23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İAYFA CUMHURİYET 7ŞUBAT1997CUMA HABERLER Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın evinde Cemalettin Kaplan'ın propaganda kaseti bulundu Sincan operasyonu genişliyorANKARA (Cumhurhet Bürosu) - S m- an'da Belediye Başkanlığı görev inden îiınan RP'li Bekir Yüdız'ın düzenlediği tudüs Gecesi"nin şeriat provasına dö- rüşmesı nedeniyle başlatılan sonıştur- na. sağ terör örgütleriyle bağlantılan da lapsayacak şekilde genişletilıyor. Anka- n De\let Güvenlık Mahkemesi Savcılı- gı'nın talımatı üzerine gözaltına alınan Bekir Yıldız*ın evinde yapılan aramada, 'Kara Ses" olarak tanınan Cemalettin Kaplan'ın bir adet propaganda kaseti ıle bir tabanca fışeği ele geçti. tlçedeki olav lan ızleyen İnterstar mu- habıri IşınGürel'e saldıran Yıldız'ın gö- nûllü koruması ReeepGörmez. polis ta- rafından yakalandıktan sonra. gazeteci- lere. "Gerekeni yaptım. Yahudi usaklığı sizeyakışırmı?'" dedi. İzinsiz düzenlenen gecede asılan Hızbullah ve HAMAS li- • interstar muhabiri Işın Gürel'e saldırdıktan sonra kaçan Recep Görmez. dün Sincan'da düzenlenen bir operasyonla yakalandı. Emniyette basın mensuplanna gösterilen Görmez, gazetecilere. "Ben gerekeni yaptım'" dedi. Görmez, bir gazetecinin '"Bir bayana el kaldırmak erkeğe yakışır mı?" sorusuna, "Yahudi uşaklığı da size yakışır mı?" karşılığını verdi. Sincan'daki şeriat provası ve kadın gazeteciye saldın konusunda 10 kışi gözaltına alındı. derlerinin posterlerini getiren Selam ga- zetesınin yazarı Nurettin Şirin de aranı- yor. Sincan Belediyesi'nde çalıştığı ve Yıl- dız'ın korumalığını yaptığı behrtilen Re- cep Görmez. dün Sincan'da düzenlenen bir operasyonla yakalandı. Daha önceki suçlan nedenıv le cezae\ ınden şartlı tah- liye olan Görmez. saldından sonra kim- Hğını gizlemek amacıyla sakahnı kesti. Görmez. emnivette gazetecilere gösteri- lirken "Bengerekenivaptım'* dedi. Gör- mez. bir gazetecinin "Bir bayana el kaJ- dırmak erkeğe vakışır mı?'" sorusuna. "Yahudi uşaklığı yapmak da size yakışır mı?" karşılığını verdi. Görmez'in. bu- gün Sincan Adliyesi'nde yargıç önüne çıkanlacağı bildınldı DGVf'nın talima- tı doğrultusunda Sincan olayıyla ılgili olarak > akalananlann gözaltı süresinin 15 güne çıkanldığı. aranmakta olan di- ğer sanıklarla bırlikte Yıldız'ın Şeker Bayramı'ndan sonra mahkemeye sevk edileceği bildınldi Sanıklann sorgusunun devam ettiğini belirtenyetkilıler, Bekir Yıldız'labirlik- te 10 kişive ulaşan gözaltı sayısının ge- lecek günlerde artabileceğini belirttiler. Sorgulamay\ yapan üst düzev bir em- nıyet yetkilısı. Kudüs Gecesı'nde sahne- ye konulan oyunda rol alan sanıklann şe- rıatçı İBDA-C örgütü sempatizanı ol- duklannı söyledi. Kudüs Gecesi'nde "in- tifada^vı anlatan oyunda rol alan Selçuk Öz, Abdulkadir Erkmen, Selami Yılmaz, Yeysel kılıçaslan. HalukToplu ve İsaÇe- lik adlı sanıklar. önceki gün akşam Sin- can'da yakalanarak gözaltına alınmışlar- dı. İzinsiz düzenlenen gecede asılan Hiz- bullah ve HAMAS lıderlerinin posterle- rini getiren Selam gazetesının yazan Nu- rettin Şirin de aranıyor. İBDA-C mili- tanlannın Sincan'da. Kalaşnıkof "a ben- zer tabelası bulunan Sabır kafetaryasın- da faaliyet yürüttüklennı belırten aynı yetkilı, gecenin Sincan Belediyesi tara- fından organize edıldığinı. ancak gece- nin düzenlenmesi ıçin mülki idare amır- liğinden izin ahnmadığınınbelirlendiği- nı anlattı. Üst düzey emniyet yetkilisi, gece sır.a- sında salona asılan Hizbullah ve HA- MAS örgütlennin elebaşlan Abas Mu- sevi, Musa Sadr ve Fethi Şaki'nin poster- lerinin Nurettin Şirin tarafından getiril- diğını söyledi. Salonda asılan posterler ile kurulan çadınn İran Büyükelçıli- ği'nden getirildiğine ilişkin savlann ise araştınldığı kaydedildi. Yıldız'ın kadrosu 'Hükünılü müdür, hırsız danışman' BAHARTAıNRlSEVER ANKARA - RP'li Sincan Belediye Başkanı BekirYıldız'ın atadığı bazı ça- lışanlann "hırsızuk.ırzagec,meveTürk bayrağına hakaret" ıle suçlandığı bildı- nldi. SHP'lı eskı Sincan Beledive Baş- kanı. avukat Aziz Gürso>. Yıld'ız hak- kında da yasadışı işlere kanştığı gerek- çesiyle 7-8 dava olduğunu belirterek. "Belediye başkanı olmadan önce bir özfiriü çocuğun öldürülmesinde. cina- yet samğını evinde saklamakla suçlandı. Açılan soruşturma emniyette kapabhr- ken. öldürülen çocuğun Yddız'a ait ol- duğu ileri sürüldü" dedi Yıldız'ın ba- sın danışmanının "etektrikçaldığT, be- lediye kreşine atadığı müdürün de "Ata- tûrkve bayrağa hakaret ettiğTne ilişkin mahkeme kararlan bulunduğu öğrenil- dı. Azız Gürsov, şerıatçı düşüncenin "ri- yakâr ve onursuz politikasınırT RP'li Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıl- dız'ın çalıştığı kadroyla da özdeşleşıi- ğinı öne sürdü. Gürsoy, yasadışı şeriat- çı İBDA-C örgütü davalannın sanıkla- nndan olduğunu ilen sürdüğü Yıldız'ın danışmanı Mehmet Eren'in. Sincan Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Yargıtay'da kesinleşen 1994 226 esâs- 1996'47 karar sayılı-davada elektrik kr- sızlığından mahkûm oldugunu bildirdi. Gürsoy, yüz kızartıcı suç olması nede- niyle Eren'in görevıne son verilmesi ge- rektırken hâlâ görevını sürdürmesine dikkat çekti. Eren hakkında açılan da- vada alınan kararda şöyle denildi: "Sanığa verilen para cezasının mikta- nnın azlığu kişiligi. suçun işleniş şekli, ekonomik ve sosval durumu dikkate alındığında cezasının ertelenmesi halin- de aynı suçu bir daha işlemeyeceği hu- susunda mahkemeveolumlu kanaatgei- mediğinden 647 sa>ıh kanunun 5. ve 6. maddelerinin takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.'' Atatürk düşmanı müdür Gürsoy. RP'li Adalet Bakanı Şevket Kazan'nın referansıyla ışe girdığini savladığı \'edat Dalokay Kreş Müdürü Ayşe Tokuştepe'nin de. Sincan Aslıye Ceza Mahkemesi'nm aldığı \e Yargı- tay'da onaylanan 1995 237 esas- 1995 239ka"rarıle "Türkbavrağınaha- karetten" 2 y ıl hapse mahkûm oldugu- nu kaydetti. Bayrağa hakaret davasının iddıanamesinde. Tokuştepe'nin. *Bay- rak neymiş? Bez parçası. Atatürk resmi- ni asmaya mecbur muyum? Baskı yapa- rak inandıramazsınız. Bayrağa karşı saygı göstermekzorunda mıyım? Ame- rikan bayrağı ile Türk bayrağı arasında nefarkvar" dedıği kaydedildi. Hapiste bulunan Tokuştepe'nin. RP Sincan llçe Başkanı Zafer İçyar ıle de imam nikâh- lı oldugunu iddia eden Gürsov "TAN- SAŞ mağazalanna. Yıldız'ın yönetici olarak atadığı insanlar da 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1995/258 esas nolu da- va ile 15 \aşından küçiikve büyük genç kı/lann ırzuıa geçmek, kızlık bozma ve ırza tasaddi (teşebbüs) suçlanndan yar- gılanmaktadır" diye konuştu. Devlet-çete bağlantılannm kilit adının polis Mustafa Aydın olduğu öne sürüldü Çetenin Siverek buhışmasıDÜRDANE KOCAOĞLU ALPER BALLI ANKARA- Kejan aşıreti li- derı ve korucubaşı Ahmet Kı- ran. 1996 Eylül ayına kadar Sı\erek'te görev yapan Mustafa Ayduı adlı polisin. Susurluk kazası sonra- sında ortaya çıkan ılişkılen çok lyı bildığını öne sür- dü. Aydın'ın eskı Içişleri Bakanı. DYP Elazığ Mıl- letvekili MehmetAğar'ın.katliamsanığı ülkücü Ab- dullah Çatlı ıle özel tım bağlantılarını sagladığını sa\ unan Kıran. ıddiaların odağındaki isımlerden Su- surlukta meydana gelen trafik kazasının tek tanığı DYP Şanlıurfa Mılletvekilı Sedat Bucak'ın yakın çevresine "Özer Çiller beni harcadı. kurban edil- dim" dediğinı öne sürdü. TBMM Susurluk Komısyonu'nun Mustafa Ay- dın'ı tanık olarak dınleyebileceğine dikkat çekilirken Aydın'ın şu anda nerede görev yaptığı belirleneme- di'. Sorulanmızı yanıtlayan Kıran. 2 bin 500 civarın- daki korucusuyla Dıyarbakır- Şanlıurfa arasındaki Karacadağ bölgesini koruduklannı anlattı. Çatlı. Haluk Kırcı ile MİT'e de çalıştığı basına vansıyan ülkücü mafya lideri Alaaddin Çakıcı'nın. Susurluk kazasından bir ay önce. Bucak'ın Sive- rek'teki çiftliğinde bir araya geldiklenni belirten KJ- ran. "Onları kendi gözlerimle gördüm. Yerel gi> siler- • Kejan aşireti lideri. korucubaşı Ahmet Kıran, bir süre öncesine kadar Siverek'te görev yapan Mustafa Aydın adlı bir polisin Abdullah Çatlı. Alaaddin Çakıcı. Haluk Kırcı. Mehmet Ağar ile Sedat Bucak arasındaki bağlantılan sagladığını öne sürdü. le dolaşıyorlardL Emnhete jandarmaya girip çıkı- yorlardı"'dedi. Kıran, Kırcı'nın; Çiller aılesıne yakınlığıvla bıli- nen HBB televizyonunda Bucak'ın konuk olduğu programa Siverek'ten katıldığını belirterek şu aynn- tılan \erdı: "O gece Haluk Kırct, Sedat Bucak'ın evinden be- lediye lokaline 3 özel rim görevlisivle (Kumarhane patronu Ömer Lütfü Topal cinayetinin faili oldukla- n suçlamasıyla tııtuklanan Ercan Ersoy, Ayhan Çar- kın % e Oguz 'S orulmaz) biriikte geçiyor. Siverek Be- lediye Başkanı Hasan Çelebi. Bucak'ın halasının oğ- ludur. Hasan Çelebi'nin kız kardeşi Bucak'ın baldı- n Canan Çelebi PKK'nin Zile kampının sorumlusu- dur. Konya Devlet Hastanesi'nde doktorken Zile've geçti. Haluk Kırcı, son olarak Siverek'ten, Hakkâri Ozel Harekât Şube Müdürü'nün kendisinin kirvesi oldugunu söylevip bu böigeye gJtti." Ahmet Kıran, Mustafa Âydın adlı polisin mutla- ka ifadesınin alınması gerektiğini sa\undu. A\ dın'ın komiser ya da başkomıser rütbesivle görev yaptığı- nı. sürekli sivil giysilergiydiğini belirten Kjran şun- ları sövledi: "Basında yer alan çete fotoğ- raflannda soldan 3. kişi. bıyık- lı kişi Mustafa Aydın. Ağar'ın kızının cenaze töreninde görev - den alınan Özel Harekât Daire- si Başkanveldli Ibrahım Şahın'in (gıyabi tutuklu ola- rak aranıyor) hemen arkasında ver alan paltolu şa- hıs. Bölgede sürekli sakallı dolaşıyormuş. Sonra sa- kallannı kesmiş. Mehmet Ağar'la irtibatlı olan Mus- tafa Aydın'dır. Siverek emniyetinde özel bir odası var- dı. 19% Eylülü'nden sonra bir daha görmedim. Yüz- de yüz Mehmet Alı Yaprak'ı sorgulavan kişi Musta- fa Aydın'dır. Çetenin kilit ismi Mustafa Av dın'dır. Bu- cak, özel tim, Ağar arasındaki bağlantıyı kuran kişi- dir." Kıran, dönemın Şanlıurfa V'alisı Ziyaeddin Ak- bulut'un kendisine, Bucak ailesine ayda ödenen 160 milyar liranın örtülü ödenekten verildiğini söyledi- ğini öne sürerek *'Eski Şanlıurfa Emniyet Müdürü Mehmet Cebe, Mustafa Aydın'la ilgili şikâvetleri ta- kip etmek üzere görüştüğümüz zaman bi/e' Beni aşı- yor' demişti"* dı\e konuştu. Kıran. Bucak'ın Susurluk kazasından sonra ya- kınlanna ''Özer Çiller beni harcadı, kurban etti" de- diğini de aktarırken çetenin bölgede eroin ticareti yaptığını vurguladı. Kıran. kaçınlan Gaziantepli işadamı Mehmet Aii Yaprak'ın "Beni Erzurum şiveli biri sorguladı" de- diğini. Aydın'ın da Erzurumlu oldugunu öne sürdü. t> imı 'Devrim yasalan uygulansm' İşci Partisi lideri Doğu Perinçek, Taksim Atatürk Anırı önünde 'Cumhuriyet Devrimi Kanunlan Uygulansın" kampanyasını başlartı. Perinçek 22.23,24 kasım tarihle- ri arasında yapılan İP Genel Kongresi'nde, 'cumhurivet kanunlan uygulansın' karan alındığııu belirterek, "Ka- rann ne kadar zamanında ve yerindc oldugunu göriiyor- sunuz. Mafya ve tarikat iktidar ortağı olmuşlar. Bu ikü- dar yüzünden laiklik ve cumhurivet tehdit altındadır. İk- tidar gavri meşru olduğu için vıkılması gerekir" dedi. İP Genel Başkanı'nın sozleri. "Kahrolsun şeriat aydınlık Türkiye'" ve "Devrim yasalan uygulansın" sloganlanvla kesildi. Genel grevin zorunlu hale geldiğini ifade eden Pe- rinçek.a Bu bir siyasi irade meselesidir. Şeriabn üzerine tanklannı süren Türk Silahlı Kuv~vetleri (TSK), bizce en doğru olanı vapmıştır. TSK. şeriat yerine tanklannı hal- kın ve emekçilerin üzerine sürseydi. o zaman tanklann önüne geçerdik" diye konuştu. Doğu Perinçek. Fransa Başkonsolosluğu'nun duvarlanna, üzerinde Atarürk'ün resminin bulunduğu 'C umhuriyet Devrimi Kanunlan Lygulansın' afışiniyapıştırdı.(KUBİLAY TLNTÜL) Catlının silahı Adli Tıp:^ İmza Ağar'ın Haber Merkezi - Susurluk kaza- sında ölen Abdullah Çaüı' ya 1994 yı- lında verilen silah ruhsatının altında- ki imzanın Mehmet Ağar'a ait oldu- ğu Adlı Tıp Kurumu'nun hazırladığı raporla kesinlik kazandı. Daha önce Jandarma Knminal La- boratuvan'nda düzenlenen raporun 'eksik inceleme' gerekçesıy le redde- dilmesının ardından verilen bu rapor Ağar'ı köşeye sıkıştırdı. Jandarma raporunda. imzanın Ağar'a ait olmasının 'kuvvetle muh- temel'olduğu belirtılmış. rapor eksik inceleme gerekçesiyle geri çevril- mişti. İki hafta süren incelemeleri sonun- da hazırlanan rapor dün Ankara'ya u- laştı Raporda. ruhsat üzerindekı im- zanın Ağar'ın imzalan ile büyük ben- zerlik gösterdiği ve yapılan incele- mede. bılimsel verilere göre imzanın Ağar'a ait olma ihtımalinin 'reddedi- lemeyeceği' belirtildı. Edınilen bilgi- ye göre. 6 uzmanın ımzasını taşıyan Adlı Tıp Kurumu Fızik İhtisas Daıre- si raporunda, Ağar'ın imzasının 'ba- sh karakterde' bir imza olduğu v ur- gulanarak "Butürimzalann,grafolo- jik uygulamalarda aynı el ürünü ya da ayn el ürünü şeklinde kesin kanaate uygun grafolojik değerler içermediği, dolayısıyla el ürünü olma ihtimalinin reddedUemeyeceği"* belirtildı. Adlı Tıp uzmanlannın yaptığı ın- celemede, söz konusu belge üzenn- dekı mührün, Emniyet'te bu amaçla kullanılan mühür örneklerine benze- mediği de vurgulandı. ÜZYAZI / ORHÂN BİRGİT Olaylı Kudüs gecesinin erte- si sabahı sadece Sıncanlıları değıl, aymaz politıkacılarımızı da uyandırmış olması gereken tank seslerinin yankıları, gör- mezler ile ilgili ünlü anekdotu anımsatıyor. Hani, her biri orta- larına aldıklan kocaman filin bir yerinden yakalayıp, ellerıyle edindikleri duyuma göre ahkâm kesenlerin anekdotunu. Olup bitenlerden en iyi duyumlar al- ması beklenilen Başbakan'ın, Sincan Atatürk Caddesi'nden geçen tanklar için vermek iste- diği mesaj tam anlamı ile "Al- lahlık". "Ne olmuş yani" diyor hükümet başkanı, "Cumhuriyet Bayramı'nda da 255 tank geçi- yor". Türkiye'de, en başta askerler hemen hiç kimsetank sesleriy- le uyanmak istemiyor. Demok- ratik rejim otursun, yerleşsin is- tiyor. Refah Partisi'nin, Çiller'li bir DYP ile koalisyon yapması- nı da bu nedenlerle soğukkan- lı karşıladı kamuoyumuz ve Re- fah Partisi'ne, daha doğrusu Erbakan'a bir şans tanımak is- tedi. 1983'ten beri iktidar olan- ların kamuoyunda yarattığı düşkınklığının Refah Parti- sı'nden bazı beklentılere neden olduğu. "Refah iktidarda de- nenmelidir" görüşünü Anava- tan Partisi milletvekilleri içinde bile savunanların bulunduğu bi- liniyordu. Iktidarının yedinci ayında, ar- tık kimi Islamcı çevrelerde bile, Erbakan ve RP'nin içyüzünün ortaya çıktığı saklanmıyor. Orta- ya çıkan, salt bunlardeğildir. Bu ekibin Türkiye'yi karanlık bir gir- daba sürüklemekte olduğunun da bütün verilen ile perde önün- de olduğudur. Kayserı'deki üniformalı koru- ma birliğı gösterisi karşıstnda cumhuriyet başsavcısı'nın uyarısı demokratik rejim için ne ölçüde bir güvenlik bacası ola- rak değerlendırilıyorsa. Silahlı Kuvvetler'in tank birlığinin 4 şu- bat sabahı Sincanlıları uyandır- Gensoruya Doğru mak zorunda kalışı da böyle yo- rumlanmalıdır. Zaten Ankara'dan gelen ha- berler, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapacağı ilk toplantıda Sincan olaylannın gündeme alınacağı- nı bildiriyor. REFAHYOL hukü- meti o tarihe kadar TBMM'de demokratik yollardan düşürü- lemezse, Erbakan-Çiller ikilısi umarım tanklann eğitim geçişi- nı de, iran Büyükelçisi Baghe- ri'nin kendilerinin bilgisı içinde mi ıntifadatoplantısınaçağnldı- ğını da Cumhurbaşkanı'nın başkanlığındaki MGK tutanak- larına işletirler. Dilerim Şevket Kazan da, o tarihte sabık bakan da olsa eski görevi nedeniyle MGK'nin bu toplantısına çağnlır ve bü- tün kusurun bu masum toplan- tıyı abartarak yansıtan medya- daolduğuna, bu nedenle med- yanın temizienmesı gerektiği doğrultusunda beslediği görüş- lerine, kurul üyelerıni de inandı- nr. Sincan'da 4 şubat akşamı "Ulusal Basın A/ansı"nın başa- rıh kameralarında saptananlar nedir? Erbakan'ın partisi ve o parti- nin belediye başkanı sözde bir Kudüs gecesi düzenleyerek Fı- listin halkının özgürlük savaşı- mını anmak istiyotiar. Ama bu geceden Ankara'daki Fihstın Büyükelçisi'nin, yani o savaşı yapan halkın temsılcisinin ha- beri bile yok. Dahası o gece Fi- listin Devlet Başkanı ve Filistin halkının sürdürdüğü özgürlük savaşının önderi Arafat, yuha- lanıyor. Çünkü, Filistin devleti Ortadoğu'nun bu stratejik öne- mi çok büyük olan bölgesinde gerçekten laık ilkelerden oiuşan bir temele dayanıyor. Israil'e karşı direnışinı başarı ile sonu- ca yaklaştırdığı bir sırada, İran mollalannın devrim ihracını ger- çekleştirmek için kullandığı Hiz- bullah ve HAMAS mücahitleri- nin sabotajlanna karşı da can ve kan veriyor. Refah Partisi gösterisi, sade- ce Israil emperyalizmini değil, bu emperyalizmi geriletme ba- şarısını gösteren laik Filistinlile- ri de karşısına alan bir iran mo- deli Şii devriminin özlemini de sahneye koyuyor. Iran'ın büyü- kelçi dokunulmazlığı altında Ankara'da görevlendirdiği kişi de Sincan'ı ilk fırsatta bir kurta- rılmış bölge haline getirmenin denemeleri için orada. Merak ediyorum: Sincan Belediyesi, biryaban- cı diplomatı böylesine hassas birtörene konuşmacı olarak ça- ğırırken Dışişleri Bakanlığı'na bilgi verdi mi? Evet, küçük küçük adımlar ile laiklikten uzaklaşma deneme- lerinin birisi daha "geveze ba- sın "ın objektiflenne yakalanma- saydı, ne Içişleri Bakanlığı ne de Dışişlerimiz olup bitenleri öğrenemeyecekti bile... Refah Partisi'nin üç ay önce medyayı susturmak için yaptı- ğı gizli hazırlıklann ortaya çıkı- şından bu yana, bu iktidar teh- likeli bir oyunun peşinde oldu- gunu kaçıncı kez gösterdi. Bu oyun, demokratik parta- menter düzenın kurallan içinde bozulmalıdır. Ülkenin çözüm bekleyen sorunları için gerçek- ten güçlü ve şaibesiz bir hükü- mete gereksinmesı var... • • • Özür ve Düzeltme: Salı günkü Düzyazı'da DYP'de beklenilen sağduyu sa- hiplerinin sesleri için adı geçen Sayın Yıldırım Aktuna yerine, eski ANAP Milletvekılı ve eski Başbakan Sayın Akbulut'un adı yanlışlıkla yer almıştır. Her ikisinden de, okurlardan da özür dilerim. Tüm okur- larımm Şeker Bayramı'nı kut- larım. BIRBAKIMA SERVER TAMLLI Bir Baynam Oncesinde... Strasbourg'un tarihsel sanat mirası arasında ün- lü katedralı başta gelır. 15.yüzyılda tamamlanmış bu gotik şaheserin yanı sıra, yine geçmiş yüzyıllar- dan kalan birkaç kılise daha görülür. Ne var ki, on- larta 20. yüzyılda yapılanlar arasında köklü bir fark vardır. Bu yeni kiliseler eskiyi hiçbir yönden tekrar- lamaz; çağdaş mimarlığın tekniği kadar anlayışını da yansıtırlar. Gene kilısedirter, ama içi ve dışı apay- rı bir havada. Mimarlığın her alanındaki değişikliğe onlar da uymuşlardır. Buna sırt çevirip de, 20. yüz- yılda eski dönemlerin diyelim gotik tipinde bir kıli- se yapmak isteyen bir cemaatin ortaya çıkması mümkün olmadığı gibi, bu yoldaki bir girişime de- lice bir iş olarak bakılır; kentin görünüşüne acayip- lik getireceği için. yetkili makamlar ızin de vermez- ler. Şehırcilık. tarihsel mıras. çevre, mimarlık bir uyum içinde düzenlenir. Hangı Batı kentine gitseniz bu duyarlığı görürsü- nüz. Güzel de, nıçin yaptım bu girişi? Ülkemizde, özellikle 80'li yıllarla beraber, bir ca- mi yapma furyasının da yaşandığı artık pek bilinen bir gerçek. Bunun. ihtiyaçtan çok sıyasal ve bu arada çıkarcı bir amaç taşıdığı da gizlenemez du- rumda. Politika ve çıkar öylesine gözleri karartmış- tır ki, 38 ilde cami sayısının okul sayısını aştığını ga- zeteler rakam rakam belırtirken, Diyanet Işleri Baş- kanlığı bile, heraltı saatte bir cami yapımınagirişil- diğini söylemek zorunda kalıyor. Ama bu hengâmede sanat ne oluyor acaba? Bu soruyu sormak. ülkemizde yaşayanların hak- kı olduğu kadar görevi de. Çünkü ecdadımız, geç- miş yüzyıllarda. bütün Müslüman dünya içinde. ca- mi sanatına kendine özgü bir damga vurmuştur. Bu sanatı doruklanna çıkaran bir Mimar Sinan, bir Mimar Mehmet Ağa, bir Mimar Davırt Ağfa gibf dehalar aramızdan çıkmış. Öyle olduğu için de. söz konusu sanatın şanına layık biçimde yürümesinde sorumlu saymalıyız kendımizı. Şu son yıllann furyasında, asıl darbeyi yiyen tşte. bu sanattır. Izleyebıldığım kadarıyla, yapılan cami-1 ler içinde hiçbiri bir sanat değerı taşımıyor, hiçbi- rinde bir aranış, bir yenılik, bir çağını yakalayış, bir çığıraçmaözelliğı yok; hemen hepsi eskinin birtek- rarı, kimı zaman ınsanı isyan ettırecek bir tekrar. Asıl ne zaman ayaklandım biliyor musunuz? Geçenlerde ya Hürriyet ya da Milliyet'te bir fo- toğraf: Adana'da yapılmakta olan, Ortadoğu'nun en görkemli camisı olacak diye sunulan, korkunç paralar harcanan bir caminin resmi. Ama o da ne? Rezil, sen kalk. o canım altı minareli Sultan Ah- met Camisi'nı git Adana'da taklide yelten. Minare sayısı o, görünüş o! lllaTaksım'deyapacağız diye tertertepinilen ca- minin bir tasarı-resmini gördünüz mü? Dört mınaresiyle Selimiye özentisi! Şimdi yakındır: Bir başka kente, değişik konum- da dört minaresiyle Süleymaniye; bir ötekine o za- rıf tek minaresiyle Mihrimah Sultan Camisi; daha başka yerlerde bir Sokullu, bir Yeni Cami taslakla- Yol açılmıştır, yağmalayın yağmal^dığınızı! ,. ,. Ne varj<i fazla da aaripsememeli olan biteni: Yü- zü geriyelRHüK; "Çağını yakalayamamış, sırılsık- lam gerici bir hareketten başka ne beklenebilir? Mimar Sinan bugün yaşasaydı nasıl bir cami sana- tına imzasını atardı diye bir kaygıyı da bekleyebilir misiniz bu kafalardan? Taksim'e yapılmak istenen camiyle asıl güdülen ise. düpedüz Cumhuriyet'le hesaplaşmak! Cami, bir bahane olsa olsa. '• Bu hayasız amacın önüne elbette dikilmeliyiz. Ama öte yandan, bugünden tezi yok, şu cami fur-, yasına bir nokta koymalı. En başta sanat adına, ta-, rihsel mirasa saygı adına, biryağmaya, bir rezil tak-, litçiliğe dur demeliyiz. O kadar mı? Hayır! Refah Partisi adıyla ortaya dökülmüş din- cı gericiliğin ne getirdiğinı, ne götürdüğü ve götü- receğini artık eni konu tartışmak zorundayız. Mu- hafazakâr partiler de olacaktır demokraside elbet; ama karşımızdaki bu değil, bir başka olay söz ko- nusu. Bilınçleri törpülüyor, ınsanları bölüyor, gündemi saptırıyor... Şimdi sız, sevgili okurlarım. yarın öbür gün bay-- ram, onun tadını çıkarmaya bakınız; ama bir yurt-' taşlıkgörevini de unutmadan: Her gün, saat 21 'de,! sürekli aydınlık adına, ışığınızı bir dakika söndürü-. nüz lütfen. Nice güzel bayramlara!.. Refah seriatcı elçiyi savundu Asîltürk: Bagheri zaten gidecekti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP, Kudüs Gecesi"ndekı şeriat çağnsı nedeniyle Dışışlen Bakanlığı'nca protesto edilen ve "istenmeyen adam" ılan edilmesi gündeme gelen Iran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'vi savundu. RP Grup Başkanvekili, Genel Sekreteri Oğuzhan .\silturk. Başbakan Necmettin Erbakan'ın ricası>la Ankara'daki görev süresi uzatılan Bagheri'nın durumu için "Zaten Türkij'e'den ayrüacaktT değerlendırmesıni yaptı Oğuzhan Asiltürk. Türkive'deki görev süresi geçen yıl sona eren ve Başbakan Erbakan'ın Iran- Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'den ricasıyla Ankara'da kalan Bagheri'yi örtülü biçimde; savundu. RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk, dünkü ^ basın toplantısında gazetecilerin sorusu .« uzenne. "Bagheri .i Türkiye'vi terk ediyor. Zaten bize daha önce veda ziyaretine gelmişti. 'Büyükelçivi biz gönderdik' dhe havalara ; girmek isteyenler varsa bilsinler Id Bagheri 5-6 ay önce gitmeye karar vermişti"' dedi. Asiltürk. Bagheri'nin , görev süresinin dolması nedeniyle RP'ye ziyarette bulunduğunu da söyledi. Tatile Çıkmadan Kalbinizi Kontrol Ettirin.. Pazar dahil her gün gece. gündüz hizmetinizdeyiz. TÜRK KALP VAKFI Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) Faks: (0212) 212 68 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle