05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7ŞUBAT1997CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Cezayip'de yine katiiam • CEZAYİR (AA) - Cezayir'ın guneyindeki Medea bölgesırde 28 sivilin öldüriildüğü bıldınldı. El Alern El Sıyasi gazetesinde verilen haberlerde. Boumedfaa verleşım birimindekı kaûam. farklı gruplar arasında daha önce meydana gelen çaiışmalann bir sonucu olarak gösterildi. Gazete habennde. daha önce bir aileden 4 kişinin öldürüldüğü haıırlatüarak bu ailenin söz konusu bölgeye düzenlediğı saldında 28 kışıyı öldürdüğü belirtıldı. Bosna'dairan etkisi siipüyor • WASHESGTON (AA) - ABD'de yayımlanan Los Angeles Tımes gazetesi. ABD'nm Iran'ın Bosna üzerindeki etkısinı kaldırma çabalannın boşa çıktığını gösterir gizli bir raporun ele geçinldiğıni vazdı. Los Angeles Tımes. ABD istihbarat kaynaklanna dayandırarak verdığı habennde, gizlı raporda, Boşnak hükümetin Iran'ın etkisinde gızlı bir ıstihbarat merkezi kurduğunun yazılı olduğunu öne sürdü. Haberde ıstihbarat merkezinı. lran'layakın ilişki içinde olduğu gerekçesıyle ABD'nin baskısı üzerine geçen kasım ayında görev den alınan Savunma Bakan Yardımcısı Hasan Cengıç'in kurduğu belırtildı. bkeçe eski milletvekiline ceza • ATİNA(AA)-lskeçe bağımsız eskı mılletvekıli Ahmet Faikoğlu. bölücülük ve yalan haber yayma suçlamasıyla 12 ay hapıs cezasına mahkum edildi. Lansa Ağır Ceza mahkemesf nde görülen da\ada. Faikoğlu Yunamstan'da 1990yılında yapılan genel seçimler öncesi yaptığı bir konüşmada, Batı Trakya'mn Türkiye'ye ait olduğunu söyiemekle suçlandı. Duruşma sırasında. suçlamalan reddeden Faikoğlu. ifhraya uğradığını belırtti. Mahkeme. Faikoğlu'nu 12 ay hapis ve 80 mılyon lira para cezasına çarptırdı. Mahkeme karannın açıklanmasından sonra İstınaf Mahkemesı'ne başvuran Türk milletvekili serbest bırakıldı. AP'de Türkiye tartışması • BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birlıği yürütme organı olan AB Komisyonu ıle A\rupa Parlamentosu arasında Türkiye. Akdanız Fonu (MEDA) kapsamında verilecek yardımlar konusunda tartışma ve sürtüşmeler büyük boyutlara ulaştı. Korrasyon-Parlamento çekişmesınde konunun Türkiye'yi aştığı ve genel ilkelele ilgilı anlaşmazlıklar haline geldiği belırtiliyor. A\ rupa Parlamentosu üyelen konuşmalannda Komısyon ile Parlamento arasında yapısal problem olduğunu Türkiye'ye destek konusunda iyi niyetli bir yaklaşım sergiledikJerini ancak Komisyon'un Parlamento kararlannı saptırmasının sorunu ileri boyutlara götürdüğünü savundular. Pakistan ve Hindistan savaşabilir • WASHINGTON (Cumhuriyet)- ABD ıstirbarat yetkilileri. sınır komşusu olan Pakistan ile Hindıstan'ın beklenmedik bir vekjlde \e ıstenmeyen hızla gelişebilecek bir savaşa gırebileceklerini idda ettı. Kongreye ABD'yi etkileyecek gekcekteki olası savaşlar adı ıltında bir bnfing veren Arrenkan gizli servisi örgütlennin üst düzey yöreticıleri, Kuzey Kcre'nın de şıddete dayalı bir değişim eğj ımi karşısında çok sav-inmasız olduğunu biltfırdiler. Silahlı Rum askerleri, Akmcılar smır bölgesinde Türk bayrağmı indirmeye çalıştı Kıbrıs'tayeıntahrikHASAN AKAR LEFKOŞA - KKTC'mn Gazi- magosa kentıne bağlı Akıncılar sı- nır bölgesinde. Rum askerlennın sınırdaki Türk bayrağını ındirmek istemesi üzenne çatışma çıktı. Makineli tüfekli 3 Rum askerinın koruması altmda. ellennde pıy ade tüfekleri bulunduğu belırtılen 2 Rum askerinin Akıncılar sınır ka- rakolundaki Türk bayrağını indır- mek üzere sınır ihlalinde bulundu- • Makineli tüfekli üç askerin desteğindeki 2 tüfekli Rum askeri, Gazimagosa'ya bağlı smır bölgesinde bayrağı indirmeye kalkınca çatışma çıktı. başlayarak ara bölgeyı geçen \e Rum bölgesine kadar gıden kan ız- lerinden 1 ya da 2 Rum askennın yaralandığının tahmın edildıği bil- dirıldi.Safdın. KKTC Dışişleri Ba- kanlığı tarafından Bırleşmış Mil- letler (BM) nezdınde protesto edil- di Protesto üzenne BM Barı^ Gü- • Rum yönetimi sözcüsü Yanakis Kasulides ve Yunanistan hükümet sözcüsü Dimitris Reppas benzer açıklamalar yaparak saldınyı yalanladılar. ğubelırtildi. Olayı fark eden KKTC Güvenlık Güçlen Komutanlığı mensuplannın uyansı sonucu Kıb- ns Türk güvenlik güçleri. Rum as- kerlere müdahale ettı. Çıkan çatış- mada. Rum askerleri kendı tarafla- nna kaçtılar. Bu arada. KKTC sınırlanndan cu Sözcüsü VValdamar Rokos- zevvski. olavla ılgılı soruşturma aç- tıklannı bildirdı. KKTC Dışışleri ve Savunma Ba- kanlığı"nın, Akıncılar sınır bölge- sinde Rum saldınsıyla ilgili olarak \ aptığı açıklamada "Bu olay, Rum tarafının. adada gerilimi artürmak Bayrak indirme girişimleri sırasında sert tepkiyle karşılaşan Rumlar. bu kez aynı işi askerie yapmava çalıştılar. ABD 1997'de soruna çözüm bulunması için bastırmakta kararlı Kıhrıs a Bosna tipi çözümLONDRA (Cumhuriyet) - Amerikan yöneti- mının dış polıtıka gündeminde Kıbrıs sorununun binnci sıraya yerleştiğı bıldinldi. Ingıliz gazete- si Financıal Times konuyla ılgıli haberinde. Clin- ton yönetıminin 199 7 'dekı öncehklı sorunlann başına Kıbns'ı koyduğunu belirterek ABD'nin Kıbns sorununun yanı sıra Ege'dekı Türk-Yunan sorunlannı da çözme karannda olduğunu yazdı. Gazete. ABD Başkanı Bill CBnton'ın damş- manlannın öncelikle Kıbns sorunu üzennde ça- hştıklannı v e yıllardır askıda kalan bu soruna ka- lıcı bir çözüm için çaba harcadıklannı vurgula- dı. Financıal Times'a göre ABD'nin kafasında- ki çözüm şekli Bosna'daki çözümden farksız. Kıbns'ta taraflann gü\enlığini Bosna'daki gibi NATO \eya BM askerlennın sağlamasmdan ya- na olan ABD yönetimi. bu konuda ılginç rakam- lar üzennde duruyor. Buna göre adada banşı sağ- layacak olan asken güç sayısı Bosna'dakı 20 bın Banş Gücü askennden daha az. ancak halen Kıb- ns'ta görev yapan sayıdan da fazla olacak Yürütülen çalışmalann başta Ingıltere olmak üzere dığer ilgili ülkelerle uyum içerısınde olma- sına özen göstenldıği \e Rum yönetıminin Rus- ya ile füze anlaşması ımzalamasından sonra or- taya çıkan gerginliğın son bulması için sorunun çözümünün kaçınılmaz olduğuna da dıkkat çe- kildi. Financıal gazetesi füze gergınliğı sonrasında adaya giden ABD Dışişlen Bakanlıgı Güney Av - rupa Daıresi Başkanı Carey Ca\anaugh'un ta- raflarla görüştüğünü ve Rum lıderlığinden füze- lenn 1988 yılma kadar adaya yerleştirılmeyece- ği konusunda söz aldıgını anımsatırken bir baş- ka önemli soruna dikkat çektı. Türk ve Yunan sa- vaş uçaklannın Kıbns üzerindeki uçuşlan konu- sunda moratoryum uygulanmasını isteyen ABD y önetıminın ılk etapta Rum yönetıminden olum- suz yanıt aldığına dıkkat çeken İngiliz gazetesi "Ancak ABD > önetimi bu hususta taraflara bas- kı uygulamada kararlıdır" dedi. Klerides'e 'Denktaşla görüş çağnsf Financial Tımes gazetesi. Ingılız hükümetının Rum lıden Glafkos Klerides'e "Denktaş'la gö- rüş" çağnsı yaptığını da belirterek ıki liderin 1997 yılı ortalannda bir araya gelebıleceklerinı ıma ettı. Gazetenın NVashıngton muhabin sağlam kaynaklara dayanarak verdiğı haberinde, Kıb- rıs'la ilgili gmşımlerin önümüzdeki günlerde da- ha da hız kazanacağını. ancak Türkiye'nin garan- törlük hakkını kullanarak adadakı 30 bın kışılik asken gücünü geri çekmemekte ısrar ettiğini de belırtti. İçin başlatmış olduğu tahrik eylem- lerini sürdürme niyetini bir kez da- ha göstermektedirr dendı. Açıkla- mada. ara bölge \e KKTC toprak- lannm ihlal edıldiği behrtüerek ola- y ın bayrağa yönelık önceden tasar- lanmış bir saldın olduğu vurgulan- dı. Açıklamada şöyle dendr "2 Rum saklırganın maki- neli tüfek timi koruması artın- da, sızma yoluyla giriştiği bu saldın eyfcmi, KKTC Giiven- lik Kuvvetleri devriye birükle- ri tarafından belirlenerek "dur" ikazı yapılmış, ancak sakürganlar ikaza uymayarak nöbetçi devriyelerimize ateş açmıştır. Rum ateşine birlikle- rimizce karşdık «rilmiş \e sal- dırganlardan muhtemelen bi- ri yaralanmıştır. Birliklerimiz ara bölgeyi ihlal etmemek için sıcak takip yapmamış. saldır- ganlar makineli tüfek ateşi hi- mayesindeGüney Kıbns Rum yönetimi bölgesine kaçmıştır. Olav yerinckyapılan inceieme- de KKTC topraklanndan başlayıp ara bölge boyunca Rum yönetimi sınırlanna uza- nan yoğun kan izlerine rast- lanmışdr." Rumlar yalanladı Rum \'önetımi sözcüsü Ya- nakıs Kasulides ıse suçlama- lan reddederek. "YapOğımız araşbrmalara göre Rum mu- hanzlanndan yaralanan olma- mıştır. Rum muhatı/Jannın hiçbir silahının da kuUanıuna- dıgı anlaşılmışOr" dedı. Yu- nan hükümet sözcüsü Dimit- ris Reppas da yalanlamaya katılarak Rum muhafızlann- dan bu tıp bir rapor gelmedi- ğinı ve si\ıl veya asker hiçbir Rum'un yaralamadığını iddıa eni Komutan'ın açıklaması Konu hakkında bilgi veren Akıncılarbölgekomutanı gü- ney Kıbns'ta kunılan bir sı- lalilı örgütün "'Bir Türk as- keri öldürene bir ev ya da bir mercedes otomobil. bir Türk silahı getirene 2 mil- yar 300 bin lira, bir Türk bayrağı getirene de yakla- şık 1 milyar lira verileceği- ni" açıklaması ardındanA- kıncı lar bölgesinde son bir ay içinde 3 Rum saldınsı oldu- gunu sövledı. 38 yıllık gizli İngiliz belgelerine göre dönemin Türk ve Yunan liderleri Kıbns için buluştu Menderes-Karamanlis anlaşmasıREŞATAKAR LONDR.A-Kıbns Cumhunyetf nın kuru- luşu için yürütülen gizlı pazarlıklar sırasında zamanın Türkıye BaşbakanıAdnan Mende- res ile Yunanistan Başbakanı Konstantin Ka- ramanlis'ın 5 maddelik bir anlaşma yaptık- lan ve bu anlaşmanın gizli tutulmasını karar- laştırdıklan açıklandı. İngiliz gizli belgelennde yer alan \e 30 yı- lı aşkın bir süre geçtiği ıçın açıkJanan anlaş- maya göre iki ülke başbakanı adanın bir NA- TO üssü olmasını kabul etmışler. İngiliz sömürge ıdaresinın yerinı Kıbns £umhuriyeti'nin almasıyla ılgılı olarak top- lanan Zürih Konferansı sırasında Türkiye Başbakanı Adnan Menderes ve Yunan Baş- bakanı Konstantin Karamanlis. 11 Şubat 1959 günü İngiliz Dışişlen Bakanı Lord Perth'in huzurunda 'gizli" kalmak kay dıyla şu hususlarda anlaşmaya vardılar. Gizli anlaşma 1- Türkiye ve Yunanistan, Kıbns Cumhu- riyeti'nın NATO'ya girmesıni destekleyecek- ler. Her iki hükümet de adada NATO üslen- nin kurulması konusunda anlaşmaya vanna- yı kabul eder. 2- Türk ve Yunan hükümetleri. Kıbns Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı \*ardım- cısı'mn, adada Komünist Panı faalıyetlen- nin yasaklanmasını ısteyecekler. 3- Üçlü ordunun komutanı Kıbns. Türki- ye ve Yunanistan tarafından ortak seçilecek. • Türk ve Yunan başbakanlannın 11 Şubat 1959"da Zürih'te vardıklan gizli anlaşma, 5 önemli maddeden oluşuyor. Anlaşma Kıbns'm NATO'ya girmesini ve Komünist Partisi'nin yasaklanmasını öngörüyor. 4- Anlaşmalann imzalanmasından sonra Kıbns'taki rüm acil durumlar. olağanüstü ön- lemler kaldınlacak ve genel af ılan edılecek. 5- Kıbns Anayasası yukandaki maddeler çerçevesinde hazırlanacak. Türk ve Yunan başbakanlannın 11 Şubat 1959'da Zürih'te anlaşmaya varmalanndan bir gün sonra vanı 12 Şubat 1959 Persembe günüsaat 16.00'da zamanın Türkiye Dışişle- ri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ıle Yunanistan Dışişlen Bakanı E\angelosAverof Londra'da bir araya geldı. İngiliz Dışişlen Bakanlıgı bi- nasında yer alan toplantıda. Türk ve Yunan başbakanlannın imzaladığı 5 maddelik anlaş- ma çerçevesinde Kıbns Cumhuriyeti'nın is- kelesi meydana çıkartıldı Türk heyetınde, Zorlu'nun yanında Bay Birgi ıle Bay Tepede- len yer aldı. Yunan heyetinde ıse AveroFun yanında Bay Seferides ile Bay Patamas yer al- dı. İngiliz heyetı ıse oldukça kalabalıktı. Dı- şişlen Bakanı Lord Perth'ın heyetinde şunlar vardı: Profumo, Sir John Martin. Melvılle, Morhershead, Addis. Laskey. Wade-Grey. Makarios olumlu karşıladı Ingılız Dışişlen Bakanı Lord Perth, Zürih Anlaşması'nın Rum Başpiskoposu Makari- os tarafından nasıl karşılandığını sordu. Ave- rof ise bu soruya "Olumlu karşıladı. Metnin tamamını bu akşam görecek. ama itirun >ok" diye yanıt verdi. Makarios. Zürih'te vanlan anlaşmayı ka- bul etmışti. ama önemli olan sorun genel af sonrasında EOKA'cılann gostereceği tepkiy- di. Özellikle de EOKA lıderi Grivas'ın nasıl etkısizleştirileceğiydi. Yunanistan Dışişlen Bakanı Averof. bu konuda İngiliz Dışişlen Bakanf ndan yardım istedı ve Grivas'ın, ni- hai anlaşmanın imzalanmasından sonra tu- tukJanmasını önerdı. Zorlu ile Averof, Kıbns'taki Maruni ve Er- meni azınlıklara insan haklan çerçevesinde her türlü olanağın sağlanması ve adadakı or- du gücünün ancak cumhurbaşkanı ve yar- dımcısının müşterek onaylan çerçevesinde arttınlması hususlannda da anlaştı. ABD NATO'nun genişlemesi için Rusya'yı iknaya çabalıyor Washington'da NATO çekişmesi FUAT KOZLUKLU \\ASHINGTON - Ointon yöne- timi. NATO'nun genişlemesine ilış- kin yenı dönemin ilk pazarlığını. it- tıfakı kendisine "düşman" olarak gören Rusya ıle başlattı. Bu amaç- la ABD Başkan Yardımcısı Al Go- re ile Rusya Başbakanı Viktor Cer- nomırdin.dün Vvashıngton'da bir araya geldiler. Kuzey Atlantık Ittıfakı'na (NA- TO) derin birkuşkuyla bakan ve ge- nişlemesine "öfkelenen" Moskova, "Doğu Avrupa ülkelerinin örgüte dahil edilmesine karşı çıkışının ge- rekçelerini1 " VV'ashington'da aktanr- ken. yıllardır süre gelen pazarlığın u çok uzun süreceğinin" ve "çetin geçeceğuûn" mesajını verdı. Rusya Başbakanı Cernomırdın "NATO'nun genişlemesinin \eltsin hükümetini zayiflatacağuiı ve aşm milliyetçilere kapılacağını" anlattı. ABD yönetimi de Rusya'ya "NATO'nun genişletilmesi konu- sundaki kararlıhğmı" vurguladı ve "Meselenin bunun işlcmesini ve Rusya da dahil rüm ülkeler için va- rar getirmesini sağlamak" olduğu- nu dıle getırdı. Gözlemcilere göre Clınton yönetimi Rusya'nın tepki- sini "yumuşatmaya" çalışırken Moskova'ya bir dızı yenı"ödünler sunmaya" hazırlanıyor. Öte yandan. Fransa'nın, Mad- rid'dekı NATO zınesi öncesi ıttifa- km genişlemesi sorunu ve Avrupa güvenlıği konulannı tartışmak ama- cıy la Rusya'nın da katılımıyla "5'li zine" düzenlenmesi önerisi Mos- kova tarafından sıcak karşılandı. Pa- ris yönetimi Fransa, ABD, lngilte- re. Almanya ve Rusya devlet ya da hükümet başkanlannın Madrid zir- v esi öncesi nısan ayında Paris'te bir araya gelmelerinı önermişti. Rusya Devlet Başkanlığı Sözcü- sü Sergev \astrjembski dün yaptığı açıklamada "S'li âneye kanlabile- ceklerini'" belırtti. ancak "toplantı- da rüm taraflan tatmin edecek ke- sin sonuçlar alınmasının büyük önem taşıdığmı" vurguladı. Yastr- jembski. bu nedenle toplantınm ha- zırlık dönemıne daha çok önem ver- diklerini, başanya ulaşılıp ulaşıla- mayacağının. hazırlık döneminde ortaya çıkacağını kaydettı. ABD yönetimi ise "'5"li zirve" önensıne karşı olduğunu açıkladı. Dışışlen Bakanlıgı Sözcüsü Nıcho- las Burns, \\'ashington'un "küçük veya büyük tüm NATO üyelerinin «örüşlerinin göz önüne alınması ge- rektiğine inandığını" ve Madrid zir- vesınin bu anlamda büyük önem ta- şıdığını ıfade ettı. Burns. aynca Fransa'dan resmi olarak bu yönde bir öneri almadıklannı da kaydetti. POLITIKADA SORUNLAR ERGUN BAJLCI Sorunun Ozü Türkiye'deki son olaylar konusunda basınımız- da çıkan yazıları okuyoruz. islamcı basında çıkan yazılar beklenildiği ğibi. Ya laık yazarların olaya yaklaşımı? "Objektifgözlemci" olarak olaylara eğilme iddi- asını taşıyan bazı yazarların yaklaşımı ılginç. Bunalımın kökenine ınme ıddiasındaki bu çev- reler ya sorunun özünü kaçırıyor, ya da işlerine gei- mediğı için öze inmeyıp çevrede dolanmayı tercih ediyor. Çizilen tablo şöyle: Refah'ın fanatikleri ile laik cephenin fanatikleri gerginliği sürekli tırmandırarak. günümüzdeki nok- taya getirmişlerdir. Refah da bu ortamda tabanına hakim olamayınca olaylar çığrından çıkmış, günü- müzdeki bunahm patlamıştır. Oysa, ıki cephenin fa- natikleri gerginliği tırmandırmayıp Refah tabanına hakim olabilseydi, laik-lslamcı koalisyonu Türki- ye'yi gül gibi yönetecek, ülkemız tüm dunyaya de- mokrasi ve hoşgörü dersi verecektı. • • • Tabloyu böyle çizdiniz mı sorunun özü gözden kaçıyor. Nedır sorunun özü? Şu: Refahyol koalısyonunun kuruluşu, hile ve kirlı pazarlığa dayanıyor. Iki parti, bırbirleri hakkın- daki yolsuzluk dosyalannı örtbas etme anlaşma- sına dayanan bir zeminde kurdular koalisyonu. Milletin gözlerı önünde bir komedi sergileniyor. Iki partı de bırbirıni peş peşe aklıyor. Her fırsatta demokrası, hukuk devletı gibi kav- ramlara ne denli bağlı olduklannı ılan etmeye ba- yılan bazı çevrelerin bu olguyu ıçlerine sindirerek örtbas edip hoşgörü ve uzlaşma şarkıları ıle "laik kışkırtıcılan" ya da "dincı kışkırtıcılan" suçlamala- rı, en hafif deyimle sorunu saptırma çabasıdır. • • • Refah'ın tabana hakim olamadığı iddiasına ge- lince. Refah'ın tabanı fanatik de tavanı çok mu deği- şık? Bir bakalım. Kültür Bakanı İsmail Kahraman, 40 yıllık öğre- tim üyesi Prof. Semavi Eyice'yi "kapıya koymak- la" övünüyor. Adalet Bakanı Şevket Kazan "basını temizle- yeceğinden" söz ediyor. Başbakan Necmettin Erbakan ise "Istanbul'u ikıncı kez fethedeceklenni" söylüyor. Partisinı eleş- tiren gazetecılen "gulu gulu dansı yapan yamyam- lara" benzetıyor. Refah Partisi'nin savunucularından Akit gazete- sinin başyazan Abdurahman Dilipak dünkü ya- zısında bakın ne diyor: "/s/am ad/na hümanist, rasyonalist, pragmatık bir din icat etmek isteyen- lere dikkat etmek gerek. Kuran'daki Islam. laikleştırilmiş Islam değildir. Biz hepimiz Kuran'daki Islamı ıstiyoruz." Yazıyı uzun uzun açıklamaya, yorumlamaya ge- rek yok sanırız. Dilipak, şeriatı isteğıni söylüyor. Refah'ın tabanı Kudüs Gecesi düzenliyor. Yukar- daki örneklerden göruldüğü gibi tavanı da taban- dan farklı düşünmüyor. • • • Tablo apaçık ortada ıken, bazı yazariar, sorunun özüne inmekten kaçınarak neden eveleyıp geve- liyor? Çünkü. Refahyol koalisyonunun devam etmesi- ni istiyorlar. Çünkü Aralık 1996 seçimlerinden son- ra Refah'ın iktidarı paylaşması gereğini savunmuş- lardı. Hayallenne göre Refah "merkez partisi" ni- teliğini kazanacak, Avrupa'nın Hıristiyan Demok- rat partilerinin konumuna gelecekti. Şimdi tükürdüklerinı yalamak istemiyorlar. Türk basınının duayenlerinden Çetin Altan, lafı uzatmadan sonucu ortaya koyuyor: "Gereksizye- re siyasal atmosferi germenm anlamı yoktur ve bu koalisyon düşmelıdir." Sorunun özü budur. Bu koalisyon Türk toplumunun, dinamiği ile düş- melidir. Açlık pes ettirdi K. Kore yabancı sermaye istiyor Dış Haberler Senisi - Açlığın ve yoksulluğun pençesinde knranan ve halkına karneyle yiyecek dağıtan Kuzey Kore. ekonomik politikasını değıştirerek kapitalist ekonomıyle daha yakın ilişkiler kurmaya hazırlanıyor. Kuzey Kore Dış Ticaret Bakanı Kim YoungU, İsvıçre'nin Davos kasabasında düzenlenen Da\os Zirvesı'nde basına yaptığı açıklamada, Sovyetler Birliği'nin çökmesiyle sosyalist pazann yıkıldığını ve yabancı yatınmcılan çekerek ülkeye para akışının sağlanacağını belirtti. Young U. ülkesinin zor günler yaşadığını, halkın karneye bağlandığını anlatarak değışen dünyaya ayak uydurmak zorunda olduklarını söyledi. Dünyanm son birkaç Marksıst ülkesinden biri olan Kuzey Kore'de gerçekleşecek olan bu dönüşüm tıcarete öncelik vermek ve ağır sanayiden hafif sanayiye geçiş anlamına gelıyor. Kuzey Kore, bir süre önce, düşük vergi oranlanyla yabancı sermayeyı çekebılmek ıçın özel bir ekonomik bölge kurmuş ve bu bölgeye ıki yıl içinde 100 mılyon dolarlık yabancı yatınm yapılmıştı. Kım Young U. ülkesinde geçekleştirilmesi tasarlanan dönüşümün, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin kapitalızme geçeceği anlamına gelmediğinı belirtiyor. Young U, ülkedeki sosyalist sıstemin halkın seçimi olduğunu. yapılacak olanın kapitalist dünya ıle ılişki kurmak olduğunu söylüyor. 20 milyon nüfuslu Kuzey Kore'de. kişi başına düşen yıllık gelir 790 dolar. Kim Young U, 1995 ve 96 yıllannda gerçekleşen sel felaketlennin ülkeye 17 milyar dolara mal olduğunu ve uluslararası sosyalist pazann da çöküşüyle ülkenin yoksulluğa düştüğünü vurguluyor. Öte yandan. hükümet, öncekı gün halkın gereksinimi olan tahıl miktannın yalnızca yansına sahip olduklannı açıkladı. Kuzey Kore haber ajansı KCNA, halkın geçici beslenme sorunlarıyia karşı karşıya olduğunu açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle