Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ŞUBAT 1997 CUM/V CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TBMM'nin
sahteci vekilleri
aranıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dışışleri Bakanı Tansu
Çiller ve ailesinin
TURBAN Genel
Müdürlüğü'nü, '"kişısel
çıkarlan için kullandığı"'
savıyla ANAP'ın verdigi
Meclis soruşturma
önergesının gündeme
ahnmasına ilişkin
oylamada. "sahtecilik"
yapıldığı. TBMM Genel
Kurulu'nda kabul
edılmesine karşın faıller
bilmmediği ıçin yapnnrai
uygulanamıyor. ANAP
Istanbul Mıfletvekih Halit
Dumankaya. imza
sahteciliğiyle ilgilı bır
araştırma önergesı verdi.
Önergenin TBMM'de
kabul edilmesi
durumunda, milletvekilleri
tek tek '•krimınolojik
ınceleme"den geçecek.
Kazan'dan 33
sürgiin
• ANKARA (ANKA) -
ÖDP Genel Başkan
Yardımcısı Burhan
Sönmez. Ankara Merkez
Kapalı Cezaevi'nde
bulunan 33 infaz koruma
memurunun, 33 ayn ile
tayinınin çıkanldığını
bıldirdi. Tayını çıkanlan
memurlardan hiçbirinin
daha önce soruşturma
veya dısiplin cezası
bulunmadığını belirten
Sönmez, "REFAHYOL
hükümetinin toplumu
daha karanlık bir ortama
sürükleyen uygulamalan
gün geçtikçe artıyor"
dedi. Sönmez. ÖDP olarak
mağdur olan memurlann
yanında olduklannı
kaydettı.
Yılmaz'dan suç
duyurusu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, TBMM
Susurluk Araştırma
Komısyonu'na verdiği
ifadede kendisine iftira
ettıği ve kışılık haklanna
saldında bulunduğu
gerekçesiyle, gazeteci
Abdi Ipekçi suıkastının
samklanndan Oral Çelik
hakkında suç duyurusunda
bulundu. ANAP lideri
Mesut Yılmaz'ın
avukatlan Erden Ansoy ve
Seha Çakın tarafından
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'na verilen suç
duyurusu dilekçesinde,
Çelik'in 29 Ocak I997'de
Susurluk Araştırma
Komısyonu'na ıfade
verdiği anımsatılarak bu
ifadede, katlıam zanlısı
ülkücü Abdullah Çatlı ile
kendisının yasadışı işler
ıçinde bulunduğunu.
Yılmaz'ın da bunu
bildığını ve olaylardan
haberdar olduğunu ileri
sürdüğü belirtildi.
Karataş
mahkûm oldu
• PARİS (A\) - Fransa'da
gıyabında yargılanan Dev-
Sol'un liden Dursun
Karataş, dört yıl hapis
cezasına çarptınldı. Paris
14'üncü Ceza
Mahkemesf nde dün
görülen davada, Dursun
Karataş, 1994yılında
Italya-Fransa sınınndan
sahte belgelerle geçmek
ve Fransa'da terörist
faaliyetlerde bulunmaktan
suçlu bulundu. Sınırdan
geçerken Karataş'ın
yanında bulunan Zeynep
San da gıyabında 2 yıl
hapis cezasına çarptınldı.
ANAP Çiller'in
I ANKARA (ANKA)-
ANAP, TURBAN
soruşturmasından son
anda oylamanın
yenilenmesıyle kurtulan
DYP Genel Başkanı,
Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller hakkındaki
diğer iddialan gündeme
getirmeye hazırlanıyor.
Onergeler arasında,
özelleştirme uygulamalan
ve TRT ile ilgilT
usulsüzlük ve yolsuzluk
iddialan. kapatılan
Marmarabank, İmpexbank
ve TYT Bank ile ilgili
iddialar, Başbakanlıga ait
örtülü ödeneğin amacı
dışında kullanıldığı
iddialan. Matild
Manukyan'ın şoförünün
öldürülmesi ile ilgili
iddialar. uyuşturucu
madde kaçakçılığı ile ilgili
iddialar da bulunuyor.
Emniyet kökenli ve Güneydoğulu DYP milletvekilleri rahatsızlık içinde
'Tanldar lıafife ahnamaz'
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA-
Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller, RP'nın
laıklik karşıtı
girişimlerinden
rahatsız olan bazı bakanlarla yaşanan
gerilimi gidermeye çalışırken kabine
değışikliğı beklentilerfni yenıden
canlandırdı. RP'nın Taksim ve
Çankaya'ya cami, kurban derileri.
karayoluyla hac ile kamu
kuruluşlannda türban serbestisı
konulanndaki ısrarlı tutumunun
ardından ordunun Sincan'da yaptığı
uyan geçişi DYP'de rahatsızlığı
Büyükelçi
Bagheri
sıkıntısı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye, or-
dudan da gelen baskılar
üzerine şeriat propagan-
dası yapan Iran'ın Türki-
ye'deki Büyükelçisi Mu-
hammet Rıza Baghe-
ri'nin birkaç gün içinde
ülkeden ayrılması ıçın gi-
nşımlerini hızlandırdı.
Dışişleri Bakanlığı.
Baghen'den sonra lran'ın
îstanbul Başkonsolosu
Muhammet Rıza Ra-
şit'in de önceki gün bir
haber ajansına "Şeriatı
engellemek isteyenleri
uyanyorum'" yolunda
yaptığı açıklama ile lran
Dışişleri Bakan Yardım-
cısı Alaaddin Brucer-
di'nin Türkiye'nın İran'ı
protesto etmeye hakkı ol-
madığını savunan açıkla-
malannı incelemeye aldı.
Türkiye'nın •'istenme-
yen adam" ilan etmek ye-
rine Baghen'nin en kısa
sürede Türkiye'den aynl-
masını sağlamak için
Tahran nezdınde "Bü-
yükelçinizi sessizce geri
çağınn" yolunda bir gin-
şimde bulunması bekle-
nivor.
arttırdı. DYP grubunda özellıkle. üst
diizey bürokrasi ve askerlerle de
dolaylı olarak görüşen emniyet kökenli
milletvekillerinin rahatsız olduklarına
işaret edildı. Kaymakamlann uzun bır
süredir varlığını hissettiren şenatçı
örgütlenmeler konusunda şıkâyetlerini
emniyet kökenli milletvekillerine
ılettikleri kaydedildi. Hükümetin
Güneydoğu Bölgesi'ne yönelik
vaaatlerini yerine getirmemesi. bölge
mılletvekilerini huzursuz ederken
kopma noktasının da ordunun
Sincan'dakı gösterisıyle hız kazandığı
belirtildi. Cumhuriyet'e durum
değerlendirmesi yapan mılletvekillen,
tepkilenni "Seçim bölgemize
gidemiyoruz. Yaatlerini yerine
getirmediler. Bakacak yüz kalmadı.
Bölgeye gitmiyoruz. Ordunun burada
> ürümesi bölgede v üreklerin ağza
gelmesi demektir" sözleriyle dile
getırdiler.
'İpler koptu'
DYP lideri Çiller'in kendı alanlan
dışında konuşma yasağı koyduğu
Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna ile
ipleri koparma noktasına geldiği
kulislere kadar uzandı. Çiller'in
Aktuna'nın basınla olan yakın
temasından uzun süredir rahatsız
olduğuna dıkkat çekildi. Nakşibendi
tarikatı şeyhi Osman Siracettin'in
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
vasiyeti konusunda da yaşanan
anlaşmazlık ıse dün Sağlık Bakanı
Yıldınm Aktuna'nın kararnameyi
imzalamasıyla aşıldı. DYP GlK'in
önceki gün yapılan toplantısında. eski
Içişleri Bakanı, Aydın Milletvekili
Nahit Menteşe. eski OH AL Bölgesi
Valisi. Ankara Milletvekili Ünal
Erkan. Hakkâri Milletvekıli Mustafa
Zeydan eleştirel konuşmalar yaptılar.
Ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtığine
dikkat çeken Menteşe'nin, ordunun
Sincan'da güç gösterisi yaptığını
vurguladığı belirtildi. Menteşe'nin,
"Bu geçiş hafife alınamaz" dediği
öğrenildi. Ünal Erkan'ın RP'nin son
gınşimlerine dıkkat çekerek "RP, bu
söyiemleriyle toplumu
alışüra ahştıra bir yeriere
çekmeye çalışıyor. Bunu
göz ardı edemeyiz"
görüşünü dile getirdiğı
belirtildi. Çiller'in
toplantı boyunca
hükümetin devamından
yana tutum sergilemesine
kızan Zeydan 'ın "Ortada
rahatsızlıklar var, biz
burada hükümette kalıp
kalmamayı
konuşmuyoruz" dediğine
dikkat çekıldı. Zeydan'ın
toplantının içeriğini yakın
çevresine "anlamsız" dıye
nitelendirdigı bildirildi.
'ErbakaıTa
güveniyorum'
Alternatif hükumet arayısları
ANAP-DSP
hattında hızlı trafik
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) - R£-
ŞŞ FAHYOL'un
rejim karşıtı
gırişimlerine karşı tırma-
nan rahatsızlık üzerine ye-
niden başlayan alternatif
hükümet arayışlan. ANAP-
DSP hattındaki trafiğı hız-
landırdı. Hüsamettin Cin-
dorukbaşkanlığındaki De-
mokrat Türkiye Partisi'ne
(DTP) olası bir seçimde ıt-
tifak güvencesi vererek
DYP'deki rahatsız milletve-
killerine ayn bir kapı açma-
ya çahşan ana muhalefet
partısinın kulislerinde. ko-
alisyonun küçük ortağın-
dan 5 milletvekılinın
ANAP'a geçmeye hazırlan-
dığı dilegetınldı. ABD Bü-
yükelçiliği. ANAP'a gön-
derdiği yetkiliyle, alterna-
tif arayışlar konusunda na-
bız yokladı.
ANAP kulislerinde, kök-
tendinci tırmanış üzerine
rahatsızlıklan artan lO'dan
fazla DYP milletvekıhnin.
yeni hükümet oluşumlanna
destek vermeye hazır ol-
duklan konuşuldu. ANAP
yöneticılen, gelınen aşama-
da RP'den de ikı milletvekı-
lının partılerine geçeceğini
iddia ettiler.
Karar aşamasında olan
DYP milletvekilleri ıçın
tavn önem kazanan DSP ile
ANAP arasındaki trafik yo-
guniaştı. DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ecevit' ın en ya-
kın kurmaylanndan olan
DSP Grup Başkanvekıli
Hüsamettin Özkan'ın. dün
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz'la görüşerek
partilerinın yeni hükümet
oluşumuna destek verece-
ğinı söyledığı öğrenildi.
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Agâh Oktay
Güner, "Biz ANAP olarak
hükümet olmaya hazırız.
Bu yönde girişimlerimiz
var" dedı.
Çiller'ın. toplantıda,
Başbakan Necmettin
Erbakan ıçin
"Samimiyetine,
dürüstlüğüne
güveniyorum. Erbakan'la
konuştum. Protokolde
belirtildiği zamanda
başbakan olacağım"
dedığı bildirildi. Çiller'in
RP'nin bugüne kadar
koalisyon protokolü
dışına çıkrnadıklannı
anlattığı kaydedilirken
darbe olasılığının
zayıflığını da, "Ordu,
Avrupa Biriiği'ne girme
çabamua biliyor"
görüşüyle dile getirdiğı
Hükümet arayışlan süreci solda birlik tartışmalannı alevlendirdi
Ecevit baskı altuıdaAN K\RA (Cumhuriyet
Bürosu)-REFAHYOL
hükümetıne karşı
alternatif hükümet
modelı arayışlan, solda
bırlık tartışmalannı yenıden gündeme
getırdı. DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit. partı ıçınden ve dışından
"gerekirse CHP ile birlikte aynı
hükümette olabileceklerine ilişkin net
açıklama yapması" baskılanyia
karşılaştı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da.
bugünkü tablonun sorumlusunun
soldakı dağınıklık olduğunu
behrterek solda bırlık ve beraberhk
ıçin Ecevit'e yeniden yüklenmeye
başladı.
Laik. demokratik reııme dönük
tehditlenn artması REFAHYOL
hükümetini düşürme gırişimlennı
yoğunlaştırdı. DSP \e CHP
liderlenni ziyaret eden sendıkalar ile
sıvil toplum kuruluşlannın
yöneticileri. "Hükümeti düşürün. bir
araya gelin" uyansında bulundular.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit
"kurumsal birieşmeye" karşı
olduSunu v inelerken. son eünlerdekı
konuşmalannda "laik, demokratik
cumhuriyeti savunan güçlerin
TBMM içindeki dayanışması ve
işbirliği''nı vurgulamaya başladı.
ANAYOL'a dışandan destek
venlmesine karşı çıkarak iktidar
sorumluluğuna katılma gereğını
savunan milletvekillerinin yanı sıra:
REFAHYOL'un getirdıği tehdıtlere
karşı CHP ile birlikte hareket etme
gereğinı vurgulayan bazı muhalif
milletvekıllen de Ecevıt'i
sıkıştırmaya başladı.
DSP lıden Ecevit. "Türkiye'nin
hükümetsiz kalmaması için üstümüze
düşen katkıyı yapanz. Dışandan
katkıda bulunursak rejime dönük
isteklerimiz olur, kanlırsak
koşullanmız olur" sözlenyle
REFAHYOL"a karşı bır hükümet
modeli oluştunılması durumunda
bövle bir hükümete girme kapılannı
açık tuttu. "CHP ile aynı hükümette
yer alır mısınız" sorulanna. "Şu anda
aynntılara girmem" karşılığını veren
Ecevit. bu konuda daha net bir
açıklama yapması için baskılara
hedef oldu. DYP içinde hükümetten
rahatsız olan bazı mılletvekillen de
Ecevit'e, "Bu hükümeti düşürefim.
Ama siz daha net olarak, gerekirse
CHP ile aynı hükümette
olabileceğuiizi açıklamahsınız"
mesajını ilettıler. ANAP-DSP-CHP-
DTP'nın bir araya gelebıleceği bir
hükümet modeli ıçin DYP'den destek
sağlanmasının koşullan arasında,
Ecevit'ın kesin açıklama yapması da
sıralanıyor.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yümaz'ın da. bugünlerde Ecevit ile
bir görüşme yaparak bu konulan ele
alması bekleniyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
REFAHYOL'un kurulmasınm
önlenebıleceğinı. bu hükümetin
vebalinın Ecevit'te olduğunu
söylerken, sol blok
önensini yineledı. REFAHYOL
kurulmadan önce, "124 sosyal
demokrat bir araya gebin" dediğini
anımsatan Baykal.
"Eğer sosyal demokratlar
dağımklığa tutsak edilmeseydi buraya
gelinmezdi, şimdi edilmezse
Türkiye"nin geleceği farklı olur"
açıklamasıyla yeniden DSP'ye baskı
yapmaya başladı.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planetcom.tr
Eğer komplo teorilenne tıka
basa tok olmasaydım Sincan
Olayı'nın bir merkezde planlan-
mış bir provokasyon (kışkırtma)
ve manipulasyon (saptırma) ol-
duğuna inanındım.
Susurluk Komisyonu'nda,
Emniyet Genel Müdüriüğü is-
tihbarat Dairesi Başkan Yardım-
cısı Hanefi Avcı'nın ıfadesın-
den sonra hemen birtakım mer-
kezlerhareketegeçtı... diyedü-
şünürdüm. Birileri birilerine, on-
lar da başka birilerine talimat
verdiler. Sonunda Sincan'daki
yaratık'a kadar ulaştı talimatlar.
Yaratık, aydınlık yüzlü meslek-
taşımızı, Işın Gürel'i yumrukla-
dı. Bir gece önceki Kudus Ge-
cesi şaklabanlığmdan zaten et-
kilenmiş tankların paletleri dön-
meye başladı. Sincan'da "Bır
gece ansızın gelirim haaa!"
marşı eşliğinde bir gövde gös-
terisi düzenlendi. Bütün gözler
Sincan'a ve tank paletlerine
döndü.
Polis şefinin ifadesi de tank
gürültüsüne kurban gittı.
Tamam, ortada komplo filan
yok.
Ama Susurluk Komisyonu'n-
daki polis şefinin anlattıklannın
Şu Susurluk Komisyonu...
gürültüye gitmesine de kimse-
nin hakkı yok.
Hep birlikte anımsayalım. llk
kez ve tartışılmaz bır açıklıkla,
devletin bir resmi görevlisi, çe-
teler olgusunu, kuruluş ve işle-
yişinı ete kemiğe büründürdü.
llk kez bir resmi görevli "ama-
sız, fakatsız, ancaksız" çete ol-
gusunu adlandırdı. Mehmet
Ağar, İbrahim Şahin, Abdul-
lah Çath, Korkut Eken, Meh-
met Eymür gibi adları yerli ye-
rine oturttu. Aylardır havada
uçuşan adlar, kurumlar, kuru-
luşlar arası ilişki ve ilintıler ber-
raklaştı.
Sonunda polis şefi söylen-
mesi gereken, söylenmesi çok
geciken ve birtürlü söyleneme-
yeni de söyledi. Komisyon üye-
lerıne döndü ve "Benim bildik-
lerimin beş katını sizler biliyor-
sunuz. Ama hiç kimse kalkıp
kral çıplak diyemiyor" dedi.
Ankara Bürosu'ndaki arka-
daşlarıma sordum. Hiçbirinin
kalkıp "Kral çıplak" diyemediğı
yüzlerine karşı söylenince ko-
misyon üyelerinin ne yaptığı bi-
linmiyor. Amatahmin edebıliyo-
rum: Korkmuşlardır. Sırtları ür-
permiştir.
Kralın çıplak olduğunu bilen
elbette salt komisyon üyeleri
değil. Bunca ifade, bunca ha-
ber, bunca olup bıtenden son-
ra ülkede bilmeyen kalmadı. 0
yüzden ben de bilıyorum, siz de
biliyorsunuz. Ama milletvekilliği
sorumluluğu üstlenmış ve do-
kunulmazlık zırhıyla korunmuş
milletvekilleri ürktüğüne göre
bencileyin fukara bir gazeteci
nasıl ürkmesin? Nasıl ortalığa
atılıp "Kral çıplak" desin?
Özal'la başlayan çürüme sü-
recinde Türkiye'de geleneksel-
leşme ve kurumlaşma eğilimle-
n guçlenen askeri darbelere
karşı tek çare demokratikleş-
meydi. Ancak kimilerinin yere
göğe sığdıramadığı Turgut
Ozal'ın ne siyasal, ne dinsel ter-
cihleri bu adımı atmaya elveriş-
liydi. O yüzden de darbelere ça-
nak tutan, darbelerle ilgili ön bıl-
gileri siyasilerden esirgeyen
MİT'e karşı alternatif bır örgut-
lenmeyeğlendı. SovyetlerBirlı-
ği'nin çökmesiyle ışsiz güçsüz
ve işlevsiz kalan faşist kadro-
larla polisin tepelerindeki kad-
rolar buluşturuldu ve paralel bir
orgütlenmenin adımlan atıldı.
Ondan sonrası biz sıradan
yurttaşların kavrayamayacağı
kadar karanlık, kirli, çapraşık ve
kanlı birilişkilerzinciridir. Kimin
elinin kimin cebinde olduğunu
kimselenn bılemeyeceği biriliş-
kiler zinciri.
Güneydoğu'da elde edilen
bereketli (!) savaş rantları, gele-
neksel mafya babalarının yaş
haddinden emekliye sevk edilip
yerlerine ülkücü tosuncuklann
yerleştirilmesıyle elde edilen
uyuşturucu gelirleri, arsa, ku-
marhane rantlan bu karmaşık
ve çapraşık zinciri büsbütün
karman çorman halegetirdi. Bu
yoksul ülkenin yılda 9 milyar do-
larının Güneydoğu'ya mermi,
silah, korucu maaşı, özel tim
prımi olarak akmasıyla hızlanan
ekonomik darboğazlar, çok ge-
niş kitleleri ve özellikle Kürt köy-
lulerinı umutsuzluğa, katlanıl-
maz bıryoksulluğasürükledı.
Bu gelişmenin siyasal rantını
Refah Partisi yedi ve yiyor. Yok-
sullar, mezbahaya giderken bir-
bırleriyle yanşan koyunlarörne-
ğin akın akın Refah'ayöneldiler.
Kimileri için bu, oy desteğiyle
sınırlı kaldı. Ama kimileri için
dinsel gericıliğin zorba gücünü
oluşturmaya uzandı. Sincan'-
daki yaratık bunlardan biri.
Ona, Diyarbakır'da satıria
adam doğrayan Hizbullah mili-
tanı, Sincan'da gencecik bir ka-
dın gazeteciye yumruk atmayı
marifet bellemiş belediye gö-
revlisi, Batman'da tantuni ke-
babı satan seyyar esnaf maske-
si altında, arkadan sinsice yak-
laşıp kurbanının ensesine tek
kurşun sıkan katil olarak rastlı-
yoruz. Yanı biranlamda, Sincan
da Güneydoğu'da.
Darbelerkaranlığını, komplo-
lar, alternatif gizli örgütler reçe-
tesiyle çözmenin bedeli de bu-
günkü Türkiye oluyor. Bu karan-
lık gizli örgütler bilmecesinin he-
men hemen bütün taşlan yerli
yerinde. Eksik kalan bir iki taş
da yerine kondu mu, bılmece
tamamlanacak.
Yani "Kral çıplak" diyebilmek
gerekiyor.
POLİTİKA GUNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Özel Savaş...
ABD özel savaş güçlerinin çok bılinmeyen bir
ayağı daha var. Bu, görünüşte bir okul. Amerika Bir-
leşik Devletleri'nin en gizli tutulan okulu olarak bi-
linen School of Army for America's. (SOA - Ameri-
kalar Harp Okulu).
SOA, ABD askerlerini gerilla savaşlarında eğit-
mek ve bölgesel kanşıklıklara müdahale edecek bir
güç oluşturmak amacıyla 1946 yılında Panama'da
kuruldu. Okul, özel savaş eğitimi verecek; yalnız-
ca ABD subaylarını değıl, Amerika kıtasındaki bü-
tün ülkelerin askeri yetkililerinı eğıtecektı. Kuruldu-
ğunda ABD'nin Southern Command'ına bağlı ola-
rak faaliyet yürüten Amerikalılar Harp Okulu'nda
bugüne dek binlerce subay eğitildi. 1975 yılında
yapılan bir araştırmaya göre, bu okuldan mezun su-
baylardan 170'i ülkelerinde devlet başkanlığı, baş-
bakanlık, genelkurmay başkanlığı gibi üst konum-
lara gelmişti.
Kısa bır sürede okulun adı "diktatörler okuluna"
dönüştü. VVashington'ın "arka bahçesi" saydığı
Latin Amerika ülkelerindeki askeri diktatörler bu
okuldan yetişmişti. Latin Amerika'daki büyük tep-
kiler üzerine okul, Panama'dan Georgia eyaletin-
deki Fort Benning'e taşındı. ABD Özel Savaş Oku-
lu'na bağlandı. 1996 yılı sonunda okul hakkındaki
tartışmalar ABD Senatosu'na ulaştı. Artık SOA'da,
yabancı subaylara suikast düzenleme veya dar-
be yapma teknikleri değil, "ınsan hakları ve de-
mokrası eğitimi" verıleceğı ilan edildi!
Covert Action dergisi, 1993 sonbaharında,
ABD'nin ezilen dünya ülkelerıne karşı yürüttüğü
kiıiı savaşta kritik bir önemi olan SOA hakkında
resmi kaynaklara dayanan geniş bir araştırma ya-
yımladı. 29-30 Mart 1994 tarihlı Aydınlık gazete-
leri, bu incelemeden yola çıkarak SOA konusunda
Türkiye kamuoyunu aydınlattı.
• • •
Yukandaki satırları. Adnan Akfırat'ın Kaynak
Yayınlan'ndan çıkan "ÖzelSavaş" adlı kıtabından
aldım...
ABD, arka bahçeleri için nasıl darbeci yetıştiriyor,
bu amaçla neler yapıyor?
ABD'nin özel savaş güçleri, bugün dünyanın dört
yanında Güney Amerika'dan Ortadoğu'ya, As-
ya'dan Afrika'ya dek pek çok ülkede savaş eğiti-
mi verdi. Türkiye'deki asker, polis, ABD'deki özel
savaş güçleri tarafından eğitildi ve yetiştirıldi...
Savaştırmak ve savaşa hazırlamak, ABD'deki bu
örgütün başlıca görevi...
Bu görevler arasında neler var?
1 - Mahalli gerilla ya da kontgenllayı örgütlemek.
2- Donatmak. 3- Indoktrine etmek. 4- Eğitmek. 5-
Yok etmek...
Adnan Akfırat anlatıyor:
"Birleşmiş Milletler El Salvador Gerçekleri Araş-
tırma Komisyonu, 15 Mart 1993'tebirraporyayım-
ladı. Raporda, El Salvador ordusunun 60 subayı,
ülkede 10 yıldır sürmekte olan iç savaşta yaşanan
çok sayıda katliamı planlamak, komuta etmek ve
bazen de bizzat sivil halkı öldürmekten suçlu bu-
lundu. Bu subaylann en azyüzde 75 V SOA mezu-
nuydu!
SOA'dan mezun olan Latin Amerikalı subaylar,
1960'lann Bolivyası'nda, 1970'lerin Nikaragu-
ası'nda fSomozayönetiminde), 1980'lerın El Sal-
vadoru 'nda yaşanan kanlı diktatörlük rejimlerinde
stratejik görevler üstlendiler.
SOA mezunlannın kanlı uygulamalan duyulduk-
ça, okul, 'Escuela de Golpes' yani, 'Darbeler
Okulu' olarak anılmaya başlandı. Panama hükü-
meti, 1984 yılında SOA'yı kapatma karan aldı. Pa-
nama'nın ünlü günlük gazetesı La Prensa,
SOA'dan 'Suikastçılar Okulu' diye söz ediyordu."
• • •
Mafyasız Gladyo olur mu?
Şımdı de bu sorunun yanıtını alalım:
"OSS (CIA'nın öncüsü), Ikinci Dünya Savaşı'nın
ortasında, 1942 'de Adalet Bakanlığı 'na büyük bas-
kı yaparak mafyanın en büyük babası Lucky Lu-
ciano'yu cezaevinden çıkarttı. Cezaevindeyken
anlaşmaya vanlmıştı. Luc\ano, ABD'nin Sicilya'ya
asker çıkarmasına yardım edecekti. Mafya baba-
lannın denetimindeki Sicilya'da sözü en çok ge-
çen kişiydi Lucky Luciano. ABD, 1943'te mafya-
nın desteğiyle Sicilya'y işgalettı. Ancak, anlaşma
bununla sınırlı değildi. Uluslararası mafyanın mer-
kez komitesi diyebileceğimiz Cosa Nostra ile ABD
arasında daha geniş ve uzun süreli bir işbirliği için
karara vanlmıştı. Amehkan istihbarat kuruluşlannın,
uluslararası ölçekte faaliyet yürüten suç örgütle-
riyle birlikte iş yapmasının da çerçevesi çizilmişti.
Uyuşturucu ve silah kaçakçılığı için işbirliği ağ-
lan Italya 'da oluşturuldu. Luciano ile Amehkan hü-
kümeti arasındakipazarlığı, OSS'nin Italya'daki Is-
tasyon Şefi Earl Brenan yürütmüştü. Brenan,
Gladyo'nun da babasıydı."
Işte böyle!..
Adnan Akfırat'ın 'Özel Savaş' adlı kitabını (Kay-
nak Yayınları - Istiklal Cad. Beyoğlu / istanbul. Tel:
0212/25221 56-252 21 99) mutlaka okuyunuz...
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (Ş Planet.com. TR
HİKMET CETİNKAYA
tiİIIEÎ CfttlIMİ
• mu
KÜRT
350.000 TL (KDV dahıl)
Çağ Pazartama A.Ş. Yerebatan Caddesi Satktmsöğüt Sokak
No: 9/B Cağaloğiu istanbul Te):5H 01 95/96
Posta çekı no.: 666322