Katalog

SAYFA CUMHURIYET 7ŞUBAT1997CUMA 14 KULTUR Ressam Ali Arif Ersen, Edip Cansever'in Oteller Kenti'nden esinlenen resimler dizisine u Kadehler" ile başladı Tokuşan kadehler, renlder, biçimleıv.. \HL 4NTMEN Burası Oteller Kentı Gınm:, gırımz gmnız Gınnız. çunku ıçerde başka bır dunya- dabulataksımzkendınızı Yollannızke- Mşecek başka y aşamlarla. ay nı mekânda yabancı ortakhklar kuracaksınız, deko- runbırparçasi olacak. başkalarını ızler- ken aynalarla başbaşa kalacaksınız Bır koşede ça>, bır koşede ıçkı seven- ler olacak Muzık Oyle tanıdık olacak kı sıze de bır şey anımsatacak Koltukta oruran. belkı ay nı kondoru paylaştığınız kadın ama onu belkı bır daha hıç gorme- yeeeksinız Kadehlerden daha önce ıçmış, çarşaf- larda daha once yatmış olacak bınlen Ne ılk ne de son konuk olduğunuz ger- çeğını gozardı edebılecek kadar ke> ıfle- neceksinız O>sadahaa>nlmadan baş- kasının olacak dun başınızı koyduğunuz yastık' Bıraz yaşamı andıran bu durumlar dı- zısıne dekor oluşturan otel olguMinun vazgeçılmez sımgelennden kadehlen. bardaklan. fıncanlan resme aktaran ve y ıne bır otel ıçınde sergıleyen ressam Ali Arif Ersen'ın esın kaynağı, şaır Edip Cansever'in olumunden bır yıl once. 1985'teyayımladığı kıtabı •'OteUerKen- ti." Ersen, "Giriniz,giriniz,giriniz" dıyen Can^ev er'ın Oteller Kentı'ne olduğu ka- dar kendı kentlerının. kendı anılannın otellenne dahyor Ilk dızı Çırağan Sara>ı ıçındekı Q Barda sergılenen "Kadehler" Kadeh- lenn ardından, başka bır sergıde kon- atel olgusunun \azgeçılmez sımgelennden kadehlen resme aktaran \e sıne bır otel ıçınde sergıleyen ressam Ali Arıf Ersen'ın esın kavnağı, şaır Edip Canse\er'ın olümünden bır yıl once. 1985"te yayımladığı kıtabı 'Oteller Kentı' Ersen. "Gınnız, gınnız, gınnız' dıyen Canse\er"ın Oteller Kentfne olduğu kadar, kendı kentlennın, kendı anılannın otellenne dalıyor. dorlar. odalar. asansorler. tenis kortlan. şezlonglar. kontrbaslar olabılır, ozellık- le otellerde gormeye alıştığımız bazı baş- ka şey ler de "Kadehler" sensınde ıı, ı<,t geçmış bardaklargıbı aşkıyklı \ıırahılı'r<?ı- bı resimler \ar vıskı rakı barddklan şarap şampanya, kanyakkadehlerı ıçkı şışelen samımı bır butunluk ıçınde ba- zen yanyana. bazen ustuste. fotoğrat mudaheleedılmış gravur suluboya ko- laj gıbı farklı ve bırarada kullanılan tek- nıklerle otellerın çeşıtlılığı barındıran yapısına. karmaşasına cıvcıvlı salonla- nna. melankolıkkoşelennegondermede bulunuyorlar KLuçuk boyutlu resimler bunlar nerede\se bırebır bo\utlarda "Seçtiğim konular, kendi bovunu aşma- \an konular... Bovunu aşan sozler sovks ven işleri pek seMimorum. O zaman res- me >er kalmıyor tuv alde. Dola> ısıv la, bu kadehleri dc nercde\se birebir bo> utlar- da \aptını. Bunun gerçeklikle bir ilgisi >ok çunku bunlar zaten haval gibi şey- ler. \maben,proporsivonlaraçokinanı- vorum resimde. Bir kadehi uç metreve i- ki metreyapama/sın. O resım (>lmaz.afi- şc dönuşur. Başka bir anlam kazanır." Gettığımızvıllardjlstanbul LrartSa- nat Galerisı nde resımlenni sergıleyen Alı Arıf Ersen'ın sanatındakı ayrı do- nemlen.bellıtematıkyadabıçımselzın- urlerle buluşturmak. resmını kavrayış açisindan gereklı gorunuyor Urart takı sergısındedaırebıçımı çer- çevesındebırarayagetırdığı ama ılkba- kışta bırbıny le ılgısız gorunen can sımı- dı dalgıç maskesı. futbol sahasının orta vuvarlağı. korno gıbı 'şekiller' yanya- naydı Oteller Kentf nde ıse tam tersıne. bı- çımı belırleyen tema oluyor Ayrıca Er- sen. Oteller Kentı'nı resımlemek nıyetın- de de degıl. Mnema^al kurguyu sevıyor o kadar "Bir gun gelecek d> le bıkkınlık geçire- ceğiz ki alav sılıktan, şıiphecilikten. hile- den dümenden: daha muzikal yaşamayı arzulayacağız" demıştı \an Gogh Er- sen'ın resımlerı oyle bır muzığı duyu- u\or "Boyundanbüvüksozlersövleme- \e kalkışmayan" sınırlan du^unulerek lelırlenmış. çok soz soy lemek yenne, az ^zle yetınmeyı >eğleyen yanıl^amalar- ı uğraşmay an. gereksız ogelerden kaçı- ııan resımlennde, ızlev ıcının onune pen- tereleraçmayı seçnor sanatçı Yaşamın küçiik aynntılan Muzık gıbı Muzığe tutkun bır ressa- mın.doğal dı^avurumu belkı bu "Koca bir orkestm çalma\a başladığı anda her aletten a>nı anda ses çıkıyor. kulaklar- dan a> nı frekanslarda giriyor insanın \u- cuduna, ama birisi içleni\or. birisi ke\if- leniyor. Sabit bir çıkış, içerde daüanıp bu- daklanıvor. Sanatın biraz da topu karşı- sındakine bırakması çok guzel bir şey" \eden olmasın ' dıye sorar \a Bayan Sara. Oteller Kentı'ndekı Phoenıx Ote- lı'nde. Goımesım bılenler ıçın muzık gorulur Hatta dokunulur bıle ona Ali Anf Evsen ın geçen >ıl yıtırdığı kardeşı Murat Ersen anısına duzenledığı "'Ka- dehler" sergısının Kerem Görse\ Trio'nun \erdığı kuçuk bır konser ıle açılması da bu anlamda \ennde\di Oteller Kentı'nın ılk durağını oluştu- ran kadehlerden >ola çıkarak gerçekleş- tınlen sergı, yaşamın kuçuk a\nntılan- nı seçebılen bır ressamdan, o aynntılan gozardı etmevenlere Pazartesı gunune 5ek Q Bar da 'Woody'i psikoloğu ile paylaştım' NEW\ORK-Unluyonet- men \Vodd> Allen ıle uzun bır sure beraber vaşadığı sinema o>uncusu Mia Farrovv arasın- dakı tartışma kıtap sayfalanna taşındı \1ıa Farrovv oldukça sert bır dılle kaleme aldığı "VMıat Falls Awa> " başlıklı kı- tabında. Allen'ın kışılığını \e evlat edındığı kız çocuklanna karşı tuhaf davranışlarını en ınce aynntılanna kadar anlatı- yor Mıa Farrovv'un 370 sa>fahk kıtabının bazı sav falannın tıp- kı Woddy Allen fılmlennde olduğu gıbı sahneler ıçermesı dıkkat çekıjor Farrovv kıta- bında. daha oncekı ıddıalannı yınelerkenyenııddıalardaor- taya atıyor "\llen, doktoruna daha ön- ce hiç kımsede gormediğim ka- dar bağlıydı. Biraz hastalansa ya da kendini kötü hissetse her 10 dakikada bir termometre> - le ateşini olçerdi. Sıirekli >anın- da taşıdığı gumüş kutuda bilu- mum hap taşırdı. Tum bunla- nn akla \e manağa u\ gun da> - ranışlar olduğunu sanmıyo- rum" derken Allen"ın bırlık- te yaşadıkları sure ıçınde onu pMkoloğu ıle paylaştığını dıle getırnor Soon-YTnin fotograflan Mıa Farrovv'un kıtabında ele aldığı konulann en ılgıncı şuphesız, ev lat edındıklen So- on-Yı Prevın'ın pornografık fotograflannı çektıgını anlartı- ğı bolum Farrovv. daha once yaptığıaçıklamalarda Allen'ın Soon-Yı Prevın ıle kızlan D\- lan'ın onunde cınsel ılışkıde bjıkındugunu da ıddıa etmıştı Farrovv ayrıca Allen'ın, Dy- lan'a da cınsel tacızde bulun- duğunu. T\ ızlerken. yemek yerken ya da u>urken s>ureklı temasta bulunduğunu hatta bır defasında onu dudagından operken yakaladığını da ıddıa edıyor Kıtaptakı ıddıaları yorum yapmayarak yanıtlayan \\o- ody Allen, kıtapta yazılanlan surpnz olarak karşılamadığını da dıle getınyor Dünya kamuoyunun büyüteci ıııolla rejimiııin üzerinde GÜRH\NLÇKAN STOCKHOLM - Ber- lın'de eşı ve çocuklarıv, la bırlıkte yaşarken Tahran'a gıden ve orada gozaltına alınan. sonra serbest bıra- kılan ve daha sonra yenı- den tutuklanan İranlı mu- halıf vazar gazetecı ve re- daktor Faraj Sarkoohi'nın durumu Batı dunyasında gundemdekı yennı koru- yor Pazartes>ı gunu Tahran yonetımı, Sarkoohi'nın, "Ülkeyi vasadışı vollaria terk etme girişinu" suçuy- la turuklandığını açıkladı Başta Amenka nın olmak uzere bırçok ulkenın PEN kluplen ve yazarlar sendı- kalan Iran'ı kınarken, Tah- ran vonetımıne uluslarara- sı bır y aptınm uv gulanma- si ıçın Avrupa Bırlığı'ne ve Bırleşmış Mılletler'e baş- vurulması ıçın gınşımde bulunulmasını gundeme getırdıler Avnı zamanda. buolayın Iran'dakı şenatçı baskı rejımının yalnızca çok kuçuk bır yanını gos- terdığı. gerçeğın çok daha korkunç olduğu vurgulan- dı ve Iran dışındakı sığın- macı Iranlılann bu ulke>e ıadesının. dupeduz cınayet anlamına geldığı dıle getı- rıldı Faraj Sarkoohı. 3 kasım- da Tahran Havaalanı'nda "kaybolmuş", 20 aralıkta Iran telev ızyonunda goste- nlen ve vıdeo kaydı oldu- ğu sanılan bır konuşmasın- da, ~Alman casusu olduğu- nu itiraf etmişti." Daha sonra serbest bıra- kılan ancak>oırtdışınaçık- masına ızın venlmeyen ya- zar, bır Alman gazetesıne gonderdığı mektupta bu "itirafi" ışkence altında yaptığını soylemıştı Tah- ran yonetımı ıse yazarın böyle bır mektup yazma- mış olduğunu. Iran duşma- nı çevrelenn onun adını kullanarak bu mektubu yazdıklannı ılen surmuş- İerdı İsveç''te basın toplantıst Pazartesı gunu Stock- holm'de Yazarlar Bırlı- ğı'nınbmasında Uluslara- rası AfOrgutu. PENKlup ve Yazarlar Bırlığı tarafın- dan ortak bır basın toplan- tısı duzenlendı Toplantıya. Sarkoohi'nın eşı Farideh Zebardsjad ve kardeşı Ali Sarkoohi katıldı Isveçlı çeşıtlı parlamen- terlenn v e ınsan haklan sa- vunuculannın da katıldığı toplantıda, Bırleşmış Mıl- letler'ın Insan Haklan Ko- mısyonu'nun ve Uluslara- rası Af Orgutu'nun rapor- lannın, Iran ıçınde ve dı- şında. rejım karşıtı kjşılere uygulanan baskının son de- rece artmış olduğunun sap- tandığını dıle getırdı Toplantıda Faraj Sarko- ohi'nın Almanya'nın Ta- geszeıtung. Ingıltere'nın The Guardıan ve Isveç'ın Dagens Nyheter gazetele- nnde yayımlanan ve elya- zısıyla yazılmış mekrubu- nun gerçek olduğu da ka- nıtlandı tsveç gazetesinın kulrur şef ı Arne Ruth. y azann da- ha oncekı yazışmalannda kullandığı elyazısıyla. bu mektuptakını gostererek, mektubun sahte olmadığı- nı kanıtladı Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü Semih Gümüş'e verildi 6 Cevdet Kudret, kendi geçmişim' Kiıltiir Senisi-Cevdet kudret Edebıvat Odulu edebıyatçının do- ğumgunu olan * şubat tanhınde du- zenlenen bır torenle bu yıl Semih Gumuş'e verıldı AkMde gerçek- leşen gecedc lsaÇelik'ın obıektıfın- den vansivan Cevdet Kudret. kendı ses\yle edebıvatseverlerle buluştu Gecede Selim Naşit. Havrettin \rslan ve \ural Buldu ortaoyunu orneklen ^unarken. İskender Bağcı- lar ve Metin Zakoğlu da \ziz Ne- sin'ın yazdığı "Karagoz'un...." oyu- nu. okuma tıyatrosu halınde sundu- lar Geceve konuşmacı olarak katı- lan gazetemızyazan ve yavın kurıı- lu başkanı İlhan Selçuk "MTII çag- da yaşadığımu insanları tanımak kendimizi tanımakla anlanı- daş"s.ozlenyle başladığı konuşma- sında. "Cumhuriyetimizin aydın- lanma çağının, karanlık ellere teslim edilmesı tehlikesıyle karşı karşıya- yız. Eğer buna karşı durabilirsek. avdınlannıavı savunabilirstk. Cev- det Kudret ve onun gibi değerli in- sanlarımıza gereken savgıyı, asıl o zaman gostermiş olacağız. Bu yolda hepimizin karanlığa karşı sonuna dek savaşacağımıza inanıyorum" dedı Vedat Günvol. bır humanıst olarak tanımladığı Cev det Kudret'le tanışma şansını yakaladığı ıçın duy- duğu mutluluğu dıle getırdı Prof. Afşar Timuçin yaptığı konuşrna- da.~Nice ad unutulup gitmiş. nicesi de şö> le bov le kalmıştır belleklerde... Henuz unutulmanuş kişilcrin adına odul koy mak bu vuzden yararlı an- cak veterli değildir. Her toplum bel- leğivle, belleğinin enginliğiyle top- lumdur" dedı Tımuçın aynca. Semih Gumuş'ün yaptığı ıncelemedekı duyarlı yalın ve su sjıbı akıci uslubundan oruru odule değer gorulduğunu belırttı Odulunu unlu eleştırmenın eşı th- san Kudret ın elınden alan Semih Gumuş. eleştınnın bır edebiyat ru- ru . ozgur duşunme bıçımı. bır ya- ratıcı du^unsel etkınlık olarak algı- lanmasının gereklılığını vurguladı- ğı konuşmasında. "CevdetKudret'i araştırmacı ve eleştirmen olarak kendi geçmişim olarak gorüyorum" dıven Gumuş. Cevdet Kudret'ın tı- tızlığınıyansıtmasınınyanısıra. bu- yuk bır emek urunu olması nede- nıyle odulualmaktangururduydu- ğunu belırttı Direnen resimler Charlotte Salomon 'un resimleri Milli Reasürans Sanat Galerisi 'nde Kültür Servisi - 2b yaşında Ausch- vvıtz Toplama Kampı'nda olen resımlı dızı gıbı vaptığı resimlerle donemıne tanıklık eden CharlotteSalomon'un re- sımlen 18 şubattan başlayarak Istanbul Mıllı Reasurans Sanat Galensı'ndeser- _ılenmeye başlanacak Charlotte Salomon u olume taşıyan f !en ^ Ekım 1943 gunu Fransa'nın Jrancv ıstasyonundan hareket ettı 10 Aım gunu son durağına geldı Ausch- utz Toplama Kampı 26 yaşındaydı Kampın kapısına gırdıkten sonra onu bır daha goren olmadı Olum tanhı bı- ınmıvor Mezarı yok Saiomon.2 DunyaSavaşi'nınveırk- çılığınbınlerceisimsızkurbanındanbı- -i-,ı olabılırdı Ancak bugun butun dun- ada savaşın ve ırkçıhğın yok edıcılığı- nı belgeleyen ve teşhır eden en onemlı sımgesi olarak anılıyor Cunku o bır res- samdı ve yaşamını resımlemıştı' Salo- mon'un çızıldıktenyaklaşık21 yıl son- ra 1961 'de ılk kcz sergılenen resımlen. daha sonra bırçok dunya ulkcsıııdc ser- jılcndı 19SS'den bu yana HolLında'da "Musevi Tarihi Muzesi'nde yarı sureklı bır sergı olarak sunuiuvor Hakkındauç kıtap yazıldı ve ıkı fılm yapıldı Charlotte Salomon olumunden 54 y ıl sonra Turkıyede Mıllı Reasürans Sa- nat GaleriM Istanbul'da 18 Şubat-6 \lart 1997 tanhlen arasında. Alman Kultur Merkezı "nın de desteğıv le sanat- çmın yapıtlanndan oluşan bır sergı du- zenley erek v aşamını ve sanatını açıkla- yan bır de kıtap yayımladı Aynca ser- gının açılışında yonetmen Dr Christi- neFischerDefoy, Charlotte Salomon ve annesı ünlu muzık sanatçısı Paula Pa- ulinka ıle ılgılı olarak kendısının yaptı- ğı bır fılm gosterecek Salomon. 1940-42 vılları arasında •Leben?OderTheater?'dızisinde 1325 guvaş resım yapmıştı Resimler otobı- yografık ozellıkler taşiyordu Dahası. bır dızı roman gıbı numaralandınldı ve bır metin eşlığınde sınematografık bır bıçımdesunuluyordu Toplama kampı- nagonderılmedenonceresımlennı \ıl- lefranche'da kendılerıne yardım eden Dr Moridıs'e bırakırken. "Bunlan iyı saklayınız, butun hayatını bu"* demıştı Bu resimler onun hayatıydı Olume sa- vaşın yalnızlığına. unutulmaya karşı dırencının zafenvdı YAZI ODASI SELİM İLERİ Edebî Miras Bırkaç yıl onceydı Şeker Bayramı tatılınden ya- rarlanıp Parıs'e gıtmış karıkoca dostlarım anlatıyor- lardı Uçaktan ıner ınmez buyuk boy afışlerle kar- şılaşmışlar, afışler gezgınlerı Parıs'ın unlu bır me- zarlığını zıyarete çağırıyormuş Pek sevımlı bır çağrı değıl tabıı Ama ılk bakışta oyle Çunku bu mezarlıktatoplumlann kulturlerıne sanatlarına katkıda bulunmuş bırçok kışı son uy- kulannı uyumaktaydılar (Afışte sanırım boyle yazı- yormuş) Dostlarım Fransız edebıyatından seçkın yazar- ların adlarını da saymışlardı içım sızlayarak dınle- dım Ya bızım yazarlarımız7 Şaırlenmız romancıları- mız, duşunce adamlarımız'' Her bırı son uykusun- dayapayalnız Arayıp soranları yok Bırıncıl gorev- lerınden bırı de 'kultur m/ras/'mızı hatırlatmak olan Kultur Bakanlığı -hıçbır donemde- bu soydan ış- lerte uğraşmaz Son otuz yılın 'MıllîEğıtım' polıtı- kaları da sanat-kultur-edebıyat tarıhımızın yaşatıl- ması ıçın çaba harcamamıştır dense yerıdır Evet, harcamamıştır Hele edebiyat1 Ankara Radyosu nda çalışan bır arkadaşımdan rıca edıyorum Zaman zaman benım ıçın Mıllî Ku- tuphane'ye gıdıyor, bazı eserlerın fotokopılerını çı- karıyor Geçenlerde anlattı 1960'tan once yayın- lanmış -ve tabıı bır daha yayınlanmamış- kıtaplan artık pek bır kımse arayıp sormuyormuş Meselâ ben, Peyami Safa'nın Server Bedi tak- maadıyla yazdığı ıkı romanının fotokopısını rıca et- mıştım Bunlardan Alnımın Kara Yazısı ılk kez raf- lardan ındırılmış olmalı Yapraklan bıle açılmamış. Fotokopı alırken açmışlar Oysa Server Bedı takmaadıyla yazılmış roman- lar epey kalabalık o romanlar bır donem, Turk ın- sanına okuma ısteğı aşılamışlar Otuzlu. kırklı yıl- tarda pek çok kışı okumuş bu ıddıasız eserlen Pe- yamı Safa nın 'Cıngoz Recaı' dızısını bılmem bu- gun kaç kışı bılır? Recaı bızde 'pohsıye roman' ça- basının ılkorneklerınden Okunsa, hatırlansa, bel- kı arkası gelecek, Turk edebıyatında yenı yenı po- lısıye romanlar yazılabılecektı (Gunumuzde yazı- lıyor ama Cıngoz Recaı geleneğının ızı surulme- yerek) Bırakın tecımsel amaçla yazılmış kıtapları, dunun 'edebî' eserlerı gozden ırak bugun Mıliî Kutuphane'den fotokopılerını edınebılece- ğımı umduğum ıkı kıtap var Yakup Kadri'nın Ah- met Haşım monografısıyle Cahıt Sıtkı Tarancı'nın Peyami Safa monogofısı Usta bır romancımız onemlı bır şaır uzerıne, usta bır şaırımız onemlı bır romancımız uzerıne yazmışlar 1934 ılkının basım yılı, 1940 da ıkıncısının Parıs'te gezgınler Balzac'ın mezarını zıyarete çağrılıyorlar ama bızde hepı topu ellı altmış yıllık 'edeö/'eser'ler yenı basım olanağına kavuşamıyor Yenı basımlar galıba yazarlarımız yaşadıkları su- rece gerçekleşıyor Sonra vur abalıya' Saygın gırışımlen gozden ırak tutmuyorum Oğ- lak Yayıncılık Nahid Sırn Örik'ı gunumuz okuru- na kazandırmaya uğraşıyor Şımdılerde hıkâyele- rının ıkıncı cttdını, Kırmızı ve Sıyah'\ yaytnteehr'Btı derlemede Nahıd Sırrı dan butun aşk, sevda oy- kulerı yer alıyor Ne var kı tekıl çabalar 'edebimıras'm kurtarılma- sına olanak tanıyabıhr mı? Necatigıl'm sozluğunu taradım Hanı nerede Sa- met Ağaoğlu'nun guzelım oyku kıtapları Aka Gündüz'un romanları, Zeki Omer Defne'nın şnr- lerı hanı nerde Suat Dervış'ler Baki Süha Edi- boğlu'lar Safiye Erol'lar, Cahit Irgat'lar'? 1 Otekı- ler Otekıler 1 Ustelık andığım yazarlar, yuzyılımızın yazarlan, Cumhurıyet donemının yazarlan Cahıt Irgat'ın Gen Donemezsın romanı benden bır yaş buyuk Kaç yıl once toprağa verılmış llha- mi Bektr Tez'ın de ıkı guzel romar.ı var Taşlı Tar- ladakı Ev (1944), Herhangı Bır Roman Kıtabıdır (1965) Okuyanı çıkmaz mı? Ya Halide NusretZor- lutuna'nın romanları'' Okul kıtaplarına şurasından burasından sızabıl- mışyazarlarımızın bıle 'yaşatılabıleceğıne' ınanmı- yorum Onları geçmışın kalıntıları gıbı okuduk, oku- tuyoruz Sankı bugune seslenememışler, seslene- mezlermış gıbı Oysa Hüseyin Rahmi'nın boşınan romaniarını okumadan gunumuzun karanlık orta- mını anlayabılmek. çozumleyebılmek olasızdır Bız edebî mırasımıza sahıp çıkamazken bus- butun bataklığa gomulmuyor muyuz dersınız1 ?1 İzmip'de Akdeniz tilmleri yanşacak • İZMİR(\.\)- Guzel Sanatlar Eaıtım ve kultur V'akfı'nca duzenlenecek olan Lluslararası Izmır Fılm Festıvah'nde bu yıl Akdeniz tılmlen yanşacak 25 nısan- 4 mayı^ tanhlen arasında yapılacak festıvalın junsi Fransız yapımcı ve yonetmen Marc Ruscart. tranlı yonetmen Abbas kıarostamı. Alman yonetmen Hans Chnstıan Schmıd, Isvıçrelı sınemacı Nadıa Fares ve Hıntlı yonetmen Devendra kumar'dan oluşuyor Yanşmayı kazanan tılme "Altın Artemıs Odulu' venlecek Fevtıvalın Akdeniz Ulkelen Fılmlen Göstenmı ve Yanşmasfna Mısır, Cezayır. Tunus. Fransa Ispanya Italya Israıl Tunus. Portekız ve Yunanı>tan çağrıldı K Ü L T Ü R • Ç İ Z İ K