toplantıya ko-
mutanlann aynntılı dosyalarla katıl-
malan dikkat çektı. Komutanlann,
toplantı bınasına ana kapıdan değil
de Cumhurbaşkanlığı Muhafız Ala-
Milli Cüvenlik Kurulu acıklaması
yı'ndan gelmeleri dikkat çekti.
MGK, Erbakan'ın 10 dakika geç
gelmesi nedeniyle 15.10'dabaşladı.
Basının görüntü alması sırasında De-
mirel'in gerginolduğugözlendi. Ka-
radayı, solunda oturan Kara Kuvvet-
leri Komutanı Orgeneral Hikmet
Köksal ile konuşurken Hava Kuv\et-
len Komutanı Orgeneral AhmetÇö-
rekçi üe Denız Kuv\etleri Komuta-
nı Giivcn Erkaja'nın da birbirlenne
espn yaparak gülüşmeleri dikkat
çekti.
Gergin olduğu, ancak basın görün-
tü alırken tebessüm etmeye özen
gösterdiğı gözlenen Erbakan. bir sü-
re yanında oturan Çiller ile sohbet
etti. Kanal D anahaber bülteninde,
dudak okuma yöntemiyle Çıller'in
yanında oturan Tayan'a. "Sahiplikse,
bu iilke kurtanhr, bu hükümot kur-
tanr"dedığı savunuldu.
Karadayı, şenatçılığa karşı devle-
tin kendisini koruyacak önlemleri al-
maya mecbur olduğunu vurgulayan
ve Erbakan'a "uyan mektubu" gön-
deren Cumhurbaşkanf nın açıklama-
lannı destekledıklennın altını çize-
rek hükümete mesajını
MGK'den önce verdi. Erba-
kan'ın, Köşk'ten aldığı uyan
'Cumhuriyetyasalanndan tavizyok'
1- Mılh Güvenhk Kurulu, 28 Şubat
1997 günü Sayın Cumhurbaşkanı baş-
kanlığında Başbakan. Genelkurmay
Başkanı. Dışışlen Bakanı \ e Başbakan
Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı.
tçişleri Bakanı, kuvvet komutanlan.
Jandarma Genel Komutanı ve MGK
Genel Sekreteri'nın iştırakleriyle Çan-
kaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde
ayîık olağan toplantısını yapmıştır.
2- Kurulun bu toplantısında; bölücü
terörle mücadelede şimdıye kadar alı-
nan tedbirler ve elde edılen sonuçlann
genel bırdeğerlendirmesı yapılmış. bu
mücadelenin devletimizın ülkesi ve
milletıyle bölünmez bütünlüğüne gö-
nülden ınanmış, bu ınancı sonsuza dek
sürdürmeye azimlı halkımızın. basını-
mızın devletin bütün kurum ve kuru-
luşlan ve milli ıradenın sembolü olan
yüce parlamenlonun destekleriyle çok
olumlu bir noktaya ulaştığı müşahade
edilmiştir.
Elde edılen bu sonuçlann bundan
sonra halkımızın huzuru ve güvenliği
ile ekonomik, sosyal, kültürel ve siya-
sal yaşamına olumlu olarak yansıması
için bu konuda alınacak tedbirlenn bir
plan dahılınde süratle yürürlüğe konul-
ması gerektiğı hususunda göriiş birli-
ğine vanlmıştır.
Alınacak bu tedbirlerin güvenlik
içinde gerçekleştirilebilmesi bakımın-
dan halen 9 ılde devam ermekte olan
olağanüstü hal uygulamasının 30 Mart
1997 tarihinden itıbaren 4 ay daha uza-
tılması u\ gun bulunmuş ve bu görüşün
Bakanlar Kurulu'na bıldirilmesine ka-
rar verilmiştır.
3- Toplantıda Kıbns sorunu ve Yu-
nanistan'la ilişkilerle ılgili durum de-
ğerlendirmesi yapılmış, bu konuda
Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve men-
faatlerinı korumayı amaçlayan siyasi,
ekonomik ve askeri tedbırler uygun bu-
lunarak Bakanlar Kurulu'na bildiril-
mesine karar venlmiştır.
4- Toplantıda bilhassa anayasa ve
Atatürk milliyetçiliğine bağlı demok-
ratik, laik ve sosyal hukuk devletı ola-
rak belirlenen Türkiye Cumhuriyeti
Devletf ne karşı çağdışı bir kisve al-
tında zemın oluşturmaya yönelik rejim
aleyhtan faaliyetler de gözden geçiril-
miş.
Türkiye Cumhuriyeti 'nin varlığını,
Atatürk ilke ve inkılaplan doğrultusun-
da çağdaş medeniyet yolunda demok-
ratik sistem ıçerisinde ılerlemesınin te-
mınat altına alınması ve cumhuriyet
yasalannm uygulanmasından asla ta\ iz
verilmemesi gerektiği,
Anayasanın tanımladığı cumhuriye-
tin demokratik, laik ve sosyal hukuk
devleti ilkelennin sağlıklı bir şekilde
düzenlenmesine imkân saglayacak gü-
venlik ulusal banşın önem ve öncelik
taşıdığı,
- Cumhuriyet ve rejim aleyhtan yı-
kıcı ve bölücü gruplann laik ve antila-
ik ajTimı. demokratik ve sosyal hukuk
dev letıni güçsüzleştırmeye yeltendik-
leri.
- Türkiye'de laikliğin sadece rejimin
değil aynı zamanda toplum huzuru ve
demokrasinm de teminatı ve bir yaşam
tarzı olduğu,
- Devletin yapısal özünü oluşturan
sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri
anlayışından vazgeçılemeyeceği, yasa-
larla belirlenmış kurallann gözardı edi-
lerek yapılan çağdışı uygulamalann da
hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaş-
mayacağı.
- Türkiye'nin 1997 yılı içinde,
AB'ye tam üye olacak ülkeler listesi-
ne girmeyı öncelikli bir hedef olarak
sürdürdüğü böyle bir dönemde resmı
ve sivil kurum ve kunıluşlann bu sü-
rece katkıda bulunmasının gerekli ol-
duğu, bu sebeple Demokrasimiz hak-
kında kuşkulara yol açacak. Türkı-
ye'nin yurtdışındaki imajı ve itıbannı
zedeleyecek, her türlü spekülasyona
son vermek gerektiği. Türkiye Cumhu-
riyeti'nin laik. demokratik. ınsan hak-
lanna saygılı. sosyal bir hukuk devleti
olduğu yönündekı temel ılkelerin ana-
yasamızın ve devletımizin teminatı al-
tında olduğu, rejimin; kendisine ve ge-
leceğıne yönelik tartışmalann içinde
bulunduğumuz ortamda Türkiye'ye
yarardan çok zarar verdiği,
- Açıklanan bu esaslar aksine davra-
nışlann toplumumuzda huzur ve gü-
veni bozarak yenı gergınliklere ve yap-
tınmlara neden olacağı değerlendiril-
miş, bu konularda alınacak ve alınma-
sı gereken tedbirler uygun bulunarak
bu tedbirlenn Bakanlar Kurulu'na bıl-
dinlmesme karar verilmiştır.
nnı yüzde 90 düzeyinde art-
tırdıklannı. köylüye 1996
yılında 43.6 trilyon liralık,
son 2 ayda da 136 trilyon li-
ralık ödeme yaptldığını söy-
ledi.
Esnaf ve sanatkâra son 2
ayda kamu bankalan aracı-
lığıyla 150 trilyon liralık
kredı dağıtıldığını bildiren
Erbakan. süt alım fiyatlannı
da yüzde 150 oranında viik-
selterek hay\ancılık yapan-
lara büyük ka> nak aktanldı-
ğını bildirdi.
"Fak-Fuk-Fon" diye ad-
landınlan Sosyal Yardımlaş-
ma ve Dayanışma Fonu'n-
dan gereksınimi olan 800
bın kişıye nakıt. yakacak. gi-
yecek, gıda ve eğıtim yardı-
mı olmak üzere 60 trilyon li-
ralık kaynak verileceğini
söyleyen Erbakan, memur-
lara ek maaş zammı yapıla-
cağinı söyledi.
Tanm işçilerineemeklilik
hakkı verileceğını. öğrenim
harçlanmn ödenmesinde de
daha fazla kolaylık sağlana-
cağını söyleyen Erbakan. 7
ayda Türkiye'yi büyük bir
çöküşten kurtardıklannı öne
sürdü.
mektubunu, en yakın kur-
maylanndan olan RP Genel
Sekreteri Oğuzhan Asü-
türk'ten bıle sakladığı öğre-
nildi.
Demırel ve kurulun asker
üyelerinin. anayasal çerçeve-
nin aşılmasından. devlettekı
şeriatçı kadrolaşmadan rahat-
sızlık duyduklan. Başbakan-
lık'ta memurlarla birlikte cu-
ma namazı kıldıktan ve Çil-
ler ile birlikte Denizcılik
Müsteşarlığı'nın yenı bınası-
nı "besmeleyle''açtıktan son-
ra MGK'ye gıden Erbakan'ın
"Türkiye'de faşist laik düzen
var" diyerek özetlediğı >ak-
laşımlanna tepki gösterdık-
leri bildirildi.
Toplantımn öncelikli gün-
dem maddesının. "laik de-
mokratik cumhuriyete yöne-
lik şeriatçı tehdit" olduğu öğ-
renıldi. Demirel ve kurulun
asker üyelerinin, şubat ayı
içinde yaşanan Sincan olay-
lan, şeriat çağrılan yapan
Iranlı diplomatlann koalisyo-
nun bir kanadı tarafından du-
yarsız kalınan tavırlan, başta
Adalet Bakanı Şevket Kazan
olmak üzere RP'li bakanla-
nn laiklik karşıtı yönelimle-
ri, Erbakan'ın gerilımi tır-
mandıran çıkışlanndan rahat-
sızlık duyduklan vurgulandı.
Demirel ve komutanlann,
din istısmannı yasaklayan
anayasal ve >asal çerçeveye
önem \ erdıklenne ışaret edil-
di. Senatçı gelişmelerden ra-
hatsızlık duyan bazı kurul
üyelerinin. parlamentoda ye-
ni alternatıfleroluşturulması
ya da erken seçım konusuna
sıcak baktıklan sav-unuldu.
Komutanlann. toplantıda
anayasanın 174. maddesinde
güvence altına alınan ve laik
dev let düzenı ile çağdaş yaşa-
mın gereklen olarak cumhu-
nyetin kuruluş dönemlerinde
yaşama geçınlen "devriın >*a-
salan"nın uygulanmamasına
tepki eösterdıklen de kayde-
dildi."
Toplantı. öncesinde kulis-
lerde dile getırilen tahminler
arasmda. bazı ıllerde "sıkıyö-
netim" ilan edilebileceğı ve
olağanüstü hal uygulaması-
nın kapsammm gemşletilebi-
leceği de yer aldı. Kulislerde.
MGK Genel Sekreterlığf nin
hazırladığı rapora dayandın-
larak dile getinlen diğer öne-
n tahminleri de şöyle:
- Türkiye ıçin önem taşı-
yan bazı dış temsilciliklerde
"gü^nlik ataşeliklerT oluş-
turulması.
-TRTveRTÜK'ün. laikli-
ğin din düşmanlığı olmadığı
yönünde programlar hazırla-
malan.
- Şeriatçılann etkin oldu-
ğu kaydedilen vakıfların de-
netim altına alınması.
- Kaymakam ve vali gıbı
mülki amırlerin cumhuriyet
rejımıni benimsemış kişıler
arasından atanması.
- Anayasanın 174. madde-
sinde güvence altına alınan
devrim yasalannın uygulan-
ması.
Tarihinin en uzun toplantı-
lanndan birini yapan ve
23.55 sıralannda sona eren
MGK'den aynlan Çiller, top-
lantıya katılan Akşener ve
Tayan ile Dışişleri Bakanlığı
konutunda kısa bir durum de-
ğerlendirmesi yaptı.
8 saat 50 dakika süren top-
lantıya yemek için bile ara
verilmedı. Cumhurbaşkanlı-
ğı personeli. kurul üyeterine
sandvıç götürdüler. MGK'-
nin toplandığı Cumhurbaş-
kanlığı Köşkü içındeki sa-
lona sürekli sıcak ve soğuk
ıçecek servısı yapıldığı bil-
dirildi.
, Gök guruttulu
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
sız, serbest zemınde tartışılıyor?..
Güneydoğu mu?
Sorunun çözümlenmesini isteyen kişi, "Arkadaş,
insan haklan artık evrenseldir, sınır tanımaz..." gi-
bi bir tümceyle başlarsa, önyargı hazırdır:
"Hımmm... Tamam s/z terör örgütünden yanası-
nız..."
Birbaşkası, "Arkadaş, Türkiye üniter bir devlet-
tir. Komşulannın durumuna da baktığımızda bu so-
runun çözümü kısa vadelideğil..." diye başlarsa,
sözü bıtirmesine gerek yoktur:
"Tamam, sizdevletçisiniz..."
Özelleştirme mi?
"Devlet küçülmelı" diye söze başlamışsa bir ki-
şi, haddinı bildirıp kısa tutmalı ışi:
"Vay... Küçülsün de cebine sok diye mi?.."
"Sosyal devlet kavramı önemlidir..." düşünce-
sindeyseniz, sözü ağzınıza tıkarlar:
"Uyy dinozor, yaktık seni, işin zor..."
Örnekleri uzatmayalım... Ama darbe öyle mi?
Sınırsız özgürlük. istediğin gibi yorum yap...
Dünyada böyle bir ülke var mıdır bilinmez ama,
bizde demokrasinin işleyişi öteki demokratik ülke-
lere bakınca şöyle tanımlanabilir:
Onlarda serbest olan bizde yasak, yasak olan
bızde serbest...
Darbe olmasın, darbeye zemin hazırlayacak ger-
ginlikler aşılsın kaygısıyla hareket edenlerin sesi,
darbeyı tartışanlar arasında kaybolup gidiyor.
Bu gidişle Genelkurmay'a darbe yapması için
muhtıra verilırse şaşmamak gerekir.
RP'lılere soruyorlar:
- Darbe söylentilerine ne diyorsunuz?
Adamlar pişkın yanıtlıyor:
"Valla kardeşim, darbe olursa bize yarar. Bunu
iyi hesap etsinler. 160 gider 360 geliriz..."
RP bu mantıkta samimiyse demek ki darbe isti-
yor. 160 gidip, 360 gelmeyi kim istemez...
En sorumlu olması gereken parti, en sorumsuz
davranışı göstenyor.
Başkent kulislerinden diyaloglar şöyle:
- Darbe nasıl olur?
"Merak etme kansız olur. Erbakan 7n kanlı mı
kansız mı sözüne bakma. Onlar darbe olursa yeni
yönetıme bağlılıklannı bildirirler..."
- Ama sılahlanıyorlar?
"Evet o tehlikeli gibi ama, darbeyle ilgili durum
değil..."
- Meclıs'ten bir ses çıkrruyor...
"Zaten darbe olursa, Meclis açık gibi görünecek,
diyortar..."
- O zaman belki cumhurbaşkanı da yerinde ka-
lır...
"Hah şunu bileydin..."
• -~*Bu durum RP'yi güçlenöirrhez rntdersirîT ''
"Şimdilik iktidardan insin de..."
Yurttaş bilinci ya da demokrasi linci
Bu tartışmalar başkentte akla gelebilecek her
yerdeyapılıyor. Kimsedeçıkıp, "Darbeden sözedi-
yorsan şusun, etmiyorsan busun" gibi bir yakıştır-
ma yapmıyor.
Senaryoları tek tek sıralasak, yazmaya satır, ta-
şımaya katır yetmez...
Nıçin böyle bir durumla karşı karşıyayız?
Bunun birınci nedenı, iktidar ortaklarının yurtta-
şa güven yerıne gözdağı vermesi, muhalefetin u-
mut olmakta yetersiz kalmasıdır.
Bu noktada görev yurttaşa düşüyor. Yurttaşlık
bilinci kendisini hissettirmezse, sırada demokrasi
linci var...
Bu bağlamda, akşam saat 21.00'de bir dakika
ışıkları söndürmekten, demokratik kitle örgütlerinin
birlikte hareket etmeye başlamasına kadar, atılan
her türlü adımı desteklemek gerekiyor...
Sözü, kımi özdeyişleri başkent kulislerinin diline
çevırerek noktalayalım:
"Darbelerde çare tükenmez."
"Hiçbır darbe yoktur ki. içinde demokrasiyi de
banndırmasın."
"Bana savunduğun darbe senaryosunu söyle,
sana kım olduğunu söyleyeyim."
"Görünen darbe kılavuz istemez."
"Darbe geliyorum demez."
İran'la restleşme sürüyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tahran yönetimi-
nin, Türkiye'nin Tebnz Baş-
konsolosu Cemal Oğuz' u da
'istenmeyen adam' ilan et-
meye hazırlandığı bıldinldı.
Iranlı diplomatlann şeriat
çağnlan nedeniyle ilişkileri
gerginleşen Tahran yönetı-
miyle Ankara arasındav
dip-
lomat restleşmesi" devam
ediyor.
Türkiye, olağandışı bir
diploması uygulamasına gı-
rerek İran'ın Erzurum Baş-
konsolosu SaidZare'yi 'per-
sona non grata- istenmeyen
adam' ilan ederken. Türki-
ye'den aynlmak zonında bı-
rakılan Ankara Büyükelçisi
Muhammed Rıza Bagheri
ve Istanbul Başkonsolosu
Muhammed Rıza Raşid'e
karşılık. Iran yönetimi de 24
şubatta. Tahran Büyükelçisi
Osman Korutürk ile Urumi-
ye Başkonsolosu L'ftık Öz-
sancak'ın ülkeyi terk erme-
lerinı ıstemiştı. Korutürk ile
Özsancak" ın bir iki gün için-
de 'istişarelerde' bulunmak
üzere Türkıye'ye gelecekle-
ri öğrenıldı.
Baghen'nin. Sincan Bele-
dıyesi'nin düzenlediği "Ku-
düs Gecesi'nde yaptığı şeri-
at çağnsıyla tırmanan Tür-
kjye-lran gerginlıği iki ülke
arasında restleşmeye dönü-
şüyor Bagheri ve Raşıd'in
19 şubatta Türkiye'den ay-
nlmalannın ardından Tahran
yönetimi, 24 şubatta, Koru-
türk ve Özsancak'ın tran'da
daha fazla görev yapmalan-
nın olanaklı olmadığını bil-
dirdi. Türkiye'nin Tahran
Büyükelçisi Korutürk'ün.
Genelkurmay tkinci Başka-
nı Orgeneral Çevik Bir'in
ABD'de yaptığı konuşmalar
nedeniyle Iran Dışişleri Ba-
kanlığı'nın verdiği protesto-
yu aynı gün kabul etmediği-
ne dikkat çekıldı. İki ülke
arasında 24 şubatta yapılan
diplomatik temasın hemen
ardından, Zare'nin. ''Türki-
ye'de darbe olursa biz dire-
nenlerin yanında yer alınz"
içerikli konuşmasının 25 şu-
bat günü basına yansıdığma
işaret edildi. Ankara'nın,
'bilinçli ve Tahran'dan tali-
matlı' yapıldığı görüşüne u-
laştığı bu konuşmanın ardın-
dan Zare. Dışişleri Bakanlı-
ğı tarafından istenmeyen
adam ilan edildi. Iran yöne-
timinin de Cemal Oğuz'u is-
tenmeyen adam ilan ermesı-
nin büyük bir olasılık oldu-
ğu kaydedildi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
dün yapılan yazılı açıklama-
da, Iran'ın 'karşılıklılık ilke-
si' çerçevesinde 'Türk diplo-
matlann da ülkeyi terk etme-
sini istemesi' tutumunun ya-
dırgandığı belirtildi.